Tek Doz Ketiapin Kullanımı Sonrasında Ortaya Çıkan Priapizm: Olgu Sunumu



Benzer belgeler
BASKIDA. Tek Doz Ketiapin Kullanımı Sonrasında Ortaya Çıkan Priapizm: Olgu Sunumu. Dr. Fuat TORUN 1, Dr. Elif YILMAZ 1, Dr. Eyüp GÜMÜŞ 2 GİRİŞ

Bipolar afektif bozukluk nedir?

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

Dr. Mustafa Melih Çulha

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

Kombine İntrakavernozal Enjeksiyon ve Görsel Uyarı Testleri nin Erektil Disfonksiyon Tanısında Rolü

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB)

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan:

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

ELEKTRİK ÜRETİM SANTRALLERİNDE KAPASİTE ARTIRIMI VE LİSANS TADİLİ

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Güç Artık İnternette! Power is now on the Internet!

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Resim 1: Kongre katılımı (erken kayıt + 4 günlük kongre oteli konaklaması) için gereken miktarın yıllar içerisindeki seyri.

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

SAĞLIK TAZMİNAT ÖDEMELERİ

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

ÇOCUK VE ERGEN PSİKİYATRİSİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARA TEDAVİ UYGULAMALARI

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü Sigortalı Tescil ve Hizmet Daire Başkanlığı

DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Devlet katkısı başlangıç tarihi nedir? Devlet katkısından kimler faydalanabilir?

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

ÖLÇÜ TRANSFORMATÖRLERİNİN KALİBRASYONU VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR

LABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

BÖLÜM 3 : SONUÇ VE DEĞERLENDİRME BÖLÜM

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

2- Hastalara muayenehaneye ilk defa mı? Sürekli mi? geldikleri sorulduğunda %30 u ilk defa %70 i sürekli geldiklerini bildirmişlerdir (Şekil 2).

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

Brexit ten Kim Korkar?

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

-Bursa nın ciroları itibariyle büyük firmalarını belirlemek amacıyla düzenlenen bu çalışma onikinci kez gerçekleştirilmiştir.

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ İDARİ ŞARTNAME WEB SAYFASI YAPIM İŞİ

2015 OCAK ÖZEL SEKTÖR DI BORCU

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

19 ARALIK 2011 PAZARTESİ

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

3- Kayan Filament Teorisi

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

DEVLET DESTEKL SERA S GORTASI TEKN K ARTLAR, TAR FE VE TAL MATLAR

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

MedDATA SAĞLIK NET KURULUMU

This information on (4) Breast cancer and genetics is in Turkish Göğüs kanseri ve genetiği (İngilizce'si Breast cancer and genetics)

1- Ekonominin Genel durumu

25 Nisan 2016 (Saat 17:00 a kadar) Pazartesi de, postaya veya kargoya o gün verilmiş olan ya da online yapılan başvurular kabul edilecektir.

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

ACİL SERVİSTE NÖBET YÖNETİMİ UZ DR SEMRA ASLAY YDÜ HASTANESİ ACİL SERVİS MART 2014

İSG Yasası & Uygulamalar

Özet şeklinde bilgiler

HİZMET ALIMI İHALELERİNDE İŞ DENEYİMİNDE KARŞILAŞILAN SORUNLAR 1. GİRİŞ

Ağrı ve psikiyatrik yaklaşım. Prof.Dr.Aslı Sarandöl Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları AD

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir.

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

Sayfa 1 / 5 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ MEVZUATINA GÖRE İŞYERLERİNDE RİSK DEĞERLENDİRMESİ NASIL YAPILACAK?

2012 YILI FAALİYETLERİ TOPLUM SAĞLIĞI MERKEZİ

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2013/43. KONU: Bağımsız Denetime Tabi Olacak Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Düzenlemeler.

