FARKLI SOSYO-EKONOMİK DÜZEYDEKİ OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARIN BÜYÜME - GELİŞME DURUMLARININ BELİRLENMESİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "FARKLI SOSYO-EKONOMİK DÜZEYDEKİ OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARIN BÜYÜME - GELİŞME DURUMLARININ BELİRLENMESİ"

Transkript

1 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANTROPOLOJİ (FİZİK ANTROPOLOJİ) ANABİLİM DALI FARKLI SOSYO-EKONOMİK DÜZEYDEKİ OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARIN BÜYÜME - GELİŞME DURUMLARININ BELİRLENMESİ Yüksek Lisans Tezi Ayşegül ÖZDEMİR Ankara 2015

2 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANTROPOLOJİ (FİZİK ANTROPOLOJİ) ANABİLİM DALI FARKLI SOSYO-EKONOMİK DÜZEYDEKİ OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARIN BÜYÜME - GELİŞME DURUMLARININ BELİRLENMESİ Yüksek Lisans Tezi Ayşegül ÖZDEMİR Tez Danışmanı Prof. Dr. Başak KOCA ÖZER Ankara 2015

3 T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANTROPOLOJİ (FİZİK ANTROPOLOJİ) ANABİLİM DALI FARKLI SOSYO-EKONOMİK DÜZEYDEKİ OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARIN BÜYÜME - GELİŞME DURUMLARININ BELİRLENMESİ Yüksek Lisans Tezi Tez Danışmanı: Prof. Dr. Başak KOCA ÖZER Tez Jürisi Üyeleri Adı ve Soyadı. İmzası Tez Sınavı Tarihi:.

4 TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Bu belge ile, bu tezdeki bütün bilgilerin akademik kurallara ve etik davranış ilkelerine uygun olarak toplanıp sunulduğunu beyan ederim. Bu kural ve ilkelerin gereği olarak, çalışmada bana ait olmayan tüm veri, düşünce ve sonuçları andığımı ve kaynağını gösterdiğimi ayrıca beyan ederim.( / /200 ) Tezi Hazırlayan Öğrencinin Adı ve Soyadı İmzası

5 İçindekiler Tablolar Dizini... III Grafikler Dizini... VII Şekiller Dizini... XII Önsöz... XIII Giriş Bölüm: Antropoloji ve Antropometri Antropoloji nedir? Antropometri Nedir? Antropoloji de Antropometrinin Yeri, Önemi ve Kullanım Alanları Bölüm: İnsanda Büyüme ve Gelişme Büyüme ve Gelişme Nedir? Okul Öncesi Dönem Çocuklarında Büyüme ve Gelişme Büyüme ve Gelişmeye Etki Eden Faktörler Hormonlar Çevre Genetik İnsanda İskelet Gelişimi Kemik Doku, Oluşumu ve Gelişimi İntramemranöz Kemik Oluşumu Kondral Kemik Oluşumu I

6 2.4.2.Uzun Kemiklerin Büyümesi Uzun Kemiklerin Büyümesini Etkileyen Genetik ve Çevresel Faktörler Bölüm: Fiziksel Büyüme Çalışmalarına Genel Bakış Türkiye de Okulöncesi Dönem ve Okul Çocukları Üzerine Yapılan Fiziksel Büyüme Çalışmalarına Genel Bakış Bölüm: Materyal ve Metot Konu ve Amaç Materyal Metot Veri Analizi Bölüm: Bulgular Sosyo-demografik Bulgular Antropometrik Bulgular Bölüm :Tartışma Sonuç Özet Summary Kaynakça Ekler..144 II

7 Tablolar Dizini Tablo 1: Araştırmaya dahil edilen okulöncesi dönem çocuklarının yaşa ve cinsiyete göre dağılımı Tablo 2: Erkek ve kız çocuklarının anne ve baba eğitim durumu dağılımları...44 Tablo 3: Anne ve baba meslek grubu dağılımları...45 Tablo 4: Sosyoekonomik düzeyin (SED) yaş ve cinsiyetlere göre dağılımı..46 Tablo 5: Antropometrik ölçümlerin yaş ve cinsiyetlere göre ortalama değerleri.. 49 Tablo 6: Yaşlara ve cinsiyetlere göre boy uzunluğu ortalama değerleri 50 Tablo 7: Yaşa ve cinsiyete göre boy persentil değerleri Tablo 8: Yaşlara ve cinsiyetlere göre ağırlık ortalama değerleri Tablo 9: Yaşa ve cinsiyete göre ağırlık persentil değerleri...54 Tablo 10: Yaşlara ve cinsiyetlere göre büst yüksekliği ortalama değerleri 58 Tablo 11: Yaşa ve cinsiyete göre büst yüksekliği persentil değerleri Tablo 12: Yaşa ve cinsiyete göre ortalama üstkol uzunluğu değerleri III

8 Tablo 13: Yaşa ve cinsiyete göre üstkol uzunluğu persentil değerleri...62 Tablo 14: Yaşlara ve cinsiyetlere önkol uzunluğu ortalama değerleri...66 Tablo 15: Yaşa ve cinsiyete göre önkol uzunluğu persentil değerleri Tablo 16: Yaşlara ve cinsiyetlere göre tümkol uzunluğu ortalama değerleri. 70 Tablo 17: Yaşa ve cinsiyete göre tümkol uzunluğu persentil değerleri.. 70 Tablo 18: Yaşlara ve cinsiyetlere göre kulaç uzunluğu (span) ortalama değerleri..74 Tablo 19: Yaşa ve cinsiyete göre kulaç uzunluğu (span) persentil değerleri. 74 Tablo 20: Yaşlara ve cinsiyetlere göre üst bacak uzunluğu ortalama değerleri.. 78 Tablo 21: Yaşa ve cinsiyete göre üst bacak uzunluğu persentil değerleri..78 Tablo 22: Yaşlara ve cinsiyetlere göre alt bacak uzunluğu ortalama değerleri.82 Tablo 23: Yaşa ve cinsiyete göre alt bacak uzunluğu persentil değerleri...82 Tablo 24: Yaşlara ve cinsiyetlere göre diz yüksekliği ortalama değerleri.. 86 Tablo 25: Yaşa ve cinsiyete göre diz yüksekliği persentil değerleri.. 86 Tablo 26: Yaşlara ve cinsiyetlere göre alt taraf yüksekliği ortalama değerleri...90 IV

9 Tablo 27: Yaşa ve cinsiyete göre alttaraf yüksekliği persentil değerleri..90 Tablo 28: Yaşlara ve cinsiyetlere göre diz genişliği ortalama değerleri Tablo 29: Yaşa ve cinsiyete göre diz genişliği persentil değerleri 95 Tablo 30: Yaşlara ve cinsiyetlere göre dirsek genişliği ortalama değerleri Tablo 31: Yaşa ve cinsiyete göre dirsek genişliği persentil değerleri 99 Tablo 32: Boy uzunluğu, büst yüksekliği ortalama değerleri ve büst/boy uzunluğunun yaş ve cinsiyete göre oranları Tablo 33: Alt taraf yüksekliği, boy uzunluğu ortalama değerleri ve alt taraf/ boy uzunluğunun yaş ve cinsiyete göre oranları..103 Tablo 34: Önkol uzunluğu, üstkol uzunluğu ortalama değerleri ve önkol/üstkol uzunluğunun yaş ve cinsiyete göre oranları..103 Tablo 35: Önkol uzunluğu, üstkol uzunluğu ortalama değerleri ve önkol/üstkol uzunluğunun yaş ve cinsiyete göre oranları Tablo 36: Kulaç uzunluğu (span), boy uzunluğu ortalama değerleri ve kulaç uzunluğu/boy uzunluğunun yaş ve cinsiyete göre oranları V

10 Tablo 37: Alt taraf yüksekliği, kulaç uzunluğu (span) ortalama değerleri ve alt taraf yüksekliği/kulç uzunluğunun yaş ve cinsiyete göre oranları Tablo 38: Önkol uzunluğu, üstkol uzunluğu ortalama değerleri ve önkol/üstkol uzunluğunun yaş ve cinsiyete göre oranları Tablo 39: Çalışmada kullanılan antropometrik ölçümlerin korelasyonu ve anlamlılık düzeyleri Tablo 40: Ülkemizde yapılan çeşitli çalışmalarla çalışmamız bazı verilerinin karşılaştırılması (Erkekler) 128 Tablo 41: Ülkemizde yapılan çeşitli çalışmalarla çalışmamız bazı verilerinin karşılaştırılması (Kızlar) VI

11 Grafikler Dizini Grafik 1: Erkek çocukların yaşa göre boy persentil eğrileri...51 Grafik 2: Kız çocukların yaşa göre boy persentil eğrileri...51 Grafik 3: Erkek çocukların boy uzunluğu değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi..52 Grafik 4: Kız çocukların boy uzunluğu değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi Grafik 5: Erkek çocukların yaşa göre ağırlık persentil eğrileri..55 Grafik 6: Kız çocukların yaşa göre ağırlık persentil eğrileri.. 55 Grafik 7: Erkek çocukların ağırlık değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi Grafik 8: Kız çocukların ağırlık değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi 57 Grafik 9: Erkek çocukların yaşa göre büst yüksekliği persentil eğrileri Grafik 10: Kız çocukların yaşa göre büst yüksekliği persentil eğrileri..59 Grafik 11: Erkek çocukların büst yüksekliği değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi..60 VII

12 Grafik 12: Kız çocukların büst yüksekliği değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi..61 Grafik 13: Erkek çocukların yaşa göre üstkol uzunluğu persentil eğrileri.63 Grafik 14: Kız çocukların yaşa göre üstkol uzunluğu persentil eğrileri.63 Grafik 15: Erkek çocukların üstkol uzunluğu değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi.. 64 Grafik 16: Kız çocukların üstkol uzunluğu değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi Grafik 17: Erkek çocukların yaşa göre önkol uzunluğu persentil eğrileri..67 Grafik 18: Kız çocukların yaşa göre önkol uzunluğu persentil eğrileri.. 67 Grafik 19: Erkek çocukların önkol uzunluğu değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi..68 Grafik 20: Kız çocukların önkol uzunluğu değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi..69 Grafik 21: Erkek çocukların yaşa göre tümkol uzunluğu persentil eğrileri...71 Grafik 22: Kız çocukların yaşa göre tümkol uzunluğu persentil eğrileri Grafik 23: Erkek çocukların tümkol uzunluğu değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi..72 VIII

13 Grafik 24: Kız çocukların tümkol uzunluğu değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi..73 Grafik 25: Erkek çocukların yaşa göre kulaç uzunluğu (span) persentil eğrileri Grafik 26: Erkek çocukların yaşa göre kulaç uzunluğu (span) persentil eğrileri. 75 Grafik 27: Erkek çocukların span (kulaç uzunluğu) değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi Grafik 28: Kız çocukların büst yüksekliği değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi..77 Grafik 29: Erkek çocukların yaşa göre üst bacak uzunluğu persentil eğrileri.79 Grafik 30: Kız çocukların yaşa göre üst bacak uzunluğu persentil eğrileri 79 Grafik 31: Erkek çocukların üst bacak uzunluğu değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi. 80 Grafik 32: Kız çocukların üst bacak uzunluğu değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi..81 Grafik 33: Erkek çocukların yaşa göre alt bacak uzunluğu persentil eğrileri. 83 Grafik 34: Kız çocukların yaşa göre alt bacak uzunluğu persentil eğrileri. 83 IX

14 Grafik 35: Erkek çocukların alt bacak uzunluğu değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi. 84 Grafik 36: Kız çocukların alt bacak uzunluğu değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi. 85 Grafik 37: Erkek çocukların yaşa göre diz yüksekliği persentil eğrileri 87 Grafik 38: Kız çocukların yaşa göre diz yüksekliği persentil eğrileri 87 Grafik 39: Erkek çocukların diz yüksekliği değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi.88 Grafik 40: Kız çocukların diz yüksekliği değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi 89 Grafik 41: Erkek çocukların yaşa göre alt taraf yüksekliği persentil eğrileri...91 Grafik 42: Kız çocukların yaşa göre alt taraf yüksekliği persentil eğrileri...91 Grafik 43: Erkek çocukların alt taraf yüksekliği değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi 92 Grafik 44: Kız çocukların alt taraf yüksekliği değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi 93 Grafik 45: Erkek çocukların yaşa göre diz genişliği persentil eğrileri...96 X

