CENGZ AYTMATOV UN ESERLERNDE FALCILIK, KEHANET VE RÜYA MOTF THE ELEMENTS OF DREAMS, ORACLE AND FORTUNE TELLING IN CENGIZ AYTMATOV S WRITING



Benzer belgeler
CENG Z AYTMATOV UN ESERLER NDE FALCILIK, KEHANET VE RÜYA MOT F THE ELEMENTS OF DREAMS, ORACLE AND FORTUNE TELLING IN CENGIZ AYTMATOV S WRITING

BURDURLU HOCA DAN YURT SÖYLENCELERÝ

DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Ergin AYAN (2009). Willermus Tyrensis in Haçlı Kronii ( ), Karadeniz Dergisi Yayınları, Ankara, 160 s, ISBN

Mitosta, arkaik anaerkil yapı Ay tanrıçalığı ile Selene figürüyle sürerken, söylencenin logosu bunun tersini savunur. Yunan monarşi-oligarşi ve tiran

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

TÜRK MİTOLOJİSİ DR.SÜHEYLA SARITAŞ 1

Cengiz Aytmatov Kaynakçası

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

Mitlerin Sınıflandırılması DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

ŞAMANİZM DR. SÜHEYLA SARITAŞ 2

FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ. Tel: GENEL BİLGİLER. Lisans Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Arapça Öğretmenliği, 1990

Key Words: Wolf mouth tie tradition, Islam, Amasya, Turkish culture, belief.

TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

Antik Yunan Kaynakçası

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Bir Suistimalcinin Profili

Prof.Dr. Naciye Yildiz Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Völümü

Yahudiliğin peygamberi Hz. Musa dır. Bu nedenle Yahudiliğe Musevilik de denir. Yahudi ismi, Yakup un on iki oğlundan biri olan Yuda veya Yahuda ya

Metin Edebi Metin nedir?

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ İNSANİ BİLİMLER VE EDEBİYAT FAKÜLTESİ ÇAĞDAŞ TÜRK LEHÇELERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ DÖRT YILLIK-SEKİZ YARIYILLIK DERS PROGRAMI

türk mitolojisi kaynakçası

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

Öykü Bir Çiftçi İki Memuru Nasıl Besledi? saltıkov şçedrin (aslı idil kaynar) Şiir Fotoğraf rıdvan salih

Genç Yazar Muhammed Akbulut Edebiyat alanında popüler olmaktan ziyade gençlere örnek olmak isterim.

Elektrik, Plastik Cerrahi ve Prometheus: İlk BK Romanı Frankenstein 18 Ocak2014. Ütopyadan Distopyaya, Totalitarizm ve Anksiyete 25 Ocak 2014

106 TÜBİAR-X-/2001/ Yard. Doç. Dr. Faruk ÇOLAK

FOLKLOR (ÖRNEK: 2000: 15)

MAADAY-KARA DESTANI (Hazırlayan: Dr. Salahaddin Beki), Manas Yayıncılık, Elazı, 2007, 589 s.

UYGUR TÜREYİŞ EFSANESİ NDEN HAREKETLE KIZ KUMU EFSANESİNDE MİT-RİTÜEL İLİŞKİSİ *

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Devleti tarihsel bağlamında iki ayrı örnekte incelemek. Prof. Dr. İlyas DOĞAN, Sivil Toplum Anlayışı ve Siyasal Sistemler, Astana Yayınları, 2013

KTSAD LETMELRE DAHL MENKUL KIYMETLERN DEERLEMES. Bülent AK Ba Hesap Uzmanı

Tanrı nın brahim e Vaadi

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK DESTANLARININ BİLİM VE KÜLTÜR HAYATINA ETKİSİ ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

MAĞARA RESİMLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNDEN BİZE ULAŞTI

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)

Prof. Dr. Bilge Seyidoğlu Atatürk Üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencileri ile (2 Ağustos 2008 Erzurum Havalimanı)

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

AKÇA, Hakan (2012). Ankara li Aızları (nceleme, Metinler, Dizin), Ankara: Türk Kültürünü Aratırma Enstitüsü Yayınları, XXII+672 s.

ÜNVERSTELERN GÖREVLER

ÖĞRETİM YILI 1. SINIF TÜRKÇE ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO

DESTANLAR VE MASALLAR. Muhsine Helimoğlu Yavuz HILE İLE DILE. Masal. KÜRT MASALLARI Resimleyen: Claude Leon

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.

BAKALDIRAN KADININ DRAMI: KURBAN

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES

ÖZ GEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

Bir Prens Çoban Oluyor

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı.

Arkadaşınız UNITE OGRENCI RAPORLARI VE YANIT KAĞITLARI. ICI P.K. 33 Bakırköy / İstanbul

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı Salahaddin BEKKİ İletişim Bilgileri AEÜ Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Adres Bölümü Bağbaşı Yerleşkesi KIRŞEHİR

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

II. TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRENCİ SEMPOZYUMU SEMPOZYUM PROGRAMI. 22 Mayıs 2014 PERŞEMBE. 09:30-10:00 Açılış ve Protokol Konuşmaları

TÜRK DİZİLERİ. Türk dizilerinde bu ay konumuz MEDCEZİR KARAKTERLERİMİZ MİRA BEYLİCE SELİM SEREZ ASIM ŞEKİP KAYA BEREN BEYLİCE FARUK BEYLİCE TUĞÇE

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

IRROMETER NASIL ÇALIIR...

