Romatizma, Cilt: 20, Sayý: 1, 2005 15. Alev AY 1, Zeynep SAÐIRKAYA 1, Merih YURTKURAN 1. Kaplýcalarý



Benzer belgeler
Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

50 YAŞ VE ÜZERİ KALÇA KIRIKLI HASTALARDA OSTEOPOROZ ŞİDDETİNİN KIRIK TİPİ VE YERİNE ETKİSİ

Dr. Erdal DUMAN. Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı. Şair Eşref Bulvarı No:65 Alsancak İzmir. Tel:

KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN YORUMLANMASI: Doğrular Ve Yanlışlar

KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞUNUN YORUMLANMASI

19-40 YAŞ ARASıNDAKi SEDANTER VE DÜZENli SPOR YAPAN BAYANLARıN KEMiK MiNERAL YOGUNLUKLARI ile FiziKSEL AKTiViTE SEViYELERi

BÖLGESEL KADIN POPÜLASYONUNDA DEXA İLE SAPTANAN KEMİK MİNERAL YOĞUNLUĞU DEĞERLERİNİN TÜRK TOPLUM STANDARTLARIYLA KARŞILAŞTIRILMASI

oporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri

İBH da osteoporoz. Dr. Ahmet TEZEL Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi İBH Okulu Mayıs 2013

Diyabet ve Kemik. Prof. Dr. Erdinç Ertürk Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı

OSTEOPOROZ Risk Faktörleri ve Tedavi. Prof. Dr. Reyhan Çeliker Acıbadem Üniversitesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ABD

KEMİK VE MİNERAL YOĞUNLUĞU ÖLÇÜMÜ (KMY) Dr. Filiz Yenicesu Düzen Laboratuvarı 6 Ekim 2013

Geriatri ve akılcı ilaç kullanımı: Vitamin D. Doç.Dr. İlker TAŞÇI GATA İç Hastalıkları BD, Ankara İç Hastalıkları & Geriatri Uzmanı

ERKEK OSTEOPOROZU Prof Dr Dilek Gogas Yavuz

Osteoporozda Aðrý ve Yaþam Kalitesi

International Osteoporosis Foundation (IOF) Find an event near you:

Yaşlı Kadınlarda Kemik Fraktürü ile Kemik Mineral Yoğunluğu İlişkisi

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden :

Osteoporoz Tanısında Kullanılan Kemik Mineral Yoğunluğu. Ölçüm Yöntemleri

OSTEOPOROZ Düşük Kemik Yoğunluğu (Kemik Erimesi)

Osteoporozda doğrular, yanlışlar İZLEM. Prof. Dr. Sevinç ERASLAN DEÜTF, İzmir

CİDDİ KOMORBİDİTESİ OLAN SEMPTOMATİK PRİMER HİPERPARATİROİDİLİ HASTALARDA RADYOFREKANS ABLASYON SONUÇLARI

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

Hastanemize Baflvuran Kad n Hastalarda Spinal ve Femoral Kemik Mineral Yo unlu unun Birbirleriyle ve Yaflla liflkisi

Çalışma - Araştırma / Original Article

WiNGATE ANAEROBiK PERFORMANS PROFiLi VE CiNSiYET FARKLıLıKLARı

Orijinal Makale / Original Article

Postmenopozal Osteoporozda Strontium Ranelat'ın Kısa Dönemde Ağrı ve Kemik mineral Yoğunluğu Üzerine Etkisi

Osteoporoz ve Metabolik Kemik Hastalıkları. Prof. Dr. Özer Açbay Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı

Görüntüleme yöntemlerinin hedefleri

Osteoporotik Vertebra Fraktürlerinde Risk Faktörleri. Risk Factors in Osteporotic Vertebral Fractures

OKUL ÇAĞINDA BESLENME

Femur boyun kırığı olan osteopenik ve osteoporotik hastalarda kemik mikromimarisi farklı mıdır?

OSTEOPOROZ. mevcut klavuzların güncel bir karşılaştırması. Dr. Süleyman Özbek

OSTEOPOROZ. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC

Osteoporozlu Hastalarda Antihipertansif İlaç Olarak Perindoprilin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

SEREBRAL PALSİLİ ÇOCUK HASTALARDA OSTEOPOROZ. Dr. Burcu Önder İstanbul Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi

VİTAMİN D DÜZEYİ NE OLMALI. PROF.DR.TEVFİK SABUNCU Harran Üniversitesi, Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı

Erkekte Osteoporoz Olur mu? Dr. Hasan Aydın Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları B.D.

OSTEOPOROZ: BAŞLAYALIM?

Osteoporozda Yaşam Kalitesi: Bir Kontrollü Çalışma

Postmenopozal Sağlıklı Kadınlarda Kemik Mineral Yoğunluğu Tiroid Stimülan Hormon İlişkisi

Uzm.Dr., Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul, Türkiye

OSTEOPOROZ. Prof Dr Siren Sezer Başkent Üniversitesi Nefroloji BD

OSTEOPOROZ TEDAV S NDE KALS TON N, KALS YUM VE AKT F D V TAM N METABOL TLER

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

METABOLİK KEMİK HASTALIKLARI

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

Anneler Gününe Özel Panellerimiz Varlıkları ve Sağlıkları Bizim İçin Önemlidir

Doç. Dr. A. Haktan SİVRİKAYA

BİRİNCİ BASAMAKTA DİYABETİK AYAK İNFEKSİYONLARI EPİDEMİYOLOJİSİ VE ÖNEMİ. Doç. Dr. Serap Çifçili Marmara Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı

OSTEOPOROZ. Prof. Dr. Semih AKI İstanbul Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı

BONE AND GYNECOLOGIST

Postmenopozal Dönemde Obezitenin Ön Kol Kırıkları, Kemik Mineral Yoğunluğu ve Kırık Riski (FRAX ) ile İlişkisi

Postmenopozal Osteoporoz Tedavisinde Haftal k 70 Mg ve Günlük 10 Mg Alendronat Tedavisinin Etkinli i

Türk postmenopozal kadınlarda osteoporoz ve kırık riskinin öngörülmesinde kollajen tip 1 alfa 1 gen polimorfizminin rolü

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

Osteoporotik kırıkların tıbbi tedavisinde ortopedi ve travmatoloji uzmanlarının farkındalığında son on yılda artış var mıdır?

Osteoporozda korunma yöntemleri (Vaka örnekleriyle)

Kombine İntrakavernozal Enjeksiyon ve Görsel Uyarı Testleri nin Erektil Disfonksiyon Tanısında Rolü

TORAKOLOMBER VERTEBRA KIRIKLARI. Prof.Dr.Nafiz BİLSEL VERTEBRA KIRIKLARI 1

Prepubertal ve pubertal dönemdeki çocukların ultrasonometrik kemik yoğunluğunun ölçülmesi ve bunu belirleyen faktörlerin değerlendirilmesi

T.C. İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI KLİNİĞİ

Osteoporoz Tan s nda Falangeal Absorpsiyometri Tekni inin Dual Enerji X-Ifl n Absorpsiyometri Tekni i ile Karfl laflt r lmas

MERVE SAYIŞ TUĞBA ÇINAR SEVİM KORKUT MERVE ALTUN

İMMOBİLİZASYON VE OSTEOPOROZ. Doç. Dr. Sevgisun Kapucu HÜ Hemşirelik Fakültesi

Uzm. Dr. Taner Yıldırmak Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Okmeydanı EAH 23 Kasım 2013, Double Tree by Hilton, İstanbul

Postmenopozal Osteoporozu Olan Kad nlarda Risedronat n Kemik Mineral Yo unlu u ve Yaflam Kalitesi Üzerine Etkisi: 1 Y ll k Takip Sonuçlar

