Volkan SeVercan: aşk bağımlılığın düşürdüğü SerSefil halleri bağışlayabilir mi? 10. Öznur SimaV: Çocuklarda hayır deme becerisi 32



Benzer belgeler
Altınordu Bodrum Futbol Okulu yaz programı başlıyor

UYUŞTURUCU ÖZGÜRLÜĞÜN SONU!

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KASTAMONU FEN LİSESİ EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI MUSTAFA KAYA YBO EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

EYLÜL AYI SONUNA KADAR EKİM AYININ ÜÇÜNCÜ HAFTASI EKİM AYININ İKİNCİ HAFTASI

İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR FAALİYETİ YÜRÜTECEK GÖREVLİLER

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI EĞİTİM ORTAMLARINDA UYUŞTURUCU KULLANMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

EKİM AYININ İKİNCİ HAFTASI İKİNCİ HAFTASI EKİM. Yıl Boyunca Okul Çalışma Ekibi İl Milli Eğitim Müdürlüğü. Yıl Boyunca Okul Yönetimi Kolluk Kuvvetleri

ÖZEL SPORCULAR ŞAMPİYONASI BODRUM'DA

SOSYAL HİZMETLER VE DANIŞMANLIK TÜRKİYE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE EĞİTİMİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

YEREL YÖNETİMLER İŞBİRLİĞİ REHBERİ

TİCARET BORSASI İLKOKULU UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI 2015

GÜLBAĞ SELİM SIRRI TARCAN İLKOKULU UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

Esin TÜRKOĞLU Psikolojik Danışman. Manisa Rehberlik ve Araştırma Merkezi

Sosyal Medya ve Çocuk Alanında Koruyucu ve Önleyici Çalışmalar Dr. Olgun GÜNDÜZ

EKİM SORUMLU KİŞİ, BİRİM VE KURUMLAR AYLAR GERÇEKLEŞTİRİLECEK ETKİNLİKLER VE ÇALIŞMALAR İŞBİRLİGİ YAPILACAK KURUMLAR/KİŞİLER HEDEF KİTLE

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

T.C. KOCASİNAN KAYMAKAMLIĞI Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir.

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

BAĞIMSIZ BİREY SAĞLIKLI TOPLUM STRATEJİK EYLEM PLANI

CEMAL MÜMTAZ SOSYAL BİLİMLER LİSESİ MADDE KULLANIMI VE BAĞIMLILIK İLE MÜCADELE OKUL EYLEM PLANI

Kazanım İfadeleri. Kendine değer veren insanların (aile-arkadaş vb.) yapıcı uyarılarına kayıtsız kalmaz.

Programda yer alan etkinlikler okul rehber öğretmeni, sınıf öğretmeni ve idarecilerin işbirliği ile yürütülecektir.

1. VE 2. DÜZEY > Tüm öğrencilere odaklanma.

Milli Eğitim Bakanlığı Okullarda Şiddet Olayları ve Riskli Durum Eylem Planı by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi / Fırat Üniversitesi / Ardahan Üniversitesi / Siirt Üniversitesi

EĞTİM/ÖĞRETİM YILI YENİYOL İLKOKULU/ORTAOKULU MÜDÜRLÜĞÜ UYUŞTURUCU KULLANIMI VE BAĞIMLILIKLA MÜCADELE KOMİSYONU

PROJE DÖNGÜSÜ SEMİNERİ MASA PROJE KONUSU: MADDE BAĞIMLILIĞI

GADEM AÇILIŞ. Meclis üyelerimizin vermiş olduğu soru önergesi ile GADEM in temeli atılmıştır.

Okulumuzda gelişimsel rehberlik anlayışı benimsenmiştir. Rehberlik

T.C. KORGAN KAYMAKAMLIĞI ÇAYIRKENT ÇOK PORGRAMLI ANADOLU LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜ

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

Günlük yaşam çabaları içinde sağlıklı iletişimi başarabilme ve yürütebilme yolları hakkında bilgilendirmek.


Çocuklarınıza interneti yasaklamayın; yaptıklarını takip edin. 12 Ocak 2014 Pazar günü, İELEV Eğitim Kurumları Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi

T.C. EDİRNE VALİĞİ ŞEHİT ÖĞRETMEN ADNAN TUNCA İŞİTME ENGELLİLER İLK/ORTA OKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI EĞİTİM ORTAMINDA ŞİDDETİN ÖNLENMESİ VE

*Öğrencilere adaptasyonlarının ilk aşamasında destek ve öğretimin düzenli bir şekilde yürümesini sağlamak

PROJE HAZIRLAMA YÖNTEM VE UYGULAMALARI KURSU

AİLELERE ve GENÇLERE YÖNELİK MADDE BAĞIMLILIĞI ÖNLEME EĞİTİMLERİ UYMA! PROJESİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SULUCA ORTAOKULU 6/B SINIFI 2. DÖNEM VELİ TOPLANTI TUTANAĞI

S. NO İŞBİRLİĞİ YAPILACAK KİŞİ VE KURULUŞLAR

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

Türkiye de hepimizin sağlığı ve mutluluğu için çalışan köklü bir kuruluş var:

Hizmetiçi Eğitimler.

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

1.1. Uygulama Süreci 81 ilde 01 Temmuz 2017 tarihinde başlayacak proje, 01 Temmuz 2018 tarihine kadar uygulanacaktır.

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÇOCUKTA TEMEL İHTİYAÇLAR KURS PROGRAMI

BİREYSEL PLANLAMA MÜDAHALE HİZMETLERİ. Okula yeni başlayan. öğrencilere yönelik. gözlem çalışmaları yapılması.

NAMIK KEMAL ORTAOKULU

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

18 KASIM PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

YETİŞKİNLERDE MADDE BAĞIMLILIĞI DOÇ. DR. ARTUNER DEVECİ

TÜRKİYE ENERJİ STRATEJİLERİ & POLİTİKALARI ARAŞTIRMA MERKEZİ İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNE YÖNELİK ENERJİ VE TASARRUF KONULU EĞİTİM PROGRAMI

Gezimiz, meslekler ve bölümler ile ilgili olarak birçok

sigara kullanma yaşının 7 ye, alkol kullanımının 12 li yaşlara

PDR ÇALIŞMALARIMIZ. 3. Sayı / Şubat - Mart 2016 ŞUBAT AYI ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ ŞUBAT AYI. sayfa 2. SINIF ETKİNLİKLERİMİZ. 2 de. sayfa.

Evlilik ve Aile Okulu Projesi AMAÇLARIMIZ :

ANTALYA MUSTAFA ADIYAMAN ORTAOKULU ŞİDDETİ ÖNLEME VE AZALTMA EYLEM PLANI

AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ

DEĞERLERİMİZ GELECEĞİMİZ PROJESİ DEĞERLERİMİZ GELECEĞİMİZ. Koordinatör öğretmen: Halime SEZEN Melahat Şahin BAKKAL Elif TOSUN SiBEL DEMİR

ÇOCUKLARIMIZ VE KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI

SPOR İÇİN BİSİKLET SAĞLIK İÇİN HAREKET PROJESİ

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU NİSAN 2016

UYG 100 ÜNİVERSİTE YAŞAMINA GİRİŞ IUL 100 INTRODUCTION TO UNIVERSITY LIFE DERSİ

Bülent ÖZTÜRK. Serkan DURGUNLU MÜDÜR YARDIMCISI. Ersen ELGÜN. Hülya KARALAR

Öğretim Yılı Rehberlik Çerçeve Programı kapsamlı gelişimsel psikolojik danışmanlık hizmetleri anlayışına bağlı kalınarak hazırlanmıştır.

