Disiplinlerarasý Bir Alan Olarak Halkla Ýliþkiler: Türkiye deki Akademik

Benzer belgeler
Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN


ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

GÝRÝÞ. Bu anlamda, özellikle az geliþmiþ toplumlarda sanayi çaðýndan bilgi

Simge Özer Pýnarbaþý



ACADEMY FRANCHISE AKADEMÝSÝ FRANCHISE ALIRKEN VERÝRKEN ÝÞLETÝRKEN. bilgi kaynaðýnýz. iþbirliði ile

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

TTB-GPE Ýletiþim Becerileri Eðitim Programý

ünite1 Sosyal Bilgiler

1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý


TABLO-2'nin devamý. Sanayi ve Ticaret Bakanlýðý


ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

Yeni Teknolojiler ve Halkla Ýliþkiler: Halkla Ýliþkiler Alanýnda Internet Kullanýmý Üzerine Bir Araþtýrma

Gelir Vergisi Kesintisi

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF


MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154


Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

ݺletmelerin Rekabet Gücünün Artýrýlmasý. Dýºa Açýlmalarýna Mali Destek Programý

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Fiskomar. Baþarý Hikayesi


Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)


Eðitim ve Kültür Genel Müdürlüðü. Avrupa Okullarýnda Fen Bilgisi Öðretimi. Politikalar ve Araþtýrmalar. Avrupa Komisyonu

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi



SENDÝKAMIZDAN HABERLER

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Halkla Ýliþkiler ve Cinsiyet


ÖÐRENCÝNÝN ÖZGEÇMÝÞ FORMU

Modern Dönemde Dinî Ýlimlerin Temel Meseleleri - Ýlmî Toplantý -

Halkla Ýliþkiler Mesleðinde Etik Anlayýþý

SINIF ÖÐRETMENLÝÐÝ ÖÐRETMEN ADAYLARININ BÝLGÝ OKUR-YAZARLIÐI BECERÝLERÝ ÜZERÝNE BÝR DURUM ÇALIÞMASI

Dr. Emel Ege**, Msc. Sermin Timur***, Msc. Handan Zincir**** yeterince hizmet götürülemeyen kesimdir

d es ý KÝTAGAMÝ Nasýl Yapýlýr

TABLO-2 A GRUBU KADROLARA PERSONEL ALIMINA ÝLÝÞKÝN BAZI BÝLGÝLER

m3/saat AISI

Vergi Usul Kanunu Ceza Hadleri

ÝÇÝNDEKÝLER. Yýl: 45 Sayý: Ocak - Þubat - Mart Baþyazý nci Olaðan Genel Kurulu Tamamlandý...4

ÝLKÖÐRETÝM OKULU ÖÐRETMENLERÝNÝN ÖRGÜTSEL DEÐERLERE ÝLÝÞKÝN GÖRÜÞLERÝ

Bir Hastane Bilgi Sistemi Çaðrý Merkezine Gelen Ýsteklerin Türkiye deki Hastane Bilgi Sistemi Profili Açýsýndan Analizi

Kanguru Matematik Türkiye 2017

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

Iletisim ve Lisan Enstitusu

SIGARA VE SAÐLIK ULUSAL KONGRESÝ

Faaliyet Raporu. Banvit Bandýrma Vitaminli Yem San. A.Þ. 01 Ocak - 30 Eylül 2010 Dönemi

Seri Numaralý Kdv Genel Tebliði

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012


Halkla Ýliþkilerin Halktan Uzak Dili

Görüþler / Opinion Papers


Türkiye de Mezuniyet Öncesi ve/veya Sonrasý Psikiyatri Eðitimi ve Hizmeti Veren Kurumlarýn Özellikleri

www. adana.smmmo.org.tr

Görüþler / Opinion Papers

Küresel Rekabet Raporunun Ýnovasyon bölümünde Türkçe de daha çok yenilik olarak

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Özay Çelen (*), Turgut Karaalp (*), Sýdýka Kaya (**), Cesim Demir (*), Abdulkadir Teke (*), Ali Akdeniz (*)

4857 SAYILI ÝÞ KANUNU'NA GÖRE ÖDÜNÇ ÝÞ ÝLÝÞKÝSÝ

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik


Türkiye de Özel Hastanelerin Web Sitelerinin Deðerlendirilmesi

GLOBAL GAP STANDARTLARINDA ÜRETÝM YAPIYORUZ.

Kurumsal Bilgi Kaynaklarý ve Bilgi Yönetimi


Kanguru Matematik Türkiye 2017

Yrd. Doç. Dr.. Faruk F

ÝÇÝNDEKÝLER GÝRÝÞ BÖLÜM 1: REASÜRANSA ÝLÝÞKÝN KAVRAMSAL ÇERÇEVE


KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr.

Transkript:

Disiplinlerarasý Bir Alan Olarak Halkla Ýliþkiler: Türkiye deki Akademik Çalýþmalar Üzerine Niteliksel Bir Ýnceleme Arþ. Gör. Melike AKTAÞ, Arþ. Gör. Pýnar ÖZDEMÝR Ankara Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi ÖZET Halkla Ýliþkiler alanýnýn disiplinlerarasý bir çalýþma alaný olarak kurulup geliþtiði, genellikle üzerinde uzlaþýlan bir konudur. Alanda yapýlan çalýþmalar gözden geçirildiðinde de halkla iliþkilerin farklý alanlardan beslendiði görülür. Uluslararasý literatürde halkla iliþkiler alaný sosyal bilimlerin çeþitli alanlarýyla iliþkilendirilmekte, farklý kuramsal yaklaþýmlarla desteklenmekte ve farklý yöntemlerle zenginleþtirilmektedir. Böylece alan özellikle Amerika Birleþik Devletleri'nde ve Avrupa'da farklý akademik ilgileri olan araþtýrmacýlarý cezbeden güçlü ve dinamik bir alan olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Alanýn disiplinlerarasý niteliði Türkiye'deki halkla iliþkiler literatüründe de sýklýkla tekrarlanýr, ancak bu iddianýn yapýlmýþ çalýþmalara ne kadar yansýdýðý tartýþmalýdýr. Bu çalýþmada akademik bir alan olarak halkla iliþkilerin niteliksel yapýsýnýn ortaya konmasý hedeflenmektedir. Bu amaca yönelik olarak Türkiye'de ilk halkla iliþkiler kitabýnýn basýldýðý 1964'ten günümüze kadar yayýmlanmýþ olan halkla iliþkiler kitaplarý, Basýn Yayýn Yüksekokullarý ve Ýletiþim Fakülteleri dergilerindeki makaleler ve alanda yazýlmýþ doktora tezleri taným ve kapsam, kuramsal yönelim, yöntem ve disiplinlerarasý nitelik baþlýklarý altýnda incelenmiþtir. Bu inceleme sonucunda belirlenen sorunlu noktalar, uluslararasý halkla iliþkiler literatürü baðlamýnda tartýþýlmýþtýr.

