Araştırma / Research Article TAF Prev Med Bull 2012; 11(6): 725-730 Adana Havutlu Beldesinde Özürlülük Sıklığı ve Özürlülerde Akraba Evliliği Sıklığının Araştırılması [Searching the Frequency of the Close Kin Marriage for the Disability and the Disabled People in Adana's Town Havutlu] ÖZET AMAÇ: Araştırma Adana ili, Yüreğir ilçesi sınırları içerisinde bulunan Havutlu Aile Sağlığı Merkezi bölgesinde yapılmıştır. YÖNTEM: Bu çalışma Havutlu Aile Sağlığı Merkezi bölgesi içinde özürlülük sıklığını, türlerini ve epidemiyolojik özelliklerini belirlemeyi amaçlayan kesitsel tanımlayıcı bir araştırmadır. Araştırmaya rasgele örnekleme yöntemi ile 708 kişi ETF lerden seçilmiştir. BULGULAR: Araştırmaya katılanlarda özürlülük sıklığı %23,3 bulunmuştur. Çalışmamızda özürlülük sıklığı dünyada yapılan çalışmaların çoğundan yüksek bulunmuştur. En çok tepit edilen özür türü iç organ (visseral) bozuklukları (%51,6) dır. Akraba evliliği sıklığı %20,6 bulunmuştur. Ebeveynleri arasında akrabalık olanlarda özürlülük oranı %44,5, akrabalık olmayanlarda özürlülük oranı %17,8 olarak bulundu. İstatistiksel analiz yapıldığında ebeveynleri arasında akrabalık olanlarda özürlülüğün anlamlı olarak yüksek olduğu görüldü (p<0,001). SONUÇ: Bölgede özür türlerinin dağılımında, kronik hastalıkların en sık görüldüğü ve yine bölgenin önemli bir sorununun da akraba evlilikleri olduğu tespit edildi. Bu çalışma Havutlu bölgesinde özürlülere eğitim verilmesine, bütün özürlülerin rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanmasına, bölge halkının kronik hastalıklar ve akraba evlilikleri konusunda bilinçlendirilmesine gereken önemi işaret etmektedir. Akraba evliliği olanlarda ise danışmanlık hizmetleri ve gebelik takiplerinin düzenli olarak yapılması uygun olacaktır. SUMMARY AIM: The research is performed in Havutlu public health center in Yuregir county of Adana province. The purpose of this research is to determine the density, types and epidemiological properties of defectiveness in Havutlu public health center region. METHOD: It is a cross-sectional study. 708 people are selected randomly for the research from ETF. The density of defectiveness is detected as %23,3 for this research. The density of defectiveness in our research is detected higher than the most of the studies in the world. The mostly stated defect is visseral anomaly which is %51,6. The relative marriage density is found as %20,6. The results in our research are similar with the other studies. The defectiveness density is found as %44.5 from the childs of relative marriages and found as %17.8 from non-relative marriages. After statistical analysis it is determined that the defectiveness is significantly high in relatives (p<0,001). CONCLUSION: It is determined that in the district the chronical illnesses are the most comman illnesses in the distribution of the types of handicaps and the consanguinity marriage is also one of the most important problem of the district. This study points that in Havutlu district handicapped people must be educated, all of them must take advantages of rehabilitation services and the people of the district must be made conscious about chronical illnesses and results of the consanguinity marriage. It will be appropriate that people who has done consanguinity marriages must have consulting and they must be monitored regularly in pregnancy. Muhsin Akbaba Selen Uludağ Kis Ersin Nazlıcan Esra Gündüz Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD, Adana. Anahtar Kelimeler: Özürlülük, Akraba