DERLEME. Oral Liken Planus. Dr. Muazzez Çiğdem Oba 1, Prof. Dr. Burhan Engin 1, Doç. Dr. Zekayi Kutlubay 1, Prof. Dr. Server Serdaroğlu 1.

Benzer belgeler
Prof. Dr. Cengizhan Erdem Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

ENDOJEN POSTERİOR ÜVEİTLERDE MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ DR ŞENGÜL ÖZDEK

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

VULVADA SIK GÖRÜLEN İNFLAMATUAR LEZYONLARIN AYIRICI TANI ÖZELLİKLERİ 21.ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ İZMİR

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Oral liken planuslu olguların demografik ve klinik özellikleri Demographic and clinical features of patients with oral lichen planus

Oral Prekanserözlerde Tanı Bakımından Dişhekiminin Rolü

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

OLGU SUNUMU: EKSTRAHEPATİK TUTULUMLU HEPATİT C

Tıp Fakültesi. Tıp Fakültesi. Olgu Sunumu Çocuk Allerji İmmünoloji Bilim Dalı. İnt. Dr. Yağmur ÇAKIR 25 Aralık 2018 Salı Dr.

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

BCC DE GÜNCEL Prof. Dr. Kamer GÜNDÜZ

Deri Layşmanyazisi. Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

OLP, en fazla bukkal mukozada genelde çift taraflı ve simetrik olarak bulunur. Lezyonlar sonrasında sırasıyla dil, dişeti, ağız tabanı, dudak ve palat

Kronik ürtikerde güncel tedaviler

Deri Kanserleri Erken Tanı ve Korunma

ORAL LİKEN PLANUS'A GÜNCEL TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Dr. Ali KARAKUZU. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Ağızda bulgu veren enfeksiyon hastalıkları. Dr. Hayati Demiraslan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI. Hemş.Birsel Küçükersan

TONSİLLOFARENJİT TANI VE TEDAVİ ALGORİTMASI

Zorlu Oral Hastalıklarda Güncel Tedavi: Oral Liken Planus, Oral Lökoplaki

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

HĐPERPĐGMENTASYONLA SEYREDEN HASTALIKLAR

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

HR Pozitif, HER2 negatif Metastatik Meme Kanserinde Tedavi. Dr. Deniz Tural Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Beyaz retiküler lezyonlu oral liken planus hastalarını gerçekten tedavi etmemeli miyiz?: Olgu kontrollü pilot çalışma

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

BEHÇET SENDROMU NDA GÖZ TUTULUMU VE TEDAVİSİ

Mukoz Membran Pemfigoidi: İki Olgu Sunumu

99 VAKALIK SER DE ORAL L KEN PLANUSUN KL N KO-PATOLOJ K KORELASYONUN DE ERLEND R LMES

İçindekiler I.KISIM Genel Bilgiler İlaç Erüpsiyonları ile İlgili Genel Bilgiler

3 Pratik Dermatoloji Notları

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Alerji-İmmünoloji BD Olgu Sunumu 7 Ağustos 2018 Salı

Anormal Kolposkopik Bulgular-1 (IFCPC, 2011)

Baş Boyun Radyoterapisi Yan Etkileri. Yrd. Doç. Dr. Banu Atalar Acıbadem Üniversitesi Radyasyon Onkolojisi A.D.

Mikroskopik Kolit. Dr. Taylan KAV. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi. İç Hastalıkları ABD Gastroenteroloji Bilim Dalı. Ankara

VI. Ulusal Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Kongresi

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ. Sağlıklı yaşam, mutlu bireyler, güler yüzlü toplum ÜVEİT EL KİTABI

HBV Reaktivasyonunda Rehber Önerileri

Oral Mukozanın Erozif, Ülseratif, Veziküler ve Büllöz Lezyonları

Erken Evre Akciğer Kanserinde

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD


YENİ AJANLARLA YAN ETKİ YÖNETİMİ NASIL OLMALIDIR?

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit B Reaktivasyonu Ayrımı. Dr. Şafak Kaya SBÜ Gazi Yaşargil SUAM Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Benign ve Pre-malign Vagina Hastalıklarının Yönetimi. Dr. Murat DEDE

PSODERM %0.05 SAÇ LOSYONU

Oral Mukozanın Premalign Beyaz Lezyonları

Erkeklerde Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2015;7 (3):

Prof. Dr. Rabin SABA Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Memorial Sağlık Grubu

TANIM. Ankilozan Spondilit (spondilartrit) Spondilit = vertebraların (omurların) inflamasyonu

FORMÜLÜ 1 gram Locasalene Merhem; 0.2 mg flumetazon pivalat, 30 mg salisilik asit ve diğer yardımcı maddeler yanında propilen glikol içermektedir.


Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

ORAL PREMALİGN LEZYONLAR VE DİŞ HEKİMLİĞİ

DÖNEM V, 5. GRUP, DERMATOLOJİ EKİM AYI STAJ DERS PROGRAMI

FULYA DÖKMECİ. Ankara Üniversitesi Tıp Faültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum A. D.