Mekanik Bel ve/veya Bacak Ağrısında Nörolojik Bulgular ile DXA Sonuçları Arasındaki İlişkinin Değerlendirilmesi

VERTEBRANIN OSTEOPOROZ VE METASTATİK KIRIKLARININ TEDAVİSİNDE VERTEBROPLASTİ/ KİFOPLASTİ

OMNİSENSE mi DXA mı? Giriş *Kemik mineral yoğunluğu kırıklar için çok ayırt edici değildir:

Osteoporoz Rehabilitasyonu

Postmenopozal Kadınlarda Osteoporoz Sıklığı ve FRAXTM Skalası Kullanılarak 10 Yıllık Kırık Riskinin Hesaplanması

Raloksifen ve Alendronat Kombinasyonunun Kalsiyum ve D Vitamini Kullan m na Karfl Etkinli i: Kemik Mineral Yo unlu u Üzerindeki Etkiler

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Özet. Summary. Orijinal Araştırma / Original Investigation

Menopoz Sonras Kad nlarda Hormon Replasman Tedavi Süreci ve Reprodüktif Faktörlerin Kemik Mineral Yo unlu u Üzerine Etkileri [*]

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

Dünyada ve Türkiyede Hepatit B ve Hepatit C Epidemiyolojisi. Dr Meral Sönmezoğlu Yeditepe Üniversitesi Hastanesi

İletişim Bilgileri: Dr. Evrim Karadağ Saygı Marmara Üniversitesi Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD, İstanbul,

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011

ANKARA ili YAŞ GRUBU

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

Postmenopozal Osteoporoz Tedavisinde Stronsiyum Ranelat ile Alendronat Sodyumun Etkinli inin Karfl laflt r lmas

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

Babalar Gününe Özel Panellerimiz Varlıkları ve Sağlıkları Bizim İçin Önemlidir

Ca; Ca+2; Serum calcium; Ca++; Calcium blood test:

Osteoporotik Hastalarda Uyku Kalitesinin Yaşam Kalitesine Etkisi

Postmenopozal olgularda metakarpal indeks ile kemik dansitesi aras ndaki iliflki

leri Yaflta Antirezorptif Tedavinin Vertebra D fl K r k Oluflumundaki Etkinli i: Retrospektif Çal flma

Diyabetik Periferik Nöropati; Çevresel ve Genetik Faktörlerin Etkisi

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

OSTEOPOROZUN ANNE KARNINDA ATILAN TEMELLERİ

Metabolik Sendrom ve Diyabette Akılcı İlaç Kullanımı. Dr Miraç Vural Keskinler

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda

SAĞLIKLI OBEZLERDE FİZYOTERAPİ VE REFLEKSOLOJİ UYGULAMALARININ ZAYIFLAMAYA ETKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

KEMIK ERIMESI ERKEKLERI DE TEHDIT EDIYOR

İç Hastalıkları polikliniğine başvuran yaşlı hastalarda nütrisyonel durumun değerlendirilmesi ve malnütrisyonun diğer geriatrik sendromlarla ilişkisi

Transkript:

Romatizma, Cilt: 2, Sayý: 1, 25 15 ATATÜRK REHABÝLÝTASYON MERKEZÝ KÜKÜRTLÜ KAPLICALARI POLÝKLÝNÝÐÝNE BAÞVURAN 65 YAÞ ÜSTÜ HASTALARDA OSTEOPOROZ VE RÝSK FAKTÖRLERÝYLE ÝLGÝLÝ DEMOGRAFÝK VERÝLER Alev AY 1, Zeynep SAÐIRKAYA 1, Merih YURTKURAN 1 ÖZET Merkezimizde gerçekleþtirdiðimiz bu kesitsel çalýþmanýn amacý, 65 yaþ ve üstü kadýn ve erkeklerde osteoporoz ve kýrýk oranýný retrospektif olarak belirlemek, bu kýrýklarýn hastalarýn demografik özellikleriyle ve kemiðin dansitometrik deðerlendirmeleriyle iliþkisini saptamaktý. Polikliniðimize baþvuran 65 yaþ üstü 28 kadýn ve erkek hasta, muayene edilerek, daha önce hazýrlanmýþ bir sorgulama formu ile sorgulandý. Torakolomber ve pelvis grafilerinde kýrýk mevcudiyetine ve DEXA ile lomber ve femur KMY T skorlarýna bakýldý. Sorgulama formuna göre hastalarýn yaþ, cinsiyet, eðitim durumu, mevcut hastalýk varlýðý, beslenme alýþkanlýklarý (süt, kahve, çay, sigara), fizik aktivite seviyesi, kýrýk öyküsü, kalsiyum metabolizmasýný etkileyen ilaç kullanýp kullanmadýðý sorgulandý. Poliklinikte deðerlendirilen erkek popülasyonunun eðitim düzeyi, kadýn popülasyonuna göre daha yüksekti, vücut kitle indeksleri ise daha düþüktü. Çalýþma grubunda, periferik kýrýk (PK) oraný %7, çökme kýrýðý (ÇK) oraný %13 olarak belirlendi ve erkeklerde ÇK ile PK'ýn anlamlý pozitif korelasyonu saptandý. Her iki cinste de spinal KMY T skoru ile femur KMY T skoru arasýnda pozitif korelasyon bulundu. Kadýnlarda ÇK ile femur KMY T skorlarý, fiziksel aktivite seviyesi ile sýrt-bel bölgesi VAS skorlarý ve fiziksel aktivite seviyesi ile kardiyovasküler sistem hastalýðý arasýnda negatif korelasyon bulundu. Erkeklerde çay içme alýþkanlýðý ile femur KMY T skoru arasýnda pozitif, aktivite seviyesi ile KVS hastalýðý arasýnda zayýf negatif korelasyon saptandý. Sonuç olarak, fiziksel aktivite seviyesi, mevcut fraktür varlýðý, femur KMY deðerleri ve çay içme alýþkanlýðýnýn osteoporozun bileþenleri olan osteoporotik kýrýk ve aðrý oluþumunu etkilemekte olduðu görüldü. Anahtar sözcükler: DEXA, kýrýk, osteoporoz, risk faktörü SUMMARY DEMOGRAPHIC DATA OF THE OUTPATIENTS ABOVE 65 YEARS OLD ABOUT OSTEOPOROSIS AND THE RISK FACTORS IN ATATÜRK BALNEOTHERAPY AND REHABILITATION CENTER The aim of this retrospective study is to determine the rates of osteoporosis and fractures in men and women older than 65 years and to see the correlations between demographic and densitometric data. 28 outpatients (men and women) above the age of 65 years were examined and interrogated by a questionnaire about demographic characteristics of age, sex, education, preexisting diseases, nutrition habits, physical activity level, fracture story and medical therapy effecting calcium metabolism. Thoracolumbar and pelvis X-rays and T scores of BMD (Bone Minoral Density) by Dual Energy X- Ray Absorptiometry (DEXA) were evaluated. Education level of the male population was higher and the BMIs were lower than the females. Peripheric Fracture (PF) rate was 7% and compression fracture (CF) rate was 13%. There was positive correlation between PF and CF, tea drinking habbit and femur BMD and also T scores of spine BMD and femur BMD in men. CF and femur BMD T scores, physical activity level and VAS of the dorsolumbar region and physical activity level and CVS disfunction were were negatively correlated in women. Tea drinking habbit and femur BMD T scores were positively, physical activity level and CVS disfunction were negatively correlated in men. In conclusion, physical activity level, preexisting fracture, tea drinking habbit and femur BMD have effects on the outcome of the fractures and pain which are the components of osteoporosis. Key Words: DEXA, fracture, osteoporosis, risk factor 1 Uludað Üniversitesi Týp Fakültesi Fiziksel Týp ve Rehabilitasyon A.D., Atatürk Rehabilitasyon Merkezi Kükürtlü Kaplýcalarý

