O kadar uzak... haziran 2008



Benzer belgeler
Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

Fevzi Pafla Cad. Dr. Bar fl Ayd n. Virgül (,) 2. Baz k saltmalar n sonuna konur.

Matematikte sonsuz bir s fatt r, bir ad de ildir. Nas l sonlu bir s fatsa, matematikte kullan lan sonsuz da bir s fatt r. Sonsuz, sonlunun karfl t d

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

Olas l k hesaplar na günlük yaflam m zda s k s k gereksiniriz.

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

DE fi M. Do ada her fley de iflime u rar. A açlar de iflir. Hayvanlar de iflir. Eflyalar de iflir.

SIVILARI ÖLÇME. Marketten litreyle al nan ürünlerden baz lar afla da verilmifltir.

Saymak San ld Kadar Kolay De ildir

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

C. MADDEN N ÖLÇÜLEB L R ÖZELL KLER

ZARLARLA OYNAYALIM. Önden = = + = Arkadan = = + + = = + + =

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

ÜN TE KES RLERDEN ALANLARA. Kesirleri Tan yal m. Basit Kesirler

MATEMAT K. Sütun Grafi i. Olas l k

Yeniflemeyen Zarlar B:

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Amerika Birleflik Devletleri nde dikkatimi ilk çeken her fleyin

1/3 Nerde ya da Kaos a Girifl

2 onluk + 8 birlik + 4 onluk + 7 birlik 6 onluk + 15 birlik = 7 onluk + 5 birlik =

TEST 10. Afla daki noktal yerlere uygun sözcükleri bularak cümleyi tamamlay n z. 1. Dünya n n flekli...

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

= puan fazla alm fl m.

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

L K Ö R E T M. temel1 kaynak MUTLU. Matematik Türkçe Hayat Bilgisi

Marketten tatl yiyecek olarak hangisini tartarak al r z? Resimdeki sebzelerden hangisi tart larak sat l r?

Çocuk dergilerinin flaflmaz sorusudur: Afla daki karenin

256 = 2 8 = = = 2. Bu kez de iflik bir yan t bulduk. Bir yerde bir yanl fl yapt k, ama nerde? kinci hesab m z yanl fl.

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

umhurbaflkan iken, Kendi ste iyle Kimya Ö rencisi Oldu

Pelitcik ve Sarıkavak Köyleri-Çamlıdere (04 Ekim 2009) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

Bu yaz girifle gereksinmiyor. Do rudan, kan tlayaca m z

ALIfiTIRMALAR VE PROBLEMLER

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK

III. ad m: 5 i afla ya indiririz. 5 in içinde 5, 1 defa vard r. A aç dikme kampanyas nda günde ortalama 201 a aç dikilmifltir.

Yalanc n n Hakk ndan Gelmek!

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Yol (km) a) 50 cm 2 m b) 140 km 1040 m c) 8000 m 8 km

Yaz ma Aziz Nesin in özyaflamöyküsü Böyle Gelmifl Böyle

GÖRÜfiLER ÇOCUK ATATÜRK

CO RAFYA SICAKLIK. Kavram Dersaneleri 6. ÖRNEK 1 : Afla daki haritada, Türkiye de y ll k günefllenme sürelerinin da l fl gösterilmifltir.

içinde seçilen noktan n birinci koordinat birincinin geldi i saati, ikinci koordinat ysa

Cümlede Anlam İlişkileri

Yeni Sınav Sistemi (TEOGES) Hakkında Bilgilendirme

Minti Monti. Kızak Keyfi. Kızak Bir Kış Eğlencesi KIŞIN SOKAK Yeni Yıl Kartı Hazırlayalım Kar Hakkında Neler Biliyorsun?

11. SINIF KONU ANLATIMLI. 2. ÜNİTE: KUVVET ve HAREKET 4. KONU AĞIRLIK MERKEZİ - KÜTLE MERKEZİ ETKİNLİK ÇÖZÜMLERİ

CO RAFYA. TÜRK YE DE YERfiEK LLER VE ETK LER

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

Bu dedi im yaln zca 0,9 say s için de il, 0 la 1 aras ndaki herhangi bir say için geçerlidir:

Beynimizi Nas l De ifltiriyor? Çeviri: DEN Z BENER

2. STANBUL ULUSLARARASI. R VA DÜfi KÖYÜ 28 TEMMUZ -1 A USTOS TFF R VA TES SLER

Cimcime yemek masasına kurulmuş, ödev yapıyordu.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

Ak ld fl AMA Öngörülebilir

Ard fl k Say lar n Toplam

Cemal Amca n n Zarlar

Puslu Manzaralar. Yazar Volkan DURMAZ Cuma, 16 Ağustos :35 - Son Güncelleme Cuma, 16 Ağustos :44 1 / 9

Bir tavla maç 5 te biter. Yani 5 oyun kazanan ilk oyuncu

Do al Say lar Do al Say larla Toplama fllemi Do al Say larla Ç karma fllemi Do al Say larla Çarpma fllemi Do al Say larla Bölme fllemi Kesirler

Bir önceki yaz da, yaz -tura oyununda yoksulun zengine karfl

5. S n f. 1. Afla da okunufllar verilen say lardan hangisinin rakamlarla yaz l fl yanl flt r?

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

Bu yaz da 6 mant k sorusu sorup yan tlayaca z.

yaz -tura at yor. Yaz gelirse birinci oyuncu, tura gelirse ikinci oyuncu kazanacak. Birinci oyuncu oyunun bafl nda ortaya 1 lira koyuyor.

CO RAFYA KONUM. ÖRNEK 2 : Afla daki haritada, Rize ile Bingöl il merkezlerinin yak n ndan geçen boylam gösterilmifltir.

L A SA A M. Ahmet Mercan

BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ. Erkek Öğrenci. Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ;

ç kar lmas için çal flt klar n ifade eden Türk, Her geliflinizde Baflkent OSB nin sürekli de iflti ini göreceksiniz dedi.

PALANDÖKEN'E KATKILARIM

Walt Whitman. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

HİZMET ALIMLARINDA FAZLA MESAİ ÜCRETLERİNDE İŞÇİLERE EKSİK VEYA FAZLA ÖDEME YAPILIYOR MU?

MATEMAT K. Hacmi Ölçme

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

6 MADDE VE ÖZELL KLER

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Tema Sonu De erlendirme. erlendirme. A.3.1, B.3.13, B.3.31, C.3.5 kazan mlar. Temiz yaz lmam fl yaz l belgeler, 11 ders saati EL ELE, HEP B RL KTE

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Oyunlar mdan s k lan okurlardan -e er varsa- özür dilerim.

Yanlış Anlaşılan Faizci

eyve Metin Uf uf!.. Yani flu arkadafllar m da... Sanki benim ad m n önüne "Meyve" sözcü ünü koymasalar, "Aaa acaba bu çocuk kim?" diyecekler.

19 ARALIK 2011 PAZARTESİ

Mustafa Kemal in Bursa da Ö retmenlere Konuflmas

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

fleklinde okuruz. Pay paydas ndan büyük veya eflit olan kesirlere bileflik kesirler denir.

Vaziyet Plan Aksüt nflaat Mimarl k Ticaret Limited fiirketi

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Bu bölümde, bugüne dek ancak rüyalar n zda görece inizi


Kurtulufl Savafl ndan sonra bar fl yap ld. Tüm düflmanlar yurdumuzu terk etti. Padiflah da yurdumuzdan ayr ld. 29 Ekim 1923 günü cumhuriyet kuruldu.

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

MATEMAT K. BÖLME filem

Rastgele Bir Say Seçme ya da Olas l k Nedir

Kızlarsivrisi (3070 m) (27-28 Haziran 2015) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı

25 Nisan 2016 (Saat 17:00 a kadar) Pazartesi de, postaya veya kargoya o gün verilmiş olan ya da online yapılan başvurular kabul edilecektir.

Transkript:

16 O kadar uzak.... HAZIRAN 2008 Foto raf: Sebahattin CAN KL G L fiak R CAN KL G L ARfi V haziran 2008 GER YE NE KALDI! binalar da insanlar gibi göçüp gidiyor... yerinde de il hiçbir fley... bu foto rafa bakan 80 li y llarda do an biri -ki alaçaml - buran n alaçam oldu una inanmaz... eski belediye binas ve park.. ve kentin tarihi foto raflarda kalm fl sanki... aziz dostum, yine yeni bir mektup... bir seneden fazla bir zamand r, ne sesimiz ç kt ne birbirimizden haberimiz oldu... elimizden geldi ince akl m zdan ç karmad k memleketi... biz memlekete ne kadar yak n dursak, memleket bizden uzaklafl yor... niye bilmem! elimizden geldi ince memleketi ve memleketdekileri düflünüp duruyoruz... belki de memlekettekilerden daha çok... memleketimizi çok seviyoruz bunun nedeni... memleketin havas n, suyunu, insanlar n yafl yoruz gurbette... iki kifli bir araya gelmiyelim, hemen bafll yoruz bizim oralar n sorunlar n konuflmaya... memleketin dertlerini tafl mak... bizimkisi... sorunlar m z yok da ondan m memleketin sorunlar n dert ediyoruz? çünkü bizim sorunlar m z memleketin sorunlar ndan ayr de il onun için... geçim derdi memleketin sorunlar ndan ayr de il... çevremizde yaflanan onca olumsuzluk ta... geçim derdinin çözümü memlekettekilerin dertlerinin çözümüyle mümkün... herfleyi b rak p dönmekle çözülmeyecek tabi bunlar, çözüm; bilgiyle, görgüyle olacakt r... y llar önce konufltuklar m z flimdi birileri yap yor... biz yine konufluyoruz bu mektuplarda, bu sayfalarda, ulafls n istiyoruz dostlar m za... konufluyoruz, öneriyoruz... Hadi büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden... Her sevda Her sevda bafllang çt r bir yenisine Öteki baflkald r r daha bitmeden biri Biz isteyelim istemeyelim sürüp gider böylece. Baksak ki unutmufluz günün birinde her fleyi Ne o sevdalar, ne ölümsüz sözler kalm fl Toplasak toplasak hepsini iflte Onca sevda bir sevday yaratm fl Döner durur bafl m z n üstünde Gözlerden a zlardan saçlardan Ellerden omuzlardan yap lm fl bir hâle. Ve ç nlar herbiri bir silah n yank s gibi Bir yaflam boyu biz teti i çektikçe. Edip Cansever.... kuzeyde tütün Memleket Mektubu

