T.C. ANKARA VALİLİĞİ İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ALO TARIM 344 59 50 ANKARA TAVŞANI YETİŞTİRİCİLİĞİ Adres : Gayret Mahallesi Çınardibi Sokak No: 12 Yenimahalle/ANKARA Santral : 0312 344 59 50 Belgegeçer : 0312 315 60 07 e-mail : ankara@tarimnet.gov.tr web : http://ankara.tarim.gov.tr/
Tarihçesi: Uzun tüyleri ile Ankara tavşanın anavatanı Ankara/Türkiye olduğu bilinmektedir. Neslinin tükenmemesi için 2001 yılında Ankara Valiliği Çevre Koruma Vakfı (ANÇEVA) desteği ile Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, Ankara İl Müdürlüğü bünyesinde Ankara Tavşanını Yaşatma ve Yaygınlaştırma Projesi hayata geçirilmiştir. Amaç: Ülkemizde nüfus artış hızına bağlı olarak işsizlik ve üretimde azalma olmuştur. Bu da kırsal kesimden büyük kentlere göçü artırmıştır. Bu durumun yarattığı sosyo ekonomik çarpıklıklara neden olduğu için Ankara Tavşanı yetiştiriciliği küçük alanlarda yoğun olarak üretilebilecek, özellikle sınır arazisine sahip orman içi köylerde, çiftçiye gerek yan gelir, gerekse esas geliri sağlayabilecek ve atıl iş gücünü değerlendirilecek iş alanıdır. Bu potansiyelin değerlendirilmesi ülke ekonomisine katkı sağlayacağı şüphesizdir. Tekstil endüstrisi Angora yünü ihtiyacını tamamen dış alımla karşılamaktadır.1985-2000 yılları arasında tavşan yünü ithalatı 40-105 ton/yıldır. Ankara tavşanını küçük aile işletmeleri biçiminde yapılarak yününü topluca değerlendirmek ya da el yapımı ürünler olarak pazarlamak koşuluyla yeni iş olanakları yaratılmış olacaktır. Genetik ve seleksiyon: Ankara Tavşanı yetiştiriciliğinde asıl amaç yün (angora) üretimidir. Nitelik ve nicelik bakımından kaliteli yün üretebilmek için ; genetik özelliklerini koruyabilen damızlık tavşanlar, uygun bir barınak ve iyi bakım/besleme koşullarına ihtiyaç vardır. Ülkemizde Ankara tavşanı yetiştiriciliği 2000 yılından bu yana yapılmaktadır. Yanlış ve taraflı bilgilendirmelere bağlı olarak ülke genelindeki 10002i aşkın işletmenin tamamına yakını damızlık satışına yönelmiştir. Bu da kayıt bilgileri olmayan, genetik özellikleri bozulmuş, düşük verimli tavşanların damızlık olarak satılmasına neden olmuştur. Bu tür işletmeler pedigri kayıtları tutulmayan işletmelerden, erkek damızlık tavşanlar temin ederek kan katılması ve seleksiyon yapılması ( düşük verimli olanları seçerek sürüden ayrılması) gerekmektedir. Düzenli olarak kayıt tutulması için tavşanların kulaklarına numara basılarak soy kütüğü çıkartılabilir. Ergenlik: Ankara tavşanı çabuk büyüme ve hızlı üreme kabiliyetine sahiptir. Sağlam ve ince bir yapısı olup, ortalama vücut ağırlığı 3-4 kilogramdır. Entansif bakım koşullarında ekonomik ömrü 4 yıl kadardır. Yıl boyu üreme aktivitesine sahiptirler. Tavşanlar ortalama canlı ağırlığın % 75 ne ulaştıklarında dişiler (4-4,5 aylık, erkekler 5-5,5 aylık olunca) ergenliğe ulaşmış olarak değerlendirilir.
