Demansl Hastan n Tan ve Tedavisinde Birinci Basamak Sa l k Hizmetlerinin Yeri



Benzer belgeler
BASIC PRINCIPLES IN THE EVALUATION OF THE MOST COMMON CLINICAL PROBLEMS IN GERIATRIC PSYCHIATRY. Turan Ertan 1

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Bipolar afektif bozukluk nedir?

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Deomed Medikal Yay nc l k

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

2. Kapsam: Bu prosedür erişkin ve çocuk hastanın yoğun bakım ünitesine kabul edilmesinden taburcu edilmesine kadar yürütülen işlemleri kapsar.

Sunum Planı. Yoğun Bakımda Psikolojik Tehditler. Sunum Planı. Klinik tablolar. Deliryum 27/04/16

Hepatit B. HASTALIK Hepatit B nin etkeni nedir? Hepatit B hepatit B virüsü (HBV) ile meydana getirilen bir hastal kt r.

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini),

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

İçindekiler Şekiller Listesi

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Gelece in Bilgi flçilerini Do ru Seçmek: Araflt rma Görevlisi Al m Süreci Örne i

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

Kadın İdrar İnkontinansı. Dr. M.NURİ BODAKÇİ

Tarifname KRONİK YORGUNLUK SENDROMUNUN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR KOMPOZİSYON

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Araştırma Notu 15/177

Hepinizin bildi i gibi bilgi ça olarak adland r lan günümüzde bilim ve teknoloji alan nda

G ünümüzde bir çok firma sat fllar n artt rmak amac yla çeflitli adlar (Sat fl

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.

TDS 220 İŞÇİ SAĞLIĞI ve İŞ GÜVENLİĞİ

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

ÖZET. GİRİŞ Sa l k hizmetlerinin yayg nlaflmas

T.C AĞRI İBRAHİM ÇEÇEN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK YÜKSEKOKULU HEMŞİRELİK BÖLÜMÜ DÖNEM İÇİ UYGULAMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Kurbanlar & Failler. Kurban-Fail Bölünmesinin Psikodinamiği. Istanbul, 6 Nisan (c) Prof. Dr.

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

Tarifname BÖBREKÜSTÜ BEZĠ YETMEZLĠĞĠNĠN TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Nevrotik iştahsızlık; Yeme bozukluğu; Anoreksi;

Hasta Rehberi Say 11. ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

HASTA VE ÇALIŞAN GÜVENLĐĞĐ RĐSK DEĞERLENDĐRME PROSEDÜRÜ

PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ)

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

elero SoloTel Kullan m talimat Lütfen kullan m k lavuzunu saklay n z!

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ Önlisans ve Lisans Düzeyinde Yurtdışından Öğrenci Başvuru ve Kayıt Kabul Yönergesi

Olasılık ve İstatistik Dersinin Öğretiminde Deney ve Simülasyon

T.C. NUH NACİ YAZGAN ÜNİVERSİTESİ YAZILIM KULÜBÜ TÜZÜĞÜ. BİRİNCİ BÖLÜM Kuruluş Gerekçesi, Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

Resim 1: Kongre katılımı (erken kayıt + 4 günlük kongre oteli konaklaması) için gereken miktarın yıllar içerisindeki seyri.

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KASIM AYI VELİ BÜLTENİ ÇOCUĞUNUZLA TEKNOLOJİNİN DOĞRU KULLANIMI

DÜNYADAN HABERLER NİSAN

2050 ye Doğru Nüfusbilim ve Yönetim

2008 YILI SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ YAYIMLANDI

SPROGVURDERING OG SPROGSCREENING AF 3-ÅRIGE BØRN

Lisans ODTÜ Psikoloji Öğretim Üyesi Ufuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 2012-halen

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Akıl hastalığı nedir?

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.8 Finansal Raporlama çin Maliyet Yaklafl m

AYDINLATMA DEVRELERİNDE KOMPANZASYON

Transkript:

Klinik Geliflim 17 (2) - (54-61) 2004 Demansl Hastan n Tan ve Tedavisinde Birinci Basamak Sa l k Hizmetlerinin Yeri Turan Ertan 1, Yusuf Sivrio lu 2, Gülcan Bugay 1 1.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dal, Geropsikiyatri Bilim Dal 2 Uluda Üniversitesi T p Fakültesi, Piskiyatri Anabilim Dal, Geriatrik Psikiyatri Birimi Özet Demansiyel sendromlar yafll toplumda en s k görülen psikiyatrik sorunlardan biridir. Yafl artt kça s kl artmakta ve özellikle di er t bbi nedenlere sekonder geliflen demanslarda erken tan ve tedavi yüz güldürücü sonuçlar verebilmektedir. Son y llarda kullan ma giren asetilkolin esteraz inhibitörleri ve NMDA reseptör antagonistleri gibi ilaçlar özellikle demanslar n yaklafl k %50 kadar n oluflturan Alzheimer tipi demanslar n seyrini yavafllatmakta ve hastalar n günlük yaflam kalitesini art rmakta etkili olabilmektedir. Bu tip hastalar n daha çok uzun y llar evinde yaflayan hastalar oldu u ve hafif vakalar da katt m zda 65 yafl üzerinde %25 dolay nda s kl klar oldu u göz önüne al nd nda birinci basamak hekimlerinin bu hastalar n tan nmas ve takibinde çok önemli yeri oldu u aç kt r. Bu yaz da birinci basamak hekimlerinin demansl hastaya yaklafl m n n öneminden yola ç karak bu sendromlar n tan ve tedavisinde gerekli olan pratik bilgiler ele al nm flt r. Anahtar kelimeler: Demans, tan, tedavi Abstract The Role of Primary Care Physicians in Diagnosis and Treatment of Dementia Dementia is one of the most common psychiatric problems in elderly population. The prevalence of dementia increases with age and early diagnosis and treatment may be effective especially in dementia syndromes secondary to other medical problems. Recent developments in drug therapy, such as asetyl cholin esterase inhibitors and NMDA receptor antagonists, may also be effective in slowing down the disease progression and increasing quality of life especially in Alzheimer s Disease. Regarding the high prevalence of the disease, such as 25% in population over 65 years old including mild cases, and that care to dementia patients is mostly given at home, the role of primary care physician in diagnosis and follow up of patients is clearly important. In this paper we summarize important practical issues in diagnosis and treatment of dementia for primary care physicians. Keywords: Dementia, diagnosis, treatment Demansiyel sendromlar geriatrik psikiyatri prati inin en çok yer kaplayan alanlar ndand r. Bilindi i gibi yafl artt kça demans s kl artmaktad r. 65 yafl üzerindeki toplumda demans insidans %1, prevalans ise a r demans için %1,3-6,2 hafif demans için ise %2,6-20 aras ndad r. 80 yafl üzerindeki bir kiflinin ise demansa yakalanma riski %20 civar ndad r (1). stanbul Üniversitesi Cerrahpafla T p Fakültesi Geropsikiyatri Bilim Dal yatakl servisinde Kas m 1994- Kas m 1997 tarihleri aras nda yatarak tedavi görmüfl hastalar n taburcu olma s ras ndaki tan lar n n da l m incelendi inde %37,2 sinin demans tan s ald n görmekteyiz. Demansiyel sendromlar birinci basamak sa l k hizmeti alan yafll hastalarda s k rastlan lan bozukluklard r. 60 yafl üzerindeki birinci basamak sa l k hizmeti alan hastalardaki kognitif y k m oran %15,7 olarak saptanm flt r (2). Yine ayn çal flmada orta ve ileri düzeyde demans olan hastalar n sadece %25 inde demans tan s n n hekimin kay tlar nda yer ald, 54

geriye kalan %75 inde ise bu sorunun hiçbir flekilde kay tlarda yer almad saptanm flt r. 75 yafl ve üzerindeki birinci basamak hastalar nda ise bu oran %43 e ç kmaktad r (3). Erken tan ve tedavi, hem tedavi edilebilir nedenlere ba l demansiyel sendromlarda kognitif y k m n geri döndürülebilmesi hem de s k rastlan lan demans tipleri olan Alzheimer Hastal, vasküler demans gibi bozukluklarda kognitif y k m sürecinin olabildi ince yavafllat labilmesi aç s ndan önem tafl maktad r. Bu faktörler birinci basamak sa l k hizmeti veren hekimlerin öncelikli olarak demans belirtilerini tan - yabilecek, sonras nda etiyolojik aç dan de erlendirme yapabilecek ve gerekti inde uzman yard m n önerebilecek düzeyde bilgi birikimine sahip olmalar n gerekli k lmaktad r. Bu hastalar n en büyük s kl kla ve öncelikle birinci basamak sa l k ekipleri ile karfl karfl ya kald da düflünüldü ünde konunun önemi daha belirgin olmaktad r. Bu yaz da yukar da görülme s kl nedeniyle önemini vurgulamaya çal flt m z demansiyel sendromlara klinik tan ve tedavi yaklafl mlar aç - s ndan birinci basamak sa l k hizmetleri prati inde önem tafl yan baz temel ilkeler özetlenmifltir. Tan Kelime anlam olarak ak l n yitirilmesini (dementia) ifade eden demans günümüzdeki bilimsel tan m ile nonspesifik organik nedene ba l, sonradan edinilmifl entelektüel y k m halidir. Bu tan mda ön plana ç kan kavramlar tablonun organik nedene ba l olmas (yani depresyon baflta olmak üzere baz fonksiyonel psikiyatrik tablolar n bir parças olmamas ), ayr ca premorbid dönemde hastan n entelektüel kapasitesinin e itimi ile uyumlu olmas ve hastal k sonucunda y k ma u ramas d r. Önemli bir di er nokta da organik nedenin spesifik olmamas - d r. Zira kesinlefltirilmifl herhangi bir organik sürecin içinde geliflen demansiyel tablolara sekonder demanslar ad n vermekteyiz. Amerikan Psikiyatri Birli i nin tan s n fland rmas DSM-IV te demans 13 bafll k alt nda toplanmaktad r (Tablo 1) (4). Tablo 1. DSM-IV e göre demansiyel sendromlar s n flamas Erken bafllang çl Alzheimer Tipi Demans (65 yafl ndan önce) Geç bafllang çl Alzheimer Tipi Demans (65 yafl sonras nda) Vasküler Demans HIV Hastal na Ba l Demans Kafa Travmas na Ba l Demans Parkinson Hastal na Ba l Demans Huntington Hastal na Ba l Demans Pick Hastal na Ba l Demans Creutzfeld-Jacob Hastal na Ba l Demans Di er T bbi Nedenlere Ba l Demans Madde Kullan m na Ba l Demans Ço ul Etiyolojiye Ba l Demans Baflka Türlü Adland r lamayan Demans Genel olarak bilindi i gibi tüm demanslar içinde Alzheimer tipi demans %50 civar nda bir oranda görülmektedir. Vasküler demans ise tüm demanslar n kabaca %15-20 sini oluflturmaktad r (5). Alzheimer tipi demans tan s prensip olarak henüz bir klinik tan düzeyinde kalmakta olup mevcut demansiyel tablonun klinik özelliklerinin de erlendirilmesi ve olas tüm nedenlerinin araflt r l p saptanamamas halinde var lan bir tan d r. Vasküler demans tan s ise görüntüleme yöntemleri ile serebrovasküler olaylara ba l lezyonlar n kesin olarak saptanmas n flart koflar. T bbi nedene ba l demanslar içinde en baflta tiroid fonksiyon bozukluklar, B 12 vitamini ve folat eksikli i, elektrolit denge bozukluklar, a r kronik anemiler gelmektedir. Tablo 2 de demansiyel tablolara yol açabilecek spesifik t bbi hastal klar özetlenmifltir. Demans tiplerinin klinik özellikleri ve ay r c tan s bafll bafl na genifl bir konu oldu undan, ay r - c tan ile ilgili temel bilgileri içeren bir tablo verilmekle birlikte (Tablo 3), bu yaz da pratisyen hekimlere yönlendirici olmas amac yla, sadece bir demansl hasta ile karfl lafl ld nda yürütülmesi gereken strateji özetlenmifltir. Klinik yaklafl m Kognitif (biliflsel) semptomlar Bir demansl hasta ile karfl lafl ld nda öncelik- 55

