Tunus Devrimi
Ben Ali Dönemi Mısır devriminde oldugu gibi Tunus ta da ilk bahsedilmesi gereken unsur Ben Ali dönemidir. Nitekim devrime giden süreçte ülkenin bu noktaya gelmesinde rejimin rolü büyüktür. Devrime neden olan dış unsurların yanında öncelikle içerideki nedenlere deginilmesi yerinde olacaktır. Arap devrimlerinden bahsederken dış unsurlara vurgu yapılabilir. Ancak bunları abartmamak gerekir. Çünkü dış aktörlere daha fazla vurgu yapmak iç aktörlerin rolünü azaltmak olur ki bu da Arap halklarına haksızlıktır. Devrim süreçleriyle ilgili Amerikan projesi oldugu iddiaları dile getirilmiştir. Bunun doğruluk payının olmadığının altı çizilmelidir. Nitekim ABD ve diğer Batılı aktörlerin devrim sürecine hazırlıksız yakalandıkları gelişmeler karşısındaki belirsiz politikalarından anlaşılmaktadır.
Ben Ali nin İktidarı Ben Ali üniversite mezunu değildi ancak ABD ve Fransa nın burslusu olarak bu ülkelerde egitim programlarına katılmıştı. 1964 te Tunus ordusunda sıradan bir subay olarak göreve basladı. 1977 de ise Tunus istihbaratının başına getirildi. 1980 de Polonya da büyükelçilik görevi yaptı ve sonrasında önce içişleri bakanlıgı ve daha sonra da Basbakanlık pozisyonlarına getirildi. 1987 de ise Cumhurbaşkanı Habib Burgiba nın saglık durumunun kötüleşmesiyle doktorların «görevi yerine getiremeyecegine» dair verdikleri raporun ardından Ben Ali kendisini Devlet Başkanı ilan etti. 1990 larda İtalya daki parlamento görüşmeleri sırasında yapılan bir itirafa göre Ben Ali nin iktidara gelişinde İtalyan gizli servisi SISMI nin rolü oldugu belirtilmiştir. SISMI bunu yaparken Tunus taki Ben Ali rejimini destekleyerek İslami grupların ülke siyasetinde güçlü bir pozisyona yükselmesini engellemek istemiş ve bu sayede Tunus la ekonomik ilişkilerini devam ettirmiştir.
Ben Ali göreve gelişinin ardından kısmen demokratik adımlar attı. Basın üzerindeki baskıyı azalttı ve muhalefete dair haberlerinde devlet kontrollü medyada çıkmasına izin verdi. Öte yandan siyasi olarak kendisine rakip olabilecek hareketlerin güçlenmesini engelledi. Seçim sisteminde düzenleme yaparak en fazla 3 dönem Devlet Başkanı secilebilme kuralı getirdi (Ancak bu kurala uymadı).
Seçimler Parlamento Seçimleri: 1989: %80 (141 sandalyenin tümü) 1994: %97 1999: %91 2004: %87 2009: %85 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri: 1989: %100 1994: %100 1999: %99 2004: %95 2009: %90
Ben Ali nin Malvarlıgı Ben Ali nin en çok eleştirildigi noktalardan bir tanesi kişisel servetini ülkenin kaynaklarını kullanarak artırması idi. Bununla birlikte eşi ve eşinin ailesini de bu duruma ortak etmişti. Ülkedeki en büyük işadamları genellikle bu ailelerden geliyordu ve hemen her işin altından bunlar çıkıyordu. Ben Ali nin kişisel servetinin 70 milyar dolardan fazla oldugu devrim sonrası süreçte resmi kaynaklarca dogrulandı. Tunus devleti ülke içerisinde olanlara el koydu. Dışarıda olanların ise alım süreci devam ediyor. Bazı ülkeler paraları iade etmek istemiyor. Çünkü bunun üzerinden ciddi getirilere sahipler. Açıklamalara göre Ben Ali nin serveti şöyle: Anayasal Demokrasi Partisine ait 2,150 bina 360 banka hesabında fon ve nakit para 524 Ev 616 Şirket 188 araç 7 lüks yat
Ben Ali nin Fransa ile İlişkileri Ben Ali rejiminin ayakta kalmasının en önemli destekçisi şüphesiz Fransa idi. Öyle ki Ben Ali nin liderligini yaptıgı Anayasal Demokrasi Partisi nin Fransız üyeleri vardı ve bunların bir kısmı Fransa da politikacı, medya çalışanı ve istihbarat üyesi idi. Bu kişilerin görevi Ben Ali rejiminin ayakta kalabilmesini saglamak icin gerekli tüm destegi Fransız makamlarından temin etmekti. Bu işbirligi Ben Ali nin yıkıldıgı 2011 e kadar devam etmiştir. Öyle ki Sarkozy nin devrimler sırasında gizli bir gemi ile rejimin protestoculara karşı kullanması için Biber Gazı, Gözyaşartıcı Bomba gibi ekipmanlar gönderdigi ortaya çıkmıştır. Yine devrimin ardından Fransa nın başkenti Paris teki Tunus Kültür Merkezi nin Tunus tan gelen göcmenlerce yerleşim birimi olarak kullandıkları sırada ortaya çıkardıkları gizli dokumanlar birçok bu tür işbirligini ortaya çıkarmıştır.