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir.

LİSTEYE EKLENENLER DEĞİŞİKLİK YAPILANLAR

KRONİK HEPATİT B (Olgu Sunumu) Dr. İlkay Karaoğlan Gaziantep Ün. Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hst. Ve Kl. Mik. AD.

Amerikan Gastroenteroloji Cemiyeti (AGA) Mikroskopik Kolit Medikal Yönetim Kılavuzu

Prediktör Testler ve Sıradışı Serolojik Profiller. Dr. Dilara İnan Isparta

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Sarkoidoz Olgusunun Yönetimi. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

ÜRÜN BİLGİSİ. ETACİD, erişkinler, 12 yaş ve üzerindeki adolesanlarda mevsimsel alerjik rinitin profilaksisinde endikedir.

GİRİŞ-AMAÇ YÖNTEM-GEREÇLER

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

Epidermal Büyüme Faktörü Türkiye'de Uygulama Yapılan İlk Üç Hasta

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Etkin madde: %0.1 a/a oranında betametazon (valerat esteri halinde) ve %3 a/a oranında kliokinol içerir.

BEHÇET. Behçet Hastalığı; Behçet Sendromu; Behçet hastalığının sebebi nedir? Behçet hastalığı kimlerde görülür:

Prof.Dr.. Mustafa TAŞKIN. Genel Cerrahi A.B.D.

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

Behçet Hastalığı Son II Yıl Damar Tutulumu ve Tedavisi

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

KAYNAK:Türk hematoloji derneği

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Kronik Öksürük. Dr. Kürşat Uzun N.E. Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları AD ve Yoğun Bakım Bilim Dalı

ALLERJİ AŞILARI. Prof. Dr. Ömer KALAYCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Allerji ve astım Ünitesi

Psoriasis (Sedef) Hastalığı Hasta Bilgilendirme Formu Amaç Siz psoriasis (sedef) hastalarına ve yakınlarınıza hastalığınız ile ilgili yararlı

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

Vaka Sunumu. Uz Dr Alper Ata Mersin Devlet Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölümü 23 Şubat 2013

Retina ven dal tıkanıklıgı yaş arası en sık Optik diskten 1-2 DD mesafede, çarprazlaşma bölgelerinde %77,7 temporal dal

Transkript:

doi: 10.15624.dermatoz17084d1 DERLEME Oral Liken Planus Dr. Muazzez Çiğdem Oba 1, Prof. Dr. Burhan Engin 1, Doç. Dr. Zekayi Kutlubay 1, Prof. Dr. Server Serdaroğlu 1 1 İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Yazışma Adresi: Dr. M. Çiğdem Oba, İ. Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı, İstanbul. E-posta: muazzez.oba@istanbul.edu.tr Özet Oral Liken Planus Oral liken planus kronik inflamatuvar T-hücre aracılı otoimmün bir hastalıktır. Patogenezi tam olarak bilinmemekle beraber hastalık gelişiminden immün disregülasyon sorumlu tutulmaktadır. Klinik olarak en sık retiküler tip olmak üzere farklı formlarda karşımıza çıkabilmektedir. Kronik seyri ve özellikle atrofik ve erozif lezyonlarda eşlik eden ağrı nedeniyle oral liken planus morbiditesi yüksek bir hastalıktır. Küratif tedavisi bulunmadığından tedavi semptomatiktir. Topikal kortikosteroidler tedavide ilk tercih olmakla beraber birçok farklı topikal veya sistemik ajan kullanılmıştır. Bu makalede amacımız temel olarak oral liken planusun kliniği ve tedavisi hakkında bilgi vermektir. Anahtar Kelimeler: Oral liken planus, klinik özellikler, ayırıcı tanı, tedavi Abstract Oral Lichen Planus Oral lichen planus is a chronic inflammatory T-cell mediated autoimmune disease. Although the pathogenesis of the disease is unclear, immune dysregulation is thought to play a role in the disease development. Clinically the disease may present in different forms, the most common is the reticular type. Given its chronic course and the pain associated with atrophic and erosive lesions, oral lichen planus has a high morbidity. As there is no curative treatment of the condition, the treatment is symptomatic. Topical corticosteroids are the first line treatment agents, however various other topical and systemic agents have been used in the management of the condition. In this article, our aim is to review clinical features and management of oral lichen planus. Keywords: Oral lichen planus, clinical features, differential diagnosis, treatment Oba MÇ, Engin B, Kutlubay Z, Serdaroğlu S. Oral liken planus Dermatoz 2017; 8 (4): dermatoz17084d1 Giriş Liken planus deri, saç, tırnak ve mukozal yüzeylerin tutulumu ile seyredebilen inflamatuar bir hastalıktır (1). Oral liken planus liken planusun mukozal varyantı olup T hücre aracılı otoimmün bir hastalıktır (2). Hastalık oral kavitenin her yerini tutabilmekle beraber en sık bukkal mukoza, dil laterali ve jinjivada görülür (3). Kendini sınırlayıcı bir seyir gösteren kütanöz liken planusla karşılaştırıldığında oral liken planusun seyri daha kronik, remisyonlar nadir ve morbiditesi yüksektir. Bu nedenle hastalarda uzun süreli tedavi ve klinik takip gereksinimi olmaktadır (1,4). Epidemiyoloji Başlangıç yaşı genellikle 30 ila 60 yaşta olup, hastalık çocuklarda nadirdir (5). Prevalansı tüm dünyada yaklaşık %2dir. Kadınlarda 3:2 oranında erkeklere göre daha sık izlenir (3). Etyopatogenez Patogenezi tam olarak aydınlatılamamış olsa da oral liken planus intrinsik veya ekstrinsik bir antijene karşı gelişmiş T hücre aracılı hipersensitivite reaksiyonu olarak kabul edilmektedir (6). Çalışmalarda immün yanıtı etkileyen interferon-γ ve TNF-α gen polimorfizmlerinin oral liken planus patogenezinde rol oynadıkları gösterilmiştir (1). Etyolojide enfeksiyonlar, ilaçlar, kontakt alerjenler, otoimmünite ve travma suçlanmıştır. İnflamatuvar infiltrat temel olarak epitel bazal tabaka hasarından da sorumlu olan CD8+ sitotoksik T hücrelerden oluşmaktadır. Histolojik olarak subepitelyal lenfo- Sayfa 1/7

