Bu kitap Global Diyalog Vakf taraf ndan finansal olarak desteklenen ve Siyah Pembe Üçgen zmir Derne i taraf ndan yürütülen LGBT Sözlü Tarih projesi



Benzer belgeler
19 ARALIK 2011 PAZARTESİ

BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ. Erkek Öğrenci. Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ;

Cümlede Anlam İlişkileri

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

Başkan Kocadon Muğla basınını Bodrum da ağırladı

Büyükşehir Bodrum halkına yeni süreci anlattı

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK

Yanlış Anlaşılan Faizci

Kızlarsivrisi (3070 m) (27-28 Haziran 2015) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz.

Cimcime yemek masasına kurulmuş, ödev yapıyordu.

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Bodrum da hafriyat atıkları geri kazanım tesisi hizmete başladı

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

Öncelikle mübarek KURBAN BAYRAMINIZ kutlu olsun.

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

İçindekiler. 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi. 13 Çocuğun İyi Olma Hali

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

Mutfak Etkinliği. Türkçe Dil Etkinlikleri Sanat Etkinlikleri Oyunlar Şarkı. Kek yapıyoruz.

Kap y açt m. Karfl daireye tafl nan güleç yüzlü Selma Teyze yi gördüm.

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Walt Whitman. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

İşletme Gelişimi Atölye Soruları

Pelitcik ve Sarıkavak Köyleri-Çamlıdere (04 Ekim 2009) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

M i m e d ö ğ r e n c i p r o j e l e r i y a r ı ş m a s ı soru ve cevapları

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

33. BÖLÜM İLK VE SON SORUŞTURMA İNŞAAT SAHİBİNE PARA CEZASI İNŞAATA YIKIM KARARI VE BU KARARIN İPTALİ SUÇLAMA; KARARA İTİRAZ ETMEMEK!

Belediyemiz her zaman vatandaşın yanında

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

ortopedist röportaj RÖPORTAJ: DR. NADİR ŞENER

Cumhuriyet Halk Partisi

İZMİR TİCARET ODASI MİDİLLİ İŞ VE İNCELEME GEZİSİ HAZİRAN 2013 DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER VE ULUSLARARASI ORGANİZASYONLAR MÜDÜRLÜĞÜ

Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

OKULUN BULUNDUGU SEMT

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

TÜRKİYE DE HASTANEDE YATAN HASTALARIN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA YÖNELİK BİLGİ VE DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI

Resim 1: Kongre katılımı (erken kayıt + 4 günlük kongre oteli konaklaması) için gereken miktarın yıllar içerisindeki seyri.

OKUL ÖNCESİ KİTAPLARI - 7. PARMAKKIZ Andersen ISBN

AİLELERİN YAŞADIKLARININ BETİMLENMESİ

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

Uyumayan Şehir. Uyumayan Şehir New York için artık bir slogan. Çoğu kişi gibi ben. de New York u izlediğim filmlerden tanıdım ve gerçekte filmlerdeki

Havayolu Pilotlarının Sırları

Ara Dönem Faaliyet Raporu MART 2014

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

MÜDÜR YARDIMCILARI HİZMET İÇİ EĞİTİMİ

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri


25 y ld r iddetli migren a lar ya ayan anne, diyetinden sadece 2 g day ç kararak sa kl hayat na sonunda geri döndü.

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

Soner Yalçın ı hem Sözcü hem de sahibi olduğu site sansürledi!

Türkiye`nin yeni ve genç caz festivali Bursa Nilüfer Uluslararası Caz Tatili Festivali`nden ilk notlar Burak Sülünbaz`ın kaleminden yayında.


Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

FOTOĞRAF SANATI KURUMU 4. ÇAMLIDERE KÖY GEZİSİ 5 Nisan 2009

2012 de 3 önemli gündem maddemiz var

13. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN.

BAŞINI BİRAZ DAHA YUKARI KALDIR

Lütfen cümleleri -me ekiyle dolayl anlat ma çeviriniz.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

NİSAN 2013 SAYI:16 ŞEHİRLER ÇOCUKLARIMIZA GÖRE OLSUN

YENİLENEBİLİR ENERJİDE EĞİTİM

TÜRK DİZİLERİ. Türk dizilerinde bu ay konumuz MEDCEZİR KARAKTERLERİMİZ MİRA BEYLİCE SELİM SEREZ ASIM ŞEKİP KAYA BEREN BEYLİCE FARUK BEYLİCE TUĞÇE

Trans Terapi Toplantılarının On Beşincisi Gerçekleşti. SPoD LGBTİ, Şişli Belediye Başkanı Hayri İnönü yü Ziyaret Etti

ÖNEMLİ NOT: 2016 BÜTÇESİ HAZIRLAMA ÇALIŞMASI. NYC Nilgün Yetiş Koçluk ve Danışmanlık. Gözden Geçirme Tarihi:

Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı. Murat dağı (2312m)

Van da Deprem Sürüyor! Barınma Sorunu, Açlık Grevi ve İlgisizlik 500 Çocuğun Yaşamını Tehdit Ediyor

Tasarım Raporu. Grup İsmi. Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK. Kısa Özet

23 Nisan Şiirleri. 23 Nisan. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün yirmi üç nisan, Hep neşeyle doluyor insan.

İklim Değişikliği ile Mücadelede Medya Üstüne Düşeni Yapıyor mu?

Ortaköy. yeni yıl. 22:00'da ise sahneye. Belediyesi'nin. dedi. Ortaköy. giren çocuklar da vardı. Çocuklar,

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

SUR RAPORU 2 ARALIK 2017

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

Araştırma Notu 15/177

ın Kısa süre içinde çıkacak mesajını verdiği karar Bakanlar Kurulu ndan geçti ve Resmi Gazete

T.C. BİLECİK İL GENEL MECLİSİ Araştırma ve Geliştirme Komisyonu

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ Uzaktan Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürlüğü ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞINA

BİT ini Kullanarak Bilgiye Ulaşma ve Biçimlendirme (web tarayıcıları, eklentiler, arama motorları, ansiklopediler, çevrimiçi kütüphaneler ve sanal

Toktamış Ateş'i kaybettik

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

Puslu Manzaralar. Yazar Volkan DURMAZ Cuma, 16 Ağustos :35 - Son Güncelleme Cuma, 16 Ağustos :44 1 / 9

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

Prof. Dr. Bilal Sambur ile Medya ve Dindarlık Üzerine 08/04/2015

ANAOKULU VELĠ DEĞERLENDĠRME ANKETĠ VELĠ ADI: ÇOCUĞUNUZUN ADI: ÖĞRETMENĠNĠZĠN ADI: MAĠL ADRESĠNĠZ? TARĠH: OKULUN FĠZĠKSEL OLARAK DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

ĐŞKUR sitesine giriş şifremizi hatırlamadığımız için, şifremi unuttum kısmını tıklıyoruz.

