Daha İyi Yargı için Uyuşmazlıklarda Dürüstlük İlkesi Tam ve Doğru İfşa - İbraz



Benzer belgeler
Hürriyet Mah. Taşocağı Cad. No: 72/3 Kağıthane İstanbul GSM:

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Dr. TANER EMRE YARDIMCI HUKUK YARGILAMASINDA SOMUTLAŞTIRMA YÜKÜ

Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ

2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

YARGILAMA HUKUKUNA İLİŞKİN İLKELER ve İSPAT HUKUKUNA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR (150 DAKİKA) Giriş

Arabuluculukta Gizliliğin Korunması

HUKUK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARABULUCULUK DAİRE BAŞKANLIĞI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Türk Hukukunda Arabuluculuk Uygulamaları. Türk Hukukunda Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları - Arabulucu.com

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

MEDENÎ USÛL HUKUKUNDA BELGELERİN İBRAZI MECBURİYETİ

TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI BİLİRKİŞİLİK TEMEL EĞİTİMİ DERS PROGRAMI

TMMOB GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI BİLİRKİŞİLİK TEMEL EĞİTİMİ PROGRAMI Ekim 2017/21-22 Ekim 2017

Ceza Usul Hukuku (LAW 403) Ders Detayları

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Prof. Dr. Muhammet ÖZEKES

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

İDARİ YARGILAMA USULÜNDE İSPAT

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi - Komisyon Bașkanı

Geçen ay meslektaşım, eğitmen arkadaşım Gülgün Koç ne güzel hatırlattı Peter Drucker ın meşhur tespitini : Ölçemediğiniz hiçbir şeyi yönetemezsiniz

Dr. SEYİTHAN GÜNEŞ Emekli Hakim HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASI

KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI BİLİRKİŞİLİK EĞİTİM PROGRAMI. - TÜRK YARGI TEŞKILATI (15 dk) CUMHURİYET BAŞSAVCILIKLARI

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Sayın Konuklar; Saygıdeğer konuklar,

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İsviçre Federal Temyiz Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi nin Tarihli Kararı

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

FAZLA ÇALIŞMA İDDİASININ TANIKLA İSPATINDA SINIRLAR

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ İKİNCİ DAİRE. GEÇGEL ve ÇELİK/TÜRKİYE (Başvuru no. 8747/02 ve 34509/03) KARAR STRAZBURG.

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

GİRİŞ I. BELİRSİZ ALACAK DAVASI

Şikâyetinizle ilgili polis soruşturması hakkında itirazda bulunma

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

AİLE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YARGILAMA USULLERİNE DAİR KANUN

Cengiz AŞKAN(LL.M) Müşavir Hazine Avukatı

ON SORUDA İHTİYATİ HACİZ VE İHTİYATİ TEDBİR

Türk-Alman Üniversitesi. Hukuk Fakültesi. Ders Bilgi Formu

Her yıl kaç vize veriliyor? Türkiye deki Alman temsilcilikleri her yıl yaklaşık 160 bin vize veriyor.

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

EUROPEAN COURT OF HUMAN RIGHTS AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ

KALEM MEVZUATI ADL108 KISA ÖZET

Sizleri şahsım ve TOBB adına saygıyla selamlıyorum. Biliyorsunuz başkasına gönderilen selam kişinin üzerine emanettir.

KARADAĞ SUNUMU Natalija FILIPOVIC

Türk-Alman Üniversitesi. Hukuk Fakültesi. Ders Bilgi Formu

AVUKAT KİMLİKLERİNİN HAVAALANLARINDA DA GEÇERLİ OLDUĞUNA DAİR YAZIŞMALAR

Saygının Hakim Olduğu Bir Çalışma Ortamı İlkesi

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 7 İÇİNDEKİLER 9 KISALTMALAR CETVELİ 19 GİRİŞ 23 BİRİNCİ BÖLÜM DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ VE AYRILMASI HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1.

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi

Sosyal Güvenlik Alanındaki Hukuki İhtilafların Azaltılması Çalıştayı

Ateş Ülkesi'nde Ateşgâh Ateşgâh ı anlatmak istiyorum bu hafta sizlere. Ateş Ülkesi ne yolculuk ediyorum bu yüzden. Birdenbire pilot, Sevgili yolcular

Adli Yardım Temsilini Geliştirmek: Küresel Standartların Uygulanması

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2014/3-686 K. 2016/18 T

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

Sanık olarak tutuklandınız ve (polis) büro(sun)(y)a veya başka bir sorgulama yerine götürüldünüz. Haklarınız nelerdir?

