GEÇİT. The Geçit Castle in Evliya Çelebi ÖZET



Benzer belgeler
Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI

ŞANLIURFA YI GEZELİM

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

BEÇİN KALESİ KAZISI KALE ÇEŞMESİ SONUÇ RAPORU

Urla / Klazomenai Kazıları

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

FAYLARDA YIRTILMA MODELİ - DEPREM DAVRANIŞI MARMARA DENİZİ NDEKİ DEPREM TEHLİKESİNE ve RİSKİNE FARKLI BİR YAKLAŞIM

ARKEOJEOFİZİKSEL ÇALIŞMA RAPORU

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

İZMİR VE FAYTON; BİR KİMLİK İMGESİ

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

Kuzey Marmara Otoyolu (3. Boğaz Köprüsü dâhil) Projesi için Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirmesi (ÇSED): Ekler

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ SU YAPILARI. Antik kent Muğla Milas yolu üzerindedir. Aşağıda görüldüğü gibi Helenistik kurulmuştur.

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ İSTASYON MAHALLESİ

AR&GE BÜLTEN 2010 ġubat SEKTÖREL DEPREM GERÇEĞĠ

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

AR&GE BÜLTEN. Kültür Turizmi ve İzmir

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU

TÜRKİYE DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA ENVANTERİ ENV. NO. SİT ADI

ALBEY DEN GELEN BYZANTION ANTİK KENTİ SUYOLU BYZANTION ANTİK KENTİNDEN. DERLEME MEHMET BİLDİRİCİ Park Apartmanı Şişli İstanbul

Kültür ve Turizm Bakanlığından: İZMİR 2 NUMARALI KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR 45.13/97 Toplantı Tarihi ve No :

2500 YILLIK YERLEŞİM YERİ: AVŞAR AVŞAR DA ÖREN YERLERİ

2419 ADA 45 PARSEL MİMARİ PROJE RAPORLARI

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ SARIAĞA MAHALLESİ 16 ADA 5 PARSEL NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

YEŞİLOVA HÖYÜĞÜ- İZMİR İN PREHİSTORİK YERLEŞİM ALANI

Kültür ve Turizm Bakanlığından: İZMİR 1 NUMARALI KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR /687 Toplantı Tarihi ve No :

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Bayraklı Höyüğü - Smyrna

SELANİK HAMZA BEY CAMİSİ

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

Harita 12 - Türkiye Deprem Bölgeleri Haritası

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

SELANİK ALACA İMARET CAMİSİ

Şekil 1. Planlama Alanının Konumu

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

İZMİR İLİ, ALİAĞA İLÇESİ, ÇAKMAKLI KÖYÜ, LİMAN AMAÇLI 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DİLEK ÇAKANŞİMŞEK ŞEHİR PLANCISI

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

GOBUSTAN KAYALIKLARI VE İLK SANATÇILAR

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Beşparmak, Karakümes ve Marçal Dağları'ndan oluşan dağlara "Batı Menteşe Dağları" denir.

SȖDȂN SEYAHȂTNȂMESİ: METİN VE İNCELEME

KONU: HARİTA BİLGİSİ

PLANLAMA ALANI. Harita 1: Planlama Alanı ve Çevresi Uydu Görüntüsü (Yakın)

Roma mimarisinin kendine

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ YENİMAHALLE MAHALLESİ 1015 ADA 14 PARSEL 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI

AYASULUK TEPESİ VE ST. JEAN ANITI (KİLİSESİ) KAZISI

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011

MANİSA İLİ KIRKAĞAÇ İLÇESİ ŞAİREŞREF MAHALLESİ ADA NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 GÜÇLÜKONAK

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİ KARAAĞAÇLI MAHALLESİ TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

Şekil 1. Planlama Alanının Konumu

ŞİLİ DE 8.8 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI

Kültür ve Turizm Bakanlığından: SAMSUN KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR 57.00/611. Toplantı Tarihi ve No :

BALIKESİR İLİ BANDIRMA İLÇESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU DİNİ TESİS ALANI

2. PLANLAMA ALANININ ÜLKE VE BÖLGEDEKİ YERİ

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

ARPAÇAY DA TARİHİ VE ARKEOLOJİK ARAŞTIRMALAR Historical and Archaeological Research in Arpacay

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 ULUDERE

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

S C.F.

TAHLİSİYE SANDALI İNCELEME ve ARAŞTIRMA PROJESİ

1950 LERDEN GÜNÜMÜZE GELEN BİR ALIŞVERİŞ KOMPLEKSİ: BALIKESİR KASAP VE SEBZE HALİ. Gaye BİROL Yrd. Doç. Dr., Balıkesir Üniversitesi Mimarlık Bölümü

COĞRAFYA ARAZİ KULLANIMI VE ETKİLERİ ASLIHAN TORUK 11/F-1701

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ KURTULUŞ MAHALLESİ ada 2 parsel- 10 ada 4, 5, 7 parsel -9 ada 12 parsel

Konu: Askıdaki Plana İtiraz Tarih:

GÖÇ DUVARLARI. Mustafa ŞAHİN

S C.F.

AĞILKAYA (PAĞAÇ) HÖYÜĞÜ

TÜM YOLLAR PAYAS A ÇIKARDI... TÜM YOLLAR ÇUKUROVA DAN GEÇERDİ, 16. ASRIN EN ÖNEMLİ KONAKLAMA TESİSİ DE PAYAS DAYDI

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi Y. Lisans Sanat Tarihi Ege Üniversitesi 1998

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI

ARAZİ VERİLERİ Grup Koordinatörü: Y. Doç.Dr. Ahmet Türer. Yapısal Durum Araştrımaları Grubu Doç. Dr. Uğurhan Akyüz

SU KANALI PROJESİ - ETİYOPYA

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

BURSA İLİ, GEMLİK İLÇESİ, OSMANİYE MAHALLESİ 82 ADA, 152 VE 189 NOLU PARSELLERE AİT UYGULAMA İMAR PLANI PLAN AÇIKLAMA RAPORU

koşullar nelerdir? sağlamaktadır? 2. Harita ile kroki arasındaki fark nedir?

