GDO-Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar



Benzer belgeler
Meyve ve Sebze ile ilgili kavramlar ve GDO

Glifosat içerikli herbisitlerin gelin böceği (afidlerin predatörü) gibi yararlı böcekleri öldürdüğü bildirilmektedir.

Bir yandan bu katkı maddelerinin bulunmadığı yiyecekleri. Sağlıklı Olmanın Yolu, Doğal Beslenmeden Geçiyor. Derleyen: Mustafa Koç

Bitkisel Üretimde Genetiği Değiştirilmiş Ürünler: Efsaneler ve Gerçekler

Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş

BARDAK MISIRCILAR BİZE GDO MU SATIYOR?

GMO GDO. Halime Nebioğu. İstanbul Üniversitesi

FEN ve TEKNOLOJİ / GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ. GENETİK MÜHENDİSLİĞİ ve BİYOTEKNOLOJİ

Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş

Geçen iki sayımızda genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) Doğaya Meydan Okuma mı? Doğa ile İşbirliği mi? Doğanın Gizemi Yücel Aksoy

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi

Doğaya Meydan Okuma mı? Doğa ile İşbirliği mi?

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ÜRÜNLER (GDO) ÜZERİNE GENEL BİR DEĞERLENDİRME. Mahmut ARIKAN

19. yüzyıldan itibaren önemli gelişmeler ortaya çıkmıştır. Biranın bozulmasına neden olan bir etmenin LOUİS PASTEUR ün çalışmaları ile tanımlanması,

10. SINIF KONU ANLATIMI 37 KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

Biyoteknolojinin Bitkisel Üretimde Kullanımı

ADIM ADIM YGS- LYS 92. ADIM KALITIM 18 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

GDO lar ve GIDA GÜVENLİĞİ

Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme. Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.)

KALINTILARI. Pestisit nedir? GIDALARDAKİ PESTİSİT KALINTILARI 1. pestisit kalınt kaynağı. güvenilirmidir. ? Güvenilirlik nasıl l belirlenir?

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı

Vitaminlerin yararları nedendir?

Gıdalardaki Pestisit Kalıntıları. Dr. K.Necdet Öngen

Değişen Dünya ve GDOlar

12. SINIF KONU ANLATIMI 7 GENETİK MÜHENDİSLİĞİ VE BİYOTEKNOLOJİ ÇALIŞMA ALANLARI

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR. Araş. Gör. Dr. Süleyman Utku UZUN Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı

GİRİŞ. Sağlıklı Beslenme ve Vücudumuzun Sağlıklı Beslenme Piramidi. Ana Gıda Grupları

Modern Biyoteknolojinin Tarımda Kullanımının Politik ve Ekonomik Yönden Değerlendirilmesi

KARMA YEM SANAYİ ve GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR (GDO)

GDO NUN ÜRETİM AMAÇLARI

ADIM ADIM YGS LYS. 93. Adım KALITIM -19 MODERN GENETİK UYGULAMALAR

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR - 3

Organik Tarım ve Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar

Modern Bitki Biyoteknolojisi

EMZİREN ANNELERİN BESLENMESİ. Kendiniz ve bebeğiniz için sağlıklı olan gıdaları seçin

MBG 112 BİYOLOJİ II BİTKİLERDE ÜREME VE BİYOTEKNOLOJİ YRD. DOÇ. DR. YELDA ÖZDEN. Döl almaşı

GIDALARDA İLAÇ KALINTILARI

4.Sınıf Fen Bilimleri

GIDA BİYOTEKNOLOJİSİNDE GÜVENLİK GIDA BİYOTEKNOLOJİSİNDE UYGULAMALARI. Neslihan ATLIHAN

Canlıların enerji kazanabilmeleri için beslenmeye gereksinimleri vardır.