ÖZGEÇMİŞ. Ekim Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Mimar Sinan Üniversitesi 1991 Marmara Üniversitesi 1994

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

ÖZGEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı

Bizi biz yapan degerli ogretmenlerimizin onunde saygiyla egiliyoruz...

dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

ALTINCI SINIF TÜRKÇE DERS KİTAPLARINDAKİ METİN TÜRLERİ ÜZERİNE BİR İNCELEME

ÇAĞDAŞ YUNAN DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ PROGRAMI

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

İSLAM KURUMLARI VE MEDENİYETİ

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS

Yöntem Ara tırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Aracı Verilerin Analizi Bulgular

AMERĐKA DA YAŞAM BOYU. Prof. Dr. Erdal ZORBA

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Tablo 2: Doktora Programı Ortak Zorunlu-Seçmeli Dersler TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI GÜZ YARIYILI

&' ($ *!+ *,+ $*-!+ *./( " "!/ ( (! + * 0 $ 1 /+%$ "$ $ / + "/ 2 %/

YÜKSEKÖĞRETİM KURULU PROFESÖR : Sinop Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı

Comenius Regio Project: Promotion Reading Literacy OKUMA MOTİVASYONU VE ALIŞKANLIĞI ANKETİ ÖNTEST SONUÇLARI

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

5 YAŞ ANASINIFI ARALIK AYI BÜLTENİ

" Elimizde bulunan Kadim Bilgelik sırlarına ve ezoterik bilgilere göre; özellikle son 3500 yıldan beri dünya insanına, kapasitelerine

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

RAN SLÂM CUMHURYET ANKARA BÜYÜKELÇS SAYIN FROOZ DAWLATABAD LE RÖPORTAJ. Kırmızı Çizgi dergisinde yayımlanan bu röportajı

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ Lisans Ders İçerikleri 1.Yarıyıl

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Yonca Anzerliolu, Karamanlı Ortodoks Türkler, Phoenix Yayınları, Ankara 2003, 376 s.

ARALIK AYI +3 YAŞ ÖZEL YAKACIK BALKANLAR KOLEJİ Eğitim Öğretim Yılı AYIN TEMASI

SINIF İÇİ ETKİNLİKLER

Transkript:

CENGZ AYTMATOV UN ESERLERNDE FALCILIK, KEHANET VE RÜYA MOTF THE ELEMENTS OF DREAMS, ORACLE AND FORTUNE TELLING IN CENGIZ AYTMATOV S WRITING Dr. Gülsine UZUN Özet Ünlü yazar Cengiz Aytmatov, eserlerinde folklorik unsurları ustaca kullanan bir yazardır. Yalnızca Kırgız halk kültürünün deil, Eski Türk dinî inançlarının, halk inanılarının izleri de yazarın roman ve hikâyelerinde görülmektedir. Milli olanı evrensel bir boyuta taıyan Cengiz Aytmatov, aynı zamanda sözlü edebiyatı yazılı bir belgeye dönütürmeyi de baarmı bir yazardır. Makalemizde eski Türk inanıları içerisinde yer alan falcılık, kehanet ve rüya motiflerinin Cengiz Aytmatov un eserlerindeki yansıması incelenecektir. Anahtar Kelimeler: Cengiz Aytmatov, eski Türk inanıları, falcılık, kehanet, rüya motifi. Abstract Famous writer Cengiz Aytmatov uses elements of folklore masterfully in his writing. We can observe not only the (Kyrgyz) folk culture but also the old Turkish beliefs and customs. Bringing the national to universal level, Cengiz Aytmatov also manages to transform oral literature into written documents. This study examines the fortune telling, dreams and oracles that take an important place in old Turkish religious belief, and their reflections in Cengiz Aytmatov s writing. Key words: Cengiz Aytmatov, old Turkish beliefs, fortune telling, oracles, dreams. Mula Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Çada Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü.

425 Dr. Gülsine UZUN Kırgızlar, Orta Asya nın en eski halklarından birisidir ve asırlar boyu göçebe atlı kültürü ile yaamılardır. Bu yaayı tarzı onların sözlü edebiyatının ekillenmesinde büyük bir etkendir. Manas destanı, Kırgız halk geleneini, örfünü, âdetini, töresini, tarihîni kısacası Kırgız halkının kendisini bünyesinde barındıran bir ansiklopedi niteliindedir. Bu yüzden destanlar Kırgızlar için büyük öneme sahiptir. Ünlü Kırgız yazar Cengiz Aytmatov un eserlerinde görülen folklorik malzemenin temelinde Kırgız kültürü ve Kırgız sözlü geleneinin en güzel ifade vasıtası sayılan Manas Destanı nın olduu söylenebilir. Yazılı Kırgız edebiyatı, Sovyet döneminde ve sözlü gelenein hâlâ güçlü olduu bir dönemde ortaya çıkmıtır. lk defa on dokuzuncu yüzyılda Radloff tarafından ilim âlemine tanıtılan Manas Destanı, o zamanlarda hâlâ anlatılmakta ve Cengiz Aytmatov un yazarlık hayatının ilk yıllarında da kaydedilmektedir. Dier Kırgız yazarlar gibi, Aytmatov da bu destanı defalarca okumu, tasvirindeki, ritmindeki ve tonlamasındaki seçkin üslûbu kavrayarak eserlerinde kullanmıtır. Özbek aratırmacı P. Mirza Ahmedova destan geleneinin modern Kırgız edebiyatı için önemini vurgulayarak; Cengiz Aytmatov un çalımalarında destanın, destan anlatımının güçlü ve organik bir yardımı olduunu, bunun da Kırgızların millî sanat uurlarının bir özellii olan ve günümüz sanatındaki destan geleneini besleyen bir ihtiyaç olduunu belirtir. 1 Aytmatov, halk kültürünün ürünlerini eserlerinde kullanmasının sebeplerini kendisiyle yapılan bir röportajda öyle dile getirir: Mitoloji, masallar, efsaneler eski insanların yaadıı hadiselerdir. Kulaktan kulaa gelen tarihî zenginliimizdir. Eskiden bize kalan kültürel zenginliklerdir. Bunlarla bugünkü teknoloji arasında bir balantı kurmakta yarar görüyorum. Onun için ben ve benim gibi yazarlar da eskiden baımızdan geçmi halkın tecrübelerini anlatan, halkın tarihîni anlatan, ıık tutan bu tür zenginlikleri kitaplarımızda kullanıyoruz. O da anlatmaya ayrı bir güzellik, ayrı bir zenginlik katıyor. 2 Aytmatov, 1980 yılında Manas Destanı nın yeniden neri dolayısıyla, bu destana yazdıı önsözde; Kırgızların kendilerini ifade etmek için edebiyatı ve bu edebiyat içinde de destan türünü seçtiklerini belirtir. Aytmatov a göre, baka halklar geçmi medeniyetlerini, tarihlerini, yazılı edebiyatla, heykelle, resimle, tiyatro ve mimarî ile muhafaza ederlerken, Kırgız halkı kendisinin, bütün düünce ve duygularının ar namusunu, dünya görüünü, ideallerini, tarihî hadiseleri sözlü olarak destan eklinde ifadeyi tercih etmitir. 3 Yazarın eserlerinde, birçok unsurun ve konunun yanı sıra dinî inanıların izleri de görülmektedir. Sovyet rejiminin dinler karısındaki inkârcı tavrı ve dinî müesseselere yönelik baskıcı tutumu düünüldüünde, Aytmatov un, eserlerinde 1 Soucek, Svat, Cengiz Aytmatov un Eserlerinde Milli Renk ve ki Dillilik (Çev.: Orhan Söylemez), Türk Lehçeleri ve Edebiyatları, S. 10, Ankara, 1994, s. 31. 2 Özen, Sabiha, Her Yazar Kendi Halkı çin Yazmayı Nazarda Tutar, Dergâh, S. 24, stanbul, 1992, s.13. 3 Aytmatov, Cengiz, Kadîm Kırgız Ruhunun Zirvesi, (Akt.: klil Kurban, Ali Akba), Karda Edebiyatlar, S. 3, Erzurum, 1982, s. 3-4.

