İMMÜNOBİYOLOJİ. Prof. Dr. Nursel GÜL. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü

Benzer belgeler
ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite

ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

b. Amaç: Bakterilerin patojenitesine karşı konakçının nasıl cevap verdiği ve savunma mekanizmaları ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.

I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II. KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE

Konjugasyon ve Aşıya Getirdikleri

Yapay Bağışık Sistemler ve Klonal Seçim. Bmü-579 Meta Sezgisel Yöntemler Yrd. Doç. Dr. İlhan AYDIN

T Lenfositleri. Dr. Göksal Keskin

Hücresel İmmünite Dicle Güç

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

AŞI ve SERUMLAR. Dr. Sibel AK

Hümoral İmmün Yanıt ve Antikorlar

HUMORAL İMMUN YANIT 1

GENEL ÖZELLİKLER. Vücudun kendini çeşitli hastalık meydana getirici etkenlere karşı savunması immün sistem (Bağışıklık) tarafından gerçekleştirilir.

ayxmaz/biyoloji Olumsuz yanıtları: Alerjiler - normalde zararsız maddelere tepki Otoimmün hastalıklar (Diyabet)(Kendi dokularını yok eder)

İMMİNOLOJİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS TANITIM TABLOSU

MONONÜKLEER FAGOSİT SİSTEM

Sonradan Kazandırılan Bağışıklık

Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli

3. Sınıf Klinik İmmünoloji Vize Sınav Soruları (Kasım 2011)

Bağışıklık sistemi nasıl çalışır?

Sadece bilgilendirme amaçlıdır.

EĞİTİM-ÖĞRETİM BAHAR YARI YILI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI. Tarih Saat Konu Yer Anlatan

DOĞAL BAĞIŞIKLIK. Enfeksiyonlara Karşı Erken Savunma Sistemi

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ

ANTİJENLER VE YAPILARI

YÜKSEK İHTİSAS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI. Dönem II. TIP 2050 HASTALIKLARIN TEMELLERİ ve TEDAVİLERİNE GİRİŞ DERS KURULU

DOĞAL BAĞIŞIKLIK. Prof. Dr. Dilek Çolak

Adaptif İmmünoterapi. Prof.Dr.Ender Terzioğlu Akdeniz Üniversitesi Antalya

22 Şubat Enflamasyon DETAE Prof. Dr. Günnur Deniz Dr. Sema Bilgiç. 29 Şubat Sinyal iletimi DETAE Doç. Dr. Suzan Çınar

SOLİD ORGAN TRANSPLANTASYONLARINDA İMMÜN MONİTORİZASYON

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

FİZYOLOJİ LABORATUVAR BİLGİSİ VEYSEL TAHİROĞLU

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır.

24 Şubat Enflamasyon DETAE Prof. Dr. Günnur Deniz Dr. Sema Bilgiç

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II VI. DERS KURULU (4 HAFTA)

11. SINIF KONU ANLATIMI 32 DUYU ORGANLARI 1 DOKUNMA DUYUSU

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II

SEKONDER LENFOİD ORGANLAR

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ. Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD

Doğal İmmünite, Kazanılmış İmmünite. Dr Göksal Keskin

HÜCRE FİZYOLOJİSİ Hücrenin fiziksel yapısı. Hücre membranı proteinleri. Hücre membranı

Prof. Dr. Özden Sanal, Prof. Dr. İlhan Tezcan, Temel İmmünoloji Bilgisine sahip olmak

YGS ANAHTAR SORULAR #3

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I I

HÜCRESEL İMMÜNİTENİN EFEKTÖR MEKANİZMALARI. Hücre İçi Mikropların Yok Edilmesi

ANTİSEPTİKLERİN KULLANIM YERLERİ

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II VI. DERS KURULU (4 HAFTA)

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II

Iguana ların sindirimi için MUTLAKA güneşlenme alanı gereklidir. Yaşam alanının boyutuna göre 60 w veya 100 w spot ampul kullanılmalı ve güneşlenme

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

AKADEMİK TAKVİM Ders Kurulu Başkanı: Prof.Dr. Sevtap Arıkan (Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji) Ders Kurulu 207 Akademik Yılın 34.

