Çocuk ve Ergenlerde Ruh Sağlığı ve Psikopatolojileri

Benzer belgeler
ÇOCUK VE GENÇLERDE DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI

Ergenlikte Kimlik Gelişimi. Doç. Dr. Şaziye Senem BAŞGÜL Hasan Kalyoncu Üniversitesi

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

Okul Dönemi Çocuklarda

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

Çocuğum Ergen Oldu 2013 / 2014 SAYI: 20. Haftanın Bazı Başlıkları

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Dahili Servisler

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

3. Zihinden atamadığınız tekrarlayan, hoşa gitmeyen düşünceler. 7. Herhangi bir kimsenin düşüncelerinizi kontrol edebileceği fikri

Zorlu Yaşantılar Sonrası Stres Belirtileri (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)

Obsesif Kompulsif Bozukluk. Prof. Dr. Raşit Tükel İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı 5.

Çocuk Psikiyatrisi Uygulamalarında İstismar Olgularının Tanınması. Prof. Dr. Elvan İŞERİ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri A.D.

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

TRAVMA ÇOCUKLARDA TRAVMA SONRASI STRES TEPKİLERİ. Yukarıda özetlenen üç büyük kategori aynı olmakla. birlikte, TSS tepkileri çocuklarda yetişkinlerde

PDR de Üç Gelişim Alanı (Kişisel-sosyal gelişim) Prof. Dr. Serap NAZLI

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD

Ruhsal Bozukluklar ile İlgili Sık Görülen Yanlış İnançlar ve Gerçekler. Osman SEZGİN

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Eğitim Yılı Dönem V Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Staj Eğitim Programı

ADÖLESAN SAĞLIĞININ KORUNMASI VE GELİŞTİRİLMESİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI KLİNİĞİ YATAN HASTA DEĞERLENDİRME FORMU

SOSYAL FOBİ. Sosyal fobide karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

AFET PSİKOLOJİSİ. GEA Acil Durum Yönetimi Eğitimleri

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

Gelişim Sürecinde İstismarın Ruhsal Etkileri. Prof. Dr. Runa İdil Uslu Ankara Üniv. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi A.D.

2014

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

Doç. Dr. Fatih Öncü. Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

OYUN VE ÇOCUK. Oyunun Aşamaları:

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Bu bozukluk madde kullanımına veya genel tıbbi durumdaki bir bozukluğa bağlı değildir.

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

DEPRESYON HAKKINDA BİLMEK İSTEDİKLERİNİZ

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5. Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

10 SORUDA SAĞLIK ANKSİYETESİ. Prof. Dr. Tunç ALKIN DEÜTF

BAYILAN ÇOCUK. 3.BAHAR PEDĠATRĠ GÜNLERĠ BAġKENT ÜNĠVERSĠTESĠ ADANA UYGULAMA VE ARAġTIRMA MERKEZĠ MART 2016

Cinsiyet Hormonları ve Nörogelişimsel Bozukluklar

Hizmetiçi Eğitimler.

Çocukluk çağındaki fiziksel ve ruhsal gelişimin uygunluğunu bilecek, Doğru ebeveynlik becerilerinin aile içi ilişkilerde nasıl olması gerektiğini

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav?

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM

NEVŞEHİR REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ PSİKOLOJİK DANIŞMANI

DEHB Erişkinliğe Yansımalar ve Eş Tanı

KRONİK SOLUNUM HASTALIKLARINDA PSİKOSOYAL DEĞERLENDİRME VE TEDAVİ

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

KOD 1 DAVRANIŞ MR (48-72 AY) xxxxxxx DAVRANIŞ VE UYUM RAPORU. "Sorun, sorun olmadan çözümlenmelidir."

Eğitim Yılı Dönem V. Çocuk Psikiyatrisi. Staj Eğitim Programı

SCL-90- R. Yaş : Cinsiyeti : Açıklama : Tarih : Örnek : Tanımlama : ne ölçüde rahatsız olmaktasınız? 2 Orta derecede

ANKARA ÜNİVERSİTESİ UYGULAMA ANAOKULLARI ÇOCUK BİLGİ FORMU. 2) Az sorunlu ya da çok sorunlu geçtiyse bu sorunların neler olduğunu kısaca yazınız:

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

Anadolu Üniversitesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezi SOSYAL FOBĐ

ÖNSÖZ... IX III

PSİKOFARMAKOLOJİ 7. Anksiyete Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

( iki uçlu duygulanım bozukluğu, psikoz manik depresif, manik depresif psikoz)

RUHSAL BOZUKLUKLARDA DAYANIKLILIK VE YATKINLIK DUYGU DIŞAVURUMU

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUĞU ANLAMAK

Soru: Tanrı tasavvuru ne demektir?

