TEKNİK BÜLTEN NO: 34



Benzer belgeler
ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI III

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

Malatya İli Kayısı Alanlarında Bulunan Forficula auricularia (Linnaeus, 1758) nın Populasyon Değişimleri

MEYVE SULARI. Hazırlayan Nilüfer YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

Elma ve armutta ateş yanıklığı (Erwinia amylovora)

Deprem Yönetmeliklerindeki Burulma Düzensizliği Koşulları

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

DÜNYA KROM VE FERROKROM PİYASALARINDAKİ GELİŞMELER

Büyük kuşlar için kutu yuvalar. Peçeli baykuş yuvası

Sait GEZGİN, Nesim DURSUN, Fatma GÖKMEN YILMAZ

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

Dünyaya barış ve refah taşıyor, zorlukları azimle aşıyoruz

Dünya Çavdar ve Yulaf Pazarı

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

FINDIĞIN HASAT,HARMAN VE DEPOLANMASI

Karadeniz Teknik Üniversitesi Orman Fakültesi. Orman Endüstri Mühendisliği Bölümü PROJE HAZIRLAMA ESASLARI

Bitkilerde Çiçeğin Yapısı, Tozlaşma, Döllenme, Tohum ve Meyve Oluşumu

Birincil alüminyum üretiminde 2010 yılı itibariyle Kanada ve ABD ile temsil edilen Kuzey Amerika ile Doğu ve Orta Avrupa ön plana çıkmıştır.

BİLGİSAYAR PROGRAMLARI YARDIMIYLA ŞEV DURAYLILIK ANALİZLERİ * Software Aided Slope Stability Analysis*

plastik sanayi Plastik Sanayicileri Derneği Barbaros aros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

BOYAR MADDELERDE AKTİF KARBONUN ADSORPLANMA ÖZELLİĞİNE HİDROJEN PEROKSİTİN ETKİSİ

AB Mevzuatının Uygulanmasına Yönelik Teknik Desteğin Müzakere Edilmesi

EĞİRDİR VE BEYŞEHİR GÖLLERİNİN UYDU VERİLERİ VE TOPOĞRAFİK HARİTA YARDIMIYLA KIYI ÇİZGİSİ DEĞİŞİMLERİ

ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ĞİŞİKLİĞİ

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI. TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi. Büyükçekmece İstanbul

BETONARME BĠR OKULUN DEPREM GÜÇLENDĠRMESĠNĠN STA4-CAD PROGRAMI ĠLE ARAġTIRILMASI: ISPARTA-SELAHATTĠN SEÇKĠN ĠLKÖĞRETĠM OKULU ÖRNEĞĠ

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu


KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

EK 2 ORTA DOĞU TEKNĐK ÜNĐVERSĐTESĐ SENATOSU 2011 YILI ÖSYS KONTENJANLARI DEĞERLENDĐRME RAPORU

ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIM VERİLERİ BÜLTENİ

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

MAĞARA RESİMLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNDEN BİZE ULAŞTI

DEMİRYOLUNUN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YENİ YAPILANMA SERBESTLEŞME TÜRKİYE DEMİRYOLU ALTYAPISI VE ARAÇLARI ZİRVESİ EKİM 2013 İSTANBUL TÜRKİYE

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI MALİ SEKTÖRLE İLİŞKİLER VE KAMBİYO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YURTDIŞI DOĞRUDAN YATIRIM RAPORU 2013

DÜNYA DA VE TÜRKİYE DE EV TEKSTİLİ TİCARETİ ÜZERİNE GÜNCEL BİLGİLER. İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ AR & GE ve MEVZUAT ŞUBESİ

EV TEKSTİL SEKTÖRÜ 1. ÜRÜNÜN TANIMI: 2. TÜRKİYE DE ÜRETİM: 3. TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARETİ:

Prof.Dr. Musa Genç * Arş.Gör. Ayşe Deligöz * Orm. Müh. H. Cemal Gültekin **

STANDARD ŞUBAT 2010 DOĞA. Fotoğraflar: Eray ÇAĞLAYAN

3201 Debagatte Kullanılan Bitkisel Menşeli Hülasalar Ve Türevleri Debagatte Kullanılan Sentetik Organik, Anorganik Maddeler Müstahzarlar

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI

POMPA ve KOMPRESÖRLER

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

ŞEKER PANCARI (Beta vulgaris L. spp.vulgaris var.altissima Doell) TARIMSAL DEĞERLERİ ÖLÇME DENEMELERİ

KAPLAMA TEKNİKLERİ DERS NOTLARI

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016


Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü

PROJE ADI DOĞAL ÇEVRECĠ SEBZE-MEYVE KURUTMA SĠSTEMĠ. PROJE EKĠBĠ Süleyman SÖNMEZ Ercan AKÇAY Serkan DOĞAN. PROJE DANIġMANLARI

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

BAKANLIĞI EGE ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ

İçindekiler Şekiller Listesi

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

PROJE DANIŞMANI Prof. Dr. MEHMET AY

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

KONUTTA YENİ FİKİRLER

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Söke İlçesinde Pnömatik Ekim Makinaları Talep Projeksiyonunun Belirlenmesi*

Ekonomik Rapor ULUSLARARASI MAL PİYASALARI 67. genel kurul Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

ÖĞRENME FAALİYETİ 2 ÖĞRENME FAALİYETİ 2 AMAÇ. 2. ŞASİ ÖLÇÜM SİSTEMLERİ 2.1. Teleskopik Ölçüm Cetvelleri

Almanya dan Bir Örnek WESER-EMS UNION

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ LİSANSÜSTÜ UZAKTAN EĞİTİM YÖNERGESİ

LABORATUVAR TEKNİKERİ /TARIMSAL LABORATUVAR TEKNİKERİ

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

TEBLİĞ İTHALATTA HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE İLİŞKİN TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2013/19)

2013 YILI OCAK HAZİRAN DÖNEMİ KİMYA SEKTÖRÜ İHRACAT DEĞERLENDİRME RAPORU AKİB GENEL SEKRETERLİĞİ KİMYA SEKTÖR ŞUBESİ. Hazırlayan: Burcu ŞENEL / Şef

Örtü Altı Sebze Yetiştiriciliğinde Toprak Kökenli Hastalıklar ve Mücadele Metotları

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

İNGİLTERE DE ÜNİVERSİTE PLANLAMA VE BÜTÇELEME ÖRGÜTÜ

PROJE. Proje faaliyetlerinin teknik olarak uygulanması, Sanayi Genel Müdürlüğü Sanayi Politikaları Daire Başkanlığınca yürütülmüştür.

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

Tablo 45 - Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Konaklama ve Belediye Sayıları

Bazı Tütün Çeşitlerinin Myzus persicae (Sulz.) (Hom.: Aphididae) nin Biyolojisine Etkileri Üzerinde Araştırmalar 1

ÇUKUROVA'DA OKALİPTÜS YETİŞTİRİCİLİĞİ VE İDARE SÜRELERİNİN HESAPLANMASI

SU ÜRÜNLERİ. Hazırlayan Çiğdem CİVANER T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

GTİP 9401: Ağaç, Mantar, Kemik, Sert Kauçuk, Plastik vb. İşleme Makineleri

6- MESLEK MENSUPLUĞU HUKUKU VE İŞ HUKUKU

Brexit ten Kim Korkar?

ANIT PARK SİTESİ FAALİYET RAPORU

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

TEMA Vakfı, İstanbul Projeleri Raporu nu Açıkladı

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

YAPILARDA DERZLER VE SIZDIRMAZLIK MALZEMELERİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

Transkript:

Bakanlık Yayın No : 299 Müdürlük Yayın No : 45 ISSN 1300-9508 Batı Anadolu Bölgesi nde Defne (Laurus nobilis L.) nin Fungal Hastalık Etmenleri ve Zararlı Böceklerinin Belirlenmesi Determination of Fungal Disease Agents and Harmful Insects of Laurus nobilis (L.) in West Anatolian Region (ODC: 443-453) Dr. Peyman CAN Dr. Saide NAFİSİ BALAY Dr. İ. Meltem ÖZÇANKAYA Cemhan BUCAK Dr. Erhan GÖRE TEKNİK BÜLTEN NO: 34 T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI EGE ORMANCILIK ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ EGE FORESTRY RESEARCH INSTITUTE İZMİR - TÜRKİYE