Yo urdun, sütün, peynirin, tavu un ve hatta hamurun haz r m olur can mmm diye geçiriyorduk akl m zdan Kapitalizm diye bildi imiz o vahfli fley henüz ilçemize u ramam flt ürettiklerimiz meta, çarfl hayat m z bir pazar a dönüflmemiflti bir tür al tavu u ver deterjan ya da helva ekme i ye yumurtayla öde dönemi yafl yorduk Halkevinde bilinçlenmifl a abeyler buna feodal toplum diyorlard benim akl m o kadar na yetmiyordu derken ilçede bir market aç ld hikayemizde iflte böyle bafllad Foto raf: Sebahattin CAN KL G L fiak R CAN KL G L ARfi V Belki bir duyan olur diye... S cak bir gündü... bugün fierafettin amcan n ve Fahmi amcan n s rt s rta vermifl kasap dükkanlar n n oldu u bina yoktu... orada gazeteci Salim in camekanl küçük dükkan hemen yan nda ad n hat rlamakta zorland m o lu Hüseyin a abeyi hayal meyal hat rlayabildi im bir bakkal amca vard belediyenin yan nda Uyarlar n yapt bina da yoktu belediyeye emanet yaslanm fl bir barakac k görünümündeydi Ziraat ÖZGÜR BAfiAR V. A USTOS - 2007 / ISTANBUL Foto raf: Sebahattin CAN KL G L fiak R CAN KL G L ARfi V Odas... camiyle Ziraat Odas n n aras nda mavi demirli bir park... Ziraat Bankas n n yan ndaki cami ile Aykaçlar n benzinli i aras nda tek katl tek s ral dükkanlar vard... Mustafa Arl n n tuhafiye dükkan... Uncu Oruç amca... ilk akl ma gelenler.. Bunlar niye anlat yorum... flu yüzden... uzun zaman sonra flu memleket mektuplar - n n flahs m üzerinde yaratt ruh halinden REJ MEYDANI Tütün kokusunun kentti terketmedi i zamanlarda, bu meydanda tütüncüler balya balya tütün indirirlerdi mübayaa zaman Tekel deposunun önüne... fiimdilerde K zlan Garaj, Avc lar kulübünün önü... Belki çocuklu umuzda top sahas... de yararlan p Alaçam a gittim... amac m ilçemizdeki eski Rum evlerini foto raflamak, belgelemek ve e er mümkün olursa dünya kültür miras n n korunmas ile ilgili uluslararas fonlardan kaynak bulabilmek için bir giriflimde bulunan de erli hemflerilerime yard mc olabilmekti... ne kadar çok insan el atarsa o kadar kolaylafl r her fley diye düflündüm... Hem böylece iflsizli in ve yoksullu un belini büktü ü insanlar m z için belki de küçük bir umut fl yak lm fl olacakt... o heyecanla sivri tepenin ete indeki evimizin balkonuna ç kt m önce ç plak gözle ve hatta göremeyince dürbünle, Çakaltepesi nden bafllay p Goymat, Çeflme mahallesi ve Çömlek mahalleyi flöyle bir gözden geçirdim... ve gördüklerime inanamad m... bizim eski Rum evleri, köflkler, konaklar gitmifl, yerlerine betondan flekilsiz yeni binalar yap lm flt... ilçemizi bir kent dokusu yla niteleyebilecek miras çoktan yok olmufl, tek tük kalan Rum evleri beton y n içinde seçilemez olmufltu... içim ac d... Alaçam a gitti imde insanlar n yüzlerinden bak fllar ndan edindi im çaresizlik hissi a r bir külçe gibi oturdu yerleflti içime... yalan yok, baya bi sinirlendim... bir iki küfür ettim sa a sola... Sonra; benim sa l mda yiyin olumm diyen amcam n sözleri 3 4

bir yeme i tatland ran nedir... ya da 'çarfl 'da yemenin güzelli i... f r na verilmifl bir tepside tavlanm fl dostluklar gibi... o an orada kim varsa, hayat m zda kim varsa onunla bölüflülen bir dilim ekmek... bir lokma mutluluk... daha fazlas de ildi yeme imizi tatland r lan... geldi akl ma... neden bütün iyilik halimiz yemek ve içmek üzerine kurulu ki bizim... yani yemeye içmeye karfl bir insan de ilim elbette ve hatta severim de bu iflleri ama... neden her fleyimiz bunun üzerine kurulu olsun ki... neden Alaçam a geldi imiz ilk andan itibaren sabah n onbiri, ö lenin s ca ya da akflam n bilmem kaç demeden hemen içki masas na davet ediliyoruz ki... çok mu matah bifley bu... birbirimize sunabilece imiz tek güzellik bu mu kald... ne zaman bu yiyicilik ten kurtulup üretmeye, var etmeye, daha iyisini yaratmaya, hadi onu da geçtim en az ndan varolan korumaya dönece iz yüzümüzü... bunu becerebilsek, içti imiz bir kadeh rak daha bir tatl olmaz m?.. koruyam yoruz iflte... evlerimizi... mahallemizi... gözlerimizin önünde afl nan, eriyip giden insanlar m z... çoktan kabullenilmifl bir yok olufl gibi... mahcup ve sessizce seyrederek... bu yok oluflun ac s n hafifletmek için her gün her gece içerek... bedenimizi, beynimizi uyuflturup yatt m z bu ölüm uykusu... kendimizi bile koruyam yoruz iflte... Sevdi ine kavuflamay nca susan insanlardan bahseder söylenceler... bir ömür konuflmayan insanlardan... lal olur insan n dili... kör olur gözü... bir daha asla görmez, konuflmaz... kendini de il di erlerini cezaland r r susan... tafl olsan çatlars n lal olan n inad ndan... ama sayg da duyars n... senin bildi inden daha baflka... senin alg layabildi inden daha derin... senin hissetti inden daha güçlü bir aflk vard r, görürsün... vazgeç bu inad ndan art k da desen; her fleyi daha anlaml k - lan n, bu inad sahiplenmek oldu unu da bilirsin... Onu size anlatamam... aktaramam... kendi inad yla yaflam fl bir yak n m; yaaa sen niye böylesin, niye di er insanlar gibi yaflam - yosun? diye sordu umda... Kimse anlamasa da olur... yaflad klar m ve inand klar m benim için kutsald r ve de hep öyle kalacak demiflti... Yaflam onlar inand klar n n uza na tafl rken üstelik... bir köflede her fleye ra men yaflamaya çal fl rken... biz e dair en ufak bir umut yeflermezken toprakta... herkes kendi suyunda slan rken... son umutta kururken bencili in ince uzun dallar nda... ben olmaya dönüflemeyenlerin hazin öyküsünü anlat r rüzgar... sevdas ndan a z dili lal olmufl inatç bir ihtiyar yokuflu ç kar sarhofl ad mlarla... gecenin sessizli ine sar l r yatar... bir yok oluflun ac s n hafifletmek için... ve bilhassa kimseler duymas n diye... Sonra gün yine yeniden do ar... Evet... s cak bir gündü... Ziraat Odas ndan Ahmet amca ve Mustafa amca bir market açm fllard... hamurun haz r n... tavu- un, yo urdun ambalajl s n ilk orada görmüfltük... sosisle, haz r sucukla ilk orada tan flm flt k... al flverifli yapar yazd r rd k... babam maafl al nca öderdi... kredi kart falan yoktu... bakkalla aram za banka girmemiflti henüz... güven vard... idare vard... babam ödeyecek Ahmet amca vard... can n sa olsun ye enim vard... ben bu marketi Alaçam n geliflmesi için önemli bir ad m görmüfltüm o zamanlar... memleket büyüyor diye geçirmifltim akl mdan... çocukluk iflte... Ama flimdi Ahmet amcan n aram zdan ayr ld n ö renince, marketin raflar aras nda gezinen çocuklu uma döndüm aniden... çak r gözlerine takt yak n gözlükleriyle kasan n bafl nda bifleyler yazarken gördüm san- ki onu... aç k sözlü dobra bir Çerkez... sözünü esirgemez... içten... dolay ms z... bizim insan m z... Ahh flu bizim bir gözlük kadar insana yak n olamay fl m z... bir cam kadar canlar m z kollayamamam z... ne de çoktuk oysa... ne kadar da çocuktuk... üç yanl fl n bir do ruyu götürdü ü bu adaletsiz dünyada... üç do ru olup, yan yana durup bir yanl fl n belini k ramad k... da ld k kristal bir vazo gibi asfalta düflünce... bizim olan sokaklar, mahalleler birer birer kayboldu... birer birer kayboldu insanlar m z... kendinin uza na tafl nd... aram z aç ld... sonra biz kendi soka - m zda bile kaybolur olduk... oysa ne kadar da çoktuk... ne kadar da çocuktuk... bir bisikletin direksiyonunda sallanan market pofletleri gibi dolu dolu... iç içe ve kardeflçe... koruyam yoruz iflte... evlerimizi... mahallemizi... kendimizi bile koruyam yoruz iflte... zaman insan tan nmaz Ahmet Ero lu hallere sokar diyordu düflünür... ne kadar da hakl ym fl... ben bile büyüdü üm kasabay, insanlar m z tan makta zorlan yorum... ç plak gözle bak yorum olmuyor... dürbünle bak yorum... ne çare... geçmiflte yaflamak, geçmifli yaflatmaya yetmiyor ne yaz k ki... beton binalar n aras nda s k flm fl birkaç çürük konak gibi s k fl yor kalbim... yalan yok içim ac yor... bir iki küfür savuruyorum rasgele... sonra susuyorum... ne bileyim belki bir duyan olur diye... 5 6

Nazar eyle nazar eyle Gel yan ma pazar eyle (Bar fl Manço) Hafta günü ÇET N KOfiAR http://akbulutkoyu.blogcu.com nsanlar n hayat nda her günün ayr bir yeri ve de eri vard r. Kentli için Pazar günü tatil olmas nedeniyle özel bir gündür. Bir hafta boyu aile darmada n kt r. Çocuklar okula, küçükler yuvaya, ebeveynler ifle Problem olmayan tek gün Pazar d r. Herkes evde aile bir aradad r. Bunun gibi Pazar günü olmasa da köy halk n n da iple çekti i günlerden birisi de Çarflamba günleridir. Asl nda bugün, onlar için bir Pazar günüdür; Birçok fleylerini pazarlarlar Bütün köylerin halk, bir hafta boyunca bugün için haz rl k yaparlar. Süt, yo urt, tereya, yumurta, mevsimlik sebze, meyve, koyun, s r, tavuk Akl n za ne gelirse Pazarlayabilecekleri ürünlerini haz rlay p denk yaparlar. O gün geldi inde, varsa köyün minibüsüyle, traktör römorkuyla yoksa flehirden gelecek ulafl m vas tas yla (Bu yüksek köylerde kamyonlard r) günün ilk fl klar yla, daha flehirli yata ndan ç kmadan çarfl pazarda yerlerini al rlar. Her köy için ayr bir sokak tahsis edilmifltir. Sordanköylülerin y llarca tezgâh kurduklar sokak flurada görülen (http://img.blogcu.com/uploads/akbulutkoyu_oyalacampazar.jpg) flimdiki ad Önder olan sokakt r. Çarflamba günleri köylülerimiz için sadece ürününün pazarland ve ev ihtiyaçlar n n (ya, tuz, çay, fleker vb.) karfl land gün de- ildir. Köyden uzaklafl p de iflik yerler görme günüdür. Özellikle çocuklar n hevesli çal flmalar n temin için ailenin onlara bir hafta önceden Ha gayret yavrum seni pazara götürece im sözünü vermeleri köylü gençler için bir isteklendirme arac d r. Görünürde Çarflamba günleri al fl-verifl günü olarak de erlendirilmektedir. Ancak, bu günler ticaret günü olmaktan ziyade gizliden gizliye bir sosyalleflme günleridir. Çoluk - çocuk bugünde çarfl ya gezip tozmaya gider. Ununu eleyip ele ini asm fllar için bir vakit öldürmedir. Ayr ca, uzaklarda olan h - s m - akraba, efl - dostlarla buluflma görüflme günüdür. Bugünler, evlilik ça na gelmifl k zlar ve erkeklerin efl bulmalar na, bulduklar varsa görüflmelerine yard mc oldu u günlerdir. Yeni evlenenler, niflanlananlar bu günlerde s k s k pazara götürülerek efle dosta gösterilirler. Gerek gençlerin birbirlerini görüp be enmeleri, gerekse ailelerin çocuklar na bir efl be enmeleri bu günlerde buralarda olur. Hafta günü diye de isimlendirilen Çarflamba günleri eriflkin gençler için bir bayram günü, bir umut kap s d r. Delikanl lar en fiyakal elbiselerini giyip birer ikifler, sokak sokak bütün köy pazarlar n dolafl p kolaçan ederler. Bazen ayn sokaktan defalarca geçmek zorunda(!) kalan gençler vard r. Ama nafiledir. Oran n köylüsü çok uzakt r Ya da be endiklerinin bir sevdi i, ya da abisi vard r. Dövülme olay na flahit olmad m. çünkü bu tarz hareketler sayg kurallar dâhilinde olmaktad r. Sark nt l k etmek, laf atmak vb. gibi tacizvari hareketler de ildir. Çarflamba günleri Pazar da bunlar olurken, köyde neler oluyor dersiniz. Ana - baba çarfl ya gitmifltir. Asl nda köyde bugün Pazar tatili yaflanmaktad r. Sevgililer gizliden gizliye bu günlerde buluflurlar. Sözlü ve niflanl lar bu günlerde korkusuzca bir araya gelerek gelecek planlar yapabilmektedirler. Kaynanalar çarfl da oldu u için gelinler evinde rahat(!) bir gün geçirmektedirler. O gün köy iflleri de ask dad r. Hatta köy ö retmenleri ve imamlar bu günlerde çarfl -pazar ihtiyaçlar n karfl lamalar için resmen izinlidirler. Sözün özü, köyde hafta sonu Çarflamba günüdür. 7 8