Bitki Biyoteknolojisi

Prof. Dr. Birol Akgün - Selçuk Üniversitesi, İİBF - k.edu.tr

SAĞLIKLI BESLENME. AVRASYA ÜNİVERSİTESİ Sağlıklı Yaşam Merkezi Dyt. Melda KANGALGİL

Tarımda Genetiği Değiştirilmiş Ürünlerin Ekolojik, Sosyal ve Ekonomik Etkileri

TARIMDAKİ GELİŞMELER

Koruyucu Maddelerde Sağlık Düşmanı

TÜRKİYE DE BİYOGÜVENLİK KONUSUNDA YAPILAN DÜZENLEMELER VE UYGULAMALAR

HAYVAN BESLEMEDE BİYOTEKNOLOJİ PROF.DR. SAKİNE YALÇIN

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Genetik Kavramlar Sekizinci baskıdan çeviri Klug, Cummings, Spencer

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı

DEĞERLENDİRME KÂĞIDI 1 Tarih: Ad Soyad: Sınıf: No: MALEZYA DA KEDİLER

GÜNLÜK OLARAK NEDEN YETERLİ MİKTARDA KALSİYUM ALMALIYIZ?

GIDA ENDÜSTRİSİNDE SOYA KAYNAKLI PROTEİNLERE ALTERNATİF ARAYIŞLARI

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR VE ETKİLERİ. Yunus KILIÇOĞLU Veteriner Hekim

ET ÜRÜNLERİNDE FARKLI HAYVAN TÜRLERİNİN ELISA TEKNİĞİ İLE TESPİT EDİLMESİ

G D O Nedir? (Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar)

Tarımsal Biyoteknolojiye Giriş

Ekmek, buğday ununa; su, tuz, maya (Saccharomyces cerevisiae) gerektiğinde şeker, enzimler, enzim kaynağı olarak malt unu, vital gluten ve izin

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

T.C. GDO lu. Bitki Çeşitlerinin Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonunun AB Ülkelerinde Yerinde İncelenmesi

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar ve Yanlış Bilinenler

Prof. Dr. Sedat BOYACIOĞLU

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

"ARI ÜRÜNLERİNDE ÜRETİM ve TÜKETİMİNDE GIDA GÜVENLİĞİ "

Ekmek, buğday ununa; su, tuz, maya (Saccharomyces cerevisiae) gerektiğinde şeker, enzimler, enzim kaynağı olarak malt unu, vital gluten ve izin

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

HALK GDO YU YEMİYOR!

GDO. (Genetiği Değiştirilmiş Organizma)

gereksinimi kadar sağlamasıdır.

5. SINIF FEN VE TEKLONOJİ DERSİ

Developing of Transgenic Production in the World and The Economic Effects of Proble to Using of Bt Seed on Corn Farming in Çukurova Region

Türkiye nin üretim profiline ve kişi başına tüketimini ise şöyle değerlendirmek mümkündür:

Organik Gıdalarda Gıda Güvenliği. Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü MANİSA

CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI

Kalıcı Organik Kirleticiler ve Stockholm (KOK) Sözleşmesi

Bilim adamları canlıları hayvanlar, bitkiler, mantarlar ve mikroskobik canlılar olarak dört bölümde sınıflandırmışlar.

BATI AKDENİZ KALKINMA AJANSI (BAKA) TARIMSAL AR-GE PROJE DESTEKLERİ

Genetiği Değiştirilmiş Bitkiler ve Biyogüvenlik Riskleri

1.1. Canlılarda büyüme ve üremenin hücre bölünmesi ile meydana geldiğini açıklar.

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

Sağlıklı Tarım Politikası

Özel ege lisesi

Sağlık ve Tüketiciyi Koruma Genel Müdürlüğü

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI. Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR

KALITIM #12 MODERN GENETİK UYGULAMALARI (BİYOTEKNOLOJİ) SELİN HOCA

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TOHUMLUKLARDA GDO ANALĠZĠ ĠÇĠN NUMUNE ALMA TALĠMATI

GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ BİTKİLER HAYVAN BESLEMEDE KULLANILABİLİR Mİ? Doç.Dr. Ali Vaiz GARİPOĞLU SAMSUN-2016 alivaizgaripoglu.com