Evliliği, Sıklık. Key Words: Disability, Relative Marriage, Frequency. Sorumlu yazar/ Corresponding author: Muhsin Akbaba Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı AD, Adana, Türkiye. akbaba@cu.edu.tr Gönderme Tarihi/Date of Submission: 07.02.2012, Kabul Tarihi/Date of Acceptance: 10.04.2012, DOI:10.5455/pmb.1328609200 GİRİŞ Özürlülük: Kişinin fizyolojik, psikolojik, anatomik yapı ya da işlevlerindeki geçici ya da kalıcı herhangi bir eksiklik ya da anormalliktir (1,2). Sakatlık, Özür ve Engelliliklerin Uluslararası Sınıflandırılması (ICIDH-1) nda özürlülük; bozukluk (impairment), özürlülük (disability) ve engellilik (handicap) olmak üzere üç boyutta tanımlanmaktadır. Bozukluk; sağlık bakımından psikolojik, fizyolojik ve anatomik (fiziksel) yapı ve fonksiyonlardaki eksiklik ve anormallik, özürlülük; bir bozukluk sonucu, normal tarzda veya normal kabul edilen sınırlar içinde bir aktiviteyi gerçekleştirme becerisinde kısıtlılık veya yetersizlik, engellilik ise bir bozukluk veya özür nedeni ile yaşa, cinsiyete, sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak kişiden beklenen rollerin kısıtlanması veya yerine getirilememesi olarak tanımlanmıştır (3). DSÖ özürlülük sıklığını gelişmiş ülkelerde %10, gelişmekte olan ülkelerde ise %12 olarak bildirmektedir. Bu oran da yaklaşık 200 milyonu çocuk olmak üzere Dünya da yaklaşık 650 milyon özürlü olduğunu göstermektedir (4). Dünyadaki www.korhek.org 725
özürlülerin %51 ini kadınlar oluşturmaktadır (5). Bu özürlülerin %80 i, özellikle de çocuk nüfusu, rehabilitasyon hizmetlerini de içeren temel sağlık hizmetlerine ulaşımın oldukça kısıtlı olduğu düşük gelirli ülkelerde yaşamaktadırlar. Dünya da özürlülük nedenleri arasında genetik hastalıklar %10 u oluşturmaktadır (4). Akraba evlilikleri genetik hastalıkların epidemiyolojisini etkileyen önemli durumlardan birisidir ve dünya toplumunun %20 si bu evliliği yapmaktadır (6). Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 1998 yılı sonuçlarına göre Türkiye de akraba evliliği sıklığının %27,0 olduğu belirlenmiştir (7). Bu sıklık yöreler arasında ciddi farklılıklar göstermektedir ve ülkenin batısından doğusuna doğru gidildikçe artmaktadır. Denizli de yapılan bir çalışmada akraba evliliğinin sıklığı %20,4, Şanlıurfa da ise %49,6 olarak tespit edilmiştir (6,8). Bu çalışmanın amacı Havutlu bölgesindeki özürlülük sıklığının tespiti ve özürlü bireylerin ebeveynleri arasındaki akraba evliliği oranlarının araştırılmasıdır. Elde edilecek veriler Türkiye nin özürlülük profiline istatistiksel veri olarak katkıda bulunup, özürlülere yönelik yapılacak hizmetlerin planlanması ve yürütülmesinde yol gösterecektir. GEREÇ ve YÖNTEM Araştırma Adana ili, Yüreğir ilçesi sınırları içerisinde bulunan Havutlu Aile Sağlığı Merkezi bölgesinde yapılmıştır. Bu çalışma Havutlu Aile Sağlığı Merkezi bölgesi içinde özürlülük sıklığını, türlerini ve epidemiyolojik özelliklerini belirlemeyi amaçlayan kesitsel tanımlayıcı bir araştırmadır. Bu çalışmanın verileri 2009 yılı haziran ayı ile 2010 yılı şubat ayı arasında toplandı. 