16 ATATÜRK REHABÝLÝTASYON MERKEZÝ KÜKÜRTLÜ KAPLICALARI... GÝRÝÞ Osteoporoz, kemik kýrýlganlýðýnda ve kýrýk riskinde artýþa yol açacak ölçüde düþük kemik kütlesi ve kemik dokusunun mikromimarisinde bozulma ile karakterize bir iskelet hastalýðýdýr (1). Osteoporozun en sýk görülen þekli olan primer osteoporoz genellikle 45 yaþýndan sonra baþlar ve yaþla birlikte görülme sýklýðý artar. Epidemiyolojik çalýþmalarda bölgesel farklýlýklar gözlenmekte, prevalans 5-6 yaþ arasý kadýnlarda %4-55, 6-7 yaþ arasý %75, 7 yaþ üzeri ise %85-9 olarak bildirilmektedir (1,2). Osteoporozu önemli bir toplum saðlýðý sorunu haline getiren yönü, kýrýkla olan baðlantýsýdýr. Kemik mineral yoðunluðu (KMY) azaldýkça kýrýk riski artar. Bu iliþki tüm bölgelerdeki kýrýklar için gösterilmiþtir. KMY'nun 1 standart deviasyon (SD) azalmasý ile kýrýk riski 1,5-3 kat artar. Beyaz ýrkta, 5 yaþ ve üstü kadýnlarýn %4'ý, erkeklerin %13'ünün kalan yaþamlarýnda kýrýk geçireceði bildirilmektedir. Kýrýk insidansý toplumda iki doruk göstermektedir. Birinci doruk gençlerde, özellikle erkeklerde görülen travmatik kýrýklardýr. Ýkinci doruk ise osteoporotik kýrýklardýr. Osteoporotik kýrýklar, kadýnlarda daha yaygýndýr ve yaþla birlikte giderek artar (2). Osteoporotik kýrýklar genellikle omurga, kalça ve el bileði kýrýklarý þeklinde karþýmýza çýkar. Özellikle vertebra kýrýklarý 65 yaþ üzeri popülasyonda oldukça sýk görülür ve bazý hastalarda asemptomatik olabilir (3). Önkol kýrýklarý genç yaþlarda da görülürse de menopozdan sonra artýþ gösterir. Bu kýrýk tipi kadýnlarda daha sýk görülür (4). Kalça kýrýklarý ise genellikle düþme sonrasý oluþur ve sýklýðý yaþla birlikte artar. Hayat boyu kalça kýrýðý prevalansý %15 olarak bildirilmekte, kadýnlarda erkeklerden iki kat daha fazla görülmektedir. Mortalite ve morbiditesi diðer osteoporotik kýrýklara göre çok daha yüksektir (5). Epidemiyolojik çalýþmalarla osteoporoz için önemi gösterilmiþ çok sayýda risk faktörü bilinmektedir. MEDOS çalýþmasýnda, düþük kemik kütlesi indexi, kýsa doðurganlýk süresi, düþük fizik aktivite, güneþ ýþýnlarýndan yararlanmama ve diyette kalsiyum eksikliði risk faktörleri arasýnda bulunmuþtur (6). Bu risk faktörlerinden bir kýsmý deðiþtirilebilirken (beslenme, sedanter yaþam, sigara, ilaç, alkol, kahve tüketimi), bir kýsým faktör ise deðiþtirilemez (yaþ, cinsiyet, genetik, etnik köken) niteliktedir (7). Kýrýk açýsýndan en iyi incelenmiþ risk faktörü düþük kemik mineral yoðunluðudur. Ancak KMY'dan baðýmsýz olarak kýrýk riskini artýran etkenler de vardýr. Düþme riski, geçirilmiþ kýrýk öyküsü (riski 5 kat artýrýr), ailede kýrýk öyküsü (riski 1,5-3 kat artýrýr) ve femur aks uzunluðu (büyük trokanterpelvis iç kenarý arasý) bu faktörler arasýnda sayýlabilir (6,8,9). Beslenme, doruk kemik kütlesinin oluþmasý ve kemik kaybý dönemindeki ihtiyaçlarýn saðlanmasý açýsýndan osteoporoz için önemli bir faktördür. Yeterli kalsiyum ve D vitamini alýmý ileri yaþlarda kemik kütlesinin korunmasý açýsýndan da büyük öneme sahiptir. Yetersiz alýnan vitamin ve mineraller veya aþýrý miktarda tüketilen protein, sodyum, kafein, alkol, sigara gibi maddeler osteoporoz yönünden oldukça önemli risk faktörleri oluþturabilmektedir (1). Tekrarlanan mekanik yüklenmenin KMY'nu belirgin olarak artýrdýðý bilinmektedir. Buna karþýlýk bir çok çalýþmada, immobilizasyona baðlý olarak kýsa sürede önemli kemik kayýplarýnýn görülebileceði gösterilmiþtir. Yine bazý çalýþmalarda, düzenli yapýlan egzersizin KMY artýþý ile birlikte kýrýk riskini azalttýðý bildirilmiþtir (11). Bu çalýþmanýn amacý, Bursa yöresinde yaþayan ve merkezimiz polikliniðine baþvuran 65 yaþ üstü erkek ve kadýnlarda osteoporoz ve osteoporotik kýrýk insidansýný retrospektif olarak belirlemek, bu kýrýklarýn hastalarýn demografik özellikleriyle ve kemiðin dansitometrik ölçümleriyle iliþkisini saptamaktýr.

