EĞİTİM PSİKOLOJİSİ İÇİNDEKİLER 12.1.2016 BEYİN BEYİN TEMELLİ ÖĞRENME BEYİN BEYİN



Benzer belgeler
Güdülenme. Öğr.Gör. Dr. Şirin KARADENİZ

Ses dalgaları. Dış kulağın işitme kanalından geçer. Kulak zarına çarparak titreşir.

DUYGUSAL ZEKA. Birbirinden tamamen farklı bu iki kavrama tarzı, zihinsel yaşantımızı oluşturmak için etkileşim halindedirler.

ÖZEL GEREKSĠNĠMLĠ BĠREYLER. FUNDA ACARLAR Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Bölümü

2014

BİLİŞSEL NÖROBİLİM BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

ÖZEL EĞİTİM. Arş.Gör. Dr. Canan SOLA ÖZGÜÇ 1.Hafta

Nörofizyolojik Kuramı - 1. Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 08 Temmuz :55 - Son Güncelleme Pazar, 26 Eylül :54

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ TANIM, SINIFLANDIRMA VE YAYGINLIK

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

1 ÖZEL EĞİTİM VE ÖZEL EĞİTİME MUHTAÇ ÇOCUKLAR

ÇEVRESEL SİNİR SİSTEMİ SELİN HOCA

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

Gestalt Kuramı. Doç. Dr. Tülin ŞENER

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

YÖNETİM Sistem Yaklaşımı

Zihinsel Yetersizliği Olan Öğrenciler

İÇİNDEKİLER 1.BÖLÜM. ÖZEL GEREKSİNİMİ OLAN BİREYLER Prof. Dr. Gönül AKÇAMETE

Zeka Gerilikleri Zeka Geriliği nedir? Sıklık Nedenleri

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

Gelişim Psikolojisi Ders Notları

Öğretim Tasarımı ve Eğitim Teknolojisi. Yrd.Doç.Dr. Gülçin TAN ŞİŞMAN

O Dil; Çok geniş anlamıyla dil, düşünce, duygu ve güdüleri, doğrudan doğruya ya da dolaylı olarak bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracıdır.

SİNİR SİSTEMİ VE BEYİN ANATOMİSİ 2

TANIM. Aşağıdaki gelişim alanlarının bir kaçında ağır ve yaygın yetersizlik ile karekterize edilir;

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

DERS: ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ

YAŞLILIKTA SIK GÖRÜLEN HASTALIKLAR. Prof. Dr. Mehmet Ersoy

SINAV KAYGISI KİTAPÇIĞI

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

İÇİNDEKİLER. 2 Sınıfı ve Materyalleri Düzenleme 11

Demans ve Alzheimer Nedir?

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Dönem T+U Saat Kredi AKTS. Sinir Sistemi TIP Kurul Dersleri Teorik Pratik Toplam

Birey ve Çevre (1-Genel)

Ders seçimi; öğrencilerin ilgi, yetenek ve yaşamdan beklentilerinin değerlendirilmesini gerektiren zor bir süreçtir.

Beyin Temelli ve Basamaklı Öğrenme S

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

DİKKAT VE DİKKAT TOPLAMA ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

SAĞLIK YÜKSEKOKULU ÇOCUK GELİŞİMİ TEZLİ YÜKSEK LİSANS DERSLERİ YÜKSEK LİSANS BİLİMSEL HAZIRLIK DERSLERİ YÜKSEK LİSANS ZORUNLU/SEÇMELİ DERSLERİ

Çoklu Zeka Kuramı - Zeka Tipleri

Ders Adı : ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ Ders No : Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 4. Ders Bilgileri

ERGENİM BEN!!! Nereden Çıktı Bu Sınav?

ÖZÜR GRUBUNUN TANIMI VE ÖZELLİKLERİ. bireyin eğitim performansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde etkilenmesi durumunu

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

Üstün Zeka Kuramları. Renzuli-Gardner-Tannenbaum

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

YAŞLANMA /YAŞLANMA ÇEŞİTLERİ VE TEORİLERİ BEYZA KESKINKARDEŞLER

Editör İbrahim H. Diken ÜNİTE 8 GÖRME YETERSİZLİĞİ OLAN ÖĞRENCİLER. Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gürsel

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Editör İbrahim H. Diken ÜNİTE 11 ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN ÖĞRENCİLER. Prof. Dr. Rüya Güzel Özmen

İnsan beyni, birbiri ile karmaşık ilişkiler içinde bulunan nöron hücreleri kitlesidir. Tüm aktivitelerimizi kontrol eder, yaradılışın en görkemli ve

DAVRANIŞ BİLİMLERİ STRES

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS MB-Özel Eğitim Ön Koşul

Santral (merkezi) sinir sistemi

Koçluk, danışanın problemlerini çözüme ulaştırmak ve yolunu aydınlatmaktır.

Otizm Spektrum Bozukluğu. Özellikleri

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI

Bölüm Üç. Koordinasyon ve Kontrol. Motor Kontrol Teorileri. Harekete Hazırlanmak. Koordinasyon ve Kontrol

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLARDA CİNSEL EĞİTİM

PSİ153 Psikolojiye Giriş I - Prof. Dr. Hacer HARLAK

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL TASARIMI

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (07 Aralık Ocak 2016)

Ders Kod Ders Ad T U L K AKTS DİL. HEM155 Psikoloji MAT171 Temel Matematik I TD101 Türk Dili I Seçmeli Ders Grup 1 6

Sağlık Psikolojisi-Ders 8 Stres

Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Psikopatolojiler DERS 1: MENTAL RETARDASYON. Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül

AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ GRUP REHBERLİĞİ PROGRAMI.. KASIM 2012

