Pınar VURAL, Halit Necmi UÇAR, Şafak ERAY, Merve ÇOLPAN, Ömer KOCAEL



Benzer belgeler
Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Bir eğitim ve araştırma hastanesi çocuk psikiyatrisi polikliniğine yönlendirilen adli olgular

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Aile İçi Şiddet ve Kadına Yönelik Şiddet

İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1 CİNSEL SALDIRI (MADDE 102) 5

Lisans ODTÜ Psikoloji Öğretim Üyesi Ufuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 2012-halen

ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI

Bir Üniversite Hastanesinde De erlendirilen Cinsel stismar Ma duru Çocuk ve Ergenlerin Demografik ve Klinik Özellikleri

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

Cinsel istismara uğrayan çocuk ve ergenlerde klinik özellikler ve intihar girişimi ile ilişkili risk etmenleri

YÖNETMELİK. a) Çocuk: Daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişiyi,

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine Başvuran Hastaların Sosyodemografik Özellikleri ile Tanı Grupları Arasındaki İlişki

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Depremin Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Polikliniği ne başvuru profili üzerine etkisi

Güç Artık İnternette! Power is now on the Internet!

Otizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır?

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

YEDİNCİ KISIM Kurullar, Komisyonlar ve Ekipler

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

BİREYSEL SES EĞİTİMİ ALAN ÖĞRENCİLERİN GELENEKSEL MÜZİKLERİMİZİN DERSTEKİ KULLANIMINA İLİŞKİN GÖRÜŞ VE BEKLENTİLERİ

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :22

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

AİLELERİN YAŞADIKLARININ BETİMLENMESİ

ORTAOKULU YILILI SERVİSİ EĞİTİM ÖĞRETİM PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK. t artma rir. şiddeti BANU ŞENER PHACI HACI ŞAKİR MELİHA NİLÜFER ÖZ

Diyabette Öz-Yönetim Algısı Skalası nın (DÖYAS) Türkçe Versiyonu: Geçerlik ve Güvenirlik Değerlendirme

Primer Enürezis Noktürna Tanılı Çocuk ve Ergenlerde Anksiyete ve Depresyon Belirti Şiddetinin Değerlendirilmesi

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

YAYINLARA VE YARGI KARARLARINA GÖRE TÜRKİYE DE ÇOCUK İSTİSMARI

CEZAİ ŞARTIN TEK YANLI KARARLAŞTIRILAMAYACAĞI

25 Nisan 2016 (Saat 17:00 a kadar) Pazartesi de, postaya veya kargoya o gün verilmiş olan ya da online yapılan başvurular kabul edilecektir.

HALK EĞİTİMİ MERKEZLERİ ETKİNLİKLERİNİN YÖNETİMİ *

2015 OCAK ÖZEL SEKTÖR DI BORCU

Araştırma Notu 15/177

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

2- Hastalara muayenehaneye ilk defa mı? Sürekli mi? geldikleri sorulduğunda %30 u ilk defa %70 i sürekli geldiklerini bildirmişlerdir (Şekil 2).

10. Performans yönetimi ve bütçeleme bağlantıları

K z Ergenlerin Ergenlik Fizyolojisine liflkin Bilgi Düzeyleri (Manisa Örne i)

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

2013 ŞUBAT DÖNEMİ ÖĞRETMENLERİN İL İÇİ ÖZÜR DURUMUNDAN YER DEĞİŞTİRMELERİNE İLİŞKİN AÇIKLAMALAR

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Öz: Bu araştırmanın amacı, Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği (BESÖ) Bölümü

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Adli Tıp Bülteni The Bulletin of Legal Medicine

Ara Dönem Faaliyet Raporu MART 2014

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

GALATA YATIRIM A.Ş. Halka Arz Fiyat Tespit Raporu DEĞERLENDİRME RAPORU SAN-EL MÜHENDİSLİK ELEKTRİK TAAHHÜT SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Duygusal ve Davran sal Bozukluklar n Tan m 2

LABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi

17-19 EYLÜL 2010 TARİHLERİ ARASINDA MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİN DE YAPILAN ADIM ÜNİVERSİTELERİ İDARİ GRUP TOPLANTI KARARLARI