Normal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu

FARMASÖTİK MİKROBİYOLOJİ VE İMMUNOLOJİ. Yrd.Doç.Dr. Müjde ERYILMAZ

AHİ EVRAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM -ÖĞRETİM YILI DÖNEM I / DERS KURULU VI KAN ve LENF SİSTEMİ (29 Nisan Haziran 2019)

ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ. Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016

AKTS MİKROBİYOLOJİ VE PARAZİTOLOJİ. BES Bahar Önkoşullar

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I I

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM & ÖĞRETİM YILI DÖNEM II

İMMÜN SİSTEM HASTALIKLARI VE BAKIMI. Öğr. Gör. Dr. Ayşegül Öztürk Birge ARALIK 2016

YGS YE HAZIRLIK DENEMESi #16

03 Ekim İmmünoloji Tanıtım DETAE Prof. Dr. Günnur Deniz 10:00-12: Ekim İmmünüloji de Literatür DETAE Prof. Dr. Günnur Deniz 12:00-14:00

Ders Yılı Dönem-II Hastalıkların Biyolojik Temeli Ders Kurulu

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I V. KURUL DERS PROGRAMI HEMOPOETİK VE İMMÜN SİSTEM. (1 Mayıs Haziran 2017 )

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD

DOKU. Dicle Aras. Doku ve doku türleri

D.Ü. TIP FAKÜLTESİ DERS YILI DÖNEM II HASTALIKLARIN BİYOLOJİK TEMELLERİ DERS KURULU

TÜRKĠYE DE ĠZOLE EDĠLEN ĠKĠ FARKLI TOXOPLASMA GONDII SUġUNDAN ÜRETĠLEN ADJUVANTE ERĠYĠK PROTEĠN AġILARININ UYARDIĞI ĠMMUN YANITIN KARġILAġTIRILMASI

Mikroorganizmalara Karşı Organizmanın Direnci ve Bağışıklık

BAĞIŞIKLIKTAKİ MOLEKÜLLER

İmmün Sistemin Tanıtımı

Glomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar-

Geniş tanımlama ile parazitler: Maizels J Biol 2009, 8:62

EDİNSEL BAĞIŞIKLIK MEKANİZMASI

Nöroinflamasyon nedir? Temel mekanizmaları ve ölçümleme

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ FARMAKOLOJİSİ

23 Eylül İmmünoloji Tanıtım DETAE Prof. Dr. Günnur Deniz 8:30-10: Eylül İmmünülojide Literatür DETAE Prof. Dr. Günnur Deniz 10:30-12:30

HIV ENFEKSİYONUNUN PATOFİZYOLOJİSİ VE DOĞAL SEYRİ

Mikroorganizmalar gözle görülmezler, bu yüzden mikroskopla incelenirler.

YENİ DİYABET CHECK UP

İMMÜN SİSTEMİN YANITLARI. Prof Dr TAŞKIN ŞENTÜRK Adnan Menderes ÜTF, İç Hastalıkları AD- İmmünoloji BD

ARI ZEHİRİ BİLEŞİMİ, ÖZELLİKLERİ, ETKİ MEKANİZMASI. Dr. Bioch.Cristina Mateescu APİTERAPİ KOMİSYONU

Hücre Transfeksiyonu

Biyolojik Ajanlar Dünden Bugüne: Türkiye Verileri. Prof. Dr. Mahmut İlker Yılmaz GATA Nefroloji Bilim Dalı

Sfingozin türevi membran lipidleri

İMMÜN SİSTEMİ OLUŞTURAN ORGANLAR

SOLUNUM SİSTEMİ DERS KURULU DERS KURULU -III

Hücre Zedelenmesi. Dr. Yasemin Sezgin. yasemin sezgin

WEİL-FELİX TESTİ NEDİR NASIL YAPILIR? Weil Felix testi Riketsiyozların tanısında kullanılır.