Ekonomi Ben Ali yönetiminde Tunus ekonomisi görece pozitif bir seyir izlemiştir. Makro politikalardaki basarılar ülkedeki kişi başına düşen milli geliri artırmış ve yoksullugun azaltılmasını saglamıstır. Ancak işsizlik, yolsuzluk, gelir dagılımında adaletsizlik gibi olumsuzluklar giderilememiştir. Özellikle genc nufus arasındaki issizlik oranının fazla olması devrime giden süreçte büyük rol oynamıştır. Genel anlamda ekonominin iyi gitmesinden hareketle Tunus taki devrimde ekonominin etkisi kadar diger unsurlarında rol oynadıgını soyleyebiliriz. Ekonomisi iyileşen ve yaşam standartları artan Tunus ta başta gençler olmak üzere halk kitleleri rejimin insan hakları ihlallerine karşı da ayaklanmışlardır.
İnsan Hakları Ben Ali rejimi insan hakları ihlalleri konusunda hemen hemen Arap ülkeleri arasında en kötü olanıydı. Bu anlamda her yıl rapor yayınlayan Freedom House un verilerine göre Tunus «Özgür olmayan ülkeler» arasında yer alıyor. Devrimden sonra kısmi iyileşmeler mevcut oldugundan «kısmi özgür» statüsünde su anda. Ben Ali rejimi özellikle kendisine yönelik eleştirilere karşı katı bir tutum içindeydi. Önde gelen kimi medya figürleri eleştirel yazıları ve konuşmaları nedeniyle hapse atıldı ve işkenceye maruz kaldı. Bu kişiler genellikle İslami hareketler ve sosyalist gruplara baglıydılar. Yine ifade ve örgütlenme hürriyetleri anlamında Ben Ali rejimi katı uygulamalara sahipti. İslami hareketler özellikle istihbarat birimlerinin yakın takibinde idi. Sosyalist gruplarda rejimin müsaade ettigi noktaya kadar muhalefet yapabilmekteydiler.
Devrime Gelinen Süreç - Nedenler Özgürlüklere karşı baskıcı bir yönetim. İfade ve basın özgürlügü karsıdındaki kısıtlamalar. İnternet ve iletişimin istihbarat organlarınca kontrol edilmesi ve zaman zaman engellenmesi. Ekonomik nedenler (İşsizlik, fakirlik, gelir dagılımındaki adaletsizlik vb.) Ülke siyasetindeki tıkanıklık ve gençlerin artık yeni figürler görme talebi. Baskıcı rejimin bir de başarısız olması özellikle yeni jenerasyonu isyan noktasına getirmiştir. Dış dünyadaki degisimler: Türkiye nin bölgede artan önemi, Irak ta yaşanan savaşın İslam dünyası üzerindeki psikolojik etkisi (Tunus taki İslami egilimli kesimler bundan önemli derecede etkilendi).
Muhammed Bouazizi Toplumsal baskının arttıgı ve işsizligin yogun oldugu bir donemde Sidi Bouzid sehrinde seyyar satıcılık yapan Muhammed Bouazizi isimli genc polisle girdigi tartısmanın ardından kendini atese vermiştir. Kimileri Boazizi nin alkollu oldugunu ve aslında kendisini yakacakmıs gibi yaparken yanlıslıkla elindeki cakmagı atesledigini soyluyor. Kimilerine göre de bilincli olarak kendisini atese veriyor. Bouazizi nin hastaneye kaldırılmasının ardından sehirdeki polis karakolunun onunde toplanan kalabalık protestolara baslıyor. Bu gösterinin videoları kısa sürede internet üzerinden yayılıyor ve baskent Tunus ta ve diger sehirlerde de hareketlenmeler baslıyor.
Devrimin İlk Günleri Olayların ilk günlerinde ekonomik sıkıntılardan dolayı birkaç intihar vakası daha yaşanıyor. Bunlar medyada yer almasada internet üzerinden hızla yayılıyor. 24 Aralık ta polisin müdahalesi sırasında hayatını kaybedenler oluyor. Bu durum protestoların daha da yogunlasmasına neden oluyor. Aralık ayı sonuna dogru gosteriler artıyor. Protestocular Ben Ali nin Anayasal Demokrasi Partisi nin binalarını ateşe vermeye başlıyor. Polisin müdahalesi de sertleşiyor. Ancak ordu olaylara dogrudan dahil olmuyor. 28 Aralık ta Ben Ali televizyonda bir konuşma yaparak protestocuları sukunete davet ediyor. Protestoların ekonomiye ve istikrara olumsuz etkisi olacagını soyledi.
