İLKÖĞRETİM ÖĞRETMELERİNİN TEKNOLOJİ KULLANIMLARI VE TEKNOLOJİYE YÖNELİK TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

İLKÖĞRETİM ÖĞRETMELERİNİN TEKNOLOJİ KULLANIMLARI VE TEKNOLOJİYE YÖNELİK TUTUMLARI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ Senem OKTAY 1 Recep ÇAKIR 2 1 Amasya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Fen Bilgisi Öğretmenliği Anabilim Dalı 2 Yrd. Doç. Dr. Amasya Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi ÖZET Teknolojinin eğitim ve öğretime adaptasyonunda öğretmenlerin teknolojiye karşı geliştirdikleri tutum, teknolojiyi kullanma gayretleri ve kullanım becerileri tartışmasız öğrencilerinin teknoloji kullanımını ve tutumunu da etkileyecektir. Bu çalışmanın amacı; ilköğretim öğretmelerinin teknoloji kullanımları ve teknolojiye yönelik tutumları arasındaki ilişkiyi incelenmektir. Çalışmada tarama yöntemi kapsamında veriler toplanmıştır. Yavuz (2005)tarafından geliştirilen Teknoloji Tutum Ölçeği ve Akpınar (2003)tarafından geliştirilen Teknoloji kullanım ölçeği veri toplama araçları kullanılmıştır. Çalışmaya, Amasya ili Suluova ilçesinde ilköğretim kurumlarında görev yapan 222 (132 Kadın, 90 Erkek) öğretmen gönüllü olarak katılmışlardır. SPSS 15.0 paket programı kullanılarak aritmetik ortalamalar, toplam puanlar, frekans ve yüzdeler betimsel olarak sunulmuştur. Ayrıca, teknoloji kullanımı ve teknolojiye karşı tutumun, bağımsız değişkenlere göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla t testi ve ANOVA testleri yapılmıştır. Çalışma sonuçlarına göre öğretmenlerin yarısından fazlası (%54,1 i) sosyal iletişim ağları (facebook,twitter vs.) için, %59,5 i(132) gazete okumak için internete girdiklerini belirtmişlerdir. Ayrıca, öğretmenlerin teknolojiye yönelik tutumlarının toplamda yüksek (X=4,05), teknoloji kullanımlarının orta düzeyden biraz yüksek (X=3,57) olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuçlar ilgili literatürle karşılaştırılmış ve önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Kelimeler: İlköğretim Öğretmenleri, Teknoloji Kullanımı, Teknolojiye Yönelik Tutum, Abstract Principally, teachers role in the adaptation of technology into education and instruction is crucial. The attitude of teachers towards technology, the effort spent by them to use technology, and their skills to use technology will definitely affect the students technology use and attitudes. The aim of this study is to investigate the relationship between the technology use of elementary school teachers and their attitudes towards technology. During the study, the data was collected by the survey method. Technology Attitude Scale developed by Yavuz (2005) and Technology Use Scale developed by Akpınar (2003) were used as instrument. 222 Teachers (132 Female, 90 Male) working in elementary schools in Suluova district of Amasya province are voluntarily participated in the study. The means, total scores, frequencies, and percentages were descriptively presented by using SPSS 15.0 program. Furthermore, t test and ANOVA was conducted to determine whether technology use and attitude towards technology differ in terms of independent variables. According to the results of the study, more than half of the teachers (54,1 %) and 59,5 % of them stated that they use the internet for social networks (facebook, twitter etc.) and news, respectively. In addition, it is determined that the attitudes of the teachers towards technology is high in total (X=4, 05) and their technology use is a bit more than moderate (X=3, 57). Key Words: Elementary School Teachers, the Use of Technology, Attitude towards Technology 1.GİRİŞ 21.yüzyıl gün be gün büyüyen dev bir teknoloji dalgasına ev sahipliği yapmaktadır. Büyüyerek devam eden bu dalga her geçen gün etki alanını genişletmektedir.ekonomi,eğitim, sosyal yaşam ve kültürel yapı geçmişe göre gelişmekte,farklı bir yapıya bürünmektedir.hayatın her alanında gerçekleşen bu gelişmenin temel öznesi insandır ve ilkel toplumlardan, bilgi toplumuna kadar büyük