Gıda Güvenliği Açısından Tarım ve Gıda Sanayiinde Nanoteknoloji Uygulamalarının Olası Yararları ve Riskleri

TOHUMLUKLARDA GDO ANALİZİ İÇİN NUMUNE ALMA TALİMATI Amaç

2010 İstatistik, Değerlendirme, Çıkarımlar 7 Ocak 2011

ULUSLARARASI HUBUBAT KONSEYİ RAPORU

formeo Dyt. Elvan Odabaşı

TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİYE GİRİŞ

1 gr yağ: 9 kilokalori, 1 gr protein ve karbonhidrat: 4 kilokalori, 1 gr alkol 7 kilokalori verir.

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Transkript:

Genetik biliminin son dönemdeki en büyük keşiflerinden biri, genlerin, ait olduğu canlı DNA sından ayrılarak başka bir canlıya yerleştirilebilmesidir. Bir canlıdaki genetik özelliklerin kopyalanarak, bu özellikleri taşımayan bir canlıya aktarılması sonucunda üretilen yeni canlıya Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) deniyor. Özellikle 1980 lerden sonra bitki biyoteknolojisi alanında önemli gelişmeler sağlandı. İlk transgenik (genetiği değiştirilmiş) ürün olan, uzun raf ömrüne sahip Flavr Savr domatesi 1996 yılında raflardaki yerini aldı. Bunu, gen aktarılmış mısır, pamuk, kolza ve patates izledi. Genetik değişime uğratılarak elde edilen bitkiler, ilaçlara ya da zararlılara karşı daha dirençli oluyor. Sonuçta da kimyasal böcek ilaçlarınına gereksinim azaltıyor. Günümüzde mısır ve pamuğun zararlılara, soya ve kanolanın böcek ilaçlarına, papaya ve kabağın da virüslere karşı dirençli olmasında GDO teknolojisi kullanılıyor. Genlere müdahale ederek bitkilerin lezzet, besleyicilik ya da dayanıklılık gibi özellikleri de geliştirilebiliyor. İstanmeyen durum ve olaylara daha kolay müdahale edilebiliyor. GDO'ların özellikle aşı ve ilaç yapımında kullanılması da gitgide önem kazanıyor. Susuzluğa dayanıklı bitki geliştirme çalışmaları ise halen devam ediyor. GDO ların faydaları: - Zirai zararlılara daha dirençli bitkilerin olası avantajlarından birisi, "pestisitlere" (böcek öldürücü kimyasal ilaçlar) gereksinimin azalmasıdır. Böylece soframıza gelen bitkilerin, üzerinde pesitist kalıntısı bulunup bulunmadığı kaygısı GDO larla azalır. Ayrıca, pestisitlerin yaratttığı çevre kirliliği de unutulmamalıdır. Üstelik, pestisit kullanımın azalması ile düşen maliyetler hem çiftçilere hem de tüketicilere olumlu yönde yansıyabilir. - Yabani otlarla mücadelede kullanılan ilaçlar yani "herbisitler", kullanım sırasında yabani otlarla birlikte yetiştirilen bitkilere de zarar vermektedir. Bu nedenle, herbisitleri çok kontrollü ve düşük dozda ancak sık sık vermek gerekmektedir. Herbisitlere 1 / 9

