UHÝM ULUSLARARASI ANAYASA REFERANDUMU SÜRECÝNDE ÝSTANBUL/2012 RAPOR NO: 9 HAK ÝHLALLERÝ ÝZLEME MERKEZÝ. w w w. u h i m. o r g



Benzer belgeler
mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

İhvanı Müslimin'in kısa tarihi


Simge Özer Pýnarbaþý

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi


07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF



Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10


BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

Gelir Vergisi Kesintisi

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor

KÝPAÞ 2016 KATALOG HAVALANDIRMA.

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Devrim Öncesinde Yemen

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve


ünite1 Sosyal Bilgiler

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

01 Kasým 2018

Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

mmo bülteni mart 2005/sayý

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve


7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

UHÝM ULUSLARARASI ANAYASA REFERANDUMU SÜRECÝNDE IN THE PROCESS OF CONSTITUTION REFERENDUM HAK ÝHLALLERÝ ÝZLEME MERKEZÝ. w w w. u h i m.

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora

DONALD JOHNSTON OECD GENEL SEKRETERÝ INTERVIEW DONALD JOHNSTON OECD GENERAL SECRETARY

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

ASÜD 06 Mart 2009'da 13 süt ve süt ürünleri üreticisi tarafýndan kuruldu. 110'a ulaþan üye sayýsý ile süt sektörünün en büyük ve en yetkili kuruluþudu

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.


ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos


MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

Cumhuriyet Halk Partisi

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Belediye Meclisinin. Bilgi Edinme ve Denetim

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝNÝN DIÞ ÝLÝÞKÝLERÝNÝN DÜZENLENMESÝ HAKKINDA KANUN

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

KOBÝ lerin iþ süreçlerini daha iyi yönetebilmeleri için

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ


TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ ÜYELERÝNÝN ÖDENEK, YOLLUK VE EMEKLÝLÝKLERÝNE DAÝR KANUN

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

MISIR IN SİYASAL HARİTASI


Kabe nin çevresine bir utanç duvarý örülüyor...

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

Sonuç almak saldýrmaktan çok daha zor olacak

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ


FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.



Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Kamu Ýhalelerine Katýlacak Olan Mükelleflere Verilecek Vergi Borcu Olmadýðýna Dair Belge Ýle Ýlgili Cuma, 31 Aðustos 2007

TABLO-2 A GRUBU KADROLARA PERSONEL ALIMINA ÝLÝÞKÝN BAZI BÝLGÝLER

Transkript:

MISIR ANAYASA REFERANDUMU SÜRECÝNDE ÝSTANBUL/2012 RAPOR NO: 9 UHÝM ULUSLARARASI HAK ÝHLALLERÝ ÝZLEME MERKEZÝ INTERNATIONAL CENTER FOR WATCH ING VIOLATION OF RIGHTS w w w. u h i m. o r g

5 MISIR RAPORU

ÝÇÝNDEKÝLER GÝRÝÞ DÜNDEN BUGÜNE KISA MISIR TARÝHÝ MISIR DA YENÝ YÖNETÝMÝN ve DESTEKÇÝLERÝN GENEL YAPISI MISIR DA MUHALEFET, ORDU ve YARGI ERKÝNÝN GENEL YAPISI a. Muhalefet b. Ordu ve Yargý Erki ANAYASA REFERANDUMU SÜRECÝ SONUÇ ve ÖNERÝLER 5 7 12 14 14 15 17 18 UHÝM ULUSLARARASI HAK ÝHLALLERÝ ÝZLEME MERKEZÝ INTER NATIONAL CENTER FOR WATCHING VIOLATIO N O F RIGHTS w w w. u h i m. o r g

5 MISIR RAPORU

giriþ Arap Baharý olarak adlandýrýlan sürecin kuþkusuz en önemli duraðý Mýsýr... Gerek tarihi, gerek Arap ve Ýslam dünyasý üzerindeki etkileri, gerek jeopolitik ve jeostratejik önemi bakýmýndan Mýsýr, sadece bölgesel deðil küresel ölçekte büyük önem taþýyor. Tunus ta baþlayan olaylarýn ardýndan Kahire deki Tahrir Meydaný da benzer talepleri seslendiren farklý görüþlere mensup yüzbinlerce insan tarafýndan doldurulmuþ, protestolar 11 Þubat 2011 de Hüsnü Mübarek in devrilmesiyle sonuçlanmýþ ve Mýsýr için ne getireceði ke stirilemeyen ye ni b ir süreç b aþlamýþtý. Hüsnü Mübarek in devrilmesinin ardýndan yapýlan parlamento ve cumhurbaþkanlýðý seçimleri Mýsýr için demokratik ortamda yapýlan ilk seçimler olma özelliði taþýyordu. Parlamento seçimlerini Müslüman Karde þler in pa rtisi H ür riye t v e Adalet, cumhurbaþkanlýðý seçimlerini ise yine Müslüman Kardeþler in adayý Muhammed Mursi kazandý. Kasým 2011-Ocak 2012 tarihleri arasýnda üç tur þeklinde yapýlan parlamento seçimlerinde Hürriyet ve Adalet Partisi oylarýn yaklaþýk %40 ýný, Selefi cemaatine baðlý Nur Partisi ise oylarýn yaklaþýk %30 unu kazandý. 23-24 Mayýs ve 16-17 Haziran 2012 tarihlerinde iki tur þeklinde yapýlan cumhurbaþkanlýðý seçimlerinin ilk turundan %25 lik oy oranýyla birinci çýkan Hürriyet ve Adalet Partisi nin adayý Muhammed Mursi, iki adayýn yarýþtýðý ikinci turda ise, %51.7 lik oy oranýyla rakibi Ahmed Þefik i geride býraktý ve cumhurbaþkaný seçildi. Ancak uzun yýllar devam eden diktatörlük kadrolarý, yönetimi Mýsýr halkýnýn tercihleri doðrultusunda iþbaþýna gelen Mursi ye ve meclise býrakmak istemedi. Böylece Mýsýr, tehlikelerle dolu bir yola girmiþ oldu. Hem statükocu yapýlarla yeni kadrolarý, hem de Mýsýr halkýný karþý karþýya getiren bu sürecin nelere gebe olduðu, Mýsýr daki bu istikrarsýz ortamýn daha ne kadar devam edeceði bilinmiyor. Bu durum Arap Baharý ný sorgulayýcý bir gözle ele alan yaklaþýmý daha dikkate deðer kýlýyor. Bu konuda Yusuf Kaplan þunlarý söylüyor: ( ) yaþanan þey, bir baðýmsýzlýk dalgasý deðil, tam anlamýyla bir ayartma ve ayartýlma çabasýydý. Bu durumu, Arap dünyasýnda 'tarihin hýzlandýrýlmasý' olarak tarif ettiðimde, söylediklerim pek anlaþýlmadý. ( ) 'Tarihin hýzlandýrýlmasý' þu: Eðer Arap dünyasý, kendi hâline býrakýlacak olursa, önümüzdeki çeyrek asýrda, bütün diktatörlükleri kendi iç dinamikleriyle tarihin çöp sepetine gönderebilirdi. Çünkü Ortadoðu'daki en az yüzyýllýk Batý hâkimiyeti, yalnýzca kan, gözyaþý ve katmerlenen devâsâ bir sorunlar yumaðý armaðan etmiþti. Bunun böyle gitmesi mümkün deðildi. Ortadoðu'da sosyalist ve milliyetçi projeler bitmiþti. Sömürgecilik sonrasý süreçte Ortadoðu'ya yerleþtirilen Batýlýlarýn uydusu elitler, Batýlýlarýn çýkarlarýný artýk koruyamayacak kadar Ortadoð u'daki m eþ rûiyetl erini yitirm iþl erdi. Bu sürecin sonu, Ýslâmcý hareketlerin, Arap dünyasýnýn her bir bölmesinde en güçlü entelektüel, siyasî, kültürel ve sosyal hareketler hâline gelmesi ve bu hareketlerin Arap dünyasýnýn kaderini belirleyebilecek bir konuma ulaþmasý olacaktý. Ýþte tam bu noktada, 1989'dan itibaren kültürel olarak hýzlandýrýlan tarih, siyasî olarak da hýzlandýrýldý. Arap dünyasýnda nihâî olarak düðmeye basýldý: Arap dünyasý, bir anda karýþtý ve sokaða döküldü kitleler hâlinde. ( ) Tarihin hýzlandýrýlmasý süreci, 1989 yýlýnda Soðuk Savaþ'ýn bitirilmesiyle baþlatýldý ve 2001 tezgâhýndan sonra ise ivme kazandýrýldý. Yüksek Askeri Konsey, cumhurbaþkanlýðý seçimlerini Muhammed Mursi nin kazanacaðý netleþince, henüz ik inci t urda o y v erme iþlemleri sürerk en cumhurbaþkanýnýn yetkilerini sýnýrlandýrdýðýný açýkladý. Buna göre yasama yetkisi generallerin eline geçiyordu. Zaten seçimden kýsa süre önce, halk tarafýndan seçilen MISIR RAPORU 5