bir gelişme yaşanmaktadır(aktan ve Tunç,1998).Öznesi insan olan gelişmelerin temelinde ise yaşamı kolaylaştırma arzusu ve insan ihtiyaçları vardır. Teknoloji günlük yaşantımızın her anında vardır ve teknolojiyi kullanım yeterliliğine sahip olmak bir zorunluluktur. Yaşanmakta olan bilgi ve teknoloji çağında banka ATM leri, sokaklarda parkmetreler, yürüyen merdivenler, asansörler, evlerde ve her türlü sektörde kullanımı kaçınılmaz bilgisayarlar,küçük ev aletlerinden büyüklerine çeşit çeşit alet ve makineler bizleri teknoloji konusunda belli bir bilgi birikimine sahip olmaya zorlamaktadır.bu teknolojik istilaya karşın teknolojinin zihnimizdeki yeri düşündürücüdür. Pearson (2006) Amerika da 2004 yılında yapılan bir kamuoyu araştırmasının sonuçlarını aktarmış;1000 yetişkine teknoloji kelimesini duyduklarında akıllarına ilk gelen şey sorulduğunda, katılımcıların % 68 i bilgisayar, %5 i elektronik,%2 si internet cevabını vermiştir.oysaki teknoloji bunlarla sınırlı kalmayıp insanın maddi çevresini denetlemek ve değiştirmek amacıyla üretip geliştirdiği ürünler,araç gereçler ve bunlara ilişkin bilgiler bütünüdür (http://tdkterim.gov.tr). Yapılan araştırmaya bakılırsa teknoloji hakkında tam bir bilincin gelişmediği açıkça görülmektedir. Çağımızda bilim ve teknolojide geri kalmak toplumların ve ülkelerin genel sorunudur.gelişmiş ülkelerin eğitim ve ekonomi alanındaki felsefelerine bakıldığında, teknolojiyi her iki alanında merkezine koydukları görülmektedir.ayrıca bu ülkeler çalışanlarından beklentilerini arttırıp, onların daha bağımsız, yaratıcı ve aktif olmasını talep edip, bilgi teknolojilerinin eğitimde kullanılmasını temel prensip edinmektedirler(halis,2002).abd,japonya ve AB üyesi birçok ülke toplumsal,ekonomik ve siyasi hedefleri ile uyumlu, bilim ve teknoloji alanında vizyon geliştirmişlerdir (http://www.tubitak.gov.tr). Dolayısıyla bilgi teknolojileri hayatın her alanında yerini almakta, bilimin vazgeçilmezi olmakta ve eğitimde kullanılması kaçınılmaz hale gelmektedir(acun,1998). Dünyanın hızlı gelişimi karşısında değişim kaçınılmaz hale gelmektedir. Birey değişime ayak uydurmak adına yeni uyum yöntemleri, tutumlar,yetenekler ve çalışma biçimleri geliştirmek zorunda kalmaktadır.alkan e(2005) göre bu hızlı toplumsal değişim sürecinde eğitim sisteminin de kendini yenilemesi gerekmektedir.çağın ötesine geçmeyi hedef edinmiş bir eğitim sistemi yeniliklere açık olup,yaşamın tümünü kapsayabilmeli,zamanın gereksinimlerini iyi analiz edip ihtiyaçlara uygun biçimde kendini yenileyebilmelidir (Akkoyunlu,Altun ve Soylu,2008). Dolayısıyla sadece bilinen anlamda okur yazar olmak yeterli değildir. Başta bilgisayar ve internet olmak üzere bilgi teknolojilerinin günlük hayata girmesi yeni okuryazarlık türlerini ortaya çıkarmıştır. Toplum değişmeye ve gelişmeye eğitim ile başladığından eğitimin temel özneleri olan öğretmen ve öğrencilerin teknolojiye bakış açıları ve teknolojiyi kullanmaları toplumun teknolojiye bakışını değiştirecektir. Teknolojinin eğitim ve öğretime adaptasyonunda özellikle öğretmenlerin rolü çok önemlidir. Öğretmenlerin teknolojiye karşı geliştirdikleri tutum, teknolojiyi kullanma gayretleri ve geliştirdikleri kullanım becerisi tartışmasız öğrencilerinin teknoloji tutumunu da etkileyecektir.yıldırım ın(2007) yapmış olduğu çalışmada öğretmenlerin teknolojiyi öğrencilerin bilişsel seviyelerini ve kavramsal öğrenmelerini desteklemek yerine derse hazırlık aşamasında çalışma kağıtları ve sınavlar oluşturmak için kullandıkları saptanmıştır.yıldırım çalışmasının devamında öğretmenlerin hizmet içi eğitim eksikleri ve üniversitede aldıkları eğitimin yeterli olmamasından ötürü teknolojiyi eğitime adapte etmekte zorlandıklarını ifade etmiştir.ayrıca Yıldırım çalışmasında okullarda her öğrenciye yeterli sayıda bilgisayar verilememesi dolayısıyla öğrencinin yeterince uygulama imkanının olmaması,yöneticilerin teknoloji kullanımı konusunda okula yeterli destek sağlamaması,öğretmenler arasında teknoloji kullanımı konusunda bir dayanışmanın olmaması ve eğitim müfredatının ihtiyaçlara

uygun şekilde yenilenmemesinden ötürü okullarda teknoloji entegrasyonunun yeterince sağlanamadığını ifade etmiştir. Ülkemizin bilgi teknolojileri konusunda eğitimsiz birey sayısı ve internet hakkında hiçbir fikri olmayan birey sayısının oldukça yüksek olması teknolojinin eğitime entegrasyonunun gerekliliğini ortaya koymaktadır(akdur, Bilici, Çiçek, Günday ve Yıldızbaşı,2011). Akdur ve arkadaşları çalışmalarında bu olumsuz tabloya karşın Türkiye nin demografik yapısı göz önünde bulundurulduğunda nüfusun %54,9 unun 30 yaşın,% 28,1 inin 15 yaşın altında olması 2020 yılında 25-39 yaş grubun yani genç ve verimli insan grubunun ön plana çıkacağını bunun geleceğin bilgi ekonomisine büyük oranda katkıda bulunacak olan aktif çalışan kesim anlamına geldiğini ifade etmişlerdir. Dolayısıyla genç nüfusa yapılacak olan gerek eğitim anlamında gerek ekonomik anlamda her türlü yatırım, Türkiye nin bilgi toplumu olma ve gelişmiş ülkeler arasında yer alma hedefine yapılmış değerli bir yatırım olacaktır. Milli Eğitim Bakanlığı(MEB) bu konuda çeşitli çalışmalar yapmaktadır. MEB 2010-2014 Stratejik planında Hayat Boyu Öğrenme ve Bilgi Toplumu Projesi kapsamında teknoloji okur yazarlığı temasını işlemiştir.okullardaki bilgi teknolojisi (BT) sınıflarını vatandaşların kullanımına açılması hedeflemiştir(meb,2009).bakanlık tarafından okullar gelişimin,teknolojinin merkezi yapılıp Kamu İnternet Erişim Merkezleri (KİEM) adlı proje kapsamında vatandaşların bilgiye erişimini artırmak ve okullarda vatandaşlara yönelik medya okuryazarlığı eğitimleri vermek ve bilişim okuryazarı sayısını her yıl % 10 oranında artırma hedefleri konulmuştur (http://sgb.meb.gov.tr). Temel Eğitim Genel Müdürlüğü nün 2023 yılı vizyonu baz alındığında eğitim öğretimin tüm paydaşları çağdaş bir tanımda ele alınmıştır. Öğretmenlik tanımı geçmişe oranla değişmiş her yönüyle çağın eğitim anlayışının gerektirdiği bilgi ve becerilerle donanmış, yeteneklerini üst düzeyde kullanabilen ve geliştirebilen çok yönlü öğretmen profili ön plana çıkmıştır. Okullar bilginin, kültürün gelişimin merkezi haline gelip bulunduğu çevrenin gelişimine katkıda bulunacak, eğitim programları ise bağımsız ve eleştirel düşünce yeteneğine sahip, çok yönlü, özgüven sahibi yeteneklerinin bilincinde ve yeteneklerini geliştirmeye odaklı, eğitim bölgesi farkı gözetmeksizin dünya çocuklarıyla aynı seviyede olup onlarla yarışabilen,sorumluluk sahibi bireyler yetiştirmeye odaklı hale getirilecektir.gelişen dünya koşulları okullara teknolojinin ve gelişimin merkezi,öğretmenlere de bu gelişim ve teknolojinin rehberi olma misyonunu yüklemektedir. Devlet Planlama Teşkilatı tarafından hazırlanan Bilgi Toplumu Stratejisi nde amaçlanan bilgi toplumuna dönüşüm sürecinde gerçekleştirilmesi istenen hedeflerin başında yaşam boyu öğrenmenin bireyin bir yaşam kültürü haline gelmesi, e-öğrenme yoluyla gelişimi sağlamak amaçlı e-içeriğin hazırlanması, okullarımızın ortaöğretim düzeyinden mezun olan her bireyin bilgi çağının gerektirdiği temel bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanım yeterliliğine sahip olması, ayrım ve coğrafi bölge farkı gözetmeksizin her bireyin bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanma fırsatına sahip olması,kişilerin internet kullanım oranlarının ve internet ortamlarının güvenliğinin arttırılması hedeflenmektedir.bu büyük değişimin merkezide okullar olacaktır. Pelgrum (2001), çeşitli ülkelerden toplamış olduğu veriler neticesinde teknolojinin eğitime entegrasyonuna engel olan;okullarda bilgisayar sayısının ve kullanacak öğretmenlerin yetersizliği,bilgisayar destekli eğitime harcanması gereken zamanın yetersizliği,yazılım yetersizliği ve teknik destek yetersizliği gibi etmenler sunmuştur (akt. Çakır ve Yıldırım, 2009) Birçok ülkede teknolojinin eğitimde kullanımını sınırlayan bu etmenler göz önünde bulundurularak çeşitli projeler geliştirilmiştir. Türkiye de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülüp, Ulaştırma Bakanlığı tarafından desteklenen ve Pelgrum un ifade etmiş olduğu olumsuzlukları da giderebilecek kapasiteye sahip Eğitimde FATİH Projesi başlatılmıştır.projenin amacı eğitim ve öğretimde coğrafya farkı gözetmeksizin fırsat eşitliğini sağlamak,okullarımızda kullanılan teknolojiyi geliştirip iyileştirmek amacıyla Bilişi Teknolojileri araçlarını öğrenme ortamının merkezine yerleştirerek öğrencilerin daha fazla duyu organına hitap ederek öğrenmede verimi arttırmak. Proje kapsamında okullara dizüstü bilgisayarlar, LCD Panel Etkileşimli Tahta ve internet ağ altyapısı sağlanması,bt donanım ve yazılım