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

Türk Hava Yolları Personellerine 2 Günlük Tebriz Turu 99 $


Transkript:

Türk Dünyası Đncelemeleri Dergisi / Journal of Turkish World Studies, XI/2 (Kış 2011), s.181-193. EVLİYA ÇELEBİ DE GEÇİT KALE (İZMİR) ( * The Geçit Castle in Evliya Çelebi Ersel ÇAĞLITÜTÜNCÜGİL ** ÖZET Makalede, Evliya Çelebi Seyahatnamesi nde adı geçen, fakat bugün ayakta olmayan Geçit Kale nin ne zaman ve ne sebeple yıkıldığı; yerinin neresi olabileceği gibi sorulara cevap aranmaya çalışılacak, alan araştırmaları sırasında elde edilen bulgular doğrultusunda, bu konudaki tahminlerimiz tartışmaya açılacaktır. İzmir in, 17. yüzyıl ve sonrasında geçirdiği şiddetli depremlerden birinde, büyük ölçüde tahrip olduğunu düşündüğümüz bu kalenin, bugünkü Bostanlı nın (İzmir) nüvesini oluşturan Papaz Köy yakınlarında, deniz kıyısında bir yerde inşa edildiği tahmin edilmektedir. Anahtar Kelimeler: Evliya Çelebi, seyyah, İzmir, Geçit Kale, kale ABSTRACT This essay deals with the questions when and why the Geçit Castle, which does not exist today, and which is mentioned by Evliya Çelebi as in the vicinities of İzmir, was destroyed, and where its real location is. Our area survey was helpful in this research. It is great likely that the castle was destroyed by an earthquake within of after the 17th century. In our estimations, it was located on the coast near Papaz Köy, which is core of today s Bostanlı quarter of Karşıyaka district of İzmir, Keywords: Evliya Çelebi, traveler, İzmir, Geçit Kale, castle Bu çalışma bir ön araştırma ve deneme olarak kabul edilmelidir. Burada söyleyeceklerimiz kesinlik taşımamakla birlikte; amacımız üzerinde pek fazla durulmayan böylesi bir konuyu tartışmaya açarak, bir fikir jimnastiğine vesile olmaktır. * Bu makale, Kent ve Seyyah: Evliya Çelebi nin Gözüyle İzmir ve Çevresi başlıklı proje (BAP 2011 TDAE 004 Nolu Proje) kapsamında ele alınmıştır ** Yard. Doç. Dr., Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü, Türk Sanatı Anabilim Dalı, Bornova İZMİR. ersel_cagli@hotmail.com

182 ERSEL ÇAĞLITÜTÜNCÜGİL Anadolu, geçmiş dönemlerin hatıraları olan mimari anıtlar bakımından oldukça zengin bir coğrafyadır. Her biri başlı başına bir değer olan bu eserler, inşa edildikleri dönemlerin şehir yerleşmeleri, yapı türleri, kentlerin ekonomik düzeyleri, nüfusu, hatta yaşayış biçimleri hakkında bilgi veren önemli kaynaklardır. Oldukça zengin olan bu kültürel mirasımızın gelecek nesillere aktarılabilmeleri için korunmaları yönünde gerekli önlemler alınmakta, bu konuda yasalar ve yönetmelikler çıkarılmaktadır. Bütün bu önlemlere rağmen, çevremizi saran, içinde yaşadığımız, hatta günlük ihtiyaçlarımız için kullandığımız eserlerin her geçen gün bir bölümü ya da tamamı tahrip edilerek ortadan kaldırılmakta; pek çok tarihi yapı, başta büyük şehirlerimiz olmak üzere, bir imar ve sözde güzelleştirme hastalığının kurbanı olmaktadır. Kaybolan bu kültürel değerlerimizden geriye kalan ise bazen bir fotoğraf, bir gravür veya resim bazen de yazılı bir belgedir. Bu belgeler arasında, ülkeleri gezen seyyahların yazılı tanımlamaları ve gravürlerle desteklenmiş seyahatnameleri özellikle dikkat çekmektedir. Mimari konusunda uzman olmayan, fakat çevresine izlenimci bir gözle bakmayı başarabilen bu kişilerin, şehirlerin planları, mimari görünüşleri ve diğer özellikleri hakkında vermiş oldukları bilgiler bazen bu tür araştırmalar için önemli ipuçları içerebilmektedir. Bu çalışmada, ünlü gezgin Evliya Çelebi nin, seyahatnamesinde Geçit Kale adıyla sözünü ettiği, fakat bugün kendisinden hiçbir iz kalmayan, bir 15. yy. kalesi incelenecektir. Bunun için öncelikle, seyyahın vermiş olduğu bilgilere göre kalenin tanımı yapılacak, yıkılma zamanı ve sebebi gibi sorular cevaplanmaya çalışılacak, daha sonra da kalenin yerinin neresi olabileceği konusunda tahminlerde bulunulacaktır. Geçit Kale den söz eden tek kaynak Evliya Çelebi Seyahatnamesidir. Bunun dışında, başka bir kaynak bilgimiz dâhilinde değildir. Kalenin yapılış zamanı, sebebi, şekli ve yeri seyahatnamede izahlı bir şekilde yer almaktadır. Evliya Çelebi kalenin yapılış tarihi için tarîhinde Ebü l-feth Sultân Mehmed binâsıdır 1 bilgisini nakletmektedir. Yani, seyyahımız kaleyi Fatih Sultan Mehmet (1421-1482) dönemine atfetmektedir. Öte yandan, seyahatnamedeki bu bilginin aksine, 15-16. yüzyıllarda, İzmir deki mevcut mimari anıtların listesini veren M.S. Kütükoğlu, Geçit Kale den hiç söz etmemektedir. 2 Bu iki farlı durum birkaç ihtimal üzerinden izah edilebilir. İlk ihtimal, M.S. Kütükoğlu nun çalışmasında, İzmir için önemli bir yapı olan kalenin sehven unutulmuş olduğu ya da yapıya ilişkin hiçbir arşiv kaydının bulunamadığıdır. Biz, ikincisini daha kabul edilir gördüğümüzü belirtmek isteriz. İkinci ihtimal, seyahatnamede verilen inşa tarihinin hatalı olabileceğidir. Çünkü seyyahımız kaleyi tarihlendirirken ne bir inşa kitabesinin ne de başka tür kaynağın adını zikretmektedir. Belki de tarihlendirmeyi rivayetlere dayanarak yapmıştı. Buna kesin bir cevap vermek şimdilik mümkün görünmemektedir. 1 Bu metni günümüz Türkçesine şu şekilde tercüme etmek mümkündür. Fi tarihinde Fatih Sultan Mehmet rafından yaptırılmıştır. Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, C.9, Haz.S.A.Kahraman-Y. Dağlı-R.Dankoff, İstanbul 2005, s.48. 2 M.S. Kütükoğlu,, XV ve XVI. Asırlarda İzmir Kazasının Sosyal ve v e İktisadî Yapısı, İzmir 2000, s.220-249.

