Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

Benzer belgeler
Hayvan Yemlerinde Mikotoksin Problemi - Ekonomi ve Sağlığ

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Mikotoksin nedir? En sık karşılaşılan mikotoksinler; Aspergillus Penicillium Fusarium Alternaria

Yemlerde Bulunan Toksinler ve Hayvanlar Üzerindeki Etkileri

- Çok genel olmayan sağ taraf abomasum yer değiştirmelerinde gözlenen semptomlar biraz daha farklıdır.

En Yakın ve En Güvenilir Gıda Hijyeni Danışmanınız

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Gıda Analizlerinde LC-MS/MS Aplikasyonları

GIDALARDA MİKOTOKSİN

Kanatlı Beslemede Yemler Antibesinsel Ögeler ve Etkileri

Gıda Güvenliği: Mikotoksinler

TOKSİN BAĞLAYICILAR. - Captex T2. - Sorbatox

Sami EROL Gıda Mühendisi Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Gıda Kontrol ve Laboratuvarlar Dairesi

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ. Araş. Gör. Ertuğrul KUL

Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları. Dr. K.Necdet Öngen

KALINTILARI. Pestisit nedir? GIDALARDAKİ PESTİSİT KALINTILARI 1. pestisit kalınt kaynağı. güvenilirmidir. ? Güvenilirlik nasıl l belirlenir?

Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme. Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.)

Organik Gıdalarda Gıda Güvenliği. Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü MANİSA

Karaciğer koruyucu DAHA İYİ DAHA SAĞLIKLI, DAHA İYİ VERİMLİ SÜRÜLER İÇİN HEPALYX

MADDE 2 (1) Bu Yönetmelik, gıdaların mikrobiyolojik kriterleri ile gıda işletmecilerinin uyması ve uygulaması gereken kuralları kapsar.

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Rumen Kondisyoneri DAHA İYİ BY-PASS PROTEİN ÜRETİMİNİ VE ENERJİ ÇEVRİMİNİ ARTTIRMAK, RUMEN METABOLİZMASINI DÜZENLEMEK İÇİN PRONEL

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI İZMİR İL MÜDÜRLÜĞÜ ZEKERİYA YAZICI GIDA VE YEM ŞUBE MÜDÜRÜ

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

YÖNETMELİK. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: TÜRK GIDA KODEKSİ MİKROBİYOLOJİK KRİTERLER YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM

RİSK DEĞERLENDİRMESİ

25 Ağustos 2014 PAZARTESİ. Resmî Gazete. Sayı : (Mükerrer) YÖNETMELİK. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Gıda Mevzuatı ve AB Yasalarına Uyum

GIDALARDA İLAÇ KALINTILARI

Toksin İnaktivatörü. DAHA YÜKSEK Yem Hijyeni Yem Alımı Et Hijyeni Sağlık Kondisyonu Performans Bağışıklık Karlılık

İnek Rasyonları Pratik Çözümler

Ruminant. Buzağıdan Süt Sığırına Bölüm ll: Sütten Kesimden Düveye Besleme ve Yönetim

NORMAL ÖĞRETİM DERS PROGRAMI

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

Kocatepe Veterinary Journal

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI. Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR

ECZACILIK FAKÜLTESİ TOKSİKOLOJİ. Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K

Kan NEFA (nonesterified fatty acids ) yükselir. (asetoasetat, β-hidroksibütirat ve. Laktasyon başlangıcında yüksektir

MIKOTOKSINLERIN NEDEN OLDUĞU SAĞLIK VE PERFORMANS KAYIPLARINA SON

DÜNYA GIDA GÜNÜ 2010 YENİ GIDA YASASI VE 12. FASIL MÜZAKERE SÜRECİ. Fatma CAN SAĞLIK Tarım ve Balıkçılık Başkanı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği

SAYI: 2012/Rm-33 SAYFA: SÜTTE GÖRÜNMEZ TEHLİKE; AFLATOKSİN M1 NASIL ÖNLENİR?

PROF. DR. AYLA SOYER İÇERİK. Soyer, A., İşletme Sanitasyonu, gıda güvenliği

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ BİTKİLER HAYVAN BESLEMEDE KULLANILABİLİR Mİ? Doç.Dr. Ali Vaiz GARİPOĞLU SAMSUN-2016 alivaizgaripoglu.com

NIRLINE. NIRS Teknolojisinin Kaba Yem Analizlerinde Kullanımı

Silajlarda mikotoksin kontrolü, TMR kalitesi ve verimlilik. Antalya, 28 Ekim 2017

MEME LOBU YANGISI. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek.

