Irak n Yeniden Yap lanmas nda Çin in Politikalar Dr. Giray FİDAN* Çin, tarihi boyunca nüfusunun büyüklüğü nedeniyle madenler konusunda her zaman dışarıya bağımlı halde kalmıştır. Özellikle son 30 yıldır yaşadığı büyük ekonomik gelişmenin de etkisiyle bugün Çin dünyanın ikinci enerji tüketicisi haline gelmiştir. Özellikle Petrol konusunda dışa bağımlılığı devam eden Çin, kaçınılmaz olarak ilgisini Orta Doğu petrollerine özel olarak da Irak ve Irak ın kuzeyinde bulunan petrol kaynaklarına çevirmiş bulunmaktadır. Elbette enerji konusu hiçbir zaman sadece enerji demek değildir ve ülkeler çıkarlarını korumak ve geliştirmek için çok karmaşık bir mücadele vermek durumunda kalmaktadırlar. Bu yazımızda Çin in Irak ın kuzeyine artan ilgisi ve bu bağlamda Türk-Çin ilişkileri ele alınacaktır. Çin in Çok Milletli Yapısı ve Tarihsel Kökleri Çin, özellikle Deng Xiao Ping sonrasında hayata geçirilen Gai Ge Kai Fang Reform ve Dışa Açılma politikası neticesinde son 30 yılda eşine az rastlanır bir ekonomik büyüme elde etmiştir. Mao nun son dönemi ve ABD ile Sovyetler e karşı yakınlaşmadan hemen sonra Çin dış politikası katı ideolojik teorisini değiştirerek geleneksel faydacı yapısına geri dönmüştür. Çin in bilinen tarihi (Shang Hanedanı) M.Ö. 2200 lere kadar uzanmaktadır. Diplomasi konusunda dünyanın en eski ve köklü yapılarından birine sahiptir. Çin tarihi bir tür diplomasi tarihi olarak da algılanabilir. Geçen yüzyıllar içerisinde bulunduğu coğrafyada kök salmış; Asya ve dünyanın en köklü geleneğe sahip devlet yapılarından birini inşa etmiştir. İlk ortaya çıktığı Sarı Nehir in 1 etrafındaki dönemden itibaren ise sürekli komşu olduğu milletler ile mücadele halinde olmuştur. Bu mücadele sonucunda ise dünyanın en üst düzey kültürlerinden biri olan Çin kültürü doğmuştur. Özellikle Zhou Hanedanı sonrası kültür tam manasıyla Çin kültürü olarak tanımlanmakta ve bu hanedanın da Atlı Göçebe Milletler ile yakın ilişki içinde olduğu bilinmektedir. Çin in tarihindeki en büyük sorunu azınlık milletler olagelmiştir. Tarihte; Türkler, Moğollar, Mançular, Tibetliler gibi Atlı Göçebe milletlerle sürekli mücadele halinde olmuştur. Çin tarihi, azınlık olarak görülen bu milletlerin Çin ile olan mücadeleleri ya da işbirlikleriyle örülmüştür. Bu tehdit ile başa çıkabilmek için tarih içerisinde savaş, hediye, evlilik yoluyla kan bağı oluşturmak gibi her türlü yolu denemiştir. Günümüzde Çin in karşılaşmakta olduğu sorunların önemli bir bölümü tarihindeki sorunlarla benzerlikler göstermektedir. 56 etnik gruptan oluşan günümüz Çin i özellikle toprak bütünlüğü ve egemenliği konusunda taviz vermez bir politika izlemektedir. Dış politikasının birinci önceliği de bu konulardır. Çin; toprak bütünlüğünü ve egemenliğini tehdit eden en büyük üç sorun olarak Tayvan ın ba- * 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Asya-Pasifik Araştırmaları Merkezi Bilimsel Danışmanı 1 Sarı Nehir Çin in en önemli nehri ve Çin Kültürü nün sembollerinden biridir. Ağustos 10 Sayı: 20 21. YÜZYIL [69]