ÖZ 2003-2007 yılları arasında gerçekleştirilen bu çalışmayla, ülkemizin önemli bir odun dışı orman ürünü olan defne bitkisinin Ege Bölgesinde hastalık ve zararlıları tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, Batı Anadolu Bölgesini temsilen kuzeyde Balıkesir ili Bandırma ilçesine bağlı Aşağıyapıcı köyü; merkezde İzmir ili Karaburun ilçesi Ambarseki köyü ve güneyde Muğla ili Marmaris ilçesi Bayır köyü ve merkezde Günnücek dinlenme alanı örnekleme alanları olarak belirlenmiş olup, hastalıkların tespitinde uygun örnekleme yöntemleri, zararlıların tespitinde de yaprak, sürgün, dal ve gövdelerde zarar yapan türler belirlenmiştir. Ayrıca bitkinin üzerinden elde edilemeyen zararlılar için, çukur tuzaklardan yararlanılmıştır. Çalışma sonucunda elde edilen zararlılar Cacoecimorpha pronubana (Hübner), Archips rosanus (Linnaeus) (Lep., Tortricidae), Otiorhynchus ovalipennis Boheman in Scönherr (Col., Curculionidae), Trioza alacris Flor. (Hom., Triozidae) ve Orthoptera takımına bağlı bazı türler olarak saptanmıştır. Bu türler arasında en yaygın ve en fazla zararı T. alacris oluştururken, C. pronubana yılda ortalama dört generasyon vermesi ile özellikle Bandırma da izlenmesi gereken bir zararlı olarak tespit edilmiştir. Defne hastalıkları tespitinde ise yaprak, yıllık sürgün ve dallarda taze hastalıklı nekrozlardan veyaprak lekelerinden izole edilen funguslar tanılanmış ve bunlardan bazılarının patojenisiteleri belirlenmiştir. Bu grubun en ön plana çıkan üyeleri Phomopsis sp. B, Botryosphaeria sarmentorum, Phomopsis sp. C ve Phoma sp. dir. Daha az oranda saptanan diğer türler ise Seimatosporium lichenicola, Colletotrichum gloeosporioides, Hendersonula sp., Phomopsis sp. A, Paraconiothyrium sp. ve Colletotrichum dematium dur. Defnede geriye doğru ölümlerden sorumlu olan birinci gruptaki patojenler üzerinde ayrıntılı çalışmalar yapılması ve savaşımına yönelik stratejilerin belirlenmesine ihtiyaç olduğu kanısına varılmıştır. Anahtar sözcükler: Defne (Laurus nobilis L.), hastalık, zararlı, Ege Bölgesi I

ABSTRACT This project was constituted between 2003-2007 in three research sites each established in Balıkesir, İzmir and Muğla to determine the diseases and pests of Laurus nobilis (L.), one of the Turkey s important non woody exported products. In all research sites, the pests on leaves, shoots, branches and barks have been defined. In addition, hole traps were used. As the result, Cacoecimorpha pronubana (Hübner), Archips rosanus (Linnaeus) (Lep., Tortricidae), Otiorhynchus ovalipennis Boheman in Scönherr (Col., Curculionidae), Trioza alacris Flor. (Hom., Triozidae) and some species related to Orthoptera were determined as pests of L. nobilis. Among these pests, T. alacris was the most widespread, with the most damage. In addition, since it has some to four generations annualy, C. pronubana is advised to be pursued, especially in Bandırma. Laurel diseases and their sources were investigated in leaves, current-year twigs and branches. Fungi isolated from the apical parts of shoots showing fresh necroses and leaf spots were identified and the pathogenicity of some of them was determined. Some species were isolated at all four sites; the most consistent members of this group were Phomopsis sp. B, Botryosphaeria sarmentorum, Phomopsis sp. C and Phoma sp.. Other less frequently recovered species were Seimatosporium lichenicola, Colletotrichum gloeosporioides, Hendersonula sp., Phomopsis sp. A, Paraconiothyrium sp. and Colletotrichum dematium. The isolation frequencies of the dominant species, as well as other less frequent species, were significantly dependent on the sampling site. The degree of pathogenic infection and the diversity of fungal species were significantly higher in the spring. Key words: Laurel bay (Laurus nobilis L.), diseases, pests, Aegean Region II

ÖNSÖZ Batı Anadolu Bölgesi nde Defne (Laurus nobilis L.) nin Fungal Hastalık Etmenleri ve Zararlı Böceklerinin Belirlenmesi adıyla gerçekleşen bu araştırma, Ege İhracatçı Birlikleri nden gelen talep doğrultusunda, Ege Ormancılık Araştırma Enstitüsünün Koruma ve Çevre Bölümü ve Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü tarafından ortak bir proje olarak 2003 yılında başlanmış ve 2006 yılında tamamlanmıştır. Önemli bir odun dışı orman ürünü ve Türkiye nin dünya piyasasında ihracatında %90 gibi yüksek bir paya sahip olduğumuz defne nin hastalık ve zararlılarıyla ilgili öncü bir çalışma mahiyetinde olan bu projenin sonuçlarının, gelecekte bu bitki ile ilgili yapılacak çalışmalarda, yararlı bir kaynak olmasını temenni ediyoruz. Projenin arazi çalışmalarında, örnekleme alanlarının belirlenmesinde yardımlarını esirgemeyen Bandırma İşletme Müdürü Arif Sarı ve Aşağıyapıcı köyü Muhtarı Abdullah Şener in şahsında yardımı dokunan herkese; Marmaris İşletme Müdürü Enver Demirci şahsında yardımı dokunan herkese; maddi katkılarını ve tecrübelerini esirgemeyen Avram Aji şahsında tüm Ege İhracatçı Birlikleri üyelerine ve çalışanlarına; Ege Ormancılık Araştırma Müdürü Ergün Avcıoğlu şahsında tüm personele ve Bornova Zirai Mücadele Enstitüsü Müdürü Mehmet Ali Güven şahsında tüm personele teşekkürlerimizi sunuyoruz. Dr. Peyman CAN Dr. Saide NAFİSİ BALAY Dr. İ. Meltem ÖZÇANKAYA Cemhan BUCAK Dr. Erhan GÖRE 27.10.2006 III

İÇİNDEKİLER ÖZ... I ABSTRACT... II ÖNSÖZ... III İÇİNDEKİLER... IV ŞEKİLLER DİZİNİ... VI ÇİZELGELER DİZİNİ... VII 1. GİRİŞ... 1 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR... 3 3. MATERYAL VE METOT... 7 3.2. Metot... 7 3.2.1. Arazi çalışmaları... 7 3.2.1.1. Örnekleme alanlarının belirlenmesi... 7 3.2.1.2. Örnekleme yöntemleri... 8 3.2.1.2.1. Zararlılar ile ilgili örnekleme yöntemleri... 8 3.2.1.2.2. Hastalıklar ile ilgili örnekleme yöntemleri... 10 3.2.2. Laboratuvar çalışmaları... 10 3.2.2.1. Zararlılar ile ilgili laboratuvar çalışmaları... 10 3.2.2.2. Hastalıklar ile ilgili laboratuvar çalışmaları... 10 3.2.2.2.1. İzolasyon çalışmaları... 10 3.2.2.2.2. Patojenisite testleri... 11 3.2.3. Tanılama çalışmaları... 12 3.2.3.1. Zararlılar ile ilgili tanılama çalışmaları... 12 3.2.3.2. Hastalıklar ile ilgili tanılama çalışmaları... 12 4. BULGULAR... 14 4.1. Arazi Çalışmaları... 14 4.1.1. Örnekleme alanları ve genel özellikleri... 14 4.1.1.1. Balıkesir... 14 4.1.1.2. İzmir... 16 4.1.1.3. Muğla... 18 4.1.2. Örnekleme alanlarında tespit edilen zararlılar... 21 4.1.2.1. Cacoecimorpha pronubana (Hübner) (Lepidoptera, Tortricidae)... 21 4.1.2.2. Archips rosanus (Linnaeus) (Lepidoptera, Tortricidae)... 26 4.1.2.3. Otiorhynchus spp. (Coleoptera, Curculionidae)... 30 4.1.2.4. Trioza alacris Flor (Homoptera, Triozidae)... 33 IV

5. TARTIŞMA, SONUÇ VE ÖNERİLER... 40 ÖZET... 44 SUMMARY... 45 KAYNAKLAR DİZİNİ... 46 V

ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa No Şekil 1. Çalışmada kullanılan tuzak tipleri a, b) çukur tuzak; 9 c) besin tuzağı; d) renk tuzağı. Şekil 2. Aşağıyapıcı köyü. 14 Şekil 3. Ambarseki köyü 17 Şekil 4. Bayır köyü. 19 Şekil 5. Cacoecimorpha pronubana (Hübner) nın a) larvası, 23 b) ergini. Şekil 6. Cacoecimorpha pronubana (Hübner) nın zarar 24 şekli. Şekil 7. Archips rosanus (Linnaeus) un a) larvası, b) ergini. 27 Şekil 8. Otiorhynchus ovalipennis Boheman in Scönherr in 31 ergini. Şekil 9. Otiorhynchus ovalipennis Boheman in Scönherr in 32 zarar şekli. Şekil 10. Trioza alacris Flor in a) ergini, b) nimfi. 33 Şekil 11. Trioza alacris Flor in zarar şekli. 34 Şekil 12. Eupholidoptera sp. nin yoğunluğu ve zarar şekli. 37 VI

ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa No Çizelge 1. Örnekleme alanlarına ait bazı özellikler 7 Çizelge 2. Bandırma Aşağıyapıcı köyünde kurulan çukur 16 tuzaklardan elde edilen faunistik veriler Çizelge 3. Karaburun Ambarseki köyünde kurulan çukur tuzaklardan elde edilen faunistik veriler Çizelge 4. Marmaris Bayır köyünde kurulan çukur tuzaklardan elde edilen faunistik veriler Çizelge 5. Patojen izolatlar ve bunların Batı Anadolu Bölgesindeki dağılımı 18 21 39 VII