ISO TEHLİKE VE RİSK ANALİZİ TALİMATI

Toksin Bağlayıcıların Süt ve Süt Ürünlerinde Görülen Aflatoksini Önlemedeki Başarısı

DOĞA - İNSAN İLİŞKİLERİ VE ÇEVRE SORUNLARININ NEDENLERİ DERS 3

ANTALYA ESNAF VE SANATKARLAR ODALARı BiRLiCii THE ANTALYA UNION OF TRADESMEN AND (RAFTSMEN

SÜT İNEKLERİNDE GEÇİŞ DÖNEMİ YAĞLI KARACİĞER SENDROMU VE KETOZİS

HACCP. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi

TÜRK GIDA KODEKSİ. Dr. Betül VAZGEÇER Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü. 8. Tarım Gıda ve Soğuk Zincir Lojistiği Sempozyumu. 29 Mart 2018, Mersin

TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI

Kırmızı Toz Biberlerde Aflatoksin

GRUP MİSELYUM ELİF AKÇA İBRAHİM CARİ

ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar

BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Kimyasal Risk Etmenleri

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HAYVAN SAĞLIĞI VE HASTALIKLARDAN KORUNMA

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof.Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

TARIM VE TARIM DIŞI ALANLARDA KULLANILAN PESTİSİTLERİN İNSAN SAĞLIĞI, ÇEVRE VE BİYOÇEŞİTLİLİĞE ETKİLERİ

ESERLER LİSTESİ. Kuzu rasyonlarına katılan organik selenyumun besi performansı, karkas

Yrd. Doç. Dr. Tuba ŞANLI

1. GIDA VE BESLENME KONFERANSI

NUTRI -PASS. Amonyak ve çözünebilir protein bağlayıcı DAHA İYİ

MADDE 4 (1) 5996 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki tanımlara ilave olarak ikinci fıkrada yer alan tanımlar da geçerlidir.

Ruminantlara Spesifik Performans Katkısı

İzmir İli Seferihisar İlçesinde Yetiştirilen Keçilerden Elde Edilen Sütlerde Biyokimyasal Parametrelerin Türk Standartlarına Uygunluğunun Belirlenmesi

KAFKAS ÜNİVERSİTESİ VETERİNER FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM DÖNEMİNDEN İTİBAREN GEÇERLİ DERS MÜFREDATI

RUMİNANT RASYONLARINDA MAYA KULLANIMI VE ÖNEMİ

Türkiye ve Dünya da Manda Yetiştiriciliği 1

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

VETERİNER HEKİMLİK ALANINDA ANTİMİKROBİYEL DİRENÇ İZLEME ve KONTROL STRATEJİLERİ EYLEM PLANI

Yetişkinlerde %1-2, çocuklarda % 5-8 olduğu bilinmektedir. Geri çağırma nedenleri içerisinde önemli bir orana sahiptir.

GENEL HEDEFLERİN BELİRLENMESİ Her konuda olduğu gibi zoonotik hastalıkların kontrolünde de öncelikle genel hedeflerin belirlenmesi gerekir.

TEBLİĞ. a) 29/12/2011 tarihli ve üncü mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine dayanılarak,

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ

Determination of Some Chemical Properties and Aflatoksin M1 of Raw Cow Milk Produced on Iğdır and Region

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

SU ÜRÜNLERİ ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI DERSLERİ

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

Temiz teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanılması. Atıkların geri dönüşüm ve geri kazanım olanaklarının değerlendirilmesi

Yeni Yem Kanunu ve Yem Hijyen Yönetmeliği Çerçevesinde Yemlerde Mikotoksin Problemi ve Çözüm Önerileri

MEME LOBU YANGISI. süt veriminde azalma sütün imhası laboratuvar giderleri ilaç giderleri vet.hek. giderleri. süt endüstrisinde önemli ekonomik kayıp

GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DÖNEMİNDEN İTİBAREN UYGULANACAK YENİ DERS PLANI 1.DÖNEM (1. YIL GÜZ YARIYILI)

Kanatlı. Mikotoksinlerin Biyoyararlılığının Tespiti: TIM Modeli

BOVİFİT FORTE İLE AVANTAJLARINIZ Optimal laktasyon başlangıcı Yüksek yem tüketimi İyi doğurganlık Yüksek süt verimi Uzun damızlık ömrü

İklim değişikliğinin gıda güvenliği üzerine muhtemel olası sonuçlarına ilişkin çok fazla belirsizlik mevcuttur.

Ege Bölgesi nde Satışa Sunulan Kuru Üzümlerde Okratoksin A ve Küf İlişkisi

GIDA ÜRETİMLERİNDE KALİTE SİSTEMLERİ. Şebnem Öztürkoğlu Gıda Yüksek Mühendisi

YEMLERDE PARTİKÜL BÜYÜKLÜĞÜ. A.V.Garipoğlu TEMMUZ-2012

The Rapid Alert System for Food and Feed (RASFF) Yıllık Rapor 2007

GRUP A Anabolik etkiye sahip maddeler ve kullanımına izin verilmeyen maddeler

Transkript:

Türk Tarım Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 6(3): 299-303, 2018 Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi Çevrimiçi baskı, ISSN: 2148-127X www.agrifoodscience.com Türk Bilim ve Teknolojisi Organik Hayvansal Üretim ve Mikotoksinler Nurcan Çetinkaya * Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Zootekni ve Hayvan Besleme, 55139 Samsun, Türkiye M A K A L E B İ L G İ S İ Derleme Makale Geliş 10 Kasım 2017 Kabul 05 Ocak 2018 Anahtar Kelimeler: Organik hayvansal üretim Mikotoksin HACCP ISO 22000 Organik yem güvenliği * Sorumlu Yazar: E-mail: nurcanc@omu.edu.tr Ö Z E T Organik hayvansal üretim; üretimden tüketime kadar hiçbir kimyasal girdi kullanılmadan yapılan bir üretim şeklidir. Organik hayvancılıkta yetiştiricilik, yem temini ve hayvan besleme kuralları Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ile belirtilmiştir. Organik hayvansal ürünlerin üretiminden tüketime kadar geçen sürede bulaşanlardan korunmaları gerekir. Ürünler için üç önemli kontaminasyon tehlikesi vardır; biyolojik (küflenme-toksinler ve patojen mikro-organizmalar), kimyasal (pestisit kalıntıları), ve fiziksel tehlikeler (metal veya cam vb. kırıklar). Organik yemlerde küflenme ve mikotoksin oluşumunun hayvan sağlına olumsuz etkileri ve toksinlerin ürünlere geçişi en önemli sorunlardandır. Organik hayvansal üretimde mikotoksin ile mücadelede özellikle organik olarak üretilen yemlerde herhangi bir kimyasal metot uygulaması yapılamayacağından, alınacak tedbirler ve uygulanacak sistemlerde bu husus göz önünde bulundurulmalı ve sistem organik tarımı da içine alacak şekilde planlanmalıdır. HACCP ve ISO 22000 gıda güvenirliği yönetimi sistemlerini yerleştirmiş ülkeler organik hayvansal gıdalarda mikotoksin kirliliği sorununun önüne geçebilmektedir. Türkiye de 2011 yılında yayınlanan Yem Hijyeni Yönetmeliği ile üretimde HACCP ilkelerine dayanan yem güvenilirliği sisteminin kurulması ve uygulanmasını zorunlu hale getirilmiştir. Bu derlemede organik hayvansal üretim ile mikotoksin ilişkisi ve alınacak tedbirler konusu tartışılmıştır. Organic Animal Production and Mycotoxins Turkish Journal of Agriculture - Food Science and Technology, 6(3): 299-303, 2018 A R T I C L E I N F O A B S T R A C T Review Article Received 10 November 2017 Accepted 05 January 2018 Keywords: Organic animal production Mycotoxin HACCP ISO 22000 Organic feed safety * Corresponding Author: E-mail: nurcanc@omu.edu.tr DOI: https://doi.org/10.24925/turjaf.v6i3.299-303.1686 Organic animal production; is a form of production without using any chemical inputs from production to consumption. In organic livestock production; organic breeding, feedstuff and animal nutrition conditions are stated in the Regulation on the Principles and Implementation of Organic Agriculture. Organic animal products must be prevented from recontamination. There are three different contamination hazards; biological (moldtoxins and pathogenic micro-organisms), chemical (pesticide residues), and physical (broken metal or glass, etc.). Molding and mycotoxin formation in organic feeds is one of the most important problems since they adversly affect animal health and toxines pass through the products. Since any chemical method cannot be applied to the organic feedstuffs especially in the struggle with mycotoxin in organic animal production, this should be considered in the measures to be taken and in the systems to be applied and the system should be planned to include organic agriculture. Countries that have established HACCP and ISO 22000 food safety management systems are able to avoid the problem of mycotoxin pollution in organic animal foods. The establishment of the feed safety system based on HACCP principles and its application in production have been made compulsory by Feed Hygiene Regulation issued in Turkey since 2011. In this review, the relationship between organic animal production and mycotoxin, and the precautions to be taken are discussed.

