Tıp Araştırmaları Dergisi: 2010 : 8 (1) : 22-26. Primer Sjögren sendromu olan 25 hastanın klinik ve laboratuar bulgularının değerlendirilmesi



Benzer belgeler
44 yaşında kadın hasta flask paralizi ile başvurduğu dış merkezden sevk edildi. Şiddetli hipokalemisi(2 meq/lt) olduğu için KCl içeren infüzyon

Prof. Dr. Nuran Türkçapar İç Hastalıkları ABD-Romatoloji BD

MS ve Kranyal MR da MS Benzeri lezyonları olan olgularda D vitamini, B 12, Folat düzeyi ve otoantikorların değerlendirilmesi

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

Sjögren sendromu (SS) lakrimal bezler ve tükrük bezleri başta olmak üzere, tüm ekzokrin bezlerin lenfositik infiltrasyonu ile karakterize, kronik,

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI.

SARKOİDOZİSİN EŞLİK ETTİĞİ SJÖGREN SENDROMU OLGULARI

Prof. Dr. Haluk ERAKSOY İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Sarkoidoziste Antikardiolipin Antikor Düzeyleri #

Romatizmal Hastalıklar ve Karaciğer. Prof. Dr. Ömer Şentürk

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

RA Hastalık Aktivitesinin İzleminde Yeni Biyobelirteçler Var mı? Dr. Gonca Karabulut Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Romatoloji Bilim Dalı

Akut Başlangıçlı Primer Sjögren Sendromu

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

Romatizma BR.HLİ.066

KAWASAKİ HASTALIĞI-7 VAKANIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

14 Aralık 2012, Antalya

ANTİNÜKLEER ANTİKOR. ANA Paterni İlişkili Antijen Bulunduğu Hastalık. Klinik Laboratuvar Testleri

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu. 24 Mayıs 2016 Salı

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Malnutrisyon ve İnflamasyonun. Hasta Ötiroid Sendromu Gelişimine imine Etkisi

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

DOÇ. DR. GÜNAY ERTEM S. B. Ankara Eğitim Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği

Primer sjögren sendromlu olgularda sakroiliit sıklığı nedir? What is the sacroiliitis frequency in patients with primary sjögren syndrome?

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda

BIR GRİP SEZONUNUN BAŞıNDA İLK OLGULARıN İRDELENMESİ

Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

Bruselloz tanılı hastalarda komplikasyonları öngörmede nötrofil/lenfosit oranı, trombosit/lenfosit oranı ve lenfosit/monosit oranının değeri

Sjögren Sendromu. I. Tarihçe. II. Epidemiyoloji. III. Etyopatogenez. Mehmet ŞAHİN

ANTİ-SİKLİK SİTRÜLİNLENMİŞ PEPTİD VE ROMATOİD FAKTÖRÜN ROMATOİD VE PSÖRİATİK ARTRİTTE TANISAL DEĞERİ i

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

Sjögren sendromu tan s nda minör tükürük bezi biyopsisinin tekrar gerekir mi?

Kronik Hepatit B'li Genç Hastalara Karaciğer Biyopsisi Hemen Yapılmalı mı?

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması.

Halis Akalın, Nesrin Kebabcı, Bekir Çelebi, Selçuk Kılıç, Mustafa Vural, Ülkü Tırpan, Sibel Yorulmaz Göktaş, Melda Sınırtaş, Güher Göral

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

Romatoid Artrit (RA)ve Ankilozan Spondilit (AS) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Araştırması FTR

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım

Yrd.Doç.Dr. Özgür Günal Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR?

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Normal değerler laboratuarlar arası değişiklik gösterebilir. Kompleman seviyesini arttıran hastalıklar nelerdir?

