PREMATÜRE BİR BEBEKTE MİDE PERFORASYONU GASTRIC PERFORATION IN A PREMATURE BABY OLGU SUNUMU / CASE REPORT



Benzer belgeler
Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde Akut Periton Diyalizi Yapılan Hastaların Değerlendirilmesi: 8 Yıllık Tek Merkez Deneyimi

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

ÖZEL BİR HASTANEDE YENİDOĞAN ÜNİTESİNE YATIRILAN İNDİREKT HİPERBİLİRUBİNEMİLİ OLGULARIN RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

Çocuk Cerrahisi Bakış Açısı

Zeynep Eras, Özlem Konukseven, Fuat Emre Canpolat, Çiğdem Topçu, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

Diyabetik Ayak Yarası ve İnfeksiyonunun Tanısı, Tedavisi ve Önlenmesi: Ulusal Uzlaşı Raporu

IV. FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

Koryoamniyonitin Neonatal Sonuçlara Etkileri. Prof.Dr.Esin Koç Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Neonatoloji Bilim Dalı

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

GIS Perforasyonları. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK-2012

Gebelik ve Trombositopeni

Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Preterm Bebeklerde Lactobacillus Reuteri'nin Fungal Profilakside Kullanımı: Randomize Kontrollü Bir Çalışma

TEKİL VE ÇOĞUL GEBELİKLERDEN DOĞAN PREMATÜRE BEBEKLERİN GELİŞİMSEL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Yenidoğan pnömotorakslı olguların değerlendirilmesi

D R. D U R A N K A R A B E L

Dr Gökhan ORCAN, Dr Figen PALABIYIK, Dr Zeynep YAZICI Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Bursa

%20 En sık neden cilt kuruluğu Gebeliğe özgü cilt hastalıkları İntrahepatik kolestaz İlaç ve diğer allerjik reaksiyonlar Sistemik hastalıklara bağlı

GEBELİK VE MEME KANSERİ

MENENJİTLİ OLGULARIN KLİNİK VE LABORATUAR ÖZELLİKLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL

ENTERAL BESLENME (Gavaj) 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği ENTERAL BESLENME ( GAVAJ ) Enteral Beslenme. 36.Hafta ( / 06 / 2015 )

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

ÖZGEÇMİŞ. Uyruğu: T.C

Çocuklarda Akut Solunum Sıkıntısı Sendromu (ARDS) ve Tedavisi. Tolga F. Köroğlu Dokuz Eylül Üniversitesi

*'" Atatürk Ünİ\'ersitesi Hemşirelik Yüksekokulu. (Arş. Gör.) PREMATÜRE BEBEKLERDEKİ MORTALİTE YE MORBİDİTE İNSİDANS I VE ÖNDE GELEN ÖLÜM NEDENLERİ

Sezaryen veya Normal doğum Üriner inkontinans?

Arteriyel Switch Ameliyatı Yapılan Yenidoğanlarda Serum C-Reaktif Proteinin cut-off Değerleri

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Muazez Çevik,Aynur Açar,Mehmet Emin Boleken Harran Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı, Şanlıurfa ABSTRACT

Yılları Arasında Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde Pnömotoraks Tanısıyla İzlenen Olguların İncelenmesi

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA

Jarcho Levin Sendromlu Hastalarda Santral Sinir Sistemi veya Nöral Tüp Defekti Birlikteliği; Tek Merkez Tecrübesi

Çift stomalı, İntestinal Atrezili Olguda Hemşirelik Bakımı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans EGE Tıp Fak. Ege Üniversitesi 1998 Kırıkkale Üniversitesi

PRETERM-POSTTERM EYLEM

Yüksek Riskli Yenidoğanların Uzun Dönem Sonuçları. Doç. Dr. Ş. Suna OĞUZ Zekai Tahir Burak Kadın Sağ. EAH Yenidoğan Kliniği

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Yenidoğan yoğun bakım ünitesinde beş yıllık sürede ( ) neonatal ölüm nedenleri

SOLUNUM SIKINTISI OLAN TERM YENİDOĞANA YAKLAŞIM

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

PREMATÜRE BEBEKLERDE OKSİDATİF HASARI ÖNLEMEDE HANGİ LİPİD SOLÜSYONU DAHA ETKİLİ; SMOFLIPID Mİ, CLINOLEIC Mİ?

