Bilimsel Program 5. Sözlü Sunumlar 13. Poster Sunumlar 27. Yazar Dizini 69



Benzer belgeler
Akılcı İlaç Kullanımı Sempozyumu Eylül 2014 / Cratos Hotel, Girne, KKTC

Akılcı İlaç Kullanımı Sempozyumu 6-8 Eylül 2013 Cratos Hotel, Girne, KKTC

Davet. Deðerli Meslektaþlarýmýz,

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

25-29 Mayıs 2011 Cornelia Diamond Hotel, Belek / Antalya

14 Aralık 2012, Antalya

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HUZURSUZ BACAK SENDROMU, UYKU KALİTESİ VE YORGUNLUK ( )

HEMODİYALİZ HASTALARININ HİPERTANSİYON YÖNETİMİNE İLİŞKİN EVDE YAPTIKLARI UYGULAMALAR

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

Kronik Böbrek Hastalarında Eğitim Durumu ve Yaşam Kalitesi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği, Prediyaliz Eğitim Hemşiresi

Üniversite Öğrencilerinde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Belirtileri

HEMODİYALİZ HASTALARININ GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTELERİ, YETİ YİTİMİ, DEPRESYON VE KOMORBİDİTE YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ

Geriatrinin yeni kavramları

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

22- KASIM 2013, CUMA

GERİATRİK HASTAYA YAKLAŞIM

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Özel Bir Hastanede Diyabet Polikliniğine Başvuran Hastalarda İnsülin Direncini Etkileyen Faktörlerin Araştırılması

1. Yaşlılıkta Akılcı İlaç Kullanımı Sempozyumu

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

EVDE SAĞLIK ve BAKIM KONGRESİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ?

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

Aşağı Öveçler Mah. Kabil Cad. No: 50/9 Çankaya/ANKARA Tel: (0.312) (0.312) Faks: (0.312) Web:

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

Doç. Dr. Simten Malhan. Başkent Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi - Ankara

14. MEZUNİYET SONRASI HİPERTANSİYON EĞİTİM KURSU MART 2017 SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ TOPLANTI SALONU MUĞLA

YAŞLI HASTALAR, SAĞLIK HİZMETLERİ ve ZORLUKLAR. Uzm. Dr. Mehmet Emin KUYUMCU Hacettepe Üniversitesi İç Hastalıkları ABD, Geriatri BD

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

GERİATRİ STAJI STAJIN TANITIMI EĞİTİCİLER. Doç. Dr. Murat VARLI Doç. Dr. Sevgi ARAS. EĞİTİM SORUMLUSU: Doç. Dr. Sevgi ARAS İLETİŞİM

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ

Akılcı İlaç ve Tıbbi Beslenme Ürünleri Kullanımı Sempozyumu

TIP FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNDE GÜNDÜZ AŞIRI UYKULULUK HALİ VE DEPRESYON ŞÜPHESİ İLİŞKİSİ

GERİATRİ DR. HÜSEYİN DORUK

3. Türk Alman Gerontoloji ve Geriyatri Yaz Okulu

5-8 Mart 2015 Çeşme Sheraton Otel-İZMİR

UYKU. Üzerinde beni uyutan minder Yavaş yavaş girer ılık bir suya. Hind'e doğru yelken açar gemiler, Bir uyku âleminden doğar dünya...

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ BESLENME ÜNİTESİ BESLENME DEĞERLENDİRME KILAVUZU

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

Bakımevlerinde beslenme ve sorunlar. Dr Sema Uçak Basat

SALTurk Çalışması. Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması. 22 Mayıs Antalya

TND Böbrek Sağlığı Otobüsü

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ


Türkiye Fiziksel Aktivite Rehberi Yaşlılarda Fiziksel Aktivite

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen, Önlenebilen veya geciktirilebilen bir hastalıktır.

PALYATİF BAKIMA KABUL VE TABURCU KRİTERLERİ GAMZE SEZER

Ölçüm Aletleri Çalışması ş Sonuçları. Hastalıkları Derneği

SANAYİDE ÇALIŞAN GENÇ ERİŞKİN ERKEKLERİN YAŞAM KALİTESİ VE RİSKLİ DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI DİYABETİMİ YÖNETİYORUM PROJESİ DİYABET YÖNETİMİ KURSU RAPORU

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Nütrisyonel tarama metodları

UÜ-SK AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

K 2 Vitamini, Osteoporozda Kemik Kırılmalarını Önler ve Lomber Kemik Mineral Yoğunluğunu Korur

Gebelikte Ayrılma Anksiyetesi ve Belirsizliğe Tahammülsüzlükle İlişkisi

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği

Türkiye'de yaşayan 345 Suriyeli Göçmenin Hemodiyaliz Deneyimi: Türk Hemodiyaliz Hastaları ile Karşılaştırılmalı Veri Tabanı Çalışması

Tedaviye Başvuran İnfertil Çiftlerde Kaygı, Öfke, Başa Çıkma, Yeti Yitimi Ve Yaşam Kalitesinin Değerlendirilmesi

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

1 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji 2 FMC Türkiye 3 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Yoğun Bakım Üniteleri nde Superbug Sorunu

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

İnvaziv olmayan mekanik ventilasyon tedavisinde klinik ve polisomnografik izlem: Basınç ayarı kontrolü rutin olarak yapılmalı mı?

EVDE SAĞLIK ve BAKIM KONGRESİ

20-23 Mayıs 2009 da 45. Ulusal Diyabet Kongresi nde Poster olarak sunuldu.

TİP 2 DİYABETİK BİREYLERDE GLOMERULAR FİLTRASYON HIZI HESAPLAMADA KULLANILAN ÜÇ FARKLI YÖNTEMİN KARŞILAŞTIRILMASI

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Beslenme desteğinde hangi içerik kime, ne zaman, hangi yolla uygulansın?

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri

6 EKİM 2016, PERŞEMBE

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

ÇOCUKLARDA KRONİK BÖBREK HASTALIĞI Küçük yaş grubunda doğumda başlayabilen Kronik böbrek yetersizliği Son evre böbrek yetmezliği gelişimine neden olan

İZMİR İLİ ÇOK PAYDAŞLI PALYATİF BAKIM ÇALIŞMALARI

Sjögren sendromu (SS) lakrimal bezler ve tükrük bezleri başta olmak üzere, tüm ekzokrin bezlerin lenfositik infiltrasyonu ile karakterize, kronik,

TÜRK TORAKS DERNEĞİ ASTIM ALLERJİ ÇALIŞMA GRUBU EYLEM PLANI ÇALIŞMA GRUBU PROJELERİ

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir.

AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI AKADEMİK YILI EĞİTİM PROGRAMI

Basın bülteni sanofi-aventis

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm / Program Üniversite Yıl

YILLIK EĞİTİM PLANI (2013)

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ

VAY BAŞIMA GELEN!!!!!

Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara

YAŞLI DOSTU DÖŞEMEALTI ÖRNEĞİ

oporoz Tanı ve Tedavi Prensipleri

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Transkript:

BİLDİRİ KİTABI

İÇİNDEKİLER Bilimsel Program 5 Sözlü Sunumlar 3 Poster Sunumlar 7 Yazar Dizini 69 6-9 Nisan 05 Xanadu Otel, Antalya 3

BİLİMSEL SEKRETERYA Kongre Başkanı: Prof. Dr. Mehmet Akif Karan Prof. Dr. Mustafa Cankurtaran E-mail: mustafacankurtaran@gmail.com Doç. Dr. Murat Varlı E-mail: mvarli003@yahoo.com Doç. Dr. Gülistan Bahat Öztürk E-mail: gbahatozturk@yahoo.com ORGANİZASYON SEKRETERYASI Serenas Uluslararası Turizm Kongre Organizasyon A.Ş. Turan Güneş Bulvarı 5. Cadde No:3 06550Yıldız, Çankaya-Ankara / Türkiye Tel : 0 3 440 50 Fax : 0 3 44 45 6 E-mail : info@akademikgeriatri05.org YAYIN HİZMETLERİ Bayt Bilimsel Araştırmalar Basın Yayın ve Tanıtım Ltd. Şti. Ziya Gökalp Cad. 30/3, Kızılay, Ankara / Türkiye Tel : 0 3 43 30 6 Fax : 0 3 43 36 0 www.bayt.com.tr

BİLİMSEL PROGRAM 4:00-5:5 Oturum Başkanı: Dr. Meltem Halil Yaşlıda malnütrisyonu nasıl tanıyalım? Dr. Berrin Karadağ Beslenme destek tedavisinde temel prensipler Dr. Sevgi Aras Beslenme destek tedavisi alan hastanın izlemi ve komplikasyonlar Dr. Ergün Bozoğlu 6 NİSAN 05, PERŞEMBE SAAT SALON A SALON B SALON C Ön oturum- Ön oturum- Ön Oturum-3A Nutrisyon Koordinatör: Dr. Meltem Halil Birinci Basamakta Bilişsel işlevleri Yaşlanma: Teoriden Pratiğe Bir Bakış Değerlendirme Koordinatör: Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu Oturum Başkanı: Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu Yatak başı değerlendirme Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu Geriatrik psikiyatrik belirtiler ve hastalıklar Dr. Sibel Çakır Koordinatör: Dr. Mehmet Akif Karan Oturum Başkanı: Dr. Deniz Suna Erdinçler Yaşlanma teorileri? Dr. Ahmet Yalçın Deneysel çalışmalar-yaşlanma modelleri Dr. Teslime Atlı Yaşlıda koruyucu hekimlik uygulamaları Dr. Okcan Basat 5:5-5:40 ARA Ön oturum- Ön oturum- Nutrisyon 5:40-7:00 Oturum Başkanı: Dr. Alper Döventaş Birinci Basamakta Beslenme Uygulamaları Dr. Tuncer Kılıç Olgularla enteral beslenme desteği (ONS ve Tüple Besleme) Dr. Murat Varlı Olgularla parenteral beslenme desteği Dr. Zekeriya Ülger Birinci Basamakta Bilişsel İşlevleri Değerlendirme Oturum Başkanı: Dr. Burcu Balam Yavuz MMSE ve MOCA Dr. Özlem Erden Aki GDS, Cornell ve HAD Uzm. Psk. Deniz Büyükgök Ön oturum-3b Kırılganlık Oturumu Oturum Başkanı: Dr. Hüseyin Doruk Fiziksel Kırılganlık Farklı ölçeklere genel bir bakış Dr. Fatih Tufan Kognitif Kırılganlık Dr. Meltem Halil Sosyal Kırılganlık Dr. Sevnaz Şahin 7:00-7:30 ARA 7:30-8:00 AÇILIŞ TÖRENİ 8:00-9:00 Panel Devlet-Yaşlı-Geriatrist Üçgeni Oturum Başkanı: Dr. Mehmet Akif Karan, Dr. Zafer Çukurova Yaşlı bakım politikaları Dr. Eyüp Gümüş Yaşlılara devletin sosyal desteği Dr. Aylin Çiftçi Geriatri uzmanı ve SUT: Yapılabilenler ve Eksikler Dr. Mustafa Cankurtaran :30-:30 GECE OTURUMLARI (Sunum Teknikleri) Oturum Başkanı: Dr. Tufan Tükek PPT uygulamaları Dr. Savaş Öztürk 6-9 Nisan 05 Xanadu Otel, Antalya 5