1. GİRİŞ Defne (Laurus nobilis L.) kapalı tohumluların Polycarpicae takımının Lauraceae familiyasındandır. Yurdumuzda Hatay dan başlayarak Kuzeydoğu Karadeniz e kadar bütün kıyılarda diğer türler içerisinde küme ve gruplar halinde yayılış gösterir. Ayrıca, 700 m rakıma sahip sahil kesimlerimizde dar bir şerit içinde önemli miktarda yetişmektedir. Ancak, amenajman planlarında defne sahaları ayrı olarak ele alınmadığı için yayılış alanı hakkında net bir bilgi verilememektedir. Doğal yayılış alanında Akdeniz iklimi egemendir. Ilık veyağışlı kışlar ile sıcak yazları sevmektedir. Doğal yetişme alanlarında, yurdumuzda yer yer 600-800 m ye kadar çıkar. Su kenarları, ıslak dere içleri ve rutubetli kaya gölgelerinde iyi yayılış ve karışımlar yapabilmektedir. Toprak bakımından seçici olmamakla birlikte, gevşek, derin, rutubetli ve serin topraklar istediği gözlenmiştir. Doğal olarak yetiştiği alanların ortalama sıcaklığı nadiren sıfırın altına düşer ve yıllık yağış miktarı 600-2000 mm nin arasında değişmektedir. Akdeniz defnesi çoğunlukla ağaçcık, bazen de 10 m ye kadar boylanabilen yuvarlak tepeli, sık dallı bir ağaçtır. Gövdenin koyu gri, siyaha yakın düzgün kabuğu vardır. Kök ve kütük sürgünü verme kabiliyeti yüksektir. Taze sürgünler yeşil, sonraları kırmızı siyah ve tüysüzdür. Yapraklar dar eliptik bir yapıdadır, her iki uca doğru sivrilmektedir. Boyları 5-10 cm arasında değişmektedir. Kenarları hafif dalgalıdır. Üst yüzü parlak koyu yeşildir. Kısa ve kalın bir sapı vardır. Taze yapraklar ince, açık yeşil damarlı, kırmızıya çalan sarı renkte, daha sonra açık yeşil olup, aromatik kokusu azdır. Çiçekler yaprakların koltuğunda yan durumlu ufak demetler halinde bulunur. Çiçek çevresi yeşilimsi renkte, dört parçalıdır. Erkek çiçeklerin çoğunda 10-12 tane etamin bulunur. Dişi çiçeklerde körelmiş dört etamin (staminoid) görülür. Ovaryum kısa saplı, tek gözlü ve bir tohum tomurcukludur. Bir tespih tanesi büyüklüğünde ve yumurta biçiminde olan üzümsü meyve önceleri yeşil, olgunlaşınca koyu siyah renktedir. Uzunluğu en fazla 2 cm ye ulaşır. Meyveler yapraklardan daha çok yağ ihtiva eder. Meyveler eylül sonu ve ekim ayı içerisinde olgunlaşır ve parlak mavimtrak siyah bir renk alır. 1

Defne uluslararası gıda ticaretinde yapraklarının kullanımıyla yer almaktadır. Birçok Akdeniz ülkesinde kültür yoluyla yetiştirilmesine rağmen üretiminin büyük çoğunluğu doğal olarak bulunan defneliklerden sağlanmaktadır. Başlıca üretici ülkeler Türkiye, Yunanistan, Portekiz, İspanya, Fransa, İtalya, Yugoslavya ve Fas tır. Dünya pazarının en önemli bölümünü Türkiye elinde tutmakta olup, gerek kalite, gerek fiyat ve gerekse miktar olarak pazarda en yüksek yere sahip bulunmaktadır. Dünyanın başlıca tüketici ülkeleri gereksinimlerinin % 95 ini Türkiye den karşılamaktadırlar. Türkiye nin yıllık ihracatı 2000 ton civarında olup niteliğine göre farklı fiyatlarla satılmakta olan herb yaprağın yanı sıra distile yaprak eterik yağı ve meyve ekspres yağı da cazip fiyatlarla pazarda alıcı bulmaktadır. Defne yaprağının ihraç edildiği ülkeler arasında, Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Polonya, Japonya, İngiltere, Hollanda, Fransa, Macaristan, Kanada, Bulgaristan, Belçika, Lüksemburg, İsviçre, İsveç ve Çek ve Slovakya Cumhuriyetleri bulunmaktadır. Defne alanlarının daralması, ürün kalitesinin düşmesi ve miktarının azalmasında, hastalık ve zararlı faktörlerinin rolü bilinmemektedir. Bu çalışmada, bölgemizde bulunan defne hastalık ve zararlıları ile bunların yayılış alanlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın sonucunda elde edilen bilgiler ışığında etkin zararlı türlerin biyolojilerinin belirlenmesi ve mücadele yöntemleri hakkında daha ayrıntılı çalışmalar yapılabilecektir. 2

2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Defne ile ilgili yapılan çalışmalar genellikle yayılış alanları, kullanım alanları, içeriğindeki uçucu yağlar ve bunların tıpta ve kozmetik sanayinde kullanımları ve ekonomisiyle ilgilidir. Defne hastalık ve zararlıları ve bunlarla mücadele yöntemleri ile ilgili sınırlı sayıda yayın bulunmaktadır. Kılıç (2000), Lauracea familyasının önemli türlerinden biri olan Laurus nobilis L. nin Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü ülkelerde (Yunanistan, İspanya, İtalya, Yugoslavya, Arnavutluk ve Türkiye), kültüre alınarak yetiştirildiği, Rusya nın Karadeniz kıyıları ve Hindistan da yayılış gösterdiğini bildirmektedir. Davis (1982) e göre, ülkemizde defne bitkisinin bulunduğu yerler şu şekildedir: Balıkesir, Bandırma, Erdek, Bursa, Armutlu, Kapıca, İstanbul, Zonguldak, Kastamonu, Sinop, Samsun, Trabzon, Rize, İzmir, Aydın, Muğla, Antalya, Korkuteli ne kadar, Alanya, Mersin ve Kahramanmaraş. Defne bitkisi, gerek gıda endüstrisinde gerekse kozmetik sanayinde sabun yapımında kullanılan endüstriyel bir bitkidir. Ayrıca, antioksidan özelliği ile son yıllarda tıp alanındaki çalışmalarda dikkat çeken bir bitki olmuştur. Buna paralel olarak, halk arasında da ağrı, sızı ve romatizmal hastalıklar için kullanılmaktadır (Kılıç, 2000). Cildi tahriş edici etkisi olduğu bilinen defne yağı, 1926 ile 1962 yılları arasında kumaş ve derilerin cilalanmasında kullanılmıştır (Roth et, al., 1994). Ceylan (1999) a göre defne bitkisinin diğer bir kullanım alanı da dekoratif özelliği ile park ve bahçelerde süs ve çit materyali olaraktır. Akdeniz defnesi kuvvetli yapısı, sık dokusu ve herdem yeşil bir bitki olması nedeniyle rüzgar kesici ve yol kenarlarında dikilebilecek bir türdür. Dış mekanlarda kullanılabileceği gibi kaplara dikilerek iç mekanda da kullanılabilir. Defne ülkemiz için ekonomik öneme sahip bir odun dışı orman ürünüdür. Başer (2000) Türkiye nin son on yılda 64 ülkeye yapılan odun dışı orman ürünleri ihracatı ile toplam 49 milyon dolar gelir elde ettiğini bildirmektedir. 2000 yılında çam fıstığı (16 milyon) ve kekik (15 milyon) in ardından 7,5 milyon dolar ile defne yaprağı odun dışı 3

orman ürünleri arasında üçüncü sırayı almıştır. Yapılacak planlı üretim programları ile defne yaprağının gelecekte de önemli gelirler getirebilecek potansiyele sahip olduğu görünmektedir (DİE, 2001). Defnenin hastalık ve zararlıları ile bunlarla mücadele konularında da çalışmalar mevcuttur. Klimaszewski ve Lodos (1979) tarafından, Heterotrioza alacris (Flor) in defnelerde (Laurus nobilis) zarar yaptığı bildirilmiştir. Surrey de, 1994 yılında Aonidia lauri (Hom., Coccoidae, Diaspididae) nin defnelerin yaprak ve gövdesinde zararlı olduğu tespit edilmiştir. Bu, İngiltere de bu böcek için ilk tespittir (Malumphy, 1997). İtalya nın Floransa bölgesinde, arazide yapılan çalışmalarla Aonidia lauri nin hayat döngüsü tespit edilmiştir. Bu çalışmanın sonuçlarına göre ilki 5 ay (nisan-eylül), ikincisi ise 7 ay süren, yılda 2 generasyonu olan bir böcektir. Çalışmada, Aonidia lauri nin kontrolü için bazı kimyasallar (Abamectin, Lufenuron, Methomyla vs.) kullanılmış ve % 83 başarı elde edilmiştir. Yazara göre, bu insektisitler, umumi park ve bahçelerde risksiz bir şekilde kullanılabilir (Landi et, al., 1994). Arnavutluk un farklı bölgelerinde sürdürülen çalışmaların sonuçları, Trioza alacris in (Lauritroza alacris), defnede (Laurus nobilis) en fazla tahribata neden olan böcek olduğunu belirtmektedir. Kimyasal mücadelesinde, en iyi sonuçlar % 0,15 Nuvacron (monosrotophos) ve % 0,2 Thiodan (endosulfan) ile elde edilmiştir (Lacej, 1994). Otiorhynchus ovalipennis, İsrail de 1983 ün baharında, defne (Laurus nobilis) zararlısı olarak tespit edilmiştir. Ancak, bu böceğin zararları Fraxinus syriaca, Rhaphiolepis umbellata da da görülmüştür. O. ovalipennis in, nisan ortalarından mayıs sonuna kadar, geceleri beslenip, gündüzleri toprak veya konukçu bitkide saklandığı ve hayat döngüsünün yaklaşık 18 ay sürdüğü tespit edilmiştir. Laboratuvarda ergin böceklerin, bir çok ağaç ve ağaççıkların yaprakları ile beslendiği, ama başta iğne yapraklılar olmak üzere, bir çok bitkinin yaprağını da besin kaynağı olarak kullanmayı reddettikleri 4