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

BAĞIRSAK YETMEZLİĞİ BUKET DALGIÇ

TABURCULUK SONRASI REHOSPİTALİZASYON VE NEDENLERİ..Dr. Ömer ERDEVE

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Eser Elementler ve Vitaminler

Fetal tedavide amniyoinfüzyon ve amniyodrenaj

Nöroloji Yoğun Bakım Hastasında Nutrisyon Desteği. Doç.Dr.Ethem Murat Arsava Hacettepe Üniversitesi Nöroloji Anabilim Dalı

YENİDOĞANDA MEKANİK VENTİLASYON KURSU OLGU SUNUMU-1

DOĞUM ŞEKLİNİN YENİDOĞAN ÜZERİNE ETKİLERİ

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

İşeme Eğitimi Olmayan Çocukta İdrar Yolu Enfeksiyonu ve VUR

SOLUNUM SIKINTISI OLAN TERM YENİDOĞANA YAKLAŞIM. Dr.Duran Karabel

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor

Gebelikte diyabet taraması. Prof. Dr. Yalçın Kimya

NEONATOLOJİDE YENİLİKLER. Doç. Dr. Esra Arun ÖZER Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Kliniği

AORT ANEVRİZMASI YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Afşin Kundak, Dilek Dilli, Selim Gökçe, Nihan Hilal Sorguç, Sara Erol, Nurullah Okumuş, Ayşegül Zenciroğlu

Van Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Yenidoğan Bakım Ünitesinde İzlenen Çok Düşük Doğum Ağırlıklı Olgularımızın Değerlendirilmesi

Zeynep Eras, Gözde Kanmaz, Banu Mutlu, Fuat Emre Canpolat, Evrim Durgut Şakrucu, Uğur Dilmen

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde Yatan Hastalarda Ölüm Nedenlerinin Değerlendirilmesi ( )

Kliniğimizde, bir yıllık yenidoğan puls oksimetre tarama testi deneyimimiz ve doğumsal kalp hastalığı sıklığı

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever

VUR de VCUG Ne Zaman, Kime?

Prematüre retinopatisi gelişen olgularda risk faktörlerinin değerlendirilmesi

Metabolik Cerrahinin Diyabet Tedavisinde Yeri

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018

Abdominal Aort Anevrizması. Dr.Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Özofagus Perforasyonları; 11 Olgunun Analizi*

Doç. Dr. Selçuk SELÇUK İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir.

ALİ BÜLBÜL, DERYA GİRGİN, SİNAN USLU, SELDA ARSLAN, EVRİM KIRAY BAŞ, ASİYE NUHOGLU

KONVANSİYONEL/ LİGASURE TİROİDEKTOMİ

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

Dr. Nilay HAKAN Muğla Sıtkı Koçman Üniv. Tıp Fak. Neonatoloji Bilim Dalı Perinatal Medicine Nisan 2017, İZMİR

Postnatal erken dönemde kraniyal ultrasonografi incelemesi yapılan yenidoğanlarda periventriküler/intraventriküler kanama sıklığı ve risk faktörleri

Gebede HSV İnfeksiyonu. Dr. Süda TEKİN KORUK Koç Üniversitesi Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü

Bir üniversite yenidoğan yoğun bakım ünitesinde izlenen düşük doğum ağırlıklı bebeklerin geriye dönük değerlendirilmesi

MERS N ÜN VERS TES YEN DO AN YO UN BAKIM ÜN TES NDE TEDAV ED LEN ÇOK DÜfiÜK DO UM A IRLIKLI BEBEKLER N DE ERLEND R LMES

ENTERAL BESLENME TALİMATI

YENĠDOĞAN YOĞUN BAKIM ÜNĠTESĠ PREMATÜRE ĠÇĠN AYDINLATILMIġ HASTA ONAM FORMU

HASTANIN ÖNCELİKLİ OLARAK NUTRİSYON DURUMUNU BELİRLEMEK GEREKLİDİR:

Özel Konakta Viral Hepatitler: «Gebelik» Dr. Berivan Tunca Kızıltepe Devlet Hastanesi

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

PREMATÜRE BEBEKLERİN FİZYOLOJİSİ

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

Yrd. Doç. Dr. Duran Karabel

Kötü prognostik faktörlere sahip bir. olgusunun neonatal lobektomi ile

ÇOCUKLARDA DİYALİZ. Prof. Dr. Mesiha Ekim. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı

Transkript:

46 OLGU SUNUMU / CASE REPORT Geliş Tarihi / Received: 05.02.2008 Kabul Tarihi / Accepted: 17.04.2008 Türkiye Çocuk Hast Derg 2009;3(1):46-50 Turkhis J Pediatr Dis 2009;3(1):46-50 PREMATÜRE BİR BEBEKTE MİDE PERFORASYONU GASTRIC PERFORATION IN A PREMATURE BABY Didem ALİEFENDİOĞLU 1, Tutku SOYER 2, Ahmet Murat ÇAKMAK 2 1 Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD, Neonatoloji Bilim Dalı, KIRIKKALE 2 Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Cerrahisi AD, KIRIKKALE ÖZET Yenidoğanda mide perforasyonu sıklıkla prematüre bebeklerde gözlenen, nadir ve yaşamı tehdit eden bir sorundur. Burada mide perforasyonu saptanan prematüre bir bebek sunulmuş ve yenidoğanda mide perforasyonlarının klinik özellikleri, tanı ve tedavi yöntemleri tartışılmıştır Anahtar Sözcükler: Mide perforasyonu, prematüre, yenidoğan ABSTRACT Gastric perforation is a rare but life threatening problem that frequently encountered in premature babies. Here in, a premature baby with gastric perforation is presented to discuss the clinical features, diagnosis and treatment modalities of neonatal gastric perforations. Key words: Gastric perforation, prematurity, newborn Yazışma Adresi Dr. Didem ALİEFENDİOĞLU Çiğdem Mah. Park Sitesi 18/15 06530 Balgat, ANKARA, E-posta: didem.aliefendioglu@gmail.com

