Sosyal psikoloji bakış açısıyla İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Kurallara Uyma Durumunun İncelenmesi Prof. Dr. Selahiddin Öğülmüş
Canlılar hayatta kalmak için güdülenmişlerdir İnsan hayatta kalabilmek için ihtiyaçlarını karşılamak zorundadır. İhtiyaçlarını karşılamak için de başka insanlarla ve doğayla etkileşime girmesi gerekir. Kurallar, başkalarıyla etkileşimi düzenler. Kuralların olmadığı bir toplum hayatı düşünülemez; aksi halde kaotik bir durum ortaya çıkar.
Kurallar ve toplumsal yaşam Kurallar belirsizlikleri azaltır, daha isabetli kararlar vermemize olanak tanır. Aksi durumda hayatta kalma olasılığı azalır. Modernleşmeye paralel olarak toplumsal yaşamın da gittikçe karmaşıklaşması, daha fazla kuralın hayatımıza girmesiyle sonuçlanmaktadır
Sosyal yorumlamanın gücü Birey, kurallara uyma yönünde sosyal bir baskı hisseder. Buna, grubun birey üzerindeki normatif etkisi denir. Bireyler toplumsal kurallara kendi algıladıkları veya yorumladıkları şekliyle tepkide bulunur ve etkilenirler. Kişisel yorumlar ise çeşitli güdülerin ve eğilimlerin etkisine açıktır
Güdüler birbiriyle çeliştiğinde Kendini iyi hissetme (kendine saygısını koruma) ve doğru olanı yapma güdüleri çoğu zaman çelişir ve insanlar genellikle kendini iyi hissetme güdüsüyle hareket ederler. Bu nedenle de çoğu zaman riskleri tam olarak değerlendiremezler. Kendilerini iyi hissetme gereksiniminin etkisiyle, koruyucu önlemler almaktan vazgeçebilirler.
Bilişsel yanlılıklar İnsanlar olumluluk yanlılığı ile davranırlar: Herkes kendini ortalamanın üstünde görme eğilimindedir. Tahminlerine de bu yanlılık yansır. Bu nedenledir ki başkalarının başına gelen şeylerin bizim başımıza gelme olasılığını olduğundan daha düşük algılarız. Boşanma istatistikleri ile evli çiftlerin boşanma olasılıklarına ilişkin tahminleri bunu göstermektedir.
Bilişsel şemalar ve bilgi işleme süreci Bazı psikologlar insanı bir bilgi işlemci gibi görür. Bu psikologlara göre dünyaya ilişkin bilgilerimizi bilişsel şemalar içerisinde örgütleriz. Dört önemli şema vardır: Benlik şeması, kişi şeması, olay şeması, rol şeması. İşimiz ile ilgili bilgilerimiz genellikle olay şeması olarak organize edilir. Olay şemasındaki eksiklikler iş kazaları ile ilişkili olabilir. İnsanlar bilişsel cimrilerdir; yargıda bulunurken kestirme yollara başvururuz. Otomatik düşünce burada devreye girer ve bize bir şey olmaz gibi pek de rasyonel olmayan düşüncelere yol açar
Öz belirleyicilik (Self Determination) Kuramı Bireyin belirli bir eylemi yapma nedeni, o eylemi ne ölçüde özgür iradesiyle ve bizzat onaylayarak (kendi belirleyiciliğini kullanarak) yaptığıyla açıklanabilir. Öz belirleyicilik esas alınarak, bir davranışın altında yatan güdü şu şekilde sınıflandırılabilir: Güdülenmeme (Amotivation) Dışsal Güdülenme Dışsal düzenleme (External regulation) Normatif düzenleme (introjected regulation) Tanımlanmış düzenleme (Identified regulation) Bütünleyici düzenleme (Integrative regulation) İçsel Güdülenme Bilgi Başarı Estetik