Dondurma sap ve statü G ö e do ru genifllemeye bafllayan flehirlerin, sahte kalabal klar aras nda kald r mlara s k flm fl çocuklara rastlamak pek de zor görünmüyor. Ne seslerden kaçabiliyorlar ne de her sokakta s kl kla oynanan -salonlardan al flt m z üzre- seyircisiz ve mütemadiyen herkesin bir role sahip oldu u tiyatro oyunlar ndan. Bütün bunlar n aras nda s k flm fl ve olabildi ince k s tlayarak hareket kabiliyetlerini, tiyatro oyunlar ndan ba ms z yarat yorlar çocukça oyunlar n. Bir komfluyu rahats z etmek, bir araban n alt nda b rakmak kayg s yla bedenlerini ve hiç fark nda olmad klar yak n gelecekte ç kar gözetmeksizin hiç bir oyun oynayamayacaklar düflüncesinden uzak devam ediyorlar oyunlar na, ben yaz m yazarken... Bizim de dombiliç lerimiz, toplu saklambaç lar m z, zald r zumba lar m z -biraz da fliddet içeren-, gondik lerimiz ve daha nicesini bildiklerimiz vard diye devam etmeyece im. Evet, her yerde oldu u gibi burada da oynuyor çocuklar umars z... ANDAÇ ÇEL K HAZ RAN - 2007 Bütün bunlar anlatmam istercesine karfl ma ç kt dondurma sap. Öyle bildi imiz kara kuru çubuklardan da de il; renkli, flekilli, biraz da cicili bicili. Ama ne bir enek kadar devingen ne de tu la parçac klar kadar do an n bir parças. Çocuklar n kald r - m n kenar na dizilip ellerindeki nesneyi duvara en yak n atmaya çal flt klar bir oyunda karfl laflt m dondurma sap yla ve bu oyundaki o nesne ydi tam da. Att ktan sonra ç t diye yere düflüp hareketsiz kalabilen bir oyuncakt bu. Buradaki çocuklar n oynamak zorunda kald klar cinsten, do all ktan uzak vahfli yaflama elveriflli. Sessiz, bir o kadar hareketsiz... Yapmayaca m desem de yapt m. Çocuklu umla karfl laflt rd m. Bombofl inflaatlar n bizim oldu unu orda yaflayacak insanlar akl m za bile getirmeden onlar nas l hoyratça kulland m z hat rlad m. Sali(h) day n n arsas n, çaml ktaki birdirbir leri hat rlad m. Ard ndan bize dar gelen alanlar sorgulad m... 9 Havvanur, Ertekin, fiakir, Nazif, Tuncay... çocuklu umuzun büyük oldu u anlardan... Yan lm yorsam minyatür kale futbolun kurallar n ve bu kurallar n tarihsel geliflimini anlatan bir kitap yay nlanm flt. Hepimizin bildi i belki de baz lar m z n mucidi oldu u kurallar anlatan bir kitap. Köfledeki su birikintileri yüzünden üç korner bi penalt lar, elektrik direklerinin yard m yla sahan n kenar na yap flan kaleler ve nicesi... Gözümün önünde ise bu kurallar n bile yard mc olamad, onlara minyatür kale oynatamad çocuklar... Daha kötüsünü de gördüm. Bu çocuklardan birinin dondurma sap için a lad - n gördüm. Bu kez tüketim kültürünün bir parças olarak karfl ma ç kt dondurma sap. Evet, bu de iflmemiflti. Onlar da m z kç l k yap yor onlar da kavga ediyorlard. Ama gecikmedi bir komflu teyze uyar s n n gelmesi ba r fllar na. A lama dedi annesi çocu a ve bahsetti im o kara kuru çubuklardan getirdi. Hay r dedi çocuk Bunlarla oynanm yor ki!. Teselliye bafllad anne: Utanm yor musun? Bi sap için a lan r m? Yaz k de il mi gözyafllar na! Ah annesi bilmiyorsun ki o sadece bir sapa a lam yor. Bilmiyorsun ki o bir nesne de il bir de er. Bilmiyorsun ki yar n bir dondurma sap na daha fazla sahip olarak oyuna girmek daha kolay olacak. Bilmiyorsun ki o kendine oyun alan, yaflam alan yaratmaya çal fl yor. Bilmiyorsun ki o sap lar bir araya gelince bir statü oluflturuyor. Ve yine bilmiyorsun ki art k statü denince akla kaybedilmek istenmeyen fley geliyor. O da kaybetmek istemiyor... Y llarca o nu kaybetme korkusuyla büyümüfltür belki. Belki de o nun u runa her fleyden vazgeçildi ini ama o ndan vazgeçilmedi ini hissetmifltir çocuk bafl na. Hatta Frans z htilali nden bu yana toplumsal çeliflkilerin bile bu kayg yla aç kland, varolufllar n o nu korumakla anlamland ran insanlar n yaflad bir dünyada hakl d r belki de... Ne dersin annesi; bu çocuklar n oyunlar n da m biz kirlettik? Bilmem. Belki de... 10

GÜMENEZDE GEÇ M TAR H -2- tütün palamut pansiyon KAD R AL B RER HAZ RAN- 2008 nsan yaflad yere benzer diyen flair, insan n yaflad yer taraf ndan mutlak olarak belirlendi ini söylemek istemez! Daha çok, yaflad yerin izlerini tafl d n söyler; yaflad yerin ve tarihin... Yakakent ve Alaçam n Geçim Tarihi ni yazmak, ciddi bir tarih çal flmas gerektirir. Öncelikle belirtmeliyim ki, bu yaz n n böyle bir iddias yoktur. Sadece geçim tarihi üzerine düflünmek için tarih bilincine sahip olmak gerekti- ini vurgular. Daha ötesi Ercan arkadafla kalmaktad r! Konuyla yani bizim geçim tarihimizle do rudan bir ba lant s kurulamasa da bizim oralar n tam karfl s nda, ne kadar büyük olursa olsun yine de bir iç deniz say - lan Karadeniz in karfl s nda yaflayan Ruslardan biraz söz etmek yararl olabilir. Eskiler söylerlerdi. Kömüfl (yani cam fl), kuyru uma bal klar tak lmasa, karfl ya geçerim dermifl. Asl nda o kadar yak n ve o kadar uzakm fl karfl s. Sonu kötü biten bir masal gibi nsan n üretim faaliyeti, onun geçimini; hayatta kalmas n, iliflkilerini ve bütün kültürünü belirler. Çevresini, do al ortam, do- an n kaynaklar n kullanan insan, eme iyle üreterek, eme ini katt maddeyi ürün haline getirerek, çevresiyle (tabiatla) uyum haline girer. nsan n üretim faaliyetinin sonucu üründür. Ürünün niteli i ise, insan iliflkilerinin niteli ini belirler. Nas l üretti i (özel mülkiyet mi, toplumsal mülkiyet mi? den, para eder mi etmez mi? ye uzanan bir soru yelpazesini kapsayan) ürünün niteli ini, ürünün niteli i ise toplumsal yap y belirler. S n fl ve tahakkümcü bir toplum mu, yoksa eflitlikçi ve paylafl mc bir toplum mu? Do- ayla ve toplumsal iliflkilerle uyum mu, yoksa tahakküm iliflkisi mi? nsan n do ayla uyum halinin yok olmas, di er yönüyle do aya hâkim olma sürecidir. Do ay tan ma ya da sayg duymay içermeyen bu hâkimiyet, onun üzerinde tahakküm iliflkisi olarak flekillenmifltir. Do ayla uyumdan, onun üzerinde tahakküm kurmaya yönelifl, insanlar aras ndaki tahakküm iliflkileri ile koflut geliflmifl, bunun sonucundaysa s n fl toplumlar oluflmufltur. K sacas, insan toplumlar n n kültürünü belirleyen, yani tarihsel insan belirleyen de, insanlar n yaflad yerlerde (ve yerlerle) giriflti i üretim faaliyeti içinde, birbirleriyle kurduklar iliflkiler olmufltur. Geçmiflte kalm fl bu dönemden sonras, insanl k tarihi için parçalanma, yabanc laflma tarihidir. Eflitlikçi ve paylafl mc, bu yönüyle de özgür bir toplum kurana kadar da yabanc laflman n, insanl ktan ç kma halinin egemenli i afl lamayacakt r. nsanl k hep, geçmiflte bir kez kaybetti i ülküsü, eflitlik ve özgürlü ün peflinde koflmufltur. nsan, bu ülküsünü hayal etmekten gerçeklefltirmeye yönelirken, bunun maddi imkânlar na kavuflurken, dünya kaotik bir hal alm fl, var olmakla yok olmak aras nda s k fl p kalm flt r. Kutuplardaki buzullar n befl on y ll k ömrü kald haberleri bile bizleri irkiltmemektedir. Toplumsal ürünün meta halini ald s - n fl toplumlar tarihi, tahakküm ve eflitsizlik iliflkilerinin tarihidir. Kapitalizmin biriktirdi i vahflet, felâket, savafl ve y k m yan nda, insanl n ülküsünü karartan, gölgeleyen baflka türden, bizim taraftan giriflimleri de saymak gerekir. Eflitlik ve özgürlük ad na yaflanan sosyalizm deneylerinin zaaflar n aflmak, kapitalizmi aflman n öncesinde (ve önünde) yeni bir engel, fazladan bir çaba olarak durmaktad r. Küba ya küçük bir ada deneyimi olarak bile tahammül edemeyenler, Sovyetlerin y k lmas na zil tak p oynayanlar, Çin in bu haliyle kapitalizme rakip, eflitsizlikçi yeni bir güç olmas karfl s nda eli aya dolaflanlar, dünyan n gelece ini karartmaktan baflka neyi temsil edebilirler? Bu ars z dünya ancak, büyük tsunami felâketinde yok olan küçük adalardaki kabile yaflamlar - na üzülmüfl gibi yapabilmifltir! O da, antropolojik bir hazinenin yok olmas ad na... Oysa ki, bu (antropolojik) eflitlikçi kal nt lar n bütün dünyaya yay lmas olana bulunmad na göre, bütün dünyada eflitlikçili in maddi temellerini oluflturan bugünkü kapitalizmin afl larak, onun maddi miras n n afl lmas üstüne oluflturulacak eflitlikçi, özgürlükçü toplumsal yap kurulmad kça, dünyan n nefesi daralmaya devam edecektir. Bu yolda yap lan giriflimlerdeki yanl fllar da bizim de il midir? Karfl k y m zda yaflanan bu deneyimlerle ilgilenmemiz bu yüzden biraz zorunluluk arz etmektedir! Bir zamanlar küçük Moskova diye an lan baz küçük yerleflim yerlerinden biri olan Gümenez in karfl s nda gerçekleflen bu olaylar n, bizim Geçim Tarihimizle iliflkisi kuflkusuz ki karmafl k bir gerçekli e sahiptir. Karfl da karfl devrimi yapan kitleler kuflkusuz, kaderleri ile bafl bafla kald lar. Her türlü güvenceden yoksun kalm fl, hiç al fl k olmad klar kapitalizm deryas na dalm fllard bir kez. Derya dedi imiz de Karadeniz dir. Bu dalgadan Karadeniz in karfl s nda yaflayan bizim pay m za düflen, Karadeniz sahilinde p trak gibi biten Rus Pazarlar ndan baflka bir fley de ildi. Bu pazarlar, karfl devrimin kal nt lar yla birlikte kendi hayatlar n sat l a ç karanlar n ak n na u ruyordu. Devrimi yapan insanlar n torunlar haraç mezat sat l a ç karm fllard kendilerini. Kullan lm fl difl f rçalar n, eski aile foto raflar - n Her fleylerini Küba dan kaçanlar bekleyen flatafatl hayatlar n zerresini bulamayacaklard. Ama istedikleri özgür lük tü; onu buldular! Ellerindekileri, sosyalizm kal nt s ürünlerini metalaflt rabilecekleri, satabilecekleri i nsanlar arad lar h zla... Bu taraftaki yoksullardan baflka muhataplar yoktu ne yaz k ki! Parasal olarak daha hacimli ticari iliflkiler, bir zamanlar komünistler Moskova ya diye ünleyen ülkücüler taraf ndan kurulacakt. Zaten, Türkî Cum- 11 12