görülmüştür. O. ovalipennis in tercih ettiği bazı bitkiler Accacia saligna, Ficus nitida [F. benjamina], Populus nigra, Eucalyptus camaldulensis (sadece genç yaprakları), Q calliprions dur (Halperin, 1986) dur İtalya nın değişik bölgelerinde bazı meyve ve süs bitkileri (defne (Laurus nobilis) dahil) üzerinde zarar yapan Ceroplastes japonicus Green (Hom., Coccidae) nin yılda bir generasyonu olduğu ve böceğin kışı, çiftleşmiş dişi olarak geçirdiği tespit edilmiştir (Longo, 1985). Dynaspidiotus britannicus (Newstead) (Hom., Diaspididae), Tuscany, İtalya da defne ve diğer bir çok bitkide, örneğin orman ağacları, süs bitkileri, zeytin ve çit çalılarında zarar yaptığı tespit edilmiştir. Laurus nobilis ve Danae racemosa üzerinde yapılan arazi ve laboratuvar çalışmalarının sonuçları, bu böceğin kışı nimf dönemindeyken geçirdiğini ve yılda iki jenerasyonu olduğunu (yumurtlama zamanı: haziran-temmuz ve eylül-ekim) göstermiştir. Bu böceğin bir kaç paraziti olduğu halde, parazitlerin etkinliği yüksek olmadığından, iki yumurtlama dönemi süresince, bitkiye beyaz mineral yağlarla ilaçlama yapılması tavsiye edilmiştir (Bene-G-del, Del-Bene-G, 1984). İngiltere de, ilk kez 1964 te tespit edilen Pulvinaria regalis Canard (Hom., Coccidae), defne (Laurus nobilis) başta olmak üzere, bir çok bitki türünde (Aesculus hippocastenum, Ilex aquifolium, Plantanus X hispaniscus, Tilia, Ulmus) zararlı olduğu bildirilmiştir. Dişiler mayıs-haziran ayları arasında yumurtalarını mumsu bir tabakanın altına, bitki kabukların arasında koyarlar. Bulaşıklık ağır olduğu zamanlarda, bitkilerin gövdesi yaz ortasında kar fırtınasına maruz kalmış gibi görünürler. Yumurtalar haziran-temmuz ayları arasında açılır ve nimfler ilk önce yapraklarla ve daha sonraları gövde ve kalın dallara da giderler. Yoğun bulaşıklık durumlarda, ağaçta meydana gelen tahribat, gözle görünür biçimde değildir (Halstead, 1982). Dekle (2001) tarafından dünyanın bir çok ülkesinde bulunan ve çok geniş bir konukçu topluluğu olan Ceroplastes rubens Maskell (Hom., Coccidae) in, defne (Laurus nobilis) de de zarar yaptığı ve bu zararın ekonomik eşiğin üstünde olduğu bildirilmektedir. 5

Elma yaprakbükeni (Archips rosanus L.) (Lep., Tortricidae) ve adi yaprakbükücüsü (Archips xylosteanus L.) (Lep., Tortricidae) ile ilgili yapılan bir çalışmada, A. rosanus un larvaları karakteristik olarak birden fazla yaprağı ipeğimsi ağlarla birbirine bağlayıp buket haline getirdikleri, tek yaprağı ise orta damar doğrultusunda puro gibi uzunlamasına sardıkları gözlenmiştir. Bu türlerin polifag oldukları, konukçu bitkilerin gözlerini, çiçeklerini veyapraklarını yiyerek, meyvelerini kemirerek ürünün kaybına ve kalitesiz olmasına neden oldukları ifade edilmiştir (Anonymous s). 6

3. MATERYAL VE METOT 3.1. Materyal Çalışmanın materyalini Balıkesir (Bandırma, Aşağıyapıcı köyü), İzmir (Karaburun, Ambarseki köyü) ve Muğla (Marmaris, Bayır köyü ve Günnücek dinlenme alanı) ile defne alanlarının bulunduğu yörelerden alınan zarar görmüş defne gövde, dal sürgün veyaprakları; bu alanlarda kurulan çeşitli tuzaklardan elde edilen böcekler, bitki parçalarıyla getirilen hastalık etmenleri ve iklim verileri oluşturmuştur. 3.2. Metot 3.2.1. Arazi çalışmaları 3.2.1.1. Örnekleme alanlarının belirlenmesi Batı Anadolu Bölgesini temsilen kuzeyde Balıkesir ili Bandırma ilçesine bağlı Aşağıyapıcı köyü; merkezde İzmir ili Karaburun ilçesi Ambarseki köyü ve güneyde Muğla ili Marmaris ilçesi Bayır köyü ve merkezde Günnücek dinlenme alanı olmak üzere toplam dört örnekleme alanı belirlenmiştir. Örnekleme alanlarıyla ilgili bazı kriterler Çizelge 1 de verilmiştir. Ayrıca defne programı dahilinde gidilen defne alanlarından da örneklemeler yapılmıştır. Çizelge 1. Örnekleme alanlarına ait bazı özellikler Table 1. Some characteristics of sampling areas Örnekleme Coğrafik Rakım Toprak Tipi 1 Ortalama alanları Koordinatlar Yağış 2 1. Ambarseki 38 o 36 N, 550 m Kırmızı Kahverengi 859 mm Karaburun, İzmir 2. Kapıdağ Yarımadası, Bandırma, Balıkesir 3. Günnücek, Marmaris, Muğla 4. Bayır, Marmaris, Muğla 26 o 30 E 40 o 24 N, 27 o 54 E 36 o 51 N, 28 o 16 E 36 o 42 N, 28 o 12 E Akdeniz Toprakları 40 m Kireçsiz Kahverengi Orman Toprakları 10 m Kırmızı Kahverengi Akdeniz Toprakları 150 m Kırmızı Akdeniz Toprakları 7 705 mm 1185 mm 1293 mm 1 Orman Genel Müdürlüğü kayıtlarından alınmıştır. 2 Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğünden sağlanan veriler son 20 yılın ortalama değerleridir.

3.2.1.2. Örnekleme yöntemleri Defnelerde zarar meydana getiren biyotik faktörlerin belirlenmesi amacıyla, bu faktörlerin etkin olduğu ilkbahar veyaz mevsimlerinde daha sık olmak üzere (mart ayının başlangıcından eylül ayının sonuna dek 15 günde bir ve ekim ve kasım aylarında ayda bir kez) örnekleme alanlarına gidilmiştir. Örnekleme alanlarında belirlenen defne ocaklarında zararlı ve hastalıklarla ilgili gözlemler yapılmıştır. Bu gözlemlerde zararlıların biyolojik dönemleri, zarar şekilleri ve zarar yoğunlukları ile hastalık etmenlerinin semptomları veyaygınlıkları kaydedilmiştir. 3.2.1.2.1. Zararlılar ile ilgili örnekleme yöntemleri Böceklerin ve diğer hayvansal zararlıların belirlenmesinde hareketli veya sabit oluşlarına göre farklı toplama yöntemleri ve araçları kullanılmıştır. Sabit yaşayanlar için kullanılan yöntemler: Yaprakta: Örnekleme alanlarında belirlenen defne ocaklarında sabit yaşayışlı zararlılar, bulundukları yapraklarla birlikte alınarak plastik kaplara konulmuştur. Alındığı yerin bilgilerini taşıyan etiketleriyle işaretlenen plastik kaplar laboratuvar çalışmaları için enstitünün entomoloji laboratuvarına getirilmiştir. Sürgün ve ince dallar: Aynı şekilde, belirlenen ağaçların sürgün ve ince dallarının incelenmesi sonucunda, zarara maruz kalanlar etiketli naylon poşetlere konularak laboratuvara getirilmiştir. Gövde ve kalın dallar: Bu parçalar üzerinde, zararlı böceğin giriş deliği veya zararın etkisine rastlandığında, kabuk soyularak durum incelenmiştir. Alınan örnekler etiketli poşetler içerisinde laboratuvara getirilmiştir. Hareketli zararlılar için kullanılan yöntemler: Aspiratör: Örnekleme alanında bulunan defne ocaklarında yapraklarda ve gövdeler üzerinde bulunan böcekler aspiratör yoluyla toplanmıştır. 8