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV)

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

Ödev Yapmak İstemeyen Çocuklar 2013 / 2014 SAYI: 22. Haftanın Bazı Başlıkları

BAĞIMLILIKLA MÜCADELE EĞİTİMİ PROJESİ

GAZİANTEP KEP İL EYLEM PLANI Strateji 1: Özellikle kız çocuklarının okullulaşma oranının artırılmasının sağlanması.

ÖZEL NASİBE ERYETİŞ MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ EYLÜL AYI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BÜLTENİ

ÇOCUKLARDA ÖZGÜVEN GELİŞİMİ

DEBİP DENİZLİ EĞİTİMİNDE BAŞARIYI İZLEME VE GELİŞTİRME PROJESİ

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

Öğretim Yılı Rehberlik Çerçeve Programı, kapsamlı gelişimsel psikolojik danışmanlık hizmetleri anlayışına bağlı kalınarak hazırlanmıştır.

Eğitim, bireyin gelişmesi, hayatındaki rol ve görevleri en iyi şekilde yerine getirmesi için ihtiyacı olan tutum ve davranışları kazandırma

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi 1 / 20

ÖZEL SEYMEN EĞİTİM KURUMLARI EĞİTİM ÖĞRETİM YILI REHBERLİK BÜLTENİ MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

Özürlülere Yönelik KPSS ve Diğer Kamu Sınavlarına Hazırlık Kursu

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

trafikte bilinçli bir nesil için

MANİSA AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR İL MÜDÜRLÜĞÜ. Melek Arslan Serdaroğlu Sosyal Hizmet Uzmanı

ÇOCUK EĞİTİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA

Hem. Dr. SONGÜL KAMIŞLI Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü Prevantif Onkoloji A.B.D. Psikososyal Onkoloji Birimi

DAYANAK Tekirdağ ilindeki sınavsız öğrenci alan meslek Liseleri

Projenin Adı: ERGOTERAPİ İÇİNDE HAYATIN RİTİMLERİNİ ÖĞRENMEK

SİGARA BIRAKMA SÜRECİ

OCAK-MART AYLIK SOMA VE DURSUNBEY PSİKOSOSYAL DESTEK MERKEZLERİ FAALİYET RAPORU

Türkiye İç Kontrol Enstitüsü

Yaygın Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü TÜRKİYE DE YAYGIN EĞİTİM

Giresun Eğitimde İyi Örnekler Çalıştayı 2015

BAŞARI İÇİN GERÇEKLER

DOĞU AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ DAÜ-PDRAM

Anne ve kız arasında en çok yaşanan iletişim sorunları nelerdir?

Transkript:

Üç spor bir arada: TriaTlon 61 961 ŞUBAT 2014 89.YIL 5 TL Volkan SeVercan: aşk bağımlılığın düşürdüğü SerSefil halleri bağışlayabilir mi? 10 Öznur SimaV: Çocuklarda hayır deme becerisi 32 uğur evcin: bağımlılığa karşı bilgilendirmek; ama nasıl? 36 AYLık SAğLık, EğİTİm ve kültür DERGİSİ www.yesilay.org.tr

KURUCUSU Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman Uzman Derginin Tesisi:1925 TÜRKİYE YEŞİLAY CEMİYETİ ADINA İMTİYAZ SAHİBİ Genel Başkan Prof. Dr. M. İhsan Karaman GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ Sümeyya Olcay sumeyya.olcay@yesilay.org.tr SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Av. Osman Baturhan Dursun çalışma grubu Betül Olcay Meryem Olcay Murat Karaca Ahmet Kaynar Saliha Büşra Selman Muhammet Celep Onur Ulukuz Betül Koyuncu YAYIN KURULU Prof. Dr. M. İhsan Karaman, Prof. Dr. Medaim Yanık, Dr. Ahmet Özdinç, M. Pervin Tuba Durgut, Dr. M. Ata Öztürk, Esra Albayrak, Doç. Dr. Yusuf Adıgüzel, Uz. Dr. Havva Sula, Prof. Dr. Dilşad Türkdoğan, Prof. Dr. Sefa Saygılı, Arif Çifci Reklam Koordİnasyon Türkiye Yeşilay Cemiyeti İktisadi İşletmesi İDARE YERİ Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Merkezi Hırka-i Şerif Mah. Akseki Camii Sok. No: 1 Fatih / İstanbul T (212) 527 16 83 F (212) 522 84 63 GRAFİK TASARIM Sekans Yapım BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. T(212) 454 30 00 YAYIN TÜRÜ Süreli ISSN 1303-3980 Yurtiçi Abonelik, Yıllık 60 TL Yurdışı Abonelik, Yıllık 120 TL HESAP BİLGİLERİ Türkiye Yeşilay Cemiyeti İktisadi İşletmesi Ziraat Bankası (Vatan Caddesi Şubesi) Şube Kodu: 960 Hesap No: 64804574 5001 IBAN : TR64 0001 0009 6064 8045 7450 01 Yeşilay Dergisi nin tüm hakları Türkiye Yeşilay Cemiyeti İktisadi İşletmesine aittir. Yeşilay Dergisi devletin tüm sorumlu mercilerine muntazaman ulaştırılmaktadır. Dergide yayınlanan makalelerin fikri sorumluluğu yazarlarına aittir.

52 Volkan Severcan & Sersefil Bu oyunu izleyenler arasından bir kişinin bile uyuşturucudan uzak durması, hayatının kurtulması bizim için yeterlidir. 6 Teknoloji bağımlılığına karşı ilk adımlar atılıyor. 10 Çocuklarda Hayır deme becerisi 14 Bağımlılığa karşı bilgilendirmek; ama nasıl?

26 32 42 48 spor bir arada: 61 ÜçTrIatlon Kötü çocuk asla yoktur! Kötü çevre, bilgisiz aile vardır. Bir zihinsel terapi: Hobiler Kanserle psikolojik savaş mümkün Savaşın cephe gerisindeki yüzü: Kalpak 20 Dr. Ali Hilmi Yazıcı: Önleme ve bilinçlendirme çalışmalarında kullanacağınız araçları ve dili titizlikle belirlemelisiniz.