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

ZAĞNOS VADİSİ KENTSEL DÖNÜŞÜM PROJESİ

İSG Yasası & Uygulamalar

Türkiye de insan kaçırma suçu ve sosyodemografik özellikleri

TÜRKİYE DE ÇALIŞAN KADINLAR: SORUNLARI, BEKLENTİLERİ VE SENDİKALARA KARŞI TUTUMLARI

GENEL BİYOLOJİ UYGULAMALARINDA AKADEMİK BAŞARI VE KALICILIĞA CİNSİYETİN ETKİSİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ KARAR İNCELEMESİ

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

2. Kapsam: Bu prosedür erişkin ve çocuk hastanın yoğun bakım ünitesine kabul edilmesinden taburcu edilmesine kadar yürütülen işlemleri kapsar.

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini),

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar

Çocuk ve Ergenlerde Cinsel Ýstismarýn Psikiyatrik Sonuçlarýný Etkileyen Faktörler

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/

T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ. ÇİFT ANADAL ve YANDAL PROGRAMI YÖNERGESİ

ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

Avrupa Adelet Divanı

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

MÜZİK ÖĞRETMENİ ADAYLARININ BAZI SOSYODEMOGRAFİK DEĞİŞKENLERE GÖRE BENLİK SAYGISI DÜZEYLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

MADDE 2 (1) Bu Yönerge, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ve değişiklikleri ile İzmir Üniversitesi Ana Yönetmeliği esas alınarak düzenlenmiştir.

Kurbanlar & Failler. Kurban-Fail Bölünmesinin Psikodinamiği. Istanbul, 6 Nisan (c) Prof. Dr.

KARS ARDAHAN VE IĞDIR DA TOPLUMSAL CİNSİYET AYRIMCILIĞI VE SAĞLIK

: Prof. Dr. Nurettin KALDIRIMCI : Kenan TÜRK, Dr. Murat ÇETİNKAYA, Reşit GÜRPINAR, Fevzi ÖZKAN, Dr. Metin ARSLAN, Doç. Dr.

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

YÖNETMELİK. Kamu İhale Kurumundan:

Transkript:

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 39 (1) 49-53, 2013 ÖZGÜN ARAŞTIRMA Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi Polikliniğine Yönlendirilen Adli Olguların Sosyodemografik ve Klinik Özelliklerinin Değerlendirilmesi Pınar VURAL, Halit Necmi UÇAR, Şafak ERAY, Merve ÇOLPAN, Ömer KOCAEL Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Bursa. ÖZET Bu çalışmanın amacı polikliniğimize adli makamlarca rapor düzenlenmesi amacıyla yönlendirilen adli olguların incelenmesidir. Adli makamlarca Mayıs 2010-Kasım 2011 tarihleri arasında haklarında rapor düzenlenmesi amacıyla hastanemizin çocuk psikiyatrisi polikliniğine yönlendirilen 3 18 yaşları arasındaki 142 olgunun dosya bilgileri geriye dönük olarak incelenmiştir. Cinsel istismara uğramış çocuklarda saptanan psikiyatrik tanılar travma sonrası stres bozukluğu (%40,8), anksiyete bozuklukları (%13,6), duygu durum bozuklukları(%10,4) olmuştur. Zekâ düzeyi %23,9 olguda normal, %20,5 olguda sınır olarak saptanmıştır. Hafif mental retardasyon %31,7 olguda saptanmıştır. Mahkeme tarafından adli rapor düzenleme isteğinin en sık nedeni, istismara maruz kalmanın ruhsal etkilerinin belirlenmesi olarak tespit edilmiştir. Çalışmamızda en sık travma sonrası stres bozukluğu saptanmıştır ve yazın bilgileriyle uyumludur. Cinsel istismar çocuğun duygusal ve davranışsal gelişimini bozan, ilerleyen dönemde bir grup psikiyatrik bozukluk için risk etmeni olan, sadece bireyin kendisini değil çevresini de olumsuz yönde etkileyen önemli bir halk sağlığı sorunudur. Anahtar Kelimeler: Çocukluk çağı cinsel istismarı. Adli değerlendirme. Psikiyatrik tanı. Evaluation of the Sociodemographic and Clinical Features of the Forensic Cases Directed to Uludağ University Medical Faculty Hospital Polyclinic of Child Psychiatry ABSTRACT This study investigates the forensic cases which are directed to our polyclinic by the judicial authorities in order to regulate the reports. The file information of the 142 cases between the ages of 3 and 18, which had been directed to the department of child psychiatry between the dates of May 2010 and November 2011, were investigated retrospectively. The psychiatric diagnoses which were determined in the children who were sexually abused are post-traumatic stress disorder (%40,8), anxiety disorders (%13,6) and depressive disorders (%10,4). The level of intelligence is determined as normal in %23,9 of the cases and border level in %20,5 of the cases. Slight mental retardation in %31,7 of the cases is determined. The evaluation which is most frequently demanded by the court is determined as the mental state assessment after sexual abuse. In our study the post-traumatic stress disorder is determined the most and this is compatible with the literature. Sexual abuse is an important public health problem, which distorts affective and behavioral development of the child, is a risk factor for several psychiatric disorder in the future and affects not only children s health also his/her environment negatively. Key Words: Childhood sexual abuse. Forensic evaluation. Psychiatric diagnosis. Çocuğun bir yetişkin tarafından cinsel uyarı ve doyum için kullanılması, fuhuşa zorlanması, pornografi gibi suçlarda cinsel nesne olarak kullanılması cinsel istismar (Cİ) olarak tanımlanmaktadır 1. Buna ek olarak günümüz toplumunda çocuğun suça maruz kalması Geliş Tarihi: 16 Ağustos 2012 Kabul Tarihi: 11 Şubat 2013 Dr. Ayşe Pınar VURAL Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı, Bursa Tel:0 224 295 18 14 e-posta: apvural@gmail.com veya suça iştirak etmesi de sık sık gündeme gelmektedir. Her iki durumda da çocuğun ruhsal sağlığının ve yaşam kalitesinin belli bir düzeyde etkilendiği bilinmektedir. Adli makamlarca klinisyenlere yönlendirilen olguların büyük bir çoğunluğunu cinsel istismara uğramış olgular oluşturmaktadır. Bu olgularda en çok sorulan soru iddia edilen istismar olayına bağlı çocuğun ruh sağlığının bozulup bozulmadığı olmaktadır. Cİ çocuk istismarı tipleri içerisinde saptanması en zor olmasının yanı sıra ruh sağlığı üzerine kısa ve uzun dönem etkileri nedeniyle önemli bir kavramdır. Teşhircilik, röntgencilik, cinsel içerikli konuşmalar, cinsel birleşme, cinsel birleşmeye teşebbüs, oral-genital temas, genital bölgenin doğrudan veya giysi üzerinden 49