altyapısı, e-içerik ihtiyacı, öğretmen kılavuz kitaplarının güncellenmesi, öğretmenler için hizmetiçi eğitimler ve bilinçli, güvenli, yönetilebilir BT ve internet kullanımı ihtiyaçlarının tamamlanması hedeflenmektedir (http://fatihprojesi.meb.gov.tr). Ülkemiz e dönüşüm Türkiye kapsamında bilgi toplumu olma yolunda önemli adımlar atmıştır. Eğitimde Fırsatları Arttırma Teknolojiyi İyileştirme Hareketi Projesi eğitimin tüm paydaşlarına eşit bilgi ve teknolojiyi sunacaktır. Dolayısıyla öğretmen ve öğrencilerin projenin sunacağı eğitim, bilgi ve teknoloji imkanları konusunda bilinçlendirilmesi gerekmektedir. FATİH Projesi gibi teknolojik bilgi ve alt yapı gerektiren projelerin fayda sağlayabilmesi için Öğretmenlerin sınıflarında teknolojiyi kullanmaları ve teknolojiye hakim olmaları gerekmektedir.öğretmenin her davranışı öğrenci için örnek teşkil ettiğinden öğretmenin bilgi ve teknolojiye yaklaşımı,öğrencinin bilgi ve teknolojiye yaklaşımında büyük oranda etkili olacaktır. Teknolojinin eğitime adaptasyonunun başarısı ve öğrencilerin bu teknolojiye dahil olup, okulda ve sosyal hayatında teknolojiyi başarıyla kullanmaları, öğretmenlerin teknolojiyi kullanımları konusunda gösterdikleri başarıya ve teknolojiye karşı tutumlarına bağlıdır. Dolayısıyla öğretmenlerin yeni teknolojileri takip etmeleri, teknolojiyi aktif ve verimli olarak kullanmaları oldukça önemlidir. Bilgi toplumu olma yolunda somut adımların atıldığı ve Fatih Projesinin pilot uygulamasının yapıldığı şu günlerde öğretmenlerin projenin getirileri karşısındaki tutumu ve kullanımları projenin başarısı açısından oldukça önemlidir. Eğitimdeki bu büyük teknolojik dönüşüm sürecinde eğitim öğretimden fayda sağlayabilmek için öğretmenlerimizin birer teknoloji okur yazarı olmaları beklentisi kaçınılmazdır. Ayrıca eğitim öğretim faaliyetlerinin teknolojiden bağımsız yürütülemeyeceği tüm bu yapılan çalışmalarla ortaya konulmaktadır. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı ilköğretim öğretmenlerinin teknoloji kullanımları ve teknolojiye yönelik tutumları arasındaki ilişkiyi incelenmektir. Bu amaç kapsamında aşağıdaki problemlere cevap aranmaktadır: 1.İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumları a)cinsiyet b)branş c)kıdem d)öğrenim düzeylerine göre farklılaşmakta mıdır? 2.İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknoloji kullanım düzeyleri a)cinsiyet b)branş c)kıdem d)öğrenim düzeylerine göre farklılaşmakta mıdır? 3.Teknolojiye karşı tutum bilgisayar başında geçirilen zamana göre farklılaşmakta mıdır? 1.1.Çalışmanın Sınırlılıkları 1. Araştırmada elde edilecek bulgular anket formları ile sınırlıdır. 2. Anketler gönüllü öğretmenlere uygulanmıştır. 3. Araştırmaya katılacak öğretmenlerin kimlikleri gizli tutulmuştur. 4. Araştırmada uygulanmış olan ölçekler ilköğretim öğretmenleri ile sınırlıdır.