SINAV KAYGISI. Sınav Kaygısının Belirtileri Nelerdir? * Fiziksel Belirtiler

DENETLEYİCİ VE DÜZENLEYİCİ SİSTEMLER

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

Doç. Dr. Orhan YILMAZ

BAĞLAŞIMCILIK. HAZIRLAYAN: Mustafa GÜNENDİ

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme

ALGI VE ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

YÖNETİCİ DURUMUNDA OLANLARIN

70. Yılında Otizm Spektrum Bozuklukları. Dr. Sabri Hergüner Meram Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi AD

İS SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

Arka Beyin Medulla Omuriliğin beyne bağlandığı bölge kalp atışı, nefes, kan basıncı Serebellum (beyincik) Kan faaliyetleri, denge Pons (köprü)

Ders Ayrıntıları Yarıyıl Kodu Adı T+U Kredi AKTS Çocuk Hukuku

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

EMDR GÖZ HAREKETLERİ İLE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA VE YENİDEN İŞLEME. (Eye Movement Desensitization and Reprossesing)

DEHB GÜNLÜK YAŞAM KAOS HALİNE GELDİĞİNDE

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü ÖZEL EĞİTİM İHTİYACI OLAN ÖĞRENCİLERE SINAV UYGULAMA KLAVUZU

Ders Adı : Z.E. MATEMATİK ÖĞRETİMİ Ders No : Teorik : 4 Pratik : 0 Kredi : 4 ECTS : 6. Ders Bilgileri

MATEMATIK ÖĞRETIM YÖNTEMLERI. Yrd. Doç. Dr. Nuray Çalışkan-Dedeoğlu Matematik Eğitimi

tarih ve 272 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki-1

KASIM AYI 4 YAŞ GRUBU AYLIK BÜLTENİ

KAVRAMLAR TUTUMLAR BECERİLER

VERİMLİ ÇALIŞMA VE MOTİVASYON

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARI ANLAMAK

MALTEPE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ AKADEMİK YILI İNGİLİZCE DERS PROGRAMI

22. Baskı İçin... TEŞEKKÜR ve BİRKAÇ SÖZ

Transkript:

İÇİNDEKİLER *BEYİN TEMELLİ ÖĞRENME: Beynin yapısı, işleyişi, beyin temelli öğrenme (ilkeleri, ortamları, eğitime yansımaları vb. 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİ *ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUKLAR: Zedelenme, yetersizlik, engel, otizm, zihinsel engel, üstün zeka vb *GÜDÜLENME: Temel kavramlar, kuramlar, eğitime yansımaları vb. 7.Hafta 2 BEYİN Beyin, 1 kilogramdan biraz ağır, küflü peynir gibi kokan, yapışkan, peltemsi bir maddeden oluşur. BEYİN TEMELLİ ÖĞRENME Kulağa pek hoş gelmese de sonuçta vücudumuzdaki en önemli organdır. İnsanlar, beden ağırlığına oranla, büyük bir beyne sahiptir. Beynin % 78 i sudan, % 10 u yağdan ve % 8 i de proteinden oluşmaktadır. 3 4 BEYİN BEYİN Beyin, öncelikle sol ve sağ yarı küreler olarak ikiyi ayrılır. Ön ve arkada ise alın lobu, yan ve arka kafa lobları yer alır. Beyincik, içe doğru beyin kökünü oluşturan pons, omurilik soğanı ve ağsı yapı, talamus, hipotalamus, hipokampus, nasırsı madde gibi yapılardan oluşmaktadır. 5 6 1

BEYİN Sol yarım küre konuşma ve lisandan sorumludur. Ayrıca belirli bir düzende yapılması gereken işlerde kullanılır: toplama-çıkarma yapma ve ayakkabı bağcıklarını bağlama gibi. Sağ yarımküre ise, resimlerle düşünürken kullanılır. Okula giden yolun haritasını gözümüzde canlandırdığımızda sağ yarım küreyi kullanırız. 7 8 BEYNİN BÖLÜMLERİ BEYNİN BÖLÜMLERİ Beyincik: Hareketlerin denetlenmesine yardımcı olur. Omurilik: Beyinle vücudun diğer bölümleri arasında iletişimi sağlar. Beyin Kabuğu: Beyin yarımkürelerinin dış tabakasına beyin kabuğu (korteks) denir. Beyin kabuğu düşünmek ve duyumsamak, yani duyular yoluyla algılamak için kullanılan bölümdür. Yapılan işin bilincine varılmasına bu bölüm sağlar. Nasırsı Madde: Nasırsı madde, beynin sağ ve sol yarımküreleri arasındaki iletişimi sağlayan kalın bir sinir lifi demetidir. Yaklaşık 250 milyon sinir lifinden oluşur. Nasırsı madde bir yarımkürenin diğerinin yaptığından haberdar olmasını sağlar. Nasırsı madde olmasaydı, kedi kelimesini okuyup anlayabilir (sol yarımküreyi kullanarak) ama kediyi gözümüzde canlandıramazdık (sağ yarımküreyi kullanmayı gerektirir). Talamus: Duyu organlarından gelen bilgileri alır ve her birini beynin ilgili bölgesine gönderir. 9 10 BEYNİN BÖLÜMLERİ BEYNİN BÖLÜMLERİ Hipotalamus: Kan basıncını, vücut sıcaklığını, acıkma ve susama duyumlarını, uykuyu ve cinsel gelişimi denetler. Pons: Pons, ön beyin, beyincik ve omurilik soğanı arasında yer alan bu yapı, enine sinir tellerinden oluşur. Varol köprüsü de denilen bu yapı beyinciğin iki yarım küresi arasındaki impuls iletimini sağlar. Beyni oluşturan temel birimler genel olarak sinir hücreleri (nöronlar) ve bunların uzantılarının diğer sinir hücreleri ile oluşturduğu sinapslardır. 11 12 2