Balkanlar da Refah: Kısa Rapor

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde:

TDS 220 İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Dünyada ve Ülkemizde Meslek hastalıkları

VEZNE PROGRAMINDA POSTA ÜCRETİ İLE İLGİLİ YAPILAN DÜZENLEMELER (Vezne Sürüm: )

ALPHA ALTIN RAPORU ÖZET 26 Ocak 2016

UMU ETKİLEYEN ETKİLEYEN ETMENLER ETMENL

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2, 3, 6 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/6638 Karar No. 2014/11489 Tarihi:

DEMİRYOLUNUN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YENİ YAPILANMA SERBESTLEŞME TÜRKİYE DEMİRYOLU ALTYAPISI VE ARAÇLARI ZİRVESİ EKİM 2013 İSTANBUL TÜRKİYE

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Transkript:

Türk Psikiyatri Dergisi 2011;22(3):195-99 Tek Doz Ketiapin Kullanımı Sonrasında Ortaya Çıkan Priapizm: Olgu Sunumu Dr. Fuat TORUN 1, Dr. Elif YILMAZ 1, Dr. Eyüp GÜMÜŞ 2 ÖZET Priapizm cinsel istek ve uyarı olmaksızın penisteki ağrılı ve uzun süreli sertleşme durumudur. Priapizm psikotrop ilaçların yol açtığı nadir fakat ciddi bir yan etkidir ve bu durumun korpus kavernozumdaki alfa1-adrenerjik reseptörlerdeki blokaja bağlı olduğu düşünülmektedir. Antipsikotikler içerisinde daha çok tipik antipsikotiklerin priapizm yan etkisi sıklıkla vurgulanmasına karşın sık olmasa da ikinci kuşak antipsikotiklerin de priapizme neden olduğu yönünde olgu sunumlarına rastlanmaktadır. Atipik antipsikotikler içerisinde ziprasidon, risperidon, klozapin, ketiapin, aripiprazol ve olanzapinin priapizme neden olabileceği konusunda olgu sunumları mevcuttur. Bütün antipsikotiklerin alfa1-adrenerjik reseptör blokajı aynı düzeyde değildir, ketiapinin alfa-1 reseptör blokajı diğer antipsikotiklerle kıyaslandığında orta düzeydedir. Priapizm antipsikotiklerle tedavinin herhangi bir aşamasında, doz ve süreden bağımsız olarak ortaya çıkabilen özel bir durumdur. Bu yazıda 300 mg dozda ketiapin alan hastada ortaya çıkan priapizm olgusu sunulacak ve bu olgu ışığında atipik antipsikotiklerin neden olduğu priapizm ile ilgili kısa bir gözden geçirme yapılacaktır. Anahtar Sözcükler: Priapizm, ketiapin, atipik antipsikotik SUMMARY Priapism due to a Single Dose of Quetiapine: A Case Report Priapism is characterized by a prolonged and painful erection in the absence of sexual desire and arousal. Priapism is a rare and serious side effect of psychotropic drugs, and is thought to be attributable to blockage of alpha-1 adrenergic receptors in the corpus cavernosum. Although priapism is commonly associated with typical antipsychotics, there are some (but not many) case reports of priapism due to atypical antipsychotics. This side effect has been reported in patients taking ziprasidone, risperidone, clozapine, quetiapine, aripiprazole, and olanzapine. Not all antipsychotics bind to alpha-1 adrenergic receptors with the same intensity; as compared to other antipsychotics, quetiapine has an intermediate affinity. Priapism could be considered an idiosyncratic reaction, because it is correlated neither with the dose nor duration of psychotropic drug use. Herein we present a case of priapism caused by a single 300-mg dose of quetiapine, and a brief review priapism in the light of this case. Key Words: Priapism, quetiapine, atypical antipsychotic GİRİŞ Priapizm cinsel istek ve uyarı olmaksızın penisteki ağrılı ve uzun süreli sertleşme durumudur (Compton ve Miller 2001). Priapizm psikotropik ilaçların yol açtığı nadir fakat ciddi bir yan etkidir ve bu durumun korpus kavernozumdaki alfa1- adrenerjik resöptörlerdeki blokaja bağlı olduğu düşünülmektedir (Segraves 1989). Priapizm olgularının %30 u ilaca bağlı olarak ortaya çıkmakta ve bu oranın %50 sinden ise antipsikotik ilaçlar sorumlu tutulmaktadır (Brichart ve ark. 2008). Psikiyatristlerin çoğu tipik antipsikotikler ve trazodon kullanımı sonrasında ortaya çıkan priapizm olguları ile karşılaşmaktadırlar. Antipsikotikler içerisinde daha çok tipik antipsikotiklerin priapizm yan etkisi sıklıkla vurgulanmasına karşın sık olmasa da klozapin, ketiapin, risperidon, olanzapin, ziprasidon ve aripiprazol gibi atipik antipsikotiklerin de priapizme neden olduğu yönünde olgu sunumlarına rastlanmaktadır (Rosen ve Hanno 1992, Seftel ve ark. 1992, Emes ve Milson 1994, Tekel ve ark. 1995, Diermenjian ve ark. 1998, Sood ve ark. 2008). Ketiapin kullanımı sonrasında ortaya çıkan priapizm ile ilgili Geliş Tarihi: 08.11.2010 - Kabul Tarihi: 10.01.2011 Teşekkür: Hastanın acil tedavisi sırasındaki katkılarından dolayı Asistan Dr. Fettah Tosun a teşekkür ederiz. 1 Uzm., Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Psikiyatri Kl., 2 Doç., Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Üroloji Kl., İstanbul. Dr. Fuat Torun, e-posta: fuattorun@hotmail.com doi: 10.5080/u6499 195