milletvekillerinden oluþan Devrim Meclisi Anayasa Mahkemesi tarafýndan feshedilmiþti. 30 Haziran 2012 de göreve baþlayan Mursi, yaklaþýk bir ay sonra sözkonusu fesih kararýný iptal etti, Yüksek Askeri Konsey Baþkaný General Tantavi yi azletti ve seçim sonuçlarýný geçerli ve meclisi meþru kabul etti; fakat statükonun kontrolündeki kanallar da bu süreçte boþ durmadý. Kýsa bir süre sonra Mursi, Yüksek Askeri Konsey i siyasetin dýþýnda býrakan kararlar aldý. Böylece yasama yetkilerini Yüksek Askeri Konsey den devralan Mursi, Baþsavcý Abdülmecid Mahmud u da görevden alarak Vatikan Büyükelçiliði ne atadý. Bütün bunlar olurken, yeni bir anayasa hazýrlamak için çalýþma yapan birinci komisyon idari mahkeme tarafýndan feshedildi ve ikinci komisyon çalýþmalarýný Kasým ayý baþlarýnda tamamlayarak halka sunulacak hale getirdi. Anayasa referandumunun bir ay içerisinde yapýlmasý beklenirken, yargý erki bir kez daha harekete geçerek ikinci komisyonu da feshetmek için giriþimlerde bulundu. Mursi nin, Þura Meclisi nin feshedilme ihtimaline karþý, bu yetkiyi Anayasa Mahkemesi nden alarak Cumhurbaþkanlýðý uhdesinde toplamasý, cumhurbaþkanýnýn kararlarýnýn iptal edilemeyeceði kararýný almasý, Mýsýr halkýnýn bir bölümünde Yeni bir diktatör mü doðuyor? sorusunu gündeme getirdi. Her ne kadar Mursi, bu yetkileri referandum sürecinden sonra devredeceðini ifade ettiyse de, yýllardýr Hüsnü Mübarek in uhdesinde olan bu yetkilerin ani kararlarla Cumhurbaþkaný Mursi de toplanmasý, muhalifler tarafýndan þiddetle eleþtirilmiþti. Nitekim Mursi 9 Aralýk tarihinde gerçekleþtirilen bir diyalog toplantýsýyla sözkonusu yetkileri kendisine veren kararnameyi iptal etti. Mýsýr da yaþanan bu geliþmeler, Türkiye nin bundan 15 yýl önce 28 Þubat sürecinde yaþadýklarýyla önemli 28 Þubat Postmodern Darbe sürecinin bürokratik uygulamalarýyla, bugün Mýsýr dak i statükocu u ygulamalar arasýnda baðlantýlar kurulabilir. Öte yandan anayasa referandumu sürecinde Mýsýr da yeni anayasa taraftarlarý ile muhalifleri arasýnda yaþananlarýn da Türkiye nin 12 Eylül 2010 Referandumu öncesi yaþadýðý süreçle benzerlikler taþýdýðý söylenebilir. benzerlikler taþýyor. Uzun yýllar devam eden askeryargý vesayetinin toplum nezdinde meþruiyetini kaybettiði ve halkýn demokratik talepleri karþýsýnda statükonun baskýcý uygulamalarýnýn zirveye çýktýðý 28 Þubat Postmodern Darbe sürecinin bürokratik uygulamalarýyla, bugün Mýsýr daki statükocu uygulamalar arasýnda baðlantýlar kurulabilir. Öte yandan anayasa referandumu sürecinde Mýsýr da yeni anayasa taraftarlarý ile muhalifleri arasýnda yaþananlarýn da Türkiye nin 12 Eylül 2010 Referandumu öncesi yaþadýðý süreçle benzerlikler taþýdýðý söylenebilir. Ancak, Türkiye de uzun yýllar alan ve hala devam eden demokratikleþme sürecinin hangi aþamalardan geçtiði ve askeri vesayet ve yargý erkine karþý topluma nefes aldýracak adýmlarýn nasýl atýldýðý, bugün Mýsýr da yaþanan sürece örneklik taþýyan kimi noktalar barýndýrýyor. UHÝM olarak Aralýk 2012 de Mýsýr da bulunan ve yaþanan geliþmeleri yerinde takip eden heyetimizin gözlemleri, tesbitleri ve görüþme notlarý ýþýðýnda hazýrlanan bu rapor, Mýsýr da yaþananlarý doðru anlamayý ve sürece dair çözüm önerileri geliþtirmeyi amaçlýyor. Arap Baharý olarak adlandýrýlan sürece ülkemizde verilen siyasi ve toplumsal desteðin kalýcý ve anlamlý olabilmesi için, gerek Mýsýr, gerek bölgedeki diðer ülkelerde yeni oluþan siyasi yapýlanmalarý, öneri ve tecrübelerimizle desteklemeliyiz. Baþýndan beri bölge ile ilgili çalýþmalarýný süreci saðlýklý anlama çabasýyla sürdüren UHÝM, bundan sonra da Mýsýr ýn önümüzdeki dönemde vereceði sýnavlara olumlu katký saðlayacak bir anlayýþla çalýþmalarýna devam edecektir. Dileðimiz; toplumun, sivil yapýlanmalarýn ve siyasî mercilerin de Arap Baharý yla köklü bir deðiþim sürecine giren Mýsýr ve bölge ülkeleriyle bu anlayýþla ilgilenmeye devam etmesidir. 6 MISIR RAPORU

dünden bugüne kýsa mýsýr tarihi * Mýsýr yeryüzünün en eski medeniyetlerinden birine ev sahipliði yapmak yanýnda jeo-stratejik deðer açýsýndan her devirde önemli bir ülke olmuþtur. Ortadoðu, Afrika, Doðu Akdeniz ve Kýzýldeniz yoluyla Hint Okyanusu na açýlan güzergâh üzerinde kilit bir mevkide bulunan Mýsýr, bölgesel ve küresel güçlerin ilgi odaðýndadýr. Mýsýr, Ýslam öncesi devirde bir süre Bizans ile Ýran arasýndaki hâkimiyet yarýþýna sahne oldu. Müslüman Araplar tarafýndan 639 yýlýnda fethedildikten sonra Ortaçað boyunca, ticarî ve kültürel açýdan çekim merkezi olma özelliðini sürdürdü. Araplarýn Mýsýr ý fethetmelerinden kýsa bir süre sonra, askerî teþkilat kanalýyla, Türkler Mýsýr ýn kaderini belirlemede rol oynamaya baþladý. Tolunoðlu Ahmed, 868 yýlýnda Türk Memlûklarýnýn desteðini alarak Mýsýr da baðýmsýz bir devlet kurdu. Bu devletin 905 yýlýnda yýkýlmasýnýn ardýndan Ihþîd Muhammed b. Tuðc, 935 yýlýnda sekiz bin Türk Memlûðunun desteðini alarak Mýsýr da iktidarý ele geçirdi. Ihþîdîler i yýkýp Mýsýr ý 969 yýlýnda ele geçiren Fâtýmîler özellikle Suriye ve Mýsýr üzerindeki hâkimiyetlerini 1171 e kadar sürdürdü. Fâtýmîler in zayýf durumundan istifade ederek Mýsýr da egemenlik kuran Selâhaddin Eyyubî (1169-1193) bölgede yeni bir istikrar ortamý kurdu. Selâhaddin den sonra, Mýsýr ýn siyasî bütünlüðünü Memlûk Devleti (1250-1517) korudu. Ekonomik ve ticarî faaliyetler geliþti. Memlûk Devleti, Doðu Akdeniz de bölgesel bir güç oldu ve hâkimiyet alaný Kýzýldeniz i aþarak Pasifik Okyanusu ndaki adalara kadar uzandý. Osmanlý Devleti nin Mýsýr ý 1517 yýlýnda topraklarýna katmasý, Doðu Akdeniz ve Kýzýldeniz deki dengeleri deðiþtirdi. Mekke, Medine ve Kudüs ün Osmanlý egemenliðine geçmesi ile hac yollarýnýn tüm kara baðlantýlarý da (Þam-Mekke, Kahire-Mekke) Ýstanbul un kontrolüne girdi. Bu dönemde gerçekleþtirilen idarî düzenlemelerle Mýsýr, çok etkin bir idare mekanizmasýna sahip oldu. Kahire ile sýnýrlý kalan devlet otoritesi zamanla çevreye yayýldý. Osmanlý Devleti nin bölgeye iliþkin idarî siyasetinin temel ilkesi, ekonomik ve ticarî faaliyetleri kontrol etmek, adalet ve güvenliði saðlamaktý. Güvenli bir þekilde ticarî faaliyetlerin sürdürülmesi ve vergilerin toplanmasý için, ana yollar ve büyük þehirlerin güvenliðine önem veriliyordu. Bu siyaset, Mýsýr da uzunca bir süre baþarýyla uygulandý. Ancak, özellikle XVIII. yüzyýlýn sonundan itibaren Kahire dýþýnda, idarî ve askerî kilit görevleri olan Memlûk beyleri ve Mýsýr valileri üzerinde otorite boþluklarý doðmaya baþladý. Bu durum, Mýsýr ý ele geçirip Hindistan yolu üzerinde ve Doðu Akdeniz de Ýngiltere ye karþý öne geçmeye çalýþan Napolyon u harekete geçirdi. 1798-1801 arasýnda Mýsýr da iþgalci durumda olan Fransýzlar, Osmanlý Devleti nin Rusya ve Ýngiltere ile ittifak içine girip karþý atak yapmasýyla burada çekilmek zorunda kaldýlar. * Raporumuzdaki Dünden Bugüne Kýsa Mýsýr Tarihi bölümü Prof. Dr. Süleyman Kýzýltoprak tarafýndan hazýrlanmýþtýr. MISIR RAPORU 7

