Trombosit Hastalıklarında Temel Tanısal Yaklaşım



Benzer belgeler
[ALPHAN KÜPESİZ] BEYANI

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRİLMESİ

KONJENİTAL TROMBOSİT HASTALIKLARI

KANAMA BOZUKLUKLARI. Dr.Mustafa ÇETİN Dedeman Hematoloji Bölümü 2007

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ

Gebelik ve Trombositopeni

2. Çocukluk çağında demir eksikliği anemisi?

Kanamalı Hastaya Yaklaşım. Prof. Dr. Murat Söker

Fatma Burcu BELEN BEYANI

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

KALITSAL TROMBOSİT FONKSİYON BOZUKLUKLARI

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

TROMBOSİTOPENİ. Doç.Dr.Itır Şirinoğlu Demiriz SBÜ Bakırköy Dr Sadi Konuk EAH İç Hastalıklar ABD ve Hematoloji Kliniği

MENORAJĐLĐ HASTALARDA VON WĐLLEBRAND HASTALIĞI VE TROMBOSĐT FONKSĐYON BOZUKLUKLARININ ARAŞTIRILMASI

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

Yenidoğanda Kalıtsal Kanama Bozukluklarına Yaklaşım

Fibrinolytics

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

KANAMALI HASTAYA YAKLAŞIM. Dr.Mualla Çetin Hacetepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Ünitesi

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

Tam Kan; Hemogram; CBC; Complete blood count

MENOPOZ. Menopoz nedir?

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

Koagülasyon Mekanizması

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

KOAGÜLOPATİDE YATAKBAŞI TANISAL YÖNTEMLER. Dr Reyhan POLAT Dışkapı Yıldırım Beyazıt EAH Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniği

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Hematoloji BD Olgu Sunumu 8 Şubat 2018 Perşembe. Dr.

MİYELODİSPLASTİK SENDROM

4.SINIF HEMATOLOJI DERSLERI

Kanamanın durması anlamına gelir. Kanamanın durmasında üç eleman rol alır. Bunlar şunlardır:

BERNARD SOULİER SENDROMU VE GLANZMAN TROMBASTENİSİ TANISIYLA İZLENEN OLGULARIMIZDA MUTASYON ANALİZİ

Fanconi Anemisinde Hematopoetik Kök Hücre Transplantasyonu

LÖKOSİTOZLU ÇOCUĞA YAKLAŞIM. Doç.Dr.Alphan Küpesiz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Onkoloji BD Antalya

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Hematoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 5 Ekim 2016 Çarşamba


Kalıtsal Trombosit Hastalıkları

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

Trombositopenili Hastaya Yaklaşım Çanakkale Devlet Hastanesi. ATU Dr. Kenan ATAÇ

Grup adı: MEZUNİYET SONRASI EĞİTİM- ANADAL UZMANLIK EĞİTİMİNDE HEMATOLOJİ

KANAMA BOZUKLUKLARI DR ALPARSLAN MUTLU

ANEMİYE YAKLAŞIM. Dr Sim Kutlay

KANAMA HASTALIKLARI. Doç. Dr. Serap Karaman

KALITSAL PLATELET HASTALIKLARINA YAKLAŞIM

KANAMA BOZUKLUĞU VE TRAVMA KAMİL TÜNAY AKÜ ACİL TIP ABD ATUDER 2013

KONJENİTAL TROMBOSİTOPENİDE KANAMA. Dr. Arzu Akyay İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji/Onkoloji Bilim Dalı

Kordon kanı testinde anormal seviyeler ne anlama gelir?

Romatizma BR.HLİ.066

KAYNAK:Türk hematoloji derneği

Değişik hastalık gruplarında trombosit hacim değişkenleri

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

HEMOSTAZİS S VE DOÇ.. DR. MEHMET FERAHMAN GENEL CERRAHİ AD.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI

FİBRİN YIKIM ÜRÜNLERİ

Dr. Aydoğan Lermi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı

Kanama ve Pıhtılaşma Bozuklukları

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

KONJENİTAL TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANILI ÜÇ OLGU

[embeddoc url= /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ]

İDİYOPATİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA (İTP) NEDİR?

HEMATOLOJİK DEĞERLENDİRME. Dr. S. Sami Kartı Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bölümü

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI.

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

TROMBOSİT FONKSİYON BOZUKLUKLARI

Homeostaz. Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu. Serin proteaz

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI.