5. Araştırma 2011-2012 eğitim-öğretim yılı içerisinde yapılmıştır 1.2.Sayıltılar Çalışma grubunu oluşturan kişiler veri toplama araçlarına yansız ve içten cevaplar vermişlerdir. 2.YÖNTEM 2.1.Araştırmanın Deseni Bu araştırma mevcut durumu tespit etmek için yürütülen bir çalışmadır. İlköğretim öğretmenlerinin teknoloji okuryazarlık düzeylerini ortaya koymak amacı ile betimsel araştırma modeli kapsamında olan alan taraması çalışmasıdır. Çepni (2010), alan taraması ile araştırılmak istenen olayın veya problemin mevcut durumu nedir ve neredeyiz sorularına cevaplar aranır. 2.2.Çalışma Grubu Çalışma grubu, Amasya ili Suluova ilçesinde devlete bağlı ilköğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerdir. Araştırma yapılan bölgedeki okullarda gönüllük esas alınarak seçilmiş 222 (132 kadın, 90 erkek ) ilköğretim öğretmenine ulaşılmıştır. 2.3.Veri Toplama Aracı İlköğretim öğretmenlerinin teknoloji okur yazarlık düzeyini ölçmek için tutum ölçeği ve teknoloji kullanım ölçeği olmak üzere iki tür ölçek kullanılmıştır. Ölçekler ile birlikte örneklemi oluşturan öğretmenlere, öğretmenlerin demografik bilgilerini içeren bir form verilmiştir. Formda öğretmenlerin; branşları, cinsiyetleri, meslekteki yılları, öğrenim düzeyleri, evlerinde bilgisayar ve internet bulunma ve bulunmama durumları,bilgisayar başında geçirdikleri süre ve interneti kullanım amaçları sorulmuştur. Teknoloji kullanım ölçeği likert tipi olup beş dereceli bir ölçektir ve 37 maddeden oluşmaktadır (Akpınar, 2003). Ölçeğin hesaplanan güvenirlik katsayısı (alfa) 0.81 olarak bulunmuştur. İlköğretim öğretmenlerinin teknolojiye karşı tutumlarını belirlemek için Yavuz (2005) tarafından geliştirilen Teknoloji Tutum Ölçeği kullanılmıştır. Ölçek teknolojik araçların eğitim alanında kullanılmama durumu, teknolojik araçların eğitim alanında kullanılma durumu, teknolojinin eğitim yaşamına etkileri, teknolojik araçların kullanımının öğretilmesi ve teknolojik araçların değerlendirilmesi ni içeren 5 faktörden ve 19 maddeden oluşmuştur. Ölçekte 13 tane olumlu, 6 tane de olumsuz madde bulunmaktadır. Ölçme aracının güvenirlik katsayısı Cronbach Alpha yöntemi ile hesaplanmış ve testin güvenirlik katsayısı 0,86 olarak bulunmuştur. Teknoloji Tutum Ölçeğinde yer alan her madde kesinlikle katılıyorum (5), katılıyorum (4), kararsızım (3), katılmıyorum (2) ve kesinlikle katılmıyorum (1) şeklinde ifade edilen beşli derecelendirme ile değerlendirilmiştir. Buna göre, elde edilen veriler olumlu maddelerin seçeneklerine sırasıyla 5 den 1 e kadar bir değer verilerek, olumsuz maddelerin seçeneklerine ise sırasıyla 1 den 5 e kadar bir değer verilerek kodlanmıştır. 2.4.Verilerin Analizi Bu araştırmada, elde edilen veriler değerlendirilirken ölçme araçlarının demografik bilgiler formu bölümünde yer alan bağımsız değişkenler için (cinsiyet, branş, öğrenim düzeyi, hizmet yılı) betimsel istatistik (frekans, yüzde) hesaplamaları yapılmıştır. Araştırmada teknoloji kullanımı ve teknolojiye karşı tutumun, bağımsız değişkenlere göre farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla t testi ve ANOVA testi yapılmıştır. Ayrıca ilköğretim öğretmenlerinin teknoloji kullanım ve

teknolojiye karşı tutumları arasındaki ilişki düzeyini belirlemek için Pearson Korelasyon analizi yapılmıştır. Araştırmada anlamlılık düzeyi (p< 0.05) olarak kabul edilmiştir. 3.BULGULAR Araştırma kapsamında dağıtılan Kişisel Bilgi Formu, Teknoloji Tutum Ölçeği ve Teknoloji Kullanım Ölçeği ile farklı türde veriler toplanmıştır. Tablo 1.Katılımcıların cinsiyete göre dağılımı. Katılımcılar Frekans (f) Yüzde (%) Kadın 132 59,5 Erkek 90 40,5 Kişisel Bilgi Formu ile elde edilen verilere göre; araştırma kapsamında 222 öğretmenden veri toplanmıştır. Uygulamaya katılan öğretmenlerin % 59,5 i (132) kadın, %40,5 i (90) erkektir. Tablo 2. Katılımcıların branşlara göre dağılımı Branşlar Frekans (f) Yüzde (%) Sınıf Öğretmeni 106 47,7 Türkçe Öğretmeni 14 6,3 Matematik Öğretmeni 11 5 Din Kültürü ve Ahlak 10 4,5 Bilgisi Öğretmeni Teknoloji Tasarım 12 5,4 Öğretmeni Fen ve Teknoloji 20 9 Öğretmeni Sosyal Bilgiler Öğretmeni 10 4,5 Beden Eğitimi Öğretmeni 8 3,6 Müzik Öğretmeni 7 3,2 Bilişim Teknolojileri 6 2,7 Öğretmeni İngilizce Öğretmeni 13 5,9 Rehberlik ve Psikolojik Danışma Öğretmeni 5 2,3 Uygulamaya 12 farklı branşta öğretmen katılmıştır. Bunların branşlara göre dağılımı şu şekildedir;% 47,7 si (106) Sınıf Öğretmeni,%6,3 ü (14)Türkçe Öğretmeni,%5 i (11) Matematik Öğretmeni,%4,5 i (10) Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni,%5,4 ü(12) Teknoloji Tasarım Öğretmeni,%9 u (20) Fen ve Teknoloji Öğretmeni,%4,5 i (10) Sosyal Bilgiler Öğretmeni,%3,6 sı (8) Beden Eğitimi Öğretmeni,%3,2 si (7) Müzik Öğretmeni,%2,7 si (6) Bilişim Teknolojileri Öğretmeni,%5,9 u (13) İngilizce Öğretmeni,%2,3 ü (5) Rehberlik ve Psikolojik Danışma Öğretmeni. Tablo 3.Katılımcıların meslekte geçirdikleri sürelere göre dağılımı. Meslekteki Yıl Frekans (f) Yüzde % 0-9 yıl 107 48,2 10-20 yıl 73 32,9 21 ve üzeri 42 18,9