histiyositik infiltrat, intraepiteliyal lenfosit sayısında artış ve bazal keratinositlerde dejenerasyon görülür. Bazal hücre dejenerasyonu kolloid cisim adı verilen eozinofilik globüller şeklinde görülebilir. Parakeratoz, akantoz ve testere dişi rete formasyonu eşlik edebilir (6). Risk faktörlerine bakılırsa stres oral likenin akut alevlenmelerinde en sık suçlanan sebeptir. Kütanöz liken planus lezyonlarında olduğu gibi oral liken planusta da Köbner fenomeni pozitiftir. Dental gir işimler, tütün ürünlerine bağlı iritasyon, iyi oturmayan protezler, dudak ve yanak çiğneme alışkanlığı lezyonları arttırıcı faktörlerdir. Diş plağı jinjival liken planusu kötüleştirmektedir. Liken planus lezyonları dental restorasyon bölgesine yakın alanlarda yerleşmiş ise amalgam veya altına karşı gelişen likenoid reaksiyon akla gelmelidir. Bu durumda yama testi ile şüphelenilen madde belirlenip uzaklaştırılırsa klinik gerileyecektir. Hepatit C enfeksiyonu Japonya ve Akdeniz bölgesinde liken planus ile ilişkili bulunmuştur (1). Liken planus hastalarında HCV seropozitivitesi daha fazladır (4). Klinik ve Ayırıcı Tanı Lezyonlar neredeyse her zaman bilateral simetrik yerleşimli olup, sırayla en sık bukkal mukoza, dil ve jinjivada görülür (1,3,4). Damak, ağız tabanı ve üst dudak yerleşimi nadirdir. Yaklaşık %10 hastada lezyonlar jinjivaya sınırlı olmakla beraber lokalize jinjival hastalık haricinde oral liken planusun tek bölge tutulumu yapması nadirdir. Bu vakalar için deskuamatif jinjivit klinik tanımı kullanılır (4) (Resim 1). Retiküler, papüler, plak, atrofik, erozif ve büllöz olmak üzere 6 klinik varyantı bulunmaktadır. Hastalarda bir veya birkaç subtip beraber görülebilir (1,3,4). Zamanla klinik tipler arasında geçiş olabilir (7). Daha basitçe retiküler, eritematöz ve erozif olarak da gruplanabilir (1). Retiküler, papüler ve plak tipler klinik olarak ağrısız beyaz keratotik lezyonlar olarak görülür. Retiküler tip en sık rastlanan tip olup üzerinde Wickham çizgileri denilen beyaz dantelimsi çizgilenmelerin olduğu hiperkeratotik papül ve plaklarla seyreder (Resim 2). Bu tip asemptomatik olmakla beraber, dil tutulumu olduğunda yanma ve tat duyusunda bozulma gelişebilir. Erozif, büllöz ve atrofik formlar ise daha çok yanma hissi ve şiddetli ağrıya neden olurlar (3). Eritematöz oral liken genellikle retiküler likene eşlik eden mukozal atrofi alanlarıyla seyreder. Erozif liken inflamasyon ve epitel incelmesi nedeniyle eritem, erozyon, ülser ve periferde keratotik çizgilenmelerle seyreder. Eritematöz ve erozif tiplerde ağrı yanma, iritasyon, kanama olabilir. Plak tip liken planus genellikle dil sırtı ve bukkal mukozayı tutan beyaz hafif kabarık lökoplaki benzeri lezyonlarla karakterizedir (Resim 3). Oral liken planus hastalarının %15 inde deri bulguları gelişir. Bunun dışında hastalarda egzema ve psoriasis gibi deri hastalıklarının prevalansı da artmış sıklıkta bulunmuştur (4). Kütanöz liken planus vakalarının 2/3 ünde oral lezyonlar bulunur. Oral hastalık şiddeti ile deri bulguları yaygınlığı arasında genellikle ilişki yoktur (1). Resim 1. İzole jinjival tutulumlu liken planus Resim 2. Retiküler tip liken planusbulunan papüller Sayfa 2/7