literatürde olgu sunumları mevcuttur. İlk bildirilen olguda 675 mg dozunda ketiapin kullanımının priapizme neden olduğu bildirilmiştir (Pais ve Ayvazian 2001) daha sonraki olgu bildirimlerinde de günlük tedavi dozlarında ve tedavi süresinden bağımsız olarak ketiapin kullanımının priapizme yol açabileceği vurgulanmıştır (Davol ve Rukstalis 2005). Bu olguda 300 mg dozda ketiapinin neden olduğu priapizm olgusu sunulacak ve bu olgu ışığında atipik antipsikotiklerin neden olduğu priapizm ile ilgili kısa bir gözden geçirme yapılacaktır. OLGU Y.U., 50 yaşında erkek hasta, 4 aydır cezaevinde madde kullanımı nedeniyle tutuklu bulunuyordu. Tutuklu olduğu için son 4 aydır madde kullanım öyküsü mevcut değilmiş. Hasta psikiyatri polikliniğine uykusuzluk, huzursuzluk, sinirlilik, cezaevinde koğuşta bulunan arkadaşlarına tahammül edememe ve öfke kontrolünde güçlük şikayeti ile başvurdu. Hastanın yapılan ruhsal durum muayenesinde özbakımı iyi, konuşma akıcı ve amaca uygun, afekti azalmış, duygudurum depresif idi. Düşünce içeriğinde cezaevinde olması, cezaevinde olmayı hak etmediğine ilişki yoğunlaşan düşünceler mevcuttu. Algıda patoloji düşünülmedi. Hastanın madde bağımlılığı mevcutmuş, ancak herhangi bir tedavi arayışı olmamış. Madde bağımlılığı dışında herhangi bir psikiyatrik hastalığı yokmuş. Hastadan alınan öykü ve yapılan ruhsal durum muayenesi sonucunda, hastada DSM-IV e göre Madde Bağımlılığı-Erken Tam Remisyonda tanısı düşünüldü. Hastanın şikayetlerinin yanında daha önce madde kullanımı öyküsünün olması nedeniyle ketiapin 300 mg 1x1 akşam alması önerildi. Ketiapin madde kullanımı öyküsü olan ve anksiyete ve depresyonun eşlik ettiği hastalarda madde kullanımının depreşmesini engelleyebileceği ve öfke kontrolünü sağlayabileceği ve hastanın uykusunu düzenleyebileceği düşüncesi ile tercih edildi (Croissant ve ark. 2006). Hasta ilacı aldıktan birkaç saat sonra ağrılı penis ereksiyonu (priapizm) olduğunu ve 28 saattir penisinde devam eden ağrılı sertleşme nedeni ile acil servise başvurdu. Acil serviste ürolog tarafından yapılan muayene ve tetkikler sonrasında priapizmi açıklayabilecek herhangi bir patoloji düşünülmedi, ve bu durum hastanın kullandığı ketiapine bağlandı. Hasta acil servise başvurduğu sırada ketiapin dışında herhangi bir ilaç kullanmıyordu. Hastanın herhangi bir fiziksel hastalığı, perineal travması, orak hücreli anemi gibi priapizme neden olabilecek herhangi bir öyküsü bulunmamaktaydı. Yapılan tam kan sayımı ve idrar tetkikinde herhangi bir patoloji görülmedi. Hastanın hemen üroloji servisine yatışı yapıldı ve bilateral kavernosal girişim yapıldı ve adrenalin ile beraber drenaj yapıldı fakat ereksiyonu tekrarladı. Kavernosal drenaj 4 kez yapıldı, her defasında ereksiyonu tama yakın gerilemesine karşın ereksiyonu tekrarladı. Hastadaki priapizme ketiapinin yol açtığı düşünülerek psikiyatri