ERGOBiz Bahar 2010-Sayı 02



Benzer belgeler
LİBERTY SİGORTA TÜRKİYE DE BİRLİKTE BÜYÜYELİM

ERGO TÜRKİYE NİN 10 YILLIK STRATEJİ PLANI HAZIR ODAK HAYAT-DIŞI NDA BÜYÜME

Sigortacılıkta Dağıtım Kanalları

Duygusal ve sosyal becerilere sahip Genç profesyoneller

Türkiye Sigorta ve Emeklilik Sektörü

AvivaSA Emeklilik ve Hayat A.Ş. Fiyat Tespit Raporu Değerlendirme Raporu

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı.

BES İNİZE VE GELECEĞİNİZE BESBELLİ DESTEK!

AvivaSA CEO su Meral Eredenk: Bireysel. Emeklilik, Destekle Vites Yükseltecek

Groupama Türkiye de Sürdürülebilir Büyümeyi Hedefliyor

Yaprak Özer İndeks İçerik İletişim Danışmanlık CEO. Öncelikleriniz iletişim stratejinizi de değiştirir

Kariyerine en TEPE den başla!

Dijital pazarlama bir satış yöntemi değil; ulaşılan sonuçları sayesinde satış artışı sağlayan, bir ilişkilendirme ve iletişim sürecidir.

SOSYAL MEDYA YÖNETİMİ ve SOSYAL MEDYADA REKLAM UYGULAMALARI

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

EN BEĞENİLENLER 70 CAPITAL 12 / _071_072_CP_12.indd 2 11/26/16 6:44 PM

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

AvivaSa Emeklilik ve Hayat A.Ş. Kuruluş ve Gelişimi

Türkiye de Özel Sağlık Sigortası

Dijital Pazarlamada. Trendleri ye merhaba demeden önce bir önceki senede neler olduğunu birlikte incelemek istedik.

Finansta Kariyer Günleri 09 İstanbul, 6 Mayıs 2009

Ekonomimizin performansı her geçen gün ilerlemeye devam ediyor.

Sigorta Sektör Raporu- Nisan 2006

Çimtaş Microsoft Lync ile esnek, bütünleşik, yer ve zaman bağımsız kuvvetli bir iletişim altyapısına kavuştu

TSEV-Oryantasyon Programı

ŞİRKET TANITIM DOSYASI

Sigorta Şirketi Bakış Açısıyla Dijital Dönüşüm. F. Kaan Toker - Allianz Sigorta Elementer Operasyonlar Direktörü

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

Türkiye Sigorta ve Emeklilik Sektörü

Söz konusu dönemde benzinli otomobil sayısı ise yüzde 27,8'lik azalışla 4 milyon 62 bin adetten 2 milyon 929 bin adete geriledi.

FİYAT TESPİT RAPORUNA İLİŞKİN ANALİST RAPORU 7 Kasım 2014

HÜR SİGORTA A.Ş YILI FAALİYET RAPORU - 1 -

Dijital Pazarlama Ajansı

EGELİ & CO.: REEL YATIRIMLAR İÇİN YERLİ ve YABANCI FİNANSAL YATIRIMCIYI TARIM SEKTÖRÜNE ÇEKECEĞİZ

Stratejik Pazarlama Planlaması. Tolga DURSUN

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Phone Didim Marina YSR Yatching Services HABERLER

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR

AvivaSa Emeklilik ve Hayat A.Ş. 03 Kasım 2014

Türkiye Sigorta Sektörü Raporu Allianz Sigorta A.Ş. İstanbul / Ocak 2016

MEVZUAT BİLGİLENDİRME SERVİSİ

SAP OEM PROGRAM ORTAKLIĞI REHBERİ. Türkiye nin ilk SAP OCP İş Ortağı MDS ap den OEM Programı Hakkında Bilmek İstedikleriniz...

Özet Tanıtım Dokümanı

Varant nedir? Varantların dayanak varlığı ne olacak? İlk uygulamada borsa endeksleri ve dolar/tl olacak.

KURUMSAL TANITIM DOSYASI

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

2011 yılında yeni konsepti ve büyüyen ekibiyle şu anki yüzüne kavuşmuştur.

Biz Kimiz? Ekibimizi yakından tanıyın: adresgezgini.com/ekibimiz

Ara Dönem Özet Konsolide Faaliyet Raporu Haziran Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

Bireysel Emeklilik Fon Bülteni...

AJANDA HAKKIMIZDA EĞİTİMLERİMİZ. Biz Kimiz? Vizyonumuz Misyonumuz Değerlerimiz. Eğitim Bölümlerimiz Eğitim İçeriklerimiz

Ahmet YAŞAR Sigortayeri Sigorta ve Reasürans Brokerliği - Genel Müdür

Türkiye nin geleceğini 25 milyonluk kitle belirleyecek

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.

Ara Dönem Özet Konsolide Faaliyet Raporu Eylül Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş. ve Bağlı Ortaklığı Merrill Lynch Menkul Değerler A.Ş.

BNP PARIBAS INTERNATIONAL HACKATHON TEMALAR


Markalaşma ve Sürdürülebilirlik Projesi KAGÜM

CODE DE CONDUITE DU GROUPE GROUPAMA GROUPAMA GRUBU ETİK ŞARTLARI

Sigortacılık & Aktüerya. Ilge YAZGAN Aktüerler Derneği İstanbul, 11 Nisan 2011 Yıldız Teknik Üniversitesi

özgür mutlu olun güçlü olun güven neşeli özgür olun güvende olun mutlu olun huzurlu mutlu güç sağlıklı olun başarılı mutlu olun güvende olun

Marmara Üniversitesi Finans Sektöründe Yabancı Sermaye Sempozyumu

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

REON Enerji, müşterilerine yenilikçi, kaliteli ve verimliliklerini arttıran hizmetler sunmayı misyon edinmiştir.

Sektörel bakış açısı ve yenilikçi teknolojilerle GELECEĞİ KEŞFET!

Yeni teşvik sistemi etkisiyle Bireysel Emeklilik Sistemi ne katılım yüzde 30 arttı

Fon Bülteni Aralık Önce Sen

TÜRK TELEKOM GRUBU ÇEYREK FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Bireysel Emeklilik Sisteminin Geliştirilmesi: Sonuçlar, Fırsatlar ve Beklentiler

2010 Yılı Faaliyet Raporu

E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri

MEDIA-SATURN TÜRKİYE 12 GÜNDE 4 MAĞAZA AÇARAK REKORA KOŞUYOR

2013 TE ÇİMEN HALI BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR!

DESKPORT. Bilișim Hizmetleri Yılı Hizmet Tanıtım Kataloğu

Ara Dönem Özet Faaliyet Raporu Mart Merrill Lynch Yatırım Bank A.Ş.


Yatırımcı Sunumu 2014 Birinci Çeyrek Finansal Sonuçlar

profesyonellerin tercihi

Özet Tanıtım Dokümanı

Bankacılıkta İçerik Yönetimine Bütünsel Yaklaşım. Gürkan Budak Proje Yöneticisi Bilgi Birikim Sistemleri

Tüm Kurumsal İşlerinizde Profesyonel Çözümler

5 milyon kişi online ticarete 31 milyar lira harcıyor

Biz Kimiz? Ekibimizi yakından tanıyın: adresgezgini.com/ekibimiz

Basın bilgisi. Şirketin olumlu ekonomik durumunu geliştirme

DAĞITIM FAALİYETLERİMİZLE İLGİLİ BİLGİLENDİRDİK

YAŞAM İÇİN ENERJİ KGM HAKKINDA 1

Temiz üretimin altı çizilmeli ve algılanması sağlanmalıdır

TÜRK TELEKOM GRUBU 2012 YILSONU FİNANSAL SONUÇLARINI AÇIKLADI

herkesin bir reklamı olmalı

Avrupalı liderler baskıcı, Türk liderler ise dostane

Misafirleriniz çoktan yola çıktı bile!

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

Yapı Kredi olarak müşteri merkezli bir strateji izliyoruz. 6,5 milyon aktif müşteriye hizmet veriyoruz.

Basın Bülteni Release

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ

Merhaba dediğini görün. Şimdi Cisco TelePresence ile gelecek yanınızda.

Transkript:

01 ERGOBiz Bahar 2010-Sayı 02 Akın Kozanoğlu ERGO Türkiye CEO Hedeflerimize tek bir marka altında hep birlikte çalışarak ulaşacağımıza ve gurur duyacağımız başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Sevgili ERGO Ailesi, 25 yıllık geçmiş 150 yıllık tecrübeyle ERGO markası altında birleşiyor. ERGO Insurance Group un Tek global marka olma yönündeki global stratejisi kapsamında bundan böyle Türkiye deki faaliyetlerimizi ERGO markası altında sunacağız. Bundan böyle sizlere ERGO adıyla sesleneceğiz. Bu kararın, dünya çapında bilinirlik ve görünürlük sağlayarak büyük bir güç yaratacağına ve tüm ülkelere olduğu gibi Türkiye ye de büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Ana hissedarı Munich RE olan ERGO Insurance Group, sahip olduğu 3.9 milyar Euro özkaynak ile Avrupa nın önde gelen sigorta grupları arasında yer almaktadır. ERGO Insurance Group, küresel ekonomik kriz sonrasında dahi finansal açıdan güçlü, karlılığını devam ettiren ve devlet desteği almadan ayakta kalan dev bir güçtür. Böyle bir gücün varlığını hissetmek en önemli rekabet avantajlarımızdan biridir. Bu çerçevede ERGO Türkiye olarak ERGO Insurance Group un gelecek yıllardaki büyümesine en büyük katkıyı yapması beklenen ülke olarak öne çıkıyoruz. Türkiye, ERGO Insurance Group tarafından uluslararası alandaki ilk 3 ülkeden biri olarak konumlandırılıyor. Bu konum bizlere inanılmaz bir gurur verirken aynı zamanda büyük de bir sorumluluk yüklüyor. ERGO Türkiye olarak bu sorumluluğu hep birlikte başarıyla taşıyacağımıza güvenim sonsuz. ERGOBiz dergimizde global marka değişimi sürecini ve bu sürecin ERGO Türkiye ye yansımalarını farklı bakış açılarıyla sizlerle paylaşmak istedik. Bu sayımızda ERGO ailesinin üyelerine de söz verdik ve marka değişiminin onlar için ne ifade ettiğini yazmalarını istedik. Ortaya dikkatle okumanızı önereceğim hususlar çıktı. Sigorta sektörünün önemli ürünlerinden yat sigortacılığı ve mesleki sorumluluk sigortaları konularını detaylı bir şekilde ele aldık. Türkiye nin iki farklı bölgesinden acentelerimizi konuk ettik. Gaziantep ve Fethiye acentelerimiz bizi ağırladılar ve kendi bölgelerindeki çalışmalarını anlattılar. Konukseverlikleri için kendilerine tekrar teşekkür ederiz. Değerli hekimimiz Dr. Ender Saraç, sağlıklı beslenmeyle ilgili önemli bilgileri paylaştı. Dünyanın sayılı cerrahlarından biri olan değerli hocamız Prof. Dr. Münci Kalayoğlu organ nakli ile ilgili çok önemli bilgiler verdi. Bizlerle paylaştıkları değerli bilgiler için kendilerine teşekkür ediyoruz. 26 Nisan da yeni ismimizle ve yeni logomuzla işimizin başında olacağız. Hedeflerimize tek bir marka altında hep birlikte çalışarak ulaşacağımıza ve gurur duyacağımız başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Bundan böyle bize kısaca ERGO diyebilirsiniz! Hayırlı olması dileklerimle.

