KONYA ÜNİVERSİTESİ ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ (ÇMG) DERSİ Doç. Dr. Senar AYDIN Necmettin Erbakan Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü 31.12.2015 1
Hava Kirliliği Hava kirliliği; canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve/veya maddi zararlar meydana getiren havadaki yabancı maddelerin, normalin üzerindeki miktar ve yoğunluğa ulaşması şeklinde tanımlanabilir. 2
HAVA KİRLİLİĞİNİN KAYNAKLARI Doğal Kaynaklar: Deniz yosunlarının ortama verdiği gazlar, yanardağ veya orman yangınlarından atmosfere yayılan zararlı bileşikler, doğadaki biyolojik değişimler sırasında açığa çıkan CO ve CO2, CH4, vb. Yapay kaynaklar: İnsanların faaliyetleri sonucu oluşan kaynaklardır. Bunlara ısınma amacıyla konutlarda yakıt kullanımı, sanayi faaliyetleri sonucu oluşan kullanımlar, trafik kaynaklı kirlilikler, şehirleşme kaynaklı hava kirliliği verilebilir. 3
Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği Kentlerimizdeki ısınmadan kaynaklanan hava kirliliği özellikle kış döneminin başlaması ile birlikte artış göstermektedir. Kış aylarında ısınmadan kaynaklanan hava kirliliğinin temel sebepleri; ısınmada kalitesiz yakıtların (kükürt, kül ve nem oranı yüksek kalori değeri düşük kömürler) iyileştirilme işlemine tabi tutulmadan kullanılması, yanlış yakma tekniklerinin uygulanması ve kullanılan kazanların bakımlarının düzenli olarak yapılmaması olarak sıralanabilir. 4
Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği Bunların yanı sıra hızlı nüfus artışı ve kentlerde nüfus yoğunlaşması, topoğrafik ve meteorolojik şartlara göre şehirlerin yanlış yerleşmesi ve dolayısıyla çarpık kentleşme şehirlerimizde görülen hava kirliliğini artırmaktadır. Kış aylarında ısınma amacıyla soba ve kaloriferlerde genellikle odun, kömür, fuel-oil ve doğal gaz yakılmaktadır. Soba veya kalorifer kazan bacalarından çıkan gazlara genel kirleticiler denilmektedir. Bunlar; karbonmonoksit (CO), kükürtdioksit (SO2), azotdioksitler (NOx) ve partikül maddeler (is, kurum ve toz) dir. 5
Sanayiden Kaynaklanan Hava Kirliliği Sanayi tesislerinin kuruluşunda yanlış yer seçimi, çevre korunması açısından gerekli tedbirlerin alınmaması (baca filtresi, arıtma tesisi olmaması vb.), uygun teknolojilerin kullanılmaması, enerji üreten yakma ünitelerinde vasıfsız ve yüksek kükürtlü yakıtların kullanılması, hava kirliliğine sebep olan etkenlerin başında gelmektedir. 6
Sanayiden Kaynaklanan Hava Kirliliği Fabrikaların bacalarından çıkan kimyasal gazlar, tozlar ve dumanlar havayı kirletmektedir. Fabrikalarda enerji ihtiyacı için yakılan yakıtlar ve fabrikada yapılan işlemden oluşan kirleticiler baca ile havaya atılarak kirliliğe neden olmaktadır. İşyerleri, fabrikalar çevreyi kirletmemek için gerekli önlemleri almalıdır. Örneğin, temiz enerji kaynakları kullanmalı, filtre sistemleri kurulmalı, geri dönüşümü mümkün olan hammaddeler kullanılmalı, personel çevre konusunda eğitilmeli, yeşillendirme çalışmaları yapılmalı, teknolojik yenilikler takip edilmeli ve uygulanmalıdır. Sanayileşmenin yer seçimi önemlidir. 7