BİLİMSEL PROGRAM 7 NİSAN 05, CUMA SAAT SALON A SALON B SALON C Panel Panel 3 Yaşlıda Diyabet Geriatristin Pratiği Oturum Başkanı: Dr. Tufan Tükek Oturum Başkanı: Dr. Tanju Beğer Yaşlıda İnsulin kullanımı ve Yeni İnsulinler 08:30-09:45 Dr. Ekrem Algün OAD seçimi Gündemdeki Yeni OAD ler Dr. Sibel Akın Diyabet tedavisinde yaşlıya özgü sorunlar Dr. İlker Taşçı 09:45-0:0 ARA Panel 4 Nefrogeriatri Oturum Başkanı: Dr. Yalçın Kepekçi, Dr. Aytaç Öncül Nefrogeriatri konsepti Dr. Rümeyza Kazancıoğlu Renal Palyatif bakım Dr. Savaş Öztürk Yaşlı Renal Hastada beslenme Dr. Meltem Gürsu 0:0-:0 :0-:30 ARA I m a geriatrician Dr. Graziano Onder Yeni kılavuzlar geriatri pratiğini nasıl etkiledi? Dr. Alper Döventaş Panel 5 Pratikte Düşmeye Yaklaşım Oturum Başkanı: Dr. Özgür Yiğit, Dr. Ümit Ateşkan Değerlendirme Dr. Sumru Savaş Yardımcı cihaz reçeteleme Dr. Nilay Şahin Vertigo ve rehabilitasyonu Dr. Ayşe Karan Sözlü Bildiriler (-5) Oturum Başkanı: Dr. Deniz Suna Erdinçler, Dr. Hüseyin Doruk SS0 - Aktif Yaşlanma Ve Trafik Suzan Yazıcı SS0 - Modifiye Fried Kırılganlık İndeksi ve FRAIL Skalası na göre Kırılganlık Prevelansı ve Kırılganlık Risk Faktörleri Sibel Akın SS03 - Postmenopozal Osteoporoz Olmayan Kadınlarda Vitamin D ve Leptin İlişkisi Hakan Yavuzer SS04 - Yaşlı Bireylerde Aktinik Keratoz Risk Faktörleri, Güneşten Korunma Bilinci ve Yaşam Kalitesi İlişkisi Saliha Ozpınar SS05 - Yaşlı romatoid artritli hastalarda sarkopeni sıklığı ve ilişkili faktörler İrfan Karahan :30-:30 SPONSOR DESTEKLİ OTURUM (ABBOTT) Malnütrisyonda arginin, glutamin, βeta-hidroksi-βeta-metil bütirat (HMB) kombinasyonu (Abound) ile yapılmış Allegro çalışmasının sarkopeni verileri Oturum Başkanı: Dr. Tahsin Gökçem Özçağlı Konuşmacı: Dr. Bülent Saka :30-3:30 ÖĞLE YEMEĞİ 3:30-4:30 Panel 6 Onkogeriatri Oturum Başkanı: Dr. Sevgi Kalayoğlu-Beşışık, Dr. İbrahim Tek Onkogeriatride değerlendirme ilkeleri Dr. Fatma Karagöz Şen Yaşlılarda Hedefe Yönelik Tedavi Kullanımı ve Yan Etki Yönetimi Dr. Fatih Selçukbiricik Kanser taraması Dr. Sezai Vatansever Konferans Akılcı İlaç Kullanımı Oturum Başkanı: Dr. Baki Kumbasar, Dr. Gülistan Bahat-Öztürk Yaşlıda uygunsuz ilaç kullanımı Dr. Graziano Onder Yaşlıda akılcı hipertansiyon tedavisi Dr. Aytekin Oğuz Sözlü Bildiriler (6-0) Oturum Başkanı: Dr. Tanju Beğer, Dr. Murat Varlı SS06 - Katz Günlük Temel Yaşam Aktiviteleri İndeksinin Türkçe Validasyon Çalışması Güneş Arık SS07 - Geriatrik Olgularda Kronik Hastalık Varlığının Ölüm Kaygısı ve Anksiyete Üzerine Etkisi Faika Şanal Karahan SS08 - Türk Populasyonundaki Sarkopenik Yaşlılarda MSTN Gen Polimorfizminin İncelenmesi: Pınar Tosun Taşar SS09 - Deliryum, Geriatrik Populasyonda Mortaliteyi Arttırıyor mu? Çiğdem Altınel SS0 - Pratikte Kapsamlı Geriatrik Değerlendirme: Hastalar Ne Diyor? Şükran Durmazoğlu 6 8. Akadamik Geriatri Kongresi 05

BİLİMSEL PROGRAM 7 NİSAN 05, CUMA SAAT SALON A SALON B SALON C 4:30-5:30 SPONSOR DESTEKLİ OTURUM (NESTLE) Geriatrik Hasta Popülasyonunda Yutma Bozuklukları Oturum Başkanı: Dr. Gülistan Bahat Konuşmacılar: Dr. Gülistan Bahat Dr. Müzeyyen Çiyiltepe Dr. Murat İşçi 5:30-6:00 ARA Panel 7 İmmünizasyon Oturum Başkanı: Dr. Selim Nalbant 6:00-7:00 Yaşlıda aşılamalar Dr. Serhat Ünal Panel 8 Demans Oturum Başkanı: Dr. Erkan Çoban Alzheimer hastalığı tanısında yenilikler Dr. Burcu Balam Yavuz Demans tanı ve etyopatogenezinde mikrorna lar ve rolü Dr. Murat Emül 7:00-8:00 Panel 9 Yaşlıda Sık Rastlanan İnfeksiyonlar Oturum Başkanı: Dr. Ergün Bozoğlu Sepsis Dr. Ali Mert Üriner sistem infeksiyonları ve asemptomatik bakterüri Dr. Zeynel Abidin Öztürk Panel 0 Yaşlıda Endokrin Değişiklikler Oturum Başkanı: Dr. Mehmet Akif Karan, Dr. Ender Terzioğlu Hipofiz yaşlı ve yaşlanma Dr. Fahrettin Keleştimur Androjen eksikliği Dr. Ateş Kadıoğlu 8:00-8:30 ARA 8:30-9:30 Yuvarlak Masa Toplantıları (interaktif vaka tartışmalı) (--3-4) 6-9 Nisan 05 Xanadu Otel, Antalya 7

BİLİMSEL PROGRAM 8 NİSAN 05, CUMARTESİ SAAT SALON A SALON B SALON C 08:30-09:45 Panel Panel Palyatif Bakım Yaşlılık Nörolojisi Oturum Başkanı: Dr. Aylin Çiftçi, Oturum Başkanı: Dr. Mustafa Cankurtaran, Dr. Mehmet Akif Karan Dr. Zeynep Dilek Aydın Palyatif Bakım ve Tedavi: Tanım ve Demans tanısında nöroradyoloji kapsamı Dr. Yusuf Yeşil Dr. Hilal Özkaya Parkinson Hastalığı ve Parkinsonizm Palyatif Bakımda İstanbul Büyükşehir tedavisi: 05 Belediyesi Darülaceze Uygulamaları Dr. Haşmet Hanağası Dr. Esat Karışık Demans önlenebilir mi? Palyat İzmir Dr. Aslı Çurgunlu Dr. Nehire Tüten Yüksekoğlu 09:45-0:0 ARA 0:0-:0 Panel 3 Yaşlıda Tiroid Hastalıkları Oturum Başkanı: Dr. Ekrem Algün, Dr. Fahrettin Keleştimur Tiroid nodülleri Dr. Özlem Soyluk Seçukbiricik Hipotroidi- hipertiroidi Dr. Dilek Gogas Yavuz :0-:30 ARA SPONSOR DESTEKLİ OTURUM 3 (LUNDBECK) :30-:30 Alzheimer hastalığı ve tedavisi 05 Başkan: Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu Konuşmacı: Dr. Haşmet Hanağası :30-3:30 ÖĞLE YEMEĞİ Panel 5 Panel 6 3:30-4:30 Malnütrisyon ve Nütrisyon Destek Tedavisi Uygulamaları Oturum Başkanı: Dr. Bülent Saka, Dr. Yaşar Küçükardalı Disfaji Dr. Fzt. Numan Demir PEN uygulaması Dr. Ferda Kahveci Olgularla PEG Dr. Bülent Saka Panel 4 Yaşlıda Özel Psikiyatrik Sorunlar Oturum Başkanı: Dr. Aslı Çurgunlu Depresyon ve anksiyeteyi tanımak Dr. Işın Baral Kulaksızoğlu Yaşlıda karar verme yetisi Dr. Eylem Şahin Cankurtaran Evde Bakım Oturum Başkanı: Dr. Mustafa Cankurtaran Aile hekimi gözüyle evde bakım Dr. Pemra Ünalan Geriatrist gözüyle evde bakım Dr. Mustafa Cankurtaran Sözlü Bildiriler (-5) Oturum Başkanı: Dr. Teslime Atlı, Dr. Selim Nalbant SS - Hipertansiyon Tedavisi Almakta Olan Bakımevi Sakinlerinde Hipotansiyon: Ne Kadar Sık? Ne Kadar Farkındayız? Birkan İlhan SS - Orta-İleri Evre Demans Hastalarında Gastrostomi Zamanlamasına Dair Hekim Ve Hasta Yakını Tutumları (PEGASUS-TR) Mustafa Kemal Kılıç SS3 - Kritik Yaşlı Hastalarda Kırılganlık Prognostik Bir Faktör müdür? Muhammet Cemal Kızılarslanoğlu SS4 - Geriatrik Hasta Popülasyonunda Böbrek Biyopsi Sonuçlarının Değerlendirilmesi Didem Acarer SS5 - İç Hastalıkları Polikliniğine Başvuran Geriatrik Hastalarda Anemi Prevalansı Elif Dizen Kazan Sözlü Bildiriler (6-0) Oturum Başkanı: Dr. Aslı Çurgunlu, Dr. Meltem Halil SS6 - Geriatride Nar (Punica granatum Linn) Meyvesinin Antioksidant Etkisi Arzu Yalçın Melikoğlu SS7 - Bir Üniversite Hastanesi ne Başvuran Yaşlı Öz kıyım Vakalarının Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi: Duygu Keskin Gökçelli SS8 - Vitamin D Eksikliği Olan Yaşlılarda Vitamin D Replasmanının Bilişsel Fonksiyonlar Üzerine Etkisi Sevilay Muratlı SS9 - Sarkopeni Belirteci Olarak Baldır Çevresi Eşik Değeri: Türk Popülasyonunda Farklı Mı? Aslı Tufan SS0 - Polifarmasi Veazaltılabilir Mi: Bakımevinde Garfinkel Metoduyla polifarmasiyi Azaltma Eğitimi Klinik Yansımaları Hilal Özkaya 8 8. Akadamik Geriatri Kongresi 05

