İnfantil Nistagmus Sendromunda Aile Öyküsü Varlığının Etiyoloji ile İlişkisi

Benzer belgeler
Çocukluk Çağındaki Katarakt Cerrahileri Sonrası Şaşılık ve Nistagmus

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

Horizontal Konkomitan ılıklarda Cerrahi Ba arının ılık Tipi ve Derecesi ile kisi ÖZET Horizontal konkomitan ılıklarda cerrahi tedavi sonuçlarımızın

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Pediatrik Katarakt Nedeniyle Opere Edilen Çocuklarda Hayat Kalitesi

ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuçlar: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT Rational Drug Usage Behavior of University Students Objective: Method: Results:

Ön Polar Katarakt Hastalarında Anizometropi ve Ambliyopi*

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Dr. Semih Demir. Tez Danışmanı. Doç.Dr.Barış Önder Pamuk

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER

Parkinson Hastalığı ile α-sinüklein Geni Polimorfizmlerinin İlişkisinin Araştırılması


ÖZET Amaç: Yöntem: Bulgular: Sonuç: Anahtar Kelimeler: ABSTRACT The Evaluation of Mental Workload in Nurses Objective: Method: Findings: Conclusion:

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

Burcu Bursal Duramaz*, Esra Şevketoğlu, Serdar Kıhtır, Mey Talip. Petmezci, Osman Yeşilbaş, Nevin Hatipoğlu. *Bezmialem Üniversitesi Tıp Fakültesi

ENDOMETRİAL KARSİNOM SPORADİK Mİ? HEREDİTER Mİ? Dr Ş.Funda Tanay Eren Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Herediter Meme Over Kanseri Sendromunda. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tı p Fakültesi T ı bbi Genetik Anabilim Dalı

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

ŞAŞILIK CERRAHİSİ SONUÇLARI VE FÜZYONA ETKİSİ*

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

Rejin Kebudi, Samuray Tuncer, Omer Gorgun, F. Betul Cakır, Sema Bay Büyükkapu, Inci Ayan, Gönül Peksayar, Fulya Yaman Ağaoğlu, Emin Darendeliler

Hemisantral Retinal Ven Tıkanıklığının Uzun Dönem Sonuçları LONG-TERM OUTCOMES OF HEMICENTRAL RETINAL VEIN OCCLUSION

Arka Vitreus Dekolmanı, Retina Yırtıkları ve Latis Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Turkish Title: İdiopatik Parafoveal Telenjiektazide Epiretinal Membrana Bağlı Diffüz Retinal Kalınlaşma

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

A RESEARCH ON THE RELATIONSHIP BETWEEN THE STRESSFULL PERSONALITY AND WORK ACCIDENTS

7-17 yaş arası çocuklarda anizometropik ambliyopi tedavisi için yapılan optik düzeltme ve kapama tedavisi sonuçları

KRONİK VİRAL HEPATİT C Lİ HASTALARDA IL28B NİN İNTERFERON TEDAVİSİNE YANITLA İLİŞKİSİ. Dr. Gülay ÇEKİÇ MOR

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

HATHA YOGANIN VE KALiSTENiK EGZERSiZLERiN STATiK DE GE ÜZERiNDEKi ETKiLERi

Von Hippel-Lindau(VHL) Sendromu, VHL genindeki heterozigot mutasyonların sebep olduğu, otozomal dominant kalıtımlı bir ailesel kanser sendromudur. 3p2

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

Jarcho Levin Sendromlu Hastalarda Santral Sinir Sistemi veya Nöral Tüp Defekti Birlikteliği; Tek Merkez Tecrübesi

Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

ÖZET ve niteliktedir. rme. saatlerinin ilk saatlerinde, üretim hatt. 1, Mehmet Dokur 2, Nurhan Bayraktar 1,

Temel Ekzotropya da monoküler ve binoküler cerrahi yaklafl m n karfl laflt r lmas

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

Mehmet Sait Doğan, Selim Doğanay, Gonca Koç, Süreyya Burcu Görkem, Abdulhakim Coşkun

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

ZKTB ABSTRACT : ÖZET:

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

T.C. İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

TIR ŞOFÖRLERİNDE KAS KISALIKLARININ VE BEL AĞRISININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Fzt. Abdullah Mustafa Dokumacı

GENETİK HASTALIKLARDA TOPLUM TARAMALARI

Binoküler görme ve strabismus

28. Ulusal Patoloji Kongresi Çıkar İlişkisi Beyanı

İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

NADİR HASTALIKLAR VE ORPHANET-TÜRKİYE sonrası. Prof.Dr. Uğur Özbek Orphanet-Türkiye Koordinatörü İstanbul Üniversitesi, DETAE