15 Grafik 46: Kız çocukların yaşa göre diz genişliği persentil eğrileri. 96 Grafik 47: Erkek çocukların diz genişliği değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi 97 Grafik 48: Kız çocukların diz genişliği değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi.. 98 Grafik 49: Erkek çocukların yaşa göre dirsek genişliği persentil eğrileri Grafik 50: Kız çocukların yaşa göre dirsek genişliği persentil eğrileri Grafik 51: Erkek çocukların dirsek genişliği değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi 101 Grafik 52: Kız çocukların dirsek genişliği değerlerinin yaşa ve sosyoekonomik düzeylere (SED) göre değişimi 101 XI

16 Şekiller Dizini Şekil 1: 0-5 yaş arası erkek (üst) ve kız (alt) boy persentil eğrileri (WHO, 2007)...24 Şekil 2: 0-5 yaş arası erkek (üst) ve kız (alt) ağırlık persentil eğrileri (WHO, 2007)...25 Şekil 3: 2-20 yaş arası erkek ve kız boy ve ağırlık persentil eğrileri (CDC, 2000).. 26 XII

17 Önsöz Büyüme ve gelişme insan hayatının en önemli dönemlerinden birini oluşturmaktadır. Yapılan bu çalışmada farklı sosyoekonomik düzeye mensup okulöncesi dönem çocuklarının büyümelerine ilişkin genel değerlendirmeler yapılmaya çalışılmıştır. Tez konumun ortaya çıkışında bana yardımcı olan, değerli fikirlerini ve her türlü desteğini benden esirgemeyen, tez danışmanım Prof. Dr. Başak Koca Özer e, tez çalışmam sırasında desteklerini esirgemeyen Prof. Dr. Neriman Aral a, Doç. Dr. Müdriye Yıldız Bıçakçı ya, Uzman Ece Özdoğan a ve Doç. Dr. Serpil Eroğlu Çelebi ye, alan araştırmam sırasında antropometrik ölçümlerin alınması konusunda bana yardımcı olan arkadaşlarım Araş. Gör. Sibel Önal, Cansev Meşe, Kübra Baran, Esra Baş, Pelin Küçük e ve her zaman yanımda olup beni destekleyen aileme çok teşekkür ederim. XIII

18 Giriş Büyüme ve gelişme insan hayatındaki en önemli dönemlerden biridir. Anne karnından başlayarak erişkinliğe kadar insanın büyüme ve gelişimi devam etmektedir. Özellikle doğum sonrası dönemdeki ilk bir yılda çocuğun büyümesi hızlı seyreder. Anaokulu ve okul döneminde çocuğun büyümesi bebeklik dönemine oranla daha yavaş ilerlemektedir (Lejarraga., 2002). Büyüme ve gelişme bir tempo içinde devam eder. Büyüme ve gelişme hızı her yaşta ve her bireyde farklılık göstermektedir (Malina ve Bouchard, 1991). Çocukların fiziksel büyümelerinin değerlendirilmesinde ve takibinde antropometri sıklıkla kullanılan bir tekniktir. Özellikle yeni doğan dönemden itibaren çocukların boy, ağırlık, baş çevresi vb fiziksel özelliklerinin takibi yapılarak çocuğun gelişiminin normal seyredip seyretmediği konusunda fikir edilebilmektedir (Akın, 1995; Günay ve ark., 1990). Büyüme ve gelişme çalışmalarında özellikle boy ve kilonun takibi sıklıkla kullanılan iki antropometrik ölçümdür. Boy uzunluğu çocukluk yenidoğan dönemden başlar adölesan dönemde atak yapar ve çocuk yetişkin boyuna ulaşır. Boy uzunluğu ve ağırlık artışına bakıldığında, yenidoğan dönem ve erken çocukluk döneminde boy uzunluğu ve ağırlık artışı daha fazladır. Genel olarak yenidoğan dönemde ve erken çocukluk döneminde hem kızlar hem de erkeklerde büyüme hızı yüksektir. Orta çocukluk döneminde boy uzunluğu ve ağırlık artışı daha durağan halde iken adölesan dönemle beraber tekrar artış görülmektedir (Malina ve Bouchard, 1991). 1

19 Büyüme ve gelişme üzerinde pek çok faktörün etkisinden söz edilmektedir. Genetik ve çevresel faktörler bir çocuğun gelişiminde beraber etki göstermektedir. Özellikle okulöncesi dönemde çocuğun maruz kaldığı çevresel şartlar ve beslenme durumu yetişkinlik çağına yapılan yatırımdır. Ailenin eğitim ve sosyoekonomik düzey çocuğun büyüme ve gelişmesi üzerinde etkilidir. Sosyoekonomik düzeyi iyi olan çocukların sosyoekonomik düzeyi daha kötü olan çocuklara göre aynı yaş grubunda daha iyi gelişim göstermektedir (Malina ve Bouchard, 1991). Çocuğun normal gelişip gelişmediğinin takibinin yapılması, çocuğun ileriki yaşamı açısından önem taşımaktadır. Bu bağlamda okul öncesi çocuklara yönelik yapılacak çalışmalar da herhangi bir gelişimsel bozukluğun tespiti ve önleminin alınabilmesi açısından önem taşımaktadır (Lejarraga, 2002). Okul öncesi dönemde çocuklar hızlı gelişim gösterirler ve çevrenin etkilerine oldukça açıktırlar. Bu dönemde çocuklar hem bilişsel hem sosyal hem de motor gelişimlerini devam ettirmektedirler. Bir toplumun çocuklarının büyüme standartlarının oluşturulması ve bilinmesi de çocuklara yönelik hizmetler ve yapılan çeşitli çalışmaların değerlendirilmesi açısından önemlidir (Lejarraga., 2002; Fidancı, 2015). 2

20 1. Bölüm: Antropoloji ve Antropometri 1.1.Antropoloji nedir? Antropoloji yunanca kökenli bir kelimedir ve insanbilim anlamına gelmektedir. Antropoloji bilimi insanı biyo-kültürel bir varlık olarak ele almakta evrimsel süreci konusunda çalışmalar gerçekleştirmekte ve çevresiyle bir bütün olarak değerlendirmektedir. Antropoloji, insan odaklı bir bilim dalı olması sebebiyle insanın dâhil edilebileceği pek çok bilim ile de ortak çalışmalar yapmaktadır. Amerika ve Kanada gibi ülkelerde antropoloji; sosyal antropoloji, arkeoloji ve biyolojik antropoloji olmak üzere 3 alt dala ayrılmaktadır. Bazı ülkeler bu gruba linguistik antropolojiyi de dâhil etmektedirler. Ülkemizde ise antropoloji; sosyal antropoloji, paleoantropoloji ve fizik antropoloji olmak üzere üç alt dala ayrılmaktadır (Stein ve Rowe, 2006; Jurmain ve ark., 2009). Antropoloji nin Türkiye deki gelişimi cumhuriyetle beraber başlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk özellikle antropoloji ve arkeolojinin ülkemizde geliştirilmesi konusuna oldukça önem vermiş ve desteklemiştir. Buna yönelik olarak 1925 yılında Türk Antropoloji Enstitüsü İstanbul da kurulmuş ve başına Ord. Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu getirilmiştir. İzleyen yıllarda İstanbul ve Ankara Üniversitelerinde kurulan Antropoloji bölümleri ile eğitim ve öğretim faaliyetine başlamıştır. Günümüzde ise kurulan yeni üniversitelerde açılan antropoloji bölümleriyle gelişimine devam etmektedir (Özbek, 1998). 3

21 1.2.Antropometri Nedir? Antropometri,insan vücut ölçümlerinin oransal olarak çalışılmasına dayalı bir tekniktir (Hall ve ark., 2007; ITCA WIC, 2013). Antropometri tekniğinin temeli oldukça eski dönemlere dayanmaktadır. Rönesansa kadar olan dönemde, Leonardo ve Dürer gibi bilim insanları vücut yapısıyla ve oranlarıyla ilgilenmişlerdir. 18. yüzyıla gelindiğinde ise literatürde de antropometri ile ilgili çalışmalar ortaya çıkmıştır. Çeşitli araştırmalarla, askerlerin ve ordu mensuplarının boylarının zaman zaman kayıt altına alındığı belirtilmektedir. L.G. Roederer 1753 yılında yeni doğanlar üzerinde ilk kesitsel çalışmalarını gerçekleştirmiştir. Sonraki dönemde ise 1759 ve 1777 yılları arasında Montebelliard, kendi oğlu üzerinde büyüme ve gelişme değerlendirilmesi amacıyla altı aylık periyotlarla boy ölçümü alarak uzunlamasına (longitidunal) bir çalışma gerçekleştirmiştir. 19. yüzyıla gelindiğinde ise antropometrik çalışmaların giderek arttığı görülmektedir (Ulijazsek ve Mascie- Taylor, 1994). Çeşitli ülkelerde antropoloji ve etnoloji toplulukları tarafından organizasyonlar düzenlenerek antropometrik ölçümler konusunda yıllık raporlar oluşturulmuştur. Sonraki dönemlerde hem iskelet hem de canlı bireyler üzerinden antropometrik ölçümlerin alınacağı yüzlerce nokta belirlenmiş ve bunlar Rudolf Martin tarafından yayınlanmıştır. Standardizasyon o zamanın bilim insanları açısından oldukça önemli konulardan biriydi. 20. yüzyılda ise yeni kurulan bilimsel dergilerde yapılan çalışmalar yayınlamaya başlayarak antropometri tekniği gelişimini sürdürmeye devam etmiştir (Ulijazsek ve Mascie-Taylor, 1994). 4

22 Antropoloji de Antropometrinin Yeri, Önemi ve Kullanım Alanları Antropoloji insanı her yönüyle ele alan bir bilimdir. Özellikle fizik antropoloji insanın bedensel yapısının incelenmesi üzerine çalışmalarını gerçekleştirmektedir. İnsanın fiziksel yapısını incelerken de antropoloji genel olarak antropometriden yararlanmaktadır. Antropometri tekniği sayesinde birey ve nüfus bazında insanların fiziksel özellikleri belirlenebilmektedir. Bu nedenle fizik antropoloji, ergonomi, sağlık ve sporla ilgili pek çok alanda hem pratikliği hem de ekonomik oluşu yönüyle antropometri tekniği kullanılmaktadır (Şehla, 2006). Antropometrik ölçümler vücuttaki belirli anatomik noktalardan özel ekipmanlarla eğitimli ve tecrübeli kişilerce alınmalıdır. Bilim insanları, insanla ilgili çoğu alanda yaşam standartlarını iyileştirebilmek amacıyla antropometrik ölçümlerden yararlanmaktadır (Akın, 2013). Araştırmacılar her toplumun kendine ait belli antropometrik özellikleri olduğunu belirtmekte ve ergonomi, sağlık ve spor gibi alanlarda da antropometri tekniğinden faydalanmanın yararlı olacağını söylemektedir (Doğan ve Altan, 2007; Akın, 2013). Antropometri sağlık alanında özellikle çocukların gelişimlerinin izlenmesi açısından önemlidir. Boy, kilo, baş çevresi vb. fiziksel özelliklerin takibi çocukların sağlıklı gelişip gelişmedikleri konusunda standartlar oluşturmaya ve takibinin yapılmasına imkân vermektedir (Şehla, 2006). Antropometrinin önemli kullanım alanlarından biri de ergonomidir. Kullanılan eşyaların, çalışılan ofislerin, yaşanılan çevrenin, insanın anatomik özelliklerine uygun olması rahat yaşam açısından oldukça önemlidir. Toplumların 5

23 standart ölçülerine göre düzenlenen alanlardan ve üretilen malzemelerden daha fazla verim alındığı belirtilmektedir (Akın ve ark., 2012). Ergonominin yanı sıra antropometri, sporcu ve yetenek seçimi konusunda da yol gösterici olmaktadır. Sporun herhangi bir dalında faaliyet göstermek isteyen bireylerin fiziksel özelliklerini araştırarak bireyin hangi spor dalında daha başarılı olacağı konusunda fikir vermektedir (Akın ve ark., 2012). Antropoloji ve antropometri sıkı sıkıya bağlıdır. Toplumların fiziksel özelliklerinin bilinmesi ve sağlık takiplerinin yapılabilmesi ülke için de kaynak kullanımı açısından daha yararlı olacaktır (Akın ve ark., 2012). 6