BİLİMSEL PROGRAM 8 NİSAN 05, CUMARTESİ SAAT SALON A SALON B SALON C 4:30-5:30 SPONSOR DESTEKLİ OTURUM 4 (PFIZER) Yaşlı AF liyi inmeden güvenle korumak Oturum Başkanı: Prof. Dr. Serkan Topaloğlu Konuşmacı: Prof. Dr. Dursun Aras 5:30-6:00 ARA 6:00-7:00 Panel 7 Atrial Fibrilasyon ve Yeni oral antikoagülanlar Oturum Başkan: Dr. Dursun Aras Yaşlıda atrial fibrilasyona yaklaşım nasıl olmalıdır? Dr. Özcan Özeke Atrial fibrilasyonda antikoagülan tedavi ve yaklaşımlar Dr. Serkan Topaloğlu YOAK lar: Pratikte önemli noktalar Dr. Dursun Aras Panel 8 Yaşlıda Üç Özel Sorun Oturum Başkanı: Dr. Pemra Ünalan, Dr. Berrin Karadağ Yaşlıda ağrı yönetimi Dr. Sema Basat Yaşlı osteoporozu Dr. Veli Yazısız Yaşlıda travma Dr. Tolga Taymaz 7:00-8:00 Panel 9 Yaşlıda Bazı Gastrointestinal Sorunlar Oturum Başkanı: Dr. Selim Nalbant, Dr. Celaleddin Demircan Kabızlık Dr. Hakan Yavuzer Gaita inkontinansı Dr. Özdal Ersoy NSAİİ-ASA ve GIS Dr. Çetin Karaca Teoriden Pratiğe Makale okuma tekniği Dr. Dilek Gogas Yavuz 8:00-8:30 KAPANIŞ 8:30-9:30 Yuvarlak Masa Toplantıları (interaktif vaka tartışmalı) (5-6-7-8) 6-9 Nisan 05 Xanadu Otel, Antalya 9

BİLİMSEL PROGRAM YUVARLAK MASA Vaka tartışmaları Yaşlıda düşme ve ilgili vakalar: KBB, vertigo, vb. sorunlar Özgür Yiğit (Başkan) Ayşe Karan Teslime Atlı AslıÇurgunlu Gülistan Bahat-Öztürk Nilay Dinçer Fatih Tufan Banu Özulu Fatih Sümer Zehra Kara Ali Yavuz Karahan Rabia Koç YUVARLAK MASA Vaka tartışmaları Üriner sistem sorunları olan yaşlılar Ahmet Müslümanoğlu (Başkan) Hüseyin Doruk Rümeyza Kazancıoğlu Ümit Ateşkan Savaş Öztürk Sibel Akın Hasan Öztin Pınar Tosun Yıldıray Topçu YUVARLAK MASA 5 Vaka tartışmaları Romatolojik sorunlar Selim Nalbant (Başkan) Sema Basat Veli Yazısız Berrin Karadağ Mehmet Emin Kuyumcu Esat Çınar Hacer Doğan Varan Ahmet Öztürk YUVARLAK MASA 6 Vaka tartışmaları İnfeksiyon hastalıkları Ali Mert (Başkan) Deniz Suna Erdinçler Murat Varlı Sumru Savaş Özlem Karaaslan Cengiz Birkan İlhan Özgür Kara Ümit Çintosun Murat Yalçın Ali Sait Turgut Ahmet Tevfik Engin YUVARLAK MASA 3 Vaka tartışmaları Kalp hastalıkları, hipertansiyon Aytaç Öncül (Başkan) Tufan Tükek Dursun Aras İlker Taşçı Alper Döventaş Zeynel Abidin Öztürk Hakan Yavuzer Sevilay Muratlı Muhammet Cemal Kızılarslanoğlu Mustafa Boz YUVARLAK MASA 7 Vaka tartışmaları Hematolojik sorunlar Sevgi Kalayoğlu-Beşışık (Başkan) Sezai Vatansever Bülent Saka Zekeriya Ülger Sevnaz Şahin Kamile Sılay Ahmet Yalçın Mustafa Kemal Kılıç Filiz Demirdağ YUVARLAK MASA 4 Vaka tartışmaları 3D: Demans, depresyon, deliryum Işın Baral Kulaksızoğlu (Başkan) Sibel Çakır, Ergün Bozoğlu Burcu Balam Yavuz Aslı Tufan Volkan Atmış Mehmet Yürüyen Güneş Arık Sadık Gümüş Tolunay Demirdamar YUVARLAK MASA 8 Vaka tartışmaları Bakımevi, huzurevi, evde bakım sorunları Aylin Çiftçi (Başkan) Mustafa Cankurtaran Meltem Halil Pemra Ünalan Sevgi Aras Yusuf Yeşil Hilal Özkaya Esat Karışık NurullahYücel Senem Aslan Tangürek Nil Tekin Vildan Kandemir 0 8. Akadamik Geriatri Kongresi 05

SÖZLÜ SUNUMLAR

SÖZLÜ SUNUMLAR SS0 Aktif Yaşlanma ve Trafik Suzan Yazıcı, Ramazan Vural Akdeniz Üniversitesi Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Amaç: Uzayan yaşam beklentisi birçok alanda oluğu gibi trafikte de yeni gelişmelere yol açmaktadır. İleri yaştaki kişiler özellikle yoğun trafikte gerek sürücü gerekse de yaya olarak sıkıntılar yaşayabilmekte ve bunun sonucunda kendi yaşam alanlarını kısıtlamak zorunda kalabilmektedirler. Çalışmanın amacı, ileri yaşta sık görülen fiziksel kısıtlılıkların yaya veya sürücü olarak trafikte yansımalarını aktif yaşlanma teorisi kapsamında bir alan araştırması örneğinde tartışmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Trafikte herhangi bir şekilde zorluk yaşayan 0 kişi ile yarı yapılandırılmış soru formu kullanılarak derinlemesine görüşme yapılmış, görüşmeler betimleyici analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırmaya katılan kişilerin yaya ve sürücü olarak trafikteki deneyimlerine odaklanılmıştır. Araştırmada bu deneyimlerin ilerleyen yaşla birlikte değişimleri ele alınmıştır. Katılımcılar özellikle trafiğin yoğun olduğu zaman ve yerlerde gerek yaya gerekse sürücü olarak zorluklar yaşadıklarını belirtmişlerdir. Taşıt kullanmada en sık zorluk yaşanan konular gece görme, boyun hareketlerinde kısıtlanma ve levhaların okunması olarak ifade edilmiştir. Yolcu olarak trafikte yaşanan sorunların başında karşıdan karşıya geçmek gösterilmiş, bu durum bazı katılımlıcıların özellikle kalabalık yolları artık kullanmamaları, sokağa daha az çıkmaları ile sonuçlanmıştır. Katılımcıların fiziksel kapasiteleri ve yaşları trafikte yaşadıkları sorunlar ile ilişkili bulunmuştur. Sonuç: Sürücü veya yaya olarak trafikten çekilmenin ileri yaştaki kişiler üzerinde birçok olumsuz etkisi olabilmektedir. Sosyal katılımın azalması ilişki ağları genellikle daha az olan bu kişilerin kendilerini toplumdan soyutlamaları ve toplumdan izole olmalarına yol açabilir. Bu durum Aktif yaşlanma ile bağdaşmamaktadır. İleri yaştaki kişilerin hayata aktif katılımları trafiğe aktif katılımları ile aynı anlama gelmektedir. Gerek fiziksel sağlığı geliştirici kişisel girişimler gerekse de trafiğin ileri yaşın gereksinimleri doğrultusunca yeniden organizasyonu ileri yaştaki kişilerin trafikte daha fazla ve daha güvenli olarak yer almasını sağlayacaktır. Anahtar Kelimler : Trafik, aktif yaşlanma, izolasyon SS0 Modifiye Fried Kırılganlık İndeksi ve FRAIL Skalası na göre Kırılganlık Prevelansı ve Kırılganlık Risk Faktörleri Sibel Akin, Mümtaz Mustafa Mazıcıoğlu, Salime Mucuk 3, Şemsinnur Göçer 4, Elif Deniz Şefak, Sibel Arguvanlı 5, Ahmet Öztürk 6 Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Geriatri Bilim Dalı, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, 3 Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, 4 Hacılar İlçe Halk Sağlığı Müdürlüğü, 5 Melikşah Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, 6 Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Bioistatistik Anabilim Dalı Amaç: Bu çalışmamızda amacımız modifiye Fried Kırılganlık İndeksi (FKİ) ve FRAIL skalası kullanılarak toplumda yaşayan yaşlılarda kırılganlık prevelansını belirlemek ve kırılganlıkla ilişkili risk faktörlerini tespit etmekti. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız 03 Ağustos-Aralık döneminde Kayseri deki Aile Sağlığı Merkezlerine (ASM) aile hekimleri aracılığıyla davet edilen yaşlıların dahil edildiği kesitsel bir çalışmadır. Kırılganlık değerlendirilirken FKİ nin modifiye edilmiş şekli ve FRAIL (Fatigue, Resistance, Ambulation, Illness, Low weight) skalası olmak üzere iki farklı skala kullanıldı. Orjinal FKİ de 5 kriterden oluşmaktadır bunlar: kilo kaybı, fiziksel aktivitede azalma, tükenmişlik hissi, yavaşlık, güçsüzlüktür. Modifiye FKİ de kilo kaybı değerlendirilirken, son bir yılda 4,5 kg ve üzerinde istemsiz kilo kaybı olup olmadığı soruldu. Tükenmişlik hissini değerlendirmek için Geriatrik Depresyon Ölçeği nde yer alan Kendinizi enerji dolu hissediyor musunuz? sorusuna verilen cevaba göre yapıldı. Yavaşlık değerlendirilirken, 4-m yürüme hızının 75. persantilin üzerinde kalanlar yavaş yürüyor olarak değerlendirildi. Güçsüzlük değerlendirilmesi dinamometre ile ölçülen el kavrama gücüne göre yapıldı ve 5. persantilin altında kalanlar güçsüz olarak kabul edildi. Modifiye FKİ de azalmış fiziksel aktivite değerlendirilmeye alınmadı. FRAIL skalasında göre yorgunluk, dayanıklılık, hareketlilik, hastalıklar ve kilo kaybı olamak üzere 5 kriter üzerinden değerlendirme yapıldı. Her iki skalanın yaşa göre ayarlanmış korelasyonu yapıldı. Bulgular: Eksik veriler çıkarıldıktan sonra toplumda yaşayan 60 yaş ve üzeri 906 yaşlı çalışmaya dahil edildi. Ortalama yaşları 7,5 (5,6) idi ve yaşlıların %50,6 kadın idi. FKİ ye göre yaşlıların %7,8 kırılgan, %34,8 kırılganlık öncesi ve %37,4 normaldi. Cinsiyete göre bakıldığımda kadınların %30,4 ü erkeklerin ise %5, si kırılgandı. FRAIL skalası na gore %0 u kırılgan, %45,6 sı kırılganlık öncesi ve %44,4 ü normaldi ve cinsiyete göre bakıldığında; kadınların %4,5 i, erkeklerin ise %5,4 ü kırılgandı. Her iki skalanın yaşa göre ayarlanmış korelasyonu kadınlar için 0,36; erkekler için 0,37 olarak bulundu. Sonuçlar: Her iki skalaya göre bakıldığında kognitif bozukluk, depresyon ve malnütrisyon kırılganlık için birer risk faktörüdür. Anahtar Kelimler: Toplumda yaşayan yaşlı, kırılganlık, fried, FRAIL SS03 Postmenopozal Osteoporoz Olmayan Kadınlarda Vitamin D ve Leptin İlişkisi Hakan Yavuzer, Afrodita Zeynep Taşkın, Mahir Cengiz, Zehra Kara, Mehmet Yürüyen, Filiz Demirdağ, Serap Yavuzer, İbrahim Murat Bolayırlı 3, Alper Döventaş, Tanju Beğer İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı.,Geriatri Bilim Dalı İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı. 3 İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Biyokimya Anabilim Dalı. Amaç: Leptin, kemik iliğindeki adipositlerden sekrete edilmekte, hematopoesis ve osteogenesis te destekleyici rol oynadığı düşünülmektedir. İnsanlarda leptin seviyelerindeki artışın, obezite, artmış kemik kitlesi ve kemik oluşum hızı ile korele olduğu gösterilmiştir. Leptin, kemik oluşumunu stimüle edip, rezorbsiyonunu inhibe eden bir kemik dostu olarak çalışmaktadır. Bu çalışmada, postmenopozal osteoporozu olmayan kadınlarda D vitamini, Parathormon (PTH) ve Leptin seviyelerinin ilişkilerini ortaya koymak; her üç parametrenin kemik homeostazı ve kemik mineral yoğunluğu üzerine olan etkilerini değerlendirmeyi amaçladık. 6-9 Nisan 05 Xanadu Otel, Antalya 3

