Hiatal Herniler. Fatih Hikmet Candaş, Orhan Yücel



Benzer belgeler
Hiatal Herniler Tanım Hiatal herni, diyafragmanın özefageal hiatusunda herhangi bir organın anormal protrüzyonu olarak tanımlanmaktadır.

Slayt 1. Slayt 2. Slayt 3 DİAFRAGMA HASTALIKLARI ANATOMİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger. Diafragma - Muskuler - Tendinöz (Centrum tendineum)

HEPATOLOJİ. e-yandal. Özofagus Hastalıkları. Semptomatoloji

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012

Paraözofageal (Tip II hiatal) hernilere cerrahi yaklaşım: Dört olgu sunumu

Erişkinde Diyafragmatik Morgagni Hernisinin Laparoskopik Onarımı, Olgu Sunumu

PARAÖZOFAGİAL HİATAL HERNİLER

HİATUS HERNİLERİ VE TEDAVİ YAKLAŞIMI

ÖZOFAGUS MOTİLİTE TE BOZUKLUKLARI

Fundoplikasyonun Torasik Migrasyonu Nedeniyle Uygulanan Redo Cerrahi

Gastroösofageal Reflü Hastalığı DRATALAYŞAHİN

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI

Asendan AORT ANEVRİZMASI

Özofagusun motilite bozuklukları. Prof. Dr. Melih Paksoy

Karın yaralanmaları ister penetran ister künt mekanizmaya bağlı olsun ciddi morbidite ve mortalite ile seyrederler.

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS CERRAHİSİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM-V DERS PROGRAMI

GİRİŞ. YETİŞKİNLERDE ve ÇOCUKLARDA HERNİ GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ-genel karakteristikler. PATOFİZYOLOJİ-genel karakteristikler

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

REFLÜNÜN(GÖRH) LAPAROSKOPİK TEDAVİSİ

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

Saat 25 Eylül 2017 Pazartesi 26 Eylül 2017 Salı 27 Eylül 2017 Çarşamba 28 Eylül 2017 Perşembe 29 Eylül 2017 Cuma. Seminer

Göğüs Ağrısına Yaklaşım. Uzm Dr İsmail Altıntop T.C Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

Gastroösofageal Reflü Hastalığı DRATALAYŞAHİN. Tanım

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir.

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Vaka II. Vaka I. Vaka III. Vaka IV

AKCİĞER GRAFİLERİ. Dr. Özlem BİLİR RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ ACİL TIP A.D.

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Öksürük. Pınar Çelik

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

T.C. BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV GENEL CERRAHİ STAJI PROGRAMI

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

T.C. BÜLENT ECEVĠT ÜNĠVERSĠTESĠ TIP FAKÜLTESĠ ÖĞRETĠM YILI DÖNEM IV GENEL CERRAHĠ STAJ PROGRAMI. Prof. Dr. Taner Bayraktaroğlu

Kalp Kapak Hastalıkları

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Yutulan Yabancı Cisimler YUTULAN YABANCI CİSİMLER. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Dr. Taylan KILIÇ AÜTF Acil Tıp AD

NAZOGASTRİK (TÜP) SONDA UYGULAMASI. Nazogastrik Sonda Uygulaması. 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği. Nazogastrik Sonda Uygulaması

TOS (Toraksın Çıkım Sendromu)

Ders Yılı Dönem-V Göğüs Cerrahisi Staj Programı

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

GÖZDEN KAÇAN-MORTAL GÖĞÜS AĞRISI / NEFES DARLIĞI. Doç. Dr. Ayhan SARITAŞ Düzce Üniversitesi

Göğüs Ağrısı Olan Hasta. Dr. Ö.Faruk AYDIN /

Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı 5. Sınıf ders programı:

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı?