02 İçindekiler 04 07 08 12 16 18 24 26 28

10 11 20 ERGO Grubu Holding A.Ş. Aylık Yayın Organı Yönetim yeri: Tophanelioğlu Cad. No:11 İsmail Zühtü Paşa Konağı 34662 Altunizade -İstanbul Tel: 0216 544 00 00 Faks: 0216 544 00 19 e-mail: ergobiz@ergoturkiye.com internet: www.ergoturkiye.com Sahibi: ERGO Grubu Holding A.Ş. adına Gökhan Gürcan Genel Yayın Yönetmeni: Didem Karabuda İçerik-tasarım-uygulama İndeks İçerik-İletişim Danışmanlık Kore Şehitleri Caddesi, Atılım İş Merkezi No: 28 Kat: 4 D:4 Zincirlikuyu-İstanbul Tel: 0212 347 70 70 Web: www.indeksiletisim.com e-mail: indeks@indeksiletisim.com 22 Yayın Yönetmeni: Yaprak Özer Yayın Direktörü: Fülay Yaşa Haber Merkezi: Taner Gezer, Umut Bavlı, Esra Melek Yiğitsözlü, İsmail Polat, İrma Ersan Başaran Görsel Yönetmen: Esen Ataman Kürklü Grafik Tasarım: Emre Ergül, Serkan Bengin Fotoğraflar: Cem Eryiğit İdari İşler: Aslı Bilgiç ERGOBiz dergisi nin içerik ve tasarımı İndeks İçerik İletişim Danışmanlık tarafından yaratılmış olup, Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında eser olarak koruma altındadır. ERGOBiz dergisi nde yayınlanan yazı ve fotoğrafları yayma hakkı ERGO Grubu Holding A.Ş. ye aittir. Kaynak gösterilse dahi, hak sahiplerinin yazılı izni olmaksızın ticari amaçlarla kullanılamaz. Dergide yayınlanan yazılar, yazarların kişisel görüş, yorum ve tavsiyelerini içermektedir, İndeks İçerik İletişim Danışmanlık veya ERGO Grubu Holding A.Ş. ye, yazılarda yer alan bilgi, görüş ve tavsiyeler nedeniyle doğabilecek maddi veya manevi zararlardan hiçbir şekilde sorumlu değildir. 04 Kapak dosya Sıçramak için güç topluyoruz 07 Bakış açısı Thomas Baron 08 Kapak dosya Röportaj: Şansal Bayrakgil 10 Teknoloji 11 Bakış açısı Recep Akkaya 12 Kapak dosya Röportaj: Başak Bilan Ülker 14 Kapak dosya ERGO da büyük değişim 16 Haber Denizde korumamız altındasınız 18 Röportaj Prof. Dr. Münci Kalayoğlu 20 Acentelerimiz 22 Mesleki sorumluluk sigortası 24 Sağlıklı yaşam Dr. Ender Saraç 26 Sivil toplum: TEMA 28 ERGO dan haberler 31 Kültür Sanat 32 Bulmaca 33 Basında ERGO 03

04 Kapak dosyası Sıçramak için güç topluyoruz ERGO Insurance Group, Tek global marka stratejisi çerçevesinde 2010 yılında, grup bünyesindeki 150 yıllık geçmişe sahip markaları ERGO ismi altında birleştirdi. Bu strateji çerçevesinde Türkiye deki faaliyetlerine ERGO ismiyle devam edecek. Akın Kozanoğlu 2006 yılından bu yana faaliyetlerini ERGOİS- VİÇRE adıyla devam ettiren ERGO Türkiye yeni bir dönüm noktasında. 25 yıllık geçmiş 150 yıllık tecrübeyle ERGO markası altında birleşiyor. ERGO Insurance Group un Tek global marka stratejisi çerçevesinde, Türkiye de yoluna ERGO markasıyla devam edecek. Bu stratejiyle grup, uluslararası arenadaki gücünü daha verimli kullanmayı hedefliyor. ERGO Türkiye de grubun gelecek yıllardaki büyümesine en büyük katkıyı yapması beklenen ülke olarak, bu atılımla başarılarına ara vermeden devam edecek. ERGO Türkiye CEO su Akın Kozanoğlu bunun kendilerine hem büyük bir gurur hem de büyük bir sorumluluk verdiğini söylüyor. ERGOBİZ olarak değişimi en yetkili ağızdan dinlemek istedik ve Akın Kozanoğlu na değişimi sorduk, diğer yandan Türkiye sigorta sektörünün bugünü ve geleceğine yönelik öngörülerini aldık. ERGO, global marka dönüşümünü gerçekleştiriyor. Bu dönüşümü anlatır mısınız? ERGO Insurance Group un Tek global marka stratejisi çerçevesinde 2010 yılında, grup bünyesindeki 150 yıllık geçmişe sahip markalar, Victoria, KarstadtQuelle ve Hamburg- Mannheimer ERGO ismi altında birleşiyor. ERGO nun Avrupa pazarında lider konumda

Rakamlarla MUNICH RE ve ERGO Insurance Group MUNICH RE ERGO Insurance Group Milyon 2008 2009 % 2008 2009 % Brüt prim tutarı 37,829 41,423 10% 16,578 17,470 5% Net kar 1,579 2,564 62% 73 173 137% RoE 7.5% 11.5% 2.0% 4.5% Özkaynaklar 21,107 22,278 6% 3,568 3,857 8% ERGO Sigorta Grubu, küresel ekonomik kriz sonrasında dahi finansal açıdan güçlü, karlılığını devam ettiren ve devlet desteği almadan ayakta kalan dev bir güçtür. Krize rağmen 2009 yılında prim üretimi % 5 oranında artarak 17.5 milyar Euro olarak gerçekleşmiştir. ERGO Sigorta Grubu, 2009 yılında karını geçen yıla gore % 137 oranında artırarak 173 milyon Euro konsolide kar elde etmiştir. olduğu seyahat sigortaları ve hukuksal koruma ürünleri alanında markaların isimleri ise değişmiyor. Seyahat sigortaları sunan ERV, hukuksal koruma ürünleri sunan DAS ve sağlık sigortası sunan DKV şirketleri mevcut isimleriyle faaliyetlerine devam edecek. Bu strateji doğrultusunda bundan böyle biz de Türkiye deki faaliyetlerimizi ERGO markası altında yürüteceğiz. Bu kararın, dünya çapında bilinirlik ve görünürlük sağlayarak büyük bir sinerji yaratacağına ve tüm ülkelere olduğu gibi Türkiye ye de büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. 2010 yılı ERGO markasının dünya çapında tanıtımına şahit olunduğu bir yıl olacak. Marka dönüşümüyle birlikte yeni dönem için plan ve hedefler ne yönde? Almanya marka dönüşümü kararı alınca biz de ERGO Türkiye olarak planlarımızı öne çektik. 26 Nisan dan itibaren ERGO oluyoruz. Bu, makro bir planın parçası. Bu makro planın aşamalarını ise şöyle sıralayabiliriz: Öncelikle 3 ve 10 yıllık stratejik yol haritamızı belirledik ve buna göre portföy yapımızı değiştirmeye karar verdik. Toplam prim üretimimizde oto branşı ortalamanın çok üzerindeydi. Yüzde 60 civarında olan oto branşındaki ağırlığımızı 1-2 yıl içerisinde, sektör ortalaması olan yüzde 50 ye indireceğiz. Buna karşılık sağlık, kurumsal ve endüstriyel branştaki ağırlığımızı ise artıracağız. Sağlık ve hukuki harcamalar gibi branşlarda Avrupa nın lider sigorta şirketi olan ERGO Insurance Group un finansal gücünden ve bilgi birikiminden yararlanacağız. Bundan sonra, olmak istediğimiz branşlarda olacak ve sürdürülebilir karlılığa odaklanarak pazar payımızı artıracağız. Bunun yanı sıra mali bünyemizi güçlendiriyoruz. Hazine nin aldığı karara paralel olarak ayırdığımız karşılıkları artırıyoruz. Bu, bizim mali yapımızı daha sağlam hale getirecek. Diğer taraftan kurumsal altyapımızı güçlendiriyoruz. Dağıtım kanalları, ürün yapısı, IT altyapısı ve insan kaynakları başta olmak üzere iş süreçlerimizi güçlendiriyoruz. Son olarak ise markamızı yeniliyoruz. Bu değişimin birçok prosedürü var ama önemli olan bunu tanıtmak. Bunun için çok yönlü bir çalışma başlattık. Değişim süreci ne kadar sürecek? Tüm bu değişim 2 yıl sürecek. Dolayısıyla 2009 ve 2010 yıllarını yatırım faaliyetlerine ayırdık. 2011 den itibaren sürdürülebilir karlı büyüme hedefliyoruz. Türkiye nin global yapı içindeki yeri nedir? ERGO Insurance Group un en önemli ülkeleri arasında ilk 3 ülkeden biri olarak konumlanan ERGO Türkiye, ERGO Insurance Group un gelecek yıllardaki büyümesine en büyük katkıyı yapacak ülke olarak belirlendi. Bu durum ERGO Türkiye olarak bize hem gurur veriyor hem de sorumluluklarımızı artırıyor. Sigorta sektöründeki kar sorunu hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz? 2002-2006 arasında sigorta sektörünün nominal olarak yılda ortalama yüzde 27 büyüdüğünü görüyoruz. Reel anlamda ise sektör yılda yüzde 13.5 oranında büyüdü. 2007-2009 arasında ise nominal yüzde 12 büyüme kaydedilirken, reel büyüme elde edilemedi. 2007 den itibaren ise sektörün genelinde zarar söz konusu. 2009 yılında toplam prim üretimi 11.8 milyar TL den 12.3 milyar TL ye yükselmesine rağmen sektörde karlılıktan bahsetmek maalesef mümkün değil. 2008 yılında 596 milyon TL olan hayat dışı branştaki karlılık, 2009 yılında 182 milyon TL ye düştü. Hayat branşıyla birlikte sektör genelindeki karlılık rakamı ise 841 milyon TL den 456 milyon TL ye geriledi. Bu zararın üç önemli nedeni var: Bunlardan birincisi, kriz nedeniyle birçok sektörde yaşanan talep daralması. Bunların başında da özellikle nakliyat ve oto sigortaları geliyor. İkinci neden ise Hazine nin uygulamaya koyduğu zorunlu karşılıklar ayrılması sonucunda karlılık rakamları aşağıya çekildi. Fakat bu uygulamayla birlikte şirketlerin mali bünyelerini daha güçlü hale getirmeleri sağlanmış oldu. Sektörün kararsızlığının en büyük nedeni ise, 05 hiç kuşkusuz akıl dışı fiyat rekabeti. Beklenti,

