Öğretmenlik Mesleki Değerlerinin Aşınma Sürecine İlişkin Bir Değerlendirme Prof. Dr. Burhanettin DÖNMEZ *



Benzer belgeler
Öğretmenlik Meslek Etiği. Test-1

Gençlerin Baktığı Yerde Olmak

İŞLETME YÖNETİMİ VE ORGANİZASYONDA TEMEL KAVRAMLAR

REHBERLİĞİN YERİ VE ÖNEMİ

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞINA BAĞLI EĞİTİM KURUMLARINA ÖĞRETMEN OLARAK ATANACAKLARIN ATAMALARINA ESAS OLAN ALANLAR İLE MEZUN OLDUKLARI YÜKSEKÖĞRETİM

TÜRKİYE DE MESLEKİ EĞİTİM

Öğretmenlik Meslek Etiği

ÜNİTE:1. Sosyolojiye Giriş ve Yöntemi ÜNİTE:2. Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar ÜNİTE:3. Kültür ve Kültürel Değişme ÜNİTE:4

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

OSMANCIK KAYMAKMLIĞI NENAHTUN ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ AİLEM OKULDA PROJESİ

Amaç. Dayanak. Kapsam

Her Okulun Bir Projesi Var

Türkiye Milli Eğitim Sisteminin Yasal Dayanakları. 2. Eğitim ve Öğretimi Düzenleyen Yasalar. 3. Milli Eğitim Şuraları. 4.

EĞİTİM YÖNETİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN GENEL YAPISI

Milli Eğitim Bakanlığı Bünyesindeki Okullarda Yöneticilerin Yeterlilik Alanları -1 İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Ardahan Üniversitesi Siirt Üniversitesi

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİ ve OKUL YÖNETİMİ. 8. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Lisans Programı

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

AKREDİTASYON DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ ÖLÇÜT 2 PROGRAM ÖĞRETİM AMAÇLARI. Hazırlayan : Öğr. Gör. Feride GİRENİZ

Ders seçimi; öğrencilerin ilgi, yetenek ve yaşamdan beklentilerinin değerlendirilmesini gerektiren zor bir süreçtir.

ERDEK KIZ TEKNİK VE MESLEK LİSESİ ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI TANITIM KILAVUZU

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

T.C. Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Öğretmenlik Uygulaması ve Öğretmenlik Uygulaması-II Dersleri Kılavuzu. Şubat, 2015 İZMİR

Selami Aydın Balıkesir Üniversitesi

3. OKULLARDA REHBERLİK SERVİSLERİ HİZMETLER. Abdullah ATLİ

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Özel Eğitim, Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü

TÜRK EĞİTİM SİSTEMİNİN TEMEL İLKELERİ VE YASAL DAYANAKLARI

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

BÖLÜM 3 ÖTMG DEÖĞRETMEN NİTELİKLERİ VE ÖĞRETMEN YETİŞTİRME E L I F B E N G Ü

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ ALANI DOÇ. DR. HAKAN SUNAY A.Ü. SBF

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI

ÖRGÜT SAĞLIĞI OKULDA SAĞLIK, İKLİM VE. Sağlıklı örgüt için gerekenler: Yrd. Doç. Dr. Çetin Erdoğan. Örgüt Sağlığı. Örgüt Sağlığı.

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

SİSTEM. Sosyal Sistem Olarak Sınıf. Okulun Sosyal Sistem Özellikleri. Yrd. Doç. Dr. Çetin ERDOĞAN

DERS BİLGİ FORMU. Haftalık. Okul Eğitimi Süresi. Ders. Saati

Politika; (Latince kökenli) Şehir yaşamı ve bu yaşamı düzenleme anlamındadır.

REHBER ÖĞRETMEN (PSİKOLOJİK DANIŞMAN)

Eğitim Yöneticileri ve Etik

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖĞRETMEN YETİŞTİRME

İlköğretim Okulu Öğretmenlerinin Değer Sistemleri

Eğitim Bilimleri Enstitü Müdürleri Çalıştay Raporu

ORTAÖĞRETİME ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEDE "MESLEK BİLGİSİ" BAKIMINDAN FEN-EDEBİYAT VE EĞİTİM FAKÜLTELERİNİN ETKİLİLİĞİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM-I. Doç. Dr. Günseli GİRGİN

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

Eğitimde Program Geliştirme Süreci

SOSYOLOG TANIM A- GÖREVLER

İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI

Prof. Dr. Alipaşa Ayas Bilkent Üniversitesi, Eğitim Fakültesi EPDAD: Eğitim Programları Değerlendirme ve Akreditasyon Derneği

Öncü Okul Yöneticileri Derneği ETİK OKUL DEĞERLENDİRME FORMU Uygulama Rehberi ve Puanlama Anahtarı

Siyaset Psikolojisi (KAM 318) Ders Detayları

ÇALIŞAN MEMNUNİYETİ VE MOTİVASYON ELİF SANDAL ÖNAL

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-4

EĞİTİMİN İŞLEVLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI

Geleneksel PDR Modeli ( ) Prof. Dr. Serap NAZLI

AÇIK SİSTEM. Sistemler, çevrelerinden girdiler alarak ve çevrelerine çıktılar sunarak yaşamlarını sürdürürler. Bu durum, sisteme; özelliği kazandırır.

