ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI



Benzer belgeler
ÇUKUROVA BÖLGESİ KOŞULLARINDA YETİŞTİRİLEN ARI OTU (Phacelia tanacetifolia Bentham) BİTKİSİNİN BAL ARILARI (Apis mellifera L.

ÇEŞİTLERİNDE BAL ARISININ

ARIOTU YETİŞTİRİCİLİĞİ

ARIOTU, FASELYA (Phacelia tanacetifolia Bentham)

ARICILIK AÇISINDAN ARIOTU (Phacelia tanacetifolia Bentham) BİTKİSİNİN ÖNEMİ ve BU KONUDA ÜLKEMİZDE YAPILAN ÇALIŞMALAR

Bal Arısı (Apis mellifera L.,) Kolonilerinin Fazelya (Phacelia tanacetifolia Bentham) nın Nektar ve Poleninden Yararlanma Düzeylerinin Belirlenmesi

Türkiye Arı Yetiştiriciliğinde Çukurova Bölgesinin Yeri ve Önemi

Kaysı (Prunus armeniaca L.) da Bal Arısı (Apis mellifera L.) Polinasyonunun Önemi

Türkiye 3. Tarla Bitkileri Kongresi, Kasım 1999, Adana Cilt III, Çayır-Mera Yembitkileri ve Yemeklik Tane Baklagiller,

Türkiye Arıcılığının Yapısı, Sorunları ve Sürdürülebilir Arıcılık Açısından Değerlendirilmesi. Yrd. Doç. Dr. Ayhan GÖSTERİT

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Balarılarının (Apis mellifera L.) Bitki Tercihinde İskenderiye Üçgülü (Trifolium alexandrinum L.) ve Fazelya (Phacelia tanacetifolia B.

MISIR DOSYASI. Türkiye`de mısır; yem, nişasta, glikoz, yağ ve son yıllarda biyoetanol üretiminde kullanılmaktadır.

Trakya Kalkınma Ajansı. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

Arı Otu (Phacelia tanacetifolia Benth.) nun Önemi, Yetiştirilmesi, Ülkemizde ve Dünyada Yapılan Çalışmalar

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1239 KAHRAMANMARAŞ'TA SEBZE TARIMININ MEVCUT DURUMU, PROJEKSİYONLAR VE ÖNERİLER

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi

ARI ÜRÜNLERİ TÜKETİM DAVRANIŞLARI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Arıcılığa Başlarken... Dr. Ali KORKMAZ Ziraat Yüksek Mühendisi Samsun Tarım İl Müdürlüğü

ALATARIM, 2002, 1 ( 2 ): 30-34


Sürdürülebilir Tarımda Bal Arısı (Apis mellifera L.)'nın Rolü

BOMBUS ve BAL ARILARI İÇİN BİR BESİN KAYNAĞI OLAN Phacelia tanacetifolia Bentham (Hydrophyllaceae) ÜZERİNE GÖZLEMLER (1)

Arıcılığın Tanımı. Arı Yetiştirme Ürünler. Ürünler. Ürünler. Ürünler. Hayvan Yetiştirme ve Besleme Dersi

... MACAR FİĞİ YEM BİTKİSİ ÜRETİMİNİ GELİŞTİRME PROJESİ

Tarımsal Meteoroloji. Prof. Dr. F. Kemal SÖNMEZ 23 EKİM 2013

KSÜ Fen ve Mühendislik Dergisi 7(1) KSU Journal of Science and Engineering 7(1)-2004

YULAF YETİŞTİRİCİLİĞİ

Kek ve Şurup (Sakkaroz) Yemlemesinin Bal Arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinin Performansı Üzerine Etkileri

TÜRKİYE DE YAĞLIK AYÇİÇEK TOHUMU VE AYÇİÇEĞİ YAĞI ÜRETİMİ, ARZ TALEP DENGESİ

Diyarbakır Ekolojik Koşullarında Bazı Koca Fiğ Genotiplerinin Verim ve Verim Unsurları

POLİNASYONDA BAL ARILARININ (Apis mellifera L.) YERİ ve ÖNEMİ. Doç. Dr. Ulviye KUMOVA Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü ADANA

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

ARI BİTKİSİ OLARAK DEĞERLENDİRİLEBİLECEK BAZI BAKLAGİL YEMBİTKİLERİNDE FARKLI BİÇİM DÖNEMLERİNİN VERİM VE TARIMSAL ÖZELLİKLER ÜZERİNE ETKİSİ

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI

ARI BİLİMİ / BEE SCIENCE

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

ANKARA TİCARET BORSASI AR-GE MÜDÜRLÜĞÜ SEKTÖR ARAŞTIRMALARI RAPOR NO:1 ANKARA NIN ASPİR BİTKİSİ PROFİLİ

Bal Arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinde Polen Toplama Sıklığının Koloni Gelişimi ve Bal Üretimi Üzerine Etkisi

Adıyaman Koşullarında Yazlık- Kışlık Kolza (Brassica sp.) Çeşitlerinde Verim ve Verim Öğelerinin Belirlenmesi

Farklı Sıra Arası Uzaklıklarının Kimi Arıotu (Phacelia tanacetifolia Bentham) Çeşitlerinde Ot Verimi ile Verim ve Kalite Özelliklerine Etkileri

Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)

zeytinist

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

GEZGİNCİ ARICILIK SİSTEMİNDE ÜRETİM GELİR ve GİDERLERİNİN EKONOMİK ANALİZİ ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA

ÖNSÖZ 2 NÝÇÝN PETEK 4 TÜRKÝYE ARI YETÝÞTÝRÝCÝLERÝ BÝRLÝÐÝ VE ÇALIÞMALARI5. TÜRKÝYE'DE ARICILIK ve AVANTAJLARI 7 ANA ARI FEROMONLARININ ÖNEMÝ 10

I. KISIM: Temel Bilgiler ve Muhafaza

PROJENİN ADI VE KONUSU

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

Koyun ve keçi sütü ve ürünlerinin üretiminde karşılaşılan temel sorunlar ile muhtemel çözüm önerileri

(A) Anaç küçükbaş 80-TL/baş (B) 501 ve daha fazla Anaç 72-TL/baş

Kanola Bitkisi, Yağı ve Özelikleri

Dicle Vadisinde Pamuk Üretimi Yapan İşletmelerin Mekanizasyon Özelliklerinin Belirlenmesi Üzerine Bir Çalışma

ÇUKUROVA BÖLGESİ KOŞULLARINDA YETİŞTİRİLEN FAZELYA

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

Bal Arılarının Beslenmesi. Dr. Ali KORKMAZ Samsun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü


TEPGE BAKIŞ Temmuz 2012 / ISSN: / Sayı:14/Nüsha:2

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

ARI OTUNDA (Phacelia tanacetifolia) VEJETATİF GELİŞMENİN ÇİÇEKLENME ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİ

Pamukta Muhafaza Islahı

Effect of Different Sowing Dates on Seed Yields and Yield Components of Phacelia (Phacelia Tanacetifolia Benthmam ) in Autumn Sowing Period

Acurun anavatanı hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Ancak Anadolu, İran, Afganistan ve Güney Batı Asya anavatanı olarak kabul edilmektedir.

DÜNYADA VE TÜRKİYE DE ARICILIK

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

TOKAT ŞARTLARINDA YETĐŞTĐRĐLEN DEĞĐŞĐK MACAR FĐĞĐ + ARPA KARIŞIM ORANLARININ VERĐM VE KALĐTEYE ETKĐLERĐ

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

TÜRKİYE DE TARIM ve HAYVANCILIK: SORUNLAR VE ÖNERİLER DOÇ.DR.BERRİN FİLİZÖZ

KONUYA GİRİŞ İnsanların toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla ondan ürün elde etmesi faaliyetine tarım denir. BÖLGELERE GÖRE TOPRAKLARDAN YARARLANMA

2000 Sonrasında Tarım Kanunu ve Getirdikleri

EĞİTİM BİLGİLERİ. Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Bölümü 1992

Türkiye Tarımında Enerji Tüketimi

TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ TEKNİK TALİMATI

T.C...İLÇESİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI BAŞKANLIĞI KOYUNCULUK PROJESİ

FİĞ TARIMI Prof. Dr. Mustafa TAN Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü ERZURUM

Türkiye de Hasat ve Harman Makinalarının Yıllara Göre Değişimi

ARICILIKTA ORGANİK ÜRETİM

Son Yıllarda Ülkemiz Aspir ve Kolza Üretimindeki Gelişmeler

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1205

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

2015 Ayçiçeği Raporu

BATI AKDENİZ SAHİL KUŞAĞINDA SORGUM

BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNE DUYURU

SERA TARIMI VE ÖNEMİ

Dünyada ve Türkiye'de A R I C I L I K

Tarım Bilimleri Araştırma Dergisi 5 (2): , 2012 ISSN: , E-ISSN: X,

Zeytin ve Zeytinyağı Sektörü Ulusal Kümelenme Stratejileri Literatür Araştırması Raporu

T.C ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ

Geliş Tarihi: H. Vasfi GENÇER (1) Mete KARACAOĞLU (2) Giriş

MARMARA BÖLGESİ ARILARININ KOLONİ PERFORMANSI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

GÖREV YERLERİ(Tarih/Unvan/Kurum) Araştırma Görevlisi Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi

TR 61 DÜZEY 2 BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (ANTALYA-ISPARTA-BURDUR)

VE VERİM UNSURLARI ÜZERİNE ETKİSİ. Halil ÇELİK, Mustafa Ali KAYNAK

Organik Meyve Yetiştiriciliğinin Temel Esasları

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ DERS PROGRAMI BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ-I SAAT PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA

TEKİRDAĞ İLİNDE KABA YEM ÜRETİMİ VE İHTİYACI KARŞILAMA ORANI

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO

BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNE DUYURU

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

Transkript:

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ ALİ KORKMAZ Çukurova Bölgesinde Bal Arılarının (Apis mellifera L.) Arıotu (Phacelia tanacetifolia Bentham) ve Yemlik Kolza (Brassica napus L. Metzg.) ile Olan Bazı İlişkilerinin Saptanması Üzerine Bir Araştırma ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ADANA, 2003

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA BÖLGESİNDE BAL ARILARININ (Apis mellifera L.) ARIOTU (Phacelia tanacetifolia Bentham) VE YEMLİK KOLZA (Brassica napus L. Metzg) İLE OLAN BAZI İLİŞKİLERİNİN SAPTANMASI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ALİ KORKMAZ DOKTORA TEZİ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI Bu tez 21/02/2003 Tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği/Oyçokluğu ile Kabul Edilmiştir. Prof. Dr Ulviye KUMOVA DANIŞMAN Prof Dr. Osman KAFTANOĞLU ÜYE Prof. Dr Nedim UYGUN ÜYE Prof. Dr. Turan SAĞLAMTİMUR ÜYE Doç. Dr. Fehmi GÜREL ÜYE Bu tez Enstitümüz Zootekni Anabilim Dalında hazırlanmıştır. (Kod No : ****) Prof. Dr. Fikri AKDENİZ Enstitü Müdürü Bu çalışma TAGEM ve Çukurova Üniversitesi Rektörlük Araştırma Fonu Tarafından Desteklenmiştir. Proje No: FBE 2000-D25 * Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZ... I ABSTRACT... II TEŞEKKÜR... III SİMGELER VE KISALTMALAR... IV ÇİZELGELER DİZİNİ... V ŞEKİLLER DİZİNİ... X 1. GİRİŞ... 1 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR... 9 2.1. Bitkilerin Çiçeklenme Fenolojisi ve Çiçek Sayıları... 9 2.2. Bitkilerin Çiçeklerinde Nektar Miktarı ve Nektar Kuru Madde Düzeyi ile Nektar Potansiyeli... 12 2.3. Bitkilerin Çiçeklerinde Polen Miktarı ve Polen Potansiyeli... 16 2.4. Bal Arılarının Tarlacılık Etkinliğini Etkileyen Etmenler... 17 2.5. Bal Arılarının Polen Tercihine Etki Eden Etmenler... 25 2.6. Bal Arılarının Nektar Tercihine Etki Eden Etmenler... 35 2.7. Bal Arılarının Koloni Populasyon Gelişimi ve Bal Verimi... 41 2.8. Bitkilerin Tohum Verimlerine Böceklerin Katkısı... 44 2.9. Bitkilerden Yararlanan Polinatörler... 48 3. MATERYAL VE METOT... 58 3.1. Materyal... 58 3.1.1. Arı Kolonisi Materyali... 58 3.1.2. Bitki Materyali... 58 3.1.3. Diğer Alet ve Ekipmanlar... 60 3.1.4. Deneme Alanının Toprak Özellikleri... 62 3.1.5. Deneme Alanının Bitki Deseni... 62 3.1.6. Deneme Alanının İklim Özellikleri... 62 3.2. Metot... 65 3.2.1. Bitki Materyalinin Hazırlanması... 65 3.2.2. Arı Kolonilerinin Hazırlanması... 66

Sayfa 3.2.3. Arıotu ve Yemlik Kolza Parsellerine Kafeslerin Yerleştirilmesi ve Kaldırılması... 69 3.2.4. Arıotu ve Yemlik Kolzanın Çiçeklenme Fenolojisi... 69 3.2.5. Arıotu ve Yemlik Kolzanın Hasadı... 71 3.2.6. Arıotu, Yemlik Kolza ve Bal Arısı Kolonileri Üzerinde Ele Alınan Özellikler Açısından Ölçümlerin Yapılması ve Değerlendirilmesi... 71 3.2.6.1. Arıotu ve Yemlik Kolzada Çiçek Sayılarının Belirlenmesi... 71 3.2.6.2. Arıotu ve Yemlik Kolza Çiçeklerinde Nektar Miktarı, Nektar Kuru Madde Düzeyi ve Nektar Potansiyelinin Belirlenmesi... 72 3.2.6.3. Arıotu ve Yemlik Kolza Çiçeklerinde Polen Miktarı ile Polen Potansiyelinin Belirlenmesi... 73 3.2.6.4. Arıotu ve Yemlik Kolzada Nektar ve Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Belirlenmesi... 75 3.2.6.5. Bal Arılarının Topladığı Balda Bulunan Polenlerin Belirlenmesi... 76 3.2.6.6. Bal Arılarının Topladığı Polenlerin Oranının Belirlenmesi... 78 3.2.6.7. Arıotu ve Yemlik Kolzanın Tohum Verimine Böceklerin Katkısının Belirlenmesi... 79 3.2.6.8. Arıotu ve Yemlik Kolzanın Arı Kolonilerinin Populasyon Gelişimi Üzerine Etkisinin Belirlenmesi. 81 3.2.6.9. Arı Kolonilerinin Bal Veriminin Belirlenmesi... 84 3.2.6.10. Arıotu ve Yemlik Kolza Çiçeklerinden Yararlanan Böceklerin Sınıflandırılması... 84 4. BULGULAR ve TARTIŞMA... 85 4.1. Birinci Yıl (1999-2000) Bulguları... 85 4.1.1. Arıotunun Çiçeklenme Fenolojisi ve Çiçek Sayısı... 85

Sayfa 4.1.2. Arıotu Çiçeklerinde Nektar Miktarı ve Nektar Kuru Madde Düzeyi... 88 4.1.3. Arıotu Çiçeklerinde Polen Miktarı... 92 4.1.4. Arıotunda Nektar ve Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Sayısı... 94 4.1.5. Arı Kolonilerinin Topladığı Balda Bulunan Arıotu Poleni Oranı 105 4.1.6. Arı Kolonilerinin Arıotu Poleni Toplama Oranı... 108 4.1.7. Arıotunun Tohum Verimine Böceklerin Katkısı... 111 4.1.8. Arıotunun Arı Kolonilerinin Populasyon Gelişimi Üzerine Etkisi... 113 4.1.8.1. Yavrulu Alan Gelişimi... 113 4.1.8.2. Ergin Arı Gelişimi... 116 4.1.9. Arı Kolonilerinin Bal Verimi... 118 4.1.10. Arıotu Çiçeklerinden Yararlanan Böcekler... 120 4.2. İkinci Yıl (2000-2001) Bulguları... 127 4.2.1. Bitkilerinin Çiçeklenme Fenolojisi ve Çiçek Sayısı... 127 4.2.1.1. Yemlik Kolzanın Çiçeklenme Fenolojisi ve Çiçek Sayısı... 127 4.2.1.2. Arıotunun Çiçeklenme Fenolojisi ve Çiçek Sayısı... 129 4.2.1.3. Yemlik Kolza ve Arıotunun Çiçeklenme Fenolojisi ve Çiçek Sayısının Karşılaştırılması... 131 4.2.2. Bitkilerin Çiçeklerinde Nektar Miktarı, Nektar Kuru Madde Düzeyi... 132 4.2.2.1. Yemlik Kolza Çiçeklerinde Nektar Miktarı, Nektar Kuru Madde Düzeyi... 132 4.2.2.2. Arıotu Çiçeklerinde Nektar Miktarı, Nektar Kuru Madde Düzeyi... 137 4.2.3. Bitkilerin Çiçeklerinde Polen Miktarı... 142 4.2.3.1. Yemlik Kolza Çiçeklerinde Polen Miktarı... 142 4.2.3.2. Arıotu Çiçeklerinde Polen Miktarı... 144