konsültasyonu istendi. Hastanın tekrar ruhsal durum değerlendirmesi yapıldı, duygulanımı kaygılı idi. Hastanın var olan ruhsal şikayetleri devam etmekte idi. Hastada alfa-adrenerjik reseptörlerde blokaj nedeni ile antipsikotiklerin priapizme yol açabileceği düşünüldü. Hastanın sıkıntılı ve depresif olması nedeni ile, essitalopram ve alprozolam başlandı. Hastaya ağrılı ya da ağrısız uzun süreli ereksiyonlarının devam etmesi durumunda hemen hastaneye başvurması önerildi, aksi durumda bir hafta sonra psikiyatri muayenesine gelmesi istendi. Hasta tekrar psikiyatri polikliniğinde görüldüğünde, yeniden uzun süren ereksiyon halinin olmadığını, sıkıntısının azaldığını ve kendini daha rahat hissettiğini belirtti. Hastaya başlanan antidepresan ve anksiyolitik tedavinin hastanın sıkıntılarını azalttığı düşünüldüğünden tedaviye devam edildi ve tekrarlayan kontrollerde hastanın uzun süren ereksiyonlarının olmadığı öğrenildi. TARTIŞMA Pubmed ve Ebscohost veritabanları priapizm, ketiapin ve atipik antipsikotik kelimeleri girilerek incelendiğinde şu ana kadar bildirilen ketiapinin yol açtığı priapizm olgularının sayısı dokuzdur (Pais ve Ayvazian 2001, du Toit ve ark. 2004, Davol ve Rukstalis 2005, Harrison ve ark. 2006a, Prado ve Formoso 2006, Harrison ve ark. 2006b, Casiano ve ark. 2007, Birnbaum ve Pinzone 2008, Geraci ve ark. 2010). Burada sunulan olgu literatürdeki onuncu olgudur. Bizim olgumuzda eşlik eden fiziksel hastalığın, birlikte kullanılan başka bir ilacın olmaması, ayrıca tek dozda ve 300 mg dozunda priapizm ortaya çıkmış olması olgumuzu ilginç kılmaktadır. Priapizm olgularında; etiyoloji ve priapizmin oluş mekanizması, doz ve tedavi süresi ile ilişkisi ve priapizmin potansiyel risk faktörlerinin bilinmesi önem taşımaktadır. Priapizmin patofizyolojisindeki son yolak korpus kavernozumdaki venöz drenajın bloke olmasıdır. Priapizm, venöz sistemin fiziksel obstrüksiyonu, kan diskrazisi, venöz sistemde akım yavaşlaması ve alfa1-adrenerjik reseptörlerdeki blokaj gibi nedenlerle ortaya çıkabilir. İlaca bağlı olarak ortaya çıkan priapizmin oluş mekanizmasına baktığımızda penisteki vasküler dokularda yer alan düz kasların tonusunda düzensizlik olması sonucunda hipoksi ve iskeminin oluşmasıdır (Yuan 2008). Penil vasküler yapılardaki düzensizliğe neden olan en önemli farmakolojik mekanizmanın alfa-1 adrenerjik resöptörlerdeki blokaja bağlı olduğu ve bunun da antipsikotiklere bağlı olarak ortaya çıkan priapizmde önemli bir etken olduğu belirtilmektedir (Sood ve ark. 2008). Atipik antipsikotiklerin adrenerjik reseptörlere affinitesi farklı farklıdır. Ziprasidon ve risperidon en yüksek affiniteye sahipken, klozapin ve ketiapin orta düzeyde, paliperidon, aripiprazol ve olanzapin ise en düşük düzeyde affinitesi olan atipik antipsikotikler arasında yer almaktadır (Tablo 1) (Andersohn F ve ark. 2010). 196