BAŞYAZI Bağımlılıklarda Önleyici Tedbirler Hazır ol cenge eğer ister isen sulh ü salâh demiş eskiler. Yani bir işin vukuundan evvel o işe mani olmak veya onun vukuuna karşı tedbir almak idare ve siyaset sanatının en temel kaidesidir. Düşündüğümüz zaman bu kaide aslında bütün hayatı kapsar. Bir işin fayda ve zararının gözetilip öncesinde ona uygun hazırlık yapmak her işte muvaffak olmanın en temel şartıdır. Eskiler ilm-i tedbir-i menzil ile siyaseti kastetmişler ve ütopya ya da ideal devlet ile ilgili eser veren filozoflar bu siyasetin şekillendirdiği bir şehir veya devlette doktorların yerinin olmadığını iddia etmişlerdir. Bu fikirlerini ortaya koyarken idareci ve filozofların alacakları tedbirlerle/önlemlerle herhangi bir hastalığın ortaya çıkmasının ve yaygınlaşmasının engelleneceğini esas almışlardır. Bu durumda da hastalığın ortaya çıktıktan sonraki safhaları için herhangi bir yardıma ihtiyaç duymamışlardır. Buradaki ütopik yaklaşımın gerçekle bağı bir tarafa asıl kastedilen şey, gereken önlemi almaktır. Sağlıkta da durum bundan ibarettir. Gerek tıp literatüründe gerek halk arasında darb-ı mesel olmuş tavsiyelerde hep bu gerçek karşımıza çıkar. Tıpta koruyucu hekimlik olarak adlandırılan, insan ve toplum sağlığını korumayı hedefleyen bütün çabalar bu kategoriye girer. Dezenfeksiyondan tutun da aşıya kadar birçok çaba hastalığın ortaya çıkmasını engellemek, vuku bulmuş ise yayılmasını önlemek arzusunun ürünüdür. Halk arasında yaygın olan tavsiyeler ve nasihatler de hep bu fikir etrafında döner. En etkili yol koruyucu tedbirlerdir Daha önceki yazılarımızda da vurguladığımız gibi Yeşilay ın misyonunun iki aşaması vardır. Biri; bağımlılık öncesi koruyucu tedbirleri almak, ikincisi; bağımlılıkla birlikte gerekli mücadeleyi yapmak. Bugün baktığımız zaman gerek başarı gerek mesai gerek de maliyet açısından bağımlılıkla mücadelede en etkili yol koruyucu tedbirlerdir. Öncelikle bağımlılık açısından temiz olan bir bireyin korunması için hem birey hem de toplum daha hazırdır. Özellikle bağımlılığın başlangıcından sonra birey giderek maddeye bağımlı hale gelecek ve bağımlılıkla mücadelede bizi yalnız bırakacaktır. Diğer taraftan maddeye bağlı hale gelen ferde karşı çevre ve toplumun bakışı değişecektir yani sosyal çevre devreye girecektir. Üçüncü olarak mücadele edilmesi gereken husus ise madde temininde çıkarı ve kazancı olan legal veya illegal yapılardır. Bu yapıların devreye girmesiyle mücadele daha da zor hale geleceği açıktır. Çünkü uyuşturucudan kumara, içkiden sigaraya bağımlılık endüstrisinin kontrol ettiği piyasada dönen paraların birçok devlet bütçesinden daha fazla olduğunu söylemek yeterli olur sanırım. Yukarıda özetin özeti şeklinde verdiğimiz örnekler ışığında kolaylıkla söyleyebiliriz ki bağımlılıkla mücadelede en önemli aşama koruyucu tedbirlerdir. Daha çok gençleri hedef alan bir çabaya giriştiğimiz zaman bize yardımcı olabilecek unsurlar; aile, okul, emniyet teşkilatı, koruyucu ve önleyici hizmetler veren sivil toplum kuruluşlarıdır. Buna karşılık karşımızda olacak unsurlar bütün kollarıyla bağımlılık endüstrisi, akranlar, eğlence sektörü ve medya. Dikkat ederseniz karşıt olarak saydığımız

unsurlar içerisinde bağımlılıkla mücadelede yardımcı olabilecek unsurlar da vardır. Mesela akran eğitimi dediğimiz ve Yeşilay ın bir proje olarak üzerinde çalıştığı mücadele biçiminde akran üzerinden gence ulaşmak gayesi güdülmektedir. Fakat aynı şekilde bağımlılık endüstrisi de yine gence akran üzerinden ulaşabilmektedir. Ya da medya üzerinden gerek Sağlık Bakanlığı nın gerek bağımlılıkla mücadele eden sivil toplum kuruluşlarının medya yoluyla yürüttüğü bir mücadele bulunmaktadır. Buna karşılık bağımlılık endüstrisinin en çok kullandığı araçlardan biri de medyadır. Televizyon ve sinema sektörünün bu alanda nasıl kullanıldığını daha önce defalarca mevzu etmiştik. Birinci önceliğimiz gençlerin eğitimi Bizim birinci önceliğimiz özellikle gençlerimizin eğitimi. Bu eğitimin nasıl olması gerektiği ile ilgili detaylar burada hep konuşa geldiğimiz şeyler. Ebeveyn, aile, okul ekseninde şekillenecek bir eğitimin bu hususta bize ne kadar yardımcı olacağı açıktır. Kötülüğün ortaya çıkmasından önce alınacak tedbirlerin başında iki husus belirgindir. Birincisi kötülüğün görünür olmaması. İkincisi de kötülüğün kötülüğünün yeterince anlatılması ve anlaşılması. Ebeveyn ve okulun etkin olmasında kötülüğün görünür olmamasının büyük önemi vardır. Zira kötülüğün aile ve okul tarafından engellenmesinin önünde psikolojik engeller vardır. Çünkü yeni birey olma yolunda ilerleyen gencin aile ve okul tarafından sınırlandırılan hayat alanından dışarı çıkma imkânı tanıyan bu yeni dostlar kendilerini özgürlük adı altında sunar. Bu da bireyin eğitiminde ciddi bir handikap demektir. Bunun için bağımlılık yapan maddelerin görünürlülüğünün ortadan kaldırılması mücadele için en önemli adımdır. Mesela dumansız hava sahası, kapalı yerlerde tütün ve tütün mamullerinin yasaklanması gibi faaliyetler bu kapsamda önemli teşebbüslerdir. Aynı şekilde medyadaki görünürlülük ve alkolle ilgili reklam ve tanıtım yasakları bu çabanın ürünüdür. Şehirlerarası otobüslerde sigara kullanımının yasaklanmasından bugünkü dumansız hava sahası noktası gelmiş Türkiye nin aldığı mesafe hiç de küçümsenecek bir mesafe değildir. Bir önleyici çalışma: Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı Bağımlılığın başlamadan önlenmesinde mühim olan ikinci adım bu maddelerin kötülenmesidir. Bir taraftan teşvik edici vasıtaların ortadan kaldırılması hedeflenirken diğer taraftan özellikle gençler için bağımlılık ve sonuçlarına dair eğitime hız verilmelidir. Emniyet, sağlık, milli eğitim üçgeninde planlanacak bir eğitim sürecinin bu mücadeledeki önemi ortadadır. Yeşilay olarak hazırlamakta olduğumuz Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı bu amaca matuftur. Özellikle görsel materyallerle desteklenen bu sürecin daha faydalı olabilmesi bahsi geçen devlet ve diğer sivil toplum kurumlarının koordineli çalışmasıyla başarıya ulaşabilir. Eğitim cephesinde bunlar olurken özellikle son yıllarda sigara, alkol ve kumar alanında yapılan yasal düzenlemelerin takip ve uygulamasının da aynı ciddiyetle sürdürülmesi gerektiği kanaatindeyiz. Küçük yaştakilere sigara satımı, kaçak sigara ve tütün satışının denetim altına alınması gibi uygulamaya dair sıkıntılar bu alandaki mücadeleyi zorlaştırmaktadır. Bağımlılığın erken yaşlarda başlamasının önüne geçmek adına denetimin sıklaştırılması gerekmektedir. Alkol satışı ile ilgili düzenlemenin, reklam yasağının ve okul ve mabet gibi yerlerin yakınlarında içki satışının engellenmesi konusunda ciddi bir denetim eksikliği mevcuttur. Bağımlılık endüstrisinin özgürlük ve hayat tarzı üzerinden başarılı şekilde pazarladığı tüketim kültürüne karşılık gerekli bir kamuoyu desteği hala sağlanabilmiş değil. Türkiye de bağımlılıklar hususunda hassasiyet sahibi olan taraf ve yapıların enerji ve desteklerini aynı yöne kanalize etmek ve güçlü bir karşıt blok oluşturmak verilen mücadelenin başarı şansını artıracaktır. Gençleri korumak hayati yükümlülüğümüz! Genç bir nüfusumuz var; bizim de bunu korumak gibi hayati bir yükümlülüğümüz Kimsenin onları özgürlük, mutluluk teraneleriyle kandırmalarına, yoldan çıkarmalarına müsaade etmemeliyiz. Onlara hayatın kendileri için ve kendilerinin milletimiz ve memleketimiz için ne kadar kıymetli olduklarını anlatmak hepimizin görevi. Ölmeden hayatın, hastalanmadan ve bağımlı hale gelmeden sağlığın, kaybetmeden gençliğimizin ve insanımızın kıymetini bilelim. Sağlıcakla kalın, bağımlıktan uzak kalın. prof. dr. m. İhsan karaman Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı

06 haber Teknoloji Bağımlılığına Karşı İlk Adımlar Atılıyor Türkiye Yeşilay Cemiyeti, Ağustos ayında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı (BTK) ile imzaladığı işbirliği protokolü kapsamında İnternetin Bilinçli Kullanımı ve Teknoloji Bağımlılığı Çalıştayı düzenledi. Çalıştayda toplumun tüm kesimlerinde bilinçli internet kullanımına yönelik farkındalık oluşturacak öneriler ve teknoloji bağımlılığını önleyici temel çalışmalar sunuldu. Türkiye Yeşilay Cemiyeti, Ağustos ayında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı (BTK) ile imzaladığı işbirliği protokolü kapsamında İnternetin Bilinçli Kullanımı ve Teknoloji Bağımlılığı Çalıştayı düzenledi. Çalıştayda toplumun tüm kesimlerinde bilinçli internet kullanımına yönelik farkındalık oluşturacak öneriler ve teknoloji bağımlılığını önleyici temel çalışmalar sunuldu. Toplumun tüm kesimlerinde teknoloji kullanımı ve özellikle internet kullanımı gittikçe artıyor. Bu artış beraberinde internetin bilinçsiz kullanımıyla ilgili sorunları ve bireylerde teknoloji bağımlılığının ortaya çıkma riskini de beraberinde getiriyor. Yeşilay ve BTK nın koordinasyonuyla dünyada olduğu gibi ülkemizde de ciddi bir tehlike olmaya başlayan Teknoloji Bağımlılığı sorununa yönelik, kamuoyunun farkındalığını artırmak ve konunun uzmanları ile pratik çözümler üretmek amacıyla bir çalıştay düzenlendi. 17-19 Ocak 2014 tarihlerinde Abant ta gerçekleşen çalıştaya BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman, Yeşilay Yönetim Kurulu üyeleri ve Genel Müdürü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Elektromanyetik Kirliliği Önleme, Ölçme, Araştırma Derneği, Emniyet Müdürlüğü, Bilişim Teknolojileri Eğitimcileri Derneği, Mutlu Çocuklar Derneği, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı gibi kurumlardan yetkililer ve çok sayıda akademisyen katıldı. Çalıştay sonucunda; pratik çözüme dönük, uygulanabilir, etkin, somut ve ölçülebilir göstergelere dayalı bir eylem planı hazırlandı. Çalışma grupları; çocuk ve ergenler, anne-babalar, yetişkin bireyler, eğitimciler, psikolog, psikolojik danışman, psikiyatrist ve doktorlar, sivil toplum kuruluşları ve ilgili devlet kurumları olarak belirlendi. Her bir hedef kitle için farklı çalışma önerileri sunuldu. Kamuoyu bilinçlendirilecek Bu kapsamda okullarda bilgilendirici ve önleyici rehberlik çalışmaları yapılabileceği, BTK başta olmak üzere ilgili tüm kurumlar tarafından hazırlanacak bilgilendirici broşürlerin yanı sıra videolar ve kamu spotlarının yayınlanabileceği, özellikle ailelerin internetin bilinçli bir şekilde kullanımına yönelik bilgi eksikliklerinin giderilmesi gerektiği ifade edildi.

Kültürel ve sportif etkinlikler çocukları bağımlılıklardan uzak tutacak Çalıştayda okullarda ve okul dışında çocukların ve gençlerin kaliteli zaman geçirecekleri yaşam alanlarının zenginleştirilmesi gerektiği ifade edildi. Sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerin arttırılarak bağımlılıklardan uzak, daha aktif ve sağlıklı nesillerin yetiştirileceği vurgusu yapıldı. Bu konularda belediyeler ve kamu kurumları ile ilgili çalışmalar yürütülmesi önerildi. Gençlik ve Spor Bakanlığı na bağlı Gençlik ve Spor İl Müdürlükleri bünyesindeki gençlik merkezlerinde gençlerin bilinçlilik düzeylerini arttırmaya yönelik seminerler düzenlenebileceği söylendi. Ailelere yönelik bilgilendirme için Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı nın sorumluluk üstlenerek önemli katkılar sağlayabileceğini ifade etti. Teknolojinin sağlıklı kullanımı konusunda toplumun bilinçlenmesini ve farkındalık düzeyini arttırması için düzenlenen çalıştayda görüşülen önerilerin önümüzdeki günlerde ilgili kurumlarla yapılacak işbirlikleri ile hayata geçirilmesi planlanıyor. 7

08 haber SİYAD Ödülleri sahiplerini buldu Yeşilay dan ulusal düzeyde bağımlılık eğitimi Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Milli Eğitim Bakanlığı, bağımlılıkla mücadele amacıyla işbirliği yaptı. Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) projesiyle okullarda ve ulusal düzeyde bilinç oluşturulması amacıyla işbirliğine gitti. İşbirliği protokolü, Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman tarafından imzalandı. Törene Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Ankara Milletvekili Prof. Dr. Cevdet Erdöl, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, MEB Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürü Doç. Dr. Mustafa Kemal Biçerli, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Muammer Yıldız, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman ve Yeşilay Yönetim Kurulu üyeleri katıldı. Protokol töreninde konuşan Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, bu protokol ile toplumda zararlı alışkanlıkları en aza indirmeyi ve toplumu bilinçlendirmeyi amaçladıklarını ifade etti. Bağımlılıklar ile ilgili önleyici ve koruyucu bir eğitim programı hazırlandığını söyleyen Bakan Avcı, projeye katkısı olan ve katkı sunacak herkese teşekkür etti. Türkiye Yeşilay Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. M. İhsan Karaman, bağımlılıkların hem bireysel hem de evrensel olarak herkesin problemi olduğunu ifade etti. TUBİM in 2011 araştırmasından rakamlar paylaşan ve 14-19 yaş grubu gençlerdeki bağımlılık oranlarına değinen Prof. Dr. Karaman, gerek dünyada gerekse ülkemizde çocukların ve gençlerin ciddi bir tehdit altında olduğuna dikkat çekti. Geleceğimiz olan çocukları ve gençleri kapsayan bu projenin gerekliliğine işaret eden Karaman, şunları söyledi: Ülke çapında bağımlılıkların önlenmesi için büyük bir adım atıyoruz. Uzun soluklu bir proje hedefliyoruz. Pilot bölge çalışması İstanbul da başlayacak ve ardından tüm ülkeye yayılacak bir eğitim projesinin heyecanını yaşıyoruz. Protokol, Türkiye Yeşilay Cemiyeti ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında, bağımlılıklarla mücadelede yapılacak işbirliğinin ve ortak hizmetlerin çerçevesini belirliyor. Bu eksende Yeşilay tarafından geliştirilen ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından desteklenen Türkiye Bağımlılıklarla Mücadele Eğitim Programı (TBM), 7 den 70 e herkese uygun eğitim modülleriyle, ulusal düzeyde bağımlılıklarla mücadelede ciddi bir farkındalığın oluşturulmasını hedefliyor. Pilot uygulamanın İstanbul da yapılacağı bu projeyle uygun eğitim materyallerinin geliştirilmesi, mevcutların ise revize edilmesi, tüm ülkeyi kapsayacak bir yapı içinde katılımcı gruplara erişimi sağlayacak eğitim uygulamaları sisteminin kurulması, geliştirilen programların uzaktan eğitim modüllerinin hazırlanması, ölçme değerlendirme çalışmaları yapılarak, bir veri tabanı oluşturulması ve Yeşilay misyonunun, eğitim aracılığıyla tabana yayılmasının desteklenmesi amaçlanıyor.