Öte yandan, Mýsýr daki Osmanlý egemenliði 1798 yýlýnda Napolyon un iþgaliyle yeni bir sürece girdi. 1805 yýlýnda Mýsýr daki otorite eksikliðine son verip valilik makamýna oturmaya muvaffak olan Mehmed Ali Paþa, XIX. yüzyýlýn önemli aktörlerinden biri oldu. Mehmed Ali Paþa Mýsýr ý yeniden bölgenin güçlü merkezi yapmak için hýzlý bir þekilde harekete geçip kýsa zamanda baþarýlý neticeler aldý. Osmanlý Devleti nin müdahalesinden uzak olarak güçlü bir siyasî otorite kurmuþ, ardýndan eðitimden baþlayarak askerî, siyasî, sýnaî, ticarî ve ziraî alanda çok önemli reformlarý gerçekleþtirmiþtir. 1830 lu yýllara kadar izlediði dýþ siyasetle yabancý güçleri Mýsýr ve Mýsýr ýn etkili olduðu bölgeden uzak tutmayý bir ölçüde baþarmýþtýr. Paþa nýn Mýsýr da güçlü bir yapý oluþturmasý, Fransýz ve Ýngilizlerin Mýsýr-Sudan-Suriye üçgeninde yer alan topraklara iliþkin siyasî hesaplarýný I. Dünya Savaþý sonrasýna kadar ertelemelerine neden olmuþtur. Daha sonra, onun siyasî becerisinden ve enerjisinden yoksun olan oðullarý ve torunlarý vali olduklarýnda Mýsýr ýn bölgedeki pozisyonu bazý yaralar almaya baþladý. Neticede, Mýsýr, 1882 yýlýnda fiilen gerçekleþen Ýngiliz iþgaline adým adým maruz k aldý. Londra hükümeti bu askeri saldýrýnýn bir iþgal olmayýp Avrupa devletlerinin verdiði borçlarý tahsil etmek ve ekonomik yatýrýmlarýný korumak amacý taþýdýðýný beyan etti ve kýsa bir süre içinde askerlerini tahliye edeceðine dair defalarca sözler verdi. Ancak iþgalin üzerinden birkaç yýl geçince verilen sözlerin gerçeði yansýtmadýðý anlaþýldý. Ýngiltere Mýsýr ý resmen iþgal ettiðini ancak Birinci Dünya Savaþý baþladýðý zaman ilan edebildi. Aralýk 1914 te II. Abbas Hilmi hýdivlikten azledildi. Mýsýr Ýngiltere himayesine alýndý ve II. Abbas Hilmi nin amcasý Prens Hüseyin Kâmil Mýsýr Sultaný unvanýyla tahta çýkarýldý. Hüseyin Kamil den sonra Ahmed Fuad I (1868-1936) yaklaþýk 19 yýl Mýsýr tahtýnda kaldý. 1917-1922 arasýnda unvaný Mýsýr Sultaný idi. Bundan sonra 1936 yýlýnda ölene kadar Kral unvaný aldý. Dönemi siyasî çalkantýlarla geçen Kral Fuad, 1930 da 1923 Anayasasý ný kaldýrdý ve kendi güçlerini artýrýp parlamentonun güçlerini zayýflatan bir anayasayý kabul ettirdi. Beþ yýl sonra eski anayasanýn yeniden uygulanmasý ve Sa d Zaðlul liderliðindeki Vefd Partisi nin iktidara gelmesi konusundaki baskýlara direnemedi. Ýngiltere yle Mýsýr sorununu görüþmek üzere Mýsýr ýn bütün partilerinden seçilmiþ üyelerden oluþan bir delegasyona görev verdi. Ancak Ýngiliz-Mýsýr Antlaþmasý onun 28 Nisan 1936 da ölümünden dört ay sonra Londra da 26 Aðustos 1936 da imzalandý. Kral Fuad dan sonra, Kral Faruk (1920-1965) baþa geçti. Karizmatik yapýsý ve popülaritesiyle baþta Araplar olmak üzere tüm Ýslam dünyasýnda sempati toplamaya çalýþan Kral Faruk, Vefd ile iktidar mücadelesine giriþti. 1937 de Abidin Sarayý yakýnlarýndaki bir gösteriyi organize ettiði gerekçesiyle Vefd Hükümetini görevden aldý ve baþka partilerin politikacýlarýndan oluþan kabineyi hükümete atadý. Ardýndan, Vefd tarafýndan boykot edilen hileli bir seçim yapýldý. Sözkonusu ya ndaþ partiler Nisan 1938 de parlamentonun kontrolünü ele geçirdi. Ýngiltere 1939 da Almanya ya savaþ ilan ettiðinde Mýsýr ýn kendilerini takip etmesini ve Süveyþ Kanalý ný savunmak üzere ek kuvvetler göndermesini talep etti. Kral ve bakanlarý Almanya ya karþý savaþa girmeyi reddetti. Savaþ Müttefikler için 1940-42 arasýnda kötü Mýsýr, Ýslam öncesi devirde bir süre Bizans ile Ýran arasýndaki hâkimiyet yarýþýna sahne oldu. Müslüman Araplar tarafýndan 639 yýlýnda fethedildikten sonra Ortaçað boyunca, ticarî ve kültürel açýdan çekim merkezi olma özelliðini sürdürdü. 8 MISIR RAPORU