06 Kapak dosyası Türkiye de 2011 den itibaren eskisi kadar hızlı olmasa da büyüme trendinin geri döneceği ve karlılığın başlayacağı yönünde. 2010 un ikinci yarısından itibaren sektörün başını kaldıracağını düşünüyoruz. Yabancı yatırımcıların Türkiye sigorta pazarına ilgisi sürecek mi? Sektörde konsolidasyon bekliyor musunuz? ERGO nun yeni şirket satın alma stratejisi var mı? Türkiye de faaliyet gösteren 55 sigorta şirketinin 33 ünün kontrol hissesi yabancıların elinde. Ve bu şirketlerin toplam pazar payı yüzde 54. Yani yarısından biraz daha fazla. Pazar payı yüzde 1 in altında olan birçok yabancı sigorta devi bulunuyor. Şu an için Türkiye sigorta pazarına bu kadar çok şirketin fazla geldiğini düşünüyorum. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte, sektörde konsolidasyonların olacağını tahmin ediyorum. ERGO Insurance Group, satın alma da dahil olmak üzere bugüne kadar Türkiye ye 350 milyon Euro yatırım yaptı. Marka dönüşümü ile birlikte bu rakam biraz daha artacak. Stratejimize uygun olarak uygun koşul ve uygun fiyatı bir arada bulursak, fırsatları değerlendirebiliriz. ERGO Türkiye, ERGO Sigorta Grubu nun gelecek yıllardaki büyümesine en büyük katkıyı yapması beklenen ülke olarak öne çıkıyor ve ERGO Sigorta Grubu nun uluslararası alandaki ilk 3 şirketinden biri olarak konumlandırılıyor. Türkiye de sigortalı sayısı çok düşük. Gerçek potansiyel ne kadar? Sektör orta vadede ne kadar sigortalıyı hedef alabilir? Bu hedefe ulaşmak için ne yapmak gerekiyor? Gerçek potansiyeli anlamak için Türkiye de sigorta sektörünün bugünkü yaygınlığını dünya, Avrupa ve Türkiye ye benzer büyüklüğe sahip çeşitli ülkeler ile karşılaştırmak yeterli olacaktır. Sektörün mevcut kişi başına prim üretimi oranları ve toplam prim üretiminin GSYİH ye oranı diğer pek çok ülkenin çok gerisinde. Örneğin; 2008 yılı verilerine göre dünyada prim üretiminin GSYİH ye oranı % 7.1, AB de % 8.3 ve gelişmekte olan ülkelerde % 2.7 iken Türkiye de bu oran sadece % 1.3 seviyesinde. Benzer şekilde kişi başına prim büyüklüğü AB de 3,061 Dolar iken Türkiye de bu rakam sadece 129 Dolar civarında. Hatta Macaristan, Polonya ve Çek Cumhuriyeti gibi serbest piyasa ekonomisine Türkiye ye göre çok geç entegre olmuş ülkelerin penetrasyon ve kişi başına prim üretimi rakamları Türkiye nin yaklaşık 3 katından daha fazla. Aslında bu rakamlar Türkiye de sigorta sektörünün sadece mevcut durumunu değil aynı zamanda ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunun da en önemli göstergesi. Penetrasyonun artmamasının nedenleri ne? Penetrasyonunun artmamasının belli başlı üç nedeni var: Birincisi; sigortacılık konusunda yanlış algıların var olması. İkincisi; sigorta bilincinin eksikliği. Üçüncüsü ise maalesef Türk halkının kaderci yapısı. Sigortacılar olarak maalesef sigorta kavramını avantajlarını halkımıza tam anlamıyla anlatamadığımızı düşünüyorum. Bu noktada sektörün halkı bilinçlendirici çalışmalar yapması gerekiyor. DASK ve sağlık çalışanları için mesleki sorumluluk sigortası gibi sigortaların zorunlu hale gelmesinin de penetrasyonu artıracağını düşünüyoruz. Kilometre Taşlarımız 1981-1926 da Switzerland General Ins. Co. Ltd. tarafından, La Suisse Türkiye Umumi Mümessilliği olarak kurulan acente, ana firmanın Swiss Re ye satılmasıyla Swiss Re bünyesine geçti. 1988-Sigortacılık faaliyetlerini düzenleyen yasanın değişmesi sonucunda Avrupa Holding ve Swiss Re tarafından İsviçre Sigorta A.Ş. olarak yeniden kuruldu. La Suisse Umum Sigorta A.Ş. portföyü İsviçre Sigorta ya devredildi. 1995-Sağlık ve Hayat branşlarında hizmet vermek üzere İsviçre Hayat A.Ş. adını aldı ve Swiss Re ile ortaklık 2006 yılına kadar sürdü. 2006-Dünyanın en büyük reasürans şirketlerinden biri olan Münich Re nin çoğunluk hissesine sahip olduğu ERGO International AG, Avrupa Holding ile ortaklık anlaşması imzaladı ve grubun sigorta şirketlerindeki hisselerinin %75 ini devraldı ve yeni oluşum ERGOİSVİÇRE adını aldı. 2008-Avrupa Holding kalan % 25 lik hisseyi ERGO Sigorta Grubuna devretti. ERGOİSVİÇRE Sigorta, bütünüyle ERGO International AG bünyesine geçti. Aynı yıl ERGOİSVİÇRE Emeklilik ve Hayat A.Ş. kuruldu. 2010-Grup bünyesindeki 150 yıla yakın geçmişe sahip markalar Victoria, KarstadtQeelle ve Hamburg- Mannheimer, ERGO ismi altında birleşti. ERGOİS- VİÇRE Türkiye de bu değişim çerçevesinde ERGO ismini aldı.

Bakış açısı Birlikte başaracağız Thomas Baron ERGO Sigorta Genel Müdürü Artık ERGO yuz. Hedeflerimiz daha büyük. Hedeflerimiz doğrultusunda yapılanmamızı da gözden geçirdik. Kurumsal/ Bireysel yapılanma projemiz bu doğrultuda şekillendi. Amacımız ise daha hızlı ve kaliteli hizmet. Günümüz ekonomisinin en önemli itici gücü rekabet. Artık hiçbir şeyden tek bir tane yok. Alternatifler fazla, hızla da artıyor. Bu, hemen hemen pek çok ürün, sektör için geçerli. Bu nedenle rekabette öne geçmenin anahtarı farklılaşmak. Peki nasıl farklılaşmak? Örneğin, daha hızlı, kaliteli hizmetle farklılaşmak. Büyük düşünmekle, tüketicinin size ulaşmasını kolaylaştırmakla, bunun için yalın ve hızlı organizasyonlar kurarak farklılaşmak... ERGO, ülke ekonomisine katkısı, müşterilerine yakınlığı, acenteleriyle kurduğu ilişkileri ile farklılaşan bir sigorta şirketi. Başarılarının sürekli ve sürdürülebilir olması için sürekli çalışan, farklı düşünen ve projeler üreten bir şirket. Kurumsal ve bireysel yapılanma projesi de başarı grafiğimizi sürdürme yolundaki önemli projelerimizden biri. Amacımız, ERGO müşterilerine daha verimli ve daha kaliteli hizmet sunabilmek, aynı zamanda iş akışlarını daha etkin ve daha hızlı hale getirmek. Bu doğrultuda 2010 yılı stratejimiz çerçevesinde ilk olarak kurumsal müşteri ile bireysel müşteri kavramlarının tanımlarını yaptık. Gelin birlikte gözden geçirelim: Kurumsal Müşteri kimdir: Uluslararası Sigorta Programı (Global Program) olan müşteriler 2,5 Mio ve üzeri sigortalanabilir kıymetleri olan müşteriler Rent a Car şirketleri dahil 50 araçdan fazla araca sahip müşteriler Araç sayısı veya bordrolu personel sayısı 50 ve üzeri olan müşteriler Güç ve Enerji Santralleri Pool işleri hariç indirekt işi olan müşteriler Koasüranslı işi olan müşteriler Teminat kapsamı olarak özellik arzeden ve ağırlıklı olarak Fakültatif Reasürans çalışılan işler (Ürün Sorumluluk, Ürün Garantisi, Ürünün Geri Çekilmesi, Off Shore işler ve Mesleki Sorumluluk- Kişisel Poliçeler Hariç-Müşteri bireysel olarak değerlendirilse dahi, poliçe bazında endüstriyel olarak değerlendirilecektir.) ERGO Grup şirketlerinden gelen tüm işler Bireysel Müşteri ise kurumsal müşteri kriterlerinden herhangi birine sahip olmayan müşterilerdir. Bu tanımlamanın ardından yapılan reorganizasyon ile kurumsal ve bireysel müşterilerimize hizmet veren underwriting ekiplerimizi ayrı birer organizasyon haline getirerek güçlendirdik. Böylece uzmanlaşma yolunda önemli adımlar attık. Yangın, tarım, oto dışı kaza, DASK ve oto nun dahil olduğu projede en önemli değişim yangın ve oto dışı kaza da gerçekleşti. Kurumsal ve Bireysel müşterilerimiz için ayrı underwriting departmanları kurduk. Bugüne kadar organizasyonumuz ürün odaklı bir yapıya sahipti. Ancak yeni yapılanmayla birlikte yeni bir yolda ilerliyoruz. Böylelikle daha fazla müşteri odaklı hareket eden bir grup olacağız. Çalışanlarımız müşterilerimize farklı bir yaklaşım sunacak. Acentelerimiz de bizden aldıkları hızlı geri dönüşle müşterilerine daha yakın olacak ve farklılığı fark ettirecekler. Bunun da ötesinde hem bireysel hem kurumsal müşterilerimizin bu değişimin etkilerini en kısa zamanda hissedeceklerine inanıyorum. Kurumsal müşterilerimiz daha hızlı, etkin ve butik hizmet alıyor olacaklar. Kendileriyle birebir ilgilenilecek ve sorunlarına özel çözümler yaratabilecek esnek bir organizasyon yapısıyla karşılaşacaklar. Bireysel müşterilerde hızlı ve etkin çözümler ön plana çıkacak. Tüm bunların hem bireysel hem de kurumsal taraftaki müşterilerimizin memnuniyetini en üst seviyeye çıkaracağına inanıyorum. Bu yöndeki çalışmalarımız, hedeflerimizi birer birer gerçekleştirerek başarı grafiğimizi daha da yukarıya taşıyacaktır. 07