Ay ve ark. 17 HASTALAR VE YÖNTEM Atatürk Rehabilitasyon Uygulama ve Araþtýrma Merkezi Kükürtlü Kaplýcalarý'nda gerçekleþtirilen bu kesitsel, retrospektif osteoporoz ve osteoporotik kýrýk insidansý çalýþmasýnda, polikliniðimize Haziran 22 ile Nisan 23 arasýnda baþvuran, 65 yaþ üstü toplam 28 kadýn ve erkek hasta, muayene edilerek, daha önce hazýrlanmýþ bir sorgulama formu ile sorgulanmýþtýr. Sorgulama süresi 1 dakika olup, her hastanýn torakolomber ve pelvis grafileri konvansiyonel olarak deðerlendirilmiþ, Dual Enerji X-ray Absorpsiyometri (DEXA) ile femur ve lomber bölge KMY ölçümleri yapýlmýþtýr. Sorgulama formuna göre; yaþ, cinsiyet, eðitim durumu, mevcut hastalýk varlýðý, beslenme alýþkanlýklarý (süt, kahve, çay, sigara, alkol), fizik aktivite seviyesi, kýrýk öyküsü (eski-yeni), osteoporoza yönelik ilaç kullanýp kullanmadýðý sorulmuþtur. Hastalarýn boy ve kilolarý ölçülmüþ, vücut kütle indeksi (VKÝ) hesaplanmýþtýr. Yaþ: Çalýþmaya dahil edilen hastalar, 65-7 yaþ, 7-75 yaþ, 75-8 yaþ, 8-85 yaþ ve 85-9 yaþ olmak üzere 5 gruba ayrýlmýþtýr (12). Cinsiyet: Çalýþma grubundaki kadýn ve erkekler 2 ayrý grup halinde incelenmiþlerdir. Eðitim durumu: Eðitim durumu; hiç eðitim almamasýna, ilkokul, orta-lise ve yüksekokul-üniversite mezuniyetlerine göre deðerlendirilmiþtir. VKÝ: Quetelet indeksine (13) göre VKÝ; 18,5 veya daha az=zayýf, 18.5-25=normal, 25-3= aþýrý kilolu, 3-35=obez, 35-4=aþýrý obez þeklinde gruplandýrýlmýþtýr. VAS: 1 mm VAS (14) ile hastalarýn sýrt ve bel aðrýlarý deðerlendirilmiþtir. Hastalýk varlýðý: Kardiyovasküler sistem (KVS) hastalýðý, beyin damar hastalýðý (BDH), endokrinolojik hastalýk (metabolizma hastalýðý), gastrointestinal sistem (GÝS) hastalýðý olup olmadýðý kaydedilmiþtir. Fiziksel aktivite: Hastalar, fonksiyonel olarak baðýmlý olanlar, 4 saatten az ayakta kalanlar, 4 saatten fazla ayakta kalanlar ve düzenli egzersiz yapanlar olmak üzere 4 grup halinde incelenmiþlerdir (15) Alýþkanlýklar: 1 yýldýr günde 5-6 adet sigara içilmesi, günde 3 bardaktan fazla çay içilmesi, günde 1 bardak neskafe veya eþ deðer 2 fincan türk kahvesi içilmesi alýþkanlýk olarak deðerlendirilmiþtir (16,17). Süt ürünleri tüketimi: Tüketim olmamasý, günde 1 bardak süt veya 1 kase yoðurt tüketimi olmasý ve günde 2 bardak süt veya 2 kase yoðurt tüketimi olmasý þeklinde gruplandýrýlmýþlardýr. (1). Çökme kýrýðý: Vertebralarda 1 veya 1'den fazla çökme kýrýðý (ÇK) olmasý ve ÇK olmamasýna göre gruplandýrýlmýþlardýr. Periferik kýrýk: Önkol veya humerusta periferik kýrýk olmasý ve olmamasýna göre gruplandýrýlmýþlardýr. DEXA: Tüm hastalarýn lomber bölge ve femur baþý-wards üçgeni KMY ölçümleri yapýlarak, T skorlarý WHO osteoporoz klasifikasyonuna göre 4 gruba ayrýlmýþ, -1 ve üstü = 1, -1 ile -2,5 arasý = 2, -2,5 ve altý = 3, -2,5 ve altý + düz grafide kompresyon fraktürü olmasý = 4 olarak deðerlendirilmiþtir (18-2). Ýstatistiksel analizde, çalýþmaya dahil edilen hastalarýn demografik, klinik ve dansitometrik verileri arasýndaki iliþki, önce kadýn ve erkekler ayný tabloda olmak üzere, daha sonra kadýn ve erkekler için ayrý tablolar yapýlarak Spearman's korelasyon analizi (rs) ile deðerlendirilmiþtir (Tablo I, II). BULGULAR Çalýþmaya dahil edilen hastalarýn %81'i, 65-75 yaþ arasý hastalardý. Bu hastalarýn %69'u kadýndý. Eðitim seviyesi, erkeklerde ilk-ortaokul, kadýnlarda ilkokul veya daha alt düzeydeydi. VKÝ'ne göre hastalarýn %14'ü normal kilolu (18,5-25), %58'i aþýrý kilolu (25-3) ve %28'i

18 ATATÜRK REHABÝLÝTASYON MERKEZÝ KÜKÜRTLÜ KAPLICALARI... Þekil 1. 65 yaþ üstü poliklinik hastalarýnýn VKÝ'ne göre sýnýflandýrýlmasý 8 7 6 5 4 3 2 1 18,5-2 2-25 25-3 3-35 35-4 VKI Þekil 2. 65 yaþ üstü hastalarýn alýþkanlýklarýna göre sýnýflandýrýlmasý 14 12 1 8 6 4 2 sigara çay kahve hiç obezdi (3-4) (Þekil 1). Hastalarýn %57'sinin herhangi bir alýþkanlýðý yoktu, %3'unun çay içme alýþkanlýðý vardý (Þekil 2). Hastalarýn büyük çoðunluðu (%91) 4 saatten fazla ayakta kalýyordu (Þekil 3). Hastalarýn %85'i günde 1 bardak süt veya 1 kase yoðurt tüketiyordu. DEXA ile ölçülen lomber bölge KMY t skoruna göre %27 hastanýn (Þekil 4) femur KMY t skoruna göre %9 hastanýn (Þekil 5) osteoporozu vardý. Hastalarýn %47'si BP+Ca, %17'si D vit+ca, %15'i CT+Ca, %8'i D vit+ca+antirezorptif (BP veya CT) tedavi alýyordu. Hastalarýn %7'sinde Þekil 3. 65 yaþ üstü hastalarýn aktivite skorlarýna göre deðerlendirilmesi 2 18 16 14 12 1 8 6 4 2 baðýmlý <4s ayakta >4s ayakta düzenli egz Aktivite skoru

Ay ve ark. 19 Þekil 4. 65 yaþ üstü poliklinik hastalarýnýn DEXA (Spine)'a göre sýnýflandýrýlmasý 1 9 8 7 6 5 4 3 2 1 DEXA Spine Normal osteopeni osteoporoz yerleþmiþ osteoporoz Þekil 5. 65 yaþ üstü poliklinik hastalarýnýn DEXA (femur)'a göre sýnýflandýrýlmasý 1 9 8 7 6 5 4 3 DEXA (femur) 2 1 Normal osteopeni osteoporoz yerleþmiþ osteoporoz önkol veya humerus kýrýðý (PK), %13'ünde vertebra ÇK, %2'sinde ise hem ÇK hem PK vardý. Kýrýklarýn %64'ü ÇK, %25'i PK'tý (Þekil 6). ÇK ve PK'ý olanlarda ortalama lomber bölge KMY t skorlarý sýrasýyla -2,5 ve -3 idi. Ayný hastalarýn ortalama femur KMY t skorlarý -1,5 ile -2 arasýndaydý (osteopenik). Hastalarýn hiçbirinde kalça kýrýðý olmadýðý, düzenli alkol almadýklarý, çoðunun düzensiz olarak analjezik antienflamatuvar ilaç kullandýðý ve %41'inin antihipertansif tedavi aldýðý gözlendi. Polikliniðe baþvuran 65 yaþ üstü hastalar arasýnda ÇK+PK'lý 4 hasta tespit edildi. Bu hastalar incelendiðinde, hepsinin kadýn ve aþýrý kilolu olduðu, biri hariç (89 yaþýnda), diðerlerinin 65-75 yaþlarýnda olduðu, hepsinin günde ortalama 1 bardak süt veya 1 kase yoðurt tükettikleri, 2'sinin kahve alýþkanlýðý olduðu ve dördünün de uzun süreli (ortalama 4 yýl) Alendronat+Ca kullandýðý gözlendi. 4 hastadan, sadece 89 yaþýndaki hastada, dansitometrik (lomber bölge) olarak osteoporoz tespit edildi (Þekil 7).

