Bebek Mamaları ve Çocuk Ek Besinlerinde Lactobacillus rhamnosus GG Kullanımının Sağlık Üzerine Etkileri



Benzer belgeler
*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir.

T.C Uludağ Üniversitesi Mustafakemalpaşa Meslek Yüksekokulu. Burcu EKMEKÇİ

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

PROBİYOTİK Lactabasillus Acidophilus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Rhamnosus 1.25 milyar CFU Lactabasillus Casei 1.25 milyar CFU Bifidobacterium

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR

ARALIK 2013 YIL: 3 SAYI: 3

Açılış Konuşması. Binlerce çalışma var ama nelere dikkat etmeliyiz?

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Öğrencilerinin Probiyotik Ürün Tüketimlerinin ve Probiyotik Kavramının Bilinme Düzeyinin Belirlenmesi

AKUT ENFEKSİYÖZ İSHAL VE ANTİBİYOTİK İLİŞKİLİ İSHALDE PROBİYOTİKLER. Doç.Dr. Ener Çağrı DİNLEYİCİ 2. PUADER Kongresi 3 Mayıs 2013, Antalya

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

HİPP Biberon Mamaları

PROBİYOTİKLER VE SAĞLIK

*Türden türe değişkenlik gösterir. *İnsanın sadece barsak mikroflorasında 100 türün üzerinde 100 trilyondan fazla bakteri mevcuttur.

Normal Mikrop Florası. Prof.Dr.Cumhur Özkuyumcu

Probiyotik Bakterilerin Klinik Uygulamalarında Yeni Gelişmeler-II

İSHAL AKUT İSHALDE HEMŞİRELİK BAKIMI. Akut İshal. 14 günden kısa sürer. Dehidratasyona yol açar (ölüm nedenidir) Malnütrisyonu kolaylaştırır.

Bütün vücudumuzda, derimizin üzerinde, ağzımızda mikroplar bulunur;

Prof Dr Zeynep Tamay. Istanbul Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD, Çocuk Alerji BD

Üniversite Öğrencilerinin Probiyotik Ürün Tüketim Durumları

Çocuklarda Bagısıklık Sisteminin Desteklenmesi

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri

Akut Enfeksiyöz İshal ve Antibiyotik İlişkili İshalde Probiyotikler

Laktoz intoleransı olan hastalarda sindirilmeden kalan laktozdan dolayı ozmatik denge bozularak bağırsak içerisinde sıvı ve elektrolit birikimi

Ev Yapımı ve Endüstriyel Üretim Yoğurtlarda ph ve Probiyotiklik İlişkisi

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

KGP202 SÜT TEKNOLOJİSİ II

FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ

İntestinal Mikrobiyota Nedir? Ne yapar? Dr. Taylan Kav Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji BD

Özel Formülasyon DAHA İYİ DAHA DÜŞÜK MALIYETLE DAHA SAĞLIKLI SÜRÜLER VE DAHA FAZLA YUMURTA IÇIN AGRALYX!

Çocukluk çağında üst solunum yolu enfeksiyonu tedavi ve korunmasında probiyotik kullanımı Seçil Günher Arıca 1, Vefik Arıca 2, Cahit Özer 3

ASTIM VE MİKROBİATA İLİŞKİSİ. Prof.Dr. Özkan Karaman Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk İmmunoloji ve Alerji Bilim Dalı

Vaxoral. Tekrarlayan bakteriyel solunum yolu enfeksiyonlarının önlenmesinde 5. Şimdi. Zamanı. KOAH Kronik bronşit Sigara kullanımı

TAMAMLAYICI BESLENME Prof.Dr Sevin Altınkaynak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

RUMİNANT RASYONLARINDA MAYA KULLANIMI VE ÖNEMİ

Çocukluk Çağında Probiyotik Kullanımı Probiotic Use in Childhood

Tekrarlayan Üriner Sistem Enfeksiyonlarına Yaklaşım. Dr.Adnan ŞİMŞİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji AD

STEVİA ÖZÜ İLAVESİNİN PROBİYOTİK YOĞURTLARININ BAZI KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ. Yrd.Doç.Dr. Hüseyin Avni Kırmacı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Y. Lisans Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

Kansız kişilerde görülebilecek belirtileri

Pro-, Pre- ve Sinbiyotikler

Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte genetik yatkınlık olduğu bilinmektedir. Ayrıca:

Ordu il merkezindeki tüketicilerin fermente süt ürünleri tüketim alışkanlıkları

(Değişik: RG-22/1/ )

Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Preterm Bebeklerde Lactobacillus Reuteri'nin Fungal Profilakside Kullanımı: Randomize Kontrollü Bir Çalışma

Kanatlı. Hindilerde salmonellanın başarıyla azaltılması

UYGULAMALI MİKROBİYOLOJİ LABORATUARI

Kanatlı. Selko-pH Uygulamasının Broylerlerde Canlı Ağırlık ve Yem Tüketimine Etkisi

İnsan Mikrobiyom Projesi. Prof. Dr. Tanıl Kocagöz

Probiyotik Bakterilerin Klinik Uygulamalarında Yeni Gelişmeler-I

ÖZEL EGE LİSESİ PROBİYOTİK MEYVE SUYU

PROBİYOTİKLER & PREBİYOTİKLER

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı

Yoğun Bakımlarda İnfeksiyon Kontrolü: Haricen Klorheksidin Uygulanmalı mı?

PEYNİR ÜRETİMİNDE PROBİYOTİK BAKTERİLERİN KULLANIMI : PROBİYOTİK PEYNİR

Enfeksiyon Hastalıkları Tanısında Sendromik Yaklaşım: Avantaj ve Dezavantajları: İshal

Yerli İneklerden Elde Edilen Sütlerden Üretilen Kefirin ph ve Laktik Asit Bakteri Değerleri

PROBİYOTİK AYRAN ÜRETİMİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA. İlyas Erdem TONGUÇ. Süt Teknolojisi Anabilim Dalı Bilim dalı kodu: Sunuş Tarihi:

Astım hastalığının görülme sıklığında, özellikle Batı toplumlarında daha fazla olmak üzere, tüm

EMZİREN ANNELERİN BESLENMESİ. Kendiniz ve bebeğiniz için sağlıklı olan gıdaları seçin

DİYET ACIDOPHILUS BIFIDUS YOĞURDU VE DİYET YOĞURDUN KALİTE NİTELİKLERİNİN İNCELENMESİ

Yüksek Lisans Tez Başlığı: Kitosanın Şarapta Bozulma Yapan Mikroorganizmalar Üzerine Antimikrobiyel Etkisinin Belirlenmesi

7.GRUP PROJE ÇALIŞMASI

Aşı İçeriği ve Ülkemize Uyumu

SAĞLIKLI YAŞAM VE EGZERSĐZ. Prof. Dr. Erdal ZORBA

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir.