Dr. Giray Fidan ğımsızlık ilan etme potansiyelini, Tibet ve Sincan daki ayrılıkçı hareketleri görmektedir. Dış politikasının temel argümanı tarihte olduğu gibi bu unsurların merkeze bağlı kalmalarını sağlamak ve Çin in bütünlüğünün korunmasıdır. Her ne kadar 2008 de Tibet Özerk Bölgesinde ve 2009 da Sincan Özerk Bölgesinde çıkan olaylar sırasında Çin in olayları bastırma şekli Batılı güçler tarafından eleştirilmişse de, herhangi bir yaptırım uygulanmamıştır. Özellikle 2009 yılında Sincan Uygur Özerk Bölgesinde meydana gelen olaylarda yaşananlar ve ardından Türkiye nin tepkisi, Çin tarafından içişlerine müdahele olarak algılanmış ve Çin in de ilgisini, Türkiye nin ayrılıkçılık sorununa çekmiştir. Resmi olarak bu konuda herhangi bir görüş belirtilmemişse de televizyon programlarında ve internet bloglarında Türkiye nin sorunlu alanları olan Sözde Ermeni Soykırımı ya da ayrılıkçılık sorunu üzerinden Türkiye ye cevap verilmesi gerektiğini belirten yazılar ve yorumlar yer almıştır. Irak ın işgaline karşı çıkan Çin, işgalin ardından diğer ülkeler gibi Irak taki çıkarlarını koruma ve geliştirme telaşına düşmüştür. Bu çerçevede Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani nin 2007 de Çin e yaptığı resmi ziyaret önemli bir dönüm noktası olmuştur. Sincan Olayları Sonrası Çin Medyası, Kamuoyunda Türkiye İmajı ve Türk Çin İlişkilerine etkileri: 5 Temmuz 2009 da Sincan Uygur Özerk Bölgesi nin merkezi Urumçi de başlayan olaylar bölgede etnik bir çatışma halini almış ve hem Türkiye nin hem de dünyanın en önemli gündemi haline gelmiştir. İki ülke arasında Uygur lar merkezinde başından beri kırılgan ilişkiler olagelmiştir. Bu nedenle Çin den yapılan bütün üst düzey ziyaretlerde Türkiye den talep edilenlerin arasında en önemli başlık Doğu Türkistan hareketlerinin engellenmesi olmuştur. 2 Türkiye nin tepkisinin ardından China Daily adlı İngilizce yayın yapan ve Çin hükümetine 2 Çin devlet başkanı Jiang Ze Min görevden ayrıldıktan sonra yaptığı yurt dışı ziyaretlerin anlattığı kitabı Wei Le Shi Jie Geng Mei Hao (Daha İyi Bir Dünya İçin) içerisinde Türkiye ye yaptığı ziyareti anlattığı bölümün başlığı da Birlikte Ayrılıkçı hareketlere karşı durmak tır. Bakınız: Zhong Zhi Cheng (2006), Shi Jie Zhi Shi Chu Ban She, sayfa 438-442. [70] 21. YÜZYIL Ağustos 10 Sayı: 20
Irak n Yeniden Yap lanmas nda Çin in Politikalar yakınlığıyla bilinen gazetede 14 Temmuz 2009 da çıkan Gerçekleri Çarpıtmayın başlıklı başyazıda; Çin de merkezi hükümetin Uygurlara ve diğer azınlıklara yönelik tek çocuk yapma zorunluluğundan muafiyet, üniversite giriş sınavlarında fazladan puan verme uygulamaları ve yerel yatırımlar gibi pozitif ayrımcılık politikalarının uygulandığının altı çizilmekte; çıkan olaylarda ölen 184 kişinin 137 sinin Han olduğu belirtilmekte ve Çin in iç işlerine karışılmasının; barış ortamına ihtiyaç duyan Uygur ve Han lara yardımcı olacak son şey olduğu ileri sürülmektedir. 3 Çin medyası bilindiği gibi merkezi hükümetin direk kontrolü ve denetimi altında bulunmaktadır. Bu nedenle özel televizyon ve gazete yoktur. Kıta Çin de konuyla ilgili yayınlar sınırlı sayıda bulunabilmektedir. Ancak özel statü ye sahip olan Özel Yönetim Bölgesi Hong Kong üzerinden yayın yapan ve Çin ile yakın ilişkiler içerisinde olduğu bilinen Phoenix televizyonunda konuyla ilgili haber ve tartışma programları düzenlenmiştir. Dikkat çekici şekilde Türkiye nin iç politikasına yönelik yorum ve ifadelerin yer aldığı haberlerde Türkiye nin yakından takip edildiğini gösteren haberler de yer almıştır. Bu haberlerde Türkiye nin tepkisi soydaşlık tan çok dini olarak nitelenmiştir. 