VETERİNER MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI

Transkript:

İMMÜNOBİYOLOJİ Prof. Dr. Nursel GÜL Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü

GİRİŞ İmmünoloji, organizmaların dışarıdan gelen mikroorganizmalara, parazitlere vb. birçok yabancı ajana karşı veya kendi içinde gelişen kötü huylu hücre ve dokulara, hasarlı veya ölü hücrelere karşı geliştirdiği savunma mekanizmasını inceleyen bilim dalıdır. Kısaca bağışıklık bilimidir. İmmünolojinin seroloji, immünopatoloji, immünobiyoloji, immünohistokimya gibi laboratuvara yönelik alt bilim dalları mevcuttur. Konuları arasında bağışıklık sisteminin yapısı ve fonksiyonları, hastalıklar ve tedavileri, alerji mekanizması ve aşıya karşı yapılan savunma sistemleri bulunmaktadır. İmmün sistemin cevapları çok değişik olabilir. Bu cevap organizmayı enfekte eden mikroorganizmanın yok edilmesi, herhangi bir toksik molekülün etkisiz hale getirilmesi gibi değişik şekillerde olabilir. İmmün reaksiyonlar daima yıkıcı, tahrip edici özelliktedir. Bu nedenle organizmanın kendi bileşenlerini ve kendine yabancı olan objeleri çok iyi tanıması gerekir. Bunun için hücrelere ve moleküler yapılara ihtiyacı vardır. Yabancı objeler organizmaya girdiğinde, organizma faaliyet gösterir ve patolojik durum oluşur. Eğer yabancı obje fazla miktarda ise organizma mücadele edemez ve hastalık oluşur.

Organizmaların yabancı objelere karşı çeşitli korunma mekanizmaları bulunmaktadır: 1. Fiziksel Bariyerler 2. Doku ve kandaki fagositik hücreler 3. Lenfositler 4. Doğal öldürücü (Natural Killer Cell: NK) hücreler 5. Kan orijinli çeşitli moleküller

Organizmaların yabancı objelere karşı çeşitli korunma mekanizmaları ETMENLER DOĞAL(INNATE:Doğuştan kazanılmış) BAĞIŞIKLIKTA SPESİFİK(ÖZEL) (ACQUIRED:Sonradan Kazanılmış) BAĞIŞIKLIKTA Fiziksel Bariyerler Deri ve mukoz membranlar Kutanöz ve Mukozal immün sistem; Mukozal salgılar, Antikorlar Dolaşan Moleküller Hücreler Diğer hücreler üzerinde etkili olan solubl (çözünen) aracı moleküller Kompleman Komponentleri(Enzimler) Fagositler (Makrofajlar,nötrofiller), NK-hücreleri Makrofajlardan salgılanan sitokinler: alfa ve beta interferonlar, tümör nekrosis faktör, C-reaktif proteinler (CRP) Antikorlar Lenfositler Lenfositlerden salgılanan sitokinler: Gama interferonlar

DERİ Fiziksel bariyerlerden birisi olan deri, organizmaların doğal korunma mekanizmasıdır. Yaralanma, yanma veya ameliyatla derinin hasar görmesi durumunda keratinli epitel bariyer oluşturur. Deriden salgılanan maddeler bu mekanizmayı oluşturur. Ördek suda yüzerken ıslanmaz. Bunun nedeni kıl diplerindeki yoğun yağ bezleridir. Gagası ile bu yağları tüylerine sürmektedir. Yağ su ile reaksiyona girmediği için hayvan suda ıslanmadan yüzer. Deri aynı zamanda ter salgılayıp, ph ı değiştirir. Bu şekilde birçok mikroorganizmanın örneğin bakterilerin yaşamasını engeller. Omurgasız canlıların bazılarında deri yerine integüment denilen yapı bulunur. İntegüment, böceklerde ve istakozda yabancı organizmaların organizmaya girişini engeller.