Güdülenmeme (Amotivation) Güdülenmeme durumunda kişiler eylemleriyle eylemlerinin sonuçları arasında hiçbir bağlantı kuramaz, meydana gelen sonuçların tamamen kendi kontrolleri dışında geliştiğini düşünürler. Böyle bir durumda kişinin söz konusu eylemi sürdürmek için ne içsel ne dışsal nedeni vardır ve en kısa zamanda söz konusu eyleme son vermesi beklenir
Dışsal Güdülenme (1) Dışsal motivasyonda bireyin davranışları ödül veya ceza gibi dışsal etmenlerle kontrol edilmektedir. Ancak bu durum bireyin eyleme yönelme konusunda hiçbir belirleyiciliğinin olmadığı anlamına gelmemelidir. Bu özbelirleyiciliğin derecesine göre dışsal motivasyon türleri belirlenmiştir: Dışsal düzenleme, özbelirleyiciliğin en düşük olduğu, özbelirleyicilik doğrusunun en alt düzeyini temsil eden motivasyon türüdür. Davranışları belirleyen sebep ödül almak ya da cezadan kaçınmaktır. Bir başka deyişle bu motivasyonda söz konusu ödül ya da cezanın ortamdan kaldırılmasıyla bireyin eylemi yapması için hiçbir nedeni kalmaz. Normatif düzenleme motivasyon türünde, kişinin kendisini suçlu hissetmemek için uyması gerektiğini hissettiği dış kaynaklı normlar/kurallar söz konusudur. Bir başka deyişle kişinin hissettiği baskı içseldir, ancak özbelirleyicilik oranı düşüktür. Çünkü bireysel tercihlerine göre serbestçe hareket etmemekte, aksine hissettiği bu baskıya tepki olarak eylemi gerçekleştirmektedir.
Dışsal Güdülenme (2) Tanımlanmış düzenleme motivasyon türü yukarıda bahsedilen dışsal motivasyon türleri arasında içsel motivasyona en yakın olanıdır. Kişi bir eylemi yapmak konusunda önemli ölçüde içsel belirleyiciliğe sahiptir. Bir başka deyişle kişiyi kimse eyleme zorlamaz, ama faydalarından ötürü kişi o eyleme yönelir. Bütünleyici düzenleme türü motivasyona sahip bir kişinin herhangi bir eylemi yapma nedeni söz konusu yaşantının kişiliğini ve öz benliğini algılayışında önemli bir yer tutmasıdır.
İçsel Güdülenme (İçsel Motivasyon) Herhangi bir eylemin sadece zevkli veya bireyi tatmin edici olmasından dolayı yapılmasını sağlayan motivasyon türü olarak tanımlanabilir. İçsel Motivasyonun şu alt türleri vardır: İM-bilgi motivasyon alt türü, bireyi yeni şeyler öğrenmenin ve yeni fikirler keşfetmenin verdiği hazzı tatmak için bir eylemi yapmaya yönlendiren motivasyon türüdür İM-başarı ise bir görevin üstesinden gelmenin, bir hedefi başarmak, yani zorlukları aşmanın verdiği zevki tatmak amacıyla bireyi eyleme yönlendiren içsel motivasyon türüdür İM-estetik, estetik beğeni, heyecan ve eğlence gibi doğrudan yaşantının içinde saklı duyguları tatmak için bireyi eyleme yönlendiren içsel motivasyon türüdür
Kurala uymama ne anlam ifade eder? Kurallara karşı gelmek özellikle gençlik yıllarında bir kimlik arayışının göstergesi olabilir. Ben sizden farklı biriyim mesajını vermenin bir yolu, otoriteye (kurallara) aykırı davranmaktır. Güç, insanlara kurallara uymama ayrıcalığına sahip oldukları yargısına yol açar. Güç bozar, mutlak güç mutlaka bozar deyişi bunu ifade etmektedir
Kurala uymama, bulaşıcı mıdır? Sadece hastalıklar değil, davranışlar da bulaşır! Kurala uymayanların varlığı, başkalarını da kural dışı davranmaya özendirir
TEŞEKKÜRLER