dirençli hale getirilen GDO lar sayesinde yeterli dozda ve çok daha seyrek herbisit kullanımı sağlanabilmektedir. Bu sayede, daha az miktarda herbisit kullanımı hem maliyet hem de çevre açısından olumlu olarak değerlendirilebilir. Örnek, olarak dünyanın en büyük GDO teknolojsi şirketi sayılan Monsanto'nun ürettiği Roundup adlı herbisite karşı yine kendisinin geliştirdiği dirençli soya fasulyesi verilebilir. - Tarımın en büyük risklerinden biri beklenmeyen soğuklar sonucu oluşan don dur. Tütün ve patatese soğuk denizlerde yaşana balıklardan aktarılan donmaya karşı koruyan gen sayesinde bitkilerin zarar görmesi engellenmektedir. Bu özellik, tarıma olumlu bir katkı olarak değerlendirilebilir. - Artan şehirleşmenin getirdiği olumsuz etkilerden biri de, tarıma elverişli alanların binalara terkedilmesidir. Sonuçta ise, tarıma, aslında tarıma uygun olmayan topraklar kalmaktadır. Örneğin, topraktaki tuz oranının yüksek olması verimi yüksek oranda düşürmektedir. Tuza dayanıklı GDO bitkiler, günümüz tarımına katkıda bulunabilmektedir. - Üçüncü dünya ülkelerinin en büyük sorunu beslenme yetersizlikleridir. Bu ülkelerde beslenme daha çok pirinç gibi besinlere dayalı. Ancak bu tür beslenme ile, vücudun gereksindiği maddelerin alımı yeterli olmuyor. Ama, bu besinleri, genetik olarak geliştirerek vitamin, mineral ve gerekli besinlerden yana zenginleştirirseniz, beslenme bozukluklarını ve buna bağlı hastalıkları azaltabilirsiniz. Örneğin, üçüncü dünya ülkelerinin en sık görülen sağlık sorunlarından biri, görme bozuklukları, gece körlüğü ve hatta körlük. Görme sorunlarının en temek nedeni ise A vitamini eksikliği. İsviçre'de bitki teknolojileri konusunda çalışan Federal Enstitü altın pirinç olarak isimlendirdiği bir tür pirinç geliştirmişti. Bu pirinç hem A vitamini, hemde demir açısından zenginleştirilmiş bir tür GDO pirinç idi. Rockefeller Vakfı, bu pirince sahip çıkarak, gereksinim duyulan ülkelerde üretimi için isteyen köylülere ücretsiz tohum dağıtımna destek olacağını açıkladı. Ancak, üretilecek GDO'lu pirinçlerin, kontrolsüz bir şekilde Avrupa ülkelerine de gelebileceği endişesine sahip sivil toplum örgütlerinin baskıları sonucunda proje hayata geçirilemedi. - İnsanın gereksinim duyabileceği bazı ilaçlar ve özellikle aşılar, hem fiyat hem de saklama koşullarının yetersizliği nedeniyle üçüncü dünya ülkelerine ulaşamıyor. Domates, patates gibi besinlere eklenebilecek bazı genler yolu ile yenebilen aşılar ve ilaçlar üretmek mantıklı bir düşünce gibi görünüyor. Üstelik, özel taşıma ve saklama koşulları da gerekmeyecek. GDO ların zararları 2 / 9