ÇOCUĞUNUZUN RUH SAĞLIĞI Bu yazıyla ilgilenip okuduğunuza göre bir yetişkin olmalısınız. Çocuğunuza sevginizi göstermenin ya da ona yardımcı olacak en

AKRAN İ LİŞKİ LERİ. PDR Bülteni Sayı: 03

SINAV KAYGISI AŞIKPAŞA ORTAOKULU.

Doğum sonrası anksiyete bozukluğu için riskli dönem. Sıklığı?? Klinik seyir??

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

Psiko-Onkoloji Onkoloji Hastalarına Psikolojik Yaklaşım

BEYİN GELİŞİMİNİN HİKAYESİ

5. SINIF 4.GRUP 4. KURUL RUH SAĞLIĞI, TIP ETİĞİ, TIP HUKUKU, ADLİ TIP, KLİNİK FARMAKOLOJİ

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

Transkript:

Çocuk ve Ergenlerde Ruh Sağlığı ve Psikopatolojileri Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Hasan Kalyoncu Üniversitesi www.gunescocuk.com

Ruh Sağlığı Kişinin kendisiyle ve çevresiyle sürekli denge ve uyum içinde olmasıdır

Çocuklar, bedensel ve ruhsal olarak olgunlaşmış bir erişkin olma yolunda ilerleyen, farklılaşan süreçleri yaşar. Çocuklar durmaksızın gelişen ve değişen fiziksel ya da ruhsal doğaları, özgün bir psikiyatrik gözlem ve değerlendirme gerektirir.

Çocuk ruh sağlığının değerlendirilebilmesi için; gelişim dönemlerine karşılık gelen ruhsal yapılanmaları, mevcut aile sistemi, çevresel faktörler ve bütün bunların birbirileriyle olan dinamik etkileşimleri ayrıntılı olarak irdelenmelidir.

Tanı koymak Çocuğu etiketlemek için değildir. Amaç, çocuğun zorluklarını ve becerilerini çok daha doğru tanımlamaktır. Çocuğun olumlu, becerikli yönleri de değerlendirilmelidir. Çocuk psikiyatrisindeki tanılarının zamanla ortadan kalkma olasılığı unutulmamalıdır.

YAYGIN GELİŞİMSEL BOZUKLUKLAR DİKKAT EKSİKLİĞİ VE YIKICI DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI ÖĞRENME BOZUKLUKLARI DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI ANKSİYETE BOZUKLUKLARI TİK BOZUKLUKLARI DIŞA ATIM BOZUKLUKLARI BEBEKLİK VE ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİ YEME BOZUKLUKLARI UYUM BOZUKLUKLARI ÇOCUKLUK ÇAĞI ŞİZOFRENİSİ Çocuklarda ve Ergenlerde Görülen Psikopatolojiler MENTAL RETARDASYON

Çocuğun ve Ergenin Gelişimsel Özellikleri

Çocuğun Gelişimini Bilmenin Yararları Çocuklar değişik yaş gruplarında farklı tutum ve davranışlar gösterirler. Çocukları daha iyi anlayabilmek ve uygun davranabilmek için çocukların gelişim dönemlerini ve bu dönemlerin özelliklerini bilmek önemlidir. Gelişme önceden kestirilebilir. Uygun eğitim planlanabilir. Normal, anormal davranış ayırt edilebilir. Davranış üzerine bireysel özellik ve çevrenin etkisi ayırt edilebilir.