Sayfa 4.2.4. Bitkilerde Nektar ve Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Sayısı... 147 4.2.4.1. Yemlik Kolzada Nektar ve Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Sayısı... 147 4.2.4.2. Arıotunda Nektar ve Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Sayısı... 161 4.2.5. Arı Kolonilerinin Topladığı Balda Bulunan Polenlerin Oranı... 171 4.2.5.1. Arı Kolonilerinin Topladığı Balda Bulunan Yemlik Kolza Poleni Oranı... 171 4.2.5.2. Arı Kolonilerinin Topladığı Balda Bulunan Arıotu Poleni Oranı... 173 4.2.6. Arı Kolonilerinin Bitkilerin Polenini Toplama Oranı... 176 4.2.6.1. Arı Kolonilerinin Yemlik Kolza Poleni Toplama Oranı 176 4.2.6.2. Arı Kolonilerinin Arıotu Poleni Toplama Oranı... 179 4.2.7. Bitkilerinin Tohum Verimine Böceklerin Katkısı... 182 4.2.7.1. Yemlik Kolzanın Tohum Verimine Böceklerin Katkısı... 182 4.2.7.2. Arıotunun Tohum Verimine Böceklerin Katkısı... 184 4.2.8. Yemlik Kolza ve Arıotunun Arı Kolonilerinin Populasyon Gelişimine Etkisi... 185 4.2.8.1. Yavrulu Alan Gelişimi... 185 4.2.8.2. Ergin Arı Gelişimi... 188 4.2.9. Arı Kolonilerinin Bal Verimi... 190 4.2.10. Bitkilerinin Çiçeklerinden Yararlanan Böcekler... 193 4.2.10.1. Yemlik Kolza Çiçeklerinden Yararlanan Böcekler... 193 4.2.10.2. Arıotu Çiçeklerinden Yararlanan Böcekler... 199 4.3. Arıotunun 1. Yıl (1999-2000) ve 2. Yıl (2000-2001) Karşılaştırması.. 206 5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER... 209 KAYNAKLAR... 216 ÖZGEÇMİŞ... 240

ÖZ DOKTORA TEZİ ÇUKUROVA BÖLGESİNDE BAL ARILARININ (Apis mellifera L.) ARIOTU (Phacelia tanacetifolia Bentham) VE YEMLİK KOLZA (Brassica napus L. Metzg.) İLE OLAN BAZI İLİŞKİLERİNİN SAPTANMASI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ALİ KORKMAZ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI Danışman : Prof. Dr. Ulviye KUMOVA Yıl : 2003, Sayfa : 240 Jüri : Prof. Dr. Ulviye KUMOVA Prof. Dr. Osman KAFTANOĞLU Prof. Dr. Nedim UYGUN Prof. Dr. Turan SAĞLAMTİMUR Doç. Dr. Fehmi GÜREL Bu araştırma ülkemizde tarımı yaygınlaşmış olan arıotu ve yemlik kolza ile bal arılarının bazı ilişkilerini saptamak amacıyla iki yıl süreyle yürütülmüştür. Araştırmanın birinci yılında arıotunun mart ortasında çiçeklendiği, 50 gün çiçekte kaldığı ve 2722.39 ad/m 2 çiçeğe sahip bulunduğu saptanmıştır. Arıotunun %15.90 kuru madde içeren 0.66 mg/çiçek/gün nektar ve 0.56 mg/çiçek/gün polen ürettiği; bal arılarının %44.26 nektar, %55.74 oranında polen tarlacılığı yaptıkları belirlenmiştir. Arıların topladığı balda %41.30, polende %15.09 oranında arıotu poleni bulunmuştur. Böcek polinasyonu ile arıotunun tohum verimine %225.68 oranında katkı yapıldığı saptanmıştır. Araştırmanın ikinci yılında arıotunun mayıs sonunda çiçeklendiği, 38 gün çiçekte kaldığı ve 3238.94 ad/m 2 çiçeğe sahip bulunduğu saptanmıştır. Arıotunun %18.43 kuru madde içeren 0.30 mg/çiçek/gün nektar ve 0.45 mg/çiçek/gün polen ürettiği; bal arılarının %48.66 nektar, %51.34 oranında polen tarlacılığı yaptığı belirlenmiştir. Arı kolonilerinin topladığı balda %16.00, polende %23.45 oranında arıotu poleni bulunmuştur. Böcek polinasyonu ile arıotunun tohum verimine %170.02 oranında katkı yapıldığı saptanmıştır. Yemlik kolzanın şubat ortasında çiçeklendiği, 47 gün çiçekte kaldığı ve 2955.85 ad/m 2 çiçeğe sahip olduğu saptanmıştır. Yemlik kolza %16.05 kuru madde içeren 0.49 mg/çiçek/gün nektar ve 0.73 mg/çiçek/gün polen üretimi yapmıştır. Bal arılarının %87.82 nektar, %12.18 oranında polen tarlacılığı yaptıkları görülmüş, topladıkları balda %24.00, polende %12.73 oranında yemlik kolza poleni bulunmuştur. Yemlik kolzanın tohum verimine böcek polinasyonu katkısı %117.86 olarak saptanmıştır. Çukurova koşullarında yetiştirilen arıotu ve yemlik kolzanın floranın kuvvetli olduğu yerlerde bal arıları için besin kaynağı sağlayacak destek bitkileri, zayıf veya yetersiz olduğu yerlerde ana nektar ve polen kaynağı olabileceği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler : arıotu, yemlik kolza, bal arısı, polinasyon, tarlacılık. VIII

ABSTRACT PhD THESIS THE RESEARCH ON DETERMINATION OF SOME RELATIONS OF HONEYBEES (Apis mellifera L.) AMONG THE PHACELIA (Phacelia tanacetifolia Bentham) AND RAPE (Brassica napus L. Metzg.) IN ÇUKUROVA REGION Ali KORKMAZ DEPARTMENT OF ANIMAL SCIENCE INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES UNIVERSITY OF ÇUKUROVA Supervisor : Prof. Dr. Ulviye KUMOVA Year : 2003, Page : 240 Jury : Prof. Dr. Ulviye KUMOVA Prof. Dr. Osman KAFTANOĞLU Prof. Dr. Nedim UYGUN Prof. Dr. Turan SAĞLAMTİMUR Assoc. Prof. Dr. Fehmi GÜREL This study was carried out to determine some relations of honeybees among phacelia and rape plants during two years. In the first year, phacelia plant was flowered at the middle of march, and stayed at flowering during 50 days, and had 2722.39 number/m 2 flowers. Phacelia plant produced 0.66 mg/flower/day nectar which contains 15.90% dry matter, and 0.56 mg/flower/day polen. It is determined that honeybees foraged on 44.26% nectar and 55.74% pollen. Honey and polen gathered by bees contain 41.30% and 15.09% phacelia polen, respectively. It is found that insect pollination contribute seed yield of phacelia at 225.68%. In the second year, phacelia plant was flowered at the end of may and stayed at flowering during 38 days, and had 3238.94 number/m 2 flowers. Phacelia plant produced 0.30 mg/flower/day nectar which contains 18.43% dry matter, and 0.45 mg/flower/day pollen. Honeybees foraged on 48.66% nectar and %51.34 pollen. Honey and polen gathered by bees contain 16.00% and 23.45% phacelia polen, respectively. Contribution of insect pollination on the phacelia seed yield was 170.02%. Also, rape plant was flowered at the middle of february and stayed at flowering during 47 days, and had 2955.85 number/m 2 flowers. Rape plant produced 0.49 mg/flower/day nectar which contains 16.05% dry matter, and 0.73 mg/flower/day pollen. Honeybees foraged on 87.82% nectar and 12.18% pollen. Gathered honey contains 24.00% rape pollen and polen contains %12.73% rape pollen. Contribution of insect pollination on the rape seed yield was found 117.86%. It is concluded that phacelia and rape plants which grown Çukurova condition have potential to contribute to the beekeeping. They can be support plant for honeybee colonies as nectar and polen sources in the vigorous flora. On the other hand they can be main nectar and polen sources in the insufficient and poor flora. Keywords: phacelia, rape, honey bee, pollination, foraging IX

TEŞEKKÜR Ülkemiz arıcılık araştırmalarında özgün bir yer tutacak ve bu konuda araştırma çalışmalarına katkı sağlayacak olan bu çalışmayı yaptığım süre içerisinde benden yardımlarını ve desteğini esirgemeyen sayın hocam Prof. Dr. Ulviye KUMOVA ya teşekkürü bir borç bilirim. Bu çalışmayı yürütebilmem için değerli katkılarından dolayı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü başta olmak üzere Enstitümüz yöneticileri sayın Ahmet KAVAK, Şekip KESER, Dr. Ahmet YILDIZ, Hüseyin ERASLAN ve Dr. Kemal ÇELİKEL e, bu çalışmanın başlangıcından sonuna değin Tez İzleme Komitesinde görev alan ve beni yönlendiren Sayın Prof. Dr. Erdoğan PEKEL, Prof. Dr. Nedim UYGUN ve Prof. Dr. Osman KAFTANOĞLU na, arazi çalışmalarım esnasında hiçbir yardımı esirgemeyen sayın Prof. Dr. Turan SAĞLAMTİMUR a, laboratuvar çalışmalarımda yardımcı olan sayın Prof. Dr. Sinan ETİ ye, polinatörlerin sınıflandırılmasında yardımlarını esirgemeyen sayın Prof. Dr. Hikmet ÖZBEK ve Gonca VATANSEVER e, istatistiki analizlerde yol gösteren ve yardımcı olan sayın Prof. Dr. Yüksel BEK, Doç. Dr. Tamer KAYAALP ve Ar. Gör. Soner ÇANKAYA ya, meteorolojik kayıtların elde edilmesindeki yardımlarından dolayı Mahmut ÖZULUKALE ye teşekkür ederim. Polen miktarının saptanması için yöntem geliştirme konusunda Davut KELEŞ e, arazideki yardımlarından dolayı Cahit ÖZTÜRK, Ufukay AYDIN, Rafet ERGAN ve Osman ATICI ya, çeşitli aşamalarda yardımları olan Dr. Ayhan AYDIN, Haluk HAKTANIR, Mustafa ÇAKIR, Yıldırım EKEN, Hürü ALTAN, Ramazan OCAK, Duran ÖZKÖK, Hasan AKSOY, Ömer BERKİN, Mahir İNCEER, Barış YILMAZ, Barış Cem AVCI, Güney CEYRAN, Hatice ŞEN, Gülsüm VATANSEVER, Ali ULUHAN, Selahattin GELDİ, Atilla BİLGİN ve Murat GÖÇER e teşekkür ederim. Ayrıca uzun soluklu olan bu çalışmayı yapmama etki eden ve beni bu günlere taşıyan eğitimim için küçüklüğümden bu güne değin beni destekleyen anneme ve babama, bu çalışmam esnasında yanımda olarak bana her türlü desteği sağlayan eşim Meryem ve kendisine en güzel miras olarak bu çalışmayı bıraktığım oğlum Volkan a teşekkür ederim. X