öyküsü ve ilaçlar mutlaka sorgulanmalıdır. Oral antidiyabetikler, ACE inhibitörleri, nonsteroidal analjezikler likenoid ilaç reaksiyonlardan sorumlu olabilir. Tipik retiküler lezyonların eşlik etmediği durumlarda histolojik doğrulama yapılmalıdır. Erozif veya atrofik lezyonlara retiküler patern eşlik ettiği durumlarda liken planus tanısını koyabilmek için biyopsi intakt epitelin bulunduğu retiküler lezyondan alınmalıdır. Fakat malin dönüşüm şüphesi varsa erozif veya atrofik alanlardan biyopsi yapılmalıdır (8). Resim 3. Plak tip liken planus Oral liken planus hastalarında en sık ekstraoral tutulum bölgesi genital mukozadır. Oral liken planuslu kadın hastaların %25 inde vulvovajinal tutulum vardır. Disparoni, dizüri, ağrı, yanma yapabilen erozif lezyonlar temel klinik bulgudur. Oral lezyonlardan farklı olarak genital lezyonlar sıkça sikatris bırakabilir (7). Vulvovajinaljinjival ve penojinjival sendromlar g enital ve jinjiva predominant liken planus vakaları içi n kullanılan terimlerdir. Vulvovajinaljinjival sendromda vulva, vajina ve jinjivada erozif ve deskuamatif hastalık bulguları gözlenir. Jinjivada eritem, beyaz retiküler patern, deskuamatif jinjivit ile beraber başka oral bölgelerde tutulum da sıktır. Oral le zyonlar 1/3 hastada genital lezyonlardan önce, hastaların yaklaşık yarısında da genital lezyonlarla aynı anda ortaya çıkar. Ekstraorogenital tutulum sıktır. Vulvovajinal alanda introitusta atrofi ve erozyon görülmektedir. Penojinjival sendromda penil ve jinjival liken planus bir aradadır. Deskuamatif jinjivit hastaların ¾ ünde genital lezyonlarla aynı anda ortaya çıkar. Penil tutulum glans peniste erozyonlar, retiküler ve eritematöz lezyonlarla seyreder (1). Hastaların ¼ ünde özofajiyal tutulum mevcuttur. Hastalar disfaji/odinofaji açısından sorgulanmalıdır (1). Konjonktiva, nazal mukoza, larinks, üretra tutulumu olabilir (7). Tanı öykü, fizik muayene ve histolojik bulgularla konur. Öyküde eşlik eden hastalıklar, diş hastalıkları Atipik özellikler gösteren veya tedaviye dirençli erozyon ve ülserlerde de maliniteyi ekarte etmek için gerekli olduğunda tekrar biyopsi yapılmalıdır (9). Oral liken tipik olarak bilateral simetrik olmakla beraber birçok hastalıkla karışabilecek formlarda karşımıza çıkabilir. Pemfigus ve pemfigoid gibi hastalıklardan birkaç klinik subtipin beraber gözlen mesi ile ayrılabilir (1). Perilezyonel mukozada çalışılan direk immunfloresan mikroskobisi pemfigus vulgaris, benin mukus membran pemfigoidi ve lineer IgA dermatiti ile ayırıcı tanı açısından değerlidir (4). Oral liken planusta direk immunfloresan mikroskobisinde genellikle submukozada globüler IgM birikimi ve bazal membran bölgesinde fibrinojen birikimi gözlenir (9). Ayırıcı tanıda lökoödem, morsicatio buccarum, beyaz sünger nevus, aftöz stomatit gibi benin lezyonlar, kandidiazis, herpetik stomatit, sifiliz gibi enfeksiyöz nedenler, lökoplaki, eritroplaki, skuamöz hücreli karsinom gibi prekanseröz ve kanseröz oluşumlar, otoimmun büllü hastalıklar, lupus eritematozus göz önüne alınmalıdır (7). Lökoödem oral mukozda sık karşılaşılan, benin, beyaz gri renkli yarı saydam görünümde ödemli plaklardır. Bukkal mukoza en sık yerleşim yeri olup asemptomatik seyreder. Etyolojide lokal iritasyonun rolü olabilir. Tedavi gerekli değildir (10). Beyaz sünger nevus keratin 4 veya keratin 13 de mutasyon nedeniyle gelişen nadir bir genetik hastalık olup oral mukozada beyaz kalınlaşmış görünümde plaklarla seyreder. Lezyonlar genellikle çocuklukta ortaya çıkar (11). Orofaringeal kandidiazis oral mukozada liken planus ile karışabilen beyaz plaklar veya eritematöz ya- Sayfa 3/7