Bebeklik Dönemi 0-12 aylar Dışarıdan verilecek bakıma tümden bağımlı Yaşaması için fiziksel bakım ve sevgi gerekli Doğumdan sonraki ilk 3 ay intrauterin hayata benzer Dürtü kontrolü yok Temel güven duygusu (temel güvensizlik) Bağlanma Anneyi tanıma 3. ayda İlk iletişim aracı ağlama, ikincisi gülümseme 6. ayda ayrılık anksiyetesi

Özerklik Dönemi 12-36 aylar arası Tuvalet eğitimi dönemi Çocuğun annenden ayrı bir birey olabilmesi Çocuk yürür, konuşur Hem bağımlı hem özerk Çevresindeki dünyayı keşfetmeye çalışır Tehlikeyi, yanlışı anlamaz Çocuğu sınırlamaya ve yasaklar koymaya başlarız Bencil, tutturucu ve inatçıdır İstekleri anında olsun ister Duyguları ani iniş çıkış gösterir Yaşıtlarıyla oyun oynamayı bilmez Oyuncak, kitap, kalem vb. anlamlı biçimde kullanamaz

Oyun Çağı 3-6. yaşlar Konuşma, yürüme, el becerileri daha iyi Öğrenme istekleri, merakları çok İnatçılık, tutturuculuk azalır Daha az denetlenmeleri gerekir Bağımsızlıkları artar Hayal gücü zengin Canlı cansız ayrımı yapamazlar Gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemezler Somut düşünce hakim Zaman, sayı kavramı iyi gelişmemiş Azalsa da bencil Azalsa da duyguları ani iniş çıkış gösterir Masal, çizgi film, şarkı severler

Oyun Çağı Canlı ve hareketlidirler Oyun oynamayı çok severler Cinsel konulara merak fazladır Ben merkezcil düşünce hakimdir Düşünce ile sözü, söz ile eylemi birbirine karıştırırlar (büyüsel düşünce) Özdeşim:anne babaya benzeme Üst benlik şekillenir Anaokulu dönemidir, çocuğun zihinsel, ruhsal, sosyal geilişimi hızlanır

Oyunun Çocuk İçin Önemi Çocuk için oyun ciddi bir iş ile eş anlamlıdır En doğal öğrenme ortamıdır Duyguların dışa vurumunu sağlar Çocuğun korkutucu, karmaşık olaylarla baş etme becerisini artırır Dil gelişimini hızlandırır Kendi özgür dünyasıdır Gerçeği hayalden ayırt etmesini kolaylaştırır Empati kavramını geliştirir Lider olma özelliğini güçlendirir Çocukların ortak dili ve ilişki kurma yoludur Çocuğun sosyalleşmesini sağlar Çocuğun olumlu kişilik özelliklerini pekiştirir Kendi hakkını korurken başkalarının hakkına da saygı göstermeyi, işbirliği yapmayı, paylaşmayı kazandırır

Okul Çağı 7-11. yaşlar Çocuğun dış dünyaya karıştığı dönem Bağımsızlık artar Canlı, hareketlidir Motor becerileri iyidir Spordan hoşlanır Grup oyunları sever Birbirinin kusuruyla alay eder Saldırganlık içeren film, çizgi filim, fıkralardan hoşlanır Koleksiyon merakı başlar Cinsel kimlik yerleşmiştir Cinsler kendi aralarında oynar, karşı cinsi beğenmezler Cinsel merakları azalır Doğruyu yanlışı, iyiyi kötüyü bilir (üst benlik)

Okul Çağı Öğrenme isteği yüksektir, kolay öğrenir Dikkat süresi artmıştır Konuşma yeteneği, sözcük dağarcığı artmıştır Oyun çağı çocuğuna göre daha mantıklı daha sistemli düşünür Zaman, sayı, ağırlık, hacim gibi kavramları anlar Somut düşünceden soyut düşünceye geçiş başlar Ölüm, onur, ulus, özgürlük gibi soyut kavramları, atasözlerini kısmen kavrar Hayalle gerçeği ayırabilir Duygusal iniş çıkışlar azalır, duygusal olarak daha dengelidir Aile, okul ve arkadaşlar çok önemlidir

Ergenlik Dönemi (genç, ergen, adolesans) Bireyin gelişim süreci içerisinde çocukluk döneminin bitişiyle beraber fizyolojik olarak erişkinliğe ulaşıncaya kadar geçen bir gelişim dönemidir. Bu dönem, fizyolojik anlamda kızlarda adetle ve göğüslerin büyümesiyle; erkeklerde ise yüzde kılların çıkması ve sesin kalınlaşmasıyla başlayan genel olarak da 13-22 yaşlar arasını kapsayan dönemdir.