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin Arabuluculuk Kanunu Tasarısı Hakkındaki Görüşü - Arabulucu.com

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

1. BÖLÜM HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM:

Türkiye Adalet Akademisi HMK Toplantısı

Vergi Davalarında Gerekçe Değişimi, Savunma Hakkını Sınırlar

Ahmet Cemal RUHİ Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

Birleşmiş Milletler Avukatların Rolüne İlişkin Temel İlkeler Bildirgesi (Havana Kuralları)

AVRUPA ĐNSAN HAKLARI MAHKEMESĐ

ZAMAN YÖNETİMİ. Gürcan Banger

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU**

Çok tatil yapan ülke imajı yanlış!

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SÜREKLİ EĞİTİM MERKEZİ (OMÜSEM) BİLİRKİŞİLİK TEMEL EĞİTİMİ

30.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi /30 ÇARŞAMBA

13.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi /13 PERŞEMBE

33.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi /33 PERŞEMBE

14.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi /14 PERŞEMBE

YARGILAMAYA HÂKİM İLKELER

Avukat Olabilme Koşulları, Staj, Mesleğe Kabül,Yemin,Ruhsat (B)

1.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU /1 PAZARTESİ Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi

32.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU /32 PAZARTESİ Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi

Havacılık Emniyeti. 12. Hafta Emniyet Performansı / Kültürü / Teşviki. Öğr. Gör. Tevfik Uyar, Uçak Müh. & MBA

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir.

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

Avukat Olabilme Koşulları, Staj, Mesleğe Kabül,Yemin,Ruhsat (B)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... VII İÇİNDEKİLER... IX KISALTMALAR... XIX

Bunların takibini kolaylaştırmak için tüm haberlerin tek bir noktada eksiksiz ve güncel şekilde bir araya getirilmesi gerekiyordu.

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

SAVCILARIN ROLÜNE DAİR İLKELER

Alman Federal Mahkeme Kararları

2.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi /2 ÇARŞAMBA

12.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ KONU Danışman Avukat ile Tanışma, Baro stajı hakkında genel bilgi /12 PERŞEMBE

10.GRUP HAFTA GRUP GÜN SAAT TÜRÜ KONU /10 ÇARŞAMBA

DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE

8.GRUP HAFTA GRUP GÜN TARİH SAAT TÜRÜ /8 SALI

Türkiye de Hukuk Zihniyeti anketinin sonuçlarının tamamı ve geniş yorumu için bakınız:

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

Resmi senetler için bu şekilde itiraz mümkün değildir. (menfi tespit davası m.72; HMK m. 208/IV).

IQ Oyun Tasarımı Öğretmen Kılavuzu Dedektif Oyunu

Transkript:

Daha İyi Yargı için Uyuşmazlıklarda Dürüstlük İlkesi Tam ve Doğru İfşa - İbraz Av. Mehmet GÜN Gün Avukatlık Bürosu Kurucu/Partner Bana bu fırsatı verdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Sunumum açılırken şunu söylemek isterim: Meslekte 30 yılı doldurdum. Türk hukuk sistemiyle ilgili olarak 1976 yılından beri birebir tecrübelerim var. Geldiğim noktada gözlem ve tecrübelerimi paylaşmak ve yanlış gördüğüm bir şeyin düzeltilmesi için çaba harcamak, bu mesajımı herkese yaymak istiyorum. Hatta başka bir yerde bir vesile ile söylemiştim: bu değişikliğin olması için gerekirse buradan Ankara ya kadar yürüyerek gitmeye de hazırım. Ben, size Türkiye de daha iyi bir yargı olması için aslında olması gereken şey nedir, onu anlatmak istiyorum. Ama önce şunu söylemek isterim: Sayın Babacan ın 25.000 US$ kişi başı milli gelir hedefine katılıyorum. Hatta Türkiye için bunun iki katının da mümkün olduğunu düşünüyorum. Bizim başkalarından eksik hiçbir tarafımız yok. Sadece bazı şeylerde biraz kendi içimize bakıp, onlardan kendi kendimize dersler çıkarmamız gerekiyor. Babacan diyor ki, 25 bin dolar mili gelir için diğerleriyle birlikte, yargı reformu gerekiyor.. Ben de Yargı reformu için Türkiye de sorulması gereken soru, uyuşmazlık çözümünde Dürüstlük Kuralı dır! Bireysel olarak, sistem olarak dürüstlük konusunda biz neredeyiz? diyorum ve bunu gerçekleştirmek için tam ve doğru ifşa ve ibraz ın önemine değinmek istiyorum. Yargılamalarda dürüstlük, gerçeğin ortaya çıkarılması için o kadar önemlidir ki, ancak bunu gerçekleştirirseniz adaleti sağlayabilirsiniz. Bunu yapmazsanız, adaleti sağlayamaz, yargıyı haksızlıklara alet edebilirsiniz. Uluslararası alanda da aynı şey kabul ediliyor, bizim saygın hukukçularımız da aynı şeyi söylüyorlar: Bir hakkın takibi için her şey mubah değildir. Hakkın takibinde de haklı olmak gerekir. Mahkemeyi yanıltmamak, yargılamaları kolaylaştırmak gerekir. Eğer uyuşmazlıkların çözümünde dürüstlük sağlanamazsa, gerçekler tam ve doğru olarak ortaya çıkartılamazsa, en başta mahkemeye yalan söylenilmesine izin verebiliriz; olayları işimize geldiği gibi anlatırız, cımbızlarız ve Yargı nın etkinliğini yerlerde süründürürüz. Ve şimdi Türkiye de olduğu gibi yargı ve yargıya başvurma hakkı suiistimal edilir. 33 sene meslek hayatım, artı 5 yıl öğrencilik ve stajım olmak üzere, 38 sene sonra Türkiye yle ilgili olarak söyleyebileceğim en önemli tespitim budur, arkadaşlar. Türkiye de yargıya başvurma hakkı çok sıklıkla suiistimal edilir. Hep yargıçları eleştiririz ancak onları eleştirmek için hiçbir sebebimiz yok. Aslında kendi kendimizi eleştirmemiz gerekiyor. Önce şunu sorayım: eğer uyuşmazlığınızın çözümü için yargıya gittiğinizde bile dürüst davranmazsanız, nasıl bir toplumda yaşıyor olabilirsiniz? O toplum insanların birbirine güvenemediği, yargıcın avukata, avukatın müvekkiline, müvekkilinin karşı tarafa güvenilmediği bir toplumdur. Böyle bir toplumda insanlar güçlerini birleştiremezler, kavga ederler, uyuşmazlıklarını çözemez ve uzlaşamazlar. Çözemedikleri uyuşmazlıklarını doğru olarak açıklamadıkları uyuşmazlıkları götürdükleri yargı da, Türkiye de olduğu gibi felç olur,