Transkript:

Bu kitap Global Diyalog Vakf taraf ndan finansal olarak desteklenen ve Siyah Pembe Üçgen zmir Derne i taraf ndan yürütülen LGBT Sözlü Tarih projesi kapsam nda yay na haz rlanm t r. Yay n n içindeki görü lerin Global Diyalog Vakf n n fikirlerini yans tt dü ünülmemelidir.

80 lerde Lubunya Olmak Siyah Pembe Üçgen Tarih Dizisi ubat 2012 Yay na Haz rlayan: Erdem Gürsu - Sinan Elitemiz Düzelti: Bülent Kale Kapak Tasar m : B. Refik Keçeli Siyah Pembe Üçgen Adres: K br s ehitleri Cad. 1447 Sok. No: 4/6 Alsancak, Konak, zmir Telefon & Fax:+90 232 4644459 E-Posta: dernek@siyahpembe.org URL: http://www.siyahpembe.org

80 lerde Lubunya Olmak

Önsöz Bu kitap, Siyah Pembe Üçgen zmir Derne i taraf ndan Global Diyalog Vakf n n deste iyle yay nlanmaktad r. Derne imizin LGBT tarihi alan nda yay nlad ilk kitap olmas aç s ndan, örgütün politik duru unu göstermesi bab nda önemli bir yeri doldurmaktad r. Bir sözlü tarih çal mas yapmak uzun süreden beri gündemimizde olsa da, bu çal maya ancak 2010 y l n n Aral k ay nda ba layabildik. Böyle bir çal ma yürütmek istememizin temel nedeni, Türkiyeli LGBT bireylerin tarihine ili kin yeterli kaynak bulunmamas yd. Amac m z, ki ilerin ya am hikayelerinden yola ç karak Türkiye nin son 40 y l na LGBT bireylerin ya ant lar ndan ve tan kl klar ndan hareketle bakabilmekti. Kendimize ba lang ç çal ma alan olarak 70 lerin sonunu, 80 lerin ba n seçtik. Hiç ku kusuz, bu tarih Önsöz 7

80 lerde Lubunya Olmak 8 aral n seçmemizin nedeni, Türkiye nin siyasi tarihinde bir k r lma noktas olan 12 Eylül Darbesi öncesi ve sonras nda ya ananlard. 12 Eylül darbesi toplumun büyük kesimini derinden etkiledi. Bugüne kadar darbe rejiminin ma duru kesimler, farkl çal malarla bu döneme çe itli aç lardan ayna tutmaya çal t lar. Ancak LGBT bireyler bu dönemde gerek asker gerek polis taraf ndan çok fazla ayr mc l a u ram ve iddet görmü olmalar na kar n bu konuda imdiye kadar toparlay c bir doküman olu turulamam t. Bu sözlü tarih çal mas ile LGBT bireylerin, Türkiye nin siyasi tarihiyle de çokça ilintili olarak, maruz kald klar ayr mc tutumlar ve hak ihllallerini bir sistematik içerisinde sizlere ula t rmay hedefledik. Elbette tüm gayretlerimize ra men ula amad m z birçok ki i ya da belge oldu, zaman zaman yetersiz kald k, bocalad k. lk defa böylesi bir çal ma yapman n getirdi i amatörlükle, doldurmaya çal t m z bo lu un gerektirdi i profesyonelli i elimizden geldi ince dengede tutmaya çal t k. Çal ma esnas nda olabildi ince çok LGBT bireyle görü mek istedik. Bunlar n bir k sm görü me talebimizi reddetti, bir k sm yla ise fiziki artlar elvermedi inden görü ülemedi. Sonuçta elinizdeki kitapta yer alan dokuz LGBT bireyin ço u ile birden fazla aç k uçlu görü meler gerçekle tirildi. Sohbet eklinde olmas için çabalad m z görü meler kayda al nd. Ard ndan ses kay tlar de ifre edildi, de erlendirildi. Yetersiz bulunan ya da anla lmayan k s mlar için tan klarla yeniden görü üldü. Anlat -

lan olaylar ve mekanlar hakk nda tutarl l k olup olmad kontrol edildi. Ekip olarak günlerce saatler süren tart malar yapt k. Görü meler haricinde de döküman ara t rd k. Çe itli kitaplardan, fanzinlerden yararland k. Bunlar görü melerle kar la t rd k ve ara t rmam za yeni katk lar sunanlar kulland k. An foto raflar için ayr ca çaba sarf ettik. Görü mecilerin eski albümlerinden döneme ait fotograflar n bizimle payla malar n rica ettik. Elinizdeki kitap tüm bu çal malar n harmanlanmas yla ortaya ç kar ld. Her ne kadar, ara t rd m z dönemi olabildi ince geni bir perspektifle ele almaya çal sak da bu çal ma içerisinde u ya da bu ekilde yer alamam birçok olay ve ki i oldu u da unutulmamal d r. Siyah Pembe Üçgen zmir Derne i olarak, önümüzdeki dönemlerde de çal malara devam e- dece imizi ve her dönem bir önceki deneyimlerimizin üzerine koyarak, eksikliklerimizi gidererek çal malar m z sürdürece imizi belirtmek isteriz. Bu kitap tamam yla kolektif bir çal man n sonucunda ortaya ç km t r. Öncelikle bizimle görü meyi, ya am hikayelerini anlatmay, an lar n ve foto raflar n payla may kabul eden ve bu kitapta yay nlanmas na izin veren dönemin LGBT tan klar Ahu ya, Belgin e, Bennu ya, Cansel e, Demet e, Deniz e, Filiz e, N. K. ya ve Özlem e sonsuz te ekkürlerimizi sunuyoruz. Ayr ca, söyle ileri gerçekle tiren Deniz ve Erdem e, görü melerimiz için her türlü deste i sunan tüm LGBT örgütlerine, Meyra ya; söyle ilerin çeviri Önsöz 9