BEYNİN BÖLÜMLERİ HEBB İN ÖĞRENME KURAMI Sinir hücrelerinin oluşturduğu ağ sayısı ne kadar fazla olursa, bilgi işleme süreci o kadar güçlü olur. Her nöronun dentrit adı verilen çok sayıda kısa ve akson adı verilen bir tane uzun uzantısı vardır. Beyin temelli öğrenme kuramı olarak da bilinen nörfizyolojik öğrenme kuramını sistematik hale getiren Hebb, beyindeki devrelerin çalışma şekli bilinmeksizin öğrenmenin doğasının anlaşılamayacağını ileri sürmektedir. Akson uçları ile başka nöronların dentritleri veya gövdeleri arasındaki bağlantıya sinaps adı verilir. Sinir sistemindeki bütün etkinlikler ve bellek, nöronlarda doğan elektrik akımıyla ilgilidir. Nöronlar arasında bilgi, elektrik akımı olarak dolaşır. Hebb'in ortaya attığı Nörofizyolojik kuram bulguları çerçevesinde beynin iki yarı küresinin farklı bilgiyi işlediği görülmektedir 13 14 HEBB İN ÖĞRENME KURAMI HÜCRE TOPLULUĞU Beyin insan zekâsının, güdülenmenin ve öğrenmenin merkezidir. «Öğrenme eğer canlı bir dokusu olan beyinde gerçekleşiyorsa beynin öğrenmeden önceki ve sonraki yapısı arasında farklılık olmalıdır.» düşüncesinden hareket eden Hebb öğrenme sonucu beyinde gerçekleşen fizyolojik değişiklikleri araştırmıştır. Elde ettiği bulgular sonucu Hebb, beyindeki değişiklik konusunda iki kavram ileri sürmektedir: Hücre Topluluğu ve Faz Ardışıklığı. Hebb e göre bireyin karşılaştığı her nesne, beyinde hücre topluluğu olarak adlandırılan birbiriyle bağlantılı bir dizi nörondan meydana gelmiş karmaşık bir sistemi harekete geçirir. Örneğin, bir kaleme bakarken dikkatimizi kalemin bir ucundan diğer ucuna doğru kaydırırız. Dikkatimizi bir noktadan diğerine kaydırırken beynimizde bulunan milyarlarca nörondan sadece bir kısmı ateşlenir. 15 16 HÜCRE TOPLULUĞU HÜCRE TOPLULUĞU Herhangi bir nesne için ateşlenen nöron paketi sadece o nesneye özgüdür. Başlangıçta birbirinden bağımsız olan nöronların, örneğin, kalemin bir ucuna bakıldığında bir kısmı ateşlenir. Bu nöron grubu gözümüz kalemin diğer ucuna kaydığında ateşlenen diğer nöron grubundan ayrıdır. Ancak, kalemin iki ucuna tekamül eden nöronların ateşleme zamanı arasındaki yakınlık nedeniyle nöron paketinin bu iki farklı bölümü birbiriyle ilişkili hale gelir. 17 Hebb, hücre topluluğunun bağ kurulan nesne veya olaya bağlı olarak büyük veya küçük olabileceğini belirtmektedir. Kalemle ilişkili olan hücre topluluğu bir otomobil ile ilgili olan nöron topluluğuna göre daha az sayıda nöron içerir. Hücre topluluğu bir bütün olarak dış ve iç uyarıcılarla veya her ikisinin ortak etkisiyle ateşlenebilen bir nöron paketidir. Bir hücre topluluğu ateşlendiğinde, zihinde o topluluğun ilişkili olduğu nesne veya olay canlanır. Hebb e göre hücre topluluğu bir fikrin veya düşüncenin nörolojik temelini oluşturur. Bundan dolayı bir kalemi, bir otomobili veya sevdiğiniz birini düşünmek için yanımızda olması gerekmez. 18 3

