Sağlık politikalarının, hekimlerin sezeryan kararı almalarında etkisi: ikinci basamak sağlık kuruluşu değerlendirilmesi

Benzer belgeler
OPTİMAL SEZARYEN HIZI NE OLMALIDIR? TÜRKİYE DE VE DÜNYADA GÜNCEL NEDİR? Konu Yazarı Doç. Dr. İsmail Dölen Dr. Özlem Özdeğirmenci

Artan Sezaryen Oranlarını Nasıl Azaltabiliriz? Üç Yıllık Sezaryen Verilerimiz Eşliğinde Değerlendirme

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD)

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

ARAŞTIRMA YAZISI KLİNİĞİMİZDE YILLARI ARASINDA SEZARYEN OLAN HASTALARIN İNCELENMESİ Mehmet Yılmaz 1, Ünal İsaoğlu 2, Sedat Kadanalı 1

Term ve Tekil Gebeliklerde Kordon Prolapsusu ve Sonuçları

AĞRI İLİNDE SEZARYEN ORANLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ANALYSIS OF CESAREAN SECTION RATES AT AGRI ARAŞTIRMA MAKALESİ

Orijinal makale/original article. İletişim (Correspondence):

Sezaryen veya Normal doğum Üriner inkontinans?

ÖZET SÜLEYMANİYE KADIN HASTALIKLARI VE DOGUM HASTANESİNDE

KLİNİĞİMİZDE YILLARI ARASINDA SEZARYAN ORANI VE ENDİKASYONLARI

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

MULTİPAR GEBELERDE PRİMER SEZARYEN ENDİKASYONLARI

AGE SUMMARY PRIMIPAR AGE

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Sezaryen Oranlarının Çeşitli Değişkenlere Bağlı Olarak Değerlendirilmesi

Sağlık Personelinin Doğum Şekli ve Özelliklerinin Sağlık Personeli Olmayanlarla Karşılaştırması

Anne Yaşı ve Gebelik Sayısının Bebeğin Doğum Ağırlığı ile İlişkisi

Prof. Dr. M. Sinan Beksaç

stanbul E itim ve Araflt rma Hastanesi nde 2008 Y l Sezaryen Do umlar n De erlendirilmesi

Kadınların doğum yöntemi tercihi ve ilişkili faktörler

Aile Hekimliği Uzmanı, Altıyüzevler Aile Sağlığı Merkezi, Tokat. Adres: Karşıyaka Mh. İbni. Kemal Cd. 8. Sk Göksu Evleri, Altıyüzevler Aile Sağlığı

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ JOURNAL OF HEALTH SCIENCES Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayın Organıdır

Prof. Dr. Semih ÖZEREN

DOĞUM BİÇİMİNİN YILLAR İÇİNDE GÖSTERDİĞİ DEĞİŞİM VE ROBSON ON GRUPLU SINIFLANDIRMA SİSTEMİ

SSK BAKIRKÖY DOGUMEVİ KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİNDE YILLARI ARASINDA MATERNAL MORTALİTE

$5$ù7,50$ (%(/ø. gö5(1&ø/(5ø1ø1 *g5(9 7$1,0/$5, 9( <(7(5/ø/ø. $/$1/$5,1$ *g5(.(1'ø/(5ø1ø '(ö(5/(1'ø50(/(5ø g]hq (VUD.$5$0$1 + O\D 2.

DOĞUM ŞEKLİNİN YENİDOĞAN ÜZERİNE ETKİLERİ

Primipar Kadınların Doğum Tercihleri ve Bunu Etkileyen Faktörler

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır.

Sezaryen Doğum Artışını Önlemenin Bir Yolu: Bir Kez Sezaryen Hep Sezaryen Yaklaşımı Yerine Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum ve Hemşirenin Rolleri

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte,

Dr. Aflk n Y ld z 1, Prof. Dr. Atilla Köksal 1, Dr. Külal Çukurova 1, Dr. Adnan Keklik 1, Dr. Neriman Çelik 2, Dr. Hüseyin vit 1

Kadınların Doğum Şekli Tercihlerine Sağlık Eğitiminin Etkisi

İleri Anne Yaşı ve Gebelik Komplikasyonları İlişkisinin Araştırılması

EBELİK ÖĞRENCİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME DOSYASI

500 GEBEDE RİSK FAKTÖRLERİ NEONATAL MORBİDİTE VE MORTALİTE

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Seksio - Sezaryen: Yaygınlığı Ve Sonuçları