SÖZLÜ SUNUMLAR Yöntem: Geriatri, Endokrinoloji ve Genel Dahiliye polikliniklerine Kasım 03 ve Haziran 04 tarihleri arasında başvuran, postmenopozal osteoporozu olmayan hastalar çalışmaya alındı. D vitamini düzeyine göre hastalar gruba ayrıldı. Grupların yaş, menopoz yaşı, VKİ, Leptin, parathormon ve kemik dansiteleri değerlendirildi. Bulgular: Çalışmaya 7 si vitamin D düzeyi düşük (Grup ), 4 i vitamin D düzeyi normal (Grup ) toplam 68 hasta alındı. Gruplar arasında yaş ve menopoz yaşı açısından fark görülmedi. Grup in VKİ i (7, ±,7), grup ye (5,4 ± 3,) göre anlamlı olarak yüksekti (p=0,0). Grup in vitamin D düzeyi (,4 ± 3,8), grup nin vitamin D düzeyi (33,9±6) idi (p<0,00). PTH düzeyleri, grup de (6,5 ± ), grup ye (4,3±8) göre anlamlı olarak daha yüksekti (p= 0,0). Leptin düzeyleri grup in (48,8±4,7), grup ye (38,9 ± 5,8) göre anlamlı olarak yüksekti (p=0,0) (Tablo ). Her iki grupta da Leptin ile vitamin D arasında ilişki saptanmadı. Leptin ile PTH arasında grup de ilişki gözlenmezken (r=0,6, p=0,4), grup de anlamlı pozitif ilişki gözlendi (r=0,46, p=0,00). Her grupta da Leptin ve VKİ düzeyleri arasında aynı yönde anlamlı ilişki saptandı (r=0,40, p< 0,0). Sonuç: Çalışmamızda osteoporozu ve obezitesi olmayan postmenopozal kadınlarda, Leptin ile PTH ve VKİ arasında ilişki tespit edilirken; Vitamin D düzeyi düşük olan grupta Leptin düzeyi yüksek saptandı. Leptin ile vitamin D, PTH, VKİ ve kemik homeostazı üzerine etkilerinin moleküller mekanizmasını açıklamaya yönelik daha büyük hasta grupları ile yapılacak randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç olduğu kanısına varıldı. Anahtar Kelimler : Leptin, vitamin D Tablo. Grupların demografik verileri, biyokimyasal ve kemik yoğunluğu değerleri Grup (n=7) Grup (n=4) p Yaş (yıl) 60,4 ± 8,6 6, ± 9,9 0,7 Menapoz Yaşı (yıl) 47,±5 47,3±4 0,8 VKİ (kg/m) 7, ±,7 5,4 ± 3, 0,0 Vitamin D (mcg/l),4 ± 3,8 33,9 ± 6 0,00 Parathormon(pg/ml) 6,5 ± 4,3 ± 8 0,0 Leptin (ng/ml) 48,8±4,7 38,9 ± 5,8 0,0 Lomber T Skoru -,06 ± 0,85 -,0 ± 0,95 0,8 Femur T Skoru -0,8 ± 0,8 -,0 ± 0,8 0,3 Lomber KMD (g/cm) 0,953 ± 0, 0,97 ± 0, 0,36 Femur KMD (g/cm) 0,777±0, 0,739±0,09 0,3 SS04 Yaşlı Bireylerde Aktinik Keratoz Risk Faktörleri, Güneşten Korunma Bilinci ve Yaşam Kalitesi İlişkisi Melih Akyol, Saliha Özpınar, Sibel Berksoy Hayta, Ayşegül Aygüneş Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Celal Bayar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Amaç: Yaşlı bireylerde aktinik keratoz risk faktörleri, güneşten korunma bilinci ve yaşam kalitesi ilişkisinin belirlenmesi. Gereç ve Yöntem: Araştırma vaka kontrol tipte bir çalışmadır. Araştırmada vakalar aktinik keratoz tanısı alan elli 65 yaş ve üzeri bireyler oluşturdu. Kontrolleri ise dermatoloji kliniğine herhangi bir nedenle başvuran ve aktinik keratoz olmayan ve her vaka için yaş ve cinsiyet, eğitim değişkeni yönünden eşleştirilmiş bireylerden oluştu (n=50). Çalışma verileri 0.09.04-0..04 tarihleri arasında toplandı. Çalışmada dört anket formu kullanıldı; DLQI (dermatoloji hastalarında yaşam kalitesi formu), güneşten korunma soru anketi, deri hastalığı bulguları değerlendirilme formu ve sosyodemografik anket formu. Veriler SPSS 5.0 paket programı ile değerlendirildi. Veriler, Student- t Test, Mann Whitney U test, Ki-Kare Test ve Kruscall Wallis ve pearson corelation analizleri ile değerlendirildi. Bulgular: Araştırma grubunun %56 sı erkek, %44 ü kadındır. Yaş dağılımı 7.8±6.4 (65-90) dır. Vaka ve kontrollerde aktiniz keratoz risk faktörleri incelendiğinde deri tipi ile aknitik keratoz olma açısından istatistik olarak anlamlı bir fark belirlendi (p<0.05). Vakaların %70 i Tip III deri tipine ve %4 ü tip II deri tipine sahip olan bireylerdir. Vakaların yalnızca %6 sı Tip IV deri tipine sahiptir. Araştırmada belirlenen diğer risk faktörü ise dışarıda çalışılması gereken bir işe sahip olmadır. Vakaların %54 ü dışarıda çalışılması gereken bir işe sahiptir (p<0.05). Vaka ve kontrollerde güneşten korunma bilinci incelendiğinde kontrol grubunun dışarı çıktığında güneş ışığından korunmak için %58 i şapka kullanması, vaka grubunda ise bu oranın %3 olması önemlidir (p<0.05). Çalışmada yaşlı bireylerde vaka ve kontrollerde dermatolojik yaşam kalitesinin ve güneşten korunma bilincinin istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Yaşam kalitesi ölçeği ile güneşten korunma bilinci puanlarında ise zayıf düzeyde bir ilişki belirlenmiştir (r=0.033) Sonuç ve Öneriler: Araştırmada tip III ve tip II deri tipine sahip olma ve dışarıda çalışılan işe sahip olanlarda aktinik kerotoz için önemli risk faktörlerinden olduğu belirlendi. Ayrıca vakaların güneş ışığında şapka kullanmıyor olması önemli bir veridir. Çalışmanın önemli bir çıktısı da yaşlı bireylerin güneşten korunma bilincinin birbiri ile benzer olmakla birlikte yeterli düzeyde olmadığıdır. Bu anlamda yaşlı bireylere güneşten korunma bilincinin artırılmasına yönelik eğitim verilmesi önemlidir. Anahtar Kelimeler: Yaşlı, aktinik keratoz, yaşam kalitesi, güneşten korunma bilinci SS05 Yaşlı Romatoid Artritli Hastalarda Sarkopeni Sıklığı ve İlişkili Faktörler İrfan Karahan, Sevgi Aras, Murat Varlı, Esat Çınar, F. Sena Dost Günay, Özlem Karaarslan Cengiz, Tahsin Murat Turgay 3, Teslime Atlı 4 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Geriatri Bilim Dalı 3 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Romatoloji Bilim Dalı 4 Ankara Güven Hastanesi Giriş ve Amaç: Romatoid artrit (RA);kronik,ilerleyici eklem bulguları ve eklem dışı bulgularla seyredebilen otoimmün bir hastalıktır.sarkopeni ise yaşlılarda sakatlanma ve yaşam aktivitelerine olumsuz etkileri olan; kas gücü ve kitlesinde azalmayla karakterize bir sendromdur.özel bir grup olan yaşlı RA lı hastalarda sarkopeninin tanınması ve ilişkili faktörlerin ortaya konması izlem ve tedavide olumlu sonuçlar doğuracaktır. Gereç ve Yöntem: Sarkopeni tanısı için gerekli değerleri belirleme amacıyla 30 tane sağlıklı genç kadın ve 30 tane sağlıklı genç erkek alındı. TANİTA- BC 40MA marka bioimpedans analiz cihazıyla ölçümleri yapıldı. Kas kütle indeksleri (KKİ) ve vücut yağsız kütle indeksleri (VYKİ) ölçüldü. Ölçümlerde 4 8. Akadamik Geriatri Kongresi 05