4/12/2019. Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu. Homeostaz. Serpin (Serin proteaz inhibitörü) Trombin

Tüberkülozda Yeni Tanı Metodları (Quantiferon)

Kalıtsal ve akk z trombos t fonks yon

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM ETİYOPATOGENEZ

SEPSİSTE YENİ TANIMLAMALAR NE DEĞİŞTİ? Doç. Dr. Murat Hakan Terekeci

KOAGÜLASYON TESTLERİ

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Trombositopeni ve Trombosit Fonksiyon Bozukluğunda Girişimsel İşlemler. Dr. Adnan Taş

Kronik Hastalığı Olanlarda ve İmmünsüpresif Hastalarda Bağışıklama. Dr. Hüsnü Pullukçu Ege ÜTF Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI.

Genel olarak büyük travma sonras olu-

G6PD B: En sık görülen normal varyanttır. Beyaz ırk, Asya ve siyah ırkın büyük bir kısmında görülür (sınıf-iv).

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

ANTİNÜKLEER ANTİKOR. ANA Paterni İlişkili Antijen Bulunduğu Hastalık. Klinik Laboratuvar Testleri

Yaygın Damar İçi Pıhtılaşma Sendromu (YDPS) TANI VE TEDAVİ KLAVUZU

Paroksismal Nokturnal Hemoglobinürinin Flow Sitometrik Tanısı

KLİNİK TIBBİ LABORATUVARLAR

Hemostaz: adhesion molecules (E-CAM-1, V-CAM-1, I-CAM-1 ve -2) U-plasminogen activator fibronectin

TROMBOSİTOPENİLER. Dr. Esma Altunoglu. İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 4. KLİNİK ÖZELLİKLER 4.1 Terapötik endikasyonlar NIZORAL Ovül, akut ve kronik vulvovajinal kandidozun lokal tedavisinde kullanılır.

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM III SİNDİRİM VE HEMOPOETİK SİSTEMLERİ III

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Transkript:

Trombosit Hastalıklarında Temel Tanısal Yaklaşım Kürşat KAPTAN Gülhane Askeri Tıp Akademisi, Ankara Öykü Her hastalıkta olduğu gibi hastaların değerlendirmesine dikkatli bir öykü ile başlanmalıdır. Trombosit hastalıklarında ana bulgu kanamadır. Hastanın kendisine ve ailesine ait kanama öyküsü ayrıntılı olarak irdelenmelidir. Kalıtsal bozukluklarda kanama doğumu takiben veya çocuklukta meydana gelir ve uygun aile öyküsü vardır. Ancak aile öyküsünün olmaması veya kanamanın yetişkin dönemde başlaması kalıtsal bozuklukların dışlanması için yeterli değildir. Öyküde kanama probleminin süresi, şekli ve şiddeti değerlendirilmeli, gerçek bir kanama bozukluğunun olup olmadığı ortaya konmalıdır. Travmaya olan yanıt en mükemmel tarama testidir. Travma derecesi ile uyumsuz bir kanama olup-olmaması veya diş çekimi gibi küçük