TABLO 1. Atipik antipsikotiklerin alfa1-adrenoreseptör afinitesi. Atipik Antipsikotik İlaçlar Alfa1-adrenoreseptör afinitesi* Ziprasidon 38.5 Risperidon 37.0 Klozapin 14.7 Ketiapin 12.0 Paliperidon 9.9 Aripiprazol 3.9 Olanzapin 1.9 *[10 7 *M -1 ]. Yüksek değerler yüksek afiniteyi göstermektedir. (Kaynak: Andersohn ve ark. 2010). Priapizm antipsikotiklerle tedavinin herhangi bir aşamasında, doz ve süreden bağımsız olarak ortaya çıkabilen özel bir durumdur (Thompson ve ark. 1990). Bizim olgumuzda tek doz 300 mg ketiapin ile priapizm gelişmiştir. Hastada daha düşük dozlarda ketiapin başlanıp tedricen doz artımı yapılmış olsa idi priapizm gelişip gelişmeyeceği merak konusudur. Psikotrop ilaç kullanan hastalarda herhangi bir cinsel aktivite olmaksızın 15-30 dakika arasında süren ağrısız ve uzun süreli ereksiyonlar priapizmin ön belirtisi olabilir. Bu durumda hastanın kullandığı ilacı kesmek yeterli olacaktır. Bizim olgumuzda da antipsikotik tedavi kesilmiş, hastada anksiyete belirtilerinin olması nedeni ile essitalopram ve alprozolam başlanmış, hastada bu iki ilaçla priapizm gelişmemesi nedeni ile antidepresan ve anksiyolitik tedavi devam edilmiştir. Antipsikotik başlanacak hastalarda, kendiliğinden ortaya çıkan uzun süreli ereksiyonları sorgulamamak ya da dikkate almamak, bu tür hastalarda madde kullanımı, orak hücreli anemi gibi priapizme zemin hazırlayacak durumları sormamak sonucunda verilecek tedavi ile priapizm oluşması ve bu durumun etkili bir şekilde tedavi edilememesi durumunda geri dönüşümü olmayan empotans gelişebilir. Antipsikotik kullanan hastaları ortaya çıkabilecek yan etkiler konusunda bilgilendirmek ve hastayı cinsel yan etkiler açısından takip etmek bu açıdan önem taşımaktadır. Bizim olgumuzda geçmişte madde kullanımı öyküsü bulunmakta, ancak priapizme zemin hazırlayacak her hangi tıbbi bir durumu bulunmamaktaydı. Hastamızda ayırıcı tanıda dışlanan tıbbi durumlar ve başlıca priapizme neden olan durumlar Tablo 2 de verilmiştir. Literatürde bildirilen ketiapin kullanımı ile ilgili bildirilen priapizm olgularından ilki 675 mg dozunda özkıyım amaçlı olarak alınması sonrasında ortaya çıkmıştır (Pais ve Ayvazian 2001). Risperidon ve trazodon birlikte kullanımı sonrasında priapizm gelişen başka bir olguda, ketiapin tedavisine geçildikten 24 gün sonra tekrar priapizm geliştiği, ketiapinin kesilip olanzapine geçildiği ve 53 gün sonra hastada yeniden priapizm ortaya çıkması üzerine minimal alfa-1 blokaj yaptığı bilinen loxapine geçilmesi ile hastada priapizmin tekrar ortaya çıkmadığı bildirilmiştir (du Toit ve ark. 2004). Diğer bir hastada 600 mg dozda ketiapin kullanımı ile ortaya çıkmış priapizm olgusu bildirilmiştir (Davol ve Rukstalis 2005). Her iki hastada da priapizme neden olabilecek başka bir hastalık ya da ilaç kullanımı olmadığı belirtilmiştir. Başka bir olguda HIV(+) eşcinsel bir hastanın ketiapini amfetamin ile birlikte kullanması sonrasında gelişen priapizm bildirilmiş ve bu tür hastalarda madde kullanımının sorgulanması gerektiği ve antipsikotik tedavi sırasında hastanın priapizm açısından takibi önerilmiştir (Harrison ve ark. 2006b). Alzheimer demansı olan 77 yaşında başka bir hastada ise, huzursuzluğu ve saldırganlığı engellemek amacı ile başlanan ketiapin 175 mg dozuna kadar yükseltilmiş, ketiapinin başlanması ile birlikte hastada priapizm ortaya çıkmıştır (Harrison ve ark. 2006a). Ketiyapinin bir hastada klozapin ve haloperidol ile (Casiano 2007) bir başka hastada antiretroviral tedavi ve perphenazin ile (Geraci ve ark. 2010) birlikte kullanımı sonrasında priapizm bildirilmiştir. Orak hücreli anemisi olan alkol ve madde bağımlısı, düzensiz olarak ketiapin, amlodipine, atorvastatin, quinapril, glipizid, duloxetin ve divalproex sodyum, kullanan diğer bir hastanın 7-9 adet ketiapin ile suisid girişimi sonrasında ortaya çıkan priapizm olgusu da literatürde bildirilen olgular arasındadır (Birnbaum ve Pinzone 2008). Bu bildirimler, çoklu ilaç kullanımının priapizm gelişmesi açısından riskli olabileceğini düşündürmektedir. Ketiapin dışında diğer atipik antipsikotiklerin kullanımı sırasında da bildirilen priapizm olguları mevcuttur. Klozapin uzun zamandır kullanılan atipik antipsikotiktir ve atipik antipsikotiklerin yol açtığı priapizm ile ilgili ilk bildirilen vaka klozapin ile ilişkilidir. Klozapinin kullanımının neden olduğu priapizm olguların bir kısmında yüksek doz klozapinin priapizme neden olduğu bildirilirken, düşük dozlarda da ortaya çıkabilmektedir (Sood ve ark. 2008). Risperidonun alfa-1 adrenerjik reseptörlere afinitesi oldukça yüksektir (Richelson 1999). Sadece risperidon kullanımının priapizme neden olduğu olgular yanında, risperidon ile birlikte paroksetin (Yang ve Tsai 2004), sitalopram (Freudenreich 2002), olanzapin ve fluvoksamin (Seger ve Lamberti 2001) kullanımı sonrasında priapizm gelişen olgular mevcuttur. Başka bir olguda daha önce ketiapin ve trazodon ile iki kez priapizm ortaya çıkan bir hastada risperidon TABLO 2. Priapizmle İlişkili Durumlar. Fiziksel obstrüksiyon Kan akımında yavaşlama İlaçlar Travma Orak hücreli anemi Antipsikotikler Tümörler Lösemi Antidepresanlar Spinal-kord yaralanmaları Multipl myelom Antikoagülanlar İnme Nefrotik sendrom Antihipertansifler Kaynak: Hosseini ve Polonowita 2009. Aşırı viskozite durumları Anksiyolitikler 197