Giriş Dünyada ve Türkiye de yem maddelerinde, tek hücreli mantarların invazyonuna uğraması sonucunda oluşan küflenmelere yaygın bir şekilde rastlanılmaktadır. Bu küflenmeler, besin maddelerinin yapısının bozulmasına neden olduğu gibi, küflenmiş yemleri tüketen hayvanların biyolojik sistemlerinin bozulmasına, şiddetli toksikasyonlara ve hatta ölümlere yol açmaktadır. Diğer taraftan bu hayvanlardan elde edilen gıdalar insan sağlığını tehdit etmektedir. Tarımsal ürünler ve karma yemlerde küflenmelere yol açan bütün mantarlar mikotoksin üretmezler. Ancak toksijen nitelikli olan türler mikotoksin üretebilirler. Mikotoksin sentezi, toksijen nitelikli mantarların türüne, sayısına, gelişme düzeyine, bulunduğu coğrafi şartlara göre değişebilir. Gıdalar ve yemlerde küflenmeye ve hayvanlarda ve insanlarda zehirlenmelere yol açan veya risk yaratan başlıca mikotoksin çeşitlerinin; Deuteromycota (Fungi imperfecti) içinde Hypomycetes sınıfında yer alan Penicillium, Aspergillus, Fusarium, Alternaria türlerine bağlı mantar soylarınca sentezlendiği bilinmektedir. Mikotoksinler her yıl dünya yem üretiminin yaklaşık olarak %25 kadarını kontamine etmektedirler.yem bitkilerinin harmanlanması, taşınması, depolanması veya hazırlanması sırasında sıcaklık ve rutubet gibi mantarların gelişmesine uygun şartlar oluştuğunda yemler ve gıdalar mikotoksinler tarafından kolayca kontamine olabilir(trail vd.,1995). Organik olarak yetiştirilen ürünlerin gıda güvenirliği konusunda yeterli araştırma bulunmadığı, organik olarak yetiştirilen ürünlerde mikotoksinlerin ve tarımsal ürünlerde bulunan patojenlerin üretmiş olabileceği zehirli kimyasalların bulunma riskinin yüksek olabileceği endişeleri artmaktadır. Örneğin deoksinivalenol ve aflatoksin gibi toksinler buğday ve mısırda bulunan patojenler tarafından üretildiği bilinen ve de gıda güvenliğini en çok tehdit eden kanserojenler olarak bilinmektedir (Riches, 2017). Gelişmekte olan ülkelerin aflatoksinlerin yönetiminde uyguladığı gıda güvenliği sistemleri ve gıda ekonomisi yaklaşımını gelişmekte olan ülkelerde kullanmak kolay olmamaktadır, ama hayvanlara yedirilen yemlerde yem katkı maddeleri kullanılarak insan sağlığını toksinlerin zararlı etkisinden koruma stratejileri kullanılabilir (Williams ve ark., 2004).Toksinlerle kontamine yemlerin hayvana yedirilmeden önce kombine gamma ışınlama ve hidrojen peroksit uygulaması veya diğer amonyak, diklorvos ve sodyum bisülfit gibi kimyasal muamelelerle giderilmesi mümkün olsa da organik hayvan beslemede bu tür uygulamalar yasaktır(anonim, 2010). HACCP (Kritik Kontrol Noktalarında Tehlike Analizi) yöntemi organik hayvansal gıda üretiminde risksiz gıda üretimini sağlamak amacıyla, iyi bilinen ve iyi saptanmış bir yöntem olmasına karşın yem üretiminin ilk aşamalarında ve hayvanların beslenmesine kadar olan zincirde az kullanılmaktadır. HACCP ve ISO 22000 gıda güvenirliği yönetimi sistemlerini yerleştirmiş ülkeler organik hayvansal gıdalarda mikotoksin kirliliği sorununun önüne geçebilmektedir. Organik Hayvansal Üretim ve Kirleticiler Organik tarım toprak, ekosistem ve insan sağlığını devam ettiren, sağlıklı olmasını sağlayan bir üretim sistemidir. Sistem, olumsuz etkisi olan girdilerin kullanımı yerine ekolojik işleme süreçleri, biyolojik çeşitlilik ve yerel koşullara uyum sağlamış döngülere dayanır. Organik tarım, içinde bulunduğumuz çevreye fayda sağlamak, adil ilişkiyi ve tüm ilgili taraflar için iyi bir yaşam kalitesini yaygınlaştırmak adına gelenek, yeni buluşlar ve bilimi bir araya getirir (IFOAM, 2017). Organik tarımda bitkisel üretim ve hayvansal üretim olmak üzere iki türlü organik üretim yapılmaktadır. Ama iki üretimi birbirinden ayırmamız pek mümkün değildir. Çünkü hayvansal üretim veya diğer bir deyişle organik hayvan yetiştiriciliği organik bitkisel yem üretimine doğrudan bağlıdır. Organik yem hayvan türüne göre organik kaba yem ve organik kesif yem üretimini gerektirir. Organik hayvansal üretimde yem temini ve hayvan besleme kuralları Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik ile belirtilmiştir (Anonim,2010). Hayvan yemlerinde bulunan kirleticiler; pestisit kalıntıları tarımsal ve endüstriyel kimyasallar, ağır metaller ve radyonüklitlerdir, bu kirleticiler hayvan kökenli gıdalarda güvenlikle ilgili tehlikeleri oluşturabilirler (Sekkin ve Kum, 2013). Avrupa Birliği yönetmelikleri (EC:1804/1999), organik olarak üretildiği iddia edilen hayvanların organik olarak üretilen yemlerle beslenmesini gerektirdiğinden, pestisit kalıntıları ve diğer tarımsal kimyasallarla kontaminasyon potansiyeli geleneksel tarım yöntemlerine göre çok daha düşüktür (Toma ve Mathijs, 2007; Pandey ve Pandey, 2009; Vaarst ve Bennedsgaard, 2001). Bununla birlikte, organik tarım organik olarak yetiştirilen ürünlerdeki kalıcı çevresel kirleticiler seviyesini düşürmez. Bu nedenle bunlar organik yemlerde ve dolayısıyla hayvansal kökenli organik gıda maddelerinde bulunabilir (Sekkin 2006; Malmauret ve ark., 2002). Bunun tersine, pestisitlerin hariç tutulması, ikincil bitki metabolitlerinin ve tarlada mantarlarını mikotoksin konsantrasyonlarının artmasına neden olabilir (Sekkin ve Kum, 2013). Yemlerde küflenme ve mikotoksin oluşumu organik hayvansal üretimde çok önemli ve çözüm bulunacak araştırmalar yapılmasını ve tedbirler konulmasını gerektiren büyük bir sorundur. Mikotoksinler Dünya çapında yemlerin mantar ve sporlarıyla kontamine olduğu konusunda güvenilir raporlar vardır. Tropik bölgelerde, Aspergillus, süt ve diğer yemlerin baskın türüdür (Krysinska-Traczyk, 2000; Rintala ve Pitkaranta, 2012). Diğer türler arasında Penicillium, Fusarium ve Alternaria da tahıllar için önemli kirleticilerdendir. Mikotoksin üretim potansiyelinden dolayı mantar bulaşması istenmemektedir. Ancak, saman, silaj, bira mayası ve şeker pancarı küspesinden sporlar hayvanlar tarafından solunur veya tüketilirse"mikozis" olarak adlandırılan tahrip edici etkiler oluşabilir (Benbrook, 2005; D Mello, 2012; Boutrif, 2002; Kaya, 2002; Pattono ve ark., 2011). 300