FAZ ARDIŞIKLIĞI FAZ ARDIŞIKLIĞI Faz ardışıklığı birbiriyle bağlantılı olan hücre topluluğu serisidir. Bir kez oluştuğunda, hücre topluluğunda olduğu gibi, iç veya dış uyarıcılarla ateşlenebilir. Hebb in vurguladığı başka önemli bir nokta çocukluk ve yetişkinlik dönemlerindeki öğrenmenin farklılığı ve birbiriyle ilişkisidir. Bir faz ardışıklığında yer alan herhangi bir hücre topluluğu veya topluluklarının kendi aralarında yaptığı kombinasyonlardan biri ateşlendiğinde, zihinde belirli mantıksal sıra içerisinde düzenlenmiş bir düşünce serisi oluşur. Örneğin Hebb, sevdiğimiz bir şarkıya ait bir mısranın veya bir parfüm kokusunun sevilen insanla ilgili hatıraları canlandırmasını faz ardışıklığı ile açıklamaktadır. 19 Hebb e göre bebeklik ve çocukluk çağlarındaki öğrenme hücre toplaşması sürecini kapsar. Yetişkinlikteki öğrenmeler sürecinde ise faz ardışıklığı, muhtemelen yeniden düzenlenir. Diğer bir değişle çocuktaki öğrenme daha sonraki öğrenmeler için bir çerçeve oluşturur. 20 FAZ ARDIŞIKLIĞI Örneğin, dil öğrenme yavaş ve sıkıcı bir süreç olup, muhtemelen milyonlarca hücre toplulaşması ve faz ardışıklığını ihtiva eder. Ancak dil bir kez öğrenildiğinde şiir ve roman yazmada olduğu gibi öğrenilenler sayısız şekilde yeniden düzenlenebilir. Hebb, öğrenmenin önce çerçeve oluşturmakla başladığını, daha sonra içgörü ve yaratıcılık şeklinde geliştiğini kabul etmektedir. Beyin bir paralel işlemcidir. İnsan beyni birçok işlevi eş zamanlı olarak yerine getirebilir. Düşünce, duygu ve imgeleme gibi farklı işlevler aynı zamanda işleme sokulur. Etkin öğretimde aynı anda yapılması gereken işlemler ahenk içerisinde, dayandığı kuram ve yöntemler üzerine bina edilmelidir. 21 22 Öğrenme fizyolojik bir olaydır. Kalp, akciğer veya böbrek gibi beyin de fizyolojik kurallara göre çalışan bir organdır. Öğrenme nefes alıp-verme kadar doğal bir işlev olup onu engellemek veya kolaylaştırmak olanak dahilindedir. Etkili öğretim stres yönetimi, beslenme, egzersiz ve sağlıkla ilgili diğer konuları da içermelidir. Beyin, kendisine ulaşan verilere anlam yüklemeye çalışır. İnsan beyni yaşamını sürdürme arzusunun doğal bir sonucu olarak çevresinde olup-bitenlere anlam kazandırmaya çalışır. Etkin bir öğrenme sağlanabilmesi için beynin yenilik keşif, problem çözme gibi alıştırmalarla zorlanması gerekir. Bu yüzden, üstün yetenekli çocukların öğretiminde kullanılan bu ve benzeri teknikler tüm öğrenciler için kullanılmalıdır. 23 24 4

Anlam yükleme, örüntüleme yoluyla olur. Örüntüleme, bilginin anlamlı organizasyonu ve sınırlandırılmasına işaret eder. Beyin bu örüntüleri oluştururken sezgi ve yaratıcılığını kullanan bir sanatkar, bir bilgin gibidir. Duygular örüntülemede önemli bir yer tutar. Bireyin öğrenmesi beklenti, eğilim, ön yargı, öz saygı ve sosyal etkileşme ihtiyacı gibi duygulardan etkilenir. Beyin anlamlı örüntülerini kabul ederken anlamsız olanları da reddeder. Bir öğrenci için anlamsız örüntüleme, manasız bilgi parçalarıdır. Öğretmenler öğrencilerin duygu ve tutumlarının öğrenmede önemli bir etmen olduğunun bilinci ile hareket etmelidir. Karşılıklı sevgi, saygı ve kabullenmenin mevcut olduğu bir ortamda öğrenme daha kolay olur. Bilginin bütünleşmesi için eğitim ortamının ona göre hazırlanması gerekir; bilgi parçaları havada uçmamalıdır. 25 26 Beyin parçaları ve bütünü aynı anda algılar. Sağlıklı bir insanda matematik, müzik veya sanat öğretiminde beynin her iki yarı küresi etkileşim halindedir. Bir konunun öğretilmesinde konunun bütünü ve parçaları karşılıklı etkileşimde bulunacak şekilde aynı anda verilmelidir. Öğrenme, hem doğrudan odaklanan, hem de yan uyarıcılardan algılanan bilgileri içerir. Beyin doğrudan farkında olduğu ve odaklandığı bilgiler yanında birinci derecede ilgi alanı dışında kalan bilgi ve sinyalleri de özümser. İlgi alanı içinde olmakla beraber bilinçli bir şekilde dikkat edilmeyen çok hafif ve hassas sinyaller de (yan tarafta duran birinin gülümsemesi gibi) uyarıcı olarak beyne ulaşır. Etkili öğrenme ortamında sıcaklık, gürültü, nem gibi fiziksel koşullar yanında grafik, resim, tasarım ve sanat eserleri gibi görsel uyarıcılara da dikkat edilmelidir. 27 28 Öğrenme kasıtlı ve kasıtsız süreçlerden oluşur. Bir öğrenme ortamında bilinçli olarak farkına vardığımız şeylerden çok daha fazlasını öğreniriz. Yan uyarıcılardan aldığımız sinyallerin çoğu beynimize farkında olmadan girer ve bilinçaltında etkileşimde bulunur. Etkili öğrenme ortamındaki tüm uyarıcılar öğrenme amacına hizmet edecek şekilde düzenlenmelidir. İki tip hafıza vardır. İnsanlarda deneyimleri tekrarlamaya gerek kalmadan hafızaya kaydedilen doğal bir uzaysal hafıza sistemi vardır. Dün akşam yediğimizi hatırlamak için tekrarlamaya gerek yoktur. Ancak birbiriyle ilgili olmayan bilgileri depolamak için tekrara ve ezbere ihtiyaç vardır. 29 30 5