Ergenlik çağına gelmiş olan tavşanlardan yavru elde etmek için bu dönemde yüksek enerjili yem verilmesi ve ortam ısısının 15-18 dereceye kadar çıkartılması faydalı olur. Gebelik: Tavşanlarda gebelik süresi 28-33 gün arasında değişir. Çiftleşmeden sonraki 10-12. günlerde gebelik teşhisi yapılabilir. Gebe olan dişilerin kafeslerine 26-27. günlerde doğum sandığı konulması gereklidir. Tavşan bu sandığın içine yünlerini yolarak ve otlarla bir yavru yuvası yapar. Doğum çoğunlukla kolay gerçekleşir ve 30 dakikada tamamlanır. Doğumun bazı hallerde 5-10 saat arayla iki partide olduğuda görülmüştür. Gebelik süresi uzadığında iri ve ölü yavru sayısı artabilir. Tavşanlar bir doğumda 1-12, ortalama 6-8 adet yavru doğurabilir. Doğan yavrunun %15-30 u ilk 10-15 gün içerisinde ölebilir. Yavrular tüysüz ve gözleri kapalı olarak doğarlar. Tüylenme ilk günden itibaren başlar ve bir hafta içinde tamamlanır. Gözleri 10-12 gün içerisinde açılır. Bu süre içerisinde gözleri açılmayan yavru olursa göz antiseptiği ile gözler yıkanarak açılmalıdır. Yavru Bakımı: Doğumdan sonra yavrunun ve annenin sağlık durumları izlenmelidir. Tavşanın doğum sandığı dışına doğurması halinde yavrular doğum sandığı içine konulmalıdır. Ölü yavrular ayrılmalı, zayıf yavrular kendi annesi ya da süt anneye emzirtilerek beslenmelidir. İyi bir anne yavrularına bakmak amacı ile doğum kutusuna girerken süt salgısı uyarılır ve günde iki kez, sabah ve akşam olmak üzere 1-2 dakika yavrularını emzirir. Sütten Kesme: Yavru tavşanlar 4. haftada sütten kesilerek annelerinin yanından ayrılır ve ikişerli ya da üçerli gruplar halinde ayrı kafeslere konulur. Yünün keçeleşmesini ve kardeşler arasındaki üstünlük kavgasına bağlı yaralanmaları önlemek ve gelişimin daha hızlı olmasını sağlamak için ergenlikten önce (2-2,5 aylık yaşta) yavrular bireysel kafeslere alınmalıdır. Kırkım: Yavrularda ilk kırkım 1,5-2 aylık yaşta, dada sonraki kırkımlar 3 er aylık dönemlerde yapılmalıdır. İlk iki kırkımdan elde edilen yün yavru yünü olarak, daha sonrakiler anaç yünü olarak uzunluk ve kalitesine göre ayrı ayrı toplanmalıdır. Yünler temizliğine ve kalitesine göre ayrı ayrı biriktirilmelidir. Kırkım elektrikli kırkım makinesi, makas yada yolma ile yılda 4 kez yapılır. Her kırkımda ortalama 250 gr. Yün elde edilir. Barınak: Ankara Tavşanı yurdumuzun her tarafında yetiştirilebilir. Ancak her bölgenin iklim şartlarına göre uygun barınaklar hazırlanması gerekmektedir. Barınak tavşanları rüzgardan, yağmurdan, soğuktan ve sıcaktan korumalı, aynı zamanda iyi bir aydınlatma ve havalandırma sağlanmalıdır. Barınak gazları ve aşırı rutubet tavşanların sağlıklarını ve verimliliklerini olumsuz etkiler. Kümeslerin yeterince aydınlık ve havadar olması için pencereler kafeslerin üst seviyesi hizasında başlayıp, vasistaslı ve taban alanının % 5 i kadar olmalıdır. Çatıda havalandırmalar için bacalar bulundurmalıdır. Hava cereyanı ve ani sıcaklık değişimleri tavşanlarda olumsuz etkiler yaratır. Tavşanlardan maksimum düzeyde verim alabilmek için ortalama 12 saat (erkekler10-12 saat, dişiler 14-16 saat) ışık almaları gerekmektedir. Tavşanları direkt gün ışığından korumak gerekmektedir. Yeterli ışık alamayan kümeslerde aydınlatma florasan lambalar ile (3-5 watt/m2 ) olacak şekilde sağlanmalıdır. Sıcaklık ve Nem: Kümes sıcaklığı 10-20 oc olmalıdır. 30 oc nin üzerindeki sıcaklıklarda yün miktarı ve kalitesi düşer. 5 oc nin altındaki sıcaklıklarda yün miktarı ve kalitesi artar