işini yapamaz. İyi niyet kuralı gereğince herkes dürüstçe doğruyu söylesin! diyebilirsiniz. Ancak Cehenneme giden yol, iyi niyet taşlarıyla örülüdür! diye tercüme edebileceğimiz bir İngiliz atasözünde ortaya konulduğu gibi felaket e giden yol iyi niyet taşlarıyla örülüdür. İyi niyet uyuşmazlıklarda gerçekleri ortaya çıkarmak ve adil olarak çözebilmek için yeterli değildir. Ben bu borsada işlem yapan üyelerden birisiyle ilgili bir olaydan bahsedeceğim. Bilenler olabilir belki. Alfa Menkul Değerler olayını acaba hukuk mahkemeleri, Borsa ve SPK ne kadar aydınlatabilmiş, ne kadar çözebilmiş ve o olayda kayıplara uğrayan insanların haklarını ne oranda geriye verebilmiştir? Muhtemelen kayıpların cüzi bir kısmı geri verilmiştir. Ancak bana göre adalet sistemi, SPK ve Borsa kayıpları geri getirememiştir. Bunu yargıyı etkin yapmamız gerektiği bağlamında söylüyorum. İster savcıyla vatandaş arasında bir ceza uyuşmazlığı, ister vatandaş ile vatandaş arasında bir hukuk uyuşmazlığı olsun, ister vatandaşla idare arasında bir idare hukuku uyuşmazlığı olsun uyuşmazlıkların çözümünde iki temel aşama var: Birincisi, uyuşmazlık konusu maddi gerçeğin ortaya konulması, ikincisi taraflar arasındaki farklılıkların tartışılması. Bu iki aşamanın sonucunda hâkim uyuşmazlık hakkında en doğru olan kararı verebilecektir. Benim tecrübelerime göre uyuşmazlık konusu olayların ifşa edilmesi ve ifşa edilen olayların kanıtların toplanması, yargılamalarda harcanan emek ve zamanın yani yargılama faaliyetinin üçte ikisini alır. Geriye kalan üçte birinde de farklılıklar tartışılır, tabii ki eğer tartışılabilirse! Sonra da hâkim kararını verir. Bizim yargılamalarımızda maalesef olayların tam olarak ifşa edilmesi ve kanıtların ibraz edilmesi toplanması, o kadar zor ve zaman alıcıdır ki bu yüzden onların mahkemede ortak olarak tartışılması kısmı geçilir, tartışmayı bilirkişilere yaptırırız, yargılamayı daha da uzatırız. Hâkim, günün sonunda bir karar verir. Bu hali ile yargılamalarımız maalesef gelişmemiş durumdadır. Çünkü Türk hukuk yargılaması hukukuna hakim olan Taraflarca getirilme ilkesine göre, taraflar, uyuşmazlık konusu olayları hâkime açıklarlar; hakim Hâkim, olayların açıklanması bakımından neredeyse sadece tarafları dinlemekle yetinmek zorundadır. Türk hukukundaki taraflarca getirilme ilkesi şu demektir; taraflar, olayları hâkime anlatır; hâkim, taraflara neyi söylemedikleri konusunda müdahale edemez. Hâkim tarafların beyan ve iddialarına ve sunabildikleri kanıtlara göre uyuşmazlık hakkında bir karar vermek zorundadır. Hâkimin davayı aydınlatma ödevi, Hukuk Muhakemeleri Kanununun ( HMK ) 31. Maddesine göre tarafların açıklamalarındaki çelişkileri giderme amacıyla sınırlıdır. Hâkim taraflara bir şey hatırlatamaz. Hâkimin taraf beyanlarında eksik olan bir şeyi tamamlatma görevi de yoktur. HMK m. 29 da tarafların dürüst davranma, mahkemeye karşı açıklamalarında doğruyu söyleme görevi var. Doğruyu söyleme göreviyle ilgili olarak değerli hocalarımız Taraflar, kendi aleyhlerine olanlar hususunda susacaklardır. şeklinde bir tehlikeden söz ediyorlar ve Doğruyu söyleme ödevi, kendi aleyhine olanları mahkemeye getirmek görevi, yükümlülüğü vermez. diyerek de bu tehlikenin gerçekleştirilmesi için başka bir deyişle gerçeğin mahkemeden gizlenebilmesi için haklı bir sebep gösteriyorlar. Bu şartlarda ben de şunu söylüyorum: Türk hukuk yargılamasında, tarafların doğruyu söyleme yükümlülüğü sözdedir. Çünkü tarafların mahkemeye doğruyu söylemelerini sağlayacak ve doğrunun söylendiğini sağlama alacak bir mekanizma bulunmadığı gibi mahkemeye gerçeğe aykırı