BAĞIŞIKLIK Organizmalarda iki önemli bağışıklık sistemi bulunmaktadır; 1. Doğal (Innate: Doğuştan Kazanılmış) Bağışıklık 2. Spesifik (Özel) (Acquired:Sonradan Kazanılmış) Bağışıklık

Doğal Bağışıklık: Doğuştan itibaren organizmalarda var olan bağışıklık sistemidir. Özel olmayan bağışıklıktır. Hücreler, fagositoz yaparak yabancı objeleri ortadan kaldırırlar. Spesifik(Özel) Bağışıklık ise organizmaya giren yabancı objelerin yani antijenlerin özelliğine göre üretilen antikorlarla antijenlerin yok edilmesidir. Spesifik bağışıklıkta iki önemli özellik vardır: 1-Hatırlama 2- İmmün cevabı artırma

1 - Hatırlama Organizma bir mikroorganizma veya yabancı bir antijenle karşılaştığı zaman ona karşı geç de olsa bir immün cevap verecektir. Ancak ikinci kez aynı antijen ile karşılaşıldığı zaman immün cevap daha kısa sürede gerçekleşir. Çünkü antijene karşı vücutta T ve B lenfositlerinin hafıza(bellek) tipleri daha önceden oluşmuştur ve hazır beklemektedir. Dolayısıyla ikinci kez vücuda giren antijen kolayca ve kısa sürede elimine edilecektir. Organizmanın uzun sürede antijene verdiği birinci cevaba Primer İmmün Cevap, antijenle tekrar karşılaştığı zaman kısa sürede verdiği cevaba ise Sekonder İmmün Cevap denir.

2-İmmün Cevabı Artırma: Spesifik bağışıklık, doğal bağışıklığın etkisini artırıcı özelliğe sahiptir. Bu mekanizma özellikle antijenin (Ag) girdiği tarafta meydana gelmektedir. Spesifik bağışıklıkta lenfositlerden salgılanan antikorlar (Ab) da özeldir. Buna karşılık fagositik hücreler ve kompleman spesifik olmayıp Ag ler arası bir seçim yapmazlar. Aynı Ag tekrar tekrar uygulandığında sonuç yine aynıdır. Lenfositler ve antikorlar çok spesifik olup yabancı Antijenler aracılığı ile meydana getirilmiştir. Ancak lenfositlerin ve antikorların tam olarak görev yapabilmeleri için bazı elemanlara örneğin fagositik hücrelere ve kompleman komponentlerine gereksinim vardır. Spesifik cevabı artırıcı bir başka faktör ise doğal immün sisteminin birer parçası olan deri ve mukozal yüzeylerdir. O nedenle doğal bağışıklık ile spesifik bağışıklık daima birbiriyle etkileşim halindedir.

SPESİFİK BAĞIŞIKLIK TİPLERİ Organizmalarda spesifik bağışıklık dört çeşittir. 1-Aktif Bağışıklık: Organizmaya bir antijenin girmesi sonucu antijene karşı özel antikor meydana getirilmesine immünizasyon veya aktif bağışıklık denir. Örneğin zatürre hastalığına neden pnemökoklara karşı vücutta antikor oluşturulması. 2-Aktif Yapay Bağışıklık: Organizmaların immün sistemlerini uyarmak amacıyla organizmaya enjekte edilen antijene karşı oluşturulan bağışıklık tipidir. Organizmaya antijen uygulanmasına aşılama, verilen antijene aşı denir. Enjekte edilen antijen ölü mikroorganizma veya değişikliğe uğratılmış mikroorganizma olabilir. Buna örnek olarak verem aşısı verilebilir.

3-Pasif Bağışıklık: Doğumdan önce anneden fetusa plasenta yoluyla antikor aktarma işlemine pasif bağışıklık denir. Ig G her zaman embriyonal dönemde ve doğduktan sonra bebekte bulunan bir antikordur. Ig A ise bebek doğduktan sonra verilen ilk sütle (kolostrum) verilir. 4-Pasif Yapay Bağışıklık: İmmünize olmuş yani aşılanmış bir organizmadan alınan T hücreleri ve antikorların (antiserum) bağışıklığı zayıf organizmaya aktarılmasıyla meydana getirilen bağışıklığa Pasif Yapay Bağışıklık denir.pasif bağışıklık çabuk ve kısa sürede etkisini gösterdiği için faydalı bir metodtur. Aktif bağışıklıkta olduğu gibi belli bir sürenin geçmesini beklemeye gerek yoktur. Örneğin immünize bireylerden hazırlanan antikorlar (pan zehirler) ile öldürücü düzeydeki yılan ve akrep sokmalarına karşı ani cevap verme imkanı vardır. Bundan başka kuduz, hepatit ve bakteriyel toksinler (tetanoz, difteri) pasif bağışıklıkla önlenmektedir.