80 lerde Lubunya Olmak 10 yaz mlar n yapan Aysun a, Damla ya, Lâl e, Berkant a, Erdi ye ve Yavuz a, ortaya ç kan metinleri redakte eden Rah an a ve Bülent e te- ekkür ederiz. Global Diyalog Vakf ile birlikte 2011 y l boyunca yürüttü ümüz 1980 li y llara tan kl k e- den LGBT bireylere yönelik bu sözlü tarih çal mas da göstermi tir ki, LGBTT bireylere yönelik sistematik iddet ve d lama günümüzde de halen devam etmektedir. Siyah Pembe Üçgen zmir Derne i olarak, sözlü tarih çal malar n on y ll k aral klar eklinde devam ettirmeye karar verdik. Bu on y ll k aral klardaki çal malar m z, yine söz konusu döneme ait belirgin sistematik iddet vakalar üzerinden kurgulamay planl yoruz. Elinizdeki çal mada 1980'li y llardaki 12 Eylül Darbesi, ard ndan gelen yasaklar ve iddet olaylar n ele ald k. S radaki çal mam zda ise 1990'l y llarda tan k oldu umuz Ülker Sokak Olaylar n * çal man n belkemi i olarak seçtik. Sözlü tarih çal malar m z n devam edece ini ve Ülker Sokak Olaylar ile ilgili çal man n da siz okuyucularla kitap olarak bulu aca n buradan sizlere duyurmaktan mutluluk duyar z. Siyah Pembe Üçgen zmir Derne i * Türkiye'deki LGBT hareketi için bir vah et deneyimidir. Bu ifade, Haziran 1996 y l nda stanbul'da gerçekle ecek olan Habitat II konferans ndan önceki dönemde stanbul'un Beyo lu lçesi'nin Cihangir Mahallesi'ndeki Ülker Sokak'ta LGBT bireylerin kökünü kurutmak amac yla yap lan vah i müdahaleler ve ya anan olaylar için kullan l r.

80 li Y llara Genel Bak * 80 li Yıllara Genel Bakış 11 * Bu bölümün haz rlanmas nda yararlan lan eserler: 1) Ali Erol. E cinsel Kurtulu Hareketinin Türkiye Seyri. Cogito Say : 65 / Bahar 2011 2) Deniz Y ld z, Türkiye Tarihinde E cinselli in zinde; E cinsellik Hareketinin Tarihinden Sat r Ba lar -1:80'ler, Kaos GL, say : 30, Ocak- ubat 2007

80 lerde Lubunya Olmak 12 Türkiye de LGBT bireylerin ya amlar na ili kin verilere 1970 ler ve sonras üzerinden ula labilmektedir. Bu dönemde, trans kad nlar ve e cinsel erkeklerin birarada hareket ettiklerini görmekteyiz. 70 lerin ba lar nda Abanoz Soka etraf ndaki evlerde hem çal p hem de ya ayan trans kad nlar, 1978 de Saadettin Tantan n stanbul Asayi ube Emniyet Amirli i döneminde bu bölgeden uzakla t r lm lard. Kendilerine yeni mevki olarak Dolapdere yi seçen trans kad nlar burada da bar nd r lmam lard r. 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonras nda stanbul dan trenlere bindirilip sürgün edilmeye çal - lan trans kad nlar 1981 y l nda s k bir ekilde uygulanmaya ba layan sahne yasaklar yla bera-

ber bar nma ve istihdam konusunda ciddi s k nt lar ya am lard r. Birlikte ya am kültürüne darbe vurulmu, insanlar sokakta b rak lm lard r. LGBT bireylerin medyada yer almas na da yasaklar getirilmi ti. Medyada LGBT bireyler ile ilgili haberlerde ço unlukla homoseksüel, kad n k l nda erkek gibi ifadeler kullan l yordu. E cinsel ve biseksüel kad nlar ve trans erkeklerin varl ise tamam yla görmezden gelinmekteydi. Bu dönemde Türkiye medyas nda e cinsel, ne oldu u tam olarak kestirilemeyen hayali bir varl kt r. Hatta bu hayali varl k, hayattan daha da koparma, uzakla t rma ve toplumun d na atma gayretiyle özellikle homoseksüel olarak adland r l r. Kerameti kendinden menkul her türlü uzman/akademisyen de, sokaktaki vatanda da, emniyet mensubu da, halk bilgilendirecek gazeteci de, söz birli i etmi çesine, normal kategorisine sokamad klar herkesi homoseksüel diye adland rd lar. ster b y kl biri, isterse çoktan operasyonunu tamamlam bir transeksüel olsun, Türkiye medyas için fark etmiyordu. Bu dönem ayn zamanda homoseksüel tabir edilen insanlara yönelik ayr mc l n, bask n n ve i kencenin doru a ç kt bir süreçti. Dönemin haftal k dergilerinden Yeni Gündem, suçu olmayan suçlu diye kapak yapm t. Bu dönemin dergilerinde e cinsellik, daha do rusu her türlü cinsellik, bir haber konusuydu. Ço unda da yarat lan, kurgulanan ve genelde kapak olan bir haber nesnesi olarak 80 li Yıllara Genel Bakış 13