24 2. Bölüm: İnsanda Büyüme ve Gelişme 2.1.Büyüme ve Gelişme Nedir? İnsanın büyüme ve gelişmenin normal şekilde ilerlemesinde rol oynayan en önemli faktörler; genetik yapı, kişinin metabolizması ve endokrin sistemin doğru çalışmasına bağlıdır. Bu da özellikle çocukluk dönemindeki yeterli beslenmeye bağlıdır. Sosyoekonomik düzeyi düşük ve görece daha iyi olan toplumlardaki çocukların büyümeleri karşılaştırıldığında, yeterli düzeyde besin alımının olduğu bölgelerdeki çocukların, beslenme yetersizliğine maruz kalan çocuklardan daha iyi gelişim gösterdikleri anlaşılmıştır (Martorell ve ark., 1979). Büyüme, organizmadaki hücre sayısının mitoz bölünme ile artması ve buna bağlı olarak vücut hacminde ve kütlesindeki artış anlamına gelir (Bogin, 1999; Özbek,2007). Büyüme dönemi hücrelerarası maddelerin miktarındaki artış sayesinde olmaktadır (Özbek, 2007) Büyüme dönemi oldukça dinamik bir dönemdir. Bu dönemde, organizmada hücresel, moleküler değişimler gözlenir ve iki aşamadan oluşur. Bunlar fizyolojik ve morfolojik olarak vücutta görülen değişikliklerdir. (Rogol ve ark., 2000; Özbek, 2007). Büyüme olayı bebeklik ve erken çocukluk dönemlerinde hızla ilerlerken, ileri çocukluk döneminde yavaşlamaya başlar ve adölesan dönemde atak yaparak erişkin boya erişilir (Malina ve Bouchard, 1991; Nizamoğlu, 2006). Çocukluk çağı, döllenmeden başlayarak ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eden bir süreçtir (Bundak ve Neyzi, 2002). Büyüme 7

25 yapısal ve işlevsel açıdan bireysel farklılıkların ortaya konmasında da önemli rol oynar. Çünkü büyüme bireyler arasında farklılık göstermektedir (Özbek, 2007). Büyüme, çocuğun sağlık durumunu gösteren önemli bir dönemdir. Sağlıklı çocuk normal büyüyen çocuktur. Çocukların beslenme durumları da bu dönemde büyümeyi etkileyen önemli faktörlerdendir. Çocuk organizmasını yetişkinlerden ayıran en önemli özellik sürekli büyüme, gelişme ve değişme süreci içinde olmasıdır (Bundak ve Neyzi, 2002). Büyümenin belirlenmesinde kullanılan önemli parametreler, büyüme hızı ve ağırlık artışıdır. Çocukluk döneminde büyüme; boy, ağırlık ve baş çevresi ölçümleri ile izlenir. Puberte döneminde büyümenin boyutu, belli puberte evrelerine göre ve cinsiyetlere göre değişiklikler göstermektedir (Nizamoğlu, 2006). Gelişme (olgunlaşma), biyolojik işlevlerin kazanıldığı dönemdir. Gelişme vücutta hem kalitatif hem de kantitatif özelliklerin değişimi anlamına gelmektedir. Çocukluk döneminden daha karmaşık bir yapıya geçilmesi olarak tanımlanabilir (Bogin, 1999). Bu dönemde hücre ve dokuların yapı ve bileşimi değişmektedir (Neyzi ve ark., 2002). Kalıtım ve çevre koşulları gelişme üzerinde veya gelişme düzeyine ulaşmada önemli öğelerdir. Gelişmenin değerlendirilmesinde kullanılan önemli 5 ölçütü şöyle sıralayabiliriz; dişlerin gelişmesi ve diş sayısı, kemiklerin olgunlaşma derecesi, nöromotor gelişme derecesi, zeka düzeyi ve psikososyal gelişme, cinsel gelişme düzeyi (Neyzi ve Saka, 2002). 8

26 Okul Öncesi Dönem Çocuklarında Büyüme ve Gelişme Gelişim anne karnında başlar ve ergenlik döneminin sonuna kadar devam eder. Hayatın ilk yıllarında büyüme hızı oldukça fazladır. İlk iki yılda çocuk yürüme gibi motor becerilerini kazanmaktadır. Bebeklikten sonraki dönemde çocuğun büyüme hızında bir yavaşlama görülürken beyin gelişimi hızla devam eder. Bu nedenle çocuk bu dönemde çok daha iyi beslenmelidir (Larsen, 2008). 3-6 yaş arası okul öncesi dönem çocukları çevreleriyle giderek sosyalleşen bireyler haline gelmektedirler. Bu dönemde boy yılda 4-7 cm artarken, kilo ise yılda 1,5 ile 2,5 kg arasında artış göstermektedir (Fidancı, 2015). Okul öncesi dönemde beslenmenin önemi yadsınamaz. Bu dönemdeki çocuklar enerji ihtiyaçlarının %15 ini proteinden, %55 ini karbonhidratlardan ve %30 unu yağlardan karşılamaktadır (Fidancı, 2015) Büyüme ve Gelişmeye Etki Eden Faktörler Hormonlar Hormonlar, büyüme gelişme ve cinsel olgunlaşmayı kontrol eden, ikincil cinsiyet karakterlerinin ortaya çıkmasında görevli önemli etmenlerdir. Özellikle hipofiz bezi vücuttaki hormonların işleyişini kontrol eden ana kumanda merkezi olarak görev yapmaktadır. Hipofiz bezi hipotalamus ile işbirliği içinde hormonların 9

27 salgılanmasını kontrol ederek, vücut dengesini sağlamaktadır. Hipofiz bezi, ön ve arka olmak üzere iki lobdan oluşmaktadır. Büyüme açısından önemli olan kısım ön lobdur (Malina ve Bouchard, 1991). Büyüme hormonu ya da somatotropin, büyümede öncelikli etkisi olan hormondur. Büyüme hormonu özellikle karbonhidratı yağa dönüştürerek vücutta depo edilmesine ve enerji elde edilmesine yardımcı olmaktadır. Vücudun hacimce büyümesinde somatomedinler önemli yer tutmaktadır. Somatomedinler protein sentezine yardımcı olarak hücrelerin çoğalmasına ve dolayısıyla büyümeye yardımcı olurlar. Özellikle büyüme hormonuyla bağlantılı olan somatomedin-c vücuttaki uzun kemiklerin uzamasında ve buna bağlı olarak bireyin boyunun da uzamasında ve büyümesi üzerinde büyük etkiye sahiptir. Somatomedin-C bebeklik döneminde vücutta düşük düzeyde iken çocukluk dönemleriyle beraber artmaya başlamakta geç adölesan dönemlerde ise tekrar azalmaktadır. Büyüme hormonu, özellikle çocukluktan adölesan döneme kadar oldukça fazla salgılanmaktadır. Büyüme hormonu cinsel olgunlaşma ve adölesan dönem boyunca uyku halinde gece, gündüze oranla daha fazla salgılanmaktadır. Büyüme hormonunun salgılanması çevreyle de etkileşim halindedir. Özellikle fiziksel aktivite, beslenme düzeyi psikolojik ve sosyal durumun etkisi altındadır (Malina ve Bouchard, 1991). Büyüme hormonunun yanı sıra tiroit hormonu da büyüme gelişme cinsel olgunlaşma ve beyin gelişimi üzerinde etkiye sahiptir. Bireyin normal olarak büyüyebilmesi için tiroit bezi hormon salgılamaktadır. Büyüme hormonunun vücutta etkilerinin ortaya çıkabilmesi için tiroit bezinden salgılanan tiroksin adı verilen bir hormona ihtiyaç duyulmaktadır. Tiroit bezinin normal çalışmadığı durumlarda (hipotiroit) büyüme ve gelişmenin de geri kaldığı araştırmalarla ortaya konmuştur. 10

28 Tiroit hormonunun fazla salgılandığı durumlarda ise (hipertiroit) metabolik olayların hızlanması ve enerji ihtiyacının artmasına bağlı olarak kilo kaybı ortaya çıkmaktadır. Yine tiroit bezi üzerinde küçük parçalar halinde bulunan paratiroit bezleri de parathormon ve tirokalsitonin salgılayarak vücuttaki kalsiyum oranını ayarlamakta, kemik, diş ve iskelet gelişimine katkıda bulunmaktadır (Malina ve Bouchard, 1991). Pankreas ise insülin ve glukagon hormonu salgılayarak büyüme ve gelişmeye yardımcı olmaktadır. İnsülin ve glukagon hormonları kan şekerinin ayarlanmasından sorumludur. Tiroit gibi insülin de büyüme hormonuyla ortak çalışmaktadır ve büyüme hormonunun etkilerinin ortaya çıkmasında rol oynamaktadır (Malina ve Bouchard, 1991). Adrenal bezler ise ana maddesi kolesterol olan steroid hormonlarını da salgılayarak büyüme üzerinde rol oynarlar. Steroid hormonlar, gonadların gelişiminde yani cinsel olgunlaşma açısından önem taşımaktadırlar. Sinir sistemi üzerinde etkilidirler. Özellikle aşırı stres ya da çok sevinçli olunan dönemlerde Adrenalin ve noradrenalin salgılayarak kalp atışı, kan damarlarının daralıp genişlemesi ve oksijen taşınması üzerinde rol oynamaktadır. Steroid hormon; estrojen, testosteron ve progesteron salgılamaktadır. Bu hormonlar dişi ve erkek bireyin ikincil cinsiyet karakterlerinin ortaya çıkmasında rol oynamaktadır (Malina ve Bouchard, 1991; Campbell ve Reece, 2010). Hipofizin ön kısmından ve hipotalamustan salgılanan Androjenler, erkeklerdeki ana eşey hormonlarıdır ve en önemlisi de testosterondur. Androjenler, leyding hücreleri tarafından sentezlenerek erkekte birincil (üreme sistemi ile ilgili) ve 11

29 ikincil cinsiyet karakterlerini ( SED kalınlaşması, yüz ve vücutta kıllanma vb.) ortaya çıkarmaktadır (Campbell ve Reece, 2010). Dişilerde ise hipotalamustan salgılanan gonadotorpin salgılatıcı hormon (GnRH), hipofiz bezinin ön kısmından salgılanan folikül uyarıcı hormon (FSH) ve lutenize edici hormon (LH), estrojenler ve yumurtalıklardan salgılanan dişi eşey hormonları menstural ve ovaryum döngülerini düzenlemekte yani dişilerde üremeyi düzenlemektedirler (Campbell ve Reece, 2010). Estrojenler üremeyi düzenlemenin yanı sıra ikincil cinsiyet karakterlerinin (göğüslerin oluşumu, göğüs ve kalça bölgelerinde yağın depolanması vb.) oluşmasında da etkilidir. İlerleyen yaşlarda ise bayanlarda yumurtalıklar folikül uyarıcı hormon (FSH) ve lutenize edici hormona (LH) karşı duyarsızlaşmaya başlamakta ve estrojen hormonu işlevini yitirmektedir. Böylece dişilerde yumurtlama ve mensturasyon biter ve menopoz denilen döneme girilir (Campbell ve Reece, 2010) Çevre Çevrenin büyüme gelişme üzerindeki etkisi yadsınamaz. Özellikle genetik yapı ile çevresel etmenler birleştiğinde, çocuğun büyüme ve gelişmesi de buna göre şekillenmektedir. Yetersiz beslenme, stresli yaşam, sosyoekonomik düzey, aile içindeki sevgi ve ilgi, ebeveynlerin öğrenim durumları, kardeş sayısı büyüme ve gelişme üzerinde etkili olan faktörlerdir. Boy ve ağırlık ortalamasının ailedeki çocuk sayısı arttıkça düştüğü bilinmektedir (Özbek, 2007). 12