Tuzaklar: Örnekleme alanındaki genel faunistik yapıyı belirleyebilmek amacıyla böcekleri cezbeden çeşitli tuzaklar kullanılmıştır. Bu tuzaklar: sarı renk plakalar üzerine yapışkan madde sürülerek oluşturulan renk tuzakları; toz şeker, şarap, glassiyel asetik asit ve su içeren besin tuzaklar ile etilen glikol ve bira ihtiva eden çukur tuzaklardır. Çalışmanın ilk aşamasında bu üç tuzak tipi tüm örnekleme alanlarında kullanılmıştır (Şekil 1). a Çukur Tuzak a b Çukur Tuzak Besin Tuzağı Renkli Yapışkan Tuzak c d Şekil 1. Çalışmada kullanılan tuzak tipleri a, b) çukur tuzak; c) besin tuzağı; d) renk tuzağı Figure 1. Trap types used in the project a, b) hole trap; c) nourishment trap; d) colour trap 9

3.2.1.2.2. Hastalıklar ile ilgili örnekleme yöntemleri Çalışma Batı Anadolu Bölgesinde belirlenen örnekleme alanlarında 110 ağaç üzerinde 2004-2005 yılları arasında yürütülmüştür (Çizelge 1). Bu alanlarda örneklemeye giren ağaç sayıları alanın büyüklüğüne göre değişmiştir. Bir hektardan küçük alanda 20 ağaç, 1-3 ha alanda 30 ve 3 ha dan büyük alanda ise 40 ağaçtan örnek alınmıştır. Güdümlü örneklemenin yapıldığı arazi çalışmalarında hastalık belirtisi gösteren bitki kısımları (gövde, sürgün veyapraklar) buz kutuları içerisinde laboratuvara getirilmiş ve 24 saat içerisinde izolasyon çalışmaları tamamlanmıştır. 3.2.2. Laboratuvar çalışmaları 3.2.2.1. Zararlılar ile ilgili laboratuvar çalışmaları Araziden getirilen örnekler, öncelikle takım ve familyalarına göre ayrılmıştır. Bu böcekler iğnelenip alındıkları yerin bilgilerini taşıyan etiketlerle saklama kaplarına veya koleksiyon kutularına konulmuştur. Laboratuvara ergin öncesi dönemde getirilen örnekler, alındıkları yerin koşullarına sahip ortamlarda gözlenmeye devam edilmiştir. Bu çalışmalar sırasında gerekli kayıtlar tutularak, her böceğin laboratuvar koşullarında biyolojik döngülerine ait bilgiler elde edilmiştir. 3.2.2.2. Hastalıklar ile ilgili laboratuvar çalışmaları 3.2.2.2.1. İzolasyon çalışmaları Hastalıklı örnekler öncelikle akan çeşme suyunda yıkanmış, ardından hastalıklı ve sağlıklı dokuyu kapsayacak şekilde küçük doku kesitleri (5-10 mm) alınarak bunların yüzeysel dezenfeksiyonu (% 4 w/v) sodyum hipoklorit ve (% 70 v/v) alkol içerisinde yapılmıştır. Daha sonra 9 cm çapında, içerisinde streptomisin bulunan patates dekstroz agar (PDA), yulaf agar (YA), malt extract agar (MEA), mısır unu agar (MUA) ve su agar (SA) ortamlarına bu örneklerin ekimi yapılmış ve 24±2 o C de petriler 15-20 gün süreyle inkubasyona bırakılmıştır (Collado et al., 1996). Bu süre sonunda petrilerdeki gelişmeler dikkate alınarak, örneklerin saflaştırılması gerçekleştirilmiş ve elde edilen izolatlar morfolojik olarak gruplandırılıp bunların 10

içerisinden bir izolat morfolojik tip olarak kültür stoklarına eklenmiştir. 3.2.2.2.2. Patojenisite testleri Yarı in vivo testler Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü deneme bahçelerinde bulunan sağlıklı defne ağaçlarından yaprak ve sürgünler alınmış bunlar önce (% 4 w/v) sodyum hipokloritte ve daha sonra da (% 70 v/v) alkolde tutularak dezenfekte edilmiştir. Bu işlemin ardından içerisinde steril kağıt bulunan petrilere yine steril olan lamlar yerleştirilmiş ve bu petrilerdeki kağıtlar nemli periyodu sağlamak açısından steril suyla ıslatılmıştır. Daha sonra da petrideki lamlar üzerine defne yaprak ve sürgünleri yerleştirilmiş ve bunlar daha önce morfolojik tip olarak seçilen izolatların iki haftalık kültürlerinin 5 mm çapındaki mantar diskleriyle beş noktaya inokule edilmiştir. İnokulasyondan hemen sonra mantar diskleri üzerine 10 µl steril su verilerek patojenik aktivite için optimum koşullar sağlanmaya çalışılmıştır. Denemenin değerlendirilmesi üç hafta sonra yapılmıştır. Değerlendirmede her izolatın mantar diskleri uzaklaştırıldıktan sonra yaprak/sürgün üzerindeki infeksiyon alanında oluşturduğu renk değişimleri kriter olarak alınmıştır. Denemeler her izolat için üç petride ve ilgili yaprak/sürgünün beş noktasında yürütülmüştür. In vivo testler Yarı in vivo koşullarda patojen oldukları düşünülen izolatlar Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğünden sağlanan 1-2 yıllık bitkiler üzerinde tekrar patojenik karakterleri açısından bir denemeye alınmıştır. 25±1 o C sıcaklık, % 55-60 orantılı nem ve 16 saat aydınlık peryodun sağlandığı iklim odasında denemeler yürütülmüş ve çalışmada iki haftalık fungal kültürlerin 5 mm çapındaki diskleri bitkilerin yaprak ve sürgünleri üzerine yerleştirilmiştir. Nemli periyod (% 90 orantılı nem) 72 saat süreyle plastik torbalar yardımıyla sağlanmış, daha sonra bu torbalar çıkarılarak bitkiler % 55-60 orantılı nemde gelişmeye bırakılmıştır. Dört tekerrürlü olarak kurulan deneme, inokulasyondan bir ay sonra hastalıklı dokudan yapılan reizolasyon çalışmalarıyla sonuçlandırılmıştır. 11

Doğal koşullarda ağaçlara yapılan inokulasyon In vivo testlerde patojen oldukları saptanan izolatlar Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü bahçesinde bulunan 10-15 yıllık defne ağaçlarında tekrar bir patojenisite testine alınmıştır. Tesadüf blokları deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak kurulan denemede bitkinin yaprak ve sürgünlerinde yüzeysel dezenfeksiyonun ardından iğne yardımıyla yaralar açılmış ve patojenlerin iki haftalık kültürlerinden alınan 5 mm lik mantar diskleri bu yaralar üzerine yerleştirilmiştir. Daha sonra inokule edilen bitki kısımları gerekli nemin sağlanması açısından torbalanmış ve deneme altı hafta süreyle izlemeye alınmıştır. 3.2.3. Tanılama çalışmaları 3.2.3.1. Zararlılar ile ilgili tanılama çalışmaları Türlerin teşhisi yurt içinde ve yurt dışında ilgili uzmanlara yaptırılmıştır. Lepidoptera takımına bağlı Tortricidae familyasına ait bireylerin teşhisleri Dr. Mustafa Özdemir (Ankara Zirai Mücadele Enstitüsü); Coleoptera takımına bağlı Curculionidae ve Tenebrionidae familyalarına ait bireylerin teşhisleri Dr. Bekir Keskin (E.Ü. Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü); Orthoptera takımına ait bireylerin teşhisleri Prof. Dr. Battal Çıplak (Akdeniz Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Biyoloji Bölümü); Homoptera takımına bağlı Triozidae familyasına ait bireylerin teşhisleri Prof. Dr. Daniel Burckhardt (Naturhistorisches Museum, Basel, İsviçre) tarafından gerçekleştirilmiştir. 3.2.3.2. Hastalıklar ile ilgili tanılama çalışmaları Patojen izolatlar teşhis için yaygın olarak kullanılan PDA, YA, MEA, MUA ve SA ortamlarına aktarılmıştır. Bu izolatların bir bölümünün teşhisi çeşitli mikolojik kitaplardan yararlanarak (De Hoog and Guarro, 1995; Domsch and Gams, 1980; Ellis, 1993; Gilman, 1959; Sinclair et al., 1987; Sutton, 1980), bir bölümü ise sayın Prof. Dr. Gülay TURHAN ve The Centraalbureau voor Schimmelcultures (CBS) tarafından yapılmıştır. Adı geçen izolatlar Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü kültür stoklarına eklendiği gibi, bir bölümü de dünyada tespit edilen ilk izolat olmaları nedeniyle sonraki çalışmalarda kullanılmak üzere CBS, Utrecht, Hollanda kültür stoklarına eklenmiştir (Phomopsis sp. A = CBS 12

119630, Hendersonula sp. = CBS 119631, Phomopsis sp. B, = CBS 119632, Paraconiothyrium sp. = CBS 119633, Phomopsis sp. C, = CBS 119634, Botryosphaeria sarmentorum aff. = CBS 119635, Phoma sp. = CBS 119636). 13