Olgular ve beceriler uzaysal hafızada depolandığında daha iyi öğrenilir. Uzaysal hafızayı harekete geçiren en etkili öğretim deneysel yöntemlerdir. Öğretim demonstrasyon, film, resim, mecaz, drama ve öğrencilerin aktif katılımını sağlayan sınıf içi çok yönlü etkileşim etkinlikleri içermelidir. Öğrenme zihni zorlayan etkinliklerle artar, tehditle ketlenir. Beyin uygun düzeyde zorlandığında öğrenme optimum düzeye ulaşır. Tehdit ise öğrenme kapasitesini azaltıcı etki yapar. Etkili öğretim, öğrencinin zeka seviyesini belli bir oranda zorlayan ancak, tehditten uzak bir ortamda gerçekleşir. Hiçbir beyin diğerine benzemez. Öğretim bütün öğrencilerin görsel-işitsel ve duygusal tercihlerini ifade etmelerine olanak tanıyacak şekilde düzenlenmelidir. 31 32 Zedelenme Bireyin doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrası oluşan çeşitli etmenlerle, organlarının işlevlerini yerine getirmede ve görevlerini yapmada etkili olan zorlanım durumudur. ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUKLAR Yetersizlik Zihinsel, fiziksel, davranışsal ya da duyu organlarının Zedelenmeye bağlı olarak tüm ya da kısmen işlevlerinde gözlenen kayıpların ortaya çıkardığı durumudur. 33 Engel Yetersizliği ya da özrü bulunan bireyin çevreyle etkileşiminde karşılastığı problemliliği tanımlamaktadır. 34 ZİHİN ENGELLİLER TANIM Çoğumuzun zihin engellilik durumu hakkında az çok bir bilgimiz vardır. Ancak bu bilgimiz eksik olduğu kadar bir çok yanlışı da içermektedir. Geçmişten günümüze zihin engelliğin pek çok tanımı yapılmıştır. Konuyla başlangıçta tıpçıların ilgilenmesi nedeniyle yapılan ilk tanımlar tıbbi ağırlıklı olmuştur. Zihinsel engel, halihazırdaki işlevlerde önemli sınırlılıkları göstermektedir. Bu, zihinsel işlevlerde önemli derecede normal altı, bunun yanı sıra zihinsel işlevlerle ilişkili uyumsal beceri alanlarından (İletişim, özbakım, ev yaşamı, sosyal beceriler, toplumsal yararlılık, kendini yönetme, sağlık ve güvenlik, işlevsel akademik beceriler, boş zaman ve iş) iki ya da daha fazlasında sınırlılıklar gösterme durumudur. Zihinsel engel 18 yaşından önce ortaya çıkmaktadır. 35 36 6

Psikolojik sınıflandırma Eğitsel sınıflandırma Hafif Derecede Zihinsel Engelliler Eğitilebilir Zihinsel Engelliler Orta Derecede Zihinsel Engelliler Öğretilebilir Zihinsel Engelliler Ağır Derecede Zihinsel Engelliler Ağır ve Çok Ağır Derecede Zih. Eng. İleri Derecede Ağır Zihinsel Engelliler 37 NEDENLER Bugün zihin engelliliğin bilebildiğimiz 250'den fazla nedeni vardır. Ancak çoğu zihin engellilik durumunda kesin neden ya da nedenler bilinmemektedir. A.B.D. Yapılan bir çalışmaya göre hafif derecede zihin engellilerin yarısında, ağır derecede zihin engellilerin % 30'unda neden bilinmemektedir. Nedenleri bilmenin iki önemli yararı var. Birincisi nedenleri bilirsek en azından bir bölümünü önleyebiliriz, toplumu koruyucu önlemler konusunda aydınlatabiliriz. İkincisi, neden ya da nedenlerin bilinmesi bize eğitim konusunda bazı ipuçları verebilir. Örneğin Down Hastalığı olan çocukların bazı ortak özelliklerinden söz edilebilmektedir. 38 ORGANİK NEDENLER ÇEVRESEL NEDENLER Organik nedenler biyolojik ve tıbbi nedenleri kapsamaktadır. Ancak konu uzun bir nedenler listesi oluşturmaktan çok daha karmaşıktır. Zihin engellilerin % 80-85'ini hafif derecede geri olanlar oluşturmaktadır. Bunların çoğunluğunda herhangi bir organik nedene rastlanamamaktadır. Oluşturulan bu tür listelerdeki nedenler sıklıkla zihin engellilik durumu ile çağrışmakla birlikte, bunların varlığı mutlaka zihin engellilik durumunu ortaya çıkarmayabilir ya da ortaya çok daha ağır bir tablo çıkabilir. Bu gibi durumlarda neden olarak psikososyal dezavantaj gösterilmektedir. Psikososyal dezavantaj genellikle erken çocukluk döneminde yaşanılan yoksul sosyal ve kültürel çevreyi tanımlamaktadır. 39 Bu konuda kesin kanıtlar olmasada günümüzde hafif derecede zihin engellilik durumunda psikososyal dezavantajların önemli olduğuna inanılmaktadır. 40 ZEKÂ BÖLÜMLERİNE GÖRE ZEKÂ SINIFLANDIRILMASI İŞİTME YETERSİZLİĞİ Dünya Sağlık Örgütü (WHO): Derin zihinsel engel..zekâ bölümü 20 ve altında Ağır derecede zihinsel engel.zeka bölümü 21-35 Orta derecede zihinsel engel..zeka bölümü 36-50 İşitme yetersizliği, işitme duyarlılığının kısmen ya da tamamen kaybından dolayı konuşmayı edinememe, dili kullanma ve iletişimde yaşanan güçlükler nedeniyle özel eğitim ve destek hizmetlerine ihtiyacı olan birey şeklinde tanımlanmıştır. Hafif derecede zihinsel engel.zeka bölümü 51-70 Sınırda zekâ Zekâ bölümü 71-79 Donuk zekâ Zekâ bölümü 80-89 Normal zekâ..zekâ bölümü 90-109 Parlak zekâ.zekâ bölümü 110-119 Üstün zekâ.zekâ bölümü 120-129 Çok üstün zekâ Zekâ bölümü 130 ve üstü 41 42 7