Mikotoksinlerin vücutta etkili oldukları organ ve dokulara göre veya etki mekanizmalarına bağlı olarak çeşitli etkilerinden söz edilir. Karaciğere etki edenler hepatotoksik, deriye etkili olanlar dermatoksik, böbreklerde toksik etki yapanlar nefrotoksik, sinir sistemine etki edenler nörotoksik, bağışıklık sistemini etkileyenler immunotoksik veya immunosupresif olarak tanımlanırlar. Toksik etkilerinden başka; mutajenik, kanserojenik, teratojenik, halusinojenik, östrojenik, tremorjen etkileri de görülebilmektedir (Tunail, 2000). Çeşitli kaynaklarda yüksek organizmalara en etkili olan mikotoksinler; Aspergillus mantarları tarafından üretilen Aflatoksinler; Fusarium mantarları tarafından üretilen DON, vomitoksin (Deoksinivalenol), ZEA (Zearalenon), T-2 Toksin ve Fumonisin; Penicillium mantarları tarafından üretilen Okratoksin ve PR toksindir. Ergot Alkaloidleri gibi diğer birçok mikotoksinin sığırları etkilediği ve bazı yem hammaddelerinde yaygın olarak bulunduğu bildirilmektedir (Whitlow ve Hagler, 2005). Küflü tahıl ve yemlerle beslenmenin zararlı etkileri uzun yıllardır bilinmesine rağmen (Matossian, 1989), mikotoksinlerin incelenmesi yani mikotoksikoloji tam olarak 1960 yılında İngiltere de Turkey-X hastalığının yayılmasıyla başlamıştır.bu salgın Brezilya dan ithal edilen fıstık yemi ile ilişkilendirilmiştir (Sargeant ve ark., l96l). Yapılan araştırmalar sonunda A. flavus miselyumu tespit edilmiş ve mavi florasan toksini izole edilmiştir. Takip eden çalışmalarla A. flavusun fıstık ununda bulunanlarla benzer toksik bileşikler ürettiği gözlenmiştir. Bu toksin kimyasal ve biyolojik olarak karakterize edilmiş ve aflatoksin olarak isimlendirilmiştir. Aflatoksin bazı hayvan türlerinde test edilmiş ve oldukça toksik ve kanserojen olduğu ve süt sığırlarının sütünde toksik metobolitler oluşturduğu gösterilmiştir. Aflatoksinin keşfi ve etkilerinin belirlenmesi hayvan sağlığı ve üretim problemleri üzerine araştırmaların yapılmasını başlatmıştır. Süt sığırı yetiştiriciliğinde mikotoksinler yüksek dozlarda hayvanlarda akut sağlık ve üreme problemleri, yetersiz süt üretimi, hastalık insidansını arttıran kronik problemlere neden olan bir faktördür. Mikotoksinlerin ruminal degresyonu inekleri akut toksisiteye karşı korumaya yardımcı olsada düşük seviyede uzun süreli tüketime bağlı kronik problemlere neden olabilir. Mikotoksinler çeşitli yollarla etkilerini gösterirler.yem tüketiminin azalması,besin maddelerinin absorbsiyonunda azalma ve metabolizma bozukluğu, endokrin ve ekzokrin sistemlerinde değişme, immün sistemin baskılanması ve farklı mikrobiyal üremeler gibi. Mikozisin ayırıcı tanısının zor olması, semptomların çeşitlilik göstermesi teşhisi zorlaştırmaktadır (Hesseltine, 1986; Schiefer, 1990) tanı zorluğundan dolayı, mikotoksin belirlenmesi ve eliminasyonu problemli bir süreç haline gelir. Mikotoksinler, hasatlık insidasını arttıran ve üretim kayıplarına neden olan primer faktör olarak düşünülmelidir. Ruminantlarda veya diğer türlerde belirlenen semptomlar sahada gözlenen semptomlar için genel bir rehber olarak kullanılabilir. Post mortem muayenede barsak irritasyonu, ödem ve generalize doku yangısından başka bulgu görülmez (Schiefer, 1990). Mikotoksinlerin immun sistemi baskılayıcı etkilerinden dolayı, hastalık insidansının artması veya