bir cerrahi işlemi takiben kan transfüzyonu yapılmasına gereksinim olup-olmaması kanama bozukluğu olup-olmadığına dair önemli bir destektir. Birçok ilaç, bitkisel kaynaklı ürün, gıda ve hastalık trombosit fonksiyonlarını etkiler. Bu nedenle dikkatle irdelenmelidirler. Oldukça yaygın olarak kullanılan aspirin akıldan çıkarılmamalıdır. Trombosit fonksiyon bozukluğuna yol açabilen hastalıklar da (böbrek yetmezliği, karaciğer yetmezliği, tiroid hastalıkları, bağ dokusu hastalıkları, myeloproliferatif hastalıklar, myelodisplastik sendrom, maligniteler ve kalp damar hastalıkları gibi) sorgulanmalıdır. Tüm bunlara ek olarak, albinizm, sağırlık, nefrit ve enfeksiyonlara yatkınlık gibi klinik özellikler kalıtsal trombosit hastalıklarının ayırıcı tanısında yardımcı olabilmektedir. Trombositozlu olgularda bunun süresinin saptanmaya çalışılması yanında, yeni travma veya cerrahi, splenektomi yapılması, bölgesel veya sistemik enfeksiyon veya enflamasyon, yeni veya geçmiş kanama, tromboz veya demir eksikliği, kronik hematolojik hastalık varlığı, malignite varlığını düşündürebilecek kilo kaybı ve halsizlik gibi şikayetler aranmalıdır. Klinik Bulgular Trombosit hastalıkları temel olarak mukoza ve deride olan kanamalarla karakterizedir. Mukoza kanamaları burun kanaması, diş eti kanaması veya ağız içi mukozada hemorajik büller şeklindedir. Ciltte olan kanamalar ise peteşi veya yüzeyel ekimozlar şeklinde ortaya çıkarlar. Trombosit anormalliklerinde kanamalar travmayı takiben hemen meydana gelir, gecikmiş kanama olması nadirdir. von Willebrand (vw) hastalığındaki kanama bulgularının da trombosit fonksiyon bozukluğuna benzerlik göstermesi nedeniyle, muhtemel trombosit hastalığında vw hastalığı da değerlendirme içine alınmalıdır. Laboratuar testleri Trombosit Sayımı ve Periferik Kan Yayması Trombosit sayımı direk gözle veya tam kan sayım cihazları ile yapılabilir. Yetişkinlerdeki normal trombosit sayısı 150-450x10 9 /l dir. Trombositopeni ise bu değerin <150x10 9 /l olmasıdır. Ancak normal populasyonun %2,5 inin bu değerin altında yer alabileceği de akıldan çıkarılmamalıdır. Trombositopeni saptandığında örneğin pıhtılı olması, yanlış hasta ve diğer laboratuar hataları dışlandıktan sonra ilk olarak yalancı trombositopeni değerlendirilmelidir. Yalancı trombositopeni genellikle tam kan tüpünde antikoagülan olarak EDTA kullanıldığında meydana gelmekte ve periferik yaymada (PY) büyük trombosit kümelenmelerinin görülmesi 11