15 Temmuz 2009 da Phoenix Tv de yayınlanan tartışma programı Shi Shi Bian Lun Hui nin Çin, Türkiye ye bir ders vermeli mi? konulu programında Türkiye ye karşı takınılması gereken tavır tartışılmıştır. Çin, Irak taki enerji yat r mlar yla art k ekonomik olarak s n r komflumuzdur. Tartışma sırasında özellikle izleyicilerden gelen elektronik posta ve kısa mesajlarda Türkiye ye karşı ciddi bir tepkinin oluştuğu gözlemlenmektedir. Programın yayını devam ederken yapılan internet oylamasında ise Türkiye ye bir ders verilmesi gerektiğini düşünenlerin oranı % 97 olmuştur. Program boyunca tartışılan bir diğer mesele ise Türkiye nin Doğu Türkistan hareketlerini desteklediği iddiasına karşılık Çin in de Türkiye de bulunan ayrılıkçı hareketleri desteklemesi konusu dile getirilmiştir. Bu konu sadece bu programda değil binlerce internet blogunda da tartışılmıştır. 4 Çin in akil adamları sayabileceğimiz bazı gazeteci ve yazarları konunun gündeme getirilmesine karşı çıkmakta ve Türkiye nin Çin in düşmanı olmadığını, Çin ve Türkiye nin bu çerçevede bir mücadele içine girmeleri halinde iki ülkenin de çıkarlarına olmayan durumların ortaya çıkacağı ve bundan da büyük güçlerin fayda elde edeceği görüşünü dile getirmiştir. Çin in Irak ın Kuzeyine Artan İlgisi: 1949 da kurulan Çin Halk Cumhuriyeti ile Irak arasındaki diplomatik ilişkiler 1958 yılında başlamıştır. 1959 da Kerkük te başlayan ayaklanma sırasında Pekin bu hareketleri ideolojik yakınlık ve Soğuk Savaş şartları nedeniyle Kürt lerin Bağdat a karşı bağımsızlık mücadelesi olarak görmüştür. Ayaklanmanın sona erdiği 1975 yılından sonra ise ikili ilişkiler gelişmeye başlamış, Irak, Çin in silah sattığı önemli pazarlardan biri haline gelmiştir. 2000 li yıllardan önce ise Çin in Kürt lere ilgisini gösteren herhangi bir gelişme yaşanmamıştır. Celal Talabani 2003 Ağustosunda Irak, Cumhurbaşkanı olmadan önce Çin e CPAFFC 5 nin konuğu olarak bir ziyarette bulunmuş ve savaş sonrası Irak tan Çin e giden bu ilk heyet Irak ın yeniden inşası konularında görüşmeler yapmıştır. Irak ta 2005 yılında yapılan seçimlerin ardından Kürt lerin parlamento da ciddi bir güç haline gelmesinden sonra Çin Komünist Partisinden bir heyet Irak-İran sınırında bulunan Khanqin e bir ziyaret gerçekleştirmiştir. 6 Ziyaretin Celal Talabani nin başka- 3 http://www.chinadaily.com.cn/china/2009xinjiangriot/2009-07/14/content_8424156.htm 4 http://www.chnqiang.com/article/2009/0801/article_95519.shtml. 5 Chinese People s Association for Friendship with Foreign Countries. 6 Çin Medyası da bu ziyarete yer vermemiş sadece Kuzey Irak Bölgesel yönetimine yakın bir gazete olan Al İttihad da 11 mayıs 2005 tarihinde konu ile ilgili bir haber bulunmaktadır. Bakınız: http://www.jamestown.org/single/?no_cache=1&tx_ttnews[tt_news]=3919 Ağustos 10 Sayı: 20 21. YÜZYIL [71]
Dr. Giray Fidan nı olduğu Kürdistan Yurtseverler Birliği ne yapıldığı; ziyaretin ardından ise iki parti arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi için Irak ın kuzeyinden de bir heyetin Çin e davet edildiği belirtilmiştir. 7 Aynı ay içerisinde Mesut Barzani, Çin in Irak Büyükelçisi ve Ticaret Ateşesi ile bir görüşme yapmış, görüşmede Bölgesel Yönetim ve Çin in ilişkilerinin gelişmesinin Kürdistan Demokratik Partisi ve Çin Komünist Partisi arasındaki iyi ilişkiler vesilesiyle daha ileri gideceğini ve birlikte federal ve demokratik Irak ın inşasına katkıda bulunacaklarına inanıldığı söylenmiştir. Aynı yıl ekim ayında ise Irak Kürdistan Komünist Partisi Polit Büro üyesi Kosrat Rasul Ali başkanlığında bir başka heyet Çin e ziyarette bulunmuştur. 