80 lerde Lubunya Olmak 14 sunuldu. Ba ta Nokta dergisi, Sokak, Yeni Gündem, biraz geriye gidersek Yank, bu dönemden hat rlayabilece imiz dergiler olarak s ralanabilir. Yine de dönemin TRT sinin inkâr, inkâr edemedi inde psikoseksüel patoloji ile ahlâks zl k zihniyetiyle harmanlad sunu u hat rland nda bu dergilerin kapak dosyalar e cinseller için soluk al nabilecek vahalar gibiydi. O dönem resmi ideoloji e cinselli i po etlenmesi gereken bir muz r l k olarak görüyordu. E cinsellik, daha do rusu, dönem itibariyle homoseksüellik, günlük, ulusal gazetelerin ancak 3. sayfa lar nda kendine yer buluyordu. Asl nda ço u yine bu gazetelerin patronlar nca ucuz versiyon olarak ç kar lan ve bulvar bas n da denilen günlük gazetelerde e cinselli in sunulu u ise her türlü fantezi s n rlar n zorlar nitelikteydi. Hitap edilen kesimlere göre cinselli- in sunumu çe itlenirken örne in lümpenler ve i çiler için Tan gazetesi, patronlar ve beyaz yakal lar için ise Playboy medyada arz- endam ediyordu. E cinsellik de bazen sürman et, bazen de duruma göre ortal renklendirecek bir malzeme oluyordu. Bu dönemde Avrupa ve Amerika kamuoyunda AIDS gündeme yerle mi ti ve haliyle Türkiye medyas na yeni malzeme ç km t. Bugün art k AIDS in bir e cinsel hastal olmad n anlayan Türkiye medyas o zaman yine s n fta kalm t. Her konunun uzman kö e yazarlar, o dönemde, AIDS, Tanr n n e cinsellere bir laneti tekerlemesini tekrarlamaktan geri durmam lard.

Normal görülmeyen e cinselli in haberi de normal sunulamazd. çinde e cinsellik geçen veya e cinselli i ça r t ran bir haber, okura fla haber olarak sunulur. Cinsiyetçi ve rkç zihniyetlerden beslenmekten geri durmayan medya, e cinsellikle ve e cinsellerle ilgili haberlerde bu zihniyetini yeniden üretmekte sak nca görmez. Yalan, yanl, abart, a a lama, ayr mc l k söz konusu fla haber lerin al ld k süsleridir. Gazeteci, cehaleti oran nda küstah, gücü oran nda zalimdir. Çünkü bir haber nesnesi olarak e cinsellik ortal k mal d r. Çünkü gazeteci için örgütsüz ve en sorunsuz aland r. Bir e cinsel bireyin ortaya ç k p düzeltme yapamayaca, hakk n arayamayaca herkesin malumudur. 80 lerin ilk y llar trans bireylerin beden geçi süreçleri için de zorlu y llard. Devletin art ko tu u ameliyatlar gerçekle tirmi olmas na ra men birçok trans birey kimliklerini de i tiremiyordu. Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu uyar nca bir çok keyfi muamele yap lmaktayd. Özellikle Sirkeci deki stanbul Emniyet Müdürlü ü olan Sansaryan Han ve Cancan diye an lan Zührevi Hastal klar Hastanesikolektif bir ekilde çal yordu. Polis ekipleri taraf ndan gözalt na al nan trans bireyler bazen günlerce buralarda mahsur kal yordu. Bu gözalt ve inceleme süreçlerinde iddet, antaj ve rant yo un olarak görülmekteydi. Polis memurlar trans kad nlarla zorla cinsel ili kiye giriyor, saç kesiyor, sopalarla vuruyordu. Hastane çal anlar ise i leri halletmek için rü vet talebinde bulunuyorlard. Ka- 80 li Yıllara Genel Bakış 15

80 lerde Lubunya Olmak 16 nunda e cinsellikten söz edilmemi olmas na kar n, zaman n çi leri Bakan Y ld r m Akbulut meclisteki bir konu mas nda öyle dedi: 'Yeni kanun bizlere homoseksüellik üphesi olan ki ileri 24 saat gözalt nda tutma yetkisi veriyor Homoseksüelli in anti-sosyal e ilimlerden biri olmad na inanm yoruz. Böyle sap k dü ünceleri ve e ilimleri olan ki ilere kar kat olmal y z. Bu tür insanlar n say s her geçen gün artmakta Bu yüzden biz, her yerde, özellikle büyük ehirlerde bu insanlara kar kanunlar ç karaca- z.' 1985'te 116, 1986 da 100 e cinselin 'bu i i yapt ' tespit edilip parmak izi al nm, stanbul Emniyet Müdürlü ü Asayi ube Müdürü Hasan Ceyhan bir yandan e cinselli in Türk Ceza Kanunu'na göre suç olmad n söylerken, di er yandan Suç de ilse neden parmak izleri al n yor? sorusuna Ehliyet al n rken sizin parmak iziniz al nmad m? Hem alsam ne olur, almasam ne olur? Kimlik tespiti için ald k, o kadar. Bir yerde bu i i yaparken yakalanm, e cinsel oldu unu söylemi, biz de onu kay tlara geçirdik yan t n verme cüretini kendisinde bulabilmi ti. Ayn dönemde e cinsellerin bir parti kurup kuramayaca tart malar ba lam t : ANAP Genel Sekreteri Mustafa Ta ar e cinsellerin tedavi ettirilip topluma kazand r lmas gerekti ini, DYP Genel Ba kan Yard mc s Mehmet Dülger toplumun ve tabanlar n n e cinselli i a a l k bir konum olarak de erlendirdi ini, DSP zmir Milletvekili Fikri Ertan e cinselli in d lanarak,

