HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI 31/10/2013-03/11/2013 SAMSUN Grup Adı Grup Konusu Grup Başkanı Grup Sözcüsü : 11. GRUP :KORUYUCU VE DESTEKLEYİCİ TEDBİRLER : HAMİT SARAK (İzmir Hâkimi) : SERDAL İBRAHİMOĞLU (Nizip Hâkimi) Raporlama Heyeti:1-YALÇIN KARTOPU (Erzurum C. Savcısı) 2-HASAN HÜSEYİN SORMAZ (Küçükçekmece C. Savcısı) 3-MUSTAFA ÜMİT (Vezirköprü ACM Başkanı) SORUN -1: Mahkemelerin iş yükü, Uluslararası Sözleşmelerle, özel kanunlarla ve hükümlerle teminat altına alınan çocuk haklarının üzerinde yeterince durulmasına, çocuk ve sorunlarıyla yeterince ilgilenilmemesine sebep olmaktadır. ÇÖZÜM ÖNERİSİ: 2828 sayılı kanunun 22. maddesi ve 5395 sayılı kanunun 5. maddesi uyarınca kurumlardan gelen koruyucu ve destekleyici tedbirler ile koruma tedbirlerinin mülki amir veya yasayla oluşturulacak bir kurul veya komisyon tarafından kararlaştırılması hem mahkemelerin iş yükünü azaltacaktır hem de çocuğun yüksek menfaatlerinin korunup kollanmasını, tedbirlerin takibini ve yerine getirilmesini daha sağlıklı şekilde sağlayacaktır. SORUN -2: Koruyucu ve destekleyici tedbirlerin yerine getirilmesinde kurumlar arasında bağlantı, uyum, düzen ve eşgüdümün sağlanmasıyla ilgili yapılması gereken koordinasyon 1
kurulları toplantılarından ve sonuçlarından çocuklar hakkındaki soruşturma ve kovuşturmaya bakan hâkim ve savcıların bilgisi olmamaktadır. ÇÖZÜM ÖNERİSİ: 1 numaralı sorun giderildiğinde soruşturma ve kovuşturma işlemlerinde çocuklarla ilgili koruyucu ve destekleyici tedbirlerin yerine getirilmesinde kurumlar arasında bağlantı, uyum, düzen ve eşgüdümün sağlanması amacıyla çocuk hakimlerinin bu toplantılara daha aktif katılımı için mevzuatta gerekli değişiklik yapılmalıdır. SORUN -3: Yukarıda yazılan sorunlarla bağlantılı olarak mevcut sistemde koruyucu ve destekleyici tedbirlerin yerine getirilmesi, takibi, denetimi, değişikliği, kaldırılması gibi konularda çeşitli kurumlar görevlendirilmiş ancak tedbir kararlarının uygulanması ile bu kararların denetlenmesinde sorunlarla karşılaşılmaktadır. ÇÖZÜM ÖNERİSİ: Çocuk koruma sistemine giren çocuğun sistem içerisinde kurumsal ve kişisel anlamda sahipsiz kalması kolluk-adliye ilişkilerini düzenleyen süreçte örselenmesi nedeniyle çocuk koruma sistemine giriş yapan çocuğun sahiplenmesini sağlayacak yasal ve alt yapı düzenlemelerinin oluşturulması gerekmektedir. Mevcut sistemde tedbirler konusunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bu bakanlığın il ve ilçe müdürlükleri, yerel yönetimler, Milli Eğitim Müdürlükleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve bu bakanlığın taşra teşkilatı ile sağlık müdürlükleri gibi çeşitli kurumlara görevler verilmiş olup bu çeşitlilik nedeniyle tedbir kararlarının uygulanmasında ve denetiminde sağlıklı bir yapı kurulamamaktadır. Bu nedenle tüm tedbir kararlarının uygulandığı, denetlendiği tek bir kurum oluşturulmalıdır. Bu amaçla oluşturulacak ÇOCUK KORUMA MERKEZLERİNDE özellikle istismar gibi travmatik süreçlerden geçmiş olan çocuğun, müdahale sürecinde ikincil istismara maruz kalması engellenecektir. Çocuk Koruma Merkezinde görevli uzman bir hekimin müdahalesiyle çocuğun ve ailenin adli sürece hazırlanması, tekrarlanan ifade alma işlemleri ile örselenmesinin önlenmesi, uzmanlaşmış bir ekip aracılığıyla delillerin doğru biçimde ve zamanında tespit edilmesi sağlanmalıdır. Bu kapsamda kolluğun çocuk büroları kapatılarak bu büroların görevleri çocuk koruma merkezlerine verilmeli, bu merkezlerde koordinasyon amaçlı kolluk personeli görevlendirilmelidir. 2