8 Celal Talabani nin 2007 yılında Irak Cumhurbaşkanı olarak Pekin e yaptığı ziyaret de ikili ilişkilerin ivme kazanmasına sebep olmuştur. Ziyaret sırasında Çin Devlet Başkanı Hu Jin Tao Talabani yi Çin Halkının eski bir dostu olarak tanımlamıştır. Ziyaret sırasında iki ülke arasında eğitim ve kültür alanında ve Irak ın yeniden inşası kapsamında uzman yetiştirme konularında ikili anlaşmalar imzalanmış; Talabani ise işbirliğinin enerji, teknoloji gibi alanlarda gelişeceğini belirtmiştir. Ayrıca Çin tarafı Irak ın Çin e olan borçlarının bir kısmını da silmiştir. 9 2009 Çinli enerji firmaları açısından Irak ın kuzeyinde kazançlı bir yıl olmuştur. Devlete ait olan ve Asya nın en büyüğü sayılan Çin enerji firması Sinopec; Çin in yurtdışında gerçekleştirdiği en büyük alımı yaparak 7.2 milyar dolara Irak ın kuzeyindeki petrol sahalarını Süper güç olduklar sav n reddeden Baflbakan Wen işleten İsviçreli Addax firmasını satın almıştır. 10 Bölgesel Jia Bao Çin in geliflmekte yönetim yetkililerine göre Irak ın toplam petrol rezervinin olan bir ülke oldu unu % 40 ı kendi bölgelerinde bulunmaktadır ve buna hali hazırda aramaların devam ettiği bölgeler dahil değildir. Batılı uz- dile getirmektedir. manlar da Irak ın kuzeyinin petrol rezervleri açısından yeni Suudi Arabistan olmaya aday olduğunu dile getirmektedirler. 11 CNPC de Irak ın güneyinde önemli bir petrol sahasını işletmektedir. 12 Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, Çin in bölgeye ilgisinin artan enerji ihtiyacının bir yansıması olduğunu bilmektedir. Bunun yanında Çin e enerji alanında bölgede bazı kolaylıklar sağlayarak gelecekte Kerkük üzerindeki iddialarında Çin i yanlarına çekebileceklerini düşünmektedirler. 2009 yılında Çin in Sincan bölgesinde çıkan olaylar sonrasında Türkiye nin tavrı da Bölgesel Yönetime Türkiye ye karşı yeni bir müttefik kazandırmış olabilir. Uygur lara karşı Kürt kartını elinde tutmak isteyebilecek Pekin yönetiminin, bölgeyle artan ihtiyaçları doğrultusunda enerji konusunda işbirliği yapmak isteyeceği düşünülebilir. Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin de Irak ın bölünmesi durumunda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin daimi üyesi bir gücü yanlarında görmek isteyecekleri açıktır. Sonuç: Çin, dış politikasında görünüşte yumuşak ve ağır başlı bir yol izlemeyi tercih etmekte, gücüyle kıyaslandığında etkisiz ve sessiz görünmektedir. Ancak bu görünüşün altında aslında Çin sabırla ve fazla gürültü çıkarmadan dünyanın birçok yerinde varlığını ve gücünü arttırmaktadır. 7 http://www.jamestown.org/single/?no_cache=1&tx_ttnews[tt_news]=3919 8 http://www.kurdmedia.com/article.aspx?id=13807 9 http://english.cpc.people.com.cn/66485/66548/66552/5898300.html, http://www.mfa.gov.cn/eng/wjb/zzjg/xybfs/gjlb/2823/2825/t333372.htm 10 Şirketin internet sitesi için bakınız: http://www.addaxpetroleum.com/company_profile/faq 11 http://www.ekurd.net/mismas/articles/misc2009/6/investkurdistan471.htm 12 http://www.cnpc.com.cn/en/cnpcworldwide/iraq/ [72] 21. YÜZYIL Ağustos 10 Sayı: 20