TOTAL PLASENTA PREVİALI GEBELERDE KISA SERVİKAL UZUNLUK VE ANTEPARTUM KANAMA RİSKİ

Bir Üniversite Hastanesinde Kadınların Sezaryen Doğum Tercihlerini Etkileyen Faktörler

Ebeliğin Doğası ve Doğum Şekli Üzerine Etkisi

TÜRKİYE MATERNAL FETAL TIP VE PERİNATOLOJİ DERNEĞİ 11. ULUSAL KONGRESİ PANEL BİLDİRİSİ:

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

SEZERYAN SONRASI VAGİNAL DOĞUM. Dr. BELGİN HARZADIN

GEÇİRİLMİŞ SEZARYEN OPERASYONLU GEBELERDE VAGİNAL DOGUM

Hasta Çalışan Güvenliğinde Enfeksiyon Risklerinin Azaltılmasına Yönelik Đstatistiksel Kalite Kontrol Çalışmaları

Sezaryen Doğumlarda Beden Kitle İndeksinin Perinatal Sonuçlara Etkisinin Değerlendirilmesi

YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER

CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI VE YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ'NDE MATERNAL MORTALİTE*

Gebelerde Anti HIV Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Prenatal Tanının Etik ve Hukuk Yönleri

DO AL DO UM MU? SEZARYEN M?

*'" Atatürk Ünİ\'ersitesi Hemşirelik Yüksekokulu. (Arş. Gör.) PREMATÜRE BEBEKLERDEKİ MORTALİTE YE MORBİDİTE İNSİDANS I VE ÖNDE GELEN ÖLÜM NEDENLERİ

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

Sezaryen mi? Vaginal Doğum mu? Dr. Nuri Danışman BÜYÜK DOĞUM

Sezaryen Sonrası Vajinal Yolla Doğum: Retrospektif Değerlendirme

Kısa Serviks Tanı ve Yönetim. Prof.Dr.Sermet Sağol EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

İlk Doğumunu Yapmış Kadınların (Primipar) Doğum Şekline Yönelik Tercihlerini Etkileyen Faktörler

Adölesan Doğumların Demografik Özellikleri ve Maternal-Fetal Sonuçları: İstanbul da Referans Bir Hastanede Gerçekleştirilen Olgu-Kontrol Çalışması

İnfertilite ile depresyon ve anksiyete ilişkisi

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

İnsizyonel Ektopik Gebeliğin Doğru Yönetimi Nasıl Olmalıdır?

Gebelik ve Trombositopeni

İDEAL SEZARYEN ORANI NE OLMALIDIR?

İntrapartum veya Postpartum Şiddetli Hipertansiyon Tedavisinde Başlangıç Olarak LABETOLOL Kullanılan Yönetim Algoritması

Doğumun 2. Evresi Ne Kadar Sürer ve Ne Zaman Sonlanır? İlerlemeyen Eylem Tanısı Nasıl Konulur? Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya

Türkiye de Anne ve Çocukların Durumu. Dr. Mehmet Rifat KÖSE

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

Can AKAL, Sinem Ayşe DURU, Barış OLTEN. Danışman: Filiz YANIK ÖZET

Ertenü.M, Timlioğlu İper.S, Boz.E.S, Özgültekin.A, Kabadayı.M, Tay.S, Yekeler.İ

DOGUM OLGUIARINDA GÜNLÜK RİTİM

Okul Öncesi (5-6 Yaş) Cimnastik Çalışmasının Esneklik, Denge Ve Koordinasyon Üzerine Etkisi

İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi

YILLARI ARASINDA SEZARYEN KLİNİK ANALİZİ,

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

Dr. Zekai Tahir Burak Kad n Sa l E itim ve Araflt rma Hastanesi Do um Ünitesi nde sezaryen oranlar ve endikasyonlar

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM STAJ PROGRAMI

KAHRAMANMARA L MERKEZ NDE 2004 VE 2006 YILLARINDAK DO UMLARIN KAR ILA TIRILMASI

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

SAĞLIKLI FETUSLARDA KOLON VE REKTUM ÇAPLARININ DOĞUM EYLEMİ VE POSTPARTUM MEKONYUM ÇIKIŞ ZAMANI İLE İLİŞKİSİ

SİGARANIN GEBELİĞE ETKİLERİ. Mini Ders 2 Modül: Sigara ve Üreme Sistemi

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

ACİL SERVİSTE SEZARYEN. Doç Dr Ahmet Sebe Çukurova Üniversitesi Acil Tıp ABD

D.Ü.T.F. KADIN HASTALIKLARI VE DOGUM ANABİLİM DALINDA 1983 İLE 1987 YILLARI ARASINDA YAPILAN SEZERYANLERİN ANALİZİ ÖZET SUMMARY