Tablo 2. Demansiyel sendromlara yol açabilecek t bbi hastal klar Dejeneratif Alzheimer hastal (erken ve geç bafllang çl ) Parkinson hastal Pick hastal Huntington koresi Vasküler Multi infarkt demans Karotis da l ml Vertebrobaziler da l ml Laküner Stratejik yerleflimli genifl lezyonlar Vasküler inflamatuar hastal klar Toksik Alkolik serebral atrofi Kronik bromid, barbiturat intoksikasyonu Metal intoksikasyonlar (Kurflun, c va, manganez) Organik maddeler (organofosfatlar vb.) Karbonmonoksit Metabolik Hipotiroidizm Tekrarlayan hipoglisemi B 12, folik asit yetersizli i Postanoksik ensefalopati Kronik hepatik, portal-sistemik flant ensefalopatisi Wilson hastal Üremi Karsinomalar n nonmetastatik etkisi Mekanik Travmatik serebral atrofi Hidrosefali Neoplastik Meningioma Glioma Hipofiz tümörü Metastatik tümörler le yap lmas gereken hasta yak nlar ndan ayr nt l bir anamnez al nmas d r. Burada önem verilmesi gereken noktalar hastal n bafllang ç flekli, yani ani mi yoksa sinsi bir flekilde mi bafllad, seyrinin nas l oldu u, mevcut bir medikal hastal n ya da kafa travmas gibi bir olay n bu tabloya öncelik edip etmedi inin saptanmas d r. Ayr ca hastal n hastan n yaflam nda ne gibi fonksiyon kay plar na yol açt n n netlefltirilmesi gerekir. Yak nma ve anamnez bilgisi aç s ndan demans ön tan s na var ld ktan sonra ikinci aflamada yap lmas gereken entelektüel y k m n klinik olarak ve test materyalleri yard - m yla tespitidir. Bu amaçla en s k kullan lan pratik test Standardize Mini Mental Test tir (SMMT) (6). Bu test arac l ile 10 dakika gibi k sa bir sürede hastan n kognitif fonksiyonlar, çeflitli alanlar tarayan 11 soru yard m ile kabaca de erlendirilebilir. Bu aflamada önemli bir nokta, pratik olmakla birlikte, özünde oldukça kaba bir kognitif de erlendirme testi olan SMMT nin tek bafl na tan amac yla olmaktan ziyade hastan n kognitif kayb n n objektif olarak saptanmas için kullan labilece idir. Testin Türkçeye çevrilerek geçerlilik-güvenilirlik çal flmalar hem en az ilkokul mezunu olan hem de e itimi olmayan gruplar için ayr ayr yap lm flt r (7,8,9). Klini in flüpheli oldu u, ancak bu test ile y k m tespit edilemeyen vakalarda mutlak bu alanda deneyimli bir klinisyenin hastay ileri tekniklerle de erlendirmesi gereklidir. Kognitif y k m n saptanmas ndan sonra geçilmesi gereken aflama da demans ile depresyon baflta olmak üzere psikoz gibi fonksiyonel baz psikiyatrik bozukluklar n ve deliryumun ay r c tan s n n yap lmas d r. Demans ile deliryumun ay r c tan s nda, demans n aksine deliryum tablosunun bafllang c n n ani olmas, seyrinin fluktuasyon göstermesi ve deliryum tablosuna yol açan organik bir bozukluk varl n n tespiti önem tafl maktad r. Fonksiyonel psikiyatrik bozukluklar da zaman zaman demans ile kar flabilecek klinik özellikler tafl yabilseler de, bu bozukluklarda haf - za ço unlukla korunmufl, sanr lar demansa oranla daha sistemli ve kompleks, varsan lar büyük oranda iflitseldir. Bundan sonra s ra etiyolojik araflt rmaya gelir. Burada ayr nt l bir nörolojik muayene 56