08 Kapak dosyası Değişimle birlikte bilinirliğimiz artacak ERGO Sigorta Bölgeler ve Acenteler Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Şansal Bayrakgil, 2010 da acente sayısında artış olmayacağını belirtti ve Daha üretken, daha verimli acenteler ile birlikte devam ediyor olacağız dedi. ERGO Sigorta, temelde bir acente şirketidir. Birçok sigorta şirketi birden çok satış kanalı ile piyasadayken, ERGO, güçlü acente ağıyla devam ediyor. Bugün ülke genelinde kendisine alternatif şirket arayan her sigorta acentesinin aklına yine ilk olarak ERGO geliyor. Şirket olarak daha da güçlü bir acente ağının oluşturulması çalışmalarına devam edileceğini vurgulayan Bayrakgil, sektör açısından da çok önemli olan ve bireysel satışlarda sektörün temelini oluşturan acentelerin ileride daha da önem kazanacaklarına dikkat çekti. Düzenli olarak verdikleri eğitimlerle, acenteleri her anlamda geliştirmeyi hedeflediklerini söyleyen Bayrakgil, sayıda ciddi bir artış olmayacağını ama daha verimli, güçlü ve karlı bir yapının oluşacağını vurguladı. Son olarak, sadece ERGO markasıyla yollarına devam edeceklerini belirten Bayrakgil, bunun tüm dünyada gerçekleşen bir değişim olduğunu ve bu değişimle ERGO markasının gücünün, sinerjisinin ve bilinirliğinin artacağına inandığını söyledi. Acenteler sektör açısından ne ifade ediyor? Türkiye deki sigortacılığın geçmişine bakacak olursak, sigortacılığın altyapısının mimarları acentelerdir. Daha sonra brokerler, bankalar ve diğer satış kanalları devreye girmiştir ama acenteler bugün hala güçlerini koruyor. Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye piyasasında da, daha çok bireysel müşterilere yönelik portföy oluşturma gayreti içinde olunduğu ve bu konuda da deneyim ve yaygınlıkları ile acenteler avantajlı olduklarından mevcut dengenin değişeceğini zannetmiyorum. Hatta, ülkemizdeki kişi başına düşen milli gelirin artması ve cüzdan payı içerisinde sigortaya ayrılan payın yükselmesi ile birlikte, bireysel sigortaların artaca- Şansal Bayrakgil ğını, dolayısı ile de acentelerin gücünün daha da belirginleşeceğini düşünüyorum. Yaklaşık 1,600 acenteniz var ve en güçlü ağa sahip şirketlerin başında geliyorsunuz. Bunun için nasıl bir fark yaratıyorsunuz? Şirketimizin ve acentelerimizin portföy ağırlığı kasko ve trafik branşları üzerinedir. Halbuki bu iki branş rekabete çok açık ve müşterilerin ufak fiyat farklılıklarında dahi şirket ve acente değiştirme eğilimleri olan branşlardır. Bu riski görerek ve acentelerimizi bu riskten korumak adına üzerimize düşen her şeyi özenle yapmaya çalışıyoruz. Acentelerimizi portföy dengelerinin sağlanmasına katkıda bulunmak için, otodışı branşlardaki bilgilerini güncellemek üzere çeşitli teknik branş eğitimleri ile satış becerileri artırımına yönelik eğitimler ile onları hazırlıyor, hem müşterilerimize alımı hem de acentelerimize satışı özendirici çeşitli kampanyalar ile de edindikleri bu bilgileri sahada sıcağı sıcağına kullanma imkanları hazırlıyoruz. Geçen yıl sadece sağlık branşında vermeye başladığımız eğitimlere, bu sene genel müdür yardımcıları ve müdürler seviyesinde eğitimcilerin katılımları ile yangın, otodışı kaza, nakliyat, tekne, mühendislik ve sağlık branşlarında devam ediyoruz. Böylece, aynı zamanda, acentelerimiz şirketimizin teknik üst yönetimi ile bir

Güçlenerek devam edeceğiz Türkiye de sigortacılık sektörünün geçmişi eski ama gelişimi oldukça yenidir. Bu yüzden piyasanın ham alanlara henüz çok açık olmadığını düşünüyorum. Tabii ki piyasaya henüz girmemiş ve girmesi gerekecek ürünler var ama bunun için doğru zamanı beklemek gerekiyor. Yeni bir ürün ile piyasaya erken girmek ve o alanda öncü olmak, meyveleri hızlı toplamak anlamına gelmiyor. Piyasaya sürülen her yeni ürün, hem şirketin hem de acentelerinin gücünün bir kısmını o ürüne aktarması demektir. Ürün çıkarırken, iş ortaklarımız olan acentelerimizle durumu değerlendirmek gerekiyor. ERGO olarak, yeni acentelikler kuruluşunu durdurmuş değiliz, ama bir yandan da üretim beklentilerimizi yerine getiremeyen, yönetmeliğe uyamayan ya da teknik karlılıkta sürekli problem yaşadığımız acenteler ile yollarımızı ayırıyoruz. Bu sebeble, 2010 yılı sonunda toplamda acente sayımızın hissedilir şekilde artacağını düşünmüyorum. Daha üretken, daha verimli ve şirket çalışma disiplinlerine uyumlu acentelerle devam edeceğiz. araya gelerek, günlük hayatlarında yaşadıkları problemleri de görüşebilme imkanına sahip oluyorlar. Şirket üst yönetimi ise acentelere şirketin risk kabul stratejilerini aktarırken, verimli bir işbirliği konusunda beklentilerini iletebiliyorlar. Bu yıl içerisinde 400 ile 600 arasında acentemizle bu teknik eğitimlerde bir araya gelebilmeyi planladık. Yine geçen yılın ikinci yarısında başladığımız ve bu sene içerisinde sürdürmeye devam ettiğimiz diğer bir eğitim ise, acentelerimizin satış becerilerini artırmak için verdiğimiz İleri Satış Teknikleri eğitimidir. 225 e yakın acentemizin aldığı eğitim beğeni ile karşılandı ve 2010 yılı içerisinde bu eğitimlere de devam edeceğiz. 2010 yılı içerinde yapmayı planladığımız diğer bir eğitim ise endüstriyel işlerin sigortalanması konusunda uzmanlaşma sağlayacak türden olacaktır. Şirket çapında endüstriyel işlerin sigortalarını yapmakta olan veya bu tip bir potansiyeli olduğunu gördüğümüz 100 150 kadar acentemize yönelik olacaktır. Eğitim içerisinde, piyasadaki gelişmeler acentelerimiz ile paylaşılarak pekiştirilmesi gerektiğine inandığımız bilgiler ele alınacak, bu arada da şirketimizin iş yapış esnekliği ve mevcut kapasitesi de acentelerimize aktarılacaktır. Acentelerin motivasyonunu artırmak için neler yapıyorsunuz? Acentelerin motivasyonlarını yükseltmek için gelirlerini artırıcı kampanyalar ve eğitimler düzenliyoruz. Bunların dışında, 2010 yılı için geçerli olacak Acente Gezi Ödül Programı düzenlenmesi ve bir Acente Klubü kuruluşu için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu iki konunun acenteler tarafından uzun süredir talep edildiğini ve beklendiğini biliyoruz. Her ikisini de bu yıl içerisinde mutlaka gerçekleştirecek ve önümüzdeki yıllarda da geliştirerek devam ettireceğiz. İletişim konusunda neler yapıyorsunuz? Her yıl düzenlendiğimiz geleneksel acenteler toplantımız var. Ayrıca düzenli olarak bölgesel toplantılar düzenliyor ve bölgenin tüm acenteleri ile bir araya geliyoruz. Bu toplantılarda bölgeye ilişkin konuları ele alıyor ve genel bir bilgilendirme yapma fırsatına sahip oluyoruz. Bunun dışında, hem üst yönetimimizin hem de bölge müdürlerimizin acentelerle planlı veya ihtiyaca yönelik günlük iletişimleri mevcuttur. Acente temsilcisi arkadaşlarımız ise sorumlu oldukları acenteleri mutlaka her ay ziyaret ederler. Ayrıca, ERGOBiz Dergimizi de acentelerimiz ile iletişimde kullanıyoruz. 24 Nisan tarihinde ERGO markası lansman toplantısını gerçekleştirdik. Bu toplantıda tüm Türkiye den 1.350 kadar acentemizi İstanbul da biraraya getirerek ağırlama imkanı bulduk. ERGO ismiyle devam edeceğinizi duyurdunuz. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? İsviçre markası bilinen, oldukça önemli ve kıymetli bir isimdi. Önüne ERGO eklenerek daha da güçlü bir marka haline gelmişti. Şimdi ise ERGO Insurance Group un Tek global marka stratejisi doğrultusunda biz de Türkiye de ERGO dönemine geçiyoruz. Ben bu global değişimi çok olumlu buluyorum. ERGO nun dünya çapında isim değişikliği yerel marka olarak bizim için de büyük bir sinerji yaratacak. Her tanıtım, her sponsorluk, her reklam kampanyası ERGO ismini yaygınlaştırdıkça; bilinirliğimiz de ciddi anlamda artacaktır. Acente Gezi Ödül Programı ve bir Acente Klubü kuruluşu için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu iki konunun acenteler tarafından uzun süredir beklendiğini biliyoruz. Her ikisini de bu yıl içerisinde mutlaka gerçekleşecek. 09