Cengiz Aytmatov un Eserlerinde Falcılık, Kehanet ve Rüya Motifi 426 dinî unsurları youn olarak kullanmasının, Kırgız halkında var olan dinî inanıların rejim baskısı karısında bile ortadan bütünüyle kaybolmadıını göstermesi bakımından ilgi çekicidir. Yazar, eserlerinde farklı dinî inanıları bir arada verirken, Türklerin eski yaam tarzları hakkındaki bazı önemli unsurları da gözler önüne sermitir. Türkler, deiik corafyalarda yaadıkları uzun asırlar boyunca pek çok dinîn etkisi altına girmi, slâmiyet i kabul ettikten sonra bile, gündelik hayatın içine yerleerek birer âdet ve gelenek niteliine bürünen eski dinî inanılarını günümüze dek taımılardır. Özellikle Türklerin en eski inancı olan amanizm in motifleri, bazen slâmî inanç sistemi içinde eritilmi, bazen de eski saflıını koruyarak - slâmî akidelere ters olsa da- Orta Asya ve Anadolu slâm inancı içinde yerlerini almılardır. Asya topraklarında ortaya çıkan eski dinler, pek çok aratırmacıya göre farklı dinler olarak yorumlanırken, Aytmatov, dier birçok yazar gibi, amanizm, Budizm ve Gök Tanrı dinlerini birlikte yorumlamı, bunun nedenini de her üç dinin aynı topraklarda ve aynı zaman dilimi içinde var olmasına balamıtır. Bu nedenle, yazarın kurguladıı olayların, deiik dinî inanıların bir arada yaandıı bir corafyada geçmesinin, eserlerde dinî inanılar açısından bir ikilemin olumasına neden oluturduu söylenebilir. Yazarın herhangi bir romanında karılaılan bir slâmî motif, aynı romanın baka bir sayfasında yerini amanist bir motife bırakabilmektedir. Örnein, Elveda Gülsarı da, Tanabay, zafer kazandıı için, slâmî pratie uygun olarak ellerini kaldırarak dua ederken, romanın bir baka yerinde aynı kahraman, yılkı atlarının dütüü tehlike karısında Ey Arbak (ervah, atalar ruhu) siz koruyun yılkıyı! diyerek atalarının ruhuna sıınır. Türk halklarının slâmiyet i kabul ettikten sonra bile, eski dinlerinde bulunan birçok unsuru terk etmemeleri ve yeni dinleri içinde eski inançlarını yeniden yorumlayarak korumu olmaları, Aytmatov tarafından ustaca ilenmi, halkın deien dinî inanılar karısındaki tavrının, gündelik hayat içindeki yansıması çarpıcı gözlemlerle ortaya konulmutur. Türklerin en eski inançları içersinde yer alan falcılık, kehanet ve rüya gibi motifler de Aytmatov un eserlerinde yine birer sembol olarak yerlerini almıtır. 1. Falcılık ve Kehanet Fal eski Türkçede ırk kelimesi ile ifade edilmitir. Kagarlı Mahmut, Divanu Lûgati t-türk te ırk kelimesini Falcılık, kâhinlik, bir kimsenin gönlündekini bilmek, yürektekini dıarı çıkarmak 4 olarak açıklamıtır. Besim Atalay bu maddeye verdii dipnotta, Türkiye nin birçok yerinde ırk kelimesinin kader, talih, fal anlamında kullanıldıını belirtir. Irk bakmak cümlesinin açıklamasını yaparken, Batı Anadolu da özellikle Kütahya da bu tabirin fala bakmak olduunu ifade eder. 5 4 Atalay, Besim, Divanü Lügat-it Türk Tercümesi, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ank. 1992, s. 41. 5 Atalay, a. g. e., s. 41.