Trafikten Kaynaklanan Hava Kirliliği Nüfus artışı ve gelir düzeyinin yükselmesine paralel olarak, sayısı hızla artan motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları, hava kirliliğinde önemli bir faktör oluşturmaktadır. Ulaşım araçları günlük yaşantımızın bir parçasıdır. Her gün değişik şekilde yararlandığımız bu motorlu karayolu taşıtları havaya verdikleri kirletici gaz ve taneciklerle çevremizi ve soluduğumuz havayı kirletmektedir. Hava kirliliğinin yarısı motorlu taşıtlarından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle büyük kentlerin ana cadde ve kavşaklarında, karayolları çevrelerinde havayı kirleten madde emisyonları (atmosfere atılan gaz, toz, is v.s.) önemli boyutlardadır. Şehir trafiğindeki araçlar; teknik bakımlarının yeterince yapılmaması, bilinçsiz kullanımı ve bir kısmının çok eski oluşları nedeniyle kirletici özellikleri bir kat daha artarak, önemli kirletici kaynak durumundadırlar. 8
Taşıtlardan kaynaklanan kirleticiler, genel ve özel kirleticiler olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Egzoz gazları içinde bulunan karbondioksit (CO 2 ), su buharı (H 2 O), hidrojen (H 2 ) ve azot (N 2 ) gazları kirletici olarak kabul edilmemektedir. Egzoz gazı içerisindeki karbonmonoksit (CO), partikül madde (is, toz, tanecik v.s.) ve hidrokarbonlar genel kirleticiler olarak kabul edilmektedir. Benzinli taşıtlarda ise kurşun (Pb) bileşikleri önemli bir kirleticidir. 9
Primary Pollutants CO CO 2 SO 2 NO NO 2 Most hydrocarbons Most suspended particles Secondary Pollutants SO 3 HNO 3 H 2 SO 4 H 2 O 2 O 3 PANs Most NO 3 and SO 4 salts 2 Sources Natural Stationary Mobile 10
İÇ ORTAM HAVA KİRLİLİĞİ İnsanların yaşadıkları, çalıştıkları, dinlendikleri kısaca bir günlük zaman diliminin yaklaşık %90 ını geçirdikleri ortam kapalı yada yarım kapalı mekanlardır. Bulunduğumuz bu mekanların havasını ise yine kendi faaliyetlerimiz sonucu oluşturduğumuz gaz, toz ve organik buhar emisyonları ile kirletmekteyiz. Öyle ki bazen bina içi hava kalitesi dış ortam hava kalitesi ile kıyaslanamayacak kadar kirli olabilmektedir. 11
Kapalı ortamlardaki hava kalitesini etki eden faaliyetlere; -Isıtma ve soğutma sistemleri, -Sigara içilmesi, -Bina yapım ve izolasyon maddeleri, -Aşırı kalabalık, -Mobilyalar ve döşeme maddeleri ve temizlik faaliyetleri, -Kişisel bakım faaliyetleri -Hobi (lehim, tamirat, ilaçlama vb) faaliyetleri, -Elektrikli ve elektronik ev aletlerinin çalıştırılmaları örnek olarak verilebilir. 12
Kapılı Ortamdaki Hava Kirliliğinin İnsan Sağlığına Etkisi Kapalı ortamlardaki hava kalitesinin kötü olması durumunda baş ağrısı, gözde kaşıntı, boğaz kuruması, halsizlik, genizde yanma, dikkatin dağılması, işe konsantre olamama ve kokulara karşı aşırı duyarlılık yada duyarsızlık gibi şikayetler artmaktadır. Ayrıca özellikle iş yerlerindeki kapalı ortamlarda çalışan yada vakit geçiren kişilerde ise daha ciddi şikayet ve rahatsızlıklara rastlanmaktadır. 13