2008 Haziran Ev Halkı Tespit Fişi (ETF) kayıtlarına göre bölge nüfusu 3926 kişidir. DSÖ nün 1981 yılında yayınladığı istatistiklerde dünyadaki özürlülük sıklığı %10 olarak bildirildiğinden formüllerde özürlülük prevalansı %10 olarak alındı. Örnek büyüklüğü Epi info 6,0 programı kullanılarak %95 güvenilirlik ve %2 standart hata ile hesaplandı. Araştırmaya alınan 708 kişi ETF lerden basit rasgele yöntemle seçildikten sonra araştırmacı tarafından adresleri bulundu. Adresleri ve isimleri tek tek belirlenen kişiler araştırmacı tarafından evlerinde ziyaret edildi. Bu çalışmada katılımcıların özürlülük durumu ve ebeveynleri arasındaki akraba evliliği ile kişilerin sosyo demografik özellikleri değerlendirildi. Akraba evliliği; 1.derece (kuzen evlilikleri), 2.derece (torun evlilikleri), 3.derece (1.derece ve 2.derece dışında kalan fakat ebeveynleri arasında kan bağı bulunan evlilikler) olarak sınıflandırıldı. Araştırma verileri bilgisayar ortamında SPSS 11.5 paket programı kullanılarak değerlendirildi. Çalışmanın istatistiksel analizinde tanımlayıcı analizler ve ki-kare testleri kullanıldı ve p değerinin <0.05 olması anlamlı olarak değerlendirildi. BULGULAR Araştırmaya katılanların yaş ortalaması 31±19 idi. %54,5 i (386) kadın, %45,5 i (322) erkek olup, %8,6 sı (61) okuryazar değil, %1,7 si (12) okuryazar, %66 sı (467) ilköğretim mezunu, %11,6 sı (82) lise mezunu, %3,5 i (25) üniversite mezunu, %8,6 sı (61) okul çağında değildi (Tablo 1). Tablo 1: Araştırmaya katılanların eğitim durumlarının cinsiyete göre dağılımı. Cinsiyet Eğitim Durumu Erkek Kadın Toplam Sayı %* Sayı %* Sayı %* Okuryazar değil 9 2,8 52 13,5 61 8,6 Okuryazar 5 1,6 7 1,8 12 1,7 İlköğretim 233 72,4 234 60,6 467 66,0 Lise 36 11,2 46 11,9 82 11,6 Üniversite 13 4,0 12 3,1 25 3,5 Okul çağında değil 26 8,1 35 9,1 61 8,6 Toplam 322 100,0 386 100,0 708 100,0 * Kolon yüzdesi 726 www.korhek.org
Araştırmamızda yaş grubu olarak en büyük düzeyi %10,9 ile 5-9 yaş grubu, en düşük düzeyi ise %0,7 ile 80 yaş ve üzeri oluşturmaktaydı. Bu iki yaş grubu dışında kalan grupların oranı %10,7 ile %1,0 arasında değişmektedir. Araştırmaya katılanların özürlülük durumu incelendiğinde %23,3 ünde (165) özürün olduğu, %76,7 sinin (543) herhangi bir özüre sahip olmadığı görüldü (Tablo 2). Tablo 2: Araştırmada belirlenen özürlülük sıklığı. Özürlülük Durumu Sayı % Özürü var 165 23,3 Özürü yok 543 76,7 Toplam 708 100,0 DSÖ nün sınıflamasına göre araştırmada en çok tespit edilen özür türü iç organ (visseral) bozuklukları (%51,6) idi. İkinci sırada iskelet sistemi bozuklukları, üçüncü sırada psikolojik bozukluklar gelmekte idi (Tablo 3). Bu çalışmada akraba evliliği sıklığı %20,6, ebeveynleri arasında akrabalık olanlarda özürlülük oranı %44,5 ve akrabalık olmayanlarda özürlülük oranı %17,8 olarak bulundu. İstatistiksel analiz yapıldığında akrabalık olanlarda özürlülüğün anlamlı olarak yüksek olduğu görüldü (X2=46,317, sd=1, p<0,001) (Tablo 4). Katılımcıların anne baba arasındaki akrabalık derecelerinin, özür durumlarına göre dağılımı yapıldığında; aralarında 1. derece akrabalık olanların çocuklarında %40,8 (42), 2.derece akrabalık olanların çocuklarında %50,0 (8), 3.derece akrabalık olanların çocuklarında %55,6 (15) oranında özürlü olduğu görüldü. İstatistiksel analiz yapıldığında gruplar arasındaki fark anlamlı bulundu (Tablo 5). TARTIŞMA DSÖ özürlülük sıklığını gelişmiş ülkelerde %10, gelişmekte olan ülkelerde ise %12 olarak bildirmektedir. Bu oran da yaklaşık 200 milyonu çocuk olmak üzere Dünya da yaklaşık 650 milyon özürlü olduğunu göstermektedir (4). Tablo 3: Araştırmada tespit edilen özür türlerinin dağılımı. Özür Türü Sayı % Prevalans* İç organ (visseral) bozuklukları 131 51,6 185,0 İskelet sistemi bozuklukları 43 16,9 60,7 Psikolojik bozukluklar 22 8,7 31,1 Göz ve görme ile ilgili bozukluklar 20 7,9 28,2 İşitme bozuklukları 13 5,1 18,4 Lisan ve konuşma bozuklukları 12 4,7 16,9 Entelektüel bozukluklar 8 3,1 11,3 Şekil görünüm bozuklukları 5 2,0 7,1 Toplam 254 100,0 358,7 *Prevalanslar özürlü kişi değil özür sayısına göre hesaplanmış olup,1000 kişide görülen özür sıklığı verilmiştir. Tablo 4: Katılımcıların özürlülüklerine göre anne babalarının akrabalık durumlarının dağılımı. Akrabalık Durumu Var Özür Durumu Yok Toplam Sayı %* %** Sayı %* %** Sayı %* %** Akrabalık Var 65 44,5 39,4 81 55,5 14,9 146 100,0 20,6 Akrabalık Yok 100 17,8 60,6 462 82,2 85,1 562 100,0 79,4 Toplam 165 23,3 100,0 543 76,7 100,0 708 100,0 100,0 *Satır Yüzdesi,**Kolon Yüzdesi,(X 2 =46,317,sd=1, p<0,001) www.korhek.org 727