malara neden olabilir. Tanı KOH preparatı ile desteklenebilir. Topikal kortikosteroidlerin kullanımına bağlı olarak orofaringeal kandidiazis liken planus ile eş zamanlı olarak da görülebilir. Etkili bir tedavi altında iken hastalık alevlenmesi ile başvuran hastalarda kandida veya HSV reaktivasyonu göz önünde bulundurulmalıdır. Likenoid ilaç reaksiyonları klinik olarak liken planus ile karışabilir. İlaç kullanımından ortalama 2-3 ay sonra lezyonlar gelişir. Bir yıla uzayan vakalar bildirilmiştir. Oral liken planus ile benzer yerleşim yeri göstermekle beraber lezyonlar genellikle tek taraflıdır. Nonsteroid antiinflamatuar ajanlar, antihipertansifler ve HIV antiretroviraller başta olmak üzere birçok sistemik ilaç likenoid reaksiyondan sorumlu olabilir. İlaç kesildikten sonra genellikle haftalar, aylar içinde lezyonlar geriler (7). Grinspan sendromu (oral liken, diyabet ve hipertansiyon birlikteliği) olarak tanımlanan hastaların günümüzde likenoid ilaç reaksiyonu vakaları olduğu düşünülmektedir (9). Likenoid kontakt reaksiyon civa içeren amalgamlar başta olmak üzere birçok allerjene bağlı olarak gelişebilen likenoid reaksiyonlardır. Tarçın, nane gibi tatlandırıcılar da bu reaksiyona neden olabilir. Yama testi şüpheli maddeyi belirlemede çok yardımcıdır. Kronik graft versus host hastalığı retiküler görünümde beyaz plaklar ile seyrederek oral liken planus Tablo 1. Oral liken planus tedavisinde kullanımı bildirilmiş ajanlar 1.Basamak Tedaviler Topikal kortikosteroidler 2.Basamak Tedaviler Topikal takrolimus ve pimekrolimus İntralezyonel steroidler Topikal siklosporin 3.Basamak Tedaviler (İnatçı veya şiddetli hastalıkta) Sistemik steroidler Talidomid Mikofenolat mofetil Azatioprin Sistemik siklosporin Metotreksat Topikal ve sistemik retinoidler Dapson Anti TNF ajanlar Rituksimab CO2 lazer 904nm pulse infrared lazer ile karışabilir. Diskoid lupus eritematozusun ışınsal beyaz çizgilenmeler gösteren eritemli plakları ayırıcı tanıda yer alır (7). Tedavi Küratif tedavi bulunmadığından tedavi amacı inflamasyonu azaltarak eritem ve ülserasyonları ortadan kaldırmak, aktif dönemdeki semptomları azaltmaktır (2). Atrofik ve ülseratif lezyonların ortadan kaldırılması amaçlanmalıdır. Semptomatik lezyonlar mutlaka tedavi edilmelidir. İlk olarak topikal ajanlar tercih edilir; şiddetli ve tedaviye dirençli vakalarda sistemik tedavi planlanmalıdır (1). Tedavide kullanımı bildirilmiş birçok topikal ve sistemik ajan mevcuttur (Tablo 1). Oral hijyenin sıkı kontrolü tedavi sırasında en önemli dikkat edilmesi gereken noktadır (5,12). Günde iki kez yumuşak fırça ile dişlerin fırçalanması, nane veya tarçın katkılı diş macunlarından kaçınılması, her gün diş ipi kullanılması, 3-6 ayda bir diş hekimi kontrolü önerilmelidir (7). Sigara, alkol ve tetikleyici ilaçlar ile lokal travmadan (iyi oturmayan protezler vb) ve kimyasal iritasyondan (asidik, baharatlı yiyecekler) kaçınmanın önemi hastalara vurgulanmalıdır (5). Topikal tedavide ilk basamak yüksek veya orta-potent steroid tedavisidir. Orabaz, pomad, solüsyon formunda klobetazol propiyonat, jel veya pomad formunda betametazon propiyonat, adezif bazda fluosinonid (%0.05 ve %0.025) ve orabaz formunda triamsinolon asetonid (%0,1) topikal uygulaması en sık kullanılan tedavilerdir. Bir çalışmada klobetazol kullanan hastaların altı aylık takiplerinde %65 hastada lezyon olmadığı gözlenmiştir. Flutikazon propionat sprey ve betametazon sodyum fosfat gargara da kullanılabilir (12). Hastalar uygulama öncesi bölgeyi kurulamalı, kulak çubuğu yardımıyla günde 2-4 kez uygulama yapmalıdır. Uygulamadan sonra 30 dakika boyunca bir şey yememelidir. Erozif liken planusta intralezyonel triamsinolon asetonid tedavisi (10-40mg/ml) 2-4 hafta aralıkla uygulandığında başarılı bulunmuştur. Triamsinolondan daha güçlü bir steroid olan betametazonun intralezyonel uygulanması ile iyileşme oranları daha yüksek bulunmu ştur (13). Yaygın lezyonları olan hastalarda süspan- Sayfa 4/7