SİMGELER VE KISALTMALAR ad : adet 0 C : santigrat derece cm cm 2 da dk g ha kg km m m 2 me ml mm mm 3 rpm sn sp : santimetre : santimetrekare : dekar : dakika : gram : hektar : kilogram : kilometre : metre : metrekare : miliekivalant : mililitre : milimetre : milimetreküp : dakikada santrifüj dönüş hızı : saniye : tür XI

ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa Çizelge 3.1. Araştırmanın Yürütüldüğü Ekim 1999-Mayıs 2000 Tarihlerindeki Adana İline Ait İklim Verileri... 63 Çizelge 3.2. Araştırmanın Yürütüldüğü Ekim 2000-Mayıs 2001 Tarihlerindeki Adana İline Ait İklim Verileri... 63 Çizelge 3.3. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Ölçümlerin Yapıldığı Günlerde Adana İline Ait İklim Verileri... 64 Çizelge 3.4. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Ölçümlerin Yapıldığı Günlerde Adana İline Ait İklim Verileri... 64 Çizelge 3.5. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Ölçümlerin Yapıldığı Günlerde Adana İline Ait Rüzgar Hızı (m/sn) Verileri... 64 Çizelge 3.6. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Ölçümlerin Yapıldığı Günlerde Adana İline Ait Rüzgar Hızı (m/sn) Verileri... 65 Çizelge 4.1. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotunda Çiçeklenme Süresince Açan Ortalama Çiçek Sayısı (ad/m 2 )... 86 Çizelge 4.2. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinde Nektar Miktarının Dönemler ve Saatlere Göre Dağılımı (mg/çiçek/gün)... 89 Çizelge 4.3. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinde Nektarda Bulunan Kuru Madde Düzeyinin Dönemler ve Saatlere Göre Dağılımı (%)... 91 Çizelge 4.4. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinde Polen Miktarı (mg/çiçek/gün)... 92 Çizelge 4.5. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinde Nektar Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Sayısı (ad/m 2 /5 dk) 94 Çizelge 4.6. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinde Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Sayısı (ad/m 2 /5 dk). 98 Çizelge 4.7. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinde Tarlacılık Yapan Toplam Bal Arılarının Sayısı (ad/m 2 /5 dk) 100 XII

Sayfa Çizelge 4.8. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinde Nektar ve Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Dönemler ve Saatlere Göre Oranı (%)... 103 Çizelge 4.9. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Kullanılan Arı Kolonisi Gruplarının Topladıkları Balda Bulunan Arıotu Poleni Oranının (%) Dönemlere Göre Dağılımı... 106 Çizelge 4.10. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Kullanılan Arı Kolonisi Gruplarının Arıotu Poleni Toplama Oranı (%).. 108 Çizelge 4.11. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotunda Kafesli ve Kafessiz Parsellerde Elde Edilen Tohum Miktarı (g/m 2 )... 111 Çizelge 4.12. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arı Kolonisi Gruplarında Deneme Süresince Yavrulu Alan Gelişimi (cm 2 /koloni).. 114 Çizelge 4.13. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arı Kolonisi Gruplarında Deneme Süresince Ergin Arı Gelişimi (ad/koloni)... 117 Çizelge 4.14. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arı Kolonisi Gruplarının Ortalama Bal Verimi (kg/koloni)... 118 Çizelge 4.15. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinden Yararlanan Böceklerin Dönemler ve Saatlere Göre Bal Arısı ve Takımlar Düzeyinde Dağılımı (ad/gün/30 atrap)... 121 Çizelge 4.16. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinden Yararlanan Bal Arısı Dışındaki Hymenoptera Takımına Ait Diğer Böceklerin Dönemler ve Saatlere Göre Familyalar Düzeyinde Dağılımı (ad/gün/30 atrap). 123 Çizelge 4.17. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolzada Çiçeklenme Süresince Açan Ortalama Çiçek Sayısı (ad/m 2 ) 127 Çizelge 4.18. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotunda Çiçeklenme Süresince Açan Ortalama Çiçek Sayısı (ad/m 2 )... 129 XIII

Sayfa Çizelge 4.19. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Nektar Miktarının Dönemler ve Saatlere Göre Dağılımı (mg/çiçek/gün)... 133 Çizelge 4.20. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Nektarda Bulunan Kuru Madde Düzeyi (%)... 135 Çizelge 4.21. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Nektar Miktarının Dönemler ve Saatlere Göre Dağılımı (mg/çiçek/gün)... 138 Çizelge 4.22. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Nektarda Bulunan Kuru Madde Düzeyi (%)... 140 Çizelge 4.23. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Polen Miktarı (mg/çiçek/gün)... 143 Çizelge 4.24. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Polen Miktarı (mg/çiçek/gün)... 145 Çizelge 4.25. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Nektar Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Sayısı (ad/m 2 /5 dk)... 148 Çizelge 4.26. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Sayısı (ad/m 2 /5 dk)... 150 Çizelge 4.27. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Tarlacılık Yapan Toplam Bal Arılarının Sayısı (ad/m 2 /5 dk)... 154 Çizelge 4.28. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Nektar ve Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Dönemler ve Saatlere Göre Oranı (%). 157 Çizelge 4.29. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Nektar Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Sayısı (ad/m 2 /5 dk) 162 Çizelge 4.30. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Sayısı (ad/m 2 /5 dk) 164 XIV

Sayfa Çizelge 4.31. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Tarlacılık Yapan Toplam Bal Arılarının Sayısı (ad/m 2 /5 dk) 166 Çizelge 4.32. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Nektar ve Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Dönemler ve Saatlere Göre Oranı (%)... 169 Çizelge 4.33. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Kullanılan Arı Kolonisi Gruplarının Topladıkları Balda Bulunan Yemlik Kolza Poleni Oranının (%) Dönemlere Göre Dağılımı... 171 Çizelge 4.34. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Kullanılan Arı Kolonisi Gruplarının Topladıkları Balda Bulunan Arıotu Poleni Oranının (%) Dönemlere Göre Dağılımı... 174 Çizelge 4.35. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Kullanılan Arı Kolonisi Gruplarının Yemlik Kolza Poleni Toplama Oranı (%)... 176 Çizelge 4.36. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Kullanılan Arı Kolonisi Gruplarının Arıotu Poleni Toplama Oranı (%)... 180 Çizelge 4.37. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolzada Kafesli ve Kafessiz Parsellerde Elde Edilen Tohum Miktarı (g/m 2 )... 182 Çizelge 4.38. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotuna Kafesli ve Kafessiz Parsellerde Elde Edilen Tohum Miktarı (g/m 2 ). 184 Çizelge 4.39. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arı Kolonisi Gruplarında Araştırma Süresince Yavrulu Alan Gelişimi (cm 2 /koloni).. 186 Çizelge 4.40. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arı Kolonisi Gruplarında Araştırma Süresince Ergin Arı Gelişimi (ad/koloni)... 189 Çizelge 4.41. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arı Kolonisi Gruplarının Ortalama Bal Verimi (kg/koloni).. 191 XV

Sayfa Çizelge 4.42. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinden Yararlanan Böceklerin Dönemler ve Saatlere Göre Bal Arısı ve Takımlar Düzeyinde Dağılımı (ad/30 atrap)... 194 Çizelge 4.43. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinden Yararlanan Bal Arısı Dışındaki Hymenoptera Takımına Ait Diğer Böceklerin Dönemler ve Saatlere Göre Familyalar Düzeyinde Dağılımı (ad/gün/30 atrap). 197 Çizelge 4.44. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinden Yararlanan Böceklerin Dönemler ve Saatlere Göre Bal Arısı ve Takımlar Düzeyinde Dağılımı (ad/30 atrap)... 200 Çizelge 4.45. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinden Yararlanan Bal Arısı Dışındaki Hymenoptera Takımına Ait Diğer Böceklerin Dönemler ve Saatlere Göre Familyalar Düzeyinde Dağılımı (ad/gün/30 atrap). 203 XVI

ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa Şekil 3.1. Arıotu ve Yemlik Kolza Ekim Alanı... 59 Şekil 3.2. Arıotu (Phacelia tanacetifolia Bentham) nun Görünümü. 61 Şekil 3.3. Yemlik Kolza (Brassica napus L.) nın Görünümü... 61 Şekil 3.4. Arıotu ve Yemlik Kolzanın Ekim Alanı... 68 Şekil 3.5. Arıotu ve Yemlik Kolza Alanında Arı Kolonileri... 68 Şekil 3.6. Arıotu Alanında Kafeslerin Görünümü... 70 Şekil 3.7. Arıotu ve Yemlik Kolzada Çiçeklenme... 70 Şekil 3.8. Arıotu Çiçeklerinden Anter ve Nektar Örneklerinin Alınması... 77 Şekil 3.9. Kovan Önlerine Takılan Polen Tuzaklarının Görünümü... 77 Şekil 3.10. Polen Tuzaklarından Alınan Örneklerin Görünümü... 80 Şekil 3.11. Arıotu ve Yemlik Kolzadan Kafesli ve Kafessiz Alandan Elde Edilen Tohumların Görünümü... 80 Şekil 3.12. Ekili Alanda Arı Kolonilerinin Kontrolü... 82 Şekil 3.13. Kolonilerin Yavrulu Alan Gelişimlerinin Ölçülmesi... 82 Şekil 3.14. Kolonilerde Ergin Arı Gelişiminin Belirlenmesi... 83 Şekil 3.15. Arıotu ve Yemlik Kolza Çiçeklerinden Yararlanan Böceklerin Sınıflandırılması... 83 Şekil 4.1. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotunda Çiçeklenme Süresince Açan Çiçek Sayısının Dönemlere Göre Değişimi... 86 Şekil 4.2. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinde Polen Miktarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 93 Şekil 4.3. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinde Nektar Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 95 Şekil 4.4. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinde Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 98 IV

Sayfa Şekil 4.5. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinde Tarlacılık Yapan Toplam Bal Arılarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 101 Şekil 4.6. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinde Nektar ve Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Dönemlere Göre Oransal Değişimi... 104 Şekil 4.7. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Kullanılan Arı Kolonisi Gruplarının Topladıkları Balda Bulunan Arıotu Poleni Oranının (%) Dönemlere Göre Değişimi... 106 Şekil 4.8. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Kullanılan Arı Kolonisi Gruplarının Arıotu Poleni Toplama Oranının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 109 Şekil 4.9. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotunda Kafesli ve Kafessiz Parsellerde Elde Edilen Tohum Miktarının Değişimi... 112 Şekil 4.10. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arı Kolonisi Gruplarında Deneme Süresince Yavrulu Alan Gelişiminin Dönemlere Göre Değişimi... 114 Şekil 4.11. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arı Kolonisi Gruplarında Deneme Süresince Ergin Arı Gelişiminin Dönemlere Göre Değişimi... 117 Şekil 4.12. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arı Kolonisi Gruplarının Bal Verimlerinin Değişimi... 119 Şekil 4.13. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinden Yararlanan Bal Arısı ve Diğer Böceklerin Dönemlere Göre Değişimi... 122 Şekil 4.14. Araştırmanın 1. Yılında (1999-2000) Arıotu Çiçeklerinden Yararlanan Bal Arısı ve Diğer Böceklerin Saatlere Göre Değişimi... 122 V

Sayfa Şekil 4.15. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza ve Arıotunda Çiçeklenme Süresince Açan Çiçek Sayısının Dönemlere Göre Değişimi... 132 Şekil 4.16. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Nektar Miktarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 133 Şekil 4.17. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Nektarda Bulunan Kuru Madde Düzeyinin Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 136 Şekil 4.18. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Nektar Miktarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 138 Şekil 4.19. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Nektarda Bulunan Kuru Madde Düzeyinin Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 140 Şekil 4.20. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Polen Miktarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 143 Şekil 4.21. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Polen Miktarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 145 Şekil 4.22. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Nektar Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 148 Şekil 4.23. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 151 Şekil 4.24. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Tarlacılık Yapan Toplam Bal Arılarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 154 VI

Sayfa Şekil 4.25. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinde Nektar ve Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Dönemlere Göre Oransal Değişimi... 157 Şekil 4.26. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza ve Arıotu Çiçeklerinde Tarlacılık Yapan Bal Arılarının Dönemlere Göre Değişimi... 159 Şekil 4.27. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Nektar Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 162 Şekil 4.28. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 164 Şekil 4.29. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Tarlacılık Yapan Toplam Bal Arılarının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 166 Şekil 4.30. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinde Nektar ve Polen Tarlacılığı Yapan Bal Arılarının Dönemlere Göre Oransal Değişimi... 169 Şekil 4.31. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Kullanılan Arı Kolonisi Gruplarının Topladıkları Balda Bulunan Yemlik Kolza Poleni Oranının Dönemlere Göre Değişimi... 172 Şekil 4.32. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Kullanılan Arı Kolonisi Gruplarının Topladıkları Balda Bulunan Arıotu Poleni Oranının Dönemlere Göre Değişimi... 174 Şekil 4.33. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Kullanılan Arı Kolonisi Gruplarının Yemlik Kolza Poleni Toplama Oranının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 177 Şekil 4.34. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Kullanılan Arı Kolonisi Gruplarının Arıotu Poleni Toplama Oranının Dönemler ve Saatlere Göre Değişimi... 180 VII

Sayfa Şekil 4.35. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolzada Kafesli ve Kafessiz Parsellerde Elde Edilen Tohum Miktarının Değişimi... 182 Şekil 4.36. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotunda Kafesli ve Kafessiz Parsellerde Elde Edilen Tohum Miktarının Değişimi... 184 Şekil 4.37. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Deneme Koloni Gruplarında Araştırma Süresince Yavrulu Alan Gelişiminin Dönemlere Göre Değişimi... 186 Şekil 4.38. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arı Kolonisi Gruplarında Araştırma Süresince Ergin Arı Gelişiminin Dönemlere Göre Değişimi... 189 Şekil 4.39. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arı Kolonisi Gruplarının Bal Verimlerinin Değişimi... 191 Şekil 4.40. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinden Yararlanan Bal Arısı ve Diğer Böceklerin Saatlere Göre Değişimi... 195 Şekil 4.41. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Yemlik Kolza Çiçeklerinden Yararlanan Bal Arısı ve Diğer Böceklerin Dönemlere Göre Değişimi... 195 Şekil 4.42. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinden Yararlanan Bal Arısı ve Diğer Böceklerin Saatlere Göre Değişimi... 201 Şekil 4.43. Araştırmanın 2. Yılında (2000-2001) Arıotu Çiçeklerinden Yararlanan Bal Arısı ve Diğer Böceklerin Dönemlere Göre Değişimi... 201 VIII

1. GİRİŞ İnsanlık tarihinde tarımsal uğraşın başlamasıyla birlikte tarımsal ürünlerin elde edilmesi birinci öncelik olarak kabul edilirken, daha sonraki süreçte birim alandan daha fazla verim alınması ilk sırayı almıştır. Ancak günümüzde gelinen noktada bu ölçütün de yetersizliği kendini hissettirmektedir. Birim alandan daha fazla verim almak yerine en üst düzeyde sağlıklı ürün elde etmek gerekliliği ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle günümüzde organik tarım olgusu her geçen gün yaygınlık göstermekte ve doğayla barışık üretim sistemlerinin uygulanmaya başladığı üretim modelleri üzerine çalışmalar yapılmaktadır (Stanghellini ve ark, 1998). Dünya da başlayan doğal olana dönüş düşüncesi içerisinde gerek arı ürünlerinin üretiminde, gerekse arı besleme ilkelerinde bir değişime doğru gidilmektedir (Krikava, 1980; Marshall, 1998). Arıcılığı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de çeşitli bitkilerin karışımından oluşan arı meralarının oluşturulması da gündeme gelmelidir. Arıcılığımızın, çağdaş üretim hedef ve teknikleri dikkate alınarak daha bilimsel temele oturtulması, bitkisel varlığımızın daha sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir. Bitki polinasyonunda bal arılarının etkin kullanımı için koruyucu ve özendirici önlemlerin alınarak (Anonymous, 1995) bu gelişmenin daha hızlı yaşanması, atıl duran kaynakların kısa zamanda daha verimli kullanımına da olanak tanıyacaktır. Bu açıdan polinasyon olgusunun öneminin kavranmasına katkı getirecek çalışmalar yapılmalı, bitkipolinatör ilişkisi ülke ve bölge floraları dikkate alınarak incelenmeli ve bal arıları başta olmak üzere polinatörlerin polinasyona olan katkıları net bir şekilde ortaya konulmalıdır. Aksi halde yanlış tarımsal uygulamalar nedeniyle biyoçeşitliliğin yok edilmesi ve polinasyonun yetersizliği sonucunda, tarımsal verimlilikte önemli oranda kayıplar yaşanacağı beklenmelidir (Free, 1992; Gibbs ve Muirhead, 1998; Kumova ve Korkmaz, 1999; Yıldız ve Korkmaz, 1999). Bütün bu yaklaşımlara paralel olarak ülkemiz arıcılığında yeni üretim tekniklerinin kullanılması yanında ekonomik değeri yüksek olan ve benzer iklimli ülkelerde başarılı bir şekilde üretilen bitkilerin, ülkemizde de yetiştirilmesi gündeme gelmiştir. Özellikle ikliminin bitkisel üretime uygun olması nedeniyle Çukurova 1