HAVA KİRLETİCİLERİ Hava kirleticileri, havanın doğal yapısındaki bileşimi değiştiren ve katı, sıvı ve gaz formlarda bulunabilen kimyasal maddelerdir. 1. Gaz kirleticiler: Hava kirlenmesine sebep olan gaz kirleticiler, normal sıcaklık ve basınç altında gaz formunda bulunan maddeler ile normal basınç ve sıcaklık altında katı veya sıvı formda bulunan maddelerin buharlarından meydana gelirler. Gaz halindeki kirleticilerin en önemlileri: Karbonmonoksit (CO), hidrokarbonlar, azotoksitler (NOx), ozon ve diğer oksitleyiciler ile kükürt oksitlerdir. 14
HAVA KİRLETİCİLERİ 2. Partikül halindeki kirleticiler: Partikül haindeki kirleticiler kaynaklarına ve tane büyüklüklerine göre sınıflandırılabilir. a. İnce tozlar (dust): kömür, kül ve çimento gibi maddelerin imal edilmesi, taşınması veya kullanılması sırasında havaya karışan katı zerrecikler, mekanik atölyelerde doğrudan havaya karışan ince toz zerrecikleri, kum yıkama ve püskürtme tesislerinden işletme esnasında atmosfere karışan ince zerreciklerdir. 100 mikron çapındadır. b. Kimyasal dumanlar (fume): Buharların süblimleşmesi, damıtma veya kimyasal metotlardan biri ile yoğunlaştırılması sonucunda oluşan bir metal oksittir. Örneğin yüksek sıcaklıkta gaz haline gelmiş metalin oksitlenmesi ve yoğunlaşması sonucu civa ve kurşun oksitler oluşabilir. 0.03-0.3 mikron boyutundadırlar. 15
HAVA KİRLETİCİLERİ c. Kimyasal buharlar (mist): Hehangi bir buharın kimyasal olarak yoğunlaşması sonucunda meydana gelen zerreciklerdir. Sülfürik asit buharları en iyi örnektir. Çapları 0.5-3 mikron arasındadır. Reaksiyonlar: o 22 C SO3 ( gaz) SO3 ( sıı ) SO3 ( sıı) H2O H2SO4 d. Yanma dumanları (smog): Karbonlu maddelerin yakılması sırasında yanmanın tam olmaması sonucunda meydana gelir. Çapları 0.05-1 mikron arasındadır. e. Spray: Herhangi bir sıvı maddenin atomlarına ayrılması sonucunda meydana gelen sıvı zerreciklerdir. 16
HAVA KİRLİLİĞİNİN ÇEVRE VE İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ Hava kirliliğinin, başta insan sağlığı olmak üzere görüş mesafesi, materyaller, bitkiler ve hayvan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri vardır. Katı yakıtlar ve akaryakıt gibi karbonlu maddelerin tam yanmamasından meydana gelen katı ve sıvı parçacıkların bir gaz karışımı olan duman, hava kirliliğinin bir çeşitidir ve görüş uzaklığını azaltıcı bir etkiye sahiptir. Hava kirliliğinin, sanatsal ve mimari yapılar üzerinde tahrip edici ve bozucu etkisi vardır. Bitkiler üzerinde ise öldürücü ve büyümelerini engelleyici olabilmektedir. Bu nedenle hava kirliliği hem canlıların sağlığı açısından, hem de ekonomik yönden zarar vericidir. 17
HAVA KİRLİLİĞİNİN ÇEVRE VE İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ Kirli hava, insanlarda solunum yolu hastalıklarının artmasına sebep olmaktadır. Örneğin; kurşunun kan hücrelerinin gelişmesini ve olgunlaşmasını engellediği, kanda ve idrarda birikerek sağlığı olumsuz yönde etkilediği, karbonmonoksit (CO)'in ise, kandaki hemoglobin ile birleşerek oksijen taşınmasını aksattığı bilinmektedir. Bununla birlikte kükürtdioksit (SO2)'in, üst solunum yollarında keskin, boğucu ve tahriş edici etkileri vardır. Özellikle duman akciğerden alveollere kadar girerek olumsuz etki yapmaktadır. Ayrıca kükürtdioksit ve ozon bitkiler için zararlı olup; özellikle ozon, ürün kayıplarına sebep olmakta ve ormanlara zarar vermektedir. 18