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

SAĞLIK ÇALIŞANLARIN GÜVENLİĞİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER (TÜRKİYE NİN GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE BEŞ FARKLI HASTANE ÖRNEĞİ)

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Serebral palsili olgularda görme ve işitme bozuklukları ve epilepsi sıklığı

Nadir Hastalıklar-Yetim ilaçlar. bir sağlık sorunu. Uğur Özbek İstanbul Üniversitesi Deneysel Tıp Araştırma Enstitüsü (DETAE) Orphanet-Türkiye

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM

Dr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği

SERVİKAL ÖRNEKLERDE HPV DNA ve SİTOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Kliniğimizde fetusun ikinci trimester ultrasonografik taramasında pes ekinovarus saptanan hastaların perinatal ve ortopedik sonuçları

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

SİNCAN 1 NO.'LU SAĞLIK OCAĞI'NA BAĞLI BULUNAN İLKÖĞRETİM OKULLARI 1. SINIF ÖĞRENCİLERİNDE KIRMA KUSURLARI, ŞAŞILIK VE AMBLİYOPİ PREVALANSI

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

Malatya da Yaşayan 6-7 Yaş Grubu Çocuklarında Allerjik Hastalıkların Sıklığı ve İlişkili Risk Faktörleri

TIR ŞOFÖRLERİNDE KAS KISALIKLARININ VE BEL AĞRISININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Abdullah Mustafa Dokumacı

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ

Parkinson hastalığında Uyku yapısı Eşlik eden uyku bozuklukları Gündüz uykululuk Bektaş Korkmaz, Gülçin Benbir, Derya Karadeniz

Minimal Kalıntı Hastalık (MRD)

3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) Dersin Kodu Türü Türkçe Adı İngilizce Adı T U Kredi AKTS ATA101 Z

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

TEKİL VE ÇOĞUL GEBELİKLERDEN DOĞAN PREMATÜRE BEBEKLERİN GELİŞİMSEL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Okul Çağındaki Az Gören Çocukların Klinik Özellikleri ve Görsel Rehabilitasyon Yöntemleri

Fatma Burcu BELEN BEYANI

Kolistin ilişkili nefrotoksisite oranları ve risk faktörlerinin değerlendirilmesi

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Çocuklarda işitme kaybı-azlığı ve nörolojik hastalıklar. Prof. Dr. Yüksel Yılmaz Marmara Üniv. Tıp Fak. Çocuk Nörolojisi BD.

Cukurova Medical Journal

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

KOLOREKTAL KARSİNOMA VE ÖNCÜ LEZYONLARINDA MİKROSATELLİT İNSTABİLİTESİNİN İMMÜNHİSTOKİMYASAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

1 Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi 2 İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi. Abstract

Toplum başlangıçlı Escherichia coli

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

Van Gölü Havzasında Kanser Sıklığı ve Dağılımı

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

GENETİK HASTALIKLAR. Dr.Taner DURAK. Tıbbi Genetik Uzmanı. Bursa Orman Bölge Müdürlüğü Fikir Bahçesi Konferansı

Transkript:

Turkiye Klinikleri J Ophthalmol 2018;27(2):123-8 ORİJİNAL ARAŞTIRMA DOI: 10.5336/ophthal.2017-56577 İnfantil Nistagmus Sendromunda Aile Öyküsü Varlığının Etiyoloji ile İlişkisi Aslı İNAL, a Osman Bulut OCAK, a Ebru Demet AYGIT, a Berna BAŞARIR, a Serap YURTTAŞER OCAK, b Muhittin TAŞKAPILI, a Birsen GÖKYİĞİT a a Göz Hastalıkları Kliniği, Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi, b Göz Hastalıkları Kliniği, Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul Re ce i ved: 17.05.2017 Received in revised form: 19.07.2017 Ac cep ted: 21.08.2017 Available online: 24.04.2018 Cor res pon den ce: Osman Bulut OCAK Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Beyoğlu Göz Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Hastalıkları Kliniği, İstanbul, TÜRKİYE/TURKEY bulutocak@yahoo.com Cop yright 2018 by Tür ki ye Kli nik le ri ÖZET Amaç: İnfantil nistagmus sendromu tanısı alan hastalarda saptanan etiyolojik faktörlerle etiyoloji ile pozitif aile öyküsü ve akraba evliliği mevcudiyeti arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Hastanemiz şaşılık ve pediatrik oftalmoloji kliniğine Mart 2015-Mart 2016 tarihleri arasında, doğumdan hemen sonra ya da doğum sonrası ilk bir yılda gözlerde başlayan titreme şikâyetiyle gelen ya da ebeveynleri tarafından getirilen veya çocuk nörolojisi bilim dalı tarafından kliniğimize yönlendirilen ve infantil nistagmus sendromu tanısı konan hastaların demografik özellikleri ve etiyolojileri retrospektif olarak tarandı. Ailede nistagmus varlığı öyküsü bulunması ve ebeveynler arası akraba evliliği varlığı sorgulandı. Hastaların detaylı oftalmolojik muayenesi sonrası, nistagmus etiyolojilerine göre; idiyopatik, oküler patolojilere bağlı ve nörolojik gelişim geriliklerine bağlı nistagmus olarak 3 gruba ayrıldı. Hastalardaki; pozitif aile öyküsünün ve akraba evliliği varlığı sıklığının, nistagmus etiyolojisine göre farklılık gösterip göstermediği istatistiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: İnfantil nistagmus sendromu tanısı konan 95 hastadan 65 (%68,42) i erkek, 30 (%31,58) u kadın idi. Hastaların 49 (%51,57) u idiyopatik olarak gruplandırılır iken; 29 (%30,5) u oküler patolojiye bağlı nistagmus ve 17 (%17,89) si nörolojik gelişim geriliğine bağlı nistagmus olarak belirlendi. Doksan beş hastanın 24 (%25,26) ünde pozitif aile öyküsü mevcut iken; bu hastaların 13 (%54,1) ünde idiyopatik, 7 (%29,1) sinde oküler patolojiye bağlı, 4 (%16,6) ünde ise nörolojik gelişim geriliğine bağlı infantil nistagmus sendromu tanısı konuldu. Akraba evliliği mevcudiyeti bulunan 25 (%26,31) hastanın 14 (%56) ü idiyopatik, 8 (%32) i oküler patolojiye bağlı, 3 (%12) ü nörolojik gelişim geriliğine bağlı idi. Gruplar arasında; pozitif aile öyküsü, akraba evliliği mevcudiyeti ve her ikisinin birlikte bulunması açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı. Sonuç: İnfantil nistagmus sendromlu hastalardaki pozitif aile öyküsünün, nistagmus etiyolojisiyle değişkenlik göstermediği ve her 3 grupta da benzer oranlarda saptandığı gözlenmiştir. Anah tar Ke li me ler: Albinizm; kandaşlık, kan bağı; epidemiyolojik yöntemler; aile; nistagmus, doğumsal ABS TRACT Objective: To evaluate the etiologic factors in the cases who were diagnosed with infantile nystagmus syndrome and, to assess whether there is a correlation among these etiologies between family history. Materials and Methods: Etiologies of the patients who came or were brought by their parents with the complaint of oscillation in the eyes which started right after birth or within the first year after birth or which is directed to our clinic by pediatric neurology departments and who were diagnosed with infantile nystagmus syndrome between March 2015-March 2016 were evaluated retrospectively. The presence of nystagmus in family and consanguinity between parents were questioned. The cases were divided into 3 groups according to the etiologies of nystagmus as idiopathic, ocular pathologies associated and neuro-developmental delays associated after detailed ophtalmologic exam. It was assessed statistically whether the presence of nystagmus and the frequency of consanguinity varied according to etiologies. Results: Ninety-five cases who were diagnosed with infantile nystagmus syndrome 65 (68.42%) were male and 30 (31.58%) were female. 49 (51.57%) of the patients were grouped as idiopathic; in 29 patients nystagmus was due to ocular pathology (30.5%) and in 17 (17.89%) patients it was due to neurological developmental delay. Among 95 cases, nystagmus was present in the families of 24 (25.26%) cases. 13 (54,1%) were idiopathic nystagmus, 7 (29,1%) were ocular pathology associated nystagmus and 4 (16,6%) were neuro-developmental delay associated nystagmus. Of 25 (26.31%) cases with the history of consanguinity, 14 (56%) had idiopathic nystagmus, 8 (32%) had ocular pathology associated nystagmus and 3 (12%) had neuro-developmental delay associated nystagmus. Among the groups; positive family history, presence of consanguineous marriage, and coexistence of both were found to be statistically insignificant. Conclusion: It was observed that the positive family history of cases with infantile Nystagmus syndrome did not vary with the etiology of nystagmus and was determined at similar rates in all three groups. Keywords: Albinism; consanguinity; proximity of blood; epidemiologic methods; family; nystagmus, congenital 123