beyanlarda bulunmanın bir yaptırımı da yoktur. Hatta bazı görüşlere göre de mahkemeye yalan beyanda bulunmak savunma hakkı kapsamında bile değerlendirilebilir. Ama dikkatinizi çekerim, bu gazete haberine konu olayda ki gibi polise yalan beyanda bulunmak suçtur ve TCK 206 ya aykırılıktan dolayı bir dava açılabilir. Ben bu görüşlere katılmıyorum. Diğer mesele uyuşmazlıkla ilgili delillerin ibrazında dürüstlük meselesi Türk hukukunda Herkes iddiasını ispat eder! kuralı geçerlidir. Medeni Kanunda da var, HMK da da aynısı var. Peki, bu nasıl yerine getirilir? Kural olarak HMK m. 219 a göre taraflar ellerinde bulunan uyuşmazlıkla ilgili tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadır. Peki, ibraz etmezlerse ne olur? İbraz etmezlerse: sunumda görebiliyorsunuz, orada öngörülen birçok şart varsa, yani o şartlar gerçekleşirse, hâkim, duruma göre diğer tarafın iddiasını kabul etmiş sayabilir. Arkadaşlar, orada o kadar çok fazla şart vardır ki, bir taraf delili bir ibraz etmezse, yanına kalabilir, gerçek ortaya çıkmayabilir. Sonuçta bana göre: Türk hukukunda taraflar, delil ibrazına zorlanamazlar! Yemin teklif etseniz ve yalan yemin ederlerse herhangi bir yaptırımı yok. Ve hâkim de ibraz edilmeyen delilin içeriği ile ilgili olarak nasıl bir karar vereceğine de karar veremez. Sonuçta taraflar, işlerine gelen delilleri ibraz ederler; ki, öyle olmaktadır. Delili kontrol eden taraf, davayı ve hâkimi kontrol eder, davada nasıl karar verileceğine hükmedebilir. Böyle olunca da uyuşmazlıklarda hemen hemen herkes, sadece iddia ettiği kadarını ispata yeterli deliller sunar ve bunun sonucunda da istatistiklerin ortaya koyduğu tatmin olmamış bir adalet duygusu ortaya çıkar. BDDK öncesindeki banka uygulamaları hakkında bilgiye sahip olanlar, delillerin kontrol edilmesi ile nasıl kötü sonuçların ortaya çıkabileceği hakkında demek istediğimi daha iyi anlayabilirler. Peki, yargılamalarda hâkim nasıl ve ne görev yapıyor? Hâkime bizim güvencemiz diye bakıyor ve Hâkimlere gerektiğinden fazla sorumluluk yüklüyoruz. Burada Hâkimleri aynı şekilde yetkilendiriyor muyuz? diye bakmamız lazım. Hâkimlerin, davayı aydınlatma görevi var ve bu görevin adına baktığımızda hâkim davayı aydınlatmakla görevli. Ancak hakimin yetkisi kısıtlı ve ancak çelişkili gördüğü hususları aydınlatabilir. Yani bir tarafın beyanında çelişkili bir şey varsa, o çelişkinin aydınlatılmasını giderilmesini isteyebilir. Hocalarımız bu durumu Hâkim, bir tarafın ileri sürmediği bir hususu hatırlatamaz. diyerek açıklıyorlar. O zaman tarafların, gerçeği gizleyerek mahkemeyi emellerine alet edebileceklerini de kabul etmek lazım. Sonuç olarak Türk hukuk yargılamasının bir gerçeği vardır: Dürüstlük ve doğruluk yükümlülüğü, taraflar için sözde kalıyor; zorunlu değildir. Çünkü: doğruyu ortaya çıkaran bir mekanizma yok, taraflar ellerindeki delil göstermeye zorlanamazlar. Sonuçta her uyuşmazlık, mahkemeye gidiyor. Uyuşmazlıkları mahkemeye götürenler, işine geldiği kadar ifşada bulunuyor ve işine geldiği kadar delil ibraz ediyor. Bunun sonucunda da yargılamalarımız gecikiyor ve adalet hizmetlerinden tatminsizlik ortaya çıkıyor. Ne yanlış? Nerede yanlışımız var? Bu yanlışlar Türkiye de neye mal oluyor? Ne değişmeli? Neyi Değiştirmeliyiz? sorularını sormamız ve cevaplarını bulmamız gerekiyor. Bu soruları sorduğumuzda, iki şey ortaya çıkıyor: Örnek mi, ilke mi?. Yani Biz, bir ilkeyi mi değiştirmeliyiz? yoksa kendimize aldığımız örneği mi değiştirmeliyiz? sorusu geliyor.