tedavisine geçilmesi ile bu yan etki tekrarlamıştır (Rosenberg ve ark. 2009). Olanzapin kullanımı sırasında priapizm gelişen olgularda kullanılan ilaç dozu 5-100 mg arasında değişmektedir (Sood ve ark. 2008). Tek doz kullanım sonrasında da vaka bildirimi vardır (Hosseini ve Polonowita 2009). Başka tıbbi durumlar nedeniyle kullanılan ilaçlar, başka psikotrop ilaçlarla birlikte kullanım gibi nedenler priapizm riskini artırabilmektedir. Örneğin olanzapine lityum (Jagadheesan ve ark. 2004) ve risperidon ve lityum (Owley ve ark. 2001) eklenen iki priapizm olgusu da mevcuttur. Ayrıca atipik antipsikotikler içerisinde klitoral priapizme neden olduğu bildirilen tek ilaç olanzapindir (Medina 2002). Ziprasidon atipik antipsikotikler içerisinde alfa-1 adrenerjik blokajı en çok yapan antipsikotik olmasına karşın, ziprasidonun neden olduğu priapizm vaka sayısı üçtür (Sood ve ark. 2008). Bu durum ziprasidon kullanımının henüz tam olarak yaygınlaşmamasına bağlanabilir. Aripiprazol ile ilgili bildirilen ilk vakada kullanılan ilk doz aripiprazolden 6 saat sonra ortaya çıkan priapizmden bahsedilmektedir (Mago ve ark. 2006). Bu hastada aripiprazol kesilmiş olmasına rağmen 7 gün içerisinde 4 kez daha belirti tekrarlamıştır. Hastanın ruhsal sorununa ek olarak diabetes mellitus, hipertansiyon ve hiperlipidemisinin olduğu ve aripiprazol ile birlikte atorvastatin ve metformin aldığı belirtilmiştir. Diğer bir olguda ise aripiprazol ile birlikte lityum ve okskarbazepinin birlikte kullanımı sonucunda priapizm gelişmiş, bu olguda hangi ilacın priapizme neden olduğu tam olarak ortaya konamamıştır (Negin ve Murphy 2005). Şu ana kadar literatürde, atipik antipsikotikler içerisinde paliperidon, sertindol, zotepin, amisülpirid, bifeprinox ve melperon kullanımı ile priapizm ilişkisini ortaya koyan herhangi bir yayın bulunmamaktadır. SONUÇ Atipik antipsikotiklerin klinikte kullanımı son yıllarda giderek artmaktadır. Klinik kullanımdaki artış, priapizm vb cinsel yan etkilerle karşılaşma olasılığını artıracağından, klinisyenlerin bu tür yan etkiler konusunda daha dikkatli olmaları gerekmektedir. Priapizm antipsikotik tedavinin her aşamasında, antipsikotik tedaviye ek olarak verilen başka bir psikotrop ilaçla birlikte ortaya çıkabilir. Priapizmin hangi hastalarda ortaya çıkabileceğini önceden kestirebilmek mümkün değildir. Daha önceden priapizm öyküsü olan, madde kullanan, orak hücreli anemi gibi priapizme yatkınlığı artıran herhangi bir hastalık varlığında klinisyen priapizm konusunda dikkatli olmalı ve hastanın kontrol muayenelerinde cinsel yan etkiler mutlaka sorgulanmalıdır. Eğer hasta herhangi bir şekilde ağrısız ve sık aralarla peniste sertleşmeden söz ediyorsa priapizm gelişebileceği akılda tutulmalı ve gerekirse hastanın kullandığı antipsikotik değiştirilmelidir. KAYNAKLAR Andersohn F, Schmedt N, Weinmann S ve ark. (2010) Priapism associated with antipsychotics: role of alpha1 adrenoceptor affinity. J Clin Psychopharmacol, 30 :68-71. Andres Prado MJ, Vidal Formoso V (2006) Priapism associated