30 Ailenin sosyoekonomik düzeyi çocukların büyüme ve gelişmesi üzerinde oldukça etkilidir (Malina ve Bouchard, 1991). İyi şartlarda büyüyemeyen çocukların gelişimsel olarak iyi şartlarda yetişen yaşıtlarına göre geri kaldıkları, araştırmalarla ortaya konmaktadır. Gelişmiş ülkelerdeki ailelerin geliri, eğitim düzeyi, sağlık hizmetlerine ulaşım olanakları ve yaşadığı çevre gelişmekte olan ya da az gelişmiş ülkelere göre daha iyi durumdadır. Bu nedenle daha iyi şartlarda yaşayan çocuklar sosyoekonomik açıdan yetersiz olan toplumlara göre daha uzun ve daha kiloludur (Malina ve Bouchard, 1991). Yapılan araştırmalara göre annenin özellikle hamilelik dönemlerinde maruz kaldığı şartlar ileriki dönemlerde çocuğun yaşamını da etkilemektedir. Örneğin; ebeveynlerin evde ya da annenin hamileliği sırasında sigara içmesi ya da çocuğun evde pasif içici olması, ilkokul dönemine gelindiğinde ailesi sigara içmeyen ya da annesi hamileliği sırasında ve sonrasında sigara kullanmayan ailelerin çocuklarından gelişimsel olarak daha geride oldukları sonucunu ortaya çıkarmıştır (Malina ve Bouchard, 1991). Çocukların nasıl bir çevrede yaşadıkları da büyümeleri üzerinde önemli rol oynamaktadır. 20. yüzyılda Amerika ve Batı Avrupa da yapılan araştırmalarda kentlerde yaşamlarını sürdüren çocukların, kırsal kesimde yaşayan yaşıtlarına göre daha uzun ve kilolu oldukları ortaya konmuştur. Günümüzde ise bu fark çok önemli değildir. Doğu Avrupa ve Akdeniz de ve gelişmekte olan ülkelerde ise kaynakların yetersizliğine bağlı olarak yine kentsel ve kırsal alanda yaşayan çocuklar arasında gelişimsel farklılıklar göze çarpmaktadır (Malina ve Bouchard, 1991). 13

31 Büyüme üzerinde iklimlerin etkisinden de söz edilmektedir. Örneğin; sonbahar döneminde kilo artışı belirginken, ilkbahar aylarına gelindiğinde boyda uzamanın daha belirgin olduğu görülmüştür (Özbek, 2007). Yapılan araştırmalarda sıcak bölgelerdeki çocuk ve adölesanların soğuk olan bölgelerdeki yaşıtlarına göre kiloca daha hafif oldukları saptanmıştır. Yine yüksekliğin (3000 m ve üstü) de büyüme üzerindeki etkisi olduğu belirtilmektedir. Yüksek kesimlerde iklim daha soğuk ve kuraktır. Ayrıca ultraviyole ışınlara da daha çok maruz kalınmaktadır. Tüm bu etmenler çocukların büyümeleri ve gelişmeleri üzerinde etkiye sahiptir. Doğum ağırlığı yükseklik arttıkça düşüş göstermektedir. Yine yapılan çalışmalar ortaya koymuştur ki deniz seviyesinde yaşayan çocuklar, yüksekte yaşayan akran çocuklara göre daha uzun ve kiloludurlar. Yüksek alanlarda yaşayan çocuklardaki bu gelişimsel geriliğin nedeninin ise yüksek alanlarda vücuda taşınan oksijen miktarının yetersizliği ve besin alımındaki azlık olduğu düşünülmektedir (Malina ve Bouchard, 1991) Genetik Yaşam boyunca genetik kodumuz ve çevremiz etkileşim halindedir. Büyüme ve gelişme üzerinde hem çevrenin hem de genetik yapının önemli rolleri vardır. Bireyin büyüme ve gelişmesinin hızı ve ritmi hormonal, çevresel ve genetik etmenlerin birbirleriyle olan ilişkisine bağlıdır (Özbek, 2007). Bir kişinin büyümesi, gelişmesi, boy uzunluğu genetik etkilerin altındadır. Ancak bu özellikler uygun yaşam koşullarıyla beraber ortaya çıkabilmektedir. Beslenme yetersizliği, çeşitli enfeksiyon hastalıkları ve sosyoekonomik açıdan 14

32 ailenin yetersiz olması da çocuğun genetik potansiyeli doğrultusunda gelişip gelişemeyeceğini belirleyen önemli etmenlerdir. Bir genin fenotipte etkisini göstermesi de yine diğer genlerle olan ilişkisine bağlanmaktadır. Genetik kontrol büyüme üzerinde önemli rol oynamaktadır. Örneğin tek yumurta ikizlerinde kemik gelişimine bakıldığında her yaşta büyük benzerlikler gösterdiği anlaşılmaktadır. Bunlara ek olarak büyüme üzerinde ırksal farklılıkların etkisi de yadsınamaz. Örneğin; Amerika da yaşayan Arizona yerlilerinin çocukları güç koşullarda yaşamlarını sürdürmelerine rağmen, aynı yörede ekonomik açıdan daha iyi durumda olan beyazların çocuklarından daha uzun boylu oldukları görülmüştür (Özbek, 2007). Büyüme ve gelişme üzerinde birçok etkenden söz edilmektedir. Genler, hormonlar, beslenme ve çevre büyüme ve gelişme üzerine etkili olan etmenlerdir. Tüm bu karmaşık yapı çocukların büyümesini kontrol etmektedir (Malina ve Bouchard., 1991). Endokrin sistemdeki hormonlar da büyüme ve gelişme üzerinde etkilidir. Genetik özelliklerimizin ortaya çıkmasında endokrin sistem önemli rol oynar. Çocuğun fiziksel ya da psikolojik özellikleri fenotipte kendini göstermektedir. Fenotip üzerinde hem genetik yapı hem de çevre etkilidir. Bunlara ek olarak beslenme de büyüme ve gelişme üzerinde önemli rol oynamaktadır. Beslenme durumu endokrin bezlerin doğru çalışmasında rol oynamaktadır (Malina ve Bouchard, 1991). 15

33 2.4. İnsanda İskelet Gelişimi Kemik Doku, Oluşumu ve Gelişimi Omurgalı canlıların vücutlarında destek görevi gören organik ve inorganik maddeleri içeren kemik doku osteoblastlar olarak adlandırılan kemik yapıcı hücrelerden oluşmaktadır. Kemik; kalsiyum, magnezyum ve fosfat gibi maddelerce zengindir. Kemiğin esnek ve dayanıklı olması sert minerallerin yanı sıra kollajenlerin de etkisiyle olur (Campbell ve Reece, 2010; Mays, 1998). Kemikleri, şekilleri bakımından 3 gruba ayırabiliriz. Bunlar; kol ve bacaklardaki uzun kemikler, kafatasında bulunan yassı kemikler ve vertebraların da dâhil olduğu omurlardır (Mays, 1998). Kemik dokusu ikiye ayrılmaktadır; primer kemik dokusu ve sekonder kemik dokusu. primer kemik dokusu, embriyonel hayatta ve kemiklerin zarar gördüğü durumlarda kendini yenilerken oluşan ilk kemik dokusudur. Sekonder kemik dokusu ise tamamen sert bir yapı almış ve olgun kemik haline gelmiş yapı olarak adlandırılmaktadır. Sekonder kemik dokusu ise kendi içinde iki başlığa ayrılmaktadır. Bunlar; süngerimsi ve kompakt kemik dokudur. Hem uzun hem de kısa kemiklerin metafiz ve epifizlerinin iç yüzeyleri süngerimsi yapıdayken, kemiklerin dış kısımları ise kompakt kemik denilen daha sıkı bir yapıdan oluşmaktadır (Özdemir, 2008). 16

34 İntramembranöz ve kondral olmak üzere 2 tür kemikleşme bulunmaktadır. İntramembranöz kemikleşme, bağ dokusu tarafından kondral kemikleşme ise kıkırdak dokudan oluşmaktadır. Kemikleşme hangi şekilde olursa olsun, oluşan ilk kemik dokusu primer (birincil) kemik yani olgunlaşmamış kemiktir. Bu primer kemik kalıcı olmayıp yerini olgun kemik dokuya bırakacaktır. Kemik yapımı ve yıkımı belli bir düzen içerisinde işlemekte ve yenilenmektedir. Kemiğin yenilenmesi; mekanik, kimyasal ve hormonal faktörlerin etkisi altında devam etmektedir. (Bayçu, 1995) İntramemranöz Kemik Oluşumu Kemiğin intramembranöz oluşumu, bağ doku tarafından gerçekleştirilmektedir. Mezenşim hücreler, damarlar etrafında toplanarak çoğalırlar. Boş kalan kısımlar matriks ve kollajen liflerle dolar. Daha sonra mezenşim hücreler, osteoblastları oluşturur ve osteoblastlar da osteosit denen kemik hücrelerine farklılaşırlar. Olgunlaşan kemik trabeküler (süngerimsi) yapıdadır (Bayçu, 1995) Kondral Kemik Oluşumu Kondral kemikleşme, hyalin kıkırdak hücreleriyle oluşmaktadır. Uzun ve kısa kemiklerin bazıları bu şekilde gelişmektedir. Kondral kemikleşme de kendi içinde ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan birincisi, perikondral kemikleşme, ikincisi ise endokondral kemikleşmedir. Perikondral kemikleşme, kemiğin enine büyümesini, 17

35 endokondral kemikleşme ise kemiğin boyuna büyümesini ifade etmektedir (Bayçu, 1995) Uzun Kemiklerin Büyümesi Çoğu uzun kemik fetal hayatın 2. ayının sonunda şekillenmeye başlamaktadır (Mays, 1998). Femur gibi uzun kemiklerde kemikleşme, kıkırdak taslağının orta hattında, ilk kemik halkasında görülür. Olgun kıkırdağın orta hattında hücreler düşük yoğunluktadır ve kondrositler, hipertrofik hale gelmiştir. Kondrositlerin orta hattaki hipertrofisi perikondriyumda, osteogenezise neden olan kimyasal faktörler sonucu ortaya çıkmaktadır. Başlangıçtaki taslak kemik, hücre çoğalmasıyla boyca büyümesine devam eder. Ayrıca kıkırdağın kemikleşmesi de büyüme plağında devam eder. Diyafizin sonraki büyüme ve gelişmesi kemik yıkımı ve yeniden yapımı ile olmaktadır (Ulijaszek ve ark., 1998). Uzun kemikler, enine ve boyuna olmak üzere 2 tür gelişim göstermektedirler (Carter ve ark., 1996). Uzun kemiğin gelişiminde periosteum yani kemik zarının önemli olduğu anlaşılmaktadır. Birçok araştırmacı, periosteumun büyüme plaklarının (epifiz plakları) aktivitelerini düzenlediği ve uzun kemik büyümesi üzerinde etkili olduğunu belirtmektedir. (Houghton ve Dekel, 1979). Epifiz plağı, kıkırdağın oluşturduğu karmaşık bir yapıdır ve uzun kemiklerin alt kısmında epifiz ve metafiz yapısı arasında yerleşmiştir. Epifiz plağıyla beraber kemiğin uzunlamasına büyümesi endokondral büyüme olarak adlandırılmaktadır. Büyüme plağının oluşumunun, femur uzaması ve büyüme hızıyla ilişkisinin olduğu 18

36 belirtilmektedir (Eerden ve ark., 2003). Epifiz plağı gelişimi; kondrosit hücrelerinin çoğalması, hipertrofi ve kıkırdak matriksinin salgılanmasıyla kondrogenezisisn oluşumunu barındırır. Epifiz plağının uzunlamasına büyümeyi gerçekleştirmesi sırasında, birçok endokrin faktör de kemiğin büyümesini denetlemektedir. Endokrin sistemdeki; büyüme hormonu, insülin benzeri büyüme hormonu, glukokortikoid, tiroit hormonu, androjen, östrojen, leptin ve D vitamini, uzun kemiklerin büyümelerinde önemli rol oynamaktadır. Bu hormonlar, parakrin sisteme sinyaller göndererek büyüme plağının oluşumunda rol oynayan kondrositlerin çoğalmalarını sağlar. İnsanlarda görülen iskeletsel gelişim geriliklerinin büyük olasılıkla nedeni, endokrin sistemdeki düzensizlikten kaynaklanmaktadır. Sosyoekonomik açıdan iyi durumda olmayan ailelerin, sağlıklı ve yeterli besin alamayan çocuklarında, büyüme benzeri insülin hormonu ve tiroit hormonu düşüşe geçecektir ve büyüme yavaşlayacaktır (Nilson ve ark., 2005). Epifiz plağının ve hücre bölünmesi arasındaki ilişkinin, kemiğin uzunlamasına büyümesiyle ilgili olduğuna dair yapılan bir çok araştırma bulunmaktadır (Kember ve Sissons, 1976). Büyüme hormonunun ve insülin benzeri büyüme hormonunun (IGF-1), kemiklerin uzunlamasına büyümesi üzerinde etkisi bulunmaktadır. Buna ek olarak, glukokortikoidler, büyümenin geri kaldığı durumlarda tedavi amaçlı kullanılmaktadırlar. Glukokortikoid, kondrositlerin çoğalma devrelerindeki uyarımı konusunda önemli rol oynamaktadır. Tiroit hormonu ise iskeletsel gelişim, olgunlaşma ve boy uzunluğu üzerinde etkilidir. Pübertal büyümede yer alan, androjen ve östrojenlerin eksikliklerine bakıldığında ise yetişkin bireyin eriştiği boy uzunluğunda kısalık ortaya çıkmaktadır. D vitamini eksikliği ise rikets (çocuklarda raşitizm) gibi kemikte çeşitli lezyonlara neden olmaktadır (Nilson ve ark., 2005). 19