10 Teknoloji Stil sahiplerine özel! Samsung tamamen dokunmatik yeni telefonu Samsung S5620 Monte yi stil sahibi kullanıcılar için piyasaya sundu. Samsung S5620 Monte; çok sayıda multimedya özelliği, zarif tasarımı, üst kademe bir cep telefonunun sağlayacağı stil ve performansı uygun fiyatlara sunuyor. Samsung S5620 Monte sosyal ağ kullanıcılarına da hitap ediyor. Facebook, Twitter ve Myspace in de dahil olduğu bir dizi sosyal paylaşım ağı uygulamasıyla kullanıcıların profillerine diledikleri zaman ve istedikleri yerde giriş yapmalarını sağlıyor. Ayrıca bu uygulamalara ek olarak gelişmiş anlık mesaj uygulamaları ile de kullanıcılara diledikleri hizmeti kullanarak anında sohbet edebilme fırsatı sağlıyor. Samsung S5620 Monte de nerede olduğunuzu kesin olarak bilmeniz ve dostlarınızı her zaman yerinizden haberdar edebilmeniz için Google Latitude un desteklediği GPS yer alıyor. Geo-etiketleme kapasitesi de deneyimlerini dostlarıyla paylaşabilmeleri için kullanıcıların fotoğraflarına geo-tagging eklemelerini sağlıyor. Diğer bağlantı özellikleri arasında, herhangi bir yerde ve zamanda opsiyonel kablosuz bağlantısı, outlook e-posta hesaplarına ulaşabilmek için Exchange ActiveSync ve Google Sync var. Samsung S5620 Monte nin 16:9 manzara görünümünde olan 3 inçlik WQVGA LCD ekranı gülümseme çekim, panaroma çekim, yüz tanıma gibi özellikleri olan 3.2 mega piksellik fotoğraf çekme özelliği sunuyor. Tarzınızı yansıtın! Yeni Samsung SMX-C20, teknik özellikleri ile göz dolduruyor. Intelli-Studio 2.0 özelliği sayesinde videolarınızı anında görüntüleyip düzenleyebilirken, One Touch Sharing özelliği ile de videolarınızı anında internete yükleyebiliyorsunuz. SMX-C20, H.264 ile 6 saatlik kayıt yapabiliyor. Pili 160 dakikaya kadar dayanan ve USB çıkışı ile şarj edilebilen kameranın ekranında bulunan Interactive Thumbnail özelliği sayesinde bir dokunuşla, en başa dönmenize gerek kalmadan tüm dosyalarınızın içinde gezinebiliyorsunuz. Dell de tasarım ve teknoloji bir arada Dell; XPS in yüksek performans ünvanını yaşatan ilk Studio serisi dizüstü bilgisayarlar olan Dell Studio XPS 16 ve Dell Studio XPS 13 ü pazara sundu. Hem Dell Studio XPS 16, hem de Dell Studio XPS 13 dizüstü bilgisayarlarınının dış yüzeylerindeki gerçek deri dikkati çekiyor ve genel tasarımda anotlanmış alüminyum vurgulamaları yer alıyor. İki modelde de parlaklılığı ile öne çıkan Volkanik Siyah hatlara yer verilmiş. Samsung SMX-C20 nin hafif ve küçük tasarımı ile elinize tam uyum sağlarken bileğinizin ağrımasını önlemek amacıyla tasarlanan eğimli lensi ve bu lense paralel 25 derecelik açıyla sabitlenen LCD ekranı, kaydettiğiniz görüntüleri net ve açık bir şekilde görmenizi sağlıyor.

Bakış açısı Fark yaratmaya devam edeceğiz Recep Akkaya ERGO Emeklilik ve Hayat Genel Müdürü ERGO olarak sahip olduğumuz knowhow la, yarattığımız güvenle, finansal gücümüzle, müşteri ihtiyaçlarını bilen ve ona göre ürün tasarlayan güçlü bir markayız. Bu farklılığı BES te de gösteriyor, rakamlarımıza yansıtıyoruz. Üye sayısı 2 milyonu aşan, fon büyüklüğü 9.7 milyar liraya ulaşan emeklilik sektörü büyümesini sürdürüyor. Emeklilik fonları, son iki yılda yüzde 40 civarı bir büyüme ile pozitif getiri getirmeye devam ediyor. 2010 sonunda katılımcı sayısının 2.5 milyonu geçmesi, fon büyüklüğünün ise 12 milyar liraya yükselmesi bekleniyor. ERGO olarak 2009 yılı beklentilerimiz çerçevesinde gerçekleşti. Emeklilik sektörünün, uzun vadeli yatırımlar gerektiğinin bilincinde olarak, gerçekçi olmayan hedefler peşinde olmadık. Sektörün gerekliliklerini bilerek ve müşterilerimiz ile uzun vadeli ilişkiler kurma isteği çerçevesinde adımlarımızı kararlılıkla attık; atacağız. Grup olarak, 2010 yılı içerisinde, 1600 acentemiz, 300 ün üzerinde olmasını planladığımız profesyonel satış kadromuz ve yeni anlaşma imzaladığımız, 2300 noktada şubesi olan PTT Bank, Tekstilbank şubeleri ile her ihtiyaca yönelik ürünler sunmak için hazırız. 2010 yılını bizim için bir büyüme yılı olarak gördüğümüzü ifade ettik. 2010 yılının ilk üç ayında fon büyüklüğümüz bir önceki döneme göre yüzde 510 civarında büyüdü. Hızlı bir gelişme göstermemizin nedenleri, ürünlerimizin beğenilmesi, fon kesintimizin sektöre oranla düşük olması ve ortalamanın üzerinde fon getirilerilerimizin olması ile sektörde fark yaratmamız. Tüm bunlar müşteri memnuniyetini ve müşteri sayımızı artırıyor. Ayrıca BES ile bireyler 25-30 yıl ilerisini, 56 yaşından sonrasını güvence altına almak istiyor. Biz ERGO olarak bireyin beklentilerini en iyi şekilde karşılanmasına cevap vermenin yanı sıra bu zamana kadar bir yaşam riski ile karşılaşması durumunda da ailesine, maluliyet durumunda ise kendisine teminat veriyoruz. Örneğin; 35 yaşında 3000 TL aylık ortalama gelir sahibi bir kişi, ileride bu tutarın çok altında bir emeklilik maaşı alacağını biliyor. BES e gelirinin yüzde 10 u civarında katkı payı öderse, aradaki farkı BES ten elde edeceği emeklilik maaşı ile kapatabiliyor. Kişi emeklilik yaşına gelmeden vefat eder ise ailenin geçimi sorun oluyor. Bu nedenle ERGO olarak her iki olasılık için de ayrı hizmet sunuyoruz. BES in yeni şirketlerinden biri olarak katılımcı hesaplarımızda şu an için 25 milyon TL civarında fon büyüklüğüne sahibiz. Faaliyete başlamamızdan bu yana geçen sürede BES teki fon büyüklüğü yüzde 47 oranında artarken, ERGO nun emeklilik fonlarının büyüklüğü yüzde 230 oranında büyüme ile ortalamanın açık ara önünde yer aldı. 2010 sonunda fon büyüklüğümüzün 80 milyon TL civarında olmasını hedefliyoruz. Katılımcı sayımızın ise 30 bin kişinin üzerinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. BES in önü çok açık, ancak sistemin avantajlarını iyi anlatmamız gerekiyor. Yüzde 35 e varan vergi avantajı, sistemin en büyük artılarından biri. Bu avantajdan yararlananların oranının yüzde 25 ler seviyesinde olduğunu düşünürsek, çeşitli uygulamalarla, yatırımcıların vergi avantajından yararlanmalarını sağlamak gerekiyor. Gerek yazılı olarak, gerekse çağrı merkezimiz ile müşterilerimizi bilinçlendiriyoruz. 2010 sonuna doğru beklenen ve BES e ivme kazandıracağını düşündüğümüz peşin vergi avantajı uygulamasının takipçisiyiz. ERGO olarak ana işimiz müşterilerimizi iyi tanıyarak, ihtiyaçları olan ürünleri en şeffaf biçimde sunmak. Bu yolda yeni dönemde de müşterilerimize yol göstermeye, en önemli avantajları sağlamaya ve fark yaratmaya devam edeceğiz. 11

12 Kapak dosyası Acenteler en büyük gücümüz Sektörde bir ilke imza atarak acentelerini performanslarına göre komisyonlandıran ERGO Emeklilik ve Hayat ın Genel Müdür Yardımcısı Başak Bilan Ülker, yolumuza güçlenerek devam edeceğiz diyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye de de acenteler sigorta sektörü açısından son derece önemli. ERGO Türkiye de en güçlü acente ağına sahip sigorta şirketlerinin başında geliyor. ERGO nun 1600 ü bulan acente sayısının yaklaşık 300 ü bireysel emeklilik planları ile hayat sigortası ürünlerini de satıyor. Bu acentelerin önemini, nasıl fark yarattıklarını ve gelecek planlarını ERGO Emeklilik ve Hayat Genel Müdür Yardımcısı Başak Bilan Ülker ile konuştuk. Acenteler en büyük gücümüzdür diyen Ülker, Amaçlarını herhangi bir satış değil, kalitesi ve müşteri memnuniyeti yüksek; doğru ve bilinçli bir satış olarak tanımlıyor. Acenteler sigorta sektörü açısından ne ifade ediyor? 2009 yıl sonu hayat sektör verileri incelendiğinde bankaların yaptığı Kredi Hayat Sigortası hariç en büyük dağıtım kanalının acenteler olduğunu görüyoruz. Müşterilerin en doğru bilgiyi alabileceği ve uzmanlık alanı sigorta olan acentelerin sektör açısından son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Yapılan araştırmalar müşterilerin sigorta seçimlerinde acentelerin önemli bir etkisi olduğunu gösteriyor. Müşteri ile acente arasında oluşan güvenin sorumluluğu acentelerimize farklı görevler yüklemektedir. Acenteleri nasıl konumlandırıyorsunuz? Biz Türkiye yi dört ana bölge müdürlüğü üzerinden yönetiyoruz. Bunlar İstanbul, Ankara, İzmir ve Adana. Her bölge müdürü kendi hinterlandı nda yer alan acentelere hizmet veriyor. Dolayısıyla acenteler sorunlarını ya da ihtiyaçlarını karşılamak üzere Genel Müdürlüğümüze ulaşmaya gerek kalmadan kendi bölge- Başak Bilan Ülker lerinde çözüp; bütün hizmetleri oradan alabiliyorlar. Biz elementer şirketimiz acenteleri ile temas ederek ERGO Grubu nun tüm ürünlerinin satışında hizmet vermelerini istiyoruz. Ayrıca hep söylediğimiz gibi Bireysel Emeklilik planlarının uzun vadeli yatırım enstrümanı olması müşteri ile acente arasındaki işbirliğini de uzun soluklu tutmaya yarayacaktır. Hep söylenir bir müşteriye sadece bir ürün satışı yaparsanız bu müşterinin gitme olasılığı yüzde 100, bir müşteriye iki ürün satarsanız sizden gitme olasılığı yüzde 50, bir müşteriye ikiden fazla ürün satarsanız o müşteri sizi kolay kolay bırakamaz. Tüm bunlara dikkat etmek gerekiyor. Şirket olarak 2010 stratejiniz nedir? Açıklık ve şeffaflık ilkesi ile dünyada 40 milyondan fazla müşteriye hizmet veren ERGO Grubu, Türkiye pazarında aynı ilke ile büyümek ve gelişen bireysel emeklilik pazarından maksimum payı almak istemektedir. Yeni satış stratejimiz; geleceği için birikim yapmak isteyenlere bireysel emeklilik planlarımızı, kendini vefat, maluliyet gibi risklere karşı teminat altına almak isteyenlere ise destek sigortası, vefat sigortası, ferdi kaza sigortası gibi risk ürünlerimizi ayrı ayrı sunmak üzerine kurulmuştur.