nfantil nistagmus sendromu (İNS) tanımı, ilk kez 2001 yılında Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Göz Enstitüsü (National Eye Institute) tarafından Şaşılık ve Oküler Motilite Bozuklukları Sınıflandırılması (A Classification of Eye Movement Abnor Malities and Strabismus) raporunda tarif edilmiştir. 1 Bu sınıflandırma; konjenital nistagmusların etiyolojisine göre değil, klinik karakteristik özelliklerine göre yapılmıştır. 2-6 İNS; hayatın ilk 6 ayında ortaya çıkan, erken dönemde pendüler olarak başlayıp; ileri dönemlerde sıçrayıcı (jerk) nistagmusa dönen, konjuge, bilateral, horizontal veya torsiyonel olabilen, fiksasyonla artan, konverjansla azalan patolojik bir nistagmustur. 1 İNS, retina/fovea displazileri, optik disk displazi ve hipoplazileri, konjenital katarakt gibi farklı oküler patolojilerle beraber (konjenital duyusal nistagmus) ya da nörolojik gelişim geriliği yapan hastalıklar (nörolojik nistagmus) sebebiyle olabileceği gibi idiyopatik (konjenital motor nistagmus) olarak da ortaya çıkabilmektedir. 6-8 İNS de aile öyküsü sıklıkla mevcuttur. 1 İNS hastalarında yapılan genetik çalışmalarda birden fazla gende mutasyon saptanmıştır. Bu mutasyonlar sporadik olabildiği gibi herediter geçişli de olabilmektedir. 2,7,9 Bu çalışmada; İNS tanısı almış hastaların demografik özellikleri, ailede nistagmus varlığı öyküsü ve ebeveynler arasındaki akraba evliliği varlığı ile birlikte hastalardaki etiyolojik nedenleri ve farklı etiyolojilerdeki hastaların soy geçmiş özelliklerinin farklılık gösterip göstermediğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmada, ülkemizde İNS li hastalarda, aile öyküsü oranının belirlenmesi ve etiyoloji ile arasındaki ilişkisinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. GEREÇ VE YÖNTEMLER Hastanemiz pediatrik oftalmoloji ve şaşılık birimine Mart 2015-Mart 2016 tarihleri arasında gözlerde doğuştan ya da doğumdan sonraki bir yıl içerisinde olan titreme öyküsü ile ya da ebeveynleri tarafından doğuştan ya da doğumdan hemen sonra başlayan titreme şikâyetiyle getirilen ve İNS tanısı alan 95 hasta retrospektif olarak taranmıştır. Füzyon gelişim eksikliğine bağlı nistagmusu bulunan hastalar (latent/manifest-latent nistagmuslu hastalar), spasmus nutans tanısı alanlar, İNS ilişkili periyodik alternan nistagmuslu (PAN) hastalar ve edinsel olarak nistagmus gelişen hastalar çalışma kapsamı dışında bırakılmıştır. Ebeveynlerinde, ebeveynlerin kardeşlerinde ve onların çocuklarında ve ebeveynlerin anne/babasının herhangi bir bireyinde doğuştan nistagmus saptanmış olan hastalarda aile öyküsü pozitif olarak kabul edilmiştir. Aile öyküsünde kuzenler arası akraba evliliği bulunan ebeveynler veya öyküsünde ebeveynlerinin kuzen olduğunu belirten hastaların, akraba evliliği öyküsü mevcut olarak kabul edilmiştir. Kuzenler arası evlilik dışındaki akraba evlilikleri çalışmaya alınmamıştır. Hastalardan ya da ebeveynlerinden; ailede nistagmus öyküsü ve akraba evliliği dışında ayrıca; erken doğum öyküsü, daha önceden nistagmus ya da şaşılık sebebiyle geçirilmiş operasyon varlığı ve başka sistemik hastalıkların varlığı konusunda detaylı bir anamnez alınmıştır. Bütün hastalar; refraksiyon, şaşılık, biyomikroskobik ve fundus muayenesini içeren detaylı bir oftalmolojik muayeneden geçirilmiştir. Hastalarda nistagmusa sebep olabilecek oküler patolojiler saptanmıştır. Çocuk nörolojisi bilim dalı tarafından nörolojik gelişim geriliği açısından izlenen, nistagmus sebebiyle kliniğimize yönlendirilen hastalar değerlendirilmiştir. Buna göre hastalar etiyolojik olarak; idiyopatik, oküler patolojiye bağlı ve nörolojik gelişim geriliğine bağlı nistagmuslar olarak 3 gruba ayrılmıştır. Oküler patolojiye bağlı nistagmuslarda hastalar; albinizm ve oküler albinizm, retinal patolojiler, optik disk patolojileri ve ön segment patolojileri olarak 4 alt gruba ayrılmıştır. Bu 4 alt grupta bulunan hastalarda, pozitif aile öyküsünün etiyolojiyle ilişkisi değerlendirilmiştir. 124