37 Epifiz plağında, 3 bölge bulunmaktadır bunlar; dinlenme bölgesi, çoğalma bölgesi ve hipertrofik bölgedir. Bu 3 bölgedeki düzenli işleyiş sayesinde kıkırdak yapı kemik yapıya dönüşür ve büyüme gerçekleşir. Büyüme plağı tek tür hücre içermektedir bunlar kondrositlerdir. Dinlenme zonunda bu kondrositler kendilerini yavaşça eşlerler. Çoğalma zonunda ise bu eşleme hızlanır. Böylece uzunlamasına büyüme gerçekleşmeye başlamaktadır. Hipertrofik zonda, hücreler bölünmelerini durdurur. Hücrelerin bölünmesi durur ancak hacimce büyümelerini devam ettirirler ve kondrosit boşluklarında damarlar yer almaya başlar. büyüme plağındaki hücrelerin çoğalması ve uzunlamasına büyüme yaşla ilişki içinde seyrine devam etmektedir (Nilson ve ark., 2005) Uzun Kemiklerin Büyümesini Etkileyen Genetik ve Çevresel Faktörler İnsanın büyümesi ve gelişmesi çeşitli faktörlere bağlı olarak şekillenmektedir. Bunlardan biri kişinin ailesinden aldığı genetik yapısıdır. Kemik gelişimi ve boy uzunluğu da genetik yapıdan etkilenmektedir. Çocuklar ailelerinden aldıkları genotipi, fenotiplerine yansıtırlar. Ancak hamilelik döneminden başlayarak, annenin olumsuz çevre şartlarına maruz kalması ve rahim içi yapıdaki değişimlerin de bebeğin fiziksel gelişimine etkisi bulunmaktadır. Anne rahmi, bebeğin gelişimi için yeterli uygunlukta değilse genetik olarak uzun ve iri olma potansiyeline sahip olan bir bebeğin gelişmesi bu durumdan olumsuz etkilenecektir (Güleç, 1990; Büyükkarakaya, 2011). 20

38 Genetik ve çevresel yapı büyüme ve gelişme döneminde etkileşim halindedir. Çocuğun genetik potansiyelini gerçekleştirebilmesi çevresel şartların iyi ya da kötü olması durumunda farklılık gösterecektir (Ulijaszek ve ark., 1998). Sosyoekonomik yönden iyi durumda olan bireylerde gelişim daha hızlı olurken, sosyoekonomik açıdan kötü durumda olan bireylerin büyümelerinde bir yavaşlama gözlenmektedir (Güleç, 1990). Bir çocuğun büyüme gelişmesi ve buna bağlı olarak iskeletsel gelişimi de genetik ve çevresel faktörlere bağlıdır. Yetişkin bireyin boy uzunluğunun belirlenmesinde çocukluk dönemindeki uzun kemiklerinin gelişimi oldukça önemlidir (Güleç, 1990). Gelişimde genetik mirasın rolü, çevresel faktörlerin rolünden oldukça fazladır. Ancak; her ikisinin de etkileşim içinde bulunulduğu unutulmamalıdır (Ulijaszek ve ark., 1998). Uzun kemiklerde büyüme epifiz plağındaki kıkırdak dokuda bulunan hücrelerin bölünmelerindeki artışla gerçekleşmektedir. Bölünmeden sonraki aşamada ise kıkırdak doku ya da bağ doku kemikleşmekte ve uzun kemikler bu şekilde uzamaktadır (Mays, 1998; Uysal, 2005). Çocukluk çağı boyunca kemik gelişiminin düzenli işleyişi, yetişkinlikteki kemik sağlığının da temelini oluşturmaktadır (Bachrach, 2000). Çocukluk dönemindeki boy uzunluğu çocuğun sağlık durumunun belirlenmesinde oldukça önemlidir. Boy uzunluğunun belirlenmesinde pek çok etken bir arada rol oynamaktadır (Demirel ve ark., 2005; Kayıran ve ark., 2011). Genetik yapı, kültürel ve ekonomik seviye ve tıp biliminin gelişmesiyle insanların hayat şartlarındaki değişme birleşince boy uzunluğu, kemik gelişimi ve toplumların sağlık 21

39 düzeylerinde de değişikliklerin yaşandığı belirtilmektedir (Bostancı, 1954; Bachrach, 2000; Neyzi ve Saka, 2002). Neyzi ve Saka yaptıkları çalışmada çevrenin genetik yapıdan daha etkili olduğu görüşündedirler (Neyzi ve Saka, 2002). Türkiye de fiziksel büyüme çalışmasını yapan ilk kişi olan Nafi Atuf Kansu da yaptığı araştırmada genetik yapının ve çevrenin çocukların gelişimlerinde birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir (Duyar ve Erişen, 1996). Ülkemizde yapılan çeşitli çalışmalarda da sosyoekonomik düzey ve yetersiz beslenmenin çocuk gelişimi üzerindeki etkilerine yer verilmiştir. Sosyoekonomik açıdan zor şartlar altında olan çocukların gelişimlerinin, sosyoekonomik açıdan daha iyi olan yaşıt çocuklara oranla daha geride olduğu yapılan çalışmalarla belirtilmiştir (Neyzi ve Saka, 2002). 3.Bölüm: Fiziksel Büyüme Çalışmalarına Genel Bakış Çocukların erişkinlerden ayrılan en önemli özelliği devam eden büyüme ve gelişme süreci içinde olmalarıdır. Çocukların gelişimi bir toplumun sağlığı ve gelişmişliği konusunda araştırmacılara değerli fikirler vermektedir (Alantar, 1939; Bostancı, 1954; Uysal, 2005). Birçok araştırmacı, insanın fiziksel gelişimi konusunda çalışmalar yapmıştır. Çocuklar üzerinde yapılan antropometrik araştırmalar, toplumların değişik dönemlerinde ve değişik yörelerinde çocukların gelişimsel özelliklerinin anlaşılması ve takibi açısından önemli olmuştur. Çocuk büyümesine dair yapılan ilk çalışma 1777 yılında Buffon tarafından yapılan çalışmadır. Dünya çapında baktığımızda, 22

40 insanların fiziki büyümelerini ilk kez antropometrik yöntemleri kullanarak sistemli hale getiren bilim insanı Quetelet dir (Bostancı, 1954; Duyar ve Erişen, 1996). Dünya üzerinde yapılan ilk longitidunal (uzunlamasına) araştırma ise Montbellier tarafından yapılmıştır (Neyzi ve Saka, 2002). Buna ek olarak; Boas (1892), Porter (1893), Gilbert (1895), Weissenberg (1895), Hall (1896) gibi pek çok araştırmacı da insan gelişiminin gerek fiziksel, gerek ruhsal, pek çok dalında araştırmalar yaparak bilim dünyasına sunmuşlardır (Bostancı, 1954; Duyar ve Erişen, 1996). Araştırmacılar bir bireyin sağlıklı gelişiminin sadece boy ve tartı ile tespit edilemeyeceğini, aynı zamanda vücut ölçümlerinin birbirleriyle olan oranlarının da önemli olduğunu belirtmişlerdir (Bostancı, 1954). Günümüzde ise Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Hastalık Koruma ve Önleme Merkezi (CDC) gibi sağlıkla ilgili önemli kuruluşlar belli yaş grupları için boy uzunluğu, ağırlık, baş çevresi vb. persentil (yüzdelik) değerleri oluşturmuştur (Şekil 1-3). Oluşturulan bu değerler gerek yurtdışında gerekse ülkemizde yapılan çalışmalarda referans değer olarak kullanılmaktadır. Persentiller yaşa ve cinsiyete göre genellikle ve 97. yüzdelik değerleri olarak oluşturulmaktadır. 3. persentil ölçüm alınan bireyler içinde en alt sınırda bulunanları, 50. persentil ortalama değeri, 97. persentil ise en üst değerleri temsil etmektedir. Toplumlar açısından persentil değerleri oluşturmak özellikle büyüme ve gelişme çağındaki çocukların normal büyümelerinin takibi açısından önem taşımaktadır. Çocuğun, kendi toplumuna özgü persentil değerleri içinde yaşına göre hangi persentil değerleri arasına düştüğüne bakılarak büyümenin takibini yapmak mümkündür. Topluma özgü persentil değerlerinin oluşturulması da bu açıdan önem taşımaktadır (CDC, 2000; WHO, 2007; Pirinçci ve ark., 2011). 23

41 Şekil 1: 0-5 yaş arası erkek (üst) ve kız (alt) boy persentil eğrileri (WHO, 2007) 24

42 Şekil 2: 0-5 yaş arası erkek (üst) ve kız (alt) ağırlık persentil eğrileri (WHO, 2007) 25

43 Şekil 3: 2-20 yaş arası erkek (üst) ve kız (alt) boy ve ağırlık persentil eğrileri (CDC, 2000) Türkiye de yapılmış fiziki büyüme çalışmalarından ilki Nafi Atuf Kansu tarafından 1917 yılında gerçekleştirilmiştir (Duyar, 1998). Kansu, çalışmalarını 26

44 Ankara, İstanbul, Anadolu nun çeşitli illeri ve bu illere ait köylerindeki çocuklar üzerinde yürütmüştür (Kansu, 1939). Muallim dergisinde yayınlanan çalışmada, Bursa da yaşayan çocukların gelişimleri antropometrik verilere dayanılarak açıklanmıştır (Duyar ve Erişen, 1996; Neyzi ve Saka, 2002) yılına gelindiğinde ise Türk Antropoloji Enstitüsü kurularak, İstanbul da yaşayan çocuklar üzerinde bir araştırma gerçekleştirilmiş, çocuklardan boy ve ağırlık ölçümleri alınmıştır. Bu araştırmanın sonuçları, Türk Antropoloji Mecmuası nda yayınlanmıştır (Kansu, 1939). Türkiye de antropolojinin de gelişmesiyle fiziksel büyüme çalışmaları giderek önem kazanmıştır yılında Türk, Rum, Ermeni ve Musevi çocuklarının gelimlerinin değerlendirilmesi ve diğer ülke çocuklarıyla karşılaştırılmalarına dayalı bir çalışma yapılmıştır (Bostancı,1954; Duyar ve Erişen, 1996; Duyar, 1998). İlk dönem olarak adlandırılan döneminde Şevket Aziz Kansu, Seniha Tunakan ve Muzaffer Süleyman Şenyürek antropolojiye değerli katılarda bulunmuşlardır. Alantar (1939), Tümay (1939) ve Yalım (1940) tarafından yapılan çalışmalarda, çocuklardan antropometrik ölçümler alınmıştır. Çalışmalar sonucu bulunan veriler diğer ülke çocuklarının değerleri ile karşılaştırılmıştır (Bostancı, 1954; Neyzi ve Saka, 2002) yılından sonra ise özellikle Enver Yaşar Bostancı nın yaşayan çocuklar ve çocuk iskeletleri üzerinde yaptığı fiziksel büyüme çalışmaları dikkati çekmektedir. Bostancı nın yaptığı bu araştırmalar, yıllarındaki araştırmalarla karşılaştırıldığında daha kaliteli ve kapsamlı bir yapı göstermektedir. Bu nedenle Bostancı nın araştırmalarının, fiziksel büyüme çalışmaları açısından Türkiye de yeni bir dönem başlattığı belirtilmektedir (Duyar, 1998). 27