Tablo 3. Baz demans tiplerinin önemli klinik ve inceleme yöntem özellikleri Klinik Özellikler Önemli Laboratuvar Yorumlama ncelemeleri Alzheimer hastal Sinsi bafllang ç Klinik seyir ve Progresif seyir d fllama ile tan Apraksi, afazi Vasküler demans Ani bafllang ç Kraniyal MR Klinik seyir Merdivenvari gidifl MR bulgular nme öyküsü Fokal nörolojik belirtiler Alkol demans Yak n amnezi Karaci er ve nörolojik Konfabülasyonlar inceleme bulgular Subkortikal demanslar (Parkinson ve Huntington hastal ) Ekstrapiramidal belirtiler Yavafllama tarz nda klinik tablo Konuflman n ileri aflamaya kadar korunmas Normal bas nçl hidrosefali Ataksi, üriner inkontinans BBT, MR fiant yararl olabilir Endokrin bozukluklar Endokrin bozuklu a ba l T3, T4, TSH, Kortizol vb. Erken tan klinik belirtiler seyri durdurabilir Metabolik bozukluklar Deliryum ile bafllar Erken tan seyri durdurabilir (özellikle geçirilmifl serebrovasküler hastal k [SVH], Parkinsonizm ve di er ekstrapiramidal semptomlar n saptanmas aç s ndan) çok önemlidir. Gerekli laboratuvar incelemeleri, metabolik ve infeksiyöz nedenlerin araflt r lmas, kraniyal MR tetkiki (özellikle serebral infarktlar n ve sessiz yer kaplayan lezyonlar n tespiti aç s ndan) ve EEG (özellikle deliryum, hepatik ensefalopati gibi tablolarda de erli bulgular vermesi nedeniyle) rutin olarak yap lmal - d r. Tüm bu incelemelerin sonucunda demans n varl ve tipi üzerine bir karara var ld ktan sonraki aflama hastal n neden olabilece i baz psikiyatrik komplikasyonlar n (çeflitli hezeyanlar, halüsinasyonlar, davran fl ve uyku bozukluklar, depresyon vb.) saptanmas d r. Davran flsal ve psikolojik semptomlar (DDPS) Alois Alzheimer in ilk Alzheimer hastas n tan mlad günden bu yana, demans n biliflsel semptomlar ve bu semptomlar n tedavisi ile ilgili pek çok araflt rma yap lm flt r. Ancak, Esquirol ün 1938 ve Alois Alzheimer in 1906 da demans hastalar n tan mlarken, demans n semptomlar aras nda sayd klar davran flsal ve psikolojik belirtiler ise ne yaz k ki son y llara dek göz ard edilmifltir. Uluslararas Geriatrik Psikiyatri Birli i, 1996 y l nda düzenledi i bir uzlafl konferans nda bu önemli belirti grubunu Demans n Davran flsal ve Psikolojik Semptomlar (DDPS) olarak tan mlamaya karar vermifltir. Alg, düflünce içeri i, duygudurumu ve davran fl alanlar ndaki belirtileri kapsayan bu semptom grubunun demans n seyri boyunca hastalar n %80-90 nda görüldü ü bilinmektedir (10,11). Hezeyan, varsan, depresyon ve iritabilite gibi semptomlar n bak m verende külfet art fl, yeti yitimi art fl ve biliflsel yetilerde daha h zl y k lma ile iliflkili oldu u bildirilmifltir (12,13). DDPS hastal n herhangi bir döneminde ortaya ç kmakla kalmaz, demans seyri içinde süre en hal alabilir (14,15). Türk Alzheimer has- 57