Bölgesinde bu konu daha da bir önem kazanmaktadır (Kumova ve Özkütük, 1988; Kumova ve Korkmaz, 2000). Çukurova Bölgesinde arı yetiştiricileri, ilkbahar aylarında kolonilerini ana nektar akımına kuvvetli bir populasyonla girdirebilmek için ek besleme yapmaktadırlar. Bölgede beslemenin koloni populasyon gelişimi üzerine etkisi çeşitli araştırmalar ile belirlenmiştir (Arslan,1988; Kumova ve ark, 1993; Kumova, 2000). Ancak bölgede arı-bitki ilişkisi ve arı merası oluşturmak veya var olanları geliştirmek amacına yönelik çalışmalar yeterli düzeyde yürütülmemiştir. Ayrıca bölgede her geçen yıl daha az girdi ile daha fazla verim alınması gibi kaygılarla uygun olmayan bazı tarımsal uygulamalar yapılmaktadır. Monokültürel tarımın yaygınlaşması, toprak işleme ve anız yakma gibi olaylara bağlı olarak bal arısı ve diğer böceklerin yaşam alanları her geçen gün daraltılmakta, doğal bitki populasyonları nitelik ve nicelik olarak azalmaktadır (Özbek, 1979). Varolan ve çeşitliliği azalan bitki populasyonları da mevsim içindeki nektar ve polen kaynaklarını nicel olarak azaltmakta, sonuçta arı kolonilerinin ve diğer böceklerin çevreden yararlanma düzeyini engellemektedir. Buna karşılık polinatörlerin azalması veya yok olmasına bağlı olarak da bitkisel verimlilikte önemli düzeyde kayıplar yaşanabilmektedir. Bu nedenlerle Bölgemizde gerek ek besleme olayını en alt düzeye indirmenin veya ortadan kaldırmanın, gerekse böcek yaşamını koruma ve geliştirmenin yolu, bu amaca hizmet edecek olan yeni bitkilerin yöreye adaptasyonu ile yetiştirme tekniklerinin geliştirilerek yöre çiftçilerine benimsetilmesi olmalıdır. Bunun yanında arıcılık yönünden özellikle erken ilkbaharda arılara nektar ve polen kaynağı olabilecek yeni ve farklı bitki desenlerinin geliştirilmesi de gerekmektedir. Günümüz koşullarında yapılan göçer arıcılık sisteminin zorlukları da göz önüne alınacak olursa, mart-nisan-mayıs aylarında Çukurova Bölgesinin ekolojik yapısına uygun bitki deseninin düzenlenmesinin, arıcılık ve tarım alanlarının değerlendirilmesi açısından büyük bir önemi bulunmaktadır. Bu açıdan ilkbahar ortalarında bal arılarının yararlanabileceği, mevcut floraya alternatif veya destek olabilecek çeşitli polen ve nektar kaynaklarına gereksinim olmaktadır. Bu nedenle arıotu ve kolza bitkileri, bölgede kışlık ara ürün olarak yetiştirilebilen ve çok yönlü kullanım alanlarına sahip yem bitkisi olmaları özelliği ile arı yetiştiricilerine yeni katkılar sağlayabilecek özelliktedirler. 2

Bölgemiz ve ülkemiz için yeni bir bitki olan arıotu konusunda ülkemizde ilk çalışmalar arıotunun yetiştirilebilecek türleri üzerinde ve çiftlik hayvanları için yeşil yem üretimi açısından yapılmıştır (Çabuk, 1982; Sağlamtimur ve ark, 1988a). Bal arıları için son derece çekici olan arıotu (McGregor, 1976; Stevenson ve Walker, 1976; Kumova ve ark, 2001) ekolojik yönden Çukurova koşullarında yetiştirilebilen bir bitkidir (Sağlamtimur ve ark, 1988a; Tansı ve ark, 1996; 1999). Arıotu Çukurova Bölgesinde pamuk ekiminden önceki 7-8 aylık boş bir süreyi değerlendirmekte, çiçek ile arı yoğunluğu oldukça yüksek olmaktadır (Uçar ve Tansı, 1996; Tansı ve ark, 1996; Kumova ve ark, 2001). Bu özellikleri nedeniyle Çukurova koşullarında bal arısı kolonilerinin kuluçka üretimine, ergin arı populasyon gelişimine önemli katkılarda bulunmakta, kolonilerin bal mevsimine güçlü ve sağlıklı bir populasyon ile girişine katkı sağlamaktadır (Korkmaz ve Kumova, 1998). Kaliforniya orijinli olan arıotunun dünya üzerinde yaklaşık 13 türü bulunmakta, ancak bunlardan dört türü (Phacelia distani, P. ramosissima, P. hispida, P. tanacetifolia) bal arıları için değerli bir besin kaynağı oluşturmaktadır (Everett, 1963; Pellett, 1977; Crane ve ark, 1984; Williams ve Christian, 1991; Tansı ve ark, 1996; 1999). Çukurova Bölgesinde sonbahar mevsiminde erken ve geç ekimi yapılarak (15 Ekim-30 Kasım) çiçeklenmenin yetersiz olduğu mart-nisan-mayıs aylarında bal arıları (Korkmaz ve Kumova, 1998; Tansı ve ark, 1999) ve diğer böcekler için uygun nektar ve polen kaynağı olabilmektedir. Bugün arıotunun bal arılarına olan katkısından dolayı Çukurova başta olmak üzere ülkemizin pek çok bölgesinde ekimi ve yaygınlaştırılması konusunda araştırmalar yürütülmektedir (Yıldız, 1999; Coşkun, 2001). Arıotu Kaliforniya dan 1832 yılında Avrupa'ya getirilmiş ve Almanya başta olmak üzere birçok Doğu Avrupa ülkesinde ve İngiltere'de yem bitkisi, erozyonu önleyici örtü bitkisi olarak kullanımı yanında, elverişli bir nektar ve polen kaynağı olarak da arı yetiştiricileri tarafından geniş bir şekilde ekimi yapılmıştır (Sağlamtimur ve ark, 1988b; Jensen, 1991; Williams ve Christian, 1991). Arıotu ülkemize ise Ç.Ü.Z.F. Tarla Bitkileri Bölümü tarafından Almanya dan getirilerek adaptasyonu sağlanmıştır. Arıotu bal arılarına nektar ve polen kaynağı sağlaması açısından dünyanın en üstün yirmi nektar bitkisi arasında yer almakta (Crane, 1975), 3

Amerika Birleşik Devletleri, Rusya ve Almanya'da bal arılarının yararlanması için özellikle arılıkların önüne ekimi yapılmaktadır. Ayrıca çeşitli bitkilerle karışım yapılarak bal arıları için besin kaynağı sağlamak amacıyla meralar oluşturulmakta (Krikava, 1980; Beck, 1991), bazı Avrupa ülkelerinde ise arı yetiştiricileri kolonilerini göçer arıcılık sistemi içerisinde arıotu ekili alanlara taşımaktadırlar (Goltz, 1988). Arıotunun arı-bitki ilişkisi açısından önemini vurgulayan pek çok araştırma yurtdışında yapılmış olmasına karşın (Williams ve Christian, 1991; Marshall, 1998; Ingram, 2000; Tew, 2000; Treu ve Emberlin, 2000), ülkemizde bu ilişkiyi irdeleyen araştırmaların (Uçar ve Tansı, 1996; Tansı ve ark, 1996; Korkmaz ve Kumova, 1998; Tansı ve ark, 1999; Kumova ve ark, 2001) sayısı oldukça sınırlı kalmıştır. Arıotu konusunda Bölgede arı-bitki ilişkisini irdeleyen bu çalışmalar yapılırken, kolza konusunda ülkemizde yapılan çalışmaların geçmişi çok daha eskilere dayanmaktadır. Ancak yapılan bu araştırmalar kolzanın tarımsal ve kalite özelliklerini (Atakişi, 1978; Baydar ve Yüce, 1996; Çalışkan ve ark, 1998; Özgüven ve Kırıcı, 1999; Koç, 1999; Özgüven ve ark, 2000) aşamamış, arıcılık açısından konuya yaklaşılmamıştır. Kolza, Türkiye ye Bulgaristan ve Romanya dan gelen göçmenlerle getirilmiş ve üretimine ülkemizde ilk defa 1948 yılında başlanılmıştır (Özgüven, 1987). 1979 yılında 27.500 ha alanda yapılan ekimle 43.000 ton ürün alınmışken, 1999 yılında 187 ha alanda 330 ton ürün alınabilmiştir (Anonymous, 2001). Günümüzde Kanada, Çin, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere pek çok ülkede yemeklik yağ üretimini karşılamak amacıyla kolza yetiştiriciliği yaygın bir şekilde yapılmaktadır (Özgüven, 1987). Bu ülkelerde kolza yetiştiriciliğinin yayılması ve gelişmesi amacıyla kurulmuş olan kolza birlikleri çeşitli araştırma ve üretim çalışmalarını da finanse etmektedirler (Anonymous, 1997). Ülkemizde ise kolza yetiştiriciliği devlet desteği ile gelişmekte iken yağında ve küspesinde erüsik asit ve glükozinolat bulunduğu gündeme gelmiştir. Bunun üzerine Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı 21 Mayıs 1979 gün ve 5411 sayılı genelge ile dünyanın bu derece önem verdiği kolza yağının insan, küspesinin ise hayvan sağlığı için zararlı olduğunu belirterek işlenmesi, muhafazası, ticarete sevki, gıdalara katılması, yemeklik yağ olarak satılması ve küspesinin hayvan yemi olarak kullanılmasını yasaklamıştır 4