GÝRÝÞ Halkla iliþkilerin yirminci yüzyýlda giderek artan önemine ve uygulama alanýndaki geliþmesine paralel olarak, konu hakkýndaki akademik literatür özellikle 1920'lerden itibaren geliþmeye baþlamýþtýr. Halkla iliþkiler literatürü, alanýn geliþmeye baþladýðý ilk dönemlerde özellikle ABD merkezli bir yönelim gösterse de, ilerleyen dönemlerde farklý ülkelerden araþtýrmacýlar da alanýn geliþimine katkýda bulunmuþlardýr. Alanda akademik anlamda çalýþanlarýn sayýsýnýn artmasý, farklý disiplinlerden araþtýrmacýlarýn da alana ilgi duymasý ve çalýþmasý halkla iliþkileri gerek "Halkla Ýliþkiler" kitabý izlemiþtir. Halkla iliþkilerin akademik bir alan olarak geliþmeye baþladýðý ilk yýllarda halkla iliþkiler özellikle kamu yönetimi baðlamýnda incelenirken, özellikle 1980'lerden sonra Türkiye'nin serbest pazara entegrasyonuyla birlikte özel sektörde halkla iliþkiler uygulamalarý önem kazanmýþ, akademik incelemelerde de bu yönde bir eðilim göstermeye baþlamýþtýr. Özellikle son on yýldaki akademik yayýn sayýsýndaki canlanma çok belirgindir (bkz.: Tablo 1 ve Tablo 2). Yayýn sayýsýndaki bu artýþýn temel olarak Türkiye'deki Ýletiþim Fakültesi sayýsýnýn artmasýndan (1) ve dolayýsýyla alanda daha fazla Tablo1 Halkla iliþkiler alanýnda yayýmlanan kitaplarýn yýllara göre daðýlýmý 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1 0 1964 1965 1966 1967 1968 1969 1970 1971 1972 1973 1974 1975 1976 1977 1978 1979 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 34 konu, gerekse kuramsal yönelim açýsýndan zenginleþtirmiþtir. Türkiye'de halkla iliþkiler literatürünün, alandaki ilk akademik yayýn olarak gösterebileceðimiz Nermin Abadan Unat'ýn 1964 tarihli "Modern Toplumlarda Halkla Münasebetler" adlý kitabý ile geliþmeye baþladýðýný söyleyebiliriz. Bu kitabý, Mümtaz Soysal'ýn 1965 yýlýnda yayýmlanan "Halkýn Yönetime Etkisi: Yönetimde Halkla Ýliþkiler" adlý raporu ve Suat Çadýrcý'nýn 1966 tarihli akademisyenin çalýþmasýndan kaynaklandýðý söylenebilir. Öte yandan gerek özel gerekse kamu sektöründe halkla iliþkiler faaliyetlerinin öneminin kavranmýþ olmasý bu nicel artýþta hiç þüphesiz ki etkili olmuþtur. Türkiye'deki halkla iliþkiler alanýndaki akademik çalýþmalarýn niceliksel anlamda artýþýnýn, niteliksel anlamda bir geliþmeye iþaret edip etmediði tartýþmalýdýr. Uluslararasý halkla iliþkiler literatüründe gözlemlenen nicel artýþ, halkla iliþkilerin sosyal bilimlerin farklý

disiplinlerarasý bir alan olarak halkla iliþkiler: Türkiye deki akademik çalýþmalar üzerine niteliksel bir inceleme Melike AKTAÞ, Pýnar ÖZDEMÝR Tablo 2:Halkla iliþkiler alanýnda yazýlmýþ makalelerin yýllara göre daðýlýmýkitaplarýn yýllara göre daðýlýmý 39 36 33 30 27 24 21 18 15 12 9 6 3 0 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005 disiplinleriyle kurduðu iliþkinin çeþitlenmesini ve böylece alanýn farklý kuramsal perspektiflerle zenginleþtirilmesini de beraberinde getirmiþtir. Halkla iliþkilerin komþu disiplinlerle arasýnda farklý baðlar kurabilmesi, literatürü hem kapsam açýsýndan geliþtirmiþ hem de yöntemsel açýdan güçlendirmiþtir. Bu özellikleriyle uluslararasý literatürde halkla iliþkiler, gerçek anlamda disiplinlerarasý bir yapýya kavuþurken niteliksel anlamda da geliþmiþtir (2). Bu çalýþmanýn temel amacý, Türkiye'de halkla iliþkilere duyulan akademik ilgideki artýþýn ve alanýn sayýsal anlamda geliþmesinin ne ölçüde niteliksel geliþmeyle örtüþtüðünü sorgulamaktýr. Diðer bir ifadeyle, alanda sayýlarýn ötesinde gerçek anlamda bir çeþitlenmeden ve zenginleþmeden bahsetmenin mümkün olup olmadýðýný incelemektir. Bu anlamdaki niteliksel inceleme, Türkiye'deki halkla iliþkiler literatürünün uluslararasý literatüre göre konumunu tartýþmaya açmak, eksikleri iþaret ederek sonraki yönelimlere katkýda bulunmak açýsýndan önem taþýmaktadýr. Öte yandan, Türkiye'de halkla iliþkilere dair akademik çalýþmalarý konu edinen, alanýn geliþim çizgisinin belirlemeyi, temel koordinatlarý ve yönelimi saptamayý hedefleyen oldukça sýnýrlý sayýda inceleme mevcuttur (3) Bu çalýþma, bahsedilen anlamdaki boþluðu biraz olsun doldurabilmek adýna, halkla iliþkilerin kendi kendisiyle yüzleþmesini ve kendi üstüne düþünmesini saðlamayý ikincil bir amaç olarak benimsemiþtir. Halkla iliþkiler alanýnýn bu anlamda öz düþünümsellik kazanmasý, alanýn geliþimi için önemli bir ivme saðlayacaktýr. Belirtilen amaçlara yönelik olarak Türkiye'de ilk halkla iliþkiler kitabýnýn basýldýðý 1964'ten günümüze kadar yayýmlanmýþ olan halkla iliþkiler kitaplarý, Basýn Yayýn Yüksekokullarý ve Ýletiþim Fakülteleri dergilerindeki makaleler ve alanda yazýlmýþ doktora tezleri incelenmiþtir. Araþtýrmaya konu olan kitaplar ve makaleler Türkiye'deki araþtýrmacýlarýn literatüre özgün katkýsýný belirlemek adýna çeviri olmayan ve doðrudan halkla iliþkiler üzerine odaklanan eserlerdir. Konuyla ilgili doktora tezlerinin belirlenmesindeki temel ölçüt ise tezlerin anahtar kelimeleri ve dizin terimleri arasýnda "halkla iliþkiler" ifadesinin yer almýþ olmasýdýr. Bu ölçütlere uyan toplam 36 kitap, 66 makale ve 63 tez tespit edilmiþtir. Niteliksel incelemeye tabi tutulan çalýþmalarda ana tema, yöntem ve teknik, çalýþmalarýn akýþ planý ve diðer disiplinlerle bir bað kurulup kurulmadýðý ve eðer kurulduysa hangi diðer disiplinle iliþkilendirildiði irdelenmiþtir. Ýncelenen akademik çalýþmalara dair tespitler dört ana baþlýk etrafýnda deðerlendirilmiþtir. 1) Çalýþmalardaki halkla iliþkiler taným ve kapsamýna iliþkin deðerlendirmeler 2) Çalýþmalarda kullanýlan yöntemlere iliþkin deðerlendirmeler 35