talar nda en s k görülen davran flsal ve psikolojik semptomlar Tablo 5 te gösterilmifltir (16). Bu yaz da demansl hastalarda s k görülen baz davran flsal ve psikolojik semptomlar olan varsan - lar, sanr lar, yanl fl tan mlamalar ve depresyon aç klanacakt r. Bu semptomlar d fl nda anksiyete, ajitasyon, öfke kontrol sorunlar, insomnia ve diürnal ritim bozukluklar da rastlanabilecek olan di er davran flsal ve psikolojik semptomlard r. Varsan lar Varsan (halüsinasyon), d fl uyaran olmad halde, gerçek bir uyaran n inand r c l n tafl yan alg olarak tan mlan r (17). Varsan, befl duyu alan nda da ortaya ç kabilir. Demansiyel sendromlar içinde s k görülen bir belirtidir. Tüm demanslar içinde s kl %15-49 aras ndad r (18). Alzheimer hastalar n n %15 inde görsel, %12 sinde iflitsel varsan lar oldu u bildirilmifltir (19). Di er varsan tipleri daha nadir görülür. Tat ve dokunma varsan lar n n varl demansla efl zamanl bir baflka bozuklu un göstergesi olabilir (20). Görsel varsan lar n yo un görüldü- ü bir demans tipi Lewy Cisimci i Demans d r (LCD). Görülme s kl %80 e varabilir (21). LCD de görsel varsan lar demans n erken döneminde, bazen biliflsel kay ptan önce ortaya ç kabilirler. Genellikle canl, detayl olarak tan mlanabilen, hareket veya eylem içeren varsan lar biçiminde (evde oynayan çocuklar n görülmesi gibi) görülürler. Varsan lar de erlendirirken hastalardaki görme ve iflitme kay plar n n de erlendirilmesi ve mümkünse bunlar n düzeltilmesi önerilir. Varsan lar, bazen demans n ilk ve öncül bulgusu olarak görülebilirler. Bu durumda demans n di er belirtilerinin de araflt r lmas ve takip edilmesi erken tan y kolaylaflt racakt r. Sanr lar D fl gerçeklerden yanl fl ç karsamalarla var lan gerçek d fl inançlard r. Tersine kan tlar oldu u halde bu gerçek d fl inanç srar ve inatla korunur (17). Demansl hastalarda üzerinde çal fl lan grupta, kullan lan ölçek ve demans n evresine göre %10-73 oran nda görülür (22). Varsan larda oldu u gibi demans n orta ve ileri evrelerinde görülme s kl daha yüksektir. Demans n son evrelerinde ise daha nadir görülür. Demansta en s k görülen sanr tipleri afla da s ralanm flt r: Eflyalar n n çal nd sanr s : Biliflsel kay pla aç klanabilir. Eflyalar n nereye kondu u hat rlanamad için bulunamaz ve çal nd sonucuna var - l r. Hatta eve yabanc lar n girdi i ve eflyalar n onlar n çald sanr s na dönüflebilir. Evin kendi evi olmad sanr s : Y llard r yaflamakta oldu u evinin asl nda kendi evi olmad na inan r. Yanl fl tan mlama belirtileri grubunda da s - n flanabilir. Demansiyel süreçte yeni ö renilenlerin eski bilgilere göre daha çabuk kaybedildi i bilinmektedir. Kimi zaman kifli halen yaflad evle ilgili bilgileri hat rlayamaz ve evini tan yamaz. Ancak daha önce yaflad ev ile ilgili bilgi göreceli olarak daha sa lam durumda olabilir. Sonuç olarak kifli hat rlad eski evine dönmek ister ve halen yaflad evi kendi evi olarak kabul etmez. Evden ç - k p gitme, eski evini bulma yönünde giriflimleri olabilir. Tablo 5. Türk Alzheimer hastalar nda en s k görülen psikiyatrik semptomlar Eflyalar n çal nmas %45 Sözlü sald rganl k %37 Anlams z gezinme %45 Diürnal ritm bozuklu u %35 Amaçs z aktivite %44 Gelecekle ilgili anksiyete %31 A lama %40 Görsel varsan lar (halüsinasyonlar) %29 Uygun olmayan aktivite %39 Efl ya da bak c n n gerçek olmad hezeyan %27 Depresif duygudurum %37 Ajitasyon %27 Yanl z b rak lma korkusu %37 58