2 ATATÜRK REHABÝLÝTASYON MERKEZÝ KÜKÜRTLÜ KAPLICALARI... Þekil 6. 65 yaþ üstü poliklinik hastalarýnýn kýrýk tipine göre dansitometrik olarak deðerlendirilmesi -.5-1 DEXA (spine) DEXA (femur) -1.5-2 ÇK PK -2.5-3 -3.5 Þekil 7. Polikliniðe baþvuran 65 yaþ üstü çökme ve periferik kýrýklý 4 hastanýn demografik ve dansitometrik verileri 8 6 Kadýn 4 Yaþ (1-5) VKI (1-5) 2 Alendronat (yýl) GIS hast. var kahve alýþkanlýðý var süt ürünleri (bardak) -2 Hasta 1 Hasta 2 Hasta 3 Hasta 4 DEXA Spine DEXA Femur -4 çökme kýrýðý adedi Kadýnlarýn eðitim seviyesi, erkeklere göre daha düþüktü. Cinsiyet ile eðitim düzeyi arasýnda erkekler lehine (p=., r=.54), cinsiyet ile VKÝ'i arasýnda kadýnlar lehine pozitif korelasyon vardý (p=.1, r=.17). Kadýn ve erkekler için ayrý tablolar oluþturulduðunda, kadýnlarda aktivite ile VAS arasýnda (p=.4, r=-.24) ve femur KMY T skorlarý ile ÇK arasýnda (p=.4, r=-.16) negatif korelasyon, KVS hastalýðý ile VAS (p=.1, r=.21) ve süt ürünleri tüketimi ile aktivite düzeyi arasýnda (p=., r=.28) pozitif korelasyon vardý (Tablo I). Erkeklerde PK ile ÇK arasýnda (p=,, r=.5) pozitif korelasyon bulundu (Tablo II). Her iki cins için de spine ile femur KMY T skorlarý arasýnda (kadýnlar için p=., r=.39, erkekler için p=.1, r=.4) anlamlý pozitif, aktivite düzeyi ile KVS hastalýðý arasýnda ise negatif korelasyon (kadýnlarda p=.2, r=-.25, erkeklerde p=.4, r=-.25) olduðu görüldü (Tablo I, II). Erkeklerde çay içimi ile femur KMY T skoru arasýnda anlamlý pozitif korelasyon (p=.1, r=.3) olduðu saptandý ancak kahve, sigara içimi, GIS, endokrin ve BDH ile diðer parametreler arasýnda anlamlý bir iliþki bulunamadý.

Ay ve ark. 21 Tablo I. Kadýnlarda osteoporozla ilgili demografik ve klinik özellikler arasýndaki iliþkinin gösterilmesi VAS KVS h AKT ÇK SUT DSPIN DFEM VAS Korelasyon katsayýsý 1,,213* -,241** -,62,9 -,79,13 p,11,4,463,916,351,876 KVS h Korelasyon katsayýsý,213* 1, -,259**,35 -,19,5,85 p,11,2,676,197,551,315 AKT Korelasyon katsayýsý -,241** -,259** 1,,96,288**,31,11 p,4,2,254,,717,898 ÇK Korelasyon katsayýsý -,62,35,96 1,,88 -,113 -,166* p,463,676,254,299,18,48 SUT Korelasyon katsayýsý,9 -,19,288**,88 1, -,24 -,47 p,916,197,,299,776,579 DSPIN Korelasyon katsayýsý -,79,5,31 -,113 -,24 1,,398** p,351,551,717,18,776, DFEM Korelasyon katsayýsý,13,85,11 -,166* -,47,398** 1, p,876,315,898,48,579, *=p<.5, **=p<.1, VAS= vizüel analog skala, KVS h=kardiovasküler sistem hastalýðý, AKT= fiziksel aktivite, ÇK=çökme kýrýðý, DSPIN= spinal dansite T skoru (DEXA), DFEM= femur dansitesi t skoru Tablo II. Erkeklerde osteoporozla ilgili demografik ve klinik özellikler arasýndaki iliþkinin gösterilmesi VKI KVS h AKT ÇK PK çay DSPIN DFEM VKI Korelasyon katsayýsý 1,,11 -,147 -,142 -,61 -,199 -,31 -,91 p,425,244,259,627,112,86,472 KVS h Korelasyon katsayýsý,11 1, -,252* -,5 -,18,6,4 -,117 p,425,43,69,885,637,972,354 AKT Korelasyon katsayýsý -,147 -,252* 1, -,9,211,4 -,7,57 p,244,43,941,92,75,953,652 ÇK Korelasyon katsayýsý -,142 -,5 -,9 1,,54** -,82 -,7 -,64 p,259,69,941,,519,957,612 PK Korelasyon katsayýsý -,61 -,18,211,54** 1,,146 -,1 -,47 p,627,885,92,,247,94,71 Çay Korelasyon katsayýsý -,199,6,4 -,82,146 1,,25,32* p,112,637,75,519,247,11,14 DSPIN Korelasyon katsayýsý -,31,4 -,7 -,7 -,1,25 1,,4** p,86,972,953,957,94,11,1 DFEM Korelasyon katsayýsý -,91 -,117,57 -,64 -,47,32*,4** 1, p,472,354,652,612,71,14,1 *=p<.5, **=p<.1, VKI=vücut kütle indeksi, KVS h= kardiovasküler sistem hastalýðý, AKT= fiziksel aktivite, ÇK=çökme kýrýðý, PK=periferik kýrýk, DSPIN= spinal dansite T skoru (DEXA), DFEM= femur dansitesi t skoru TARTIÞMA Osteoporoz ve osteoporoza baðlý geliþen kýrýklar gittikçe artan bir saðlýk problemi haline gelmiþtir. Özellikle osteoporoza baðlý geliþen kýrýklar önemli maddi ve manevi kayýplara yol açmaktadýr. Osteoporoz hakkýndaki epidemiyolojik veriler, etnik köken ve coðrafi yerleþim bölgelerine has özellikler itibariyle deðiþmektedir. Ayrýca hastalýðýn kesin taný kriterleri olmamasý, kemik dansitesi ölçümlerinde tam bir standardizasyon geliþtirilememesi nedeniyle bilgilerimiz eksik ve yetersiz kalmaktadýr. Hastalýðýn tek objektif bulgusu kýrýklar olduðu için epidemiyolojik çalýþmalar kýrýklar üzerine yoðunlaþmýþtýr (21,22).

