DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİ ALTINDAKİ ÇOCUK VE GENÇLER: BETİMLEYİCİ BİR ÇALIŞMA

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİ ALTINDAKİ ÇOCUK VE GENÇLER: BETİMLEYİCİ BİR ÇALIŞMA"

Transkript

1 DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİ ALTINDAKİ ÇOCUK VE GENÇLER: BETİMLEYİCİ BİR ÇALIŞMA Sevtap YEŞİL KOCAGAZİOĞLU 1 Deniz IŞIKER BEDİR 2 Tunç DEMİRCAN 3 ÖZET Bu makalede denetimli serbestlik tedbiri altındaki çocuk ve gençlerin çeşitli yönleriyle ilgili betimleyici bir çalışma yapılmıştır. Bu bağlamda çocukların yaş, eğitim, iş, bilgileri, suça karışma bilgilerinin yanı sıra aileye ilişkin demografik bazı bilgiler de alınmıştır. Ayrıca çocukların madde kullanım öykülerinin ayrıntılı biçimde alınması hedeflenmiştir. Bu kapsamda İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü nde TCK 191. Madde kapsamında denetimli serbestlik tedbiri altındaki 67 çocukla 2014 yılı Aralık ayında gönüllülük esaslı bireysel görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Çalışmada genel bir yargıya ulaşmaktan çok bir çerçeve oluşturmak ve tedbir altındaki çocuklar hakkında bir fotoğraf çekmek hedeflenmiştir. Sonuçlar tedbir altındaki çocukların madde kullanımlarının genellikle tek bir madde ile sınırlı kalmadığı ve kullanılan maddelerin çeşitlilik gösterdiği, madde kullanım yaşının oldukça düştüğünü göstermektedir. Ayrıca sonuçlar, madde kullanımına, madde kullanımının müdahalesine ve önlemesine yönelik çalışmaların tek yönlü olmaması gerektiği düşüncesini doğrular niteliktedir. Anahtar Kelimeler: Denetimli serbestlik tedbiri, madde kullanımı, çocuk ve gençler 1 Uzm. Psikolog, İskenderun T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, yesilsevtap@yahoo.com 2 Araştırma Görevlisi, Mardin Artuklu Üniversitesi Psikoloji Bölümü 3 Öğretim Üyesi, Doç. Dr., İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü

2 GİRİŞ Denetimli Serbestlik Sistemi Denetimli serbestlik sistemi, doğrudan doğruya hapis cezasının alternatifi bir yaptırıma, koşullu salıverilen, cezası tamamen veya kısmen ertelenen ya da şartlı cezaya mahkum edilen kişilerin, düzenli aralıklarla belirli bir merkezdeki kişilerce denetimi, gözetimi veya tedavisine tabi olarak belirlenen yaptırımlara tabi tutulmasıdır. Bu sistem ile denetime tabi tutulan kişiye, belirlenecek deneme sürecinde, sosyal çevrelerinden koparılmadan toplumda kalma şansı verilmek suretiyle, toplumsal düzeni sağlayan kurallara uyma isteklerini ispat etme fırsatı sunulmaktadır. 4 Bir başka deyişle denetimli serbestlik, çocuk ve yetişkin suça karışanlar için hapis cezasının alternatifi olan toplum temelli bir ıslah programı olarak tanımlanabilir. Amerikan Baro Birliği nin tanımına göre denetimli serbestlik, hapiste olmayı içermeyen ancak şartları yerine getirmeyen, kanuna aykırı hareket eden bir hükümlü için tekrar hüküm vermeyi saklı tutan bir kanundur. 5 Denetimli serbestlik tedbiri ile suça karışan bireylerin, suç işlemesine neden olan davranışlarına müdahale ederek tekrar suç işlemelerinin önlenmesi, ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülerin takip edilmesi, madde bağımlılarının rehabilitasyonu, mağdurların uğradıkları zararın giderilmesi ve bu yolla toplumun korunması hedeflenmektedir. Çolak ve Altun a göre, denetimli serbestlik uygulamasının alternatif bir infaz sistemi olduğu düşünülebilir. 6 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun un 104 üncü maddesinde Cezaları ertelenen, salıverilen veya haklarında hapis cezası dışında herhangi bir tedbire hükmedilen hükümlülerin toplum içinde izlenmesi, iyileştirilmesi, 4 Necati Nursal, Selcen Ataç, Denetimli Serbestlik ve Yardım Sistemi (Probation), Yetkin Yayınları, Ankara 2006, s Akt. Şükrü Ada, Adem Peker, Tedavi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygulamasının Etkililiğinin İncelenmesi (Sakarya İli Örneği), Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 16/1, (2012), s Akt.A.g.m, s.426

3 psiko-sosyal problemlerinin çözülmesi, salıverme sonrası korunması ve yargılanan kişiler hakkında sosyal araştırma raporlarının düzenlenmesi ve mağdurun korunması gibi görevleri yerine getirmek üzere denetimli serbestlik ve yardım merkezleri kurulur hükmüne yer verilmiştir. Bunun akabinde 3 Temmuz 2005 tarihli ve 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu ile Türkiye deki denetimli serbestlik sisteminin kuruluşu, görev tanımları ve hizmetleri, çalışma esas ve usulleri düzenlenmiştir. 7 Yukarıda bahsi geçen 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi ile Koruma Kurulları Kanunu gereğince uygulanmaya başlamış ve çeşitli yasal düzenlemelerle uygulanmaya devam etmektedir. Denetimli serbestlik hizmeti, uyuşturucu madde kullanım suçu bakımından, şüpheli, sanık veya hükümlünün ceza infaz kurumuna gönderilmesi yerine toplum içinde denetlenmesini sağlayan bir uygulamadır. Bu uygulama, kullanıcının toplumla bütünleşmesini sağlayabilmek adına gerekli her türlü hizmeti, programı ve kaynakları sağlamayı içinde barındırır. Bu sayede madde kullanıcısının cezası tedavi tedbiri süresince ertelenmiş ve tekrar madde kullanmadığı tespit edildiğinde cezası infaz edilmeden kaldırılmış olacaktır. Denetimli serbestlik hizmetleri ile kamu güvenliğinin sağlanması, madde bağımlılığının neden olduğu zararın önlenmesi, hükümlülerin tekrar suç işlemesine engel olunması ve suç için öngörülen cezaların bir alternatifi olarak verilen tedbir kararlarının toplum içinde yerine getirilmesi sağlanmaktadır. 8 Denetimli serbestlik tedbiri, yetişkinlerin yanı sıra TCK nın 31. Maddesi kapsamında cezai ehliyeti değerlendirilen (12 yaş ve üzeri) çocuklara da güvenlik tedbiri olarak uygulanmaktadır. Son istatistiki verilere göre, çeşitli olaylardan hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen ve infaz süreci devam eden çocuk yükümlü bulunduğu ifade edilmektedir. 7 Metin Özdemir, Denetimli Serbestlik Tedbiri Olan Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve Uygulaması, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Suat, Çalışkan, Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Suçları, Adalet Yayınevi Ankara 2012

4 Hakkında TCK 191. Madde kapsamında (kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak, bulundurmak, kabul etmek veya uyuşturucu ya da uyarıcı madde kullanmak) denetimli serbestlik tedbiri verilen çocuk sayısı ise tür. 9 Buradan yola çıkarak özellikle ceza adaleti sisteminde suça sürüklenen olarak yer alan çocukların yaklaşık yarısının uyuşturucu ve uyarıcı madde ile temas halinde olabileceği kanaatine varılmıştır. Madde ile doğrudan ya da dolaylı olarak temas halinde olmak, ileriki yaşlarda madde kullanımı ve madde bağımlılığı konusunda risk teşkil edebilmektedir. Madde Kullanımı ve Bağımlılığı Madde bağımlılığı, Türkiye de ve dünyada artış gösteren bir sorundur. Madde bağımlılığı ile ilgili yapılan araştırmalarda madde bağımlılarının sayısının giderek artmakta olduğu ve bağımlıların yaş ortalamalarının düştüğü ifade edilmektedir yılında TUBİM (Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi) tarafından ülke örnekleminde ilk kez yapılan Türkiye de Genel Nüfusta Tütün, Alkol ve Madde Kullanımına Yönelik Tutum ve Davranış Araştırması (TUBİM GPS Araştırması) ve Türkiye de Okullarda Tütün, Alkol ve Madde Kullanımına Yönelik Tutum ve Davranış Araştırması (TUBİM SPS Araştırması) sonuçlarına göre esrar dahil herhangi bir uyuşturucu maddeyi en az bir kez deneyenler (yaşam boyu madde kullanımı prevalansı) yaş grubunda %2,7, yaş grubunda ise %1,5 olarak belirlenmiştir. 10 Ergenlik ya da gençlik olarak tanımlanan evrede, kişiler çevrelerindeki arkadaşlarından ya da kendileri ile özdeşleştirdikleri kişilerden etkilenmeye ve dış etkilere açıktırlar. Gençler, sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanmayı deneyebilir ve bunu bağımlılık haline dönüştürebilirler pdf 11 Atalay, Yörükoğlu, Gençlik Çağı, Özgür Yayınları, İstanbul 1996, 9.bs., s.315

5 Literatüre bakıldığında gençlerin eğlenmek, sosyal ve duygusal gereksinimlerini gidermek, sorunlarından uzaklaşma isteği, heyecan aramak veya meydan okumak gibi farklı nedenlerle madde kullanmayı denedikleri belirtilmektedir. 12 Anne-babanın gence karşı tutumlarında tutarsızlıklar, aşırı sertlik veya aşırı rahatlık, uygun denetimin sağlanmaması, gencin davranışlarının anne-baba tarafından izlenmemesi önemli risk etkenleri arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra anne-babanın evlilik ilişkilerinde çatışmanın fazla olması, ailelerin geniş ve kalabalık olması, işsiz aile üyelerinin varlığı, düşük eğitim düzeyine sahip anne-baba, aile içinde belirli alışkanlıkların ve düzenin olmaması (birlikte yemek yemek vs.), parçalanmış ve boşanmış aileler, anne-babadan birinin ya da her ikisinin kaybı, anne-babanın madde kullanması veya kullanıma tolerans göstermesi ve evde bu maddelerin bulunması da ailesel risk etmenleri olarak sayılabilir sınıf öğrencileri arasında yapılan bir araştırmada tütün, alkol ve benzodiazepin dışındaki maddelerin yaşam boyu en az bir kez kullanım yaygınlığının arttığı görülmektedir. Bu çalışmada daha önce yapılan çalışmaların aksine tüm sosyoekonomik düzeylerde madde kullanım yaygınlığının benzer olduğu belirlenmiştir. Çalışmada ailenin madde kullanımı hakkındaki düşünceleri ve tutumunun önemli bir risk göstergesi olduğu belirtilmektedir. 14 Madde kullanan gençlerin kişisel özellikleri göz önüne alındığında, polisle başı belaya giren, başkasının malına bilerek ve isteyerek zarar veren, sık sık okuldan kaçan, disiplin cezaları alan veya okuldan atılan arkadaşı olan kişilerin madde kullanma riskinin daha yüksek olduğu belirtilmektedir. Bu 12 Akt. Serpil Kolay Akfert, Ebru Çakıcı, Mehmet Çakıcı., Üniversite Öğrencilerinde Sigara- Alkol Kullanımı ve Aile Sorunları ile İlişkisi, Anadolu Psikiyatri Dergisi (2009), sayı: 10, s A.g.m, s Kültegin Ögel, Sevil Taner, Ceyda Y. Eke, Onuncu Sınıf Öğrencileri Arasında Tütün, Alkol ve Madde Kullanım Yaygınlığı: İstanbul Örneklemi, Journal of Dependence (2006), sayı: 7, s.18

