Allianz Hayat ve Emeklilik A,Ş, PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU FAALİYET RAPORU (01.01.2012-31.03.2012 DÖNEMİ) I.GENEL BİLGİ Allianz Hayat ve Emeklilik A,Ş. nin kurucu, HSBC Portföy Yönetimi A.Ş. nin portföy yöneticisi olduğu fon, 27 Ekim 2003 tarihinde halka arz edilmiştir. Fonun 200.000.000 (ikiyüzmilyon TL) lık fon başlangıç tutarını temsilen 20.000.000.000 (Yirmimilyar) adet 1 inci tertip fon payları 17/10/2003 tarih itibariyle EYF.42-1/1237 nolu belge ile 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine göre Kurul kaydına alınmıştır. Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. emeklilik planları kapsamında katılımcılara sunulan fon, Likit Plan, Tahvil Bono Plan, 006 no,lu Plan ve Genç Plana dahildir. Fon ayrıca, Allianz Hayat ve Emeklilik A,Ş. nin gruplara yönelik planlarında da yer almaktadır. Fonun stratejisi kısa vadeli Hazine Bonosu ve ters repo gibi sabit getirili kamu menkul kıymetlerine yatırım yaparken, düşük riski hedefleyen müşteri tercihlerine uygun bir aktif yönetim stratejisi uygulamaktır. Fon ters reponun yanısıra kısa vadeli bonoların getirisinden de yararlanmayı hedeflemektedir. Şirket'in ortaklık yapısındaki değişiklik sonucu Koç Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. olan ünvanı Allianz Hayat ve Emeklilik A.Ş. olarak değiştirilmiş olup; Sermaye Piyasası Kurulu ndan alınan 31/12/2008 tarih ve 15 1207 sayılı izin doğrultusunda değişikliğine ilişkin ana sözleşme tadil metni 06/01/2009 tarihinde Ticaret Sicili ne tescil ve 09/01/2009 tarih ve7224 sayılı TTSG de ilan edilmiştir. Sermaye Piyasası Kurulu ndan alınan 15/06/2012 tarih ve 15 594 sayılı izin doğrultusunda; 01/07/2012 tarihinden itibaren fon portföy yönetimi Yapı Kredi Portföy Yönetimi A.Ş. den HSBC Portföy Yönetimi A.Ş. ne devredilmiştir. Yapılan bu değişikliğe ilişkin içtüzük ve izahname değişiklikleri 20/06/2012 tarihinde Ticaret Sicili ne tescil ve 24/06/2012 tarih ve 7844 sayılı TTSG de ilan edilmiştir. Fon İçtüzüğü ne göre fon portföyünde yer alacak para ve sermaye piyasası araçları ve limitleri aşağıdaki gibidir: VARLIK TÜRÜ EN AZ % EN ÇOK % Devlet İç Borçlanma Senetleri 0 100 Ters Repo 0 100 Repo 0 10 Borsa Para Piyasası İşlemleri 0 20 Vadeli Mevduat (TL) 0 20 31.03.2012 itibariyle fon portföyüne ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir: Fon Portföy Değeri : 62.943.507,13 Fon Toplam Değeri : 62.838.269,25 Toplam Pay Sayısı : 20.000.000.000 Dolaşımdaki Pay Sayısı : 2.218.022.729,86 Fonun Birim Pay Fiyatı : 0,028331 II. PİYASA DEĞERLENDİRMESİ Avrupa Merkez Bankası nın Aralık ve Ocak aylarında piyasalara sağladığı bir trilyon euro luk likidite sayesinde hem Avrupa borç krizinin büyük ekonomilere sirayet etmesi riski, hem de bankacılık sektörünün bilanço küçültme riski azalmış gibi görünüyor. Yunanistan ın borç yeniden yapılandırma sürecinin de 1