Yeşilay Sosyal Medya Okulu eğitimleri başladı Sosyal medyanın güvenli kullanımı bilincinin kazandırılması ve sosyal medya bağımlılığının önlenmesi amacıyla gençlere yönelik düzenlenen Yeşilay Sosyal Medya Okulu eğitimleri başladı. Yeşilay ve USMED ortak çalışmasıyla yapılandırılan 80 dakikalık eğitim programı, belediyeler tarafından temin edilen salonlarda gençlere ve genç yetişkinlere uygulanıyor. Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Uluslararası Sosyal Medya Derneği nin (USMED), sosyal medyanın güvenli kullanımı bilincinin kazandırılması ve sosyal medya bağımlılığının önlenmesi amacıyla gençlere yönelik düzenledikleri Yeşilay Sosyal Medya Okulu eğitimleri başladı. Yeşilay ve USMED ortak çalışmasıyla yapılandırılan 80 dakikalık eğitim programı belediyeler tarafından temin edilen salonlarda gençlere ve genç yetişkinlere uygulanıyor. İnteraktif uygulamalar şeklinde gerçekleştirilen eğitimlerde gençlerin sosyal medyayı doğru ve etkin kullanımlarına yönelik öneriler paylaşılıyor, sosyal medyanın kullanım alanlarına yönelik bilgiler veriliyor. Projenin genel amacı, sosyal medyanın olumsuz ve kötüye kullanımına yönelik eğitim yoluyla farkındalık oluşturmak. Projeyle; gençlik merkezlerinde sosyal medya eğitimi almak için başvuran gençlerin medya iletişim araçlarını sağlıklı ve doğru kullanmasına yönelik farkındalığının artmasına katkıda bulunulması, gençlerin Yeşilay a olan ilgi ve bilgisinin artırılması ve etkinliklere katılan gençlerin Genç Yeşilay a üye olması hedefleniyor. 9

Kapak Öznur Simav Pedagog-Aile Danışmanı Hayır sözcüğünün kullanılması negatif bir yaklaşım değildir; bir yaşam tarzıdır. Bağımlılıkları önleyici bir tedbir: Çocuklarda Hayır deme becerisi Çocuklarda Hayır deme becerisi doğal olarak 2 yaş döneminde kendisini belli eder. Bu dönem gelişimsel bir süreçtir ve bazı hususlara dikkat edilerek atlatılmaya çalışılmalıdır. Bu yaşta çocuklar benliklerini ortaya koymaya başlarlar. Aslında kendilerinin farkına varırlar ve kendilerini dünyanın merkezinde olarak görürler. Bu sürecin sağlıklı ve olması gerektiği şekilde geçirilmesi önemlidir. Her şey kararında ve denge içinde olmalıdır. Çocukların benlikleri ne çok ezilmeli, ne de her istekleri yerine getirilmelidir. Her iki uç aşırı şekilde yaşanırsa ilişkilerde sorunlar yaşanabilir ve iletişim güçleşir. Çocuklar bu dönemde isteklerinin mutlaka olması gerektiği çalışmaları yaparlar. Yetişkinle inatlaşma tarzında ilişki içine girerler. Sonuna kadar diretirler ve en çok ağlama, bağırma, çığlık atma davranışı gösterirler. Hatta bunun ötesine geçerek, ağlamaktan katılabilirler ve kendilerini yerlere atabilirler. Hayır sözcüğü bu yaşta en çok duyulan iletişim ifadesidir. Daha sonraki yaşlarda çocukların muhakeme etme becerisi gelişir ve çevresinde birilerinin de hakları ve istekleri olduğunun farkına varır, benmerkezcilik dönemi biter. Anaokulu döneminde kurallar ve alışkanlıkların yerleştirilmeye çalışılır. Bu dönemde özgüven geliştirilmesi ve çocuğun kendini rahat ifade edebilmesi üzerinde dikkatle durulması gerekmektedir. Baskıcı tutumdan uzak durulmalı Çocuğa kuralları öğretirken ve alışkanlıkları yerleştirirken baskılayıcı tutumlardan uzak durulmalı ve aile içinde çatışmalardan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Çocuklar, pozitif özellikleri üzerinde durularak eğitilmeli, olumsuz davranışları, bazen görmezden gelinerek, bazen oyunlarda, öykülerde örnekleyerek hissettirilmelidir. Ödül-ceza uygulamalarında dikkatle olunmalıdır. Ödül, en küçük olumlu bir davranışta abartılmamalı, çocuk sürekli ödül beklentisi içinde olmamalıdır. Ödül sık verilirse önemsizleşir ve etkisini kaybeder, ebeveyn de beklediği sonucu alamaz. Bazen de en küçük olumlu davranışı da desteklemek ve ödüllendirmek gerekebilir; ancak, bu durum uzun süreli olmamalıdır. Ceza, olabildiğince kullanılmamalı ve ceza gerektirecek ortam ya da durumun oluşmasının önüne geçilmelidir. Yaş ve gelişim seviyesine dikkat edilmeli, ödül ve ceza orantılı olmalı, geciktirilmemelidir. Hayır sözcüğünün kullanılması, çocukta hep negatif yaklaşımlara yakınlık olarak değerlendirilmemeli; çocuk bunu yaşam tarzı haline getirmemelidir. Ancak, kime, nasıl, hangi bilinçle kullanılması gerektiğini de bilmesi gerekir. Ayırt edicilik, burada dikkatle kullanılmalıdır. Çocuk, küçük yaşlardan itibaren kendisine zarar 10