- GDO'ların çevreye etkisi, çokça tartışılan konuların başında gelir. Örneğin B.t mısırı olarak adlandırılan bir GDO mısır var. Bu GDO mısır, mısırlara çok zarar veren avrupa mısır kelebeği olarak adlandırılan bir cins tarım zararlısına karşı dirençli olması amacıyla geliştirlmiş. B.t mısır, adını aldığı Bacillus thuringiensis adlı bakterinin toksinini genetik olarak içeriyor. Söz konusu toksin ise, avrupa mısırı kelebeğinin sindirim sistemine hasar vererek öldürüyor. Ancak, geçen yıl Nature dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, B.t mısırın ekildiği tarlaların çevresinde yaygın bir bölgede Kral Kelebeklerinin tüm larvalarının hızla öldüğü saptanmış. Üstelik, ölen kral kelebekleri, bu mısırn ekildiği tarlalarda değil, komşu hatta komşu olmayacak kadar uzak tarlalarda gerçekleşiyor. Üstelik, kral kelebeği mısırla beslenen bir kelebek de değil. Ölümlerin havada dolaşan B.t mısır polenleri yolu ile gerçekleştiği saptanmış. Bu saptama üzerine, daha ayrıntlı bir inceleme yapıldığında ise sadece kral kelebeği değil, birçok böceğin larvalarında aynı durum görülmüş. İleri derecede ortaya çıkan bu çevresel zarar, Amerikan Tarım Dairesi (USDA) ve Çevre Koruma Ajansı (EPA)'yı harekete geçirmiş. Konuyu irdeleyen yeni çalışmalarda birbiriyle çelişen sonuçlar gözlenmiş. Araştırmalara rağmen, B.t mısırının çevreye olası olumsuz etkileri konusunda fikir birliği yok. Ancak, tartışmaların bir önemli hipotezi de, GDO mısıra karşı genetiğini değiştirerek direnç kazanabilecek sivrisinek gibi zararlıların kontrolünün güç olabileceği. - Bir potansiyel kaygı da Herbisitlere (yabani ot öldüren ilaçlar) dirençli olarak üretilen GDO ların, direnç genlerinin doğal yollardan yabani otlara aktarılması olasılığı. Sonuçta ortaya çıkabilecek bir "süper yabani ot" tam bir baş belası olabilir. Bir başka kaygı da, GDO kullanmayan çiftçilerin tarlalarına, GDO'lu tarlalardan komşuluk ya da hava yolu ile tozlaşarak gen aktarımı olasılığı. Hatta, çiftçiler tarafından Monsanto şirketine bu nedenle açılmış birçok davadan bahsediliyor. - Konunun bir de ekonomik boyutu var elbette. GDO şirketleri, yaptıkları araştırma-geliştirme çalışmalarının büyük boyutlara ulaşan bütçelerini, kazançlarıyla geri almayı uman ve profesyonel amaçlarla kurulu şirketler. Ürettikleri GDO tohumları bir kez satarak, bir daha para kazanamama kaygısıından yola çıkarak, GDO'lara "intihar geni" diye adlandırılan bir gen ekliyorlar. Böylece bir yıl sonunda alınan ürün, bir sonraki yıl için tohum olabilme özelliğni kaybediyor. Ertesi yıl için yine aynı şirketten tohum almak zorunda kalıyorsunuz. - Ancak, GDO içeren ürünlerin kullanımı konusunda asıl ve en büyük kaygı insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri. Avrupa ve ABD'nde özellikle çocuklarda fıstık ve benzeri gıdalar karşı gitgide artan oranlarda alerji gözleniyor. Genlerinde değişiklik meydana gelmiş bir bitki, aynı zamanda insan için yeni bir alerjen olma potansiyeli de taşıyor. Örneğin, brezilya fındığı denen bir tür ağaçsıl bitkiden soya fasulyesine gen aktarımı sadece bu kaygdıan dolayı yasaklanmıştı. Alerjilerin gitgide 3 / 9