Postpartum/Sessiz Tiroidit. Dr. Ersin Akarsu Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma BD

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

UÜ-SK AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

Enfeksiyon Bakıs Ac ısı ile Biyolojik Ajan Kullanımı. Rehberler Es lig inde Hasta Yo netimi

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

HEPATİT C VİRUSU Klinik ve Karaciğer Dışı Bulgular

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

SJÖGREN SENDROMU AYIRICI TANISINDA ALT DUDAK MİNÖR TÜKRÜK BEZİ BİYOPSİSİNİN TANISAL DEĞERİ

6 Mart 1993 tarihinde, ani başlayan akut deri. Bu yakınması bir hafta önce sol kolun üst tarafında. Lezyon, kısa süre içinde büyümüş, kontakt dermatit

ÇOCUKLARDA HAREKET SİSTEMİ MUAYENESİ (ROMATOLOJİK MUAYENE) Özgür KASAPÇOPUR

Romatolojide Askerlik ile ilgili Kararlar. Dr Sedat YILMAZ SBÜ Gülhane EAH

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLERİ SIKLIĞI, COĞRAFİ DAĞILIMI VE KLİNİK ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr.Fikri İçli

TLERDE SEROLOJİK/MOLEK HANGİ İNCELEME?) SAPTANMASI

Romatizma ve Tedavisi Hakkında Yanlışlar ve Doğrular

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa

Fatma Burcu BELEN BEYANI

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

ROMATOİD ARTRİTİN SEROLOJİK TANISINDA VE HASTALIK AKTİVİTESİNİN DEĞERLENDİRİLMESİNDE ANTİ-CCP (CYCLIC CITRULLINATED PEPTIDE) ANTİKORLARININ ROLÜ

Behçet Hastalığı Son II Yıl Damar Tutulumu ve Tedavisi

YENİ DİYABET CHECK UP

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN

AKCİĞER DIŞI TÜBERKÜLOZ OLGU SUNUMU. Dr.Onur URAL Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

Kronik Hepatit B Tedavisinde Zor Vakaların Yönetimi. Uz. Dr. Eyüp Arslan

13/11/2018 Salı UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. 14/11/2018 Çarşamba POLKLİNİK VİZİTİ. Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak

Bruselloz: Klinik Özellikler

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal.

AÜTF İBN-İ SİNA HASTANESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ VE HASTALIKLARININ SİGARAYLA OLAN İLİŞKİSİ

Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Diabetes mellitus: Tanı, sınıflama ve klinik bulgular Nilgün Başkal

KONU 24A HEPATİT C. Tekin AKPOLAT, Cengiz UTAŞ

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011

10/04/ /04/2019 Pazartesi. Çarşamba

REHBERLER: TEDAVİYE NE ZAMAN BAŞLAMALI? Dr. Behice Kurtaran Ç.Ü.T.F. Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

Transkript:

Tıp Araştırmaları Dergisi: 2010 : 8 (1) : 22-26 T AD ARAŞTIRMA Primer Sjögren sendromu olan 25 hastanın klinik ve laboratuar bulgularının değerlendirilmesi Ayşe Çefle, Ayten Yazıcı, Tuğba Turgut Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları AD Romatoloji Bilim Dalı, Kocaeli Özet Amaç: Primer Sjögren sendromu (pss) tanısıyla takip edilen hastaların klinik ve laboratuar özelliklerini ortaya koymayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Romatoloji Polikliniği ne başvuran ve Avrupa-Amerika sınıflandırma kriterlerine göre pss tanısı konulan 25 hastanın dosyaları retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Hastaların tamamı kadın olup ortalama yaş 47.16 ± 13.58 idi. Hastaların tamamında ağız ve göz kuruluğu vardı. Artralji/artrit, halsizlik, yaygın vücut ağrısı, tekrarlayan parotit atakları ve kilo kaybı en sık görülen bulgulardı. Romatoid faktör (RF) % 80 ve anti-nükleer antikorlar (ANA) % 92 hastada pozitif bulundu. Hastaların % 64 ünde anti-ro, %56 sında anti-la antikorları pozitif idi. Bir hastada otoimmün hepatit, 2 sinde primer biliyer siroz ve 1 hastada da otoimmün tiroidit (Hashimoto tiroditi) tespit edildi. Sonuç: pss de ağız-göz kuruluğu gibi spesifik bulgular yanında halsizlik, yaygın vücut ağrısı, artralji gibi nonspesifik bulgular da sık görülmektedir. Bu durum tanıda güçlüklere sebep olabilmektedir. Anahtar Kelimeler: primer Sjögren sendromu Yazışma Adresi: Dr. Ayşe ÇEFLE İnönü cad. Çamlı park sok. Koru apt. No:2 D:31 34734 Sahrayıcedid-İSTANBUL Tel: 0262 303 75 24 Fax: 0262 303 80 03 e-mail: acefle hotmail.com Evaluation of clinical and laboratory characteristic in patients with primary sjogren s syndrome Objective: Evaluation of the clinical and laboratory characteristics of patients with primary Sjogren s syndrome (pss). Methods: Clinical records of 25 patients were evaluated rerospectively; all the patients had been diagnosed with pss according to European-American classification. Results: All the patients were female with a mean age of 47.16 ± 13.58 years. All of them had keratoconjonctivitis sicca and xerostomia. The most frequent findings were arthralgia/arthritis, weakness, generalized body pain, recurring attacks of parotitis and weight loss. Rheumatoid factor (RF) and anti-nuclear antibodies (ANA) were positive in 80% and 92% of the patients, respectively. Anti-Ro and anti-la antibodies were detected in 64% and 56% of the patients, respectively. One patient was dignosed with autoimmune hepatitis, two with primary biliary cirrhosis and another one with autoimmune thyroiditis (Hashimoto thyroiditis). Conclusion: In addition xerostomia and keratoconjonctivitis sicca, which are the spesific signs of pss, non-spesific findings such as weakness arthralgia and generalized body pain are also frequent in this disorder. Key Words: primary Sjogren s syndrome Primer Sjögren sendromu (pss) nedeni bilinmeyen egzokrin bezlerde lenfositik infiltrasyona bağlı olarak ağız ve göz kuruluğu