427 Dr. Gülsine UZUN Türk Turfan metinlerinde de ırklamak kelimesine rastlanmaktadır. Ayrıca Altay, Kazan, Baraba, Teleüt, Uygur boylarında rastlanan tefe ül 6 ve tee um 7 anlamına gelen ırım kelimesi de ırk ile balı bir terimdir. Ouz Destanında adı geçen bilge ve filozof Irkıl Hoca nın da adının bu kelimeyle ilgisi olduu düünülebilir. Yakutlara göre ilk amanın adı Arkil dir. Altay amanistlerinde kamlardan baka ırımçı denilen kiiler de bulunmaktadır. Bunlar saralı hastalardır ve sara nöbetleri tuttuu zaman gaipten haber verirler. 8 slamiyet ten önceki Türklerde, sihir yapmak anlamında kullanılan arbamak kelimesi, Moollarda arbahu eklinde telaffuz edilmektedir. Anadolu da ise bu kelime arpa eklini almıtır. Özellikle on beinci yüzyılda yazılmı Türkçe kitaplarda Gaipten söyleyiciler, arpacılar, suya bakıcılar ve müneccimler gibi tabirlere rastlanmaktadır. Bu metinlerde arpacı kelimesinin falcı karılıında kullanıldıı görülmektedir. 9 Kırgızlar fal karılıında tölgö kelimesini kullanırlar. Manas destanında Manas ın arkadalarından birinin adı Kara Tölek tir. Baka birinin ismi de Yarıncı (kürek kemii ile fal açan) Kara Badi tir. Yine Kırgızcada fal kelimesinin yerine geçen keret kelimesi dier Türk lehçelerinde de görülmektedir. Falcılar fal açmak için kullandıkları nesneye göre çeitli adlar alırlar. Hayvanların kürek kemiine bakıp, gelecei kefedenlere yarıncı, koyun tezekleriyle fal açanlara kumalakçı, deiik eylerden anlam çıkaran falcılara da ırımçı denilmektedir. 10 slamiyet ten önce Türkler fala çok fazla önem vermiler, karılatıkları meselelerin çözümleri için falcıya bavurmulardır. Fala bakmak için koç, keçi, at, sıır ve geyiklerin kürek kemii, aık kemii, koyun tezei, fasulye, nohut gibi kumalak adı verilen taneler, ate, yıldızlar, ok ve yay, köpük, kazak, eldiven gibi malzemeler kullanmılardır. Bu fal çeitlerinden alınma motifler destan ve hikâyelerde yer almıtır. Özellikle Kazak, Kırgız hikâye ve destanlarında kürek kemii falı motifine oldukça sık rastlanmaktadır. Kırgız ve Kazaklardan baka Nogay ve Bakurtlar da kürek kemii falına baktırmaktadırlar. Altay ve Yakut Türklerinde önemli sayılan bu fal, Moolistan da Budist rahipler arasında da görülmektedir. 11 Roux, kavrulmu kürek kemiinin okunması yolu ile kehanette bulunmak anlamına gelen omoplatoskopi veya iskapülomanti nin Türk-Mool kehanet 6 Duvarcı, Aye, Türkiye de Falcılık Gelenei ile Bu Konuda ki Eser Risle-i Falnme Li Ca fer-i Sdık ve Tefe ülname, Kültür Bakanlıı Yay., Ankara, 1993, s. 6. 7 nan, Abdülkadir, Tarihte ve Bugün amanizm, Materyaller ve Aratırmalar, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1986, s. 151. 8 nan, a. g. e., s. 151. 9 Ögel, Bahaeddin, Türk Mitolojisi (Kaynaklar ve Açıklamaları ile Destanlar) II, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1995, s. 158. 10 nan, a. g. e., s. 152. 11 Duvarcı, a. g. e., s. 8.

Cengiz Aytmatov un Eserlerinde Falcılık, Kehanet ve Rüya Motifi 428 yönteminin en eski ve süreklisi olduunu belirtmektedir. 12 Yine Abdülkadir nan Japonlarda da kürek kemiine bakarak fal açma yönteminin olduundan bahseder. 13 Falcılık tarihine bakıldıında antik çada Mısır da, Babil de, Çin de Kalde de astroloji ve el falı gibi metotların kullanıldıını gösteren çeitli belgelerin olduu görülmektedir. Bu bölgelerde falcılık hem dini, hem de hekimliin tamamlayıcı bir bölümü olarak rahipler tarafından yürütülmütür. 14 Eski Roma da Collegium Augunium adını taıyan ve Roma mparatoru tarafından atanan kâhinler kurulu, Augunium düüncesi adı verilen ve gizli tutulan gelecei bilme bilimi ile uraırdı. 15 Antik çaın Yunan ve Roma sında kehanet, savalardan devlet yönetimine kadar her konudaki bilinmezi anlamak için bavurulan bir yöntemdir. Bu medeniyetlerde tabii yapma mentika olarak adlandırılan düünce tarzı ile hem kiinin hem de devletin gelecei örenilmeye çalıılmıtır. Tabii mentika dorudan doruya senetsiz olarak gerçekletirilen kehanet demektir. Rüya, yorum, hikmetli sözlerden anlam çıkarma, gelecei görmek için uykuya yatma, ölü ruhlardan bilgi almaya dayanan kâhinlik hep tabii mentikayla gerçekletirilen ekillerdir. Yapma mentikada ise, Kutsal Mee Aacının hıırtıları, kuların uçuları, kurbaanın iç organları gibi bir takım vasıtalar kullanılmaktadır. 16 Eski Yunan da gelecekle ilgili önemli sorulara cevap aramak için gidilen kutsal yerler de vardı. Oraculum adı verilen bu yerlerde soruların cevabını bir rahibin aracılıı veya rüya gösterme yoluyla dorudan Tanrı verirdi. 17 Romalılarda kurbaanın baırsaklarına bakarak gelecei söyleyen ve kendilerine harus pex adı verilen rahipler ve yine kurbaa kemikleri ile bakılan ve piromensi denilen fal çeitleri vardı. Sümerler kesilen kurbaanın karacierine, Etiler kuların uçularına bakarak balayacakları iin sonucunu örenmeye çalıır, uur veya uursuzluk belirtilerine göre ii yapıp yapmamaya karar verirlerdi. 18 Cengiz Aytmatov un Gün Olur Asra Bedel romanında Yedigey in çocukları elendirmek üzere baktıı ta falının Eski Türklerdeki kumalak adı verilen fala çok benzedii görülmektedir: Yedigey anlatacakları bittikten sonra o anda aklına baka masal da gelmeyince ta falına bakarak elendirdi onları. Artık cebinde nohut büyüklüünde kırk bir ta bulunduruyordu. Talarla fala bakmak, uzak geçmiten kalma bir usuldü, kendine göre karıık sembolleri, tuhaf ama anlamlı terimleri vardı. Yedigey bu taları önüne serpmeden önce okuyup üfler, bir takım tılsımlı sözler söyler, sonra onlardan ne istediini bildirirdi. 19 12 Roux, Jean-Paul, Türklerin ve Moolların Eski Dini, (Çev.: Aykut Kazancıgil), aret Yay., stanbul, 1994, s. 76. 13 nan, a. g. e., s. 152. 14 Türk Ansiklopedisi, C. XVI, s. 90. 15 Hançerliolu, Orhan, nanç Sözlüü, Remzi Kitabevi, stanbul, 1975, s. 81. 16 Hançerliolu, a. g. e., s. 376. 17 Türk Ansiklopedisi, C. XVI, s. 90. 18 Duvarcı, a. g. e., s. 5. 19 Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel, (Çev.: Refik Özdek), Ötüken Yay., stanbul, 1996, s. 277.