HAVA KİRLİLİĞİNİN ÇEVRE VE İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ Havada taşınan kurşun, ozon, CO, SO 2, Hidrokarbonlar, Kanserojen maddeler gibi kirleticiler insanların solunum yollarını etkileyerek bronşlarda iltihaplanma ve dolayısıyla nefes darlığına (örn. astım) ve sıkıntılara yol açabilmektedir. Akciğer kanserinin ortaya çıkmasında büyük bir rolü vardır. Ayrıca, kansızlık, kalp yetmezliği gibi hastalıklara da yol açar. NOx in atmosferdeki bulunuşu yaklaşık olarak yarı yarıya taşıt egzosu ve sabit yakma tesislerinden dolayıdır. Bu gazlar atmosferde doğal gaz çevrimine girerek, nitrik asit (HNO 3 ) oluşumuyla sonuçlanan zincirleme reaksiyonları tamamlarlar. Atmosferdeki HNO3 oluşumu ise asit yağışının oluşmasını etkiler. 19
HAVA KİRLİLİĞİNE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER a. Yakıtların iyileştirilmesi: Katı yakıtlardan en yaygın olarak kullanılan linyitin ıslahı kükürt oranının düşürülmesi, kül oranının düşürülmesi, ısı değerinin yükseltilmesi, yanma özelliklerinin arttırılması ile yapılabilmektedir. Kömürün yıkanması yoluyla yukarıdaki amaçlara katkıda bulunmuş olur. En az hava kirleticiye neden olan doğal gazın kullanılması hava kirliliğinin azalmasını sağlar. 20
HAVA KİRLİLİĞİNE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER b. Yakma Sistemlerinin Kontrolü: Hava kirliliğine sebep olan kirleticileri yanma ortamında çeşitli yollarla tutmak mümkündür. Yakıtların tekniğe uygun olarak yakılabilmesi için kazanın, yakıtın yanma özelliğine göre standartlarına uygun olarak üretilmesi ve uygun yanma şartlarının sağlanması gerekmektedir. Kazan yakıcıların periyodik zamanlarda eğitilerek, uygun yakma kurallarını öğrenmeleri sağlanmalıdır. 21
HAVA KİRLİLİĞİNE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER c. Taşıtlardan Kaynaklanan Kirliliğin Kontrolü: Benzinli araçlarda kurşunsuz benzin kullanımının yaygınlaştırılması Pb dan kaynaklanan hava kirliliğinin önemli miktarda azaltmaktadır. Toplu taşıma araçları yaygınlaştırılmalı, motorlu araçların egzoz gazı ölçümlerinin yapılması gereklidir. Motorlu taşıtlar için; karbüratör ayarı şartı getirilmeli portatif CO ve HC için kurşuna dayanıklı katalizörler veya oksidasyon katalizörleri kullanılmalı, benzindeki kurşun miktarı 0.15 gr/lt seviyesine indirilmeli ve kademeli olarak kurşunsuz benzine geçilmelidir. 22