36 3) Çalýþmalarýn kuramsal yaklaþýmlarýna iliþkin deðerlendirmeler 4) Çalýþmalardaki disiplinlerarasýlýða iliþkin deðerlendirmeler 1.TANIM VE KAPSAMA ÝLÝÞKÝN DEÐERLENDÝRMELER Akademik bir çalýþma alaný için taným, alanýn temel uðraþ alanýný, kapsamýný ve sýnýrlarýný belirlemesi açýsýndan önem taþýr. Halkla iliþkiler alanýna iliþkin olarak yapýlacak temel bir okuma, literatürde bir taným sorunu olduðuna iliþkin genel bir yargýnýn varlýðýnýn hemen görülmesini saðlayacaktýr. Pek çok çalýþma alandaki taným fazlalýðýndan bahseder ve Harlow'un 1970'li yýllarda yaptýðý ve 450 farklý halkla iliþkiler tanýmýndan bahsettiði çalýþmasýna gönderme yapar. Aslýnda zaman zaman birbiriyle de çeliþen tanýmlarýn fazlalýðý birçok disiplin ve disiplinlerarasý alan için sorundur ve bu sorun çoðunlukla ya alanýn çok genç ya da köklü olmasýndan kaynaklanýr. Bu tarafýyla halkla iliþkiler aslýnda diðer birçok akademik/sosyal disiplinden çok da ayrýksý deðildir (Vercic, 2001). Burada halkla iliþkileri taným çokluðu yaþayan pek çok alandan ayýran önemli bir nokta söz konusudur. Bu da taným çokluðunun aslýnda Grunig ve Hunt'ýn yaptýðý çalýþmanýn da gösterdiði gibi halkla iliþkiler uzmanlarýnýn yaptýðý iþler, halka iliþkilerin yapmasý gerektiði etki ve halkla iliþkilerin aslýnda ne þekilde yapýlmasý gerektiðine iliþkin düþünceler gibi öðelerden oluþmasýndan kaynaklanýr (Gordon, 1997). Yani aslýnda var olan tanýmlar birbirini çok dýþlayan tanýmlar deðildir, bu genel anlamýyla bakýldýðýnda halkla iliþkilerde taným probleminin ötesinde büyük kýsmý ana akým çalýþmalar içinde yer alan bir taným çokluðundan bahsetmek olanaklýdýr. Güncel halkla iliþkiler literatürü özellikle de son on yýllýk dönemde var olan bu taným sorununa iliþkin bir takým eleþtiriler geliþtirmektedir. Geliþtirilen bu eleþtiriler özellikle halkla iliþkilerin temel amaçlarýnýn ötesinde halkla iliþkilerin etkileri ya da uygulamacýlarýn gerçekleþtirdiði temel etkinliklere odaklanmasýna yöneliktir. Eleþtiriler, halkla iliþkilerin temel çalýþma alanlarýndan olmasý gereken "ikna" ya da "kamuoyunun manipülasyonu" gibi ideolojik iþlevlerin görmezden gelinmesini de içerir (Hutton, 1999). Taným üzerine yapýlan bu çalýþmalar halkla iliþkilerin kendi ayaklarýnýn üzerine basabilmesi için çok büyük öneme sahiptir çünkü eðer halkla iliþkiler "kendi kaderinin efendisi" olmak istiyorsa taným sorununa eðilmek zorundadýr (Hutton'dan aktaran Vercic, 2001). Halkla iliþkiler tanýmýna iliþkin olarak yapýlan bu giriþten sonra belirtilmelidir ki bu çalýþmada taným problemi olarak bahsedilen temel nokta taným sayýsýnýn çokluðu deðildir. Bu çalýþma için önemli olan Türkiye'de halkla iliþkiler alanýna iliþkin olarak yapýlan akademik çalýþmalarda halkla iliþkilerin sadece ana akým halkla iliþkiler anlayýþý çerçevesinde benimsenmiþ olup buna alternatif olabilecek eleþtirel tanýmlama çabalarýnýn adeta yok sayýlýyor olmasýdýr. Çünkü dünyadaki halkla iliþkiler literatürüne baktýðýmýz zaman görürüz ki en basit biçimiyle halkla iliþkileri, "örgütle hedef kamu kategorileri arasýnda iletiþimden geçerek uyum saðlama iþi" olarak tanýmlayan ana akým tanýmlarýn ötesinde son dönemde gerçekleþtirilen eleþtirel halkla iliþkiler çalýþmalarý, halkla iliþkileri bir rýza üretim aracý, ideolojik bir aygýt ya da bilinç yönetimi sürecinin aracý olarak tanýmlamaktadýr. Oysaki ülkemizde yapýlan halkla iliþkiler çalýþmalarýnda halkla iliþkiler var olan sistemin etkin ve verimli çalýþmasýný saðlamaya yönelik bir araç olarak ele alýnmakta, halkla iliþkilerin ideolojik iþlevini dýþlayan bu tanýmlama çabasý ile halkla iliþkileri standart bir iþleve -bu iþlev ya çatýþmayý önlemek ya da verimliðe katkýdýr- hizmet eden bir araç olarak ele alýnmaktadýr. Halkla iliþkileri stratejik bir iliþki yönetimi iþi olarak görmek, halkla iliþkiler uzmanýn rolüne, gerçekleþtirilen halkla iliþkiler etkinliklerinin fonksiyonlarýna, kullanýlan araçlara iliþkin çok kesin sýnýrlar çizer (Hutton, 1999) ve çizilen bu sýnýrlar ise kaçýnýlmaz olarak çalýþma konularýný belirler. Bu noktada belirtmek gerekir ki Türkiye'de