de en çok Natafla lara sevinenler aras nda az msanmayacak bir Gümenez ve Alaçaml kitlesi vard r. Yafll Gümenezliler Florya gemisini bilirlerdi! Bu gemiden s rt nda indirdi i tuz çuvallar n n yang s n hat rlayan birisi kalm fl m d r? Büyüklerimizden dinledi imiz masallarda sisler içinde kaybolan tuz gemisi Florya n n Yakakent k yalar nda duruflu ve insanlar... huriyetler üzerindeki Turan ülküsü nas l gerçekleflecekti ki? Enver Pafla n n kemikleri s zlam flt! 1989 Bahar eylemleri ile iflçi s n f 12 Eylül ün yaralar n sarmaya bafll yordu. Bu mücadele, burjuva partilerin seçim vaatlerinin köylülü e uzanmas ile k rsalda al m gücünü yükseltmiflti. Köylülerin durumlar henüz, Natafla lara ak tacaklar dolarlar hesap edecek kadar kötü de ildi. Denizcilerin de öyle! Y llar sonra, bir gecelik iliflkinin hangi y lda kaç lira oldu unu hesap ederek ekonomik geliflmelerin seyrini analiz etmeye çal - flan bal kç lar, Ruslar n tümüne olmasa da Natafla lara ne kadar çok güvendiklerini ele vermifl olmuyorlar m yd? Her türlü de erin en sa lam ölçüsü olarak, bir hayat kad n n n fiyat n ölçü alacak kadar insanc ld bu sistem! Böylece, en olumsuz koflullarda bile olsa baflka bir medeniyetle iliflkiye geçmifl ti bu yakadaki insanlar m z. Yakakent ve Alaçam, ne okyanustaki bu küçük adalar n kendi kendine yetebilme olanak ve flans na sahip oldu, ne de onlar yutan dev bir dalgan n alt nda yok olma flanss zl - yla karfl laflt! Üstelik bir zamanlar, yani seksen öncesi, küçük Moskova olarak an lmaya bafllayan Yakakent in oldu u gibi, rivayet odur ki, Tütün Mitingleri dolay s yla Halk Hareketi Alaçam dan bafllad diye Moskova Radyosu na haber olan(!) Alaçam n da sosyalizmle gerçek bir iliflkisi olmam flt hiç. Kendi halinde yaflayan insanlar n, zaman içinde devinip, daha do rusu yuvarlan p gitti i küçük bir bal kç kasabas yla, orta halli bir tütün ilçesi olan Alaçam da zaman, uzun y llar yavafl akt. Daha 90 l y llar bafllamadan demokrasinin galip geldi i vaaz na kan p Sovyetlerin y k lmas na ve belki cadde... a aç...?... TÜTÜN ZAMANI Eskiler anlat rlard. Yakakent Meydan yap l rken, ya da planlan rken bir tart flma yaflan r. Bekir Efendi (Arat) müdahale eder. Genifl ve büyük olsun, çünkü ilerde Ruslarla ticaret bafllarsa, böyle genifl bir meydana ihtiyac m z olacak der. Yakakent in flimdiki meydan, bu tart flman n sonucudur. Fakat stanbul dan gelen tuz gemilerinin d fl nda bu meydana uzun y llar denizden nakliyat yap lmaz. Hele Rusya dan hiç, hem de duvar n y k lmas ndan sonra bile. Oysa Karadeniz de hiç duvar olmam flt r? Kalkan av için kaçak sulara, karfl k y ya vurduklar dönemlerdir. Kimileri yakalanma ihtimaline karfl Marks n, Engels in kitaplar n yanlar nda götürürler. Yakaland klar nda, bu sayede, depolar n bedava mazot ve ambarlar n bol bal kla doldurup geri dönmeyi baflaran uyan k bal kç lar oldu u rivayeti çok yayg nd r. Bal n rotas Ankara ya do ru uzad kça, küçük bal kç da ticari ürün döngüsüne girer. Kimi uzatma a lar ndan ç kan palamutlar, art k umut olmaya bafllam flt r. Ama karfl k y larda kaçak hem çaresizli in, hem köfleyi dönme umudunun kesiflti i koordinat n ad d r; ortak toplumsal bir umut olamaz! Tek parti yönetiminden çok partiye, Demokrat Parti li y llara geçildi inde, tütün köylüsünün efendili i zaman n biraz h zlanmas na neden olacakt r. Uzun y llar boyunca Demokrat Parti ve Adalet Partisi nin oy deposudur köylü. Bunu sa layan ise, bakkal, eksper, imam ve a a döngüsüne giren köylünün, CHP taraf ndan ilân edilen efendili inin köylüler taraf ndan bir türlü hissedilememesi, kâ t üstünde kalmas, bu sayede de bilinçsizli in k r lamamas olgusudur. Durum çaresizdir! 27 May s darbesi sonras nda Ecevit in, Vatan Cephesi nin taflradaki s n fsal temelinde gerçek bir yar k açmas ise, ucuz kredi ve teflviklerle nispeten yoksul köylüyü traktör sahibi yapmas na denk gelecektir. K br s Fatihi unvan n n bile onu ayakta tutmaya yetmeyece ini en çok da dönemin köylü hareketleri içinde yer alm fl olanlar bilir. Karahüseyinli köyünden rahmetli Seyfettin K rbafl n demesiyle, köylünün Allah üç dönüm topra d r. Yetmiflli y llar öncesi, ticari ürün tütün dür. Seksenlerin ortas na kadar tütün Alaçam ve Yakakent in esas girdisini oluflturacakt r. Tütün sat lacak ve helvadan mobilyaya, okul harçl klar ndan, dü ünlere bütün ihtiyaçlar tütün paras ile karfl lanacakt r. Ödemeler tütün takvimine göredir. Tütün takvimi ise 12 aydan oluflan bir y l de il, iç içe geçmifl iki üretim dönemi, yani bir buçuk 13 14

y ll k bir dönemdir. Dönem, köylünün ihtiyac n veresiye gördü ü ve bakkal n insaf na kald, her bir buçuk y lda bir borç kapatmaya giden köylülerin üzerinden sermaye yapan bakkallar ile tütün eksperlerinin saltanat sürdü ü dönemdir. Gümenez hep bir bal kç kasabas d r. Ama yine de, bal n ticari bir ürün olmas için 70 li y llar bekleyecektir. Bal kç n n, dönemin örgütlü toplum havas ndan etkilenerek kurdu u bal kç kooperatifinin birikimleri ile Bal k Unu ve Ya fabrikas kurulur. Bal kç lar n de il ama birkaç yöneticinin buradan iyi paralar yedi i rivayet edilir, uzun y llar sonra fabrika harabeye döner. Bal kç l k kooperatifi deneyiminden bugünlere, pek hay rl dersler kalmaz. Ama bu deneyim, baz giriflimcilere de örnek olmufltur. Bal kç l ktan birçok küçük bal kç n n karn doydu u do rudur. Ama Gümenezli olup da büyüyen bal kç oldu u da flüphelidir. Tütün dönemi boyunca Yakakent ten hiç sporcu, yazar, çizer, ç kmaz. Ya da tersinden herkes yazar, herkes çizer ve sporcudur. Daha çok Fenerbahçe flampiyon olmaktad r. Birkaç doktor ve mühendis örne i d fl nda, gelece e yönelik yat r m anlay fl, tütün tarlas ndan elde edilenlere ba l d r. E itimde standart Alaçam Lisesi ile mam Hatip mezunu olmak ölçüsü ile belirlenir. Din dersleri seçmelidir. Fizik dersleri bofl geçer, matemati e vekâleten bak l r. Yine de çocuklar zekidir. Haytal k yapmak isteyenlerle okumak isteyenler kendilerini belli ederler. Samsun a gazinolara gidilir. Paralar harcan r. Köylü, Çarflamba günleri Alaçam a, Cuma günleri de Yakakent pazar na iner. Bursa da Vatan Mahallesi ile stanbul da çmeler, Tuzla bölgeleri Alaçam l larla Yakakent lilerin yeni yeni göç etmeye bafllad klar yerlerdir. Zaman h zlanmaktad r. Yakakent ve Alaçam da yaflam, amatör bir ruhla sürmektedir. TUR ZM ZAMANI Yakakent e yazl a gelen on onbefl civar nda Bafral aile, yetmiflli y llar n bafl ndan lamaya, hizmet etmeye mahkûm olsun! Bu nas l olur? Kuflkusuz ana hatlar ile an msamaya çal flt m z GeçimTarihimiz in bir yerlerinde yapt m z hatalar anlama kapasitesinden çok uza z. O yüzden karfl k y da l nca zil tak p oynad k. Oralarda ne oldu unu merak bile etmedik. Küfredip yürüdük Bütün bunlar, bir televizyon program nda konuflan Yakakent Belediye Baflkan n n a z ndan ç kan flu cümleler an msatt bana: Yakakent in bir flans var o da turizm. Gelece imiz turizmde mealinden cümlelerdi bunlar. Bir zamanlar çok say da ö retmen ç karan, emekçi ve amatör Yakakent halk, diflinden t rna ndan art rd ile çocuklar n okuturdu. Sonra milliyetçili ini parayla s - nav hileleri yapmakla s nayan bir ö retim üyesinin torpilleri ile spor ö retmeni olan bir kuflak d fl nda patlama yapmad. Gemisini yürüten kaptan felsefesinin üretti i kuflaktand bunlar da. En son olarak ise serma- Bayram flölenleri olur du eskiden. Bu flölenlerde çocuklar n sevinçleri ön plandayd. Yakakent hala küçük bir kasabayd... lçe olduktan sonra, kaç n lmaz olarak meydanda yerlerini alan gri devlet kurumlar, geçmiflte yaflad m z bayram flölenlerini, devlet törenleri haline getirmifl olmas n sak n; içinde biraz çocuklara da yer verilen... Her bayram çocuklar n iflgal etti i meydandaki flölenlerden birinin resmidir. Ama tarihi bilmiyoruz... bu yana hep olmufltur. San ld n n aksine seksenli y llar n ortas nda bafllam fl bir fley de ildir turizm. Ama bunlar n varl çok fark edilmez, bilinmez. Sanki d flar dan gelen Gümenezliler gibi muamele görürler. lk deniz mayolar, bunlardan görülerek ya da bu ailelerin hediyesi olarak verilmifl Yakakentli k zlar taraf ndan giyilecektir. Bafra o zamanlar Yakakent i modernlefltirmektedir! Özal dönemi boyunca, yal g y s ndaki bal kç bar naklar limana tafl n r. Limanda Zeki Bey in yeri alan nda tek iken, zamanla birçok bal kç lokantas aç l r. Yal g y s nda boflalan bar naklar ya çay bahçesi ya da apartman dairesi olacakt r. Yakakent bofl ve ölü ev mezarl na dönüflmek için yola ç km flt r. lçe olduktan sonra artan daire fiyatlar, inflaat sektörünü canland rm fl, Özal dönemi köfle dönmecilerin talep etti i yazl k evlerle birlikte Bafral lar n ak n na u rayan Gümenez, do al yap s n bozmufltur. Tütün dikimine k s tlar getirilmekte, baflfiyat hiçbir zaman istenilen seviyeye ç kart lmamaktad r. Bunun d fl nda bu day ya da çelti e yap lan masraflar, getiri taraf ndan karfl lanamayacak hale gelmektedir. Büyük ölçekli tar m d fl nda bir seçenek, yaflam flans kalmamakta, yoksulluk artmaktad r. Küçük bal kç da, küçük köylü de göç yollar na düflmüfltür. Kozköy neredeyse 150 haneye inmifltir. Bursa ve stanbul daki nüfusumuz artmaktad r Dünya Bankas n n köylüye zikretti i afyon olan dönüm paras, dinci hükümetlerin devlet kasas ndan yapt kömür ve istihkâk yard mlar ile elele vermifl, sadaka kültürünü topluma yerlefltirmektedir. Yakakent te pansiyonculuk, yaz n tatile gelecek yerlilerin b - rakaca para ve festival gibi birkaç günlük canlanmalar beklemek d fl nda bir umut gözükmez. Art k yerli olmufl memurlar n harcamalar esas girdiyi oluflturmaya bafllam flt r. Yakakent üretmemektedir, üretememektedir; ama tüketmeye al flm flt r! Bir ilçe düflünün ki, bütün çal flkan geçmifli, üreten insanlar ile, memurlar n maafl - n paylaflmaya, d flar dan gelecek turisti a ryenin bekçili ini yapmak için emek-gücünü satmak d fl nda bir flansa sahip olamayan güvenlikçi gençlerimizin zaman geldi! Bu da bir yere kadard. Bundan sonras için gençlerimizin komi ya da garson olmas isteniyordu art k. Hizmet etmemiz, paras olana hizmet edip yaflay p gitmemiz isteniyordu. Ne yaz k ki seksenli y llar n ortas ndan doksanl y llar n ortas na kadar süren orta s n f hareketlili i son buldukça, zenginlerin tercih etmesi için hiçbir neden bulunmayan Yakakent te gençlerin önüne, gurbette komilik ve garsonluk ya da güvenlikçilik d fl nda bir seçenek koyulamamaktad r. Küfredip dururken bir yerlerde iflin kolay na kaçm flt k, ama nerde? 15 16