SORUN -4: Koruyucu ve destekleyici tedbirler güvenlik tedbiri olarak uygulandığında HÜKÜM, diğer hallerde KARAR dır. Bu durum yasa yolu farklılığına ve kavram kargaşasına yol açmaktadır. ÇÖZÜM ÖNERİSİ: Çocuk Koruma Kanununun 14. maddesindeki tedbir kararına ibaresinden sonra ve güvenlik tedbiri yerine geçmek üzere koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarına şeklinde bir ekleme yapılarak kavram karışıklığı giderilebilir. SORUN -5: Çocuk Koruma Kanununun 14. maddesi uyarınca yapılacak itirazların en yakın Çocuk Mahkemesine yapılacağının kararlaştırılması birden fazla çocuk mahkemesi olmayan yerlerde itirazların incelenmesi için dosyanın başka bir ildeki çocuk mahkemesine gönderilmesi zorunluluğu uzun süren yazışmalara, emek ve zaman kaybına neden olmaktadır. ÇÖZÜM ÖNERİSİ: Birden fazla çocuk mahkemesi olmayan yerlerde itirazların incelenmesinin CMK nın 267. ve 268. maddesi hükümlerine göre yapılması yönünde yasal düzenleme yapılmalı, 5395 sayılı kanunun 14. maddesinin son cümlesindeki en yakın çocuk mahkemesine ibaresi bu maddeden çıkarılmalıdır. SORUN -6: Kullanmak için uyuşturucu bulunduran veya kullanan çocuklarla ilgili, büyükler hakkında da uygulanan TCK nın 191. maddesi uygulanmaktadır. ÇÖZÜM ÖNERİSİ: Uyuşturucu bulunduran veya kullanan çocuklar hakkında, Çocuk Koruma Kanunu hükümlerine göre koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarından sağlık veya danışmanlık tedbirinin ya da her ikisinin birlikte uygulanmasının çocuğun korunması açısından daha yararına olacağı düşünüldüğünden bu hususta yasal düzenleme yapılması gerekir. SORUN -7: Suça sürüklenen çocuklar hakkında soruşturma aşamasında nüfus kaydı esas alınarak işlem yapılmaktadır. Nüfus kaydındaki yaşı ile çocuğun fiziki görünümü bariz bir şekilde uyumsuz ise bu çelişki giderilmeden koruyucu ve destekleyici tedbir kararı talep edilmekte veya kovuşturma aşamasına geçilmektedir. 3
ÇÖZÜM ÖNERİSİ: Korunmaya muhtaç çocuk veya suça sürüklenen çocuğun nüfus kaydı ile fiziki görünümü arasında bariz bir uyumsuzluk var ise bunun giderilmesi soruşturma aşamasında sağlanmalı ve sonucuna göre çocuk hakkında 12 yaşından küçük olması durumunda güvenlik tedbiri, 12-15 yaşındaki cezai ehliyeti olmayan çocuk hakkında güvenlik tedbiri olarak uygulanacak koruyucu ve destekleyici tedbir kararı talep edilmeli, 18 yaşından büyük olması halinde ise yaşı büyüklerle ilgili işlemlerin yapılmasının sağlanması için HSYK nın etkin soruşturma ile ilgili genelgesine yeni bir madde eklenmek suretiyle sorun çözülebilir. SORUN -8: Korunması gereken çocuk veya suça sürüklenen çocuklar hakkında bazen eğitim tedbiri talep edilmeden diğer tedbirlerin uygulanması istenmektedir. ÇÖZÜM ÖNERİSİ: Zorunlu temel eğitim 12 yıla çıkarıldığı için ve eğitime başlama yaşı 60 ay olarak belirlendiğinden, 05-18 yaş grubundaki çocuklar hakkında herhangi bir tedbirin yanında Eğitim Tedbiri nin de (talep olmasa dahi) resen verilmesi hususunda yasal düzenleme yapılmalıdır. SORUN -9: Koruyucu ve destekleyici tedbir kararlarının uygulanması, denetlenmesi, değiştirilmesi ve kaldırılması sürecinde veri akışı eksikliği nedeniyle çocuğun ihtiyacına uygun türde ve sürede karar verilmesinde sorun çıkmakta, bazen bu konuda çelişkili ve mükerrer kararlar verilebilmektedir. ÇÖZÜM ÖNERİSİ: Tedbir kararlarının çocuğun ihtiyacına uygun olmasını sağlamak, çelişkileri ve tekrarları önlemek üzere çocuk mahkemeleri, Cumhuriyet Savcılığı çocuk büroları, sosyal hizmetler ve rehabilitasyon merkezleri ile Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu ve ilgili kurumlar arasında iyi çalışan bir veri tabanı sistemi kurulmalıdır. SORUN -10: 12 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuklar ve 12-15 yaş grubundaki sağır-dilsiz çocuklar hakkında soruşturma yeteri kadar tamamlanmadan ve hatta tüm deliller toplanmadan, doğrudan doğruya yaşının küçük olması veya sağır-dilsiz olması nedeniyle 4
kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmekte ve güvenlik tedbiri olarak koruyucu ve destekleyici tedbir talep edilmektedir. ÇÖZÜM ÖNERİSİ: Bu durumda olan çocuklar hakkında soruşturma tamamen bitirildikten, tüm deliller toplandıktan sonra suçu işlemediği sabit görüldüğü takdirde suçun işlenmediği sabit olduğundan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmesi, suçu işlediği hususunda yeterli şüphe var ise iddianame ile hakkında dava açılarak güvenlik tedbiri talep edilmesi zorunlu hale getirilmelidir. SORUN -11: Çocuk Koruma Kanununun kapsamını belirleyen 2. maddesinde kurumların görev ve sorumluluklarına ilişkin düzenleme bulunmadığı halde yönetmelikle böyle bir düzenleme getirildiği görülmüştür. ÇÖZÜM ÖNERİSİ: Çocuk Koruma Kanununun 2. maddesine, kurumların görev ve sorumluluklarına şeklinde bir ekleme yapılması yerinde olacaktır. 5