Dünyada ve Türkiye de çocuk sağlığının durumu ( ) Prof. Dr. Betül Ulukol Sosyal Pediatri Bilim Dalı

KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM

Knowledge, Attitude and Behavior of Midwives and Nurses Working Primary Health Services on Family Planning ARAŞTIRMA MAKALESİ

Birinci basamakta çalışan sağlık personelinin hasta hakları konusunda bilgi düzeylerinin belirlenmesi

GÖÇ VE GEBELİK DOÇ. DR. NİDA BAYIK BAHÇEŞEHİR ÜNIVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM A.D 10/10/2017

Sezaryen Olgularında Uygulanan Anestezi Yöntemlerinin Yenidoğanda Apgar Değişikliklerine Olan Etkilerinin Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi

Kadınların Doğum Şekli Tercihlerini Etkileyen Faktörler

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

Transkript:

Araştırma Makalesi Pamukkale Tıp Dergisi Pamukkale Medical Journal Sağlık politikalarının, hekimlerin sezeryan kararı almalarında etkisi: ikinci basamak sağlık kuruluşu değerlendirilmesi The effect of health policies on physicians decisions to perform caesarean sections: evaluation of a secondary health institution Fatma Eskicioğlu*, Pınar Solmaz Hasdemir*, Hakan Çelik**, Faik Mümtaz Koyuncu* *Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, Manisa **Merkez Efendi Devlet Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği, Manisa Özet Amaç: Sezaryan oranlarının Dünya Sağlık Örgütü nün (WHO) önerdiği %15 düzeyine düşürülebilmesi için başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere Türk Jinekoloji ve Obstetri Derneği (TJOD) gibi sivil toplum örgütleri yoğun çaba harcamaktadır. Bu uygulamaların ilimizde, doğum sayısı çok yüksek olan ikinci basamak sağlık kuruluşundaki etkilerini araştırmayı amaçladık. Gereç ve yöntem: Çalışma Manisa-Merkez Efendi Devlet Hastanesinde (eski adıyla Manisa Doğumevi) 2007-2012 yılları arasında yapılan doğumları kapsamaktadır. Araştırma iki dönem olarak yapıldı; Grup-1; 2007-2008- 2009 yılları, Grup-2; 2010-2011-2012 yıllarını içermektedir. Bu dönemlerde olan doğum sayıları ve sezeryan değerlendirmeye alındı. İstatiksel analiz için X² testi kullanıldı. p<0.05 değeri anlamlı olarak kabul edildi. Bulgular: Grup-1 deki sezeryan sayılarının toplam doğum sayılarına oranı (5962/13508) %44.1 iken, Grup-2 de bu oran (4656/11175) %41.6 olarak saptandı. Grup-2 deki düşüş istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0.001). Primer sezeryan oranları (geçirilmiş uterin skarlar dışı) oranları Grup-1 de %68 iken Grup-2 de %51 olarak bulundu. Primer sezeryan / toplam doğum sayısı oranı Grup-1 de %30 iken, Grup-2 de %21.3 olarak tespit edildi. Bu oranda en belirgin düşüş 2012 de idi, %13 olarak tepit edildi. Sonuç: Bu veriler ışığında, TJOD un da desteği ile Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen uygulalamaların süreç içinde sezeryan operasyon oranlarında ve özellikle primer sezeryan operasyon oranlarında anlamlı azalmaya neden olduğu saptanmıştır. Sağlık politikaları, ikinci basamak sağlık kuruluşlarında görevli kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının sezeryan kararı almalarında etkili olmaktadır. Pam Tıp Derg 2014;7(2):119-123 Anahtar sözcükler: Sezeryan oranı, endikasyon, vaginal doğum. Abstract Purpose: The Ministry of Health and the Turkish Obstetrics and Gynaecology Association have been working hard to lower the rate of caesarean sections to %15 as recommended by the World Health Organization (WHO). In order to reach this target, the Ministry of Health introduced new policies. The aim of this research was to evaluate the effects of these policies on secondary health institutions with high birth rates in our region. Materials and methods: Our research included hospital records of deliveries made between 2007 and 2012 in Manisa Merkez Efendi State Hospital (formerly; Manisa Doğumevi). The research was carried out in two periods; Group-1 included 2007-2008-2009 years and Group-2 included 2010-2011-2012 years. The number of births and caesarean sections were evaluated during this period. X ² test was used for the statistical analysis and p value of <0.05 was considered significant. Results: The ratio of number of caesarean section / number of total births (5962/13508) was 44.1% in Group-1, while the ratio (4656/11175) was 41.6% in Group-2.The decrease was statistically significant in Group-2 (p <0.001). Primary caesarean section rates (excluding previous uterine scar) was 68% in Group 1, and 51% in group 2.The ratio of primary caesarean section / total number of birth rate was 30% in Group- 1, while in Group-2 it was 21.3%. The most significant decrease of this ratio was in 2012 and it was 13%. Conclusion:Based on these data, it was observed that policies carried out by the Ministry of Health with the support of the TJOD decreased the rates of caesarean sections, especially primary caesarean rates significantly. In conclusion, health policies are effective on decision making of caesarean sections by obstetrics and gynaecologists working at secondary health institutions. Pam Med J 2014;7(2):119-123 Key words: Caesarean section rate, indication, vaginal delivery. Fatma Eskicioğlu Yazışma Adresi:Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD, Manisa e-mail: fatmaeskicioglu@gmail.com Gönderilme tarihi: 06.09.2013 Kabul tarihi: 01.01.2014 119