Biyopsikolojik bakımdan çocukluğun sona ermesiyle, toplumsal yaşamda sorumluluk alma dönemi olan yetişkinlik döneminin başlangıcı arasında kalan bir gelişim sürecidir (Erikson psikosoyal kuram).

Bireyin, öğrenim gördüğü ve hayatını kazanmaya çalıştığı için ekonomik bağımsızlığına kavuşamadığı ve medeni durum olarak da evli olmadığı bir gelişim dönemdir (Unesco).

Hormonal uyarı Ergenlik ruhsal bir süreç olmasına karşın, bu süreç fiziksel olarak başlar. Hipotalamustan kalkan uyarılar nöro-hormonal sistemi harekete geçirerek her iki cinste cinsiyet hormonlarının salgılanmasına neden olur. Bu hormonal etkinlik sonucunda beden hızlı bir değişim ve gelişim sürecine girer ve giderek yetişkin bedeninin özelliklerini kazanır.

Çocuk bu değişim süreci karşısında çaresiz ve edilgen bir konumdadır. İçeriden gelen bir güç yıllardır tanıdığı ve denetimi altında tuttuğu bedenini hızla değiştirmekte ve yabancılaştırmaktadır. Bunun yanı sıra dışarıdan da farklı görünmektedir.

Ergenlikte bedenin bu hızlı değişimine, bedenin yetilerinin nerede ve nasıl kullanılacağına karar verecek olan zihinsel değişimler eşlik etmez. Yani zihinsel gelişim bedensel gelişimle eşzamanlı değildir. Ergenliğin kriz olarak nitelendirilmesinde, bir çok başka etken yanında bu dengesizliğin önemli payı vardır.

Bedenin istem dışı ve geri döndürülmez biçimde değişmesinin çocuğun bedeni üzerindeki hakimiyetini ortadan kaldırmasına karşılık, aynı değişim bedenin yetilerini arttırır. Giderek yetişkin bedeninin yapabildiği her şeyi yapabilecek bir nitelik kazanır. Bir diğer yandan da içten gelen dürtülerini ve bu yetilerini kontrol etmesi gerekir.

Kimlik sorusuna verilen yanıttır. Ben kimim? Yaşamımızı, mutlu veya mutsuz, üretken veya kısır görmemiz bu sorunun cevabına bağlıdır (Myers 1980). Bireyi diğerlerinden ayıran duygu, düşünce, tutum ve davranışların bütünüdür.

ERGENİN ÜÇ ÖNEMLİ GÖREVİ VARDIR: 1. SOYAL KİMLİK GELİŞTİRMEK 2. MESLEKİ KİMLİK GELİŞTİRMEK 3. CİNSEL KİMLİK GELİŞTİRMEK

ERGENLİK (Erikson) kimlik oluşturma kimlik kargaşası Kimlik oluşumu yaşam boyunca sürer. Ancak yoğun olarak ergenlik döneminde oluşturulur.

Çocuğun ve Ergenin Ruhsal Değerlendirmesi

Çocuğun ve Ergenin Ruhsal Değerlendirmesinde Süreç; 1. Anne baba ile görüşme 2. Çocukla görüşme 3. Ruhsal durum muayenesi 4. Psikolojik testler 5. Öğretmenden bilgi alma 6. Gerekirse diğer bölümlerden konsültasyon ve tetkik isteme 7. Formulasyon 8. Tanı ve tedavi planı çizme

TIRNAK YEME, PARMAK EMME, MASTÜRBASYON, KARDEŞ KISKANÇLIĞI... DİKKAT EKSİKLİĞİ VE YIKICI DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI DUYGUDURUM BOZUKLUKLARI ANKSİYETE BOZUKLUKLARI UYUM BOZUKLUKLARI YEME BOZUKLUKLARI MADDE KULLANIMI RİSKLİ DAVRANIŞLAR ŞİDDET

DEHB, Bireyin yaşına ve gelişim düzeyine uygun olmayan dikkat sorunları, aşırı hareketlilik ve istekleri erteleyememe (dürtüsellik) ile kendini gösteren nöropsikiyatrik bir bozukluktur.