Bu alanda yaklaşık 300 acenteniz var. Sizi farklı kılan nedir? Bizim ERGO olarak en büyük gücümüz Türkiye çapında acente dağıtım kanalımızın olmasıdır. EGM verilerine göre Bireysel Emeklilik sistemine katılan kişilerin % 47 sinin Marmara Bölgesinde yaşayanlardan olması diğer bölgelerde yeterince satış pazarlama faaliyeti yapılmadığını, bu nedenle bu bölgelerin ciddi potansiyel arzettiğini düşünmekteyiz. Bireysel emeklilik sistemine katılımın, Türkiye nin sadece batısında değil her bölgesinde tanıtımı ve pazarlaması değerli acentelerimiz kanalı ile yapılacaktır. Genel olarak iletişim stratejiniz nedir? Bölge müdürlüklerimiz acentelerle 24 saat temas halindeler. Biz de genel müdürlük olarak ayda bir acentelerimizi sektör ve ekonomik verilere ilişkin bilgiler, bireysel emeklilikteki fon getirileri konusunda periyodik olarak bilgilendiriyoruz. Üç ayda bir bölgesel acente toplantıları düzenliyoruz. Bölge müdürlüklerimize iletilen ve kişilerin bizzat bizlere ilettiği önerileri ve eleştirileri dinleyerek çalışmalarımızı yürütüyoruz. ERGO, tüm dünyadaki markalarını tek bir isim altında toplamaya karar verdi. Biz de Türkiye de bundan sonra ERGO markasıyla yolumuza devam edeceğiz. Bu değişimi son derece önemsiyorum. Acentelerin motivasyonunu ve gelirini artırmak için neler yapıyorsunuz? ERGO olarak sektörde bir ilke imza attık. Ürünlerimizde standart komisyon dışında portföy yapısı dengeli, performansı yüksek acentelerimize Performans Komisyonu uygulamamız bulunmaktadır. Yani ayda bir poliçe/sözleşme satan acente ile beş poliçe/sözleşme satan acente aynı komisyonu almayacak. Dolayısıyla yüksek performanslı acente ile daha düşük performanslı acenteyi objektif bir şekilde performansına göre farklılaştırıyoruz. Çok kısa bir zaman içinde acentelerimize yönelik bir satış kampanyası uygulayarak hem acentelerimiz arasında tatlı rekabet duygusunu uyandırmak hem de başarılı olan acentelerimizi ödüllendirmeyi hedefliyoruz. ERGO daki isim değişikliğini siz nasıl değerlendiriyorsunuz? ERGO Insurance Group Tek global marka olma yönündeki stratejisi doğrultusunda tüm dünyadaki markalarını tek bir isim altında toplamaya karar verdi. Biz de Türkiye de bundan sonra ERGO markasıyla yolumuza devam edeceğiz. Ben bu değişimi son derece önemsiyorum ve olumlu katkılarının olacağını düşünüyorum. Tüm dünyada tek bir isimle, tek bir markayla tüketicilere ulaşmanın ciddi bir sinerji yaratacağına inanıyorum. Bilinirliğimiz arttıkça kendimizi daha güçlü hissedeceğiz ve daha başarılı işlere imza atacağız. Bu değişimin sektör için de önemli olduğunu düşünüyorum. 13

14 Kapak dosyası ERGO da büyük değişim ERGO daki isim değişikliği ne anlama geliyor? Bu değişime neden ihtiyaç duyuldu? Sigorta sektörü ve çalışanlar tüm bunlardan nasıl etkilenecek? Büyük değişimin etkilerini ve beklentileri ERGO Ailesi yöneticilerine sorduk. Volkan Akar - ERGO Emeklilik ve Hayat Ankara Bölge Müdürü Uluslararası yatırımcıların gelişmekte olan Türkiye pazarında yer alması ve Avrupa nın en büyük sigorta şirketlerinden biri olan ERGO Sigorta Grubu nun tek bir marka, tek bir logo altında birleşmesi sektördeki yerimiz açısından çok önemli. Küresel krizi, finansal yapısındaki gücü ile aşan ERGO nun; yeni markası, yeni imajı ve prim üretimi ile gelecekte daha çok gündemde olacağına inanıyorum. Gökhan Gölüksüz - ERGO Satış Hizmetleri Kadıköy Bölge Yöneticisi Avrupa nın önde gelen sigorta kuruluşu ERGO nun, Türkiye yi üs olarak seçmesi ülkemize ve kurum çalışanlarına olan güven ve inancını net olarak göstermektedir. Sahip olduğu know-how ı Türkiye sigortacılık pazarının en önemli ihtiyacı olduğunu düşündüğüm kaliteli, doğru ve hızlı hizmet kavramlarıyla birleştirerek yeni adımızla birlikte müşterilerimizin hayatında vazgeçilmez olacağımıza inanıyorum. Melih Akdemir - ERGO Satış Hizmetleri Antalya Şube Yöneticisi Güçlü bir marka, değişimin öncüsü; bir nevi akımı başlatan olmalıdır. Marka, bir sonraki değişimi bir evvelki açılımının, dokusunun devamı olarak hissettirmeli. Ülke ya da bireylerde değişimlerin daha sindirerek ve zamanlama olarak kritik faktör ve bileşenlerin oluşturularak yapılması inandırıcılığı da etkiliyor. Kısacası Biz kimiz? sorusuna her dönemde net cevap verebiliyor olabilmek işin özü gibi gözüküyor. Artık tüm dünyada olduğu gibi, biz de ERGO yuz. Şule Ergin - ERGO Satış Hizmetleri Adana Şube Yöneticisi ERGO ya geçmek, değişim ve gelişim yolunda daha hızlı ve güçlü yürüyebileceğimizi; aidiyet duygumuzu arttıran, başarının takdir edildiği, bir yola girdiğimizi ifade ediyor. Meryem Uyanık - ERGO Satış Hizmetleri Bursa Şube Yöneticisi Her değişim gelişimi gerektir. Ülkemizde de bunun en güzel ve en açık örneğini tüm dünyayla aynı anda ERGO markası altında yaşamaktan gurur duyacağız. Nazmi Bayram ERGO Satış Hizmetleri Eskişehir Şube Yöneticisi Bu değişim, büyüklüğümüzü vurgulamak adına alınmış güzel ve stratejik bir karar. Çalışanlar olarak, aidiyet duygumuzu artırıp daha verimli olmamızı sağlayacaktır.

Fikret Doğangün ERGO Sigorta Doğu Marmara Bölge Müdürü Deneyimli personelimiz ve güçlü acente ağımızla ERGO markasına geçiş sürecini çok iyi yöneteceğimizi ve çok kısa zamanda ERGO markasını Türkiye nin en iyi sigorta markası haline getireceğimizi düşünüyorum. Erdem Tuna ERGO Sigorta Bursa Bölge Müdürü Bu değişimi marka gücümüzü hissetmek, acente ve müşterilerimize de hissettirmek için bir başlangıç olarak algılıyorum. Ezberlerimizin bozulacağını, hepimiz için her şeyin daha farklı ve daha iyi olacağına inanıyorum. Hayırlı olsun. İsmet Doğan ERGO Sigorta Adana Bölge Müdürü Tüm dünyada ve ülkemizde küresel değişim ve küresel etkileşimler olurken bizim bunların dışında kalmamız düşünülemezdi. ERGO markasını, değişimin ve gücün simgesi olarak yükseltmeli ve müşterilerimize Bu gücü kullanın demeliyiz. Erol Gökçen Rıza Oygur ERGO Sigorta Konya Bölge Müdürü ERGO Sigorta Şişli Bölge Müdürü Tek isim altında gücün ve hizmetin etki- yeni bir marka. Türk ERGO, dinamik ve si çok daha iyi hissedileceği için bu etki- değişen portföy ya- sigorta sektörüne, den doğan sinerjinin pısı ve getireceği yeniliklerle farklı kaza- bizi daha yukarılara taşıyacağına inanıyorum.nımlar sağlayacağını düşünüyorum. Binnur Gezmişoğlu ERGO Sigorta Kadıköy Bölge Müdürü Minimum kar marjları ile rekabet edilen bir piyasada güçlü ve bilenen bir marka altında hizmet yaratmak ve sunmak kısa vadede olmasa bile uzun vadede karlılığı artırmakta oldukça önemlidir. Üst yönetimi, çalışanı, acentesi ile birlikte ülkemiz piyasasında oluşturulacak başarılı bir değişim ve adapte edilecek marka değeri, sigortalılarımızın seçimlerinde tercih nedeni olmakla birlikte acentelerimizin gelirlerini artırmak için de önemli bir yer teşkil edecektir. Kürşad Akaya ERGO Sigorta Bakırköy Bölge Müdürü Yeni marka stratejimiz, ERGO Sigorta Grubu nun uluslararası finansal gücü, tecrübesi ve uzmanlığı ile birlikte, şirketimizin en güçlü yanlarından biri olan acente ağımıza karlı ve istikrarlı büyüme yönünde ciddi katkılar sağlayacaktır. Bu güçlü finansal yapımız, çalışan gücümüz ve etkin acente ağımız ile sigortacılıkta geleceği hep birlikte şekillendireceğiz. 15