Geç bulgu veren konjenital diyafram hernisinde torakoskopik diyafram onarımı: Olgu sunumu

Hisar Intercontinental Hospital

Karın duvarı fıtıkları

Özofagus Perforasyonları; 11 Olgunun Analizi*

Gebelik ve Trombositopeni

T.C. BÜLENT ECEVİTÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI IV. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI. Grup D ( 8 Hafta)

Antireflü Cerrahisinin Tarihi Geliflimi ve Rudolf Nissen

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI intern semineri Ş. TEKİN intern semineri

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

D E F O R M İ T E L E R İ

Hazırlayan ekip : Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çalışma Grubu. Üyeler - Dr.Baktash Morrad - Dr.Ayşe Hüseyinoğlu - Dr.

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

OLGU 3 (39 yaşında erkek)

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

GÖĞÜS CERRAHİSİ STAJI

Pnömotoraks. Akif Turna. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı.

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI

Ders Yılı Dönem-V Üroloji Staj Programı

GENEL CERRAHİ MORTALİTE-MORBİDİTE Ş. ÖZER (MODERATÖR) Şok A. TEKİN Şok A. TEKİN

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

GİS KANAMALARI. Prof.Dr.Tayfun KARAHASANOĞLU

Girişimsel Aritmi Komplikasyonlar ve Tedavisi. Doç.Dr.Enis Oğuz Anadolu Sağlık Merkezi - Gebze

Burun yıkama ve sağlığı

PEG li Hastalarda Nütrisyon

SOLUNUM FONKSİYON TESTLERİNDE TEMEL KAVRAMLAR

ENFEKTİF ENDOKARDİT: KLİNİK VE EKOKARDİYOGRAFİ BULGULARI

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir.

Travmatik diyafragma rüptürünün gecikmiş prezentasyonu: iki çocuk olgu

06 Şubat Nisan SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a. Pre-Operatif Hastaların Genel Değerlendirilmesi Yrd.Doç.Dr.

Gastoözofageal Reflü Hastalığı: Tanı ve Tedavi Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK

Non-Operatif Göğüs Ağrısı

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

Hasta Adı Dosya No Tarih / Saat

17 Nisan Haziran SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a

Giriş. Yaşlılarda Karın Ağrısı. Genel Bilgiler. Genel Bilgiler. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü. Değerlendirmeyi Etkileyen Faktörler Öykü

GENEL CERRAHİ KLİNİĞİ YILI EĞİTİM PLANI

Transkript:

Hiatal Herniler Fatih Hikmet Candaş, Orhan Yücel Giriş Diyafragma semitendinöz bir yapıda olup solunum fonksiyonunun en etkili birimidir. Diyafragmada, mediasten ile batın arasındaki geçişi sağlayan üç majör aralık bulunmaktadır. Birinci aralık torakal 8. vertebra seviyesindeki içerisinden vena kava inferior ve sağ n.frenikusun geçtiği foramen vena kava inferior, ikinci aralık torakal 10. vertebra seviyesindeki içerisinden özofagus, n.vagus ve v.gastrika sinistranın geçtiği hiatus özofagialis ve üçüncü aralık ise torakal 12. vertebra seviyesindeki içerisinden aort, v.azigoz ve duktus torasikusun geçtiği hiatus aortikus tur. Hiatal herniler diyafragmadaki özofageal hiatustan batın içi organların toraksa geçişi olarak tanımlanabilir. Herniasyondaki en önemli neden özofageal hiatusdaki anatomik zayıflık ya da defekttir. En sık herniye olan organ midedir ve buna diğer batın içi organlar da eşlik edebilir. Hiatal herniler ilk olarak 1610 yılında Ambrose Pare tarafından tanımlanış olup ilk başarılı cerrahi tedavisi ise 1884 yılında Potemski tarafından yapılmıştır. Özofageal hiatus diyafragmanın sağ kurus liflerinden oluşan yaklaşık 2-3 cm lik bir kanaldır. Diyafragmanın sol kurus lifleri ise hiatusun yapısına genellikle katılmaz. Diyafragmanın fasiya transversalisinden kaynaklanarak özofagusa tutunan frenoözofageal ligaman ile özofagusun stabilitesi sağlanır. Frenoözofageal ligamanda oluşabilecek bir defekt hiatal herniye zemin hazırlar. Sınıflama Hiatal hernilerde çoğunlukla midenin parsiyel veya tam herniasyonu ön plandadır. Herniasyonun derecesine, şekline ve eşlik eden diğer batın içi organların katılımına göre hiatal hernilerde dört anatomik sınıflama tanımlanmıştır. Tip I Hiatal Herni Tip I hiatal herniler kayma tipi (Sliding tip) herni olarakta tanımlanır ve hiatal herniler arasında en sık görülen tiptir. Hiatal hernilerin %80-90 ını oluşturur. Özofageal hia- 961