Dikkatin ve davranış kontrolünün bozulduğu bir durumdur. Çocukluk çağının en önemli ve en sık rastlanan psikiyatrik hastalıklarından biridir. Çocuğu, ailesini ve toplumu ilgilendiren bir halk sağlığı sorunudur.

Temel sorun ne? Bir şey yapmadan önce düşünmeleri için gerekli süre boyunca durmalarını sağlayan sistem iyi çalışmaz (Frontal Lob-Prefrontal kortex). Frene basmazlar Yapılan hatalardan ders almazlar, geçmişteki başarıları örnek almazlar Davranışlarının sonucunu önceden tahmin edemezler Davranışlarını geleceği düşünerek yönlendiremezler Olaylar karşınında hemen ilk duygusal tepkilerini gösterirler

DEHB na Eşlik Eden Belirtiler Dağınıklık, düzensizlik Dalgınlık, hayal kurma Tutarsızlık Sakarlık, koordinasyon güçlükleri Bellek (hafıza) sorunları Uyku sorunları Sosyal ilişki sorunları Saldırgan davranışlar Kendine güven ve özsaygının azalması

DEHB ile birlikte görülen-eş tanı psikiyatrik bozukluklar Karşıt olma karşı gelme bozukluğu Davranım bozukluğu Özgül öğrenme bozukluğu Depresyon Anksiyete bozuklukları Tik bozuklukları Bipolar bozukluk

Bu çocukların, % 30 u liseyi bit irene kadar bir-iki kere sınıft a kalır % 60 ı ciddi yazma güçlüğü çekmektedirler % 90 ı okulda düşük başar ılıdır %20 sinin okuma güçlüğü vardır %30 u okulu bırakmakt adır %90 ı okulda yeterince üret ken değildir (Murdence Arcelus, 1999)

DEHB li Çocuklar: Genellikle daha iyi Genellikle daha kötü Eğlenceli işler, uğraşlarda Çabuk sonuç alınan durumlarda Sık geri bildirim alınca Dikkat çekici, albenili durumlarda Günün erken saatlerinde Erişkin gözetimi ile Bire-bir çalışmada Yeni olan ile Baba ile Yabancılar ile Muayene odasında Sıkıcı işler, uğraşlarda İleride sonuç alınacak işlerde Seyrek geri bildirim alınca Albenisi düşük durumlarda Günün geç saatleri Erişkin gözetimi olmaksızın Grup çalışması Bilindik, kanıksanmış olan ile Anne ile Ebeveynler ile Bekleme salonunda 37

Dikkat dağınıklığının tedavisi gerekebilir, çünkü: Kişilik ve benlik gelişiminin bir çok boyutunu etkileyebilir. Sosyal etkisi en çok okul ortamında belirgin olabilir. Hayat kalitesi üzerindeki etkileri fazladır.

DEHB Tedavi Edilmediğinde;

DEHB nin Yaşamboyu Etkisi Düşük okul başarısı İş ve evlilik sorunları Yasal sorunlar DEHB İlişki sorunları Yaralanmalar Motorlu araç kazaları Sigara, alkol ve madde kullanımı Düşük özgüven 40

DEHB KOKGB Davranım Bozukluğu

ÖZGÜL ÖĞRENEM GÜÇLÜĞÜ Zeka sorunu olmamasına rağmen öğrenememektir. Okumayı Yazmayı Çarpım tablosunu İşlem yapmayı Ayları, Günleri, Ritmik Saymayı, Giyinip soyunmayı, Planlı olmayı, Zamanı Top yakalamayı

Öğrenme Güçlüğü Dünyayı sağ beyinle görmektir.

Sağ beyin sol beyin resmi koy.

Verimli Bir Zihinsel Yapı Aynı zamanda hem sağ hem de sol beyni kullanabilen zihinlerdir. CORPUS KALLOSUM SOL BEYİN SAĞ BEYİN

Mental Retardasyon-Zeka Geriliği Sağ ve Sol Beyinde yapısal bozukluklar vardır. Sağ ve sol beyin kapasitesi azdır. Corpus Kallosum incedir ya da yoktur. SOL BEYİN CORPUS KALLOSUM SAĞ BEYİN

Öğrenme Güçlüğü Olan Bireylerin Zihin Yapısı SOL BEYİN CORPUS KALLOSUM SAĞ BEYİN

Duygudurum Bozukluğu; Kişinin genel duygudurumundaki bir bozulma, dış şartlara ve durumlara göre uygunsuz bir duygudurum hali...