ancak yem tüketimi de yükselir. Kümesin nem oranı % 60-70 olmalıdır. Kafes: Kümesin en önemli ekipmanı kafeslerdir. Kafesler tavşanların fizyolojik ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yapılmalıdır. Damızlık tavşanlar için kafesleri eni 65-70, boyu 80-85, yüksekliği 45-50 cm, yüncü tavşanların kafesleri 55-60x70-75x40-45 cm olmalıdır. Dar kafeslerde tavşanlar sürekli oturma pozisyonun da duracağı için yünleri keçeleşir. Ayrıca aşırı sıcaklarda vücut sıcaklığını ayarlamak için kafeste uzanarak yatarlar. Eğer kafes yeterince büyük olmaz ise tavşanlar strese girerler,yün verimi ve kalitesi düşer. Ankara Tavşanı Yetiştiriciliğinde en çok tel örgülü kafesler kullanılmaktadır. Birim alandan daha fazla yararlanmak için ya da 3 katlı kafesler kullanılmalıdır. Eğer kümeste tek katlı kafesler kullanılıyorsa tavşan başına 2 m2, iki katlı kafesler kullanılıyorsa 1,5 m2, 3 katlı kafesler kullanılıyorsa 1 m2 alan hesaplanmalıdır. Yünlerin temiz ve keçesiz olması, enfeksiyon riskini azaltmak için kafeslerin sürekli olarak temiz tutulması gerekmektedir. Kafeslerin taban ızgaralı tel ya da ahşaptan olabilir. Ahşabın darbelere ve sıvı emme özelliği metale karşı daha sıcak olması açısından ahşap ızgaralar daha uygundur. Izgaraların göz aralığı 12-15 mm olmalıdır. Daha geniş olması halinde tavşanların ayakları sıkışarak sakatlanmalara neden olmaktadır. Doğum Sandığı: Üreme dönemlerinde yavru kayıplarını en aza indirmek için kafeslerin içine yada dış kısmına koyulabilen doğum sandıkları olması gerekir. Doğum sandıkları annelerin rahatça içine girip, yavrusuna rahatça yavrusuna bakabileceği ebatta olmalıdır. Doğum sandıklarının eni 30, boyu 45,, yüksekliği 25 cm olması uygundur. Ayrıca ananın sandığa rahat girebilmesi için 12-15 cm çapında girişçıkış deliği ve bakıcının sandığı kontrol edebilmesi için bir kapağı olmalıdır. Sandığın iç ısısı doğumu izleyen günlerde32-35 oc olmalıdır. Soğuk havalarda bunun sağlanması için sandık ısıtıcıları kullanılabilir. Yemlik ve Otluklar: Yemlik ve otluklar kafesin şekline uygun ve temizliğin rahat olması için portatif olmalıdır. Suluklar tavşanın her zaman temiz ve taze su içmelerine olanak verecek şekilde olmalıdır. Beslenme: Ankara Tavşanlarında bakım ve beslemenin önemi büyüktür. Tavşanlar pelet yem ve kuru yonca ile beslenmelidir. Yem %16 protein, %12-16 seliloz, % 3 yağ ve 2500-2750 kcal içermelidir. Ankara tavşanını yününün kaliteli olması için rasyondaki kükürtlü amino asit oranının %o,6-0,8 düzeyinde olması gerekir. Yetişkin bir tavşan ortalama 3,5 kg gelir. Bu tavşanın günlük yem tüketimi canlı ağırlığının %5 i kadardır. Bir tavşan yaşına ve canlı ağırlığına bağlı olarak günlük 150-200 gr. Yem tüketir. Yavrular ise 3-4 haftalık olana kadar sütle beslenirler. Tavşanlar yem tüketiminin çoğunu gece veya karanlıkta yaparlar. Ankara tavşanının genetik potansiyelinden tam olarak yaralanabilmek için, gerekli besin maddelerini sağlamanın yanında, yem tüketimini etkileyen etmenlerde göz önünde tutulmalıdır. Özellikle kırkımdan sonraki ilk haftalarda tavşanlar daha fazla enerjiye ihtiyaç duydukları için yemin metabolik enerji düzeyi yükseltilmelidir.