BELL M OLUR BELK K YAMET YAKIN! ki kefeli denge SÜLEYMAN FELAMUR OCAK - 2008 G ecenin bir yar s, Alaçam dan Gökçebo az a do ru dedemle birlikte yaya yürüyoruz. kimizin de konuflmaya niyeti olmad ndan bafl m z bazen gökte y ld zlarda bazen de yolun çizgisinde... ta ki de- irmeni geçip köy yollar na gelene dek. Hava so uk, aral k ay n n sonu ocak ay - n n bafl ; y lbafl... Üzerimize çöken üzücü olay n a rl n ve hayata lanet olsun u bir kenara koyup, dedem birfleyler sormaya bafllad. Kafam durmufl gibi dinlemeye bafllad m fakat sorduklar n da cevaplamaktan ta geri durmad m. Çoro lu köyünün bafl na geldi imizde köy yoluna bakarak flosenin karanl a do ru giden devam nda gökteki y ld zlar daha da parlaklaflt. Yan m zdan tek tük araç geçiyor, kimdir nedir sormadan yolun -asfalt n- alt taraf ndaki m c r tafllar n n üstünde dengede durarak bir sonraki ad m düflünüyor gibiydik. Sessizli in içinde ayakkab lar m z n taflla bulufltu u ve ayr ld ndaki ses var yaln zca... So uk içimize iyice ifllemiflki bir ara titremeye bafllad m. Ceketimin yakalar n kald - * Mitolojide, Orion çok tan nm fl bir avc d r ve kendisini öldüremeyece i baflka bir varl k olamayaca n iddia etmeye bafllar. Buna çok k zan tanr ça Hera, onu sokmas için bir akrep gönderir. Orion akrepi sopas yla ezer, ama akrep, ölmeden önce Orion'u s rmay baflar r ve tabiki akrebin öldürücü zehirine fazla uzun süre dayanamaz ve ölür. Bu olaya çok üzülen yedi k z kardefller a lamaya bafllarlar. Bu hayk r fllara fazla dayanamayan büyük tanr Zeus Orionu ve Akrebi gökyüzüne yerlefltirir. Fakat Orion akrebin i nesinin tad n unutamam fl olacak ki gökyüzünde sürekli ondan kaçar: Birisi do arken di eri batmaktad r. Orion'un di er önemli özelli i ise bize k fl tak my ld zlar n n yerlerini ve s n rlar n bulmam za yard mc olmas d r. Orion'u birbütün olarak düflünürsek kufla oluflturan bir çizgi, bizi gökyüzünün en parlak y ld z olan Sirius'sa ulaflt r r. Kuzey bat - ya yapaca m z uzatma, bizi Bo a tak m y ld z n n en parlak y ld z Aldebaran'na götürür. omuzundaki iki y ld - z n do rultusunda do uya uzand m zda ise Küçük köpek tak m y ld z n n en parlak y ld z Prokyon'a erifliriz. r p, ellerimi ceketin içine soktum, kendime sar l r gibi... Dedem, gökteki y ld zlardan bir grubu gösterdi; fiunlar görüyor musun? Gösterdi i y ld zlara bakt m. Gecenin karanl nda parlayan y ld zlar daha bir yaklaflt. Üç y ld z bir düzlemde ya da bir s ra inci gibiydi. Bak flu üç tane alt alta olan y ld zlara... bakt m. fiimdi onlar n sa nda ve solunda olanlara bak... onlara da bakt m. Alt alta olan üç y ld z n sa nda ve solunda eflit uzakl kta iki y ld z vard. flte bu terazi Gerçekten teraziye benziyordu. Hayatta böyle birfley o lum, terazi bozulunca herfley bozuluyor... Dedemin do aya ve çevreye olan sevgi ve sayg s n ki bilgisini- bildi imden onun dediklerine inand m. Onunla çal flt m z her zaman birfleyler ö rendim. fiimdi hat rlamakta güçlük çekti im rüzgarlar, Çoban takvimi ni, topra n tav n birçok fleyi... Bil de yapma denilen fleyleri... Fakat dedemin gösterdi i y ld z tak - m n n terazi de il de Orion tak my ld z oldu unu ö rendi imde, o gece ö renmem gerekenin baflka bir fley oldu unu farkettim: denge... Bugünlerde bizim oralarda hamsi ç km - yor... Ç karsa da çok pahal... Baz lar hamsinin küstü ünü baz afl r avlanma diyor neden olarak... Peki nedeni bu mu! Do rusunu bafltan söylemek gerekirse, sadece bunlar de il. Art k mevsimler de iflmeye bafllad. Art k herkes ki bilenler- küresel s nmay konufluyor. Ço u bilimadam felaket uyar s yap yor. Tehlikeli bir safhaya gelen iklim de iflikliklerine dikkat çekiyor. Türkiye de s n n de iflmesi baz bölgelerin kurakl kla karfl karfl ya gelece ini gösteriyor. Peki bu küresel s nma ne demek? Küresel ısınma, atmosferdeki sera gazlarının normalin çok üstünde bir seviyeye çıkmasıyla dünyanın sıcaklı ında meydana gelen artıfl. Bu artıfla ba lı olarak alıflılagelmifl iklim yapıları de ifliyor. Bu de iflim do al bir sürecin sonucu de il, tamamen insan etkisine ba lı, nedeni endüstriyel sistem ve sanayileflme. fiu an karbondioksit ve sera gazlarındaki artıfl yüz binlerce yıldır olmadı ı bir seviyede. Bu sera gaz nedilen fley i insano lu nas l üretiyor? Sera gazlarının oluflmas n n en büyük nedeni, enerji üretimi. Bu enerji politikasının nedeni mevcut endüstriyel sistem, ihtiyaçları ve onun üretimi olan tüketim toplumu. Kapitalizmin gelmifl oldu u son aflamadaki aflırı üretim ve aflırı tüketimi güdümleyen yaflam biçimi olmasaydı enerji politikaları tek suçlu olmazdı. Burada asıl sorun bugünkü kadar çok enerji üretip, tüketmek ya da bunları alternatif enerjilerden sa lamak de il de, öncelikle enerji ba ımlılı ını azaltmak gerekiyor. Enerji politikalar n gözden geçirmek gerekiyor. Buna ba l olarak deniz s s ndaki de iflim deniz canl lar n n yerlerini de ifltirmelerine neden oluyor. Malum hamsi de yer de ifltiriyor. Belli ki bu aylarda zevkle zgara yapt m z hamsi, kuzeye do ru daha so uk sulara do ru gidiyor, herhalde... Zaten y llarca endüstriyel at klar n mekan olan Karadeniz, art k insano lunun yapt - her yanl fla kendince cevap veriyor; hamsi küsüyor. Do an n dengesi, insan eliyle bozuldukça k yamet alametleriyle hep karfl laflaca z gibi... Fakat bu bir çevre sorunu de il, politik bir sorun. Geliflmifl ülkeler hegomonik durufllar yla, küresel iklim de iflikli ini perde arkas nda bir silah olarak kullan yor. Özellikle ABD nin enerji kaynaklar üzerindeki hegemonyas hem gökyüzünde hem yeryüzünde felakete davetiye ç kar yor. Bu noktada s nan kürenin sorumlusu, göç eden hamsinin sorumlusu belli gibi görünüyor... 17 18