Tablo 5: Katılımcıların özürlülük durumuna göre anne babalarının akrabalık derecelerinin dağılımı. Akrabalık Durumu Var Özür Durumu Yok Toplam Sayı %* Sayı %* Sayı %* 1. Derece 42 40,8 61 59,2 103 100,0 2. Derece 8 50,0 8 50,0 16 100,0 3. Derece 15 55,6 12 44,4 27 100,0 Akrabalık Yok 100 17,8 462 82,2 562 100,0 Toplam 165 23,3 543 76,7 708 100,0 *Satır Yüzdesi,(X 2 =49,233,sd=3, p<0,001) Araştırmamızda yaş grubu olarak en büyük düzeyi %10,9 ile 5-9 yaş grubu, en düşük düzeyi ise %0,7 ile 80 yaş ve üzeri oluşturmaktaydı. Bu iki yaş grubu dışında kalan grupların oranı %10,7 ile %1,0 arasında değişmektedir. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) 2008 de yaşa göre nüfus dağılımında en yüksek yüzde %9,4 ile 5-9 yaş arasında bulunmaktadır. En düşük yüzde %1,2 ile 80 yaş ve üzerinde bulunmuştur (9). Havutlu bölgesi nüfusu Türkiye nüfus dağılımı ile uygunluk göstermektedir. Araştırmaya katılanların özürlülük durumu incelendiğinde %23,3 ünde (165) özrün olduğu, %76,7 sinin (543) herhangi bir özre sahip olmadığı görüldü. DSÖ, Dünya da özürlülük sıklığını %10 (600 milyon) olarak bildirmektedir (10). Uskun un yaptığı çalışmada özürlülük sıklığı %12,3 bulunmuştur (11). 1998 yılı nüfus sayımına göre Pakistan da özürlülük oranı %2,5 olarak belirlenmiş (12). Yine 1987 yılında Çin de 369.448 aile ve 1.579.316 birey üzerinden yapılan bir çalışmada özürlülük prevalansı %4,9 bulunmuştur (13). Bazı dünya ülkelerinde özürlülük sıklıları; Norveç %33, Kanada %15,5, Ekvator %12,1, İngiltere %12,1, Kore Cumhuriyeti %3 olarak tespit edilmiştir (14-16). Çalışmamızda özürlülük sıklığı dünyada yapılan çalışmaların çoğundan yüksek bulunmuştur. Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından Devlet İstatistik Enstitüsü ne yaptırılan Türkiye Özürlüler Araştırması ile ülkemizdeki özürlülük profili geniş kapsamlı olarak araştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, özürlü olan nüfusun toplam nüfus içindeki oranı %12,29 dur (17). Karademir in yaptığı araştırmada özürlülük sıklığı %15,7, Yılmaz ve arkadaşlarının yaptığı araştırmada İstanbul il merkezinde özürlülük sıklığı %9,7, Turhanoğlu ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada Diyarbakır il merkezinde özürlülük sıklığı %18,5 olarak tespit edilmiştir (18-20). Çalışmamızdaki özürlülük sıklığı ülkemizde yapılan çalışmaların çoğundan yüksek bulunmuştur. Bu durum, araştırma 728 bölgesindeki akraba evliliği, kalıtsal hastalıklar, kronik hastalıklar, gebelik sırasında ve doğum sırasında karşılaşılan sorunlar ve çevresel faktörlere bağlı olabilir. Bu yüksekliğin diğer bir sebebi de araştırmamızda orta ve ileri yaş nüfusun %40 olmasına ve yaş ilerledikçe kronik hastalık sıklığının artmasına bağlı olabilir. DSÖ nün sınıflamasına göre araştırmada en çok tespit edilen özür türü kronik (visseral) hastalıklar (%51,6) idi. İkinci sırada iskelet sistemi bozuklukları, üçüncü sırada psikolojik bozukluklar gelmekte idi. Katılımcılar içinde kronik hastalıkların görülme sıklığı %18,5 tir. 2002 Türkiye özürlülük