NASIL İŞİTİRİZ? İŞİTME YETERSİZLİĞİNİN SINIFLANDIRILMASI Ses dalgaları dış kulak tarafından toplanır. İşitme yetersizliği, işitme kaybının derecesine, İşitme kaybının oluştuğu yaşa ve kaybın oluştuğu yere göre sınıflandırılmaktadır. İç kulaktaki salyangozdaki titreşim basınca dönüşür ve ilgili sinir liflerinin elektrik akımlarıyla beyne bir elektrik itici güç gönderilir. İşitme Kaybının Dereceleri Artık ses işitilmiştir. 43 44 İŞİTME YETERSİZLİĞİNİN NEDENLERİ KONUŞMA ENGELLİLER Doğum öncesi nedenler Doğum anındaki nedenler Doğum sonrası nedenler Konuşma engeli, konuşma esnasında hoş olmayan, kişinin yaşına uymayan ve anlaşılmayan seslerin kullanılması ile oluşur. - kan uyuşmazlığı - beyin,kalp, göz gibi cytomegalovirus - herpes virüslerinden biri- -Anoksi -Prematüre doğum - menenjit -Çocukluk dön. hastalıkları (kızamık, kabakulak, suçiçeği, grip) -Çeşitli kazalar Sınıflandırılması; Gecikmiş Konuşma Ses Bozukluğu Artikulasyon Bozukluğu -Rubella virüsü gibi annenin viral hastalık geçirmesi 45 Kekemelik 46 Gecikmiş Konuşma: Artikülasyon Bozukluğu: Çocuğun konuşması kendi yasından beklenenden çok geri veya konuşma gelişimi yaşıtlarından çok daha yavaştır. Konuşmaları dikkate alındığında belirtileri hiç konuşmamaktan, çok zor anlaşılır birkaç kelime söylemeye kadar değişiklik gösterir. Kişinin konuşma seslerini çıkarmada, söyleyişinde sesleri atlaması, yer değiştirmesi, eklemleme ve çarpıtmalar yapmasına verilen addır. Kişilerde artikülasyon bozukluğu, yapısal (ağız, dil, dudak gibi konuşma organlarının yol açtığı nedenler), görevsel ve psikolojik nedenler ile oluşabilir. Ses Bozukluğu: Ses bozukluğu yapısal, sinirsel ya da ses telleri üzerinde oluşan hasarlar sonucunda ortaya çıkar. Çocuk konuşurken, sesi net ve gür olabilir fakat cümlesi bitene kadar sesi güçsüzleşebilir, kısılabilir. Kekemelik: Konuşmanın akıcılığı ve ritmi ile ilgili bir konuşma bozukluğudur. Kişi konuşma esnasında, sözcükler arasında uygun olmayan duraklamalar, akıcılıkta bozukluklar, tekrarlar, vurgu ve tonlamada aksaklıklar yasar. 47 48 8

DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU DİKKAT EKSİKLİĞİ Dikkat eksikliği Hiperaktivite Dürtüsellik Çoğu zaman detaylara fazla önem vermez veya okulda, işte veya başka aktivitelerde dikkat hataları yapar. Çoğu zaman dikkatini çalışmasına veya oyuna tam olarak veremez. Çoğu zaman kendisiyle konuşulurken dinlemiyor gibi görünür. Çoğu zaman aktiviteleri organize etmekte başarısızdır. Çoğu zaman yönergeleri takip edemez ve akademik çalışmaları, iş yerindeki görevleri ya da ev işleri sırasında başladığı işi tamamlamada sorunlar yaşar. 49 50 DİKKAT EKSİKLİĞİ Çoğu zaman uzun süreli zihinsel aktiviteler gerektiren işleri sevmez, istemez ya da kaçınır (okul faaliyetleri ya da ev ödevleri gibi). Çoğu zaman çalışmalar ve aktiviteler için gerekli şeyleri kaybeder (oyuncaklar, kalemler, kitaplar gibi). Çoğu zaman kolayca dikkati dağılır. Çoğu zaman günlük islerde unutkandır. HİPERAKTİVİTE Çoğu zaman rahat oturamaz, elleriyle ayaklarıyla oynar veya oturduğu yerde kıpırdanır. Çoğu zaman oturduğu yerden beklenenden önce kalkar. Çoğu zaman uygun olmayan yer ve zamanlarda sağa sola koşuşturur ve bulduğu yere tırmanır (Ergenler ve yetişkinler ise kendilerini yorgun hissederler). Çoğu zaman oynarken veya bos zaman aktivitelerinde başarısızlığa uğrar. Çoğu zaman hareket halinde veya sürekli motorla çalışıyormuş gibi davranır. 51 52 DÜRTÜSELLİK ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ Çoğu zaman soru bitmeden cevabını söyler. Çoğu zaman kendi sırasını bekleyemez. Öğrenme güçlüğü, okuma, yazma, bilgileri işleme, konuşma dili, yazı dili veya düşünme becerileri gibi akademik becerilerde güçlükler yasayan, buna karsın ortalama veya ortalamanın üzerinde zekâya sahip olan bireyler grubunu gösteren bir terim olarak kullanılmaktadır. Çoğu zaman başkalarının sözlerini böler veya onlar da izinsiz hareket eder (Konuşmaları veya oyunu böler.) 53 54 9