yaygınlaştığı günümüzde, GDO içeren ürünlerin etiketlenerek işaretlenmesi bu açıdan ayrı bir önem taşımaktadır. - Aslında GDO larla ilgili en büyük kaygı, insan sağlığına bugün için henüz belirlenemeyen ve daha sonra ortaya çıkabilecek yan etkilerin varlığı olabilir. İngili z tıp dergisi Lancet de yakınlarda yayınlanan bir araştırma GDO patateslerin fare sindirim sistemine etkileri incelenmiş. Sonuçta GDO ile beslenen farelerin sindirim sistemlerinde, normal beslenenlere oranla kabul edilebilir değişiklikler izlendiği saptanmış. Araştırma, sonuç olarak bu konuda dana incelikli ve ileri araştırmalar gereksinim duyulduğu yorumuyla bitirilmiş. Araştırmaya konu olan patatesler, soğuğa karşı dayanlıklı olmalarını sağlamak amacıyla, "kardelen çiçeği lectini" içerecek şekilde genetiği değiştilmiş patatesler. Lectin ise memeli canlıların hücreleri için toksik olabilen bir madde. Bu nedenle memeli ve insanların tüketimine uygun değil. GDO lar neden çocuk sağlığı için riskler içeriyor? GDO lar çocuklarda normale oranla 3-4 kat alerjiye yol açıyor. İçerikleri, sağlıklı hücreler için toksik olabiliyor. En çok kullanılan besinlerden biri GDO olarak üretilen soya bazlı çocuk mamaları. Çocuklarda sık kullanılan bir diğer besin ise inek sütü. İneklere sağlığı ve süt verimini artırmak için verilen genetik olarak geliştirilmiş sığır büyüme hormonunun IGF-1 maddesini artırdığı biliniyor. Artan IGF-1, de süt yoluyla, tüketenlere geçebiliyor. IGF-1'in, meme kanseri ve pankreas kanserinde de artan bir madde olduğu düşünülürse, bu konunun da araştırmaya aç olduğu söylenebilir. ABD'nde Kanserden Korunma Koalisyonu başkanı Sam Epstein, "Genetik teknikle üretilen sığır büyüme hormonu ve sindirilebilen ürünleri, ne yazık ki çocuklarda hormonal ve alerjik sorunlara yol açabilmektedir. Hücre büyümesini uyaran bu tür maddeler, çocukta hücre dejenerasyonuna ve meme hücrelerinde büyümeye yolaçabiliyor. Aynı etki büyüklerde ise meme kanserine yol açabiliyor" diyor. Özetlenecek olursa GDO lar: 4 / 9

- Etkilerini en çok hızlı büyüme çağındakilerde ve gençlerde gösteriyor. - Çocuklarde alerjilere yatkınlık sağlıyor. - Sütle ilgili problemlere karşı çocuklarda artmış duyarlılık oluşturuyor. - Beslenme ve sindirim sorunları yaratabiliyor. - Bakterilerde genetik değişiklikleri tetikleyerek antibiotiklere direnci artırabiliyor. Ülkelerin GDO lara bakışı: 1997 ile 2005 arasında GDO üretimi yapılan tarım alanları 50 kat artış göstererek 17.000 km 2 den 900.000 km 2 ye çıkmış. Bu rakam Brezilya yüz ölçümünün %55 i kadar bir alan demek. GDO lar için denetleyici rol açısından ülkelerin bakışı değişkenlik gösteriyor. Bazı ülkelerde GDO konusunda hiçbir denetleme yok. Denetleme olan ülkelerin temel felsefesi konuya tüketicinin sağlığını öne çıkararak yaklaşmak. Örneğin Kore, okul kantinlerine gıda sağlanmasını serbest girişime bırakmış durumda. Girişimci şirketlerin büyük çoğunluğu da daha ucuz olan GDO içeren ürünler kullanarak ucuz maliyeti hedefliyor. Kore hükümeti, düzenleyici kurallar koysa da, yasadışı GMO kullanımı oldukça yaygın. Greenpeace ve daha çok avrupa kaynaklı sivil toplum örgütleri GDO kullanımına karşı toplum bilinçlendirme kampanyaları yapıyorlar. Özellikle Avrupa'da 1990 ların ortalarından beri gıdalara karşı tüketici güveni hızla düşüyor, GDO içeren besinler konusunda kabusa dönüşen şehir efsaneleri hızla yayılıyor. Bu kaygıyı ortadan kaldırmak için gıdalarda titiz bir etiketleme prosedürü belirleyerek GDO içermeyen ürünleri korumayı amaçlıyorlar. Ancak, etikete rağmen GDO içeren ürünler düşük oranlarda ise, hiçbir laboratuvar yöntemi GDO gıdaları saptayamıyor. ABD: Devlet, okul kafeteryalarında GDO içermeyen gıdaların kullanımını öneriyor. Ancak, GDO içeren ürün kullanılıyorsa, GDO içeren gıdalarla ilgili detaylı bilgilerin açık beyanı isteniyor. 5 / 9