a a lanarak yakla lmamas gereken büyük ölçüde biyolojik bir sorun oldu unu söylemi ti. SHP Genel Ba kan Yard mc s Fikri Sa lar ise Böyle bir partile me i ine giri ilmesinin ki isel olarak bir sak ncas oldu unu zannetmiyorum. Ba ms z, demokrat ve uygar bir ülkenin gere i, her görü ün örgütlenerek sesini duyurmas d r. Biz u anda program m za e cinsellerin vatanda l k haklar na ili kin ek bir madde koymay dü ünmüyoruz. Herkes yasalar önünde e ittir ve e it muamele görecektir. Bizim program m zda insan hak ve özgürlüklerini savunaca m z zaten belirtiliyor diye görü bildirmi ti. 1980 lerin ikinci yar s ndaki iki önemli geli meden biri brahim Eren ve arkada lar n n Radikal Ye il Parti yi kurma çal malar, di eri ise Arslan Yüzgün ün Türkiye de E cinsellik-dün, Bugün kitab yd. Her iki geli me de o dönem medyada geni yer bulmu tu. brahim Eren, Almanya da ye il parti üyeleri ile de görü mü ve Türkiye de feministler, antimilitaristler ve e cinsellerle birlikte yeni bir parti kuracaklar n duyurmu tu. Bu çal malar açl k grevi gibi çe itli eylemlerle ve giri imlerle devam ettirilmeye çal lsa da, 90 l y llar n ba nda tamam yla sona ermi tir. Sonuç olarak, böyle bir parti hiçbir zaman kurulamam t r. 1986 y l nda yay nlad Türkiye de E cinsellik -Dün, Bugün kitab yla ad ndan söz ettiren Arslan Yüzgün, e cinsellik konusunda bas na da demeçler vermi tir. çindeki anketler ve gerçek ya ant lar n aktar m ile alan ndaki ilk büyük yay n olan eserin, muz r ne riyat yasas n- 80 li Yıllara Genel Bakış 17

dan dolay po ette sat lmas uygun bulunmu tu. Arslan Yüzgün, daha sonras nda bulundu u noktay politik bir zemine ta mak ve direkt olarak siyaset alan na müdahil olmak için çe itli giri imlerde bulunmu sa da bu giri imler de sonuçsuz kalm t r. 80 lerde Lubunya Olmak 18 1988 y l na gelindi inde ise Turgut Özal n giri- imiyle, Bülent Ersoy için yeniden düzenlenen yasalar neticesinde trans bireylerin trans geçi ameliyatlar yasalla m t r. Trans bireyler için özgürlük yollar az biraz aralan rken bu sefer de Ahlak Masas efi Do an Karakaplan, trans bireyler ile u ra maya ba lam t r. Do an Karakaplan zaman nda ya an lan iddet ve keyfi uygulamalar 90 lar n ilk y llar na kadar devam etmi, sonras nda Ülker Sokak Olaylar ve onu takiben 2000 lerdeki Eryaman Olaylar ile trans bireylere yönelik sistematik iddet devam etmi tir. 80 li y llarda çok az olan LGBT bireylere yönelik nefret cinayetleri ise 90 lar ve 2000 lerde h zl bir art göstermi tir. imdilerde ise ev kapatmalar, Trafik Kanunu ve Kabahatler Kanunu ndan kesilen idari para cezalar n n yan s ra devam eden keyfi uygulamalar ve iddet olaylar, sistematik y ld rman n ne denli köklü ve güçlü oldu unu göstermektedir.

Ahu: Ahu 21 80 htilali ne kadar Ankara dayd m. Evdeydik. Benim laçom vard. Yat yorduk. Arkada m geldi, kap y çald : Kalk, dedi. N oldu, dedim. htilal oldu, dedi. Ben dedim, ihtilal ne demek? N oldu, ihtilal ne, bilmiyorum çünkü... Bana dedi ki, kocana sor. Kocam da makine mühendisiydi, Sümerbank ta çal yordu. Ben 20 ya ndayd m, o da 23-24... htilal olmu, dedim ben. Okumu kültürlü bir insand. O bana izah etti. Askeriye el koydu dedi, soka a ç kma yasa var. Ben de, tamam, dedim o zaman.

Ahu Ben 1960, Samsun-Bafra do umluyum. lkokulu orda okudum. lkokulu bitirdikten sonra stanbul a geldim. Annem stanbul dayd. Köyde abim, ben ve yengem beraber oturuyorduk. Bir de babaannem ve büyükbabam. Babam stanbul dayd ; Ayr yd babamla annem. Ben do du umda ba ka bayanlarla beraberdi benim babam... Ben annemin yan na geldim. lkokulu bitirdim ve stanbul a kaçt m ben. Kaçt m yani. Köyden stanbul a kaçt m. lkokulu yeni bitirmi im, çocuktum daha. Ya m kaç ki? 12 ya nda i te. Kaçt m stanbul a, annemlerle kald m. Biz fakirdik; kap c yd benim annem. Hiçbir zaman evlenmedi. Tek ba na çal yordu. Bir so- 23

80 lerde Lubunya Olmak 24 kakta bizim evimiz buradayd, rahmetli babam n evi de ilerdeydi. Babam ba ka kad nla birlikte ya yordu. O da kap c l k yap yordu, biz de kap c l k yap yorduk. Ama ben annemi çok sevdi im için hep annemin yan nda kal yordum, anneme yard m ediyordum. Sekiz katl bir binayd, asansör yoktu, ben siliyordum oray, temizliyordum. leri ben yap yordum. Okula gidemedim ama hocalar m köydeyken demi lerdi, -ben çok ö retmen olmak isterdim- bunu okutun falan diye. Ama okutmad lar yani. stanbul da Aksaray dayd k. O zamanlar Aksaray da Aksaray d hani benim zaman mda. Zengin apartman nda çal yorduk. Annem o zaman n paras yla daire ba 25 lira m, 50 lira m ne, öyle bir ey al yordu. 16 daire vard. Baz hayat kad nlar da vard, ev tutuyorlard ordan. Ben görürdüm onlar, heveslenirdim. Ben çocukken bende vard bir eyler. Köyde benim ad m duyuldu. lkokula giderdim ben, ba mda tülbent aya mda eteklikler Köyde herkes biliyordu beni. Zeki Müren diyorlard da, ben Zeki Müren in Zeki Müren oldu unu bilmiyordum ki. lkokula gidiyordum daha, 8-9 ya- ndayd m. Bir kom umuz, köy yerinde bir kad n, bana dedi ki: Sen Zeki Müren gibi olacaks n. O kim? dedim, Ben tan m yorum. Ben sonra imdi idrak ediyorum. Kad n bana do ruyu söylemi yani. Hep k z gibi hissediyordum kendimi. Köyde abimin arkada lar geliyordu. Beni istemeye gelecekler diyordum. Ben avluyu süpürüyor-