EVLİYA ÇELEBİ DE GEÇİT KALE 183 Evliya Çelebi kalenin şeklinden de bahseder. Eser için yapılan tanım çok ayrıntılı değilse de genel bir öneri geliştirmeye imkân vermektedir (Şek. 1). Seyyahımız kalenin o günkü görünüşünü şöyle kaydetmektedir: Şekl-i müdevver bir kule-i azîm cebehane ve dizdâr ve neferâtlı mükellef kal adır 3. Bu tanım bizi kalenin duvarlarının bütünüyle yuvarlak olduğu fikrine götürmektedir. Dolayısı ile Şekil 1 deki kroki seyyahın verdiği bu bilgilere dayanılarak hazırlanmış tahmini ve şematik bir denemedir. 4 Şekil 1-1 İzmir, Geçit Kale nin krokisi. Kalenin yıkılma nedeni ve zamanı da tartışmalıdır. Yapının ne sebeple, hangi tarihte veya çağda yıkıldığı kesin olarak belirlenememektedir. Bu konuda haber veren kaynaklara da sahip değiliz. Mevcut duruma rağmen, kalenin yıkılma zamanı ve sebebine delil teşkil edebileceğini düşündüğümüz bazı gözlemlerde bulunduk. Bunlardan ilki körfezin girişine, Geçit Kale den yaklaşık 200 yıl sonra, ikinci bir kalenin inşa edilmesidir. Bu yapı, Geçit Kale nin hemen karşısındaki sahile, yani körfezin güney yakasına, Sancakburnu adıyla anılan bir burnun ucuna konumlandırılan ve bu burunla aynı isimi taşıyan Sancak Kale dir (1077/1666). 5 Sancak Kale nin, Geçit Kale den görülebilecek bir uzaklıkta yer alması, önceki 3 Daire şeklinde büyük bir kuledir. Cephaneliği, dizdarı ve neferleri bulunan dört dörtlük bir kaledir. Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, C.9, s.48. 4 Krokide gösterilen kalenin görünüşünün gerçeğe yakın olabilmesi için, aynı dönemde inşa edilmiş diğer yuvarlak planlı kale ve kulelerin genel özellikleri dikkate alınmıştır. O nedenle kalenin duvarlarını alışıla geldiği üzere, üstte iki yana akıntıları olan mazgallarla bitirdik ve içine de kule şeklinde bir cephanelik yerleştirdik. 5 Yapının inşa tarihi için iki farklı görüş mevcuttur. Evliya Çelebi bu kalenin yapılış zamanı ve sebepleri hakkında şu bilgileri nakleder. Bu binanın yapılış sebebi küffar gemilerinin İzmir den yüklerini aldıktan sonra canları isterse gümrük verip istemezse vermeyip çekip git-

184 ERSEL ÇAĞLITÜTÜNCÜGİL kalenin dikkate alınarak konumlandırıldığını gösterebilir. Yani bu tespite bakarak Geçit Kale nin 17. yüzyılın ortalarında hala ayakta olduğunu düşünebiliriz. Evliya Çelebi nin bölgeyi ziyaret ettiği 1671 yılından sonra, İzmir ve çevresinin çeşitli saldırılara uğradığı ve pek çok deprem 6 geçirdiği de bilinmektedir. İzmir e ciddi hasarlar veren bu depremlerden 1688 tarihindeki hayli yıkıcı olmuş ve kentteki pek çok binayı tahrip etmiştir. 7 Tahminimize göre, merkez üssü Sancak Kale civarı olarak gösterilen 1688 depreminden Geçit Kale de nasibini almış, belki büyük bir bölümü belki de tamamı yıkılarak harabe haline gelmiş olmalıdır. 8 Çünkü Sancak Kale nin hemen karşısındaki kıyıda yer alan Geçit Kale nin böylesine şiddetli ve merkez üssü çok yakın bir depremde hasar görmemesi düşünülemez. Yani yapının 17. yüzyılın sonlarına doğru, büyük ölçüde ortadan kalkmış olabileceğini kabul edebiliriz. İleriki yıllarda birbiri ardına gelen diğer depremler ve saldırılar kaledeki tahribatı daha da arttırmış, zamanla adının ve yerinin unutulmasına sebep olmuş gibi görünmektedir. Daha sonraki dönemlerde, 18-19. yüzyıllarda, İzmir e gelen çok sayıda yabancı seyyah, bilim adamı ve tüccar 9 kendince şehrin görünüşünü tasvir etmiş; genellikle ait oldukları meleridir. Seyyah daha sonra Erdel ve Kandiye Fatihi Fatih Sultan Mehmed in binasıdır. Ve kale kapısı üzerinde beyaz mermer üzerine celî hat ile işlenmiş tarihi şöyledir.. diyerek kitabenin iki satırlık metnini ve H.1077 (1666) tarihini ilave eder. T. Baykara ise kalenin yapılış tarihi için daha erken bir dönemi 1650 yılını ileri sürmektedir. Yazar bu tarih için kaynak olarak da Pirî Reis in eserini ve 1653 de bölgeyi ziyaret eden seyyah D Arvieux un verdiği bilgileri göstermektedir. Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, C.9, s.54; T. Baykara, İzmir Şehri ve Tarihi, İzmir 1974, s.39; N. Ülker, Batılı Gözlemcilere Göre XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında İzmir Şehri ve Ticari Sorunları, Tarih Enstitüsü Dergisi Prof. Dr. Tayyib Gökbilgin Hatıra Sayısı, S.12, İstanbul 1982, s.323. 6 Bir deprem kuşağında yer alan İzmir, tarih boyunca çok sayıda deprem geçirmiş ve bu depremlerin büyük bir kısmından tarihi kayıtlarda söz edilmiştir. Bölgede görülen bu depremler hakkında daha detaylı bilgi için bkz. T. Baykara, age, s.85-86; N. Ülker, agm, s.334-340; R. Beyru, 19. Yüzyılda İzmir de Yaşam, İstanbul 2000, s.17; M.S. Kütükoğlu, İzmir, İslâm An-A siklopedisi, C.23, İstanbul 2001, s.517-518; M.A. Demirbaş, Osmanlılar Dönemi nde İzmir, İzmir Kent Tarihi, İzmir 2009, s.55; L. İ. Sezer, İzmir Körfezi ve Civarında Deprem Aktivitesi ve Riski, Körfezde Zaman İzmir Araştırmaları Kongresi 10-11 11 Aralık 2009 Bildiriler, İzmir 2010, s.641-658. 7 1688 depremi hakkında detaylı bilgi için bkz. T. Baykara, age, s.86; N. Ülker, agm, s.335; L.İ. Sezer, agm, s.644. 8 Bu depremde, Sancak Kale nin toprağa batarak, duvarlarındaki topların görünmez olduğu kaynaklarca ifade edilmektedir. Sadece kalenin değil, civardaki evlerin ve gümrük binasının da duvarlarının yıkıldığı; kimi kaynaklarca 4-15.000 kimi kaynaklarca da 16.000-19.000 arasında kişinin yaşamını yitirdiği nakledilmektedir. T. Baykara, age, s.86; N. Ülker, agm, s.335. 9 İzmir le ilgili bilgi veren bu seyahatnameler için bkz. T. Baykara, age, s.33-36; N. Ülker, agm, s.317-354; E. Madran, Seyahatnamelerde Anadolu Kenti, Ankara 1989; J. Tournefort, Tour- nefort Seyahatnamesi, Ed: S. Yerasimos, İstanbul 2005, s.246-253; İ. Pınar, Seyyahların İzinde Kordelio dan Karşıyaka ya, Karşıyaka Kültür ve Çevre Sempozyumu 22-23 23 Aralık 2005 Bildiriler, İzmir 2006, s.169-178; J. Thevenot, Thevenot Seyahatnamesi, Ed: S. Yerasimos, İstanbul 2009, s.117-119; O. Kocabıyık, Bir Kavşak Noktası: İngiliz Seyyahlarına Göre İzmir Kenti ve Çevresi, Körfezde Zaman İzmir Araştırmaları arı Kongresi 10-11 11 Aralık 2009 Bildiriler, İzmir 2010, s.443-448.