siyon halinde steroid solüsyonları uygulanabilir (deksametazon 5 mg/5ml günde 4-6 kez gargara halinde) (1). İntraoral topikal kortikosteridlerin en sık yan etkilerinden biri orofaringeal kandidiazistir. Topikal veya sistemik bir antifungal ajanla kombinasyon faydalı olabilir. Topikal deri uygulamalarının aksine oral lezyonlar için kullanılan fluosinonid, klobetazol gibi potent steroidlerin adrenal supresyona neden olmadığı gösterilmiştir (12). Flutikazon propiyonat sprey ağızda kötü tat, ağız kokusu, ağız kuruluğu, boğaz ağrısı ve bulantı yapabilir (14). Mukozada atrofi nadirdir. Lezyonlarda iyileşme gözlendiğinde uygulama sıklığı azaltılması, daha az potent bir preparata geçilmesi veya topikal kalsinörin inhibitörleri gibi steroid-koruyucu ajanlara geçilmesi düşünülebilir. kinci basamak tedavide topikal kalsinörin inhibitörleri olan takrolimus ve pimekrolimus bulunmaktadır (1). Her iki ilacın da etkinliği kanıtlanmıştır (15,16). Tacrolimus %0.1 pomad klobetazol propiyonat %0.05 kadar etkili bulunmuştur (17). Tacrolimus lokal iritasyon, geçici tat bozuklukları ve mukozal pigmentasyon gibi yan etkilere neden olabilir (4). İki aylık tedavi sonunda pimekrolimus %1 krem triamsinolon asetonid %0.1 kadar etkili bulunmuştur (18). Steroid tedavisine yanıtsız, tolere edemeyen hastalarda veya idame tedavisi amaçlı olarak bu ajanlar tercih edilebilir. Topikal kortikosteroidlerle kombine veya dönüşümlü olarak kullanılabilirler. Topikal kalsinörin inhibitörlerinin temel yan etkisi uygulama sonrası görülen yanma hissidir. Özellikle erozif liken vakalarında bu yan etki kullanımı kısıtlayabilir. Malinite riskini artırdıkları konusu tartışmalıdır (4). Çalışmalarda çelişkili sonuçlar olsa da diğer tedavilere yanıtsız hastalarda topikal tedavide üçüncü basamak olarak topikal veya sistemik siklosporin denenebilir (4). Topikal %0.25 tetrasiklin solüsyonu günde 2-3 kez gargara olarak klobetazole dirençli erozif liken planus vakasında altı haftada tam iyileşme sağlamıştır (19). Sistemik tedavide oral kortikosteroidler akut alevlenmeleri kontrol altına almada, inatçı hastalıkta t opikal tedavilere yanıt alınamadığında ve diğer immünsüpresif tedavilerin etkisini beklerken hızlı yanıt alabilmek için köprü tedavisi olarak kullanılabilir. Atrofik-erozif liken planus vakalarında topikal klobetazol, sistemik prednizon ve sonrasında uygulanan topikal klobetazol ile karşılaştırıldığında lezyonlarda anlamlı fark bulunmamıştır. Bu nedenle sistemik steroidler sadece akut ataklarda kull anılmalıdır (20). Prednizolon 40-80mg/gün veya 1mg/kg/gün olarak lezyonlar kontrol altına alınana kadar kullanılıp doz yavaşça azaltılarak kesilir. Talidomit (50-100mg/gün), mikofenolat mofetil (2-4mg/gün), azatioprin (75-150 mg), siklosporin (1-3 mg/kg) ve metotreksat (2,5-1,5mg/hafta) şiddetli vakalarda kullanılabilecek sistemik immunsupresif ajanlar arasındadır (1,7,21). Topikal retinoidler tedavide denenmiştir. Hiperkeratotik oral liken planus lezyonlarında topikal tazaroten %0.1 jel plasebodan etkili bulunmuştur (22). Yapılan çift kör bir çalışmada %0.1 izotretinoin jel günde iki kez uygulandığında plasebodan etkili bulunmuştur (23). Topikal fluosinolon asetonid %0.1 topikal tretinoin %0.05 den etkili bulunmuşur (24). Sistemik izotretinoin (10-60mg) erozif likende bir miktar yarar sağlayabilse de nüks gelişmesi ve yan etkisi nedeniyle tercih edilmemektedir (25). Bir vakada asitretin ile lezyonlar kaybolmuştur (26). 30mg/gün alitretinoin diğer tedavilere dirençli 10 şiddetli oral liken planus vakasında semptomlarda azalma sağlamıştır (27). Dirençli oral erozif likeni olan birkaç vakada dapsonla (100-150mg/gün) etkili tedavi bildirilmiştir (28, 29). Liken planus T hücre aracılı bir hastalık olduğundan anti TNF ajanlar tedavide etkili bulunmuştur. Refrakter vakalarda adalimumab ve etanerseptin kullanılabildiğini gösteren çalışmalar mevcuttur. Erozif liken planusu olan bir hastada dört haftalık etanersept 2 X 25mg/hf tedavisi ile semptomlarda %90 gerileme kaydedilmiştir (21). Rituksimab da özofagus tutulumu olan mukokütanöz liken planus vakasında etkili bulunmuştur (1). Düşük seviyeli lazer tedavisinin biyostimulan etkileri göz önüne alınarak steroide cevapsız vakalarda çalışmalar yapılmıştır. Prospektif bir çalışmada 13 ha staya haftalık dört seans 904 nm pulse infrared lazerle tam remisyon sağlanmıştır (30). CO2 lazer ile Sayfa 5/7