disiplinlerarasý bir alan olarak halkla iliþkiler: Türkiye deki akademik çalýþmalar üzerine niteliksel bir inceleme Melike AKTAÞ, Pýnar ÖZDEMÝR yapýlan akademik çalýþmalarda yaþanan taným sorunun temelinde yatan sebeplerden bir diðeri de "public relations"daki "public" sözcüðünün Türkçedeki "halk" sözcüðüyle tam olarak karþýlanamýyor olmasýdýr. Yabancý literatürde "public" sözcüðü pek çok kamu kategorisini kapsayan genel bir kavramken, Türkçe kullanýmýyla halk sözcüðü genel "halk" kitlesine gönderme yapar ki iþte kavramýn bu þekilde anlaþýlmasý halkla iliþkilerin gerçekten sahip olduðu çerçeveden daha dar bir çerçeveye sýðdýrýlmaya çalýþýlmasý sonucunu beraberinde getirir. Böyle bir tanýmlama halkla iliþkileri örgüt-müþteri iliþkilerine indirger. Ancak yapýlan çalýþmalarda müþterinin yanýna sýklýkla eklenen ikinci kamu kategorisi ise örgütün "iç halký" olan kendi çalýþanlarýdýr ve örgüt içi halkla iliþkiler Türkiye'deki halkla iliþkiler literatürünün üzerinde durduðu önemli konulardan birisidir. Yabancý literatürde, son dönemin en popüler konularý olan halkla iliþkiler kuramý, sivil toplum kuruluþlarýnda halkla iliþkiler, halkla iliþkiler eðitimi gibi konularda Türkçe literatürdeki çalýþma sayýsý yok denecek kadar azdýr ve yapýlan çalýþmalarýn büyük bir kýsmý da tanýmlayýcý çalýþmalardýr. 2. KURAMSAL YAKLAÞIMLARA ÝLÝÞKÝN DEÐERLENDÝRMELER Akademik olma iddiasý taþýyan her çalýþmanýn bir kuramsal çerçevesi olmasý beklenir. Halkla iliþkiler alanýnda yapýlan çalýþmalara baktýðýmýz zaman temel yaklaþýmýn ana akým yaklaþým olduðunu görürüz. Bununla birlikte halkla iliþkiler alanýndaki eleþtirel çalýþmalarýn sayýsý özellikle son on yýl içerisinde gözle görülür bir artýþ göstermiþtir. Kuramsal çerçeveye iliþkin Pieczka'nýn (1996) sistem yaklaþýmýný eleþtiren, Leitch ve Neilson (1997)'ýn halkla iliþkilerin "halk"ýný yapýbozumuna (deconstruction) uðratan, McKie (1997, 2001)'nin halkla iliþkiler yazýnýnda tartýþmalara neden olan çalýþmalarý gibi eserler eleþtirel halkla iliþkiler alanýna iliþkin geniþ bir alanýn doðmasýný saðlamýþtýr (L'Etang, 2005). Türkiye'de halkla iliþkiler alanýndaki akademik çalýþmalarýn birkaç istisna dýþýnda tamamý ana akým çalýþmalardýr çünkü gerek var olan akademik yönelim ve gerekse halkla iliþkiler eðitimi, halkla iliþkilerde ana akýmý adeta "mecburi istikamet" olarak göstermekte, tek kuramsal yönelimden beslenen araþtýrmacýlar çalýþmalarýný kaçýnýlmaz olarak ana akým içerisinde yapýlandýrmaktadýrlar. Yapýlan çalýþmalarýn hepsinin ayný kuramsal çerçeve içinde olmasý þüphesiz bir alanýn büyüyüp geliþmesi için önemli bir sorundur; ancak Türkiye özelinde baktýðýmýzda asýl sorun çalýþmalarýn çoðunun aslýnda bilinçli olarak ana akým çalýþmalar içerisinde yer almadýðý gerçeðidir. Bunu bize gösteren en temel gösterge halkla iliþkiler çalýþmalarýnda halkla iliþkilere iliþkin kuramsal yaklaþýmdan ana akým temel halkla iliþkiler kitabý olan Cutlip, Center ve Broom'un Effective Public Relations kitabýnda geliþtirdikleri dört aþamalý kuramsal modelinin anlaþýlýyor olmasýdýr. Aslýnda bu dörtlü model halkla iliþkilere yönelik olarak geliþtirilen bir kuramsal çerçeve olmanýn ötesinde sistem yaklaþýmý çerçevesinde halkla iliþkilerin bir anlamda kapalý sistem yaklaþýmýndan açýk sistem yaklaþýmýna evrilme sürecini iletiþimin yönü ve amaçlanan etki baðlamýnda ele alan bir modelleme çalýþmasýdýr. Oysaki Türkiye'de yapýlan çalýþmalardan birçoðu halkla iliþkilerde kuramsal çerçeveden bu yaklaþýmý anlamakta ve halkla iliþkiler tanýmýný bu "kuramsal çerçeve"yi göz önünde bulundurarak yapmaktadýr. Þüphesiz halkla iliþkiler alanýnda yapýlan çalýþmalar sistem yaklaþýmý baðlamýnda ele alýnýp, bu dörtlü model çerçevesinde kurulabilir ancak eðer çalýþmalarýn büyük çoðunluðu kuramsal çerçeveden sadece bunu anlýyorsa burada kurama dair bir sorundan bahsetmek gerekir. Bunun yanýnda belirtmek gerekir ki zaten halkla iliþkiler alanýnda yazýlan doktora tezlerinin tamamýna yakýnýnda birçok sosyal bilim tezinde yer alan kuramsal çerçeve baþlýðýna da rastlanmamaktadýr. Halkla iliþkilerin disiplinlerarasý akademik bir alan olarak geliþebilmesi farklý kuramsal çerçevelerden beslenmesi, farklý bakýþ açýlarýy- 37