EVLİYA ÇELEBİ DE GEÇİT KALE 185 kültüre mensup grupların yaşam tarzı ve eserleri hakkında bilgiler vermişlerdir. Farklı dönemlerden farklı seyyahların vermiş olduğu bu bilgilerinin karşılaştırılması, yukarıda bahsettiğimiz, kalenin 1688 depreminde yıkıldığı yönündeki görüşümüzü desteklemektedir. Bunlardan ilki Tournefort dur. 18. yüzyılın başlarında, Batı Anadolu yu gezen Fransız doğabilimcisi, 1702 yılında İzmir körfezine ait bir kroki hazırlamıştır. 10 Bu krokide, körfezin güney yakasındaki Sancak Kale nin yeri belirtilmiş, fakat karşı kıyıdaki Geçit Kale ye ait herhangi bir gösterime yer verilmemiştir. Tournefort dışında, diğer yabancı seyyahlar da yeri geldikçe şehirde bulunan Türk kültüründen ve bu kültüre ait eserlerden bahsetmişlerdir. Ancak hiçbirinde Geçit Kale ile ilgili bir bilgiye rastlanmamaktadır. Körfezin kuzey yakasında, Gediz Nehri nin ağzına yakın bir yerdeki bu kalenin hiçbir seyyah tarafından fark edilmemiş olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Çünkü seyyahların geneli, körfezin güney yakasında yer alan Sancak Kale den özellikle söz etmektedir. 11 Dolayısı ile bölgeyi gezen yabancı seyyahların notlarında, gravürlerinde ve diğer çizimlerinde Geçit Kale nin yer almaması, yapının büyük bir kısmının yıkılmış olmasından ileri gelmelidir. Aksi takdirde körfez girişindeki iki kaleden birini görüp diğerini gözden kaçırmaları başka nasıl yorumlanabilir ki? Söz konusu yapının yeri konusu da tartışmalıdır. Kalenin yeri kesin olarak neresi idi? Kale, körfezin kuzey yakasının ne tarafına konumlandırılmıştı? Bu sorulara cevap vermek güçtür. Ancak biz yine de yapılan çalışmalar neticesinde elde edilen bulgularla birlikte bir değerlendirmede bulunduk. Evliya Çelebi, kalenin kesin yerine ilişkin bir şey söylemez. Sadece leb-i deryâda İzmir Körfezi kenârında bir kumsal yerde, İzmir Körfezi boğazı ağzında vâki olmuştur bilgisini nakleder. Daha sonra da Urla ya ve Kuşadası ve Balat şehrine gitmek murâd edinen müsâfirîn İzmir e uğramayup bu kal adan gemilerle ubûr edüp murâd edindiği diyâra gider 12 diyerek devam eder. Bu bilgilere bakarak kalenin yerini tam olarak söylemek mümkün değildir. O nedenle iş bazı tahminlere ve bir takım ipuçlarına dayanan yorumlar geliştirmeye kalmaktadır. Araştırmaya, Geçit Kale nin yeri olabileceği düşünülen bölgelerde gerçekleştirilen çalışmalarla başlandı. Bunlar arasından özellikle iki bölge, konumları itibari ile bizde bazı soru işaretleri oluşturdu. İşlevleri ve stratejik önemleri gereği, kayalık bir tepe üzerine kurularak, etrafları çoğu kere hendeklerle kuşatılmış kimi kalelerde 13 görüldüğü gibi Geçit Kale nin de İzmir Körfezi ne hâkim, önünde kumsalın uzandığı, böyle bir tepe üzerinde yer almış olabileceği ihtimali üzerinde durduk ve araştırmalarımızı öncelikle bu doğrultuda gerçekleştirdik. Çok düşük de görsek, belki de seyyahımız, kalenin üzerinde yer aldığı tepenin hemen önün- 10 Tournefort veya yardımcısı tarafından çizildiği düşünülen bu kroki için bkz. N. Ülker, agm, s.352, şek.2. 11 Seyyahların Sancak Kale hakkındaki bilgileri için bkz. N. Ülker, agm, s.320-323; O. Kocabıyık, agm, s.446; J. Tournefort, age, s.251; J. Thevenot, age, s.118. 12 Metnin Türkçeye tercümesi şöyledir: deniz kıyısında, İzmir körfezi boğazı ağzında, bir kumsal yerde konumlanmıştır. Urla ya, Kuşadası na ve Balat şehrine gitmek isteyen yolcular İzmir e uğramadan bu kaleden gemilerle hareket ederek istedikleri yere geçerler. 13 C. E. Arseven, Türk Sanatı, İstanbul 1973, s.140.