SÖZLÜ SUNUMLAR ortalama ve - SD değerleri hesaplandı. Bu değerlerin altındaki değerler sarkopenik olarak değerlendirildi. RA tanısı olan ve 65 yaş üzeri 00 hasta alınarak ölçümleri yapıldı. Demografik verileri, ilaç kullanım öyküleri sorgulandı.das8 ile hastalık aktviteleri hesaplandı. Biyoimpedans analizleri yapılarak vücut yağ, kas ve su oranları hesaplandı. Günlük yaşam aktiviteleri, enstrümental yaşam aktivitleri, malnütrisyon durumları, depresyon, kırılganlık durumları ve inkontinans varlığı sorgulandı.hemoglobin, 5-OH D vitamini,glomerüler filtrasyon hızı oranları,rf,anti-ccp,esh ve CRP değerlerine bakıldı. Bulgular: Sağlıklı kontrollerin ortalamasının - SD altı değerler sarkopenik olarak değerlendirildi.sınır değerler yağsız kütle indeksi (VYKİ) için erkeklerde 9,45 kg/m², kadınlarda 7,85 kg/m² ; toplam vücut kas kitle indeksi (KKİ) için erkeklerde 8,47 kg/m², kadınlarda 7,64 kg/m² olarak hesaplandı. Bu değerler ışığında 00 yaşlı RA hastasının 35 i sarkopenik olarak 65 i sarkopenik olmayan grup olarak ayrıldı. Kadınlarda sıklık %35,8 erkeklerde %3,8 olarak hesaplandı. Sarkopenik ve sarkopenik olmayan iki grup arasında yaş, biyolojik ajan kullanımı anlamlı olarak farklı bulundu. Iki grup arasında malnutrisyon, kırılganlık oranı anlamlı farklıydı. Sarkopenik grupta günlük aktivitelerde bağımlı birey sayısı daha fazlaydı. Sarkopenik grupta, hastalık aktiviteleri benzer olmasına rağmen ESH ve CRP düzeyleri daha yüksekti. Diğer parametreler istatistiksel olarak benzer bulundu. Tartışma ve Sonuç: Sarkopeni sıklığı; yaş, beslenme bozuklukları, kırılganlık durumlarında artmakta ve geriatrik populasyon bu açıdan dikkatle değerlendirilmelidir. Bunun dışında vücut yağ oranı,kas kütlesi,antopometrik ölçümler aralıklı olarak takip edilmelidir.esh,crp gibi akut faz reaktanları yüksek seyreden hastalara sarkopeni gelişimi açısından daha çok dikkat edilmelidir. Anahtar Kelimler : Yaşlı, romatoid artrit, sarkopeni, BİA Hastaların demografik verileri, ilaç ve alışkanlık öykülerinin karşılaştırılması Sarkopenik n=35 Non-sarkopenik n=65anlamlılık derecesi Yaş (ort+std) (median) 7,8±7,6 (7) 67,94±5,67 (67) p=0,006* Kadın cinsiyet 8 (%80) 50 (%76,9) p=0,466 RA median tanı yaşı 6 4 p=0,63 Deformite varlığı 6 (%7,) (%6,9) p=0,59 DM varlığı 0 (%8,) 5 (%3,) p=0,355 HT varlığı 7 (%48,6) 40 (%6,5) p=0,5 Sigara öyküsü (+) 7 (%0) 6 (%4,6) p=0,397 Alkol öyküsü (+) (%5,7) 5 (%7,7) p=0,7 DAS8,65±, (,),4±0,96 () p=0,84 Steroid kullanım öyküsü olan olgu 30 (%75,7) 5 (%80) p=0,337 NSAİİ kullanan olgu 9 (%54,3) 4 (%63,) p=0,66 DMARD kullanan olgu 3 (% 88,6) 6 (%93,8) p=0,87 Biyolojik ajan kullanan olgu 0 8 (%,3) p=0,07* Statin kullanan olgu 4 (%,) 7 (%0,7) P=0,9 Grupların Bağımlılık, Depresyon, Kırılganlık, Malnutrisyon Ve İnkontinans Durumlarının Karşılaştırılması Sarkopenik (n=35) Non-sarkopenik (n=65) Anlamlılık derecesi İnkontinans (%34,3) 4 (%,4) p=0,6 GYA de bağımlı / yarı bağımlı sayısı 0 (%8,6) 0 p<0,00* EGYA de bağımlı / yarı bağımlı sayısı 0 (%57,) 3 (%35,4) p=0,03* Depresyonlu olgu 7 (%48,6) 3 (%47,7) p=0,55 Kırılgan olgu 9 (%54,3) (%33,8) p=0,039* Grupların Bağımlılık, Depresyon, Kırılganlık, Malnutrisyon Ve İnkontinans Durumlarının Karşılaştırılması Malnütrisyonlu olgu (%3,4) 7 (%0,8) p=0,0* Grupların antropometrik ölçümleri, biyoimpedans analiz verileri, kas gücünü ve fiziksel performansı ölçen testlerin; laboratuvar verilerinin karşılaştırılması Baldır çevresi (cm) 3,4±3,94 (3) 36,8±4,54 (36) p<0,00* Üst kol çevresi (cm) 7,8±3,94 (8) 8,78±3,66 (30) p=0,58 VKİ (kg/m²) 7,7±5,3 (8) 3,±5,03 (3,8) p<0,00* El sıkma gücü (kg) 4,7±6,5 (3,5) 8,7±8,3 (8) p=0,039* Yürüme hızı(m/sn) 0,77±0,5 (0,75) 0,89±0,3 (0,9) p<0.00* KKİ (kg/m²) 4,7±4,5 (4,) 9±, (8,8) p<0.00* VYKİ (kg/m²) 4,78±,8 (5,) 9,97±,54 (0) p<0.00* Vücut yağ oranı (%) 43,87±0,83 (45) 36,7±9,33 (38) p=0,00* Total vücut suyu oranı (%) 40,68±9,5 (4,6) 44,8±7,3 (40,9) p=0,9 Hb düzeyi (ort+std) (median),8±,7 (,),54±,55 (3) p=0,80 GFR (ort+std) (median) 76,06±,7 (73) 77,98±,8 (76) p=0,677 5-OH D vitamini (ort+std) 0,± ±,8 P=0,480 RF + olgu 7 (%48,6) 37 (%56,9) p=0,78 Anti-CCP+ olgu 7 (%48,6) 33 (%50,6) p=0,834 ESH (mm/saat) (median) (min-maks) 6 (3-93) (5-04) p=0,033* CRP (median) (min-maks) 0,9 (-78) 4 (-8) p=0,05* SS06 Katz Günlük Temel Yaşam Aktiviteleri İndeksinin Türkçe Validasyon Çalışması Güneş Arık, Hacer Doğan Varan, Burcu Balam Yavuz, Erdem Karabulut, Özgür Kara, Mustafa Kemal Kılıç, Muhammet Cemal Kızılarslanoğlu, Fatih Sümer, Mehmet Emin Kuyumcu, Yusuf Yeşil, Meltem Halil, Mustafa Cankurtaran Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı, Ankara Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İstatistik Anabilim Dalı, Ankara Amaç: Katz günlük temel yaşam aktiviteleri(gtya) indeksi yaşlılarda bağımlılık durumunun belirlenmesi amacıyla yaygın kullanılan bir skaladır. Altı maddeli Katz indeksi banyo, giyinme, tuvalet, yataktan sandalyeye transfer, kontinans ve beslenme olmak üzere temel yaşam aktivitelerini içerir. Bu çalışmada 65 yaş ve üzeri geriatrik hastalarda Katz GTYA indeksinin Türkçe versiyonunun geçerlilik ve güvenilirliğinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Temmuz 04-Ekim 04 tarihleri arasında geriatri polikliniğine başvuran hasta çalışmaya dahil edildi. Katz GTYA indeksi Türkçe ye çevrildi ve Türkçe geçerliliği gösterilmiş diğer günlük yaşam aktivitesi indeksleri olan Barthel indeksi (BI) ve SF-36 yaşam kalitesi ölçeğinin fiziksel fonksiyonlar alt skalası (SF-36 PF) ile birlikte hastalara uygulandı. Geçerlilik; içerik geçerliliği, yapı geçerliliği, dış testler ile bağıntılılık ve bilinen grup geçerliliği analizleri ile test edildi. Güvenilirlik ise iç tutarlılık analizi, test-tekrar test analizi ve gözlemciler arası uyum analizi ile test edildi. Bulgular: Hastaların ortalama yaşları 75.5±7. olup, %39.8 u erkekti. Demans tanısı ile takip edilen 33 (%5.6) hasta mevcuttu. Hastaların %5. i huzur evinde kalmaktaydı. Geçerlilik analizinde Cronbach alfa katsayısı 0.838 olmak üzere iyi düzeyde iç tutarlılık saptandı. Gözlemciler arası uyum ve test-tekrar test güvenilirliği mükemmel düzeyde saptandı( (İnterklas korelasyon katsayısı (ICC)=0.999, %95 CI 0.999-.000). Geçerlilik açısından Katz indeksi ile BI ve SF-36 PF test skorları arasında güçlü ilişkiler tespit edildi (sırasıyla 6-9 Nisan 05 Xanadu Otel, Antalya 5