Efli veya bak m vereninin, gerçek efli veya bak m vereni olmad sanr s : Bu sanr da yanl fl tan mlama belirtileri içinde s n flanabilir. Efl veya bak m veren yabanc olarak alg lan r. Evini tan mama durumunda oldu u gibi, efllerin genç halleri hat rlan - yor ve güncel halleri tan nm yor olabilir. Görsel agnoziler bu semptoma katk da bulunabilir. Terk edilme sanr lar : Demans n özellikle bafllang ç döneminde hastalar biliflsel yetilerini kaybettiklerinin fark ndad rlar. Giderek baflkalar na ba- ml hale geldiklerini fark ederler ve hastal n ilerleyen dönemlerinde bile yük olduklar na dair bir miktar iç-görüye sahiptirler. Bu durum terk edilece i, bak mevine verilece i gibi kayg lara ve giderek inan fllara dönüflebilir. Sadakatsizlik sanr lar : Bazen hastalar efllerinin sadakatsiz oldu una, baflkalar yla (cinsel veya baflka boyutta) iliflkilerinin oldu una inan rlar. Yüzleri tan ma ve yak nlar n hat rlamadaki güçlükler bu duruma k smen katk da bulunur. Ziyarete gelen o lunu tan mayan, bu tan mad kiflinin efliyle anlafl lmaz biçimde samimi oldu unu gören hastalarda bu tür bir sanr geliflebilir. Yanl fl tan mlama Yanl fl tan mlama, alg daki bir bozuklu a, sanr düzeyinde bir inanc n efllik etmesi ile ortaya ç kan belirtiler grubudur. Varsan larda oldu u gibi bir alg bozuklu u söz konusudur. Bu alg bozuklu u yanl fl bir inan fl, yani sanr ile aç klanmaya çal fl l r. Bafll ca 4 ana tipi vard r: Evde baflkalar n n oldu u alg s : Hastalar, evde yaflayan insanlar tan makta güçlük çektiklerinden, yabanc lar n evde yaflad na inan rlar. Kiflinin kendi görüntüsünü yanl fl tan mlamas : Kiflinin aynada kendi görüntüsünü yanl fl tan mlamas olarak ortaya ç kar. Aynadaki görüntü ile konuflmaya çal fl r. Baflkalar n n yanl fl tan mlanmas : Hasta yak nlar n yanl fl tan mlayabilir. Televizyondaki görüntülerin yanl fl tan mlanmas : Televizyondaki kiflilerin gerçekten orada oldu u, olaylar n gerçekten yaflan yor oldu u yönünde bir yanl fl tan mlamad r (23). Depresyon Depresyon ve demans aras nda karmafl k bir iliflki vard r. Demans ve depresyon ayr birer klinik durum olmalar na karfl n s kl kla birlikte görülürler. Depresyonu olan yafll larda, demans düzeyine varabilen biliflsel y k m dikkati çeker (24). Bu biliflsel y k m geri dönüfllüdür ve depresyonun tedavi edilmesiyle ortadan kalkar. Kiloh ve arkadafllar bu durumu psödodemans (yalanc demans) olarak adland rm flt r (25), günümüzde ise depresyonun demansiyel sendromu olarak adland r lmaktad r. Bu tabloda görülen biliflsel bozukluk demansa göre daha ani geliflir. Hem yak n hem uzak bellekte belirgin bozulma vard r ve demansta görülen agnozi ve apraksiler yoktur. Son y llarda yap lan çal flmalar depresyonun demansiyel sendromunun asl nda geri dönüfllü bir durum olmaktan çok demans n prodromal belirtisi olabilece ini de ortaya koymufltur. Tüm bu bilgilerin fl nda art k ya demans ya depresyon yaklafl m yerini depresyon mu? yoksa demans + depresyon mu? sorusuna b rakm flt r (26). Alzheimer hastal nda depresif semptomlar n görülme s kl n n %0-87, depresif bozukluk s kl - n n ise %0-86 aras nda oldu u bildirilmifltir (22). Demans n psikolojik semptomu olarak ortaya ç kan depresyonda depresif duygudurumu, anhedoni, kilo kayb, uyku bozuklu u gibi tipik depresif belirtiler görülür. Ancak, demansa efllik eden depresif bulgular de erlendirmek, lisan ve iletiflim yetene inin azalmas na ba l olarak güçleflir. Hastalar depresif semptomlar ndan daha az yak n rlar (27). Apati, kilo kayb, uyku bozuklu u ve ajitasyon, depresyon belirtisi olman n d fl nda, demans n davran fl belirtileri olarak da karfl m za ç kmaya bafllar. Orta ve a r fliddette demans olan hastalarda afektif semptomlar a rl k kazan r. Suçluluk duygular, ümitsizlik, çaresizlik, neflesizlik ve duygudurumuyla uyumlu sanr lar depresyonun iflareti olabilir. Demansta depresyonun tan s için önemli geliflmelerden biri Olin ve arkadafllar taraf ndan Alzheimer hastal nda depresyon tan s için tan kriterlerinin haz rlanm fl olmas d r. Bu kriterlere göre depresif duygudurumu, anhedoni, sosyal içe çekilme, 59