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü

AŞI ve SERUMLAR. Dr. Sibel AK

DAHA İYİ ÖZEL FORMÜLASYON. Yumurta Verim Kabuk Kalitesi Yemden Yararlanma Karaciğer Sağlığı Bağırsak Sağlığı Bağışıklık Karlılık

İnfantil Kolik. Dr. Sevtap Güney Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Sosyal Pediatri Bilim Dalı

Akut İshalli Çocuklarda İshal Etkenleri, Çevresel Etkenler ve Diyette Doğal Probiyotik Tüketiminin İshal Şiddeti İle İlişkisi

İnsan Mikrobiyom Projesi. Tanıl Kocagöz, M.D., Ph.D.

AKILCI İLAÇ KULLANIMI AKILCI ANTİBİYOTİK KULLANIMI. Adana Devlet Hastanesi 2016 Ecz. Gonca DURAK

ANNE SÜTÜ VE FORMÜL MAMALARIN PREBİYOTİK VE PROBİYOTİK ÖZELLİKLERİ

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

ÖZEL DURUMLARDA BESLENME I

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

MEMEDEN BARDAĞA AKAN DOĞALLIK ÖZKAN ŞAHİN U.Ü.KARACABEY MYO GIDA TEKNOLOJİSİ PROGRAMI/SÜT OPSİYONU

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

T.C. Sağlık Bakanlığı Ardahan İl Sağlık Müdürlüğü. Ardahan Lise Öğrencileri EĞİTİM SEMİNERİ

HIŞILTILI ÇOCUKLARA YAKLAŞIM

Çok düşük doğum ağırlıklı bebeklerde prebiyotik, probiyotik ve sinbiyotiklerin nekrotizan enterokolit üzerine etkileri

ÇÖLYAK HASTALIĞI SELDA SAZAK PINAR YEŞİLGÖZ ZÜHAL DUMAN

Probiyotiklerin Yenidoğanda Kullanımı. Prof. Dr. Nejat Narlı Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi

Laktoz İntoleransı ve Tıbbi Tedavi Yaklaşımı

Alerjik Rahatsızlıklar. Atmosphere Sky ile hayatın tadını çıkarın!

ÖZGEÇMİŞ. İletişim Adresi: Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü, 06110, Dışkapı/Ankara Tel:

*Latince kökenli bir kelime olan «Probiyotik» Türkçe karşılığı olarak «yaşam için» anlamına gelmektedir.

Omega 3 nedir? Balık ve balık yağları, özellikle Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından zengin besin kaynaklarıdır.

Yüksek Lisans Tez Başlığı Ülkemizde Üretilen Makarnaların Bileşimi ve Pişirme Kaliteleri Üzerinde Araştırmalar Tez Danışmanı Yrd.Doç.Dr.

Probiyotikler ve Kullanım Alanları Probiotics and Their Use

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ BİLİM VE TEKNOLOJİ DERGİSİ ANADOLU UNIVERSITY JOURNAL OF SCIENCE AND TECHNOLOGY Cilt/Vol.:10-Sayı/No: 2 : (2009)

Dişhekimliği Uygulamalarında Başarıyı Etkileyen Yeni Yaklaşımlar

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara

Probiyotiklerin Sağlığa Etkilerini Anlamada Moleküler Yaklaşımlar

Bağırsak Mikroflorası ve Probiyotikler. Intestinal Microflora and Probiotics GİRİŞ

Astım hastalarında görülen öksürük, hırıltı ve nefes darlığı gibi yakınmaların sebebi, solunum

Diabetes Mellitus ve Mikrobiyota

Transkript:

U. Ü. ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2007, Cilt 21, Sayı 1, 69-79 (Journal of Agricultural Faculty of Uludag University) Bebek Mamaları ve Çocuk Ek Besinlerinde Lactobacillus rhamnosus GG Kullanımının Sağlık Üzerine Etkileri Zeynep Canbulat 1, Tülay Özcan 1 1 Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Gıda Mühendisliği Bölümü, Bursa e-posta: tulayozcan@uludag.edu.tr Özet: Probiyotikler, konakçı organizmanın sağlığı üzerinde olumlu etkileri kanıtlanmış ve bağırsak florasını düzenleyen canlı organizmalardır. Lactobacillus rhamnosus GG probiyotik olarak etkinliği kanıtlanmış suşlar arasındadır. Son yıllarda çocuklarda görülen ishal, diş çürükleri, alerji vb. hastalıkları azaltma ya da önlemede etkinliğinin kanıtlanması ile birlikte probiyotik bebek ve çocuk besinlerinde yaygın kullanım alanı bulmuştur. Bu derlemede Lactobacillus rhamnosus GG nin bebek ve çocuk beslenmesindeki yeri vurgulanarak bu konuda yapılan çalışmalar incelenmiştir. Sonuç olarak, Lactobacillus rhamnosus GG içeren yeni süt ürünlerinin geliştirilmesi ve tüketicinin bilincinin arttırılması gerektiği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Probiyotik, bebek, çocuk, Lactobacillus rhamnosus GG, sağlık. The Health Impact of Using Lactobacillus rhamnosus GG in Infant Formulas and Children s Dietary Supplements Abstract: Probiotics can be defined as living microorganisms of which has proved beneficial effects on health of the host and that modulate the intestinal flora. Lactobacillus rhamnosus GG is one of the widely used probiotic. In recent years the organism is frequently used in infants formulas and children s food due to preventive and curing effects on diarrhoea, dental caries, allergy etc. In this review, the importance of Lactobacillus rhamnosus on infants and child health was emphasized and the studies on these topics are examined. In conclusion there is a need for development of novel dairy products which contain Lactobacillus rhamnosus GG and improvement of consumer consciousness. Key Words: Probiotic, infant, child, Lactobacillus rhamnosus GG, health. Giriş Beslenme denince büyüme, yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besinlerin kullanılması akla gelmektedir. Bireyin, ailenin ve toplumun birinci amacı, sağlıklı ve üretken olmaktır. Sağlıklı olmanın göstergesi, beden, akıl ve sosyal yönden iyi gelişmiş bir vücut yapısı ve bu yapının bozulmadan uzun süre işlemesidir. İnsan sağlığı, beslenme, kalıtım ve çevre koşulları gibi birçok etmenin etkisi altındadır. Bununla birlikte yanlış beslenme de vücut direncini azalttığından hastalıklara yakalanma olasılığı artmakta ve hastalıklar daha ağır seyretmektedir. 69