Major Depresif Bozukluk (MDB) Mortalite, morbidite ve komorbidite riskini büyük ölçüde arttıran ciddi bir rahatsızlıktır. Çocuk ve ergenlerde görülen MDB çocukların ve ailelerinin yaşantılarını, sosyal, akademik ve ailesel işlevlerini olumsuz etkileyen, ciddi bir psikiyatrik bozukluktur.

Spitz, anneden ani olarak ayrılan 6-8 aylık bebeklerde ağlama ve inlemelerin ardından içe kapanma ve çevreye kayıtsızlık şeklinde ortaya çıkan tabloyu anaklitik depresyon olarak tanımlamıştır.

Etyoloji Depresif bozukluklar diğer psikiyatrik bozukluklara benzer olarak genetik, ailesel ve çevresel etkenler arasında karşılıklı etkileşim sonucu ortaya çıkmaktadır. Ailesinde depresyon görülen çocukların depresyon geçirme riski daha yüksektir. Etiolojide çevresel, genetik, biyolojik etkenler birlikte rol oynamaktadır.

Değerlendirme: Tam bir tıbbi ve psikiyatrik değerlendirme çok önemlidir. Çocuk gelişimsel açıdan ele alınmalı ve çocukla yapılan klinik görüşmenin yanı sıra onunla ilgili farklı kaynaklardan (anne-baba, çocuğun öğretmeni ve diğer aile bireyleri gibi) bilgi alınmalıdır. Öz bildirim ölçeklerinden faydalanılmalıdır.

Prognoz: Çocuk ve ergen depresyonu iyileşebilen, ama bazen de uzun süren, tekrarlayan, daha ciddi hastalıklara dönüşebilen, intiharla sonuçlanabilen bir hastalıktır.

13-18 yaş grubu: Yakınmalar erişkinlerinkine benzer, ama dürtüsellik, irritabilite ile davranış değişiklikleri daha çoktur. Okul performansında düşme görülebilir. Bu yaş grubunda daha küçük yaş gruplarına göre daha çok uyku ve iştah değişiklikleri, erişkine benzer intihar düşünce ve girişimleri bulunmaktadır.

9-12 yaş grubu: Yakınmalar erişkin yaş grubuna benzese de sıkıntı, düşük özgüven, suçluluk, ümitsizlik, evden kaçma isteği ile ölüm korkusu yakınmalarına daha sık rastlanır.

6-8 yaş grubu: Daha büyük yaş gruplarından farklı olarak hissettiklerini dile getirmede zorluk yaşarlar. Karın ağrısı, baş ağrısı gibi bedensel yakınmalar büyük yaş gruplarına göre daha çoktur. Nedensiz bağırmalar, açıklanamayan irritabilite, başkalarınca gözlemlenen anhedoni temel yakınmalar arasında olabilir.

3-5 yaş grubu: Bu gruptaki yakınmalar 6-8 yaş grubuna benzer. Ancak yakınmaların DSMIVtanı ölçütlerinde belirtilen 2 hafta boyunca sürekli var olması bu yaş grubunda olmayabilir. Ayrıca yakınmalar arasında oyuna ilgide belirgin azalma, özellikle oyunda kendini belli eden yıkıcılık bulunabilir.

Distimik Bozukluk Yas

BİPOLAR BOZUKLUKLAR Bipolar bozukluk (BPB) genellikle ergenlik veya erken erişkinlikte başlayan, belirgin mortalite ve morbidite ile ilişkili olan, yüksek herediter geçiş gösteren, kronik psikiyatrik bir bozukluktur. Bununla birlikte erken çocukluk döneminde de görülebileceğine dair olgu bildirimleri vardır. Genetik geçiş

Çocuk ve ergenlerdeki görülen en sık manik belirtiler 1. armış enerji, 2. distraktibilite, 3. basınçlı konuşma, 4. irritabilite, 5. grandiyozite, 6. yarışan düşünceler, 7. uyku gereksiniminin azalması, 8. öfori/ yükselmiş duygudurum, 9. yargı bozukluğu, 10. fikir uçuşması, 11.aşırı cinsellik