45 Ülkemizde özellikle ilk dönemde yapılan fiziksel büyüme araştırmalarının yapıldıkları dönemdeki koşullar nedeniyle çeşitli eksikliklerinin bulunduğu belirtilmektedir. Araştırmaya dâhil edilen çocukların sosyoekonomik durumlarının göz ardı edildiği ve araştırmaların istatistiksel açıdan yeterli değerlendirmelerinin yapılamadığı düşünülmektedir (Duyar, 1998) li yıllardan sonra ise pek çok araştırmacı tarafından Türkiye nin farklı illerinde ve bölgelerine kırsal alanda ve kentlerde yapılan araştırmalarda sosyoekonomik düzey ve sosyoekonomik düzeyin çocuğun gelişimi üzerindeki etkisi konusuna ağırlık verilmeye başlanmıştır (Neyzi ve Saka, 2002) yılında Neyzi ve arkadaşları İstanbul da 0-18 yaş arası yaklaşık üç bin çocuktan ve yine aynı yıl Tümerdem, Erzurum da 6-14 yaş arası 1925 okul çocuğundan boy kilo vb. ölçümler alınarak gelişimlerinin değerlendirilmesi yapılmıştır (Neyzi ve ark., 1978; Tümerdem, 1978). Erem tarafından ise Bursa ili 6-12 yaş arası 747 ilkokul öğrencisi üzerinde bir çalışma yapılmıştır (Erem, 1979) li yıllara gelindiğinde ise Erefe ve arkadaşları (1982), Aytekin ve Dirican (1983), Akgönül (1984), Özer ve arkadaşları (1986), Baki ve Teziç (1986), tarafından yapılan Küçüködük ve arkadaşları (1989), Korkmaz (1989) ın Türkiye nin farklı illerinde yaşayan ve farklı sosyoekonomik düzeye mensup okul çocuklar üzerine yaptıkları fiziksel büyüme çalışmaları dikkati çekmektedir. Özellikle geçmiş dönemlerdeki çalışmaların aksine bu çalışmalar Ankara ve İstanbul odaklı olmaktan çıkmıştır. Özellikle 1988 yılında Saatçioğlu tarafından 7-11 yaş arası 7 coğrafik bölgeden 7 ilden (İstanbul, Ankara, İzmir, Rize, Elazığ, Adana, Gaziantep )

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir.

BÜYÜME. Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. BÜYÜME Vücudun ya da vücut bölümlerinin boyut olarak artması Yaşamın ilk 20 yılında görülen en önemli biyolojik süreçtir. 2 BÜYÜME Örneğin doku büyümesi gerçekleşerek vücut ağırlığı ve boy uzunluğunda

Detaylı

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme BİREY GELİŞİMİ O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme kaydeden değişimidir. O Gelişim; organizmanın

Detaylı

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN. BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof Dr Zehra AYCAN zehraaycan67@hotmail.com Büyüme Çocukluk çağı, döllenme anında başlar ve ergenliğin tamamlanmasına kadar devam eder Bu süreçte çocuk hem büyür hem de gelişir

Detaylı

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders)

Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders) Çocuklarda Antrenman Yaklaşımları Y.Doç.Dr.Sürhat Müniroğlu (3.sınıf seçmeli ders) Büyüme ve Gelişme Çocuk organizmasını yetişkinden ayıran en önemli özellik, sürekli büyüme, gelişme ve değişme süreci

Detaylı

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM

GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM GENEL SORU ÇÖZÜMÜ ENDOKRİN SİSTEM 1) Aşağıdaki hormonlardan hangisi uterusun büyümesinde doğrudan etkilidir? A) LH B) Androjen C) Östrojen Progesteron D) FUH Büyüme hormonu E) Prolaktin - Testosteron 2)

Detaylı

BUYUME VE GELISME. Yrd. Doc. Dr. Selcuk AKPINAR

BUYUME VE GELISME. Yrd. Doc. Dr. Selcuk AKPINAR BUYUME VE GELISME Yrd. Doc. Dr. Selcuk AKPINAR BUYUME VE GELISME Cocukluk cagi dollenme ile baslar ve ergenligin tamamlanmasina kadar devam eder. Diger butun canlilara kiyasla insanda cocukluk cagi cok

Detaylı

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER DERS : ÇOCUK RUH SAĞLIĞI KONU : KİŞİLİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER A) BİYOLOJİK ETMENLER KALITIM İÇ SALGI BEZLERİ B) ÇEVRE A) BİYOLOJİK ETMENLER 1. KALITIM Anne ve babadan genler yoluyla bebeğe geçen özelliklerdir.

Detaylı

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ Çocuklarda Büyüme Ve Gelişmenin İzlenmesi Sağlıklı bir çocuk, Hastalık belirtileri göstermeyen, Takvim yaşına ve genetik özelliklerine uygun büyüme, Fizyolojik

Detaylı

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI

İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI İSKELET YAPISI VE FONKSİYONLARI 1- Vücuda şekil vermek 2- Kaslara bağlantı yeri oluşturmak ve hareketlerin yapılmasına olanaksağlamak 3- Vücut ağırlığını taşımak 4- Vücudun yumuşak kısımlarını korumak

Detaylı

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL GELİŞİM

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL GELİŞİM ÇOCUKLARDA FİZİKSEL GELİŞİM 1 2 Büyüme ve Gelişme Çocukluk ve ergenlik döneminde değişkenlik gösteren büyüme ve gelişme özellikleri, çocuk sporcuların fizyolojik standartlarının oluşturulmasında, performans

Detaylı

ANTROPOMETRİ SEKÜLER TREND ÇOCUK SEKÜLER TRENDİ KISMET ŞEN

ANTROPOMETRİ SEKÜLER TREND ÇOCUK SEKÜLER TRENDİ KISMET ŞEN SEKÜLER TREND ÇOCUK SEKÜLER TRENDİ KISMET ŞEN / 0341110014 TANIM SEKÜLER TREND Sağlık koşullarının iyileşmesi, yerleşim yeri, beslenme gibi çeşitli çevresel faktörlere bağlı olarak yeni doğan neslin önceki

Detaylı

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR?

KRONOLOJİK YAŞ NEDİR? Yaşlılık YAŞ NEDİR? Yaş;Kronolojik ve Biyolojik yaş olarak iki biçimde açıklanmaktadır. İnsan yaşamının, doğumdan içinde bulunulan ana kadar olan bütün dönemlerini kapsayan süreci kronolojik yaş ; içinde

Detaylı

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler Vücudumuzda aynı anda birçok karmaşık olayın birbirleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleşmesi denetleyici ve düzenleyici sistemler tarafından sağlanır. Denetleyici ve

Detaylı

Motor Beceri Öğreniminin Seviyeleri

Motor Beceri Öğreniminin Seviyeleri Motor Beceri Öğreniminin Seviyeleri Bu iki nokta üzerine kurulan, Fitts ve Posner (1967), Gentile (1972) ve Lowther in (1977) modelleri ile desteklenen görüşe göre hareket; 1. Araştırma 2. Keşif 3. Birleştirme

Detaylı

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ. Dr. Hülya YARDIMCI

OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ. Dr. Hülya YARDIMCI OKUL ÖNCESİ ÇOCUK BESLENMESİ Dr. Hülya YARDIMCI Okul öncesi dönem yetişkinlik için temel oluşturan pek çok alışkanlığın geliştirildiği bir dönemdir. Bu dönemde yeterli ve dengeli beslenme kadar, iyi geliştirilmiş

Detaylı

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86 içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 Tarihsel Bakış Açısı 3 Erken Tarih 3 Yirminci ve Yirmi Birinci Yüzyıllar 3 Ergenliğe İlişkin Kalıpyargılar 6 Ergenliğe Pozitif Bir Bakış Açısı 7 Amerika Birleşik Devletleri

Detaylı

Fizik Tedavide Antropometrik Ölçümler. Prof. Dr. Reyhan Çeliker

Fizik Tedavide Antropometrik Ölçümler. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Fizik Tedavide Antropometrik Ölçümler Prof. Dr. Reyhan Çeliker Antropoloji nedir? Antropoloji İnsanı, biyolojik yapısını, bedensel özelliklerini, kültürel yapısını, sosyal davranışlarını inceleyen bilim

Detaylı

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR GELİŞİM İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR GELİŞİM Büyüme, olgunlaşma ve öğrenme ürünü olarak sürekli ilerlemeyi kapsayan bir değişmedir. BÜYÜME Vücudun sadece boy, kilo ve hacim olarak artmasıdır. OLGUNLAŞMA

Detaylı

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER Denetleyici ve Düzenleyici Sistemler, vücudumuzda gerçekleşen olayların düzenli, birbiriyle uyumlu ve sorunsuz olması, hücrelerin bir araya gelerek oluşturduğu doku,

Detaylı

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler

ENDOKRİN BEZ EKZOKRİN BEZ. Tiroid bezi. Deri. Hormon salgısı. Endokrin hücreler Kanal. Kan akımı. Ter bezi. Ekzokrin hücreler ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut fonksiyonlarını kontrol eder ve vücudumuzun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 1 ENDOKRİN BEZ Tiroid bezi EKZOKRİN

Detaylı

Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. Fizik Antropolojiye Giriş.

Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. Fizik Antropolojiye Giriş. Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. Fizik Antropolojiye Giriş Bu ders içerisinde, Fizik Antropolojinin tarihsel gelişimi, çalışma alanları,

Detaylı

KİNANTROPOMETRİ. Öğr. Gör. Abdüsselam TURGUT

KİNANTROPOMETRİ. Öğr. Gör. Abdüsselam TURGUT KİNANTROPOMETRİ Öğr. Gör. Abdüsselam TURGUT TÜM SUNUMDAN SORUMLU OLDUĞUNUZU UNUTMAYIN ARKADAŞLAR!!! GİRİŞ İnsanlar arasındaki yapısal farklılıklar antik çağlardan günümüze kadar merak konusu olmuştur.

Detaylı

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR?

YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? YETERLİ VE DENGELİ BESLENME NEDİR? Vücudun, büyümesi yenilenmesi çalışması için gerekli olan enerji ve besin öğelerinin yeterli miktarda alınmasıdır. Ş. İKİBUDAK BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ SAĞLIKLI BİR Y AŞAMIN

Detaylı

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR! Acıbadem Hastanesi Büyüme ve Ergenlik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Atilla Büyükgebiz ile, çocuğun doğumundan itibaren vücudunda hangi hormonların ne gibi işlevleri olduğunu, ilk 3 yılın önemini ve ergenlik

Detaylı

MENSTURASYON VE HORMONLAR

MENSTURASYON VE HORMONLAR MENSTURASYON VE HORMONLAR İLK ADET KANAMASI" Çocukluk çağından ergenlik çağına geçiş döneminde, ortalama olarak 12.5 yaşında kız çocuğu ilk adet kanamasını görür. Bu "ilk kanama" henüz yumurtlama süreci

Detaylı

Organizmanın en sert dokusudur. Kemik dokusunun hücreler arası maddesinin içinde kollajen teller ve inorganik elemanlar bulunur. İnorganik elemanlar

Organizmanın en sert dokusudur. Kemik dokusunun hücreler arası maddesinin içinde kollajen teller ve inorganik elemanlar bulunur. İnorganik elemanlar KEMİK DOKUSU Organizmanın en sert dokusudur. Kemik dokusunun hücreler arası maddesinin içinde kollajen teller ve inorganik elemanlar bulunur. İnorganik elemanlar hidroksiapatit kristalleri olarak tanımlanır.

Detaylı

Gelişim Psikolojisi Beden Gelişimi. Doç. Dr.Tülin Şener

Gelişim Psikolojisi Beden Gelişimi. Doç. Dr.Tülin Şener Gelişim Psikolojisi Beden Gelişimi Doç. Dr.Tülin Şener Gelişim döllenme ile başlar ve bireyin yaşam boyunca geçirdiği biyolojik, psikososyal ve bilişsel değişimleri içerir. Doğum ile dünyaya gelen bebek

Detaylı

İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir?

İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir? On5yirmi5.com İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir? İskelet ve kemik çeşitleri nelerdir? Yayın Tarihi : 16 Kasım 2012 Cuma (oluşturma : 1/4/2017) A. İSKELET ÇEŞİTLERİ Hayvanların çoğunda, vücuda destek

Detaylı

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri

Anatomik Sistemler. Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistemler Hastalıklar Bilgisi Ders-2 İskelet-Kas-Sinir Sistemleri Anatomik Sistem İskelet Sistemi İskeletin Görevleri Vücuda şekil verir. Vücuda destek sağlar. Göğüs kafes ve kafatası kemikleri

Detaylı

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2 İÇİNDEKİLER Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2 CANLILARIN OLUŞUMU... 5 CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ... 9 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI... 11 SİSTEMATİK... 13 BİTKİ VE HAYVANLARIN

Detaylı

Salgısını görev yerine bir salgı kanalıyla ulaştıran bezlerdir. Gözyaşı, tükrük, süt ve ter bezleri bu gruba girer.

Salgısını görev yerine bir salgı kanalıyla ulaştıran bezlerdir. Gözyaşı, tükrük, süt ve ter bezleri bu gruba girer. ENDOKRİN SİSTEMİ Çok hücrelilerde vücudun uyumlu bir şekilde çalışmasını sağlayan sistemlere düzenleyici sistemler denir. Düzenleyici sistemler endokrin sistem ve sinir sisteminden oluşur. A. SALGI BEZLERİ

Detaylı

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket

VÜCUDUMUZDA SISTEMLER. Destek ve Hareket VÜCUDUMUZDA SISTEMLER Destek ve Hareket DESTEK VE HAREKET SİSTEMİ Vücudun hareket etmesini sağlamak Vücutta bulunan organlara destek sağlamak Destek ve Hareket Sistemi İskelet Sistemi Kaslar Kemikler Eklemler

Detaylı

PROF. DR. ERDAL ZORBA

PROF. DR. ERDAL ZORBA PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler, kemik mineral yoğunluğundaki artış, beden suyundaki değişimler,

Detaylı

ENDOKRİN SİSTEM. Selin Hoca

ENDOKRİN SİSTEM. Selin Hoca ENDOKRİN SİSTEM Selin Hoca HORMON NEDİR? Endokrin sistemi oluşturan iç salgı bezlerinin (endokrin bez) salgıladığı özel sinyal taşıyan salgılardır. Organik maddelerdir. Hormonların etki ettikleri doku

Detaylı

1. Üretildikleri yerden hedef doku ve organlara kan ile taşınırlar. 2. Her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır.

1. Üretildikleri yerden hedef doku ve organlara kan ile taşınırlar. 2. Her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır. ENDOKRİN SİSTEM (HORMONLAR) HORMANLARIN ÖZELLİKLERİ 1. Üretildikleri yerden hedef doku ve organlara kan ile taşınırlar. 2. Her hormonun etkilediği hücre, doku ve organ farklıdır. 3. Hormonlar az miktarda

Detaylı

SAĞLIKLI ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE BÜYÜMENİN İZLENMESİ. Prof. Dr. Filiz Orhon

SAĞLIKLI ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE BÜYÜMENİN İZLENMESİ. Prof. Dr. Filiz Orhon SAĞLIKLI ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE BÜYÜMENİN İZLENMESİ Prof. Dr. Filiz Orhon Büyüme Büyüme hücre sayı ve büyüklüğünün artmasına bağlı olarak vücut hacminin ve kütlesinin artmasıdır. Çocukluk döneminin en temel

Detaylı

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA

ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA ÇOCUKLARDA FİZİKSEL AKTİVİTE VE FİZİKSEL UYGUNLUK PROF. DR. ERDAL ZORBA Vücut Kompozisyonu Çocukluk ve gençlik dönemi boyunca beden kompozisyonu sürekli değişkenlik göstermektedir. Bu değişimler; kemik

Detaylı

fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin

fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin Döllenmiş yumurta fetüs bebek ölüm çocuk İleri yaş yeniyetme yetişkin Yaşam boyu devam eden biyolojik, bilişsel, sosyal gelişim ve kişilik gelişiminin bilimsel incelemesi Gelişim psikolojisinin başlıca

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER)

11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) 11. SINIF KONU ANLATIMI 29 ENDOKRİN SİSTEM 4 BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZLER) BÖBREK ÜSTÜ BEZLERİ (ADRENAL BEZ) Her bir böbreğin üst kısmında bulunan endokrin bezdir. Böbrekler ile doğrudan bir bağlantısı

Detaylı

KADIN VE EGZERSİZ PROF. DR. ERDAL ZORBA

KADIN VE EGZERSİZ PROF. DR. ERDAL ZORBA KADIN VE EGZERSİZ PROF. DR. ERDAL ZORBA MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ Ergenliğe kadar boy, ağırlık ve kuvvet bir cinsiyet farkı göstermezken, ergenlikten sonra cinsiyetler arasındaki bazı değişiklikler belirginleşir.

Detaylı

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER

BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER BÜYÜME VE GELİŞMEDE DÖNEMLER 0-2 Yaş Süt çocukluğu 2-5 Yaş Oyun çocukluğu veya okul öncesi 6-12,14 Yaş Okul çağı veya büyük çocukluk 4-5 yıl Ergenlik dönemi 23-26 Yaş Gençlik veya ergenlik sonu 2-5 YAŞ

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ

DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ DÖNEM 2- I. DERS KURULU AMAÇ VE HEDEFLERİ Kan, kalp, dolaşım ve solunum sistemine ait normal yapı ve fonksiyonların öğrenilmesi 1. Kanın bileşenlerini, fiziksel ve fonksiyonel özelliklerini sayar, plazmanın

Detaylı

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1

VÜCUT KOMPOSİZYONU 1 1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma, fiziksel iş kapasitesi,

Detaylı

Boyunun ne kadar uzayacağını sen belirliyorsun. Her şey senin elinde!

Boyunun ne kadar uzayacağını sen belirliyorsun. Her şey senin elinde! Boyunun ne kadar uzayacağını sen belirliyorsun. Her şey senin elinde! 1 S a y f a Boy uzaması birçok faktöre bağlı olarak gerçekleşmektedir. Bu e-kitapçığı okuduğunda boyunu uzatman için sana yardımcı

Detaylı

ENERJİ METABOLİZMASI

ENERJİ METABOLİZMASI ENERJİ METABOLİZMASI Soluduğumuz hava, yediğimiz ve içtiğimiz besinler vücudumuz tarafından işlenir, kullanılır ve ihtiyaç duyduğumuz enerjiye dönüştürülür. Gün içinde yapılan fiziksel aktiviteler kalp

Detaylı

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK Beslenme İle İlgili Temel Kavramlar Beslenme: İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması, Yaşam kalitesini artırması için

Detaylı

YAŞLI FİZYOLOJİSİ. Seray ÇAKIR 0341110005

YAŞLI FİZYOLOJİSİ. Seray ÇAKIR 0341110005 YAŞLI FİZYOLOJİSİ Seray ÇAKIR 0341110005 Yaşlının Vücut Bileşimi İnsanda, kas yapısı ve gücü 25 yaşında doruğa ulaşır. Bu yaşlarda kadınların ortalama vücut ağırlığının %37 si, erkeklerin %45 i kadarını

Detaylı

Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2

Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2 İÇİNDEKİLER Sayfa BİYOLOJİ VE BİLİMSEL YÖNTEM... 1 Bilim ve Bilimsel Yöntem... 2 CANLILARIN OLUŞUMU... 6 CANLILARIN ORTAK ÖZELLİKLERİ... 11 CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI... 13 SİSTEMATİK... 34 BİTKİ VE

Detaylı

Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir.

Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. Fizik Antropoloji Anabilim Dalına ait dersler, Antropoloji Lisans Programı dahilinde verilmektedir. İstatistiğe Giriş İstatistik nedir? Tanımlayıcı istatistikler Merkezi dağılım ölçütleri Merkezi yayılım

Detaylı

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?

1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? VÜCUT BAKIMI 1. İnsan vücudunun ölçülerini konu edinen bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir? A) Anatomi B) Fizyoloji C) Antropometri D) Antropoloji 2. Kemik, diş, kas, organlar, sıvılar ve adipoz dokunun

Detaylı

Arka Beyin Medulla Omuriliğin beyne bağlandığı bölge kalp atışı, nefes, kan basıncı Serebellum (beyincik) Kan faaliyetleri, denge Pons (köprü)

Arka Beyin Medulla Omuriliğin beyne bağlandığı bölge kalp atışı, nefes, kan basıncı Serebellum (beyincik) Kan faaliyetleri, denge Pons (köprü) SİNİR SİSTEMİ BEYİN Belirli alanlar belirli davranış ve özelliklerden sorumlu. 3 kısım Arka beyin (oksipital lob) Orta beyin (parietal ve temporal lob) Ön beyin (frontal lob) Arka Beyin Medulla Omuriliğin

Detaylı

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA

ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ENDOKRİN SİSTEM #4 SELİN HOCA ADRENAL BEZ MEDULLA BÖLGESİ HORMONLARI Böbrek üstü bezinin öz bölgesi, embriyonik dönemde sinir dokusundan gelişir bu nedenle sinir sisteminin uzantısı şeklindedir. Sempatik

Detaylı

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ HAYAT PROGRAMI (2014 2017) TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ

Detaylı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın 0341110011 Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri Sena Aydın 0341110011 PATOFİZYOLOJİ Fizyoloji, hücre ve organların normal işleyişini incelerken patoloji ise bunların normalden sapmasını

Detaylı

Osteoporoz Rehabilitasyonu

Osteoporoz Rehabilitasyonu Osteoporoz Rehabilitasyonu OSTEOPOROZ Kemik kitlesinde azalma, kemik mikroyapısında bozulma sonucu kemik kırılganlığının artması olarak tanımlanır. Kemik yaşayan, dengeli bir şekilde oluşan yıkım ve yapım

Detaylı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan

Detaylı

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU

EMBRİYOLOJİ VE GENETİK DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU EMBRİYOLOJİ VE GENETİK 1 DERSİNE GİRİŞ ARŞ. GÖR. KEVSER İLÇİOĞLU 2/16 EMBRİYOLOJİ NEDİR? Embriyoloji; zigottan, hücreler, dokular, organlar ile tüm vücudun oluşmasına kadar geçen ve doğuma kadar devam

Detaylı

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME Canlıların kendine benzer yavrular oluşturmasına üreme denir. Üreme tüm canlılar için ortak özellik olup canlının neslinin devamlılığını sağlar. Canlılar neslini devam

Detaylı

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon

Obezite Nedir? Harun AKTAŞ - Trabzon Obezite Nedir? Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Obezite genel olarak bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranının aşırı artması

Detaylı

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler

Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişim Psikolojisinde Temel Kavramlar ve Gelişimi Etkileyen Faktörler 1 1. Gelişim ve Değişim Gelişim, organizmanın doğum öncesi dönemden başlayarak (döllenme) bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal yönden

Detaylı

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

OKUL ÇAĞINDA BESLENME OKUL ÇAĞINDA BESLENME Doç. Dr. Yeşim ÖZTÜRK Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Gastroenteroloji, Beslenme ve Metabolizma Ünitesi Nisan 2008-İZMİR ADÖLESAN DÖNEM 1. Biyolojik değişim BÜYÜME

Detaylı

ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME

ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME Adolesans ; çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir * Fiziksel Büyüme * Cinsel Gelişme * Psikososyal Gelişme Büyüme ve gelişme, adolesansta belirgin bir

Detaylı

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ

İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar. Prof.Dr.Mitat KOZ İskelet Kasının Egzersize Yanıtı; Ağırlık çalışması ile sinir-kas sisteminde oluşan uyumlar Prof.Dr.Mitat KOZ 1 İskelet Kasının Egzersize Yanıtı Kas kan akımındaki değişim Kas kuvveti ve dayanıklılığındaki

Detaylı

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ İnfertilite (Kısırlık); döl oluşturma yeteneğinin azalması ya da yokluğu ile karakterize edilen tıbbi bir durumdur. Hem erkeklerde, hem de kadınlarda

Detaylı

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

Gelişim Psikolojisi Ders Notları Gelişim Psikolojisi Ders Notları Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL www.gunescocuk.com Tanımlar Büyüme: Organizmada meydana gelen sayısal (hacimsel) değişiklikler Olgunlaşma: Potansiyel olarak var olan işlevin

Detaylı

Hipotalamus ve Hipofiz Hormon Denetim Süreçleri. Ders Öğretim Üyesi: Prof. Dr. T. Demiralp v1: 30 Nisan 2009

Hipotalamus ve Hipofiz Hormon Denetim Süreçleri. Ders Öğretim Üyesi: Prof. Dr. T. Demiralp v1: 30 Nisan 2009 F i z 2 0 8 S i s t e m l e r i n Ko n t r o l M e k a n i z m a l a r ı Hipotalamus ve Hipofiz Hormon Denetim Süreçleri Adnan Kur t Ders Öğretim Üyesi: Prof. Dr. T. Demiralp v1: 30 Nisan 2009 Motivasyon:

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Dönem T+U Saat Kredi AKTS. Hareket Sistemi TIP 107 1 107 7 10. Kurul Dersleri Teorik Pratik Toplam.