Pamukkale Tıp Dergisi 2014;7(2):119-123 Eskicioğlu ve ark. Giriş Sezaryen ile doğum, 500 gram ya da daha ağır bir fetüsün abdomen ve uterus duvarından yapılan bir insizyonla doğurtulmasıdır [1]. Reprodüktif dönemdeki kadınlar arasında en sık uygulanan cerrahi girişimdir [2]. Buna rağmen, bazı çalışmalarda da gösterildiği gibi sezaryenle doğum, anne ve bebek için daha iyi sonuçlar elde edilecekse tercih edilmelidir [3]. Günümüzde, medikal gereklilik dışında da yaygın uygulanması nedeniyle sezaryen oranlarında artış dikkati çekmekte ve gelişmiş ülkelerin global sağlık problemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Amerika da 1965 ve 1986 yılları arasında sezaryen oranları % 4.5 den % 24.1 e yükselmiştir ve son verilere göre doğumların yaklaşık üçte biri sezaryen ile gerçekleşmektedir [4]. Sezaryen sıklığı nedeniyle değerlendirilen 22 gelişmiş ülke içerisinde, Meksika; ilk sırada (%43.9), İtalya; ikinci sırada (%39.8), Güney Kore; üçüncü sırada (% 35.3) yer almışlardır [4]. Türkiye ise 2003 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmasına (TNSA) göre % 21.2 olan sezaryen oranına sahip iken, bu oran, 2008 TNSA raporuna göre %36,7 ye yükselmiştir [5,6]. 2011 yılı itibari ile ise oran, %48 olarak açıklanmıştır. Bu oran, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından konulan hedefin (%15) üzerindedir [7]. Sezaryen oranlarındaki artışın sebepleri araştırıldığında; kadınlarda gebelik yaşının ilerlemesi, yardımcı üreme tekniklerinin kullanımındaki artış ve bu artışa bağlı çoğul gebelik oranlarının yükselmesi, elektronik fetal monitör kullanımının yaygınlaşması, sosyo-ekonomik faktörler, anne isteğinin artması gibi sosyal endikasyonlar yanında, hekimlere getirilen etik ve yasal sorumlulukların oluşturduğu baskı ve önceki sezaryenlere bağlı olarak uterin skarlı kadın sayısının artışı şeklinde sıralanabilir. Bu operasyonlar için ülkemizde maliyet / etki araştırması somut yapılamamasına karşın, batı ülkelerinde ve özellikle ABD de vaginal doğumlarla karşılaştırıldığında, çok yüksek maliyet getirdiğinden, son zamanlarda sezaryen oranlarının azaltılmasına yönelik programlar uygulanmaya başlanmıştır [4,8,9]. Literatürde sezaryen endikasyonları ve sezaryen artış nedenleri ile pek çok yayına rastlamak mümkündür [5,9]. Ancak, görebildiğimiz kadarıyla, Türkiye de uygulanan sağlık politikalarının sezaryen oranlarına etkisini irdeleyen yayına rastlayamadık. Son yıllarda Sağlık Bakanlığı tarafından sezaryen oranlarını düşürebilmek için çeşitli tedbirler alınmış ve idari ve yasal düzenlemeler yapılmıştır [10]. Çalışmamızda, ilin en yüksek doğum sayısına sahip sağlık kuruluşunda, sezaryen oranlarını düşürebilmek için Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen uygulamaların, süreç içinde hekimlerin doğum yöntemi seçimlerindeki etkilerini tespit etmeyi hedefledik. Gereç ve Yöntem Çalışmamız, Merkez Efendi Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği nde ( eski adıyla Manisa Doğumevi) Ocak 2007 - Aralık 2012 arasında, retrospektif tarama yöntemi ile yapılmıştır. Celal Bayar Üniversitesi Etik Kurulu nun onayı alınmıştır. Çalışmada, yıllık toplam doğum sayıları, sezaryen doğum sayıları, primer sezaryen sayıları (geçirilmiş uterin skar dışı nedenlerle yapılan sezaryen) ve oranları araştırıldı. Sezaryen uygulanan olguların, sezaryen endikasyonları incelendi. Kıyaslayabilme kolaylığı için 2007-2008-2009 yılları grup 1, 2010-2011-2012 yılları grup 2 olarak adlandırıldı. İstatistiksel analiz için SPSS for Windows 15.0 programında X² testi kullanıldı. p<0.05 değeri anlamlı olarak kabul edildi. Bulgular Merkez Efendi Devlet Hastanesi Doğum Kliniği nde, 6 yıl içinde toplam doğum sayısı 24.693 olarak saptandı. Grup-1 deki sezaryen sayıları /toplam doğum sayılarının (5962/13508) yüzdesi %44.1 iken, Grup-2 de (4656/11175) %41.6 olarak saptandı. Grup-2 deki düşüş istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0.001). Yıllık vaginal ve sezaryen doğumların sayı ve oranları Tablo-1 ve Grafik-1 de verilmektedir. Primer sezaryen sayıları/toplam sezaryen sayıları yüzdeleri ortalaması Grup-1 de %68 iken Grup- 2 de %51 olarak bulundu. Yıllara göre dağılım Tablo-2 de yer almaktadır. Primer sezaryen sayısı/toplam doğum sayısı yüzdeleri ortalaması Grup-1 de %30 iken, Grup-2 de %21.3 olarak tespit edildi. Bu oranda en belirgin düşüş 2012 de idi, %13 olarak tespit edildi (Tablo-3 ve Grafik-2). Primer sezaryen endikasyonlarında sıklık sıralarına göre, baş-pelvis uygunsuzluğu, fetal distres, prezentasyon anomalileri, uzamış eylem ve çoğul gebelikler ilk sıralardaydı. 120