Devrim Günleri 6 Ocak ta ülkedeki avukatların %95 i greve gidiyor ve rejim karşıtı protestolara destek oluyor. İşçi birlikleri, sendikalar v e b i r ç o k e n t e l e k t ü e l d e protestolara destek oldular. Genelkurmay Başkanı protestoculara ateş açmayacaklarını açıkladı. 14 Ocak ta Ben Ali ülkeden kaçmak zorunda kaldı. Ben Ali nin gidişinde Tunus ordusunun İçişleri bakanlıgına baglı güvenlik güçlerine karşı gelmesi ve onları püskürtmesi önemli rol oynamıştır. Önce Fransa ya gitmeyi planlayan Ben Ali yi Paris kabul etmeyince devrik lider Suudi Arabistan a gitti.
Dış Tepkiler Devrim sürecinde bazı batı ülkeleri Ben Ali ye desteklerini duyurdular. Bunlar arasında Fransa açık bir şekilde Ben Ali rejimini desteklerken ABD, İtalya ve diger birçok AB ülkesi çekimser açıklamalarda bulundular. Protestocuların cesaretlerini yüceltmelerine ragmen Ben Ali ye görevi bırakması cagrısında bulunmadılar. Ulusal ve uluslararası medyanın da olayları yansıtmada cekimser tavrı dikkat cekiciydi. Öyle ki protestoların sürdügü günlerde Batılı medya kaynakları olayları kısa haberlerle gecistirdiler. Her ne kadar Tunus stratejik öneme sahip bir ülke olmasa da burada gerçekleşecek devrimin yayılabileceği ihtimali hem bölgesel hem küresel aktörleri endişelendirmişti.
Devrim Sonrası Tunus Siyaseti Devrim sonrası süreçte yapılan ilk düzenlemelerden bir tanesi hükümette degisiklikler yapılmasıydı. Ancak protestocular tatmin olmadı ve gösterilere devam ettiler. Özellikle Şubat ayında geniş katılımlı gösteriler gerçekleşti. 9 Mart ta Ben Ali rejiminin en güçlü siyasi organı Anayasal Demokrasi Partisi nin faaliyetlerine son verildi. 15 Eylül de Tunus taki 12 siyasi hareket geçiş sürecine dair deklarasyon imzaladılar. Ekim ayında seçimler yapıldı. Seçimlerden Nahda hareketi ezici bir üstünlükle ayrıldı. Nahda nın lideri olan Raşid Gannuşi hükümette herhangi bir pozisyon almadı. 12 Aralık ta da Manucef Merzuki Cumhurbaşkanı olarak belirlendi. İnsan hakları aktivisti olan Merzuki Ben Ali rejimine karşı hem yurtiçinde hem de yurtdışında muhalefet etti. Devrimin ardından ülkeye dönebilen Merzuki tüm tarafların üzerinde uzlaşmasıyla geçici Cumhurbaşkanı oldu. Merzuki Nahda hareketinden Hamadi Jebali yi Başbakan atadı ve böylece devrim sonrası süreç kısmi uzlaşı ile devam etti. 2013 yılında artan protestoların ardından 17 Aralık 2013 te seçime gidilmesi kararı alındı.
Devrim Sonrası Tunus Siyaseti 2014 ün Ocak ayında Tunus parlamentosu devrim sonrası dönemdeki ilk anayasayı kabul etti. 2014 ün Ekim ayında gerçekleştirilen seçimlerde seküler ve sosyalist grupların başını çektiği Nida Tunus koalisyonu birinci parti çıkarak parlamentoda çoğunluğu oluşturdu. Nida Tunus adayı El-Bacı Kaid Essebsi cumhurbaşkanlığı seçimini kazandı. 2015 yılında Tunus ta 2 kez terör saldırısı gerçekleşti. Bunlardan birisi müzede, bir diğeri de yabancı turistlerin kaldığı bir otele yapıldı. Tunus taki demokratikleşme süreci devrimlerin yaşlandığı diğer ülkelere nazaran daha hızlı gerçekleşmiştir. Tunus ta demokrasiye geçişte önemli rol oynayan Ulusal Diyalog Dörtlüsü 2015 Nobel Barış Ödülü nü kazanmıştır. Tunus ta muhalefet bile özellikle Batı nın demokratikleşme tecrübesinden yararlanmıştır. Her ne kadar İslami egilimli gruplar agırlıkta olsa bile bunlar daha ziyade Turkiye türü bir demokrasi yolu izleme egiliminde olmuşlardır. Mesela ülkedeki en güçlü İslami grup olan Ennahda nın siyasi felsefesi AK Parti ninkisine daha yakındır.