with quetiapine in an elderly patient. Actas Esp Psiquiatr, 34:209-10. Birnbaum BF, Pinzone JJ (2008) Sickle cell trait and priapism: a case report and review of the literature. Cases J, 30:429. Brichart N, Delavierre D, Peneau M ve ark. (2008) Priapism associated with antipsychotic medications: a series of four patients. Prog Urol, 18: 669-73. Casiano H, Globerman D, Enns MW (2007) Recurrent priapism during treatment with clozapine, quetiapine and haloperidol. J Psychopharmacol, 21:898-9. Compton MT, Miller A (2001) Priapism associated with conventional and atypical antipsychotic medication. J Clin Psychiatry, 62: 362 366. Croissant B, Klein O, Gehrlein L ve ark. (2006) Quetiapine in relapse prevention in alcoholics suffering from craving and affective symptoms: a case series. Eur Psychiatry, 21: 570 573. Davol P, Rukstalis D (2005) Priapism associated with routine use of quetiapine: case report and review of the literature. Urology, 66: 880. Diermenjian JM, Erhart SM, Wirshing DA (1998) Olanzapine-induced reversible priapism: a case report. J Clin Psychopharmacol, 18; 351 353. du Toit RM, Millson RC, Heaton JP ve ark. (2004) Priapism. Can J Psychiatry, 49: 868-869. Emes CE, Millson RC (1994) Risperidone-induced priapism. Can J Psychiatry, 39: 315 316. Ereshefsky L, Riesenman C, Lam YW (1995) Antidepressant drug interactions and the cytochrome P 450 system. Clin Pharmacokinet, 29 (Suppl 1): 10 18. Freudenreich O (2002) Exacerbation of idiopathic priapism with risperidonecitalopram combination. J Clin Psychiatry, 63:249 250. Geraci MJ, McCoy SL, Crum PM (2010) Antipsychotic-induced priapism in an HIV patient: a cytochrome P450-mediated drug interaction. Int J Emerg Med, 26:81-4. Harrison G, Dilley JW, Loeb L ve ark. (2006a) Priapism and quetiapine: a case report. Psychopharmacol Bull, 39: 117-9. Harrison G, Dilley JW, Loeb L ve ark. (2006b) Priapism and quetiapine in an HIV-positive male. J Clin Psychopharmacol, 26:100-1. Hosseini SH, Polonowita AK (2009) Priapism associated with olanzapine. Pak J Biol Sci, 12:198-200. Jagadheesan K, Thakur A, Akhtar S (2004) Irreversible priapism during olanzapine and lithium therapy. Aust N Z J Psychiatry, 38:381. Mago R, Anolik R, Johnson RA ve ark. (2006) Recurrent priapizm associated with use of aripiprazole. J Clin Psychiatry, 67:1471 1472. Medina CA (2002) Clitoral priapism: a rare condition presenting as a cause of vulvar pain. Obstet Gynecol, 100:1089 1091. Negin B, Murphy TK (2005) Priapism associated with oxcarbazepine, aripiprazole and lithium. Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 44:1223-12244. Owley T, Levenathal B, Cook Eh Jr. (2001) Risperidone-induced prolonged erections following the addition of lithium. J Child Adolesc Psychopharmacol, 11:441 442. Pais VM, Ayvazian PJ (2001) Priapism from quetiapine overdose: first report and proposal of mechanism. Urology, 58:462. Richelson E (1999) Receptor pharmacology of neuroleptics: relation to clinical effects. J Clin Psychiatry, 60 (Suppl 10):5 14. 198