araştırmasında en çok görülen özür türü kronik hastalıklar olup, bu oran %9,7 dir (21). Uskun un yaptığı çalışmada en çok görülen özürlü türü kronik hastalıklar olup katılımcılar içindeki görülme sıklığı %9,9 bulmuştur. Özürlüler içinde kronik hastalıkların görülme oranı ise %56,8 dir (11). Karademir in yaptığı çalışmada katılımcılar içinde kronik hastalıkların görülme sıklığı %12,4, tüm özürlüler içinde görülme sıklığı ise %63,7 olarak bulmuştur (18). Çalışmamızda bulduğumuz sonuçlar diğer çalışmalarla benzerdir. Çalışmamızda akraba evliliği sıklığı %20,6 dır. Uskun un yaptığı çalışmada akraba evliliği sıklığı %12,9 dur (11). Akın ın yaptığı çalışmada akraba evliliği sıklığı %17,4 tür (22). Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 1998 yılı sonuçlarına göre Türkiye de akraba evliliği sıklığının %27,0 olduğu belirlenmiştir (7). Tekbaş ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada akraba evliliği sıklığını %18,7 bulmuştur (23). Sümer ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada akraba evliliği oranı %20,6 dır (24). Çalışmamızda ki sonuçlar ile diğer çalışmalar arasında benzerlik bulunmaktadır. Çalışmamızda akraba evliliği sıklığı %20,6 olarak bulundu. Katılımcıların anne baba arasındaki akrabalık derecelerinin, özür durumlarına göre dağılımı yapıldığında; aralarında 1.derece akrabalık www.korhek.org
olanların çocuklarında %40,8 (42), 2. derece akrabalık olanların çocuklarında %50,0 (8), 3. derece akrabalık olanların çocuklarında %55,6 (15) oranında özürlü olduğu görüldü. İstatistiksel analiz yapıldığında gruplar arasındaki fark anlamlı bulundu. Çalışmamızda 1.derece akrabalıktan, 3.derece akrabalığa gidildikçe özürlülüğün arttığı gözlemlendi. Biz özürlülerde sadece ebeveynleri arasındaki akrabalığı sorguladık. Ebeveynlerinin de anne ve babaları arasındaki akrabalık sorgulansa idi belki daha yakın akrabalığa rastlanabilirdi. Bu durum sadece soy ağacının bir üstü sorgulanmasından kaynaklanmış olabilir. Akrabalık var yok diye gruplandırıldığında; ebeveynleri arasında akrabalık olanlarda özürlülük oranı %44,5 (65), akrabalık olmayanlarda özürlülük oranı %17,8 (100) olarak bulundu. İstatistiksel analiz yapıldığında akrabalık olanlarda özürlülüğün anlamlı olarak yüksek olduğu görüldü. Akraba evlilikleri genetik hastalıların epidemiyolojisini etkileyen önemli durumlardan birisidir ve dünya toplumunun %20 si bu evliliği yapmaktadır (6). Akraba evliliği yapan toplumlarda özürlü çocuk doğma riskinin diğer toplumlara göre iki kat fazla (%8-9) olduğu bildirilmiştir (23,25). SONUÇ ve ÖNERİLER Bu çalışma Havutlu bölgesinde özürlülere eğitim verilmesine, bütün özürlülerin rehabilitasyon hizmetlerinden yararlanmasına, bölge halkının kronik hastalıklar ve akraba evlilikleri konusunda bilinçlendirilmesine gereken önemi işaret etmektedir. Akraba evliliklerinin azaltılması için toplumun eğitim düzeyinin yükseltilmesi, akraba evliliği olanlarda ise danışmanlık hizmetleri ve gebelik takiplerinin düzenli olarak yapılması uygun olacaktır. Yardımcı sağlık personelinin de ev ziyaretlerinde bu konuya önem vermesi gerekmektedir. KAYNAKLAR 1. Kearney PM. The International Classification of Functioning, Disability and Health (ICF) and nursing. Nursing Theory and Concept Development or Analysis. 2004; 46: 162-170. 2. Tweedy SM. Taxonomic theory and the ICF: Foundations for a unified disability athletics classification. Adapted Physical Activity Quarterly. 2002; 19: 220-237. 3. Çalık S. Özürlülüğün Ölçülmesinde Metodolojik Yaklaşımlar ve 2002 Türkiye Özürlüler Araştırması. ÖZ-VERİ Dergisi. 