KAPTAN K. Trombosit Hastalıklarında Temel Tanısal Yaklaşım ile ayrılabilmektedir. Tam kan sayımı için heparin veya sitrat kullanılması ile doğru sayım sonucu elde edilebilmektedir. Makrotrombositopeni sendromlarında da, otomatik tam kan sayım cihazlarında dev trombositlerin lökosit olarak sayılmalarından dolayı, trombosit sayımı hatalı olarak düşük çıkabilmektedir. Halen trombositlerin kalitatif ve kantitatif anormalliklerinin değerlendirilmesinde PY nın direk olarak değerlendirilmesinin yerine konulabilecek bir yöntem yoktur. PY nın trombosit sayısı, morfolojisi ve küme varlığı ile beyaz küreler ve eritrositler yönünden dikkatli olarak incelenmesi gerekir. PY antikoagülan kullanılmamış kandan (parmak ucundan) taze olarak hazırlanmalıdır. PY da normal fonksiyona sahip trombositler kümeler oluştururlar. Bu kümelenmelerin görülmemesi trombosit fonksiyon bozukluğunu düşündürmelidir. PY da normalde 100 lük büyütmede her alanda yediden daha az trombosit görülmesi trombositopeni yönünden uyarıcı olmalıdır. Tam kan sayım cihazları veya PY ile trombositlerin boyutlarını değerlendirmek mümkündür. Tam kan sayımında ortalama trombosit hacmi (OTH- MPV) trombosit boyutunun göstergesidir. Normal değerler 7-11 fl arasında değişir. Genç trombositlerin boyutları daha büyük iken, yaşlanmaları ile boyutlarında küçülme meydana gelmektedir. PY da büyük trombositlerin görülmesi bir yıkıma bağlı olarak kemik iliği yanıtının arttığını (trombosit yaşam döngüsünün hızlandığını) düşündürür. Buna eğer eritrosit fragmantasyonu da eşlik ediyorsa, mikroanjiopatik hastalıklardan (DİK, HELLP sendromu, HUS veya TTP gibi) şüphelenilmelidir. Trombositopenili bir hastada ileri derecede büyük trombositler Bernard-Soulier veya Alport sendromu gibi kalıtsal hastalıklarda görülebilir. Gerçek kalıtsal makrotrombositopenilerde genellikle trombositlerin hemen tümü büyüktür ve eritrosit boyutlarına ulaşabilirler. PY da trombositlerin boyutları yanında anormal trombosit granülleri ve nötrofil inklüzyonlarını da dikkat edilmelidir. Birçok kalıtsal trombositopenide nötrofilik inklüzyonlar da bulunur (May-Hegglin anomalisi, Alport sendromu, Sebastian sendromu, Fechtner sendromu, Epstein sendromu). Trombositoz varlığı ile ileri derecede büyük trombositler veya megakaryosit parçacıklarının görülmesi myeloproliferatif hastalık olasılığını akla getirir. Küçük trombositler ise diğer kalıtsal hastalıklar (Wiskott-Aldrich sendromu gibi) için tipik bulgudur. Kalıtsal alfa-granül eksikliğini düşündüren gri trombositler ise soluk ve granülsüz veya az granüllü olarak görünürler. Ancak sıklıkla akkiz bazı hastalıklarda da (myelodisplastik sendrom gibi) görülebilirler. Kanama Zamanı Deride standart bir kesi yapıldıktan sonra kanamanın durması için geçen zamanı ölçen ve değişkenlikler gösteren bir testtir. Trombositler ve damar duvarı arasındaki etkileşimi ölçer. En sık kullanılan yöntem Ivy yöntemidir. Test sadece trombosit sayı ve fonksiyonuna bağlı değildir. Aynı zamanda fibrinojen konsantrasyonuna, yeterli vasküler fonksiyona, kesinin boyutu ve yönüne, kesi bölgesine, deri kalitesine, derinin ısısına, uygulayıcıya ve hasta ile uyuma bağlıdır. Her ne kadar işleme ait değişkenler kanama zamanı sonucunu etkilerse de, kanama zamanı şüpheli kanama bozukluklarında tarama testlerine eklenmiştir. Trombosit sayısı normal ve aspirin kullanmayan hastalarda kanama zamanı temel olarak kalıtsal trombosit fonksiyon bozukluklarının taranması amacıyla kullanılır. Mukoza ve deri kanamaları olan hastalarda testin anormal olması trombosit fonksiyon bozukluğu veya vw hastalığı için spesifik testlerin yapılmasını gerektirir. Ancak testin normal olması vw hastalığı için test yapılmasına engel olmamalıdır. Kanama zamanı, cerrahi öncesinde kanama öyküsü olmayanların hemostatik durumunun ve trombositopenik olgularda ise fonksiyon bozukluğunun ortaya konmasında değersizdir. Test bir çok laboratuar tarafından, sonuçlarının değişkenlik göstermesi, tekrarlanabilirliğinin düşüklüğü ve cerrahide kanama ile ilişkisinin yetersizliği nedeniyle uygulamadan kaldırılmıştır. Yeni trombosit fonksiyon ölçüm (PFA-100 gibi) cihazları başlangıç trombosit fonksiyon taraması için popülerlik kazanmaktadır. Trombosit Agregasyonu Trombosit agregasyon çalışması ile in vitro trombosit aktivasyonu ve agregasyonu ölçülür. Bir çok faktör çalışma sonuçları üzerinde etkili olur. Örneğin trombosit sayısı, işlem yapılan sıcaklık, karıştırma hızı ve işlem zamanı (test kan alındıktan sonra 4 saat içinde tamamlanmalıdır). Testlerde en sık kullanılan agonistler ADP, kollajen, araşidonik asit, epinefrin, trombin ve ristosetindir. ADP ve epinefrin için optimal agregasyon yanıtı bifazik bir yapı oluşturur. Agregasyonun ilk dalgası GPIIb/ 12