konvansiyonel tedavilere dirençli 21 hastanın 39 lezyonunda ağrı skorlarında anlamlı azalma gözlenmiş olup uzun dönem takiplerinde hastalarda rekürrens gözlenmemiştir (3). İzole plak lezyonlar veya iyileşmeyen ülserlerde cerrahi uygulanması denenmiştir fakat bu konudaki veriler kısıtlıdır (4). Malign Dönüşüm Hastalar hastalık aktivitesinin kontrolü ve olası bir malinitenin erken teşhisi için en az yıllık olarak takiplere gelmelidir (5). Oral liken planusta skuamöz hücreli karsinom gelişimi tartışmalı bir konudur. Farklı çalışmalarda maliniteye dönüşüm riski % 0 ila 12,5 arasında bildirilmiştir. Dünya Sağlık Örgütü nün verilerine göre yaşam boyu malinite riski o rtalama %1dir. Atrofik ve erozif tipte malin transformasyon riski daha da fazladır (21). Oral liken planus tanısından sonra en sık 3-6 yıl sonra kanser gelişimi bildirilse de bu süre 0,5 ila 20 yıl arasında değişmektedir (4). 808 hastanın takip edildiği bir çalışmada hastaların 15 inde %1.85 ilk tanıdan ortalama 52 ay sonra oral skuamöz hücreli karsinom bildirilmiş olup bu hastalardan yalnızca dördünde malinite biyopsi bölgesinden gelişmiştir. Tedavinin malinite gelişim riskini etkilemediği düşünülmektedir (31). Klinik olarak liken planus lezyonları üzerinde gelişen karsinomlar genellikle ekzofitik keratotik le zyonlardır. Hızlı büyüme, lezyonun homojen görünümünde kayıp şüphe uyandırmalıdır. Lezyonlar multipl olabilir. Histopatolojik olarak iyi differansiye skuamöz hücreli karsinomun çalışmalarda oranları %70-%100 arasında değişmekle beraber en sık görülen tiptir. %24 hastada tanı anında lenf nodu metastazı bildirilmiştir (32). Sonuç Oral liken planus, kronik seyri ve özellikle atrofik ve erozif lezyonların sebep olduğu ağrı nedeniyle morbiditesi yüksek bir hastalıktır. Hastalar ilk başvuruda altta yatan tetikleyici faktörler açısından mutlaka araştırılmalıdır. Oral liken planusta tedavi küratif olmayıp, semptomların azaltılmasını amaçlamaktadır (1). Kaynaklar 1. Olson MA, Rogers RS, Bruce AJ. Oral lichen planus. Clin Dermatol 2016; 34: 495-504. 2. Suresh SS, Chokshi K, Desai S, Malu R, Chokshi A. Medical management of oral lichen planus: A Systematic review. J Clin Diagn Res 2016; 10: 10-15. 3. Van der Hem PS, Egges M, van der Wal JE, Roodenburg JL. CO2 laser evaporation of oral lichen planus. Int J Oral Maxillofac Surg 2008; 37: 630-633. 4. Parashar P. Oral lichen planus. Otolaryngol Clin North Am 2011; 44: 89-107. 5. Farhi D, Dupin N. Pathophysiology, etiologic factors, and clinical management of oral lichen planus, part I: facts and controversies. Clin Dermatol 2010; 28: 100-108. 6. Roopashree MR, Gondhalekar RV, Shashikanth MC, George J, Thippeswamy SH, Shukla A. Pathogenesis of oral lichen planus--a review. J Oral Pathol Med 2010; 39: 729-734. 7. Schlosser BJ. Lichen planus and lichenoid reactions of the oral mucosa. Dermatol Ther 2010; 23: 251-267. 8. Eisen D. The clinical features, malignant potential, and systemic associations of oral lichen planus: a study of 723 patients. J Am Acad Dermatol 2002; 46: 207-214. 9. Lichenoid and interface dermatoses. In: McKee PH, Calonje E, Granter SR, ed. Pathology of the Skin. 3rd ed. Philadelphia: Elsevier Mosby 2005; 217-257. 10. Martin JL. Leukoedema: a review of the literature. J Natl Med Assoc 1992; 84: 938-940. 11. Songu M, Adibelli H, Diniz G. White sponge nevus: clinical suspicion and diagnosis. Pediatr Dermatol 2012; 29: 495-497. 12. Thongprasom K, Dhanuthai K. Steroids in the treatment of lichen planus: a review. J Oral Sci 2008; 50: 377-385. 13. Liu C, Xie B, Yang Y, ve ark. Efficacy of intralesional betamethasone for erosive oral lichen planus and evaluation of recurrence: a randomized, controlled trial. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol 2013; 116: 584-590. 14. Hegarty AM, Hodgson TA, Lewsey JD, Porter SR. Fluticasone propionate spray and betamethasone sodium phosphate mouthrinse: a randomized crossover study for the treatment of symptomatic oral lichen planus. J Am Acad Dermatol 2002; 47: 271-279. 15. Laeijendecker R, Tank B, Dekker SK, Neumann HA. A comparison of treatment of oral lichen planus with topical tacrolimus and triamcinolone acetonide ointment. Acta Derm Venereol 2006; 86: 227-229. 16. Sotoodian B, Lo J, Lin A. Efficacy of Topical Calcineurin Inhibitors in Oral Lichen Planus. J Cutan Med Surg 2015; 19: 539-545. 17. Radfar L, Wild RC, Suresh L. A comparative treatment study of topical tacrolimus and clobetasol in oral lichen planus. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 2008; 105: 187-193. Sayfa 6/7