Yetersiz ve dengesiz beslenme toplumun temelini oluşturan özellikle büyüme ve gelişme çağındaki bebek ve çocukların önemli sorunlarındandır. 0 5 yaş grubu çocuklarda beslenme bozukluğu yüksek oranlarda ölümlere ve gelişme geriliklerine yol açmakta, toplumsal yaşamımızı olumsuz yönde etkilemektedir Çocuk; bebeklik ile erginlik arasındaki gelişme döneminde bulunan birey (> 4 Yaş ), bebek ise meme ya da kucak çocuğu (0 4 Yaş) olarak tanımlan-maktadır (Özcan, 2008). Doğumda bebeğin bağırsakları kendine özgü bir floraya sahiptir ve yabancı mikroorganizma içermez, ancak doğumdan hemen sonra alınan besin maddeleri ile hızla şekillenmektedir. Bu floranın oluşumu çeşitli etkenlerin rol aldığı karmaşık bir olaydır (Simon ve Gorbach, 1984; Vanderhoof ve Young, 2002) Bağışıklık sisteminin gelişmesinde ilk mikrobiyel kolonizasyon aşaması çok önemlidir (Kalliomaki ve ark., 2003). İnsanın sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için sağlıklı ve dengeli bir gastrointestinal sisteme sahip olması gerekmektedir aksi halde immün sistemin normal fonksiyon gösteremeyeceği belirtilmektedir. İnsa-nın normal bağırsak florası bu içeriğin gramı başına yaklaşık 10 12 adet mikroorganizmadan oluşmaktadır ve bu flora 400' ün üzerinde bakteri türünü içermektedir (Bengmark, 2001; Vander-hoof ve Young, 2002; Gürsoy ve ark., 2005). Bebeğin bağırsak florasını oluşturan bakterilerin türü ve miktarına etki eden çok sayıda faktör vardır. Bu bağırsak florasını oluşturacak bakterilerin başlıca kaynakları anne doğum kanalında bulunanlar ile bebeğin yakın çevresinde temas ettiği kişilerde olan mikroorganizmalardır. Annenin aldığı besinler ve probiyotik bakteri içeren gıdaları tüketip tüketmediği, doğum şekli (normal ya da cerrahi), gebelik yaşı ve bebeğin başlangıç beslenme şekli (anne sütü ya da mama) gibi dış faktörlerin yanı sıra yeni doğan bebeğin sağlık durumu, immünolojik durumu, gastrointestinal sistem geçiş zamanı, ph sı ve stres gibi iç faktörler bakteri gelişimini etkilemektedir (Yalçın ve Yurdakök, 2000; Coşkun, 2006). Sezaryenle doğan düşük doğum ağırlıklı prematüre bebeklerin yoğun bakım ünitelerinde kaldıkları süre içerisinde, anne sütü almaya başlamaları gecikmekte ve bu sürede patojen mikroorganizmalar ile kontaminasyon oluşabilmektedir. Bu durumda anne sütünün kolonizasyon üzerindeki olumlu etkilerinden yararlanma mümkün olamamaktadır. Ayrıca antibiyotik kullanılması mevcut florayı olumsuz yönde etkilemektedir. Prematüre ve yoğun bakım ünitelerinde kalmakta olan bebeklerde bağırsak florasının gelişmesi yavaş olmaktadır. Bu bebeklerde onları enfeksiyonlara yatkın kılan patolojik flora gelişme olasılığı yüksektir. Özellikle bu dönemde kullanılan probiyotik mikroorganizmalar koruyucu sistemin gelişmesini ve patojen mikroorganizmaların inhibisyonunu sağlamaktadır (Yağcı, 2002; Young ve Huffman, 2003; Coşkun, 2006) Doğumla birlikte canlıda oluşan floranın daha sonra erişkinliğe ulaşıldığında kalıcı bir şekilde değiştirilmesi mümkün olmamaktadır. Bağırsak flora gelişiminin öneminin anlaşılması ile birlikte, bebeklerin ve çocukların beslenmesi için prebiyotik ve probiyotik içeren mamalar ve çocuk besinleri üretilmeye başlanmıştır (Vanderhoof ve Young, 2004). Çocuklarda en önemli flora değişikliği geniş spektrumlu antibiyotik kullanılması ile ortaya çıkmaktadır. Çocukluk çağında antibiyotiklerin kullanımı ve gastrointestinal hastalıklara yatkınlık probiyotik kullanımını önemli bir araştırma alanı haline getirmiştir. Bağırsak florasında bulunan mikroorganizmaların sayısı hastalık, stres, yetersiz beslenme ve bazı ilaçların alınımına bağlı olarak azaldığında çeşitli sağlık sorunları (ishal ve kolit 70

