Ankara Üniversitesi. Türk Psikoloji Dergisi 2005, 20 (56), 45-56



Benzer belgeler
Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

Tekrar ve Düzeltmenin Erişiye Etkisi Fusun G. Alacapınar

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i

stanbul Kültür Üniversitesi, Türkiye

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

MOTORLU TAfiIT SÜRÜCÜLER KURSLARINDA KATMA DE ER VERG S N DO URAN OLAY

Bilgisayarla Tasarım I (GRT 207) Ders Detayları

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.9. Pazar De eri Esasl ve Pazar De eri D fl De er Esasl De erlemeler için ndirgenmifl Nakit Ak fl Analizi

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

ATAÇ Bilgilendirme Politikası

Araştırma Notu 15/177

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

B02.8 Bölüm Değerlendirmeleri ve Özet

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

Tasarım Psikolojisi (SEÇ356) Ders Detayları

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ BURS YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

K atma de er vergisi, harcamalar üzerinden al nan vergilerin en geliflmifl ve

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Animasyon Tabanl Uygulamalar n Yeri ve Önemi

performansi_olcmek 8/25/10 4:36 PM Page 1 Performans Ölçmek

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 26 Ocak 2016

B anka ve sigorta flirketlerinin yapm fl olduklar ifllemlerin özelli i itibariyle

Çeviren: Dr. Almagül sina

OKUL BAZLI BÜTÇELEME KILAVUZU

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

T.C ATAŞEHİR ADIGÜZEL MESLEK YÜKSEKOKULU

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 10 Kasım 2015

İÇİNDEKİLER. 1. Projenin Amacı Proje Yönetimi Projenin Değerlendirilmesi Projenin Süresi Projenin Kapsamı...

Genel Yay n S ra No: /14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ Önlisans ve Lisans Düzeyinde Yurtdışından Öğrenci Başvuru ve Kayıt Kabul Yönergesi


İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ UYGULAMALARI

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

F inans sektörleri içinde sigortac l k sektörü tüm dünyada h zl bir büyüme

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER

qxp 10/17/08 1:19 PM Page U1. IQ8Quad. Her ortam için do ru dedektör. IQ8Quad alg lama prensipleri. Yang n alg lama teknolojisi

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL DERGİLER YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Uluslararas De erleme Uygulamas 2 Borç Verme Amac na Yönelik De erleme

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Zihinden fllem Yapal m, Yuvarlayal m, Tahmin Edelim

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞINA

ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

Osmancık İsmail Karataş Sağlık Meslek Lisesi

Yay n No : 1700 flletme-ekonomi Dizisi : Bask Ocak STANBUL

29 Ekim coflkusu Ekim Maritim Pine Beach Resort Antalya - Belek

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

İçindekiler Şekiller Listesi

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

United Technologies Corporation. Tedarikçilerden fl Hediyeleri

T.C. ÜNĠVERSĠTESĠ EĞĠTĠM FAKÜLTESĠ DEKANLIĞI.. BÖLÜM BAġKANLIĞINA. Üniversitesi,.. Fakültesi, Anabilim Dalı. numaralı

fleklinde okuruz. Pay paydas ndan büyük veya eflit olan kesirlere bileflik kesirler denir.

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

Endüstri Mühendisliği'ne Giriş (IE 103) Ders Detayları

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ UZAKTAN EĞİTİM YÖNERGESİ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ LİSANS DÜZEYİNDEKİ PROGRAMLAR ARASINDA ÇİFT ANADAL (ÇAP) ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

OPERATÖRLER BÖLÜM Giriş Aritmetik Operatörler

Transkript:

Türk Psikoloji Dergisi 2005, 20 (56), 45-56 Görgü Tan n n Bellek Yan lsamalar ve Güven Kararlar : Ba ms z Bellek Bildirimlerinden Sonraki Test ve Soru Türü De iflkenlerinin Etkisi Nurhan Er* Gül Alpar Fatma Uçar Ankara Üniversitesi Özet Bu çal flmada, ba ms z bellek bildirimlerinden sonraki test ve soru türü de iflkenlerinin bir fonksiyonu olarak tan klar n, bir h rs zl k olay na iliflkin bellek yan lsamalar ve güven kararlar incelenmifltir. Deneyin çal flma aflamas nda kat l mc lara, 52 olay slayd izlettirilmifl ve olaya iliflkin ba ms z bellek raporlar n yazmalar ve bellek içeriklerine duyduklar güveni, 7 boyutlu bir ölçek üzerinde de erlendirmeleri istenmifltir. Ara faaliyet aflamas ndan sonra kat l mc lar, 10 kritik madde için hat rlama ya da tan ma testi koflullar alt nda; yanl fl yönlendirmeli, do ru yönlendirmeli ve nötr sorular cevaplam fllard r. Benzer flekilde, ilgili kritiklere verdikleri cevaplar için güven kararlar n belirtmifllerdir. Deneyin son aflamas nda kat l mc lardan, olaya iliflkin ikinci bellek raporlar n yazmalar ve bellek içeriklerine iliflkin güven de erlendirmelerini bir kez daha yapmalar istenmifltir. Kritik maddeler için yap lan analizler, bellek hatalar ve güven kararlar üzerinde, test ve soru türü de iflkenlerinin temel ve ortak etkilerinin oldu unu göstermifltir. Kat l mc lar, hat rlama testinde, yanl fl yönlendirmeli koflul alt nda daha çok bellek yan lsamas sergilemifller fakat bu kofluldaki cevaplar na daha az güven duymufllard r. Birinci ve ikinci bellek raporlar n n karfl laflt r lmas na iliflkin bulgular, olay sonras bilgi etkisinin, kat l mc lar n k smen ikinci bellek raporlar na da yans d n göstermifltir. Pratik aç dan bulgular, görgü tan n sorgulayanlar n, bellek izini ve güvenini de ifltirebilecek farkl sorgulama türlerinin fark nda olmalar gerekti ine iflaret etmektedir. Anahtar kelimeler: Bellek yan lsamalar, ba ms z bellek raporu, görgü tan n n güveni, test ve soru türleri Abstract In this experiment, memory illusions and confidence for a real criminal event were investigated as a function of test and question types after the declaration of independent memory reports of witnesses. In the studying phase of the experiment, participants were presented 52 event slides and asked to write their independent memory reports for the observed event and rate confidence level for their reports at 7 point scale. After completing filler task, they answered the questions under misleading, leading or neutral conditions in recall or recognition test for 10 critical items and also, rated their confidence of memories related these critics. Finishing the memory test was followed by another filler task. At the last part of the experiment, participants were asked to write their second memory reports of the event, and rate confidence level for the second reports, too. Results for the critics showed the main and interaction effects of test and question types upon the memory errors and confidence ratings. In the recall test, participants exhibited much more memory illusions under the misleading condition but low confidence rate. Our analysis upon the first and second memory report comparisons demonstrated that post event information effect was also bit reflected to second report of participants in a general sense. From a practical point of view, findings would imply that evaluators of witness should be aware of different interrogation effects which can be altering memory trace and confidence. Key words: Memory illusions, independent memory report, eyewitness confidence, test and question types *Yaz flma Adresi: Doç. Dr. Nurhan Er, Ankara Üniversitesi, DTCF Psikoloji Bölümü, 06100, S hhiye, Ankara. E-posta: ner@humanity.ankara.edu.tr