16 Haber Denizde korumamız altındasınız Yat turizminin Türkiye de gelişmesiyle birlikte yat sigortalarına ihtiyaç da arttı. ERGO Sigorta, deneyimli kadrosu ve güçlü acente ağı ile yat sigortalarında da tüketicilerin yanında Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde 1970 li yıllarda mavi yolculuk adıyla büyük balıkçı tekneleri ile başlayan Bodrum Gökova koyu deniz gezileri; 1982 te yürürlüğe giren 2634 Sayılı Turizmi Teşvik Yasası ile gelişmeye başladı. Yabancı bayraklı yatlara beş yıl süreyle Türkiye de kalmayı, Türk karasuları ve limanları arasında, gezi ve spor amacıyla turizm hizmet ticaretinde serbestçe çalışma olanağı sağlayan bu yasanın ardından deniz turizmi sektörü doğdu. Bugün tüm Avrupa da 700 bin özel ve ticari yat, Akdeniz çanağında yaklaşık 320 bin yat kapasiteli yat limanı bulunuyor. Ülkemizde ise turizm belgeli yat yatağı kapasitesi yaklaşık 10 bin. Bunun yaklaşık 5 bin yat yatağı yabancı bayraklı ticari yatlara ait. Belgesiz yat yatağı sayısı Deniz Ticaret Odası kayıtlarına göre 25 bini aşıyor. Tüm kıyılarımızdaki, yat limanlarının (barınaklarla birlikte) toplam kapasitesi ise yaklaşık 20 bin civarında. Yaklaşık 10 bin yatın, 25 marinanın bulunduğu ülkemizde, proje aşamasındakilerle birlikte yakın gelecekte 40 a yakın marina olacağı tahmin ediliyor. Türkiye cezbediyor Avrupa yatçılarının hedef ülkeleri arasında İspanya, Fransa, İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Yunanistan ve Türkiye bulunuyor. Kıyılarının iklimsel özellikleri, temiz denizi, tarihi ve doğal zenginlikleri ile yabancı yatçıları cezbeden ülkemiz; yat limanları, yatlarda üretilen turizm hizmetleri, yat limanları ve yat çekek yerlerinde Cengiz Karataş üretilen bakım onarım hizmetleri ile Akdeniz çanağının yatçılık merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Özellikle Ege kıyılarında ticari amaçlı yatçılık şirketleri sahip oldukları ya da kiraladıkları tekneleri yatçıların hizmetine veriyor ve gün geçtikçe tekne sayıları artıyor. Yat sigortaları Türkiye de daha avantajlı Yatçılığın ve yat turizminin gelişmesi, bu alanda sigorta ihtiyacını artırdı. Sigorta sektörü her geçen gün daha da gelişen yat turizminin sigorta ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla kapsamlı poliçelere imza atıyor. ERGO Sigorta Oto Hasar, Hukuk, Rücu, Müşteri İlişkileri ve Nakliyattan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cengiz Karataş, bu sigortaların en teknik ve ayrıntılı sigorta türlerinden biri olduğuna dikkat çekiyor. Dünyada geniş bir uygulama alanı bulan Institute Yacht Clauses şartlarının Türk sigorta sektöründe kullanıldığını ifade eden Karataş, yat sigortalarında verilen teminatlarla ilgili olarak şu bilgileri aktarıyor: ERGO Sigorta olarak Institute Yacht Clauses sigorta teminatı olarak sunuyoruz. Deniz kaza ve tehlikeleri, kor-

sanlık, yangın, deprem, volkanik patlama, yıldırım, hava taşıtları ile temas gibi riskleri teminat altına alıyoruz. Ayrıca sigortalının, yat sahiplerinin ya da yat işletmecilerinin gerekli özeni göstermesine karşın meydana gelen kayıp ve hasarları da karşılıyoruz. Bunların yanı sıra sigortalının yat üzerindeki menfaati nedeniyle, meydana gelebilecek kazalar nedeniyle doğabilecek hukuki sorumlulukları da temin ediyoruz. Sigortacının yazılı ön onayını alınmak suretiyle yapmak zorunda kalınan bazı hukuki savunma masrafları ve sigortalının sorumlu bulunmadığı hallerde yatın enkazının çıkarılmasına ilişkin masraflar da teminata dahil. Ancak, yatın su kayağı ya da benzeri sporların yapılmasında kullanılması nedeniyle doğabilecek sorumluluklar, ayrıca temin edilmedikçe sigorta kapsamına girmez. Sigorta fiyatını etkileyen kriterler arasında ise teknenin yapım tarihi, yapım tarzı, kurulu azami sürati, seyrüsefer sahası, yatma dönemi, tipi, Türk yat pazarını anlayan bir şirketten sigorta fiyat teklifi almak en doğrusu. Yat sigortaları alanında deneyimli kadrosu ile ERGO Sigorta acenteleri, en iyi fiyat ve en doğru riskleri sigorta kapsamı altına aldığınızı garanti ediyor. motorlarının gücü, markası, yapım yılı, kaptanlı ya da kaptansız kiraya verilip verilmediği, teknenin son üç yıl içindeki hasar durumu, seyrüsefere yardımcı cihazları ve gerekli görülüyorsa yapılacak gözetim raporu gibi maddeler yer alıyor. En iyi fiyat, en doğru teminat Türkiye deki yat sahiplerinin, Türkiye de faaliyet gösteren ve daha uygun şartlarla teminat sunan sigorta şirketlerini tercih etmelerinin daha doğru olduğuna dikkat çeken Karataş, böylelikle sigortalıların hem daha uygun fiyata risklerini teminat altına alacaklarını hem de Türk sigorta sektörünün gelişimine katkıda bulunacaklarını belirtiyor. Herhangi bir hasar söz konusu olduğunda, ERGO nun bu konuda deneyimli eksperleri vasıtasıyla hemen olay yerine ulaştığını ve yatı güvenli bir yere aldığını dile getiren Karataş, Bu masraflar poliçe teminatı dahilinde değerlendiriliyor. Tekne sigortası fiyatı belirlenmesinde çok sayıda etken bulunur. Her sigorta şirketi değerlendirmesini yaparken bu değişkenlerin hesaplamasında kendi bileşenlerini kullanır. Birçok seçenek içerisinde, Türk yat pazarını anlayan bir şirketten sigorta fiyat teklifi almak en doğrusu. Yat sigortaları alanında deneyimli kadrosu ile ERGO Sigorta acenteleri, en iyi fiyat ve en doğru riskleri sigorta kapsamı altına aldığınızı garanti ediyor diyor. 17

18 Röportaj Organ bağışı hayat kurtarır Memorial Hastanesi Genel Cerrahi, Çocuk Cerrahisi ve Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, organ bağışı konusunda oldukça geride olduğumuzu söylüyor. Kalayoğlu özetle, Organlarınız toprak olmasın diyor. Gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerle kıyasladığımızda Türkiye nin organ nakli konusunda oldukça gerilerde olduğunu görüyoruz. Çünkü nakil yapmak için organ bağışlamak gerekiyor. Bağış yapmadığımız için, nakil konusunda istenilen seviyeye gelemiyoruz. İşi rakamlara döktüğümüzde ise adeta söze gerek kalmıyor: ABD de ve Avrupa da yıllık bağış miktarı milyonda 25-30 olurken, bizde bu rakam sadece milyonda 2,5. Özellikle genç nüfus artışı ve trafik kazalarının fazlalılığı göz önüne alındığında, nasıl büyük bir sorunla karşı karşıya olduğumuz daha net anlaşılıyor. Tüm bu rakamları ve Türkiye deki organ naklinin durumunu Memorial Hastanesi Genel Cerrahi, Çocuk Cerrahisi ve Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Münci Kalayoğlu ile konuştuk. Organ nakli konusunda akla ilk gelen isim olan Kalayoğlu, bu konuda oldukça gerilerde olduğumuzu düşünüyor. En büyük sorunun doktorlar açısından yaşandığını belirten Kalayoğlu, doktorların duygusal değil gerçekçi davranmaları gerektiğini söyledi. Eşiyle birlikte organlarını bağışladığını belirten Kalayoğlu, Organlarınız toprak olmasın. Organlarınızı bağışlayın, hayat kurtarın diyor. kadar az. Gelişmiş ülkelerle kıyasladığımız zaman durum çok net ortaya çıkıyor. Rakamlarla anlatınca benim bir şey söylememe gerek bile kalmıyor. ABD de ve Avrupa da ortalama milyonda 25-30, özellikle İspanya da milyonda 40 ama Türkiye de sadece milyonda 2,5. Yani 70 milyonluk bir ülkede, yılda sadece 250 tane donör çıkıyor. Bu da yaklaşık 500 böbrek, 250 karaciğer, 150 kalp ve 200 tane akciğer şeklinde dağılıyor. Bu rakamlar Türkiye gibi genç nüfusu fazla ve gelişmekte olan bir ülkeye hiç yakışmıyor. Daha iyisini yapmak zorundayız. Prof. Dr. Münci Kalayoğlu Bu konuda en büyük sorumluluk kime, hangi kurumlara düşüyor? Sürekli araştırmalar yapıyoruz. Eğitim, din faktörü, bilinç düzeyi ve toplumsal değerler herkesin aklına gelen şeyler. Bütün bu sualleri araştırdık ama ortaya kocaman bir hayır çıktı. En temel sorunumuz şu: Yoğun bakımda hastaları tedavi etmekle yükümlü olan doktorlar, hastada beyin ölümü gerçekleştiği zaman organ nakli konusunda yönlendirici olmuyorlar. Beyin ölümü tanısı koymakta isteksiz davranıyorlar. Nasıl bir yöntem izlenmeli? Doktorların neden böyle davrandığını çok net bilmiyorum ama gerçekleri dile getirmekten kaçınmamalıyız. Her yoğun bakım yatağı yılda iç olmazsa, bir tane beyin ölümü tanısı koymalı ya da bir donör çıkarmalı. Çünkü bunlar organ nakli konusunda son derece önemli. İstanbul da neredeyse 1000 tane yoğun bakım yatağı var. En azından 800 donör çıkması gerekiyor ama bu rakam 100 bile değil. Geçen yıl çıkan toplam donör sayısı sadece 80. Bunlar bizi bilimsel verilere götürmüyor ve bir şeyleri eksik yaptığımızı çok iyi anlatıyor. Öncelikle yoğun bakımdaki doktorlarımızı bu konuda eğitmek ve onları bu konuya özendirmek gerekiyor. Genel olarak Türkiye deki organ bağışı durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye deki durumu hiç iyi görmüyorum. Çünkü organ bağışı bizim ülkemizde yok denecek Sağlık Bakanlığı bu konuda neler yapıyor? Yaklaşık üç yıl önce bakanlık bir koordinatörlük kurdu. Doktor ağırlıklı bu ekibin tek işi, hasta yakınlarıyla nasıl konuşulur, beyin ölümü ger-