OTİZM GÖRME ENGELLİLER Otizm (Yaygın Gelişimsel Bozukluk) bir spektrum bozukluğu olarak oldukça farklı tablolarda gözlenebilecek bozukluklardan biridir. Otizm 1950 li yıllarda LeoKanner tarafından ilk kez tanılanmıştır. Bütün düzeltmeler yapıldıktan sonra iyi gören gözdeki görme keskinliği normal bireylerin onda biri kadar olan bireylere görme engelli denir. Kanner e göre otizm gecikmiş dil ve konuşma özellikleri, dili iletişim aracı olarak kullanım yetersizliği, durağanlık ve iç dünyasında yasama ile sterotipik (özellikle tekrarlayıcı) hareketlerin varlığı ile belirgin bir sorundur. 55 56 FİZİKSEL ENGELLİLER SÜREĞEN HASTALIĞI OLAN ÇOCUKLAR Fiziksel engellilik öncelikle ortopedik engel kapsamında ele alınır. Çeşitli hastalıklar, kazalar, travmalar ya da doğum öncesi gelişim anormallikleri, gelişim sürecinde oluşan ve bireylerin fiziksel hareketlerini tek baslarına gerçekleştirmelerine engel olan her türlü sınırlılık bu kapsamda değerlendirilebilir. Kanser, genetik problemler, AIDS, böbrek yetmezliği vb. hastalıklar nedeni ile yaşamlarının önemli bir kısmını hastalıkları ile ya da hastane ortamında geçiren bireyleri içerir. Bu çocuklara özel eğitim, uyum, sanat ve psikososyal (başaçıkma, yılmazlık) destek programları hastanede verilmektedir. 57 58 ÜSTÜN ZEKALI VE YETENEKLİ ÇOCUKLAR ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ Sınıflandırıcı bir anlatımla normal dağılım eğrisinin iki sapma üstünde bulunan bireyler üstün zekâlı olarak değerlendirilebilirler. Bu kapsamda net olarak kime üstün yetenekli deneceği ile ilgili farklı görüşler bulunmaktadır. 59 60 10

ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN ÖZELLİKLERİ GÜDÜLENME (MOTİVASYON) 62 61 GÜDÜLENME NEDİR? GÜDÜLENME Keller güdülenmeyi öğrencinin öğrenmeye istek duymasını sağlayan çabanın yönü ve içsel bir güç olarak açıklamıştır. Ana Bileşenler Faktörler Açıklama Güdü, organizmayı belirli tepkilerde bulunmaya ve sonuç olarak bir şeyler öğrenmeye zorlamaktadır. Değer (Value) İçsel Hedef Düzenleme Dışsal Hedef Düzenleme Görev Değeri Öğrenenlerin hedeflerinin ve görevlerinin önemi hakkındaki inancı ve ilgisi Beklenti (Expectancy) Öz Yeterlik Algısı Öğrenme Kontrolü İnancı Öğrenenlerin performansla ilgili algı ve inançları 63 Duyuş (Affective) Sınav Kaygısı Öğrenenlerin bir göreve karşı duyuşsal tepkileri 64 ARCS MODELİ ARCS BÖLÜMLERİ GÖREVİ Attention (Dikkat) Relevence (İlgi) Confidence (Güven) Satisfaction (Tatmin) * Algısal Düzey * Araştırma Düzeyi * Değişkenlik * Amaca Yönelme * Güdüleri Eşleştirme * Benzerlik * Gerekenleri Öğretme * Başarı Şansları * Bireysel Sorumluluk * İçsel Pekiştireçler * Dışsal Pekiştireçler * Eşitlik Öğrenmeye yönelik ilginin, merakın uyandırılmasını ve bunların canlı tutulmasını sağlar. Öğrencilerin öğrenme amaçları ile kendi arasında ilgi kurmasını Ne yi Niçin öğrendiğini ilişkilendirmesini sağlar. Öğrencilerin başarı için olumlu umutlar geliştirmesine yardımcı olur. Öğrenme hedeflerini başarabileceğine ilişkin inancı kuvvetlendirir. Öğrencinin kendine değer vermesini, yeterliğinin gelişmesinden zevk alamsını sağlar. 65 GÜDÜLENME DÜZEYİ NASIL YÜKSELTİLİR? 66 11

DERSTEN ÖNCE DERS ESNASINDA Öğrencilerin Tutumları Bu derse karşı öğrencilerin olumlu tutum göstermeleri için neler yapabilirim? Uyarıcı Dersteki öğrenme deneyimleri öğrenciyi nasıl uyaracaktır? Öğrencilerin İhtiyaçları Sınıf ortamı Öğrencilerin ihtiyaçlarını en iyi nasıl belirleyebilirim? Öğrencilerimin ihtiyaçları nelerdir? Öğrencilerin karşılaştıkları öğrenme deneyimlerinin olumlu olması için sınıf ortamı nasıl daha iyi yapabilirim? Öğrenme deneyimlerinin etkiliğini nasıl arttırabilirim? 67 68 DERS SONUNDA Güdülenme & İlgiler ve Tutumlar Bu etkinliği yapmak istiyor muyum? Neden? Öğrencilerim bu etkinliği yapmak istiyor mu? Neden? Öğrenmeyi Kolaylaştırmada Cevaplanması Gereken Sorular Beceri veya başarıya ilişkin düşünceler Dersteki etkinlikler öğrencinin kendi becerisine veya başarısına ilişkin duygularını arttırdı veya doğruladı mı? Pekiştirme Öz İnançlar Bu etkinliği yapabilir miyim? Öğrencilerim bu etkinliği yapacaklarına inanıyorlar mı? Bu öğrenme deneyimleri öğrencinin kendine karşı olan düşünceleri açısından neyi pekiştirdi? Öz-Denetim Stratejileri Başarılı olduğumu anlamak için neye/nelere ihtiyacım var? Öğrencilerim, başarılı olduklarını nasıl fark edecekler? Öğrenme 69 Sosyal/Bireysel Beceriler Diğer öğrencilerin de başarılı olması için nasıl davranmalıyım? Öğrencilerim, diğer arkadaşlarının da başarıya ulaşmaları için nasıl davranmalılar? 70 İÇ ETKENLER Çalışma İsteksizliği MOTİVASYONU BOZAN ETKENLER Endişeye Kapılma Kendine Güvenmeme Başaracağına İnanmama Umutsuzluğa Kapılma 71 72 12