(Doğan, 1981). Bu tarihten sonra ülkemizde kolza üretimi her geçen gün azalmış 1996 yılında 2 ha alanda 5 tonluk üretimle en alt düzeye inmiştir. Bu zaman içerisinde ülkemizde kolza tarımı yasaklanırken 1970 li yıllardan sonra Avrupa ve Amerika da erüsük asit ve glükozinolat miktarları sıfır olan çeşitler geliştirilmiştir (Baydar ve Yüce, 1996). Ancak çiftçilerimizin yaşamış olduğu bu acı deneyim ve desteğin kalkması sonucunda yeniden kolza ekimine yönelmesi geri plana atılmıştır. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı son yıllarda yaptığı çalışmalar sonucunda ülkemiz ham yağ açığının kapatılması ve bu konuda dışa bağımlı durumdan kurtarılması amacıyla yağlı tohumlu bitkilerin özellikle de kolza ekiminin geliştirilmesi ve yaygınlaştırılmasını gündeme getirmiştir. Dünya da yağlı tohumlu bitkiler arasında üçüncü sırada olan ve bünyesinde %45 yağ içeren kolzanın üretiminin yok denecek kadar az düzeyde ekiminin gerçekleşmesi ülkemiz tarımı için büyük bir eksiklik olarak görünmektedir (Karaaslan, 1999). Ülkemizde yetersiz yağlı tohum üretimi sebebiyle ortaya çıkan bitkisel ham yağ açığını kapatmak amacıyla 1998 yılı içerisinde 870 milyon USD değerinde ham yağ ithalatı yapılarak talep karşılanabilmektedir (Anonymous, 1999a; Bahar, 2000). Tüm bu özellikleri sebebiyle kolza alternatif "yenilenebilir hammaddeler" çerçevesinde ümit var bir bitki olarak görülmekte ve bu özelliğiyle de ülkemiz ham yağ açığının kapanmasına çözüm getirebilecek konumda bulunmaktadır (Kırıcı ve Özgüven, 1995). Ülke gereksinimlerini bu kadar önemli düzeyde karşılayabilecek olan kolzanın arıcılığımız açısından da büyük katkılar sağlayacağı muhakkaktır. Yurtdışında kolza konusunda yapılan çalışmalar incelendiğinde kolza bitkisinin polinasyonunda bal arısının katkısından çok kolzanın bal arısı kolonilerine olan katkısı ön sırayı almaktadır. Kolza, arıcılık açısından değerlendirildiğinde bal üretimine kaynak olan bitkiler arasında yer almaktadır (Crane, 1975). Ayrıca kolza tarımı yağ üretiminin karşılanması yanında bal, polen ve balmumu gibi değerli arı ürünlerinin de elde edilmesi açısından önem taşımaktadır. Bu açıdan çok yönlü faydası olan kolzanın ülkemiz tarımına kazandırılması (Doğan, 1981) günümüz koşullarında daha da bir önem arz etmektedir. Kolzanın yetiştirildiği ülkelerde kolza üreticisi ve arı yetiştiricisi arasında ortak bir bağ kurulmuş olup karşılıklı sağlanan yararın son derece önemli düzeyde 5

olduğuna işaret edilmektedir. Kolza tarımının yapıldığı bir çok ülkede kolzanın adaptasyonu, fenolojisi, tohum verimi, ıslahı ve arıcılık potansiyeli açısından önemi konusunda araştırmalar yapılarak yararlılık düzeyi ortaya konulmuştur (Poulsen, 1973; Marquard, 1985; Free ve Ferguson, 1983; Pleines ve Friedt, 1989; Hauser ve ark, 1997; Cresswell, 1999; Sweet ve ark, 1999; Ingram, 2000; Treu ve Emberlin, 2000). Ülkemizde ise tarımı desteklenen ancak daha sonraki yıllarda bu politikadan vazgeçilen kolza yetiştiriciliğinin yeniden canlandırılması ve kolza üreticisinin teşvik edilmesi arıcılık açısından üzerinde önemle durulması gereken bir konudur. Ülkemizde bal, polen ve balmumu üretimi açısından kolzanın potansiyelinin ortaya çıkarılması konularında araştırmalar yapılması gerekmektedir (Kumova, 1999a). Kolza dışındaki yağ bitkilerinin sulanabilir koşullarda yetiştirilmesine karşılık, kolza ekiminin yağışların sulama yerine geçebildiği yer ve zamanlarda yapılabilmesi de ülkemiz koşullarının kolza yetiştiriciliğine uygun bir avantaj sağlamaktadır (Gizlenci ve Dok, 2001). Bugün ülkemizde Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından Karadeniz ve Marmara Bölgesi başta olmak üzere kolzanın ekimi ve yaygınlaştırılması konularında araştırma ve yayım çalışmaları başlamış olup olumlu gelişmeler elde edilmektedir. Ayrıca GAP Bölgesinde tarımın yaygınlaşması ve çağdaşlaşması sebebiyle kolzanın ekimi de gündeme gelmiştir (Anonymous, 1999). Ülkemizde gerek arıotu ve kolza bitkileri konusunda gerekse arı-bitki ilişkisi konusunda yapılan çalışmalar, yurtdışında yapılan araştırmalarla (Gonzalez ve ark, 1995; Schmidt ve ark, 1987; Villalobos ve Shelly, 1996; Miller ve Winn, 1999; Pierre ve Renard, 1999; Clare ve ark, 2000; Slaa ve ark, 2000; Treu ve Emberlin, 2000; Tronson, 2001) karşılaştırıldığında ülkemizde yapılan araştırmaların (Baydar ve Gürel, 1998; Tan, 2000; Korkmaz ve Kumova, 1998) yeterli olmadığı görülmektedir. Bu açıdan bal arısı kolonilerinin polinasyondaki etkinliğini göstermek ve arı kolonilerine yeni ve yeterli besin kaynağı oluşturmak için bu tip çalışmaların yaygınlaştırılmasının gerekliliği ortadadır. Buna bağlı olarak doğal bitki populasyonlarının sürekliliğinin sağlanması amacıyla da bitkiler ve polinatörler arasındaki ilişkiler korunmalı ve karşılıklı yarar temeline dayalı bu yapının sürekliliği sağlanmalıdır (Kearns ve ark, 1998; Korkmaz ve Aydın, 1999). 6

Doğada var olan bu denge ve ilişkilerin bozulması sürecinde biyoçeşitlilik azalmakta ve bu durum da böcek populasyonlarının varlığını olumsuz bir şekilde etkilemektedir (Özkan, 1999; Dewenter ve Tscharntke, 1999). Ayrıca biyoçeşitliliği koruyan sistemlerin basit sistemlerden daha dengeli olduğu ve çeşitliliğin artmasıyla birlikte zararlı sorunlarının da azaltılabileceği gerçeği, yeni bitki tür ve çeşitlerinin doğaya kazandırılmasının tarımsal faaliyetler açısından önemini göstermektedir (Tuncer ve Akça, 1994). Ayrıca bitki-polinatör ilişkisi üzerine yapılacak çalışmalarla polinasyonunda zorluk çekilen bitkilere polinatörleri yönlendirmek amacıyla, polinasyonu istenen bitkilerin çevresinde veya yanında polinatörleri kendine çeken bitkilerin yetiştirilmesinin de büyük yararı olduğu bilinmektedir. Bu durumda zararlı kontrolü ve polinatör çekme gibi işlemler doğaya zarar verilmeden gerçekleştirilmektedir. Bitkiler ve polinatörler arasındaki gizemli ilişkilerin çözülmesine bağlı olarak günümüzde bu işlemler için arıotu ve kolza bitkileri yaygın olarak kullanılmaktadır (Long ve ark, 1998). Ülkemiz sahip olduğu 10.000 bitki türüyle Avrupa nın flora yönünden en zengin ülkesidir. Bu bitkilerden 3.200 nün de endemik olmasının önemi büyüktür. Ayrıca 100.000 kadar hayvan türüne sahip olan ülkemizde (Önder, 1997) gerek bitki gerekse böcek populasyonlarının sürekliliğini sağlamak amacıyla yapılan çalışmaların başında arı populasyonlarının korunması dikkate alınmalı ve bu amaca yönelik rasyonel stratejiler de geliştirilmelidir (Osborne ve ark, 1999). Henüz küresel kirlilikten çok fazla etkilenmemiş ve geriye dönülemez bir şekilde bozulmamış bir flora ve faunaya sahip olan ülkemizde mevcut yapının tanınması, korunması ve geliştirilmesi sonucunda önemli gelişmeler sağlanabilecektir. Tarımın sürdürülebilirliği bağlamında olaya bakıldığında etkin ve yaygın bir bitki üretim deseni oluşturularak tüm tarımsal dallarda olduğu gibi arıcılık sektöründe de verimlilik artırılabilecektir. Günümüzde gelinen noktada ekosistem içerisindeki herhangi bir birimin yok sayılarak oluşturulabilecek yapıların başarılı olamayacağı anlaşılmıştır. Bu sebepten doğal dengeyi dikkate alan bir üretim sisteminin kullanılması gerekmektedir. Zira yanlış tarımsal faaliyetler ve yoğun pestisit kullanımı nedenleriyle bazı böcek türlerinin yok olmaya başlaması karşısında arıotu ve kolza bitkileri başta olmak üzere ekimi yapılacak olan bitkilerin bu anlamda 7