Trombosit Hastalıklarında Temel Tanısal Yaklaşım KAPTAN K. IIIa membran reseptörlerinin aktivasyonunun ve takiben trombositlerin fibrinojen aracılığıyla birbirine bağlamlarının sonucudur. Agregasyonun ikinci dalgası ise trombosit granüllerinin boşalması ve bunların etkisi ile agregasyonun güçlenmesi sonucudur. Araşidonik asit, kollajen ve trombin ise bir tane agregasyon dalgası oluştururlar. Diğer önemli agonist olan ristosetin vwf ün GPIb/IX/V kompleksine bağlanmasına aracılık eder. Agregasyon çalışması ristosetinin değişik konsantrasyonları ile yapılarak, ristosetine olan duyarlılık test edilebilir. Normal sonuç sağlanabilmesi için fonksiyonel vwf ve normal GPIb/IX/V gereklidir. Bu nedenle ristosetin ile vw hastalığı ve Bernard-Soulier sendromu gibi trombosit fonksiyon bozukluğu saptanabilir. Otomatik Trombosit Fonksiyon Tarama Testleri PFA-100, Ultegra ve Plateletworks değişik amaçlarla trombosit fonksiyonlarının değerlendirilmesinde kullanılmaktadır. Bunlar arasında yaygın olarak kullanılanı PFA-100 dür. Platelet Function Analyzer (PFA-100) Kanama zamanına göre trombosit fonksiyonlarını çok daha duyarlı ve tekrarlanabilir olarak değerlendirebilmektedir. Trombosit fonksiyon tarama testi olarak kanama zamanının yerine kullanılmaya başlanmıştır. İki adet kullan-at kartuş kullanılarak çalışma yapılır. Kartuşların membranı agonist (kollajenepinefrin veya kollajen-adp) ile kaplıdır. Bu membranın ortasında ise bir delik bulunur. Trombositler bu delikten yüksek akım hızı ile geçerler. Cihaz trombositlerin bu membrana yapışıp, agrege olup ve daha sonrada açıklığın tıkanması için geçen kapanma zamanı nı ölçer. Bu cihaz aspirine bağlı kusurlar ile daha ağır fonksiyon bozukluklarının ayrımını yapabilmektedir. Normal sonuç daha pahalı olan trombosit fonksiyon testlerinin yapılmasına olan gereksinimi ortadan kaldırabilmektedir. Ancak PFA-100, in vivo bir test olan kanama zamanı gibi vasküler fonksiyonu değerlendirememektedir. PFA-100 standart agregasyon ile karşılaştırıldığında aspirine bağlı kusurlar, vw hastalığı ve Glanzmann trombastenisi tanısında duyarlılığı yüksektir. Ancak diğer spesifik trombosit kusurlarında (depo havuzu eksiklikleri gibi) duyarlılığı düşüktür. Ayrıca aspirinin etkisine olan duyarlılığına karşın, diğer trombosit antagonisti ilaçların etkilerine duyarılılığı düşüktür. Ultegra aktiflenmiş trombositlerin fibrinojene bağlanabilme yeteneklerinin ölçümüne dayanan trombosit agregasyon testidir. Esas olarak GPIIb/ IIIa antagonisti (abciximab, tirofiban veya eptifibatide gibi) ilaçların etkilerini ölçmek için geliştirilmiştir. Plateletworks girişimsel kalp işlemleri sırasında taze tam kan örneklerinde trombosit agregasyonun yüzdesini saptamak üzere hızlı trombosit agregasyon cihazı olarak planlanmıştır. Kan örneğinde fonksiyonel trombositlerin agregasyonuna bağlı olarak trombosit sayısında oluşan değişiklikleri saptar. Kemik İliği İncelemesi Trombositopeni ve trombositozun değerlendirilmesinde kullanılabilir. Kemik iliği incelemesi trombositoz nedeninin (reaktif veya myeloproliferatif hastalıklar) ortaya konmasında yardımcı olabilir. Trombositopenik hastada da ise trombositopeni için neden saptanamadığında, megakaryosit varlığı veya yokluğunu göstermede yararlı olabilir. Megakaryositlerin olmaması disfonksiyonel bir kemik iliğini düşündürürken, megakaryosit sayısının artması periferik yıkımın karşılanmaya çalışıldığını düşündürür. Kemik iliği incelemesi ayrıca myelofitiziye oluşturan trombositopeni nedenlerinin ortaya konmasını da sağlar. Koagülasyon Testleri - von Willebrand Hastalığı Trombosit fonksiyon bozukluğunun başlangıç incelemesine, kanamanın koagülopatiye bağlı nedenlerini ekarte edebilmek için, bazı temel koagülasyon testleri de (PT, APTT) eklenmelidir. VW hastalığının tam bir trombosit fonksiyon bozukluğu olmamasına karşın uzun kanama zamanı veya trombosit fonksiyon tarama test anormalliği olan kanamalı hastalarda ayırıcı tanıda değerlendirilmelidir. VW hastalığında aile öyküsünde genellikle kanamaya yatkınlık vardır ve kanamalar trombosit fonksiyon bozukluğunu taklit eder. Patoloji vwf düzeyinin azalmış olması veya fonksiyonunun bozukluğudur. VW hastalığı için FVIII düzeyi, vwf antijeni ve ristosetin kofaktör aktivitesinin ölçümü yapılmalıdır. Trombositlerin Değerlendirilmesinde Diğer Yöntemler Akım sitometrisi de trombosit yapı ve fonksiyonunu ölçmede kullanılabilmektedir. Trombosit aktivasyonu sırasında hücre yüzeyinde ortaya çıkan (P-selektin ve trombospondin gibi) proteinlerin ve GPIIb/IIIa nın fibrinojene bağlanmasıyla oluşan yeni epitopların antikorlar aracılığıyla saptanması trombosit aktivasyonunun saptanmasında kullanılmaktadır. Aynı zamanda trombosit yüzey glikoproteinlerinde eksiklik olup olmadığı da sapta- 13