Çocukların benlikleri ne çok ezilmeli, ne de her istekleri yerine getirilmelidir. Her iki uç aşırı şekilde yaşanırsa iletişim güçleşir. verecek her türlü durumdan korunması gerektiğini bilecek şekliyle eğitilmelidir. Aile ile olumlu etkileşim önemlidir ve çocuk zor durumda kaldığında ailesinden destek görebileceğine emin olmalıdır. Ailede bu durumun tesisini sağlamak için çocuğun birinci derecede etkileşim içinde olduğu anne- babanın ruh sağlığı yönünden iyi halde olmaları önemlidir. Ailede art niyetli yaklaşımlar, kopukluklar, ailede tutum farklılıkları, bireylerin birbirlerine karşı açık olmamaları, süreğen hastalıklar, sosyo-ekonomik sorunlar çocuğun ve gencin olumsuz etkilenmesine sebebiyet vermektedir. Çocuk ve genç ev ve aile ortamının kendisi için güvenli liman olduğunu bilmelidir ve başka arayışlar içinde olmamalıdır. Dışarıdaki olumsuzluklar, gencin kendine güvenini zedelemeyecek şekilde konuşulup görüşülmeli, ondan beklenenler ve onun ailesinden beklentileri ciddiyetle belirlenmelidir. Gençlerin buluşma mekânı aile tarafından bilinmelidir Gençlerde, arkadaşları ile bir arada olup, paylaşımlarda bulunacakları ortamlar madde bağımlılıkları anlamında tehlike yaratmayacak şekilde olmalıdır. Örneğin, iyi seçilmiş sportif bir ortam, halka açık, görünür yerlerdeki cafe, restaurantlar, ailece tanışılmış gençlerin kendi kişilik yapılarına uygun seçilmiş arkadaşlardan oluşan ev ortamları- herkesin gecenin çok geç olmayan saatlerinden sonra kendi evlerinde kalacak şekilde planlanmış- kütüphaneler riski en düşük ortamlardır. 11

Kapak Çocuk ve genç ev ve aile ortamının kendisi için güvenli liman olduğunu bilmelidir ve başka arayışlar içinde olmamalıdır. 12

Alkol ve sigara kullanımı için aileler küçük yaşlardan itibaren model olmalı ve kendi kötü alışkanlıklarını çocuklarına doğalmış gibi yaşatmamalıdır. Zararlı alışkanlıklar için önce kendileri mücadele etmiş olmalıdır. Gençler, kendilerini inançlar yönünden boşlukta hissetmemeli ve manevi duygular denge içinde olmalıdır. Yaşamda çeşitli problemlerle karşılaşılabileceği duygusu verilmeli ve problemleri çözme becerisine sahip çocuk ve gençleri yetiştirmenin esas olduğu bir eğitim programı uygulanmalıdır. Problem çözme becerisine sahip gençler, olumsuz durumlar karşısında madde bağımlılığı gibi durumlara yönelme yerine mücadeleci olmaktadır. Yaşamdaki zorluklardan küçük yaşlardan beri haberleri olmalı, hayatın tozpembe olmadığı, bir şeyleri aştıkça mutluluk kavramının hak ettiği yeri bulacağı kavratılmalıdır. Madde bağımlılığına sebeplerden birisi olan olumsuz ortamlardan kaçma ve devekuşu gibi kafasını kuma gömme isteği bu kavramları edinme ile giderilecektir. Bir kereden bir şey olmaz mantığının madde bağımlılığı için hiçbir zaman geçerli olmadığı ve hafife alınacak bir durum olmadığı, iyi ilişkiler içinde hissettirilmelidir. Mutluluğun aslında ayrıntıda gizli olduğu, çok büyük beklentilerin mutluluk kavramından çok uzak olduğu fark edilmiş olmalıdır. Çocukluk yaşlarından itibaren her istenenin elde edildiği, sabır kavramının olmadığı bir eğitim tarzıyla ergenliğe erişmiş gencin doyumsuzluğunu başka arayışlarla geçirmek istemesi de olasılıklar içindedir. Ulaşılması gereken hedef ve motivasyon kalmamıştır. Gencin fiziksel anlamda enerjisinin en üst seviyelerde olması ve sarfiyatta yetersizliklerin olması, onu başka arayışlara itebilir. Otokontrolün sağlanması bağımlılığı önler Gençlik çağında, bir guruba ait olma ve arkadaşlık ilişkilerinin önem kazanması madde bağımlılığına yönelmede etkin rol oynayabilir. Burada dikkat edilecek husus, arkadaş çevresinin iyi oluşturulmuş olması, otokontrol sahibi olunması, ailenin yaşantısını sürdürdüğü semtin iyi seçilmiş olması, körü körüne, ölçüp tartmadan salt arkadaşları ile uyum içinde olmak adına her şeyi kayıtsız şartsız kabul etmek zorunda hissetmeyen genç profili esas olmalıdır. Gencin arkadaşları ile ilişkilerinde mutlaka onaylayan taraf olmaması gerektiği, kendine ait düşüncelerinin olmasının ve bazı şeyleri, kendisine uymayan davranış biçimlerini sürdürmek zorunda olmadığı, aslında her şeyi onaylamadıkça kaliteli iletişim olabileceği ve kendisine grupta daha iyi bir yer edinebileceği üçüncü kişilerden örneklerle ve iyi bir diyalogla anlatılmalıdır. Bunun dışında çok zorlamalarda genç, sağlığının müsait olmadığını, bir işinin olduğunu, yetişmesi gereken bir yer olduğunu, daha sonra vb. bahanelerle arkadaşlarını oyalama taktiklerini kullanabileceğini konuşabilmelidir. Alkol ve sigara kullanımı için aileler çocuklarına küçük yaşlardan itibaren model olmalı ve kendi kötü alışkanlıklarını çocuklarına doğalmış gibi yaşatmamalıdır. Öğretmenler dikkat! Öğretmenler, yalnızca verdikleri derse dikkat vermeyip, çocuğun, gencin dikkate değer olumsuzluklarını okulun psikolojik danışman ve rehber öğretmeni ile paylaşmalıdır. İçine kapanan, yalnızlaşan, hırçınlaşan, kişisel bakımına önem vermeyen, derslerini aksatan, devamsızlığı çok olan, dalgın olan, zayıflayan gençlere dikkat edilmeli ve gözlenen durumlar, aileleri ile paylaşılmalıdır. Okulun önünde, madde satabilecek potansiyelde kişiler tespit edilip, güvenlik güçleri ile iş birliği içine girilmeli, okula yakın olan kuytu, gün ışığından uzak cafe vb yerler denetlenmeli, okula geç gelmeler kontrolde olmalı, aile ise okul dönüşü çocuğun takibini yapmalı, kimlerle birlikte olduğunu bilmelidir. Burada dikkat edilecek konu, yapılanların hissettirilmeden yapılması ve davranışlarda ne çok baskıcı olunması ne de çok toleranslı, sınırsız bir tutum içinde olunmasıdır. Çocukluk döneminden, hatta bebeklik döneminden başlayarak, görülen duygu durumundaki değişiklikler, duygusal sorunlar, davranış problemleri önemsiz görülmeyip, değerlendirilmeli, iletişim sorunlarından kaynaklanan olumsuz davranışlar için pedagoglardan destek alınmalı, geç kalınmadan uzman görüşlerinden yararlanılmalıdır. 13