Yrd. Doç. Dr. Adnan Boyacı

MESLEK NEDİR? Meslek, bir kişinin hayatını kazanmak geçimini sağlamak için yaptığı iş olarak tanımlanmaktadır.

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

Türkiye de Devlet Okullarında Eğitim Yöneticilerinin Kariyer Planlama Sorunsalı ENGİN ŞİMŞEK

Meslek seçmek;hayat biçimini seçmek demektir.bu nedenle doğru ve gerçekçi seçim yapılması önemlidir.

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Mesleki Gelişim Programı

İlköğretim (İlkokul ve Ortaokul) Programları. Yrd.Doç.Dr.Gülçin TAN ŞİŞMAN

DEĞERLERİN ÇOCUKLARA AKTARIMI

Eğitim Bilimlerine Giriş

ÖĞRENCİNİN HAK VE SORUMLULUKLARI

EĞİTİMDE PLANLAMA 1. DERS

İNSANİ DEĞERLER HAREKETİ

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÇOCUKLA İLETİŞİM KURS PROGRAMI

ETİK DEĞERLER VE DÜRÜSTLÜK

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İstiyoruz ki; Veliler Okulumuzun En Büyük Destekçisi Olsun. Her Veli; Öğrencisine Öğrenme İçin Her Türlü Fırsatın Verildiğini Bilsin.

N Bilinmeyenli Denklem

SINIF OKUTAN BRANŞ ÖĞRETMENLERİNİN ALAN VE MESLEK BİLGİLERİNİN YETERLİK DÜZEYİ

EĞİTİM İŞ ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ

DERS: EĞİTİM YÖNETİMİ

İş Yerinde Ruh Sağlığı

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI EK DERS ÜCRETLERİ.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

T.C. AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ PEDAGOJİK FORMASYON SERTİFİKA PROGRAMI

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

FİZİK MÜHENDİSİ TANIM

Mesleki Sorumluluk ve Etik-Ders 8 İşletme Organizasyonunda Etik Kavramı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS KÜLTÜRLERARASI YÖNETİM MAN

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

İKTİSAT YÜKSEK LİSANS PROGRAM BİLGİLERİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Proje Çevresi ve Bileşenleri

Öğretmen mi Olmak İstiyorsunuz?

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ERGENLİK DÖNEMİNDE BESLENME KURS PROGRAMI

CSG Özel Güvenlik ve Koruma Hizmetleri A.Ş. City Security Group. Daha Güvenli Okullar, Daha Güvenli Yarınlar

Çağdaş Siyaset Kuramları (KAM 401) Ders Detayları

Prof. Dr. Serap NAZLI. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler

Transkript:

2011 / Yıl: 7 Sayı: 19 Ocak - Şubat - Mart 3 Öğretmenlik Mesleki Değerlerinin Aşınma Sürecine İlişkin Bir Değerlendirme Prof. Dr. Burhanettin DÖNMEZ * Meslek nedir? Türk Dil Kurumu nun Türkçe Sözlüğü nde meslek, bir kimsenin geçimini sağlamak için yaptığı sürekli iş, uğraş olarak tanımlanmaktadır. Bu uğraş, genellikle, insanların kendilerinin ve aile üyelerinin yaşamlarını sürdürebilmeleri için icra ettikleri yaşamsal bir olgudur. Meslekler, toplumsal, kültürel ve ekonomik yapının gerektirdiği bir iş bölümü sonucu toplumun bir kısım ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ortaya çıkarlar. Meslekler, genellikle, gelişmemiş toplumlarda görenekle babadan oğula geçer, az gelişmiş toplumlarda usta çırak ilişkisiyle öğrenilir, gelişmiş toplumlarda örgün eğitimle edinilir. Gelişmiş çağcıl toplumlarda meslek, görece olarak uzun süreli bir mesleki eğitim; mesleğe giriş sınavlarından alınan puan; belirli bir staj döneminde başarılı olma ve meslek kuruluşlarına üye olma gibi giderek artan çok sayıda koşula bağlıdır. Çağcıl toplumlarda, isteyen istediği işi istediği gibi yapamaz. Günümüzde tanımlanmış 600 civarında meslek vardır. Bilim ve teknolojideki gelişmelere paralel olarak semercilik, kalaycılık gibi bir kısım meslekler önemini yitirip, yok oluşa doğru giderken, bireysel portföy yöneticiliği, aktüerlik gibi bir kısım yeni meslekler ortaya çıkmaktadır. Bir Meslek Olarak Öğretmenlik Öğretmenlik, en eski mesleklerden biridir. Genel olarak bu mesleği icra edenlere ve bu yolla hayatını kazananlara da öğretmen denir. Tarihsel süreçte bu mesleği icra edenler, aşağı yukarı bütün diğer mesleklerde olduğu gibi, toplumun eğitim ihtiyacını görüp, kendilerini bu alanda sorumlu hisseden ve geliştirenlerdir. Basit düzeydeki işbölümü, kendilerini bir iş konusunda daha yetenekli ve becerili olarak algılayanların bu işi sürekli yapmaları ve topluma kendilerini kabul ettirmeleri ile ortaya çıkmış olabilir. Bu bağlamda eğitimin kurumsallaşması ve öğretmenliğin profesyonel bir meslek haline gelmesi, uzun zaman almıştır. Basit düzeydeki çocuk bakıcılığı olarak başlayan pedagogluk zaman içerisinde eğitim bilimleri alanın ortaya çıkmasına yol açmıştır. Eğitimcilik ya da eğitim bilimci olma, öğretmenlikten daha kapsamlı ve onu da içeren bir kavram olmakla birlikte, öğretmenlik de salt öğretme işini yapmaktan ibaret değildir. Öğretmen olabilmek için sahip olunması gereken yeterlikler genel olarak üç başlık altında toplanabilir. Milli Eğitim Temel Kanunu nda da (43. md) belirtilen bu yeterlikler (1) Alan bilgisi, (2) öğretmenlik formasyonu ve (3) genel kültürdür. Bugün artık öğretecek bilgisi olan herkesin öğretmenlik yapabileceğini kabul etmek mümkün değildir. Kuşkusuz, öğretmenin hangi alanın öğretmeni ise o alanda bilgisinin olması gerekir, fakat bu kesinlikle yeterli değildir. En azından, öğretmenin bilgiyi nasıl öğreteceğine ilişkin yöntem bilgisine, kime öğreteceğine bağlı olarak öğrencinin psikolojisini, gelişim özelliklerini, yaşadığı sosyal çevreyi ve değerlerini anlamaya yarayacak davranış bilimleri alanında bir birikime, neden öğrettiğini, ne kadar öğrettiğini, öğrencinin ya da kendisinin başarısını belirlemeye dönük neler yapabileceğini, nasıl değerlendirebileceğini bilmesi için ölçme değerlendirme tekniklerini bilmeye ihtiyacı vardır. Bunun dışında yasal olarak en az fakülte mezunu olmak zorunda olan öğretmenin sınıf içinde ve dışındaki çok sayıda rolü başarı ile oynayabilmesi için genel kültür düzeyinin de uygun olması gerekir. * İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi

4 Bunlar yeterli midir sorusuna verilebilecek cevap, önkoşul olarak evettir, fakat eğitimin özünde var olan bir kısım değerlerin formel eğitim sürecinde kazandırılamaması halinde, insanlar sadece öğretmenlik hakkını kazanırlar ama gerçekten öğretmen olamazlar. Bu konuyu çok bilinen anonim bir söz gayet güzel açıklamaktadır. Öğretmen vardır, öğretmen geçinen vardır, öğretmenlikten geçinen vardır. Bu nedenle, öğretmenliği geçinmek için yapılan iş olarak algılayan; mesleğin değerlerini benimsememiş, öğretmenliği bir yaşam biçemi olarak kabul edememiş kişilerin eğitim sistemine ve dolayısı ile topluma nasıl zarar verdiklerini anlamak için her gün gazete manşetlerine bakmak yeter. Son yıllarda daha fazla arttığı izlenimi veren, öğretmen kaynaklı ve öğrenciye yönelik taciz, tecavüz, öldürme, yaralama, şiddet uygulama gibi davranışlar nedeni ile öğretmenlik mesleğine ilişkin değerlere ve bu değerlerin kazandırılması sürecine biraz daha yakından bakma ihtiyacı duyulmaktadır. Bireysel ve Örgütsel Değerler İnsan; dünyayı değiştiren, dünyaya egemen olan, değerler yaratan bir varlıktır. İnsanın yaşam çizgisini inandığı değerler belirler. Her birimizin sahip olduğu bazı değerler vardır. Bu değerler, yaşamımızdaki olayların yönünü etkileyebilmekte, bize yön verebilmektedir Bu nedenle bireysel ya da örgütsel değerler ve değer sistemleri, uzun yıllardan beri farklı pek çok disiplin tarafından incelenen temel araştırma konularından biri olmuştur. Sosyal bilimlerin özelliği gereği üzerinde görüş birliğine varılmış, herkesçe kabul edilen ortak bir değer tanımından söz etmek oldukça güçtür. Bilim alanlarının bakış açılarındaki farklılıklar, değer kavramının farklı açılardan tanımlanmasına yol açmıştır. Örneğin, antropolojide; değerin yaşam tarzları ve kültürel modellerle olan ilişkisine; sosyolojide, değerlerin ideoloji ve geleneklerle ilişkisine; psikolojide, değerin kişisel davranışlar ve güdülerle ilişkisine odaklanılmıştır (Sağnak, 2004). Felsefede değer; birey ya da toplum için nelerin istenen amaç ve nelerin bu amaçlara ulaştıran araç olduğunu tanımlayan soyut bir kavram olarak görülmektedir (Sabuncuoğlu ve Tuz, 2003). Türk Dil Kurumu (2005: 483) değer kavramını, bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet, kişinin isteyen, gereksinim duyan bir varlık olarak nesne ile bağlantısında beliren şey olarak tanımlamaktadır. Değerler bireyin yaşamındaki farklı etmenlere yüklediği önem, neyin uğrunda mücadele etmeye değecek kadar önemli olduğu konusunda benliğimize yerleşmiş ve süreklilik gösteren bir görüş olarak tanımlanmaktadır. Şişman a (2002: 3) göre değerler, neyin doğru ve neyin yanlış, neyin iyi ve neyin kötü olduğunu belirlemeye yarayan ölçütlerdir. Değerler kişinin iyi ya da kötü olmasına katkı sağlamaktadır. Güçlü kültür ve sağlam temellere oturtulmuş değerler, toplumun ve alt birimlerinin (örgüt, grup, birey) karakteristiğini yansıtan en önemli etmenlerdendir. Değerlerin amacı, bizlerin kim olduğumuzu, yaptıklarımızı niçin yaptığımızı, ne yapmak istediğimizi anlamamıza yardımcı olmaktır. Ancak bu arada değerlerin niçin ortaya konduğunu; doğru kararları verebilmek için birer rehber olduklarını, bilmemiz gerekir (Lebow ve Simon, 1999; Sagie vd., 1996). Değerler yalnız bireysel düzeyde değil, örgütsel düzeyde de gelişmektedir. Örgütsel değerlerin kaynağını, örgüt üyelerinin, insan, çevre ve bu ikisinin etkileşimi sonucu ortaya çıkan durumlara ilişkin kabul edilen doğruları oluşturmaktadır. Örgütsel değerler, kısaca örgütte neyin önemli olduğunu göstermektedirler (Sabuncuoğlu & Tuz, 2003: 43). Değerlerin anlamlı hale getirilebilmesi için kişinin yaşamla ilgili belli ilkelerinin ve değerlerinin olması gerekir. Kişisel değerler yaşama bir anlam kattığı sürece örgütsel değerlerin içselleştirilmesi mümkün olabilir. Örneğin bir öğretmenin yaşam felsefesini yönlendiren değerler sistemi, o öğretmeni okulun örgütsel yaşamına bağlayabilir. Öğretmenin kişisel değerleriyle okulun örgütsel değerleri arasında bir bütünlük sağlanamazsa, okul yaşamı bir anlam ifade etmez (Çelik, 2000: 97). Bu açıdan bakıldığında, bireysel ve örgütsel değerlerin birbirlerini ve işgören davranışlarını önemli ölçüde etkilediği söylenebilir. Bir örgüt ortamında bireylerin sahip olduğu değerler ve değer sistemleri, tutumların, algıların, kişiliğin ve güdülenmenin anlaşılmasına temel oluştururlar (Robbins, 1994). İnsanın değer sisteminin girdisi yaşantılar; çıktısı ise, bireyin gereksinimlerini karşılayacak davranışların değerlerini yargılamak ve onları yönlendirmektir. Dolayısıyla, değer sisteminin ürünü değer yargılarıdır (Başaran, 2000: 299).