97 2 Hiatal Torasentez Herniler tusdaki genişleme ve frenoözofageal ligamandaki zayıflık nedeniyle midenin bir bölümünün özellikle kardia kısmının gastroözofageal bileşkeyle beraber toraks içine geçişiyle oluşur. Bu tip hernide gerçek bir peritoneal herni kesesi yoktur. Gebelik, obezite ve kusma gibi intraabdominal basınç artışı ve kuvvetli özofageal kontraksiyonlar predispozan faktörlerdir. Sliding hernilerde gastroözofageal bileşkenin toraks içine kaymasıyla alt özofageal sfinkterde fonksiyon kaybı gelişebilmekte ve bunun sonucunda gastroözofageal reflü oluşabilmektedir. Gastroözofageal reflü ile beraber hafif bir özofajit tablosundan tedavi edilmediği halde kompleks bir durum olan özofagus striktürüne kadar farklı komplikasyonlar gelişebilir. Tip II Hiatal Herni Paraözofageal ya da Rolling herni olarak da adlandırılan tip II hiatal herniler daha ender görülmektedir. Tip II hernide frenoözofageal ligamanın anterolateralinde lokal ve parsiyel bir anatomik defekt söz konusudur. Bu defekten mide fundusunun toraksa herniye olmasıyla tip II hiatal herni gelişir ve peritonun da defektten protrüze olmasıyla herninin gerçek bir peritoneal herni kesesi oluşur. Parsiyel defekt nedeniyle gastroözofageal bileşke normal anatomik pozisyonundadır ve alt özofagus ile midenin kardia bölümü diyafragmanın altındadır. Bu nedenle tip II hiatal hernide genellikle gastroözofageal reflü gözlenmemektedir. Batın içi pozitif basıncın ve toraks içi negatif basıncın etkisiyle tip II herninin progrese olma eğilimi yüksektir. Tip III Hiatal Herni Tip III hiatal herniler, tip I ve II hiatal hernilerin kombinasyonuyla oluştuğundan mikst ya da kombine tip hiatal herni olarak da isimlendirilirler. Tip III hiatal hernide mide fundusu ile beraber alt özofagus ve mide kardia kısmı da toraks içine herniye olur. Dolayısıyla gastroözofageal bileşkenin de toraks içine kaymasıyla tip III hernilerde de gastroözofageal reflü yakınması gelişebilir. Bu hernide de tip II hiatal hernide olduğu gibi peritoneal bir kese mevcuttur. Tip IV Hiatal Herni Tip IV hiatal herniler de mide ile beraber herni kesesinde batın içi organlar da bulunabildiğinden kompleks tip hiatal herni olarak da adlandırılır. Özofageal hiatusun progresif dilatasyonuyla beraber midenin dışında herni kesesinde en sık transvers kolon ve omentum bulunur. Daha nadiren de mideye ince barsaklar ve dalakta eşlik edebilir. İnsidans ve Etyoloji Tip I hiatal herniler (Sliding herni) %80-90 oranında toplumda en sık görülmesine karşın genellikle çoğunluğu asemptomatik seyrettiğinden hiatal hernilerin gerçek insidansını saptamak zordur. ABD nde yapılan bir çalışmada baryumlu mide - özofagus grafisi çekilen hastaların %10 unda hiatal herni ve en sık sliding herni saptanmıştır. Hiatal herniler konjenital, akkiz, travmatik ve iatrojenik nedenlerle gelişebilmektedir. Çocuklarda özellikle ilk 6-9. aylarda kusma ile seyreden sliding tip herni görülebilse de yaşın ilerlemesiyle özofageal hiatus yapısı normal anatomik yapısına dönebilir veya hasta asemptomatik hale gelebilir. Travmatik hiatal hernilerde ise herninin travma öncesi varlığı bilinmediğinden travmaya sekonder saptanan hiatal hernilerin etyolojisi tartışmalıdır. Proksimal mide rezeksiyonları ve vagotomi ameliyatlarından sonra iatrojenik hiatal herni gelişebilir. İleri yaşlarda sık görülen sliding tip hernide ise hiatal bölgedeki kas ve fasia dokularının zayıflamasından kaynaklandığı dü-