22 ATATÜRK REHABÝLÝTASYON MERKEZÝ KÜKÜRTLÜ KAPLICALARI... Epidemiyolojik çalýþmalarýn büyük bölümü kemik kaybýnýn ön planda olduðu yaþlýlýk dönemi kýrýklarýna yöneliktir. Bu kýrýklar sýklýkla el bileði, vertebralar ve femurda görülmektedir. ABD'de her yýl ortalama 1,5 milyon kýrýk saptanmaktadýr. Bunun 25.'i el bileði, 5.'den fazlasý vertebra kýrýklarýdýr. Vertebra kýrýklarý, kalça kýrýklarýnýn yaklaþýk 3 katýdýr ve sýklýkla kadýnlarda görülmektedir. Asyalýlarda kalça kýrýðý seyrek olmasýna raðmen omurga kýrýðý prevalansý Avrupalýlara yakýndýr ve yaþlanmayla birlikte sýklýðý artmaktadýr (23,24). Türkiye'de spinal deformite prevalansý deðiþik yöntemlerle %4,5-45,3 arasýnda bulunmuþtur. Türkiye'de yapýlan bir baþka çalýþmada ise en fazla D12, daha sonra D11 ve L1 vertrebra kýrýðýna rastlanmýþtýr. Vertebral kýrýk oraný ise %14,8 olarak saptanmýþtýr (12). Taþýma, yük bindirme ve öksürme gibi aktiviteler düþme olmaksýzýn vertebra kýrýðýna yol açabilmektedirler. Düþük kalsiyum alýnmasý ve aðýrlýk verici aktivite eksikliði vertebra kýrýklarý için önemli risk faktörleridir. Vertebra kýrýðý olan hastalarda kontrollere göre kas gücü ve vücut aðýrlýðý daha düþük bulunmuþtur. Orta ve ileri yaþ kadýnlarda düzenli fiziksel aktivite (yürüyüþ), vertebra kýrýk riskini azaltmaktadýr (12). Bizim çalýþmamýzda fiziksel aktivite düzeyi ile kýrýklar arasýnda iliþki bulunmamýþ, ancak yukarýdaki istatistiksel veriyle uyumlu olarak vertebral ÇK oraný %13 olarak bulunmuþtur. Kadýnlarda ÇK'larý ile femur KMY t skorlarý arasýnda negatif (p=.4, r=-.16), erkeklerde ÇK'larý ile PK arasýnda pozitif (p=., r=.5) korelasyon bulunmuþtur. Bu veri, Cummings'in, 'kýrýk tipine baðlý olmaksýzýn bir kýrýk öyküsü olan kiþide, %5-1 oranýnda baþka bir tür kýrýk geliþebilir' görüþüyle uyumludur (21). Periferik kýrýklardan, distal önkol kýrýklarýnýn büyük kýsmý colles tipi kýrýklardýr. Bu kýrýðýn insidansý kalça kýrýðýna paraleldir ve en az özürlülük býrakan kýrýk tipidir. Colles kýrýklarý 6 yaþ ve üstünde her iki cinste ayný düzeydedir (25). Bu kýrýklarda düþme en önemli risk faktörüdür. Yaþlanma ile kas gücünün azalmasý, yürüme bozukluðu, görme bozukluðu ortostatik hipotansiyon, dengesizlik gibi kiþisel faktörler yanýnda kaygan zemin, merdivenler gibi çevresel faktörler % 3-5 gibi oranda düþmeye yol açabilmektedir. Yaþlýlarýn 1/3'ü yýlda en az 1 kez düþerler ve bu düþmelerin %5'i kalça veya ön kol kýrýðý ile sonuçlanýr (26). Bizim çalýþma grubumuzda kalça kýrýklý hasta yoktu (kalça kýrýklý hastalarýn mobilizasyon problemleri ve ortopedi polikliniklerinden fizik tedaviye yönlendirilen hasta oranýnýn azlýðýna baðlandý) ancak PK'lý hasta oraný %7 olarak bulundu. Lomber bölge kortikal/trabeküler kemik oraný 5/5 (AP) ve 1/9 (lateral) dýr. Wards üçgeninin trabeküler kemik oraný ise femurun diðer bölgelerine göre daha fazladýr (27,28). Günümüzde çoðunlukla, altýn standart kabul edilen DEXA ile KMY ölçümü yapýlmaktadýr. Bu ölçümde WHO taný kriterleri esas alýnarak, hem kadýn, hem erkeklerde t skorlarý deðerlendirilmektedir (18-2). Kemik kütlesi ve kýrýk riski arasýndaki iliþki güçlüdür. Kalça kemik yoðunluðu kendi yaþýna ait ortalamadan 1 SD aþaðýda olan bir kadýnýn kalça kýrýðý riski, kendi yaþýna ait ortalamadan 1 SD yukarýda olan kadýna oranla 7 kat daha fazladýr. Eriþkin erkekte, yaþ artýþý ile birlikte kortikal kemik kütlesi doðrusal bir azalma göstermektedir. Ancak, kadýnlardaki azalma kadar hýzlý deðildir. Çünkü erkeklerde menopozla hýzlý kayýp yoktur, kortikal kayýp daha azdýr ve trabeküler kemik kalitesi daha iyi korunmuþtur (12). Çalýþmamýzda spinal KMY t skorlarý ile femur KMY t skorlarý (kadýnlarda p=.1, r=.4, erkeklerde p=.1, r=.4) arasýnda pozitif korelasyon bulunmuþtur. Vücut aðýrlýðý kemik kütlesinin önemli belirleyicilerindendir. Kadýnlarda aðýrlýk, iskelet üzerine mekanik yük bindirerek kemik

Ay ve ark. 23 yoðunluðunu etkilemektedir. Ayrýca yað dokusunda depolanan östrojenlerin de kemik yoðunluðu üzerine pozitif etkileri vardýr. Fazla kilolu kadýnlarda kalsiyum absorpsiyonu daha fazladýr, kemik döngüsü parathormon için daha az duyarlýdýr ve böylece kemik kütlesi korunur (29). Bizim çalýþma grubumuzda, cinsiyet ile VKÝ arasýnda iliþki bulunmuþ (p=.1, r=-.17), kadýnlarda VKÝ'nin daha yüksek olduðu tespit edilmiþtir. Ancak, VKÝ ile dansitometrik ölçümler ve kýrýklar arasýnda anlamlý iliþki saptanmamýþtýr. Kemiðin yeniden yapýlanmasýnda etkili mekanik faktörler, kas kontraksiyonu ve yer çekimidir. Egzersizin yaþa baðlý kýrýk insidansýný azaltmasý, çeþitli mekanizmalarla açýklanmaktadýr. Osteoblast fonksiyonlarýný uyardýðýndan, yaþlý eriþkinlerde egzersiz, yaþa baðlý kemik kütlesi azalmalarýný geciktirebilmekte ve düþme insidansý ile düþme sonucu geliþebilecek hasarý azaltabilmektedir. Ayrýca aðrý eþiðini yükselterek, yumuþak doku elastikiyetini ve kas-iskelet sistemi stabilitesini artýrarak aðrýyý azaltmasý da mümkündür (11,12,3,31). Bizim çalýþmamýzda kýrýklar ve dansitometrik ölçümler ile fiziksel aktivite düzeyi arasýnda anlamlý iliþki bulunamamýþtýr. Ancak fiziksel aktivite düzeyi yüksek olanlarda VAS ile ölçülen sýrt ve bel aðrýsýnda anlamlý düþüklük (genelde p=.3, r=-.2, kadýnlarda p=.4, r=-.24) saptanmýþtýr. Aktivite düzeyindeki artýþla KVS ile ilgili hastalýk oranýnýn da azaldýðý (kadýnlarda p=.2, r=-.26, erkeklerde p=.4, r=-.25) saptanmýþtýr. Ayrýca kadýnlarda aktivite düzeyi arttýkça süt ürünleri tüketiminin de arttýðý (p=., r=.28) görülmüþtür. Bu iki parametrenin toplumun saðlýk bilinci düzeyini gösterdiði düþünülürse, aralarýndaki pozitif iliþki anlaþýlabilir. Kalsiyum eksikliði ile osteoporoz iliþkisi ilk defa Nordin tarafýndan hayvan deneylerinde gösterilmiþtir (1). Matkovic ve ark., Yugoslavya'da yüksek kalsiyum alýmý olan bölgelerde yüksek kemik kütlesi, yetersiz kalsiyum alýmý olan bölgelerde ise düþük kemik kütlesi saptamýþlardýr (32). Osteoporozda kalsiyum eksikliðinin rolü D vitamini eksikliði ile birlikte deðerlendirilmelidir. Süt ürünleri (2 bardak süt=24 mg kalsiyum), et, balýk, yumurta, yeþil yapraklý sebze tüketimi ile D vitamini+kalsiyum ihtiyacý tama yakýn karþýlanabilmektedir. Toplumumuzda süt ve süt ürünleriyle yetersiz kalsiyum alýmý mevcuttur (12,33). Nitekim, bizim çalýþma grubumuzun da %98'inin 1 bardak ve altýnda, %2'sinin 2 bardak süt-yoðurt tükettiði, ancak kadýnlardaki süt ürünleri tüketimi ile aktivite (p=., r=.3) hariç, diðer parametreler arasýnda anlamlý iliþki bulunmadýðý gözlenmiþtir. Aþýrý kahve tüketimi idrar ve barsak ile kalsiyum atýlýmýný artýrmaktadýr. Günde 15 mg kafein (1 fincan neskafe) idrar kalsiyumunu günde 5 mg artýrmaktadýr. Sigaranýn ise kemik üzerine direkt toksik etkileri vardýr. Sigara içen kadýnlarda kalça, vertebra ve el bileði kýrýklarý, içmeyenlere oranla 1,5-2 kat daha fazladýr. 1 yýl günde 5-6 adet sigara içmek kalça kýrýk riskini %1, vertebra kýrýk riskini %.8 artýrmaktadýr. Alkol tüketimi de kýrýk riskini artýrmaktadýr. Aþýrý alkol tüketimi ile kalsiyum emilimi azalýr, atýlýmý ise artar. Ayrýca, beslenme alýþkanlýðýný bozar, testosteron azalmasý ve kortikosteroid artýþý yaparak endokrinolojik deðiþikliklerle de osteoporoza zemin hazýrlar (12,34-36). MEDOS çalýþmasýnda çay içimiyle kemik kütlesi arasýnda pozitif korelasyon saptanmýþtýr. Çayýn, içerdiði fitoöstrojenler ile kemik kütlesini koruyabileceði düþünülmektedir (37). Bizim çalýþmamýzda erkeklerde (çay içme oraný %3) çay içimi ile femur KMY t skoru arasýnda (p=.1, r=.3) anlamlý pozitif korelasyon saptanmýþ, kahve ve sigara içimi ile dansitometrik ölçümler ve kýrýklar arasýnda anlamlý iliþki saptanmamýþtýr. Endokrinolojik problemler (hipertiroidi, hiperparatiroidi, diabetes mellitus vs) hepatik ve renal hastalýk (renal-hepatik osteodistrofi), gastrointestinal problemler (malabsorpsiyon, ülser, malignite, barsak rezeksiyonu) sekonder