doğaya katkıları yadsınamaz. Bunun için böceklerin faaliyet gösterdikleri dönemlerde polinatörlere çekici gelebilecek özellikteki bitkilerin yetiştirilmesi önem kazanmaktadır. Hatta ekonomik getirisini de çok fazla irdelenmeden bu tip bitkilerin ekiminin çeşitli kuruluşlarca yapılması sorunun çözümüne önemli oranda katkı sağlayacaktır. Böylece yok olma tehlikesinde olan bir çok gen kaynağımız kendine yeni yaşam alanları bulacak ve neslini sürdürebilecektir. Ayrıca bitkisel çeşitliliğin artması ve ekim alanlarının geniş tutulmasına bağlı olarak en etkili polinatör olan bal arıları da bu bitkilerden yararlanabileceklerdir. İsrail de ökaliptus (Eucalyptus spp.) ağaçları (Eisikowitch, 1986) ile oluşturulan plantasyonları bal arılarına uzun süreli nektar ve polen kaynağı sağlayabilecek şekilde planlanmıştır. Araştırma ve geliştirme çalışmalarının yaygınlaşmasıyla birlikte yakın bir gelecekte ülkemiz için de benzer uygulamaların gündeme gelmesi olasıdır. Bitkilerin polinatörlerle olan karşılıklı ilişkilerini konu alan araştırma çalışmalarının başlaması ve yaygınlaşmasıyla birlikte bu süreç hızlanacak ve daha kısa zamanda sonuç alınacaktır. Bitkiler ile polinatörler arasındaki ilişkilere geniş bir açıdan bakmak amacıyla yürütülen bu araştırma ülkemizde bitki-polinatör ilişkileri konusunda yapılan çalışmalara katkı sağlamak, bölgemizde yetiştirilebilen arıotu ile kolza bitkilerinin yoğun nektar akımı öncesine rastlayan dönemde bal arılarının koloni populasyon gelişimi ve bal verimi için önemini saptamak amacıyla planlanmıştır. Araştırma sonucunda bal arılarının arıotu ve kolza bitkilerinden nektar ve polen bakımından yararlanma düzeyi ile bu bitkilerin Çukurova koşullarında sağladığı nektar ve polen potansiyeli saptanmış, bitkiler üzerinde polinatörlük yapan Hymenoptera takımına ait türler ile diğer böcekler sınıflandırılmış, bitkilerin tohum verimlerine bal arılarının ne oranda katkı sağladığı belirlenmiştir. Sonuç olarak arıotu ve kolza bitkilerinin Çukurova Bölgesinde bal arılarına hangi besin kaynağı bakımından ne düzeyde katkı sağlayabileceği, arı ve bitki yetiştiricileri açısından bu bitkilerle bal arısının ilişkisinin ne düzeyde olduğu saptanmıştır. 8

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2.1. Bitkilerin Çiçeklenme Fenolojisi ve Çiçek Sayıları McGregor (1976), kolzanın açık, parlak sarı renkte çiçeklere sahip olduğunu; çiçek yapısının 4 taç, 4 çanak yaprak, 1 dişi organ ve 4 adeti uzun ve 2 si kısa olmak üzere 6 erkek organdan oluştuğunu belirtmektedir. Kolzanın her bir çiçeğinde 4 adet nektar bezi bulunduğunu ve çiçeklenme süresinin 22-45 gün arasında değiştiğini bildirmektedir. Goltz (1987), kolzanın Amerika Birleşik Devletleri koşullarında 40-60 gün arasında çiçekte kaldığını ve özellikle Kanada da bir nektar bitkisi konumunda bulunduğunu belirtmektedir. Sağlamtimur ve Baytekin (1988), Adana da ekim-kasım ayları içerisinde ekilen arıotunun kış aylarında gelişme göstererek mart başında çiçeklenmeye başladığını ve çiçeklenmenin 4-6 hafta kadar sürdüğünü saptamışlardır. Araştırmacılar arıotunun çiçekte kaldığı nisan ayı başına kadar bal arılarının yararlanmasına bırakılmasını ve daha sonra silaj amacıyla hasat edilmesinin daha uygun olduğunu belirtmektedirler. Sağlamtimur ve ark (1988b), yaptıkları bir çalışmada; arıotunun %50 çiçeklenme dönemine kadar bal arılarının yararlanması için bırakılmasını ve ot hasadı amacıyla bu dönemde biçim yapılması gerektiğini vurgulamaktadırlar. Bauer (1991), Avrupa Birliği ülkelerinde kültüre alınan boş alanların artırılması amacıyla çeşitli bitki karışımlarından oluşan arı meralarının oluşturulması gerektiğini ve içerisinde yoğunlukla arıotu bulunan bitki karışımlarının programa alınarak ekilmesini önermektedir. Muzaffar ve Ahmad (1991), Pakistan da bal arılarına arı merası oluşturulması amacıyla bitki seçimi yapılan bir çalışmada; bal arılarının poleni ve nektarı için tarlacılık yaptığı 379 bitki türünün önemli olduğunu saptamışlardır. Araştırmacılar Acacia modesta ve Robinia pesudoacacia bitkilerinin nisan ayında, Trifolium sp. ve Prosopis sp. bitkilerinin nisan-haziran aylarında ve kolzanın ekim-şubat ayları arasında bal arıları için ana nektar kaynağı olduklarını belirlemişlerdir. 9

Williams ve Christian (1991), arıları kendine çeken arıotunun, arı merası yönünden değerini saptamak üzere, İngiltere'nin güneydoğu kesimlerinde farklı tarihlerde ekimi yapılarak arıotunun çiçeklenme zamanı, çiçeklenme süresi, çiçek yoğunluğu, günlük peryodisite ve bu bitkiden yararlanan arıların davranışlarını belirlemişlerdir. Erken mayıs ayında ekimi yapılan arıotu parsellerinde, temmuz başından ağustos sonuna; geç mayısta ekilen arıotu parsellerinde temmuz ortasından eylül ortasına; geç temmuzda ekilen arıotu parsellerinde, eylül sonundan aralık ayına kadar bitkinin çiçekte kalabildiğini gözlemişlerdir. Arıotunun en yüksek çiçeklenme yoğunluğunu erken, orta ve geç ekilen parsellerinde sırası ile 2000, 4000 ve 3000 çiçek/m 2 olarak saptamışlardır. Araştırmacılar bombus ve bal arılarının arıotunun çiçeklenme süresi içerisinde temmuz-ekim aylarında yararlanabildiklerini belirlemişlerdir. Kırıcı ve Özgüven (1995), Çukurova koşullarına uygun kolza çeşitlerini saptamak amacıyla yürüttükleri bir çalışmada; birinci yılda 18 Kasım tarihinde yapılan ekimde çeşide bağlı olarak çiçeklenmenin 10-25 Nisan tarihleri arasında başladığını ve 19-26 Mayıs tarihleri arasında tüm tohumların olgunlaştığını bildirmektedirler. İkinci yılda 19 Ekim tarihinde kolza ekimi yapılan parsellerde 18 Şubat-15 Mart tarihleri arasında çiçeklenmenin başladığını ve 22 Nisan-28 Mayıs tarihleri arasında tüm tohumların olgunlaştığını bildirmektedirler. Baydar ve Yüce (1996), Antalya koşullarında yaptıkları bir yetiştiricilik çalışmasında; kolzanın çeşitlere bağlı olarak mart sonu-nisan sonu arasında çiçeklendiğini bildirmektedirler. Tansı ve ark (1996), ülkemiz için yeni bir yem bitkisi olan arıotunun Çukurova koşullarında arı merası olarak kullanımı konusunda yaptıkları bir araştırmada; 15 Eylül, 30 Eylül, 15 Ekim, 30 Ekim ve 15 Kasım tarihlerinde ekimi yapılan parsellerde çiçeklenmenin en üst düzeyde olduğu dönemde sırasıyla 5950, 6216, 4733, 8933 ve 9250 ad/m 2 çiçek bulunduğunu; çiçeklenmenin ilk üç parselde mart ayının başından nisan ayının sonuna, son iki parselinde mart ayı sonundan mayıs ayı ortasına kadar sürdüğünü saptamışlardır. Araştırmacılar arıotunun bu yörede çok iyi adaptasyon gösterdiğini ve çiçeklenme süresinin uzun olması nedeniyle bal arılarını cezbederek kendine çeken bir bitki olduğunu belirtmektedirler. 10