6 riskin özellikle, yaş aralığındaki ergenlerde daha yüksektir. 15 Bunun yanı sıra madde kullanan öğrencilerin, madde kullanmayanlara göre şiddet eğilimli, suça karışan ve madde kullanan arkadaşları olma olasılığı daha fazladır. 16 Olaya adli bilimler açısından bakıldığında, alkol ve maddelerin kullanılmasının saptanmasının, olayların nasıl oluştuğu ve bu olayla ilgili soruşturmada önemli bir kriter haline gelmektedir. Maddelerin kendisi veya metabolitleri şeklinde olan, kan veya idrar örneklerinde bulunan maddeler çeşitli suçlarda fiziki delil olarak da kullanılabilmektedir. 17 Madde bağımlılığı bir süreç olarak görülmelidir. Bu sürecin aşamalarına baktığımızda; hazırlık evresi, madde kullanmayı sürdürme, ilerleme evresi, bırakma evresi, tekrar madde kullanmayı düşünme (prolapse), tekrar madde kullanımı (lapse), tekrar madde kullanmaya başlama (relapse) gibi aşamalardan geçildiğini görürüz. Bağımlıların çoğu maddeyi kontrol edebileceği inancıyla maddeye başlar, amacı ara sıra kullanmak olsa da bağımlı olur ve çoğu zaman bağımlı olduğunun farkına bile varamaz. 18 Çocuk ve ergenlerde madde kullanımının kendisi, bir istismar türü olarak değerlendirilebilir. Örnekleyecek olursak; - Çocuk ve ergenlere madde satılması doğrudan bir istismar çeşididir. Çünkü çocuk ve ergenlerin maddeyi kendi tercihleriyle kullanmaları beklenmez. Ancak sigara ve alkol reklamlarından en çok çocuk ve gençlerin etkilendiğini gözlemleyebiliriz. - Madde etkisi altında bulunan çocuklar ve gençler çok çeşitli şekillerde istismar edilebilmektedirler. Madde etkisi altında agresif davranışlarda bulunan ergenler fiziksel istismara uğrayabilmektedir. Bunun yanı sıra cinsel istismara da çok açık hale gelmektedirler. - Madde kullanan çocuk ve ergenlerin maddeyi temin edebilmek ve maddeye devam edebilmeleri için maddeyi satmaları gerekmektedir, 15 Gizem, Erdem, Ceyda Y., Eke, Kültegin, Ögel, Sevil, Taner, Lise Öğrencilerinde Arkadaş Özellikleri ve Madde Kullanımı, Journal of Dependence (2006), sayı: 7, s Akt. A.g.m, s Oğuz Polat, Klinik Adli Tıp, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2013, s Kültekin Ögel, Madde Kullanımı İstismarı, Tüm Boyutlarıyla Çocuk İstismarı içinde, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2007, s.309

7 çünkü kendi gelirleri yoktur. Çocuk ve ergenler daha kolay kandırılabildikleri ve yakalandıklarında daha az ceza aldıkları için satıcılar genellikle onları tercih etmektedir. 19 Çocuk ve ergenlerde madde kullanımına yol açabileceği bildirilen etmenlere bakıldığında; arkadaş grubuna bağlı, ebeveyne bağlı, kişiye bağlı, biyolojik, toplumsal, kültürel, sosyal etkenler olarak sıralanabilir. 20 Bağımlılığın önlenmesi için, bilgilendirme, eğitim ve toplumsal çalışmalar önemlidir. Bağımlılık bir hastalıktır ve tedavi edilir. Fakat bu tedaviler hem pahalıdır hem de maddeye geri dönüş ihtimali çok yüksektir. Dolayısıyla önleme çalışmaları günümüzde büyük önem kazanmıştır. Bu bağlamda TCK 191. Madde kapsamında tedbir altında bulunan çocukların madde ile temas dereceleri, kullanım örüntüleri, kullanım neden ve sonuçları ve kullanım ortamları gibi faktörlerin değerlendirilmesinin, hem bu madde kapsamında gelen çocuklara yönelik rehabilitasyon yöntemlerini geliştirmede hem de madde kullanım riski altındaki çocuk ve gençlere yönelik önleme çalışmalarında etkili olabileceği düşünülmektedir. YÖNTEM Bu çalışmada TCK 191. Madde kapsamında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma, uyuşturucu ve uyarıcı madde kullanma suçundan yargılanan ve haklarında denetimli serbestlik kararı verilen çocuk ve ergen yükümlüler ile çalışılmıştır. İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü bünyesinde tedbir altında bulunan 67 çocuk ve ergen yükümlü ile yapılan görüşmeler çerçevesinde Aralık 2014 te bilgiler toplanmıştır. Yapılan görüşmelerde çocuk ve ergenlerin sosyodemografik özelliklerinin (yaş, eğitim durumu, meslek, yaşadığı yer, suça karışma öyküsü, ailelerinin suça karışma bilgileri ve madde kullanım öyküleri) alındığı Demografik Bilgi Formu ve çocuk ve ergenlerin madde kullanım öykülerinin değerlendirildiği Madde Kullanım Öyküsü 19 Kültekin Ögel, Madde Kullanımı İstismarı, Tüm Boyutlarıyla Çocuk İstismarı içinde, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2007, s A.g.e, s.316

8 Formu kullanılmıştır. Görüşmelerde çocuklardan onam alınmış ve katılmayı kabul edenler ile çalışma yürütülmüştür. Her görüşme ortalama 30 dakika sürmüştür. BULGULAR 1. Sosyo-demografik Bulgular: Araştırmada yer alan çocukların yaşları 15 ile 20 arasında (Ort=17,67 ss= 1,35) değişmektedir. Çalışmada yer alan katılımcıların 20 yaşında dahi çocuk olarak denetimli serbestlik tedbiri altında yükümlülüklerini yerine getirdikleri gözlenmiştir. Adli sürecin uzun sürmesi nedeniyle çocuk ve ergenler, kendileri hakkında karar verilip kararın uygulanma aşamasına geçilene kadar hukuki olarak çocuk kabul edilen 18 yaşını geçmektedirler. Ancak karar suçun işlenmesi sürecindeki yaşa göre verilmekte ve kararın infazı çoğunlukla bu yaş kapsamında değerlendirilmektedir. Çocukların eğitim durumlarına ilişkin bilgiler Şekil-1 ve Şekil-2 de verilmiştir. Görüldüğü üzere denetimli serbestlik tedbiri altındaki çocukların büyük çoğunluğunun ( % 37,4) okulu bırakmış olduğu anlaşılmıştır. Okulu bırakma oranının ise en çok (% 57,7) lise birinci sınıfta olduğu görülmektedir. Çocukların % 68,7 sinin bir işte çalıştığı, % 31,3 ünün çalışmadığı anlaşılmıştır. Çalışan çocukların ise genellikle hizmet sektöründe çalıştığı, yapılan işlerin ise en çok tekstil üretimi (%22,92) ve garsonluk (14,58) olduğu görülmüştür. Bunun yanı sıra kuaförlük, satış temsilciliği, su dağıtımı gibi işler de yaptıkları anlaşılmaktadır. Çalışmaya katılan 67 çocuktan yalnızca 1 tanesi yalnız yaşamakta olduğunu, diğerleri ailesiyle yaşamakta olduğunu beyan etmiştir. Yaşadıkları yerlere ilişkin ilçeler bazında inceleme yapılmıştır. İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü İstanbul Avrupa yakasındaki 11 ilçeye hizmet vermektedir. Bunlar arasından çocukların yerleşim yerleri incelendiğinde en çok Sultangazi (%28,4), Gaziosmanpaşa (% 13,4), Fatih (% 13,4) ve Beyoğlu (% 10,4) ilçelerinde yaşadıkları anlaşılmaktadır.

9 Şekil 1: Denetimli Serbestlik Tedbiri Altındaki Çocukların Eğitim Durumu (% olarak verilmiştir) Şekil 2: Çocukların Okulu Bıraktıkları Sınıf (% olarak verilmiştir) Çocukların çoğunlukla iki çocuklu (% 29,9) ya da üç çocuklu (26,9) ailelerden geldikleri, beşten daha fazla kardeşe sahip olan çocukların oranının ise (% 16,4) azımsanmayacak düzeyde olduğu gözlenmektedir. Denetimli serbestlik tedbiri altındaki çocukların annelerin yaş ortalaması 42,57 (ss=5,61), babaların yaş ortalaması ise 47,72 (ss=7,04) dir. Anne babaların eğitim düzeyine ilişkin bilgiler ise Şekil-3 te verilmiştir. Buna göre anne ( %59,7) ve babaların (%69,7) çoğunlukla ilkokul mezunu oldukları ortaya çıkmıştır. Okuryazar olmayan annelerin oranı ise (%14,9) oldukça fazladır.