23 Çefle ve ark. Tablo 1. Hastaların demografik özellikleri Demografik Bulgular Ort ± sd Ortalama yaş (yıl) 47.16 ± 13.58 Semtom başlangıç yaşı (yıl) 43.04 ± 13.13 Tanı konulma yaşı (yıl) 45.68 ± 13.10 Tanı konulma süresi (ay) 32.48 ± 42.88 Toplam hastalık süresi (ay) 50.56 ± 43.04 Tablo 2. Hastalığın başlangıç bulguları Klinik Bulgular % (hasta sayısı) Artralji % 44 (11) Ağız kuruluğu % 28 (7) Yaygın vücut ağrısı % 16 (4) Artrit % 12 (3) Göz kuruluğu % 12 (3) Raynaud fenomeni % 8 (2) Halsizlik % 4 (1) Parotitis % 4 (1) Tablo 3. Hastaların laboratuar bulguları Laboratuar Bulguları % (n) Schirmer 5mm % 100 (25) Tükrük bezi biyopsisi % 100 (25) Tükrük bezi sintigrafisi % 88 (15/17) Lökopeni (<4000/mm 3 ) % 20 (5) Lenfopeni (<1500/mm 3 ) % 20 (5) Anemi (Hb<12gr/dl) % 24 (6) Transaminaz yüksekliği % 24 (6) Hipergammaglobülinemi % 64 (16) ESH >50mm/s) % 56 (14) CRP pozitifliği % 20 (5) RF pozitifliği % 80 (20) ANA pozitifliği % 92 (23) Anti-Ro pozitifliği % 64 (16) Anti-La pozitifliği % 56 (14) bulgularına yol açan, kronik otoimmün bir hastalıktır. Gözyaşı ve tükrük bezleri dışında diğer egzokrin bezler, akciğer, böbrek, kan damarlarını da etkileyebilmekte ve nörolojik, gastrointestinal hematolojik bulgular görülebilmektedir. Hastalığın tek başına bulunması primer Sjögren sendromu olarak tanımlanırken eşlik eden başka bir otoimmün hastalığın varlığında sekonder Sjögren sendromu tanımı kullanılır. Hastalık kadınlarda erkeklere göre daha sık (9/1) görülmektedir (1,2,3). Başlangıç yaşı da genellikle 4. ve 6. dekatlara rastlar. Yapılan çalışmalarda pss prevelansı % 0.6 ile % 4 arasında bildirilmiştir (3-6).