2011 / Yıl: 7 Sayı: 19 Ocak - Şubat - Mart 5 İnsanın geliştirdiği değerler ayrı ayrı bulunmazlar. Değerler birbiriyle sürekli etkileşim içinde bulunur ve dirik bir değer örüntüsü oluştururlar. İnsanın sahip olduğu bu değer örüntüsüne de değer sistemi denir (Başaran, 2000). Değer sistemi; bir insanın ya da toplumun belli bir nesne ya da konu ile ilgili inançları, ilkeleri ve standartlarına verilen ad ya da bireyin veya toplumun edindiği ve geliştirdiği değerlerin tümü olarak da tanımlanabilir. Birbirine dayanan ve uyan değerler, bir değer sistemi meydana getirirler. Bir toplumu ayakta tutan temel de, bu değerler sistemidir. Birey, bütün değerlerinin davranışlarını etkilediğinin farkında olmayabilir. Ancak değerler, bireylerin referans yapısındaki önemli yapıtaşlarıdır (Elizur ve diğerleri, 1991) ve bireyin davranışları üzerinde oldukça önemli etkileri vardır. Değerler; kişisel çabalardan, bu çabada yer alan davranışlardan, amaçların ve sonuçların seçimi ve korunmasından sorumludur (Vinson ve diğerleri, 1977). Bu açıdan bakıldığında, değer sistemleri birey ve örgütlerin davranışlarına temel etken olarak nitelendirilebilir. Dolayısıyla eğitim siteminin amaçlarına ulaşılmasında en önemli etkenlerden biri olarak nitelendirebileceğimiz öğretmen davranışlarının anlaşılması ve açıklanmasında, öğretmenlerin sahip oldukları mesleki değerlerin, öğretmen yetiştirme politikalarına bağlı olarak nasıl aşındığının bilinmesi önemlidir. farklılıklar gösterdiği gibi değerler mesleklere göre de bazı farklılıklar gösterebilir. Tarihsel süreçte mesleklerin kazanılması, bir meslek için gerekli yeterlikler, kullanılan teknoloji ve mesleğin toplum için taşıdığı önem farklılaşabilmektedir. Geleneksel tarım toplumunda egemen olan değerler, iş yaşamında ve mesleğin kazanılmasında etkili olurken, giderek mesleğe ilişkin değerler daha uzun bir sürede ve görece olarak toplumsal yaşamdan ve aileden bağımsız olarak öğretilmeye başlanmıştır. Bir başka deyişle, formel bir eğitim süreci gündeme gelmiş ve iş profesyoneller tarafından okul dediğimiz ortamlarda teorik ve pratik olarak öğretilmeye başlanmıştır. Bu bağlamda, bir kısım mesleki değerlerin korunması için meslek örgütleri; sendikalar, kamu kurumları yasal sınırlar içerisinde mücadele etmeye başlamışlardır. Meslek olarak öğretmenlik bu süreçte önemli değişimlere uğramıştır. İnsan haklarındaki gelişmeler, çocukların algılanmasında ve çocuğa bakış açısındaki değişmeler, temel hak ve özgürlüklerin gelişmesi, eğitim düzeyinin yükselmesi, ailenin ve toplumun okuldan beklentileri gibi birçok konuda değişme okulları ve öğretmenleri değişmeye zorlamıştır. Çağcıl toplumda öğretmenlerin kendi rollerini algılamaları, öğretmen yetiştiren kurumların öğretmenleri değişen rollerine uygun olarak yetiştirmeleri, toplumun öğretmenden beklentileri, öğrencinin öğretmene bakış açısı birçok şey değişirken ortaya çıkan boşluğu doldurmak amacı ile gerekli düzenlemelerin yapılmaması toplumda çeşitli sıkıntıların yaşanmasına yol açmaktadır. Öğretmenliğe İlişkin Mesleki Değerlerdeki Aşınma 1960 lı yıllardan sonra idealist öğretmen tipi giderek azalmıştır. Bugüne kadar yap-boz tahtasına çevrilen öğretmen yetiştirme sistemi çok farklı kaynaklardan, farklı birikimlere sahip, bir kısmı yeterli öğretmenlik formasyonuna sahip olmadan atanan, bir kısmı öğretmenlik mesleğini benimsememiş; mesleği sorulduğunda mühendisim ama öğretmenlik yapıyorum, diyebilen kişilerden oluşmaktadır. On binlerce eğitim fakültesi mezunu öğretmen adayı atanmak için beklerken, sanki öğretmen açığı varmış gibi aşağı yukarı bütün işsiz Toplumsal Değişme ve Mesleki Değerler İnsanlığın mirası olan evrensel değerler, toplumdan topluma bazı