atipik hastalıkların oluşumu gözlenebilir. (Whitlow ve Hager, 2017). Semptomlar sıklıkla nonspesifik ve geniş kapsamlı olabilir. Semptomların çeşitliliğinin az veya çok olması, diğer stres faktörleriyle birlikte mikotoksinlerin etkileşimlerine bağlıdır. Yem tüketimi azalması, aralıklı diyare(bazen kanlı veya gübre içeren), kaba tüy örtüsü, düzensiz östrus siklusları, embriyonik ölümler, gebelik oranının düşmesi gibi semptomlar görülür. Abomasum deplasmanı, ketozis, karaciğer yağlanması, plasentanın atılmaması, metritis, mastitis gibi hastalıların görülme olasılığı genellikle artar ve hayvanlar tedaviye yanıt vermezler (Whitlow ve Hager, 2017). Tanıyı zorlaştıran faktörlerden bazıları mikotoksinlerin güvenlik seviyelerinin belirlenmesini de zorlaştırır. Bu faktörlerin içinde, araştırma eksikliği, hayvan türlerine göre duyarlılığın farklı olması, örneklerin belirsizliği, çok sayıda potansiyel mikotoksinin stres faktörleriyle veya diğer mikotoksinlerle etkileşimleri yer alır (Hamilton, 1984; Schaeffer ve Hamilton, 1991). FDA limitlerine göre aflatoksin laktasyon dönemindeki hayvanların yemlerinde 20ppb, sütte ise 5ppb nin altında olmalıdır. Başlıca kural sütte aflatoksin konsantrasyonunun total rasyonun kuru maddesinde bulunan afalatoksin konsantrasyonun %1,7 i civarında (0,8 2,0 aralığında) olmasıdır. 30ppb aflatoksin içeren yemleri tüketen ineklerin sütlerinde 5ppb nin üzerinde aflatoksin kalıntıları bulunmuştur. Aflatoksin hızlı bir şekilde 3 veya 4 günde sütte oluşur (Diaz ve ark., 2004; Frobish ve ark., 1986). Yemlerde mikotoksin oluşumunun önlenmesi önemlidir çünkü mikotoksinler oluştuktan sonra üstesinden gelmek için çok az yol vardır. Tarlada küflenmede ve mikotoksin oluşumunda en önemli tetikleyici unsurlar kuraklık ve böceklenme sonucu oluşan hasarlardır. Fungal hastalıklara ve böceklenmeye dirençli olan türlerin seçilmesi tarla kaynaklı mikotoksinlerin azalmasına sebep olur. Yetiştirilen türler yetiştirilen bölgeye adapte edilmelidir. Sulama tarlada mikotoksin oluşumunu azaltabilir. Hasat sırasında yere düşmüş materyalin kullanımından uzak durulmalıdır çünkü toprakla temas mikotoksin varlığını arttırabilmektedir. Mikotoksinler; geç hasat, geç dönem yağmurları ve soğuk dönemlerde artış gösterir. Hasarlı taneler mikotoksin seviyesini arttırmaktadır bu yüzden hasat araç gereçleri tahıl tanelerine zarar vermeyecek şekilde korunmalıdır. Mikotoksin konsantrasyonu ince, kırılmış ve hasar görmüş tanelerde daha yüksektir bu yüzden temizleme işlemi yem hammaddelerinin mikotoksin konsatrasyonunu önemli ölçüde düşürür (Whitlow ve Hagler, 2005). Mikotoksinlerle kontaminasyonu önlemeye yönelik çabalara rağmen ürünün kontamine olması bazen engellenemez. Ancak kontamine ürünleri dekontamine etmek mümkündür. Hasat sonrası detoksifikasyon yapmak için en sık kullanılan teknik tahılların işleme tabi tutulmasıdır. Fakat mikotoksinler dayanıklı moleküller olduğundan bu anlamda detoksifikasyon kısmen zordur. Geleneksel olarak detoksifikasyon stratejileri kimyasal, fiziksel ve biyolojik yöntemlere dayanmaktadır. Hasat öncesinde tarlada pestisitlerin kullanımı, dirençli veya adapte olmuş melez bitkilerin kullanımı, toprak tipi ve uygun gübreleme gibi uygulamalar mikotoksince daha temiz ürün elde edilmesini sağlamaktadır. Ancak ne yazık 301