38 la ele alýnmasý ve farklý boyutlarýyla irdelenmesiyle olanaklý olacaktýr. Oysaki Türkiye'deki eðilim alaný ana akýmýn içine hapsetmenin ötesine gitmemektedir. Kuramsal çerçevenin bu þekilde sýnýrlanmasý, beraberinde halkla iliþkilerin aslýnda konusu olan bazý çok temel konularýn halkla iliþkilerle ilgisiz konularmýþ gibi algýlanmasýna ve araþtýrmacýlarca alandan dýþlanmasýna bu da alanýn gerektiði kadar geniþleyip, gerekli disiplinlerarasý baðlarý kuramamasýna neden olmaktadýr. Bu nedenden dolayý alandaki akademik çalýþmalarýn alanýn niteliðinin yükselmesi açýsýndan farklý kuramsal yaklaþýmlara büyük ihtiyacý vardýr. 3. YÖNTEME ÝLÝÞKÝN DEÐERLENDÝRME Halkla iliþkiler alanýnda Türkiye'deki literatürün en temel sorunlarýndan bir tanesinin yöntem sorunu olduðu öne sürülebilir (4). Gerek doktora tezi gerekse makale düzeyinde olsun, her akademik çalýþmanýn bir problem üzerine kurulmasý ve bu problemin de araþtýrma sorusu olarak ifade edilmesi beklenir. Belirlenen araþtýrma sorusu, varsayýmlar ve/veya hipotezler biçiminde ifade edilip, test edilebileceði gibi, konunun tüm yönleriyle araþtýrýlmasý ve sorunun altýnda yatan toplumsal/kültürel veya ekonomik nedenleri ortaya çýkarmayý amaçlayabilir. Akademik çalýþmalarýn altýnda yatan ve çalýþmalarý yönlendiren bilimsel meraktýr ve temel amaç da bu bilimsel meraktan doðan sorulara akademik incelemelerde uygun yöntemlerle yanýt aranmasýdýr. Þüphesiz doktora tezi çalýþmasý düzeyinde bir çalýþma eðer kuramsal bir tartýþma yapmýyorsa, ki halkla iliþkiler alanýnda yazýlmýþ doktora tezlerin hiçbirinde kuramsal bir tartýþmaya rastlanmamýþtýr, nicel veya nitel ampirik bir araþtýrma yapmak durumundadýr. Ampirik araþtýrmada nicel yöntemler sormaca uygulamasý ya da nicel içerik çözümlemesi olabilecekken, nitel yöntemler derinlemesine mülakat, söylem analizi, kültürel çözümleme, gibi birçok deðiþik uygulamayý kapsayabilir. Bununla birlikte bu araþtýrmaya dahil edilen doktora tezlerin büyük çoðunluðunun ampirik bir kýsmý yoktur, kuramsal bir tartýþma yapmayan bir doktora tez çalýþmasýnýn ampirik bir kýsmýnýn olmamasý hayli sorunludur. Ampirik çalýþma yapan sýnýrlý sayýda doktora tezi içerisinde ise nicel araþtýrma yöntemini benimseyip sormaca tekniðini kullanan çalýþmalar çoðunluktadýr. Ancak burada da yöntemin amaca uygunluðuna iliþkin ciddi sorunlarla karþýlaþýlmaktadýr. Örneðin halkla iliþkilerde etkili konuþma yöntemlerine odaklanan bir doktora tez çalýþmasý, kiþilerin nasýl bir konuþmadan etkilendiklerini bulmak için anket uygulamak yoluna gitmiþ ve bunun ölçmek için belirlediði örneklemine "kýsa cümlelerden mi uzun cümlelerden mi daha çok etkilenirsiniz?", "Nefes nefese kalan ya da sýk sýk yutkunan, öksüren konuþmacý için ne düþünürsünüz? " gibi sorular yönetmiþtir. Aslýnda halkla iliþkiler doktora tezlerindeki bu çok belirgin yöntem sorunu, çalýþmalarýn birbirini tekrar eden akýþ planlarýna sahip olmasýnýn da arkasýnda yatan temel nedenlerden birisidir. Doktora tezleri içerisinde gözle görülür þekilde fazla olan özel sektörde ya da kamu sektöründe halkla iliþkiler konusuna ya da bu sektörlerdeki belirli bir halkla iliþkiler uygulamasýna odaklanan ve temelinde herhangi bir araþtýrma sorusu ya da varsayým bulunmayan tezler, ilk önce halkla iliþkilerin tarihçesini sýralamakta, sonra incelenen örgütü, kurumu ya da sektörü tanýtmakta ve daha sonra da bu sektördeki halkla iliþkiler uygulamalarýnýn üzerinde durmaktadýr. Birbirini tekrarlar nitelikte bu kadar çok doktora tez çalýþmasýnýn bulunmasý aslýnda çok dinamik, genç ve verimli bir alan olmasý beklenen halkla iliþkilerin kendisini nasýl bir kýsýr döngüye kaptýrdýðýna iliþkin çok ciddi bir ipucu sunar. Akademik bir yazý türü olarak makaleler, alandaki son trendlere iliþkin en özgün verilere ulaþmayý saðladýklarý için akademik literatürde büyük öneme sahiptirler. Ancak halkla iliþkiler alanýnda yazýlan makalelerde tezlere benzer bir biçimde gözle görülür bir

disiplinlerarasý bir alan olarak halkla iliþkiler: Türkiye deki akademik çalýþmalar üzerine niteliksel bir inceleme Melike AKTAÞ, Pýnar ÖZDEMÝR yöntem sorunu vardýr. Literatürde egemen olan makaleler tanýmlayýcý çalýþmalardýr ve genellikle herhangi bir kavramýn halkla iliþkilerle baðýný kurar ya da herhangi bir halkla iliþkiler etkinliðini tartýþýrlar. Þüphesiz alana yabancý olan bir takým yeni geliþmeleri anlatan çalýþmalar önemlidir ancak iletiþim fakülteleri dergilerinde yayýnlanan halkla iliþkiler konulu makalelere baktýðýmýzda görürüz ki yayýnlanan makaleler büyük çoðunlukla en temel halkla iliþkiler etkinliklerine iliþkin, alana hiçbir katkýsý olmayan herhangi bir araþtýrma sorusu üzerinde yükselmeyen çalýþmalardýr. Gerçek anlamda nitel veya nicel ampirik yapan makale sayýsý bir elin parmaklarýný geçmeyecek kadar azdýr. 4.DÝSÝPLÝNLERARASI NÝTELÝÐÝNE ÝLÝÞKÝN DEÐERLENDÝRMELER 4.1.Diðer Disiplinlerle Kurul(a)mayan Ýliþki Halkla iliþkiler çalýþmalarýnýn disiplinlerarasý niteliðinin tartýþýlmasý kaçýnýlmaz biçimde, halkla iliþkilerin içine yerleþtirildiði temel alan olan "iletiþim"in sosyal bilimler içindeki konumuyla iliþkilidir. Ýletiþim alanýný özgül bir disiplin olarak ortaya koyma çabalarýnýn halkla iliþkilerin de bu çerçevede ele alýnmasýna neden olduðu söylenebilir. Alana ait akademik yayýnlar incelendiðinde, yapýlan çalýþmalarýn büyük bir oranýnýn halkla iliþkileri iletiþim "disiplini" içerisinde ele aldýklarýný ancak iletiþim ile kurulan baðýn klasik etki paradigmasý sýnýrlarýndan kurtulamadýðýný görürüz. Halbuki ne halkla iliþkiler yalnýzca iletiþim etkinliðinden (Kazancý 2001; 2003), ne de iletiþim çalýþmalarý yalnýzca etki çalýþmalarýndan ibarettir. Özellikle alanda yazýlan doktora tezlerinde, halkla iliþkilerin diðer disiplinlerle baðý kurulmadan stratejik bir yönetim fonksiyonu olarak sabitlendiðini görürüz. Bu çalýþmalarda halkla iliþkiler, verimliliði arttýrýcý ve örgütsel amaçlarý gerçekleþtirmeye hizmet eden bir fonksiyon olarak konumlandýrýlmakta ve sanki halkla iliþkilerin bir hedefe ulaþma/ulaþtýrma aracý olmaktan öte hiçbir anlamý yokmuþ gibi ele alýnmaktadýr. Halkla iliþkilerin "stratejik önemi" makalelerde de ýsrarla benimsenmektedir. Yayýnlarýn önemli bir kýsmýnda halkla iliþkiler güzel ve etkili konuþma ve olumlu bir imaj sergileme yoluyla halkýn desteðinin saðlandýðý ve yönlendirildiði bir çeþit ikna stratejisi olarak ele alýnmaktadýr. Halkla iliþkiler bu çerçevede deðerlendirildiðinde dahi halkla iliþkilerin "ideolojik etki"sinden bahsedilmemesi, "stratejik bir araç" olarak ifade edilmesi çarpýcýdýr. Esas olarak halkla iliþkilerin bu þekilde araçsallaþtýrýlmasý kendine temel aldýðý iletiþim kavrayýþýndan kaynaklanmaktadýr. Ýletiþim olgusu belli bir kaynaktan hedefe yönelen çizgisel bir model olarak benimsenince, halkla iliþkilerin de kapsamý kendiliðinden bu çerçevede çizilmektedir. Ýletiþim alanýyla kurulan bað genel olarak "etkili iletiþim" olarak tanýmlayabileceðimiz bir teknik anlamýnda kurulmaktadýr. Oysa iletiþim sürecinin iletim yönünü öne çýkaran gönderici-mesaj-kanal-alýcý çizgisel modeliyle karakterize olan ve bir fikrin, duygunun, tutum ya da kanaatin bir baþkasýna nasýl aktarýldýðýný ortaya koyan iletiþim yaklaþýmý yerine, karþýlýklýlýk, ortak algýlama, paylaþma gibi unsurlarýn altýný çizen bir iletiþim kavrayýþý (Mutlu:1994:99) benimsendiði durumda halkla iliþkilerin kapsamý biraz daha geniþleyecektir. Halkla iliþkiler çalýþmalarýnda iletiþim alanýyla kurulan sýnýrlý iliþki dýþýnda, halkla iliþkilerin pazarlama iletiþimi ve iþletme araþtýrmalarý çerçevesinde ele alýndýðýný görüyoruz. Bu çalýþmalarda da halkla iliþkiler yukarýda belirlenen þekliyle yer almaktadýr. Alandaki ilk dönem eserleri halkla iliþkilerin kamu yönetimindeki fonksiyonu üzerinde yoðunlukla durarak, halkla iliþkileri siyaset bilimi ile iliþkilendirmiþlerse de, bu kategorideki çalýþmalarýn sayýsý giderek azalmýþ, çalýþmalar özel sektör uygulamalarýna yönelmiþlerdir. Halkla iliþkiler çalýþmalarýnda üzerinde durulan konular oldukça sýnýrlý, diðer disiplin- 39