6 üniversite mezunlarına formasyon hakkı veren güncel uygulama, en yalın ifadesi ile öğretmenlik mesleki değerlerine balta vurmaktan başka bir şey değildir. Türkiye de eğitim fakültelerinin kapısı herkese açıktır. Eğitim fakültelerine girmek için yeterli puan alamayanların, daha düşük puanlarla girdikleri şu ya da bu fakülteden mezun olduktan sonra politik güç oluşturarak; iktidarları zorlayarak, formasyon hakkı elde etmeleri, formasyon belgesi almaları, hatta devam ettikleri kurslarda öğrendikleri test çözme tekniklerinden yararlanarak yapılan test sınavlarında başarılı olmaları, onları öğretmen yapmaz. Sadece para kazanacakları bir iş sahibi yapar. Fakat, sonuçta gazete sayfalarından, haber bültenlerinden izlediğimiz, faili öğretmen olan, insanlık dışı uygulamalar devam eder gider. Bir mesleğe ilişkin değerlerin oluşmasında en önemli etkenlerden biri meslek elemanlarının öncelikle kendilerini o mesleğin bir üyesi olarak algılamaları ve mesleği kişilikleri ile bütünleştirebilmeleridir. Bir mesleğe ilişkin bütün değerler yasal düzenlemelerde yer almayabilir. Bir meslek elemanının nasıl davranacağı açık ve net bir biçimde ifade edilmemiş olabilir. Böyle bir durumda bireyin kendi saygınlığına ve mesleğin saygınlığına zarar vermeyecek bir davranışta bulunması beklenir. Örneğin, bir camii imamı da devlet memurudur, devlet memurlarının görev başında olmamak koşulu ile içki içmeleri suç değildir, ama bir imamın içki içmesi mesleki değerlere aykırıdır. Öğretmenlik mesleği açısından baktığımızda, mesleki değerlerde önemli ölçüde aşınma olduğu, mesleki değerlerde aşınmaya neden olan öğretmen davranışlarının mesleğin saygınlığına zarar verdiği, bu konuda meslek örgütlerinin, meslektaşların, ailelerin, okul yöneticilerinin ve öğrencilerin hemen hemen hiçbir şey yapmadıkları/yapamadıkları gözlenmektedir. Örneğin, öğrenciye psikolojik, hatta fiziksel şiddet uygulayan, kendi öğrencisine ya da bitişik sınıftaki öğrenciye ücretli özel ders veren, okulun bahçesinde öğrencilerin gözü önünde sigara içen, zamanının önemli bir kısmını kahvehane köşelerinde geçiren, hasta olmadığı halde rapor alan, kendi siyasi ya da ideolojik düşüncelerini öğrenciye aşılamaya çalışan öğretmenlere kim ne yapıyor? Belki bunlar en hafifleri, gün geçmiyor ki gazetelerde, öğretmenlerin ya da okul yöneticilerinin karıştıkları öğrenciye yönelik tehdit, taciz, yaralama, hatta öldürme olayları yaşanmasın, maalesef yatılı okullar toplum gözünde sabıkalı hale gelmiştir. Öğretmenlik sıradan bir devlet memurluğu değildir. Atatürk, Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir derken, konunun önemini çok güzel ifade etmiştir. Bu nedenle öğretmen adaylarına, birçoğu aynı zamanda insani değerler de olan, mesleki değerleri kazandırmak çok önemlidir. Öğretmenlik mesleğine ilişkin değerlerin önemsenmediğinin, öğretmenin sıradan bir devlet memuru olarak algılandığının somut göstergelerinden biri öğretmen andıdır. Mevcut öğretmen andı şöyledir; Türkiye Cumhuriyeti anayasasına, Atatürk inkılâp ve ilkelerine, anayasada ifadesini bulan Türk milliyetçiliğine sadakatle bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk milletinin millî, ahlâkî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çalışacağıma; İnsan haklarına ve anayasanın temel ilkelerine dayanan millî, demokratik, lâik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti ne karşı görev ve sorumluluklarımı bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim. Oysa bir öğretmen andında, bunların yerine öğretmenin örneğin, öğrencilerini koşulsuz seveceğini, sabırlı olmaya çalışacağını, farklılıkları istenmeyen gerçekler olarak görmeyeceğini, bilgisini ve deneyimlerini içtenlikle paylaşacağını, öğrenciye iyi örnek olmaya çalışacağını, öğrenci haklarına saygılı olacağını, kendisini geliştirmek için sürekli çaba göstereceğini, mesleğin saygınlığına zarar vermeyeceğini, kaynakları etkili olarak kullanacağını beyan etmesi ve bu türden değerler üzerine ant içmesi daha doğru olurdu. Öğretmen andı mesleki değerlerin oluşturulması ve korunması bakımından çok önemlidir, fakat mesleki değerleri içermesi koşuluyla. Nasıl ki, yetiştirdiğimiz doktorlar, mühendisler başka ülkelerde de mesleklerini icra edebiliyorlarsa, gerektiğinde yetiştirdiğimiz öğretmenler de başka ülkelerde öğretmenlik yapabilmelidir. Böyle bir durumda onları bağlayan mesleki değerler olmalıdır. Nasıl ki, Hipokrat andı içen doktorlarımı-