24 ATATÜRK REHABÝLÝTASYON MERKEZÝ KÜKÜRTLÜ KAPLICALARI... osteoporoz sebebi olabilir veya varolan osteoporozun þiddetini artýrabilir (38). Çalýþmamýzda, sistemik hastalýklardan (endokrinolojik problemler, kardiyovasküler sistem hastalýðý, gastrointestinal problemler, beyin damar hastalýðý) KVS hastalýðý ile fizik aktivite arasýnda (erkeklerde p=.4, r=-.25, kadýnlarda p=.2, r=-.26) ve kadýnlarda fiziksel aktivite ile aðrý (VAS) arasýnda negatif (p=.4, r=-.24) korelasyon bulunmuþ, bu hastalýklarýn diðer parametrelerle iliþkisi gösterilememiþtir. Dolayýsýyla KVS hastalýðý olanlarda, aktivite düzeyinin daha düþük, subjektif olarak deðerlendirilen aðrý düzeyinin ise daha yüksek olduðu söylenebilir. Senil osteoporozun baþlýca medikal tedavi seçenekleri; D vit ve metabolitleri, kalsitonin ve bifosfonatlara ek olarak kalsiyumdan oluþmaktadýr. D vitamini ve iki metaboliti, osteoporoz ve osteomalazi tedavisinde kullanýlmaktadýr. Etki mekanizmalarý, barsaktan kalsiyum emilimini artýrýp parathormona baðlý kemik rezorpsiyonunu önlemektir. Antirezorptif etkili kalsitoninin vertebral kýrýk riskini azalttýðý, vertebra dýþý kýrýklar üzerine anlamlý etkisi olmadýðý bilinmektedir. Potent antirezorptif etkili ilaçlar olan BP'lar ise, %2-5'si kemik yüzeyine baðlanarak biriken ve aktif olmayan formlarda yýllarca kemikte kalabilen moleküllerdir. Alendronat ve Risedronat'ýn KMY'nu artýrýcý etkileri yanýnda, vertebral ve nonvertebral kýrýk riski üzerine olumlu etkileri olduðu da bildirilmiþtir (39). KMY artýþý büyüdükçe, antirezorptiflerin kýrýk önleyici etkilerinin artacaðý yönünde bir görüþ doðmuþtur. Güncel bir metaanaliz de bu görüþü desteklemiþtir (4). Buna karþýlýk bazý çalýþmalarýn verileri birbiriyle çeliþmektedir. Uzun süreli alendronat tedavisiyle remodeling hýzýnda azalma sonucu, sekonder mineralizasyon fazýnýn uzadýðý ve buna baðlý olarak kemik dokusunun mineral içeriðinin arttýðý bilinmektedir. Ancak bu süre sonunda rezorbe olan ve yeni oluþan kemik arasýnda negatif denge oluþacaktýr. Kemik doku mineral içeriði artarken çok yavaþ da olsa doku kütlesinde bir azalmanýn baþlayacaðý, baskýlanan kemik döngüsünün mikrohasar onarým sürecini bozarak kemik yapýsýný olumsuz etkileyebileceði öne sürülmektedir (41). Nitekim, bizim çalýþmamýzýn sonuçlarýndan bir tanesi de 65 yaþ üstü hem periferik hem çökme kýrýklý 4 kadýn hastanýn demografik ve dansitometrik verileridir. Bu veriler incelendiðinde, 4 hastanýn ortak özelliðinin, önkol-humerus bölgelerinde periferik kýrýk, dorsolomber bölgede 1 veya 1'den fazla çökme kýrýðý mevcudiyeti ve ortalama 4±2 yýl süreyle almakta olduklarý Alendronat (1 mg/gün)+kalsiyum (5 mg/gün elementer kalsiyuma eþdeðer calcium forte tb) tedavisiydi. 89 yaþýndaki hastanýn VKÝ (25) diðerlerine göre daha düþük, çökme kýrýk adedi daha fazla (2 adet) idi. Ayný hastanýn lomber bölgesinde dansitometrik, kalkaneal bölgesinde ultrasonik olarak osteoporoz tespit edilmiþ, Alendronat + kalsiyum kullanma süresi 4 yýl olarak kaydedilmiþti. Diðer hastalarýn yaþlarý 65-7 yaþ arasýydý ve VKÝ'leri daha yüksekti (>3). Tüm hastalar günde 1 bardak süt veya yoðurt, 1 fincan da kahve tüketmekteydi. Sadece bir hastada (68 yaþýnda) gastrointestinal sistem hastalýðý vardý. Uzun süreli alendronat tedavisinin kemik kalitesine etkileri ve yeni kýrýklarý önleme yetisi konusunda klinik çalýþmalar henüz yayýnlanmamýþtýr. Dolayýsýyla, bizim sonuçlarýmýzýn, yaþlanmaya baðlý kemiðin çapraz bað sayýsýndaki bir azalma sonucu mu, yoksa yaþlýlarda uzun süreli alendronat tedavisine sekonder baskýlanan kemik döngüsü ve mikrohasar onarýmý eksikliði sonucu mu olduðu bilinmemektedir. Sonuç olarak, fiziksel aktivite seviyesi, mevcut fraktür varlýðý ve femur dansitesi ve çay içme alýþkanlýðý, primer osteoporoz ve bileþenleri olan kýrýk ve aðrý oluþumunu etkilemektedir.