P. Vural, ark. okşanması, interfemoral ilişki, çocuğun erişkin cinsel ilişkisine veya pornografiye maruz bırakılması, cinsel sömürü (fuhuş veya pornografide kullanılması) Cİ kapsamında yer alan cinsel eylemlerdir 2. Anne-baba, üvey anne-baba, kardeş veya diğer akrabalar tarafından aile içinde meydana gelebileceği gibi; arkadaş, komşu, bakıcı, öğretmen veya bir yabancı tarafından ev dışında da meydana gelebilir 3. Çocuğun olayı doğru anlayıp anlatması gibi birçok güçlüğün yanı sıra, konunun genellikle gizlenmesi nedeniyle Cİ yaygınlığı konusunda gerçek istatistiksel verilere ulaşmanın zor olduğu düşünülmektedir. Kızlarda erkeklerden daha sık görüldüğü bilinmektedir 4. Zihinsel engelli, fiziksel engelli, ihmale ve sosyal izolasyona maruz kalan çocukların daha fazla risk altında olduğu bildirilmektedir 5,6. Cİ klinik özellikleri ve çocuk üzerindeki etkileri oldukça karmaşıktır 7. Bu etkiler istismara uğrayan çocukların bireysel farklılıklarına ve gelişim basamaklarına, istismarın tipi, süresi ve şiddetine, çocuk ile istismarcı arasındaki ilişkiye göre değişiklikler gösterebilmektedir 7. Daha önce yapılan çalışmalarda istismar öyküsü bulunan çocuk ve ergenlerin istismar sonrası hem kısa dönem hem de uzun dönemde çeşitli psikiyatrik bozukluklar gösterebileceği bildirilmiştir 8. Cİ uğramış çocuklar için tanımlanmış özgül bir hastalık tablosu olmamakla birlikte, saldırgan davranışlar, sosyal yalıtım, somatizasyon, anksiyete, depresyon, kabuslar, uygunsuz cinsel davranışlar, alkol-madde kötüye kullanımı, yeme bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) en sık bildirilen sorunlardır 9. Adli psikiyatrik değerlendirme adli süreç açısından önemli olduğu gibi olası psikiyatrik bozukluğun tespit edilmesi ve çocuğun korunması için de önemlidir. Bundan dolayı çocuk ve ergenlerle çalışan ruh sağlığı hekimlerinin hem adli ve hem de mesleki açıdan daha fazla bilgi ve tecrübeye ihtiyaçları vardır. Fiziksel ve cinsel istismar mağduru olma, suça sürüklenme, velayet davaları, vasi tayini, evlat edinme, erken evlenme gibi nedenler çocuk ve ergen psikiyatri polikliniklerine sıklıkla yönlendirilen adli olaylardır 7. Bu çalışmanın amacı, adli makamlarca yönlendirilen mağdur veya suça sürüklenmiş olan çocukların ruhsal durumlarının ve sosyodemografik özelliklerinin yanı sıra mahkeme isteklerinin ve zanlının özelliklerinin incelenmesidir. Olguların çoğunluğunun cinsel istismar mağduru çocuklar olması göz önüne alınarak, çalışmamızda ağırlıklı olarak cinsel istismar konusu üzerinde tartışılmaya çalışılmıştır. Yöntem Adli makamlarca haklarında rapor düzenlenmesi amacıyla hastanemizin çocuk psikiyatrisi polikliniğine yönlendirilen ve ilk kez Mayıs 2010-Kasım 2011 tarihleri arasında değerlendirilen, 3 18 yaşları arasındaki 142 olgunun (104 kız, 38 erkek) dosya bilgileri geriye dönük olarak incelenmiştir. Sosyodemografik özellikler, psikopatoloji, zekâ düzeyi, adli istekler ve istismarcı-mağdur ilişkisinin özellikleri her olgu için ayrı bir kayıt formu tutularak değerlendirilmiştir. Değerlendirilen olgulara DSM IV TR tanı ölçütlerine göre tanı koyulmuştur. Aile bireyleri (ensest) olarak anne, baba, kardeş, amca, dayı, hala, teyze, dede, üvey anne/baba/kardeş; akraba olarak kuzen, enişte, kayınpeder, kayınvalide; tanıdık olarak çevrede yaşayan tanıdık kişiler, yabancı olarak tanınmayan kişiler alınmıştır. İstatistikî sonuçları değerlendirmek için SPSS 20,0 programı kullanılmış ve bulgular tanımlayıcı istatistik yöntemi kullanılarak analiz edilmiştir. Geçici rapor düzenlenen ya da sevk edilen olgular çalışmaya dâhil edilmemiştir. Bulgular Olgularımız yaşları 3 18 arasında değişen, ortalama yaşları 13.75 olan 104 ü (%73) kız, 38 i (%27) erkek, toplam 142 çocuk ve ergenden oluşmaktadır. Olguların %35,6 sı 13 yaş ve altı %64,6 sı ise 13 18 yaş arasındadır. Eğitim durumlarına göre yapılan değerlendirmede 10(%7,0) çocuğun okula gitmediği, 51 (%35,9) çocuğun ilkokula devam ettiği, 46 çocuğun (%32,3) ortaöğretime devam ettiği, 35 (%24,6) çocuğun ise lisede olduğu belirlenmiştir. Mahkeme isteklerinin %88 inin çocuğun ruh sağlığının bozulup bozulmadığının değerlendirilmesi olduğu saptanmıştır. Ruhsal durum muayenesi istenen çocukların %57 si basit cinsel istismar, %31 i nitelikli cinsel istismar sonrası değerlendirilme amacı taşımaktadır. Kalan olguların da %5,6 sı saldırı ve darp, %1,4 ü kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçları sonrası işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı ve davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişmiş olup olmadığı açısından değerlendirilmek amacıyla tarafımıza yönlendirilmiştir. Cinsel istismar sonrası değerlendirmek için gönderilmiş olgularının %80 i kız (n=100) %20 si erkektir (n=25). Kızların yaş ortalaması 14.22±2,95, erkeklerin 11.96±3,74 yıldır. Cinsel istismara uğrayan çocuk ve gençlere ruhsal değerlendirme sonucunda en sık konulan tanı TSSB olmuştur (%40,8). Daha sonra koyulan en sık tanılar sırasıyla anksiyete bozuklukları (%13,6), duygu durum bozuklukları (%10,4), davranım bozukluğu (%4) ve uyum bozukluğu (%1,6) tanılarıdır (Tablo I). Zekâ düzeyi 34 (%23,9) olguda normal, 29 (%20,5) olguda sınır 18 olguda (%14) donuk düzeyinde saptanmıştır. 45 (%31,7) olguda hafif düzeyde, 13 (%9,2) olguda orta düzeyde ve 1 (%0,7) olguda ağır düzeyde mental retardasyon tespit edilmiştir. Olguların zekâ düzeylerinin dağılımı tablo II de gösterilmiştir. 50