186 ERSEL ÇAĞLITÜTÜNCÜGİL de uzanan geniş araziyi, kendi tabiri ile kumsalı dikkate aldı ve yapının bulunduğu alanın tanımlamasını da bu gözle yaptı. Bölgede, yukarıda bahsettiğimiz tarife en uygun yeri araştırdık ve İzmir in Karşıyaka ilçesine bağlı Soğukkuyu mevkiinde, düzlükten içeri girildiğinde, Yamanlar Dağı nın eteklerinde, ovaya hâkim bir yükseklikteki Yamanlar Tepesi ni tespit edebildik. Burası Değirmendağı 14 veya Değirmen Tepe 15 adıyla da anılmıştır (Fot. 1). 53 metre yüksekliğindeki bu tepeyi teşkil eden kayaları çevrede bugün bile görmek mümkündür. Şimdi bu yerde, 1934 16 yılında yapıldığı anlaşılan ve günümüzde atıl durumda kalan büyük bir su deposu yer almaktadır. Tepede, su deposundan başka çoğunluğu moloz taş, birkaçı da blok taş ve tuğla kırıklarından oluşan moloz yığınları ile çok sayıdaki seramik buluntusu görülmektedir (Fot. 2). Bütün bu veriler, tepenin konumu ile birlikte değerlendirildiğinde, kalenin yeri acaba burası da olabilir mi sorusunu gündeme getirdi. Ancak bölgenin bugünkü görünümü, Evliya Çelebi nin sözünü ettiği kaleye pek benzememektedir. Belki de buradaki su deposu, o günkü durumu ile tarihi bir eser olduğu anlaşılamayan kalıntıların üzerine inşa edilmişti. Bu soruya sağlıklı bir cevap verebilmek için, ilk önce su deposunun inşasından sorumlu olabilecek resmi kurum ve kuruluşların (Belediye, DSİ ve İZSU) arşivleri taranmış, konuyla ilgili kaynaklar incelenmiştir. Bundaki amaç belki tepenin önceki durumunu gösteren bir belge (fotoğraf, çizim vs.) bulabiliriz düşüncesidir. Elde ettiğimiz bulguları ve vardığımız sonucu sebepleri ile birlikte aşağıda açıklamaya çalıştık. Fot. 1-1 İzmir, Küçük Yamanlar Tepesi. Tepenin genel ve yakından görünüşü. Öncelikle tepenin konumuna ilişkin birkaç şey söylemek gerekir. Zaten bu nokta üzerinde yoğunlaşmamızı sağlayan ve iddiamızı destekleyeceğini düşündüğümüz ilk gözlemimiz de tepenin konumu olmuştur. Üzerinde bir kalenin bulunabileceğini düşündüğümüz bu küçük tepe, batısında yer alan denize doğru uzanan geniş bir ovanın kenarında yer almaktadır. Ovanın bir bölümü, tuzla kıyısına kadar sulak ve bataklık bir alandır. Dolayısıyla bu alanın oluşturacağı doğal hendek, hem bölgenin hem de kalenin savunmasına imkân sağlayacak durumdadır. Biz de bu bakış açısından hareket ederek Küçük Yamanlar Tepesi nde, 14 E. Berber E. Serçe, Karşıyaka Tarihi, İzmir 2011, s.131. 15 Tepenin aşağı kısmında, 1940 lı yıllarında inşa edilmiş bir gazino yer almaktaydı. Burası günümüzde Ege Çağdaş Eğitim Vakfı nı (EÇEV) kullanımındadır. Y. Ürük, İzmir i İzmir Yapan Adlar (İzmir Kent Sözlüğü), İzmir 2008, s.171; E. Berber E. Serçe, age, s.250. 16 E. Berber E. Serçe, age, s.131.

EVLİYA ÇELEBİ DE GEÇİT KALE 187 daha önceden bir yerleşmenin bulunup bulunmadığı konusunda araştırmalar gerçekleştirdik. Eğer burada bir yerleşme var idiyse bu ne zaman başlamıştı ve nasıldı? Türk döneminde buraya bir kale inşa edilmiş olabilir miydi? Bu sorulara bir cevap aradık. Nitekim yapılan arkeolojik kazı ve yüzey araştırmalarından, tepe üzerinde, tarih öncesinden günümüze kadar hemen her dönemde bir yerleşimin bulunduğu anlaşılmaktadır. 17 E. Doğer, Küçük Yamanlar Höyü ğü olarak adlandırdığı bu tepede, ele geçen değişik zamanların çanak çömlek kırıkları ile erken döneme ait küçük bir kale duvarının birkaç taş bloğundan söz etmektedir. Araştırmacı, höyüğün oluşturan kültür tabakalarının 1934 de su deposu yapılırken tahrip edilerek tamamının yok edildiğini, birbirine karıştırılıp çevreye saçıldığını bildirmektedir. 18 Muhtemelen buradaki yerleşimlerle birlikte kalenin şeklini ve sahasını bu küçük tepe belirlemiş olmalıdır. Bu bilgilerden de anlaşıldığı üzere tepede mevcut olmuş yerleşimler, Türk döneminden çok, tarih öncesi ve arkasından gelen diğer devirlerin izlerini taşımaktadır. Yani burada Türk kalesine benzer ufak bir işaret dahi yoktur. Fot. 2-2 İzmir, Küçük Yamanlar Tepesi. Tepede yer alan eski su deposu. Küçük Yamanlar Tepesi nde bizi ilgilendiren asıl husus, çevrede gördüğümüz çok sayıdaki Türk dönemi seramiklerin kaynağının ne olabileceği sorusudur. Ancak burada yeri 17 19. yüzyılda bölgeye gelen seyyah Dr. A. Philippson, düzlükten içeri girildiğinde, yamaçta, Aiollerin ilk yerleşimi olan eski İzmir yer almaktadır. Yamanlar Dağı nın bu taraftaki yamaçları, yukarılara kadar çok sayıda eski yerleşimin izlerini barındırmaktadır bilgisini nakleder. İ.Pınar, agm, s.177. 18 E. Doğer, su deposu inşa edilirken, höyüğün tamamen tahrip edilerek, kültür katmanların yok edildiğini ve buluntuların birbirine karıştırılarak çevreye saçıldığını ifade etmektedir. Araştırmacı, İzmir Arkeoloji Müzesi nden, M. Baran ın su deposunun kazılarında ortaya çıkan bazı seramik kapları müzeye götürdüğünü ve daha sonra burada bilimsel bir kazı yaptığını, ancak bu kazının sonuçlarının yayınlanmadığını belirtmektedir. E. Doğer, "Karşıyaka Eski İzmir'den Eskidir, Kordelyo'nun Kökeni ve Anlamı Üzerine", Miko, Mevsimlik Ege Kültürü Dergisi, Kış İzmir 2004, s.30-33; ay. yaz., Karşıyaka Eski İzmir den de Eskidir!, Karşıyaka Karşıyaka, S.2/12, Şubat-Mart İzmir 2008, s.39-42.