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Dönem T+U Saat Kredi AKTS. Hareket Sistemi TIP 107 1 107 7 10. Kurul Dersleri Teorik Pratik Toplam. DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Dönem T+U Saat Kredi AKTS Hareket Sistemi TIP 107 1 107 7 10 Kurul Dersleri Teorik Pratik Toplam Anatomi 22 18 40 Tıbbi Biyokimya 21 4 25 Tıbbi Biyoloji 16 2 18 Histoloji ve Embriyoloji

Detaylı

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ Yayın Yönetmeni Prof. Dr. Rana Karabudak TND Beyin Yılı Aktiviteleri Koordinatörü Türk Nöroloji Derneği (TND) 2014 Beyin Yılı Aktiviteleri çerçevesinde hazırlanmıştır. Tüm hakları

Detaylı

Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme

Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme Doğumdan ergin çağa kadar olan büyümedir. Neonatal (yeni doğan) dönemi Infancy (yavru) dönemi Puberty (ergenlik) dönemi Adölesan (gençlik) dönemi Adult (erginlik) dönemi

Detaylı

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME

İNSANDA ÜREME, BÜYÜME VE GELİŞME Salgı bezleri Testis İnsanda Üremeyi Sağlayan Yapı ve Organlar Yumurta Büyük Hareketsiz Kuyruksuz Ayda bir defa üretilir. Dişi Üreme Yapı ve Organları Döl yatağı Yumurtalık Vajina Erkek Üreme Yapı ve Organları

Detaylı

Değerlendirme Yöntemleri ve Performansa Etkisi

Değerlendirme Yöntemleri ve Performansa Etkisi Değerlendirme Yöntemleri ve Performansa Etkisi Olgunlaşma Olgunluk süreç durum Olgunlaşma, olgunluğa doğru ilerlemeyi ifade eder Olgunlaşma gerçekleşince, Tüm doku, organ ve organ sistemlerinde olgunluğa

Detaylı

Bebek ve Çocuklarda Boy Ölçümü

Bebek ve Çocuklarda Boy Ölçümü Bebek ve Çocuklarda Boy Ölçümü AMAÇ Bebeğin/ çocuğun boyunun doğru ve uygun teknikle ölçülmesi ve sonucun çocuğun ayına/yaşına göre değerlendirilmesidir. TEMEL İLKELER Bebekte/ çocukta boy ölçümü yapılan

Detaylı

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein, kalsiyum ve fosfor alımı nedeniyle; kemiklerin ve dişlerin gelişiminde Önemlidir.

Detaylı

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER 0341110024 YAŞLANMA Hücre yapısını ve organelleri oluşturan moleküler yapılarından başlayıp hücre organelleri,hücre,doku,organ ve organ sistemlerine

Detaylı

MENOPOZ. Menopoz nedir?

MENOPOZ. Menopoz nedir? MENOPOZ Hayatınızı kabusa çeviren, unutkanlık, uykusuzluk, depresyon, sinirlilik, halsizlik şikayetlerinin en büyük sebeplerinden biri menopozdur. İleri dönemde idrar kaçırma, kemik erimesi, hipertansiyona

Detaylı

Dayanıklılık ve antrenman

Dayanıklılık ve antrenman Dayanıklılık ve antrenman Çocukların büyüme ile fonksiyonel ve anatomik özelliklerinki gelişme; kalp akciğer, kan ve iskelet kası kapasite ve büyüklükleri de artar. Bu da mak. oksijen kapasitesi artmasında

Detaylı

BÜYÜME VE GELİŞİMİN DEĞERLENDİRİLMESİ

BÜYÜME VE GELİŞİMİN DEĞERLENDİRİLMESİ BÜYÜME VE GELİŞİMİN DEĞERLENDİRİLMESİ Prof. Dr.Sevin ALTINKAYNAK Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları 1 /71 Prenatal Dönem: Fertilizasyon - Doğum Embriyonik dönem (ilk 8 Hafta) Fetal dönem (8-40 hafta) 2 Postnatal

Detaylı

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein,

Detaylı

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12 YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #12 1) İnsanda döllenme sırasında, I. Spermdeki çekirdek, sentrozomun yumurtaya geçmesi II. Spermdeki akrozomun patlayarak zona pellusidayı eritmesi III. Yumurtadaki salgı maddelerinin

Detaylı

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü

10. SINIF KONU ANLATIMI. 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü 10. SINIF KONU ANLATIMI 16 ÜREME BÜYÜME GELİŞME Döllenme ve Aile Planlaması Soru Çözümü DÖLLENME Dişi üreme sistemine giren sperm hücreleri yumurta hücresinin salgıladığı FERTİLİZİN sayesinde yumurta hücresini

Detaylı

10. Sınıf Biyoloji Konuları Hücre Bölünmeleri Kalıtımın Genel İlkeleri Ekosistem Ekolojisi ve Güncel Çevre Sorunları

10. Sınıf Biyoloji Konuları Hücre Bölünmeleri Kalıtımın Genel İlkeleri Ekosistem Ekolojisi ve Güncel Çevre Sorunları 10. Sınıf Biyoloji Konuları Hücre Bölünmeleri Mitoz ve Eşeysiz Üreme Canlılarda hücre bölünmesinin gerekliliği Mayoz ve Eşeyli Üreme Kalıtımın Genel İlkeleri Kalıtım ve Biyolojik Çeşitlilik Kalıtımın genel

Detaylı

Konu: Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme

Konu: Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme Konu: Mitoz Bölünme ve Eşeysiz Üreme Hücre bölünmesi tüm canlılarda görülen ortak bir özelliktir. Hücre büyüyüp gelişirken madde ve enerji gereksinimleri artar. Sitoplâzma hücre zarına oranla daha hızlı

Detaylı

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM 9.11.2015 ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM Konular Doğum öncesi gelişim aşamaları Zigot Doğum öncesi çevresel etkiler Teratojenler Doğum Öncesi G elişim Anneyle ilgili diğer faktörler Öğr. Gör. C an ÜNVERDİ Zigot

Detaylı

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ... 1 Bilinmesi Gereken Kavramlar... 1 Giriş... 2 Hücrelerin Fonksiyonel Özellikleri... 2 Hücrenin Kimyasal Yapısı... 2 Hücrenin Fiziksel Yapısı... 4 Hücrenin Bileşenleri... 4

Detaylı

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da bir yıllık sürede, bebeğin en önemli gıdasını anne sütü

Detaylı

Çocuğunuzun ilk doğduğu günden itibaren gençlik çağlarına gelinceye kadar çeşitli kontroller ve sağlıklı çocuk izlemleri yapılması gerekiyor.

Çocuğunuzun ilk doğduğu günden itibaren gençlik çağlarına gelinceye kadar çeşitli kontroller ve sağlıklı çocuk izlemleri yapılması gerekiyor. Çocuğunuzun ilk doğduğu günden itibaren gençlik çağlarına gelinceye kadar çeşitli kontroller ve sağlıklı çocuk izlemleri yapılması gerekiyor. Sağlıklı çocuk izlemi: Çocuğun yaşına uygun ruhsal, fiziksel

Detaylı

VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA

VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA 1 VÜCUT KOMPOSİZYONU VE EGZERSİZ PROGRAMLAMA 2 VÜCUT KOMPOSİZYONU Vücuttaki tüm doku, hücre, molekül ve atom bileşenlerinin miktarını ifade eder Tıp, beslenme, egzersiz bilimleri, büyüme ve gelişme, yaşlanma,

Detaylı

İYOT EKSİKLİĞİ NEDİR?

İYOT EKSİKLİĞİ NEDİR? İYOT EKSİKLİĞİ NEDİR? NEDEN İYOTLU TUZ KULLANILMALI? KIWANIS INTERNATIONAL TÜRKİYE KİWANİS KULÜPLERİ İYOT NEDİR? İyot, insan ve hayvanlarda tiroid hormonlarının oluşumu için gerekli olan ve çok küçük miktarlarda

Detaylı

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR Prof. Dr. Mehmet Ersoy DEMANSA NEDEN OLAN HASTALIKLAR AMAÇ Demansın nedenleri ve gelişim sürecinin öğretmek Yaşlı bireyde demansa bağlı oluşabilecek problemleri öğretmek

Detaylı

Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir.

Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir. İSKELET SİSTEMLERİ Organizmaların vücuduna desteklik yaparak kendilerine özgü şekillerinin oluşmasını sağlayan yapılara destekleyici yapılar denir. A. İSKELET ÇEŞİTLERİ Hayvanların çoğunda, vücuda destek

Detaylı

SAYI : 5 AYLIK BÜLTENLER SERİSİ KONU : ERGENLİK OCAK, 2008 ERGENLİK

SAYI : 5 AYLIK BÜLTENLER SERİSİ KONU : ERGENLİK OCAK, 2008 ERGENLİK SAYI : 5 AYLIK BÜLTENLER SERİSİ KONU : ERGENLİK OCAK, 2008 Ergenlik Dönemi Nedir? ERGENLİK Sayın velimiz, bu ayki bültenimizde gelişim çağının en önemli dönemlerinden biri olan ergenlik çağını konu alıcaz.

Detaylı

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri DOKU Dicle Aras Doku ve doku türleri Doku Bazı özel görevler üstlenmiş hücre topluluklarıdır. Bir doku aynı yönde özelleşmiş hücre ve hücreler arası maddelerin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. İntrauterin

Detaylı

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ?

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ? GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ? Kalsiyum bir çok kişinin bildiği gibi kemik ve dişlerin yapı, oluşum ve sürdürülmesinde temel bir gereksinimdir. Kemik erimesini azaltmada yardımcı

Detaylı

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı,

B unl a r ı B i l i yor mus unuz? MİTOZ. Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, MİTOZ Canlının en küçük yapı biriminin hücre olduğunu 6. sınıfta öğrenmiştik. Hücreler; hücre zarı, sitoplazma ve çekirdekten meydana gelmiştir. Hücreler büyüme ve gelişme sonucunda belli bir olgunluğa

Detaylı

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER İÇİNDEKİLER 1. Bölüm ÖZEL EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER Giriş... 3 Türkiye de Özel Eğitim Gerektiren Bireylerle İlgili Sayısal Bilgiler...10 Özel Eğitimde İlkeler...11 Türkiye

Detaylı

GEBELİK VE LOHUSALIK

GEBELİK VE LOHUSALIK GEBELİK VE LOHUSALIK ANA SAĞLIĞI Sağlık hizmetleri açısından doğurganlık çağındaki (15-49 yaş arası) tüm kadınlara ana denir. 15-49 yaş doğurganlık çağındaki kadınlar nüfusumuzun % 27 sini oluşturmaktadır.

Detaylı

KONU 5 ENDOKRİN SİSTEM

KONU 5 ENDOKRİN SİSTEM KONU 5 ENDOKRİN SİSTEM 1 ENDOKRİN SİSTEM Endokrin sistem, sinir sistemiyle işbirliği içinde çalışarak vücut işlevlerini kontrol eder ve vücudun farklı bölümleri arasında iletişim sağlar. 2 TANIMLAR Vücutta

Detaylı

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU 11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU DUYU ORGANLARI Canlının kendi iç bünyesinde meydana gelen değişiklikleri ve yaşadığı ortamda mevcut fiziksel, kimyasal ve mekanik uyarıları alan

Detaylı

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir.

Eğer metabolizmanızda bir sorun varsa, başta kilo kontrolünüz olmak üzere vücudunuzdaki pek çok şey problemli hale gelir. Metabolizma, bedeninizdeki kimyasal tepkimelerin toplamını ifade eden sihirli bir sözcüktür. Özellikle orta yaşlar ve sonrasında görülen kilo artışlarının, çabuk yorulma, halsizlik ve yorgunlukların başlıca

Detaylı