40 lerle kurulan baðlar ise çok zayýftýr. Metin Kazancý'nýn (2001: 242) da belirttiði gibi halkla iliþkileri bu kýsýrlýktan kurtaracak tek þey, bu alana iliþkin çalýþmalarýn tam anlamýyla disiplinlerarasý bir yapýya kavuþturulmasý olacaktýr. Halkla iliþkiler politika bilimi ve sosyoloji gibi temel disiplinlerle, iletiþim, sosyal psikoloji, örgütsel psikoloji, pazarlama, iþletme, yönetim bilimleri, kamu yönetimi, uluslararasý iliþkiler gibi çalýþma alanlarýyla ve feminist çalýþmalar, kültürel çalýþmalar, kültürlerarasý incelemeler, dilbilimi gibi disiplinlerarasý çalýþmalarla konu, method, kuramsal varsayým gibi kriterler baðlamýnda iliþkilendirilerek tam anlamýyla bir disiplinlerarasý yapýya kavuþturulmalýdýr. Ýncelenen eserler arasýda disiplinlerarasý çalýþma niteliðine tam anlamýyla uygun olan çalýþma sayýsý oldukça azdýr. Çalýþmalar konu anlamýnda disiplinlerarasýlýðý çaðrýþtýrsa da, halkla iliþkiler baðlam olarak baþka bir alanýn içine yerleþtirilmemekte, alanlar arasý baðlantý sadece baðýmsýz bölümler etrafýnda kurulmaktadýr. Ya da en iyi ihtimalle, belli bir sektörde halkla iliþkiler çalýþmalarýnýn nasýl uygulanacaðýna dair formüller sunmaktan öte geçememektedir (5). 4.2. Sosyal Bilimlerdeki Güncel Geliþmelerden Etkilen(e)meme Halkla iliþkiler alanýndaki akademik çalýþmalar sosyal bilimlerin çeþitli disiplinleriyle somut baðlar kurmakta zorlanýrken bu problem, sürekli olarak ayný konularýn çalýþmalarda tekrar edilmesine ve sosyal bilimlerdeki güncel geliþmelerden etkilenememe sorunu beraberinde getirmiþtir. Bu anlamda Türkiye'deki halkla iliþkiler çalýþmalarý sosyal bilimler literatüründeki günceli yakalayamamakta, en yeni tartýþmalara entegre olamamakta ve kýsýr bir döngünün içinde hapsolmaktadýr. Giderek disiplinler arasýndaki sýnýrlarýn bulanýklaþtýðý ve aþýndýðý bir ortamda (Gulbenkian Komisyonu; 1996), halkla iliþkilerin bir disipline ait olmanýn "güven" duygusundan sýyrýlýp, entelektüel faaliyetlerini baþka alanlardan da beslemesi gerekmektedir. Örneðin sosyal bilimler literatüründeki küreselleþme/neo-liberal politikalar/yeni kapitalizm; yönetiþim/yapýsal uyum programlarý; postmodernizm/modernizm; yapýsalcýlýk /postyapýsalcýlýk; çokkültürlülük; söylemsel/müzakereci demokrasi gibi tartýþmalarýn Türkiye'deki halkla iliþkiler literatürüne hemen hemen hiç yansýmamýþ olmasý oldukça önemli bir soruna iþaret etmektedir. Ýncelenen akademik eserlerin arasýnda halkla iliþkilerin kendi içinde güncelini belirleyen konular kriz yönetimi, sponsorluk, etkinlik yönetimi veya yeni iletiþim teknolojileridir. Özellikle son geliþmeleri yakalamasý beklenen makalelerde yeni yaklaþýmlara hiç yer verilmemesi þaþýrtýcýdýr. Halbuki uluslararasý literatürde, halkla iliþkiler retorik çalýþmalarýndan feminist çalýþmalara; iliþki pazarlamasý/yönetiminden diplomasiye kadar uzanan geniþ bir perspektifte ele alýnmaktadýr. Halkla iliþkilerin teorileþtirilmesine ve halkla iliþkiler eðitimine iliþkin kuramsal tartýþmalara özellikle önem verilmektedir. Sosyal bilimlerdeki geliþmelerden etkilenmeme sorunsalý, halkla iliþkileri sadece kapsam anlamýnda deðil yöntemsel ve metodolojik anlamda da kýsýrlaþtýrmaktadýr. Yirminci yüzyýlýn son çeyreðinde yaþanan yeni toplumsal hareketler sosyal bilimlerde bir paradigma deðiþikliði yaratmýþ ve akademik alana sýzan Feminist ve Marksist müdahalelerle birlikte sosyal bilimler bir dizi yeni araþtýrma yöntem ve tekniðinin benimsenmesine tanýk olmuþtur (Köker 1998; 2005). Anti-pozitivist duruþu temsil eden yaklaþýmlar oldukça geniþ bir payda içinde yer almaktadýrlar. Bunlar arasýnda etnometodolojik yöntem ve tekniklerini, katýlýmcý gözlem tekniklerini, odak grup çalýþmalarýný, sözlü tarih incelemelerini, ideoloji analizlerini, konuþma analizlerini, retorik analizlerini sayabiliriz. Ýncelenen çalýþmalarda bunun gibi pozitivist yöntemin dýþýnda deðerlendirebileceðimiz yöntemleri kullanan çalýþma sayýsý oldukça azdýr. Halkla iliþkiler çalýþmalarýnda farklý yöntem ve tekniklerin uygulanmasý, halkla iliþkiler alanýnýn ana akým hegemonyasýndan çýkmasý ve eleþtirel bir nite-