Irak n Yeniden Yap lanmas nda Çin in Politikalar Bu sayede Çin, büyük güçlerle karşı karşıya gelmeden askeri ve ekonomik etkinliğini artırmayı hedeflemektedir. 2009 yılında ilk kez bir Çin Başbakanı CNN e röportaj vermiş; Fareed Zakaria nın birçok konuda sorduğu soruları yanıtlamıştır. Çin in süper güç olması ile ilgili soruya verdiği cevap ise oldukça ilginçtir. Dünyanın birçok yerinde yazarlar, tarihçiler, politikacılar ve bilim adamları tarafından dile getirilen ve tartışmasız bir vakıa olarak görülen Çin in süper güç olması savına karşı çıkan Başbakan Wen; Çin in bir süper güç değil gelişmekte olan bir ülke olduğunu söylemiştir. Bunu söylemesinin nedeni Çin in rakipleri olan büyük güçlere vermiş olduğu bir biz sizi tehdit etmiyoruz mesajı olabilir. 13 Obama nın Çin ziyareti öncesinde Batılı gazetelerin bazılarında çıkan analiz yazılarında da Çin in 30 yıllık gelişmesine rağmen iplerin gerçekte hala Batılı güçlerin elinde olduğu vurgulanmakta ve Çin uyarılmaktadır. 14 Çin her ne kadar büyük güçlerle karşı karşıya gelmekten çekinse de onların dikkatini üzerine çekmeden kendi ölçeğindeki ya da yakın ölçekteki ülkelerle işbirliklerine ya da mücadeleye girecektir. Bu nedenle Irak taki enerji yatırımları milyarlarca doları bulan Çin, ABD gibi ordusuyla olmasa da; şirketleri ve yatırımlarıyla sınır komşumuz olmuştur. Türkiye nin izleyeceği Irak politikasından Çin de dolaylı olarak etkilenecektir. Sincan meselesi üzerinde ise Çin in Türkiye den en önemli beklentisi Rabia Kadir e vize verilmemesi ve Türkiye ye gelmesinin engellenmesi olmuştur. Çin tarafı bunun sembolik bir değeri olduğunu düşünmekte ve Türkiye nin retorikte ne kadar sertleşirse sertleşsin daha ileri bir adım atmayacağının işareti olarak görmektedir. Gelişmelerden anlaşıldığı kadarıyla son dönemde yapılan ikili görüşmelerde karşılıklı güven ve anlayış zemini yeniden tesis edilmeye başlanmıştır. 15 13 http://cnreviews.com/video/fareed_zakaria_interviews_wen_jiabao_20081002.html 14 http://www.telegraph.co.uk/finance/comment/ambroseevans_pritchard/6575883/china-has-now-become-the-biggest-risk-to-the-world-economy.html 15 Çin devlet televizyonu CCTV nin haber videosu için bakınız: http://www.youtube.com/watch?v=s916y8fyzno Ağustos 10 Sayı: 20 21. YÜZYIL [73]
Dr. Giray Fidan Artan enerji ihtiyac n karfl layabilmek için Çin, Afrika ve Orta Do u ya yönelmektedir. Türkiye ve Çin bütün yaşanan olumsuzluklara rağmen Irak ın da dahil olduğu bazı üçüncü ülkelerde inşaat ve enerji gibi alanlarda işbirliği yapmaya devam etmektedir. Son zamanlarda yeniden ortaya atılan Demir İpek Yolu projesi de iki ülke ilişkilerinin derinleşmesi ve ticaretin Asya Avrupa hattında daha da gelişmesine büyük katkıda bulunacak bir proje olduğu şüphesizdir. Devletlerinin çoğunu tarih boyunca İpek Yolu güzergahlarında kurmuş bir millet olarak Türkler; bölgeye ve dünyaya barış ve refah getirebilecek bu tarihi projeyi desteklemektedir. Çin, bir süper güç olmanın birçok şartını yerine getirmiş olsa da hala kırılgan bir sosyal yapı üzerinde durmakta ve zengin fakir arasındaki uçurum her geçen gün derinleşmektedir. Bu da içte ve dışta daha temkinli bir politika izlemesini zorunlu kılmaktadır. Enerji nakil hatlarının üzerinden geçtiği, Asya ve Avrupa yı birbirine bağlayan güçlü ekonomisi, ordusu ve genç nüfusuyla Türkiye, ilişkilerdeki iniş çıkışlara rağmen Çin in Avrupa, Orta Doğu ve Afrika ya açılan kapısı ve vazgeçemeyeceği bir ortak olmaya devam edecektir. 21. YÜZYIL [74] 21. YÜZYIL Ağustos 10 Sayı: 20