gibi) ortaya çıkmaktadır. Özellikle bağır-saklarda flora dengesinin bozulduğu bu gibi durumlarda probiyotik desteği önem kazanmak-tadır (Yağcı, 2002; Guarner ve Malagelada, 2003). Probiyotik kelimesi Yunanca da yaşam için anlamı taşımaktadır. Probiyotik starter kültür ise; doğal bağırsak mikroflorasını olumlu yönde değiştirerek insan ya da hayvan sağlığı üzerinde yararlı etkiler yaratan tek ve/veya karışık kültürlerdir. Bağırsak sisteminde bulunan faydalı mikroorganizmaların gıdaların sindirimine yardımcı olmak, canlıyı patojen mikroorganizmalardan korumak ve canlının savunma mekanizmasını desteklemek gibi işlevleri vardır. Bu bağlamda, bağırsak florasını düzenleyerek konakçı sağlığı üzerinde faydalı etkileri olan mikroorganizmalar probiyotik olarak tanımlanmaktadır. Probiyotik bakterilerin öngörülen yararlı etkiyi gösterebilmesi için probiyotik üründe olması gereken en az probiyotik bakteri sayısı 10 6-10 8 kob/ml düzeyinde olmalıdır (Ishibashi ve Shimamura, 1993; Gobbetti, ve ark., 1998; Lee ve ark., 1999; 2001; Fonden ve ark., 2000; Godward ve ark, 2000; Hill ve Guarner, 2004; Phillips ve ark., 2006). Probiyotik olarak kullanılan mikroorganizma-ların yararlı etkileri şöyle açıklanabilir (Fuller 1989, Sanders 1999; Özcan Yılsay ve Kurdal, 2000, Lee ve ark., 2001): Bağırsak patojenlerinin kontrolünde etkilidirler, Antikanserojenik etki gösterirler, Bağırsak enfeksiyonu ve antibiyotik tedavisinin yan etkilerini önlerler, Antikolesterolemik etki gösterirler, Laktozdan yararlanmayı arttırırlar, Bağırsak sistemindeki normal floranın dengesini sağlayarak hastalıklara karşı direnç artışı oluştururlar. Probiyotik mikroorganizmaların gelişmesini teşvik etmek amacıyla ise prebiyotikler kullanılmaktadır. Prebiyotikler, bağırsaklardaki belirli bakterilerin gelişim ve aktivitelerini teşvik eden, fermente olabilen ancak sindirilemeyen gıda bileşenleri olarak da tanımlanmaktadır (Örn, Oligosakkaritter; Fruktooligosakkaritler, inülin vb.) Prebiyotikler probiyotik bakteriler tarafından fermente edilmekte ve açığa çıkan metabolitler mikroflora için enerji kaynağı oluşturmaktadır. Ayrıca prebiyotiklerin fermantasyonu sonunda açığa çıkan kısa zincirli yağ asitleri ve organik asitler konakçının sağlığı üzerine olumlu etkiler yaratmaktadır. Anne sütü prebiyotikler yönünden oldukça zengindir (Gibson, ve Roberfroid, 1995; Ninesse, 1999; Schrezenmeir ve Vrese, 2001; Yağcı, 2002; Gibson, 2004; Manning ve Gibson 2004; İnanç ve ark., 2005). Günümüzde en yaygın olarak kullanılan probiyotik mikroorganizmalar Lactobacillus türleridir. Fermente süt ürünlerinde probiyotik olarak kullanılan bazı Lactobacillus türlerinin (L. rhamnosus GG, L. rueteri, L. acidophilus) organizmada faydalarının belirlendiği pek çok çalışma bulunmaktadır (Mitsuoka, 1990; Lee ve ark., 1999; Gürsoy ve ark., 2005). Lactobacillus rhamnosus GG ya da Lactobacillus GG bebek ve çocuklar için geliştirilen süt ürünlerinde probiyotik amaçlı olarak en yaygın kullanılan mikroorganizmadır. Lactobacillus rhamnosus GG, 1983 yılında insan dışkısından izole edilmiş ve 1985 yılında ise patenti alınmıştır. Lactobacillus rhamnosus GG, üzerinde en çok çalışılan, günümüz probiyotik preparatlarında ve gıdaların bileşiminde yaygın olarak kullanılan bir suştur (Saxelin, 1997). Tufts Üniversitesi'nde Sherwood Gorbach ve Barry Goldin 71

tarafından bulunduğu için adlandırmada GG eki kullanılmaktadır (Silva ve ark., 1987; Doron ve ark., 2005). Lactobacillus rhamnosus GG ilk defa 1990 yılında yapılan araştırmalarda kullanılmış ve yapılan çalışmalar sonrasında özellikle de çocuk sağlığına olan katkıları sayesinde günümüzde bebek ve çocuk ürünlerinde kullanımı yaygınlaşmıştır (Reid, 2002; Reid ve Burton, 2002). Bu mikroorganizma fakültatif anaerobtur, oksijensiz ortamda L(+) Laktik asit ve etanol üretmektedir. Doğal olarak insan bağırsak florasında bulunması, düşük ph daki ortamlara karşı dirençli olması, gastrointestinal sistem duvarına tutunabilmesi başlıca özellikleridir (Goldin ve ark., 1992). Prebiyotikleri kullanma özelliklerini araştırmak için yapılan bir çalışmada Lactobacillus rhamnosus un, Bifidobacterium türlerinden farklı olarak düşük polimerizasyon seviyesine sahip şekerleri tercih ettikleri ve trisakkarit ve polisakkaritlerin bulunduğu ortamda ilk olarak monosakkarit ve disakkaritleri fermente ettikleri saptanmıştır (Gopal ve ark., 2001). Yine yapılan araştırmalar sonucunda Lactobacillus rhamnosus kültürü içeren yoğurt ile standart yoğurt arasında görünüş, tat, aroma, yapı vb. duyusal özellikler bakımından bir fark bulunamamıştır (Hekmat ve Reid, 2006). Lactobacillus rhamnosus un Bebek ve Çocuk Sağlığı Üzerine Etkisi Lactobacillus rhamnosus un öneminin artmasıyla bu bakteriyi içeren süt ürünlerinin, bebek ve çocuk ek besinlerinin üretimi artmaya başlamıştır. Bunlar; Süt Yoğurt Fermente içecek Peynir Çocuk Mamaları vb. ürünlerdir. Bebek ve çocuk besinlerinde Lactobacillus rhamnosus aşağıdaki amaçlarla kullanılmaktadır: Bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde, Bifidobacterium bifidum ile birlikte akut ishalin tedavisinde ve önlenmesinde, Antibiyotiğe bağlı ishalin engellenmesinde, Kabızlık tedavisinde, Diş ve diş eti hastalıklarında, Allerjik dermatit/kolit tedavisinde. 1) Lactobacillus rhamnosus GG nin Bağışıklık Üzerine Etkisi Allerjik hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde, uygulanan aşılara yanıtın iyi olmasında immün sistemin uygun gelişimi önemlidir. Probiyotikler gastrointestinal sistemdeki immüniteyi güçlendirdiği gibi sistemik immün yanıt sistemi üzerinde de etkili olmaktadır. Bunun en güzel örneği aşılara olan immün yanıttaki güçlenmedir. Yapılan çalışmalarda Tifo ve rotavirüs aşısı ile birlikte Lactobacillus GG verilen grupta aşıya karşı yanıtın daha 72