Aslında bana göre ikisi de tek bir şeydir çünkü ikisi de aynı kapıya çıkıyor: Çünkü aldığımız örneği takip ederek aslında örneğimizin takip ettiği ilkeyi takip etmiş oluyoruz. Sözün kısası sorun bir ilke meselesi Avrupa ülkeleriyle Türkiye arasında Yargı performansı bakımından bir karşılaştırma yapmak istiyorum. Sunumda nüfusu Türkiye ile karşılaştırılabilir ülkeler arasında Türkiye nin yerini görebilirsiniz. Nüfus olarak Türkiye, yakında AB ülkelerinin en büyüğünden daha büyük olacak. Almanya şu anda birinci ancak yakında biz birinci olacağız. Fakat GSMH yani mal ve hizmet üretimleri bakımından ise Türkiye en geride Fakat Türkiye GSMH dan da genel bütçesinden de yargıya gerektiği kadar pay ayırıyor. Yargı daki insan kaynakları açısından karşılaştırdığımız zaman Türkiye de 100.000 kişiye düşen hâkim sayısının Avrupa daki ortalamalara uygun olduğunu, ancak toplam avukat sayısının düşük olduğunu görüyoruz. Türkiye deki hâkim ve avukat dağılımı oranlarının da Avrupa daki ortalamalara uygun olduğunu düşünüyoruz. Sadece avukat sayımızı arttırmamız gerekiyor. Ortada son derece ilginç olan İngiltere ve Almanya örneği var. İngiltere de hâkim başına avukat sayısı inanılmaz yüksek: Türkiye de hâkim başına 9 avukat düşerken, İngiltere de 224, Almanya da 190 avukat düşüyor. Ben bu farklılığı şöyle anlıyorum: Almanya ve İngiltere de uyuşmazlık çözümünde işin çoğunu avukatlar üstleniyorlar. Dosyaları avukatlar hazırlıyor ve hakimlere hâkimlere az iş düşüyor olmalı Ürettiğimiz uyuşmazlıklar bakımından baktığımız zaman ise Türkiye, GSMH, yani mal ve hizmet üretiminde açık ara geride olmasına rağmen, uyuşmazlık üretiminde açık ara önde. Bunun da herhalde bir sebebi vardır, düşünüp bulmamız gerekiyor. Acaba hâkimlerimiz yeteri kadar çalışmadıkları için midir? diye bir soru akla gelebilir. Bana göre ne kadar çalıştıkları konusunda Türkiye deki hâkimlere hiçbir şey söylenemez. Çünkü Türkiye de ortalama olarak her bir hâkim senede ortalama 450 tane karar verirken; Almanya da 113 tane, İngiltere de 33 tane karar veriyor. Türkiye ye benzer bir ülke olan İtalya daki durum daha kötü. Acaba ne oldu da İngiltere deki durum çok farklı iyi oluyor? İngiltere de gerçekten de başka bir durum var. Almanya da mahkemelere giden davaların üçte ikisi yani % 62 i hakimler tarafından karara bağlandığı halde, İngiltere de davaların sadece % 3 ünü hakimler karara bağlamakta. İngiltere de 2 milyon 100 bin uyuşmazlıktan sadece 65 binini mahkemeler çözmüş Hâkim başına en fazla İngiltere de düşerken, hâkim başına sağlanan en fazla uzlaşma da İngiltere de Uyuşmazlıklarda en düşük uzlaşma oranı Türkiye de Acaba neden? Ben bu farklılıklara neden olan farklı şeyin sebebini biliyorum: Türkiye de uyuşmazlıklarda dürüstlük kuralı sözde var ama özde yok. Uyuşmazlıklarda, gerçeğin ifşa edilmesini sağlayan bir mekanizma ve onu kontrol eden bir mekanizma yok. Yargıyı yanıltma, adaletin gerçekleşmesini zorlaştırma diye suçlarımız yok. Delillerin ibrazı zorunlu değil. İngiltere de ise tam tersi var. Biz sunumda ismi geçen Avrupa Ülkelerinden hukuk büroları arasında bir anket yaptık. Anket sonucunda şöyle bir şey gördük: eğer, uyuşmazlıkların çözümünde dürüstlük kuralı, tam ve doğru ifşa yolu ile hayata geçirilebilirse, uyuşmazlıklar daha erken sürede, aynı maliyetle ve tarafların arasındaki uyuşmazlığı gerçekten sonlandırarak çözülebiliyor. Anket teki diğer bir

sonuç da yargı fonksiyonundan en yüksek memnuniyet sağlayan ülkeler İngiltere, Hollanda ve İsviçre İngiltere, farklı bir hukuk sistemine dahil bir ülke ama İsviçre ve Hollanda bize benzer bir hukuk sistemine sahipler. Bize benzer hukuk sistemine sahip olan o ülkeler İsviçre ve Hollanda, tam ve doğru ifşa yoluyla dürüstlük kuralını hayata geçirerek yargı fonksiyonundan memnuniyeti ve yargısal etkinliği arttırmışlar. Aynı şey Türkiye de neden olmasın? Türkiye nin bunu yapamaması için önünde bir engel yok. Biz, bu konudaki tartışmalarımızı www.dahaiyiyargi.org web sitesinde herkese açtık. Görüş bildirmek isteyen, katkıda bulunmak isteyen herkesin katkısını bekliyorum. Keskin sözlerim için özür dilerim. Ama gerçeği söylemekten, keskin dille de olsa çekinmemek lazım. Tekrar çok teşekkür ederim.