10 Şekil 3: Çocukların Anne ve Babalarının Eğitim Durumları Annelerin çoğunlukla çalışmadığı ve ev hanımı (% 77,6) oldukları, çalışanların ise temizlik işleri (% 26,6) ve aşçılık (% 26,6) yaptıkları anlaşılmıştır. Babaların çalışma oranı ise % 88 dir. Çalışmayanlar ise emekli durumundadır. Babaların yaptıkları işler incelendiğinde en çok serbest meslek (% 20,9), tekstil işçiliği (% 10,4) ve inşaat işleri (% 10,4) yaptıkları anlaşılmıştır. Tedbir altındaki çocukların daha önce yargılanma, ceza alma ve cezaevine girme durumları da sorgulanmıştır. Çocukların verdikleri yanıtlar ve adli sicil kayıtları karşılaştırılmış ve çocukların kendi durumları hakkında açık sözlülükle durumlarını yansıttıkları anlaşılmıştır. Çocuklara denetimli serbestlik tedbiri almalarına neden olan olayın kendilerinin ilk suçu ve yargılanması olup olmadığı sorulmuştur. İlk suçları olduğunu ifade eden ve doğrulanan çocukların oranı % 56,7 dir. Bu olayın ilk olmadığını ve daha önce yargılandıklarını ifade edenlerin oranı ise % 43,3 (29 kişi) tür. Daha önce başka bir olaydan yargılanan 29 çocuktan 3 tanesi ceza alarak ceza infaz kurumuna girmiş, 3 ay (hırsızlık suçu isnat edilerek), 1,5 yil (haneye tecavüz suçu isnat edilerek) ve 3 yil (haneye tecavüz suçu isnat edilerek) sürelerle kaldıkları anlaşılmıştır. Ayrıca 7 kişi ise daha önce denetimli serbestlik (6 kişi) ve adli kontrol (1 kişi) biçiminde güvenlik tedbiri almışlardır.

11 Ailede suça karışma öyküsü değerlendirildiğinde ise çocukların ailelerinde yargılanan bireyin olma oranı %33,8 dir. Çocukların ailelerinde cezaevine girme oranı ise %26,9 dur. Yargılanan ve cezaevine giren aile bireylerinin oranı Şekil-4 te verilmiştir. Buna göre ailesinde yargılanan birey olan çocukların hem baba, hem kardeş hem de ikinci dereceden akrabaları (kuzen, dayı, amca, dede vb) benzer oranda yargılanmıştır. Yargılama sonucu cezaevine girme oranı ise en çok babalarındır (% 41,2). Şekil 4: Aile Bireylerinin Yargılanma ve Cezaevine Girme Oranları (% olarak verilmiştir) Aile bireylerinin cezaevine girme nedenleri ise en çok uyuşturucu madde ticareti yapma ve yaralama suçlarıdır. Araştırma planlanırken çocukların sigara ve diğer uyuşturucu/uyarıcı/uçucu maddeleri kullanmalarında aileden öğrenmenin geçerli olup olmadığı da merak edilmiştir. Bu sebeple özellikle çekirdek ailelerinde sigara, alkol, ve madde kullanımına ilişkin bilgiler edinilmeye çalışılmıştır. Buna göre çocukların ailelerinde %88,1 oranında bir aile bireyi sigara kullanmaktadır. Yalnızca babanın sigara içme oranı % 27,1, hem anne hem babanın sigara içme oranı % 20,3 iken hem anne hem baba hem kardeşlerin sigara içme oranı % 11,9 dur. Alkol kullanımına bakıldığında çocukların ailelerinde alkol kullanımı oranı % 22,4 olarak bulunmuştur. Alkol kullanan aile bireyi olarak ise çocuklar % 53,3 oranında baba, % 46,7 oranında kardeşlerden bir ya da bir kaçı yanıtını vermişlerdir. Çocuklar ailelerinde madde kullanımı olan birey olup olmadığı oranına %19,4 oranında evet yanıtını

12 vermişlerdir. Verilen yanıtlara ikinci dereceden akrabaları da dahil etmişlerdir. Aile bireylerinin kullandıkları madde olarak ise esrar, kubar, bonzai ve tiner yanıtları verilmiştir. Madde kullanan aile bireylerine ilişkin bilgiler Şekil-5 te verilmiştir. Şekil 5: Madde Kullanan Aile Bireyleri (% olarak verilmiştir) 2. Çocukların Madde Kullanımına İlişkin Bilgiler TCK 191. Madde kapsamında denetimli serbestlik tedbiri altındaki çocukların madde kullanım öyküsünü değerlendirmek için görüşmede sigara, alkol, esrar, eroin, kokain, amfetamin (ekstazi), sentetik kannabinoid (bonzai), uçucu maddeler (bali, tiner vb) ve diğer maddeler olmak üzere kategorilenen bir takım sorular sorulmuştur. Bu maddelerin seçilme nedeni, daha önce denetimli serbestlik sürecinde gerçekleştirilen çalışmalarda yoğunlukla tercih maddesi olarak belirlenenler olmalarından kaynaklanmaktadır. Çocukların maddeyi kullanıp kullanmadıkları, kullanma süreleri, kullanım sıklıkları, kullanmaya devam etmiyorlarsa son kullanımdan beri geçen süre gibi bilgiler elde edinilmeye çalışılmıştır. Çocukların madde kullanım oranlarına ilişkin bilgiler Şekil-6 da verilmiştir. Buna göre çocukların % 98,5 i hayatlarında en az bir kez sigara kullanmıştır. Alkol için bu oran % 85, 1 iken esrar kullanım oranı % 79,1 dir. Ayrıca son dönemde ülkemizde yaygın olarak kullanıldığı bilinen sentetik kannabinoid (bonzai) kullanım oranı ise % 79,1 dir. Çocuklar

13 arasında eroin ve kokain maddelerini en az bir kez denediğini ifade eden 1 er çocuk bulunmaktadır. Diğer madde olarak kullanıldığı belirtilen uyuşturucu madde sorusuna yalnızca kubar yanıtı verilmiştir. Bu sebeple analizlerde diğer madde olarak bahsedilen noktada kubardan bahsedilmektedir. Kubar, hint kenevirinin plakalaştırılmış halidir. Tedbir altındaki çocukların genel olarak sigara kullanımı ile başlayarak diğer maddeleri en az bir kere deneme eğilimde olduklarını söylemek mümkün olabilmektedir. Şekil 6: Madde Kullanım Oranları (% olarak verilmiştir) Daha önce yapılmış olan bir araştırmada da, olguların çok büyük bir kısmının esrar kullanımı nedeniyle (% 97.7, n=126) denetimli serbestlik tedavisi kapsamına alındığı saptanmıştır. 21 Akgöz ve ark. nın yaptığı çalışmada da maddeye ilişkin suç işleyenler arasında en çok tercih edilen yasadışı maddenin esrar olduğu belirlenmiştir. 22 Bu çalışmalara paralel olarak bu çalışmada da en çok denenen madde esrar olarak belirlenmiştir. Çocukların madde deneme ve kullanmaya başlama yaşları incelenmiştir (Bknz: Tablo-1). Buna göre sigara deneme yaşı 6 yaşına kadar düştüğü, alkol ve sigara kullanımının ilkokul seviyesine kadar gerilediği yorumu 21 A.Ender Altıntoprak, Serap A. Akgür, Gül Kitapçıoğlu, Zeki Yüncü, Hakan Coşkunol, Denetimli Serbestlik Olgularının Retrospektif Analizi: Sosyodemografik Özellikler, Bireysel ve Ailesel Bağımlılık ve Suç Öyküleri ile Tedavi Yanıtları, Bağımlılık Dergisi (2014),15/1, s.8 22 Akt. A.g.m,, s.8

14 Kullanılan madde Tablo 1: Madde Türüne Göre Deneme/Kullanmaya Başlama Yaş Bilgileri yapılabilmektedir. Ayrıca uçucu madde deneyiminin de oldukça küçük yaşlara kadar indiği, bu durumda bulunmasının kolaylığının neden olabileceği düşünülmektedir. Sentetik kannabinoid kullanımının en erken kullanımı ise 13 yaş olarak görünmektedir. Daha önce sokakta yaşayan çocuklarla yapılmış bir araştırmada, bu çocukların ilk madde kullanmaya başladıkları yaş ortalamalarına bakıldığında tütüne başlama yaşı ortalaması 9,5±2,6 olarak bulunmuştur. Yapıştırıcı, uçucu, alkol ve flunitrazepam kullanmaya başlama yaşı ortalamasının ise 12,1 ile 12,8 arasında olduğu belirlenmiştir. Bu maddeleri esrar ve klonazepam takip etmektedir. Eroin ve biperiden kullanmaya ise daha ileri yaşlarda başladıkları gözlenmiştir. 23 Bu çalışmada da yaş ortalamalarında daha önce yapılan çalışmalara benzer sonuçlar çıktığı dikkat çekmektedir. Minimum yaş Maksimum yaş Ortalama yaş Sigara ,29 Alkol ,09 Esrar ,94 Kokain Eroin Ekstazi ,07 Uçucu madde (bali, tiner vb) ,36 Sentetik kannabinoid (bonzai) ,16 Diğer madde Çocukların ilk kez maddeyi deneme ve başlama nedenleri ve öyküleri sorulduğunda genellikle benzer cevaplar verdikleri gözlenmiş ve bu nedenler sonradan kategorilenmiştir. Merak, özenti, arkadaş çevresine 23 (İstanbul da Koruma Merkezlerine Başvuran Çocuklarda Tütün, Alkol ve Madde Kullanım Özellikleri, Kültegin Ögel, Alper Aksoy, )

15 uyum sağlama nedenleri en çok verilen yanıtlardır. Ayrıca biri tarafında madde kullanımına zorlanma, stresli yaşam olayları ( ailevi sorunlar, kız arkadaş sorunları gibi), üzüntülü bir yaşam olayı ( ebeveyn boşanması, yakının kaybı gibi), bir maddeyi bırakmak için yerine diğer maddeyi deneme gibi nedenler sıralanmıştır. Buna göre sigara, alkol, esrar, ekstazi, bonzai ve kubar kullanımının nedeni olarak en çok arkadaş çevresine uyum sağlama yanıtı verilmiştir. Daha sonra ise merak ve özenti yanıtları gelmektedir. Eroin ve kokain kullanımının tek nedeni olarak ise merak belirtilmiştir. Bu maddeleri kullanan çocukların, erken yaşta diğer maddeleri de kullandığı anlaşılmıştır. Daha önce koruma merkezine başvuran çocuklarla yapılmış bir çalışmada da madde kullanım nedenleri bu çalışmayla paralel yargılar içermektedir. Bu Koruma merkezine başvuran çocukların %79,7 si arkadaşları madde kullandığı zaman madde kullanmak istediklerini belirtmişlerdir. Bundan sonra sırasıyla öfkelendikleri (%65,9), sıkıldıkları (%65,6), üşüdükleri (%61,4) ve cesaretlenmek istedikleri ya da korktukları zaman (%50,4) madde kullanmak istedikleri saptanmıştır. En düşük oranda eğlenmek (%39,1) için madde kullandıkları dikkati çekmektedir. 24 Çocukların maddeyi kullanma sıklıklarına ilişkin bilgiler Şekil-7 de verilmiştir. Kullanım sıklığı bir kez deneme ile her gün kullanım arasında değişmektedir. Sigara kullanan çocukların her gün (% 97) bu maddeyi kullandıkları, alkol için ise nadiren kullananların oranının (% 35,1) yüksek olduğu, kullanılan dönemde esrar maddesinin çoğunlukla hergün (%30,2) kullanıldığı, kokain ve eroin maddesinin yalnızca bir kez deneme aşamasında kaldığı, ekstazi maddesi (% 34,5) ve diğer madde (kubar % 50) için nadiren kullananların çoğunlukta olduğu, uçucu maddeler için ise bir kez deneme oranının (% 38,5) yüksek olduğu 24 (İstanbul da Koruma Merkezlerine Başvuran Çocuklarda Tütün, Alkol ve Madde Kullanım Özellikleri, Kültegin Ögel, Alper Aksoy, )