Çocuklukta başlayan BPB belirtileri üzerine birçok tartışma olsa da pediatrik bipolar bozukluğa özgü belirtileri şöylece toparlayabiliriz; 1) Uzun epizod şeklinde kronisite 2) Çoğunda karma epizod 3) Belirgin irritabilite 4) Sıklıkla DEHB (%75-%98) ve anksiyete bozuklukları (%5-%50) komorbidite

Anksiyete Koruyucu ve uyumsal işlevi olan normal süreçlerin bir parçası olarak yaşam için oldukça önemli bir role sahiptir. Anksiyetenin bu koruyucu ve geliştirici etkisinin tersine aşırı bir şekilde yaşanması işlevselliği olumsuz etkilemekte ve bozukluk olarak tanımlanmaktadır.

Anksiyete bozuklukları Panik Bozukluğu Agorafobi Özgül Fobi Sosyal Fobi Obsesif Kompulsif Bozukluk Travma Sonrası Stres Bozukluğu Akut Stres Bozukluğu Yaygın Anksiyete Bozukluğu Genel Tıbbi Duruma Bağlı Anksiyete Bozukluğu Madde Kullanımının Yol Açtığı Anksiyete Bozukluğu Başka Türlü Adlandırılamayan Anksiyete Bozukluğu

Ayrılık Anksiyetesi Bozukluğu Evden veya sevdiklerinden ayrılacağında/ beklenti olduğunda çocuğun gelişimsel döneminden beklenmedik düzeyde aşırı kaygı göstermesidir. 7ay- 6yaş arası ayrılık anksiyetesi görülmesi normaldir. ( Patoloji ve normal görünüm ayırt edilmelidir.)

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU Aşırı ve kontrol edilemeyen anksiyete ile giden bir bozukluktur. İş ya da okul başarısı gibi çeşitli etkinlikler ya da olaylarla ilgili gerçekçi olmayan ya da aşırı sıkıntı, kaygı ve endişenin görüldüğü, kişinin kaygısını kontrol etmekte zorlandığı, bu kaygı ve endişeye huzursuzluk, çabuk yorulma, konsantrasyon güçlüğü, irritabilite, kas gerginliği ya da uyku bozukluğu gibi belirtilerin eşlik ettiği ve yaşanan kaygı ve endişe nedeniyle kişinin işlevselliğinin önemli derecede bozulduğu bir bir durumdur.

Yaygın anksiyete bozukluğu olan çocuk ve ergenlerde; birçok durum ve okul başarısı gibi durumlarda en az altı ay süreyle aşırı endişe yaşar ve bu endişeyi kontrol etmekte zorlanırlar. En sık gözlenen belirtiler: gerginlik hissi, endişeli beklentiler, olumsuz kendilik imajı, onaylanma ihtiyacı, irritabilite ve fiziksel yakınmalardır.

Yaygın anksiyete bozukluğu olan çocuk ve ergenler; sıklıkla dakik, aşırı titiz ve mükemmelliyetçidir. Ufak hataları bile tam bir başarısızlık olarak yorumlama eğilimindedir. Mükemmel performans sergileyemeyeceklerini düşündükleri aktivitelerden, kurallara uymayan ve toplum tarafından onaylanmayan davranışlardan kaçınırlar.

ÖZGÜL FOBİ Çocuklar yaş dönemlerine özgü olarak; 0-6 ayda yüksek seslerden, 6-9 ayda yabancılardan, 9-12 ayda ayrılık ve yaralanmadan, 2 yaşta hayali figürler, ölüm, hırsızlar, 3 yaşta hayvanlar ve yanlızlık, 4 yaşta karanlık, 6-12 yaşta okul, yaralanma, hastalık, sosyal ortamlar ve gök gürültüsü, 13-18 yaşta yaralanma, hastalık, sosyal ortamlar ve cinsellik korkuları görülebilmektedir.

Çocukluk çağına özgü fobik bozukluk; yaşa özgü fizyolojik korkuların fazla belirgin olması ya da yaşa özgü olduğu dönemden sonra da devam etmesi halidir.