Hiatal Torasentez Herniler şünülmektedir. İntraabdominal pozitif basıncı arttıran obezite, gebelik, kronik öksürük, kusma ve öğürme gibi durumlar da hiatal hernilere zemin hazırlar. Semptom ve Bulgular Hiatal hernili hastalarda semptom ve bulgular hafif dispeptik şikayetlerden septik şoka kadar uzanan geniş bir yelpazede görülebilse de genellikle hastaların büyük bir çoğunluğunda ciddi semptomlara pek rastlanmaz. Herniasyonun derecesine göre reflü, postprandial göğüs ağrısı, regürjitasyon, epigastrik ağrı, kusma, yutma güçlüğü, çarpıntı, nefes darlığı, mide volvulusu ve strangülasyonuna bağlı perforasyon, mediastenit ve septik şok gelişebilir. Mide perforasyonuyla gelişen toksik klinik tabloda mortalite oranı yüksektir. Tip I hiatal herniler genellikle nonspesifik semptomlarla seyreder ve semptomlar daha çok gastroözofageal reflüyle ilişkilidir. En sık yakınma ise reflü sonrası gelişen özofajite bağlı retrosternal yanma hissidir. Özofajit sonrası gelişen mukozal ödem, striktür ve özofageal spazma bağlı disfaji ve odinofaji görülebilir. Özofageal spazma bağlı gelişen göğüs ağrısı anjina pektoris ile karışabilse de ağrının efordan bağımsız ve besin alımıyla ilişkili olmasıyla ayırıcı tanıya gidilebilir. Sliding hernilerde yalnızca mide kardiası toraks içine kaydığından volvulus, strangülasyon ve inkarserasyon gibi komplikasyonlar çok nadir görülür. Tip II hiatal herniler genellikle rutin akciğer grafilerinde bulgu verinceye kadar uzun yıllar sessiz kalarak asemptomatik seyredebilir ya da minimal semptomlarla kendini gösterebilir. Tip II hiatal hernide gastroözofageal reflü ve özofajit görülme oranı çok düşüktür. Tip II ve III hiatal hernilerde herni kesesinin basısına bağlı semptomlar daha sık görülür. Herni kesesinin özofagusa basısıyla disfaji, göğüs ağrısı, erken doygunluk ve postprandial kusma görülebilir. Tip II hernide, herniye olan mide fundusunda beslenme bozukluğuna bağlı olarak ülserasyonlar gelişebilir ve bu bölgelerden kanama sonrası kronik anemi, hematemez ve melena görülebilir. Tip II ve III hernilerde mide volvulusuna ve enfarktına bağlı yaşamı tehdit edebilecek semptomlar gelişebilir. Tip IV hiatal hernilerde ise herni kesesinin büyüklüğüne bağlı postprandial respiratuar semptomlar daha sık görülür ve herniye olan organlara bağlı (Transvers kolon, omentum, dalak, ince barsak gibi) spesifik semptomlarda izlenebilir. Tanı Hiatal herniler daha çok nonspesifik semptomlar ile seyrettiğinden tanı için öncelikle ön tanılar arasında hiatal hernilerde bulunmalıdır. Rutin akciğer grafilerinde hiatal hernilerden şüphelenilebilir ve en sık rastlanan bulgu ise retrokardiyak hava ya da hava-sıvı seviyesinin görülmesidir. Nazogastrik tüp ile çekilen rie grafilerde ise intratorasik bölgede nazogastrik tüpün kıvrıldığı gözlenebilir. Rie grafilerde sliding tip herniler için şüphelenilecek bir bulguya pek saptanmaz. Hiatal herni tanısında ilk istenecek tetkik baryumlu özofagus-mide pasaj grafisidir. Bu grafi ile hastaya farklı manevralar yaptırılarak batın içi basınç arttırılmaya çalışılır (Batına basınç uygulanması, valsalva manevrası yapılması, hastaya baş aşağı pozisyonu verilmesi gibi) ve bu şekilde hiatal herninin görüntülenmesi amaçlanır. Toraks kavitesinde baş aşağı dönmüş mide görülmesi hiatal herniler için patognomoniktir. Özofagus grafisi ile reflü mevcudiyeti, striktür ve derin ülserler saptanabilir. Grafiler değerlendirilirken özellikle kardianın diyafragmaya göre pozisyonuna dikkat edilmelidir. Bu durum herni tipinin seçilmesinin yanı sıra, herni tamirinde bir antiref- 98 3