188 ERSEL ÇAĞLITÜTÜNCÜGİL gelmişken şunu da belirtmek isteriz ki, gerek tarihi kaynaklarda gerekse bölgenin arkeolojisi üzerine yapılmış günümüz bilimsel çalışmalarında, tepedeki Türk dönemine ait iskânın şekli, bu iskâna dair yapı veya yapıların ne olabileceği konusunda ayrıntılı bir bilgi yer almamaktadır. Sanat Tarihi alanında da bu konu hakkında yapılmış bilimsel bir çalışmaya ulaşılamamıştır. O nedenle aşağıda söyleyeceklerimiz bazı ipuçlarına dayanan gözlem ve tahminlerle sınırlı kalmaktadır. Seramiklerin bir kısmı toprak altında bir kısmı da yüzeyde yer almaktadır (Fot. 3-4). Bu seramikler, tek renk sırlı, kırmızı kaba hamurlu ve genellikle bir form vermeyen, düşük kalitede küçük parçalardır. Aralarında az sayıda ağız kenarları ile gövde ve kulp kırıkları da vardır. Bir kısmı 18, çoğunluğu ise 19. yüzyıla tarihlenmektedir. Seramikler, Geç Dönem Osmanlı örnekleriyle benzerdir. Özellikle İzmir Agorası nda ele geçen buluntularla büyük paralellik göstermektedir.19 Bunların erozyon yoluyla bölgeye taşınmış olmaları mümkün değildir. Çünkü arazi, etraftaki diğer yerleşim yerlerinden daha yüksek bir noktadadır. Büyük olasılıkla bu seramikler, ne tür bir fonksiyona sahip olduğunu belirleyemediğimiz; belki bir kale belki de tepenin ikinci ismine (Değirmentepe) dayanarak bir değirmen ya da başka tür bir yapının yer aldığını düşündüğümüz dönemlerdeki kullanıma ait kalıntılar olmalıdır. Daha önceki dönemlerin farklı çeşit ve renklerdeki seramikleriyle bir arada yer alan Türk dönemi ait örnekler, hemen her dönemde iskân görmüş tepe üzerinde, bir dönem Türk yerleşiminin de bulunduğunu veya en azından kullanıma açık olduğunu ileri sürmemize izin vermektedir. Fakat bütün bunlar tepede bir Türk kalesinin varlığını kabul etmemiz için yeterli bir delil teşkil etmediği gibi, ilk çağlardan beri yer alan kalenin de Türk dönemimde kullanılmış olabileceğine fikir vermemektedir. Kısacası, Evliya Çelebi nin sözünü ettiği Geçit Kale nin yeri Küçük Yamanlar Tepesi değildir. Fot. 33- İzmir, Küçük Yamanlar Tepesi. Yüzeyde yer alan sırlı seramikler. 19 Agorada çıkan seramiklerle ilgili bir bildiri sunan ve bize arşivini açarak eserleri karşılaştırmamıza izin veren S. Gürhan a ayrıca teşekkür ederim. S. Gürhan, Smyrna (İzmir) Agorası Kazılarında Bulunan Osmanlı, Uzakdoğu ve Avrupa Seramikleri Üzerinden Osmanlı Ticaret Hayatı, Uluslararası Katılımlı AraşşKatılımlı XV. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Ara tırmaları Sempozyumu, 1919-21 Ekim 2011, Eskişehir, (Baskıda).

EVLİYA ÇELEBİ DE GEÇİT KALE 189 Fot. 4-4 İzmir, Küçük Yamanlar Tepesi. Su deposunun çevresinde yer alan çukurlarda görülen seramiklerden bir örnek. Geçit Kale nin konumlandırılmış olabileceğini düşündüğümüz asıl nokta, Evliya Çelebi nin naklettiği bilgileri de dikkate alarak, şehrin kuzeyinde, bugünkü Bostanlının nüvesini oluşturan Papaz Köy civarında, kıyıya yakın bir yer olmalıdır. Tahminimize göre bu yer, körfezin kuzey kıyısında, Gediz Nehri nin Ege Denizi ne döküldüğü eski ağzına 20 yakın konumda, bir dönem Menemen İskelesi nin de bulunduğu, küçük girinti şeklindeki körfezdir (Şek. 2). 21 Ancak bu körfez ve iskele, Gediz in yüzyıllardır taşıdığı alüvyonlar neticesinde, 19. yüzyılın ortalarında sığlaşarak kapanmıştır. Sonraki dönemlerde, kıyıda yapılan dolgularla yeri tamamen kaybolmuş ve çevresine çok katlı apartmanlar inşa edilmiştir. Körfezin çevresindeki manzara yüzyıllar boyunca değişmiştir. Bugünkü durum son yüzyılda yapılan değişimlerin sonucudur ve bu değişimlerin birçoğu yenidir. 22 Dolayısı ile hem körfez hem de kaleye ait diyebileceğimiz ne bir duvar kalıntısı ne de başka bir buluntu tespit edilememiştir. Buna rağmen biz yine de kalenin körfezin neresine konumlandırılmış olabileceği sorusuna cevap aramaya çalıştık. İlk önce daha eski kaynakları kontrol edersek belki bir ipucu elde edebiliriz diye düşündük. Bunun için de Ege kıyılarını gösteren, 1521 tarihli Kitab-ı Bahriye 23 ve 1654 tarihli Kitâb-ı Cihânnümâ 24 gibi eserleri inceledik. Söz konusu haritaların bizim için önemli olan yanı; hem Evliya Çelebi ye yakın veya çağdaş denebilecek bir tarihte çizilmiş olmalarıydı hem de bölge ve tasvirlerin yanlarında, Arap harfleriyle yazılmış bazı notların yer almasıydı. Fakat her iki kaynakta da ne körfeze ne de kaleye ilişkin hiç bir bilgiye 20 Gediz Nehri, Büyük Menderes Nehri nden sonra Ege Denizi ne dökülen ikinci büyük akarsudur. Nehrin ağzı, İzmir körfezi ve limanının kapanma tehlikesi yüzünden Eski Foça nın güneyinde Ege Denizi ne çevrilmiştir. 1886 yılında başlayan Gediz'in yatağının değiştirilme çalışmaları 1890 yıllında tamamlanmıştır. E. Doğer, İlk İskânlardan Yunan İşgaline Kadar Menemen ya da Tarhaniyat Tarihi, İzmir 1998, s.169-170; N. Ülker, agm, s.319. 21 Körfez ve Menemen İskelesi hakkında daha ayrıntılı bilgi ve harita için bkz. E.Doğer, age, s.340-341; E. Berber E. Serçe, age, s.50-52. 22 Bu konu hakkında detaylı bilgi içn bkz. O.Gündüz-M.T.Kıray, 20. Yüzyıl da Karşıyaka da Kentsel ve Mimari Dönüşümler, Karşıyaka Kültür ve Çevre Sempozyumu 22-23 23 Aralık 2005 Bildiriler, İzmir 2006, s.89; E. Berber E. Serçe, age, s.180-181. 23 P. Reis, Kitab-ı ı Bahriye, Ed. B. Arı, Ankara 2002, s.131, harita:1. 24 K. Çelebi, age, s. 76.