Primer sjögren sendromu 24 Bu çalışmada Romatoloji Polikliniği nde takip edilen pss li hastaların demografik, klinik ve laboratuar özellikleri değerlendirildi. Gereç ve Yöntem Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD Romatoloji Polikliniği ne 2001-2007 yılları arasında başvuran ve Avrupa- Amerika sınıflandırma kriterlerine (7) göre primer Sjögren sendromu tanısı konulan 25 hastanın dosyaları standart protokolle retrospektif olarak gözden geçirildi. Tüm hastaların klinik ve laboratuar özellikleri kaydedildi. Hastaların hiç birinde başka bir otoimmun hastalık bulgusu yoktu ve tamamında anti-hcv, anti-hiv testleri negatif idi. Klinik ve laboratuar bulgularının sıklığı için yüzde oranlarına bakıldı. Klinik ve laboratuar bulguları arasındaki ilişki için Pearson ve ki-kare kullanıldı. Bulgular Hastaların tamamı kadın olup ortalama yaş 47.16 ± 13.58 (20-86 yaş arası), semptomların başlama yaşı 43.04 ± 13.13 (20-82 yaş arası, medyan 42) ve tanı konulma yaşı 45.68 ± 13.10 (21-82 yaş arası, medyan 45) bulundu. Semptomların başlangıcı ile tanı konulması arasında geçen süre 32.48 ± 42.88 ay (3-180 ay arası, medyan 12) ve toplam hastalık süresi 50.56 ± 43.04 ay (4-182 ay arası, medyan 36) idi (Tablo 1). Hastaların prezentasyon bulgularına bakıldığında en sık başvuru şikayeti artralji idi (%44). Ağız kuruluğu ve göz kuruluğu nedeniyle başvuru sıklığı sırasıyla %28 ve %12 olarak bulundu. Hastaların %16 sında yaygın vücut ağrısı, %12 sinde artrit, %8 inde Raynaud fenomeni ve %4 ünde tekrarlayan parotit başlangıç bulgusu idi. Hastaların takipleri boyunca görülen kümülatif klinik bulgularına bakıldığında ağız ve göz kuruluğu bütün hastalarda vardı. Bunu artralji (% 68), halsizlik (% 32), tekrarlayan parotis şişliği (%28), yaygın vücut ağrısı (% 28) artrit (% 20), kilo kaybı (% 20) ve Raynaud fenomeni (%8) izledi (Tablo 2). Hastaların tamamında Schirmer testi pozitif idi ve tükrük bezi biyopsisinde lenfositik infiltrasyon vardı. Tükrük bezi sintigrafisi yapılabilen 17 hastanın 15 inde (%88) azalmış aktivite saptandı (Tablo 3). Toraks BT incelemesi yapılan hastaların 4 ünde patolojik boyuta ulaşmayan mediastinal lenfadenopati tespit edildi. Batın ultrasonografisi tüm hastalara yapıldı ve birinde paraaortik lenfadenopati (patolojik boyutta olmayan) saptandı. Karaciğer enzim yüksekliği olan 6 hastanın 1 inde otoimmün hepatit, 2 sinde de primer biliyer siroz tespit edildi (biyopsi ve serolojik bulgular ile). Ayrıca tiroid stimulan hormon düzeyleri yüksek ve anti-tiroid antikorları pozitif olan 1 hastada otoimmün tiroidit (Hashimoto tiroditi) mevcuttu. Diğer hastalarda tiroid hormon düzeyleri normaldi ve bu hastalarda tiroid otoantikorlarına bakılmamıştı. Hiçbir hastada vaskülit, lenfoma, nefropati ve nöropati tespit edilmedi. Hastaların laboratuar değerlerine bakıldığında 6 hastada (% 24) anemi saptanmış olup yapılan ileri tetkiklerinde 5 inin demir eksikliği, 1 tanesinin de kronik hastalığı anemisi ile uyumlu olduğu görüldü. Hastaların % 20 sinde lökopeni, % 20 sinde lenfopeni saptandı. Hastaların % 64 ünde protein elektroforezinde poliklonal gammapati tespit edildi. Eritrosit sedimentasyon hızı (ESH) % 56 hastada 50mm/s üzerinde bulunurken C-reaktif protein (CRP, normal değer:<0.5 mg/dl) % 20 hastada yüksekti. Romatoid faktör (RF, normal değer:<20 IU/ml) % 80 ve anti-nükleer antikorlar (ANA) % 92 hastada pozitif bulundu. Hastaların % 64 ünde anti-ro, %56 sında anti-la antikorları pozitif idi. Ayrıca karaciğer enzimleri yüksek olan altı hastada antimikrozomal antikor (AMA) bakıldı ve hastaların 3 ünde pozitif bulundu (Tablo 3). Hastaların % 96 sı klorokin, % 75 i düşük/orta doz kortikosteroid kullanmakta olup 6 hasta azatiyoprin almaktaydı. Klinik ve laboratuar bulgular arasındaki ilişki incelendiğinde artritle CRP pozitifliği arasında anlamlı bir ilişki bulundu (%40 ve %15, p=0.046). Diğer parametreler arasında anlamlı bir ilişki saptanmadı. Tartışma Avrupa ülkelerinde sık görülen bağ dokusu hastalıklarından biri olan pss nin prevelansı % 0.6-4 arasında bildirilmektedir (2,3,4). Ancak hastalığın başlangıcının tanımındaki güçlükler ve başlangıç ile tanı arasında geçen sürenin uzunluğu epidemiyolojik çalışmaları güçleştirmektedir. Tanı konmadan önce genellikle hafif yakınmalar ve özgül olmayan klinik bulgularla seyreden egzokrin glandlarla sınırlı bir dönem söz konusu olup bu süre genellikle 8-10 yıl sürebilmektedir (8,9). Türk ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada hastalığın başlangıç bulguları ile tanı arasında geçen süre ortalama 5.7 yıl olarak bildirilmiştir (10). Bu çalışmada başlangıçtanı arasında geçen süre ortalama 32 ay olarak bulunmuştur. Gondran ve arkadaşlarının çalışmalarında ise tanıya kadar geçen süre