99 4 Hiatal Torasentez Herniler lü ameliyatının ihtiyacını belirleyebilecektir. Kontraslı toraks ve üst gastrointestinal sistem tomografileri ile mide ve özofagus anatomisi, kitle gibi ek patolojiler ve birbiriyle olan ilişkileri değerlendirilebilir. Radyolojik olarak hiatal herni tanısı konulan bir hastayı gastroözofageal reflü açısından değerlendirmek için alt özofagus sfinkter fonksiyonuna bakmak gerekebilir. Bu amaçla endoskopi ve özofagus fonksiyon testleri (Özofageal manometri, 24 saat ph monitorizasyonu) uygulanabilir. Tedavi Hiatal hernilerde tedavi şekli hastanın yaşı, şikayetleri ve hiatal herninin komplikasyonlarına göre seçilir. Ciddi komorbiditesi olan, operasyonu tolere edemeyebilecek ileri yaş hastalarda medikal tedavi ile semptomların azaltılması cerrahiye tercih edilebilir. Rastlantısal olarak saptanan asemptomatik tip I sliding herniler medikal tedavi ile takip edilebilir. Semptomatik tip I hiatal hernide ise özofajitin derecesine göre medikal tedavi verilebilir veya cerrahi uygulanabilir. Sliding hernilerde gastroözofageal reflüye yönelik başarısız medikal tedavi, herniye sekonder pulmoner komplikasyonların gelişmesi, büyük sliding herni, rekürren göğüs ağrısı ve kanama gibi komplikasyonlar cerrahi tedavi endikasyonlarını oluşturur. Tip I sliding hernilerde cerrahi tedavinin amacı genellikle gastroözofageal reflüyü önlemeye yöneliktir. Bu nedenle bir çok antireflü ameliyatı uygulansa da cerrahi tekniklerin ortak amacı gastroözofageal bileşkeyi normal anatomik pozisyonuna getirmek ve normal fizyolojiyi sağlamaktır. Tip III, IV ve özellikle tip II paraözofageal hiatal herniler kanama, volvulus, inkarserasyon veya strangülasyon, nekroz ve perforasyon gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilmesi ve de sürekli büyüme eğiliminde olmaları nedeniyle tanı konuldukları anda opere edilmesi önerilmektedir. Cerrahide hedeflenen; herni kesesini açarak herni içeriğini batın içine yerleştirmek, herni kesesini çıkartmak, 3-4cm uzunluğunda intraabdominal özofagus sağlamak, hiatal defekti onarmak, tekrarlayan herniasyon ve gastroözofageal reflüyü engellemektir. Rekürrensi azaltmak için herni kesesi mutlaka çıkartılmalıdır. Hiatal defektin büyüklüğüne göre sentetik meshler kullanılabilir. Cerrahi girişim yolu transabdominal veya transtorakal uygulanmakla birlikte, herni beraberinde pulmoner ek patolojinin varlığı transtorakal girişim yolunun kesin endikasyonudur. Son dönemlerde hiatal herni cerrahisinde daha az invaziv yöntemler olan laparoskpik ve torakoskopik tekniklerde uygulanmaktadır. Hiatal herni ameliyatlarına hastanın yakınmasına ve hiatal defektin şekline göre antireflü ameliyatı eklenebilir. Bunlar: Nissen Fundoplikasyonu, Belsey Transtorasik Plikasyonu, Belsey Mark IV Tekniği, Collis Nissen Tekniği, Hill Gastropeksi Tekniği dir. En eski ve en yaygın kullanılan antireflü tekniği olan Nissen fundoplikasyonu transtorasik, transabdominal, laparoskopik yolla uygulanabilir. Bu teknikte midenin serbestleştirilmesi sonrasında mide fundusu özofagus etrafında 360 derece çevrilip tekrar mide duvarına tespit edilerek plikasyon uygulanır. Nissen fundoplikasyonunda abdo-