16 görülmüştür. Bonzai denen sentetik kanabinoidin ise kullanılan dönemde çoğunlukla her gün (%45,1) alındığı çarpıcı bilgilerden biridir. Şekil 7: Çocukların Madde Kullanım Sıklıkları (% olarak verilmiştir) Madde kullanım öyküsü alınırken araştırılan bilgilerden biri de çocukların madde kullanım süreleridir. Kullanılan maddeye göre süre bilgileri Şekil- 8 de ayrıntılı olarak verilmiştir. Çocukların verdikleri bilgilere göre kullanım bir kez deneme ile 5 yıldan fazla kullanım a kadar gitmektedir. Analiz sonuçları sigara kullanan çocuklar arasında bu durumun 5 yıldan fazla (%25,8) sürme oranının en yüksek olduğu, alkol (% 33,3) ve esrar (% 25,1) için çoğunlukla 2 yil süren kullanım olduğu, ekstazi ( % 35,7) ve diğer madde (kubar % 33,3) için kullanımın en çok birkaç kez kullanım aşamasında olduğu, uçucu madde kullanımının en çok (% 35,7) bir kez deneme aşamasında kaldığı, bonzai için ise çoğunlukla bir yıldan az ve bir yıl ( % 26 - % 26) sürelerince kullanıldığı anlaşılmaktadır.

17 Şekil 8: Çocukların Madde Kullanma Süreleri (% olarak verilmiştir) Görüşmeler sırasında çocukların çoğu tedbir sürecinde madde kullanımını bıraktıklarını, bir kısmı ise madde kullanımını daha önce bıraktıklarını ifade etmişlerdir. Bu sebeple bahsi geçen maddelerin halen kullanım oranları ve kullanmıyorlar ise en son kullanımdan beri geçen süre (bknz: Şekil 9) oranları değerlendirilmiştir. Buna göre çocukların % 90,9 u halen sigara, % 57,9 u ise alkol kullanmaktadır. Çocuklar bu durumla ilgili bir sorunları olmadığını, kendilerini bağımlı görmediklerini ifade etmektedirler. Esrar için % 3,8 (2 kişi), bonzai için ise %2 (1 kişi) oranında kişiler tamamen bırakamadıklarını, kendilerini bu konuda zayıf hissettiklerini, nadiren de olsa kullanma eğilimlerinin bulunduğunu ifade etmiştir. Madde kullanımını bırakan çocukların en son kullanımından beri geçen süreler ise 6 aydan daha az ve 3 yildan fazla aralığında zaman aralıkları belirtmişlerdir. Buna göre sigarayı bırakan çocukların en son kullanımının üstünden çoğunlukla 6 aydan az (% 50) süre geçtiği, alkol (% 33,3) ve esrar (% 42) kullanımını bırakanların da 6 aydan az süredir kullanmama oranlarının fazla olduğu, ekstazi (% 32,1) ve uçucu madde (% 52,1) kullananların 1yil ve 3 yıl arasındaki süreler boyunca bu maddeleri

18 kullanmadıkları anlaşılmıştır. Bonzai ve kubar (diğer madde) kullanımının üzerinden çok uzun süre geçmediği anlaşılmaktadır. İki madde için de son kullanımın üzerinden çoğunlukla 6 aydan daha az, 6 ay ve 1 yil süreleri geçmiştir. Şekil 9: En son kullanımdan itibaren geçen süre TARTIŞMA Bu çalışmanın amacı denetimli serbestlik tedbiri altındaki çocuklarla ilgili sosyodemografik bir çerçeve çizmek ve madde kullanım öykülerine bakmaktır. Tedbir altındaki çocukların genel olarak sigara kullanımı ile başlayarak diğer maddeleri en az bir kere deneme eğilimde olduklarını söylemek mümkün olabilmektedir. Çalışmaya göre okula devam (akademik başarı) ile madde kullanımı arasında bir ilişki olduğu söylenebilir. Çünkü çalışmaya göre okulu bırakan çocukların oranı, % 37,4 gibi yüksek bir orandır. Toplanan veriler ışığında çocukların madde deneme ve kullanmaya başlama yaşları incelendiğinde, sigara deneme yaşı 6 yaşına kadar düştüğü, alkol ve sigara kullanımının ilkokul seviyesine kadar gerilediği yorumu yapılabilmektedir. Ayrıca uçucu madde deneyiminin de oldukça küçük yaşlara kadar indiği, bu durumda bulunmasının kolaylığının neden

19 olabileceği düşünülmektedir. Sentetik kannabinoid kullanımının en erken kullanımı ise 13 yaş olarak görünmektedir. Bunun yanı sıra anne-baba eğitim düzeyinin düşüklüğü de bir risk faktörü olarak değerlendirilebilir. Çalışmamızda anne ( %59,7) ve babalarının (%69,7) çoğunlukla ilkokul mezunu oldukları ortaya çıkmıştır. Okuryazar olmayan annelerin oranı ise (%14,9) oldukça fazladır. Bu sonuçlar daha önce yapılan çalışmaların bulgularıyla da uyumludur. Kardeş sayısının artmasının da madde kullanımında önemli bir etken olduğu düşünülebilir. Çalışmamıza katılan çocukların iki çocuklu (% 29,9) ya da üç çocuklu (26,9) ailelerden geldikleri, beşten daha fazla kardeşe sahip olan çocukların oranının ise (% 16,4) ise görülmektedir. Çocukların madde kullanım öyküleri değerlendirildiğinde sigara, alkol, esrar ve sentetik kannabinoid maddelerinin gerek yasal oluşu gerek düşük maliyetli oluşları nedeniyle ulaşılabilirliklerinin kolay olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca bu maddelerin kullanım sıklıklarının diğerlerine göre daha fazla oluşu da bu görüşü desteklemektedir. Araştırma sürecinde de ilk kez maddeyi deneme ve başlama nedenleri ve öyküleri sorulduğunda genellikle benzer cevaplar verdikleri gözlenmiş ve bu nedenler merak, özenti, arkadaş çevresine uyum sağlama gibi yanıtlardan oluşmuştur. Yeni şeyler deneme ve sosyalizasyon sürecinde önemli bir aşama kaydettikleri yaş arası merak ve özenti duygularının hakim olduğu bu dönemde bu türden maddeleri kolaylıkla elde edebildikleri ve denedikleri düşünülmektedir. Bu çalışmada madde kullanımına yol açan etkenleri belirleyecek nedensellik bütün yönleriyle ele alınamamıştır. Farklı metod ve ölçekler kullanılarak geniş bir çalışma ile çok yönlü nedensellik daha geniş bir perspektifle ortaya konabilecektir. Ayrıca bu çalışmanın sadece bir denetimli serbestlik kurumunda yapıldığı unutulmamalıdır. Ancak bu çalışma betimleyici bir çalışma olduğu için sonuçları genellemek gibi bir amaç baştan ortaya konmamıştır.

20 SONUÇ Madde kullanımının ülkemizde yapılan birçok çalışmada da ortaya konduğu üzere arttığı gözlemlenmiştir. Özellikle sigara ve alkol gibi maddelerin kullanım yaşının düştüğü, esrar maddesinin de sıkça kullanılır olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca kullanılan maddelerin çeşitliliğinin arttığı ve bunların alım gücü düşük çocuklarca bile alınabilecek kadar ulaşılabilir olduğu gözlenmektedir. Araştırmada çocukların ailelerine ilişkin alınan bilgilerin aslında madde kullanımına başlamanın aile içindeki örüntüyle tetiklendiği ve arkadaş çevresinde vuku bulduğu öngörüsünü kanıtladığı düşünülmektedir. Çocuklar aslında maddenin zararlarını bilmekte ancak başlarına gelebilecekleri yaş itibariyle küçümsemektedir. Burada ailenin rolü büyüktür. Aile toplumun temel taşıdır. Bağımlılık gibi kişiler arası ilişkilerin sorunlu olduğu dönemlerde artan hastalıkların özellikle aileden alınacak destekle iyileştirilebildiği bilinmektedir. Müdahaleden öte önleme için de ailenin hedef alınması, aile içi ilişkilerin düzenlenmesi, anne-babaçocuk bağının güçlendirilmesi gibi amaçlarla yapılacak aileye yönelik destekleyici adımların çocukların madde kullanımını azaltacağı düşünülmektedir. Çünkü ailesinden yeterince ilgi ve destek gören, ailesinden uygun gözetim ve denetim alan çocukların kendine zarar verici davranışları deneme eğiliminde olmadığı söylenebilir. Çocuklar merak ve keşif duygularını spor, sanat, alternatif hobiler gibi yaratıcı alanlara yönlendirebilmektedir. Yapılan görüşmelerde çocukların genel olarak okula gitme konusunda isteksiz, herhangi bir hobileri çoğunlukla bulunmayan, çoğunlukla düzenli bir işte çalışmadıkları ve boş zamanlarının çok olduğu gözlemleri edinilmiştir. Bu bağlamda ülkemizdeki eğitim politikalarının gözden geçirilmesi ve çocukların bilgi düzeyine göre değil yeteneklerine göre eğitim verilmesinin ve bunun da her sosyoekonomik düzeyden gelen çocuk için ulaşılabilir olmasının gerekli olduğu düşünülmektedir. Çocukların

21 yeteneklerine odaklanıldığında bu onların aldıkları eğitime ve yaptıkları işe daha kanalize olmalarını sağlayacaktır. TCK 191. Madde kapsamında İstanbul Denetimli Serbestlik Müdürlüğü nde tedbir altında olan yapılan çocuklarla yapılan bu çalışma aslında madde kullanımının tek yönlü açıklanamayacağını, madde kullanımına müdahale ve özellikle önleme çalışmaları için çok yönlü bakış açısına sahip olunması gerektiğini ortaya koymaktadır.