Prematüre Bir Bebekte Mide Perforasyonu Gastrıc Perforatıon In A Premature Baby 47 GİRİŞ Mide perforasyonu, yenidoğan döneminde, sıklıkla prematüre bebeklerde görülen ciddi ve yaşamı tehdit eden bir sorundur. İlk kez 1825 te Siebold tarafından tanımlanmasından bu yana literatürde çok sayıda olgu tanımlanmıştır (1). Patogenezde farklı mekanizmalar öne sürülmektedir. İlk görüş gastrointestinal sorunun eşlik etmediği, doğumsal gastrik müsküler ageneziye bağlı olarak kendiliğinden oluştuğu şeklindedir (2). Shaw doğumsal kas tabakası agenezisinden farklı olarak artmış gastrik basınca bağlı mekanik rüptürle oluştuğu görüşünü öne sürmüş, Holgerson ise bu olgulardaki histolojik bulgulara dayanarak perforasyonun hemen yanındaki kas yokluğunun nonspesifik bir bulgu olduğunu ve muhtemelen bir retraksiyon, agenezi bulgusundan ziyade, artmış intragastrik basınç nedeniyle midenin basitçe yırtılması sonucunda oluşmuş olabileceğini öngörmüştür (3,4). Touloukian ve arkadaşları ise, bu tabloya yenidoğan döneminde ortaya çıkan iskeminin neden olabileceği vasküler teoriyi öne sürmüşlerdir (5). Bu nedenle varolan bir sorunun eşlik ettiği olgular yanı sıra herhangi bir etyolojik faktörle ilişkilendirilemeyen ve spontan/idiopatik olarak kabul edilen olgular da bulunmaktadır. Mortalite erken tanı ve uygun cerrahi girişim sayesinde yıllar içinde azalmakla birlikte eşlik eden ve çoklu organ yetmezliğine yol açan sorunların varlığı nedeniyle halen yüksek seyretmektedir. Şimdiye dek yenidoğan mide perforasyonları ile ilgili birçok olgu tanımlanmakla birlikte nedenleri ve oluş şekillerine yönelik literatür bilgilerindeki karışıklık devam etmektedir. Bu nedenle, burada sunulan olgu nedeniyle literatür bilgileri gözden geçirilmiş ve ortak özellikler tartışılmak istenmiştir. OLGU SUNUMU 35 yaşındaki annenin dördüncü gebeliğinden ablasyo plasenta nedeniyle sezaryen ile 30 haftalık olarak doğan ve birinci ve beşinci dakikadaki Apgar puanları sırasıyla 6, 8 olan, bebek Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi nde izleme alındı. Fizik incelemesinde, ağırlığı 1480 g (%50-75); boyu 42 cm (%75) ve baş çevresi 28.5 cm (%25) idi. Respiratuvar distres sendromu (RDS) nedeniyle öncelikle nazal CPAP e alınan, ardından sürfaktan verilerek SIMV modunda solunumuna destek olunan bebek ikinci günde ekstübe edilerek yeniden Nazal CPAP uygulamasına geçildi. Orogastrik sonda aracılığıyla anne sütü ile beslenen ve genel durumu iyi olan bebeğin doğumdan sonraki 64. saatinde aniden karın şişliği, genel durum bozukluğu ve belirgin solunum sıkıntısı ortaya çıktı. Laboratuvar incelemesinde tam kan sayımı ve periferik yayma bulguları yanısıra sedimentasyon hızı ve C-reaktif protein düzeyleri de normal olarak saptandı, kan kültürü alındı. Direkt karın grafisinde diyafram altında serbest hava gözlenmesi üzerine mide ya da bağırsaklarda perforasyon düşünüldü (Şekil 1A). Doğumdan sonraki 72. saatte yapılan laparotomide mide ön yüzünde, kardiyada yaklaşık 2 cm lik perforasyon alanı izlendi. Uygun şekilde onarımı yapıldıktan sonra Treitz ligamentinin 40 cm aşağısına beslenme amaçlı tüp jejunostomi yerleştirildi. Sonraki klinik izleminde genel durumu orta-iyi arasında seyreden bebek, jejunostomiden anne sütü ile beslenmeye başlandı. İzleminin 12. gününde solunum çabasında artış, karın şişliği ve karaciğer büyümesi saptanan hastanın tam kan sayımı incelemesinde anemi ve hafif trombositopeni saptandı. Ameliyat sonrasında çekilen karın grafisinde özellik yoktu (Şekil 1B). Sepsis, nekrotizan enterokolit (NEK), ve bağırsak tıkanık- Şekil 1 A-B: Klinik bulgular ortaya çıktığında çekilen ve karın içinde yaygın serbest havanın (masif pnömoperitoneumun) görüldüğü karın grafisi (A). Ameliyat sonrasında çekilen karın grafisi (B). Cilt 3 Sayı 1 2009 / Vol 3 Number 1 2009