Adli Olguların Değerlendirilmesi Tablo I- Cinsel istismara uğrayan olguların psikiyatrik tanıları Olgu sayısı(n) Oran(%) Post travmatik stres bozukluğu 51 40.8 Anksiyete bozukluğu-bta 17 13,6 Duygu durum bozuklukları 13 10,4 Davranım bozukluğu 5 4 Uyum bozukluğu 2 1.6 Yaygın gelişimsel bozukluk 1 0.8 Tik bozukluğu 1 0.8 Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu 1 0.8 Psikiyatrik tanı almama 34 27.2 Tablo II- Cinsel istismara uğrayan olguların zekâ düzeyleri Zekâ düzeyi Olgu sayısı(n) Oran(%) Normal 30 23,9 Donuk 18 14 Sınır 25 20,5 Hafif 40 31,7 Orta 11 9,2 Ağır 1 0,7 Toplam 125 100 Çalışmamızdaki olguların %80,6 sının annesi ev kadını, %51,7 sinin babası işçidir. Olguların %40,8 i ilçede yaşamaktadır. Ayrıca çalışmamızda rin %68,9 un çocuğun tanıdığı kişiler arasından olduğu saptanmıştır. Aile bireyleri tarafından cinsel istismara uğrayanların genel sıklığı %15,6 iken akraba tarafından olanlar %13,9 olarak bulunmuştur (Tablo III). Tablo III- Cinsel istismar faillerinin yakınlık derecesi Fail Sayı(n) Oran(%) Komşu- tanıdık 48 39,4 Yabancı 38 31,1 Aile bireyi 19 15,6 Akraba 17 13,9 Toplam 122 100 Tartışma Çocuğun bir yetişkin tarafından cinsel uyarı ve doyum için kullanılması, fuhuşa zorlanması, pornografi gibi suçlarda cinsel nesne olarak kullanılması cinsel istismar olarak tanımlanmaktadır 1. Çocuğa yönelik Cİ ın epidemiyolojisi, istismara uğramış çocukların sosyodemografik ve klinik özellikleri, izlenmesi ve sağaltımı üzerine yapılan çalışma sayısı azdır. Bu çalışmada, mahkeme tarafından adli rapor düzenleme isteğinin en sık nedeninin, istismara maruz kalmanın ruhsal etkilerinin belirlenmesi olduğu, istismara maruz kalan çocuk ve ergenlerin çoğunun kızlardan oluştuğu, istismara uğrayan çocuk ve ergenlerde MR nin sık görüldüğü belirlenmiştir. İstismar edenlerin çoğunun mağdur olan çocuk ve ergenin aile üyelerinden, akraba veya tanıdık kimselerden oluştuğu saptanmıştır. Tarafımıza yönlendirilen olguların %88 i cinsel istismar sonrası değerlendirmek için yönlendirilmiştir. Çalışmamızda cinsel istismara uğrayan çocuk ve gençlerin ruhsal değerlendirmesi sonucunda en sık koyulan tanı TSSB olmuştur (%40,8) ve bu bulgu yazınla uyumludur 10-13. Cinsel istismara uğrayan çocukların %40-50 sinin TSSB geliştirebileceği bildirilmektedir 9,14,15. Çalışmamızda da TSSB den sonra gördüğümüz en sık tanılar anksiyete bozuklukları (%13,6) ve duygu durum bozukluklardır (%10,4). Yazında cinsel istismar sonrası ortaya çıkan özgül bir hastalık tablosu tanımlanmamıştır 16. Cİ uğrayan çocuk ve ergenlerde majör depresyon, kaygı bozukluğu, TSSB, dissosiyatif bozukluklar, yeme bozuklukları, davranış bozuklukları, eliminasyon bozuklukları, cinsel kimlik bozuklukları gibi pek çok ruhsal bozukluk bildirilmiştir 9,17-19. Cİ uğrayan çocukluklarda anksiyete bozuklukları kısa süre içinde ortaya çıkabilmektedir 20. Cİ ardından çocukların sadece kısa dönemde uyum sorunları açısından değil, aynı zamanda ergenlik ve erişkinlikte yineleyen mağduriyet, madde bağımlılığı ve diğer birçok açıdan risk altında oldukları bildirilmiştir 2,19,21. Bu durum bu olguların izlenmesinin önemini gösterir. Yapılan çalışmalar cinsel istismar sonrasında ortaya çıkan tek bir hastalık tablosu olmadığını, ancak cinsel istismarın risk etkeni olarak kabul edildiğini göstermiştir. Cinsel istismara uğrayan çocuklar, uzun dönemde psikiyatrik bozukluk gelişmesi açısından risklidir. Çalışmamızda cinsel istismara maruz kalmış olguların %27,2 sinde adli değerlendirme sırasında herhangi bir ruhsal bozukluğa ait belirti saptanmamıştır. Ülkemizde çocuk ve ergenlerde adli değerlendirmeye yönelik yapılan bir çalışmada bu oran %33,3 olarak belirlenmiştir 22. Yazında bu belirtisiz grup içindeki çocukların %10-20 sinin 12 18 ay içinde daha da kötüleşeceği veya belirti göstermeye başlayabilecekleri belirtilmekte, bu fenomen uyku etkisi olarak tanımlanmaktadır. Bu olguların zaman içinde tekrar yeniden değerlendirilmeleri ve klinik değişikliklerin izlenmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir 2,23,24. Çalışmamızda cinsel istismara uğrayan çocukların %31,7 sinde hafif düzeyde zekâ ği, %20,5 sinde ise sınır zekâ tespit edilirken %23,9 inde normal ve üstü zekâ bulunmuştur. Mental retardasyonun varlığı, yazında belirtildiği gibi, çocukların istismara uğrama riskini arttırmış olabileceğini düşündürmektedir 5. Zihinsel engelli çocukların kendilerine gösterilen ilgi ve sevgiye olumlu yanıt 51