22 KAYNAKÇA Ada, Şükrü, Peker, Adem Peker, Tedavi ve Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygulamasının Etkililiğinin İncelenmesi (Sakarya İli Örneği), Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 16/1, (2012), Altıntoprak, A.Ender, Akgür, Serap A., Kitapçıoğlu, Gül, Yüncü, Zeki, Coşkunol, Hakan, Denetimli Serbestlik Olgularının Retrospektif Analizi: Sosyodemografik Özellikler, Bireysel ve Ailesel Bağımlılık ve Suç Öyküleri ile Tedavi Yanıtları, Bağımlılık Dergisi (2014),15/1, 1-9 Çalışkan, Suat, Türk Ceza Hukukunda Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Suçları. Ankara: Adalet Yayınevi, 2012 Erdem, Gizem, Ceyda Y., Eke, Kültegin, Ögel, Sevil, Taner, Lise Öğrencilerinde Arkadaş Özellikleri ve Madde Kullanımı, Journal of Dependence (2006), sayı: 7/3, s Kolay Akfert Serpil, Çakıcı Ebru, Çakıcı Mehmet, Üniversite öğrencilerinde sigaraalkol kullanımı ve aile sorunları ile ilişkisi. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2009; 10: Nursal, Necati, Ataç, Selcen, Denetimli Serbestlik ve Yardım Sistemi (Probation), Ankara: Yetkin Yayınevi, 2006 Ögel, Kültegin, Taner, Sevil Taner, Eke Y.Ceyda, Onuncu Sınıf Öğrencileri Arasında Tütün, Alkol ve Madde Kullanım Yaygınlığı: İstanbul Örneklemi, Journal of Dependence (2006), sayı: 7/1, s Ögel, Kültekin, Madde Kullanımı İstismarı, Tüm Boyutlarıyla Çocuk İstismarı içinde, Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2007 Özdemir, Metin, Denetimli Serbestlik Tedbiri Olan Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması ve Uygulaması, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, 2011 Yörükoğlu, Atalay, Gençlik Çağı, Özgür Yayınları, İstanbul 1996, 9.bs Polat, Oğuz, Klinik Adli Tıp, Ankara: Seçkin Yayıncılık, (İstanbul da Koruma Merkezlerine Başvuran Çocuklarda Tütün, Alkol ve Madde Kullanım Özellikleri, Kültegin Ögel, Alper Aksoy, ) Raporu.pdf/

KKTC Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu

KKTC Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu KKTC Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ NDE LİSE ÖĞRENCİLERİ ARASINDA PSİKOAKTİF MADDE KULLANIMININ YAYGINLIĞI, 2015 LEPİM LEFKOŞA PSİKİYATRİ MERKEZİ ÇALIŞMASI

Detaylı

Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi. Dr. Zehra Arıkan

Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi. Dr. Zehra Arıkan Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi Dr. Zehra Arıkan Araştırmacı: Danışman: Konuşmacı: Glaxo, Sanovel, Bilim Epidemiyoloji Tıbbi araştırmaların yöntem bilimi Sağlık sorunlarının tanımlanması, nedenlerinin

Detaylı

Yaşınız kaç diye sorduk;

Yaşınız kaç diye sorduk; #UKGE- UYUŞTURUCUYA KARŞI GENÇ EYLEM PROJESİ ANKET DEĞERLENDİRMESİ TEMMUZ- AĞUSTOS/2015 Uyuşturucuya Karşı Genç Eylem Projesi nin ikinci aşaması olan anket çalışması Temmuz- Ağustos ayı içerisinde gerçekleştirildi.

Detaylı

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR Bilgi Notu-2: Cinsel Suç Mağduru Çocuklar Yazan: Didem Şalgam, MSc Katkılar: Prof. Dr. Münevver Bertan, Gülgün Müftü, MA, Adem ArkadaşThibert, MSc MA İçindekiler Grafik Listesi...

Detaylı

TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ ERGENLERİN ÖZELLİKLERİ TÜRKİYE DE YAPILAN ÇALIŞMALARIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ

TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ ERGENLERİN ÖZELLİKLERİ TÜRKİYE DE YAPILAN ÇALIŞMALARIN GÖZDEN GEÇİRİLMESİ Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün Gözetimindeki Çocuklara Yönelik Hizmetlerin İyileştirilmesi Ana Projesi KURUMLARDA BULUNAN ÇOCUKLARA YÖNELİK PSİKO-SOSYAL DESTEK VE MÜDAHALE PROGRAMLARININ

Detaylı

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU ADI- SOYADI T.C. KİMLİK NUMARASI DOSYA NUMARASI İLK GÖRÜŞME TARİHİ Çocukla İlgili Genel Bilgiler Hukuki statüsü Suça Sürüklenen Mağdur Tanık Korunmaya

Detaylı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ANKARA 2018 2 İçindekiler Sayfa 1. Giriş ve Amaç... 4 2. Gereç ve Yöntem... 4 2.1. Araştırmanının Türü ve Örneklem...

Detaylı

MANİSA AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜ. Melek Arslan Serdaroğlu Sosyal Hizmet Uzmanı

MANİSA AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜ. Melek Arslan Serdaroğlu Sosyal Hizmet Uzmanı MANİSA AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜ Melek Arslan Serdaroğlu Sosyal Hizmet Uzmanı 80.YIL ÇOCUK VE GENÇLİK MERKEZİ 26.12.2003 tarihli Genel Müdürlük Onayı ile hizmete başlamıştır. Gündüzlü Kuruluştur.

Detaylı

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU Kültegin Ögel Ceyda Y. Eke Nazlı Erdoğan Sevil Taner Bilge Erol İstanbul 2005 Kaynak gösterme Ögel K, Eke C, Erdoğan N, Taner S, Erol B. İstanbul

Detaylı

TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ ÇOCUKLAR İÇİN YAPILMIŞ İKİ ARAŞTIRMANIN VERİLERİNİN YENİDEN ANALİZİ

TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ ÇOCUKLAR İÇİN YAPILMIŞ İKİ ARAŞTIRMANIN VERİLERİNİN YENİDEN ANALİZİ TUTUKLU VE HÜKÜMLÜ ÇOCUKLAR İÇİN YAPILMIŞ İKİ ARAŞTIRMANIN VERİLERİNİN YENİDEN ANALİZİ Bu rapor T.C. Adalet Bakanlığı ve UNICEF tarafından yürütülen Etkin Hükümlü Yönetimi projesi kapsamında Kültegin Ögel

Detaylı

sigara kullanma yaşının 7 ye, alkol kullanımının 12 li yaşlara

sigara kullanma yaşının 7 ye, alkol kullanımının 12 li yaşlara Alkol, sigara, uyuşturucu madde, kumar gibi zararlı alışkanlıkların tüm dünyada tehlikeli boyutlarda yaygınlaşmaya başlaması ülkemizi de tehdit eden bir problemdir. Lise ve üniversite öğrencileri ile çalışan

Detaylı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Ergenin yaşına, gelişim düzeyine uygun Bireysel, kültürel ve sosyoekonomik farklılıklara

Detaylı

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler Çocuk ve ergenin kötüye kullanımını üç ana başlıkta ele

Detaylı

KKTC Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu

KKTC Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu KKTC Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ NDE LİSE ÖĞRENCİLERİ ARASINDA PSİKOAKTİF MADDE KULLANIMININ YAYGINLIĞI, 2015 LEPİM LEFKOŞA PSİKİYATRİ MERKEZİ ÇALIŞMASI

Detaylı

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇOCUK VE ERGEN TEDAVİ VE REHABİLİTASYON MODELİ. Dr.Cenk YANCAR Psikiyatri Uzmanı

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇOCUK VE ERGEN TEDAVİ VE REHABİLİTASYON MODELİ. Dr.Cenk YANCAR Psikiyatri Uzmanı GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÇOCUK VE ERGEN TEDAVİ VE REHABİLİTASYON MODELİ Dr.Cenk YANCAR Psikiyatri Uzmanı Son yıllarda Gaziantep in hızlı sanayi büyümesinin getirdiği göç ve nüfus artışı, beraberinde

Detaylı

Adli Psikoloji ve Denetimli Serbestlik Denetimli Serbestlik Psikologlar

Adli Psikoloji ve Denetimli Serbestlik Denetimli Serbestlik Psikologlar Adli Psikoloji ve Denetimli Serbestlik Adli psikoloji, psikologların görev alabileceği ve topluma hizmette çok öneme sahip bir alandır. Çünkü suç durumlarında, gerek suçlular gerek mağdurlar açısından

Detaylı

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ A.D. Madde deyince ne anlıyoruz? Alkol Amfetamin gibi uyarıcılar Kafein Esrar ve sentetik kannabinoidler

Detaylı

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008 DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008 25 Ekim 2008 CUMARTESÝ Resmî Gazete Sayý : 27035 TEBLÝÐ Taþpýnar Muhasebe Devlet Bakanlýðý, Milli Eðitim

Detaylı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I HEDEFLER İÇİNDEKİLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I Gelişim Psikolojisinin Alanı Gelişim Psikolojisinin Temel Kavramları Gelişimi Etkileyen Faktörler Gelişimin Temel İlkeleri Fiziksel Gelişim Alanı PSİKOLOJİ Bu

Detaylı

KKTC Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu

KKTC Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu KKTC Başbakanlık Uyuşturucu ile Mücadele Komisyonu KKTC de İlkokul Öğrencileri Arasında Psikoaktif Maddelerin Kullanım Yaygınlıkları ve Risk Faktörleri, 2015 LEPİM LEFKOŞA PSİKİYATRİ MERKEZİ ÇALIŞMASI

Detaylı

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri MADDE BAĞIMLILIĞI BAĞIMLILIK Bağımlılık, bireyin kendi ruhsal ve bedensel sağlığına

Detaylı

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ

14. ULUSAL HALK SAĞLIĞI KONGRESİ, 4-7 EKİM 2011 P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ P220 CEZAEVİNDE BULUNAN MAHKÛMLARIN İLKYARDIM BİLGİ DÜZEYLERİ SÜMBÜLE KÖKSOY, EMİNE ÖNCÜ, ŞENAY ŞERMET, MEHMET ALİ SUNGUR Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu sumbulekoksoy@gmail.com Bildiri Konusu:

Detaylı

(ISPARTA-SÜTÇÜLER İLÇESİ ÖRNEĞİ) -ŞUBAT-MART 2015- SUNUM PROF. DR. NAZMİ AVCI. MAYıS, 2015

(ISPARTA-SÜTÇÜLER İLÇESİ ÖRNEĞİ) -ŞUBAT-MART 2015- SUNUM PROF. DR. NAZMİ AVCI. MAYıS, 2015 MERMER OCAKLARINDA ÇALIŞANLARA İLİŞKİN İŞ YERİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÜZERİNE TESPİTLER (ISPARTA-SÜTÇÜLER İLÇESİ ÖRNEĞİ) -ŞUBAT-MART 2015- SUNUM PROF. DR. NAZMİ AVCI 1 MAYıS, 2015 lerinde 2 Bu araştırma

Detaylı

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA

MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA MADDE BAĞIMLILIĞINDAN KORUNMA Mersin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Sunum İçeriği Madde Bağımlılığı Nedir? Madde Bağımlılığının Nedenleri Madde Bağımlılığında Risk Faktörleri Bağımlılık Nasıl Gelişir?