dum, i te tülbent tak yordum. Evcilik oynuyordum. Abimden dayak yemedim mi? Yedim: Sana yak m yor. Erkek gibi ol derdi. Ama daha çocuk oldu um için pek ald r etmiyorlard. Bir de anne-baba olmad için abim çok üstüme dü müyordu. Çok da mar k büyüdüm. Bir de rahmetli büyükannem oldu u için bana kimse dokunamazd. Rahmetli büyükannem, topra bol olsun, beni çok sever, kay r rd. Kimse dokunamazd bana. O yüzden çok mar k büyüdüm. te öyle geldim stanbul a. stanbul da Aksaray zaten beynelmilel bir yermi. Aksaray denilince batakl k, fuhu un, birahanelerin her eyin oldu- u yer Aksaray m o zamanlar. 1972-73 lerde. Rus kar lar, bilmem neler, Beyaz t a do ru ç karken Kapal çar ya do ru her ey ordaym. O devirlerde ben otostop yap yordum. K z m diye sat yordum kendimi. li kiye girmiyordum para al yordum. Koli vermiyordum * yani, k z m, diyordum, dokunma, diyordum. 13 ya nda bir çocu um daha. Annemin yan na ilk geldi imde de k z gibiydim. Mahallede alt ay beni k z zannetti çocuklar. Annem ne diyecek, i e batm. Koca yok, ba ka kimse yok. Bir abim var benden 5-6 ya büyük. Zaten o da çal yor. Ne diyebilir? Babam kontrol ediyordu bizi. Her ak am kontrole gelirdi. Rahmetli babam... E er ben evde yoksam, Nerede çocuk? diyordu. An- Ahu 25 * Koli vermek: Cinsel ili kide bulunmak.

80 lerde Lubunya Olmak 26 nem, kom uda derdi. Hâlbuki kom uda da de ilim. Veyahut da ertesi gün geldi inde bana soruyordu: Neredeydin?, ben kom udayd m diyordum. Annem bana söylüyordu çünkü: Ak am baban geldi, seni sordu, böyle dedim diye. Çünkü biz babam zdan çok korkard k. Benim babam alkol al rd. Alkol ald için de çok korkard k babam zdan. Ben babamdan çok korkard m. Gerçi bütün karde ler, alt karde iz, hepimiz de babadan çekinirdik. Babaya sayg vard. ki abim, iki ablam vard. En büyük abim köyde ya yordu. En büyük ablam Almanya dayd. Onun küçü ü ablam stanbul da ayr bir yerde ya yordu. Zaten onun küçü ü abimle, benim bir büyü üm yani, beraber ya yorduk, o çal yordu. Ondan sonra ben vard m annemin yan nda. Bir de k z karde im var benden 5 ya küçük. Benden bir büyük olan abim benden önce gelmi ti stanbul a. Ayn evde ya yorduk. Bana onlar hiçbir ey söylemediler. O zamanlar ben daha 13-14 ya mdayd m. Mahallede bir kom- umuz vard. Onlar da kap c l k yap yorlard. K zlar vard iki tane. Adam beni biliyordu; travesti oldu umu. Ben de yeni yeni ö renmi tim art k. Aksaray da lubunyalar * gördüm, travestileri gördüm, al t m, tan t k. Arkada olduk, lubunya dilini ** ö rettiler bana. Ama içlerinde en * Lubunya: feminen görünümlü erkek e cinsel ya da trans kad n. ** Lubunya dili: LGBT jargonu

küçük benim; 13 ya nday m. Herkes benle gezmiyor, korkuyorlar, aman bir ey olacak diye. Ümit ad nda bir arkada m vard ; halen ya yorsa Allah ömür versin, öldüyse Allah nur içinde yat rs n. Ümit diye bir lubunyayla tan t m ben hayat mda, benim ad m da koyan o- dur. Bana her eyi ö reten de odur. Mahallede kar m zda bir bakkal vard ; o da Karadenizliydi. Ben oje sürerdim t rnaklar ma, öyle giderdim bakkala. Karadenizli oldu um için bakkal ba r rd bana. Anneme söylerdi: u o luna bir ey söyle; oje sürüyor, bilmem ne yap yor diye. Annem bana ba r rd, tamam derdim, silerdim ama gene yapard m ayn eyi lk seferki köyde olmu tu, çok ac çektim, benden çok büyük birisiydi. Ben 9 ya ndayd m. Ben de arzu ettim. Zoraki hiçbir ey olmad, ama birden bire ani bir hareket oldu u için çok korktum. Ondan sonra ili kiye girmemeye ba lad m. te sonra 13-14 ya nda bir ili kiye girdim. A k hayat da ya ad m; bir çocuk vard. Çocuk yalvar yordu bana. Ben deli gibi a m. Erkan... Hayat mda unutmam o çocu un ismini de. Ay, plaklarla a k ya yoruz. Danslar ediyorum çocukla. Ay, nas l a m çocu a... Çocuk da bana â k. Ben 13-14 ya nday m, o da 20 ya nda falan bir çocuk. Güzeldi, yak kl yd. Çocuk okuyordu. Ak am oldu mu bulu uyorduk biz, gece parkta bulu urduk. Bir adam vard, bizi çok severdi. Benim o Ümit dedi im ar- Ahu 27

80 lerde Lubunya Olmak 28 kada m, ben, iki tane de manti *. Bir arkada- m z daha var lubunya. Üç lubunya, üç manti... Üçümüz ayn eve gidiyoruz. Bir oda böyle, odada plaklar. Çal yoruz pikaplar, dans ediyoruz, a l yorum. Ben deli gibi a m. Çocuk benle ili kiye girmek istiyor, ben kabul etmiyorum. Kimseye vermedim daha diyorum, kendimi, genç k z m... Ben bir genç k z m... lk Ümit arkada m görmü tüm. Birahaneler soka ndayd m, ben gece geziyordum. Daha Beyo lu na ke fe ç kmam t m. Aksaray da Beyo lu gibiydi o zamanlar. Birahaneler var, kulüpler var, sinemalar var. Vatan Caddesi ne do ru yürüyor millet. Vatan Caddesi nin ilerisinde lunapark var. Lunapark Gazinosu var. Bütün sanatç lar orda ç k yor. Öyle bir kalite yer. O zamanlar öyleydi. Yeralt geçidi var. O zamanlar yeni aç lm t, yeralt geçidi. Ben hep oralarda dolan yordum. Ümit de pe ime tak l yordu. Me erse travestiler varm oralarda. De- irmenci diye bir meyhane var, oraya geliyorlar. nsanlar beni yan na alm yorlard. O erkek k l ndayd. Lubunyayd. Birahanede oturuyorlard, ama beni yan na alm yordu çocu um diye. Onlar görüyordum konu muyordum. Ümitle konu unca bana, çok belli ediyorsun, dedi. Çok k r m k r mm m böyle. Yürüyordum. Trikal yd ** o, b y kl yd. Ben i- çimden, erkek bu, dedim. O da bana dedi ki; çok k r t yorsun, çok belli ediyorsun kendini. * Manti: Genç eri kin erkek. ** Trika: K l