4. BULGULAR 4.1. Arazi Çalışmaları Çalışmanın arazi aşaması 2004 2005 yıllarında Balıkesir, İzmir ve Muğla da gerçekleştirilmiştir. 4.1.1. Örnekleme alanları ve genel özellikleri 4.1.1.1. Balıkesir Kuzey Ege yi temsilen Balıkesir ili, Bandırma ilçesi, Aşağıyapıcı köyünde iki adet örnekleme alanı seçilmiştir. Örnekleme alanlarının koordinatları 40 o 24 kuzey, 27 o 54 doğu dur. Örnekleme alanlarında bulunan defne ocakları genellikle tarla ve bahçe sınırlarını belirlemek için kullanılmaktadır (Şekil 2). Şekil 2. Aşağıyapıcı köyü Figure 2. Aşağıyapıcı village Orman İşletme Müdürlüğünün belirlediği periyotlarda bu defneler kesilerek satılmakta ve köylüye ek gelir sağlamaktadır. Örneklemelerin gerçekleştirildiği ilk yıl (2004) ağustos ayının ilk 14

yarısında defnede kesim işleri gerçekleştirilmiştir. Dört yıldır kesimine izin verilmeyen defnelerin kesim yapılan tarihe kadar olan sürede oldukça iyi boylandıkları, kuvvetli ocaklar oluşturdukları ve sağlıklı göründükleri tespit edilmiştir. Defnelerin sınır oluşturduğu bahçelerde genellikle zeytincilik yapılmaktadır. Prunus armeniaca, Ficus carica, Prunus domestica ve Pistacia vera alanda bulunan ve sıkça rastlanan meyve ağaçlarını oluştururken, sulu tarım yapılan alanlarda da Lycopersicum esculentum, Capsicum annuum, Cucurbita pepo gibi kültürler bulunmaktadır. Sınırlarda ise defnelerin yanı sıra Hedera helix ve Rubus fruticosus da tespit edilmiştir. Örnekleme alanının genel faunistik bilgilerine ulaşmak ve gözlemler esnasında elde edilemeyen böcekleri yakalayabilmek için farklı tipte tuzaklardan yararlanılmıştır. Ancak renk tuzaklarından istenilen verim elde edilememiş, besin tuzaklarının haftada iki kez kontrol edilmesi gerektiğinden ve içeriğinin çabuk buharlaşmasından dolayı çalışmanın ikinci yılında bu uygulamalardan vazgeçilmiştir. Çukur tuzaklardan elde edilen genel faunistik veriler takım ve familya bazında Çizelge 2 deki gibidir. 15

Çizelge 2. Bandırma Aşağıyapıcı köyünde kurulan çukur tuzaklardan elde edilen faunistik veriler Table 2. Faunistic data from hole traps in Aşağıyapıcı village Takım Familya Takım Familya Orthoptera Tettigonidae Diptera Tephritidae Gryllidae Empididae Dermaptera Forficulidae Lyriomizidae Dictyoptera Ectobiidae Calliphoridae Blatellidae Muscidae Blattidae Scathophagidae Homoptera Triozidae Drosphilidae Cicadellidae Coleoptera Cleridae Membracidae Ptinidae Aphididae Silvanidae Cicadidae Elateridae Heteroptera Phytocoreidae Cerambycidae Lygaeidae Carabidae Neuroptera Myrmeleonidae Staphilinidae Chrysopidae Lucanidae Lepidoptera Tortricidae Histeridae Noctuidae Dermestidae Geometridae Anobiidae Nymphalidae Curculionidae ve bazı Microlepidopteralar Nitidulidae Cucujidae Hymenoptera Ichneumonidae Scolytidae Formicidae Coccinellidae Leucospidae Chrysomelidae Megachilidae 4.1.1.2. İzmir Orta Ege yi temsilen İzmir ili, Karaburun ilçesi, Ambarseki köyünde iki adet örnekleme alanı seçilmiştir. Örnekleme alanlarının koordinatları 38 36 kuzey, 26 30 doğu dur. 16

Örnekleme alanlarında bulunan defne ocakları maki alanları içinde yer almaktadır (Şekil 3). Ocakların aşırı faydalanmadan dolayı oldukça bodur kaldıkları gözlemlenmiştir. Dere yatağı ya da daha korunaklı alanlarda daha boylu bireylere rastlanmıştır. Örnekleme alanlarında defne ile birlikte bulunan diğer flora elemanları şöyledir: Cistus sp., Quercus coccifera, Arbutus andrachne, Phylleria latifolia, Inula viscosa, Turgenia sp., Picnomo acarna, Trifolium stellatum, Origanum onites, Sarcopoterium spinosum, Centaurea urvillei, Juniperus sp., Calicotome villosa. Şekil 3. Ambarseki köyü Figure 3. Ambarseki village Örnekleme alanının genel faunistik bilgilerine ulaşmak ve gözlemler esnasında elde edilemeyen böcekleri yakalayabilmek için farklı tipte tuzaklardan yararlanılmıştır. Ancak Balıkesir de de bahsedildiği gibi besin ve renk tuzaklarının çeşitli olumsuzluklarından dolayı ikinci yıl sadece çukur tuzaklardan faydalanılmıştır. Bu tuzaklardan elde edilen genel faunistik veriler takım ve familya bazında şöyledir (Çizelge 3): 17

Çizelge 3. Karaburun Ambarseki köyünde kurulan çukur tuzaklardan elde edilen faunistik veriler Table 3. Faunistic data from hole traps in Ambarseki village Takım Familya Takım Familya Orthoptera Tettigonidae Diptera Tephritidae Gryllidae Empididae Acrididae Lyriomizidae Dermaptera Forficulidae Calliphoridae Dictyoptera Ectobiidae Muscidae Blatellidae Scathophagidae Blattidae Drosphilidae Homoptera Triozidae Sciomyzidae Cicadellidae Coleoptera Ptinidae Aphididae Silvanidae Membracidae Elateridae Heteroptera Phytocoreidae Cerambycidae Lygaeidae Carabidae Reduviidae Staphilinidae Scutellidae Histeridae Lepidoptera Tortricidae Dermestidae Noctuidae Anobiidae Geometridae Curculionidae Nymphalidae Nitidulidae Satyridae Cucujidae ve bazı Microlepidopteralar Scolytidae Chrysomelidae Hymenoptera Ichneumonidae Oedemeridae Formicidae Scarabaeidae Tenebrionidae Cleridae Meloidae 4.1.1.3. Muğla Güney Ege yi temsilen Muğla ili, Marmaris ilçesi merkezde Günnücek dinlenme alanında bir adet ve Bayır köyünde iki adet olmak üzere toplam üç örnekleme alanı seçilmiştir. Örnekleme alanlarının 18

koordinatları Günnücek 36 o 51 kuzey, 28 o 16 doğu; Bayır 36 o 42 kuzey, 28 o 12 doğu dur. köy halkının geçim kaynağı defne, kekik, adaçayı üretimi ve arıcılıktır. Bayır köyünde belirlenen örnekleme alanlarında bulunan defne ocakları kızılçam (Pinus brutia) meşcerelerinin içinde yer almaktadır (Şekil 4). Şekil 4. Bayır köyü Figure 4. Bayır village Bu alanlarda defnenin haricinde bulunan flora elemanları şöyledir: Quercus coccifera, Cistus creticus; Asparagus acutifolius, Asphodelus aestivus, Anthyllis tetraphylla, Avena barbator, Capparis ovota, Centaurea solstitialis, Cirsium acarna, Echinops viscosus, Lavatera cretica, Micromeria juliana, Smilax aspera, trifolium rubens, Poa bulbosa, Phlomis frusticosa, Avena sterilis. Bu alanlarda bulunan defneler ocaklar şeklindedir ve Orman İşletme Müdürlüğünün belirlediği periyotlarda bu defneler kesilerek satılmakta ve köylüye ek gelir sağlamaktadır. Örneklemelerin gerçekleştiği ilk yıl defne kesimine izin verilmeyen üçüncü yıl olmasına rağmen defnelerin çok gürbüz ve boylu olmadıkları gözlenmiştir. Günnücek te ise sığla ve kızılçamlarla birlikte bulunan defne, Bayır köyündeki defne 19

ocaklarından çok daha farklı olarak ağaç formuna girmiş bireylerle temsil edilmektedir. Örnekleme alanının genel faunistik bilgilerine ulaşmak ve gözlemler esnasında elde edilemeyen böcekleri yakalayabilmek için farklı tipte tuzaklardan yararlanılmıştır. Ancak Balıkesir ve İzmir de sözü edilen nedenlerden dolayı sadece çukur tuzaklar kullanılmıştır. Elde edilen genel faunistik veriler ise aşağıdaki gibidir (Çizelge 4): 20