SÖZLÜ SUNUMLAR r=0.988 ve r=0.674, p<0.00). Huzur evi hastalarının Katz indeks skorları anlamlı şekilde daha düşük saptandı (3.±. vs. 5.3±0.88, p 0.00). Demansı olan hastalar olmayanlara göre daha düşük Katz indeks skorlarına sahipti (.6±.9 vs. 5.±., p 0.00). Sonuç: Daha önce farklı bir kültüre özel geliştirilmiş bir skalanın kültürel adaptasyonu ve validasyonu gerekli bir uygulamadır. Katz GTYA indeksi yaygın kullanılmasına rağmen, daha önce litaratürde Türkiye de yaşayan yaşlı popülasyonda Katz indeksinin Türkçe versiyonunun validasyonun yapıldığı çalışma yoktur. Bu çalışmada Katz indeksinin Türkçe versiyonunun günlük temel yaşam aktivitelerinde bağımlılığın belirlenmesinde geçerli ve güvenilir bir indeks olduğu kanıtlanmıştır. Anahtar Kelimler : Katz indeksi, günlük temel yaşam aktiviteleri, validasyon SS07 Geriatrik Olgularda Kronik Hastalık Varlığının Ölüm Kaygısı ve Anksiyete Üzerine Etkisi Faika Şanal Karahan, Erdal Hamarta Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Amaç: Kronik hastalığı olan yaşlı bireylerde ruhsal bozukluklara daha sık rastlandığı bildirilmektedir. Ankisyete ve ölüm kaygısı gibi ruhsal durum değişikliklerinin, kronik hastalıklar ile ilişkisi güncel araştırma konularından birisidir ve yapılan çalışmaların sonuçları toplumsal özelliklere ve kronik hastalıkların çeşitlerine göre değişiklik göstermektedir. Bu çalışmanın amacı geriatrik bireylerde kronik hastalık varlığının, ölüm kaygısı ve anksiyete üzerine etkisi belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 65 yaş ve üzeri 60 kişi alındı. Günlük yaşam aktivitelerinde bağımsız olan hipertansiyon, diabetes mellitus, tiroit hastalıkları, osteoporoz, osteodejeneratif eklem hastalıkları, romatolojik hastalıklar, Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı, astım, gastroistestinal sistem hastalıkları, kronik renal yetmezlik gibi en az üç kronik hastalığı olan 30 geriatrik birey ile çalışma grubu (ÇG) ;kronik hastalığı ve kronik ilaç kullanımı olmayan 30 geriatrik birey ile de kontrol grubu (KG) oluşturuldu. Kanser, terminal dönem kronik hastalık, ciddi düzeyde kalp yetmezliği, ciddi depresyon, ileri düzey Parkinson ve Alzheimer hastalığı gibi günlük yaşam aktivitelerinde bağımlı kılan bir hastalığa sahip bireyler çalışmaya alınmadı. Her iki grup da Ölüm kaygısı ölçeği (ÖKÖ), Geriatrik anksiyete ölçeği (GAÖ) ve Nottingham Sağlık Profili (NSP) ile değerlendirildi. Bulgular: ÇG ve KG da sırasıyla ortalama yaş 70.34±4.9 ve 7.4±5.08 idi. ÇG ve KG da erkek/kadın oranı eşitti (/9). ÇG da ÖKÖ puanları 6.03±7. iken GAÖ puanları 7.05±5.3 bulundu. KG da ise ÖKÖ puanları 48.54±5.34 iken GAÖ puanları 0.74±6.57 bulundu. ÇG da ÖKÖ ve GAÖ puanları istatistiksel olarak KG dan daha yüksekti (sırasıyla p değerleri: p=0.0, p=0.07). Toplam NSP puanı ÇG da 87.45±4.5 iken KG da ise.59±8.74 bulundu (p=0.00). Ayrıca ÇG da kronik hastalık sayısı ve kullanılan ilaç sayısı ile ÖKÖ ve GAÖ puanları arasında doğrusal bir ilişki izlendi (sırasıyla r = 0.87, r = 0.8 ). Sonuç: Yapılan çalışmalarda hastalarda fiziksel hastalıkların bulunmasının her zaman ölüm kaygısını attırmadığı öngörülmektedir. Ancak çalışmamızda en az üç kronik hastalığı olan hastalarda artmış ÖKÖ ve GAÖ puanları, yaşlılarda çok sayıda kronik hastalık varlığının sağlıkla ilgili yaşam kalitesini azaltacak düzeyde ölüm kaygısı ve anksiyete ile birlikteliğini göstermektedir. Anahtar Kelimler: Geriatri, kronik hastalık, geriatrik anksiyete, ölüm kaygısı SS08 Türk Populasyonundaki Sarkopenik Yaşlılarda MSTN Gen Polimorfizminin İncelenmesi: Pınar Tosun Taşar, Sevnaz Şahin, Emine Karaman, Atilla Öz 3, Merve Gülşah Ulusoy 4, Soner Duman 5, Afig Berdeli 3, Fehmi Akçiçek Ege Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı/İzmir/Türkiye Ege Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi/ İzmir/Türkiye 3 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Moleküler Tıp Laboratuvarı/ İzmir/Türkiye 4 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoistatistik Anabilim Dalı/ İzmir/Türkiye 5 Ege Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı/ İzmir/Türkiye Giriş: Sarkopenide genetik yatkınlığa neden olan genlerden birisi de MSTN genidir. İnsanlarda MSTN geni tarafından myostatin kodlanmaktadır. Bugüne kadar Türk popülasyonunda MSTN gen polimorfizminin sarkopeniye etkisi ise çalışılmamıştır. Çalışmamızın amacı; Türk popülasyonunda sarkopenik yaşlılardaki MSTN gen poliforfizminin ve sarkopeniyle ilişkisinin incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: En az bir ay ve daha uzun süredir huzurevinde yaşayan 65 yaş ve üzeri huzurevi sakinleri çalışmaya alındı. Sarkopeni taraması EWGSOP adı verilen uzlaşı raporuna göre yapıldı. Yağsız vücut kitlesi (FFM), toplumda yaşayan 8-45 yaş arasındaki herhangi bir hastalığı olmayan ve ilaç kullanmayan (534 erkek, 80kadın) kişilerle karşılaştırıldı. Huzurevindeki sakinler sarkopenisi olan ve olmayanlar olmak üzere ikiye ayrıldı. Bireylerden alınan ml kandan DNA eldesi için 00 µl kan örneği gen mutasyon analizi için alındı. Sarkopenisi olan grup hasta grubunu, kontrol grubunu ise sarkopenisi olmayan yaşlılar oluşturdu. Kategorik değişkenler için yüzdelikleri verildi, istatistiksel analizde ki-kare analizi uygulandı. p 0.05 ise istatistiksel anlamlı kabul edildi. istatistiksel güç için power analiz yapıldı (G*Power, version 3..9.). Örneklem büyüklüğü % 3 lük farkı öngörülerek; α 0.05 ile %80 güç elde edebilmek için; minimum 37 huzurevi sakinin çalışmaya alınması planlandı. Bulgular: Toplam 5 yaşlı çalışmaya alındı. Yaşlıların ortalama yaşı 76,6 ± 7 yıl, % 5. 3 ü erkek idi. En sık gözüken hastalıklar ise sırasıyla % 65. oranında hipertansiyondı. Referans grubundan elde edilen BSA göre % 0 lik alt dilimleri dikkate alınarak hesaplanan BSA cut-off değerleri erkeklerde 30.03 kg/ m, kadınların 4. 43 kg/ m olarak saptandı. Tanımlanan cut off değerlerine göre sarkopeni sıklığı % 4.4 olarak bulundu. Toplam 5 yaşlının tümünde 376 aminoasitten oluşan miyostatin proteinin kodlayan MSTN geninin tüm 3 egzonlu nükleotid sayısı okundu.5 yaşlının diziliminde yalnızca % 3.9 unda (6) MSTN geninde 53. aminoasit pozisyonunda MSTN K53R heterozigot mutasyonu saptandı. Mutasyonu olan üç hastanın sarkopenik, diğer üç hastanın ise sarkopenik olmadığı görüldü, aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p= ns). Sonuç: Çalışmamızda sarkopeni sıklığı % 4.4 olarak bulundu. 5 yaşlının gen analizinin diziliminde yalnızca % 3.9 6 8. Akadamik Geriatri Kongresi 05

SÖZLÜ SUNUMLAR unda (6) MSTN geninde 53. aminoasit pozisyonunda MSTN K53R heterozigot mutasyonu saptandı. Çalışmamızın sonucunda MSTN geninin toplumumuzda aşırı derecede konservatif olduğu gözlenmiştir. Anahtar Kelimler : Sarkopeni, yaşlılık, MSTN geni SS09 Deliryum, Geriatrik Populasyonda Mortaliteyi Arttırıyor Mu? Pınar Tosun Taşar, Sevnaz Şahin, Nur Özge Akçam, Çiğdem Altınel 3, Merve Gülşah Ulusoy 4, Ozan Fatih Sarıkaya 3, Soner Duman 3, Fehmi Akçiçek, Ayşin Noyan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı/Geriatri Bilim Dalı/ İzmir/ Türkiye Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı/İzmir/ Türkiye 3 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı/ İzmir/Türkiye 4 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı/ İzmir/Türkiye Giriş: Deliryum, yaşlı hastalarda çok sık ortaya çıkar ve yüksek morbidite ve mortalite ile seyreder. Bu araştırmada hastanede yatmakta olan yaşlı hastalarda deliryumun görülme sıklığı, sosyo-demografik, klinik durumlarla ilişkisi ve mortalite üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Bölge üniversite hastanesinde tedavi almakta olan ve ruhsal değerlendirmeleri için üniversitenin Konsultasyon Liyezon Bilim Dalına yönlendirilmiş 65 yaş üzeri 465 hastanın tanı ve tedavi kartları geriye dönük izlem olarak taranmıştır. Deliryum tanısı alan ve almayan hastalar sosyo-demografik, klinik özellikler ve mortalite açısından birbirleri ile karşılaştırılmıştır. Ulusal sağ kalım verileri kullanılarak mortaliteleri değerlendirilmiştir. Yaş, cinsiyet ve kronik hastalık gibi değişkenlerin mortaliteye etkileri Cox regresyon analiziyle incelenmiştir. Hastalıkların mortalite üzerine etkisinin araştırılması için tekli analiz (univarite) yapılmış; tekli analizde anlamlı çıkan parametrelere çok değişkenli (multivarite) analiz uygulanmıştır. Deliryumun mortalite üzerine etkisi log-rank testi ile yapılmıştır. Bulgular: Deliryum sıklığı %5.5 saptanmıştır. Deliryum olan ve olmayan hastalar karşılaştırıldığında deliryumlu hastaların daha ileri yaşta ve erkek cinsiyette oldukları saptanmıştır (sırasıyla p=0.000,p=0.000). Hastanede yatma süreleri arasında gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır (p=0.4). Mortalite açısından karşılaştırıldığında, deliryumu olan grupta birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci yıllarda mortalitenin anlamlı olarak yüksek olduğu saptanmıştır (p<0,000). Mortalite üzerine etkisi olan faktörler araştırılmış ve ileri yaş, erkek cinsiyet, deliryum varlığı, alt üriner sistem hastalığı, kronik akciğer hastalığı, solid hematolojik malignite, enfeksiyonlar, Alzheimer hastalığının olması anlamlı bulunmuştur. Bu parametreler çoklu analizle değerlendirildiğinde deliryumun diğer verilerden bağımsız olarak mortalite açısından bir risk faktörü olduğu görülmüştür. Sonuç: Hastanede tedavi alan ve farklı nedenlerle psikiyatri görüşü istenen 65 yaş üzeri hastaların dörtte biri deliryum tanısı almaktadır. Deliryum varlığı mortalite üzerine bağımsız bir risk faktörü olarak etkilidir. Anahtar Kelimler : Deliryum, yaşlı, mortalite SS0 Pratikte Kapsamlı Geriatrik Değerlendirme: Hastalar Ne Diyor? Şükran Durmazoğlu, Birkan İlhan, Aslı Tufan, Sevilay Muratlı, Fatih Tufan, Gülistan Bahat, Görkem Turunç, Cihan Kılıç, Nilgün Erten, Mehmet Akif Karan İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı Amaç: Kapsamlı Geriatrik Değerlendirme (KGD) geriatrik muayenenin temel taşlarından biri olup tüm geriatrik sendromların taranabilmesi ve tanınabilmesi için gereklidir. Ancak gerek hasta gerekse hekimler için zaman alan bir süreçtir. Bu nedenle bazı olguların testleri yaptırmak istemeyebildiği, bazı hekimlerin ise tüm değerlendirmeleri yapmakta çekinik kalabildiği bilinmektedir. Bu çalışmada 65 yaş ve üzeri hastaların KGD nin uygulanmasından ne kadar memnun olduklarını ve bu hastalardaki geriatrik sendrom sıklığını öğrenmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Şubat 05 te geriatri polikliniğine başvuran ve KGD tamamlanmış hastalar dahil edildi. Geriatri hemşiresi tarafından 8 soruluk memnuniyet anketi (Tablo- ) birebir konuşularak uygulandı. Yatağa bağımlı olmaları sebebiyle kendileri polikliniğe gelemeyip sadece yakınları vasıtasıyla takip edilen hastalar dahil edilmedi. Hastalara bu anketteki sorulara verecekleri cevapların kendilerinin tedavilerini kesinlikle etkilemeyeceği, amacımızın hasta memnuniyetini değerlendirmek ve bunu bir geri-bildirim olarak kabul edip poliklinik hizmetini daha da geliştirmek olduğu özellikle vurgulandı. Ankette hastaların, KGD uygulanması ile ilgili hem genel hem de KGD alt-alanlarının özgün olarak (minimental test, geriatrik depresyon ölçeği, idrardışkı inkontinansı sorgulaması, düşme sorgulaması,uyku sorgulaması, mini nütrsiyonel değerlendirme), memnuniyet ve faydalanım beklentileri değerlendirirldi Bulgular: Anket uygulaması teklif edilen tüm hastalar kabul ettiler. Çalışmaya toplam 50 hasta dahil edildi [(39 erkek (%6); kadın (%74)]. Ortalama yaş 73.6±6.9 idi. 50 hastanın 48 i KGD nin yapılmasından memnun olduğunu, 39 u da KGD yapılmasının kendileri için faydalı olduğunu düşündüklerini belirtti. 50 hastadan 73 ünün (%49) üriner inkontinansı vardı ve 50 hastanın 9 u (%9) şayet bu soru kendilerine sorulmamış olsaydı idrar inkontinansı olsa dahi belirtmeyeceklerini söylediler. 7 hastanın (%) fekal inkontinansı mevcuttu ve tüm hastaların %6 sı da şayet bu soru kendilerine sorulmamış olsaydı fekal inkontinansı olsa dahi belirtmeyeceklerini söylediler. Hastaların %93 ü Mini Mental Testin yapılmasından memnun olduklarını ve bu testin kendilerine faydası olacağını düşündüklerini belirttiler.anketteki 8 soru alanına ait ayrıntılı sonuçlar Tablo de özetlenmiştir. Sonuç: Uzun vakit alması ve yorucu olmasına rağmen KGD uygulaması hastalar için memnuniyet vericidir ve gizli kalabilecek geriatrik sendromların tanınmasını sağlamaktadır. Anahtar Kelimler: Kapsamlı geriatrik değerlendirme, memnuniyet 6-9 Nisan 05 Xanadu Otel, Antalya 7