429 Dr. Gülsine UZUN Kumalak falı, Türk boyları arasında en çok kullanılan fal çeitlerindendir. Bu i için kırk bir tane kumalak (tane) lazımdır. Taneler ta olabilecei gibi, koyun tezei, nohut veya fasulye de olabilir. 20 Toprak Ana da ise rüyalara ve talara bakarak birtakım yorumlar yapılmaya çalııldıı görülmektedir: Herkes birbirine akam rüya gördüünü söylüyor ve rüyasını iyiye yorumluyordu. Bazıları da tümsekten küçük talar topluyor, bunların yüzeyine bakarak birtakım iaretler görmeye çalııyor ve hep iyi iaret gördüklerini söylüyorlardı. Çünkü özlemleri o idi, istekleri o idi. 21 Cengiz Aytmatov un Cengiz Han a Küsen Bulut adlı romanında anlatılan efsanede Cengiz Han ın batı seferine hazırlandıı bir sırada gezgin bir kâhin tarafından, Gök Tanrı nın kendisine bir bulut verdiini ve bu bulutun kendisini koruyacaı bildirilmitir. Kâhin, Cengiz Han ın adil davrandıı sürece bu bulutun kendisiyle beraber olacaını söyler. Balangıçta buna inanmayan Cengiz Han sefere çıktıktan kısa bir süre sonra, baında beliren ve sürekli kendisini takip eden, güneten ve sıcaktan koruyan bir bulut görünce kâhinin sözlerine inanır. Fakat Cengiz Han, Batı seferi sırasında ordudaki subayların eleriyle görümesini ve çocuk dourmayı yasaklar. Bu yasaa uymayan bir subay ve karısı idam ettirilir ve çocuk dadısıyla birlikte çölün sıcaında terk edilir. Eserde anlatılan efsaneye göre Cengiz Han ı koruyan bulut Cengiz Han a küser ve onu terk eder. Bu durumda Cengiz Han artık Tanrının kendi yanında olmadıını görerek, Batı seferini tamamlamadan yurduna geri döner. Bulut ise bir süre sonra çocukla köle kadının üstünde yeniden belirmeye balar. 22 Kalmuk Hanı Yolay ın da Targıl Taz adlı kürek kemiine bakıp Tanrı ile konuan bir falcısının olduu bilinmektedir. Falcı Yolay a kürek kemiinde kanlı bir balangıçtaki sonsuz su gördüünü, sefere çıkmasının hayırlı olmayacaını anlatmı, fakat Kalmuk Hanı buna önem vermeyip sefere çıkmı ve Manas a yenilerek öldürülmütür. 23 Aytmatov un, roman kahramanlarının trajik sonunu Yunan mitolojisinde anlatılan Kassandra adlı kâhin kadının sonuyla ayniletirerek fantastik ve bilim kurgu tarzını mitolojik bir çerçeveye oturttuu Kassandra Damgası 24 adlı romanı, Aytmatov un konusu itibariyle en ilgi çeken eserlerinden birisidir. Uzaydaki eski Sovyet aratırma istasyonunda çalıan, daha sonra buradan ayrılmayı istemeyerek, istasyonda kalan ve kendisini uzay rahibi Filofey olarak adlandıran Rus bilim adamı Andrei Krıltsov Andreyeviç uzayda birtakım aratırmalar yapar. Bu aratırmaların sonunda Filofey, ana rahmindeki embriyonların ilk haftalarda hayatta kendisini bekleyenleri hissettiini ve bu kadere tepki gösterme yeteneine sahip olduunu, eer bu tepki olumsuzsa embriyonların 20 Duvarcı, a. g. e., s. 21. 21 Aytmatov, Toprak Ana, (Çev.: Refik Özdek), Ötüken Yay., stanbul, 1996, s. 100. 22 Aytmatov, Cengiz Han a Küsen Bulut, (Çev.: Refik Özdek), Ötüken Yay., stanbul, 1995. 23 Duvarcı, a. g. e., s. 7. 24 Aytmatov, Kassandra Damgası, (Çev.: Ahmet Pirverdiolu), Ötüken Yay., stanbul, 1997.