devam ederken, Ýngiltere nin Mýsýr büyükelçisi olan Sir Miles Lampson, 1936 Ýngiliz-Mýsýr Antlaþmasý ný destekleyen Mustafa el-nahhas baþkanlýðýnda bir kabinenin atanmasýný öne sürmeye baþladý. Kral Faruk, Ali Mahir i baþbakaný yaparak Mýsýr ýn etkili politikacýlarýný Ýngiltere nin baskýlarýna karþý birleþtirmeye çalýþtý. Süveyþ Kanalý üzerinde Ýngiltere kontrolünü temin edebilmek için Ýngiltere nin Mýsýr Büyükelçisi Sir Miles Lampson baskýlarýný artýrdý. Kral Faruk tan ya Nahhas ý baþbakan atamasýný ya da tahttan çekilmesini talep etti. Faruk bu þantaj sonrasýnda pes etti. 1943 te bir araba kazasý geçirdi. Ýngiliz Askeri Hastanesi ndeki uzayan tedavisi süresince Mýsýr ýn baðýmsýzlýðý yeni tartýþmalarý alevlendirdi. Saðlýðýna kavuþtuktan sonra Kral Faruk, 1944 Ekim inde Vefdci kabineyi görevden aldý ve politik yýpranmayý üzerine çekti. Birbiri ardýna gelen saray yanlýsý görünen ama Ýngilizlere yakýn olan hükümetlerle tekrar çalýþmaya maruz kaldý. Ýngiltere güçlerinin Mýsýr dan çekilmesi ve Ýngiliz-Mýsýr Sudan ýnýn Mýsýr a baðlanmasýný içeren 1936 Ýngiliz-Mýsýr Antlaþmasý nýn yeniden yürürlüðe sokulmasý yönünde kamuoyunda bir beklenti doðdu. Ýkinci Dünya Savaþý ndan sonra bu tür talepler yeniden artmaya baþladý. BM Genel Kurulu 1947 de Filistin i bölme planýný onayladýktan sonra, bütün Arap hükümetleri Araplara desteklerini göstermek ve BM kararýna meydan okumak için birbirleriyle yarýþa girdiler. Faruk un bakanlarý ve generalleri bile bu yarýþta yer aldý. Ancak, özel olarak ona Mýsýr ordusunun bir savaþa hazýr olmadýðý bilgisini de veriyorlardý. Buna karþýn, Faruk Mýsýr ýn Filistin Savaþý na girmesine karar verdi. Ýngilizlerin askerlik mesleðini unutturduðu kötü donanýmlý ve kötü yönetilen Mýsýr ordusu, ibtidai silahlarla giriþtiði savaþta kýsa sürede geri püskürtüldü. Þubat 1949 da bir Arap devleti olarak Ýsrail le ilk ateþkesi kabul etti. 1949 un sonlarýnda Faruk en sonunda serbest parlamento seçimlerine izin verdi ve Vefd tekrar gücü eline geçirdi. Vefd onun unvanýný Mýsýr ve Sudan ýn Kralý olarak deðiþtirse de Nahhas ve kabinesi reformlara devam ettikçe Faruk marjinal olarak görülmeye baþlandý. Birbiri ardýna deðiþik hükümetler atayan Kral Faruk, bir daha siyasi düzeni saðlayamadý. Geleneksel olarak Kraliyet taraftarý olan Mýsýr ordusu yavaþ yavaþ kendisinden uzaklaþtý. Son olarak kayýnbiraderi Ýsmail Þirin i Savaþ Bakaný olarak atamasý bardaðý taþýrdý. 22-23 Haziran 1952 de Özgür Subaylar kontrolü ele geçirdiler ve Faruk un görevden alýndýðýný bildirdiler. Mýsýr dan ayrýlan Kral Faruk, hayatýnýn geri kalanýný Avrupa da geçirdi. 1965 Mart ayýnda Roma da bir gece kulübünde ölümü Nasýr ýn gizli servisi tarafýndan düzenlenen bir operasyon olarak nitelendirildi. 1952 den sonra, Cemal Abdülnasýr ilk yerli Mýsýr hükûmetinin Mýsýrlýlarýn baþýna geçtiðini iddia ederek, hem Mýsýr da hem de dünyada büyük bir sempati kazandý. Mýsýr ýn çaðdaþlýk reformlarý yaparak refah ve huzur ülkesi olacaðý yönünde beklentiler çok geçmeden boþa çýktý. Mýsýr da zenginler ile fakirler arasýndaki makasýn daralmasý için sosyal reformlar yapan Nasýr, yönetenler ve yönetilenler arasýndaki Osmanlý Devleti nin Mýsýr ý 1517 yýlýnda topraklarýna katmasý, Doðu Akdeniz ve Kýzýldeniz deki dengeleri deðiþtirdi. 1798-1801 arasýnda Mýsýr da iþgalci durumda olan Fransýzlar, Osmanlý Devleti nin Rusya ve Ýngiltere ile ittifak içine girip karþý atak yapmasýyla burada çekilmek zorunda kaldýlar. Mehmed Ali Paþa,1805 yýlýnda Mýsýr daki otorite eksikliðine son verip valilik makamýna oturdu. Mýsýr, 1882 yýlýnda Ýngiliz iþgaline maruz kaldý. MISIR RAPORU 9

iletiþimi saðlayamadý. Mýsýr da daha sonra iþbaþýna gelen tüm iktidarlarda olduðu gibi, çoðunluðun çýkarlarý göz ardý edildi ve otoriter ve baskýcý bir yönetim tarzý benimsendi. Ýsrail karþýsýnda alýnan 1956 diplomatik baþarýsý Nasýr a popülerlik kazandýrdý. Ancak 1967 de alýnan yenilgi Nasýrizm in sonu oldu. Ancak muhalefete karþý sertleþen rejim Mýsýr halkýnýn özgürlüklerini kýsýtladý. Nasýr, yenilgilere raðmen Filistin Sorunu yla ilgilenmekten vazgeçmedi. 1970 de Filistinli gruplar ile Ürdün Kralý Hüseyin arasýnda arabulucu olmaya çalýþtý ve bunda baþarýlý oldu. 1970 Eylül ünde sorunu çözen zirveden iki gün sonra, aðýr bir kalp krizi geçirdi ve ardýnda Ýsrail karþýsýnda alýnan maðlubiyetin ezikliði ile çok ciddi siyasal ve ekonomik sorunlarla yüz yüze kalan bir halk býrakarak öldü. Cemal Abdülnasýr ýn ölümünden sonra Mýsýr da yönetimin baþýna Enver Sedat geçti. Gerek Nasýr gerekse Sedat, -daha sonra Mübarek in dikkat etmediði þekilde- kiþisel olarak yolsuzluklardan uzak durdular. Ancak her ikisi de aslýnda iktidarlarýna yanaþan askerî, siyasî bütünlüðü saðlamlaþtýrmak, destek edinmek, muhalifleri kazanmak ve dostlar ve müttefikleri ödüllendirmek amacýyla, yolsuzluk yapanlara göz yumdular. Fakat halk için yolsuzluktan da kötüsü, hükümetin siyasal baskýsýydý. Bürokraside de ciddi bir çürüme vardý. En sýradan bile olsa, memuriyet makamlarýna yapýlan tayinler, bilinen herhangi bir kurala göre deðil, iktidardaki yakýnlarý sayesinde ve rejime sadakatleri nedeniyle oluyordu. Bu durumdan doðan rahatsýzlýk had safhaya ulaþtýðýndan Sedat baþa geçince, tüm polis dosyalarýnýn, telefon dinlemelerinin ve baskýcý önlemlerin son bulacaðýný ilân etti. Bir baþka hedefi de Mýsýr da liberal bir yönetim inþa etmek ve Nasýr ve Sedat, himaye iliþkilerine aðýrlýk veren küçük bir grubun desteðiyle iktidarýný sürdürdü. Hüsnü Mübarek de, kendisinden önceki yöneticilere benzer þekilde ülkeyi diktatörlükle yönetti. Mýsýr ýn 1952 devrim öncesi ve sonrasýnda tanýk olduðu seçimler hep kurgulu, kontrollü, hatta açýkçasý hileli idi. Ortada seçim, parlemento, milletvekili gibi isim ve kurumlar vardý ama hepsi ismen vardý. Batý yla daha yakýn baðlar kurmak idi. Böylece Mýsýr ýn g ayri- Nâsýrlaþ týrýlma süre ci ba þlat ýlmýþt ý. Diðer taraftan Sedat, Ýsrail e karþý korkak davranmakla suçlanýyordu. Sedat ýn kendisini kanýtlamak için beklediði gün kutsal ramazan ayý sýrasýnda, 6 Ekim 1973 de geldi. Bu tarih ayný zamanda Yahudi Kefaret Günü olan Yom Kippur idi. Eþzamanlý saldýrýya geçen Mýsýr ve Suriye kuvvetleri hýzla Ýsrail mevzilerini aþtý ve tüm dünya hayretle ilk Arap zaferlerini ve daðýlmýþ bir Ýsrail ordusunu seyretti. Ancak savaþ Ýsrail in yenilmezlik efsanesini yerle bir etse de, Araplarýn zaferi anlamýna da gelmiyordu. Zira Ýsrail birliklerinin bir kýsmý Mýsýr hatlarýný yarmýþ ve Üçüncü Ordu yu çevirmiþti. Ýki süper güç, baðlý devletlerine silahlar göndermek üzere hava köprüsü kurarken, Birleþmiþ Milletler de savaþýn baþlamasýndan on altý gün sonra, 22 Ekim de ateþkes kararý çýkardý. Ýsrailliler birkaç gün ateþkes kararýna uymadý ve savaþý askerî olarak kazanarak eylemlerine son verdi. Fakat Süveyþ i geçmek ve Bar Lev hattýný almak, Araplar açýsýndan simgesel bir zafer oldu. Bu savaþtan sonra, Sedat ýn Mýsýr ve Arap dünyasýndaki imgesi deðiþti; deðerli bir lider olarak saygý görmeye baþladý. Sedat ýn þahsiyetsiz ve yeteneksiz imajý kaybolup gitti. Nasýr gibi artýk kendi baþýna reis olmayý baþarmýþtý. 1979 Camp David Antlaþmasý, Sedat rejimine karþý siyasal düþmanlýk uyandýrmakta gecikmedi. Sedat iktidara geldiðinde hapisten salýverdiði Müslüman Kardeþleri, o sýrada yürürlükteki Nâsýrcý ideolojiye karþý kendi müttefiki yapmýþtý. Yavaþ yavaþ Ýslamî örgütler 1977 den sonra ülkeyi kasýp kavuran Batýlýlaþma akýmlarýna karþý muhalefet etmeye 10 MISIR RAPORU