iyi olduğu saptanmıştır. Lactobacillus GG içeren probiyotiklerin kullanımı ile çocuk felci aşısına olan antikor yanıtının arttığı da belirtilmektedir (Isolauri ve ark. 1995; Fang ve ark., 2000; Gill ve Guarner, 2004; Vrese, 2005). 2) Lactobacillus rhamnosus GG nin Akut İshal Üzerine Etkisi İshalli hastalıklar dünyanın her yanında yaygın olmakla birlikte, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ishal özellikle küçük çocuklar için son derecede önemli bir sağlık sorunu ve başlıca ölüm nedenidir. Tüm dünyada her yıl 5 milyon civarında insan ishalli hastalıklar nedeniyle ölürken, bunların % 80 ini süt çocukları oluşturmaktadır. Öte yandan az gelişmiş ülkelerde çocukların % 15 i üç yaşından önce ishal nedeniyle yitirilmektedir. Ülkemizde ise çocuklarda ishal nedeniyle ölümün 2. sırayı aldığı belirtilmektedir (Cleary ve Pickering, 1992; Riberio, 2000; Çullu, 2002). Konunun öneminin anlaşılmasından sonra ishalli hastalıkların önlenmesi ve tedavisinde probiyotiklerin kullanım potansiyellerinin değerlendirilmesine olan ilgi de artmıştır. İshal çeşitleri şu şekilde sıralanabilir (Isolauri ve ark., 1995; Hilton ve ark., 1997; Vanderhoof ve ark., 1999; Riberio, 2000): Akut ishal, on dört güne kadar devam eden ishal, Persistan ishal, on dört günden daha uzun süren ishal, Kronik ishal, 3 4 haftadan daha fazla devam eden ishal olarak tanımlanmaktadır. Çalışmalar Lactobacillus rhamnosus GG nin çocukluk çağı akut ishallerinin süresini kısalttığını göstermektedir. Peru'da 6-24 aylık bebekleri içeren bir çalışmada Lactobacillus rhamnosus GG içeren formülasyonlar ile ishal sıklığı azaltılabilmiştir (Oberhelman ve ark., 1999) Rotavirüs, küçük çocuklarda görülen ağır ishallerden sorumlu bir grup virüstür. Yaklaşık 2 gün süren kuluçka döneminin ardından kusma, ateş, karın ağrısı ve sulu ishal başlamaktadır. Ateş ve kusma 2-3 günde geçmekte, ishal ise 1 haftadan 10 güne kadar sürmektedir. Endüstrileşmiş toplumlarda rotavirus başlıca akut ishal nedenidir. Akut-viral ishallerde probiyotiklerin etkinliği bildirilmiştir. Etkinliği saptanan suşlar arasında L. rhamnosus GG, L. reuteri, L. casei ve B. lactis sayılabilir (Isolauri ve ark., 1995; Majamaa ve ark., 1995; Ouwehand, 2003; Isolauri, 2004). Rotavirus ishallerinde L. rhamnosus GG ve B. lactis BB 12 ishale karşı korumada, L. reuteri SD2222 ise tedavi aşamalarında başarılı sonuçlar vermiştir. Yapılan bir başka çalışmada ishal dışı nedenle hastanede yatmakta olan 1-36 ay arasındaki çocuklara L. rhamnosus GG içeren mama verildiğinde kontrol grubuna göre ishal oranının % 33.3 den % 6.7 ya düştüğü ve daha az sıklıkta (% 2.2 ye karşın % 16.7) rotavirus ishali görüldüğü bildirilmiştir (Hilton ve ark., 1997; Szajewska ve ark., 2001; Coşkun, 2006). Lactobasiller in rotavirus ishallerinde ne şekilde yararlı etki yaptığı konusunda değişik hipotezler bulunmaktadır. Lactobaciller in olası reseptör bölgelerini kaplayarak patojen ajanların tutunmasına engel olmaları bu mekanizmalardan biridir. Bir başka görüşe göre ise bu etkiyi immüniteyi güçlendirerek oluşturdukları belirtilmektedir (Markowitz ve Bengmark, 2002; Reid ve ark., 2003; Coşkun, 2006). 73