27 Ocak 2008 M LL YET GAZETES HASAN PULUR un köflesi Alaçam'daki k z lc k a ac n n alt ndaki alt n Kum Zamba (Pancratium maritimum), Amaryllidaceae(Nergisgiller) familyas na ait, k y kumullar nda yetiflen so anl bir bitkidir. Çok y ll k, so anl, geniflçe uzun fleritsi yaprakl, yaklafl k 40-45 cm boyunda, beyaz çiçekli, çiçek say s 3-15, koronal, korona tepallerin 2 / 3 ü kadard r. Çiçeklenme zaman A ustos ve Ekim aylar aras ndad r. Tüm Akdeniz ülkelerinde nesli tehlike alt ndad r. Bat Karadeniz sahillerinde de görülen kum zambaklar n n ülke d fl na ç kar lmas suçtur. Türe yönelik en önemli tehdit, k y bölgelerinde h zla yay lan yazl k konutlar (yap laflma), bilinçsiz toplama, kirlilik ve küresel s nmad r. Yap lan araflt rmalar sonucunda, özellikle Karabo az Yakakent aras nda da görülen Kum Zamba n n t bbi bitki olarak da de erlendirilebilece ini gösteriyor. Son zamanlarda bu kuflakta (Yakaken Alaçam aras nda) düflünülen projeler sonunda endemik bir bitki olan Kum Zamba n n bizim oralardan da gidece ini gösteriyor... Ne yapar z gitsin mi? kals n m? Valla heryerde nadir, nesli tükenen ve önemli bir bitki oldu unu söylüyorlar... Bu projelerle karfl laflt rd m zda acaba hangini tercih etsek! Ya da bir gün denize gitti imizde bi koklasak m? bu otun(!) burada olup olmamas n n anlam için... NSANLAR yaflad klar n, an lar n anlatmak isterse ya da anlatmak istemezlerse ''Anlatsam roman olur!'' derler. Kimi an lar n yazar, kitap olur; kimi yazar, lakin yay mlatacak gücü yoktur; kimi de yazmak yerine anlatmay tercih eder. Selahattin Özmen, an lar - na ''80 Y la Tan kl k'' ad n vermifl, 550 sayfa. Kendisi Mülkiyeli. Maliye müfettifli, özel sektöre geçse de s k s k kamu görevine ça r lm fl, Ordu Yard mlaflma Kurumu'nun ilk genel müdürü, 50 y ll k çal flma hayat n n 40 y l n kamu ve özel sektörde kurucu ve yönetici olarak geçirmifl... * * * SELAHATT N Özmen'in yaflad bir define olay var ki; Özmen'i 1952 y l nda Bakanl k staj için yurtd fl na gönderir, karayoluyla dönerken Selanik'e u rar, Selanik'te Karadeniz'den gelen Rumlar vard r, Türkçe konuflmaktad rlar. Bunlardan biri lokantada yan na yaklafl r; Samsun'un Alaçam kazas ndan Selanik'e göçmüfllerdir. Babas, nas l olsa yine buraya döneriz diye iki teneke dolusu alt n, k z lc k a ac n n alt na gömmüfltü. Karadenizli Rum, Selahattin Özmen'e anlat r: ''Evimiz kasaban n yukar lar ndayd, bahçemiz dereye aç l rd, evimiz ile dere aras nda kocaman bir k - z lc k a ac vard. Babam bu a aç ile evin bahçe kap s n bir düz çizgi ortas na gelen, büyük çukura, iki teneke alt n gömdü. Bizim gidip orada alt nlar bulmam z mümkün ama, gidemiyoruz, gidip aray n bulun, sonra sizinle anlafl r z, sütünüze kalm fl.'' Selahattin Özmen teklifi olumlu karfl lad, bir flart vard : ''E er alt nlar bulursam bunun yar s n n Türkiye'de ödenmesi için elimden geleni yapaca m.'' * * * ÖZMEN, seneler sonra Alaçam'a gitti, belli etmeden bir soruflturma yapt, kasaba halk tütüncülükle geçinirdi, yaln z birileri birdenbire zengin olmufltu. Herhalde kaçan Rumlar n gömdü ü alt nlar bulmufllard!!! Selahattin Özmen, Selanikli Rumun tarifi üzerine Alaçam' dolaflt, ne Rum mahallesinde bir ev ne de bir k - z lc k a ac vard. 19 20

GÜNLERDEN B R GÜN YOLUMUZ TONYA YA DÜfiER Y llar önceydi, Karadeniz sahil flehirlerine do ru, arkadafl m Hac ile yola ç kt k. O dönem tekstil pazarlamas yap yordum, Karadeniz e hem ticaret hem de güzel bir gezi olur diye, düflündüm, Hac da Karadenizli oldu undan onu da ald m yan ma ve yola düfltük. Samsun dan Giresun a kadar bütün il, ilçe, kasaba ne varsa hepsine u rad k, bu arada baya da mal sat fl yapm flt k. Yal köy de flahane köfte, sonra da Görele de imans z peynirden yap lm fl tereya l pideleri de yedik tabi ki. Göktafl NAZ F BAT ISTANBUL Gece olmufltu Trabzon'a do ru yola ç kt k, Vakf kebir e geldi imizde, Hac ; buradan Tonya ya dönelim, geceyi annemlerde geçiririz sabah Trabzon a geçeriz dedi ve Tonya ya döndük, yar m saat sonra varm flt k Tonya ya. Küçük bir meydan, etraf nda az say da ifl yerleri vard. Aç k olan kahveye girdik Hac y herkes tan yor zaten orada, hemen bize çay ikram ettiler, dev gibi bir soba vard kahvede kütükleri att lar içine, kemiklerimize kadar s nd k valla. Sonra ben, d flar ya ç kt m etrafa bak nmak için, bakt m bir berber dükkan aç k, birkaç kifli soban n etraf nda oturmufl sohbet ediyorlar. Sabah vakit kaybetmeden Trabzon a gideriz akflamdan t rafl olay m diye düflündüm ve berbere girdim. çerisi s cac kt, soban n etraf nda dört befl kifli oturuyordu, berber genç biriydi, 21-22 yafllar nda falan, sar fl n güler yüzlü, samimi biriydi. Abi hofl geldin dedi ve hemen t rafla bafllad. Soban n üstündeki kaynayan hlamurdan bana da bir ince belli barda a hlamur doldurdular, çok hofluma gitmiflti. Di er oturan gençlerden biri de gazete okuyordu, dedi ki, Ula tuydunuz mi, kökten bir tafl kopti geleyi da! Di er yafll olan amca, hemen sordu: Ula ne diyesun, ne tafli? Genç olan cevaplad ; emice gökten bi tafl kopti, dünyaya vuraca mifl, onu yazayi gazete da! Emice, sordu gene, Ula ne zaman vuraca mifl; zamani belli midur? Genç, emice 39 y l sonra vuraca mifl dedi. Emice rahatlam fl bir ses tonu ile, Ula o zaman koy kötüne gitsin da, pen zaten 79 yafl ndayum, ben görmem oni da dedi. Herkes bir güldü sonra, berber lafa atlad, Ula emice hep Apophis adl göktafl 28 bin kilometre h zla dünyaya do ru yaklafl yor. Uzmanlara göre, 2029'de dünyan n çok yak n ndan geçecek olan 25 milyon tonluk göktafl 2036'da dünyaya çarpacak. Göktafl n n rotas de ifltirilemez ve korkulan olursa çarpman n etkisiyle 65 bin atom bombas na eflde er bir enerji ortaya ç kacak. Uzmanlar 2036 için önlem al nmas gerekti ini belirtirken, NASA, göktafl n durdurmak için yaklafl k 400 milyon dolarl k "kütleçekimli traktör" ad verilen bir proje gelifltirdi. Göktafl n n yan na götürülecek "Kütleçekimli traktör", yarataca kütleçekim etkisiyle cismin rotas n de ifltirmesi öngörülüyor. kendini tüflünisun biz ne yapaca uk? Emice de cevap haz r Ula o zamana kadar Amerika bir çaresini pulur, oni havada furur korkmay n uflaklar, habu dünyada bir tek Tonya lilar mi yaflayi da. Gazeteyi okuyan genç atlad lafa, Amerika vuramaymifl emice, çaresi yokmufl turdurmanin, öyle yazayi burada. Bir sessizlik oldu birkaç saniye, sonra berber, Ula onin bir çaresi var ama olur mi olmaz mi pilmem oni dedi. Emice sordu hemen, Ula berber nedur da, kim turduracak oni dedi. Berber, valla benim pildu um, turdursa turdursa Allah turdurur oni, ama o da turdurmaz oni dedi. Emice dayanamad gene, Ula nerden bilisun da, turdurmaz oni diyisun da dedi. Berber, haz r cevap, hemen atlad, Ya emice bu tafli ben mi gönderdim da, Allah gönderdi oni, eee madem turduraca di oni niye gönderdi oni da?. Merakla bekliyorum, bakal m o tafl dünyaya çarpacak m,yoksa birileri durduracak m diye.!!!!! 21 22

Alaçam üzerine ne zaman konuflmaya bafllasak omuzdafll k üzerimize y k l r. Do ru da söylesen yanl fl da söylesen böyledir... Kimse birbirinin söyledi ini dinlemez nedendir bilmem... Küçük Alaçam n yak n iliflkilerinin oldu u dönemde, herkesin konu komflu oldu u zamanlarda, lisenin yan ndaki Tekel in önü oyun bahçemizdi... Futbol, çelik-çomak, dama ve akl n za gelen tüm çocuk oyunlar burada oynan rd... Tabii ki Tekel in bekçileri izin verirse... Muammer abi bize izin veren bekçilerden, bir de komflumuz, ar za olmazd. Herkes keyifle oyununu hava kararana kadar oynard... Muammer abinin lakab Omuzdafl... fakat bu lakap kendisinden de il ondan öncekilerden gelir. Kuzeyde tütün memleket mektunun 4. mektubundaki smail Yeflilyurt un aktard bilgiyle omuzdafll n ç k fl n, Alaçam daki naml Omuzdafllar ö renebilirsiniz. Yan bafl m zdaki hayatlardan biridir Muammer Ç plak. Do rusuyla yanl fl yla kendi hayat... Yaflad klar, yaflamad klar... Muammer abinin omuzdafll kendine has özellikler gösterse de Alaçam da ve memleketin bir çok köflesinde çok say da omuzdafl bulmak mümkün... yi özellikler tafl yanlar n yan s ra kötü olanlar da vard r. Muammer Ç plak dinleyemedik, dinlesek neler anlat rd, bilemem... Damad Ahmet in bize ulaflt rd fliirlerini ve küçük hikayelerini sayfalara tafl d k... Ahmet kardeflimize teflekkür ederiz... Süleyman Felamur BURNUM ÇÖKMÜfi! B ça n sa solu kesiyordu. Kemalgilin akrabalar n orakla, nacakla kestiler. 7-8 kifliyi öldürdüler. Ben nöbetteydim okulun yan ndaki Tekelde. Cumartesi ya da Pazar günüydü. Korkudan fley yapt lar ha silahl diye. Silahs z gezmezdi o. Çift silah, otomatik. Bast m,16-32 mermiyi birden bas yor yani böyleydi. Benim burnu k rd m gün köprüyü kesmifl, buradan Allah bile geçemez diye, kafay bulmufl. Bu ne yav. Tak tak tak. Vallahi ben yepyeni motor var alt mda, gelin almaya gidecez. Kravat m ravat bofl de il, tak m elbise. Gözlükler gözümde. Almanya dan gelme bi gözlük vard. Çaydan geçtim yani bafl m belaya sokmayay m diye. Dü ünden sonra da sen çek git Göçkün e. çti in rak yetmiyor bi de ufak rak söyledim bi palamut söyledim. Bal baflkas yedi ben rak n n bi dublesini içitim. Gerisini de belime sokmuflum. Kurnaz z ya.. Önümde kamyon gidiyo. Kamyonu sollamaya kalkt m. Karfl dan bir araba ç kt. Fren kontra pedall onlar ufak motor, büyük motor olsa bunlar olmazd. Öteden geri döndü. Araba geçti. Motoru satsam bana bifley olmuyor ha. Burun çökmüfl asfaltta, kopmufltu burun. ki saat bayg n yatm fl m burada. En sonunda bi taksi geldi. Dedim beni eve b rak hastaneye 100 lira verdim de (bugünün 10 liras ) 100 liraya araban n kan temizlenmez diyo ifle bak. O lum iflin bi de insani yönü var diyece im. Öyle oldu. MUAMMER ÇIPLAK ALAÇAM-BAFRA aras Alaçam Bafra aras dokunmay n bana Kan yor flu gönlümün yaras Alaçam Gökçebo az aras nda Çoro lu Belki de at koflturdu yamaçlar nda Köro lu Az ilerde Kargal Bak karfl dan geliyor yar, aya nda halhal Gökçebo az, Karl, Zeytin, Doyran, Yenice nsan bir hofl oluyor sevince Habilli, Yeniköy, Afla bedefl, So ukçam O da beni seviyor gerisi ne gam Çelikler, Har z, kiztepe fiehre var nca alaca m Yare bir çift küpe Bak karfl göründü Bafra Ovas stedim de vermediler Çok zal mm fl yarin hem anas, hem babas Bereket saç yor K z l rmak Bafra Ovas na Benden selam olsun Yar n hem anas na hem babas na... BAFRA-SAMSUN aras Bafra Samsun aras Çok meflhurdu bir zamanlar Karaköy ün haras Daha çok yoraca a benzer Zügürdün çenesini Zenginin paras Ball ca, Merkez, Dereköy, Muflta Bir elim yar koynunda Bir elim boflta Az ileride Taflan Gel gidelim gö süme yaslan Kurupelit, istasyon sapa Elimde kald Yarin içti i meflrubat n kapa Bak karfl dan göründü Samsunum ste gülüm kölen ste kulun olay m kulun Sana sahip ç kmayanlar utans n ste can m, kölen ste kulun olay m kulun Güzel Samsunum. MUAMMER ÇIPLAK Samsun dan bir görünüm Bafra yolundaki büyük petrol deposu... 1906 23 24