baþladýlar. Pan-Arabizm, Nasýrizm ve son olarak Sedatizm büyük güç kaybýna uðradý. Artýk, sýradan insanlar arasýnda Ýslamcý söylemler raðbet görmeye baþladý. Müslüman Kardeþler, fakirlik, yolsuzluk, iþsizlik ve tüm ekonomik ve siyasal sorunlardan kurtuluþ için dini referans alan söylemlerine daha fazla taraftar bulmaya baþladý. Nasýr ve Sedat, ülkeyi kendilerine özgü tarzlarýyla, etkili ve kalýcý olabilen hiçbir kuruma dayanmadan ve buna ihtiyaç dahî duymadan otokrasiyle yönettiler. Her ikisi de, kendi çýkarlarýný kollayan, himaye iliþkilerine aðýrlýk veren bir yapý olan küçük bir grubun desteðiyle iktidarýný sürdürdü. Hüsnü Mübarek, 1981 de Sedat ýn suikast sonucu ölümünden sonra iktidara geldiði zaman, siyasal partilerin reform yapmasýna ve parlamento seçimlerinin yapýlmasýna izin verdi. Bununla birlikte, rejimi destekleyen bir tek büyük parti dýþýndakiler azýnlýk partileri oldu. Parlemento Mübarek iktidarý için bir dekordan ibaretti. Mübarek rejiminde önceden devralýnan geleneðe göre, hükümet parlamentoya deðil, devlet baþkanýna karþý sorumludur. Ýlk üç döneminde halký diktatörlükle yöneten Baþkan Mübarek, dördüncü dönem artýk seçimlere katýlmayacaðýna dair halka söz vermiþti. Rejimin ortaklarý olan küçük çýkar grubu, yani aile bireyleri ve üst düzey askeri kadro, Mübarek e baðlýlýk yemini etmek üzere Temmuz 1999 da muazzam bir kampanya baþlattý. Mübarek, tek gerçek aday olduðu Ekim 1999 daki göstermelik seçimle, görev süresini bir dönem daha uzatmýþ oldu. Baþkan ýn zaferini kutlayan manþetler, oy vermenin baþlamasýndan iki gün önce atýldý. Baþkan, görev süresi boyunca pek azý gerçekleþmekte olan büyük deðiþimler vaat etti. Mübarek, beþinci dönem baþkanlýða adaylýðýný koymayacaðýný ilan etti, ama ardýndan fikrini deðiþtirdi. 2005 te tek rakibi Eymen Nur sonunda hapse atýldý ve Mübarek baþkanlýk seçimini beþinci kez kazandý. Mýsýr da demokrasi ve özgürlükler açýsýndan hiçbir þey deðiþmedi. Hüsnü Mübarek 1981 den 2011 Ocak ayýna kadar iktidarý elinde tuttu. Yaklaþan baþkanlýk seçimlerine aday olmak veya oðlu Cemal i aday yapma hayallerini kurarken Tunus ta baþlayan Arap Baharý nýn Mýsýr a sýçramasýyla, üst üste geri adýmlar atmasýna ve kýsmen de direnmesine raðmen, Tahrir Meydaný ndaki gösterilere engel olamayýp görevinden istifa etti. Mübarek 30 yýllýk iktidarýnýn hesabýný mahkemede verirken, Mýsýr, 2012 Haziran ýnda demokratik seçimlerle tanýþtý. 1 Temmuz 2012 tarihinden itibaren Mýsýr Cumhurbaþkaný olarak Muhammed Mursi ilk sivil Cumhurbaþkaný seçildi. Görüldüðü gibi Mýsýr ýn 1952 devrim öncesi ve sonrasýnda tanýk olduðu seçimler hep kurgulu, kontrollü, hatta açýkçasý hileli idi. Ortada seçim, parlemento, milletvekili gibi isim ve kurumlar vardý ama hepsi ismen vardý. Mýsýr tarihinin en temiz ve demokratik seçimini ancak 2012 de yapmaya muvaffak oldu. KAYNAKÇA Kýzýltoprak, Süleyman; Mýsýr da Osmanlý nýn Son Yü zyýlý; T BBD Yayýn la rý; Ýstan bul; 2010. Kýzýltoprak, Süleyman; Mýsýr da Ýngiliz Ýþgali; Osmanlý nýn Diplomasi Savaþý: 1882-1887; Tarih Vakfý Yayýnlarý; Ýstanbul; 2010. King, Joan Wucher; Historical Dictionary of Egypt; T he Scarecr ow Press Inc.; Londra; 1984. Marsot, Afaf Lutfi al-sayyid; (Çev.: Gül Çaðalý Güven, Yay. Haz.: Süleyman Kýzýltoprak) Mýsýr Tarihi: Araplarýn Fethinden Bugüne; Tarih Vakfý Yurt Yayýnlarý; Ýstanbul; 2010. MISIR RAPORU 11

mýsýr da yeni yönetimin ve destekçilerin genel yapýsý Hüsnü Mübarek sonrasý yapýlan seçimlerden birinci olarak ayrýlan Hürriyet ve Adalet Partisi, bugün Mýsýr daki en büyük ve en organize yapýsý Müslüman Kardeþler i temsil ediyor. Mýsýrlý düþünür-aktivist Hasan el-benna tarafýndan 1928 yýlýnda kurulan Müslüman Kardeþler teþkilatý, Mýsýr daki diktatörlük yönetimleri tarafýndan baský görmüþ ve siyasi alanýn dýþýnda tutulmuþtu. Buna karþýn 2005 yýlýnda baðýmsýz aday olarak seçimlere katýlan Müslüman Kardeþler e mensup adaylar parlamentoda 88 koltuk elde etmiþlerdi. Bu köklü geçmiþine raðmen Müslüman Kardeþler in devlet yönetiminde oldukça tecrübesiz olduðu söylenebilir. Bu durum Mýsýr da henüz emekleme döneminde olan demokratikleþme süreci için oldukça büyük riskler taþýyor. Alýnan her kararýn mahkeme tarafýndan iptal edilmesi sonucu iþ yapamaz hale gelen yönetim, yargý erkini aþarak bazý icraatlar yapmaya çalýþmasýndan dolayý anti demokratik bulunarak eleþtirilmeye baþlandý. Mursi, Mýsýr halkýnýn talepleri doðrultusunda hareket ettiðine dair ikna edici sebepler taþýyorsa da, kimi karar ve uygulamalarýyla, muhalifleri tarafýndan yeni bir diktatör adayý olarak görülmekten kurtulamýyor. Mýsýr ýn yeni bir anayasaya kavuþmasý sürecinin saðlýklý ilerleyebilmesini gerekçe göstererek, pek çoðu Hüsnü Mübarek in kullandýðý yetkileri uhdesine alan Murs i nin bu kar ar larýnýn, ke ndis i gibi düþünmeyenlerce eleþtirilmesine þaþýrmamak gerekiyor. Yýllardýr Mýsýr halkýnýn kaynaklarýný sömüren statüko ile mücadelenin gerekliliði açýk olmakla birlikte, bu süreçte Mursi ve onun temsil ettiði Müslüman Kardeþler in kriz yönetimi konusundaki baþarýsý soru iþaretleri taþýyor. Zira, bu süreçte atýlacak adýmlarýn ve alýnacak kararlarýn, zaten uzun yýllardýr bedel ödeyen Mýsýr halkýna yeni bedeller ödetmemesi gerekiyor. Bu noktada Mýsýr halkýnýn öncelikli taleplerinin ve Mu rs i, Mýs ýr halkýnýn talepler i doðrultusunda hareket ettiðine dair ikna edici sebepler taþýyorsa da, kimi karar ve uygulamalarýyla, muhalifleri tarafýndan yeni bir diktatör adayý olarak görülmekten kurtulamýyor. 12 MISIR RAPORU