3) Lactobacillus rhamnosus GG nin Antibiyotik İlişkili İshal Üzerine Etkisi Geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı sırasında karşılaşılan önemli yan etkilerden biri olarak ishal çocuklarda % 40 oranında görülmektedir (Broussard ve Surawicz, 2004). Her yıl çok sayıda çocuğun antibiyotik kullanması nedeniyle, buna bağlı oluşabilecek ishallerin bir kısmının önlenmesi önem taşıyan bir konudur ve çalışmaların odağını oluşturmaktadır. Yapılan çalışmalar sonucunda antibiyotik ilişkili ishalin tedavi ve önlenmesinde L. rhamnosus GG ve Saccharomyces boulardii nin yararlı etkileri olduğu ortaya konulmuştur (Isolauri ve ark., 1991; Arvola ve ark., 1999; Vanderhoof ve ark., 1999; Szajewska ve ark., 2001; Cremonini ve ark., 2002). 1999 yılında Finlandiya da yapılan bir çalışmada ortalama yaşı 4.5 olan ve üst solunum yolu enfeksiyonu nedeni ile antibiyotik alan çocukların bir grubuna günde iki kez L. rhamnosus GG verilmiş ve ishal görülme sıklığında kontrol grubuna göre belirgin % 16 dan % 5 e düşüş gibi bir azalma saptanmıştır (Arvola ve ark., 2005). 4) Lactobacillus rhamnosus GG nin Çocuklarda Kabızlık Oluşumu Üzerine Etkisi Düşük fiziksel aktivite, düşük bitkisel lifli diyetler, yeterli sıvı alınmaması, glutensiz diyetle beslenme ve bazı ilaçların kullanımı gibi farklı faktörler kabızlığın nedeni olabilmektedir (Salminen ve ark., 1998). Yapılan çalışlmalarda L. acidophilus NFCM 1748, L. casei ve Lactobacillus GG (fermente peyniraltı suyu içeceği içerisinde) kullanımının kabızlık tedavisinde ve belirtilerinin hafifletilmesinde olumlu etkileri olduğu tespit edilmiştir. Yine, 1-10 yaş arası kronik kabızlık sorunu olan 45 çocuk ile yapılan çalışmalar sonunda L. rhamnosus un kabızlığın önlenmesinde etkili olduğu belirlenmiştir (Salminen ve ark., 1992). 5) Lactobacillus rhamnosus GG nin Alerji Üzerine Etkisi Son yıllarda alerjik hastalıklar giderek artmak-tadır. Bu hızlı artış tek başına genetik faktörler ile açıklanamamaktadır. Etkili hijyenik uygulamalar, küçülmüş aile yapısı, oldukça steril besinlerin tüketilmesi ve daha iyi sağlık hizmetlerinin sunulması dolayısıyla küçük yaşlarda çocuğun mikroorganizmalar ile daha az karşılaşılmasının alerjik hastalıkları arttırdığı düşünülmektedir. Alerjik bünyeli çocuklara standart alerji tedavisi yanı sıra L. rhamnosus GG ve B. lactis BB-12 içeren mama verildiğinde alerjik semptomların daha çabuk kontrol altına alınabildiği belirtilmektedir. Hamile bayanlara ve yeni doğan bebeklere L. rhamnosus GG verildiğinde daha sonraki dönemde atopik dermatit oranında % 50 oranında azalma olmuştur (Majamaa ve Isolauri, 1997; Kalliomaki ve ark., 2003). Atopik dermatit, egzema diye de adlandırılan alerjik deri hastalığıdır. Genel olarak çocukların % 1-3'ünde görülen bu rahatsızlık, annesinde alerjik hastalık olan yeni doğanlarda % 27 oranında görülmektedir. Yapılan bir çalışmada ilk bir yaşta inek sütü alerjisi ve atopik dermatitli çocuklara mama ile birlikte L. rhamnosus GG verilmesinin olumlu etkilerde bulunduğu bildirilmektedir (Majamaa ve Isolauri, 1997). 74

6) Lactobacillus rhamnosus GG nin Diş Sağlığı Üzerine Etkisi Diş çürümeleri ve diş eti hastalıkları ülkemizde ve dünyada görülen en önemli ağız sağlığı rahatsızlıkları arasındadır. Bu rahatsızlıklar kişinin beslenme alışkanlığı, genetik yapısı, yaşı, ağızdaki bakteriler, tükürük salgısı akışı ve kompozisyonu ile çevre faktörlerinin etkileşimlerinin bir sonucudur. Probiyotiklerin bu alanda kullanımları ile ilgili yapılan çalışmalar, sağlıkla ilgili diğer birçok alana göre başlangıç aşamasındadır. Probiyotik bakteriler ile ağız mikroflorasının düzenlenmesi ve çürümeye yol açan bakterilerin gelişiminin ve diş yüzeylerine tutunmalarının engellenmesi ile ilgili yapılan çalışmalar sonunda L. rhamnosus GG streptokokları da içeren birçok bakteriye karşı antagonistik aktivite göstermiştir. 1-6 yaş arasındaki 600 çocuk üzerinde yapılan ve 7 ay süren bir çalışmada, normal süt ve L. rhamnosus GG içeren sütün çocuklardaki diş çürükleri ve çürük riski üzerine etkileri incelenmiştir. Araştırma sonucunda L. rhamnosus GG verilen grupta çok daha az diş çürüğü ve daha düşük sayıda Streptococcus mutans saptanmıştır (Nase ve ark., 2001; Sullivan ve Nord, 2002; Johansson, 2002; Cornelli ve ark., 2002, Gürsoy ve Kınık, 2006). Bir başka çalışmada, L. rhamnosus GG içeren % 16 yağlı probiyotik etkili Edam peynirinin ağızdaki diş çürüklerine neden olan Streptococcus mutans ın ve tükürükte bulunabilen mayaların en az % 20 sini inhibe ederek diş çürüklerinin engellenmesinde etkili olabileceği belirtilmiştir (Gürsoy ve Kınık, 2006) Sonuç Son yıllarda çocuklarda artan alerjik hastalıklar, ishal, kabızlık vb. rahatsızlıklar nedeniyle çocuk ürünlerinde probiyotik bakteri kullanımı ile ilgili çalışmalar hız kazanmıştır. Önceleri probiyotikler sadece gastrointestinal sistemde bulunan bakterileri dengede tutmak amacı ile kullanılırken, yapılan klinik çalışmalar farklı yararlarının olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle Lactobacillus rhamnosus GG nin akut ve antibiyotik ilişkili ishal tedavisinde, alerjik rahatsızlıkların giderilmesi, ağız ve diş sağlığı üzerinde ki olumlu etkilerinin kanıtlanmasıyla beraber bu bakteriyi içeren süt ürünleri üretilmeye başlanmıştır. Sonuç olarak, Lactobacillus rhamnosus GG nin bebek ve çocuk sağlığı üzerine olumlu etkileri göz önüne alınarak bu mikroorganizmayı tek ya da diğer probiyotik mikroorganizmalar ile birlikte içeren süt ürünlerinin piyasalarda artan bir oranda yer alması ve bu konudaki çalışmaların devamlılığının gerekli olduğu düşünülmektedir. Kaynaklar Arvola, T., Laiho, K., Torkkeli, S., Mykkanen, H., Salminen, S., Maunula, L. and Isolauri, E. 1999. Prophlactic Lactobacillus GG Reduces Antibiotic-Associated Diarhea in Children with Respiratory Infections: A randomized study, Pediatrics, 104, 64. Bengmark, S. 2001. Pre-, Pro and Synbiotics, Curr Opin. Clin. Nutr. Metab Care, 4, 571-579. Broussard, E.K. and Surawicz, C.M. 2004. Probiotics and Prebiotics in Clinical Practice, Nutr. Clin. Care, 7, 104-113. 75