İSTATİSTİKSEL ANALİZ Ailede nistagmus öyküsü ve ebeveynlerde akraba evliliği varlığı ile İNS grupları arasında ilişki bulunup bulunmaması, SPSS 16 for Windows programı ile değerlendirildi. Fischer exact testi ile yapılan değerlendirmelerde, p<0,05 istatistiksel açıdan anlamlı kabul edildi. Çalışmamız Helsinki İnsan Hakları Bildirgesi ne uygundur ve tüm hastalardan ya da hastaların ebeveynlerinden aydınlatılmış onam formu ve çalışma için etik kurul onayı alınmıştır. BULGULAR Hastaların 65 (%68,42) i erkek, 30 (%31,58) u kadın olup, hastanemize başvuru yaşları ortalama 132,84±131,04 (4 Aylık-59 yaş arası) ay idi. Tüm hastalar değerlendirildiğinde; 95 hastanın 49 (%51,57) unda aile öyküsü pozitifliği mevcuttu. Bu hastaların 24 (%25,26) ünde pozitif aile öyküsü saptanır iken, 25 (%26,31) inde akraba evliliği mevcudiyeti bulundu. Olguların 11 (%11,57) inde ise her iki durum da mevcuttu. Beş hastada erken doğum öyküsü bulunur iken, 2 olguda daha önceden geçirilmiş şaşılık operasyonu öyküsü saptandı. Hastaların hiçbirinde nistagmusla ilişkili olmayan başka bir sistemik hastalık bulunmamakta idi. Yapılan oftalmolojik muayenelerinde sferik ekivalan değerleri; sağ gözde ortalama +3,38±4,25 (en düşük değer -7,25 - en yüksek değer +6,50), sol gözde ortalama +3,28±4,45 (en düşük değer -6,50 - en yüksek değer +6,50) olarak bulundu. Görme değerlendirmesi yapılabilen 80 hastada en iyi düzeltilmiş görme keskinlikleri (EİDGK), binoküler 1,10±0,40 logmar (min 1,30-max 0,70 log MAR) olarak ölçüldü. Yirmi dört hastada anormal baş pozisyonu kaydedildi. Otuz dördünde primer pozisyonda horizontal strabismus (26 hastada ezotropya, 8 hastada ekzotropya) bulunmakta idi. Tüm hastalara, kliniğimizde elektronistagmografi (ENG) bulunmadığı için dış merkezde ENG değerlendirilmesi önerildi. ENG laboratuvarına gitmeyi kabul eden 35 hastanın tamamının, ENG lerinde sıçrayıcı (jerk) tipi nistagmus görüldü. Etiyolojik dağılım ve pozitif aile öyküsü bulunan hastaların dağılımı Tablo 1 de görülmektedir. Etiyolojisi belirlenemeyen ve idiyopatik İNS olarak değerlendirilen 49 (%51,57) hastanın 37 (%75,5) si erkek, 12 (%24,5) si ise kadın idi. İdiyopatik gruba dâhil edilenlerin yaş ortalaması 134,76 ± 125,88 (4 aylık-59 yaş arası) ay olarak belirlendi. Hastalardan 13 (%26,53) ünde pozitif aile öyküsü mevcut iken, 14 (%28,57) ünde akraba evliliği saptandı. Altı (%12,24) hastada ise her iki durum da mevcuttu (Tablo 1). Oküler patolojiye bağlı bulunan 29 (%30,5) İNS hastasının 14 (%48,3) ü erkek, 15 (% 51,7) i ise kadın olup, yaş ortalaması 163,44±128,64 ay (6 aylık-38 yaş arası) olarak belirlendi. Yirmi dokuz hastanın 7 (%24,13) sinde pozitif aile öyküsü mevcut iken, 8 (%27,58) inde akraba evliliği mevcudiyeti ve 3 (%10,34) ünde de her iki aile öyküsü de saptandı (Tablo 1). Nörolojik gelişim geriliğine bağlı olduğu düşünülen 17 (%17,89) İNS hastasının 14 (%82,4) ü erkek, 3 (%17,6) ü ise kadın idi. Hastaların yaş or- TABLO 1: İnfantil nistagmus sendromu etiyolojisine göre aile öyküsü dağılımı. Nörolojik gelişim Oküler patolojiye İdiyopatik İNS Geriliğine bağlı İNS bağlı İNS Toplam Toplam (n) 49 17 29 95 Ortalama yaş (yıl) 10,48±10,24 8,05±9,88 13,62±10,73 11,07±10,92 Ailede nistagmus öyküsü n (%) 13 (26,53) 4 (%23,52) 7 (%24,13) 24 (%25,26) Akraba evliliği mevcudiyeti n (%) 14 (%28,57) 3 (%17,64) 8 (%27,58) 25 (%26,31) Ailede nistagmus öyküsü ve akraba evliliği mevcudiyeti birlikteliği n (%) 6 (%12,24) 2 (%11,76) 3 (%10,34) 11 (%11,57) Toplam pozitif aile öyküsü n (%) 27 (%55,10) 7 (%41,17) 15 (%51,72) 49 (%51,57) 125