SÖZLÜ SUNUMLAR Tablo. Anket soruları ve yanıtlar EVET (%) HAYIR (%) BELKİ (%) Genel olarak bu testlerin size yapılmasından memnun kaldınız mı? 98.7 0.7 0.6 Bu testlerin size bir faydası olacağını düşünüyor musunuz? 9.7.7 4.6 Mini mental testin yapılmasından memnun kaldınız mı? 97 Mini mental testin yapılmasının size bir faydası olacağını düşünüyor musunuz? Geriatrik depresyon ölçeği testinin yapılmasından memnun kaldınız mı? Geriatrik depresyon ölçeği testinin yapılmasının size bir faydası olacağını düşünüyor musunuz? 93 5 97 3-9.6 4.7.7 Düşme sorgulamasından memnun kaldınız mı? 98 Bu soru sorulmasaydı düşmeleriniz olduğunu ifade eder miydiniz? 76 3 Uyku sorgulamasından memnun kaldınız mı? 99 - Bu soru sorulmasaydı uyku sorununuz olduğunu ifade eder miydiniz? 9 7 Beslenme testi yapılmasından memnun kaldınız mı? 97.5.5 Beslenme testi yapılmasının faydası olacağını düşünüyor musunuz? 96 3 MNA testi A şıkkı (iştahta azalma); bu soru sorulmasaydı iştah azalmanız olduğunu ifade eder miydiniz? MNA testi b şıkkı (kilo kaybı); bu soru sorulmasaydı kilo kaybı olduğunu ifade eder miydiniz? 85 4 86 İdrar inkontinansı sorgulamasından memnun kaldınız mı? 99 - Bu soru sorulmasaydı idrar inkontinansı olduğunu ifade eder miydiniz? 80 0 - Fekal inkontinans sorgulamasından memnun kaldınız mı? 99 - Bu soru sorulmasaydı fekal inkontinans olduğunu ifade eder miydiniz? 8 6 SS Hipertansiyon Tedavisi Almakta Olan Bakımevi Sakinlerinde Hipotansiyon: Ne Kadar Sık? Ne Kadar Farkındayız? Birkan İlhan, Gülistan Bahat, Aslı Tufan, Sevilay Muratlı, Hilal Özkaya, Fatih Tufan, Hafize Doğan, Cihan Kılıç, Esad Karışık, Nevin Çelen, Mehmet Akif Karan İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kayışdağı Darulaceze Kurumu Amaç: Hipertansiyon (HT) yaşla prevelansı artan bir problemdir ve yaşlılarda en sık görülen kronik dahili hastalıktır. >60 yaş olgularda HT prevelansı. %60-80 düzeylerindedir. Öte yandan, antihipertansif tedavi kullanımı gerek bazal gerek ortostatik hipotansiyon (OHT) için bilinen bir risk faktörüdür. Son yıllarda bildirlen çalışmalarda, özellikle kırılgan yaşlılarda bazal ve/veya OHT varlığının artmış morbidite ve mortalite ile ilişkisine dikkat çekilmektedir. Hipertansiyonun aşırı-tedavisi ve OHT klinik pratikte sıklıkla gözardı edilmektedir. Bu çalışmada bakımevinde yaşayan hipertansif yaşlı sakinlerde bazal ve ortostatik hipotansiyon sıklığının ve ilişkili faktörlerin saptanması amaçlanmıştır. Yöntem: Çalışma İstanbul Kayışdağı Darülaceze Kurumu nda gerçekleştirildi. Haziran 04-Eylül 04 tarihleri arasında, 60 yaş, hipertansiyon tanısı olan ve antihipertansif tedavi alan kurum sakinleri kesitsel olarak incelendi. Orta-ileri evre demanslı, yatağa bağımlı olan hastalar, muayene ve semptom sorgusuna koopere olmalarını engelleyecek herhangi bir kognitif disfonksiyonu olan, fiziksel sebeplerle duyamayan veya konuşamayan sakinler çalışmaya dahil edilmedi. Olguların kan basıncı oturarak ve ayakta ölçüldü. Sistolik hipotansiyon 80 yaş olgularda SKB 30 mmhg, 60-80 yaş arası olgularda SKB 0 mmhg olması, diastolik hipotansiyon ise DKB=<70 veya 60 mmhg olması olarak tanımlandı. OHT, ayağa kalkmayı takiben 3-5 dakika sonra sistolik kan basıncının >=0 mmhg ve/veya diastolik kan basıncının >=0 mmhg düşmesi olarak tanımlandı. Olgular hipotansiyon semptomları açısından sorgulandı. Bulgular: Kurumda yaşayan 60 yaş ve üzeri 88 sakinin 64 tanesinde hipertansiyon tanısı mevcuttu. Bu sakinlerden alım kriterlerimize uyan 88 kişi çalışmaya alındı. 69 u erkek (%78) ve 9 u kadın (%) idi. Yaş ortalaması 7.8+7.8 di. Bazal sistolik hipotansiyon %34.6 olguda, bazal diastolik hipotansiyon ise %47.4/ %6.7 olguda saptandı. %55 olguda hipotansiyon semptomları tespit edildi. Ayrıca %6 olguda OHT tespit edildi. OHT olan grupta en sık semptom ayağa kalkınca baş dönmesi (%45.5) idi. OHT olan ve olmayanlar arasında yapılan karşılaştırmada dikkatte azalma ve Mini Mental Test (MMSE) sonucunun anlamlı derecede farklı olduğu görüldü. OHT olanlarda dikkatte azalma daha çok (0/ vs 30/45, p<0.05), MMSE puanı daha düşük (6,4+3.7 vs 4.+3.; p<0.05) saptandı. Sonuç: Çalışmamızda kırılgan bakımevi sakinlerinde bazal ve ortostatik hipotansiyon prevelansının oldukça yaygın olduğu tespit edildi. OHT olan grupta dikkatte azalma ve daha düşük MMSE puanı göz önünde bulundurulduğunda OHT nin yaşlıda kognitif bozulma ile ilişkili olabildiği düşünülmekle birlikte, kognitif bozulma olanlarda, kullanılan demans ilaçları nedeniyle OHT daha sık da görülmüş olabilir. Yaşlılarda hipertansiyon tedavisi dikkatle yapılması gereken bir tedavidir ve tedavi alan hastalar bazal ve ortostatik hipotansiyon gelişimi açısından yakından izlenmelidir. Anahtar Kelimler: Yaşlı, hipertansiyon, hipotansiyon SS Orta-İleri Evre Demans Hastalarında Gastrostomi Zamanlamasına Dair Hekim ve Hasta Yakını Tutumları (Pegasus-TR) Mustafa Kemal Kılıç, Zekeriya Ülger, Mehmet İlkin Naharcı 5, Sevnaz Şahin 3, Pınar Tosun 3, Muhammet Cemal Kızılarslanoğlu, Hacer Doğan Varan 4, Mehmet Emin Kuyumcu 4, Ahmet Öztürk 5, Ümit Cintosun 5, Esat Çınar 6, Murat Varlı 7, Sevgi Aras 7, Volkan Atmış 7, Özgür Kara, Güneş Arık, Fatih Sümer, Berrin Karadağ 9, Hakan Yavuzer 0, Mehmet Yürüyen 0, Alper Döventaş 0, Aslı Tufan, Banu Özulu, Teslime Atlı 3, Mustafa Cankurtaran 4, Hüseyin Doruk 5, Zeynep Dilek Aydın 8, Aslı Çurgunlu, Deniz Suna Erdinçler 0, Fehmi Akçiçek 3, Mehmet Akif Karan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı; Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı 3 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı 4 Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı 5 Gülhane Askeri Tıp Akademisi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı 6 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı; Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı 7 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı 8 Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı 9 Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı 0 İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı 3 Ankara Özel Güven Hastanesi 8 8. Akadamik Geriatri Kongresi 05