25 Çefle ve ark. kadınlarda 31 ay, erkeklerde 38.9 ay olarak bildirilmiştir (2). Hastalığın başlangıcı genellikle ağız ve göz kuruluğunun başladığı dönem olarak kabul edilmekle birlikte konstitüsyonel bulgular veya hipokalemik periyodik paralizi gibi böbrek tutulumu bulgularının da kuruluk bulgularına öncülük edebileceği bildirilmektedir. Sjögren sendromunda ekstraglandüler sistemik bulguların görülme sıklığı yaklaşık üçte bir oranındadır (8). Kas-iskelet sistemi bulguları artralji, çoğunluklar non-erozif artrit, bazen Jaccoud artropatisine yol açabilen tenosinovit, miyalji ve hafif enzim yüksekliğinin eşlik edebildiği miyozit şeklindedir (11). Kassan ve ark. tarafından artralji/artrit oranı %53, miyalji oranı %22 olarak bildirilirken (9), Horvath ve ark. kendi kohortlarında kadın hastalarda % 7 oranında miyozit, % 42 oranında poliartrit olduğunu bildirmektedir (12). Bu çalışmadaki olguların üçte ikisinde artralji, yaklaşık beşte birinde de artrit bulguları mevcuttu. Hastalarımızın yaklaşık dörtte birinde yaygın vücut ağrısı vardı. Raynaud fenomeni, pss li olguların üçte birinde görülebilmektedir. Kraus ve ark. Raynaud fenomeninin ekstraglandüler bulgularla olan ilişkisini araştırmış ve nonerozif artrit, vaskülit ve akciğer fibrozisinin Raynaud fenomeni tanımlanmayan olgularda daha sık olduğunu bildirmiştir (13). Primer SS de Raynaud fenomeni görülme oranı Horvath ve arkadaşlarının 432 kadın pss içeren kohortlarında % 30 (12), Gondran ve arkadaşlarının 377 kadın hastadan oluşan kohortlarında ise % 42 olarak bildirilmiştir (2). Bunun yanında Garcia-Carrasco ve arkadaşlarının 320 hastalık gruplarında Raynaud fenomeni sıklığı % 13 olarak belirtilmiştir (14). Bu çalışmada ise hastalarımızın % 8 inde Raynaud fenomeni mevcuttu. Çalışmamızdaki oranın diğer çalışmalara göre düşük olması hasta sayımızın az olmasından kaynaklanmış olabilir. Trakeobronşial mukozanın kuruluğuna bağlı olarak pss de kuru öksürükten interstisyel akciğer hastalığına kadar değişebilen solunum yolları ve akciğer tutulumu bulguları görülebilmektedir (15). Primer SS de böbrek tutulumunun en sık şekli asidifikasyon bozukluğu olup olguların üçte birinde görülür; intertisyel nefrit görülme sıklığı ise % 10 dur (16). Olgularımızın hiçbirinde akciğer ve böbrek tutulumuna rastlanılmadı. Primer SS de %10-20 oranında periferik duysal veya motor-duysal polinöropati görülebilmektedir. Epilepsi, transvers miyelopati gibi santral sinir sistemi tutulumu bulguları da bildirilmiştir (17,18). Çalışmamızda hiçbir hastada nöropatiye ait bir bulgu saptanmadı. Lenfoproliferatif hastalık görülme sıklığının pss li hastalarda sağlıklı popülasyona göre daha yüksek olduğu, genel olarak pss li olgularda % 6 oranında artmış lenfoma riski olduğu bildirilmektedir (19,20,21). Hasta grubumuzda 4 hastada mediastinal ve bir hastada paraaortik lenfadenopati saptanmış olmasına rağmen hiçbiri patolojik boyutta değildi ve hiçbir hastada lenfoproliferatif hastalık tespit edilmedi. Bu durum hastalık süresinin yeterince uzun olmamasından kaynaklanmış olabilir. Çalışmamızda bir hastada otoimmün hepatit, 2 hastada primer biliyer siroz ve bir hasta da otoimmün tiroidit tespit edildi. Kassan ve ark. pss de yaklaşık %7 oranında karaciğer tutulumu bildirmişlerdir (9). Horvath ve ark. kohortunda ise kadın hastalarda % 2 primer biliyer siroz, % 7 oranında da otoimmün tiroidit saptandığı bildirilmiştir (12). Ionnadis ve ark. 2002 de yayınladıkları çalışmada pss li hastaların %80.5 inde ANA, %48.2 sinde anti-ro, %26.7 sinde ise anti-la antikor pozitifliği ve %51.7 oranında RF pozitifliği bildirmişlerdir (21). Gondran ve ark. kohortunda ise ANA %76, anti-ro %46, anti-la %31, RF ise %43 oranında pozitif saptanmıştır (2). Buna karşın 2008 de Horvath ve arkadaşlarının çalışmasında anti-ro ve anti-la pozitiflik oranları bu iki çalışmadan daha yüksek bildirilirken (sırasıyla %80 ve %49), ANA ve RF oranları daha düşük saptanmıştır (sırasıyla %63 ve %24) (12). Bu çalışmada ise ANA, anti-ro, anti-la ve RF pozitifliği sırasıyla %92, %64, %56 ve %80 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak, pss ağız ve göz kuruluğu gibi hastalığı akla getirecek bulgularla prezente olabileceği gibi artrit, Raynaud fenomeni gibi diğer otoimmun hastalıklarla ayırıcı tanı gerektiren semptomlarla da karşımıza çıkabilir. Dahası artralji, yaygın vücut ağrısı, kilo kaybı, halsizlik gibi nonspesifik ve kolayca tanınmasını güçleştiren şikayetler yıllarca hastalığın tek bulgusu olabilir. Bu nedenle hastalığın klinik bulgularını tanımak ve gerekli hastalarda seroloji ve diğer ileri tetkiklerle hastalığa tanı koymak uygun olacaktır. Kaynaklar 1. Galvez J, Saiz E, Lopez P, et al. Diagnostic evaluation and classification criteria in Sjögren s syndrome. Joint Bone Spine 2009; 76:44-49.