talaması 118,56±96,6 (6 aylık-42 yaş arası) yıl olarak belirlendi. Bu hastaların 4 (%23,52) ünde pozitif aile öyküsü bulunur iken, 3 (%17,64) ünde akraba evliliği mevcudiyeti ve 2 (%11,76) hastada da iki aile öyküsü de bulunmakta idi (Tablo 1). Bu 3 grup karşılaştırıldığında; pozitif aile öyküsü, akraba evliliği mevcudiyeti ve her ikisinin birlikte bulunması durumlarında gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (Fischer exact testi sırasıyla p=0,662, p=0,091, p=0,357). Oküler patolojilere bağlı gelişen İNS, alt gruplara ayrıldığında ise 11 (%37,93) albinizm ve okülokutanöz albinizm hastası olarak saptanır iken, 9 (%31,03) hastaya retinal distrofi, 2 olguda (%18,18) optik disk hipoplazisi, 7 olguda ise (%24,13) konjenital katarakt tanısı kondu. 11 albinizm olgusunun, 3 ünde pozitif aile öyküsü ve akraba evliliği varlığı öyküsü mevcuttu. Birinde ise sadece ebeveynler arasında akrabalık ilişkisi saptandı. Dokuz retinal distrofi tanısı konan hastanın 3 ünde ailede nistagmus öyküsü mevcut iken, 1 (%11,11) inde ise akraba evliliği öyküsü bulunmakta idi. 2 optik disk hipoplazili hastada pozitif aile öyküsü saptanmadı. Konjenital katarakt tanısı alan 7 hastadan sadece 1 (%14,28) inde ailede nistagmus öyküsü mevcut iken, 3 (42,85) hastada ise akraba evliliği öyküsü saptandı (Tablo 2). Optik disk hipoplazisi bulunan hastalar, sayının az olması sebebiyle istatistiksel değerlendirmeye alınmadı. Diğer oküler patolojilere bağlı gelişen İNS lerde ise alt gruplar ile hem ailede nistagmus varlığı öyküsü hem ebeveynler arası akraba evliliği varlığı hem de her iki soy geçmişin de yer aldığı hastalar açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadığı saptandı (Fischer exact testi sırasıyla p=0,686, p=0,144, p=0,370). TARTIŞMA Literatürde sınırlı sayıdaki nistagmus etiyolojisi çalışmalarında; farklı etiyolojik özellikler değişen oranlarda yer almaktadır. Sarvananthan N. ve ark.nın nistagmus prevalansı üzerine yaptığı bir çalışmada en sık etiyolojik sebepler olarak sırasıyla nörolojik nistagmuslar, konjenital katarakta bağlı nistagmuslar ve retinal hastalıklara bağlı nistagmuslar olarak bulunmuştur. 8 Ancak, araştırmaya sadece İNS li hastalar değil infantil ya da edinsel ayrım gözetmeksizin tüm nistagmus hastaları dâhil edilmiştir. Ülkemizde 2003 yılında yapılan bir çalışmada ise Yılmaz ve ark. 123 konjenital nistagmus hastasının 18 (%14,6) inde konjenital motor nistagmus (idiyopatik), 88 (%71,6) inde konjenital duyusal nistagmus (oküler patolojilerle ilişkili) ve 12 (%9,7) sinde nörolojik nistagmus tanısı koymuşlardır. 10 Yılmaz ve ark.nın yaptığı bu çalışmada ise sadece İNS li hastalar değil, aynı zamanda füzyon gelişim eksikliğine bağlı nistagmus (latent-manifest latent nistagmus), spasmus nutans ve poliarteritis nodoza hastaları da çalışmaya dâhil edilmiştir. 10 Literatürde idiyopatik konjenital nistagmus oranları %9-67,8 arasında değişmektedir. 4,8,11,12 Abadi ve ark.nın çalışmasında, idiyopatik İNS oranı %67,8 olarak bulunmuş olup, özellikle oküler patolojilere bağlı konjenital nistagmusların füzyon gelişim eksikliğine bağlı (latent, manifest-latent nistagmus) nistagmus olarak ortaya çıktığı sonucuna varılmıştır. 4 Sadece İNS hastalarında yapılmış olan çalışmamızda ise idiyopatik İNS oranı TABLO 2: Oküler patolojilerde aile öyküsü dağılımı. Retinal Optik disk Konjenital Albinizm Distrofi hipoplazisi Katarakt Toplam Toplam n (%) 11 9 2 7 29 Ailede nistagmus öyküsü n (%) 3 (27,27) 3 (33,34) 0 (0) 1 (14,28) 7 (24,13) Akraba evliliği mevcudiyeti n (%) 4 (36,36) 1 (11,11) 0 (0) 3 (42,85) 8 (27,58) Ailede nistagmus öyküsü ve akraba evliliği mevcudiyeti birlikteliği n (%) 3 (27,27) 0(0) 0(0) 0(0) 3(10,34) Toplam pozitif aile öyküsü (%) 7 (63,63) 4 (44,44) 0 (0) 4 (57,14) 15 (51,72) 126