Detaylı

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII TEŞEKKÜR... XI İÇİNDEKİLER...XIII KISALTMALAR...XXI GİRİŞ...1 Birinci Bölüm KAVRAM, HUKUKİ NİTELİK VE TARİHSEL

Detaylı

KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ

KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ MYO-ÖS 2010- Ulusal Meslek Yüksekokulları Öğrenci Sempozyumu 21-22 EKĐM 2010-DÜZCE KUYUMCULUK VE TAKI TASARIMI PROGRAMI ÖĞRENCĐLERĐNĐN OKULDAN BEKLENTĐLERĐ VE MESLEKĐ GELECEKLERĐNĐN DEĞERLENDĐRĐLMESĐ Pınar

Detaylı

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU. Korunmaya muhtaç Cinsiyeti

DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU. Korunmaya muhtaç Cinsiyeti DANIŞMANLIK TEDBİRİ UYGULAMALARI ÇOCUK TANIMA FORMU ADI- SOYADI T.C. KİMLİK NUMARASI DOSYA NUMARASI İLK GÖRÜŞME TARİHİ Çocukla İlgili Genel Bilgiler Hukuki statüsü Suça Sürüklenen Mağdur Tanık Korunmaya

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI

Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI Doğum Tarihi: 1980 E-posta: npekel@baskent.edu.tr Tel: 0 312 246 66 66-1645 (Dahili) Faks: 0 312 246 663 Adres: Başkent Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Psikoloji

Detaylı

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: Olmamıştır. Danışman: Olmamıştır. Konuşmacı: Olmamıştır.

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: Olmamıştır. Danışman: Olmamıştır. Konuşmacı: Olmamıştır. Dr. Rabia BİLİCİ 1 Açıklama 2008 2009 Araştırmacı: Olmamıştır. Danışman: Olmamıştır. Konuşmacı: Olmamıştır. Zorunlu tedavi kavramı : Psikiyatriye özgü mü? Psikiyatrinin ihtilaflı konularından biri. Tüm

Detaylı

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VERİ ANALİZİ, İZLEME VE DEĞERLENDİRME DAİRE BAŞKANLIĞI TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ

Detaylı

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ NARMAN MESLEK YÜKSEK OKULU ÖĞRENCİLERİNİN SİGARA KULLANIMINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER *

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ NARMAN MESLEK YÜKSEK OKULU ÖĞRENCİLERİNİN SİGARA KULLANIMINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER * Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 25, Sayı: 2, 2011 237 ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ NARMAN MESLEK YÜKSEK OKULU ÖĞRENCİLERİNİN SİGARA KULLANIMINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER * Serap BEDİR

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Alper Aksoy 2. Doğum tarihi : 10/05/1971 3. Unvanı : Uzman Psikolog 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Psikoloji Hacettepe Üniversitesi 1990-1995 Lisansüstü Uygulamalı

Detaylı

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK EYLÜL-2013 Temel olarak bir bilgisayar, çeşitli donanım parçalarını bir araya getirip uygun bir çalışma platformunu

Detaylı

Emre Can BASA MÜKELLEFLERİN ÖZEL İŞLERİNİ YAPMA SUÇU

Emre Can BASA MÜKELLEFLERİN ÖZEL İŞLERİNİ YAPMA SUÇU Emre Can BASA MÜKELLEFLERİN ÖZEL İŞLERİNİ YAPMA SUÇU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...VII KISALTMALAR LİSTESİ...XIII GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM MÜKELLEFLERİN ÖZEL İŞLERİNİ YAPMA SUÇUNA İLİŞKİN BAZI TEMEL

Detaylı

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM

TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİNİN ZARARLARI VE PASİF ETKİLENİM TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ TÜTÜN ÜRÜNLERİ Başlıca tütün ürünleri nelerdir? SİGARA ELEKTRONİK SİGARA PİPO PURO NARGİLE ESRAR

Detaylı

Soruları sormadan önce eğer varsa açıklamaları yapın. İtalik olan yazılar uygulayıcı için gerekli bilgileri içerir.

Soruları sormadan önce eğer varsa açıklamaları yapın. İtalik olan yazılar uygulayıcı için gerekli bilgileri içerir. Soruları sormadan önce eğer varsa açıklamaları yapın. İtalik olan yazılar uygulayıcı için gerekli bilgileri içerir. Sorularda yer alan [madde] sözcüğü kişinin cezaevinde bulunmadan önceki son dönemde içinde

Detaylı

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Sayı : B.10.0.THG.0.15.00.04-010.06-2713 15/02/2006 Konu : Denetimli serbestlik tedbirleri uygulanan kişilerin tedavileri...valiliğine (İl Sağlık

Detaylı

DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİ KANUN. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Tanımlar, İlkeler ve Yükümlülükler. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar

DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİ KANUN. BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Tanımlar, İlkeler ve Yükümlülükler. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİ KANUN Kanun Numarası : 5402 Kabul Tarihi : 3/7/2005 Yayımlandığı R.Gazete : Tarih: 20/7/2005 Sayı : 25881 BİRİNCİ KISIM Amaç, Kapsam, Tanımlar, İlkeler ve Yükümlülükler

Detaylı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Çocuk; Kanuna göre reşit olma durumları hariç 18 yaş altı herkese çocuk denir. Çocuk bütün canlılar içinde en uzun süre bakımı, korunmayı ve sevgiyi gerektiren varlıktır. Bir toplumun ilerleyebilmesi ve

Detaylı

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Tahsin Gökhan TELATAR Sinop Üniversitesi SYO İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü 28.03.2017 Uluslararası

Detaylı

Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için. Bangkok Yasaları El Rehberi

Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için. Bangkok Yasaları El Rehberi Birleşmiş Milletler Kadın Mahpuslar için Bangkok Yasaları El Rehberi Dünya çapında hapishanelerde mahkûmiyeti takiben veya suçsuzluğunun ispatı için duruşma bekleyen bir buçuk milyondan fazla kadın bulunmaktadır.

Detaylı

BATMAN BAROSU ÇOÇUK HAKLARI KOMİSYONU

BATMAN BAROSU ÇOÇUK HAKLARI KOMİSYONU BATMAN BAROSU ÇOÇUK HAKLARI KOMİSYONU BATMAN ÇOCUK ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜNDEN ALINAN VERİLERE GÖRE; 2008-2012 Yılları arasında meydana gelen adli olay sayısının yıllara göre dağılımı: 1000 900 800 700 600 500

Detaylı

KADINLARIN ÇOK YÖNLÜ GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ KATILIMCI PROFİLİ RAPORU

KADINLARIN ÇOK YÖNLÜ GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ KATILIMCI PROFİLİ RAPORU KADINLARIN ÇOK YÖNLÜ GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ KATILIMCI PROFİLİ RAPORU AĞUSTOS 2009 Kadınların Çok Yönlü Güçlendirilmesi Projesi Kursiyerlerinin Demografik Özellikleri Kadınların Çok Yönlü Güçlendirilmesi

Detaylı

Toplantı tarihi. Karar numarası. Onay. Değişiklik. Ret. Gençlerde ruh sağlığı sorunlarının ve riskli davranışların yaygınlığı araştırması

Toplantı tarihi. Karar numarası. Onay. Değişiklik. Ret. Gençlerde ruh sağlığı sorunlarının ve riskli davranışların yaygınlığı araştırması Xxxxx ÜNİVERSİTESİ TIBBİ ARAŞTIRMA İZİN VE ONAY BAŞVURU FORMU Bu bölümü boş bırakın. İlgili komisyonca doldurulacaktır. Toplantı tarihi Karar numarası Onay Değişiklik Ret 1. GENEL BİLGİLER A) Tıbbi Araştırmanın

Detaylı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Gebe Ergenlerin Kendilik Algıları Gebe ergenlerin puan ortalaması, diğer ergenlere göre daha yüksek tespit edilmiş!

Detaylı

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç Aile Krizleri 1. Normal gelişimsel krizler (Yaşam döngüsü aşamaları) 2. Aileye özgü krizler (Ailede hastalıklar, ölümler, boşanmalar, göç,

Detaylı

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU Öğretmenlerin Ve Anne-Babaların Öz-Yetkinlik İnançları, Tükenmişlik Algıları Ve Çocukların Problem Davranışları Proje Yürütücüsü: Prof.

Detaylı

5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel Suçlarla Ġlgili Bölüm. Önerilen DeğiĢiklik Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42)

5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel Suçlarla Ġlgili Bölüm. Önerilen DeğiĢiklik Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42) 5237 TCK DEĞĠġĠKLĠK TASARISI Cinsel saldırı Cinsel saldırı (Tasarı Madde 42) Madde 102- (1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlal eden kişi, mağdurun şikayeti üzerine, iki yıldan

Detaylı

Lütfen her maddeyi dikkatlice okuyun. Soruları boş bırakmayın, kendinizi en yakın hissettiğiniz tek bir şıkkı işaretleyin. Ortaokulu bitirmiş

Lütfen her maddeyi dikkatlice okuyun. Soruları boş bırakmayın, kendinizi en yakın hissettiğiniz tek bir şıkkı işaretleyin. Ortaokulu bitirmiş Lütfen her maddeyi dikkatlice okuyun. Soruları boş bırakmayın, kendinizi en yakın hissettiğiniz tek bir şıkkı işaretleyin. I Adınız soyadınız [..] II Doğum tarihiniz [ ] III Cinsiyetiniz? Kadın Erkek IV

Detaylı

Lütfen her maddeyi dikkatlice okuyun. Soruları boş bırakmayın, kendinizi en yakın hissettiğiniz tek bir şıkkı işaretleyin. Ortaokulu bitirmiş

Lütfen her maddeyi dikkatlice okuyun. Soruları boş bırakmayın, kendinizi en yakın hissettiğiniz tek bir şıkkı işaretleyin. Ortaokulu bitirmiş Lütfen her maddeyi dikkatlice okuyun. Soruları boş bırakmayın, kendinizi en yakın hissettiğiniz tek bir şıkkı işaretleyin. I Adınız soyadınız [..] II Doğum tarihiniz [ ] III Cinsiyetiniz? Kadın Erkek IV

Detaylı

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri Yrd. Doç. Dr. Esengül Kayan Beykent Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 04.10.2017 Çalışmanın Amacı 1.Üniversite öğrencilerinde

Detaylı

KADIN VE AİLE BİREYLERİNİN ŞİDDETTEN KORUNMASINA DAİR KANUN TASARISI. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar

KADIN VE AİLE BİREYLERİNİN ŞİDDETTEN KORUNMASINA DAİR KANUN TASARISI. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar KADIN VE AİLE BİREYLERİNİN ŞİDDETTEN KORUNMASINA DAİR KANUN TASARISI BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam ve Tanımlar Amaç ve kapsam MADDE 1- (1) Bu Kanun, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan;

Detaylı

T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Ceza Ġnfaz Kurumlarında Madde Bağımlılığı Tedavi Hizmetleri Serap GÖRÜCÜ Psikolog YetiĢkin ĠyileĢtirme Bürosu Madde bağımlılığını kontrol altında

Detaylı

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır Ruhsal Travma Değerlendirme Formu APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır A. SOSYODEMOGRAFİK BİLGİLER 1. Adı Soyadı:... 2. Protokol No:... 3. Başvuru Tarihi:...