Örneklemi oluşturan öğretmenlerin, öğretmenlik mesleğinde geçirdikleri süreler farklılık göstermekle birlikte üç grupta toplanmıştır. 0-9 yıl arasında görev süresine sahip olanlar grubun%48,2 sini(107), 10-20 yıl arasında görev süresine sahip olanlar grubun %32,9 unu(73), 21yıl ve üzeri arasında görev süresine sahip olanlar tüm grubun %18,9 unu (42) oluşturmaktadır. Tablo 4. Katılımcıların öğrenim düzeylerine göre dağılımı Öğrenim Düzeyi Frekans (f) Yüzde % Ön Lisans 18 8,1 Lisans 189 85,1 Yüksek Lisans 15 6,8 Araştırmaya katılan öğretmenler, öğrenim düzeyi değişkenine göre 3 kategoriye ayrılmışlardır. Bunlardan % 8,1 i (18) ön lisans, %85,1 i (189) lisans,%6,8 (15) yüksek lisans düzeyinde eğitim kurumlarından mezun olmuşlardır. Öğretmenlerin %96,4 ünün (214) evinde bilgisayar var iken,%3,6 sının (8)evinde bilgisayar yoktur. Ayrıca %91 inin (202) evinde internet bağlantısı var iken %9 unun(20) evinde internet bağlantısı yoktur. Tablo 5.Katılımcıların bilgisayar başında geçirdiği süreye göre dağılımı Bilgisayar başında Frekans (f) Yüzde % geçirilen süre Günde 5 saatten fazla 8 3,6 Günde 2 ile 5 saat arası 91 41 Günde 1 saatten az 85 38,3 Haftada birkaç kez 30 13,5 Ayda birkaç kez 8 3,6 Bilgisayar başında geçirilen süre değişkenine göre öğretmenlerin yüzdelik dağılımı şöyledir:ilköğretim öğretmenlerinin %3,6 sı (8) günde 5 saatten fazla, %41 i (91) günde 2 ile 5 saat arası, %38,3 ü (85) günde 1 saatten az, %13,5 i (30) haftada birkaç kez,%3,6 sı (8) ayda birkaç kez bilgisayar başında zaman geçirmektedir. Araştırmaya katılan öğretmenlere İnterneti ne amaçla kullanıyorsunuz? sorusu sorulmuş ve çeşitli seçenekler verilmiştir. Bu soru, şebeke halinde cevaplanabilen bir sorudur ve öğretmenlere birden fazla seçeneği işaretleme imkanı sunulmuştur. Sonuçlar aşağıdaki gibidir: Tablo 6.Katılımcıların interneti kullanım amaçlarına göre dağılımı. İnterneti Kullanım Amaçları Frekans (f) Yüzde% Ders notu hazırlamak için 193 86,9 Araştırma yapmak için 190 85,6 Mail alışverişi için 98 44,1 Sosyal iletişim ağları (facebook, 120 54,1 twitter vb.)için Gazete okumak için 132 59,5 Oyun oynamak için 42 18,9 Alışveriş,müzik dinlemek,film 28 12,6 izlemek vb. için

Öğretmenlerin % 86,9 u (193) interneti ders notu hazırlamak için,%85,6 sı (190) araştırma yapmak için,%44,1 i (98) mail alışverişi için,%54,1 i sosyal iletişim ağları (facebook, twitter vs.)için,%59,5 i(132) gazete okumak için,%18,9 u(42) oyun oynamak için.% 12,6 sı (28) ise alışveriş yapmak,müzik dinlemek,film izlemek vb. için kullanmaktadırlar. İlköğretim öğretmenlerinin Teknoloji Tutum Ölçeği ne vermiş oldukları cevaplar analiz edilmiş ve öğretmenlerin teknolojiye yönelik tutumları toplamda yüksek (X=4,05) bulunmuştur. Tutum ölçeğinden elde edilen verilere göre ilköğretim öğretmenleri, öğretmen yetiştirmede yeni teknolojilerin kullanımının arttırılması gerektiğini ifade etmişlerdir (X=4,18). Ayrıca öğrencilere yeni teknolojilerin kullanımı hakkında bilgi verilmesi gerektiğini (X=4,08) ve öğrencilere bilgisayar okuryazarlığı hakkında temel derslerin verilmesi gerektiğini (X=4,07) ifade etmişlerdir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin çoğu teknolojik araç gereçleri derslerinde alıştırma ve tekrar amaçlı kullanmanın faydalı sonuçlar verdiğini (X=4,00), verimli çalışma ve öğrenme konusunda teknolojinin getirdiği imkanların olumlu etkiye sahip olduğunu (X=4,08) ve mevcut teknolojilerin kullanımının, yeni ve başka teknolojilerin gelişmesine olanak sağladığını (X=4,06) ifade etmişlerdir.ilköğretim öğretmenlerinin Teknoloji Kullanım Ölçeği ne verdiği cevaplar analiz edilmiş ve öğretmenlerin teknoloji kullanımlarının orta düzeyden yüksek (X=3,57) olduğu ortaya çıkmıştır. Kullanım ölçeğinden elde edilen verilere göre ilköğretim öğretmenleri, derslerinde öğrencilerin düzeyine uygun ders araç gereçleri kullanmaya özen gösterdiklerini ifade etmişlerdir (X=4,19). Çünkü eğitimde kullanılacak ders araç gereçleri ve yeni bilgi teknolojileri ile daha iyi sonuç elde edeceklerini (X=4,14) düşünmektedirler. Öğretmenler derslerinde internet kaynaklarından yararlanmakta (X=4,04) ancak ders programlarındaki konu yükü azaltıldığında eğitim teknolojilerinin daha çok kullanabileceklerini düşünmektedirler (X=4,10). 3.1.Alt Problemlere İlişkin Bulgular 1.İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumları cinsiyet, branş, kıdem, öğrenim düzeylerine göre farklılaşmakta mıdır? 1.a)İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumları cinsiyete göre farklılaşmakta mıdır? İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumlarının cinsiyet değişkenine göre nasıl algılandığına ilişkin veriler Teknoloji Tutum Ölçeği ile toplanmıştır.tutum ölçeğine cevap veren 132 bayan ile 90 erkek öğretmenin teknolojiye karşı tutumlarının ortalaması alınmış, sonuçlar karşılaştırıldığında bayan öğretmenlerin tutum ortalamalarının erkek öğretmenlerin tutum ortalamalarına göre yüksek olduğu görülmüştür. Tablo7:Cinsiyet değişkenine göre teknolojiye karşı tutum Tutum ortalama Cinsiyet Frekans Ortalama Bayan 132 4,1104 Erkek 90 3,9848 Cinsiyet değişkeni ile teknolojiye karşı tutum arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını görebilmek için t testi uygulanmıştır. Uygulanan t testi sonucunda ilköğretim okullarında görev yapan