Sağlık politikalarının sezeryan oranlarına etkisi Tablo 1. Merkez Efendi Devlet Hastanesi nde 2007-2012 yıllarında vaginal ve sezaryen doğumların sayı ve oranlarının yıllık dağılımı Doğum sayısı ve oranları 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Vaginal doğum 2757 (56.2) 2461 (53.5) 2328 (58.2) 2323 (54.2) 2049 (55.7) 2157 (67) Sezaryen doğum 2155 (43.8) 2139 (46.5) 1668 (41.8) 1970 (45.8) 1628 (44.3) 1058 (33) Toplam doğum 4912 4600 3996 4293 3677 3215 Grafik 1. Yıllara göre sezaryen ve normal doğum yüzdelerinin dağılımı (Merkez Efendi Devlet Hastanesi 2007-2012) Tablo 2. Merkez Efendi Devlet Hastanesi nde 2007-2012 yıllarında primer sezaryen sayıları ve toplam sezaryen sayısına oranlarının yıllık dağılımı 2007 2008 Primer sezaryen 1628 (75) 1494 (69) 1017 (60) 1181 (59) 894 (54) 429 (40) 2009 2010 2011 2012 Tablo 3. Merkez Efendi Devlet Hastanesi nde 2007-2012 yıllarında primer sezaryen sayısı /toplam doğum sayısı yüzdelerinin yıllık dağılımı 2007 2008 2009 2010 2011 2012 Primer sezaryen /Toplam doğum %33 %32 %25 %27 %24 %13 Grafik 2.Yıllara göre primer sezaryen oranları (Merkez Efendi Devlet Hastanesi 2007-2012) 121