48 D. ALİEFENDİOĞLU ve Ark. lığı şüphesiyle enteral beslenmesi kesilen hastaya ikili antibiyotik kombinasyonu yanısıra ornidazol başlandı ve pentaglobulin verildi. Genel durumu giderek bozulan, karın şişliği artan ve hepatomegalisi belirginleşen hastada mide-bağırsak sisteminden kanama gözlendi. Bu dönemde yapılan laboratuvar incelemesinde anemi, trombositopeni, hipoalbuminemi, hiperferritinemi, PT/ PTT uzunluğu saptandı. Kanamaları kontrol altına alınamayan bebek yatışının 19. gününde kaybedildi. TARTIŞMA Prematüre ve erkek bebeklerde daha sık görülen mide perforasyonunun insidansı çok açık olmamakla birlikte, tahmini insidansı 5000 canlı doğumda bir olarak bildirilmekte ve tüm gastrointestinal sistem perforasyonlarının %7 sini oluşturmaktadır(6,7). Bizim hastamızda da olduğu gibi, etkilenen yenidoğanların % 96 sında yaşamın ilk haftasında (en sık 3. günde) ani olarak baş layan karın şişliği ve belirgin solunum sıkıntısı ile klinik bulgu verir(8,9). Klinik bulgulara karın duvarında subkütan amfizem veya skrotal şişlik de eşlik edebilir (10). Tablo 1 de literatürdeki yenidoğan spontan mide perforasyon serilerinin yaş, cinsiyet, ortalama gebelik yaşı, ortalama doğum ağırlığı, preterm/term oranı, klinik bulguların ortaya çıkış zamanı ve mortalite oranları özetlenmiştir. Kardiya ve fundus kas tabakasının ince olması, sırtüstü pozisyonda hava yutulması, gastrik peristaltizmin ve motilitenin anormal, boşalmanın yavaş olması ve koordinasyonsuz kusma hazırlayıcı faktörler olarak bildirilmekle birlikte olguların ancak %20 sinde hazırlayıcı faktör tanımlanabilmiştir. Etyolojide sıklıkla NEK, stres ülseri, gastrik entübasyon, kortikosteroid veya nonsteroidal antiinflamatuvar ilaçların rol oynayabileceği bildirilmiştir(11-14). Prematüre bebeklerde daha çok NEK sorumlu iken term bebeklerde özellikle steroidlerin rolü üzerinde durulmuştur. Yine gastrointestinal sistemde motiliteden sorumlu pacemaker hücrelerden Interstitial Cajal hücrelerinin yenidoğan midesinde olmayışı ve yenidoğan midesinin erken postnatal dönemde nispeten daha fazla asit salgılaması mide perforasyonuna zemin hazırlayan nedenler arasında sayılmaktadır(15,16). Kendiliğinden tanımı ise daha çok NEK, gastrik entübasyon travması veya, distal intestinal obstrüksiyon gibi sorunların eşlik etmediği durumları belirtmek amacıyla kullanılmıştır. Bu nedenle prematüre bebeklerde sıklıkla eşlik eden sorunun varlığı nedeniyle, etyolojinin ısrarla sorgulanması gerektiği ve gerçekte kendiliğinden olan olguların çok nadir olduğu bildirilmektedir(17). Tablo1. Gözden geçirilen olguların klinik özellikleri ve mortalite oranları. Yazarlar Shashikunar VL 24 (n: 19) Holgersen LO 4 (n: 28) Rosser SB 25 (n:16) Chung MT 26 (n=12) Leone RJ 17 (n:7) Jawad AJ 27 Oztürk H 23 Kara CS 19 (n=12) Duran R 22 Yıl 1975 1981 1982 1994 2000 2002 2003 2004 2007 Erkek/ Kız 9/10 16/12 13/3 9/3 3/4 2/3 4/1 11/2 3/2 Pre/term 2/17 16/12 10/6 3/4 2/3 4/13 3/2 Gebelik yaşı (hafta) 38 37.5 33 33 29-35 32 Vücut ağırlığı (gram) 2478 2528 1942 1830 2375 1650 PN yaş (gün) 3.3 2-7 3.1 8 6 3.2 10 Mortalite oranı (%) 45 23 25 58 57 0 60 54 60 Bilgi yok