P. Vural, ark. vermeleri, yargılama ve değerlendirme yeteneklerinin yetersizliği gibi nedenlerle cinsel ilişki için yapılabilecek bir teklifi veya cinsel yakınlaşmayı, cinsel olarak sömürülebileceklerini bilmeden kabul edebilecekleri bilinmektedir 21. Cinsel istismara uğrayan çocuk ve ergenlerde okula gitmeme ve yaşına uygun eğitim almama oranlarının yüksek olduğu bildirilmektedir 25,10,13. Çalışmamızda da istismara uğrayan çocuk ve ergenlerin %21,6 sının okula devam etmediği ya da yaşına uygun bir eğitim almadığı belirlenmiştir. Bu veri okula devam etmeyen çocuk ve ergenler için uygun bir eğitimin planlanması ve eğitimde zaman yönünden kaybı olan çocuk ve ergenler için koruyucu önlemlerin alınmasının istismarı önlemede katkı sağlayabileceği düşüncesini desteklemektedir 13. Çalışmadaki %80 olgunun kızlardan oluşması, kız çocuklarının daha fazla cinsel istismara maruz kaldığı bilgisini desteklemektedir. Bu bilgi yazınla da uyumludur 11-,13. Cinsel istismara uğrama cinsiyete göre farklılık göstermekte ve kızlarda erkeklerden üç kat fazla görülmektedir 2,6. Çalışmamızda kız/erkek oranı dört olarak bulunmuştur. Ülkemizde yapılan bir çalışmada çocuk psikiyatrisine başvuran istismar olgularında ortalama yaş 11,4 olarak bildirilmesine rağmen, bizim çalışmamızda cinsel istismara uğrama yaşı 13.76 olarak belirlenmiştir 13. Cinsel istismar olgularında kızların yaş ortalaması 14.22, erkelerin 11.96 yıldır. Erkeklerin yaşları kızlardan daha küçük saptanmıştır. 7 11 yaşları arasındaki erkeklerin sokakta daha fazla zaman geçiriyor olmalarının istismar için ulaşılabilirliği artırıyor olabileceğini düşündürmektedir. Kızların ise, ergen yaş grubunda olmalarının hedef olmaları için risk oluşturabileceği düşünülmüştür. Cinsel istismar faillerinin çoğu aile içinden veya tanıdık biri olduğu bilinmektedir 17. Ülkemizde yapılan çalışmalarda da istismarların %66,3 78,0 ının aile bireyleri veya akrabalar tarafından gerçekleştirildiği gösterilmiştir 8,26,27. Yazında, çocukların cinsel istismarında istismarda bulunanların %60-85 inin akrabalar, öğretmenler, komşular, otorite figürleri gibi çocuğun bildiği ve güvendiği kişiler olduğu saptanmıştır 28,29. Çalışmamızda da, cinsel istismarın %68,9 unun aile bireyleri veya akraba ve tanıdık kişiler tarafından gerçekleştirildiği saptanmıştır. Tüm olguların annelerinin eğitim düzeyinin düşük olduğu belirlenmiştir. Benzer şekilde ebeveynlerinden herhangi biri çalışmayan olguların oranı da yüksek bulunmuştur. Düşük sosyokültürel düzey, düşük ebeveyn eğitim düzeyi, erken evlenme, suça sürüklenme istismar açısından risk faktörü olarak bildirilmektedir 1,30,31. Çalışmamızdaki bulgular da bu bilgileri destekler niteliktedir. Çalışmamız dosya verilerinin özetlendiği tanımlayıcı bir çalışmadır. Klinik başvurusu olmayan toplum örneklemi ile istismar olgularının veya adli süreci yaşayan olguların ruhsal sorunların sıklığı açısından karşılaştırılmaması bir kısıtlılıktır. Başvuruların büyük çoğunluğunda psikiyatrik bozukluk saptanmıştır ancak psikiyatrik bozukluk tespit edilmeyen grubun da hem kısa dönem, hem de uzun dönem risk etkenleri açısından takibi önerilmektedir. Bu çalışmanın da adli olaylara konu olan çocuk ve ergenlerin ruhsal durumları ve risk etkenleri açısından yazına katkı sağlayabileceği düşünülmüştür. Kaynaklar 1. 