d. Planlı Yapılaşma: HAVA KİRLİLİĞİNE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER İmar planlarındaki hava kirliliğini azaltıcı tedbirler uygulamaya konulmalı. Kış mevsimi boyunca daha fazla görülen ve sağlık koşullarını zorlayan hava kirliliğinin diğer nedenleri de çarpık kentleşme, yer yer yüksek yapılaşma, rüzgar yönünün yeterince değerlendirilememesi, kentin topografik yapısıdır. Kentsel alan kullanımında doğru yer seçimi, kent üzerindeki hâkim rüzgâr ve güneş yönünün değerlendirilmesi, gerekmedikçe yüksek yapılaşmalara yer verilmemesi muhtemel hava kirliliğinin azaltılmasında önemli rol oynamaktadır. Binaların konumlandırılmalarında güneş yönünün iyi değerlendirilmesi ve ısınma ve aydınlanmanın güneş ışığı ile ne fazla oranda sağlanabilmesi, tasarruf sağlayacağı gibi hava kirliliğini de daha azaltacaktır. 23
HAVA KİRLİLİĞİNE KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER e. Sanayi Kaynaklı Kirliliğin Kontrolü: Fabrikalardan çıkan baca gazlarının filtre edilmesi, tozların tutulması, endüstriyel kaynaklı hava kirliliğini azaltmada önemli katkıda bulunur. Büyük ısıtma sistemlerine filtre takma zorunluluğu getirilmelidir. Proseslerin kirletici üretmeyen proseslerle değiştirilmesi. Ayrıca kent mekânlarında yer alan yeşil alanlar O2 üretimi, CO2 harcaması, toz zerreciklerini filtre etmesi, bazı gazları tutması sebebi ile hava kirliliğinin azaltılmasına yardımcı olurlar. 24
Hava Kirleticilerinin Toplanması, Soğutulması ve Arıtılması Hava kirleticileri için uygun temizleme cihazının seçimi kirletici karakterine ve kontrol cihazının karakterine göre yapılmalıdır. En çok kullanılan temizleme cihazları: çökeltme odaları, siklonlar, torba filtreler, ıslak toplayıcılar, elektrostatik yoğunlaştırıcılar, adsorpsiyon, yakma, katalitik yakmadır. 25
Çökeltme Odaları 26
Şekil. Siklonlar. (a) basit siklon, (b) yüksek verimli çoklu siklon sistemi 27
Şekil. Elektrostatik çöktürücüler 28
Şekil. Hava kirlenmesi kontrolünde kullanılan gaz yıkayıcılar 29
Sıcaklık İnversiyonu Normalde yeryüzünden yükseklere çıkıldıkça, sıcaklık her 200 metrede 1 C azalır. Ancak bazı durumlarda yerden yükseldikçe sıcaklık azalmaz, tersine artar. İşte bu olaya sıcaklık terselmesi ( inversiyon ) denir. Sıcaklık terselmesi daha çok soğuk kış mevsiminde görülür. Yeryüzünün karla örtülü olduğu, durgun ve bulutsuz kış gecelerinde yerden yansıma çok olduğundan yeryüzü çok soğur. Oysa yerden yüksek olan katmanlarda, soğuma bu kadar hızlı gerçekleşmediğinden, bu katmanlar yeryüzüne oranla sıcak kalır. Bu nedenle yukarı çıkıldıkça hava soğuyacağı yerde, belirli bir yükseltiye kadar ısınır. 30
31
Sıcaklık İnversiyonu Eğer gerçek sıcaklık profili, yükseklikle azalacağına artarsa buna inversiyon denir. İnversiyon, yerkabuğunun çabuk ısınıp soğuması nedeniyle güneşin doğuş ve batışı sıralarında oluşursa radyasyon inversiyonu, soğuk hava kütlelerinin meteorolojik ve topoğrafik zorunluluklarla çökelmesiyle oluşursa çökelme inversiyonu adını alır. 32
Sıcaklık İnversiyonu Sıcaklık inversiyonu, bacadan veya egzozdan atılan kirleticiler olmazsa, genel olarak zararlı sonuçlar oluşturmayan normal bir meteorolojik olaydır. Sanayi bölgeleri ile şehir içi bölgelerde inversiyon olayı hava kalitesi üzerinde olumsuz etki oluşturabilir. Bacadan atılan kirletici miktarı azaltılmıyorsa ve inversiyon süresi de uzuyorsa o bölgede ciddi hava kirliliği problemi yaşanabilir. Çünkü inversiyonlu şartlarda gazların dikey değil düşey hareketi ve birikmesi söz konusudur. Ayrıca soğuk hava, sıcak havadan daha yoğundur. Bu durum yer seviyesindeki havanın ve kirleticilerin yükselmesini ve seyrelmesini önler. 33