Pamukkale Tıp Dergisi 2014;7(2):119-123 Eskicioğlu ve ark. Tartışma Sezaryen oranları, son yıllarda dünya çapında artış göstermektedir ve bu durum giderek artan önemde sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır [1,4]. Gelişmiş ülkelerde 1970 li yıllarda %5 olan sezaryen oranı, 1990 ların sonlarında bazı bölgelerde %50 den daha yüksek rakamlara ulaşmıştır [4]. Amerika da 1965 ve 1986 yılları arasında sezaryen oranları %4.5 den %24.1 e yükselmiştir [4]. Bu oran, 2004 de %29.1 e, 2007 de %32 ye ulaşmıştır [4]. Sezaryen oranlarında artış hemen hemen her ülkede görülmesine rağmen, artış hızı ülkeler arasında farklılık göstermektedir [4]. Ülkemizde Sağlık Bakanlığı verilerine göre 1982 de %14, 2003 de %21.4, 2005 de %40.7, 2006 da %40.3, 2007 de %42.5 olarak açıklanmıştır [11]. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmasının 2003 verilerine (TNSA) göre %21.2 olan sezaryen oranı, 2008 TNSA raporuna göre %36.7 olarak açıklanmıştır [5,6]. Optimal sezaryen hızı, altına inildiğinde veya üzerine çıkıldığında maternal ve perinatal mortalite ve morbiditenin yükseleceği rakamdır ve WHO tarafından önerilen bu oran %15 dir [7]. Tüm dünyada, yükselen bu oranlara bağlı artan doğum maliyetleri hekimler yanısıra sigorta şirketlerini, sağlık idarecilerini harekete geçirmiş ve politikalar üretilmeye başlanmıştır [10]. Türkiye de de son yıllarda Sağlık Bakanlığı konuya vurgu yapmaya başlamış ve başta kendi bünyesindeki sağlık kuruluşlarına olmak üzere, bazı düzenlemeler ve yaptırımlar getirmiştir. Bu yaptırımlar başlıca; bilgilendirme, hastane ve kişisel uygulama raporları ile birlikte gerekçelerin istenmesi, sezaryen uygulamalarındaki performansın düşürülmesi şeklinde sayılabilir. Bunların sonucunda son 6 yıllık süreç içinde, Sağlık Bakanlığı na bağlı ikinci basamak sağlık kuruluşunda, yapılan uygulamaların sezaryen oranlarında anlamlı düşüşe sebep olduğu tespit ettik. Özellikle, primer sezaryen oranlarında azalmanın belirgin olduğunu gördük. Toplam sezaryen oranında azalmanın ise daha az olduğunu belirledik. Bunun nedeninin de, önceki yıllarda yapılan sezaryenlere bağlı, eski uterin skarlı gebe sayısında artışa bağlı olduğunu tespit ettik. Sezaryen oranlarında artışın başlıca sebepleri; sezaryen endikasyonlarının daha geniş tutulması, sezaryen ile doğumun güvenli olduğu düşüncesi, perinatal mortalitenin daha az olduğu inancı, doğuma bağlı pelvik relaksasyonu azaltma düşüncesi, anne adayı ve hekimin doğumun zamanlayabilme arzusu, vaginal doğumdan çekinen gebenin isteği ve fetal monitorizasyon ve ultrasonografideki