Güney Kore: Green adlı sivil toplum kuruluşu tarafından yapılan araştırmalara göre okul kafeteryaları güvenli değil. İncelemeye alınan 13 okulun yarıdan çoğu, öğrencilere yiyeceklerinde GDO içeren soya kullanıyormuş. Devletin etiketleme zorunluluğu koymasından sorna GDO kullanımı %10 kadar düşüş göstermiş. Avrupa: Avrupa Birliğinde GDO içeren ürünlerle ilgili sıkı etiketleme zorunlulukları var. Ancak %1 den daha az oranda GDO içeren ürünler için beyan zorunluluğu yok. Bubun nedeni ise, denetlenme durumunda %1 düzeyinde GDO'nın zaten saptanamıyor oluşu. Ayrıca AB'nde okullarda hiçbir şekilde GDO kullanımına izin verlmemesi. Hangi Besinler GDO içerebilir? Soya: Kuzey Amerikada üretilen soyanın yarısı GDO. Üstelik soya dan elde edilen soya unu, soya yapı ve lesitin de gıda sanayiinde kullanılıyor. Kolza ve Kanola: Özellikle Kanada başta olmak üzere GDO yaygın Bal: Özellikle Kanada da yaygın olarak yetiştirilen Kanola bölgelerinde yaşayan ve nektar toplayan arılar GDO içeren bal üretimine sebep oluyorlar. Özellikle Avrupa kanadadan bal ithalatına bu yönde çok dikkat ediyor. Pamuk: Özellikle Çin'de GDO pamuk üretimi, yanısıra komşu tarlalarda üretilen mısır ve soya 6 / 9

yı da etkiliyor. Pirinç: ABD'inde geliştireln A vitamininden zengin pirinç, üçüncüdünya ülkelerinde de yaygın olarak kullanılıyor. Şeker Kamışı: Mısır şurubu kadar yaygın kullanımı olmasa, GDO içeren şeker kamışı gıda sanayinde kullanılıyor. Domates: Daha uzun raf ömrüne sahip domates yaklaşık 15 yıldır marketlerde satılıyor. Mısır: mısır yağı. mısır unu, şekeri ve şurubu gıda sanayiinde çok yaygın kullanılıyor. Şeker Mısırı: Amerikan Gıda Dairesi FDA yetkililerinin açıklamalarına göre GDO içeren tonlarca şeker mısırı, sadece hayvanlarda kullanımına izin verildiği halde yasadışı olarak insan gıdalarında da kullanılıyor.en büyük GDO teknoloji şirketi Monsanto, geçen yıl ülkede üretilen şeker mısırının yarısının GDO olduğunu açıkladı. Patates: Cips ya da çerez şeklinde üretilen ya da parmak patates gibi hazır yiyecek sanayiinde yaygın olarak kullanılıyor. Kabak: Zuccini ve sarı su kabağı dışında GDO kabak üretimipek yaygın değil Et: GDO içeren yemle beslenen hayvan etleri de GDO gıda olarak kabul ediliyor Tütün: Düşük oranlı ya da nikotinsiz tütün üretmek için Vector adlı şirket tarafından üretilen Quest marka tütünler GDO. Bezelye: Fareler yanısıra insanlarda da alerjik olabilen pestisit dirençli GDO üretimi çok yaygın olmamakla birlikte dikkate değer 7 / 9