1.Bernet W. Çocuğa Kötü Muamele. Kaplan&Sadock's Comprehensive Textbook of Psychiatry, BJ Sadock, VA Sadock (eds), 8. Baskı, Çev. Ed: H Aydın, A Bozkurt, Ankara, Güneş Kitabevi Ltd. Şti, 2007. 3412-3425. 2. Putnam FW. Ten-year research update review: child sexual abuse. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 2003; 42:269-78. 3. Finkelhor D. The international epidemiology of child sexule abuse. Child Abuse Negl 1994; 18:409-17. 4. Bebbington PE, Jonas S, Brugha T, Meltzer H, Jenkins R, Cooper C, et al. Child sexuel abuse reported by an English national sample: characteristics and demography. Soc psychiatry psychiatr Epidemiol 2011; 46:255-62. 5. Öztop DB, Özcan ÖÖ. Cinsel istismar vakalarının sosyodemografik ve klinik özelliklerinin değerlendirilmesi. Yeni Symposium 2010; 48:270-6. 6. Spencer N, Devereux E, Wallace A, Sundrum R, Shenoy M, Bacchus C, Logan S. Disabling conditions and registration for child abuse and neglect: a population-based study. Pediatrics 2005; 116: 609 13. 7. Ayaz M, Ayaz AB, Soylu N. Çocuk ve Ergen Adli Olgularda Ruhsal Değerlendirme Klinik Psikiyatri 2012; 15:33-40. 8. Bahali K, Akçan R, Tahiroglu AY, Avci A. Child sexual abuse: seven years in practice. J Forensic Sci 2010; 55:633-6. 9. Bernard-Bonnin AC, Hébert M, Daignault IV, Allard- Dansereau C. Disclosure of sexual abuse, and personal and familial factors as predictors of post-traumatic stress disorder symptoms in school-aged girls. Paediatr Child Health 2008; 13:479-86. 10. Edgardh K, Ormstad K Prevalence and characteristics of sexual abuse in a national sample of Swedish 17-year-oldgirls. Acta Pediatrica 2000; 89: 310-9. 11. Fiş NP, Arman A, Kalaça S ve ark. Psychiatric evaluation of sexual abuse cases: A clinical representative sample from Turkey. Child Youth Serv Rev 2010, 32:1285-90. 12. Gidycz CA, Coble CN, Latham L, Layman MJ. Sexual assault experience in adulthood and prior victimization experience in adulthood and prior victimization experience: A prospective analysis. Psychol Women Quartely 1993; 17: 151-68. 13. Gölge ZB. Cinsel Travma sonrası oluşan ruhsal sorunlar. Nöropsikiyatri Arşivi 2005; 42: 19-28. 14. Hebert M, Parent N, Daignault I, Tourigny M. A typological analysis of behavioural profiles of sexually abused children. Child Maltreat 2006; 11:203-16. 15. İşeri E. Cinsel istismar. Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Temel Kitabı. Ankara: Hekimler Yayın Birliği 2008; 470 7. 16. Dubowitz H. Preventing child neglect and physical abuse. Pediatr Rev 2002; 23:191-6. 17. Köse S, Aslan Z, Başgül ŞS ve ark. Bir eğitim ve araştırma hastanesi çocuk psikiyatrisi polikliniğine yönlendirilen adli olgular. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2011, 12:221-5. 52