tamamlanmasıyla beraber, 2012 yılının ilk aylarında risk iştahının güçlendiğini gözlemliyoruz. Avrupa Merkez Bankası nın sağladığı likidite kısa vadede Türkiye nin finansman riskinin de azalması anlamına geliyor, dolayısıyla biz de 2012 için büyüme beklentimizi %1,1 den %2,0 ye güncelledik. Büyüme tarafında daha iyimser olmamamızın en önemli sebebi petrol fiyatları. Brent petrol fiyatındaki 10 dolar lık bir artış, Türkiye nin cari açığına 5 milyar dolar eklerken, TL cinsinden petrol fiyatının %10 civarında artması, tüketici fiyatlarında da %0,3 lük bir artışa neden oluyor. Enerji fiyatlarındaki artışın, elektrik ve doğalgaz fiyatlarına yansımasını da göz önünde bulundurarak, tüketici enflasyonunun sene sonunda %8,3 seviyesine gerileyeceğini tahmin ediyoruz. Cari açık tarafında ise, enerji dışı ithalat hızla ivme kaybetmesine rağmen, petrol fiyatlarındaki artıştan dolayı enerji ithalatında benzer bir düzeltme göremiyoruz. Dolayısıyla sene sonunda cari açığın, milli gelire oranla %8,8 civarında olacağını tahmin ediyoruz. Enflasyonun yılın ilk aylarında çift haneli rakamlara ulaşmasıyla beraber TCMB fiyat istikrarını tekrar ön plana çıkarmış durumda. Bu sebepten dolayı kısa vadede TCMB nin gecelik faiz oranlarını göreceli olarak yüksek seviyelerde tutarak Türk lirası na destek olacağını tahmin ediyoruz. Orta vadede ise belirsizlik sürüyor. Yurtdışındaki gelişmeler ve risk iştahı hem TL hem faiz tarafında belirleyici olacaktır. Avrupa borç krizinin çözümü için somut adımların atıldığı, Amerika ve Çin gibi büyük ekonomilerdeki toparlanmanın ivme kazandığı iyimser bir senaryoda göreceli olarak güçlü bir TL bekleyebiliriz. Risk iştahının aniden bozulduğu bir ortamda ise, Merkez Bankası nın TL yi savunmak için ek sıkılaştırma politikasına geçiş yapıp, gecelik faiz oranlarını kayda değer bir şekilde artırması olası görünüyor. Ocak ayından itibaren gerek Avrupa gerekse Amerika da krizin etkilerini azaltmak ve likidite sıkıntılarının önüne geçmek amacıyla uygulanan bol likidite politikaları sonucunda Avrupa ülkeleri başta olmak üzere ellerindeki fazla likiditenin bir kısmını gelişmekte olan ülkelerin borçlanma senetlerine yatırım yapmakta kullandılar. Ocak ayı itibarıyla Türk tahvilleri başta olmak üzere faizlerde bu ekstra likidite sayesinde bir düşüş gözlendi. Aynı dönem içerisinde iç piyasamızda Merkez Bankası aşırı yükselen döviz kurları ile başetmek için yüksek faiz politikası uygulamakta ve 5,75-12,5% olan faiz koridorunun üst bandından borçlanma yapılmasını sağlamaktaydı. Öncelikle hedef Ocak ayı içerisinde dövizin kontrol altına alınması idi. Bu borçlanma seviyeleri yabancı yatırımcılar için cok cazip olan faiz oranlarını yarattı ve bu seviyelerden gelen yatırımcı alımlarıyla birlikte hem kurlarda düşüş hemde faiz seviyesinde bir düşüş gözlendi. Bir yıllık tahvil faizlerinin 12,50% lerden 8,80% lere kadar düşüşü gözlendi. Merkez Bankası, Şubat ayındaki toplantısında faiz koridorunun üst bandında bir indirime gitti ve 5,75 11,50% seviyesine faizleri çekti. İlk çeyrek içerisinde tahvil piyasasında en çok dikkat edilen konular arasında döviz sepeti seviyesi, cari denge ve enflasyon rakamları vardı. Henüz cari dengede ve enflasyonda beklenen seviyelere gelinmemiş olması ve cari açık rakamının yüksekliği sebebiyle tahvil piyasasında ciddi anlamda bir faiz düşüşü beklememekle birlikte halen Avrupa daki likidite koşullarının yüksek oluşu ve gerek enflasyonun gerekse cari dengenin ikinci çeyrekte bir miktar daha pozitif bir seyre gidecek olmasının beklentisi ile pozitif bir seyir gerçekleşebilir. Tahvil piyasasında gösterge tahvil faiz oranının bant aralığı içerisinde işlem görmesi beklenmektedir. 