Çizelge 4. Marmaris Bayır köyünde kurulan çukur tuzaklardan elde edilen faunistik veriler Table 4. Faunistic data from hole traps in Bayır village Takım Familya Takım Familya Orthoptera Tettigonidae Diptera Tephritidae Gryllidae Lyriomizidae Dermaptera Forficulidae Calliphoridae Dictyoptera Ectobiidae Muscidae Blatellidae Scathophagidae Blattidae Drosphilidae Isoptera Cecidomyidae Homoptera Cercopidae Coleoptera Cleridae Triozidae Silvanidae Cicadellidae Elateridae Aphididae Cerambycidae Membracidae Carabidae Heteroptera Lygaeidae Melonidae Miridae Bruchidae Neuroptera Myrmeleonidae Staphilinidae Lepidoptera Tortricidae Dermestidae Noctuidae Nitidulidae Geometridae Cucujidae Nymphalidae Scolytidae ve bazı Microlepidopteralar Chrysomelidae Anobiidae Hymenoptera Ichneumonidae Scarabaeidae Formicidae Tenebrionidae Sphecidae Oedemeridae Vespidae Coccinellidae 4.1.2. Örnekleme alanlarında tespit edilen zararlılar 4.1.2.1. Cacoecimorpha pronubana (Hübner) (Lepidoptera, Tortricidae) Tanımı: Ergin erkeklerde kanat açıklığı 15-17 mm, dişilerde ise 18-22 mm dir. Ön kanatlar kavuniçi-kahverengidir (Anonymous g) 21

ve kırmızımsı kahverengi ya da koyu renkli farklı lekeler mevcuttur (Şekil 5b), bu lekeler dişilerde koyu kahverengi ağ görünümündedir. Arka kanatlar ise kavuniçi renklidir (Anonymous c). Yumurtaları açık yeşil ve ovaldir. Yumurta kümelerinin üstü bir tür mukoza ile örtülüdür ve yumurtalar birbirlerinin üzerine gelecek şekilde bırakılır. Larvaları 15-20 mm uzunluktadır. Renkleri beslendikleri konukçuya bağlı olarak değişmekle birlikte genellikle sarımsı yeşil renktedir (Şekil 5a). Baş kahverengi, sarı-kahvrengidir (Anonymous c). Pupa 9-12 mm uzunlukta koyu kahverengi-siyah renktedir. Sık bir ipek ağın içinde bulunur. Yayılışı: Kuzey Amerika, Güney Afrika, Avrupa, Küçük Asya, ve Kuzey Afrika dır. İtalya, Malta, İspanya, Fransa ve İsrail de yaygın olarak bulunurken İngiltere (Anonymous n), Galler, Yunanistan, İsviçre, Polonya, Fas, Cezayir ve Sicilya da lokal olarak bulunur (Anonymous c). Konukçuları: Larvalar polifagtır. Konukçuları arasında ahududu (Rubus), elma (Malus), kiraz, erik, şeftali (Prunus), turunçgiller, kuş üzümü ve bektaşi üzümü gibi meyve ağaçları ve ağaççıklar, patates, domates, bezelye (Lathyrus), fasulye (Vicia), havuç ve lahana gibi sebzeler bulunur. Ayrıca Acacia, Acer, Coronilla, Chrysanthemum, Cupressocyparis leylandii, Cytisus, Dianthus, Euphorbia, Fuchsia, Jasminum, Ilex aquifolium, Laurus nobilis, Ligustrum vulgare, Mahonia aquifolium, Pelargonium, Petunia, Rhododendron, Rosa ve Syringa vulgaris gibi süs bitkilerinde de bulunur. Bunun yanısıra İngiltere de Fragaria da, İsrail de avokadoda ve Kuzey Tunus ve Kuzey Cezayir de zeytinlerde zararlıdır. Ayrıca Arbutus, Euonymus japonicus, Robinia, Hedera helix ve Hippophae rhamnoides in de konukçuları arasında yer almaktadır. 22

a b Şekil 5. Cacoecimorpha pronubana (Hübner) nın a) larvası, b) ergini Figure 5. a) Larvae, b) adult of Cacoecimorpha pronubana (Hübner) Biyolojisi ve zarar şekli: C. pronubana farklı bölgelerde farklı sayıda generasyon verir. Örneğin Güney Avrupa da yılda dört generasyon verirken bu sayı Kuzey Afrika da altıya kadar yükselir. Kışı larva halinde geçirir. Ergin olmadan yedi gömlek değiştiren larvalar ipek bir ağ örerek içine yerleşirler veyaprakların üst 23

epidermisini yemeye başlarlar (Şekil 6). Larvalar üçüncü dönemden itibaren oburca beslenerek yaprakların tamamını ve çiçek sürgünlerini de tüketirler. Son beslendikleri yerde pupa olurlar. Ergin çıkışından kısa bir süre sonra çiftleşme gerçekleşir ve yumurtlama birkaç gün sonra gerçekleşir. Her dişi ergin, içinde 10-200 yumurta bulunan en fazla sekiz yumurta kümesi bırakır. Yumurta kümeleri genellikle yaprak altlarına bırakılır. Yumurtadan çıkış süreleri 13 C de 24 gün, 21 C de 12 gündür. Karanfil üzerinde 23-25 C ve % 65-75 orantılı nemde inkubasyon süresi altı ila on gün sürerken, aynı koşullarda larva gelişimi 8-22 gün ve pupa gelişimi 4-14 gün sürer. Şekil 6. Cacoecimorpha pronubana (Hübner) nın zarar şekli Figure 6. Damage of Cacoecimorpha pronubana (Hübner) Doğal düşmanları: Trichogramma evanescens (Westwood) (Hym., Trichogrammatidae) Elachertus artaeus (Walker) (Hym., Eulophidae) Colpoclypeus florus (Walker) (Hym., Eulophidae) Itoplectis maculator (Fabricius) (Hym., Ichneumonidae) Macrocentrus rossemi Hasselbarth and Van Achterberg (Hym., Braconidae) 24

Actia pilipennis (Fallén) (Dipt., Tachinidae) Nemorilla maculosa (Meigen) (Dipt., Tachinidae) Nemorilla floralis (Dipt., Tachinidae) (Anonymous i) Pseudoperichaeta nigrolineata (Walker) (Dipt., Tachinidae) (Anonymous i, Anonymous c) Pseudoperichaeta palesoidea (Robineau-Desvoidy) (Dipt., Tachinidae) Bessa parallela (Dipt., Tachinidae) (Anonymous i) Çalışma süresince elde edilen doğal düşman faunasından Diptera takımına bağlı Tachinidae familyasına ait bireyler elde edilmiş ancak teşhis sonuçları henüz ulaşmamıştır. Örnekleme alanlarındaki durum: Balıkesir: 2004 yılında Bandırma da özellikle birinci örnekleme alanı olarak belirlenen bölgede mayıs ayının sonundan itibaren bu türün larvalarına rastlanmaya başlamıştır. Taze yaprakları birleştirerek kendine bir barınak yapan larvanın, bu yaprakları damarları dahil bir şey kalmayıncaya kadar tükettiği belirlenmiştir. Haziran ayı ve temmuz başına kadar yapılan arazi gözlemlerinde larvaların bulunduğu tespit edilmiştir. Temmuz ve ağustos aylarında rastlanmayan larvalara ancak eylül ayı başlarında tekrar rastlanmıştır. Birleştirilmiş yapraklardan alınan örnekler laboratuvara getirilerek gözlem kavanozlarına alınmıştır. Beslenmeleri için defne fidanlarının üzerine bırakılan larvaların biyolojileri incelemeye alınmıştır. Ancak larvalar bir süre beslenmelerine karşın sadece bir ergin elde edilebilmiştir. 2005 yılında haziran ayının ortasından itibaren ağustos ayının başlarına kadar olan sürede yapılan arazi çalışmalarında bu zararlının larvalarına rastlanmıştır. Laboratuvara getirilen örnekler içerisinden haziran ortasında alınan larva, yaklaşık bir aylık bir süreden sonra temmuz ayının ortasında ergin hale gelmiştir. Temmuz ayı ortasında alınan örneklerden ise yaklaşık 20 gün sonra ergin bireyler elde edilmiştir. Örnekleme alanlarının arasında bu zararlının bulunması açısından farklılık tespit edilmiştir. Zeytin bahçelerinin arasında, daha yüksek boylu ağaçların arasında bulunan ve daha boylu olan 25

defnelerin olduğu ikinci alanda bu zararlıya hemen hemen hiç rastlanmamıştır. Buna karşılık yine zeytin bahçelerinin arasında bulunan ancak çok daha seyrek bir örtünün bulunduğu ikinci örnekleme alanında zararlı oldukça yoğun olarak bulunmuştur. İzmir: Karaburun da belirlenen örnekleme alanlarında bu zararlıya rastlanmamıştır. Ancak enstitümüzde devam eden defne programı dahilinde gerçekleştirilen diğer defne çalışma alanlarından elde edilen örneklerde ve Enstitü fidanlığında yetiştirilen defnelerde bu zararlıya rastlanmıştır. Haziran ayının ortasında getirilen örnekten yaklaşık 20 gün sonra ergin birey elde edilmiştir. Ergin, çıkışından altı gün sonra ölmüştür. Muğla: Muğla daki örnekleme alanlarında bu zararlıya rastlanmamıştır. 4.1.2.2. Archips rosanus (Linnaeus) (Lepidoptera, Tortricidae) Tanımı: Ergin erkeklerde kanat açıklığı 15-18 mm dir. Ön kanatlar açık kahverengidir. Üzerinde koyu kahverengi ya da (genellikle) açık kırmızımsı lekeler bulunur (Şekil 7b). Arka kanatlar gridir. Ergin dişilerde ise kanat açıklığı 15-24 mm dir. Ön kanatlar kahverengimsidir ve lekeler zayıf olmakla birlikte koyu kahverengidir. Arka kanatlar gridir ve apikal alanda hafif kavuniçi-sarı renkli saçaklar bulunur (Anonymous d; Özay, 1997). Yumurta 0,9 0,7 mm büyüklükte, oval ve grimsi yeşil renktedir. Larva 22 mm uzunlukta, açıktan koyuya değişen yeşil renktedir (Şekil 7a). Baş ise siyaha yakın bir renkte (Toros, 1992), küçük ve dardır (Anonymous d). Pupa 11-14 mm uzunluktadır ve kahverengidir. İki eşey de kanatların desenleri ve renklenmeleri açısından farklılık gösterirler (Anonymous d, Anonymous f). Yayılışı: Genel yayılış alanı İskandinavya ve Trans Kafkasya dahil olmak üzere Avrupa, Küçük Asya ve Kuzey Amerika nın sahil şerididir (Anonymous d). Türkiye de Akdeniz, Ege, Marmara, Karadeniz ve Orta Anadolu bölgelerinde bulunmaktadır (Özay, 1997 Aksu, 1963 ve Sekendiz, 1974 e atfen). 26