190 ERSEL ÇAĞLITÜTÜNCÜGİL rastlanmamıştır (Fot. 5-6). Geçit Kale nin, bulunduğu konuma rağmen, denizciler için yol gösterici özelliğe sahip bu önemli haritalarda yer almaması düşündürücü ve dikkat çekicidir. Bunun sebebini açıklamak güçtür. Fot. 5-5 Kitab-ı ı Bahriye de İzmir kıyılarını Fot. 6-6 Kitâb-ı ı Cihânnümâ da İzmir kıyılarını gösteren harita (B. Arı dan). gösteren harita (B. Özükan dan). Bu durumda, kalenin yeri hakkında eldeki tek veri Evliya Çelebi nin: üç saatlik bir yolculuktan sonra deniz kıyısındaki bir kumsalda bulunan Geçit Kalesine ulaştık şeklinde naklettiği bilgidir. 25 Bu bilgiye bakarak kalenin, 19. yüzyılın ortalarında kapanan bu küçük körfezin gerisinde bir noktada, deniz kıyısına yakın bir konumda inşa edilmiş olabileceği düşünülebilir (Şekil. 2). Çünkü bu konum sayesinde kuzeyden gelerek körfeze uğrayan ve kale önüne demirleyen gemilerin yükleme ve boşaltma işleri rahatlıkla kontrol edilebilmekteydi. Diğer bir ihtimale göre ise kalenin körfezin önünde bir noktaya konumlandırılmış olması da muhtemeldir. Ancak bu bazı sıkıntıları da beraberinde getirecek, körfez kalenin gerisinde kalarak denizden tecrit edilmiş olacaktır. Özellikle transit deniz taşımacılığı yapan gemilerin körfeze girmesi söz konusu olmayacak, bir ticaret şehri olan İzmir ciddi gelir kaybına uğrayacaktır. Bu nedenle, kalenin körfezin önünde yer almış olabileceği düşüncesini çok düşük bir olasılık olarak gördüğümüzü belirtmek isteriz. Geçit Kale nin bu küçük körfeze yakın bir noktada yer almış olabileceğini düşünmemizi sağlayan bir başka neden ise yukarıda sözünü ettiğimiz Sancak Kale dir. Belki de İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının 26 iki yakasına kurulan kaleler arasındaki ilişkinin bir benzeri İzmir Körfezi nin ağzında, karşılıklı iki kıyı üzerine inşa edilmiş Geçit Kale ile Sancak Kale arasında da mevcuttu. 27 Diğer bir ifade ile İzmir Körfezi nin bu kesimindeki geçidin darlığı 25 Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, C.9, s.48. 26 Bu kaleler hakkında daha geniş bilgi için bkz. A. Gabriel, İstanbul Türk Kaleleri, Çev. A. Ilgaz, İstanbul 1941, s.17-97; O. Aslanapa, Türk Sanatı, İstanbul 1989, s.301-302; ay.yaz., Os- manlı Devri Mimarisi, İstanbul 2004, s.619-620. 27 N. Ülker, Sancak Kale nin inşa nedeni için İzmir i gezmiş olan Fransız gezgin Tavernier den aldığı bir bilgiyi şöyle nakleder: 1656 yılında, Sadrazam Köprülü Mehmed Paşa (1656-61), Venediklilerle yaşanan bir olay neticesinde, İzmir önlerinde demirleyen Hıristiyan gemilerini kiralamak ister. Fakat buna razı olmayan gemi kaptanları hızla körfezden uzaklaşır. Bu olaya üzülen sadrazam, körfezin en dar yerinde bir kalenin bulunmayışı yüzünden, tüccar

EVLİYA ÇELEBİ DE GEÇİT KALE 191 sayesinde, karşılıklı duran bu iki kale güvenli bir savunma ve kontrol sistemi oluşturmuş olmalıydı. Diğer taraftan, kalelerin inşası sadece askeri bir zorunluluk değil, aynı zamanda mali bir önlem de olsa gerekti. Çünkü kent, önemini deniz ticaretine ve limanına borçluydu. Dolayısı ile gümrük ödemeden geçip giden gemiler durdurularak limana giriş ve çıkışlar denetlenebiliyor, bu şekilde şehrin hem ticari kaybının önüne geçiliyor hem de ekonomik önemini yitirmemesi sağlanıyor olmalıydı. Zaten Evliya Çelebi nin Sancak Kale nin inşası için verdiği bilgiler de bu yöndeki düşüncemizi desteklemektedir. 28 Şekil 2. İzmir İl Haritası. Yerleşme merkezleri ile kapanan körfez ve kalenin tahmini yeri (İl Özel İdare Hizmet Haritasından işlenerek). Anlaşılan o ki Geçit Kale, döneminde İzmir in önemli kalelerinden biriydi. Geçit adı kaleye, belki de bir uğrak yeri olmasından dolayı verilmişti. Evliya Çelebi nin verdiği bilgilere dayanarak körfez girişinin ağzında, deniz kıyısına yakın bir noktada inşa edilmiş olduğunu düşündüğümüz kalenin, normal şartlarda denizden veya karadan gelebilecek saldırı anlarında bir savunma rolü üstlendiğini; diğer zamanlarda ise basit bir karakol görevi gördüğünü gemilerinin İzmir koyunda tutulamadığını düşünür ve kıyıda bir kale yapılmasını emreder. Bu bilgide, körfezin dar yerinde bir kalenin bulunmadığı ifadesi şüphe ile karşılanması gereken bir durumdur. Çünkü bu olaydan 15 yıl sonra,1671 de İzmir e gelen Evliya Çelebi körfezin kuzey kıyısında, Fatih Sultan Mehmed (1421-1482) döneminde yapılmış olan Geçit Kale den bahsetmektedir. Yani körfezin ağzında, ifade edildiği gibi o dönemde bir kalenin bulunmadığı doğru değildir. Aksi takdirde Evliya Çelebi nin Geçit Kale için verdiği bilgilerin tümünün uydurma, hayal ürünü olduklarını kabul etmek gerekir. N. Ülker, agm, s.321. 28 Sancak Kale nin yapılış nedeni seyahatnamede izahlı bir şekilde yer almaktadır. Bilgi için bkz. Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, C.9, s.54.