2011 / Yıl: 7 Sayı: 19 Ocak - Şubat - Mart 7 zın anayasaya bağlılığından şüphe edilmiyorsa, mesleki değerleri üzerine ant içen bir öğretmenin anayasaya bağlılığından da şüphe edilmemelidir. Mesleki değerlerin kazandırılmasında eğitim fakültelerinde okutulan dersler, derslerin içerdiği uygulamalar çok önemlidir. Okutulan derslerin belirlenmesinde mesleki değerleri kazandırmaya dönük konuların ve uygulamaların yeterli düzeyde olması gerekir. Öğretmen adaylarının bir takım kuramsal bilgilere sahip olmaktan öte, edindikleri bilgileri hayata geçirebilmeleri; davranış olarak gösterebilmeleri gerekir. Bu açıdan bakıldığında, eğitim fakülteleri öğretmen yetiştiren kurumlar olarak kültürleri ve iklimleri açısından diğer fakültelerden farklıdır ve farklı olmak zorundadır. Bu kurumlar öğretmen adaylarına hayata öğretmen gibi bakmayı, öğretmen gibi yaklaşmayı ve yaşamayı öğretmektedirler. Öğretmenlik deneme yanılma yolu ile öğrenilen bir meslek olmamalıdır. Hiç kimse, hiçbir öğrenciyi feda etme hakkına sahip değildir. Her öğrenci biriciktir, önemlidir, vazgeçilemez, feda edilemez. Bu nedenle, Türkiye de mevcut eğitim fakülteleri öğretmen ihtiyacını fazlası ile karşıladığı halde, yeterince araştırmadan, sonuçları düşünülmeden, alt yapısı oluşturulmadan, yeterli sayıda ve nitelikte öğretim üyesi olmadan açılan her yeni eğitim fakültesi, öğretmenlik mesleğinin değerlerine ve saygınlığına zarar vermektedir. Yine son bir yılda gündeme gelen ve eğitim çevrelerinde tepki ile karşılanan, içeriği iyice sığlaştırılmış ve kısırlaştırılmış, yeterince uygulamaya yer vermeyen, nitelik göz ardı edilerek politik kaygılarla, işsizliği görünürde azaltmaya, işiz üniversite mezunlarının umutlarını sömürmeye ve üniversite döner sermayelerine para kazandırmaya dönük, birçok derse öğretmenlik formasyonu olmayan öğretim elemanlarının girdiği formasyon programlarının sayısı hızla artmaktadır. Geçmişte öğretmen açığının çok fazla olduğu dönemlerde, yanlış olduğu bilinerek, geçici çözüm olarak öngörülen ve faturasını toplum olarak ağır bir biçimde ödediğimiz bu türden uygulamalara, öğretmen olmak için sırada bekleyen 320 bin kişi varken, geri dönülmesi mantıksal olarak açıklaması olmayan bir durumdur. Bu tür uygulamalarla mesleki değerlerin kazandırılması ve korunması mümkün olmadığı gibi, bu tür uygulamaların iyi niyetle bağdaştırılması da mümkün değildir. Herkes çocuklarını iyi bir öğretmenin yetiştirmesini isterken, asıl işi öğretmen yetiştirmek olan eğitim fakültelerinin, niteliği yükseltmeye, iyi öğretmen yetiştirmeye yönelik çabaları günlük politikalara kurban edilmektedir. Bu sayede, elinde belge olan herkes kendisini öğretmen kabul etmekte ve işsiz öğretmenlerden; simitçi, boyacı, hamal öğretmenlerden söz edilmektedir. Oysa, insan ya öğretmendir ya da değildir. Nasıl ki, bir subayın taksi şoförlüğü yapması mümkün değilse, öğretmenin de öğretmenlik dışında bir iş yapması mümkün değildir. Böyle bir durumun öğretmenlik mesleğinin saygınlığına ve mesleki değerlere zarar verdiği açıktır. Öğretmen olarak atanma şansı olmayan alanlarda insanlara formasyon belgesi vermenin doğuracağı sonuçların iyi hesap edilmesi gerekir. Unutulmamalıdır ki, öğretmen yetiştirme sistemi ile oynamak, ülkenin geleceği ile oynamaktır! Mesleki değerlerin korunması açısından öğretmenlerin de gerekli duyarlığı göstermeleri beklenir. Her davranışın yasalarla sınırlarının çizilmesi gerekmez. Mesleğe ve mesleki değerlere zarar veren öğretmenlerin meslektaşları tarafından uyarılması, kınanması, gerekirse yasal yollara başvurulması gerekir. Bütün mesleklerde olduğu gibi hatalı davranışları ile insanların bir meslek grubuna telafisi mümkün olmayan zararlar vermesine izin verilmemelidir. Bu konuda üzerine düşeni yapmayan, gerektiğinde yorucu ve yıpratıcı da olsa yasal zeminde gerekli mücadeleyi vermeyenlerin yakınma hakları olamaz. Öğretmenlerin bu konudaki davranışlarının güdüleyicisi kendilerine ve mesleklerine duydukları saygıdır. Mesleki değerlerin korunması açısından asıl sorumluluk öğretmenlerde olmakla birlikte, okulun bütün paydaşlarına önemli görevler düşmektedir. Okul yöneticileri, okul iklimi ve kültürünün oluşturulmasında, öğretmenler arasında örnek davranışların sergilenmesinde, yaygınlaştırılmasında ve pekiştirilmesinde çok önemli bir role sahiptir. Bu nedenle, okul yöneticilerinin yetiştirilmesi, atanması ve yer değiştirmeleri mesleki değerler açısından da üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur. Türkiye de veli profili büyük bir çeşitlilik göstermekle birlikte, toplumun eğitim düzeyinin giderek yükselmesi nedeniyle, özellikle eğitim düzeyi yüksek olan velilerin öğretmenleri mesleki değerlere bağlılıkları açısından izlemeleri mümkün olabilir. Öğretmen yetiştirme politikalarındaki tutarsızlıklar nedeniyle bir kısım öğretmenlerin, kendi ailesinde ve