Cleary, T.G. and Pickering, L.K. 1992. Acute Gastroenteritis. In: Krugman S, Katz S, Grshon AA, Wilfert CM (eds.) Infectious Diseases of Children. 9. Ed. St. Louis, Mosby, 105. Cornelli, E.M., Guggenheim, B., Stingele, F. and Neeser, J.R. 2002. Selection of Dairy Bacterial Strains as Probiotics for oral Health, Eur. J. Oral Sci., 110, 218-224. Coşkun, T. 2006. Pro-, Pre- ve Sinbiyotikler, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 49, 128-148. Cremonini, F., Di Caro, S. and Santarelli, L. 2002. Probiotics in Antibiotic-Associated Diarrhoea. Dig Liver Dis, 34, 78-80. Çullu, F. 2002. Çocukluk Çağında Akut İshaller ve Antibiyotik Tedavisi, İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Çocuklarda Akılcı Antibiyotik Kullanımı Sempozyumu, 33, 59-76 Doron, S., Snydman, D.R. and Gorbach, S.L. 2005. Lactobacillus GG: Bacteriology and Clinical Applications, Gastroenterol Clin. North. Am., 34, 483-498. Fang, H., Elina, T., Heikki, A. and Seppo, S. 2000. Modulation of Humoral Immune Response Through Probiotic Intake. FEMS Immunol Med Microbiol., 29, 47-52. Fonden, R., Mogensen, G., Tanaka, R., and Salminen, S. 2000. Effect of Culture- Containing Dairy Products on Intestinal Microflora, Human Nutrition and Health- Current Knowledge and Future Perspectives, Bull IDF 352: 5. Fuller, R. 1989. Probiotics in Man and Animals. J. Appl. Bacteriology, 66, 365. Gibson, G.R. 2004. Prebiotics, Best Pract Res Clin Gastroenterol., 18, 287-298. Gibson, G.R. and Roberfroid, M.B. 1995. Introducing the Concept of Prebiotics, J. Nutr., 125, 1401-1412. Gill, H.S. and Guarner, F. 2004. Probiotics and Human Health: a Clinical Perspective, Postgrad. Med. J., 80, 516-526. Gobbetti, M., Corsetti, A., Smacchi, E., Zocchetti, A., and De Angelis, M. 1998. Production of Crescenza Cheese by Incorporation of Bifidobacteria. J. Dairy Sci., 81, 37. Godward, G., Sultana, K., Kailasapathy K, Peiris P, Arumugaswamy R. and Reynolds N. 2000. The importance of Strain Selection on the Viability and Survival of Probiotic Bacteria in Dairy Foods. Milchwissenschaft., 55, 441. Goldin, B., Gorbach, S.L., Saxelin, M., Barakat, S., Gualtieri, L. and Salminen, S. 1992. Survival of Lactobacillus Species in Human Gastointestinal Tract. Dig. Dis Sci., 37, 121-128. Gopal, P.K., Sullivan, P.A. and Smart, J.B. 2001. Utilisation of Galacto-oligosaccharides as Selective Substrates for Growth by Lactic Acid Bacteria Including Bifidobacterium lactis DR10 and Lactobacillus rhamnosus DR20, Int Dairy J., 11, 19-25. Guarner, F. and Malagelada J. R. 2003. Gut Flora in Healty and Disease. Lancet, 360, 512-519. Gürsoy, O. ve Kınık Ö. 2006. Probiyotik Bakterilerin Klinik Uygulamalarında Yeni Gelişmeler-II, Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 43, 189-196. 76

Gürsoy, O., Kınık, Ö. ve Gönen, İ. 2005. Probiyotikler ve Gastrointestinal Sağlığa Etkileri, Türk Mikrobiyol Cem Derg, 35, 136-148. Hekmat, S. and Reid G. 2006. Sensory Properties of Probiotic Yogurt is Comparable to Standard Yogurt, Nutr. Res., 26, 163-166. Hill, H.S. and Guarner, F. 2004. Probiotics and Human Health: a Clinical Perspective, Postgrad Med J., 80, 516-526. Hilton, E., Kolakowski, P., Singer, C. and Smith, M. 1997. Efficacy of Lactobacillus GG as a Diarhea Preventative, J. Travel Med., 4, 41-43. Ishibashi, N. and Shimamura, S. 1993. Bifidobacteria: Research and Development in Japan. Food Technol, 46, 126. Isolauri, E., Juntunen, M., Rautanen, T., Sillanaukee, P. and Koivula, T. 1991. A Human Lactobacillus Strain Bacillus casei sp. strain Promotes Recovery From Acute Diarhea in Children, Pediatrics, 88, 90-97. Isolauri, E., Joensuu, J., Suomalainen, H., Luomala, M., and Vesikari, T. 1995. Improved Immunogenicity of oral D x RRV Reassortant Rotavirus Vaccine by Lactobacillus casei GG. Vaccine, 13, 310. Isolauri, E. 2004. The Role of Probiotics in Pediatrics, Current Paediatrics, 14, 104-109. İnanç, N., Şahin, H. ve Çiçek, B. 2005. Probitotik ve Prebiyotiklerin Sağlık Üzerine Etkileri, Erciyes Tıp Dergisi, 27, 122-127. Johansson, I. 2002. Milk and Dairy Products: Possible Effects on Dental Health, Scandinavian J. Nutr., 46, 119-122. Kalliomaki, M., Salminen, S. and Poussa T. 2003. Probiotics and Prevention of Atopic Disease: 4-year follow of a randomised placebo-controlled Trial. Lancet, 361, 1869-1871. Lee, Y.K., Nomoto, K., Salminen, S., and Gorbach, S.L. 1999. Handbook of Probiotics. A wiley- Interscience Publication, pp. 211, Canada. Lee, Y.K., Nomoto, K., Salminen, S. and Gorbach, S.L. 2001. Handbook of Probiotics, Int. J. Food Sci. & Technol., 36, 224-224. Majamaa, H., Isolauri, E., Saxelin, M., and Vesikari, T. 1995. Lactic Acid Bacteria in the Treatment of Acute Rotavirus Gastroenteritis. J. Ped. Gastroenterol. Nutr., 20; 333-338. Majamaa, H. and Isolauri, E. 1997. Probiotics: A Novel Approach in the Management of Food Allergy. J Allergy Clin. Immunol., 99, 179-185. Manning, T.S. and Gibson, G.R. 2004. Prebiotics. Best Pract. Res. Clin. Gastroenterol., 18, 287-298. Markowitz, J.E. and Bengmark, S. 2002. Probiotics in Health and Disease in the Pediatric Patient, Pediatr Clin. North Am, 49, 127-141. Mitsuoka, T. 1990. Bifidobacteria and their Role in Human Health, J. Ind. Microbiol., 6, 263-268. Nase, L., K. Hatakka, E. Savilahti, M. Saxelin, A. Ponka, T. Poussa, R. Korpela, J.H. Meurman. 2001. Effect of Long-term Consumption of a Probiotic Bacterium, 77