Özgül fobi belirgin, inatçı, aşırı ve anlamsız, günlük yaşamı bozan korkulardan oluşur. Böcekler, hayvanlar, yükseklik, kan görme gibi fobik uyaranlara maruz kalma anksiyete cevabını uyarabilir. Çocuklarda bu yanıt nöbetler, ağlama, donup kalma ve sarılma şeklinde görülebilmektedir.

Erişkinlerden farklı olarak; çocuklar korkularının anormal olduğunun farkında değildirler. 18 yaş altında tanı konabilmesi için korkuların en az 6 aydır devam ediyor olması gerekmektedir.

PANİK BOZUKLUK tekrarlayan ve beklenmedik anda ortaya çıkan panik nöbetlerin görüldüğü kişinin başka ataklar yaşayacağı ve atağın yol açabilecekleriyle ilgili endişe yaşayıp, ataklar nedeniyle kaçınma ve çeşitli davranış değişiklikleri gösterdiği bir anksiyete bozukluğudur.

Panik atakları; nefes darlığı, çarpıntı, göğüs ağrısı, sersemlik, derealizasyon, paresteziler, sıcak ya da soğuk basması, terleme, bayılacak gibi hissetme, kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu, ölüm korkusu, bulantı, karın ağrısı, titreme ya da sarsılma hissi gibi belirtilerin görüldüğü, ani olarak ortaya çıkan ve 10 dakika içinde en yüksek düzeye ulaşan anksiyete nöbetleridir.

SOSYAL FOBİ Bireyin tanımadığı kişiler ya da başkaları tarafından gözlenmesi gibi bir ya da daha fazla sosyal durumda devam eden korkulardır. Toplum önünde konuşma ve performans sergileme, sosyal toplantılara katılma ve yabancılarla konuşma vb. Sosyal fobi özgül olmayan bir şekilde aile dışındaki tüm sosyal ortamlarda da ortaya çıkabilir. Çocukta klinik farklı

Obsesif Kompulsif Bozukluk Obsesyon: Kişinin isteği dışında ısrarlı ve zorlayıcı bir şekilde aklına gelen, kişi tarafından saçma ve mantık dışı olarak görülen (ego-distonik), anksiyete ortaya çıkaran ve yineleyici özellikte olan düşünce ya da imgeler olarak tanımlanır. Kompulsiyon: Kişinin obsesyonlarını nötralize etmesi için gelişen, belirli kurallara göre gerçekleştirmek zorunda hissettiği, yineleyici törensel davranışlar ya da zihinsel eylemlerdir.

Obsesyonlar ya da kompulsiyonlar vardır. Obsesyonlar aşağıdakilerle tanımlanır İstenmeden gelen ve uygunsuz olarak yaşanan, belirgin anksiyeteye neden olan yineleyici sürekli düşünce, dürtü ya da imgeler Düşünce, dürtü ya da imgeler sadece gerçek yaşam sorunları ile ilgili değildir Kişi bunları önemsememeye, bastırmaya çalışır; ya da başka düşünce veya eylemle etkisizleştirmeye çalışır Obsesyonlarını kendi zihninin bir ürünü olarak görür

Travma Günlük rutin işleyişi bozan, Aniden beklenmedik bir şekilde gelişen, Dehşet, kaygı ve panik yaratan, Kişinin anlamlandırma süreçlerini bozan olaylar travmatik yaşantılar olarak tanımlanabilir. Aku Stres Bozukluğu Travma Sonrası Stres Bozukluğu

DÜŞÜK SOSYOEKONOMİK DÜZEYDEKİ ÇOCUKLAR Eğitim sistemine dahil olmayan çocuklardır. Düzenli bir yaşamı, eğitimi, tedaviyi ve çalışmayı uzun bir süre devam ettiremeyebilirler. Sokak rahat ve hesapsızdır!!!

DÜŞÜK SOSYOEKONOMİK DÜZEYDEKİ ÇOCUKLAR Beden sağlığı sorunları Gelişimsel sorunlar Duygusal eksiklik Eğitimsizlik Öğrenimsizlik İhmal, istismar Çalışmak, kazanmak zorunda olmak Her türlü fiziksel riske açık olmak Kaza geçirme riski Yaşıtları ile birlikte olamamak Oynayamamak..

Çocuğun ruh sağlığı koruyucu, destekleyici bir çok destekten mahrum olmak. Artmış ruhsal hastalık riski