ki mikotoksin dirençli melez türlerin ıslahı kısmen başarılı olabilmiştir ve fungusitler; mısırlarda hasat öncesi aflatoksin kontaminasyonunun kontrolünde düşük bir etki göstermişlerdir ( Whitlow ve Hagler, 2017). ISO 22000 Standardı ve HACCP Sistemi HACCP sistemini kapsayan ISO 22000 1 Eylül 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir Ülkemizde 2010 yılında 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanununun yürürlüğe girmesini takiben yem sektöründe HACCP nin uygulanması 2011 Yem Hijyen Yönetmeliği ile zorunlu hale gelmiştir (Anonim, 2010; Anonim, 2011). Günümüzde HACCP gıda güvenliğinin sağlanmasında uluslararası kabul gören en iyi sistemdir. İnsan tüketimine sunulan gıdanın ham madde temininden başlayarak hazırlanması, işlenmesi, üretimi, ambalajlanması, depolanması, nakliyesi ve satışı gibi her aşamasında ve her noktasında tehlike analizleri (fiziksel, kimyasal ve biyolojik) yapan, kritik kontrol noktalarını belirleyen ve kritik kontrol noktalarını izleyerek gelişebilecek herhangi bir olumsuzluğu önleyen ve sistemin korunmasını sağlayarak güvenilir gıdaların üretilmesini sağlayan, farklı ölçekteki kuruluşlara uygulanabilen, bir gıda güvenliği sistemidir. HACCP prensiplerine göre üretim yapmak tüm yem işletmecileri için yasal bir gerekliliktir. Bununla beraber HACCP sistemi üretim yapan tüm işletmelerin ortak olarak uyguladıkları standart bir sistem olmayıp, HACCP sisteminin yedi prensibini temel alarak üretim yapan her işletmenin özgün olarak uygulaması gereken bir sistemdir. HACCP sisteminde tehlike analizleri ve kritik kontrol noktaları sistemine ilişkin yedi prensip tanımlanmıştır (Çetinkaya ve Selçuk, 2015). Sonuçlar ve Öneriler HACCP ve ISO 22000 gıda ve yem güvenirliği yönetimi sistemlerini yerleştirmiş ülkeler organik hayvansal gıdalarda mikotoksin kirliliği sorununun önüne geçebilmektedir. Türkiye de 2011 yılında yayınlanan Yem Hijyeni Yönetmeliği ne göre, birincil üretim hariç olmak üzere yem işletmecisi, üretimde tehlike analizi ve kritik kontrol noktaları ilkelerine dayanan yem güvenilirliği sistemini kurmak ve uygulamakla yükümlüdür. Organik hayvansal üretimde mikotosin kirliliği sorununa çözüm bulunması Türkiye de HACCP ve ISO 22000 gıda güvenirliği yönetimi sisteminin organik hayvansal üretimde uygulamalarının başarıları zamanla ortaya çıkacaktır. Hayvansal gıdanın ana kaynağı olan süt sığırlarında rumen ortamı bu toksinlerin uzaklaştırılmasında rol oynayarak, absorbsiyonunu sınırlandırsa da bu özellik tüm mikotoksinler için ve her koşulda gerçekleşememektedir. Özellikle kronik mikotoksikozisin hayvanda hiçbir belirti göstermemesi, immunsupresyona sebep olarak hastalıklara karşı duyarlılığı artırması, yüksek verimli süt ineklerinde geçiş döneminde görülen metabolik strese ek bir etmen olarak süt ve döl veriminde düşüğe sebep olması, insanların en çok tükettiği hayvansal protein kaynağı olan süte belli oranlarda geçerek insan sağlığını olumsuz yönde etkilemesi gibi sebeplerden dolayı tarladan rasyona mikotoksin kontaminasyonunu engelleyecek önlemler alınmalı, kontrol programları sıkı bir program dahilinde yürütülmelidir. Bu konuda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının HACCP ve ISO 22000 gıda ve yem güvenliği yönetiminin özellikle organik yem fabrikalarında uygulanmasını titizlikle ödün vermeden kontrol etmesi Türkiye için önemli bir adım olacaktır. Kaynaklar Anonim. 2010. T.C. Kanunlar. 5996 Sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu. 11/06/2010 tarihli ve 27610 sayılı Resmi Gazete.2010. Anonim. 2010. T.C. Yönetmelikler. Organik tarımın esasları ve uygulamasına ilişkin yönetmelik, 18/10/2010 tarihli ve 27676 sayılı Resmi Gazete, 2010. Anonim. 2011. T.C Yönetmelikler. Yem Hijyeni Yönetmeliği. 27.12.2011 tarih ve 28155 sayılı Resmi Gazete 2011. Benbrook CM. 2005. Breaking the mold-impacts of organic and conventional farming systems on mycotoxins in food and livestock feed. An Organic Center State of Science Review. 1-58, 2005. Available on-line (November, 2012) at http://www.organic-center.org/eportfiles/mycotoxin_ssr.pdf. Boutrif E. 2002. Risk of undesired substances in feeds and animal food products. Food safety management in developing countries. Proceedings of the International Workshop, CIRAD-FAO, 11-13 December, Montpellier,pp. 1-6. Avalaible on-line (November, 2012) at http://www.abef.com.br/download/workshop/trabalhocientifico/10. Cetinkaya N, Selcuk Z. 2015.Yem Güvenliği Mevzuatı ve Yem Güvenirliği Yönetim Sistemi. Türkiye Klinikleri Dergisi, Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları, Hayvan Sağlığı ve Güvenli Gıda Üretimi İçin Yem Güvenliği Özel Sayısı. 1(1): 1-7. D Mello JPF. 2012. Contaminants and toxins in animaı feeds http://www.fao.org/waicent/faoinfo/agricult/agaagap/frg/fee dsafety/ffsp6.htm,available on-line,2012. Hamilton PB. 1984. Determining safe levels of mycotoxins. J. Food Prot. 47: 570-575. Hesseltine CW. 1986. Resumé and future needs in the diagnosis of mycotoxins. pp. 381-385. In: J.L. Richard and J.R. Thurston, (eds.) Diagnosis of Mycotoxicoses. Martinus Nijhoff Publishers, Dordrecht, The Netherlands. IFOAM. 2015. http://www.ifoam.bio/en/organic-landmarks/ definition-organic-agriculture. Erişim:19703/2015. Kaya S. 2002. Mikotoksinler. In, Kaya S, Pirinçci İ, Bilgili A (Eds): Veteriner Hekimliğinde Toksikoloji. Baskı 2. s. 537-573, Medisan Yayınevi, Ankara, 2002. Krysinska-Traczyk E. 2000. Microflora of the farming work environment as an occupational risk factor. Med Pr, 51: 351-355. Malmauret L, Massin DP, Hardy JL, Verger P, 2002. Contaminants inorganic and conventional foodstuffs in France. Food Addit Contam. 19:524-532. Matossian MK. 1989. Poisons of the Past: Molds, Epidemics and History. Yale University Press, New Haven. Pandey J, Pandey U. 2009. Accumulation of heavy metals in dietary vegetables and cultivated soil horizon in organic farming system in relation to atmospheric deposition in a seasonally dry tropical region of India. Environ Monit Assess, 148: 61-74. Pattono D, Gallo PF, Civera T. 2011. Detection and quantification of Ochratoxin A in milk produced in organic farms. Food Chem, 127: 374-377. Riches E. 2017. OrganicFood The Hazard of Mycotoxins. http://www.cabi.org/nutrition/news/11833 Rintala H, Pitkaranta M. 2012. Taubel M: Microbial communities associated with house dust. Adv Appl Microbiol, 78: 75-120. 302