Prematüre Bir Bebekte Mide Perforasyonu Gastrıc Perforatıon In A Premature Baby 49 Diyafram altında serbest hava, mide havasının yokluğu ile karın içi organların içe yer değiştirmesi (heybe görünümü) tanıyı doğrulayan önemli radyolojik bulgulardır ve hastamızın batın grafisinde de görülmektedir (18) (Şekil 1A). Yenidoğanda pnömoperitoneuma neden olan birçok klinik tablo bulunmakla birlikte hayatın ilk haftasında görülen pnömoperitoneum sebeplerinden birisinin de mide perforasyonu olduğu unutulmamalıdır(19). Mide perforasyonu tanısı konulan ya da düşünülen yenidoğanlarda zaman kaybedilmeden cerrahi sağaltım planlanmalıdır. Leger ve arkadaşları başarılı ilk spontan mide perforasyon onarımını 1950 de yapmışlardır(20). Bu yenidoğanlar ameliyat öncesinde çok dikkatli bir bakım gerektirir. Gerektiğinde kolloid ve hacim desteği, inotropik ilaçlar ve uygun antibiyotikler tedaviye eklenmelidir(21). Olguların %90 ında perforasyon alanı mide ön yüzünde büyük kurvatur ve kardiya bölgesindedir(4). Buna karşılık küçük kurvaturdaki perforasyonların sık olduğunu bildiren seriler de bulunmaktadır(19). Kendiliğinden olan perforasyonlarda değişik boyutlarda lineer perfore alanlar saptanırken, etrafında hemorajinin eşlik ettiği delik şeklindeki perforasyonlar daha çok iyatrojenik etiyolojiyi düşündürmektedir. Mide perforasyonlarının cerrahi tedavisi iki sıra mide onarımını içermektedir. KAYNAKLAR Gastrostomi yapılmasının gerekliliği tartışmalı olmakla birlikte bizim olgumuzda onarıma tüp jejunostominin eklenmesi erken beslenmeye fırsat vermesi ve mide içi basıncın artmasına engel olması bakımından avantaj sağlamıştır. Sağkalımı etkileyen en önemli faktör semptomların başlama zamanı ile tedavinin başlangıcı arasındaki sürenin uzun olması yanısıra prematüritenin derecesi, ve eşlik eden komplikasyonların varlığıdır. Prematürite, sepsis, metabolik asidoz veya şok varlığı kötü prognoz belirteçleridir. İlk serilerde %100 e yakın olan mortalite oranı, yakın zamanda ülkemizden gönderilen 2 ayrı çalışmada %60 olarak bildirilmektedir (22,23). Nekrotizan enterekolit, gastrik entübasyon travması veya, distal intestinal obstrüksiyon gibi etyolojik faktörlerin rol oynadığı perforasyondan farklı olarak, kendiliğinden olan perforasyon olgularında uygun tanı ve tedavi ile prognozun daha iyi olduğu bildirilmektedir. Sonuç olarak, yenidoğan döneminde özellikle prematüre bebeklerde altta yatan bir neden olmaksızın mide perforasyonu görülebilir. Klinik özellikler ve perforasyona neden olan etiyolojik faktörler göz önüne alınarak erken tanıya gidilmeli ve acil tedavi planlanmalıdır. Erken tanı ve tedaviye rağmen eşlik eden ek problemler nedeniyle ölüm oranı yüksek seyredebilmektedir. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Siebold JF: J Geburtshilfe, Frauenzimmer und Kiderkrankheiten. 1825; 5: 3. Herbut PA. Congenital defect in the musculature of the stomach with rupture in the newborn infant. Arch Pathol. 1943; 36:191-194. Shaw A, Blanc WA, Santulli TV, Kaiser G. Spontaneus rupture of the stomach in the newborn: A clinical and experimental study. Surgery 1965; 58: 561-571. Holgerson LO. The etiology of spontaneous gastric perforation of the newborn: A reevaluation. J Pediatr Surg. 1981;15: 608-612. Touloukian RJ. Gastric ischaemia: the primary factor in neonatal perforation. Clin Pediatr( Phila). 1973;12:219-225. Attridge JT, Clark R, Walker MW, Gordon PV. New insights into spontaneous intestinal perforation using a national data set: (2) two populations of patients with perforations. J Perinatol.2006;26:185 188. St-Vil D, LeBouthillier G, Luks FI, Bensoussan AL, Blanchard H, Youssef S. Neonatal gastrointestinal perforations. J Pediatr Surg 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 1992; 27:1340-1342. Inouye WY, Evans G. Neonatal gastric perforation. a report of six cases and a review of 143 cases. Arch Surg.1964; 88: 471-485. Saracli T, Mann M, French DM, Booker CR, Scott RB. Rupture of the stomach in the newborn infant. Report of three cases and review of the world literature. Clin Pediatr (Phila).1967; 6:583-588. Lipton M, Bradham RR. Perforation of the stomach in newborns. A report of two cases. J S C Med Assoc 1961; 57: 102-106. Gardikis S, Giannakopoulou C, Hatzidaki E, Vlazakis S, Vlahakis I, Kazanis I, Charissis G. Spontaneous gastric perforation in premature twins. Minerva Pediatr. 2000; 52: 743-746. Kliegman RM, Fanaroff AA. Neonatal necrotizing enterocolitis: a nine-year experience. Am J Dis Child. 1981; 135: 603-607. Kühl G, Wille L, Bolkenius M, Seyberth HW. Intestinal perforation associated with indomethacin treatment in premature infants. Eur J Pediatr. 1985; 143: 213-216. Ng PC, Brownlee KG, Dear PR. Gastroduodenal perforation in Cilt 3 Sayı 1 2009 / Vol 3 Number 1 2009