disiplinlerarasý bir alan olarak halkla iliþkiler: Türkiye deki akademik çalýþmalar üzerine niteliksel bir inceleme Melike AKTAÞ, Pýnar ÖZDEMÝR lik kazanabilmesi için gereklidir. SONUÇ VE ÖNERÝLER Türkiye'de 1964'ten günümüze halkla iliþkiler alanýnda yazýlmýþ 36 kitabýn, 66 makalenin ve 63 doktora tezinin incelendiði bu çalýþmada, alandaki nicel artýþýn tam anlamýyla bir nitel geliþmeyi beraberinde getirmediði tespit edilmiþtir. Bu çalýþmada iþaret edilen problemlerin hiç biri bir diðerinden baðýmsýz olarak ele alýnamaz. Aslýnda tespit edilen tüm problemler alanýn yapýsýna iliþkin daha kapsamlý bir sorunun parçalarýný oluþturmaktadýr ve birbiriyle ilintilidir. Ýncelemelerden çýkarýlan en önemli sonuç alana iliþkin konu, kapsam, kuramsal yaklaþým ve yöntem sorunlarýnýn da temelini oluþturduðuna inandýðýmýz, halkla iliþkiler çalýþmalarýnýn yalnýzca iletiþim alanýyla ve iletiþim alanýnýn da yalnýzca ana akým kapsamýnda deðerlendirilebilecek ve sistemin iþlevselliðini saðlamaya dönük etki paradigmasýyla sýnýrlandýrýlmasýdýr. Bu çerçevede halkla iliþkiler, belli bir kaynaktan bir hedefe yönelmiþ etkinliklerin nasýl daha iyi tasarlanabileceði, belli bir sektörde halkla iliþkilerin ne þekilde uygulandýðý ve daha verimli nasýl uygulanabileceðini araþtýrmayý amaçlamýþ gözükmektedir. Sadece ana akým içine hapsolan halkla iliþkiler, alana esas ivmeyi kazandýracak olan disiplinlerarasýlýðý olumsuz yönde etkilemekte, eleþtirel çalýþmalarýn da önünü kesmektedir. Halbuki disiplinlerarasý çalýþmalar uluslararasý literatürde giderek yaygýnlaþmakta ve alanýn saygýnlýðýný arttýrmakta önemli bir iþlev görmektedir. Bu çalýþmada halkla iliþkiler literatürünün niteliksel bir incelemesi yapýlarak temel sorun noktalarý belirlenmiþ ve bunlara çözüm olarak alanýn disiplinlerarasý baðýnýn güçlendirilmesine gerektiði savunulmuþtur. Halkla iliþkilerin problem alaný ve birçok disiplinin kesiþme noktasýnda yer almasý onu kaçýnýlmaz biçimde disiplinlerarasý kýlar. Bu disiplinlerarasýlýðýn halkla iliþkiler akademisyenleri tarafýndan benimsenmesi ve gerektirdiði farklý sosyal bilim disiplinlerine dair literatürün de takip edilmesi alanýn geliþmesi için elzemdir. Akademik çalýþmalarýn yapýlmaya baþlandýðý yüksek lisans ve doktora eðitimlerindeki halkla iliþkiler programlarýnýn disiplinlerarasýlýðý kapsayacak þekilde (yeniden) yapýlandýrýlmasý bir öneri olarak sunulabilir. Uluslararasý halkla iliþkiler literatürü gerek çalýþma alanlarý, gerekse konu ve kuramsal yönelimleriyle alanýn zenginliði konusunda bizlere umut vermektedir. Türkiye'deki halkla iliþkiler çalýþmalarýnýn da bu düzeydeki çalýþmalara eklemlenebilmesi için içinde sýkýþmýþ olduðu kabuðunu kýrmasý bir zorunluluk olarak görülmektedir. (1) Türkiye'de halkla iliþkiler alanýnda uzmanlaþmaya yönelik lisans eðitimi veren ilk yüksek öðretim kurumu 1965'da kurulan Ankara Üniversitesi'nde Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne baðlý Basýn Yayýn Yüksek Okulu'dur. Daha sonraki yýllarda deðiþik üniversitelere baðlý basýn yayýn yüksek okullarý açýlmýþtýr. Anadolu Üniversitesi Basýn Yayýn Yüksek Okulu 1972'de, Ege Üniversitesi Basýn Yayýn Yüksek Okulu 1979'da, Ýstanbul Üniversitesi Basýn Yayýn Yüksek Okulu 1980'de, Gazi Üniversitesi Basýn Yayýn Yüksek Okulu 1981'de ve Marmara Üniversitesi Basýn Yayýn Yüksek Okulu 1982'de kurulmuþtur. Basýn yayýn yüksek okullarý, 11 temmuz 1992 tarih ve Resmi Gazete'de yayýmlanan 21281 sayýlý yasa ile Ýletiþim Fakülteleri'ne dönüþtürülmüþtür. 1993'ten itibaren Ýletiþim Fakültesi adýyla kurulmaya baþlayan kamu üniversitelerindeki fakülteler þunlardýr: Selçuk Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi (1993), Galatasaray Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi (1994), Atatürk Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi (1997), Fýrat Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi (1997), Kocaeli Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi (1997), Akdeniz Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi (2000), Erciyes Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi (2001), Mersin Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi (2001) ve Karadeniz Teknik Üniversitesi 41