2011 yılını Avrupa daki borç krizine yönelik endişelerle tamamlayan global piyasalarda yeni yılın ilk ayında da gündemi Avrupa belirledi. Aralık ayı sonunda Avrupa Merkez Bankası nın üç yıllık repo ihalesiyle bankalara düşük faizli likidite desteği ile toparlanan hisse senedi piyasalarında, riskler göz ardı edilerek olumlu gelişmeler fiyatlanmaya çalışıldı. Artan risk iştahı paralelinde toparlanma çabalarının öne çıktığı global piyasaların desteğinin yanı sıra Merkez Bankası nın müdahaleleriyle birlikte kur ve faiz cephesinde yaşanan rahatlamanın da desteğini alan İMKB de toparlanma eğilimi yılın ilk çeyreğinde ön plandaydı. 2012 yılına Euro bölgesi borç krizine yönelik devam 2
eden endişeler, yavaşlayan küresel büyüme ve sistemik risklerin arttığı bir konjonktürde giren dünya piyasaları Avrupa Merkez Bankası nın bankalara sağladığı uzun vadeli ve ucuz finansman desteği ile bankaları rahatlatması ve global likiditenin artışı sürdürmesiyle küresel risk iştahının artmasını sağladı. Ayrıca Yunanistan a ikinci kurtarma paketinin kabul edilmesi ve Avrupa Merkez Bankası nın ikinci uzun vadeli ve ucuz finansman desteğine yönelik beklentiler piyasalardaki iyimserliğin devamını sağladı. Avrupa ve ABD'nin para otoriteleri parasal gevşeme yani likiditeyi genişletme politikalarında bekleme moduna geçerken dikkatler daha çok ekonomik verilere ve Avrupa Birliği cephesinde mali birlik konusundaki gelişmelere odaklanmaya başladı. Piyasalara hakim olan iyimserliğin kalıcı bir güvene dönüşebilmesi için global likiditeye ek olarak bu iki cepheden de olumlu sinyallerin güçlenmesi gerekmektedir. Bu paralelde, piyasalar ABD ve Avrupa odaklı ekonomik gelişmelere, yükselen enerji fiyatlarının seyrine ve enflasyon odaklı parametrelere önümüzdeki dönemde daha çok odaklanacaktır. Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde Merkez Bankasının döviz satımları ile düşen kurlar yılın başında Avrupa borç krizinin tekrardan Yunanistan ile derinleşmesi sonrasında bir yükseliş eğilimine girdi. Bunun üzerine Merkez Bankası da sıkılaştırılmış para politikasının devam etmesine karar verdi. Bu politika sonrasında ve hem tahvil hem de hisse senedi piyasasına gelen yabancı yatırımları ile seneye 1,90 seviyesinden başlayan Dolar TL kurunun ocak sonunda 1,74 seviyesine kadar düşüşü gözlendi. 