Cengiz Aytmatov un Eserlerinde Falcılık, Kehanet ve Rüya Motifi 430 douma karı olduklarını kefeder. Douma olumsuz tepki gösteren bu embriyonları taıyan kadının alnında küçük benekler olumaktadır. Filofey, bu embriyonlara Kassandra embriyonu, kadınların alnındaki iarete de Kassandra damgası adını verir. Bütün bunları uzaydan Roma da bulunan Papa ya gönderdii bir mektubunda anlatır ve gazeteler bu mektubu yayınlayınca bütün dünyada bir skandal oluur. Amerikalı bir bilim adamı olan fütürolog Robert Bork ise, bu uzay rahibinin dünyadaki temsilcisi olarak görüldüü için, bu olaya büyük tepki gösteren halk tarafından öldürülür. Daha sonra da insanların kendisine inanmadıını ve yaptıı kefin insanlar arasında mutsuzluk yarattıını gören Filofey de uzayla balantı kurulduu bir sırada bütün dünyanın önünde kendisini uzay boluuna bırakır. Romanın kahramanları Filofey ve Robert Bork un Yunan mitolojisindeki Kassandra ile aynı kaderi paylatıı görülmektedir. Kassandra Yunan mitolojisinde Troya kralı Priamos ile karısı Hekabe nin kızıdır. Bu genç kızın yürekler acısı bir kaderi ve trajik bir kiilii vardır. Gelecei görme gücüyle yıkımları önlemeye çalıan fakat kimseye sözünü geçiremedii için baına gelen belalardan iki misli etkilenip üzülen bilicinin dramını simgeler. Bu günün anlayı ve deyimine göre, uzaı gören bilinçli insanın dramını. Kassandra nın bu gücü ile ilgili Yunan mitolojisinde iki efsane anlatılmaktadır. Bunlardan birine göre, Kassandra yla ikiz kardei Helenos bebekken, Priamos la Hekabe Tymbralı Apollon erefine, Tanrının ehir dıında bulunan tapınaında bir enlik düzenlerler ve ölen sonunda çocuklarını tapınakta unutup giderler, ertesi sabah almaya geldiklerinde korkunç bir manzarayla karılaırlar. Kassandra ile Helenos beiklerinde uyuyorlar ama iki yılan çevrelerini sarmı, gözlerini kulaklarını yalıyorlardı. Bu eylemle çocukların duyuları arınmı, insanların göremedii, duyamadıı gerçeklerin algısına açılmı oluyordu. kisi de kâhin olmutu. Bir dier efsaneye göre ise; Tanrı Apollon Priamos un güzel kızına aık olur, kendini verirse ona kehanet yeteneini armaan edeceini söyler. Kassandra kabul eder ama Tanrıdan bu yetenei aldıktan sonra kendini vermeye yanamaz. Tanrı da öfkelenerek kızın azının içine tükürür, böylece verdii armaanın etkisizi kalmasını salar. Kassandra gelecei görebilecek, gördüünü haykıracak ama kimseyi söylediklerinin doruluuna inandıramayacaktır. Kassandra Troya (Truva) tarihinin bütün olaylarını önceden görmü ve söylemitir. Paris çocukken bırakıldıı da daından dönünce, bu delikanlının hemen öldürülmesini istemi, sonra Yunanistan yolculuu sırasında Helena yı getirdii zaman, bu kadının Troya nın yıkımına yol açacaını, geri gönderilmesi gerektiini bildirmi, daha sonra tahta atı Troya ya sokmamaları için Troyalıları ikna etmeye çalımı, fakat hiç kimseyi kendine inandıramamıtır. ehir yamalanırken Kassandra, Athena tapınaına sıınır ve orada Dilemis in olu Aias ın tecavüzüne urar. Kassandra daha sonra Agamemnon a köle olarak verilir fakat ona aık olan Agamemnon, onu kendisine e olarak alır ve Mykene deki sarayına götürür. Mykene sarayında Agamemnon un ve kendisinin Klytaimestra tarafından

431 Dr. Gülsine UZUN öldürüleceini gören Kassandra haykırır, baırır, dövünür ama hiçbir eyi önleyemedii gibi bu yıkımı da önleyemez ve kıskanç Klytaimestra tarafından Agamemnonla birlikte öldürülür. 25 Antik dönemde büyük felaketleri haber veren fakat hiçbir zaman ciddiye alınmayan Kassandra nın trajik hayatı birçok esere konu olmutur. Eskil in Agamemnon, Euripidus un Truvalı Kadınlar, Likofronus un Aleksandra, Homeros un Odesse adlı eserlerinde Kassandra tipine rastlanmaktadır. XX. yüzyılda da H. Ayzenberg, P. Ernest, F. Schiller gibi yazarlar Kassandra tipini edebiyata sokmulardır. 26 Yine bunun dıında ünlü spanyol yazar B. Pérez Galds ve Alman yazar Christa Wolf gibi birçok yazar da Kassandra yı eserlerinde deiik konularla ele almılardır. Eserin mütercimi olan Ahmet Pirverdiolu, romana yazdıı önsözde, dünya edebiyatında yakından bilinen Kassandra tipinin Aytmatov tarafından kendine özgü bir yöntemle ele alınarak, mitolojik konuya ve tipe hiç temas edilmeden çada olaylar ve kaderi Kassandra ya benzeyen çada bir bilim adamı-kâhin tipi ortaya çıkarıldıını ifade etmektedir. Romandaki olayların Amerika da geçmesine ramen herhangi bir somut ülke ya da somut bir insan tiplemesinin söz konusu olmadıını belirten Pirverdiolu, Aytmatov un bütün ülkeleri, bütün insanları ilgilendiren, düündüren, endielendiren konuları ele aldıını, yeryüzündeki bütün canlı varlıkların hayatı için tehlike oluturan olaylara dikkat çektiini belirtmektedir. 27 2. Rüya Motifi Çok eski çalardan beri insanlar rüyaya ve rüya tabirine çok önem vermilerdir. Eski Yunan ve Roma kültüründe rüya görmek için yaptırılan özel mabetlere ve buralarda rüya tabiri yapan rahiplere rastlanmaktadır. Sümerlerle ilgili yapılan kazılarda elde edilen tabletler arasında kırktan fazla rüya yorumuna rastlanmıtır. 28 Rüyalar ve rüyaların yorumu, bütün insanlıın düünce tarihinde önemli bir yer tutmakta ve bu tip inanılar günümüzde devam etmektedir. Ancak her kavramın hayatında ve kendi kültür çevresinde ortak olan bazı inanı ve düünceler mevcuttur. Özellikle rüya yorumları Türk kavimlerinde kendi inanı ve geleneklerine göre bir kalıba girmi ve sınırlanmıtır. Herkes rüyayı ana ve babasından duyduu gibi yorumlamı ve bu kalıplar bazı deimelerle birlikte bu güne kadar gelmitir. Türk topluluklarında yapılan bu yorumlarda doal olarak, Türklerin inandıı bütün dinlerin etkisi olmutur. Göktürk yazısı ile yazılmı ve Turfan da bulunmu bir el yazması, Türklerin ilk rüya yorum kitabı olarak bilinmektedir ve kitapta Çin tesirleri de hissedilmektedir. Hüseyin Namık Orkun bu yazmayı ırk bitig olarak tanımlamıtır. Dede Korkut ta da Salur Kazan ın, 25 Erhat, Azra, Mitoloji Sözlüü, Remzi Kitabevi, stanbul, 1989, s. 183. 26 Pirverdiolu, Ahmet, Kassandra Damgası, Ötüken Yay., stanbul, 1997, s. 5-6. 27 Pirverdiolu, a. g. e., s. 7. 28 Duvarcı, a. g. e., s. 6.