46 N. ER G. ALPAR F. UÇAR Son y llardaki bellek araflt rmalar, insan belle- inin gerçek yaflamdaki iflleyiflinden yola ç karak, do ruluk ve uyuflma yönelimli bir yaklafl m n hakimiyeti alt ndad r (Bkz., Koriat, Goldsmith, 1994; Koriat, Goldsmith & Pansky, 2000). Buna göre bellek, geçmifl yaflam deneyimlerinin bir temsili ya da yeniden yap land r lmas olarak görülmekte ve belle in de erlendirilmesi, hat rlananlar n gerçek yaflam deneyimine ne derece uyufltu una bak larak yap lmaktad r. Özellikle 1990 lardaki bellek araflt rmalar na yön veren ve asl nda Bartlett in 1932 deki çal flmalar na kadar uzanan bu niteliksel yaklafl m, bellek yan lsamalar na olan ilgide büyük bir art fla yol açm flt r. Belli bir olay ve ona iliflkin bellek aras ndaki uyuflman n incelenmesi günümüzde, belle in do rulu u kadar hatalar n, di er bir deyiflle, çarp tmalar n da gün fl na ç karmaya bafllam flt r. (Conti, 1999; Haber, & Haber, 2000; Lampinen & Schawartz, 2000; Payne, Elie, Blackwell & Neuschantz, 1996; Schacter, Koutstaal & Norman, 1997). Belle in k r lgan ve hatalara aç k olan bu yönü, hem laboratuar, hem klinik hem de günlük yaflam içinde s kl kla incelenen bir konu haline dönüflmüfltür. Roediger ve McDermott un, Deese in 1959 daki paradigmas n uyarlayarak gelifltirdikleri DRM (Dese-Roediger- McDermott) paradigmas, laboratuar koflullar alt nda yanl fl hat rlama ve tan maya iliflkin çarp c bulgular ortaya koymaktad r (Örn. Bkz., Roediger,1996; Multhaup & Conner, 2002). Tipik bir DRM iflleminde kat l mc lara, listede bulunmayan kritik bir sözcükle (örn., araba) iliflkili sözcükler listesi (Örn., sürücü, tekerlek, direksiyon, vites v.b) verilmekte ve ilgili kritik sözcü ün listede yer almamas na ra men s kl kla, hat rlananlar aras na girdi i gözlenmektedir. DRM paradigmas n n görsel malzemelere yer verilmesi gibi, farkl kullan m ve uygulamalar da bulunmaktad r (Örn., Mckone & Murpy, 2000; Miller & Gazzaniga,1998; Schacter, Koutstaal & Norman, 1997). Bu tür paradigmalar n kullan ld araflt rmalar n en ilginç yönü, basit bir liste ö renme göreviyle de bellek yan lsamalar n n güçlü bir flekilde gösterilebilmesidir. DRM paradigmas ve benzer versiyonlar n n oluflturdu u bu güçlü hatal bellek etkisi, son zamanlarda bellek araflt rmalar literatüründe oldukça fazla dikkat toplam flt r. Kat l mc lar uyarmak bile, ço u kez bu güçlü hata etkisini ortadan kald rmaya yetmemektedir. Ancak, do ruluk ve uyuflma yönelimli yaklafl m n bir gere i olarak, basit liste ö renme görevlerinin ötesinde, insan belle ine iliflkin hatalar n, günlük yaflam olaylar içinde niteliksel bir de erlendirmesini yapmak gerekmektedir. Ancak böyle bir de erlendirme kapsam nda bellek yan lsamalar n psikolojik, sosyolojik ve kültürel bir fenomen olarak ele alabilmek mümkündür. Görgü tan belle i araflt rmalar ise, belirtilen yaklafl - m n en iyi temsil edildi i duruma bir örnektir. Görgü Tan n n Belle i Adli bir olay yerinde bulunmufl ve olay gözlemlemifl olan görgü tan n n, olay ve ayr nt lar hakk ndaki tüm bilgisine görgü tan belle i denilmektedir (Bkz., Loftus, 2000; Sobel, 1987; Wells, 1993). Tan n bildirimlerindeki psikolojik gerçeklik ile olay n fiziksel gerçekli i aras ndaki uyuflman n incelenmesi, insan belle inin toplumsal ve adli olaylar içinde analiz edilmesini gerekli k - lan ve yasal sonuçlar olan bir konudur (Bkz., Er, 2005). Araflt rmalar görgü tan belle inin, bilginin yeniden ifllendi i durumlarda en çok bozulma gösteren ayr bir bellek formu oldu una iflaret etmektedir. Bir suç olay na tan kl k eden kiflinin belle ine etki eden temel faktörler kapsam nda; olay n çarp c l, maruz kalma süresi, tan n önceki beklentileri, stres ve duygusal uyar lma düzeyi ve aradan geçen zaman gibi de iflkenlerden söz etmek mümkündür. (Örn., Christianson, 1992; Frost, 2000; Hafstad, Menon & Logie, 2004; Kramer, Buckout, Eugenio, 1990). Bir görgü tan n n belle i aç s ndan ele al nd nda, t pk alg yan lsamalar nda oldu u gibi, olaya iliflkin fiziksel gerçeklik ve psikolojik deneyim aras ndaki uyuflma hatalar ndan; bellek yan lsamalar ndan söz etmek mümkündür. Bellek yan lsamas, hiç bir zaman meydana gelmemifl ve dolay s yla da tarihsel gerçeklikten farkl bir psikolojik gerçekli in yarat lmas n içeren bir bellek ürünüdür (Roediger,1996; Lampinen ARALIK 2005, C LT 20, SAYI 56

GÖRGÜ TANI I BELLE 47 ve Schwartz (2000). Bellek hatalar n n araflt r ld pek çok araflt rmada, insanlar n hiç gerçekleflmemifl olaylar geri ça rabildikleri ve bu olaylar n gerçekleflti ine de inand klar gösterilmifltir (Örn., Conti, 1999; Lindsay & Pozzulo, 1999; Loftus, 2000). Böyle bir hatan n kayna ; bilginin kodlanmas, hat rda tutulmas ve geri ça r lmas s ras nda herhangi bir yerde olabilir. Kifli, gerçekte olaylar oldu undan farkl bir flekilde alg lam fl, kodlam fl olabilir. Depolanan bilgiye zaman içinde baflka bilgiler müdahale edip, kar flt rm fl olabilir veya geri ça rma süreci içindeki durum, olay n gerçekte oldu undan farkl bir flekilde getirilmesine yol açm fl olabilir. Bir görgü tan için düflündü ümüzde, her bir aflama için geçerli, hataya yol açabilecek olay faktörlerinden ve tan k faktörlerinden bahsedebiliriz (Haber & Haber, 2000; Loftus, 2000; Kramer, Buckout & Eugenio, 1990). Ayr ca bir olaydan sonraki her hangi bir zaman aral nda, tan k olaya iliflkin farkl kaynaklardan bilgiler edinebilir ya da kendisine olayla ilgili sorular sorulabilir. Bu noktada tan n, olay zihninde yeniden canland rmas ve yaratmas gerekecektir. Bu yeniden yaratma, hem orijinal deneyim s ras nda edinilen bilgiyi hem de olay n ard ndan gelen di er bilgileri temel alabilir (Loftus, 2000; Wells & Bradfield, 1998). Olay sonras yanl fl bilgi etkisi. Görgü tan kl araflt rmalar nda dikkat çekici konulardan biri, bir olaya tan k olmufl bir kifliye olay sonras verilen yanl fl bilginin (post-event misinformation effect) silici etkisidir. Adli bir olay yerinde bulunup ilgili olay izleyen tan klar, gördükleriyle baz aç lardan çeliflen yeni bir bilgi ö rendiklerinde; görmüfl olduklar yla, onlara sonradan söylenenler aras nda bir uzlaflma sa larlar (Ayers, Reder,1998; Frost, 2000; Haber & Haber, 2000; Loftus, 1992; Roediger, Jacoby & McDermott, 1996). Tan klar, bellek içeriklerinde, olay sonras yanl fl bilginin etkisiyle ortaya ç kan de iflimin, ço u kez herhangi bir uyar durumunda bile fark nda de ildirler (Bkz., Schreiber, Eakin, Sergent-Marshall, 2003). Buna göre, tipik bir yanl fl yönlendirme paradigmas nda kat l mc lar, bir olaya maruz b rak l r ve ard ndan olayla ilgili baz detaylar hakk nda yanl fl bilgilendirilir. Özellikle adli bir olay yerinde bulunmufl bir görgü tan n n, böyle bir etki alt ndaki bildirimlerinin kritik do urgular vard r. Olay sonras nda verilen bilgi do ru olsa bile, tan k, orijinal olay belle- i ile yeni bilgi aras nda bir ay r m yapamaz duruma gelebilir. Dolay s yla her iki durumda da tan klar n bellekleri ba ms z de ildir ya da olay bildirimleri sadece kendi gözlemlerini içermemektedir. Di er bir deyiflle, yeni bilgiye maruz kalan tan klar n bellekleri art k de iflmifltir. Bilginin geri getirilme aflamas nda, kat l mc lara olay sonras yanl fl bilgi sevketmenin bir baflka yolu, yanl fl yönlendirilmeli (misleading) kritik sorular sormakt r. çinde belirli bir farz olan sorulara (örn.... y gördünüz mü?) yan t veren tan klar n, böyle bir farz içermeyen sorulara (örn. bir... gördünüz mü?) oranla, varolmayan nesneler için daha çok evet yan t verdikleri, Loftus ve arkadafllar n n yapt bir çok çal flmada gösterilmifltir (örn., Loftus, 1979; Loftus ve Zanni, 1975, Loftus, Miller & Burns, 1978; Loftus, 1992). Ço u kez polis sorgulamalar nda tan klara yöneltilen sorular arac l yla, olay sonras yanl fl bilgi etkisi yarat labilmektedir. Yönlendirici sorular çapraz sorgulamada stratejik olarak özellikle görgü tan ve bilirkifli ifadelerinin dayanaklar n çürütmek için bir yöntem olarak da tercih edilebilmektedir (Dillon, 1991). Dolay s yla, yanl fl yönlendirilmifl sorular n, do ru yönlendirilmifl olanlardan ve herhangi bir farz içermeyen nötr sorulardan olan farklar n gösteren araflt rmalar n, görgü tan kl literatüründeki önemi büyüktür. Sorgulama takti i olarak kullan ld nda,do ru ya da hatal farzlar içeren sorular, DRM paradigmas nda da karfl l bulunan tuzak lard r (lures). Ancak görgü tan kl - aç s ndan temel fark, sahte an yaratmaktan çok, onlar n kar flt r c etkilerini elimine edici stratejiler gelifltirmektir. Yönlendirilmifl sorular da oldu u gibi, sorgulamac n n geri bildirimleri arac l yla da tan klar n bellek temsillerinde de ifliklik yaratmaya yönelik çal flmalar vard r (Örn., Granhag, Stromwall & Allwood, 2000; Hafstad, Menon & TÜRK PS KOLOJ DERG S