Spesifik Bağışıklık Humoral Bağışıklık ve Hücresel Bağışıklık olmak üzere ikiye ayrılır: 1-Humoral Bağışıklık: Moleküller ile yapılan bağışıklıktır. Humoral bağışıklık, B lenfositlerinin antijenle reaksiyona girmesi ve antikor salgılayan plazma hücrelerine farklılaşmasıdır. Bu tip bağışıklıkta spesifik antijenlerin tanınması ve elimine edilmesi antikorlarla yapılmaktadır. Antikorlar hücre dışında etkili olurlar. Vücuda giren mikroorganizmalara ve bunların salgıladığı toksinlere karşı yapılan korumadır. Antikorlar bu antijenlere bağlanarak onların yapılarını bozarlar. 2-Hücresel Bağışıklık: T lenfositlerinin çeşitli tipleri tarafından sağlanan bağışıklıktır. Bu bağışıklık, hücrelerle immün sistemi zayıf (non-immünize) bireye transfer edilebilir. Lenfositler antijenleri tanımakla görevlidirler. Yardımcı T hücreleri sitokin moleküllerini salgılayarak antijenlere cevap veririler. Virüs gibi hücre içinde çoğalan yabancı ajanlar antikorlar vasıtasıyla yok edilemediği için hücresel bağışıklıkla yok edilir. Bu gibi enfeksiyonel ajanlar nedeniyle konakçı hücrede hücre içi bozulmalar meydana gelir. Bozulan konakçı (virüsle enfekte olan) hücre fagositik hücrelerce özellikle sitotoksik T lenfositleri tarafından yok edilirler.

BAĞIŞIKLIĞIN TEMEL ÖZELLİKLERİ Bütün antijenlere karşı gösterilen humoral ve hücresel bağışıklığın bazı temel özellikleri vardır. Bu özellikler çeşitli deneylerle spesifik immünitede meydana gelen moleküler mekanizma ile açıklanabilmektedir. İmmün cevabın beş temel özelliği vardır. Spesifik immün sistemin bu beş özelliği, konukçunun korunmasını normal olarak yürütebilmesi için mutlak bulunması gerekmektedir. Hafıza ve spesifite immün cevabın aynı antijenle uyarılması sırasında yüksek düzeyde tutulmasını sağlar. Böylece enfeksiyona karşı uzun süre ve tekrarlı bir şekilde koruma yapar. Farklılık, bireylerin çevreden gelen son derece çeşitli antijenlerden dolayı ortaya çıkar. Self regülasyon yabancı antijenleri elimine ettikten sonra sistemin önceki durumuna dönmesini sağlar. Kendinden olanı ve olmayanı tanıma, bireyin kendi hücrelerine ve dokularına karşı bir reaksiyona girilmemesinin garantisidir.

Bağışıklığın beş temel özelliği sırasıyla şunlardır: 1. Spesifiklik 2. Farklılık 3. Hafıza 4. Self-regulasyon (vücudun kendini ayarlaması) 5. Self ve non-self olanı tanıma (kendinden olanı ve olmayanı tanıma)

1- Spesifiklik İmmün cevap farklı antijenlere karşı daima spesifiktir. İmmün cevapta kompleks proteinler ve karbohidrat antijenlerinin çoğunun yapısal komponentlerine farklı immün cevap gösterilir. Bu antijenlerin bazı özel kısımları lenfositler tarafından tanınırlar. Bu kısımlara determinantlar veya epitoplar denir. Antijenlerin bu şekildeki tanıtıcı molekülleri T ve B lenfositleri zarında bulunan membran reseptörleri tarafından tanınırlar ve belirli yapılarıyla tutunurlar. Lenfositler antijenik stimülasyon olmadan da gelişirler. Farklı Ag reseptörleri ve spesifiteleri olan hücre kolonları non-immünize bireylerde, yabancı antijen ile karşılaştıklarında onları tanıyabilir ve cevap verebilirler. Bu görüş, Klonal Seleksiyon Hipotezi için temel oluşturmuştur.