Cengiz Aytmatov un Eserlerinde Falcılık, Kehanet ve Rüya Motifi 432 Yeenek in ve Karaçuk Çoban ın rüyalarından bahsedilmektedir. Kutadgu Bilig de rüya, dü tabir eden anlamlarına gelen yorguçı, yörgüçi, muabbir deyimlerine rastlanmaktadır. 29 slami gelenekte Hz. Yakup en eski dü yorumcusu olarak bilinmektedir. Olu Yusuf kendisine, rüyasında on bir yıldızla ayın secde ettiini gördüünü söyleyince, babası ona bu rüyayı kardelerine anlatmamasını, kendisine bir tuzak kurabileceklerini söylemi fakat Yusuf onu dinlememi ve baına gelen bir takım olaylardan sonra Mısır zindanına dümütür. Burada hem zindan arkadalarının rüyalarını hem de Mısır Azizinin, rüya yorumcularının çok karıık olduunu iddia ederek yorumlamak istemedikleri rüyasını tabir etmi ve bunların hepsi gerçek çıkmıtır. 30 Bunun dıında Dede Korkut Hikâyelerinde, Danimentnâmede, Saltuknâmede, destanlarda, masallarda, halk hikâyelerinde rüya motifi her zaman önemli bir unsur olarak karımıza çıkmaktadır. Bütün toplumlarda kiilerin rüya ve rüya yorumuna ilgi duyduu görülmektedir. Bu nedenle rüya yorumlamayı amaçlayan ve rüyaları bazı olay ve sembollerle açıklamaya çalıan çok sayıda kitap yazılmıtır. Erich Fromm, rüya yorumlarını psikolojik ve psikolojik olmayan rüya yorumları olarak ikiye ayırmıtır. Rüya yorumlama tarihinin rüyayı psikolojik bir fenomen olarak deil, bedenden ayrılan ruhun kendine özgü hayatı ya da hayaletlerin çıkardıı ses ve görüntüler olarak düünülmesi ile baladıını belirten Fromm, dou kültürlerinde rüyanın belirli dinî ve ahlakî kalıplara göre yorumlandıını, böyle bir yorum yönteminde her sembolün bir anlamı olduunu belirtir. Yazara göre, yakın dou kültürlerinde yapılan rüya yorumlarının ilk dönemlerinde, rüyaların Tanrısal mesajların iletilmesinde bir aracı oldukları düüncesinden yola çıkılırdı. 31 Psikolojik olmayan rüya yorumlarında, rüyanın daha sonra gerçekleecek bir olayın önceden hissedilmesi ya da insan dıı güçler tarafından iletilmi bir mesaj olarak görüldüünü belirten yazar, psikolojik rüya yorumunda ise rüyalara insan ruhunun oluturduu bir görüntü olarak bakıldıını ifade etmektedir. 32 Aytmatov un Gün Olur Asra Bedel adlı romanında, Ukubala nın görmü olduu rüyanın, Fromm un psikolojik olarak nitelendirdii rüyalardan biri olduu söylenebilir. Hamile olduu dönemde bir rüya gören Ukubala, rüyasında bir altın mekre balıı görmektedir: Balık yanı baında yüzüyor, o da onu tutmaya çalııyormu. Onu yakalayıp sonra da bırakmak için yanıp tutuuyormu. Altın mekreyi eline almak, altın renkli vücuduna dokunmak, onun kokusunu almak istei o kadar büyümü ki, rüyasında balıın ardından bakıp durmu. Ama 29 Ögel, a. g. e., s. 571-577. 30 Gökyay, Orhan aik, Rüyalar Üzerine, II. Milletler Arası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, IV. Cilt, Ank.1982, s. 186. 31 Fromm, Erich, Rüyalar, Masallar, Mitoslar, (Çev.: Aydın Arıtan-Kaan H. Ökten), Arıtan Yayınevi, stanbul, 1992, s. 126. 32 Fromm, a. g. e., s. 130.