gelişmelerdir [11]. Türkiye de artan sezaryen oranlarını irdeleyen çalışmalarda başlıca sezaryen endikasyonları olarak eski sezaryen, fetal distres, makat prezentasyon, ilerlemeyen travay, çoğul gebelikler ve preeklampsi gösterilmektedir [12,13]. Bu endikasyonlar çalışmamızdaki sezaryen endikasyonları sıklık sıralaması ile paralellik göstermektedir. Türkiye de 2009 yılı öncesi sezaryen oranlarını değerlendiren çalışmalarda Dicle Üniversitesi nde 1983-2002 yılları arasında %22 den %46 a, Atatürk Üniversite sinde ise 2002-2007 yılları arasında ise %37 den %43 e ulaşan artışlar izlenmiştir. Ülkenin kuzey ve doğu kesimlerinde yer alan bu kliniklerde artışın başlıca sebebi olarak geçirilmiş uterin cerrahiler, makat prezentasyon, antenatal tanı yöntem kullanımında artış, gebe ve hekimlerin çeşitli nedenlerle elektif sezaryenlere eğilimli olmaları, gösterilmiştir [13,14]. 2007-2009 yıllarını inceleyen İç Anadolu da yapılan çalışmada yine yıllar içinde %19 dan %28 e ilerleyen artış tespit edilmiş ve en sık neden olarak eski sezaryenler gösterilmiştir [12]. Bütün cerrahi girişimlerde olduğu gibi, sezaryen operasyon sonrası anesteziye bağlı kardiyak, solunumsal, hemodinamik riskler ve postoperatif enfeksiyonlar görülebilmektedir [15]. Sezaryen operasyonlarında yenidoğan morbiditesinde de artış izlenmektedir. 37 hafta sonrası vaginal doğumlarda, yenidoğan geçici takipnesi ve respiratuar distress sendromu görülme oranı 5.3/1000 iken, travayda olmayan sezaryenlerde bu oran 35.5/1000, travayda olan sezaryen doğumlarda 12.2/1000 olarak saptanmıştır [16]. Medikal gereklilik olmadıkça sezaryenle doğumun riskleri, faydalarından daha fazladır [4]. Üstelik en sık uygulanan bu cerrahi prosedür, medikal kaynakların gereksiz tüketilmesi demektir [4]. Tüm bu nedenlerle diğer ülkelerde de sezaryen oranlarını düşürmeye yönelik sağlık uygulamaları geliştirilmeye başlandı [4]. American College of Obstetricians and Gynecologists (ACOG) öncülüğü ile sezaryen sonrası vaginal doğuma teşvik edilerek, sezaryen oranları azaltılmaya çalışıldı ancak bu medikal sorumluluk kaygılarını da beraberinde getirdi [4]. Türkiye de ise Sağlık Bakanlığı, sezaryen oranları artışlarını kamu oyuna basın yoluyla duyurma, konuya duyarlılığı arttırma yanı sıra hekimlere yönelik tedbirler uygulama yoluna girdi. Yürürlüğe soktuğu yönetmeliklerle primer sezaryen oranı %15 in üstünde olan hekimin performans katsayısını 1.00 dan 0.85 e düşürme gibi yaptırımlar uyguladı [10]. Çalışmamızda özellikle Sağlık Bakanlığı na bağlı, ikinci basamak sağlık kuruluşunu 122