SÖZLÜ SUNUMLAR Amaç: Demans hastalarında PEG (Perkütan endoskopik gastrostomi) zamanlamasının tıbbi ve etik yönleri halen tartışılmaktadır. Bu konuda literatürde farklı toplumlara ait veriler olduğu halde henüz Türkiye verileri yoktur. Bu çalışma ile Türkiye deki hekimlerin ve hasta yakınlarının PEG açılması konusundaki eğilimlerinin belirlenmesi ve hasta yakınlarının eğitimi sonrasında kararlarının ne yönde değiştiğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Geriatri bölümü bulunan merkeze Ekim 03-Mart 05 arasında başvuran orta-ileri evre demans hastaları çalışmaya dahil edildi. Yaş, demans türü, derecesi ve süresi, hastanın antropometrik ölçümleri, aspirasyon öyküsü ve yutma güvenliği, beslenme durumuna dair laboratuar parametreleri kaydedildi. Hekimlerin ve hasta yakınlarının hastanın beslenmesine hangi yolla devam edeceğine dair kararı kaydedildi. Standart bir eğitim metniyle olası beslenme yöntemlerinin avantaj ve dezavantajları hakkında hasta yakını bilgilendirildikten sonra kararının değişip değişmediği sorularak kaydedildi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 88 hastanın yaş ortalaması 8,3 ± 6,5 yıldı ve hastaların %60,4 ü kadındı. Hastaların %79,9 unda Alzheimer tipi demans mevcuttu. Hastaların %49,3 ü güvenli yutabiliyorken %44,8 inde aspirasyon öyküsü tespit edildi. Malnütrisyonu, malnutrisyon riski ve beslenme durumu normal olan hastaların sıklıkları sırasıyla %50,0, %40,6 ve %9,4 idi. Hastaların %86,5 inin oral, %3, sinin de beslenme tüpü ile beslendiği görüldü. Doktorların hasta için tercihleri incelendiğinde %56,3 ünün oral, %34,4 ünün PEG, %8,7 sinin beslenme tüpü ve %0,7 sinin palyatif sıvı replasmanı uygulamayı uygun bulduğu görüldü. Hasta yakınlarının ise %69,4 ünün oral, %3,5 inin beslenme tüpü, %3, sinin PEG ve %3,8 inin palyatif sıvı uygulanmasını tercih ettikleri görüldü. Doktor ve hasta yakınlarının tercihleri arasındaki uyumun orta derecede olduğu tespit edildi (kappa: 0,346, p<0,00). Hasta yakınlarına eğitim verildikten sonra tercihleri incelendiğinde %47, sinin oral, %40,6 sının PEG, %0, inin beslenme tüpü ve %, inin palyatif sıvı ile beslenmeyi tercih ettikleri görüldü. Eğitim sonrası hasta yakını tercihi ile doktor tercihi arasında ise daha kuvvetli bir uyum olduğu görüldü (kappa: 0,585, p<0,00). Ayrıca eğitim öncesi ve sonrası hasta yakınlarının tercih ettikleri beslenme yolları arasındaki farkların istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edildi (p<0,00). Sonuç: Bu çalışma demans hastalarında uygulanması tartışmalı olan PEG takılması kararının eğitimle değiştirilebileceğini göstermesi yönünden önemlidir. Başlangıçta PEG istemeyen birçok hasta yakınının eğitim sonucunda PEG takılmasını daha fazla tercih ettiği gözlenmiştir. Anahtar Kelimler: Malnutrisyon, gastrostomi, demans, hasta yakını SS3 Kritik Yaşlı Hastalarda Kırılganlık Prognostik Bir Faktör müdür? Muhammet Cemal Kızılarslanoğlu, Ramazan Civelek, Mustafa Kemal Kılıç, Fatih Sümer, Hacer Doğan Varan, Özgür Kara, Güneş Arık, Melda Türkoğlu, Gülbin Aygencel, Zekeriya Ülger Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, İç Hastalıkları Yoğun Bakım Ünitesi Amaç: Kırılganlık kavramı son yıllarda giderek önemi artmakta ve artık birçok klinik tabloda yaşlı hastalar için klinik sonuçları ön görmede bir belirteç olarak önem kazanmaktadır. Her ne kadar kırılganlık için tek bir tanımlama yoksa da mevcut kriterlerle yapılan çalışmalarda kırılganlık indeksinin hastalarda mortalite ve morbiditeyi ön görmede önemli bir yere sahip olduğu vurgulanmaktadır. Ancak yoğun bakım ünitesindeki (YBÜ) hastalar ile bu konuda yapılmış yeterli sayıda çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada YBÜ ne yatan yaşlı hastalarda kırılganlık indeksinin hastaların klinik sonuçlarıyla ilişkisini incelemek amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Bu çalışma prospektif gözlemsel bir çalışmadır. İç hastalıkları YBÜ ne yatan 65 yaş üstü toplam hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Hastaların YBÜ ne yatışına neden olan klinik durumundan önceki stabil halini en iyi bilen hasta yakınlarından hastaların kırılganlık indekslerini (Kİ) tespit etmek için bilgiler alınmıştır. Kapsamlı geriatrik değerlendirme parametrelerinden türetilmiş kırılganlık indeksi kullanılmıştır (Krishnan M et al. Age Ageing 04; 43: -6). Alınan bilgiler puanlandırılmış ve çıkan skora göre Kİ 0,5 olanlar kırılgan değil, 0,40 ile 0,5 arası olanlar pre-kırılgan ve >0,40 olanlar kırılgan olarak kabul edilmiştir. Sonuçlar istatistiksel açıdan değerlendirilmiştir. Bulgular: Hastaların ortanca yaşı 7 (min-maks: 60-0) yıldı ve 6 (%50,8) hasta erkekti. Kırılganlık indeksine göre hastaların %48,4 ünün kırılgan olmadığı, %30,3 ünün prekırılgan ve %,3 ünün kırılgan olduğu görüldü. Hastaların YBÜ yatışları sırasında ölüm oranları %5,6 olarak saptandı. Hastanedeki son durumlarına bakıldığında %56,6 sının öldüğü görüldü. Ortanca YBÜ kalış süreleri 8 (min-maks: -48), ortanca hastane kalış süreleri ise 7 (min-maks: -56) gündü. Hastanedeki son durumları hastaların kırılganlık durumlarına göre karşılaştırıldığında ölüm oranları kırılgan olmayan, prekırılgan ve kırılgan hasta gruplarında sırasıyla %45,8, %6, ve %73, olduğu görüldü (p=0,046). YBÜ ölüm oranlarının da kırılgan olmayan, pre-kırılgan ve kırılgan hasta gruplarında sırasıyla %40,7, %56,8 ve %69, olduğu tespit edildi (p=0,040). APACHEII skor ile Kİ arasında zayıf, ama anlamlı bir pozitif korelasyon olduğu gösterildi (p=0,036, r=0,90). Sonuç: Bu çalışmada YBÜ yatan yaşlı hastalarda yatış öncesi durumlarına göre kırılgan olarak değerlendirilen yaşlılarda mortalite oranın daha yüksek olduğu saptanmış ve kırılganlığın YBÜ de mortaliteyi öngören en önemli göstergelerden biri olan APACHE II skoruyla da korelasyonu olduğu gösterilmiştir. Anahtar Kelimler: Kırılganlık, mortalite, yoğun bakım, APACHE II SS4 Geriatrik Hasta Popülasyonunda Böbrek Biyopsi Sonuçlarının Değerlendirilmesi Özlem Harmankaya, Yıldız Okuturlar, Hakan Koçoğlu, Hakan Kaptanoğulları 3, Sibel Koçak Yücel, Hanişe Özkan, Didem Acarer, Ezgi Erdoğan, Mürvet Yılmaz, Mehmet Hurşitoğlu Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Nefroloji Kliniği, İstanbul Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İç Hastalıkları Kliniği, İstanbul 3 Biruni Üniversitesi, Diyaliz Teknikerliği Bölümü, İstanbul Giriş: Yaşam beklentisi arttıkça böbrek hastalığı ile başvuran yaşlı hasta sayısı da giderek artmaktadır. Bu çalışmada hastanemizde böbrek biyopsisi yapılan geriatrik hasta grubundaki klinik prezentasyon ve histopatolojik sonuçlar geriye dönük değerlendirildi. 6-9 Nisan 05 Xanadu Otel, Antalya 9

SÖZLÜ SUNUMLAR Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda 006-04 yılları arasında yapılan toplam 6 böbrek biyopsisi geriye dönük incelendi. 65 yaş üstü hastalara ait veriler (başvuru kliniği, biyopsi endikasyonu, histopatolojik sonuçlar) kaydedildi. Sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamıza 65 yaş üstü 98 hasta dahil edildi. Hastaların %57, i (n=56) erkek, %4,9 u (n=4) kadın hasta idi. Ortalama yaş 70,59±5,3 (65-88) yıl idi. Ortalama kreatinin konsantrasyonu,6±, mg/dl ve kreatinin klirensi 49,07±,9 mg/dk/.73m idi. Biopsi ile alınan ortalama glomerul sayısı 0,09±9,99 idi. Hastaların %65,3 ünde hipertansiyon mevcuttu. Hastaların klinik prezentasyonları tablo de gösterildi. Primer glomerulonefritlerde (GN) en sık neden (%4,3) memranöz nefropati iken, sekonder GN içinde AA amiloidoz (%5,3) olarak saptandı (Tablo ). Kadın ve erkekler arasında histopatolojik bulgu ve klinik prezentasyon açısından fark saptanmadı. Sonuç: Çalışmamız sonucu hastalarımızın %63 ünde daha ileri tetkik ve tedavi tedavi gerektiren histopatolojik sonuçlar elde edildi. Bu nedenle geriatrik hasta popülasyonunda tanısal amaçlı böbrek biyopsisi oldukça önemlidir. Anahtar Kelimler : Geriatri, böbrek, biopsi, histopatoloji SS5 İç Hastalıkları Polikliniğine Başvuran Geriatrik Hastalarda Anemi Prevalansı Elif Dizen Kazan, Sinan Kazan, Güven Yılmaz 3, Salih Kılıç 3, Mustafa Erdoğan 3, Mehmet Aliustaoğlu 3, Özcan Keskin 3, Murat Acat 4 Safranbolu İlçe Devlet Hastanesi, Karabük Demirci İlçe Devlet Hastanesi, Manisa 3 Dr. Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul 4 Karabük Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Giriş-Amaç: Anemi sıklığı yaşla birlikte artış göstermektedir. Yaşlı hastalarda anemi morbidite ve mortalite riskinde belirgin artışla beraberdir. Ülkemizde de dünya genelinde olduğu gibi yaşlı popülasyonun genel nüfusa oranı hızla artış göstermektedir. Bunun sonucu olarak iç hastalıkları polikliniklerine daha fazla geriatrik hasta başvurmaktadır. Bu çalışmamızda iç hastalıkları polikliniğine başvuran geriatrik hastalardaki anemi prevalansını ve morfolojisini araştırmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Şubat-Nisan 05 tarihleri arasında Safranbolu Devlet Hastanesi İç Hastalıkları polikliniğine başvuran tüm geriatrik hastalar değerlendirildi. Hemoglobin değeri için alt sınır olarak erkek hastalar için 3 gr/dl, kadın hastalar için gr/dl alındı. MCV<80 fl mikrositer, MCV 80-00 fl normositer, MCV>00 fl makrositer anemi olarak kabul edildi. Son 3 ay içerisinde kan transfüzyonu olan hastalar çalışmaya alınmadı. Veriler SPSS 7.0 programında analiz edildi. Bulgular frekans ve yüzdeler olarak sunuldu. Bulgular: Çalışmaya 8 i kadın (%60,7), 83 ü erkek (%39,3) toplam hasta alındı. Çalışma grubunun ortanca yaşı 7 idi (aralık 66-89). Hastaların 57 sinde (%7) anemi mevcuttu. Kadın hastalarda anemi prevalansı %4, (n: 3) saptanırken erkeklerde bu oran %3,3 (n: 6) olarak bulundu. Kadın ve erkek hastalarda anemi görülme sıklığı benzer bulundu (p: 0,). Anemisi olan hastalar ayrı değerlendirildiğinde 3 hastada (%54,4) mikrositer anemi ve 6 hastada (%45,6) normositer anemi saptandı. Anemik hastaların hiç birinde makrositer anemi saptanmadı. Sonuç: Yaşlılık kronik hastalıkların görülme sıklığının arttığı bir yaşam dönemidir. Her kronik hastalık, morbidite ve mortalite riskinde artışa yol açmaktadır. Aneminin de yaşlı hastalarda mortalite riskinde diğer tüm faktörlerden bağımsız olarak artışa yol açtığı gösterilmiştir. Literatüre bakıldığında yapılan çalışmalarda geriatrik hastalarda anemi prevalansının %5-40 arasında olduğu görülmektedir. Ülkemizde yapılan iki ayrı çalışmada geriatrik hastalarda anemi sıklıkları %30,5 (Çoban ve arkadaşları) ve %3,5 (Erkan ve arkadaşları) bulunmuştur. Bizim çalışmamızda da tüm hasta grubunda anemi prevalansı %7 saptanmıştır. Bu veri literatür verileri ile benzerlik gösterse de ülkemizdeki çalışmalara göre anemi sıklığı bizim çalışmamızda bir miktar azalmış gibi görünmektedir. Çalışmamızın en büyük kısıtlılığı hastaların anemi etyolojileri ile ilgili yeteri kadar bilgi içermemesidir. Yine de çalışmamız geriatrik hastalarda anemi prevalansını araştıran güncel bir çalışma olması sebebiyle önemlidir. Anahtar Kelimler : Anemi, geriatrik hasta Cinsiyete göre anemi sıklığı Cinsiyet Anemi (n-%) p Kadın 3-4, 0, Erkek 6-3,3 0 8. Akadamik Geriatri Kongresi 05