0,5 Dolar ve 0,5 Euro kurlarından oluşturulan TL sepetinde, 2,17 seviyesinden 2,02 seviyesine bir düşüş gözlendi. Bu seviyeler yatırımcılar için bir dip oluşturdu ve sepet olarak 2,08-2,10 aralıgında ilk çeyrek kapanışını gerçekleştirdi. Önümüzdeki dönemde Avrupa borç krizinin derinleşebilme riskini, Dolar ın oldukca güçlü bir seyir izlemesini ve Türkiyenin iç dinamiklerinde olacak gelişmeleri dikkate aldığımızda döviz seviyelerinin ilk çeyrek içerisinde gördüğü dip seviyelerin altına inmesi pek olası gözükmüyor. Türk Lirası nın aşırı değer kaybı durumunda ise Merkez Bankası gerek faiz seviyesi ile gerekse de direkt müdahale ile TL yi kontrol altında tutmaya çalışacaktır. Fonun getirisi, kısa vadeli kıymetler ve gecelik faizlerdeki değişimlerden etkilenmektedir. Yılın başında Merkez Bankası'nın uyguladığı ek sıkılaştırma kısa vadeli kıymetleri olumsuz etkilese de, global piyasalarda artan risk iştahı sonrası bono piyasasına gelen fon akışı ve Merkez Bankası'nın borç verme faizini indirmesi sayesinde, kısa vadeli bono faizlerinde kaydadeğer düşüş görülmüştür. Söz konusu dönemde fon ağırlıklı olarak kısa vadeli bono taşımasından dolayı pozitif etkilenmiştir. III. SATIŞLARA İLİŞKİN BİLGİLER 31/03/2012 tarihi itibariyle katılımcıların elinde bulunan pay adedi 2.218.022.729,86 dir. İlgili dönemde fonun satış hacim grafiği aşağıdaki gibi olmuştur: AZL 2.240.000.000 2.220.000.000 2.200.000.000 2.180.000.000 2.160.000.000 2.140.000.000 2.120.000.000 2.100.000.000 2.080.000.000 2.060.000.000 02.01.2012 06.01.2012 12.01.2012 18.01.2012 24.01.2012 30.01.2012 03.02.2012 09.02.2012 15.02.2012 3 21.02.2012 27.02.2012 02.03.2012 08.03.2012 14.03.2012 20.03.2012 26.03.2012 30.03.2012
IV. KARŞILAŞTIRMA ÖLÇÜTÜ İLE MUKAYESE 01.01.2012 31.03.2012 döneminde fonun ve karşılaştırma ölçütünün getirisi sırasıyla %2,03 ve %2,47 olarak gerçekleşmiştir. Fonun ve karşılaştırma ölçütünün dönem içindeki getiri grafiği aşağıdaki gibidir: 3,00 2,50 2,00 1,50 1,00 0,50 0,00 AZL-Fon Benchmark Getiri Karşılaştırma 2-Oca-12 6-Oca-12 V. PORTFÖY DAĞILIMI 12-Oca-12 18-Oca-12 24-Oca-12 30-Oca-12 3-Şub-12 9-Şub-12 15-Şub-12 21-Şub-12 27-Şub-12 2-Mar-12 benchmark fon getiri 8-Mar-12 14-Mar-12 20-Mar-12 26-Mar-12 30-Mar-12 31.03.2012 itibariyle ve yılbaşından 31.03.2012 tarihine kadar fonun portföy dağılımı aşağıdaki gibidir: AZL 31.03.2012 3 Aylık Borçlanma Senet. 29,26 28,90 Hisse Senedi 0,00 0,00 Repo Ters Repo 51,15 52,17 BPP İşlemi 0,00 2,50 Yabancı Tahvil 0,00 0,00 EuroBond 0,00 0,00 Yabancı Hisse 0,00 0,00 Vadeli Mev.-TL 10,19 10,29 Vadeli Mev.-YP 0,00 0,00 Kıymet.Maden 0,00 0,00 Varant 0,00 0,00 Özel Sektör Tah. 9,40 6,14 Toplam 100,00 100,00 31.03.2012 itibariyle ve 01.01.2012-31.03.2012 dönemine ilişkin ortalama portföy dağılımlarını gösteren grafikler aşağıdaki gibidir: AZL 31.03.2012 9,40 10,19 51,15 29,26 Borçlanma Senet. Hisse Senedi Repo Ters Repo BPP İşlemi Yabancı Tahvil EuroBond Yabancı Hisse Vadeli Mev.-TL Vadeli Mev.-YP Kıymet.Maden Varant Özel Sektör Tah. AZL 3 Aylık 6,14 10,29 2,50 52,17 28,90 Borçlanma Senet. Hisse Senedi Repo Ters Repo BPP İşlemi Yabancı Tahvil EuroBond Yabancı Hisse Vadeli Mev.-TL Vadeli Mev.-YP Kıymet.Maden Varant Özel Sektör Tah. 4
Solmaz Altın Mali İşler Direktörü Fon Kurulu Başkanı Burcu Uzunoğlu Yatırım Yönetimi Grup Müdürü Fon Kurulu Üyesi 5