Kapak Uzm. Psk. / Komiser Uğur Evcin İstanbul Narkotik Suçlarla Şube Müdürü Profesör konferans vermek üzere salona girmiş. Salon, ön sırada oturan seyis dışında boşmuş. Konuşup konuşmama konusunda tereddüde düşen Profesör sonunda seyise sormuş: Buradaki tek kişi sensin. Sana göre konuşmalı mı, yoksa konuşmamalı mıyım? Seyis cevap vermiş: Hocam ben basit bir insanım, bu konulardan anlamam. Fakat ahıra gelseydim ve bütün atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim, yine de onu beslerdim. Bu sözlere hak veren Profesör konferansa başlamış. İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş, konferanstan sonra kendini mutlu hissetmiş, dinleyicisinin de konferansın çok iyi olduğunu onaylanmasını isteyerek sormuş: Konuşmayı nasıl buldun? Seyis cevap vermiş: Hocam sana daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelir biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim; ama elimdeki tüm yemi ona verip hayvanı çatlatmazdım. Bilginin varlığı kadar bu bilginin karşıdaki kişiyle ne zaman, nasıl ve ne kadar paylaşılacağı da önem arz etmektedir. Ki bu durum bağımlılıklar konusundaysa daha da önemlidir. Ülkemizde madde kullanımı ile verilen bilgiler yukarıdaki hikâyede anlatıldığı gibi yanlış zamanlarda, yanlış içeriklerle ve kısa süreli farkındalık artırıcı çalışmalar çerçevesinde verildiğinde, bu durum madde kullanım riskini engellemediği gibi artırabilmektedir. Madde kullanımı tüm dünyada sosyal merkezli bir gençlik sorunu olarak tanımlanmaktadır. Bu nedenle de sorunla etkin mücadelede, toplumun en küçük yapı taşı olan bireyden başlayarak toplumun tüm katmanlarına çeşitli sorumluluklar düşmektedir. Bu aşamada ilk adım her bireyin sorundan uzak olmadığını fark etmesi ve sorunu tanıma noktasında farkındalık kazanmaya ihtiyaç duymasıdır. İnsanda böyle bir algının olması onu sorun başlığıyla ilgili araştırmaya itecektir. 14

Maddeye başlamada akran baskısı en önemli faktör Öğrenme yaşam boyunca sürecek ilk adımına, yaşama dair alınan ilk nefesle başlar aslında. Sağlıklı bir öğrenmede ailenin önemli bir yeri vardır. Her ne kadar ülkemizde madde bağımlılığı ile ilgili önleme tabanlı çalışmalar, farkındalık kazandırma amaçlı uzmanlar tarafından veriliyor olsa da, sorunla etkin mücadelenin yaşam boyu sürdürülmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu süreç aile ile başladığından, çocuğun sosyalleşme sürecine kadar, ailenin vereceği bilgiler ve kazandıracağı yaşam becerileri, genci zararlı alışkanlıklardan koruma noktasında daha etkili olacaktır. Bu anlamda bilimsel literatürde yürütülen çalışmalar madde kullanımına başlayan bir genç için akran baskısı faktörünü ön plana çıkarırken; madde kullanımından uzak kalan bir genç için de aile desteği ve kontrolünü vurgulamaktadır. Aynı şekilde zararlı alışkanlıklarla ilgili ilk ve doğru bilgiler aileler tarafından paylaşılıyorsa, bu tür gençlerin madde kullanımına yönelme riskleri %50 oranında daha azdır. Aile etkisinin yanında, özellikle gencin sosyal çevresinin oluşmasında, eğitim sürecinin de önemli bir yeri olduğu unutulmamalıdır. Bu noktada çocuğunu küçük yaşlardan başlayarak zararlı alışkanlıklara karşı doğru şekilde yetiştirmek isteyen bir aile nelere dikkat etmelidir? Buna ek olarak çocuğun eğitim sürecinde ona yönelik ne tür katkılar sunulmalıdır? Burada en önemli husus, ailenin çocuğun gelişim dönemlerini bilmesidir. Ailelerin çocukların gelişim dönemlerini bilmesi, sağlıklı ve istenen bir biçimde gelişebilmeleri için bu ihtiyaçların karşılanması gerektiği konusunda yetişkinleri yönlendirir. Çocuğun kendini tanıma sürecinde ailenin rehber olabilmesini sağlar. Bu amaçla çocuğun gelişim dönemlerinde hem ailenin hem de eğitimcilerin yapabileceklerini üç farklı gelişim dönemi içerisinde sınıflandırabiliriz. Bunlar: 1. Okul Öncesi Dönemde Yapılabilecekler: Beslenmeden sağlıklı diş fırçalamaya kadar, tüm sağlıklı alışkanlıklar için okul öncesi dönemin önemi büyüktür. Bu nedenle bağımlılık yapıcı maddelerden de uzak kalmada bu dönemin aileler tarafından iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerekmektedir. Okul öncesi dönemde çocuklara sigara, alkol ya da diğer bağımlılık yapıcı maddeler hakkında bilgiler vermek gereksizdir. Ancak çocukların karar verme ve problem çözme becerileri geliştirilerek onların geleceğe dönük riskli davranışlara yönelmelerini önlemede önemli bir adım atılmış olacaktır. Peki, okul öncesi dönemde aile çocuğuna maddelerin zararlarını anlatmak yerine bağımlılık yapıcı maddelere karşı çocuğunu nasıl koruyabilir? Sağlıklı yaşamın önemi ve eğlenceli yönleri hakkında çocukla konuşmalıdır. Çocuğun karar verme becerileri geliştirilmelidir. Çocuğunuz sosyal becerilerini geliştirmeye yönelik çocuğa yönelik çeşitli fırsatlar oluşturulmalıdır. Çocuğun kendi sağlığı, refahı ve bireysel çevresi için kendi sorumluluğunu alması gerektiği bilinci kazandırılmalıdır. Çocuğun farklı duyularını uyaracak ve yeni şeylerle karşılaşmasını sağlayacak ona yönelik çeşitli fırsatlar oluşturulmalıdır. Çocuğun yakın dünyasındaki mevcut zararlı maddelerden uzak durmasına yardımcı olunmalıdır. Çocuğun da kabul edeceği net, anlaşılır ve mantıklı sınırlar oluşturulmalıdır. Çocuğun bir engellenme durumuyla karşı karşıya kaldığında bunu nasıl fırsata dönüştürebileceği öğretilmelidir. 15