8 yaşadığı çevrede egemen olan değerleri mutlak doğrularmış gibi öğrenciye dayatmasına izin verilmemelidir. Velilerin çocuk hakları, pedagojik ilkeler, gelişim özellikleri, özgüven kazandırma gibi konularda öğretmenle yoğun bir işbirliği içinde olmaları, öğretmenin kendisini geliştirmesine de katkıda bulunabilir. Özellikle sendikalar, ülkenin her yerinde üyelerini mesleki değerlerin kazandırılması ve korunması yönünde eğitebilirler, bu tür etkinlikler için kaynak ayırabilirler, bu amaçla üniversitelerle işbirliği yapabilirler, yayın faaliyetlerinde bulunabilirler. Hükümetlerin günü birlik politikalarla öğretmen yetiştirme sistemine müdahale etmelerini engelleme ve öğretmenlerin maddi çıkarlarının yanında kişisel ve mesleki saygınlıklarını koruma yönünde de çaba sarf edebilirler. Her türlü demokratik kitle örgütleri, okulda ne olup bittiğini araştırma ve bilgi edinme hakkına sahiptir. Bu bağlamda, mesleki değerlere aykırı davranışlarda bulunan öğretmenlerin ilgili makamlara bildirilmesi, yapılan işlemlerin takip edilmesi, konuyla ilgili bilimsel toplantılarda konunun gündeme getirilmesi, tartışılması, yetkililerden açıklama istenmesi, demokratik kitle örgütlerinin katkıları olarak düşünülebilir. Sonuç Öğretmenlik mesleki değerlerindeki aşınmayı azaltmak ve öğretmenliği daha saygın bir meslek haline getirmek için ivedilikle uygulanması gereken bazı öneriler şunlar olabilir: 1. Mevcut eğitim fakülteleri ihtiyacı karşılayacak sayıdan daha fazla sayıda öğretmen yetiştirmekteyken, öğretim üyesi ve altyapı imkanları dikkate alınmadan açılan eğitim fakülteleri iklimleri ve kültürleri açısından yetiştirdikleri öğretmen adaylarına mesleki değerleri kazandırmakta yetersiz kalmaktadırlar. Yeni eğitim fakültesi açma yerine mevcut fakültelerin niteliklerini artırıcı önlemler alınmalıdır. 2. Öğretmen yetiştirme sitemi ile oynamak ülkenin geleceği ile oynamaktır. Bu nedenle, gerekli araştırma verilerine ve gerçek ihtiyaca dayanmayan, politik kaygılarla, sistemle oynanmasına izin verilmemelidir. Her müdahalenin mesleğin saygınlığına ve mesleki değerlere zarar verdiği unutulmamalıdır. 3. İş bulamayan üniversite mezunlarının ümitleri sömürülmemeli ve istismar edilmemelidir. Hiç bir gerçekçi gerekçeye dayanmayan, salt belge vermeye ve işsizliği ötelemeye dönük, pedagojik formasyon uygulamasına derhal son verilmeli ve kendisini öğretmen sanan işsizler ordusu yaratılmamalıdır. 4. Öğretmen yetiştirme işi tamamen ve kesin olarak eğitim fakültelerine devredilmeli ve bu konuda taviz verilmemelidir. 5. Okul yöneticileri ve öğretmenler meslektaşlarının yetiştirilmesi sürecinde daha duyarlı davranmalı ve mesleki değerlerin kazandırılması konusunda daha aktif rol oynamalıdırlar. 6. Öğretmenlerin mesleki değerlere ve pedagojik ilkelere uygun davranmaları konusunda veliler ve bir bütün olarak toplum, okullar ve öğretmenler üzerindeki denetimlerini ve eleştiri haklarını yasalar çerçevesinde daha etkin bir biçimde kullanmalıdırlar. 7. Öğretmenlerin üye olduğu sendikalar, mesleki değerlerin kazanılması, korunması ve pekiştirilmesi konularında düzenleyecekleri ya da destekleyecekleri etkinlikler aracılığı ile sürece daha etkin bir biçemde katılmalıdırlar. Kaynaklar Başaran, İ. E. (2000). Örgütsel davranış. Ankara: Feryal Matbaası. Çelik, V. (2000). Okul kültürü ve yönetimi. Ankara: Pegem-A Yayıncılık. Elizur, D., Borg I., Hunt R., & Beck I. M. (1991). The structure of work values: A cross cultural comparison. Journal of Organizational Behavior, 12 (1), 21 38. Lebow, R., & William L. S. (1999). Common values and continuous change. Executive Exellence, 3 (29), 21-22.58 Robbins, S. P. (1996). Organizational Behavior, New Jersey: Prentice-Hall International, Inc. Sabuncuoğlu, Z., & Tuz, M. (2003). Örgütsel psikoloji. Bursa: Furkan Ofset. Sagie, A., Elizur D., & Koslowsky M. (1996). Work values: A theoretical overview and their effects. Journal of Organizational Behavior, 17 Special Issue: Work Values Worldwide, 503-514. Sağnak, M. (2004). Örgütlerde değerler yönünden birey-örgüt uyumu ve sonuçları. Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi, 37, 72 95. Sağnak, M. (2005). İlköğretim okullarında görevli yönetici ve öğretmenlerin örgütsel değerlere ilişkin algıları. Eğitim ve Bilim, 30 (136), 31 38. Şişman, M. (2002). Örgütler ve kültürler. Ankara: Pegem-A Yayıncılık. Türk Dil Kurumu (2005). Türkçe sözlük. Ankara: 4. Akşam Sanat Okulu Matbaası. Vinson, D. E., Jerome, E. S., & Lawrence, M. L. (1977). The role of personel values in maketing and consumer behavior. Journal of Marketing, 41 (2), 44 50.