Hava Kirliliğinin Uzun Vadede Etkileri Asit Yağmuru Ozon Tabakasının Delinmesi Sera Etkisi ve Küresel Isınma 34
ASİT YAĞMURLARI Asidik yağmur, asidik kimyasalların yağmur, kar, sis, çiğ veya kuru parçacıklar halinde düşmesine verilen isimdir. Asit yağmurları fosil yakıt kaynaklı atıkların su döngüsüne karışmasıyla oluşur. Sanayi tesislerinden, konutların ısıtılmasından ve otomobillerden kaynaklanan; sülfür ve azot oksitler atmosferdeki su partikülleri ve diğer bilişenlerle tepkimeye girerek sülfüroz asit (HSO), sülfürik asit (H2SO4) ve nitrik asit (HNO3) oluşumuna neden olmaktadır. Daha sonra su damlacıkları yeryüzüne yağmur, kar gibi yollarla düşerler. 35
Asit yağmurlarına yol açan emisyonlar: Asit yağmurlarına yol açan gazların en önemlisi kükürtdioksittir. Kükürtlü bileşiklerin kullanımı üzerindeki kontrol arttıkça nitrojen oksit de önem kazanmaktadır. Asit yağmurları içinde en fazla sülfürik asit ondan sonra nitrik asit, üçüncü olarak da hidroklorik asit gözlenmiştir. 36
Asit yağmurlarının kaynakları: Asit yağmurları en fazla sanayileşmiş bölgelerde ve fosil yakıtların yakılmasıyla oluşur. Asit yağmurlarına sebep olan gazların, doğada bulunan en önemli kaynağı yanardağlardır. Karada, bataklıklarda ve okyanusta yaşayan bazı canlılar da bu biyolojik süreçleri sonucu bu gazları yayarlar. Asit yağmuruna yol açan en önemli faktör insan faaliyetidir. Elektrik üretimi, fabrikalar ve motorlu araçlar gibi pek çok insan yapımı nesne zararlı gazları atmosfere bırakır. Bu gazlar asite dönüşüp yere geri düşmeden önce yüzlerce km taşınabilirler. 37
Asit Yağmurlarının Etkileri: Toprağın kimyasal yapısını ve biyolojik koşullarını etkileyebilir. Yüzeysel sularda asidik ve toksik etki göstererek canlı hayata zarar verir. Aşırı derişimlerde bitki örtüsünde doğrudan zehirleme etkisi gösterir. Topraktaki Al bileşiklerini çözerek Al+3 ün serbest hale geçmesini sağlamak suretiyle dolaylı zehirlenmeye neden olabilir. Asitliğe duyarlı ormanları yok edebilir. İnsan ve hayvanlarda nefes almayı zorlaştırır. 38
Asit Yağmurlarının Etkileri: Korozyona neden olur, Kireçtaşlarını çözerek atmosfere CO2 salınımına neden olur. Tarihi yapılar, binalar, açık metal yüzeyler, boya kaplamalar ve bazı plastikler asitten dolayı bozulma gösterir. Asit yağmurlarının insanlar üzerindeki dolaylı etkileri yüzey ve içme suları, yer altı suları, toprak, ağır metaller, bitkiler ve balıklar üzerindeki etkilerine bağlı olarak bu unsurların kullanılması sonucunda uzun vadede insan bünyesinde asidik depolanmaya neden olur. 39
OZON TABAKASININ İNCELMESİ 40
Ozon Tabakası Ozon tabakası ozon gazından oluşan ve atmosferin yukarı seviyelerinde başka bir deyişle yer yüzeyinden 10-50 km yüksekte bulunan bir tabakadır. 41