Yýllardýr Mýsýr halkýnýn kaynaklarýný sömüren statüko ile mücadelenin gerekliliði açýk olmakla birlikte, bu süreçte Mursi ve onun temsil ettiði Müslüma n Kar deþler in kr iz y önetimi konusundaki baþarýsý soru iþaretleri taþýyor. Zira, bu süreçte atýlacak adýmlarýn ve alýnacak kararlarýn, zaten uzun yýllardýr bedel ödeyen Mýsýr halkýna yeni bedeller ödetmemesi gerekiyor. ihtiyaçlarýnýn doðru tesbit edilmesi ve adýmlarýn bu doðrultuda atýlmasý gerekiyor. Gazeteci Fehim Taþtekin in 4 Aralýk 2011 tarihinde Radikal gazetesinde yayýmlanan Nasýr Tutan Alýnlar ve Musa nýn Diriliþi baþlýklý yazýsýndaki þu cümleleri, bu konuda önemli ipuçlarý veriyor: Metroya binmeden önce atladýðýmýz taksinin sürücüsü Nebil Salah yeni Mýsýr ý gayet iyi özetledi: Bina yapmaya çalýþýyoruz ama temelimiz yok. O yüzden iþler karýþýk. Ama halk ilk kez gerçek anlamda oy kullanýyor, ilk kez gerçek partilere oy veriyor. Kimin gerçekten güçlü olduðu þimdi anlaþýlacak. Oyum Ýhvan a. Fakat yollarý temizlemezler, ekonomiyi düzeltmezlerse sonraki seçimde onlarý da deviririz. Artýk yeni Mübarekler istemiyoruz. Ýþte Tahrir ruhunun halk içindeki karþýlýðý. 1 Star gazetesi yazarý Fadime Özkan ýn 3 Aralýk 2012 tarihli yazýsý ise, Mursi ye destek vermek için Nahda Meydaný nda toplanan ve çoðunluðunu gençlerin oluþturduðu topluluðun görüþlerini yansýtmasý bakýmýndan ilginç örnekler sunuyor: Bir grup genç kýz neþeli bir telaþla meydana doðru ilerliyor, yollarýný kesiyorum. Hepsi okumuþ kýzlar, ikisi mühendis, biri iletiþim okumuþ, biri arkeoloji, biri sosyoloji. Mursi yi sevdiklerinden, ona inandýklarýndan bahsediyorlar. Mýsýr a demokrasi gelmesini istiyoruz, onu bu yüzden destekliyoruz diyorlar. Onlarýn görüþlerini söylemeleri normal, saygýmýz var ama onlar çok azlar, çoðunluk biziz ama onlarýn sesi çok çýkýyor. Tahrir dekiler de bize saygý duymayý öðrenmeli. Mursi yi halk seçti. -Sizler kapalýsýnýz ama Tahrir deki kadýnlarýn bazýlarý kapanmay a zo rlanacakl arýn dan ko rkuy or? No, no, no (arkadaþlarý da bu no ya katýlýyorlar. Mursi çok demokratik bir insan, böyle birþey yapmayacaktýr. Onlarý korkutacak bir þey sosyal hayata müdahale edecek bir þey yapmayacaktýr. Bütün siyasi görüþlere saygýlý. -Baradey için ne düþünüyorsun? (Kýzlar korosu hem cevap veriyor hem de baþ parmaklarýyla aþaðýyý gösteriyorlar) O Ýsrail i dstekliyor, Amerika ile iletiþim kuruyor, o Mýsýr ý bilmiyor, sevmiyor. Baradey çok kötü biri 2 Öte yandan seçimlerde Müslüman Kardeþler in partisi Hürriyet ve Adalet in ardýndan ikinci olan ve Selefi akýmý temsil eden Nur Partisi de, bu beklenmedik seçim baþarýsýnýn ardýndan Mýsýr ýn bu yeni dönemindeki aktörlerden biri olacak. Son dönemde yapýsal deðiþikliklerle muhatap kitlesini geniþleten ve ülkenin siyasi hayatý içerisinde yer almaya baþlayan Selefi kanadýn tavýr ve yaklaþýmý da ülke siyaseti ve geleceði açýsýndan belirleyici olacak. -Tahrir dekilerin neden orada olduklarýný anlayabiliyor musunuz? 1 http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radi kalyaz ar&articleid=1071433&yazar=fehim- TASTEKIN&CategoryID=100 2 http://haber.stargazete.com/yazar/gobegini-kasiyanreformistlerle-mursi-karsiti-elitler-savasiyor/yazi-708700 MISIR RAPORU 13

mýsýr da muhalefet, ordu ve yargý erkinin genel yapýsý a. Muhalefet Bugün meydanlarda Mursi ye muhalefet eden halk kitlesinin homojen bir yapýya sahip olduðunu söylemek mümkün gözükmüyor. Arap Baharý sürecinde meydanlardan toplanarak Hüsnü Mübarek in yönetimi býrakmasý için gösteriler yapan farklý kesimlerin bir kýsmý, bugün Mursi ye karþý da benzer bir tavýr sergiliyor. Bu kesimlerin içerisinde solcu, liberal, milliyetçi, seküler kesimler ve Hristiyanlar zikredilebilir. Mursi yi protesto eden çevreler, özellikle 22 Kasým da çýkartýlan 7 maddelik yasanýn yeni bir diktatörün doðuþu anlamýna geldiðini iddia ediyorlardý. Nitekim yargýnýn müdahale ettiði bu yetkilerin Hüsnü Mübarek in yetkileri olduðunu savunuyorlardý. Her ne kadar Mursi çeþitli platformlarda bu yetkileri yeni anayasanýn çýkartýlmasý sürecinde referandumun saðlýklý bir þekilde yapýlabilmesi için geçici olarak kendisinde topladýðýný ve referandumdan sonra yetkileri tekrar devredeceðini ifade etse de, kendisi ile ayný düþünceyi paylaþmayan farklý dünya görüþüne mensup insanlar tarafýndan gerçekçi bulunmuyordu. Mursi, gelen tepkiler üzerine farklý parti mensuplarýnýn katýldýðý bir diyalog toplantýsý düzenledi ve 22 Kasým da anayasal düzenlemeler çerçevesinde aldýðý bu kararlarý, 9 Aralýk ta iptal etti. Ancak öte yandan Ýslami referanslarla hareket eden Ýhvan-ý Müslimin in Hürriyet ve Adalet Partisi ile Selefilerin Nur Partisi nin seçimlerde %70 e yakýn bir oy oranýna sahip olmasý ise sözkonusu çevrelerce kabul 14 MISIR RAPORU edilemiyor. Mýsýr daki milyonlarca seçmenin demokratik tercihlerinin sandýða bu þekilde yansýmasý karþýsýnda sözkonusu çevreler halkýn cahil olduðunu, Mýsýr için neyin iyi olacaðýna halkýn karar veremeyeceðini dile getiriyorlar. Heyetimizin Kahire de protestolarýn merkezi konumundaki Tahrir Meydaný nda gerçekleþtirdiði görüþmelerde, halkýn büyük çoðunluðunun parmak basarak oy kullandýðý, Ýhvan-ý Müslimin in halka para vererek ve dini duygularý istismar ederek oylarýný arttýrdýðý gibi iddialar ortaya atýldý. Bu yaklaþým biçimi, Türkiye de de halkýn demokratik tercihlerini kabullenemeyen statükocu zihniyetin bakýþ açýsýyla benzerlik arzediyor. Yeni Þafak gazetesi yazarý Akif Emre, Mursi ye 28 Þubat Tuzaðý mý? baþlýklý yazýsýnda bu sürece iliþkin o la rak þu deðerlendirmelerde bulunuyor: Mursi'nin attýðý son adým ve ona karþý verilen tepkinin ne kadarý komplo ve planlýydý; bunu þimdiden söylemek zor. Ancak postmodern darbeye destek veren statükocu, Batýcý, en azýndan Ýslamcý karþýtý, hatta sol ve kimi liberal kesimlerin belli bir çizgide birleþtikleri malum. Kimi talepler ve ideolojik gerekçelerle ortak bir cephe, baþarýlý bir þekilde oluþturulmuþtu. 1 Her ne kadar geniþ kitlelerce savunulmasa da bu görüþleri dillendiren kesimler, Mursi karþýtý protestolarýný Tahrir Meydaný nda sürdürüyorlar. 1 http://yenisafak.com.tr/yazarlar/akifemre/mursiye-28- subat-tuzagi-mi/35238