a lama ve sosyal olaylar veya günlük aktivitelere yan t olarak ortaya ç kan olumsuz duygudurumu veya zevk alman n azalmas belirtilerinden en az üçünün en az 2 hafta boyunca var olmas depresyon tan s koydurur (28). Sözü edilen semptomlar n demans hastalar nda biliflsel y k m ile birlikte görülmeleri tipiktir. Ancak kimi kez biliflsel y k m ortaya ç kmadan veya anlafl l r hale gelmeden kendilerini gösterebilirler. Bu semptomlar n, demans n belirtileri olabilece i düflünülmezse tan gecikir. Sonuç olarak, ilk kez geç yafllarda ortaya ç kan varsan, sanr, yanl fl tan mlamalar ve depresyonun demans n bafllang ç bulgular olabilece i unutulmamal ve bu bulgulara efllik eden biliflsel y k m mutlaka araflt r lmal d r. Tedavi Tedavi planlamas nda belli bafll üç alan mevcuttur. Bunlardan ilki psikososyal ve davran flsal baz önlem ve yönlendirilmelerin yap lmas d r. Sadece bu kadar dahi hasta ve ailenin birçok sorununun giderilmesinde yeterli olmaktad r. Bunlar içinde en baflta geleni ailenin hastal k hakk nda bilgilendirilmesi ve do al sonuçlar üzerine ayd nlat lmas d r. Örne in en basit öneri olarak sürekli söylenenleri ya da etraf nda olup bitenleri unutan bir hastaya hat rlamas n kolaylaflt rmak amac yla zorlamalardan kaç n lmas söylenmelidir. Zira aksi durumda hastan n anksiyetesi artacak ve sorunlar ço alacakt r. Bir di er basit öneri de eflya ve paras n sürekli b rakt - yeri unuttu undan kaybedip dolay s ile etraf ndakileri h rs zl kla suçlayan bir hastaya sinirlenmenin hiçbir yarar n n olmayaca tersine hastan n hezeyanlar n art raca n n aç klanmas d r. Böyle bir durumda hastan n söz konusu eflyalar saklamas olas yerlerin saptanarak böyle bir durumda önce oralara bak lmas ya da bir yede inin bulundurulup yerine konarak hastan n rahatlat lmas çok daha yararl ve sorun azalt c bir tutum olacakt r. Bu tür çevresel önlemlerle gere inden fazla dozda psikiyatrik ilaç verilmesinden kaç nmak mümkün olabilir. kinci alan ise hastal n saptanan etiyolojisine yönelik medikasyonlar n yap lmas d r. Metabolik dengelerin düzeltilmesi, özellikle vasküler demansta hipertansiyon ataklar n n önlenmesi, serebral perfüzyonun art r lmas na yönelik önlemler (aspirin 300 mg/gün, pirasetam 2400-4800 mg/gün, ginkgo glikozidleri 28,8 mg/gün) yararl olabilir. Yak n geçmiflte gündeme gelen asetilkolin esteraz inhibitörleri (Türkiye de mevcut örnekleri donepezil 5-10 mg/gün, rivatigmin 3-12 mg/gün, galantamin 16-24 mg/g) Alzheimer hastal n n etiyopatogenezinde en önemli rolü oynad düflünülen serebral asetilkolin düzeyinde düflmenin önlenmesi ve dolay s yla hastal n seyrinin yavafllat lmas aç s ndan önemli katk lar sa lamaktad r. Bunlar n d fl nda kullan ma yeni giren bir di er ilaç da bir NMDA reseptör antagonsiti olan memantindir. Bu ilaç da özellikle orta ileri düzeydeki hastalara 10-20 mg/g dozunda uyguland nda hastalar n bir k sm nda klinik olarak belirgin etki gözlenebilmektedir. Demansiyel hastalara medikal yard m n yap lmas gerekti- i bir di er alan da bu hastal klarda ortaya ç kan davran flsal ve psikolojik semptomlar n tedavisidir. Bu sorunlar n tedavisi gerçekte nondemansiyel hastalara olan yaklafl mdan çok da farkl de ildir. Bu aç dan dikkat edilmesi gereken en önemli nokta hastalar n yafl nedeniyle kullan lacak ilaç dozlar - n n düflük tutulmas ve düflük dozla baflla, yavafl git deyimi ile özetlenen yavafl doz yükseltimidir. Örne in hezeyanlar ve ajitasyonlar için en s k kullan lan ilaçlar klasik antipsikotikler içinde haloperidol (1-2 mg/g), zuklopentiksol (1-2 mg/g), ve atipik anitpsikotikler risperidon (1-2 mg/g), olanzapin (2,5-5 mg/g), ketiapin (25-200 mg/g) ve klozapin (12,5-100 mg/g) olarak s ralanabilir. Yine depresyonun efllik etti i tablolarda antidepresanlar düflük dozlarda denenmeli, yeterli olmazsa art r lmal d r. Bu iki ilaç grubu aç s ndan dikkat edilmesi gereken nokta ise antikolinerjik etkisi olan antidepresanlar n (trisiklik antidepresanlar gibi), yine antikolinerjik etkisi olan antipsikotiklerin (tioridazin gibi) ve gençlerdekinin tersine nöroleptiklere ek olarak antikolinerjik yan tedavilerin (biperiden gibi) bu hastalara uygulanmamas gerekti idir. Zaten hem yafla hem de hastal n do as na ba l olarak kolinerjik rezervi düflük olan hastaya bir antikolinerjik etkili ilac n 60