KAPTAN K. Trombosit Hastalıklarında Temel Tanısal Yaklaşım nabilmektedir (Glanzman trombastenisinde GPIIb/ IIIa reseptörlerinin eksikliği gibi). Akım sitometrisi ayrıca dense granüllerin (mepakrin uptake veya salınımı), agregasyon, mikropartikül oluşumu ve trombosit prokoagülan aktivitesinin ölçümünde de kullanılmıştır. Akım sitometrisinin diğer bir kullanım yeri ise ITP ve ilaca bağlı trombositopenilerde trombosit otoantikorlarının saptanmasıdır. Ancak ITP de spesifitesi düşükken, ilaca bağlı antikorların saptanmasında çok daha spesifik olarak kullanılabilir. Akım sitometrisi ile RNA ya bağlanabilen thiazole orange boyası kullanılarak RNA içeriği fazla olan trombositler (retiküllü trombositler) ölçülebilir. Genç trombositlerin RNA içeriklerinin fazla olması, bu tekniğin trombositopenin yıkımın artmasına veya yapımın azalmasına bağlı olduğunu anlamada kullanılabilmesini sağlamaktadır. Bazı trombositopenili olgularda kemik iliği inceleme gereksinimi ortadan kaldırabilecektir. Trombosit Hastalıklarında Tanısal Kategoriler Trombosit hastalıkları üç ana kategoriye ayrılabilir. Normal, azalmış veya artmış trombosit sayısı ile fonksiyon bozukluğu. Normal trombosit sayısı + trombosit fonksiyon bozukluğu Genellikle kalitatif trombosit hastalıklarında görülür. PT, APTT ve trombosit sayısı normaldir. Kanama zamanı veya diğer trombosit fonksiyon tarama testleri normal olduğunda, vw hastalığı, fibrinolitik bozukluklar ve FXIII eksikliğinin ekarte edilmesi gerekir. Buna karşın tarama test sonuçları anormal olduğunda vw hastalığı ekarte edilirse, özel testler aracılığı ile spesifik trombosit fonksiyon kusurlarının tanısı konulur. Bu guruptaki diğer önemli neden ise ilaçlar ve trombosit fonksiyon bozukluğu oluşturan diğer hastalıklardır (kronik böbrek yetmezliği ve karaciğer hastalıkları gibi). Trombositozla birlikte trombosit hastalıkları Trombosit sayısı yüksek olgularda sayım tekrarlanarak ve PY yapılarak trombositozun doğruluğu teyit edilmelidir. Sonra ilk amaç trombositozun nedeninin ortaya konulması olmalıdır. Trombositozda ayırıcı tanı temel olarak reaktif ve klonal-neoplastik megakaryositler tarafından otonom trombosit üretimi (myeloproliferatif hastalıklar ve myelodispilastik sendromlar) arasında yapılmalıdır. Dikkatli bir anemnez bir çok reaktif nedenin ortaya çıkarılmasını sağlayabilir. Trombosit sayısının >1000x10 9 /l olması myeloproliferatif hastalığı düşündürürse de, bir birine karışan çok sayıda olgu bulunmaktadır. Reaktif trombositoz ile bir çok durumda karşılaşılabilir. Bunlar arasında demir eksikliği, inflamatuar ve enfeksiyoz durumlar, splenektomi sonrası, maligniteler, sigara ve egzersiz sayılabilir. Bunun yanında splenektomi sonrasında, ITP ve pernisyöz anemi tedavilerini ve myelosupressif ilaçların kesilmesi takiben geçici trombositoz görülebilir. İlk aşamada PY ve serum ferritin ölçümü yapılmalıdır. Bunlar en sık reaktif nedenlerden olan demir eksikliğinin saptanmasını sağlar. PY da demir eksikliği (hipokromi, mikrositoz), hiposplenizm veya splenektomiye ait bulgular (eritrosit içinde çekirdek parçacıkları Howell-Jolly cisimcikleri, hedef hücreleri gibi) ve enflamasyon veya enfeksiyona ait bulgular (nötrofilik lökositoz, sola kayma, nötrofilik vakuolizasyon, toksik granülasyon, Döhle cisimcikleri) saptanabilir. Myeloproliferatif hastalıklarda temel hastalığın tipik bulguları PY, kemik iliği ve sitogenetik inceleme yapılması ile saptanabilir. Bazı durumlarda trombosit sayısının yalancı yükseklikleri de olabilir. Kriyoglobülinemilerde kan sayımı <30 0 C yapıldığında, çökelen değişik boyutlardaki kriyoglobülin partiküllerinin tam kan sayım cihazında trombosit olarak sayılabilmektedir. Nadiren lösemi veya lenfomalı olgularda sitoplazma parçacıkları ve ağır hemolizlerde ve yanıklarda eritrosit parçacıkları ile ileri derecede mikrositik eritrositler trombosit olarak sayılabilirler. PY gerçeğin ortaya çıkmasını sağlar. Trombositopenin görüldüğü trombosit hastalıkları Trombositopeniler akkiz veya kalıtsal olabilirlerse de, trombosit boyutlarına göre sınıflandırılarak incelenebilirler. Küçük trombositler ve trombositopeni Wiskott- Aldrich sendromunda görülür. Kemik iliği yetmezliğine bağlı trombositopenilerde de trombositler küçükse de, MPV genellikle düşük-normaldir ve belirgin derecede azalmamıştır. Nadir görülen makrotrombositopenilerin hemen hepsi kalıtsal hastalıklardır. Ancak akkiz trombosit yapım-yıkım döngüsü hızlı olan bazı hastalarda da (örneğin ITP) yeni trombositlerin hızlı salınımlarına bağlı olarak MPV yüksek olabilir. Fakat makrotrom- 14