matematik ve yaflam derinine inme gibi bir al flkanl m z olmad için, yüzeysel bilgilerle yetiniyoruz ve sonradan bu yüzeyselli in bir çözüm olmad n n fark na var yoruz. Örne in, genelde birinci s n fta matematiksel çarp m tablosunu ezberlememiz istenir. Biz de bafllar z: 1x1=1, 2x2=4, 3x3=9 iki üç gün sonra bakm fl z ki unutmufluz. Sil bafltan 3x3 ün 9 oldu unu ezberlememizi isteyen sistem, 3x3 ün asl nda 3 tane 3 ün yan yana toplanarak bulundu unu gösterse (ya da göstermese de biz düflünsek) biz de 3x4 ü bulurken 3 tane 3 ün yan na bir tane daha 3 koyup sonuca varabiliriz. Örnekleri ço altmak mümkün; düzeyinde alg lay p deflifre etmeden matematik yap lamaz. Formüllerden bafllayan düflünce süreci bizi matematik yapmaya, yani düflünmeye de il, hesap yapmaya, yani sonucu kabullenmeye götürür. Kuflkusuz ki faktörlerin ço ald ve formüllerin ifli kolaylaflt rd karmafl k sistemler, çok say da bilgiyi iliflkilendirmek ve soyutlamak aç s ndan büyük kolayl k sa layan do ru bir yöntemdir. Ama ba nt y, formülün mant n bilmeden, alg lamadan formül çözmek, matematik yapmak de il, formüle ba l düflünmektir! Böylece gençli in matematik ö renimi, verilene ba ml düflünme, verili çerçevede düflünme eylemi olarak flekillendirilir. Yaflam n, günümüz Türkiye sinde yüzümüze tokat gibi çarpan ac bir gerçe i var. Büyük bal k küçük bal yer, büyük ak l da küçük akl ezer ve yönetir. Ve bu büyük ak l, küçük ak l lar n hiçbir fleyi sorgulamamas, düflünmemesi için ona dayatmalar, bask lar uygular. Çünkü küçük ak l bir varl k oldu unu tespit etti inde ezilmemeyi ve yönetmeyi düflünebilir. Bunu düflünmesi kendini ezen büyük akl n hiç ifline gelmez. Y llard r s nav stresleriyle, not kayg lar yla bo uflmakta, büyüklerimizin dedi i o klasik oku da adam ol sözü HASAN ÖNCÜ GÖKÇE YAKAKENT HAZiRAN 2008 beynimize kaz nmakta, biz de ya olamazsak endiflesiyle yaflay p durmaktay z. Bu durumun sebebini, tek bir kelimeyle aç klamak mümkün: Sistem (ya da devrimci a bilerimizin dedi i gibi bozuk düzen ) Yani, bizim büyük akl m z olan sistem, düflünmeyen, hayat prati i ve bilinci olmayan bireyler yetifltirmek için elinden geleni yap yor. Meselâ, büyük ço unlu a kâbus gibi gelen Matematik yöntemini (ki bir bilim de oldu u ileri sürülen Matematik, asl nda düflünmenin bir yöntemidir) baz kal plara hapsedip, genç beyinlere dayat yorlar. Biz de genelde sorunun Soru: Bir top kumafl 12 eflit parçaya bölünüyor. Parçalardan her biri 60 cm daha k sa olsayd kumafl 15 eflit parçaya bölünebilecekti. Buna göre, bir top kumafl n boyu kaç metredir? Sistemin Yan t : Kumafl n boyu 12x olsun. Buna göre, her parçan n uzunlu u x cm olur E er kumafl 15 parçaya ayr lsayd, bir parçan n boyu 12x/15=4x/5 olacakt. Bu durumda, 4x/5= 60, x=300 ve 12x=3600 cm, x=36 m Bizim yan t m z: 12 eflit paçaya bölünmüfl kumafl n her bir parças ndan 60 cm kesilirse, toplam 12x60=720 cm kumafl elde edilir. Ve geriye kalan 3 parçaya verilir. 3 parça 720 cm ise 15 parça 720x5= 3600 cm x= 36 m Eskilerin klasik matematik dedikleri yöntemden modern matemati e geçifl, bir düflünüfl tarz ndan baflka tür bir tarza geçifl olmufltur. liflkileri, faktörlerin aras ndaki ba nt y kurmadan, bu ba nt n n kal b olan formülleri ezberleyerek, bu formüller üzerinden sonuçlara ulaflma çabas, modern matematik diye adland r lm flt r. Bu durumda sonuçlara katlanmak, kabullenmek gerekecektir! Matemati in sonuçlar tanr sal olarak sunulur ve karfl ç k lamaz! Oysa ki, formülün alt nda yatan ba nt lar düflünce Öncelikle günlük yaflamdaki matematiksel düflünceyi dört ifllemi yapabilmeye indirgeyen bu dar matematik, bizi iliflkilerin bilgisinden mahrum k lm flt r. Böylece her sorunun sorulufl tarz nda oldu u gibi, yan t n nerede aranaca nda da farkl ç karlar n matemati e yön verdi ini görmeli, her soruya emekten ve özgür düflünceden yana verilecek yan t n, gerçek bilgiyi keflfetmekten geçti i an msanmal ve unutulmamal d r. 25 26

Çükündür (Çö ündür) Çükündür bir fiekerpancar d r Mart ay nda tütün fideliklerinin kenarlar na ekilen fleker pancarlar tütün fidesinin geliflimi için yap lan s k sulaman n da etkisiyle h zl büyürler. Üst yapraklar na paz denir ve çeflitli yemekler yap l r. Örne in yeni türemifl can eriklerinin de kat lmas yla bir ekflilisi yap l r ki bu ekflili i insan n diflini ve iliklerini s zlat r. Biz burada yeralt nda bulunan köklerinden yap lan iki yiyece imizi anlatmaya çal flaca z. ÇÜKÜNDÜR KAVURMASI ÇÜKÜNDÜR S RKEL S Topraktan taze olarak sökülen Hafllanan çükündürler teker fleklinde çükündürler iyice y kan r ve ve iki santim kal nl nda saçaklar ay klan r. Sonra büyükçe do ranarak tuzsuz sirkeli su ile turflu bir kapla suda hafllan r. Hafllanan fleklinde kurulur. Ve sirkeli suda bir çükündürler sudan al narak d fllar iki hafta bekletildikten sonra soyulur ve rendelenir. Bir tencerede tüketilmeye bafllan r. K fll k olarak k zd rd m z ya ile piflene kadar da yap l r ve ilginç bir tad olur bir kar flt r larak kavrulur. Tatl özelli i nevi tad flalgam suyunu and r r. oldu undan dolay tuz veya baharat ilave edilmeden servis yap l r Hicabi AY smail Cem PEKÇ nin Türkiye'de Geri Kalm fll n tarihi adl kitab nda Osmanl 'n n ekonomik düzeninden bahsedilmekte. Devletin nas l ekilecek alanlar belirledi i, sat lan mallar n fiyatlar n n devlet taraf ndan nas l belirlendi i konular nda bilgiler veriyor smail Cem (mekan cennet olsun). Bir yerinde de yiyeceklerin birim fiyat n vermifller. Kalemlerden biri "yaprakl çö ündür" olarak geçiyor ve Türkçe aç klamas "yaprakl pancar" olarak geçiyor. Bulgaristan'da bile çükündür olarak bilinen bir fley. Ancak Osmanl 'dan yadigâr kalm fl olabilir gibi geliyor bana. (http://sozluk.sourtimes.org/) 27 Trabzonlu kamyoncular! nerdesiniz? Ya mur o kadar fliddetli ya yordu ki kap n n önünde indi im taksiden binaya girene kadar s r ls klam olmufltum bile. Geç kalmak ve ya murda slanmak. Bu ikiliden gerçekten nefret ederdim. Randevuya geç kalm fl olmak ve sland mdan kendimi pis hissetme duygusu ile öylece zmir Buca Halk E itim Merkezi ne girdim. Ö retmen Nevin Han m sordum koridorda beni karfl layan kiflinin Halk E itim Merkezi müdürü olaca n hiç düflünmeden. Bir saniye beyefendi hele bir soluklan n. diyen müdür beyin peflinden onun odas na geçtik ve müsait gördü ümde bir yere ilifltim hemen. Müdürden çayc ya hepsi gelece imden haberdarm fl me er, beni bekliyorlarm fl. Karfl lanma biçimi o kadar içten o kadar gerçek. Müdür beyin odas nda kaç çay içti imi hat rlam yorum.açev* in bir araflt rma projesi için derinlemesine görüflmeler yap yordum AÇEV E itmenleri ile. Gaziantep, Ankara, Samsun dan sonra s ra zmir de idi. Bir haftad r geziyordum ve bu görüflmenin ard ndan eve dönecektim. YAVUZ SALTIK 2007 Müdür Bey son çay m n ard ndan görüflece im ö retmen Nevin Han m ça rd. çindeki mutluluk, hareketlerindeki heyecan ve yüzünde y llar n verdi i yorgunluk ifadesi ile karfl mda Nevin Han m vard. Özür diledim önce geç kald m için. Nevin Han m orta boylu simsiyah saçlar na hafif hafif aklar düflmüfl bir han mefendi. Tan flt k. Ben ses kayd da alaca mdan sakin bir yerde görüflmek istedi imi söyledim ve böylece müdür beyden izin isteyip s n flardan birine girdik. Masada lacivert ekoseli bir örtü, yerde bir elektrik sobas ve önünde çaydanl k. De il ücra bir Anadolu kasabas zmir olsa ne fark eder. Anadolu insan bir baflka oluyor iflte. Para ald m bir ifl için uçakla zmir e gelip kendisi ile görüflece imi söyledi im günden beridir ö retmen han m misafir karfl lama telafl nda idi. stanbul dan uçakla misafiri geldi- ini mahallede anlatmad kimsenin kalmad - n ö rendim sohbet esnas nda. Çay, po aça her fley haz r, okul masas ndan bozma s ran n üzerinde. AÇEV ile ilgili sorular bitirdi imde yapt - iflten ne kadar keyif ald n gördüm. Konuflmam z esnas nda Ardahanl oldu unu ö rendim Nevin Han m n. Benim nereli oldu- umu sordu unda Trabzonluyum dedi imde ise birden bire yüzünün flekli de iflti a lamakl oldu. Büyük bir hata yapt m hissine kap ld m birden. Ne oldu acaba, babas na, kocas na ya da çok sevdi i birine Trabzonlular bir fley mi yapm flt Nevin ö retmenin? Nas l telafi edilirdi böyle bir fley? Ne yapmal y m, hangi soruyu sormal y m? Saniyeler içinde akl mdan bütün bunlar geçtikten sonra a layarak konuflmaya bafllad Nevin ö retmen. Gerisini onun a z ndan size aktaray m: 28