Lactobacillus rhamnosus GG, in Milk on Dental Caries and caries Risk in Children. Caries Research, 35, 412-420. Ninesse, K. 1999. Inulın and Oligoffuctose: What are They?, J. Nutr., 129, 1402-1406. Oberhelman, R.A., Gilman, R.H. and Sheen, P. 1999. A Placebo Controlled Trial of Lactobacillus GG to prevent Diarrhea in undernourished Peruvian children. J. Pediatr., 134, 15-20. Ouwehand, A. 2003. Vesterlund S. Health Aspects of Probiotics, Drugs, 6, 573 580. Özcan Yılsay, T., Kurdal, E. 2000. Probiyotik Süt Ürünlerinin Beslenme ve Sağlık Üzerindeki Etkisi. Süt Mikrobiyolojisi ve Katkı Maddeleri, VI, Süt ve Süt Ürünleri Sempozyumu Tebliğler Kitabı, (Edi., M. Demirci) Tekirdağ, 279-286. Özcan, T. 2008. Beslenme İlkeleri. Ders Notu. Uludağ. Üniv. Zıraat. Fak. Gıda Müh. Böl. 81s. Phillips, M., Kailasapathy, K. and Tran, L. 2006. Viability of Commercial Probiotic Cultures (L. acidophilus, Bfidobacterium sp., L. casei, L. paracasei and L. rhamnosus) in Cheddar Cheese, Int. J. Food Microbiol., 108, 276-280. Reid, G. 2002. Probiotics for Uregenital Health, Nutr. Clin. Care, 5, 3-7. Reid, G., Jass, J., Sebulsky, M.T. and McCormick, J.K. 2003. Potential Uses of Probiotics in Clinical Practice. Clin Microbiol Rev., 16, 658-672. Reid, G. and Burton, J. 2002. Use of Lactobacillus to Prevent Infection by Pathogenic Bacteria, Microbes Infect., 4, 319-324. Riberio, H. 2000. Diarheal Disease in Developing Nation, Am. J. Gastroenterol, 95, 14-15. Salminen, S., Deighton, M. and Gorbach, S. 1992. Lactic Acid Bacteria in Health and Disease. In Lactic Acid Bacteria Edited by S. Salminen and A. von Wright, Marcel Dekker Inc. 270 Madison Avenue, New York, 10016, USA, 442p Salminen, S. Ouwehand, A.C. and Isolauri, E. 1998. Clinical Applications of Probiotic Bacteria, Int. Dairy J., 8, 563. Sanders, M. E. 1999. Probiotics. Food Techn., 53, 67-77. Saxelin, M. 1997. Lactobacillus GG-a Human Probiotic Strain with Thorough Clinical Documentation. Food Rev., 13, 293 313. Schrezenmeir, J. and Vrese, M. 2001. Probiotics, Prebiotics and Synbiotics - Approaching a Definition. Am. J. Clin. Nutr., 73, 361. Silva, M., Jacobus, N.V., Deneke, C. and Gorbach, S.L. 1987. Antimicrobial Substance from a Human Lactobacillus strain, Antimicrob. Agents Chemother., 31, 1231. Simon, G.L. and Gorbach S.L. 1984. Intestinal Flora in Health and Disease, Gastroenterology, 86, 74-93. Sullivan, A and Nord, C.E. 2002. Probiotics in Human Infections, Journal of Antimicrobial Chemotherapy, 50, 625-627 Szajewska, H., Kotowska, M., Mrukowicz, J. Z., Armanska, M. and Mikotajczyk, W. 2001. Efficacy of Lactobacillus GG in Prevention of Nosocomial Diarrhea in Infants, J. Pediatr., 138, 361-365. 78

Vanderhoof, J.A., Whitney, D.B., Antonsson, D.L., Hanner, T.L., Lupo, J.V. and Young, R. J. 1999. Lactobacillus GG in the Prevention of Antibiotic-Associated Diarrhea in Children, J Pediatr., 135, 564-568. Vanderhoof, J.A. and Young, R.J. 2002. Probiotics in Pediatrics, Pediatrics, 109, 956-958. Vanderhoof, J.A. and Young, R.J. 2004. Current and Potential Uses of Probiotics. Ann Allergy Asthma Immunol., 93, 33-37. Vrese, M., Rautenberg, P., Laue, C., Koopmans, M.,Herremans, T. and Schrezenmeir, J. 2005. Probiotic Bacteria Stimulate Virus-Specific Neutralizing Antibodies Following a Booster Polio Vaccination. Eur. J. Nutr., 44, 406-413. Yağcı, R. 2002. Prebiyotikler ve Probiyotikler, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, 45, 337-344. Yalçın, S. ve Yurdakök, K. 2000. Gastrointestinal Sistem Hastalıklarında Probiyotik Kullanımı, Katkı Pediatri Dergisi, 21, 122-138. Young, R.J. and Huffman, S. 2003. Probiotic Use in Children, J. Pediatr Health Care, 17, 277-283. 79