Trombosit Hastalıklarında Temel Tanısal Yaklaşım KAPTAN K. bositopeni sendromlarında ki trombositler genellikle daha büyüktürler ve birbirine yakın boyutlardadırlar. Birçok makrotrombositopeni nötrofilik inklüzyonların varlığı ile karakterizedir. May-Hegglin anomalisi en sık görülen makrotrombositopenidir. Bunun yanında Alport sendromu, Sebastian sendromu, Fechtner sendromu ve Epstein sendromu da bu gurupta yer alır. Nötrofil inklüzyonları olmayan birçok nadir makrotrombositopeni sendromu da vardır. Bunlar genellikle yüzey glikoprotein anormallikleri ve trombosit fonksiyon kusurları ile karakterizedirler (Bernard-Soulier sendromu, gritrombosit sendromu). Normal trombosit şekil ve ölçülerine sahip trombositopenilerde altta yatan nedenin saptanmasında kemik iliği incelemesi yardımcı olabilir. Bu gurup hastalıklar akkiz veya kalıtsaldır ve genellikle trombosit üretiminin azalmasına veya yıkımın artmasına bağlıdırlar. Kemik iliğindeki megakaryosit sayısı bunların birbirinden ayrımını sağlayabilir. Kemik iliğinde megakaryosit sayısının normal veya artmış olması veya periferik kanda retiküllü trombositlerin varlığı trombosit yıkımını düşündürür. Yıkıma bağlı trombositopenilerde MPV genellikle normaldir, ancak değişik boyutlarda ve birçok dev boyutlu trombositler de görülebilir. Bu durum trombosit yaşam döngüsünün hızlı olduğunu düşündürür. Bu hastalıklar her zaman akkizdirler ve altta yatan problem sorgulanmalıdır. Bunlar arasında ITP, posttransfüzyon purpurası, neonatal alloimmün trombositopeni, TTP, ilaca bağlı immün trombositopeni, heparine bağlı trombositopeni sayılabilir. Üretimin azalmasına bağlı trombositopeniler kalıtsal veya daha sık olarak akkiz nedenlidir. Trombosit boyutlarının normal, megakaryosit miktarının az olduğu kalıtsal trombositopeniler arasında trombositopeni-radius eksikliği sendromu, X e bağlı geçişli amegakaryositik trombositopeni ve Fanconi anemisi bulunur. Akkiz hastalık arasında ise myelofitiziler, viral hastalıklar ve ilaca bağlı hipoplaziler bulunur. Aktiflenmiş Trombosit Sendromları Aktiflenen trombositler membranlarındaki fosfolipidler ile prokoagülan aktiviteye sahiptirler. İn vivo trombosit aktivasyonu veya trombosit fonksiyon artışını saptamak için değişik tanısal teknikler mevcuttur. İn vitro spontan trombosit agregasyonu veya düşük konsantrasyonlardaki agonist ajanlara karşı agregasyon yanıtının artması trombosit fonksiyonlarının arttığını düşündürür. Dolaşımdaki trombosit agregatları akım sitometrisi veya tam kan örneğinin fiksatif içine toplanması ile saptanabilir. Akım sitometrisi ile dolaşımda yer alan aktiflenmiş trombositler saptanabilir. Sticky trombosit sendromu, ADP ve epinefrine hiperagregabilite ile