Yün verimini etkileyen faktörler: Tavşan yetiştiriciliğinde hem gelişme hemde yün veriminde Protein miktarı ve kalitesi önemlidir.tavşanlar için 10 amino asit esansiyeldir. Bunlardan metionin, sistin, lizin ve arjinin tüy gelişimimde önemli rol oynar. Bu kükürtlü amino asitlerin oranı % 0,6 dan az olması halinde yün verimi ve kalitesi düşer. Diğer amino asit oranları rasyonun protein düzeyi % 16-18 e ayarlandığında otamatik olarak karşılamış olur.yün verimi aynı zamanda canlı ağırlığa da bağlıdır. Genç tavşanlar da optimum büyümeyi sağlamak için bu devrede kırkım kısa aralıklarla yapılmalı ve besin maddesi ihtiyaçları tam olarak karşılanmalıdır. Genç tavşanlarda ve damızlık dişilerde enerji ihtiyacı yüksektir. Enerji ihtiyacı çevre sıcaklığına göre de değişmektedir. Bu nedenle yem ve su tüketimi çevre ısısına ve rasyonun enerji düzeyine göre artar veya azalır. Su ihtiyacı kuru madde tüketiminin 2-2-5 katı kadardır. Ortalama olarak canlı ağırlığın % 10 u kadar su içerler. Çevre ısısı, gebelik, süt verme ve yemin kompozisyonu su ihtiyacında önemli değişikliklere neden olur. Tavşanların her zaman rahat ulaşabileceği konumda bol miktarda temiz ve taze su bulunmalıdır. Ankara tavşanlarında yün verimi üzerine ırkın, cinsiyetin, yaşın, canlı ağırlığın, mevsimin, gebelik durumunun, beslenmesinin ve kırkım ağırlığının önemli etkisi bulunmaktadır. Yün kalitesi verimi önemli bir özelliktir. Yün verimi üzerine beslenme ve ısı gibi diğer faktörlerin indirekt etkisi vardır. Bu yüzden yetiştiricilikte sürekli olarak en verimli tavşanlar seçilerek, ırkın verim özelliği yüksek tutulmalıdır. Ankara tavşanlarında, dişilerdeki yün verimi erkeklerden %15-20 oranında daha fazladır ve en yüksek kalitede yün dişilerden elde edilir. Gebelik ve laktaston dönemleri, yün verimini 1/3 oranında düşürür. Yazın elde edilen yünler sonbahar ve kışın elde edilenlere göre üç kat daha düşüktür. İlkbahardaki verimi ise bu ikisi arasındadır. Yün verimi haziranda en düşük, aralık ayında en yüksektir. Ayrıca canlı ağırlık ile yün verimi arasında pozitif bir ilişki vardır. Ağırlık arttıkça yün verimi de artar. Canlı ağırlığı 4 kg dan büyük olanlarda yün verimi en yüksektir.