42 Ýletiþim Fakültesi'dir (2004). Kamu üniversitelerinin yaný sýra, birçok vakýf üniversitesinde de iletiþim fakültelerinin sayýsý artmaktadýr. Ýstanbul Bilgi Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi 1994'te, Yeditepe Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi 1996'da, Baþkent Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi, Kadir Has Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi ve Maltepe Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi 1997'de, Bahçeþehir Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi 1998'de, Ýstanbul Ticaret Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi ve Ýzmir Ekonomi Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi 2001'de kurulmuþtur. Ancak bu üniversitelerden 2005 yýlý ÖSYM tercih rehberine göre, Atatürk Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi, Erciyes Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi, Fýrat Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi, Galatasaray Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi ve Mersin Üniversitesi Ýletiþim Fakültesinde Halkla Ýliþkiler ayrý bir bölüm olarak yer almamaktadýr. Belirtilen diðer üniversitelerin iletiþim fakültelerinde Halkla Ýliþkiler eðitimi, Halkla Ýliþkiler, Halkla Ýliþkiler ve Tanýtým, Halkla Ýliþkiler ve Reklâmcýlýk, Halkla Ýliþkiler Tanýtým ve Reklâmcýlýk, Halkla Ýliþkiler ve Enformasyon adlarý altýnda ayrý birer bölüm olarak düzenlenmiþtir. Ayrýca, Atýlým Üniversitesi'nde ve Çað Üniversitesi'nde Ýletiþim Fakültesi bulunmamaktadýr; Halkla Ýliþkiler eðitimi Atýlým Üniversitesi'nde Ýþletme Fakültesi'nin bir bölümü, Çað Üniversitesi'nde ise Ýdari ve Ýktisadi Bilimler Fakültesi'nin bir bölümü olarak eðitim vermektedir. Bugün Türkiye'deki toplam 23 iletiþim fakültesinden 18'inde halkla iliþkiler alanýna yönelik lisans eðitimi verilmektedir. Ayrýca belirtildiði gibi iki üniversitede Ýþletme ve Ýdari ve Ýktisadi Bilimler Fakültesi altýnda Halkla Ýliþkiler lisans eðitimi sürdürülmektedir. (2) Bu çalýþmada yer alan halkla iliþkilerin uluslararasý literatürüne dair tüm deðerlendirmelerimiz ve tespitlerimiz alanýn muhasebesini yapan ve uluslararasý hakemli dergilerde yayýmlanmýþ olan makalelere (Morton ve Lin, 1995, Pasadeos, Renfro ve Hanily, 1999; Vasquez, G.M. ve Taylor, M., 2000); halkla iliþkiler teorisine odaklanan yakýn tarihli çalýþmalara (Botan,C. ve Hazleton, V. 005); Public Relations Review'da 1976'dan bu yana her yýl düzenli olarak yayýmlanan halkla iliþkiler bibliyografyasýndaki çalýþmalarýn konularýnýn incelenmesine ve nihayetinde kendi kiþisel gözlemlerimize dayanmaktadýr. (3) Bu tarz bir incelemeye örnek olarak Özdemir, P.; Uçak, P. ve Aktaþ, M.'nin (2005) halkla iliþkiler alanýndaki akademik çalýþmalarýn referanslarýný veri olarak kullanarak yaptýklarý bibliyometrik çalýþma gösterilebilir. Bu çalýþma Türkiye'deki 1975-2005 yýllarý arasýnda yayýmlanan halkla iliþkilere dair akademik çalýþmalarda (makaleler, kitaplar ve doktora tezleri) en çok referans verilen yazar ve eserleri tespit etmiþtir. (4) Bu çalýþmanýn ilk biçimlendirilmesi evresinde temel olarak yöntem baþlýðý altýnda yapýlmasý planlanan; bir nicel araþtýrma nitel araþtýrma ayrýmý yaparak, alana hangi tür araþtýrmalarýn egemen olduðunu ortaya koymak ve böylelikle halkla iliþkilerde yöntem konusuna iliþkin bir profil çýkartmaktý. Ancak incelenen gerek doktora tezleri ve gerekse makalelerde ciddi bir yöntem sorununun var olduðunun görülmesi böylesi bir çalýþmanýn yapýlmasýný olanaksýz kýlmýþtýr. (5) Bazý doktora tezlerinin adý ve dizin terimlerindeki kavramlar bizim için ilk bakýþta yanýltýcý oldu. Tezlerin adý ve anahtar kelimeleri disiplinlerarasý bir çaðrýþým uyandýrsa da, içerikleri bu nitelendirmeden oldukça uzaktý. Örneðin, halkla iliþkiler ve dilbilimi çalýþmalarýný bir araya getireceðini düþündürterek bizi heyecanlandýran birkaç tezin dilbilimi, söylem, retorik, sözlü iletiþim, dil felsefesi, söz edimleri, diyolojik söylemler veya sözlü kültür gibi hiçbir kavrama tez kapsamýnda yer vermediðini gördük.

disiplinlerarasý bir alan olarak halkla iliþkiler: Türkiye deki akademik çalýþmalar üzerine niteliksel bir inceleme Melike AKTAÞ, Pýnar ÖZDEMÝR KAYNAKÇA Botan, C.H. ve Hazelton, "Public Relations Theory II", LEA's Communication Series: Erlbaum, ISBN. 0-8058-3384-6, 2006. Gordon, J. C., "Interpreting Definitions of Public Relations: Self Assessment and a Symbolic Interactionism Based Alternative. Public Relations Review", Sayý: 23( 1), 57-66, 1997. Gulbenkian Komisyonu, "Sosyal Bilimleri Açýn", Metis Yayýnlarý, ISBN.975-342-099-4, Ýstanbul, 1996. Hutton, J. G., "The Definiton, Dimensions and Domain of Public Relations", Public Relations Review, Sayý: 25(2),199-214, 1999. Kazancý, Metin, "Halkla Ýliþkiler Eðitimi Üzerine Bazý Düþünceler ve Yeni Eðitim Programý", Akdeniz Üniversitesi Ýletiþim Fakültesi Dergisi, Sayý:1, 131-137, 2003. Kazancý, Metin, "Halkla Ýliþkiler Eðitimi ve Ýletiþim Fakülteleri", Ankara Üniversitesi Yýllýk Dergisi, 237-244, 2001. Köker, Eser, "Kitapta Kurutulmuþ Çiçekler ya da Sözlü Kültür Üzerine Düþünmek", Dipnot Yayýnlarý, ISBN.975-9051-00-1, Ankara, 2005. Köker, Eser, "Politikanýn Ýletiþimi, Ýletiþimin Politikasý", Vadi Yayýnlarý, ISBN. 975-7726.94.X, Ankara, 1998. L'Etang, J., "Critical Public Relations: Some Reflections. Public Relations Review" Sayý: 31, 521-526, 2005. Morton, L.P.& Lin,L.Y., "Content and Citation Analysis of Public Relations Review", Public Relations Review, Sayý:21, 337-349,1995. Mutlu, Erol, "Ýletiþim Sözlüðü",Ark Yayýnevi, ISBN. 975-7260-02-9, 1994. Özdemir, P., Uçak, P., Aktaþ, M., "1975'ten Günümüze Halkla Ýliþkiler Alanýndaki Akademik Çalýþmalarýn Bibliyometrik Analizi", Ýletiþim Araþtýrmalarý Sempozyumu, Ankara, Ekim 2005. Pasadeos, Y.& Renfro, B.R. ve M.L.Hanily, "Influential Authors and Works of The Public Relations Scholarly Literatur: A Network of Recent Research", Journal of Public Relations Research, Sayý:11 (1), 29-52, 1999. Vercic, D. vd., "On The Definition of Public Relations: A European View. Public Relations Review" Sayý: 27, 373-387, 2001. 43

44