50 D. ALİEFENDİOĞLU ve Ark. preterm babies treated with dexamethasone for bronchopulmonary dysplasia. Arch Dis Child. 1991; 66: 1164-1166. 21. Young AE, Sury MR. Spontaneus neonatal gastric perforation. Paediatr Anaesth. 1996; 6: 143-145. 15. 16. Ohshiro K, Yamataka A, Kobayashi H, Hirai S, Miyakara K, Sueyashi N, Suda K, Miyano T. Ideopathic gastric perforation in neonates and abnormal distribution of interstitiel pacemaker cells. J Pediatr Surg. 2000; 35; 675-676. Houck WS, Griffin JA 3rd. Spontaneus lineer tear of the stomach in the newborn infant. Ann Surg. 1981; 193: 763-768. 22. 23. Duran R, Inan M, Vatansever U, Aladağ N, Acunaş B. Etiology of neonatal gastric perforations review of 10 years experience. Pediatr Int. 2007; 49: 626-630. Oztürk H, Onen A, Otçu S, Dokucu AI, Gedik S. Gastric perforation in neonates: analysis of five cases. Acta Gastroenterol Belg. 2003; 66: 271-273. 17. 18. 19. 20. Leone RJ, Krasna IH. Spontaneous neonatal gastric perforation: is it really spontaneous? J Pediatr Surg. 2000; 35: 1066-1069. Sobel DB. Radiological case of the month. Neonatal gastric perforation. Arch Pediatr Adolesc Med.1998; 152: 599-600. Kara CS, İlce Z, Celayir S, Sarimurat N, Erdogan E, Yeker D. Neonatal gastric perforation: review of 23 years experience. Surg Today. 2004; 34: 243-245. Leger JL, Richard PM, Leonard C, Piette J. Ulcere gastrique perforéchez un nouveau-ne. Surv Union Med Can. 1950; 79: 1277-1280. 24. 25. 26. 27. Shashikumar VL, Bassuk A, Pilling GP IV, Cresson SL. Spontaneus gastric rupture in newborn. a clinical review of nineteen cases. Ann Surg. 1975; 182: 22-25. Rosser SB, Clark CH, Elechi EN. Spontaneus neonatal gastric perforation. J Pediatr Surg. 1982; 17: 390-394. Chung MT, Kuo C, Wang JW, Hsieh WS, Huanq CB. Lin JN. Gastric perforation in the neonate: clinical analysis of 12 cases. Acta Paediatr Sin. 1994; 35: 565. Jawad AJ, Al-Rabie A, Hadi A, Al-Sowailem A, Al-Rawaf A, Abu- Touk B, Al-karfi T, Al-Sammarai A. Spontaneus neonatal gastric perforation. Pediatr Surg Int. 2002; 18: 396-399.