Uzun yýllardýr hukuk dýþý yetkiler ve ayrýcalýklarla donatýlan yargý erki, bugün h em eli nde b ulu nd ur du ðu b u ayrýcalýklardan vazgeçmek istemiyor, hem de sahip olduðu hukukdýþý yetkileri kullanarak halkýn demokratik tercihleri doðrultusunda oluþan tabloya müdahale ediyor. Gösterilerde polise saldýran, Molotof kokteyli atan, kamu binalarýný ve Hürriyet ve Adalet Partisi bürolarýný kundaklayan göstericiler, sansasyonel eylemlerle sesini duyurmaya çalýþýyor. Polisle yaþanan çatýþmalarda can kayýplarýnýn yaþanmasý ise muhaliflerin tarafsýz sayýlabilecek kitleleri de sokaða dökebilmek için bir araç olarak kullanýlýyor. Kendilerini elit tabaka oýlarak niteleyen bu kesimin gelir seviyesi oldukça yüksek ve genel olarak halktan kopuk yaþadýklarýndan dolayi Mýsýr halkýnýn tamamýný kuþatýcý ve kapsayýcý nitelikte deðildir. Bundan dolayý yüzde otuzlara varan okuma yazma bilmeyen halký rencide edici ve aþaðilayýcý bir uslupla tasvir ediyorlar. Her ne kadar deðiþik dünya görüþüne sahip olsalar da bu kiþiler daha çok eski rejimden kalan yaþantý ve imtiyazlý haklarýný Mýsýr halký ile paylaþmak istemeyen kesimlerin ortak noktasýný teþkil etmektedir. Fadime Özkan ýn yukarýda Nahda Meydaný ndan izlenimlerini aktardýðýmýz yazýsý, Tahrir in nabzýný da tutuyor ve Özkan ýn notlarýna þu cümleler yansýyor: -Mýsýr da adil düzen ve eþitlik var mý? Yok, halk arasýnda büyük ekonomik uçurum var. Gençler iþsiz. Ekonomi yüzde ikilik bir kesimin elinde. Mursi, Erdoðan gibi yapmak istiyor ama Türkiye nin ekonomisi çok iyi. Ýyi bir lideri ve doðru bir politik çizgisi var. Halk zengin, devlet þeffaf. Mýsýr öyle deðil. Bu yüzden Mursi ye güvenmiyoruz. Ayrýca Mursi dini yanlýþ yorumluyor, oysa biz de Müslümanýz. Mursi nin gitmesini istiyoruz, o yüzden buradayýz. -Ama Mursi halkýn seçtiði isim? Mursi yi biz seçmedik, eðitimsiz-kültürsüz insanlar, parmaðýyla oy kullananlar seçti. Biz Mursi nin Mýsýr düzenini deðiþtirmesini istemiyoruz. Mursi gitmeli! 2 b. Ordu ve Yargý Erki Yarým yüzyýldan uzun bir süre askeri diktatörlüklerle yönetilen Mýsýr da ordu, ülkede oldukça baskýn bir etki gücüne sahip bulunuyor. Cemal Abdünnasýr, Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek dönemlerinde nüfuzunu giderek arttýran ordu, sosyal, siyasal ve ekonomik açýdan büyük ayrýcalýklara sahip olduklarý dönemlerin kazanýmlarýndan vazgeçmek istemiyor. Bu da Mursi yönetiminin dolayýsýyla halkýn karþýsýndaki en önemli güçlerden biri olarak ordunun çýkmasýna sebebiyet veriyor. Bilindiði gibi, Hüsnü Mübarek sonrasý süreçte yönetimde bulunan Yüksek Askeri Konsey, Mýsýr da yapýlan seçimler esnasýnda daha oy verme iþlemleri sürerken cumhurbaþkanýnýn yetkilerini daraltan ek bir anayasa kararnamesi çýkarmýþtý. Takip eden süreçte de ordu, Mursi karþýsýndaki tavrýný sürdürdü. Mýsýr da ordunun gücü gerçekten de ürkütücü boyutlara ulaþmýþ durumda. Fehim Taþtekin in verdiði bilgiler, b u gerçeði gö zler önüne seriyor: Ekmek ve süt üretiminden petrole kadar hemen hemen bütün sektörlere el atmýþ Ordu AÞ ekonominin yüzde 17 sine hükmediyor. Ýhvan ýn serbest piyasa ve özel mülkiyeti teþvik eden rönesans projesi eninden sonunda Ordu AÞ nin diþlilerine takýlacak. 3 2 A.y. 3 http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radik alyazar&articleid=1094373&yazar=fehim- TASTEKIN&CategoryID=100 MISIR RAPORU 15

Cemal Abdünnasýr, Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek dönemlerinde nüfuzunu giderek arttýran ordu, sosyal, siyasal ve ekonomik açýdan büyük ayrýcalýklara sahip olduklarý dönemlerin kazanýmlarýndan vazgeçmek istemiyor. Bu da Mursi yönetiminin dolayýsýyla halkýn karþýsýndaki en önemli güçlerden biri olarak ordunun çýkmasýna sebebiyet veriyor. Taþtekin, bir baþka yazýsýnda ise ordunun Mýsýr da ekonominin en büyük patronu olduðunu þu cümlelerle ifade ediyor: Mýsýr da siyaset ve bürokrasinin deðil, ekonominin de en büyük patronu ordu. Her sýradan Mýsýrlýnýn günlük yaþamýndan bildiði bu gerçek, prizmanýn düþmesiyle tüm çýplaklýðýyla sýrýtýr hale geldi. MediaLine a göre Kahire de bir telefon satýcýsý gelirinin yüzde 20 sini yer sahibi bir generale veriyor. Bu, zeytinyaðý, ekmek, süt ve su fabrikalarýndan petrol istasyonlarý ve rafinerilere, lokantacýlýktan turizm ve inþaat sektörüne kadar kurumsaliþ aðýnýn ötesinde askerin sokaða yansýyan kollarýndan biri. Ordunun Cherokee ve Wrangler üretmek üzere Jeep ile ortak olduðu da söyleniyor. 4 Mýsýr da statükoyu temsil eden bir diðer yapý ise yargý. Uzun yýllardýr hukuk dýþý yetkiler ve ayrýcalýklarla donatýlan yargý erki, bugün hem elinde bulundurduðu bu ayrýcalýklardan vazgeçmek istemiyor, hem de sahip olduðu hukukdýþý yetkileri kullanarak halkýn demokratik tercihleri doðrultusunda oluþan tabloya müdahale ediyor. Mýsýrda yargý erkinin sahip olduðu ayrýcalýklar korkunç boyutlara ulaþmýþ bulunuyor. Gazeteci Abdullah Aydoðan Kalabalýk ýn Dünya Bülteni nde yayýmlanan Mýsýr daki Kavganýn Arka Planý baþlýklý makalesinde konuyla ilgili olarak þu bilgiler veriliyor: Yargý, Mýsýr da yýllardan beri yargýçlarýn çiftliði gibi kullanýlmakta. Bir yargýç ailesinden 10 kiþiyi savcý, hakim ve müsteþar olarak atayabilmekte. Bu üç grubun maaþlarý, 4 http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikal Yazar&ArticleID=10768 00&Yazar=FEHIM- TASTEKIN&CategoryID=100 en az 25 bin Mýsýr Gini si (4166 ABD dolarý). Çalýþma süreleri ise çok daha ilginç. Haftada 1 gün veya ayda bir hafta çalýþýrlar. Dahasý Körfez ülkelerine gidip istedikleri kadar ortalama 20 bin dolar maaþla çalýþmakta, köþeyi dönüp gelmekteler. Tabii bu arada ülkedeki kadrolarýný da muhafaza edebilmekteler 5 Demokratikleþme sürecinde halkýn taleplerini daha rahat ve daha güçlü bir þekilde dile getirmesiyle, yýllardýr Mýsýr halkýnýn haklarýný sömürerek elde ettikleri kazanýmlarý tehlikeye düþen yapýlarýn, bu süreci baltalamak adýna elinden geleni yapacaðý aþikardýr. Nitekim ütopik yetkilerle donatýlmýþ yargý mercileri, Hüsnü Mübarek sonrasý yaþanan süreçte statükoyu korumak adýna hukuk dýþý kararlara ve uygulamalara imza attýlar. Bu çerçevede seçimi geçersiz saymaktan parlamentoyu feshetmeye, yeni anayasa hazýrlama çalýþmalarýný baltalamaktan referandum sürecini boykot etmeye kadar pek çok yola baþvuran yargý mercilerinin, önümüzdeki süreçte de benzer uygulamalar gerçekleþtirmesi muhtemel görünüyor. 5 http://www.dunyabulteni.net/?atype=haber&articlei D=236737 16 MISIR RAPORU