verilmesi tablonun antikolinerjik deliryumu ile komplike olmas na, dolay s ile sorunlar n artmas - na yol açacakt r. Benzodiazepinler de, baflta alprazolam gibi k sa etkililer olmak üzere bu hastalarda gerek anksiyetenin giderilmesi gerekse uyku indüksiyonu aç s ndan oldukça genifl kullan m olan ilaç grubudur. Bugün için ülkemizde bulunan alprazolam, lorazepam, diazepam ve klonazepam bu hastalarda kognitif fonksiyonlar geriletici özellikleri nedeniyle dikkatli olunmak koflulu ile zorunlu durumlarda kullan labilir. Zopiklon da uyku indüksiyonu aç s ndan baflar yla kullan lmaktad r. Kaynaklar: 1. Sharma R, Gierl BL. Dementia. In: Faherty JA, Davis JM, Janicak PG, editors. Psychiatry Diagnosis and Therapy. Connecticut: Appleton and Lange, 1993, 235. 2. Callahan CM, Hendrie HC, Tierney WM. Documentation and evaluation of cognitive impairment in elderly primary care patients. Ann Int Med 1995, Mar 122 (6):422-9. 3. Boise L, Neal MB, Kaye J. Dementia assesment in primary care:results from a st1udy in three managed care systems. J Gerontol a Biol Sci Med Sci 2004 Jun 59 (6):621-6. 4. Frances A, Pincus HA, First MB. Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders Fourth Edition (DSM IV). Washington: American Psychiatric Association, 1994, 133-56. 5. Livingston G. The Scale of the Problem. In: Burns A, Levy R. Dementia. Londra: Chapman Hall, 1994, 31. 6. Folstein MF, Folstein SE, Mc Hugh PR. A practical method for grading the cognitive state of patients for the clinician. J Psychiatr Res 1975, 12, 189-198. 7. Güngen C. Standardize Mini Mental Testin Türk yafll popülasyonunda demansiyel sendromlar n tan nmas nda e itim düzeylerine göre geçerlilik ve güvenilirlik incelemesi Uzmanl k Tezi, stanbul, 1999. 8. Güngen C, Ertan T, Eker E, Yaflar R, Engin F. Standardize Mini Mental Test in Türk toplumunda hafif demans tan s nda geçerlik ve güvenilirli i. Türk Psikiyatri Dergisi 2002, 13 (4):273-81. 9. Ertan T, Eker E, Güngen C, Engin F, Yaflar R, K l ç G, Özel S. The standardized Mini Mental State Examination for illiterate Turkish elderly population: SMME-E. Second International Symposium on Neuropshysiological and neuropsychological assessment of mental and behavioral disorders. Kirazl yayla- Bursa, 22-24 August, 1999. 10. Lyketsos CG, Lopez O, Jones B, Fitzpatrick AL, Breitner J, De- Kosky S. Prevalence of neuropsychiatric symptoms in dementia and mild cognitive impairment: results from the cardiovascular health study. JAMA 2002, 288 (12):1475-83. 11. Tariot PN, Mack JL, Patterson MB, et al. The Behavior Rating Scale for Dementia of the Consortium to Establish a Registry for Alzheimer s Disease. The Behavioral Pathology Committee of the Consortium to Establish a Registry for Alzheimer s Disease. Am J Psychiatry 1995, 152 (9):1349-57. 12. Paulsen JS, Salmon DP, Thal LJ, et al. Incidence of and risk factors for hallucinations and delusions in patients with probable AD. Neurology 2000, 54 (10):1965-71. 13. Steele C, Rovner B, Chase GA, Folstein M. Psychiatric symptoms and nursing home placement of patients with Alzheimer s disease. Am J Psychiatry 1990, 147 (8):1049-51. 14. Levy ML, Cummings JL, Fairbanks LA, Bravi D, Calvani M, Carta A. Longitudinal assessment of symptoms of depression, agitation, and psychosis in 181 patients with Alzheimer s disease. Am J Psychiatry 1996, 153 (11):1438-43. 15. Haupt M, Kurz A, Janner M. A 2-year follow-up of behavioural and psychological symptoms in Alzheimer s disease. Dement Geriatr Cogn Disord 2000, 11 (3):147-52. 16. Eker E, Ertan T. Behavioral and Psychological Signs and Symptoms in Turkish Alzheimer s Disease patients. In: Miyoshi H, editor. Contemporary Psychiatry, Japonya: Springer Verlag, 2001. 17. Arkonaç O. Aç klamal psikiyatri sözlü ü. stanbul: Nobel T p Kitapevleri; 1999. 18. Finkel SI, Costa e Silva J, Cohen G, Miller S, Sartorius N. Behavioral and psychological signs and symptoms of dementia: a consensus statement on current knowledge and implications for research and treatment. Int Psychogeriat 1996, 8 (Suppl 3):497-500. 19. Whitehouse PJ, Patterson MB, Strauss ME, et al. Hallucinations. Int Psychogeriatr 1996; 8 (Suppl 3):387-92. 20. Holroyd S. Hallucinations and delusions in Alzheimer s Disease. In: Frisoni G, ed. Research and practice in Alzheimer s disease. New York: Springer Publishing, 1998. 21. McKeith I, Fairbairn A, Perry R, Thompson P, Perry E. Neuroleptic sensitivity in patients with senile dementia of Lewy body type. BMJ 1992, 305 (6855):673-78. 22. Wragg RE, Jeste DV. Overview of depression and psychosis in Alzheimer s disease. Am J Psychiatry 1989, 146 (5):577-87. 23. Luxenberg J, Tune L. Clinical issues. In: Brodaty H, editor. BPSD Educational Pack: International Psychogeriatric Association, 2000. 24. Abas MA, Sahakian BJ, Levy R. Neuropsychological deficits and CT scan changes in elderly depressives. Psychol Med 1990, 20 (3):507-20. 25. Kiloh L. Pseudo-dementia. Acta Psychiatrica Scand 1961, 26:336-51. 26. Katz IR. Diagnosis and treatment of depression in patients with Alzheimer s disease and other dementias. J Clin Psychiatry 1998, 59 (Suppl 9):38-44. 27. Mackenzie TB, Robiner WN, Knopman DS. Differences between patient and family assessments of depression in Alzheimer s disease. Am J Psychiatry 1989, 146 (9):1174-8. 28. Olin JT, Schneider LS, Katz IR, et al. Provisional diagnostic criteria for depression of Alzheimer disease. Am J Geriatr Psychiatry 2002, 10 (2):125-8. 61