öğretmenlerin cinsiyet değişkenine göre teknolojiye karşı tutumları arasında anlamlı bir fark olduğu görülmüştür. (t(220)=1,97, p<0,05). Tablo 8.Teknolojiye karşı tutumun cinsiyete göre t testi sonuçları Cinsiyet N X SS Sd t p Bayan 132 4,11,48 220 1,97,046 Erkek 90 3,98,44 1.b)İlköğretim öğretmenlerinin teknolojiye karşı tutumları branş değişkenine göre farklılaşmakta mıdır? İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumlarının branş değişkenine göre nasıl algılandığına ilişkin veriler Teknoloji Tutum Ölçeği toplanmıştır. Öğretmenlerin branşları ile teknolojiye karşı tutumları arasında anlamlı bir fark olup olmadığına Tek Yönlü ANOVA(F) ile bakılmıştır.anova testi sonuçlarına göre öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumları branşlara istatistiksel açıdan anlamlı bir fark göstermemektedir (F(0,05, 11.210)=,874, p>0,05). Tablo 9. Branşlara göre teknolojiye karşı tutum ANOVA testi sonuçları. Varyansın Kaynağı Toplamı Sd Ortalaması F p Gruplararası 2,125 11,193,874,567 Gruplariçi 46,416 210,221 Toplam 48,541 221 1.c)İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumları meslekte geçirdiği yıl (kıdem) değişkenine göre farklılaşmakta mıdır? İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumlarının kıdem değişkenine göre nasıl algılandığına ilişkin veriler Teknoloji Tutum Ölçeği ile toplanmıştır. Öğretmenlerin kıdemleri ile teknolojiye karşı tutumları arasında anlamlı bir fark olup olmadığına Tek Yönlü ANOVA(F) ve Tukey testleri ile bakılmıştır. ANOVA testi sonuçları, öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumları ile kıdemleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunduğunu göstermektedir. (F(0,05, 2.219)=3,892, p<0,05). Tablo 10. Meslekte geçirilen zamana göre Teknoloji tutum ANOVA testi sonuçları. Varyansın Kaynağı Toplamı Sd Ortalaması F p Anlamlı fark Gruplararası 1,666 2,833 3,892,022 Gruplariçi 46,875 219,214 Toplam 48,541 221 0-9 yıl, 10-20 yıl

Post hoc olarak yapılan Tukey sonuçlarına göre; kıdem değişkenine göre betimsel istatistik yapıldığında ilköğretim öğretmenlerinden 0-9 yıl arasında mesleki tecrübeye sahip olanların teknolojiye karşı tutum ortalamaları, 10-20 ile 21 ve üzeri mesleki tecrübeye sahip olanlardan daha yüksektir. 1.d)İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumları öğrenim düzeylerine göre farklılaşmakta mıdır? İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumlarının öğrenim düzeyi değişkenine göre nasıl algılandığına ilişkin veriler Teknoloji Tutum Ölçeği ile toplanmıştır. Öğretmenlerin öğrenim düzeyleri ile teknolojiye karşı tutumları arasında anlamlı bir fark olup olmadığına Tek Yönlü ANOVA (F) ve Tukey testleri ile bakılmıştır. ANOVA testi sonuçlarına göre öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumları öğrenim düzeylerine göre istatistiksel açıdan anlamlı bir fark göstermektedir(f(0,05, 2.219)=7,985, p<0,05). Tablo11.Öğrenim düzeylerine göre teknolojiye karşı tutum ANOVA testi sonuçları Varyansın Kaynağı Toplamı Sd Ortalaması F p Anlamlı fark Gruplararası 3,299 2 1,650 7,985,000 1-3,2-3* Gruplariçi 45,241 219,207 Toplam 48,541 221 Tablo12.Öğrenim düzeylerine göre teknolojiye yönelik tutum TUKEY sonuçları (I)Öğrenim Düzeyi (J)Öğrenim Düzeyi Ortalamalar farkı (I-J) Sig. lisans Yüksek lisans -,23876,125 Tutum Ortalama Ön lisans,37176(*),003 Yüksek lisans lisans,23876,125 Ön lisans,61053(*),000 Ön lisans lisans -,37176(*),003 *Ortalamalar arası farklılık,05 düzeyinde anlamlıdır. Yüksek lisans -,61053(*),000 Yapılan posthoc analizi sonuçlarına göre, Öğrenim düzeyi değişkenine göre; lisans ile ön lisans mezunları arasında lisans lehine, yüksek lisans ile ön lisans mezunları arasında ise yüksek lisans lehine anlamlı bir fark vardır.ancak yüksek lisans ile lisans mezunları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamaktadır.

2.İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknoloji kullanım düzeyleri; cinsiyet,branş,kıdem ve öğrenim düzeylerine göre farklılaşmakta mıdır? 2.a) İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknoloji kullanım düzeyleri cinsiyete göre farklılaşmakta mıdır? İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerinin teknoloji kullanım düzeylerinin cinsiyet değişkenine göre nasıl algılandığına ilişkin veriler Teknoloji Kullanım Ölçeği ile toplanmıştır.kullanım ölçeğine cevap veren 132 bayan ile 90 erkek öğretmenin teknolojiyi kullanım oranlarının ortalaması alınmış, sonuçlar karşılaştırıldığında bayan öğretmenlerin kullanım ortalamaları ile erkek öğretmenlerin kullanım ortalamalarının oldukça yakın olduğu görülmüştür. Tablo 13.Cinsiyet değişkenine göre teknoloji kullanım oranları ortalaması. Tutum ortalama Cinsiyet Frekans Ortalama Bayan 132 3,5891 Erkek 90 3,5441 Cinsiyet değişkeni ile teknolji kullanım oranları arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığını görebilmek için t testi uygulanmıştır.uygulanan t testi sonucunda ilköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin cinsiyet değişkenine göre teknoloji kullanım oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamaktadır. (t(220)=1,022,p>0,05). Tablo 14.Teknolojiyi kullanım oranlarının cinsiyete göre t testi sonuçları. Cinsiyet N X SS Sd t p Bayan 132 3,59,30 220 1,022,324 Erkek 90 3,54,35 2.b)İlköğretim öğretmenlerinin teknolojiyi kullanım düzeyleri branş değişkenine göre farklılaşmakta mıdır? İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiyi kullanım düzeylerinin branş değişkenine göre nasıl algılandığına ilişkin veriler Teknoloji Kullanım Ölçeği ile toplanmıştır.öğretmenlerin branşları ile teknolojiyi kullanım düzeyleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığına Tek Yönlü ANOVA(F) ile bakılmıştır. ANOVA testi sonuçlarına göre öğretmenlerin teknolojiyi kullanımları ile branşlar arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmamaktadır (F(0,05, 11.210)=1,012, p>0,05). Tablo 15. Branşlara göre teknoloji kullanım ANOVA testi sonuçları Varyansın Kaynağı Toplamı Sd Ortalaması F p Gruplar arası 1,151 11,105 1,012,436 Gruplar içi 21,712 210,103 Toplam 22,863 221