Detaylı

Ebeveyne Duyulan Güvenin Psikolojik Kontrol ve Zorbalık / Zorbalığa Maruz Kalma Arasındaki Aracı Rolünün İncelenmesi*

Ebeveyne Duyulan Güvenin Psikolojik Kontrol ve Zorbalık / Zorbalığa Maruz Kalma Arasındaki Aracı Rolünün İncelenmesi* Ebeveyne Duyulan Güvenin Psikolojik Kontrol ve Zorbalık / Zorbalığa Maruz Kalma Arasındaki Aracı Rolünün İncelenmesi* Fatih BAYRAKTAR, Ankara Üniversitesi DTCF Psikoloji Bölümü Gözde ÖZDİKMENLİ DEMİR,

Detaylı

UYUŞTURUCU ÖZGÜRLÜĞÜN SONU!

UYUŞTURUCU ÖZGÜRLÜĞÜN SONU! Risk Faktörleri BİRECİK RAM Tedavi İçin Psikolojik sorunları olan ya da herhangi bir madde bağımlılığı bulunan ebeveynin çocukları daha büyük risk altındadırlar. Madde kullanan ve tedavi olmak isteyen,

Detaylı

Prof. Dr. H. Zafer Güney Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Prof. Dr. H. Zafer Güney Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. H. Zafer Güney Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Araştırma Serisi 9-2011 1 AİK- DSÖ TANIMI Hastaların ilaçları klinik ihtiyaçlarına uygun şekilde,

Detaylı

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI RAŞTIRMASI - S V.01A - 18 HAZİRANH 2004 - SONUÇ RAPORU Nükleer Silahlar Araştırması - Sonuç Raporu v.01a - 18 Haziran 2004 Proje Ekibi Güçlü Atılgan Proje Sorumlusu Infakto

Detaylı

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ANTAKYA MESLEK YÜKSEKOKULU MÜLKİYET KORUMA VE GÜVENLİK BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ PROFİLİ

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ANTAKYA MESLEK YÜKSEKOKULU MÜLKİYET KORUMA VE GÜVENLİK BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ PROFİLİ 3. Ulusal Özel Güvenlik Sempozyumu 1-2 Mart 2013 Gaziantep MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ ANTAKYA MESLEK YÜKSEKOKULU MÜLKİYET KORUMA VE GÜVENLİK BÖLÜMÜ ÖĞRENCİ PROFİLİ Oğuz PARLAKAY 1, Sevim SAHİLLİOĞLU BAKLACI

Detaylı

3.6.1.1.1. Toplu Taşıma Aracı Kullanım Sıklığı

3.6.1.1.1. Toplu Taşıma Aracı Kullanım Sıklığı 3.6.1. Ulaşım Tipleri Yaşam Kalitesi Grubu araştırmaları çerçevesinde şehir yönetimi açısından önem taşıyan halkın beğeni ve eğilimleri, kamu hizmetlerinin kullanım özellikleri, ulaşım ilişkileri, gibi

Detaylı

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI Bilgisayar ve internet kullanımı teknoloji çağı olarak adlandırabileceğimiz bu dönemde, artık hayatın önemli gereçleri haline gelmiştir. Bilgiye kolay, hızlı, ucuz ve güvenli

Detaylı

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BURS VE KISMİ ZAMANLI ÇALIŞMA BAŞVURU FORMU

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BURS VE KISMİ ZAMANLI ÇALIŞMA BAŞVURU FORMU KİMLİK BİLGİLERİ T.C. Kimlik No : Adı Soyadı : Baba Adı : Ana Adı : Doğum Yeri : Doğum Tarihi (Gün/Ay/Yıl) : Medeni Hali : İli: İlçesi: Mah/Köy : Cinsiyet : Cilt No : Aile Sıra No : Sıra No : ÖĞRENİM BİLGİLERİ

Detaylı

MADDE KULLANICILARININ ÖZELLİKLERİ:

MADDE KULLANICILARININ ÖZELLİKLERİ: MADDE KULLANICILARININ ÖZELLİKLERİ: Türkiye de çok merkezli bir araştırma (İkinci aşama) MADDE KULLANICILARININ ÖZELLİKLERİ: Türkiye de çok merkezli bir araştırma (İkinci aşama) Proje Koordinatörü: Kültegin

Detaylı

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6 DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6 Sabahat Tezcan ve Alanur Çavlin Bozbeyoğlu Bu bölümde isteyerek düşükler, kendiliğinden düşükler ve ölü doğumlara ilişkin bulgular sunulmaktadır. Ölü doğumlar ve kendiliğinden

Detaylı

BAĞIMLILARIN GÖZÜNDEN DÜNYA

BAĞIMLILARIN GÖZÜNDEN DÜNYA BAĞIMLILARIN GÖZÜNDEN DÜNYA Karma Fotoğraf Sergisi Yeşilay Mali Destek Programı PROJE EKİBİ Proje Başvuru Sahibi Psikiyatrist Prof. Dr. Hakan COŞKUNOL Ege Üniversitesi Madde Bağımlılığı, Toksikoloji ve

Detaylı

Madde Kullanımı ve Suç 1

Madde Kullanımı ve Suç 1 Madde Kullanımı ve Suç 1 Kültegin Ögel*, Defne Tamar*, Cüneyt Evren*, Aytekin Sır** *Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, AMATEM Kliniği **Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri ABD. 1 Bu

Detaylı

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til Su; GİRİŞ ekosisteminin sağlıklı işlemesi, insanların sağlığı ve yaşamının

Detaylı

MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARININ YAYGINLIĞI (EPİDEMİYOLOJİ)

MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARININ YAYGINLIĞI (EPİDEMİYOLOJİ) MADDE KULLANIM BOZUKLUKLARININ YAYGINLIĞI (EPİDEMİYOLOJİ) 1. Türkiye de madde kullanım bozukluklarının yaygınlığı 2. Dünya da madde kullanım bozukluklarının yaygınlığı 3. Yaygınlık araştırmalarında dikkat

Detaylı

25-26 HAZİRAN 2013/ANKARA KADINLARIN EV İÇİ ŞİDDETTEN KORUNMASI MATRA PROJESİ ÇALIŞTAYI ÇALIŞMA GRUBU SONUÇLARI

25-26 HAZİRAN 2013/ANKARA KADINLARIN EV İÇİ ŞİDDETTEN KORUNMASI MATRA PROJESİ ÇALIŞTAYI ÇALIŞMA GRUBU SONUÇLARI 25-26 HAZİRAN 2013/ANKARA KADINLARIN EV İÇİ ŞİDDETTEN KORUNMASI MATRA PROJESİ ÇALIŞTAYI ÇALIŞMA GRUBU SONUÇLARI 25-26 Haziran 2013 Tarihlerinde, Hollanda Hükümeti tarafından desteklenen ve Adalet Akademisi

Detaylı

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ Psikoloji RPD 101 Not III Uz. Gizem ÖNERİ UZUN Kişilik Gelişimi Kişilik Nedir? *Kişilik, bireyin iç ve dış çevresiyle kurduğu, diğer bireylerden ayırt edici,

Detaylı

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler

Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler Örnek Araştırma Tek Ebeveynli Aileler 9 Kasım 2010 Nobody s Unpredictable Çalışmanın Amacı 2010 Ipsos Türkiye de boşanma, ayrılık, ya da vefat nedeniyle ebeveynlerden birinin yokluğunun psikolojik ekonomik

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR Feray Gökdoğan 1, Duygu Kes 2, Döndü Tuna 3, Gülay Turgay 4 1 British University of Nicosia, Hemşirelik Bölümü 2 Karabük

Detaylı

3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının

3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının 3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının Değerlendirilmesi DR PıNAR KORKMAZ D U MLUPıNAR Ü N

Detaylı

T.C. SAĞLıK BAKANLıĞı

T.C. SAĞLıK BAKANLıĞı T.C. SAĞLıK BAKANLıĞı Dr. Mustafa Kemal ÇETİN Hasta Hakları ve Tıbbi Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı BAĞıMLıLıK NEDIR? Madde kullanımına bağlı olarak beyinde oluşan değişimlerin, kompulsif madde arayışı

Detaylı

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

(İnt. Dr. Doğukan Danışman) (İnt. Dr. Doğukan Danışman) *Amaç: Sigara ve pankreas kanseri arasında doz-yanıt ilişkisini değerlendirmek ve geçici değişkenlerin etkilerini incelemektir. *Yöntem: * 6507 pankreas olgusu ve 12 890 kontrol

Detaylı

ÜNİTE PSİKİYATRİK SOSYAL HİZMET İÇİNDEKİLER HEDEFLER ALKOL MADDE BAĞIMLILIĞI VE PSİKİYATRİK SOSYAL HİZMET. Dr. Uğur Özdemir

ÜNİTE PSİKİYATRİK SOSYAL HİZMET İÇİNDEKİLER HEDEFLER ALKOL MADDE BAĞIMLILIĞI VE PSİKİYATRİK SOSYAL HİZMET. Dr. Uğur Özdemir HEDEFLER İÇİNDEKİLER ALKOL MADDE BAĞIMLILIĞI VE PSİKİYATRİK SOSYAL HİZMET Alkol Ve Madde Kullanımına İlişkin Tanımlar Bağımlılığın Nedenleri Bağımlılığın Önlenmesi Bağımlılığın Tedavisi Alkol ve Madde

Detaylı

Sağlıklı kentler birliği 2015 GEBZE. Dr. E. Aktan MUTLU Bursa Devlet Hastanesi AMATEM