Yavuz Bey, Ben Ardahan n bir da köyünde do dum, çocuklu um da orada geçti. Biz Ardahan da yaflayan fakir bir aile idik. Bizim oralarda aileler k zlar n ilkokuldan sonra ortaokul veya lisede okutamazd. Neden hem tutuculuk hem de maddiyat olurdu genelde. Buna ra men k zlar n ilkokuldan sonda okutan az da olsa birkaç aile vard. Bu ailelerin hepsi varl kl ailelerin çocuklar idi. Ardahan n bir da köyünde yafl yorduk ve yak n - m zda okul olmad ndan ilkokuldan sonra okumak isteyenler flehir d fl na veya ilçe merkezine gitmek zorunda kal yordu. Her iki seçenek de bize uzakt. Hele ilçe merkezine ulafl m çok zordu. Okumak için en fazla tercih edilen yerler hep komflumuz say lan büyük bir il oluyordu. Fakir bir aile olmam za ra men babam benim okumam çok istiyordu. Di er flehirlerdeki akrabalar m z yoklad. Kimse yanaflmad beni yanlar na al p okutmaya. Ama babam kararl idi beni okutmaya. Yak n bir ildeki paras z yat l okul s nav n kazand mda babam benden çok sevinmiflti buna. zinlerde geldi- im köyümüzden okullar bafllarken ayr l rd m. Ortaokuldan liseye kadar 6 y l her tatilde Ardahan a gelir köyümüzde anneme yard m ederdim. Okullar bafllarken veya sömestr tatil dönüfllerinde babamla birlikte sabaha karfl 3 te kalk p yürüyerek köyden 1,5 kilometre uzakl ktaki ana yola iniyorduk. Babam n binece im arabay seçmesi saatlerimizi ald ndan çok erken kalk yorduk. lk baflta bu beklemeler bana çok anlams z geliyordu. Ta ki gerçek nedenini ö renene kadar. Özellikle de flubat tatillerinde kar o kadar fazla oluyordu ki babam beni s rt na alarak yola indiriyor ve yoldan geçen kamyonlardan birine bindirerek baflka bir flehirdeki okuluma gönderiyordu. Tatillere gelirken ise babam n rica etti i ö retmenlerimden biri beni bizim o tarafa giden bir arabaya bindiriyordu. Dedim ya bizim oradan komflu ilimize dolmufl olmad ndan babam beni genelde yük kamyonlar na bindirirdi. Bindirirdi bindirmesine ama ben köydeki insanlar n benim ile ilgili yapt dedikodular duyar geceleri gizli gizli a lard m. Babam beni yani öz k z n sat yormufl. Köylüler öyle diyordu. Çocuk akl mla babam n beni okudu um masallardaki köleler gibi sataca n düflünürdüm. Bunun nedeni ise babam n yol üzerinde beni bindirece i kamyonu beklerken geçen her kamyonu durdurup onlarla k sa bir konuflma yapt ktan sonra binece- im kamyonla ilgili karar n veriyor olmas idi. Uzaktan bunu görenler ise san r m babam n floförler ile pazarl k yapt n düflünüyordu. Bindi im kamyonlar n floförleri babam n kimbilir hangi zahmetle kazan p bir k sm n bana verdi i ve avucumda s k flt rd m param harcatmaz. Yedikleri lokantada kendi yediklerinden daha fazlas n smarlar, uyurken yan koltukta paltolar n ç kar p üzerime örter, bazen de çakt rmadan cebime harçl k koyarlard. Ben ise babam n ne yapt n, neden o flehre giden her arabaya beni bindirmedi ini çok sonradan ö rendim. Ö rendikten sonra köylülerin bizi suçlad konu ile ilgili üzüntülerim her geçen gün daha da artt. Y llar böyle geçti. Ben okudum ve ö retmen oldum. Evlendim, üç çocuk yetifltirdim. Biri flu anda bursla ABD de okuyor. Beni her türlü yoklu a ve iftiraya karfl okutan babam ise flu anda yaflam yor. Allah mekan n cennet etsin sevgili babam n. Y llarca babam n beni neden o yoldan geçen kamyonlardan herhangi birinde de il de seçti i bir floföre teslim etti ini ise evlendi imde bir kez daha anlad m. O kadar erkenden kalk p saatlerce k fl k yamette araba beklerken babam floförlere nereli 29 olduklar n soruyordu. Trabzonluyum cevab n alana kadar beni hiçbir kamyoncuya teslim etmiyordu. Neden diye sordu umda ise k z m Trabzonlular güvenilir ve ahlakl insanlard r seni onlara teslim etti imde gözüm arkada kalm yor demiflti. fiimdi o lum ABD de yafl yor. O lumu ABD ye yolcu ederken pistin ufkuna bofl bofl uzunca bakt m ama o lumu teslim edebilece im bir Trabzonlu kamyoncuyu bofla arad gözlerim. Yavuz Bey! Ben o nedenle nerde bir Trabzonlu görsem akl ma babam, benim için yapt yapt özveriler ve u rad iftiralar gelir ve a lar m. Bu sözleri bitirdi inde dakikalarca o a lad ben de a lad m a lad m a lad m. Bu ülkenin sokaklar nda, yollar nda nefes alan tüm Trabzonlular size seslenmek istiyorum: Ardahanl bir baban n bozk r n veya da lar n ortas nda sabah erkenden yolunuzu çevirip k z n size teslim edebilece ini unutmadan yaflay n emi.. Ben ise kamyoncu babas n y llar önce kaybetmifl bir o ul olarak yaflarken babama hiç Ardahan yolunda bir küçük k z çocu unu arabaya al p Trabzon a getirdin mi? diye soramad m. Ben ise esas buna a lad m. Nevin ö retmen! A latmasayd n beni bu kadar keflke. Ben flimdi bu odadan bu gözlerle nas l ç kaca m. Ne derler arkamdan müdür bey ve okuldaki di er arkadafllar n z. Bir iftira da bana ve sana atmazlar m? A lama ve beni de a latma. Lürfen! Lütfen! Kimselere selam vermeden Buca Halk E itim Merkezi nden kaçarcas na ç kt m. Ya mur birazc k dinmiflti ama ya mur damlalar ndan kaçm yordum art k. Gözyafllar m sakl yordu onlar. K z n Trabzonlu floförlerden baflkas na teslim etmeyen babay düflündüm. K z teslim al p onu sa salim yerine teslim eden floförleri düflündüm. Trabzonum! Güzel insanlar m n flehri! Delikanl lar n, ayd nlar n, erdemlilerin flehri! Kald m o floförlerden koynunda? Nerde sakl yorsun onlar? Söyle nerdeler? Dipsiz koyu mavi karanl k sular na m gömdün? Bafl dumanl yeflil da lar n n ss z kuytu köflelerinde mi saklad n yoksa? Söyle neden sakl yorsun onlar? Ç kar sal sokaklara da sokaklar insan görsün. nsan! Bu yaz Trabzon un flerefli kamyoncular ile de il de kiral k katilleri ile övünenlere ithaf olunur AÇEV*: Merkezi stanbul da bulunan Anne Çocuk E itim Vakf UNUTMADAN ÖNEML B R NOT! Kuzeyde Tütün Memleket Mektubu internet sayfas - www.kuzeydetutun.net - uzun süredir yay n n gerçeklefltiremiyor. Sorunlar m z sürüyor, teknik, zaman ve ekonomik vaziyetler nedeniyle yay n flimdilik bekliyor.. stiyoruz ki hemen bu sorunlar çözelim ve herkese ulaflal m... Fakat bir süre daha sayfam z kapal olacak. Bu arada bize ulaflmak isteyen arkadafllar kuzeydetutun@gmail.com adresine mesaj gönderebilir, dilek ve önerilerinizi bizimle paylaflabilirsiniz. 30

* Edebiyat n gizli emekçisi Samsun öykücüsü Y lmaz Elmas... Yazd klar na ve kitaplar na yans d biçimi ile y llanm fl olmak bir tat kalitesi, bir tat kültürünü ifade eder. A dal anlat - lar yoktur onda. S radan, 27-12-2008 günlük hayat n sahicili- i, günlük hayat n abart s zl ve içinde tafl d sonsuz aç l mlar, her biri kendini abartmadan yerli yerinde durur. Kendine güven ve moda olana koyulan mesafe, de er verilen fleylerin niteli i ile de ilgilidir. Bu nitelikler, bizim seçip yaflayaca - m z kolayl kta de ildir; yaflam m zda karfl m zda netçe belirmezler ve bu yüzden oluflturulmal, gri bölgelerden çekilip al nmal, günlük hayatta kullan lmak üzere deflifre edilmeli, paylafl lmal d rlar. K sa vadede prim yapmasa da böyle de erlerin tan n r k l nmas, bu de erleri bir yaflam felsefesi yapabilmifl insanlar n yafl yor olmas ile olanakl olurlar; sofistike bir bilgi sevgisi üzerinden, kelimeler, anlamlar ve kavramlar üzerinden de il, yaflam n prati i, yaflam n esteti i ve bunlar n somutlaflt tav r al fllar üzerinden, k saca insan kiflili i ile var k lan eylemleri, tarihi üzerinden tan nabilir. Y lmaz Abi nin tan yabildi im zaman dilimindeki yaflam, geçmiflini ve bir bütün olan tutarl l n hemen aç a ç kar yor. (Kadir Ali Birer)... Kuzeyde Tütün memleket mektubu yay mlanmaya bafllad ndan beri elindekileri bizimle paylaflma gayretini gösterdi. Ötesinde, zorlad. Zorlarken her defas nda hayrete düfltük. Çocuklu umuzdan bir an gözümüzün, bir ses kula m za geldi. Karahüseyinli köyündeki afl k foto raf, Samsun ve çevresinde söylenen maniler ses oldu. Daha neler ç kacak Bilgi ç k n ndan bilinmez. Zurnac n n inad Y lmaz Elmas ta bilgeli in inad na dönüflmüfl. Bilgi ve düfllerini paylaflmaya sürdürece e benziyor. Onun örnek oluflu belki bizi fiflekleyebilir izinden gideriz. Tan d m, sevdim ve sayg duyuyorum... (Süleyman Felamur) *YILMAZ ELMAS Edebiyat n gizli emekçisi 65. y l kitab ndan al nm flt r... So uktan elleri titreyen oduncular, efleklerinin üstündeki yüke ald rmadan al c beklerdi soka n köflesinde... ormanc korkusu yüzünden baz lar yazdan indirirdi odunlar, onlar için baz evler istasyon du. Foto raf: ZEKER YA GÖÇMEZ 31 32