2.c)İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiyi kullanım düzeyleri meslekte geçirdiği yıl (kıdem) değişkenine göre farklılaşmakta mıdır? İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiyi kullanım düzeyleri kıdem değişkenine göre nasıl algılandığına ilişkin veriler Teknoloji Kullanım Ölçeği ile toplanmıştır.öğretmenlerin kıdemleri ile teknolojiyi kullanım düzeyleri arasında anlamlı bir fark olup olmadığına Tek Yönlü ANOVA(F) ile bakılmıştır.anova testi sonuçlarına göre öğretmenlerin teknolojiyi kullanım oranları kıdemlerine göre istatistiksel açıdan anlamlı bir fark göstermemektedir (F(0,05, 2.219)=2,128, p>0,05) Tablo 16. Meslekte geçirilen zamana göre Teknoloji kullanım ANOVA testi sonuçları Varyansın Kaynağı Toplamı Sd Ortalaması F p Gruplararası 0,436 2,218 2,128,122 Gruplariçi 22,427 219,102 Toplam 22,863 221 2.d)İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiyi kullanım oranları öğrenim düzeylerine göre farklılaşmakta mıdır? İlköğretim okullarında görev yapan öğretmenlerin teknolojiyi kullanım oranları öğrenim düzeyi değişkenine göre nasıl algılandığına ilişkin veriler Teknoloji Kullanım Ölçeği ile toplanmıştır. Öğretmenlerin öğrenim düzeyleri ile teknolojiyi kullanımları arasında anlamlı bir fark olup olmadığına Tek Yönlü ANOVA(F) ile bakılmıştır.anova testi sonuçlarına göre öğretmenlerin teknolojiyi kullanım oranları öğrenim düzeylerine göre istatistiksel açıdan anlamlı bir fark göstermemektedir(f(0,05, 2.219)=0,755, p>0,05 Tablo 17. Öğrenim düzeylerine göre Teknoloji kullanım ANOVA testi sonuçları. Varyansın Kaynağı Toplamı Sd Ortalaması F p Gruplararası 0,156 2,078 0,755,471 Gruplariçi 22,707 219,104 Toplam 22,863 221 3.Teknolojiye karşı tutum bilgisayar başında geçirilen zamana göre farklılaşmakta mıdır? İlköğretim öğretmenlerinin teknolojiye karşı tutumları ile bilgisayar başında geçirdikleri süre arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki olup olmadığına ANOVA (F) testi ile bakılmıştır. İlköğretim öğretmenlerinin teknolojiye karşı tutumları ile bilgisayar başında geçirdikleri süre arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmamaktadır (F(0,05, 4.217)=0,540, p>0,05).

Tablo 18. Bilgisayar başında geçirilen süreye göre teknolojiye karşı tutum ANOVA testi sonuçları. Varyansın Kaynağı Toplamı Sd Ortalaması F p Gruplararası 0,478 4,119 0,540,707 Gruplariçi 48,063 217,221 Toplam 48,541 221 TARTIŞMA SONUÇ VE ÖNERİLER Hızla gelişen ve değişen dünyayı takip etmek yenilikleri benimsemek ve öncülük etmek ancak topluma çağdaş eğitim sistemlerinin sunulmasıyla mümkün olur. Gelişen dünya koşullarında, dünya koşullarıyla yarışan nesiller yetiştirmek adına teknolojinin okullarda ve hayatın her aşamasında kullanımı kaçınılmazdır. Yıldırım (2007) eğitim sürecinde, eğitimin tüm paydaşlarının teknolojiyi kullanımının başarıyı getireceğini ifade etmiştir. MEB okulları teknolojik araç gereçlerle donatıp öğretmen ve öğrencileri en üst seviyede teknoloji kullanıcısı yapmayı planlamakta ve FATİH projesi başta olmak üzere birçok projeyi hayata geçirmektedir. Bu amaçlar doğrultusunda öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumları ve teknolojiyi kullanımları arasındaki ilişkiyi incelemek adına yapılan çalışmada aşağıdaki sonuçlara varılmıştır. 1. İlköğretim öğretmenlerinin teknolojiye karşı tutumları ele alındığında bayan öğretmenlerin tutum ortalamalarının erkek öğretmenlerin tutum ortalamalarına göre yüksek olduğu görülmüştür.ancak bayan öğretmenlerin tutumları erkek öğretmenlere oranla daha yüksek olmasına rağmen kullanım ortalamaları karşılaştırıldığında gruplar arasında fark olmadığı gözlemlenmiştir. Öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumları ve kullanım ortalamaları incelendiğinde, öğretmenlerin artık teknolojiyi kullandıkları ve benimsedikleri sonucuna ulaşılabilir. Yıldırım (2000) yaptığı çalışmada öğretmenlerin teknolojiye karşı tutumlarının çeşitli bilgisayar kurslarından sonra arttığını saptamış dolayısıyla MEB nın öğretmenlerini teknolojiye yönelik tutumlarını daha da arttırmak için Ersoy(1996) un da ifade ettiği gibi öğretmenleri sürekli kendilerini geliştirebilecekleri eğitimlere tabi tutmalıdır. Çünkü teknoloji sürekli gelişmekte ve değişmekte olduğundan öğretmenlerin bu gelişmenin gerisinde kalmamaları gerekmektedir. 2.İlköğretim öğretmenlerinin bilgisayar başında geçirdikleri süreler ele alındığında beş farklı gruplama yapılmış ve öğretmenlerden toplanan veriler sonucunda şu değerler ortaya çıkmıştır: İlköğretim öğretmenlerinin %3,6 sı (8) günde 5 saatten fazla, %41 i (91) günde 2 ile 5 saat arası, %38,3 ü (85) günde 1 saatten az, %13,5 i (30) haftada birkaç kez,%3,6 sı (8) ayda birkaç kez bilgisayar başında zaman geçirmektedir. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu günde iki ile beş saat arasında internet başında zaman geçirmektedir. Bilişim teknolojileri günümüz dünyasında iletişim başta olmak üzere her alanda varlığını hissettirmektedir. Çoğunluklada hayata yön vermektedir. Çağdaş toplum insanı kendini teknolojiden soyutlayamamaktadır. Bu teknoloji ürünlerinin en önemlilerinden biri de elbette bilgisayardır ve hemen her sektörün olmazsa olmazlarındandır. Dolayısıyla toplumun önder aydın kesimini oluşturan öğretmenlerinde bu durumdan uzakta kalması düşünülemez.