Primer sjögren sendromu 26 2. Gondran G, Fauchais AL, Lambert M, et al. Primary Sjögren s syndrome in men. Scand J Rheumatol 2008;37:300-305. 3. Thomas E, Hay EM, Hajeer A, Silman AJ. Sjögren s sydrome:a Community-Based study of prevalence and impact. British J Rheumatol 1998;37:1069-1076. 4. Tizoufas AG, Staikos P, Moutsopoulos HM. Epidemiology of Sjögren s syndrome in Greece. In: M. Homma, S. Sugai, T Tjo, N. Miyakaka, M. Akizuki, eds. Sjögren s syndrome. State of the art. Amsterdam, Kugler Publication. 1994; 395-396. 5. Bowman SJ, Ibrahim GH, Holmes G, Hamburger J, Ainsworth JR. Estimating the prevalence among Caucasion women of primary Sjögren s syndrome in two general practices in Brimingham, UK. Scand J Rheumatol 2004;33:39-43. 6. Kabasakal Y, Kitapcioglu G, Turk T, et al. The prevalence of Sjögren s syndrome in adult women. Scand J Rheumatol 2006;35:379-383 7. Vitali C, Bombardieri S, Jonsson R, et al, and the European Study Group on Classification Criteria for Sjögren s syndrome. Classification Criteria for Sjögren s syndrome: a revised version of the European criteria proposed by the American-European Consensus Group. Ann Rheum Dis 2002;61:554-558. 8. Moutsopoulos HM, Chused TM, Mann DL, et al. Sjögren s syndrome (sicca syndrome):current issues. Ann Intern Med 1980;92:212. 9. Kassan SS, Moutsopoulos HM. Clinical manifestations and early diagnosis of Sjogren Syndrome. Arch Intern Med 2004; 164: 1275-1284. 10. Türk T, Keser G, Aksu K, Kabasakal Y. Clinical and laboratory findings of 148 patients with primary Sjögren s syndrome. Annual European Congress of Rheumatology, 2002: (abstract) S:463. 11. Castro-Poltronieri A, Alarcon-Segovia D. Articular manifestations of primary Sjögren s syndrome. J Rheumatol 1983;10:485. 12. Horvath IF, Szodoray P, Zeher M. Primary Sjören s syndrome in men: clinical and immunological characteristic based on a large cohort of Hungarian patients. Clin Rheumatol 2008;27:1479-1483. 13. Kraus A, Caballero-Ubrike C, Jakez J, Villa AR, Alarcon-Segovia D. Raynaud s phenomenon in primary Sjögren s syndrome. Association with extraglendular manifestations. J Rheumatol 1992;19:1572-1574. 14. Garcia-Carrasco M, Siso A, Ramos-Casals M, et al. Raynauds phenomenon in primary Sjögren s syndrome. Prevalence and clinical characteristics in a series of 320 patients. J Rheumatol 2002;29:726-730. 15. Papiris SA, Maniati M, Constantopoulos SH, Rousos C, Moutsopoulos HM, Skopouli FN. Lung involvement in primary Sjögren s sydrome is mainly related to small airway disease. Ann Rheum Dis 1999;58:61-64. 16. Bossini N, Savoldi S, Franceschini F, et al. Clinical and morphological features of kidney involvement in primary Sjögren s syndrome. Nephrol Dial Transplant 2001;16:2328-2336. 17. Lafitte C, Amoura Z, Cacoub P, et al. Neurological complications of primary Sjögren s syndrome. J Neurol 2001;248:577-584. 18. Barendregt PJ, van den Bent BJ, van Raaijvan den Aarssen VJ, et al. Involvement of the peripheral nervous system in primary Sjögren s syndrome. Ann Rheum Dis 2001;60:876-881. 19. Masaki Y, Sugai S. Lymphoproliferative disorders in Sjogren syndrome. Autoimmunity reviews 2004; 175-82. 20. Zufferey P, Meyer OC, Grossin M, Kahn MF. Primary Sjogren s Syndrome(SS) and malignant lymphoma. Scand J Rheumatol 1995; 35-40. 21. Ioannidis JP, Vassiliou VA, Moutsopoulus HM. Long-term risk of mortality and lymphoproliferative disease and predictive classification of primary Sjögren s syndrome. Arthritis Rheum 2002;46:741-747.