433 Dr. Gülsine UZUN yakalanmıyormu balık. Ukubala uyanınca bunun bir dü olduunu anlamı ama bir türlü heyecanı geçmiyormu. Çünkü altın mekreyi çok önemli bir amaç, onu kaçırmasını da bu amaca ulaamamak eklinde yorumluyormu. 33 Ukubala nın bu rüyasını kocası Yedigey, onun karı koyamadıı güçlü bir istei olarak yorumlar: Yedigey ise bir türlü aklından çıkaramıyordu karısının gördüü rüyayı. Onun rüyasında görüp unutamadıı, gerçekten de o balıı görmek, tutmak istediini anlamıtı. Denizde aını çekerken hep bunu, bu altın mekreyi nasıl tutacaını düünüyordu. Ukubala nın talgak ı yani karı koyamadıı güçlü istei, hamile kadınların aermesi gibi bir istekti. Ama bu talgak, bu aermesi, eki, tuzlu, acı bir ey ya da kızarmı av eti, ku eti yemek istei gibi gösterirdi kendini. Bunu bilen Yedigey, karısının talgakını hiç sormuyordu. Ukubala bir balıkçı karısıydı ve talgakı da kocasının meslei ile ilgili idi. O balıı gözleriyle görmek, altın renkli balıı elleriyle tutmak istiyordu. Tanrı vermiti bu istei. Yedigey hamile bir kadın talgakına kavumazsa, bunun doacak çocuk için bir zarar getireceini de iitmiti. 34 Yedigey in istekleri Tanrının verdii düüncesi, Fromm un bahsetmi olduu, rüyaların ilahi mesajın iletilmesinde bir araç olduu düüncesini destekler niteliktedir. Deniz Kıyısında Koan Ala Köpek de denizin ortasında yapayalnız kalan ve susuzluktan bitkin düen Kirisk in, rüyasında büyük bir denizin üzerinde yürümesi ve her tarafın suyla kaplı olması; 35 bunun yanında Dii Kurdun Rüyaları nda, 36 yavruları insanlar tarafından öldürülen ve rüyasında yavrularıyla beraber olduunu gören dii kurt Akbar ın rüyaları, hep belirli psikolojik bir durum içerisinde görülmü rüyalardır. Yazarın, Hz. sa nın hayatıyla romanın kahramanı Abdias ın hayatını karılatırarak Hristiyanlıı ele aldıı Dii Kurdun Rüyaları nda Vali Pontus Platus un gelecekten haber verici nitelikteki ve Kitab-ı Mukaddes in Yeni Ahid kısmında da anlatılan rüyası da yine bir rüya motifi olarak karımıza çıkmaktadır. KAYNAKÇA ATALAY, Besim, Divanü Lügat-it Türk Tercümesi, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ank. 1992. AYTMATOV, Cengiz, Kadîm Kırgız Ruhunun Zirvesi, (Akt.: klil Kurban, Ali Akba), Karda Edebiyatlar, S. 3, Erzurum, 1982. 33 Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel, s. 289. 34 Aytmatov, Gün Olur Asra Bedel, s. 290. 35 Aytmatov, Hikâyeler (Yıldırım Sesli Manasçı, Yüzyüze, Deniz Kıyısında Koan Ala Köpek, (Çev.: Refik Özdek), Ötüken Yay., stanbul, 1995. 36 Aytmatov, Dii Kurdun Rüyaları, (Çev.: Refik Özdek), Ötüken Yay., stanbul, 1995.

Cengiz Aytmatov un Eserlerinde Falcılık, Kehanet ve Rüya Motifi 434 AYTMATOV, Cengiz, Cengiz Han a Küsen Bulut, (Çev.: Refik Özdek), Ötüken Yay., stanbul, 1995. AYTMATOV, Cengiz, Hikâyeler (Yıldırım Sesli Manasçı, Yüzyüze, Deniz Kıyısında Koan Ala Köpek, (Çev.: Refik Özdek), Ötüken Yay., stanbul, 1995. AYTMATOV, Cengiz, Dii Kurdun Rüyaları, (Çev.: Refik Özdek), Ötüken Yay., stanbul, 1995. AYTMATOV, Cengiz, Gün Olur Asra Bedel, (Çev.: Refik Özdek), Ötüken Yay., stanbul, 1996. AYTMATOV, Cengiz, Toprak Ana, (Çev.: Refik Özdek), Ötüken Yay., stanbul, 1996. AYTMATOV, Cengiz, Kassandra Damgası, (Çev.: Ahmet Pirverdiolu), Ötüken Yay., stanbul, 1997. DUVARCI, Aye, Türkiye de Falcılık Gelenei ile Bu Konuda ki Eser Risle-i Falnme Li Ca fer-i Sdık ve Tefe ülname, Kültür Bakanlıı Yay., Ankara, 1993. ERHAT, Azra, Mitoloji Sözlüü, Remzi Kitabevi, stanbul, 1989. FROMM, Erich, Rüyalar, Masallar, Mitoslar, (Çev.: Aydın Arıtan-Kaan H. Ökten), Arıtan Yayınevi, stanbul, 1992. GÖKYAY, Orhan aik, Rüyalar Üzerine, II. Milletler Arası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, IV. Cilt, Ank.1982. HANÇERLOLU, Orhan, nanç Sözlüü, Remzi Kitabevi, stanbul, 1975. NAN, Abdülkadir, Tarihte ve Bugün amanizm, Materyaller ve Aratırmalar, Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, 1986. ÖGEL, Bahaeddin, Türk Mitolojisi (Kaynaklar ve Açıklamaları ile Destanlar) II, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1995. ÖZEN, Sabiha, Her Yazar Kendi Halkı çin Yazmayı Nazarda Tutar, Dergâh, S. 24, stanbul, 1992. ROUX, Jean-Paul, Türklerin ve Moolların Eski Dini, (Çev.: Aykut Kazancıgil), aret Yay., stanbul, 1994. SOUCEK, Svat, Cengiz Aytmatov un Eserlerinde Milli Renk ve ki Dillilik (Çev.: Orhan Söylemez), Türk Lehçeleri ve Edebiyatları, S. 10, Ankara, 1994.