dedim; Sana ne?, Olur mu, bak ben de senin gibiyim ama çok belli etmiyorum dedi bana. Ben ok olmu tum o zaman. Nas l olurdu o da benim gibi? Ben zannediyordum ki Türkiye de bir tane ben var m böyle, ba ka kimse yok. Öyle tan t m ve o bana her eyi ö retti. O gündüzleri çal yordu. Ya mühendisti, ya da bir yerlerde tezgâhtarl k m ne yap yordu, hat rlayam yorum imdi. Bir de bunun çevresi vard ; mesela bankada müdür gibi. 72-73 y llar. Beni tan t rd çevreler, hep devlet i lerinde çal anlar. Ak am saat 8 oldu mu, herkes i ten ç k yordu. Bir park m z vard, orda hepimiz bulu uyorduk. Herkese aç k bir park. Oturuyorduk, adamlar gelip gidiyordu. Veyahut da hepimiz kol kola giriyorduk varyanttan a a ya do ru, Aksaray n yeralt geçidine do ru yürüye yürüye, k r ta k r ta iniyorduk. Al kan, al k yordu *.. Bizi bilen biliyordu. Hepimiz lubunyayd k. Bir arkada m vard Sabri. Ben bu sokaktayd m, o da u arka sokakta, orda kap c l k yap yordu. O da lubunyayd. Evliydi, üç tane çocu- u vard. Ben evine gitmi tim Sabri nin, çok severdim, çok saftirikti. Ama Herkül gibi bir adamd. ri yar. Bir oturuyordu parkta: Naber gac, iyi misin gac derdi böyle kal n bir sesle. K z Sabri, biraz gac gibi al ksana, diyorduk. Aman abla bo ver, derdi yine kal n sesiyle. Böyle biriydi yani. O bile ç k yordu. Kap c l k Ahu 29 * Al kmak: (1) yapmak,etmek (2) kur yapmak, ilgilenmek, sarkmak

80 lerde Lubunya Olmak 30 yap yordu kar s yla beraber. Ak am çark yap yorduk *. Ama ya ant güzeldi. Ben iki sene onlarla kald m. Ümit beni her yere al t rd. Kulübe götürdü Beyo lu na. lk gördüm Beyo lu nu, ok oldum. Gerçi Beyo lu na gitmi tim ama gündüz gitmi tim. Kap c l k yapt - m z zaman. Ben ve daire 4'teki bir kad n. Malatyal bir kad n vard. Gel, dedi, senle Beyo lu na ç kal m. O zaman Beyo lu na ç kaca zaman herkes çok süsleniyor püsleniyordu. O kad n da bir süslendi; aaa, zannedersin gazinoya gidecek. Kad n öyle bir süslendi. Ç kt k Beyo lu na, ma azalar falan gezdik. Ama sonra ben gece hayat n gördüm. Ümit beni götürdü Vat 69 diye bir kulübe. Hayat m n dönüm noktas oldu. Yani o gece benim hayat mdaki dönüm noktas. Çal yorum, fabrika gibi bir yerde çal yordum. Haftal m al yordum o haftal mdan 20 liray oraya ay r yordum. Yirmi lira o zaman n paras yla. Zaten 50 mi 60 m ne haftal k al yordum. Gerisini de anneme veriyordum. Ama o diskoya bir gittim ya Ben çocu um daha. 13 ya nda bir çocuk, ama ellerim öpülüyordu orda. O mantiler, o güzelim insanlar, sanatç lar, Allah m hepsi orda. Huysuz Virjinler, Arzu Okaylar hep ordayd. Ben o hayat istemiyorum, ben buray istiyorum, diyorsun. Ben o tarafa gitmek istemiyorum, ben burada ya amak istiyorum, diyorsun art k. O derece oldum. Her haftay iple çekerdim. Hafta so- * Çark yapmak : dola mak, aranmak, volta atmak

nu gelsin de gideyim diye. Her hafta bulu urduk Ümit le, oraya giderdik. Bir gece babam geliyor, beni soruyor. Ailemin ö renmesi de öyle oldu. Diyorlar ki, kap c arkada na sor. O da diyor ki, böyle böyle oldu. Anca gider Vat 69 da bulursun onu diyor. Annem, üvey annem, babam, polisler, bütün Beyo lu Karakolu, Vat 69 a geldiler. Benim boynumda -hayat mda hiç unutmam onu, lubunyal m o zaman anlad ailem- bir fular, k sa bir fular, bel aç k k sa bir bluz. Alt na spanyol paça bir pantolon. Oynuyorum. Ay klar yand, ben bir gördüm üvey annemi, sakland m. Ay, dedim, annem babam. O zaman beni yakalad lar, anlad lar lubunya oldu umu. Ne olacak, babamdan dayak yedim, tedaviye gittim bir sene. Ailem beni tekrar erkek olmam için tedaviye götürdü. Muayeneye götürdü. Hastaneye gittik. Her yerimden parça ald lar. Her yerimi muayene ettiler. Her eyime bak ld. Kad nl k hormonum fazla gelmi. Doktor öyle söyledi. Ben bunu erkek yapamam dedi. i ten geçmi dedi. Öyle deyince ben de annemi hastanede b rakt m, kaçt m. Arkada lara kaçt m. Ümit e kaçt m. Ümit de biraz ey yapt, sonra bir arkada la tan t m Osman diye. Sivasl. Onun ailesine kaçt m. Onlar da kap c l k yap yordu Ni anta nda. Ben onlara kaçt m. Onun ailesi de yava yava ö renmeye ba lam t onu. Onla biz kaçt k. ki aileden kaçt k, stanbul da ba ka bir yerde çal yoruz. Art k travestilerin gitti i yerlere gidiyorum. Ahu 31