anayasa referandumu süreci Mýsýr da uzun süren tartýþmalarýn ve yaþanan sýkýntýlý sürecin sonunda anayasa referandumu iki tur halinde gerçekleþtirildi. Hâkimler Odasý referandumda görev yapmayý boykot ettiðinden, seçimler iki aþamalý olarak yapýldý. Çünkü Mýsýr da kanun gereði her seçim sandýðýnda mutlaka bir yargý mensubunun bulunmasý gerekiyor. Bu sebeple, boykota katýlmayan yargý mensuplarý ile bu referandum yapýlmak zorunda kalýndý. 15 Aralýk ta gerçekleþtirilen ilk tur sonunda, deðiþikliðe Evet diyenlerin oraný %56,5, Hayýr diyenlerin oraný ise %43,5 olarak gerçekleþti. 22 Aralýk ta gerçekleþtirilen ikinci tur sonucunda ise Evet oylarý %71, Hayýr oylarý %29 olarak gerçekleþti. Ýki tur sonunda ülke genelindeki Evet oylarýnýn oraný %64, Hayýr oylarýnýn oraný ise %36 olarak gerçekleþti. Böylece iki aþamada tamamlanan referandumda toplam 10 milyon 655 bin 332 Mýsýrlý Evet, 6 milyon 29 bin 617 kiþi Hayýr oyu kullandý. 17 ilde yapýlan referanduma, 104 seçim merkezinde 6 bin 724 sandýkta 7 bin 291 yargý mensubu gözlemci olarak katýldý. 80 milyon nüfusa ve 50 milyonun üzerinde seçmene sahip olan Mýsýr da, anayasa referandumuna katýlým %30 oranýnda kaldý. Mýsýr daki yargý erkinin süreci olumsuz etkileyen giriþimlerinin yanýsýra, Batý nýn yaklaþýmý da ülkedeki demokratikleþme sürecini krize dönüþtürme amacý güdüyor. Nitekim Avrupa Birliði, Mýsýr daki referandumu þaibeli bulduðu ve anayasa maddelerini demokratik bulmadýðý için temsilci göndermeyi reddetti. Arap Baharý sürecini yakýndan takip eden ve Mýsýr daki demokratikleþme sürecini memnuniyetle karþýladýðýný her fýrsatta dile getiren ABD de, Mýsýr daki referandum sürecine olumsuz yaklaþýyor. ABD Savunma Bakanlýðý Sözcüsü George Little, Mýsýr da anayasaya getirilen düzenlemelere dair derin kaygý duyduklarýný dile getirirken, Temsilciler Meclisi Dýþ Ýliþkiler Komitesi Baþkaný Irena Ros-Lehtinen Referandum sonucu Mýsýr halký için bir yenilgi. Otokratik bir rejimin Ýslami diktatörlükle takas edilmesini kabul edemeyiz dedi. Benzer bir tavýr da uluslararasý kredi derecelendirme kuruluþu Standart & Poor's (S&P) tan geldi. S&P, Mýsýr'ýn uzun vadeli kredi notunu bir basamak indirerek B den B- ye çekti, not görünümünü de negatif olarak belirledi. S&P den yapýlan açýklamada, son geliþmelerin ülkenin kurumsal çerçevesini zayýflattýðý kaydedildi, not indiriminin ülkedeki siyasî ve toplumsal gerginlikleri yansýttýðý belirtildi. Mýsýr daki referandum süreci ile ilgili yaþanan bütün bu geliþmeler, Batý nýn Mýsýr da yeni sürece çeþitli vesilelerle müdahale edeceðini ortaya koyuyor. Yargý erkinin süreci kilitleme giriþimlerine karþýn, 15 Aralýk ta gerçekleþtirilen ilk tur sonunda, deðiþikliðe evet diyenlerin oraný %56,5, hayýr diyenlerin oraný ise %43,5 olarak gerçekleþti. 22 Aralýk ta gerçekleþtirilen ikinci tur sonucunda ise Evet oylarý %71, Hayýr oylarý %29 olarak gerçekleþti. Ýki tur sonunda ülke genelindeki Evet oylarýnýn oraný %64, Hayýr oylarýnýn oraný ise %36 olarak gerçekleþti. MISIR RAPORU 17

sonuç ve öneriler Muhammed Mursi nin öncelikli hedefi, Mýsýr da halkýn ekonomik beklentilerine cevap vermek ve iktisadî geliþimi saðlamak olmalýdýr. Muhammed Mursi, sahip olduðu seçmen desteðini bir dayatma aracý olarak kullanmamalý, yeni anayasa gibi ülke geleceði açýsýndan hayati öneme sahip k on ul ar d a mü z ake r e v e di ya lo gd an vazgeçmemelidir. Mýsýr daki yeni yönetim cemaat mantýðýyla deðil devlet kurumsallýðýyla hareket etmeli, ülkedeki tüm unsurlarý kucaklayýcý ve kuþatýcý bir yaklaþým biçimini benimsemelidir. Devleti ve devlet yönetimini ilgilendiren konularda Müslüman Kardeþler yöneticileri deðil devlet yöneticileri açýklama yapmalýdýr. Mýsýr da üst yapýda kiþiler düzeyinde deðiþiklik olsa da, bürokratik askerî oligarþi varlýðýný devam ettirmektedir. Yeni yönetim bu oligarþik yapý ile mücadelesini toplumun bütün kesimlerini yanýna alarak ve süreç içerisine yayarak yürütmelidir. Mýsýr daki yeni yönetim yýllardýr zulüm gördüðü iç dinamiklerle ve rejimle hesaplaþmak yerine, dikkatlerini uzun yýllardýr Mýsýr ý baský altýna alan küresel sisteme yöneltmelidir. Süveyþ Kanalý ve Nil Nehri gibi stratejik öneme sahip konular, sahip olduðu jeopolitik konum ve Ýsrail in güvenliði sebebiyle Mýsýr ýn küresel sistem tarafýndan rahatsýz edileceði, dikkate alýnmalýdýr. AB nin yeni anayasayý kendince uygun bu lmad ýðýnd an r e fe r and uma tem si lci göndermemesi, ABD yetkililerinin konu ile ilgili açýklamalarý ve kredi kuruluþlarýnýn referandum sonrasýnda Mýsýr ýn kredi notunu düþürmesi gibi örneklerden hareketle, Mýsýr ýn önümüzdeki süreçte küresel sistemin antidemokratik ve baskýcý müdahalelerine maruz kalacaðý rahatlýkla söylenebilir. Muhalif unsurlar, taleplerini açýk ve net bir þekilde dile getirmeli, kin, nefret ve aþaðýlama içeren sö ylemlerinden ve þiddet eylemlerinden vazgeçmelidir. Muhaliflerin antidemokratik olarak deðerlendirdiði uygulamalar karþýsýndaki tutumu, kamu binalarýna, güvenlik güçlerine ve karþýt görüþe sahip insanlara karþý þiddet içeren eylemlerde bulunmak olmamalýdýr. Benzer þekilde demokrasi mücadelesi verdiði iddiasýndaki muhalefet, mevcut yönetime karþý ordudan yardým istemek gibi statükocu bir yaklaþýmla hareket etmemelidir. Mýsýr da her kesim diyalog ve müzakereye açýk olmalý, halkýn ve ülkenin çýkarlarý esas tutulmalýdýr. Her ne kadar referandum süreci yeni yönetimin istediði þekilde sonuçlanmýþ olsa da, Mýsýr gibi 80 milyonluk nüfusa sahip bir ülkede, referanduma katýlýmýn %33 düzeyinde kalmasý önemsenmelidir. Bu oran, Mursi yönetimince dikkate alýnmalý ve daha güçlü bir toplumsal mutabakatýn tesis edilebilmesi için müzakere ve diyalog yollarý açýk tutulmalýdýr. Mýsýr, demokratik ülkelerin uzun onyýllar hatta asýrlar sonunda eriþtiði seviyeye birkaç yýlda ulaþmak gibi bir beklentiyle karþý karþýyadýr. Bugüne kadar sabýrlý bir duruþ sergileyen Mýsýr halkýnýn, bundan sonra biraz sabýrsýzlýk göstermesi sözkonusu olabilir. Bu konuda Mýsýr da iktidarý elinde bulunduranlar halký eski rejimin refleksleriyle yönetmekten uzak durmaya azamî gayret gösterme durumundadýrlar. 18 MISIR RAPORU

MISIR RAPORU 19

GÖNÜLLÜMÜZ OLMAK ÝSTER MÝSÝNÝZ? Canlý yaþamýný ilgilendiren her alanda gerçekleþtirilen ihlallerle mücadele etmek üzere kurulan UHÝM, gönüllü katkýlarla etki alanýný her geçen gün arttýrmakta ve saðlýklý bir hak arama bilincinin oluþmasýna katký sunmaya devam etmektedir. Siz de bir UHÝM gönüllüsü olmak ve yapýlan çalýþmalara katký sunmak istiyorsanýz, www.uhim.org adresini ziyaret ederek gönüllülük formunu doldurabilir veya telefon numaralarýmýzdan bize ulaþabilirsiniz. UHÝM gönüllüsü olarak ne tür katkýlar sunabilirim? Kurumumuz tarafýndan hazýrlanan raporlara akademik destek saðlayabilir, ilgili konularda bilgi-birikiminizi bizimle paylaþabilirsiniz. Çalýþmalarýmýzýn kamuoyunda daha fazla yer almasý için sürdürülen tanýtým faaliyetlerine katýlabilirsiniz. Yapacaðýnýz aidat ve baðýþlarla çalýþmalarýmýza katký sunabilirsiniz. A Ý D A T v e B A Ð I Þ L A R I N I Z Ý Ç Ý N B A N K A H E S A P N U M A R A L A R I VAKIFBANK / Üsküdar Þubesi TÜRKÝYE FÝNANS / Üsküdar Þubesi YAPI KREDÝ / Üsküdar Þubesi POSTA HESAP ÇEKÝ : : : : TR89 0001 5001 5800 7297 5957 51 TR43 0020 6000 0801 2941 7300 01 TR18 0006 7010 0000 0086 3249 24 6237145 w w w. u h i m. o r g