2004; 1(2): 272-315. 4. World Healty Organization. Concept Note World Report on Disability and Rehabilitation. 2006. (http://www.who.int/disabilities/media/news/03_0 8_2006/en/index.html) [Erişim Tarihi: 25.02.2010]. 5. Osunluk H, Uğurlu B. Özürlü kadınlar ve ayrımcılık. Öz-veri Dergisi. 2005; 2(1): 377-503. 6. Kayahan M, Şimşek Z, Ersin F, Gözükara F, Kurçer MA. Şanlıurfa Tılfındır Sağlık Ocağı Bölgesinde Akraba Evliliği Prevalansı ve 5 Yaş Altı Ölümlere Etkisi, C. Ü. Hemşirelik Yüksek Okulu Dergisi. 2003; 7: 1-5. 7. Özvarış BŞ, Koçoğlu GO, Akın A. Türkiye de akraba evlilikleri 1998 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması İleri Analiz Sonuçları. (http://www.dicle.edu.tr/~halks/m114.htm). [Erişim Tarihi: 21.03.2010]. 8. Denizli İlinde Akraba Evliliği Sıklığı ve Tıbbi Sonuçları_(http://sbe.pamukkale.edu.tr/tezarsivi/ sevil_zencir.pdf). [Erişim Tarihi: 22. 03. 2010]. 9. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması, Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü, 2008. 10. WHO, Disability, including prevention, management and rehabilitation. (http://www.who.int/gb/ebwha/pdf_files/wha58/ A58_17-en.pdf 04.04.2008) [Erişim Tarihi: 04.03.2010]. 11. Uskun E. Isparta ilinde özürlülük epidemiyolojisi. Uzmanlık Tezi, Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı, 2002. 12. Statistical Data on Disability Profile (http://www.apcdproject.org/countryprofile/pakist an/pakistan_stat.htlm) [Erişim Tarihi: 10.03.2010]. 13. Statistical Data on Disability Profile(http://www.apcdproject.org/countryprofile/ china/statictical.html#concent) [Erişim Tarihi: 10.03.2010]. 14. http://www.unstats.un.org/unsd/demographic/sc oncerns/disability [Erişim Tarihi: 01.05.2010]. 15._ Word Report on Disability. Inter-American Devolopment Bank, 2005 (http://www.iadb.org/sds/soc/site_6215_e.ht m). [Erişim Tarihi: 01.05.2010]. 16. Takamine Y. Disability Issues in East Asia: Review and Ways Forward, 2003 (http://siteresources.worldbank.org/disability/ Resources/Regions/East_Asia_Pacific/Disability _Issues_in_East_Asia_Takamine.pdf). [Erişim Tarihi: 05.05.2010]. www.korhek.org 729
17. Türkiye Özürlüler Araştırması Temel Göstergeleri_2002._(www.ozida.gov.tr/arastirma /oztemelgosterge.htm). [Erişim Tarihi: 15.03.2010]. 18. Karademir Ş. Özürlülük Sınıflandırması İçin Bir Model Oluşturma. Uzmanlık Tezi, Aydın, 2008. 19. Yılmaz H, Kesiktaş N, Eren B, Köse R. İstanbul ilinde özürlülük oranı ve özürlülerin durumu. Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Dergisi. 1998; 2: 51-53. 20. Turhanoğlu DA, Saka G, Karabulut Z, Kılınç Ş, Ertem M. Diyarbakır il merkezinde yaşayan 55 yaş ve üzeri bireylerde özürlülük ve kronik hastalık sıklığı. Turkish Journal of Geriatrics. 2000; 3: 146-150. 21. DİE. Türkiye Özürlüler Araştırması 2002. Ankara. DİE Matbaası, 2004. 22. Akın G. Denizli Kırsal Kesiminde Akraba Evliliği ve Bunu Etkileyen Faktörler. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Dergisi. 2000; 40; 3-4, 67-80. 23. Tekbaş ÖF, Oğur R, Uçar M. Genç erişkin erkekler arasında akraba evliliği sıklığının ve nedenlerinin araştırılması. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni. 2005; 4: 120-128. 24. Sümer, H, Koçoğlu G, Polat HH, Koçoğlu F. Sivas il merkezi ve köylerinde akraba evliliği sıklığı ve ana-çocuk sağlığına etkileri, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi. 1996; 18 (4): 291-294. 25. Ulusoy M, Tunçbilek E. Consanguinity in Turkey in 1988. Turkish J. Popul. Stud. 1989; 11: 35-46. 730 www.korhek.org