DIŞ ETKENLER Çevre Aile Arkadaşlar BİREYSEL MOTİVASYON TEKNİKLERİ 73 74 1- HİKAYENİZİ YAZIN 2-GEÇMİŞİ VE GELECEĞİ GÖZÜNÜZDE CANLANDIRIN Temiz bir kağıda iki paragraf olacak şekilde arzu ettiğiniz geleceğin hikayesini yazın. Gelecekte yapmakta olduğunuz şeyi, yaşadığınız yeri, ve sahip olduklarınızı yazın. Bu sizi hem şimdi hem de gelecekte motive edecektir. Geçmişi gözünüzde canlandırdığınızda, daha önce nerede olduğunuzu ve ne kadar yol kat ettiğinizi görürsünüz. Planlı hedeflerinize ne kadar ulaştığınızı ve nerelerde hata yaptığınızı anlarsınız. Bu sizin doğru yolda ilerlemenizi sağlayacaktır. 75 76 3- MOTİVE EDİCİ FİLM İZLEYİN, ALINTILAR OKUYUN Bir yerlere ulaşmanın ilk adımı olduğunuz yerde kalamayacağınıza karar vermektir Sizi motive eden film ve alıntıların bir arşivini oluşturun. J.B.MORGAN 77 78 13

4- HEDEFLERİNİZİ BELİRLEYİN 5-SÜREKLİ ÖĞRENİN Nereye gittiğini bilen Etrafınızdaki dünya hakkında sürekli öğrenmeye devam edin ve asla durmayın. adama herkes yol açar. Ralp Waldo Emerson Sizi ilgilendiren şeyler hakkında sürekli okuyun, dinleyin ve öğrenin. 79 80 6-KENDİNİZİ ÖDÜLLENDİRİN Kendiniz için ödüller belirleyin. Hedeflerinize ulaştığınızda yada küçükte olsa bir adım attığınızda kendinizi ödüllendirin ve bunu kutlayın. 81 82 7- KENDİNİZE GÜVENİN 8-EĞİTİLEBİLİR OLUN Kendinize güvenin ancak kendinizi dev aynasında da görmeyin, küçükte görmeyin Eğitilmeyi istemek cesaret gerektirir. Danışmanlık istenmelidir. 83 84 14

9- ARA VERMESİNİ BİLİN 10-TEMASTA KALIN Sıkıntı duyduğunuz durumlarda ara vermesini bilin. Temasta kalmak başarının temelidir. Bu sizi olaylara farklı bir perspektiften bakmanızı sağlayacaktır. Bağlantı kurmanız gereken kişilerin listesini hazırlayın ve güncelleyin. 85 86 11- İSTEĞİNİZİ DİLE GETİRİN 12- DÜZENLİ OLUN İmaları bırakın, söz isteyin ve fikirlerinizi açıkça belirtin. Fiziksel dağınıklık, zihinsel dağınıklığa neden olur. İnsanlar düşüncelerinizi okuyamazlar. Düzenli bir hayatınız olsun böylece kendinizi her gün daha zinde hissedeceksiniz. 87 88 13- ARKADAŞLARINIZI İYİ SEÇİN 14-KENDİNİZE BİR MODEL BULUN Arkadaşlarınızın negatif davranışları mı var? Kendisinden bir şeyler öğrenebileceğiniz model seçin. Bu sizi etkiliyor mu? Birlikte zaman geçirdiğimiz insanlar çoğu zaman bizim tutumumuzu etkileyebilir. Bu kişi sizin saygı duyduğunuz ve kendisi gibi olmak istediğiniz birisi olmalıdır. 89 90 15

15- İYİMSER OLMAYA ÇALIŞIN İnsanların ne kadar başarılı oldukları iyimser yada kötümser olmalarına göre değişir. Pozitif davranışlara sahip olmak, üzerinde uğraşmanız gereken bir şeydir. Önemli olan ne olduğunuz yada ne olmadığınız değil, ne olabileceğinizdir. Yapamam Tavrı Bu uygun değil Bence bu fikir çok saçma Bunu yapamam Ne yapacağımı bilmiyorum Yapabilirim Tavrı Bu neden uygun olmasın ki? Saçma mı? Nasıl sonuçlanacağına bakmalıyım Bunu yapabilirim. En azından elimden geleni yaparım Ne yapacağımı öğrenebilirim. Neleri Öğrenmedim ki. 91 92 16 - DİKKATİNİZİ VERİN 17- SORUMLULUĞU KABUL EDİN FIRSAT HER YERDEDİR! Ortaya çıktıklarında fark edebilmek için dikkatinizi vermelisiniz. Yeniden Kendi şartlarınızı yaratmaktan kendiniz sorumlusunuz H.Frod bakmayı deneyin Büyüklüğün bedeli sorumluluktur! W.Churchill göreceksiniz 93 94 18. YARDIM EDİN 19. MÜZİK DİNLEYİN Hizmet etmek bize kedimizi iyi hissettirir. Müzik; sakinleştirir, heyecanlandırır, motive eder. Yanan bir mum başka bir mumu yaktıktan sonra daha az yanmaz. 95 96 16

20-İLERLEMENİZİ ÖLÇÜN 21. TEŞEKKÜR EDERİM DEYİN Çalışmalarınızdaki ilerlemenizi ölçün. İlerlemenizi ölçmek, hedefiniz gerçekleşinceye kadar motivasyonunuz en üst seviyede tutacaktır. Bir şeyi doğru yapan birini gördüğünüzde teşekkür ederim sözünü ondan esirgemeyin Teşekkür verenin aldığı bir hediyedir. Teşekkürünüzü geciktirmeyin. 97 98 Teşekkür Ederim 99 17