Sağlıklı kentler birliği 2015 GEBZE. Dr. E. Aktan MUTLU Bursa Devlet Hastanesi AMATEM Sağlıklı kentler birliği 2015 GEBZE Dr. E. Aktan MUTLU Bursa Devlet Hastanesi AMATEM Sunum içeriği En sık rastlanılan maddelerden kısaca bahsedilecek Sentetik kannabinoidler kısmen detaylandırılacak Belediyelerin

Detaylı

Araştırma Notu 16/191

Araştırma Notu 16/191 Araştırma Notu 16/191 7 Mart 2016 REİSİ KADIN OLAN 1,2 MİLYON HANE YOKSUNLUK İÇİNDE YAŞIYOR Gökçe Uysal * ve Mine Durmaz ** Yönetici özeti Gerek toplumsal cinsiyet eşitliği gerekse gelecek nesillerin fırsat

Detaylı

Kadınlar kimsenin namusu değildir

Kadınlar kimsenin namusu değildir Kadınlar kimsenin namusu değildir Son dönemlerde medyada namus cinayetlerine sıkça rastlanmaya başlandı. Kadınlarımız vahşice öldürüldü. Bu tür insan hakları ihlallerinin yapıldığı olaylar karşısında sessiz

Detaylı

FEDAKAR ve CEFAKAR ANNE - BABALARA SEVGİ ve SAYGILARIMIZLA. Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü

FEDAKAR ve CEFAKAR ANNE - BABALARA SEVGİ ve SAYGILARIMIZLA. Sakarya İl Milli Eğitim Müdürlüğü FEDAKAR ve CEFAKAR ANNE - BABALARA SEVGİ ve SAYGILARIMIZLA ZARARLI ALIŞKANLIKLAR VE G E NÇ L İ K Çocuklar sizden Sevgi ve ilgi bekler! Uyuşturucu ve alkol bağımlıları bu maddeleri kullanmaya genellikle

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. 3. Unvanı: Öğretim Üyesi, Yardımcı Doçent Doktor, Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı. 4.

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. 3. Unvanı: Öğretim Üyesi, Yardımcı Doçent Doktor, Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı. 4. 1. Adı Soyadı: Asiye Selcen Ataç 2. Doğum Tarihi: 10.06.1978 ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ 3. Unvanı: Öğretim Üyesi, Yardımcı Doçent Doktor, Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı. 4. Öğrenim Durumu:

Detaylı

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

KRİMİNOLOJİ Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler. Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KRİMİNOLOJİ -2- Yar.Doç.Dr. Tuba TOPÇUOĞLU tuba.topcuoglu@gmail.com 21 Mayıs 2015 Gelişimsel Teoriler İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ GELİŞİMSEL YAŞAM BOYU TEORİLERİ Geleneksel olarak kriminolojideki

Detaylı

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ NİSAN 2013 (SAYI: 23) I. SON BİR YILDA İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELER (OCAK 2013 İTİBARİYLE) a. İŞGÜCÜ KOMPOZİSYONU:

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ NİSAN 2013 (SAYI: 23) I. SON BİR YILDA İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELER (OCAK 2013 İTİBARİYLE) a. İŞGÜCÜ KOMPOZİSYONU: TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ NİSAN 2013 (SAYI: 23) (Ocak 2013 TÜİK HİA Verilerinin Değerlendirilmesi) Türkiye İstatistik Kurumu nun (TÜİK) Ocak 2013 Hanehalkı İşgücü İstatistikleri, 14 Nisan 2013 tarihli

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Bölümler ve Bölüm Yazarları Ön Söz Teşekkür İçindekiler Editörlerin Öz Geçmişleri Yazarların Öz Geçmişleri I. BÖLÜM ADLİ SOSYAL HİZMET 1

İÇİNDEKİLER. Bölümler ve Bölüm Yazarları Ön Söz Teşekkür İçindekiler Editörlerin Öz Geçmişleri Yazarların Öz Geçmişleri I. BÖLÜM ADLİ SOSYAL HİZMET 1 İÇİNDEKİLER Bölümler ve Bölüm Yazarları Ön Söz Teşekkür İçindekiler Editörlerin Öz Geçmişleri Yazarların Öz Geçmişleri iii v vi viii xviii xix I. BÖLÜM ADLİ SOSYAL HİZMET 1 Adli Sosyal Hizmet: Adalet Mekanizmasındaki

Detaylı

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve 12-13 / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim uygulanmaktadır.) Katılımcı Sayısı: 50 kişi ile sınırlıdır.

Detaylı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE 2 KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL SÖZLEŞMESİ 11 Mayıs 2011 tarihinde Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa

Detaylı

SİGARA BIRAKMA SÜRECİ

SİGARA BIRAKMA SÜRECİ SİGARA BIRAKMA SÜRECİ DOÇ DR ZEYNEP AYFER SOLAK EÜTF GÖĞÜS HASTALIKLARI AD Çevresel ve sosyal faktörler. Medya, merak, aile. Sosyoekonomik yapı. Kültürel yapı Davranışsal ve psikolojik faktörler. Öğrenme.

Detaylı

KADIN ÇALIġMALARI ġube MÜDÜRLÜĞÜ KADIN DANIġMA MERKEZĠ BĠRĠMĠ 2013 YILI VERĠLERĠ

KADIN ÇALIġMALARI ġube MÜDÜRLÜĞÜ KADIN DANIġMA MERKEZĠ BĠRĠMĠ 2013 YILI VERĠLERĠ KADIN ÇALIġMALARI ġube MÜDÜRLÜĞÜ KADIN DANIġMA MERKEZĠ BĠRĠMĠ 2013 YILI VERĠLERĠ 01 Ocak 2013 tarihinden 31 Aralık 2013 tarihine kadar Kadın Danışma Merkezimize gelerek başvuru yapan kadın sayısı 286 dır.

Detaylı

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ ŞİDDET VE SUÇLA MÜCADELE UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNETMELİK. Gazi Üniversitesinden: GAZİ ÜNİVERSİTESİ ŞİDDET VE SUÇLA MÜCADELE UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM 19 Aralık 2013 PERŞEMBE Resmî Gazete Sayı : 28856 Gazi Üniversitesinden: YÖNETMELİK GAZİ ÜNİVERSİTESİ ŞİDDET VE SUÇLA MÜCADELE UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak

Detaylı

KAYIT DIŞI İLE MÜCADELEDE SAHTE BELGE DÜZENLEME FİİLİNİN ÖNEMİ

KAYIT DIŞI İLE MÜCADELEDE SAHTE BELGE DÜZENLEME FİİLİNİN ÖNEMİ KAYIT DIŞI İLE MÜCADELEDE SAHTE BELGE DÜZENLEME FİİLİNİN ÖNEMİ Fatih GÜNDÜZ * I-GİRİŞ Sahte belge düzenleme fiili Vergi kanunlarında en ağır yaptırım öngörülen bir suçtur. Yine sahte belge kullanımı da

Detaylı

AİLE DANIŞMANLIĞI 1.GRUP DERS PROGRAMI 1 - AİLE DANIŞMANLIĞINA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR

AİLE DANIŞMANLIĞI 1.GRUP DERS PROGRAMI 1 - AİLE DANIŞMANLIĞINA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR Çocuk Ve Aile (Yaygın Anne Baba Tutumları) 1. Modül Açılış Dersi Prof. Dr. Haluk Yavuzer 3 Aile Örüntülerinin Tanımlanması ve Değerlendirme Yrd. Doç. Dr. Şule Kaya 9 Yakın İlişkiler Psikolojisi Yrd. Doç.

Detaylı

TRSM de Rehabilitasyonun

TRSM de Rehabilitasyonun TRSM de Rehabilitasyonun Yeri Dr. Ayla Yazıcı BRSHH Gündüz Hastanesi ve Rehabilitasyon Merkezi Koordinatörü 7.10.2010 Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım Şizofreni tedavisinde çok boyutlu yaklaşım

Detaylı

CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D

CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D Tanımlar Cinsel saldırı çeşitleri Yasal düzenlemeler Acil hekiminin sorumlulukları Cinsel saldırı,

Detaylı

Uz Dr İbrahim Hakan BUCAK Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD

Uz Dr İbrahim Hakan BUCAK Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Uz Dr İbrahim Hakan BUCAK Adıyaman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Sunum Planı Tanım Amaç Metod Sonuçlar Tartışma Gıda Güvencesizliği Yeteri kadar besleyici

Detaylı

ULUSAL UYUŞTURUCU POLİTİKA

ULUSAL UYUŞTURUCU POLİTİKA ULUSAL UYUŞTURUCU POLİTİKA VE STRATEJİ BELGESİ 2013-2018 Ankara-2013 T.C. BAŞBAKANLIK ULUSAL UYUŞTURUCU POLİTİKA VE STRATEJİ BELGESİ (2013-2018) Ankara-2013 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER... 3 KISALTMALAR...

Detaylı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı EMCDDA 2015 ULUSAL RAPORU (2014 Verileri) Reitox Ulusal Temas Noktası TÜRKİYE TÜRKİYE UYUŞTURUCU VE UYUŞTURUCU

Detaylı

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ

YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ DOÇ.DR. ZEHRA ALTINAY SINIF YONETIMI Bu derste, Sınıf ortamı ve grup etkileşimi Grup türleri Grup ve lider Liderlik türleri Grup içi etkileşimin hedefleri

Detaylı

Doç.Dr. Nilay ÇÖPLÜ. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Salgın Hastalıklar Araştırma Müdürlüğü

Doç.Dr. Nilay ÇÖPLÜ. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Salgın Hastalıklar Araştırma Müdürlüğü Doç.Dr. Nilay ÇÖPLÜ Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Salgın Hastalıklar Araştırma Müdürlüğü Ülkemizdeki antibiyotik kullanımı ile ilgili gerçeklerin araştırılması Toplumda Antibiyotik Kullanımı

Detaylı

TÜTÜN VE ASTIM. Kısa Ders 2 Modül: Tütünün Solunum Sistemine Etkileri

TÜTÜN VE ASTIM. Kısa Ders 2 Modül: Tütünün Solunum Sistemine Etkileri TÜTÜN VE ASTIM Kısa Ders 2 Modül: Tütünün Solunum Sistemine Etkileri Kısa Dersimizin Hedefleri KISA DERSİMİZİN AMACI: Öğrencileri tütünün astım üzerindeki zararlı etkileri ile astım hastalarına ve ebeveynlerine

Detaylı

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET ABSTRACT Muğla Üniversitesi SBE Dergisi Güz 2001 Sayı 5 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BAŞARILARI ÜZERİNE ETKİ EDEN BAZI FAKTÖRLERİN ARAŞTIRILMASI (MUĞLA ÜNİVERSİTESİ İ.İ.B.F ÖRNEĞİ) ÖZET Erdoğan GAVCAR * Meltem ÜLKÜ

Detaylı