YORUM: Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) teknolojinin ve artan nüfusun bize getirdiği baş belalarından biri. İnsanlık tarihinde yaşanan her gelişim, benzer sancıları da beraberinde getirmişti. Alfred Nobel' de dinamiti bulduğunda yol açmakta kullanıyordu. Ancak, sonradan insan öldüren bir araç haline geleceğini düşünmemişti. GDO'lar da kanımca benzer bir kadere sahip. Bir yanda, özellikle üçüncü dünya ülkelerinin yaşadığı derin açlığa çare olabilirken, diğer yandan insan sağlığı için henüz netleşmemiş potansiyel risklerinden kaygı duyuluyor. GDO konusunda otorite sayılabilecek kadar büyük bir şirket olan Monsanto'nun web sayfasına girdiğinizde ( www.monsanto.com ), sizi bir tanıtım karşılıyor. İnsanlığın önümüzdeki 50 yıl içinde, geçmiş 10,000 yılın toplamı kadar gıdaya gereksinim duyacağını bildirdikten sonra GDO ları çare olarak sunuyor. Bana göre kendi açısından tutarlı bir mantık. Ancak, GDO ların günlük yaşamımıza girmesinden bu yana geçen 14 yılda, çevreye zararları konusunda kayda değer sorunların da gözlendiği bir gerçek. GDO, insanoğlunun kende eliyle bozduğu, doğal yaşamı düzeltmek yerine, daha da kendileştirme yönünde attığı bir adım gibi görünüyor. Bu noktadan sonra, insanlık genel anlamda bir tercih yapacak elbette. Ama, o zamana değin kaygılandığımız GDO içeren ürünlerden kendimizi nasıl koruyacağız? Bence güncel soru bu olmalı? Moralinizi bozacağım ama, bireysel olarak pek fazla şansınız yok. İçtiğiniz sütün sağıldığı ineğin GDO lu besinle beslenip beslenmediğini asla bilemeyeceksiniz! Belki yediğiniz ıspanak henüz GDO içermeyebilir ama, çocuğuna verdiğiniz çukulatanın içeriğinde bulunan mısır şurubu ya da le sitinden emin misiniz! Ya da bir fast food dükkanından aldığınız kızarmış patates GDO'suz mudur acaba? Dün aldığınız kıyma nın kaynağı olan dana acaba GDO'suz yemle mi besleniyordu? Hatta çocuğunuza sabah kahvaltıda özene bezene sunduğunuz bal hakkında fikriniz var mı? İsterseniz, kaygılandığınız bir ürünün GDO içerip içermediğini tespit ettirebilirsiniz. İsters eniz size GDO testi yapan birkaç şirket linki de verebilirim. Örneğin 8 / 9

www.genescan.de, http://www.microgenbioproducts.com, Ancak hangi yiyeceği test ettirebilirsiniz ki. Hepsine test ettirmeye bütçeniz yeter mi? Bireysel olarak GDO dan sakınma olanağınız çok kısıtlı! Belki aldığınız ürünün üretlildiğe ülkeye dikkat edebilirsiniz. Örneğin, AB'ndeki GDO kısıtlamalarının dünya üzerindeki en sert kısıtlamalar olduğunu söyleyebilirim. % 1 den daha fazla GDO içeren ürünleri kabul etmiyorlar. Üstelik GDO içeriği konusunda çok katı ürün etiketinde bildirim zorunlulukları da var. Hatta 2 Temmuz 2009 da başlayan yeni çalışmayı 2010 yazı aylarında tamamlayarak yeni ve daha sıkı kısıtlamalar koymayı planlıyorlar.(hatırlayacağınız gibi bizde en son çıkan yönetmelik %4 GDO ya kadar kabul sınır koyuyordu). Sonuç olarak GDO dan sakınmalı mıyız? Kanımca, en azından insan sağlığına olan etkileri netleşinceye kadar EVET. Nasıl sakınabiliriz? Bireysel olarak çok zor. Bunu ancak gümrük sınırlarına sahip ülkeler, yapacağı düzenlemelerle başarılabilir. Ülkelerin de, sürekli kulis yapan biyoteknoloji şirketlerinden etkilenmeleri mümkün. Ancak, Avrupa'da GDO konusunda sağlanan başarının, duyarlı toplumun tepkileri ve bireylerin sivil toplum örgütlerine verdikleri destekle sağlandığını unutmamalıyız. Siz, çocuğunuz sağlığı için üzerinize düşeni yapıyor musunuz? 9 / 9