Bu tabakanın temel rolü Ultraviyole (UV) ışınları olarak adlandırılan güneşin zararlı ışınlarına karşı bizleri korumaktır. 42
Ozon Tabakası Deliği Nedir? Ozon deliği gerçekten bir delik değildir. Ozon tabakasındaki bir incelmedir. Bu ozon tabakası gittikçe inceliyor anlamındadır. Ozon yoğunluğunun ultraviole ışınlarını tutma görevini yapamayacak kadar azalması, "ozon tabakasının delinmesi" olarak adlandırılmaktadır. Bunun sebebi bizlerin havaya saldığı kimyasallardır. Bu kimyasallar günlük yaşamımızda kullanırlar ve ozon tabakasına zarar verirler. 43
Ozon Tabakasına Zarar Veren Kimyasallar Kloroflorokarbonlar (CFC ler), genel olarak klima sistemlerinde, buzdolaplarında, köpük üretiminde kullanılır. Halonlar, yangın söndürme cihazlarında kullanılır. Metil bromid, tarımda böcek ilacı olarak kullanılır. Elektronik aletleri temizlemek için çözücü için kullanılır. Spreyler olarak kullanılır. 44
Ozon Tabakasının İncelmesinin Zararları: Ozon yeryüzündeki bütün canlılar için son derece önemli bir gazdır. Canlıların DNA yapısının bozulması, bağışıklı sistemlerinin bozulması ve vucudun enfeksiyon hastalıklarına karşı hassas hale gelmesi, deri kanseri ve bazı göz rahatsızlıkları, bitki ve hayvan yaşamı üzerinde olumsuz etkiler ve biyolojik çeşitlilikte azalmalar, deniz ve karasal ekosistemde bozulmalar, sera etkisi ve küresel ısınmanın artması. Uv ışınların yüksek miktarları; havada bulunan kirleticiler arasındaki kimyasal reaksiyonları hızlandırarak kentsel hava kirliliğinde bir artışa neden olabilir. 45
SERA ETKİSİ VE KÜRESEL ISINMA 46
SERA ETKİSİ VE KÜRESEL ISINMA Dünya, üzerine düşen güneş ışınlarından çok, dünyadan yansıyan güneş ışınlarıyla ısınır. Bu yansıyan ışınlar başta karbondioksit, metan ve su buharı olmak üzere atmosferde bulunan gazlar tarafından tutulur, böylece dünya ısınır. Işınların bu gazlar tarafından tutulmasına sera etkisi denir. 47
48
SERA ETKİSİ VE KÜRESEL ISINMA İnsanların çeşitli aktiviteleri sonucunda meydana gelen "sera gazları" olarak nitelenen (karbon dioksit, diazot monoksit, metan, su buharı, kloroflorokarbon) gibi gazların miktarlarının artması sonucunda yeryüzüne yakın atmosfer tabakaları, okyanuslar ve yeryüzü sıcaklığının yapay olarak artması "küresel ısınma" olarak adlandırılmaktadır. 49
50
1979 dan beri kuzey kutbundaki buzulların %20 si yok olmuştur 51
thousand metric tons of carbon CO 2 emisyonu En çok kirleten on ülke 1,800,000 1,600,000 1,400,000 1,200,000 1,000,000 800,000 600,000 400,000 200,000 0 52
ÖNEMLİ SERA GAZLARI 53
İklim Değişimi Sıcaklık Yağış Deniz seviyesinin yükselmesi Küresel Isınmanın Etkileri Sağlık Havayla ilgili ölümler Bulaşıcı hastalıklar Solunum hastalıkları Tarım Ürün verimi Sulama ihtiyacı Ormanlar Orman yapısının değişimi Ormanların coğrafi olark kayması Orman verimi Su Kaynakları Su temininde değişmeler Su kalitesi Su için rekabetin artması Kıyı Alanları Sahil erezyonu Sahil alanlarının su altında kalması Kıyı toplumları korunması maliyeti Türler ve Doğal Alanlar Ekolojik bölgelerin kayması Yaşam alanı ve türlerin kaybı 54