Akut semptomatik nöbetler seçmemizin nedeni ortalama yıllık 4.115 doğum sayısı ile, il içinde en yoğun hastane olması ve Bakanlık kararlarından daha çok etkilenmesiydi. Bir başka neden de; üçüncü basamak sağlık kuruluşlarında referans hastane olmaları nedeniyle riskli gebeliklere bağlı, özel hastanelerde de anne isteğine bağlı sezaryen oranlarının kaçınılmaz yüksek olmasıydı [17]. Çalışmamızın kısıtlılığı, 2. basamaktan 3. basamağa yapılan sevkleri değerlendirememiş olmamızdır. Sağlık Bakanlığı nın 03/05/2011 tarihli ikinci basamak sağlık kurumlarında görevli personele birim performans katsayısının uygulanmasına dair yönerge si [10] sonrası performans hak edişlerinde oluşacak kesintiden yada Sağlık Bakanlığı kayıtlarında yüksek sezaryen oranlarına sahip hekim olarak görünme, buna bağlı doğabilecek yaptırımlardan çekincelerin oluşması doğaldır. Bu kaygıların, primer sezaryen gerektiren hastaların, 2. basamakdan 3. basamağa sevklerinde artışa neden olup olmadığını, sevk nedenlerine ait verileri sağlıklı elde edemediğimiz için değerlendirilemedik. İl bazında ve her basamak sağlık kuruluşunun verileri değerlendirilerek, sağlık kuruluşlarının sezaryen oranlarını azaltma uygulamalarına karşı tutumlarının daha net değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Hekim davranışlarında farklılığı sadece performans hak edişlerinde kesinti kaygısı ile açıklamak yetersiz kalır. Hekimlerin, Sağlık Bakanlığı nın geri bildirimlerine ve gerek basında çıkan, gerekse kongrelerde sıkça dile getirilen sezaryen oranlarında artış tartışmalarına duyarsız kalamamaları beklenen bir yanıttır. Ayrıca Sağlık Bakanlığı nın halkı duyarlılaştırmaya yönelik yürüttüğü kampanyaların da etkili olduğunu ve gebelerin normal doğum tercihlerinde artışa yol açtığını düşünüyoruz. Sonuç olarak, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen uygulamalar, ikinci basamak sağlık kuruluşunda sezaryen oranlarını azaltmada etkili olmuştur. Bu azalmada hekimlerin ve Türk Jinekoloji ve Obstetri Derneği gibi mesleki sivil kuruluşların da etkisi olmuştur. Ancak bu düzenlemelerin üçüncü basamak sağlık kuruluşları ve özel hastanelerde etkisini tespit etmeden, sağlık politikalarının ülke genelinde sezaryen oranlarında düşüşe neden olup olmadığını sağlıklı değerlendirmek mümkün olmayacaktır. Çıkar İlişkisi: Yazarlar çıkar ilişkisi olmadığını beyan eder. Kaynaklar 1. Amirikia H, Zarewych B, Evans TN. Caesarean section: a 15 year review of changing incidence, indications, and risks. Am J Obstet Gynecol 1981;140:81-90. 2. Taffel SM. Cesarean delivery in the United States, 1990. Vital Health Stat 21 1994; 51:1-24. 3. Dickens BM, Cook RJ. The legal effects of fetal monitoring guidelines. Int J Gynaecol Obstet 2010;108:170-173. 4. Niino Y. The increasing cesarean rate globally and what we can do about it. Biosci Trends 2011;5:139-150. 5. TNSA 2003 Raporu www.hips.hacettepe.edu.tr/pdf/ TNSA2003-AnaRapor.pdf 6. TNSA 2003 Raporu www.hips.hacettepe.edu.tr/ tnsa2008/data/tnsa-2008_ana_rapor-tr.pdf 7. World Health Organization. Appropriate tecnology for birth. Lancet 1985; 24: 436-437 8. Nilstun T, Habiba M, Lingman G, Saracci R, Da Frè M, Cuttini M. Cesarean delivery on maternal request: can the ethical problem be solved by the principlist approach? BMC Med Ethics 2008;9:11. 9. Geidam AD, Audu BM, Kawuwa BM, Obed JY. Rising trend and indications of caesarean section at the university of Maiduguri teaching hospital, Nigeria. Ann Afr Med 2009;8:127-132. 10. (03/05/2011 tarihli ve 19882 sayılı Makam Onayı ile 01/05/2011 tarihinden itibaren yürürlüğe giren)ikinci basamak sağlık kurumlarında görevli personele birim performans katsayısının uygulanmasına dair yönerge Kadın Doğum Branşı Birim Performans Katsayısının Hesaplanması Madde 8. www.kalite.saglik.gov. tr/content/files/mevzuat/performansa_dayali_ek_ odeme_sistemi/ibbpyonerge.pdf 11. Dölen I, Özdeğirmenci Ö. Optimal sezaryen hızı ne olmalıdır Türkiye de ve dünyada güncel nedir. TJOD Uzmanlık Sonrası Eğitim Dergisi 2004;7:113-117. 12. Çağlayan EK, Kara M, Gürel YC. Kliniğimizde üç yıllık sezaryen oranları ve endikasyonları. J Exp Med 2010;27:50-53. 13. Yılmaz M, Ünal İ, Kadanalı S. Kliğimizde 2002-2007 yılları arasında sezaryen olan hastaların incelenmesi. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2009 22:104-110. 14. Yalınkaya A, Bayhan G, Kale A, Yayla M. Dicle Üniversitesinde 20 yıllık sezaryen oranı ve endikasyonları. T Klin J Gynecol Obst 2003;13:356-360. 15. Muula SD. Ethical and practical consideration of women choosing cesarean section deliveries without medical indication in developing countries. Croat Med J 2007;48:94-102. 16. Parilla BV, Dooley SL, Jansen RD, Socol ML. Iatrogenic respiratory distress syndrome following elective repeat cesarean delivery. Obstet Gynecol 1993;81:392-395. 17. Sıkar D, Yaşar L, Inanç B, Yaşar N. Eski sezaryenli gebelerin demografik özellikleri ve ilk sezaryen endikasyonlarının değerlendirilmesi. Türk Aile Hek Derg 2013;17:3-7. 123