Hiatal Torasentez Herniler minal özofagus çevresinde bir bariyer oluşturulduğundan disfaji, kusma zorlu ve gaz birikimi gibi komplikasyonlar daha sık görülmesine karşın diğer antireflü tekniklerine göre nüks oranı daha düşüktür. Transtorasik Belsey fundoplikasyonun da ise mide fundusu özofagus etrafında 240 derece çevrilerek plikasyon uygulanır. Nissen fundoplikasyonuna göre etkinliği daha düşük, nüks oranı daha yüksek ve şişkinlik, gaz birikimi gibi semptomlar dada azdır. Sonuç olarak tip I hiatal hernilerde hastanın yakınmasına göre medikal tedavi veya cerrahi uygulanabilir; tip II, III ve IV hiatal hernilerde ise midenin perforasyon riskine ve herniye olan diğer organların inkarserasyon ve strangülasyon tehdidine karşın operasyon önerilmelidir. Gastroözofageal reflü yakınmasının derecesine göre de gerekirse bu ameliyatlara bir antireflü ameliyatı eklenebilir. Kaynaklar 1. Antonoff MB, D Cunha J, Andrade RS, Maddaus MA. Giant paraesophageal hernia repair: technical pearls. J Thorac Cardiovasc Surg 2012;144(3):S67-70. 2. Mirdamadi SA, Arasteh M. Hiatal hernia: An unusual presentation of dyspnea. N Am J Med Sci 2010;2(8):395-6. 3. Hennessey D, Convie L, Barry M, Aremu M. Paraoesophageal hernia: an overview. Br J Hosp Med (Lond) 2012;73(8):437-40. 4. Balkanlı K. Hiatal herniler. In: Ökten İ, editör. Göğüs Cerrahisi. 1.Baskı. Ankara: Sim Matbaacılık. 2003.p.775-82. 5. De Moor V, Zalcman M, Delhaye M, El Nakadi I. Complications of mesh repair in hiatal surgery: about 3 cases and review of the literature. Surg Laparosc Endosc Percutan Tech 2012;22(4):e222-5. 6. Dean C, Etienne D, Carpentier B, Gielecki J, Tubbs RS, Loukas M. Hiatal hernias. Surg Radiol Anat 2012;34(4):291-9. 7. Khanna A, Finch G. Paraoesophageal herniation: a review. Surgeon 2011;9(2):104-11. 8. Chau AM, Ma RW, Gold DM. Massive hiatus hernia presenting as acute chest pain. Intern Med J 2011;41(9):704-5. 100 5