Kapak Çocuğun olumlu yönde yaptıkları nedeniyle aile içinde kendini değerli ve önemli hissetmesini sağlayacak imkânlar oluşturulmalıdır. Eğitimcilere bakan yönüyle; genel olarak ilaçlar üzerinden bazı mesajlar verilebilir. Doktor vermeden ilaç kullanmanın insana zarar vereceği, gereksiz yere kullanıldığında ilaçların zararlı olduğu gibi vurgular yapılabilir. Ayrıca çocuğun tanımadığı kişilerden yiyecek içecek herhangi bir şey kabul etmemesi gerektiği üzerinde durulabilir. El yıkamak, diş fırçalamak, uyku ve beslenme konuları üzerinde durularak olumlu davranışların pekiştirilmesi sağlanabilir. Kendi kararlarının sorumluluğunu almasını sağlayacak uygulamalar yapılabilir; kendi elbiselerini seçmesi, ayakkabısını bağlaması gibi davranışlar teşvik edilebilir. Zararlı alışkanlıkların sağlığı olumsuz etkileyeceği vurgulanabilir, aile içinde sigara ve alkol kullananlar varsa çocuğun model alması söz konusu olduğundan buna yönelik bilinç geliştirilmesine ve hayır diyebilme becerisinin kazandırılmasına çalışılabilir. Ayrıca öğretmenin de model alınacağı unutulmamalı, öğrencilerin fark edeceği bir şekilde sigara ve alkol kullanımından uzak durulmalıdır. 2. Okul Döneminde Yapılabilecekler: Bu dönemde öğrenme, deneme yanılma şeklinde gerçekleşir. Merak ve bir şeyleri keşfetme isteği yoğun olarak görülür. Çocuk bu merakın da etkisiyle, basından ve İnternet ten sigara, alkol ve uçucu maddelerle ilgili birçok bilgiye ulaşabilir. Ancak ulaştığı bilgiler her zaman sağlıklı ve yeterli düzeyde olmayabilir. Bu dönemde sigara, alkol ve diğer bağımlılık yapıcı maddelerle ilgili ilk bilgilendirmeler aile tarafından okulun ilk dönemlerinde gerçekleştirilebilir. Buna destek amaçlı olarak bu dönemde, öğretmen vurgusunun çocuğun hayatında önemli bir yeri olduğundan, okul tabanlı bil- gilendirme çalışmaları da yapılabilir. Çocuğa bu dönemde yasal olmayan bağımlılık yapıcı maddeler anlatılırken; ilaçlar, evde temizlikte kullanılan malzemeler, zehirler ile gıdalar arasındaki farklardan yola çıkarak çeşitli bilgilendirmeler yapılabilir. Çocuklar sigara, alkol ve diğer bağımlılık yapıcı maddelerle ilgili olarak korkutulmamalıdır. Gerçeklerle ilgili doğru şekilde bilgilendirilmelidir. Çocuklar gerçekleri tartışamayabilirler; ancak bu tür bilgilendirmeler ve gerçeklerle ilgili yüzleştirmeler çocukların korkularından kurtulmalarına olanak sağlar. Çocuklar bildiği ve baş etmeyi öğrenebildiği şeylerden korkmazlar. Bilmedikleri ve yeterli alternatif üretemedikleri şeylerle ilgili olarak korkarlar. Ayrıca çocuklar yeni bilgiler ve gerçekliklerle karşılaşmaktan çok hoşlanırlar. Bu nedenle de bu dönemde ailelerin ve eğitimcilerin maddelerle ve zararları ile ilgili doğru bilgileri kazanmaları ve çocuklarla da doğru şekilde paylaşmaları gerekmektedir. Çocuklar için bu yaş diliminde sigara, alkol ve diğer bağımlılık yapıcı maddeleri denemelerinden kaynaklanabilecek gelecekteki sorunların hiçbir önemi yoktur. Çocuklar bu yaş dilimi için, gelecek onlar için daha gelmediği ve uzakta olduğundan, geleceği düşünmeden karar verme davranışlarını yerine getirirler. Bu nedenle maddelerle ilgili bilgilendirmede, onların bugününü ilgilendirecek anlatımlarda bulunulmalıdır. Bu anlamda en önemli husus çocukların bu dönemde, bazen saplantı düzeyinde, dış görünümlerini önemsedikleridir. Çocuklara madde kullanımının zararlarını anlatırken, çocukların dış görünüşü üzerinden belirleyeceğiniz örnekleri onunla paylaşabilirsiniz. Onunla bağımlılık yapıcı herhangi bir maddeyi kullanması durumunda etrafa yayacağı kötü koku nedeniyle 16

17

Kapak nefesinin ve saçlarının hatta elbiselerinin kül tablası gibi kokacağını, hastalıklara yakalanma riskinin daha fazla olacağını, dış görünüşünün olumsuz manada değişeceğini, bu nedenle de arkadaş grubu içerisinden zamanla dışlanacağını, daha çok kendine benzeyen insanlarla yakınlaşmak durumunda kalacağını ve bunun da kendisini daha mutsuz bir hale getireceğini anlatabilirsiniz. Bu dönemde çocuklar bedenlerinin nasıl çalıştıklarını merak ederler. Bu nedenle sağlıklı olmak ve bedenimize zarar veren bağımlılık yapıcı maddelerden uzak durmak için çeşitli örnekler üretilebilir. Örneğin çocuklara alkol tüketen insanların daha kolay hasta olduklarını ve kusarak içindekileri dışarı çıkarttıklarını söyleyebilirsiniz. Ayrıca sigara içen kişilerin hem giysilerinin hem de ağızlarının kötü koktuğundan bahsedebilirsiniz. Bu nedenle de arkadaş çevresinde bu tür maddeleri kullanmayanların, zamanla kullanan insanlardan rahatsızlık duyacaklarını ve zamanla da onlarla arkadaşlık etmekten uzaklaşacaklarını anlatabilirsiniz. 3. Ergenlik Döneminde Yapılabilecekler: Ergenlik en riskli dönemlerdendir. Çocukların bağımlılık yapıcı maddeleri deneme olasılığı bu dönemde ve ortam değişikliklerinin olduğu zamanlarda artmaktadır. Çünkü çocuk girdiği yeni çevresinde kabul görmek ister ve bunu da başarabilmek için farklı ve daha büyük tercihler yapar. Buradaki asıl amaç; çocuğun yeni girmiş olduğu çevrede kabul görmek ve değerli görünmektir. Bu dönemi iki farklı yaş dilimi içerisinde değerlendirecek olursak; a. 12 16 yaş döneminde yapılabilecekler: Çocuklara bağımlılık yapıcı maddelerin fiziksel etkilerini etkin ve doğru bir şekilde anlatın. Bu yaş döneminde gençler çok fazla fiziksel görünümleriyle ilgilidirler. Onlara bir zamanlar sigara, alkol ya da diğer bağımlılık yapıcı madde kullanımından dolayı rahatsızlanan ve çeşitli ciddi fiziksel problemler yaşayan sosyal çevrenizde tanıdığınız ya da medya yoluyla tanınan bir kişiden bahsedebilirsiniz. Bağımlılık yapıcı maddelerin vücuda, beyne ve özellikle de gençlere ne kadar zarar verdiğiyle ilgili bilgilendirebilirsiniz. Çocukları sadece okuldaki madde kullanımını önleme eğitimiyle sınırlı bırakmayın. Çocuklara, okulda bağımlılık hakkında öğrendikleri şeyler hakkında, hem ailenin hem de öğretmenin sorular sorması ve yeni başlıklar oluşturup, yeni konular hakkında çocuklarla iletişim içerisinde olması önemlidir (Bağımlılık yapıcı maddelerin uzun dönemde insan üzerindeki etkileri, nasıl ve neden insan bedeni üzerinde bağımlılık oluşur, öngörülemeyen bağımlılık doğası, bu durum nasıl kişiden kişiye değişebilir, uyuşturucu madde kullanımının toplum üzerindeki etkisi, verim kaybının ve sağlığı bozulmuş insanların toplumsal maliyeti, bağımlılık yapıcı maddelerin doğaya olan zararları, sağlıklı bir yaşam sürdürmek ve stresi azaltmak için olumlu yaklaşımla veya gerçekçi, kısa ve uzun vadede hedeflerin belirlenmesi gibi). Aileler çocuklarının okul sürecini de bu aşamada takip etmeye çalışmalıdırlar. Veli toplantıları dışında da okul ziyaretlerinde bulunularak, çocuğun öğretmenleri ve yöneticileri, çocuğun da fark edeceği şekilde ziyaret edilebilir. Okulda madde kullanımının ve zararlı davranışların önlenmesiyle ilgili eğitimler takip edilebilir ve gerektiğinde okul yönetiminden hem ailelere hem de gençlere yönelik bu tür eğitimlerin düzenlenmesini talep edilebilir. Ayrıca aileler çocuklarının beğendikleri ve örnek davranışlarını, öğretmenlerinin yanında paylaşabilir, bu sayede de çocuğun doğru davranışlara yönelmesini teşvik edebilirler. 18