Prof. Dr. Münci Kalayoğlu kimdir? 1963 te Ankara Tıp Fakültesi nden mezun olan Kalayoğlu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı nda görev yaptı. 1967-1968 yıllarında Mount Sinai Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı nda, 1968-1971 yıllarında Pittsburg Çocuk Hastanesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı nda çalışmalar yapan Prof. Dr. Kalayoğlu, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi nde 1972 de doçent, 1977 de profesör unvanlarını aldı. Pittsburg Üniversitesi Transplantasyon Bölümü nde, karaciğer transplantasyonunda öncü olan Prof. Thomas Starzl ın yanında çalışmalar yapan Prof. Kalayoğlu, 1983 de Wisconsin Üniversitesi nde Karaciğer Transplantasyonu Programı nı başlattı. çekleştiyse bütün bürokratik işlemler nasıl yapılır ve işlemler nasıl tamamlanır Çünkü doktorlar bunlarla uğraşmayı sevmediği için bu şekilde çözüm üretiliyor. Bu şekilde sorunların aşılacağını düşünüyorum ama yavaş gidiyor. İkna etme konusunda ne gibi zorluklarla karşılaşıyorsunuz? En başından beri doğru söylediğim için ve hiç kimseye yalan söylemediğim için zorluk yaşamıyorum. Duygusal davranmak yerine, olanı olduğu gibi anlatırsanız her şey daha sağlıklı olur. Doğruyu söyleyince hasta üzülebilir ama eğer hasta ölecekse de bunu bilmesinde fayda var. Ona göre kararını verip; yapmak istediklerini yapacaktır. Ben hastanın ve hasta yakınlarının her şeyi bilmesinden yanayım. Türkiye de en çok hangi organa ihtiyaç duyuluyor? En fazla böbrek konusunda sıkıntı yaşanıyor. Ülkemizde yaklaşık 60 bin diyaliz hastası var. Bu rakam sağlık sistemi açısından da ciddi sıkıntılar yaratıyor. Tek başına böbrek nakli sorunu çözülse bile, ciddi bir aşama kaydedilmiş olacak. Bunun dışında, bir de akciğer ve karaciğer nakli konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bunun için de acil önlemler alınmalı. Organ bağışı için en doğru yöntem nedir? Yapılacak en önemli şey, organ naklinin hayat kurtardığına inanmaktır. Daha sonra bağış yapmak istiyorsanız; annenize, babanıza, karınıza, kocanıza ya da çocuklarınıza gece oturduğunuz zaman ya da yemek yedikten sonra organlarını bağışlamak istediğinizi ve bunun ne kadar önemli olduğunu anlatın. Çünkü öldüğünüzde organlarınız toprak olacak ve cennetin sizin organlarınıza ihtiyacı yok. Organlarınıza, kendi vatandaşlarınızın ihtiyacı var. Bunun için yaş sınırı var? Yeni doğan bebekten, 85 yaşına kadar kim olursa olsun; bakar ve inceleriz. Uygun olan organ varsa, alır kullanırız. Yıldan yıla gözlenen artışlar neye göre şekilleniyor? İyi işler yapılırsa, başarılı örnekler doğru bir şekilde kamuoyu ile paylaşılırsa ve medya bunu doğru bir şekilde desteklerse elbette artış olacaktır. Peki, siz organlarınızı bağışladınız mı? Noter huzurunda, ben ve karım tüm organlarımızı bağışladık. İkimiz aynı anda ölürsek, çocklarımıza da vasiyetimizi verdik. Sağlık sigortası önemlidir Sağlık sigortası, sağlınızı kaybetmeden önce yaptırmanız gereken ve gelecekte karşılaşabileceğiniz önemli sağlık sorunlarına karşı hazırlıklı olmanıza yardımcı olacaktır. Kaza, önemli hastalıklar ya da ani zehirlenmelerle ortaya çıkabilecek bir organ kaybı, kişinin önceden hesaplayamadığı bir durumdur. Organ nakli, yaşamla ölüm arasındaki ince çizgi gibidir. Eğer hastaya yeni bir organ naklederseniz, sağlıklı bir şekilde yaşamını sürdürebilir. Ancak organ yetmezliği söz konusu ise bunun nakilden başka bir tedavisi yoktur. Bu nedenle; kanser gibi, ameliyat ve uzun süreli tedavi gerektiren önemli hastalıklarda, organ nakillerinde sağlık sigortasının olması çok önemlidir. Kişi özel sağlık sigortası yaptırırken, sigorta kapsamlarında, kanser, organ nakli ve tedavisi uzun sürebilecek bazı önemli kronik hastalıkların da bulunmasına dikkat etmelidir. Ülkemizde hastalıkların tedavisindeki başarı oranı, dünyanın en önemli merkezlerinin bulunduğu ABD deki oranlarla aynıdır. Bu nedenle Türkiye de özel sigorta şirketlerinin de poliçelerine, her türlü hastalıkların tedavisine imkan sağlayan düzenlemeler yapması gerekir. Hastalıkların uzun süreli tedavisinde sağlık sigortasından yararlanmak, güvence altında olmak; kaliteli, deneyimli ve profesyonel merkezlerden hizmet alınmasına olanak tanıyacaktır. Bu sayede tedavi için yurt dışına giden hasta sayısı da azalacaktır. 19

20 Acentelerimiz Sigorta kara gün dostudur Yaklaşık 28 yıldır Gaziantep te sigortacılık yapan Mustafa Aydınçelebi, sigortacılık sektöründe büyük değişimler yaşandığını söylüyor. Bugün daha iyi bir noktadayız diyen Aydınçelebi, gelinen noktada acentelerin önemine dikkat çekiyor. Asıl mesleği mali müşavirlik olan Mustafa Aydınçelebi, 1982 den beri sigortacılık yapıyor. Aynı zamanda TOBB Gaziantep Sigorta Acenteleri Sektör Meclisi Başkanı da olan Aydınçelebi, 18 yıldır ERGO ile çalışıyor. Bugün gelinen noktada sigortacılık sektöründe ciddi aşamalar kaydedildiğini belirten Aydınçelebi, eskiye oranla insanların daha bilinçli olduğunu ve bunun da işlerini kolaylaştırdığını söylüyor. Oğlu Murat Aydınçelebi yle Gaziantep te oldukça başarılı işlere imza atan Aydınçelebi, Yaptığımız bütün çalışmalardan bugün ne kadar başarılı olduğumuzu anlıyoruz. İnsanlar da bunun farkında ve sigortacılık artık daha çok önemseniyor dedi. Sektörde hala hakkaniyet ve erken ödemelerin çok önemli olduğunu belirten Aydınçelebi, özellikle acentelerin önemine dikkat çekiyor: Sigorta şirketinin altyapısı acentelerdir. Şirketlerin yaşayabilmesi için öncelikle acentelerin yaşaması gerekiyor. Genel olarak baktığımızda sektör açısından ortaya nasıl bir tablo çıkıyor? Ben sigortacılığa başladığım zamanlarda, bu sektörün itibarı oldukça altlardaydı. İnsanlarda Sigortacılar para alır ama hizmet vermez peşin hükmü vardı. Biz bunu aşmak için o zaman çalıştığımız firmaya, bir öneri götürdük. Bunu yenebilmenin tek şartının, hasar durumlarında hakkaniyetli ve süratli ödemenin yapılması gerektiğini anlattık. Kabul ettiler ve biz Gaziantep te bu dönemi başlattık. Böylece hasar ödeme performansı bizim reklamımız oldu ve var olan güvensizliği böylece yenmiş olduk. Bugün sektörde neler ön plana çıkıyor? Hasarın erken ve hakkaniyetli ödenmesi hala en önemli madde. Ben o zamanlar bir slogan bulmuştum ve pankart yapmıştım: Sigorta kara gün dostudur. Şimdi de bunu savunuyorum ve herkese bunun ne kadar gerekli olduğunu anlatıyorum. Bugün insanlar da bunun farkında ve sigortacılığı daha çok önemsiyor. Gaziantep te nasıl bir rekabet anlayışı var? Fiyat serbestisinden sonra rekabet amansızlaştı. Son yıllarda bankalar da bu alanda aktif çalışmaya başladığı için rekabet koşulları zorlaştı. Bir de servislerin haksız rekabeti var, bu da araba konusunda ciddi sorunlar yaratıyor. Bazı yasal düzenlemeler yapıldı ama köklü değişimlerle sorunların çözüleceğini düşünüyorum. Acenteleri nasıl konumlandırıyorsunuz? Sigorta şirketinin altyapısı acentelerdir. Şirketlerin yaşayabilmesi için öncelikle acentelerin yaşaması gerekiyor. Dolayısıyla acenteden kısmak, kesmek ya da kırpmak sigorta şirketine kar sağlamaz, aksine zarar verir. Bu yüzden firmaların acenteleri her zaman fazlasıyla önemsemeleri gerektiğini düşünüyorum. Şimdi daha bilinçli bir kitle var Kimleri ikna etmek daha zor? Eskiden insanları ikna etmek çok zordu ama bugün öyle değil. Çünkü sigorta denince, aklına hemen elektrik sigortası gelen insanlar gerilerde kaldı. Şimdi çok daha bilinçli bir kitle olduğu için, ikna etmek çok zor olmuyor. Vatandaş poliçeye alıştı. En çok hangi alanlarda işlem yapıyorsunuz? Daha çok elementer branş dediğimiz yangın ve kasko sigortalarında işlem yapıyoruz. Sizin riskli bulduğunuz gruplar var mı? Bizim için yangın konusu her zaman riskli gruplar arasında ilk sırada geliyor. Bunun dışında bir de kırılma sigortası var. Gaziantep te sanayi geliştiği için makine sayısı da fazla oluyor. Bu, oldukça riskli bir konu. Tabii ki hiçbir müşterimize yapmayız diyemiyoruz, çünkü müşterilerle farklı alanlarda çalıştığımız için, böyle bir lüksümüz bulunmuyor. Her ne kadar riskli de bulsak, sanayii makinelerini sigorta kapsamına almak durumunda kalıyoruz.