80 lerde Lubunya Olmak 32 Çilli Taverna diye bir birahane vard. Lefter in Yeri-Çilli Baba n n Yeri diyorlard. Böyle yerin alt nda bir kulüp. Biz oraya gittik. Seda ile ikimiz. Orda çal yoruz, kons yap yoruz, konsomatrislik yani. Beyo lu nda bir otelde kal yoruz ikimiz de. Adamlarla koliye ç k yoruz. Anla yoruz, koliye ç k yoruz *. Orda kons yap yoruz, kons paras da al yoruz. Bir gün Ebru diye bir k z geldi. Sar platin saçlar k sa. Gac gibi. Dediler ki bu dönme. Ay nas l olur, dedim, bu dönme. Oturduk onunla. Abla, n olur ben de senin gibi olmak istiyorum, nas l olacak? dedim Ebru ya. O da dedi ki, Yar n buraya gel, ben sana anlataca m dedi. Tamam, dedim. Ertesi gün oldu, arkada- m ald m yan ma. 15 ya nday m. Oraya gittim. Sene 75. Merhaba-merhaba, dedik kar l kl. Sonra o bana dedi ki: uraya gideceksin dedi, Bir kad n var: Kör Leyla. Bu Leyla ya ben kad n olmak istiyorum diyeceksin, onlar sana yol gösterecekler. Biz gittik arkada mla. Arkada mla ikimizi ald lar. Do ru bir kuaföre götürdüler. O zamana kadar frapan bir lubunyayd m. Gerekti i yerde laçovariydik **. O zamanlar laf at yorlard Tanju diye. Saçlar m da çok uzun de ildi. Ama çok k sa da de ildi. Anlayan olursa, madilik *** yap yorlard. Sonra biz o gün kad n k l na girdik. * Koliye ç kmak: mü teriye gitmek ** Laçovari: maskülen, erkeksi. *** Madilik: Kötülük, Bela Ç kartmak

Me hur Abanoz Soka. Bayanlar da vard, ama onlar n yeri ayr yd. Nükhetler, Arzular, onlar hep ayr yerde çal yorlard. enol 1, enol 2 vard. Biz gittik Kör Leyla n n evine Kad n peruklar takt lar bize, makyajlar yap ld. Her ey yap ld. Sonra ailem bast polislerle birlikte. Ama nas l basm lar? O Ümit yok mu? Ümit i bulmu lar. Ümit söylemi böyle böyle, çocu unuz burada diye. Sonra da al yor getiriyor annemleri oraya. Annem tabi bakt, beni tan yamad. Benim çocu um burada yok dedi. Gördü ü halde beni tan mad. Ümit kafamdan peru u bir çekti; benim: Anne bak çocu un burada dedi. Aaa! dedi annem, O lumu ne hale getirmi ler? Ald lar beni polisler götürdüler Beyo lu Karakolu na. te soruyorlar: Zorla m getirildin? Hay r. Falan filan, udur budur... Böylece kapand olay. Annemlere götürdüler beni. Ama tabi ben duram yorum orda. Duramam art k yani. O gac hayat n bir ay, iki ay da olsa görmü sün, duramazs n art k. stedi im de oydu, bütün hayalim oydu benim. Bir kad n olmak, kad n gibi giyinmek, bir kocas olmak... Çocukluktan beri gelen bir hayaldi benimkisi. O hayalimi de bulmu um, bo a geçmesin diye kalmad m ailemle. Gene kaçt m, gene yakalad lar, gene kaçt m, gene yakalad lar. Bir sene böyle devam etti. Bir sene sonra ben çal t kça para yapt m i te biraz. Ondan sonra Doktor Nihat a gittim. Bana dedi ki, sen küçüksün seni yapmam, dedi. Sene Ahu 33

80 lerde Lubunya Olmak 34 77... Ben ameliyat olmak istiyordum. Nihat da daha önceden duymu tum, orda ameliyat olan arkada lar vard, hepsiyle de tan yordum. Gö- üslerini yapt ranlar, burnunu yapt ranlar, ameliyat olmu, kad n olmu arkada lar m vard orda. Görünce hayran kal yordum. Ben de olucam, ben de olucam Paray biriktirdim gittim. Ama olmad, kabul etmedi. Sonra iki arkada m götürdüm, bak ya m büyük, sen böyle durdu uma bakma demek için. Onlar 19 ya nda dediler. Çünkü 18 i bitirmem laz mm. Ameliyat olmam için. Öylelikle bir kâ t imzalatt bana Kendi r zamla ameliyat m oluyorum diye. Ameliyat m oldum. Hat rlad m; 5 bin lira biriktirmi tim ama 20 bin liraya ameliyat oldum. 15 bin liray patronumdan borç ald m. 20 bin lira güzel parayd. Ev alamazd n ama 50 bin liraya bir ev al rd n. 50-70 bin falan gibi bir fiyata Ben ameliyatl yd m, on günlüktüm. Saadettin Tantan, duymu sunuzdur. Bir bast oray, bütün soka kapatt. Bütün o Abanoz Soka, irinevler, stinye tepelerini, oralarda ne kadar evler, çal an barlar, gazinolar varsa, her yeri kapatt adam. Yeni atanm t, geldi ruhsats z çal an bütün her yeri kapatt. Ne paralar k r l yordu. Otuz travesti bir evde çal yorduk. Asla bir kavga tart ma yoktu. Öyle bir hayat ya yorduk. Abanoz kapand ben çal acak yer bulamad m Ankara ya gittim. Sene 1977 de Abanoz tamamen kapand. Kalanlar n bir k sm Dolapdere ye gitti. Ço u gazinolara ba lad di er illerde. Bir