(%51,57), oküler patolojilere bağlı gelişen İNS oranı (%30,5), nörolojik gelişim geriliğine bağlı gelişen nistagmus oranı ise (%17,89) olarak bulunmuştur. Yapılan genetik çalışmalarda, İNS li hastalarda otozomal dominant ve X e bağlı genetik geçişler gösterilmiştir. 5,7,9 Thomas ve ark., 90 İNS li hastada yaptıkları çalışmada, 42 sinde X e bağlı geçiş gösteren Xq26.2 kromozomunda FRMD7 gen mutasyonu saptamışlar ve mutasyon saptanan hastalarla saptanmayanların klinik özelliklerini ise benzer bulmuşlardır. 9 Yapılan bu çalışmalar, İNS nin sporadik olarak ortaya çıkabileceği gibi genetik geçişinde önemli bir etken olduğunu göstermiştir. Bu sebeple bu hastalarda aile öyküsü mutlaka göz önüne alınmalıdır. Çalışmamızda, etiyoloji farklılıklarında gözlemlenen İNS hastalarında da ailede nistagmus öyküsü; idiyopatik hastalarda (%26,53), oküler patolojiyle beraber gelişen hastalarda (%24,13), nörolojik gelişim geriliği hastalarında ise (%23,52) olarak bulunmuştur. Ailede nistagmus öyküsü bulunması oranının, gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yaratmadığı gözlemlenmiştir (Fisher exact testi p=0,662). Gruplar arasında; akraba evliliği mevcudiyeti oranları ve hem pozitif aile öyküsü hem de akraba evliliği mevcudiyeti bulunan olguların oranları karşılaştırıldığında, üç grupta da istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. (Fischer exact testi sırasıyla p=0,091 ve p=0,357). Etiyoloji ve aile öyküsü ilişkisi literatürde yer almamaktadır. Bununla İNS ile ilgili yapılan çalışmalarda, oküler patolojilerle ilişkili İNS de aile öyküsü pozitifliğinin diğer etiyolojilere oranla daha sık olabileceği vurgusu yapılmaktadır. 5,7 Oküler patolojilere bağlı İNS hastalarında; en sık görülen oküler patolojilerin sıklık sırasıyla albinizm ve retinal distrofiler olduğu görülmektedir. 3,4,7,10,13 Çalışmamızda da albinizm %37,93 hastada, retinal distrofiler ise %31,03 hastada saptanmıştır. Özellikle albinizmle ilgili birçok genetik araştırma bulunmaktadır ve albino hastalarında birçok farklı kromozom ve gen mutasyonu saptanmıştır. 14 Yaman ve ark.nın çalışmasında, albinizm tanısı konulan 29 hastanın 15 (%51,72) inde pozitif aile öyküsü saptanmıştır. 15 Çalışmamızda ise bu oran %63,63 olarak bulunmuştur. Ayrıca çalışmamızda retinal distrofili hastalarda aile öyküsü pozitifliği oranı %44,44, konjenital kataraktlı hastalarda ise %57,14 olarak saptanmıştır. Çalışmamızda; belirli bir yaş dağılımının olmaması, epidemiyolojik bir çalışma için nispeten az sayıda hastanın çalışmaya dâhil edilmiş olması ve genetik haritalandırma yapılamaması başlıca eksiklikler olarak görülmektedir. Çalışmamızda, farklı oküler patolojilere bağlı gelişen İNS lerde de etiyoloji ile aile öyküsü arasında bağlantı bulunamamıştır. Bu konuda özellikle genetik araştırmalar başta olmak üzere kapsamlı araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. SONUÇ İNS li hastalarda aile öyküsü birlikteliği sıklıkla pozitiftir. Etiyolojik nedene bakılmaksızın tüm İNS hastalarında soy geçmiş anamnezi dikkatle alınmalı ve mümkünse genetik araştırmalar için aileler uygun genetik araştırma merkezlerine yönlendirilmelidir. Finansal Kaynak Bu çalışma sırasında, yapılan araştırma konusu ile ilgili doğrudan bağlantısı bulunan herhangi bir ilaç firmasından, tıbbi alet, gereç ve malzeme sağlayan ve/veya üreten bir firma veya herhangi bir ticari firmadan, çalışmanın değerlendirme sürecinde, çalışma ile ilgili verilecek kararı olumsuz etkileyebilecek maddi ve/veya manevi herhangi bir destek alınmamıştır. Çıkar Çatışması Bu çalışma ile ilgili olarak yazarların ve/veya aile bireylerinin çıkar çatışması potansiyeli olabilecek bilimsel ve tıbbi komite üyeliği veya üyeleri ile ilişkisi, danışmanlık, bilirkişilik, herhangi bir firmada çalışma durumu, hissedarlık ve benzer durumları yoktur. Yazar Katkıları Bu çalışma hazırlanırken tüm yazarlar eşit katkı sağlamıştır. 127