48 N. ER G. ALPAR F. UÇAR Logie, 2004). Belirtilen çal flmalarda sorgulamac müdahaleleri, sadece bellek raporlar na etki etmekle kalmamakta, ayn zamanda tan klar n hatal an - lar na olan güvenlerini de de ifltirebilmektedir. Ancak yanl fl bilgilendirmeyle benzer olmakla birlikte, hatal geri bildirim, daha kapsaml yan lsamalara ve an birikimlerine yans maktad r. Görgü tan kl nda olay sonras bilgi etkisi konusunda, son y llarda giderek artan say da araflt rma vard r. Ancak gerçek suç olaylar ndaki bellek raporlar ve sorgulama stratejileri aç s ndan ele al nd nda, olay sonras bilginin, sorular arac l - yla de iflimlendi i araflt rmalar n say s oldukça s - n rl d r. Ayr ca Roediger, Jacoby ve McDermott un (1996) belirtti i gibi, olay sonras yanl fl bilgi etkisinin büyüklü ü ve önemi, deneysel desenin özelliklerine ve test türüne göre de de iflebilmektedir. Örne in bu konudaki çal flmalardan birinde; Sutherland ve Hayne (2001), test türü, hedef bilgi kategorisi ve olay sonras bilgi etkileflimlerine, Ibabe ve Sporer (2004) ise, soru formu ve test türünün merkezi ve çevresel ayr nt düzeyi ile iliflkisine dikkat çekmektedir. Ayr ca bu kapsam dahilindeki çal flmalarda yer almayan ancak dikkat edilmesi gereken bir baflka konu da, yönlendirilmifl sorulardan önce tan klar n, ba ms z bellek bildirimlerinin al nm fl olmas gereklili idir. Araflt rman n Amac Bu araflt rman n temel amac, adli bir olaya tan k olmufl kiflilerin, ba ms z an bildirimlerinden sonra yap lan test türü ve soru türü de iflimlemelerinin seçilen kritik maddeler için olas etkilerine bakmak ve bunlar n ikinci an bildirimlerine nas l tafl nd n incelemektir. Yukar da da de inildi i gibi, biliflsel psikoloji alan nda son 30 y ld r, görgü tan belle ine iliflkin literatür; tan n belle ini etkileyebilecek bir çok de iflkenin etkisini gösterebilmek aç s ndan oldukça zengindir. Ancak senaryolu deneylerden oluflan ve ekolojik geçerli i konusunda da elefltirilere maruz kalan bu çal flmalar n ço unda ilgili de iflimlemeler, tan klar n ba ms z bellek bildirimlerine baflvurmadan önce yap lmaktad r. Oysa, bir tan n bir olayla ilgili ba ms z an bildirimi, gözlemlemifl oldu u olayla ilgili anlatabileceklerinin en do rusudur. Görgü tan belle i araflt rmalar nda, bir tan n gözlemledi i olaydan sonraki ilk bildirimi, ba ms z bellek olarak adland r lmaktad r. Bir bellek bildiriminin ba ms z olabilmesi için en az flu koflullar sa lam fl olmas gerekmektedir: Tan k ne oldu u konusunda hiç kimseyle konuflmam fl ve hiç kimseyi dinlememifl olmal d r ve yönlendirici sorular olmaks z n olay anlatmal d r. Ayr ca bu anlat m, tan n olay ilk betimleyifli olmal d r (Conti, 1999; Dillon, 1991; Sobel, 1987). Görgü tan kl araflt rmalar nda tan klar n ba ms z bellek bildirimlerini almaks z n, çeflitli de iflkenler yoluyla belle ine müdahalede bulunmak ve seçilen birkaç kritik maddeye iliflkin, bu de iflkenlerin etkisine bakmak, bellek hatalar - n n oldu undan fazla abart lmas na yol açabilir. Bu araflt rma, belirtilen durum dikkate al nacak flekilde, gerçek bir suç olay n n görüntüleri kullan - larak, görgü tan belle inin çeflitli de iflkenlere ba l olarak incelenmesi amac yla yap lm fl ard fl k bir dizi deneyin (Er, Alpar, 2004), ilk ad m n oluflturmaktad r. Bafllang ç niteli inde olan bu araflt rmada; tan klar n, olaya iliflkin ba ms z bellek bildirimlerini raporlaflt rmalar ndan sonra, test türü (hat rlama ya da tan ma) ve soru türünün (yanl fl yönlendirmeli do ru yönlendirmeli, ve nötr), kat - l mc lar n hata puanlar na ve güven kararlar na olan etkisi incelenmifltir. Ayr ca araflt rman n ikinci amac, test türü ve soru türü de iflkenlerinin farkl koflul birleflimleri arac l yla oluflturulan farkl olay sonras bilgilerin, olaya iliflkin ikinci kez bireysel an bildirimlerini yazan kat l mc larda, bellek yan lsamas oluflumuna yol aç p açmad n ve bu de iflimlemelerin, tan klar n tekrarlayan güven kararlar de erlendirmeleri üzerindeki olas etkilerini görmektir. Tan klar n ba ms z bellek raporlar yla, de iflimlemelere maruz kald ktan sonraki ikinci bellek raporlar n karfl laflt rmak ise araflt rman n bir di er amac n oluflturmaktad r. Araflt rman n amac n gerçeklefltirmeye yönelik yürütülen ifllemler fiekil 1 de flematik olarak gösterilmifltir. ARALIK 2005, C LT 20, SAYI 56

GÖRGÜ TANI I BELLE 49 Yanlış Yönlendirmeli (Misleading) fiekil 1. Araflt rmada Uygulanan fllemlerin fiematik Olarak Gösterimi Örneklem HATIRLAMA TESTİ Doğru Yönlendirmeli (Leading) Yöntem Araflt rmaya, Ankara Üniversitesinin çeflitli bölümlerinde okuyan toplam 120 üniversite ö rencisi (ortalama yafl = 22.5, standart sapma = 3.13, yafl ranj = 18-26) gönüllü olarak kat lm flt r. Kat l mc lar, test türü ve soru türü de iflkenlerinin oluflturdu u 6 farkl koflula seçkisiz olarak atanm flt r. Deney Deseni Araflt rmada ele al nan ba ms z de iflkenler; test türü (hat rlama ve tan ma) ve soru türüdür (yanl fl yönlendirmeli, do ru yönlendirmeli ve nötr). Bu de iflkenlerin hata puan ile kat l mc lar n ikinci bellek bildirimleri ve her bir aflamadaki do ruluk de erlendirmeleri üzerindeki olas etkilerini görmek için 2 x 3 faktörlü seçkisiz deney desenine uygun varyans analizleri kullan lm flt r. Ayr ca kat l mc lar n ilk ba ms z bellek bildirimleriyle, ilgili de iflimlemelerden sonraki bellek bildirimleri, içerik ve kritik maddeler aç s ndan karfl laflt r lm flt r. Bir di er karfl laflt rma ise kat l mc lar n, birinci ve ikinci bellek bildirimlerine iliflkin güven kararlar üzerinde olmufltur. Deney Araç ve Gereçleri OLAY SLAYTLARINI İZLEME Yönlendirmesiz (Neutral) SORULARA VERİLEN CEVAPLARA İLİŞKİN GÜVEN KARARI BELİRTME BAĞIMSIZ BELLEK BİLDİRİMİ YAZMA VE GÜVEN KARARI BELİRTME Yanlış Yönlendirmeli (Misleading) II. BELLEK BİLDİRİMİ YAZMA VE GÜVEN KARARI BELİRTME TANIMA TESTİ Doğru Yönlendirmeli (Leading) Yönlendirmesiz (Neutral) SORULARA VERİLEN CEVAPLARA İLİŞKİN GÜVEN KARARI BELİRTME Araflt rma malzemesi olarak bir özel televizyon kanal n n arflivinden seçilen güvenlik kameras ile kayda al nm fl bir adli vaka görüntüsü kullan lm flt r. VHS bant kayd ndan dijital ortama aktar lan görüntüler, ard fl k 74 slayt haline getirilmifltir. Elde edilen slaytlar, Adobe Photoshop (7.0) program ile temizleme ifllemine tabi tutulduktan sonra olay örüntüsünü en iyi yans tacak biçimde elimine edilmifl ve son aflamada 52 adete indirilmifltir. Slaytlar girifl, geliflme ve sonuç bölümlerinin yer ald, dört genç k z n iflbirli i ile bir kuyumcuda gerçeklefltirdikleri bir h rs zl k olay n ele almaktad r. Slaytlar tek tek incelenerek, bafllang çta 15 kritik madde belirlenmifltir. Görgü tan kl araflt rmalar, kat l mc lara sorulan sorular n merkezi ya da çevresel ayr nt lar içeriyor olmas n n, bellek yan lsamalar n n düzeyini ve miktar n etkileyebilece ini göstermektedir. Bu konuya dikkat çeken çal flmalar do rultusunda (Örn., Sutherland ve Hayne, 2001; Ibabe ve Sporer, 2004), araflt rma için seçilen kritikler, ikinci bir de erlendirmeyle, içerdikleri ayr nt temelinde tekrar de erlendirilmifltir. Bu de erlendirmeyle, merkezi ve çevresel ayr nt lar dengelenecek flekilde; kritik maddelerin say s 10 a indirilmifltir. Ba ms z bellek bildirimlerine baflvurulduktan sonra tan ma ya da hat rlama testini alan kat l mc lara, bu kritiklere iliflkin do ru yönlendirmeli, yanl fl yönlendirmeli ya da nötr sorular sorulmufltur. Slaytlar n izlenmesinden sonraki deneye iliflkin ifllemler, ba ms z de iflkenlerin oluflturdu- u koflul birleflimlerine göre 6 farkl kitapç k içinde toplanm flt r. fiekil 1 deki gibi, slaytlar n izlenmesinden sonraki ilk aflama, ba ms z bellek raporlar n n yaz lmas n içermektedir. Kitapç n ikinci sayfas nda kat l mc lardan, izledikleri olay bafltan sona kadar anlataca bir rapor yazmas istenmifltir. Raporda, polisin suçlular takibine yard mc nitelikte olacak flekilde, gerekli tüm ayr nt lar n yer almas gerekti i belirtilmifltir. Kitapç n di er bir bölümünde kat l mc lar, tan kl k ettikleri h rs zl k olay na iliflkin raporlaflt rd klar ba ms z bellek bildirimlerine ne derece güven duyduklar n 7 boyutlu bir ölçek (1: Hiç, 7: Çok) üzerinde belirtmifllerdir. Kitapç n bir sonraki bölümü, bir ara faaliyet görevinden oluflmaktad r. Bu dolgu ifllemi, verilen kural do rultusunda, bir piramitteki kutucuk- TÜRK PS KOLOJ DERG S