karakterize, arteryel ve venöz tromboembolik olaylara yol açabildiği düşünülen, tam açıklık kazanmamış bir hastalıktır. Sonuç Değişik nedenlerle ortaya çıkan birçok trombosit hastalığı vardır. Bu hastalıkların laboratuar incelemesi burada anlatıldığı üzere basitten oldukça karmaşık olanlar arasında değişmektedir. Ancak hastanın öyküsü dikkatle alınmalı, hastalıkları ve kullandığı ilaçlar, kendisi ve ailesine ait hastalıklar çok iyi irdelenmelidir. Bu noktadan sonra ise anlatılan tanısal yaklaşım şekillerinin kullanılması tanıya gidişte yardımcı olacaktır. Kaynaklar 1. Drews RE. Approach to the patient with a bleeding diathesis. August 20, 2005, UpToDate (14.2) 2. Coller BS, Schneiderman PI. Clinical Evaluation of Hemorrhagic Disorders: The Bleeding History and Differantial Diagnosis of Purpura. In: Hoffman R, Benz EJ, Shatil SJ et als, eds. Hematology Basic Pirinciples and Practices. 4th ed. Philedelphia, Elsevier Churchill Livingstone, 2005:1975-1999. 3. Buckley MF, James JW, Brown DE et al. A novel approach to the assessment of variations in the human platelet count. Thromb Haemost 2000;83(3):480-484. 4. Rosenthal DS, von Kapff C. Evaluation of the peripheral blood smear. May 10, 2006, UpToDate (14.2) 5. Kottke-Marchant K, Corcoran G. The laboratory diagnosis of platelet disorders. Arch Pathol Lab Med 2002; 126(2):133-146. 6. Rand JH, Senzel L. Laboratory Evaluation of Hemostatic Disorders. In: Hoffman R, Benz EJ, Shatil SJ et als, eds. Hematology Basic Pirinciples and Practices. 4th ed. Philedelphia, Elsevier Churchill Livingstone, 2005: 2001-2010. 7. Landaw SA. Approach to the adult patient with thrombocytopenia. October 4, 2005, UpToDate (14.2) 8. George JN. Evaluation and management of thrombocytopenia by primary care physicians. April 13, 2006, UpToDate (14.2) 9. Tefferi A. Approach to the patient with thrombocytosis November 9, 2005, UpToDate (14.2) 10. Liles DK, Knupp CH. Disorders of Primary Hemostasis: Quantitative and Qualitative Platelet Disorders and Vascular Disorders. In: Harmening DM, ed. Clinical Hematology and Fundamentals of Hemostasis. 4th ed. Philadelphia, FA Devis, 2001:471-494. 11. Coutre S. Congenital and acquired disorders of platelet function May 9, 2006, UpToDate (14.2) 12. Bennett JS. Hereditary Disorders of Platelet Function. In: Hoffman R, Benz EJ, Shatil SJ et als, eds Hematology Basic Pirinciples and Practices. 4th ed. Philedelphia, Elsevier Churchill Livingstone, 2005: 2327-2346. 13. López JA, Thiagarajan P. Acquired Disorders of Platelet Function. In: Hoffman R, Benz EJ, Shatil SJ et als, eds. Hematology Basic Pirinciples and Practices. 4th ed. Philedelphia, Elsevier Churchill Livingstone, 2005: 2347-2368. 15