Yün: Kırkım ya da yolma ile elde edilir. Kırkım sırasında deriye zarar vermemeye özen gösterilir. Özellikle memeler yaralanmaya karşı son derece hassastır. Bir tavşanın kırkılması için 10-20 dakikalık bir zaman yeterlidir. Yolma işleminde ise sadece kalın uçlu, tam olgunlaşmamış kıllar alınır. Buda yünün kaba görünmesine neden olur. Bu işlem yaklaşık 30-40 dakika sürmektedir. Yolarak yün elde etme tüy dökme zamanında yapıldığı için, bu teknik kullanıldığında iki yolum arasındaki süre kısaltılamaz. Ayrıca ilaç verilerek de yolma işlemi yapılmaktadır. İlaçlı yolmada tavşan acı duymaz. Kırkım veya yolma sonucu elde edilen yün birkaç gün havalandırılır ve kalitesine göre sınıflandırılır. Yünün kalitesini, parlaklığı, özgül ağırlığı,, yumuşaklığı, kılın uzunluğu ve çapı, keçeleşme ve kemp kıl oranı, kirlilik oranı yünün kalitesini belirler. Yünün temiz ve keçesiz olma halinde 6 cm den uzun olanlar 1. kalite, 3-6 cm arasında olanlar 2. kalite ve 3 cm den kısa olanlar 3. kalite olarak ayrılırlar. Angora Yünü Dış Pazarı: Angora; yurt dışında çok yaygın olarak kullanılmaktadır. Angora yünü saf olarak kullanıldığı gibi bir çok doğal ve sun i katkı maddeleri ile karıştırılarak da iplik yapılmaktadır.angora nın içerisinde moher, koton, poliamit, kaşmir, lama, ipek gibi katkı maddeleri karışımları vardır. Yurt dışında ham Angora fiyatları çok farklı ve dalgalıdır. Tavşan Eti: Ankara Tavşanları sığır, tavuk, devekuşu vb. hayvanlara göre daha kaliteli (protein oranı yüksek, kolesterol oranı düşük) et verirler. Bu et verimi çok ekonomik düzeydedir. Çünkü sığırlar bir kg et verimi için 10 kg, koyunlar ise 6 kg. yem tükettikleri halde tavşanlar 2-2,5 kg yeme karşılık 1 kg et ve Tavşan eti protein, vitamin ve mineral madde bakımından diğer etlere nazaran daha zengindir. Yağ oranı düşüktür ve bu da istenen bir durumdur. Tavşan eti kişiye göre değişen bir lezzettedir. Tavşan etinde kasın yumuşaklığı yaşa göre değişir. Ayrıca kas fibrillerini destekleyen bağ dokunun tipine ve miktarına göre farklılık gösterir. Genç tavşanlarda et daha yumuşaktır. Lezzet ise yaşa bağlı olarak değişmektedir. Gübre: Tavşanlar dengeli yemlerle beslenip, ızgaralı kafeslerde barındırılırsa, tavşan kafesinden günde 250-400 gr gübre elde edilir. Özellikle tavşan gübresinin içerdiği nitrojen miktarı çok yüksektir. Çimen veya diğer bitkileri yakmaz, toprakla karışması kolaydır. Çiçeklerin, sebze bahçelerinin, çimenlerin, çit bitkisi ve ağaçların gübrelenmesinde yararlanılır. Pelet yemlerle beslenen tavşanların gübrelerinde yabani ot tohumu bulunmamaktadır. Ayrıca fermente olmadan kullanılabilen tek hayvan gübresidir. Deri: Yünlü deriler çocuk kabanı, etol yapımında kullanılır. Yünü alınmış deriler çanta, çizme, ayakkabı ve deri giysilerin astarı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca oyuncak sanayisinde ve yem sanayisinde kullanılmaktadır. Bunlardan ayrı olarak tavşanın mezbaha artıkları ve idrarı ilaç ve yem sanayinde, kuyruk ve ayakları ise süs eşyası olarak kullanılmaktadır.