50 N. ER G. ALPAR F. UÇAR lar n içine uygun olan say lar, en alttan bafllayarak yukar ya do ru yazmay gerektirmektedir. Bir sonraki bölüm, kat l mc lar n 10 kritik madde temelinde, olaya iliflkin hat rlad klar n ölçmek üzere haz rlanm fl sorular n yan tlanmas n içermektedir. Hat rlama testi kitapç klar nda, cevaplar n ilgili boflluklara yaz lmas gerekirken, tan ma testi kitapç klar nda ise, cevaplar n her soru için 4 seçenek içinden seçilmesi istenmifltir (four alternative-forced-choice). Hat rlama ya da tan ma testini, verilen cevaplara iliflkin güven kararlar izlemifltir. Sonras nda gelen ikinci ara faaliyet görevinde; kat l mc - lar, verilen her sembol için uygun rakamlar kullanarak ilgili matematik ifllemlerinin yap lmas n gerektiren bir say -sembol iflleme görevini tamamlam fllard r. Kritikler için de iflimlenen test ve soru türünün olas etkilerini görmek amac yla kat l mc - lardan, olay slaytlar na iliflkin ayr nt l bir rapor daha yazmalar istenmifltir. Raporun, polisin suçlular takibinde yard mc nitelikte olacak flekilde yaz lmas gerekti i bir kez daha hat rlat lm flt r. Sonras nda yine, bellek bildirimlerine iliflkin duyduklar güveni derecelendirmifllerdir. Kitapç n tüm bölümleri aras nda, bir sonraki aflamaya geçmek için uygulamac n n talimat n n beklenmesi gerekti i uyar s ve bofl sayfalar yer alm flt r. fllem Uygulamalar 5-6 kiflilik küçük gruplar halinde gerçeklefltirilmifltir. Olay slaytlar, bir Philips projektör arac l ile sunulmufltur. Slaytlar n izlenmesinden sonraki tüm uygulamalar, yukar da içerikleri belirtilen kitapç klar arac l yla gerçeklefltirilmifltir. Kitapç ktaki her bölüme, uygulamac n n talimat yla birlikte geçilmifl ve uygulamalar ortalama 50 dakika sürmüfltür. Bulgular Kritik maddeler için de iflimlenen test ve soru türü de iflkenlerine göre, hata ve güven yüzdeleri Tablo 1 de özetlenmifltir. Belirtilen de iflkenler için hata yüzdesi üzerinde yap lan 2x3 faktörlü seçkisiz grup deney desenine uygun varyans analizine göre, test türü ve soru türü de iflkenlerinin anlaml temel etkileri bulunmufltur (Test türü; [F (1-118) = 22.56, p <.001], Soru Türü; [F (2-117) = 16,14 p <.01] ). Benzer flekilde verilen cevaplara iliflkin güven yüzdeleri için yap lan analiz sonuçlar da, her iki de iflkenin temel etkilerinin anlaml oldu unu göstermifltir (Test Türü; [F (1-118) = 16.09, p <.001], Soru Türü; [F (2-117) = 25,14 p <.01]). Kat l mc lar, 4 seçenekli yönlendirilmifl bir tan ma testinde (%31,14) yönlendirilmifl bir hat rlama testine (50, 97) göre, daha az hata yapm fllar ve ayn zamanda bu testte verdikleri cevaplar n do rulu una daha çok güvenmifllerdir (76,12). Deney sonras karfl laflt rma için seçilen Tukey testi sonuçlar na göre, soru türü de iflkeninin, hata yüzdesi ve verilen cevaplara iliflkin güven yüzdesi üzerindeki temel etkilere bakt m zda; kat l mc - lar, yanl fl yönlendirmeli sorularda daha çok hata (% 48,89) yapmalar na ra men (q = 5.78, p <.01), bu koflul alt nda verdikleri cevaplar na, do ru yönlendirmeli sorulardakiler kadar güven duymufllard r (yanl fl yönlendirmeliler için % 62,42, do ru yönlendirmeliler için % 63,57). Varyans analizle- Tablo 1 Test Türü ve Soru Türü De iflkenlerine Göre Hata ve Güven Yüzdesine liflkin Ortalamalar (Standart Sapmalar) Test Türü Hat rlama Testi Tan ma Testi X (S) X (S) Soru Türü Hata Yüzdesi Güven Karar Yüzdesi Hata Yüzdesi Güven Karar Yüzdesi Yanl fl Yönlendirmeli 48,89 (0,05) 62,42 (2,28) 37,07 (1,67) 76,13 (4,68) Nötr 29,78 (1,14) 44,28 (1,16) 36,54 (2,23) 75,03 (3,44) Do ru Yönlendirmeli 20,22 (0,18) 63,57 (2,37) 36, 98 (0,73) 77,18 (2,14) ARALIK 2005, C LT 20, SAYI 56

GÖRGÜ TANI I BELLE 51 Hata Yüzdesi 60 50 40 30 20 10 0 Yanlış Yönlendirmeli Nötr Soru Türü Doğru Yönlendirmeli Hatırlama Testi Tanıma Testi fiekil 2. Test Türü ve Soru Türü De iflkenlerine Göre Kritik Sorulara Verilen Cevaplardaki Hata Yüzdesi rinde, test ve soru türü de iflkenlerinin hem hata puan hem de güven karar yüzdeleri üzerindeki ortak etkileri de istatistiksel olarak anlaml bulunmufltur (Hata puan yüzdesi için; [(F (1-118) = 19.34, p <.001)], Güven karar yüzdesi için; [(F (1-118) = 14.10, p <.001]). fiekil 2 de yer alan, Tukey testi ile yap lan deney sonras karfl laflt rmalar, yanl fl yönlendirmeli sorularda, hat rlama testindeki hata yüzdesinin, tan ma testindeki ayn koflula göre daha yüksek oldu unu (q = 4,56, p < 01) göstermifltir. Buna karfl n, do ru yönlendirmeli sorularda ise, tersi bir tablo söz konusudur. Buna göre, do ru yönlendirmeli sorularda, tan ma testindeki hata yüzdesi, hat rlama testindekinden yüksektir (q = 8,13, p <.01). Nötr sorular için hat rlama ve tan - ma testinde gözlenen fark ise istatistiksel olarak anlaml de ildir. Ayn de iflkenlerin fiekil 3 te sunulan güven karar yüzdesine yönelik etkileflimleri incelendi inde ise, tan ma testindeki tüm soru tiplerinde; kat l mc lar n verdikleri cevaplar n do rulu- una, hat rlama testindekilere göre daha çok güvendikleri görülmektedir. Tukey testi sonuçlar, yanl fl ve do ru yönlendirmeli sorulardaki test türü farkl klar n n anlaml oldu unu (p <.05) göstermektedir. Güven karar yüzdesine iliflkin en büyük test türü fark ise nötr sorularda ortaya ç km flt r (q = 8.69, p <.01). Kritikler için de iflimlenen test türü ve soru türü de iflkenlerinin, ikinci bellek raporlar na, nas l yans d n görebilmek için bir baflka analiz daha yap lm flt r. Bunun için ilk ba ms z bellek bildirimlerinde (ön ölçüm) yer almay p, ikinci bellek bildirimlerine (son ölçüm) dahil olan kritik maddelerin yüzdesi, ba ml de iflken ölçümü olarak al nm flt r. Bu de iflken üzerinde, test türü ve soru türü de iflkenlerinin etkisini incelemek için, yine 2x3 faktörlü yeni bir varyans analizi yap lm flt r. Bulgular, soru türünün ([F (3-117) = 19, 27 p <.01] ) anlaml temel etkisi oldu unu göstermifltir. Buna karfl n test türü temel etkisi ya da test ve soru türü etkileflimi gözlenmemifltir. Soru türü için fark n kayna n belirlemek üzere, yap lan Tukey Testi sonucuna göre, yanl fl yönlendirmeli-do ru yönlendirmeli soru gruplar aras nda anlaml bir fark gözlenmezken (1.02, p >.05), yanl fl yönlendirmeli-nötr soru grup fark (7, 14, p <.01) ile do ru yönlendirmeli-nötr soru grup fark n n (8,09, p <.01) anlaml oldu u bulunmufltur. Yanl fl yönlendirmeli sorular n soruldu u kat l mc lar n ikinci bellek bildirimlerine % 18 oran nda hatal kritikler, do ru yönlendirmeli sorular n soruldu u kat l mc lar n ikinci bellek bildirimlerine ise % 19 oran nda do ru kritikler girmifltir. Di er bir deyiflle gerek yanl fl, gerekse do ru yönlendirmeli sorulara maruz kalan kat l mc lar n, ikinci bellek bildirimlerine benzer oranda kritik maddeler girmifltir. Bu de ifliklik, do ru yönlendirmeli sorulara maruz kalan tan klar n raporlar nda iyileflme, yanl fl yönlendirmeli so- Güven Kararı Yüzdesi 90 75 60 45 30 15 0 Yanlış Yönlendirmeli Nötr Soru Türü Doğru Yönlendirmeli Hatırlama Testi Tanıma Testi fiekil 3. Test Türü ve Soru Türü De iflkenlerine Göre, Kritik Sorulara Verilen Cevaplara liflkin Güven Karar Yüzdesi TÜRK PS KOLOJ DERG S