3.İlköğretim öğretmenlerine interneti ne amaçla kullandıkları sorulmuş ve çeşitli cevaplar elde edilmiştir. Öğretmenlerin % 86,9 u (193) interneti ders notu hazırlamak için, %85,6 sı (190) araştırma yapmak için, %44,1 i (98) mail alışverişi için, %54,1 i sosyal iletişim ağları (facebook, twitter vs.) için, %59,5 i (132) gazete okumak için, %18,9 u(42) oyun oynamak için.% 12,6 sı (28) ise alışveriş yapmak, müzik dinlemek, film izlemek vb. için kullanmaktadırlar. Öğretmenlerin büyük çoğunluğunun interneti ders notu hazırlamak için kullandıkları görülmektedir. Nakilcioğlu (2007), günümüzde hızla büyüyen internetin, insanlık tarihinde görülmüş en büyük dönüm noktalarından olduğunu ve insanlık tarihinin bugüne kadar ki bilgi ve kültür birikiminin çok büyük bir bölümünü kapsadığını ifade etmiştir. Bilginin her türlüsüne ulaşmak adına internet sınırsız bir bilgi kutusudur. Öğretmenlerimiz farklı coğrafyalarda olsalar dahi rahatlıkla birbirleriyle bilgi alışverişini bu koşullarda sağlayabilmektedirler. Gerek ders notlarını hazırlamak ve yaymak gerekse araştırma yapmak için ve daha birçok amaç için internet kullanılabilmektedir. 4.İlköğretim öğretmenlerinin branşlarına göre teknolojiye karşı tutumları ve teknolojiyi kullanmaları söz konusu olduğunda gruplar arasında anlamlı bir fark ortaya çıkmamıştır. Araştırmada farklı branşlardaki öğretmenlere ulaşılmasına rağmen teknolojiyi kullanım ortalamaları birbirine oldukça yakındır. Öğretmenlerin kullanım ölçeğine verdikleri cevapların yüzdelerinden yola çıkarak % 52 sinin yazı tahtası dışındaki eğitim araç gereçlerini derslerinde kullandıkları, %44 ünün derslerinde kullanacakları eğitim yazılımlarını kendilerinin seçtikleri saptanmıştır. Dolayısıyla teknoloji kullanım ölçeğinden elde edilen bulgular gösteriyor ki öğretmenlerimiz derslerinde teknolojiyi aktif olarak kullanmaktadırlar. Bu oranı artırma adına Hızal (1989) teknolojinin hızla ilerlediğini ve öğretmenlerimizin bu gelişmeleri takip edebilmeleri, teknolojik gelişmelerin ve bunların eğitime entegrasyonunun sağlanabilmesi için Türkçe hazırlanmış materyallerin öğretmenlere sunulması gerektiğini vurgulamıştır. Bununla birlikte gelişen teknolojiye öğretmenlerin ayak uydurabilmesi için öğretmenlere hizmet içi eğitimlerin düzenli bir şekilde sağlanması önerilmektedir. Özellikle de gündemde olan FATİH projesi kapsamındaki yeniliklerin öğretmenlere tanıtılması ve öğretmenlerin bu konuda donanımlı olması teknolojinin sınıflarda etkili kullanılması açısından önemlidir. Ayrıca öğretmenlerin ülke çapında meslektaşları ile etkileşimini sanal ortamlarda sağlayacak web portallarının hazırlanıp iletişim teknolojilerinden daha çok haberdar olmaları ve aktif kullanmalarının sağlanması önerilmektedir. Bu çalışma sadece Amasya ili Suluova ilçesindeki ilköğretim öğretmenleri ile yürütülmüş olup, benzer çalışmalar farklı illerde ve ortaöğretim öğretmenlerine yönelik gerçekleştirilerek elde edilecek sonuçlar karşılaştırılabilir. KAYNAKÇA Acun, R.(1998). Bilim, Bilgi Teknolojisi ve Türkiye, Milli Kültürler ve Küreselleşme Konferansı (Konya 16-18 Ekim 1998) Akdur,T.E.,Bilici,A.,Çiçek,H.,Günday,Ö.,Yıldızbaşı,A. (2011), Eğitimde Fatih Projesinin Sağlaması Öngörülen Fayda ve Sosyal Etkileri İnternationalComputer& Technologies Symposium,22-24 Mayıs,Elazığ Akkoyunlu, B.,Altun, A., & Soylu, M. Y. (2008). Öğretim Tasarımı [Instructional Design].Ankara: Maya Akademi Akpınar, Y. (2003). Öğretmenlerin Yeni Bilgi Teknolojileri Kullanımında Yükseköğretimin Etkisi: İstanbul Okulları Örneği. 2(2), TOJET. Aktan, C. C. & Tunç, M. (1998). Bilgi Toplumu ve Türkiye. Yeni Türkiye Dergisi, Cilt 4, ss 118-134. Alkan, C. (2005). Eğitim Teknolojisi. Ankara: Anı Yayınevi.

Cakir, R., & Yildirim, S. (2009). What Do Computer Teachers Think About the Factors Affecting Technology Integration in Schools. İlköğretim Online, 8(3), 952-964, [Online]: http://ilkogretim-online.org.tr Çepni,S.(2010).Araştırma ve Proje Çalışmalarına Giriş.Trabzon:Celepler Matbaacılık Ersoy, Y. (1996). Amaçlar ve matematik öğretmenlerinin görüşleri. Hacettepe Eğitim Fakültesi Dergisi. 12, 151-160 Halis,İ.(2002).Öğretim Teknolojileri ve Mataryel Geliştirme.Ankara:Nobel Yayınları Hızal, A. (1989) Bilgisayar Eğitimi ve BDÖ İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Değerlendirilmesi. Anadolu Üniversitesi Yayınları. Eskişehir Nakilcioğlu, İ.H.(2007). İletişimden Bilişime : İnternet Kültüründen Kesitler, Akademik Bilişim.Dumlupınar Üniversitesi, Kütahya 31 Ocak-2 Şubat 2007. Pearson, G.(2006). Approaches to assessing technological literacy. The Technology Teacher, 24-27 Yavuz, S. (2005). Developing a technology attitude scale for pre-service chemistry teachers. The Turkish Online Journal of Educational Technology TOJET, 4, 1, 17-25. 10.10.2006 tarihinde http://www.tojet.net/articles/412.doc adresinden alınmıştır. Yildirim, S. (2000). Effect of an educational computing course on preservice and inservice teachers: A discussion and analysis of attitudes and use. Journal of Research on Computing in Education, 32(4), 479-95. Yildirim, S. (2007). Current utilization of ICT in Turkish basic education Schools: A review of Teacher's ICT use and barriers to integration. International Journal of Instructional Media, 34(2) 171-186 Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu, Vizyon 2023 adlı sayfadan 15 Ocak 2012 tarihinde alınmıştır. http://www.tubitak.gov.tr/sid/472/pid/468/index.htm Türk Dil Kurumu adlı sayfadan 15 ocak 2012 tarihinde alınmıştır.http://tdkterim.gov.tr/bts/ FATİH Projesinin resmi web sitesinden 26 Mart 2012 tarihinde alınmıştır.http://fatihprojesi.meb.gov.tr/tr/icerikincele.php?id=6 Milli Eğitim Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı adlı sayfadan 15 ocak 2012 tarihinde alınmıştır.http://sgb.meb.gov.tr