192 ERSEL ÇAĞLITÜTÜNCÜGİL tahmin etmekteyiz. Ne zaman ve ne sebeple yıkıldığını kesin olarak belirleyemediğimiz, fakat 1688 yılındaki depremde ciddi hasar gördüğünü düşündüğümüz Geçit Kale nin daha sonraki dönemlerde de yeniden inşasının veya onarımının gerekli görülmediği anlaşılmaktadır. Muhtemelen, üzerinde yer aldığı arazinin yumuşak yapısı, depremin kaleye, bir daha ayağa kaldırılamayacak kadar ciddi hasar vermesine sebep olmuş gibi görünmektedir. Belki de deprem sonrasında sahilin bu kesiminde meydana gelen sığlık nedeniyle gemiler, İzmir'e artık körfezin güneyinden geçebilmekteydi. Geçit Kale nin bulunduğu bu kesime gemiler giremeyince de kale askeri, özellikle de eski ekonomik önemini büyük ölçüde kaybetmiş olmalı. Bu görüşümüzü, Geçit Kale nin onarımına bile gerek görülmezken, Sancak Kale nin depremden hemen sonra, tekrar inşa edilerek ayağa kaldırılmış olması da desteklemektedir. Diğer taraftan, 18-19. yüzyıllarda şehri gezen seyyahların gezi notlarında ve bazı çizimlerinde (gravür, harita, kroki v.b.) Geçit Kale ye ilişkin hiçbir bilgi yer almaması gayet doğaldır. Çünkü kalenin büyük bir bölümü, seyyahların bölgeyi ziyaretinden önce, yukarıda söylediğimiz nedenlerden dolayı yıkılmış olmalıydı. Bu yüzden de seyyahların hiçbiri kalenin varlığından bile haberdar değildi ve gezi notlarında yapıdan bahsetmediler. Bütün bunlardan da anlaşılacağı gibi mimari araştırmalarda temel ve en güvenilir kaynak, günümüze bir bölümü ya da tamamı ulaşabilen yapıların kendileridir. Ancak bunların hiç biri yoksa iş, bulunan ipuçlarına bakarak bazı tahminler ve varsayımlar geliştirmeye kalmaktadır. İşte bu araştırmamızda da böyle bir yapı ele alınarak tanıtılmaya çalışılmış; ne zaman ve hangi nedenle yıkıldığı, yerinin neresi olabileceği gibi konularda eldeki verilere dayanan bazı tahminler geliştirilmiştir. Bir kez daha belirtmek isteriz ki bu makalemiz bir ön çalışma ve deneme olarak kabul edilmelidir. Dileğimiz, ileriki yıllarda ele geçecek daha başka belgelerle, konunun aydınlığa kavuşturulmasıdır. KAYNAKÇA ARSEVEN C.E., Türk Sanatı, İstanbul, 1973. ASLANAPA O., Türk Sanatı, İstanbul, 1989. -----,, Osmanlı Devri Mimarisi, İstanbul, 2004. BAYKARA T., İzmir Şehri ve Tarihi, İzmir, 1974. BERBER E SERÇE E., Karşıyaka Tarihi, İzmir, 2011. BEYRU R., 19. Yüzyılda İzmir de Yaşam, İstanbul, 2000. KÂTİP ÇELEBİ, Kitâb-ı ı Cihânnümâ, Ed. B. Özükan, İstanbul, 2008. DEMİRBAŞ M.A., Osmanlılar Dönemi nde İzmir, İzmir Kent Tarihi, İzmir, 2009. DOĞER E., Karşıyaka Eski İzmir'den Eskidir, Kordelyo'nun Kökeni ve Anlamı Üzerine", Miko, Mevsimlik Ege Kültürü Dergisi, Kış, İzmir, 2004, s.30-33. -----, İlk İskânlardan Yunan İşgaline Kadar Menemen ya da Tarhaniyat Tarihi, İzmir, 1998. -----, Karşıyaka Eski İzmir den de Eskidir!, Karşıyaka Karşıyaka, S.2/12, Şubat-Mart, İzmir, 2008, s.39-42.

EVLİYA ÇELEBİ DE GEÇİT KALE 193 Evliyâ Çelebi Seyahatnâmesi, C.9, Haz. S. A. Kahraman - Y. Dağlı - R. Dankoff, İstanbul, 2005. GABRİEL A., İstanbul Türk Kaleleri, Çev. A. Ilgaz, İstanbul, 1941. GÜNDÜZ O. - KIRAY M.T., 20. Yüzyıl da Karşıyaka da Kentsel ve Mimari Dönüşümler, Karşıyaka Kültür ve Çevre Sempozyumu 22-23 23 Aralık 2005 Bildiriler, B İzmir, 2006, s.82-93. GÜRHAN S., Smyrna (İzmir) Agorası Kazılarında Bulunan Osmanlı, Uzakdoğu ve Avrupa Seramikleri Üzerinden Osmanlı Ticaret Hayatı, Uluslararası Katılımlı XV. Ortaçağ ve Türk Dönemi Kazıları ve Sanat Tarihi Araştırmaları Sempozyumu, 19-21 Ekim 2011, Eskişehir, (Baskıda). KNIGHT, A., Bir Oryantalistin Doğu Seyahatnamesi, İstanbul, 2004. KOCABIYIK O., Bir Kavşak Noktası: İngiliz Seyyahlarına Göre İzmir Kenti ve Çevresi, Körfezde Zaman İzmir Araştırmaları Kongresi 10-11 11 Aralık 20092 Bildiriler, İzmir, 2010, s.443-448. KÜTÜKOĞLU M. S., İzmir, İslâm Ansiklopedisi, C.23, İstanbul, 2001, s.517-518. MADRAN E., Seyahatnamelerde Anadolu Kenti, Ankara, 1989. PINAR İ., Seyyahların İzinde Kordelio dan Karşıyaka ya, Karşıyaka Kültür ve Çevre Ç Sem- pozyumu 22-23 23 Aralık 2005 Bildiriler, İzmir, 2006, s.169-178. REİS P., Kitab-ı ı Bahriye, Ed. B. Arı, Ankara, 2002. SEZER L. İ., İzmir Körfezi ve Civarında Deprem Aktivitesi ve Riski, Körfezde Zaman İz-İ mir Araştırmaları Kongresi 10-11 11 Aralık 2009 Bildiriler, İzmir, 2010, s.641-658. TOURNEFORT J., Tournefort Seyahatnamesi, Ed: S. Yerasimos, İstanbul, 2005. THEVENOT J., Thevenot Seyahatnamesi, Ed. S. Yerasimos, İstanbul, 2009. ÜLKER N., Batılı Gözlemcilere Göre XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında İzmir Şehri ve Ticari Sorunları, Tarih Enstitüsü Dergisi Prof. Dr. Tayyib Gökbilgin Hatıra Sayısı, S.12, İstanbul, 1982, s.317-354. ÜRÜK Y., İzmir i İzmir Yapan Adlar (İzmir Kent Sözlüğü), İzmir, 2008.