52 N. ER G. ALPAR F. UÇAR rular alan kat l mc lar n bellek raporlar nda ise çarp tma fleklinde kendini göstermifltir. Tan klar n bellek bildirimlerinde gözlenen bu de ifliklik, test türünden ba ms zd r. kinci bellek raporlar na duyulan güven yüzdesi üzerinde yap lan 2x3 lük varyans analizi de, soru türü de iflkeninin anlaml temel etkisi oldu unu göstermifltir (F (3-117) = 16,14 p <.01 ). Tukey Testi ile fark n kayna incelendi- inde, daha önce kritikler için hat rlama ya da tan - ma testinde nötr yönlendirmeli sorulara maruz kalan kat l mc lar n, ikinci bellek raporlar na daha çok güvendikleri bulunmufltur (nötr soru-do ru yönlendirmeli grup fark ; 5,32, p < 01, nötr soruyanl fl yönlendirmeli grup fark ; 6,07, p < 01). Di- er bir deyiflle, herhangi bir de iflimlemeye maruz kalmaks z n nötr koflullar alt ndaki aktar mlar nda, tan klar n kendi belleklerine duyduklar güven de artmaktad r. Bu grubun, bafllang çta da belleklerine duyduklar güven aç s ndan di erlerinden farkl olup olmad na bakmak için her grubun, de iflimlemelerden önceki ilk bellek bildirimleri, güven yüzdesi aç s ndan karfl laflt r lm flt r. Yap lan kontroller bafllang çta böyle bir fark n olmad na iflaret etmektedir (F (6-114) = 0,14, p >.05). Ayr ca birinci ve ikinci bellek bildirimleri kurulan tümce say s aç s ndan karfl laflt r ld nda, ikinci bellek raporlar n n daha k sa oldu u (% 13) gözlenmifltir. Kritik maddeler temelinde ayr nt içeren cümle say lar aç s ndan gruplar aras nda bir fark bulunmam flt r. Di er bir deyiflle deneyde, ilk ba- ms z bellek bildirimlerinden sonra, kritik maddeler için yap lan tüm de iflimlemeler, nötr sorulara maruz kalanlar da dahil, bütün koflullardaki tan klar için nelerin rapor edilece i konusunda etkili olmufltur. Bu etki, ikinci bellek raporlar na ilgili anafikir ekseninde art fl, di er ayr nt larda ise azalma fleklinde yans m flt r. Ancak tüm gruplarda ikinci bellek bildirimleri, her ne kadar iki bildirim aras nda farkl etkilere maruz kal nm fl olsa da, ilk (ba- ms z) bellek bildirimleriyle içerik aç s ndan tutarl l k göstermifltir. Ayr ca ilk bildirimlerden sonraki de iflimlemelerde, yanl fl yönlendirmeli koflul alt nda, kritik maddeler için yap lan %48,89 luk genel hata yüzdesi, ikinci bellek raporlar nda %18 e düflmüfltür. Tart flma Bellek yan lsamalar ve hatalar n n oluflumu kapsam ndaki bilimsel çal flmalar, zihinsel sa l k ve yasal çal flma alanlar na yönelik uygulamalar n ilgi oda ndad r. Bu ilginin temel nedenlerinden biri olarak; insan belle inin, geçmiflin sad k bir aynas olup olmad na dair duyulan kayg lar ve tedirginlikler gösterilebilir. Çarp tmaya ve hataya yol açan faktörleri gösteren çal flmalar n sa lad bilgi, yasal sistem için adli sonuçlar olan önemli bir soruya yol açmaktad r: Hatal bellek nas l azalt labilir ya da nas l ortadan kald r labilir? Farkl nedenlerle, ayn sorular ve beraberinde, bellek yan lsamalar n n alt nda yatan mekanizmalar n do ru bellek mekanizmalar ndan farkl olup olmad konusu, kuramsal bellek literatürü aç s ndan da oldukça önemlidir. Son zamanlardaki yeni kan tlar, olay sonras nda edinilen yeni bilgi ve geri bildirimlerin, alg lanan orijinal olay belle ini çarp c bir flekilde etkiledi ini göstermektedir. Elde etti i bulgular do rultusunda Spiro (1980), olay sonras yeni bilginin, orijinal deneyimle uzlaflt r ld nda; bellek de ifliminin zamana ba l olarak artt n (1), do rulu a iliflkin güvenin yüksek oldu unu (2) ve baz d fl nesnel kan tlar d fl nda, do ru ve yanl fl hat rlamay ay rt etmenin bir yolu olmad n ileri sürmüfltür. Daha önce de de inildi i gibi, asl nda bu tür iddiay destekleyen ilk bulgular Loftus ve arkadafllar taraf ndan gözlenmifltir. Loftus ve arkadafllar n n bu konuda yürüttü ü en ünlü çal flmalar ndan biri, K rm z Datsun deneyidir (Loftus, Miller & Burns, 1978). Deneyde tan klar, bir otomobilin dönüfl yapt ktan sonra bir yayaya çarpmas n anlatan 30 ard fl k slayt izlemifllerdir. K rm z bir Datsun olan otomobil, tan klar n yar s için dur iflareti, di er yar s için de yol ver iflareti olan bir kesiflme noktas na do ru ilerlemifl ve bir yayaya çarpm flt r. Slaytlar n gösteriminden hemen sonra kat l mc lar n yar s na sorulan kritik soru fludur: K rm z Datsun dur iflaretinde durdu- ARALIK 2005, C LT 20, SAYI 56