Rosen SI, Hanno PM (1992) Clozapine-induced priapizm. J Urol, 148: 876 877. Rosenberg I, Aniskin D, Bernay L (2009) Psychiatric treatment of patients predisposed to priapism induced by quetapine, trazadone and risperidone: a case report. Gen Hosp Psychiatry, 31: 98. Seftel AD, Saenz de Tejada I, Szetela B (1992) Clozapine-associated priapism: a case report. J Urol, 147; 146 148. Seger A, Lamberti JS (2001) Priapism associated with polypharmacy. J Clin Psychiatry, 62:128. Segraves RT (1989) Effects of psychotropic drugs on human erection and ejaculation. Arch Gen Psychiatry, 46: 275 284. Sood S, James W, Bailon MJ (2008) Priapism associated with atypical antipsychotic medications: a review. Int Clin Psychopharmacol, 23:9 17. Tekell JI, Smith EA, Silva JA (1995) Prolonged erection associated with risperidone treatment (letter). Am J Psychiatry, 152;1097. Thompson JL, Ware EA, Blashfield R (1990) Psychotropic medication and priapism: a comprehensive review. J Clin Psychiatry, 51: 430 433. Yang P, Tsai J (2004) Occurrence of priapism with risperidone-paroxetine combination in an autistic child. J Child and Adolesc Psychopharmacol, l14:342 343. Yuan J, Desouza R, Westney OL ve ark. (2008) Insights of priapism mechanism and rationale treatment for recurrent priapism. Asian J Androl, 10:88-101. 199