a Şekil 7. Archips rosanus (Linnaeus) un a) larvası, b) ergini (Anonymous j) Figure 7. a) Larvae, b) adult of Archips rosanus (Linnaeus) (Anonymous j) Konukçuları: Polifag larva elma, armut ve erik gibi birçok ağaç ve ağaççıkta bulunur. 93 bitki türünde zarar yaptığı belirtilmektedir (Özay, 1997 Balachowsky 1966 ya atfen). Ribes nigrum, Humulus sp., Rubus idaeus, Crataegus, Ligustrum (A.B.D.) ve Abies in yanı sıra Acer, Alnus, Betula, Cistus, Corylus, Cydonia, Fraxinus, Hippophae, Laurus, Lonicera, Medicago, Morus, Myrtus, Plantanus, Populus, Prunus, Quercus, Rhododendron, Rosa, Salix, Syringa, Tamarix, Tilia, Ulmus, Urtica, Vaccinium ve Viburnum da konukçuları arasında yer alırlar (Anonymous d). Türkiye de 19 familyaya ait 42 bitki türünde zarar yaptığı belirlenmiştir (Özay, 1997; Selek, 1998). Biyolojisi ve zarar şekli: Yılda genellikle bir generasyon verirler (Anonymous s; Anonymous m; Anonymous j; Önder, 1993 ). Dişiler yumurtalarını yaz aylarında konukçu bitkilerin kabuklarına bırakırlar. Yumurtalar ertesi yıl bölgelere göre değişmek üzere şubat ayının sonundan itibaren açılmaya başlarlar. Gelişmelerini dört gömlek değiştirerek tamamlayan larvalar beslenme amacıyla kıvırdıkları yapraklar arasında mayıs ayında pupa olmaya başlarlar (Anonymous s). Karakteristik olarak birden fazla yaprağı ipeğimsi ağlarla birbirine bağlayıp buket haline getiren larvalar tek yaprakta beslendiklerinde ise yaprağı orta damar doğrultusunda puro gibi uzunlamasına sararlar (Anonymous s; Anonymous k). Erginler mayıs b 27

ayından itibaren çıkmaya başlarlar ve temmuzun ortalarına kadar ergin uçuşları devam eder. Ergin çıkışından 3-4 gün sonra dişi bireyler yumurtalarını 2-100 yumurta içeren paketler halinde bırakırlar. Larvalar konukçu bitkilerin gözlerini, çiçeklerini, yapraklarını yiyerek ve meyveleri kemirerek ürünün kalitatif ve kantitatif olarak zarar görmesine yol açarlar (Anonymous h; Anonymous s; Anonymous m; Anonymous j; Anonymous a; Önder, 1993; Anonymous d). Doğal düşmanları: Trichogramma cacoeciae (=embryophagum) Marchal (Hym., Trichogrammatidae) (Anonymous d; Anonymous s) T. dendrolimi (Hym., Trichogrammatidae) (Anonymous s) Goniozus sp. (Hym., Bethylidae) (Anonymous s) Habrobracon variegator Spinola (Hym., Braconidae) (Anonymous s) Apanteles sp. (Hym., Braconidae) (Anonymous s) Cyclogastrella deplanata Nees (Hym., Braconidae) (Anonymous d) Monodontomerus aereus Walker (Hym., Braconidae) (Anonymous d) Brachymeria pseudorugosa Masi (Hym., Braconidae) (Anonymous d) Meteorus ictericus Nees (Hym., Braconidae) (Anonymous d) Dibrachys cavus (Walk.) (Hym., Pteromalidae) (Anonymous s) Habrochytus chrysos (Walk) (Hym., Pteromalidae) (Anonymous s) H. semotus (Walk.) (Hym., Pteromalidae) (Anonymous s) Mesopolobus sp. (Hym., Pteromalidae) (Anonymous s) Colpoclypeus florus (Walker) (Hym., Eulophidae) (Anonymous d) Eulopus larvarum (L.) (Hym., Eulophidae) (Anonymous s) Tetrastichus galactopas (Ratz.) (Hym., Eulophidae) (Anonymous s) 28

Pedichius bruchisida Rond (Hym., Eulophidae) (Anonymous s) Eupelmus urozonus Dalman (Hym., Nupelmidae) (Anonymous s) Monodentomerus aereus Wlk. (Hym., Torymidae) (Anonymous s) Rachymeria intermedia (Noes) (Hym., Chalcididae) (Anonymous s) Oedemopsis scabricula (Grav.) (Hym., Ichneumonidae) (Anonymous d) Itoplectis maculator F. (Hym., Ichneumonidae) (Anonymous d) Lissonota sp. (Hym., Ichneumonidae) (Anonymous d) Pimpla turionellae L. (Hym., Ichneumonidae) (Anonymous d) Trichomma sp. (Hym., Ichneumonidae) (Anonymous s) Pseudoperichaeta nigrolineata (Walker) (Dipt., Tachinidae) (Anonymous d) Cadurcia casta Rond. (Dip., Tachinidae) (Anonymous s) Örnekleme alanlarındaki durum: Balıkesir: Balıkesir deki örnekleme alanlarında bu zararlıya rastlanmamıştır. İzmir: Karaburun da belirlenen örnekleme alanlarında bu zararlıya rastlanmamıştır. Ancak enstitümüzde devam eden defne programı dahilinde gerçekleştirilen diğer defne çalışma alanlarından elde edilen örneklerde bu zararlıya rastlanmıştır. Özellikle bahçe kenarlarında kurulu ve sulak alanlara yakın bölgelerden elde edilen birleştirilmiş yapraklar arasında bu zararlının larvaları tespit edilmiştir. Laboratuvarda gözlem kaplarına alınan larvalardan yaklaşık 20 gün sonra bu zararlının ergin bireyleri elde edilmiştir. Muğla: Muğla da belirlenen örnekleme alanlarında bu zararlının zararına yönelik bir veri elde edilememiştir. Ancak Marmaris ilçesi merkezde Günnücek dinlenme alanında fauna belirlemeye yönelik olarak kurulan çukur tuzaklarda 2004 yılında nisan ayının sonunda ergin bireyler elde edilmiştir. 29

4.1.2.3. Otiorhynchus spp. (Coleoptera, Curculionidae) Otiorhynchus türleri polifag türleri kapsar. Larvaları toprak içinde bitki kökleri ile beslenirken erginleri bitkilerin yaprak ve sürgünlerinde beslenirler. Genellikle gece faaliyet gösteren erginlerin beslenmesinden doğan zarar çok karakteristiktir. Lodos vd. (1978) Ege ve Marmara Bölgelerinde toplam 33 türünü saptamışlardır. Yapılan çalışma sonucunda defne alanlarında, morfolojik olarak birbirine çok yakın türleri içeren bu grup içerisinde yer alan üç tür belirlenmiştir. Bu türler Otiorhynchus ovalipennis Boheman in Scönherr, Otiorhynchus scitus Gyllenhal in Schönherr ve Otiorhynchus balcanicus Stierlin dur. Ancak O. scitus ve O. balcanicus sadece Bandırma da 2004 yılının ağustos ayının ortasında, çukur tuzaklardan ve birer birey olarak elde edilmiştir. Ayrıca bu iki türün defnede zarar yaptıklarına dair herhangi bir bilgiye de rastlanmamıştır. Bu nedenlerden dolayı sadece O. ovalipennis e ait bilgiler verilmiştir. Otiorhynchus ovalipennis Boheman in Scönherr (Col., Curculionidae) Tanımı: Protibianın apikali sadece içe doğru çıkıntılıdır, dış kenarı düzdür. Profemur dişlidir. Elitra oval ve kubbelidir ve elitranın dikişi ve birinci bölme araları apikalde çıkıntılı değildir. Femoral dişlerden en az bir tanesi iri, funikulusun birinci segmenti ikinci segmenti kadar veya daha kısadır. Funikulusun ilk segmenti ikinci segmentten daha uzundur veya eşit uzunluktadır. Metafemur dişlidir. Profemoral diş normal büyüklüktedir, uzun olduğu durumda ise apikali daima iki zirve ile sonlanır. Pronotum iri tüberküllüdür, metafemoral diş profemoral dişten daha küçüktür (Keskin, 2005). O. ovalipennis in genel görünüşü Şekil 8 deki gibidir. 30