GÖRGÜ TANI I BELLE 53 unda, di er araç onu geçmifl miydi? Di er kat - l mc lara ayn soru, dur iflareti yerine yol ver iflareti konularak sorulmufltur. Bu durumda tan klar n yar s için soruda söz edilen iflaret, kat l mc lar n gerçekte gördükleri iflaret (tutarl bilgi koflulu) di- er yar s için ise, gördüklerinden farkl olan iflarettir (yanl fl yönlendirmeli bilgi koflulu). 20 dakikal k bir dolgu görevinden sonra tan klara slayt çiftlerinden oluflan bir tan ma testi verilerek, daha önceden gördüklerini iflaretlemeleri istenmifltir. Tutarl bilgi koflulunda tan klar n %75 i, yanl fl yönlendirmeli bilgi koflulunda ise %40 do ru yan t vermifllerdir. Tan klar iki hafta sonra tekrar test edildiklerinde, yanl fl yönlendirmeli bilgi koflulunda do ru cevap oran %20 ye düflmüfltür. Benzer bulgular di er ayr nt lar; örne in Datsun un rengi de ifltirildi inde (Loftus, 1979) de gözlenmifltir. Bu araflt rmada da Loftus ve arkadafllar n n çal flmas nda oldu u gibi, do ru yönlendirmeli sorular alan kat l mc lar için tan k olduklar yla, olay hakk nda sorulanlar aras nda bir tutarl l k söz konusudur. Dolay s yla bu koflul alt nda, daha düflük oranda bellek hatas elde edilmifltir. Tutars z bilgi kofluluna karfl l k gelen yanl fl yönlendirmeli soru koflulunda ise, tan klar n daha çok bellek hatas yapt klar bulunmufltur. Sutherland ve Hayne nin (2001) araflt rmas nda da, yanl fl yönlendirmeli soru koflulu alt nda, hat rlama ve tan ma performans, hem merkezi hem de çevresel ayr nt lar için benzer flekilde azalm flt r. Bu iki bulgu birlikte de erlendirildi inde, sorular arac l yla de iflimlenen olay sonras yanl fl bilginin, güçlü bir bellek yan lsamas yaratt n söylemek mümkündür. Bu tür bir bellek yan lsamas, tan ma ve hat rlama testinin yan s ra, do ru-yanl fl test türünün de desene kat ld Ibabe ve Sporer in (2004) çal flmas nda da gözlenmifltir. Ayr ca gözlenen bellek yan lsamas Ibabe ve Sporer in araflt rmas nda oldu u gibi, bizim araflt rmam zda da, tan klar n duyduklar güveni etkilemektedir. Kat l mc lar, yanl fl yönlendirmeli soru koflulunda verdikleri yan tlar n do ru oldu una, en az do ru yönlendirmeli soru koflulunda oldu- u kadar güvenmifllerdir. Di er bir deyiflle, do ruluk ve güven yüzdeleri, olay sonras bilginin bir fonksiyonu olarak de iflmifl fakat birlikte gitmemifllerdir. Ayr ca Sporer, Penrod, Read ve Cutler (1995), yapt klar meta analitik bir çal flmada do ruluk ve güven aras ndaki düflük korelasyona dikkat çekmektedirler. Ancak yine de farkl desen, de- iflken ve ayn zamanda gerçek suç olaylar ndaki arfliv çal flmalar yla, do ruluk ve güven iliflkisini, yeni araflt rmalarda da sorgulamaya devam etmek gerekmektedir. nsanlar neden var olmayan dur iflaretlerini, k r k camlar (Loftus ve Palmer, 1974), oyuncak bir yeflil ay y (Sutherland ve Hayne, 2001) ya da bu araflt rmadaki gibi, tezgahta çal flan b y kl sat - c y hat rlar ve bunlar gördüklerine inan rlar? Di- er bir deyiflle, sahte bir an ya yol açan faktörler nelerdir? Bu soruya farkl kuramsal çerçeveler do rultusunda, farkl yan tlar üretilebilir. Bu tür çal flmalarda, belle in iki farkl kaynaktan bilgi toplad - n söyleyebiliriz. lki, orijinal olay n alg lanmas s ras nda ikincisi ise sonradan edinilen ya da olaya iliflkin soruda gizli olan yeni bilgidir. ki kaynaktan gelen bilgi birleflerek bir uzlaflma sa lamakta ve hangi detay n hangi kaynaktan geldi ine karar vermeyi zorlaflt rmaktad r. Bu karar, bilgi yükü miktar, ayr nt n n türü gibi, de iflimlemelerle daha da zor hale getirmek mümkündür. Orijinal olay n ard ndan verilen her tür bilgi, yeni bir bellek izi oluflturmaktad r. Oluflan bu iz, daha önce hiç görülmemifl veya gerçekleflmemifl olaylar n, gerçekmifl gibi hat rlanmas na neden olmaktad r. Genelde, spontan bir flekilde yap lan bu hataya iliflkin bir fark ndal k yoktur. Araflt rmalarda vurgulanan bir baflka önemli nokta (Bkz., Walker-Padille ve Polle, 2002) da, orijinal bellek izi ile sonradan oluflturulan bellek izinin birbirine kar flt r lmas yla oluflan yan lsamalar n, araya giren zamanla birlikte artt d r. Johnson ve arkadafllar (Johnson ve Raye, 1981; Johnson, Raye, Foley & Foley, 1981; Johnson, Foley, Suengas & Raye, 1988), gelifltirdikleri gerçe i izleme (reality monitoring) paradigmas yla, an lar n kayna n n; ne zaman nerede ve nas l olufltu unun belirlenmesindeki süreçleri vurgulamakta- TÜRK PS KOLOJ DERG S

54 N. ER G. ALPAR F. UÇAR d rlar. Johnson ve arkadafllar na göre (Johnson, Raye, Foley & Foley, 1981), hemen hemen kay plar d fl ndaki tüm bellek hatalar, kaynak denetimi hatalar ndan ortaya ç kmaktad r. Olay sonras yanl fl bilginin yol açt bellek yan lsamalar n n olas nedenlerinden biri olarak kaynak denetimi baflar - s zl üzerinde durulmaktad r. Sunulan araflt rman n, yay na haz rlanan bir sonraki aflamas, kaynak denetimi baflar s zl klar n n yol açabilece i olas bellek yan lsamalar n daha net görebilmeye yönelik olarak düzenlenmifltir. Bulgular bölümünde de inildi i gibi araflt rmada, kritik maddeler için hata yüzdesi üzerinde gözlenen ortak etkiye göre, hat rlama ve tan ma testi sonuçlar birbirine z t bir örüntü sergilemektedir. Yanl fl yönlendirmeli koflul alt nda; hat rlama testindeki, do ru yönlendirmeli koflul alt nda ise; tan - ma testindeki hata yüzdesi daha yüksektir. Ancak güven karar yüzdeleri aç s ndan bak ld nda, tan - ma testinde verilen cevaplara duyulan güven, soru türünden ba ms z olarak tan ma testinde daha yüksektir. Asl nda tan klar, hata puanlar n n artmas na yol açan de iflimlemelerin fark nda olmadan soru türüne göre farkl bellek testlerinde daha belirgin hatalar yapsalar da, tan ma testinde verdikleri cevaplar n do rulu una, hat rlama testine göre daha çok güven duymufllard r. Sorular arac l yla de- iflimlenen olay sonras bilginin yol açt yan lsamalar, Schooler ve Engstler-Schooler in (1990), görsel bellek için önerdi i sözel gölgeleme (verbal overshadowing) etkisiyle de aç klanabilir. Belirsiz durumlarda sözellefltirmenin; belle i güçlendirmesinin yan s ra, belirtilen çal flmada oldu u gibi, ayr ca bizim çal flmam zdaki gibi, test türüne göre farkl laflan olumsuz etkileri de söz konusu olabilmektedir. Yanl fl ya da do ru olsun yönlendirmeli sorular, içerdikleri farzlar nedeniyle, tan kl k edilen olaya ait görsel belle in gölgelenmesine yol aç yor olabilir. Olas bir neden ise, bu sorular n sözel gölgeleme etkileri üzerinden, kayna n ay rt edilebilirli ini güçlefltirmeleri olabilir. Di er taraftan, bizim çal flmam zdaki do ru yönlendirmeli sorular n, nötr sorulara göre bellek do rulu unu artt rm fl olmas n da benzer bir etkiyle, bu kez sorunun, belirsizli i ortadan kald racak flekilde, bellek izini güçlendirmesiyle aç klamak mümkün olabilir. Bu durumun sorgulamadaki karfl l düflünüldü ünde, sorular n, bellek do rulu unu ya da yan lsamas n ortaya ç karacak flekilde nas l sorulmas gerekti ine iliflkin önemli ipuçlar tafl d n söyleyebiliriz. Örne in, eflinizi dövmeyi b rakt n z m? sorusuna verilen yan t evet de olsa hay r da olsa eflimi dövdüm bilgisini iletecektir. Dolay s yla baz amaçlara do ru farzlar olan sorularla ulaflmak mümkünken, baz lar na ise do ru olmayan farzlarla ulafl labilir. Uygulamac n n yapmas gereken, sorudaki farz n içeri inin ve gerçeklik de erinin fark nda olmak ve amaca uygun olarak sorulmas ve sorulmamas gerekenleri belirleyebilmektir. Araflt rman n ilginç bulgular ndan biri, ba ms z bellek bildirimlerinden sonra yanl fl ya da do ru yönlendirmeli sorular alan kat l mc lar n, ikinci bellek bildirimlerine, ilgili kritiklerin benzer oranlarda yans m fl olmas d r. Ancak yan lt c sorulara karfl l k gelen kritikleri alanlar için ikinci raporlardaki bu yans ma (%18), tan ma ve hat rlama testlerindeki hata oranlar yla (% 48, 89) k yasland nda daha düflüktür. Di er taraftan hat rlama ve tan ma testinde, do ru yönlendirmeli sorular alanlar n, hata yüzdesinin (%20, 22) ikinci bellek bildirimlerinde de korunmufl olmas dikkat çekicidir. Kat l mc - lar n, daha önce maruz kald klar do ru yönlendirmeli kritiklere iliflkin ikinci bellek bildirimlerinde, %19 oran nda ayr nt land rma gözlenmifltir. Benzer bir oran, öncesinde yanl fl yönlendirmeli sorulara maruz kalanlar için de geçerlidir (%18). Bu durum, yönlendirici sorular n; hem do ru hem de yan lt c olanlar n, tan klar n ikinci bellek bildirimlerine benzer flekilde tafl nd n göstermektedir. Ayr ca iki bellek bildirimi aras nda yönlendirilmifl bilgiye maruz kalmalar na ra men kat l mc lar n, I.ve II. raporlar aras ndaki tutarl l k, genelde tüm koflul birleflimlerinde yüksektir. Bu aç dan bulgular birlikte de erlendirildi inde sonuçlar, bafllang çta tan klar n ba ms z bellek bildirimlerine baflvurman n, olay sonras yanl fl bilgi etkisiyle ortaya ç ka- ARALIK 2005, C LT 20, SAYI 56