18. Gorouhi F, Solhpour A, Beitollahi JM, ve ark. Randomized trial of pimecrolimus cream versus triamcinolone acetonide paste in the treatment of oral lichen planus. J Am Acad Dermatol 2007; 57: 806-813. 19. Walchner M, Messer G, Salomon N, Plewig G, Röcken M. Topical tetracycline treatment of erosive oral lichen planus. Arch Dermatol 1999; 135: 92-93 20. Carbone M, Goss E, Carrozzo M, ve ark. Systemic and topical corticosteroid treatment of oral lichen planus: a comparative study with long- term follow-up. J Oral Pathol Med 2003; 32: 323-329. 21. Yang H, Wu Y, Ma H, ve ark. Possible alternative therapies for oral lichen planus cases refractory to steroid therapies. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol 2016; 121: 496-509. 22. Petruzzi M, De Benedittis M, Grassi R, Cassano N, Vena G, Serpico R. Oral lichen planus: a preliminary clinical study on treatment with tazarotene. Oral Dis 2002; 8: 291-295. 23. Giustina TA, Stewart JC, Ellis CN, ve ark. Topical application of isotretinoin gel improves oral lichen planus. A doubleblind study. Arch Dermatol 1986; 122: 534-536. 24. Buajeeb W, Kraivaphan P, Pobrurksa C. Efficacy of topical retinoic acid compared with topical fluocinolone acetonide in the treatment of oral lichen planus. Oral Surg Oral Med Oral Pathol Oral Radiol Endod 1997; 83: 21-25. 25. Camisa C, Allen CM. Treatment of oral erosive lichen planus with systemic isotretinoin. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1986; 62: 393-396. 26. Itin PH, Schiller P, Gilli L, Buechner SA. Isolated lichen planus of the lip. Br J Dermatol 1995; 132: 1000-1002. 27. Kunz M, Urosevic-Maiwald M, Goldinger SM, ve ark. Efficacy and safety of oral alitretinoin in severe oral lichen planus--results of a prospective pilot study. J Eur Acad Dermatol Venereol 2016; 30: 293-298. 28. Beck HI, Brandrup F. Treatment of erosive lichen planus with dapsone. Acta Derm Venereol 1986; 66: 366-367. 29. Falk DK, Latour DL, King LE Jr. Dapsone in the treatment of erosive lichen planus. J Am Acad Dermatol 1985; 12: 567-570. 30. Cafaro A, Albanese G, Arduino PG, ve ark. Effect of lowlevel laser irradiation on unresponsive oral lichen planus: early preliminary results in 13 patients. Photomed Laser Surg 2010; 28: 99-103. 31. Carbone M, Arduino PG, Carrozzo M, ve ark. Course of oral lichen planus: a retrospective study of 808 northern Italian patients. Oral Dis 2009; 15: 235-243. 32. Gonzalez-Moles MA, Scully C, Gil-Montoya JA. Oral lichen planus: controversies surrounding malignant transformation. Oral Dis 2008; 14: 229-243. Sayfa 7/7