2-Farklılık Bir birey lenfositlerindeki antikor spesifitesinin total sayısı Lenfosit Repertoir i olarak bilinir. Bu repertoir oldukça geniştir. Memeli immün sisteminde tanımlanabilen 109 farklı antijen determinantı bulunmuştur. Bu büyük rakam lenfositler üzerinde antijen bağlayabilen reseptörlerin çok farklı ve değişken olabileceğini ortaya koyar. Diğer bir deyişle lenfositlerin farklı klonları antijen reseptörlerinin yapısında da farklılık bulunmaktadır. Bu bakımdan Antijenler için spesifite total repertoir olarak ele alındığında son derece farklıdır. Bu durum immünolojide moleküler metabolizmadaki farklılığı ortaya koyar.

3- Hafıza İmmün sistemde aynı antijene ile karşılaşıldığında immün cevap verme yeteneğini artırırılır ve Sekonder İmmün Cevap verilir. Sekonder immün cevap daha çabuk, daha geniş ve daha kalitatif özelliklere sahiptir. Spesifik immünitenin bu özellikleri İmmünolojik Hafıza olarak bilinir. Hafızayı sağlayacak lenfositlerin üç özelliği vardır: A. Lenfositler bir antijen ile uyarılırsa lenfositler çoğalır. Her antijen için ayrı lenfosit klonları meydana gelir B. Hafıza antijen olmasa da uzun süre yaşayabilirler. Böylece antijenlere karşı her zaman hazır durumdadırlar. C. Memorial (Hafızasal) B lenfositleri antijen konsantrasyonu çok düşük olsa bile yine cevap verirler. Antijenin ikinci kez bağlanması halinde B lenfositleri bunların ilk karşılaşmalarına göre daha çabuk antikor meydana getirirler. Bu durum primer ve sekonder cevabın arasındaki farkı ortaya koymaktadır.

4- Self-Regülasyon Bütün immün cevaplar antijen uyarılmasından sonra zamana bağlı olarak azalır. İmmün cevapların kendiliğinden azalması (Self Sınırlama) üç şekilde açıklanır: a- Antijen uyarılması olduktan sonra immün cevap oluşur ve antijen elimine edilir. Bundan sonra bir anlamda immün sistemin işi bitmiş demektir. İmmün sistemin regülasyonu açısından bu çok önemli bir özelliktir. b- Lenfositler Ag uyarılmasından sonra belli bir zaman içinde performans gösterirler. Sonra hücrelerin aktiviteleri azalır ve memorial hücreler halinde veya son hücre grubu halinde farklılaşırlar. c- Antijenlerle uyarılmış olan immün cevaplar bir seri mekanizmalar ile yürütülmektedir. Bu mekanizmalardan birisi de Feed Back Regulasyonudur.

5- Self ve Non-self Olanı Tanıma İmmün sistemde en önemli özelliklerden birisi de kendinden olan ve kendinden olmayan antijenleri tanımaktır. Genellikle lenfositler kendinden olmayan (non self) antijenleri tanırlar ve onlara cevap verirler. Fakat bireyin kendisinde oluşan antijenik özellikteki maddelere karşı yeterli immün cevap veremezler. Buna Tolerans denir. Self antijenlere karşı tolerans her bir bireyin lenfositleri tarafından öğrenilebilmiş, kazanılmış olaylardır. Lenfositler hücresel olarak gelişmeleri sırasında antijenlerle karşılaştıklarında antijenleri çok erken dönemlerinde nötralize edebilirler. Böylece self-tolerans oluşur. Bazı anormal durumlar veya self gelişimi sırasında da kendi (self) antijenlerine karşı immün cevap meydana gelebilir. Örneğin otoimmün ve fetal hastalıklarda bu durum görülebilir.