GÖRGÜ TANI I BELLE 55 bilecek bellek yan lsamalar n azaltmada etkili oldu unu göstermifltir. Buna karfl n çal flmam zda, t pk literatürdeki çal flmalarda oldu u gibi bellek yan lsamalar n, sadece de iflimlemelerin etkisi alt ndaki kritik maddelere iliflkin sorular n cevaplar yla s n rland rd m zda, bellek hatalar n n %50 ye ulaflt n söyleyebiliriz. Fakat kuramsal aç dan ele al nd nda ve insan belle inin do as aç s ndan düflünüldü ünde, bellek hatalar n sadece kritik maddelere verilen cevaplar temelinde tan mlaman n ne derece uygun oldu u, üzerinde düflünülmesi gereken önemli bir sorudur. Bu çal flma, yönlendirmeli sorular n sa lad olay sonras bilginin, kritik sorulara verilen cevaplarda yol açt bellek yan lsamalar n, ikinci bellek bildirimlerinde ise ilk bildirimlerin yaratt izin etkileriyle de hatalar n azald n göstermektedir. Literatürdeki bulgularla birlikte bu çal flma, tan a yöneltilen soru türlerinin ve özellikle sorgulama format n n, olaya iliflkin belle i ve duyulan güveni nas l etkiledi ine; bellek do rulu u ve yan lsamalar n n alt nda yatan mekanizmalar n her ikisine birlikte katk sa lamaya yöneliktir. Gerçek suç olaylar na iliflkin sorgulamalarda, bir görgü tan - n n bellek bildirimlerinin do rulu unu de erlendirmek için olay hakk nda, olay sonras nda tan n ne yapt, tan kla kimin konufltu u ve yap lan telkinler hakk nda, teflhis için kullan lan s ralama türü, s ralama oluflturulurken kullan lan yöntem ve mahkemede sorulanlar hakk nda bilgi sahibi olmak gerekir (Bkz.,Er, 2005). Çünkü bunlar n her birinin, eklenen ba lam etkileriyle birlikte ve çoklu etkileflimleriyle, tan n belle inde de ifliklik yaratmaya yönelik güncelleyici etkiler oluflturabilme olas l vard r. Kaynaklar Ayers, M. S., & Reder, L. M. (1998). A Theorical Review of the misinformation effect: Predictions from an activation-based memory model. Psychonomic Bulletin & Review 5, 1-21 Christianson, S.A., (1992). Emotional stres and eyewitness memory: A critical review. Psychological Bulletin, 112, 284-309. Conti, R. P. (1999). The Psychology of False Confessions. The Journal of Credibility Assessment and Witness Psychology, 2, 14-36. Dillon, J. (1991). Questioning. A Handbook of Communication Skills. (Ed. O. Hargie). London, Routledge Press. Er, N. (2005). Bellek izi ve kan tlar n n adalet sistemi içindeki rolü: Kodlama, hat rlama ve bildirme. Adli Psikiyatri Dergisi, 2, 9-21. Er, N., & Alpar, G. (2004). Görgü tan n n belle ine yap lan müdahaleler ve fenomenolojik fark ndal : Neyi-Nas l-nereden Hat rlar? XIII. Ulusal Psikoloji Kongresi, Toplumsal Bar fl: Dün, Bugün ve Yar n Özet Kitapç (6 11 Eylül 2004). stanbul: Bilgi Üniversitesi. Frost, P. (2000). The Quality of False Memory Over Time: Is memory for misinformation remembered or known? Psychonomic Bulletin & Review, 7, 531-536. Granhag, P., Stromwall, L. A., & Allwood, C. M. (2000). Effects of reiteration, hindsight bias and memory on realism in eyewitness confidence. Applied Cognitive Psychology, 14, 397-420. Haber, R. M., & Haber, L. (2000). Experiencing, Remembering and Reporting Events. Psychology, Public Policy and the Law, 6, 1057-1093. Hafstad, G. S., Menon A., & Logie, R. (2004). Post-identification feedback, confidence and recollections of witnessing conditions in child witness. Applied Cognitive Psychology, 18, 901-912. Ibabe, I., & Sporer, S. L. (2004). How you ask is what you get: On the influence of question form on accuracy and confidence. Applied Cognitive Psychology, 18, 711-726. Johnson, M. K (1992). MEM:Mechanisms of recollections. Journal of Cognitive Neuroscience, 4, 268-280. Johnson, M. K., & Raye, C. L. (1981). Reality monitoring, Psychological Review, 88, 67-85. Johnson, M. K., & Raye, C. L., Foley, H. J., & Foley, M. A. (1981). Cognitive operations and decision bias in reality monitoring. American Journal of Psychology, 94, 37-64. Johnson, M. K., Foley, M. A., Suengas, A.G., & Raye, C. L. (1988). Characteristics of memories for perceived and imagined autobiographical events. Journal of Experimental Psychology: General, 117, 371-376. Kramer, D., Buckout, R., & Eugenio, P. (1990). Weapon focus, arousal, and eyewitness memory. Law and Human Behavior, 14, 167-184. TÜRK PS KOLOJ DERG S

56 N. ER G. ALPAR F. UÇAR Koriat, A., & Goldsmith, M. (1994). Memory in naturalistic and laboratory contexts: Distinguishing the accuracyoriented and quantity-oriented approaches to memory assessment. Journal of Experimental Psychology: General, 123, 297-315. Koriat, A., Goldsmith, M., & Pansky, A. (2000). Toward a psychology of memory accuracy. Annual Review of Psychology, 51, 481-537. Lampinen, J. M., & Schawartz, R. M. (2000). Impersistence of False Memory Persistence. Memory, 8 (6) 393-400. Lindsay, R. C. L., & Pozzulo, J. D. (1999). Sources of Eyewitness Identification Error. International Journal of Law and Psychiatry, 22, 347-360. Loftus, E. F. (1979). Shifting human color memory. Memory and Cognition, 5, 696-699. Loftus, E. F. (1992). When a lie becomes the memory s truth: Memory distortions after exposure to misinformation. Current Directions in Psychological Science, 1, 121-123 Loftus, E. F.(2000). Eyewitness Testimony (3.ed.). Cambridge. MA: Harvard University Press. Loftus, E., F., Miller, D.G., & Burns, H.J. (1978). Semantic integration of verbal information into a visual memory. Journal of Experimental Psychology: Human Learning and Memory, 4, 19-31. Loftus, E., F., & Palmer, J.C. (1974). Reconstruction of automobile destruction: An example of the interaction betweeen language and memory. Journal of Verbal Learning and Verbal Behavior, 13, 585-489. Loftus, E. F., & Zanni, G., (1975). Eyewitness testimony: The influence of wording of a questions. Bulletin of the Psychonomic Society 5, 86-88. Mckone, E., & Murphy, B. (2000). Implicit False Memory: Effects of Modality and Multiple Study Presentations on Long-Lived Semantic Priming. Journal of Memory and Language, 43, 89-109. Miller, M. B., & Gazzaniga, M. S. (1998). Creating false memories for visua scenes. Neuropsychologia, 36, 513-520. Multhaup, K. S., & Conner, C. A. (2002). The effects of considering nonlist sources on the Dese-Roediger- McDermott memory illusion. Journal of Memory and Language, 47, 214-228. Payne, D. G., Elie, C. J., Blackwell, J. M., & Neuschantz, M. (1996). Memory illusions: Recalling, recognizing and recollecting events that never occured. Journal of Memory and Language, 35, 261-285. Roediger III, H. L. (1996). Memory illusions. Journal of Memory and Language 35, 76-100 Roediger III, H. L., Jacoby, J. D., & McDermott, K. B. (1996). Misinformation Effects in Recall: Creating false memories through repeated retrieval. Journal of Memory and Language 35, 300-318 Schacter, D. L., Koutstaal,W., & Norman, K. A. (1997). False memories and aging. Trends in Cognitive Sciences, 1 (6), 229-236. Schooler, J. W.,& Engstler-Schooler, T. Y. (1990). Verbal overshadowing of visual memories: Some things are beter unsaid. Cognitive Psychology, 20, 36-71. Schreiber, T., Eakin, D.K., & Sergent-Marshall, S. (2003). Misinformation effects in Eyewitness memory: The presence and absence of memory impairment as a function of warning and misinformation accessibility. Journal of Experimental Psychology: Learning, Memory and Cognition, 29, 813-825. Sobel, N. R. (1987). Eyewitness identification: Legal and practical problems (2.ed.). New York: Clark Boardman Comp. Ltd. Spiro, R. J. (1980). Accommodative reconstruction in prose recall. Journal of Verbal Learning and Verbal Behavior, 19, 84-95. Sporer, S. L., Penrod, S., Read, D., & Cutler, B. (1995). Chosing, confidence, and accuracy-a meta-analsis of the confidence-accuracy relation in eyewitness identification studies. Psychological Bulletin, 118 (3), 315-327. Sutherland, R., & Hayne, H. (2001). Age-related changes in the misinformation effect. Journal of Experimental Child Psychology, 79, 388-404. Walker-Padilla, L. M., & Polle, A. D. (2002). Memory for previous recall: A comparison of free and cued recall. Applied Cognitive Psychology, 16, 515-124. Wells, G. L. (1993). What Do We Know About Eyewitness Identification? American Psychologist, 48, 553-571. Wells, G.L., & Bradfield, A. L. (1998). Good, you identified the suspect : Feedback to Eyewitnesses Distorts Their Reports of the Eyewitnessing Experience. Journal of Applied Psychology, 83, 360-376. Yulie, Y. C., & Cutshall, J. L. (1986). A case study of eyewitness memory of crime. Journal of Applied Psychology, 71, 291-301. ARALIK 2005, C LT 20, SAYI 56