Sargeant KA. Sheridan J. O'Kelly, Carnaghan. RBA 1961. Toxicity associated with certain samples of groundnuts. Nature 192: 1096-1097. Schiefer HB. 1990. Mycotoxicosis of domestic animals and their diagnosis. Can. J. Phys_ol. Pharmacol. 68: 987-990. Schaeffer JL, Hamilton PB. 1991. Interactions of mycotoxins with feed ingredients. Do safe levels exist? pp.827-843. In: JE. Sm_th and RS. Henderson (Eds.) Mycotoxins and Animal Foods. CRC Press. Boca Raton,Florida. Sekkin S. 2006. Potential toxic agents of animals associated with feding in organic farming. 10th Congress of the European Society of Veterinary and Comparative Nutrition, October 5-7, National Veterinary School of Nantes, p. 183. Sekkin S, Kum C. 2013. Possible Natural Toxins in Organic Livestock Farming. Kafkas Univ Vet Fak Derg.19 (4): 725-734. Toma L, Mathijs E. 2007. Environmental risk perception, environmental concern and propensity to participate in organic farming programmes. J Environ Manage, 83:145-157. Trail F, Mahant N, Linz J. 1995. Molecular biology of aflatoxin biosynthesis. Microbiology 141: 755-765. Tunail N. 2000. Funguslar ve Mikotoksinler, Gıda Mikrobiyolojisi ve Uygulamaları, Genişletilmiş 2. Baskı, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü yayını. Sim Matbaası, Ankara 522 s 03. Bölüm, 13. Kısım. Vaarst M, Bennedsgaard TW. 2001. Reduced medication in organic farming with emphasis on organic dairy production. Acta Vet Scand, Suppl 95: 51-57. Whitlow LW, Hagler WM. 2005. Mycotoxins: a review of dairy concerns. Mid-South Ruminant Nutrition Conference, 47-58. Whitlow LW, Hagler WM. Mycotoxin Contamination of Feedstuffs - An Additional Stress Factor for Dairy Cattle. http://www.cals.ncsu.edu/an_sci/extension/dairy/mycoto~1. pdf Erişim tarihi: 20.07.2017. Williams JH. Phillips TD, Jolly PE, Stiles JK, Jolly CM, Aggarwal D. 2004. Human aflatoxicosis in developing countries: a review of toxicology, exposure, potential health consequences, and interventions. The American Jl of Clinical Nutrition. 80: 1106 22. 303