Adli Olguların Değerlendirilmesi 18. McLeer SV, Deblinger E, Henry D, Orvaschel H. Sexually abused children at high risk for post-traumatic stress disorder. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1992; 31:875-9. 19. Molnar BE, Buka SL, Kessler RC. Child sexual abuse and subsequent psychopathology: results from the National Comorbidity Survey. Am J Public Health 2001; 91:753-60. 20. Taner Y, Gökler B. Çocuk istismarı ve ihmali, psikiyatrik yönleri. Hacettepe Tıp Derg 2004; 35:82-5. 21. Paolucci EO, Genuis ML, Violato C. A meta-analysis of the published research of the effects of child sexual abuse. J Psychol 2001; 135:17-36. 22. Özbek A, Kıdak GÖ, Serim B, Mutlu C. Yeni Türk Ceza Kanunu nun Çocuk ve Ergen psikiyatrisinde adli değerlendirmeye etkileri. Adli Bilimler Derg 2010; 9:21-7. 23. Fınkelhoor D, Berliner L. Research on the treatment of sexually abused children: a review and recommendations. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1995; 34:1408-23. 24. Mannarino A, Cohen J, Smith J. Six and twelve month followup of sexually abused girls. J Interpers Violence 1991; 6:494-511. 25. Pelcovitz D, Kaplan S, Goldenberg B, Mandel F, Lehane J, Guarrera J (1994) Post-traumatic stress disorder in physically abused adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry; 33: 305 12. 26. Erdoğan A, Tufan E, Karaman MG, Atabek MS, Koparan C, Özdemir E, et al. Türkiye nin dört farklı bölgesinde çocuk ve ergenlere cinsel tacizde bulunan kişilerin karakteristik özellikleri. Anadolu Psikiyatri Derg 2011; 12:55-61. 27. Çöpür M, Üneri ÖŞ, Aydın E, Bahalı MK, Tanıdır C, Güneş H, Erdoğan A. İstanbul İli örnekleminde çocuk ve ergen cinsel istismarlarının karakteristik özellikleri. Anadolu Psikiyatri Derg. 2012; 13:46-50. 28. Anderson J, Martin J, Mullen P, Romans S, Herbisin P. Prevalence of childhood sexual experiences in a community sample of women. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1993; 32:911-9. 29. Murray JB. Psychological profile of pedophiles and child molesters. J Psychol 2000; 134:211-24. 30. Steiner H, Karnik N Çocuk ve Ergen Antisosyal Davranımı. Kaplan&Sadock's Comprehensive Textbook of Psychiatry, BJ Sadock, VA Sadock (eds), 8. baskı, Çev. Ed: H Aydın, A Bozkurt, Ankara, Güneş Kitabevi Ltd. Şti, 2007.3441-9. 31. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü web sitesinden edinilebilir: www.hips.hacettepe.edu.tr 53

54 P. Vural, ark.