Ay ve ark. 25 Osteoporozda pek çok patolojik ve fizyolojik durum bir aradadýr. Risk oluþturan sebepler yeterince erken belirlenebilirse vakalarýn çok büyük bir kýsmýnda osteoporoz ve buna baðlý kýrýklar önlenebilir. Yine risk faktörlerini araþtýrmak KMY ölçümleri ve koruyucu tedavi için hasta seçimine yardýmcý olabilir. Literatürde, osteoporozdaki risk faktörlerinin, Avrupa'da yerleþim yerleri arasýndaki çevresel ve davranýþsal faktörlere baðlý olarak çeþitlilik ve deðiþiklik gösterebileceði belirtilmektedir (24). Ülkemizde risk faktörlerinin bölgeden bölgeye, hatta ilden ile deðiþiklik gösterebileceði düþünülerek, Bursa yöresinde yapýlan bu kesitsel çalýþmayla, bu yöreye ait risk faktörleri tespit edilmiþtir. Deðiþtirilebilir faktörler içinde yer alan ilaç kullanýmý ve fiziksel aktivite seviyesi konusunda yapýlmasý gereken, hasta ve hekimin taný, tedavi ve önlemler konusunda uyumlu ve bilinçli hareket etmesidir. Bu konuda ortak görüþ, hastayý uygun ve yeterli ilaç kombinasyonlarýyla desteklemek, doðru beslenme ve düzenli egzersiz yapmasý konusunda bilgilendirmektir. KAYNAKLAR 1. Nordin CBE, Chatterton BE, Need AG. The definition, diagnosis and classification of osteoporosis. Phys Med Rehab Clin North Am 1995;6:395-414. 2. Walker-Bone K, Dennison E, Cooper C. Epidemiology of osteoporosis. Rheum Dis Clin North Am 21;27(1):1-18. 3. Cooper C, Atkinson EJ, O'Fallon WM, et al. Incidence of clinically diagnosed vertebral fractures. J Bone Miner Res 1992;7:221-7. 4. Kelsey JL, Browner WS, Sealey DG, et al. Risk factors for fractures of the distal forearm and proximal humerus. Am J Epidemiol 1992;135:477-89. 5. Center JR, Nguyen TU, Schneider D, et al. Mortality after all major types of osteoporotic fracture in men and women. Lancet 1999;353:878-82. 6. Dequeker J, Tobing L, Rutten V et al. MEDOS group relative risk factors for osteoporotic fracture. Clin Rheum 1991;1(1):49-61. 7. Arden NK. Risk factors for osteoporosis. In:Arden NK, Spector TD (eds). Osteoporosis Illustrated, Current Medical Literature, London 1999; pp:36-5. 8. Ferretti JL. Biomechanical properties of bone. In: Genant HK, Guglielmi G, Jegas M (eds). Bone densitometry and osteoporosis, Springer, Berlin, 1998:143-61. 9. Fox KM,Cummings SR, Thereets KP, et al. Intertrochanteric and femoral neck fractures have different risk factors. J Bone Miner Res 1995,1:Suppl 1:17-8. 1. Heaney RP. Bone mass, nutrition and other lifestyle factors. Am J Med 1993;95:29-33. 11. Drinkwater BL Weight bearing exercise and bone mass. Phys Med Rehab Clin North Am 1995;6:567-78. 12. Sarýdoðan ME. Osteoporozun tanýmý, sýnýflandýrmasý ve epidemiyolojik çalýþmalar T Klin JPM&R 22;2:1-9. 13. Revichi DA, Israel RG. Relationship between bodymass indices and measures of body and adiposity. Am J Public Health 1986;76:992-4. 14. Wincent A, Liden Y, Amer S Pain questionnaires in the analysis of long lasting (chronic) pain conditions. Eur J Pain 23;7(4):311-21. 15. Cummings SR, Nevitt MC, Browner WS et al. Risk factors for hip fracture in white women, N Engl J Med 1995;332;767-73. 16. Eryavuz M. Osteoporoz Epidemiyolojisi. In: Osteoporoz Kutsal YG (ed), Roche Müstahzarlarý Tic AÞ. Ýstanbul 1998:26-32. 17. Adami S, Giannini S, Giorgino R, et al. The effect of age, weight and lifestyle factors on calcaneal quantitative ultrasound:the ESOPO study. Osteoporosis Int 23;14(3):198-27. 18. Kanis JA, Gluer CC. An update on the diagnosis and assessment of osteoporosis with densitometry. Osteoporosis Int 2;11:192-22. 19. Gökçe Kutsal Y. Osteoporoz tanýsýnda görüntüleme yöntemleri ve histomorfometri. In: Gökçe Kutsal Y (ed). Osteoporoz. Ýstanbul, Sinangil Matbaasý, 1998:81-13. 2. Gluer CC. The use of bone densitometry in clinical practice. Clin Endocrinol Metab 2;14(2):195-211. 21. Cummings SR, Melton LJ. Epidemiology and outcomes of osteoporotic fractures. Lancet 22;359:1761-7. 22. Vanstaa TP, Leufkens HGM, Cooper C. Does a fracture at one site predict later fractures at other sites? A British Cohort Study. Osteeoporosis Int 22;13:624-9. 23. Allander E, Lindahl BIB and the MEDOS Study Group. MEDOS Study: Theoretical and practical issues of a major international project on hip fracture epidemiology. Bone 1993;14:37-43. 24. Johnell O, Gullberg B, Kanis JA, et al. Risk factors for hip fractures in european women. The MEDOS Study. J Bone Miner Res 1995;1:182-15. 25. Malimin H, Ljunghalls S, Person S, et al. Risk factors for fractures of distal forearm. Osteoporosis Int 1994;4:298-34. 26. Taube T, Mc Closkey E, Khan S, et al. Physical risk factors for hip fracture in elderly women in the community and nursing homes. J Bone Min Res 1995;1:Suppl 1:362. 27. Kanis JA, Glüer CC. An update on the diagnosis and assessment of osteoporosis with densitometry. Osteoporosis Int 2;11:192-22. 28. Fujii Y, Chikawa T, Nakamura T et al. Comparison of trabecular bone density at vertebral and radial sites using quantitative computed tomography. Osteoporosis Int 1996;6:486-9.

26 ATATÜRK REHABÝLÝTASYON MERKEZÝ KÜKÜRTLÜ KAPLICALARI... 29. Silman AS, ONeill TW, Varlow JR, et al. Hormonal and gynecological factors and risk of vertebral deformity. J Bone Miner Res 1995;1:Suppl 1:261-7. 3. Bashaum A, Fields HL. Endogenous pain control systems: Brainstem spinal pathways and endorphine circuitry. Ann Res Neurosci 1984;7:39. 31. Akgün N. Egzersizde hormonal deðiþiklikler. Egzersiz fizyolojisi 3. Baský, 1. Cilt, Gökçe Ofset Matbaacýlýk: Ankara, 1989:99-11. 32. Matkovic V, Klisovic D, Illich ZJ. Epidemiology of fractures during growth and aging. Physical Med and Rehab Clinics of North America 1995;6:415-4. 33. Eriksen EF, Glerup H. Vitamin D deficiency and aging. Implications for general health and osteoporosis. Biogerontology 23;3:73-7. 34. Dilþen G. Türkiyede osteoporoz. In: Osteoporoz. Kutsal YG (ed) Roche Müstahzarlarý Tic AÞ, Ýstanbul, 1998;297-31. 35. Hopper JL, Seeman E. The bone density of female twins discordant for tobacco use. N Engl J Med 1994;33:387-92. 36. Diamond T, Stiel D, Lunzer M, et al. Ethanol reduces bone formation and may cause osteoporosis. Am J Med 1989;86:282-8. 37. Effors I, Allander E, Kanis JA, et al. The variable incidence of hip fracture in southern europe. Osteoporosis Int 1994;4:253-61. 38. Mundy GR. Secondary osteoporosis. Ann Intern Med 2;133:828-3 39. Dequeker J, Mundy GR. Management of osteoporosis In: Rheumatology Klippel JH, Dieppe PA (eds), London: Mosby 2;39.1-39.4. 4. Cranney A, Tugwell P, Wells G, Guyatt G. Meta-Analyses of Osteoporosis Therapies. Endocrine Reviews 22;23(4):496-57. 41. Mashiba T, Hirano T, Turner CH et al. Supressed bone turnover by biphosphonates increases microdamage accumulation and reduces some biomechanical properties in dog rib. J Bone Miner Res 2;15:613-2.