KAYNAKLAR 1. CEMAS Working Group. A National Eye Institute Sponsored Workshop and Publication on The Classification of Eye Movement Abnormalities and Strabismus (CEMAS). In The National Eye Institute Publications (www.nei.nih.gov). National Institutes of Health, Bethesda, MD: National Eye Institute; 2001. p.37-8. 2. Khanna S, Dell Osso LF. The diagnosis and treatment of infantile nystagmus syndrome (INS). ScientificWorldJournal 2006;30(6): 1385-97. 3. Hertle RW, Maldanado VK, Maybodi M, Yang D. Clinical and ocular motor analysis of the infantile nystagmus syndrome in the first 6 months of life. Br J Ophthalmol 2002;86(6): 670-5. 4. Abadi RV, Bjerre A. Motor and sensory characteristics of infantyle nystagmus. Br J Ophthalmol 2002;86(10):1152-60. 5. Richards MD, Wong A. Infantyle nystagmus syndrome: clinical characteristics, current theories of pathogenesis, diagnosis, and management. Can J Ophthalmol 2015;50(6): 400-8. 6. Hertle RW, Dell Osso LF. Clinical and ocular motor analysis of congenital nystagmus in infancy. J AAPOS 1999;3(2):70-9. 7. Ehrt O. Infantile and acquired nystagmus in childhood. Eur J Paediatr Neurol 2012;16(6): 567-72. 8. Sarvananthan N, Surendran M, Roberts EO, Jain S, Thomas S, Shah N, et al. The prevalence of nystagmus: the Leicestershire nystagmus survey. Invest Ophthalmol Vis Sci 2009;50(11):5201-6. 9. Thomas S, Proudlock FA, Sarvananthan N, Roberts EO, Awan M, McLean R, et al. Phenotypical characteristics of idiopathic infantile nystagmus with and without mutations in FRMD7. Brain 2008;131(Pt 5):1259-67. 10. Yılmaz N, Atilla H, Erkam N. [Etiology and clinical characteristics of congenital nystagmus]. Turkiye Klinikleri J Ophthalmol 2003;12(4): 215-21. 11. Gelbart SS, Hoyt CS. Congenital nystagmus: a clinical perspective in infancy. Graefes Arch Clin Exp Ophtalmol 1988;226(2):178-80. 12. Weiss AH, Biersdorf WR. Visual sensory disorders in congenital nystagmus. Ophhalmology 1989;96(4):517-23. 13. Fu VL, Bilonick RA, Felius J, Hertle RW, Birch EE. Visual acuity development of children with infantile nystagmus syndrome. Invest Ophthalmol Vis Sci 2011;52(3):1404-11. 14. Summers CG. Albinism: classification, clinical characteristics, and recent findings. Optom Vis Sci 2009;86(6):659-62. 15. Yaman A, Berk TA. [Clinical features of patients with albinism and their correlation with visual acuity]. Turkiye Klinikleri J Ophthalmol 2008;17(3):161-7. 128