Türk Psikoloji Dergisi 2005, 20 (56), 57-60 Summary Memory Illusions and Confidence in Eyewitness Testimony: Effects of Test and Question Type Variables After the Declaration of Independent Memory Reports Nurhan Er* Gül Alpar Fatma Uçar Ankara Üniversitesi Nowadays there has been an increasing attempt to detect the human memory failures for criminal events in the eyewitness testimony research (e.g., Conti, 1999; Haber & Haber, 2000; Lampinen & Schawartz, 2000; Payne, Blackwell & Neuschantz, 1996; Schacter, Koutstaal & Norman, 1997). Examining the compatibility of psychological reality of an eyewitness report with the physical reality of the event is major topic that makes human memory need to be analyzed within social and forensic events. Although eyewitness confidence and detailed memory reports are often considered reliable indicators of the credibility of the eyewitness testimony, recent research suggests that a lot of factors can influence witnesses reports and confidence. Most of the false memory research indicated that people could retrieve events that have never happened and they also believed that events had taken place. The origins of this failure could be somewhere in acquisition, in retention or in retrieval of the information. There are event and witness factors that could result in failures in every stage. Since the mid-1970s, the most considerable issue in eyewitness memory research is finding that misleading information presented after an event can lead people to erroneous reports of that misinformation. First data about injurious effects of the misleading post-event information which an eyewitness could confront with came from Loftus studies (Loftus, 1975, 1977, 1979). The collection of misinformation experiments pointed out that when an eyewitness exposed to new and contradictory information regarding to the event, it is likely for the witness to compromise the information of either source. Furthermore, eyewitnesses never notice the changes of their memory that occurs because of the effects of the post-event information. Eyewitnesses could not be able to discriminate the source of their memory, even if, an eyewitness exposed to true information. Consequently in either case the memory of the witness is not independent anymore. Another way of exposing eyewitnesses to a new post-event information is asking misleading questions. As it was shown in the studies of Loftus (1979) the questions which involved supposition (eg. Did you see.? ) could produce more yes answers than the questions which did not involve any supposition (eg. Did you see a.? ). The questions which are asked to witnesess can create post-event information effect usually during the police interrogations. Leading questions have a strategic importance in cross examinations for refuting the testimony of witnesses and the expert witnesses. *Address for Correspondence: Nurhan Er, Ankara Üniversitesi, DTCF Psikoloji Bölümü, 06100, S hhiye, Ankara, Turkey. E-mail: ner@humanity.ankara.edu.tr

58 N. ER G. ALPAR F. UÇAR Over the past 30 years, there are many studies indicating the effects of post-event information in the eyewitness literature, however, as it is taken into consideration according to the memory reports of real criminal events and interrogation strategies there are limited research which examine the post-event information that is manipulated through questions. In most of the research, concerning manipulations were made without taking an independent memory report of eyewitnesses. But, it has been suggested that an eyewitness independent memory report always contains the most accurate information regarding the observed event. First memory report of an eyewitness is called as independent memory in eyewitness memory studies. Memory researchers pointed out, a report of a memory is independent under the following three conditions: (a) the witness has not yet spoken with or listened to any other people about what happened, (b) the witness is describing the events for the first time, and (c) the witness provides the description in the absence of leading questions. This present study aimed at investigating the effects of test and question type manipulations for critical items, after the declaration of witnesses independent memory report of the observed real criminal event. And second purpose of the research was to determine the effects of test and question type manipulations on the second memory reports of eyewitnesses. To carry out the aim of the present research, misrecall and misrecognition scores and confidence rates of participants were examined. Method Participants and Measures A total of 120 undergraduate students from several departments of Ankara University voluntarily participated in this study. They were between 18 and 24 years old (M = 22.5, SD = 3.13, range = 18-26). Experimental Design A 2 (test type: recognition, recall) x 3 (question type: misleading, ture leading, neutral) ANOVAs were used to analyse the error scores and confidence ratings for critical items and also for the second memory reports and its confidence ratings. Furthermore, independent memory reports and the second memory reports were compared according to the content and critical items. Participants assigned to six different conditions that derived from test and question types variables. Furthermore, independent memory reports and the second memory reports were compared according to the content and critical items. Another comparision was made for the confidence rates of the idependent memory reports and the second memory reports. Materials and Procedure In the studying phase of the experiment participants have watched a real criminal event consisted of 52 event slides which depicted four young girls who were committed theft in jewelry. After the participants were reminded to pay close attentions to details in the slides, they were given booklets which contained independent memory report page, recall or recognition test for 10 critical items under the two different question type conditions, two filler tasks, and another memory report page. We used 6 different booklets which suited 6 different conditions of the experiment. The slides were then shown, participants were informed to write their memory reports as they were helping the police officer to find out the criminals for legal proceedings then, they have written their first memory report of the observed criminal event and have marked confidence level for their reports at a7 point scale. After all participants have finished their independent memory report, they performed the first filler task, and they have passed to the fourth page containing a memory test according to the given 6 conditions. After answering the recall or recognition tests participants have marked ARALIK 2005, C LT 20, SAYI 56

EYEWITNESS MEMORY 59 confidence levels for their answers at a 7 point scale. The memory test was followed by another filler task. At the last part of the booklets there was another page for writing the second memory report of the observed event. Participants were informed to again write their reports as they helping the police officer to find out the criminals for legal proceedings, and they were warned to write down all the details that they could have forgotten or not mentioned before about the observed event. As was in all phases of booklets, participants have marked confidence levels for their second reports at a 7 point scale. Results and Discussion We conducted 2x3 ANOVAs on error and confidence scores for critial items and witnesses second memory reports. Findings revealed that the main effects of test type (F (1-118) = 22.56, p <.001), and question type (F (2-117) = 16,14 p <.01) and in the same way, main effects of either variables on confidence rates of participants for critical items were significant (test type; [F (1-118) = 16.09, p <.001], question type; [F (2-117) = 25,14 p <.01]). Findings also indicated that interaction effects of these variables on error scores (F (1-118) = 19.34, p <.001) and confidence ratings (F (1-118) = 14.10, p <.001) were also found to be significant. Participants have made more mistakes at recall test than at recognition test, and their confidence rates were higher in recognition test. Results showed that the true leading question condition misrecall scores have decreased, and in the misleading question condition misrecall scores have increased as it was in Loftus and her colleagues studies. Participants confidence rates were the same in misleading and true leading questions. We found under the misleading condition, participants were confident their answers as much as eyewitnesses under the true leading condition. Similar results obtained in Sutherland and Hayne s (2001) research. Under the misleading question condition both recall and recognition performance decreased for central and peripheral details in the same way. As these findings have taken into consideration together, the post-event information which was manipulated through questions leads to a strong memory illusion. This kind of a memory illusion has also seen in the study of Ibabe and Sporer (2004). As it was also seen in Ibabe and Sporer s study, present research indicated that memory illusions affects the confidence rates of the witnesses. We computed post-hoc Tukey tests for two-way interactions related to critical items. Further analyses indicated a greater rate of error in answers to misleading questions for recall test than for recognition test. But an opposite pattern was obtained in answer to truleading questions. On the other hand, it was observed that confidence ratings for errors in recognition test were much higher in recall test for all question types. An interesting result of the present experiment was obtained in the second memory reports of the participants. Findings revealed that main effect of question type on error scores was significant [F (3, 117) = 19, 27, p <.01], but there were no significant differences for test type and no interaction effect between test and question types. Participants second memory reports about the event were influenced by critical items manipulations. This reflection leads a recovery (18%) in second memory reports according to critical items in true leading condition and leads a distortion (19%) in second memory reports according to critical items in misleading condition. In the second memory reports, under these leading conditions, participants were much more confident about their correct or incorrect answers. This alteration obtained in second memory reports was independent of test type. In addition to those findings, despite the contents of first and second memory reports of the witnesses were consistent; they differed on the basis of gist after the manipulations for critical items. These findings indicated that all manipulations after the independent memory reports influenced TÜRK PS KOLOJ DERG S

60 N. ER G. ALPAR F. UÇAR participants response for what has to be written in a second memory report even in neutral question condition. In summary, this experiment illustrated that witnesses confidence levels are influenced by the test and question type manipulations. Our results confirm that eyewitness memory is the most impaired memory form when encounters a new information. In circumstances, information obtained from two different sources is compromised, and therefore witnesses compelled discriminating the sources of information. Johnson and colleagues (1981) claimed that most of the memory failures are due to source confusions. As Schooler and Engstler-Schooler (1990) have suggested, memory illusions as a result of post-event information manipulations through the questions. Giving verbal explanations for uncertain conditions could strengthen the memory but also could have negative effects on memory. Our results support the notion that leading questions, because of the false or true suggestions could cause to strong overshadowing effect on the observed event. The present study indicates that post-event information that brought with leading questions leads to memory illusions in answering the critical item questions. In addition to this, first (independent) memory reports provide witnesses to make fewer mistakes in the second memory reports. Consequently, in line with the literature, this research indicates that the question forms that directing to the witness could affect the confidence level of the eyewitnesses for their memories. From an applied perspective, findings would imply that false memories which could occur under the effects of false post-event information may reduce through taking an independent memory report and the evaluators of witness should be aware of different interrogation effects which can be altering memory trace and confidence. ARALIK 2005, C LT 20, SAYI 56