S E R Î [ C İL T 30 SA Y I 4 İ M İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ DERGİSİ
YANGIN TEHLİKESİNİ AZALTMADA SİLVİKÜLTÜRE!, TEDBİRLER l. P ro f. D r. İb ra h im A T A Y 2 K ı s a Ö z e t Y angın tehlikesini önlem eye dönük ted b irler sadece o rm an k o ru m a sın a b ırakılm am alı, diğer o rm an cılık disiplinleri de bu k o n u lard a hassas dav ran m alı, kendi sa h a la rın d a yapabileceklerini y apm alıdır. Ö rneğin S ilv ik ü ltü r de: m eşcereler tesis edilirken d ik k a t edilecek h u su slar v ard ır. K eza G ençleştirilirken, b ak ım a tâ b i tu tu lu rk e n d ik k a t edilecek h u su slar v a rd ır k i bu y azıd a özetle bu h u su sla r açık lan m ay a çalışılm ıştır. G İR İŞ Y angın S ilvikültürcünün hem fe la k e t o la ra k karşılad ığ ı, hem de zam an zam an y a ra rla n d ığ ı b ir olaydır. B ir zam anlar, o rm an lara, ta rım a ve yerleşm eye engel bir ta b ia t olgusu gözü ile bakılm ış, onunla a d e ta m ücadeleye g irilm iştir (TOUM EY and K O R ST A IN, 1956; ATAY, İ. 1979). Ç ok eskiden yangın, bu m ücadelede, bir a ra ç o larak, beynelm ilel ölçüde k u llanılm ıştır (DAVTS, 1959). Z am anla, kuvvetli m a k in a la rm çıkm ası ile, yan g ın geniş m a n a d a ve bu yolda b ir v a sıta olm a önem ini y itirm iş olm akla b erab er h a lâ suni gen çleştirm e çalışm aların d a dikim sa h a ların ın dikim e hazırlanm asında, y a h u t tab iî gen çleştirm e ala n la rın d a tohum y a ta ğının h azırlan m asın d a, ş a rtla rın ın elverişli olduğu hallerde, sın ırlı ölçülerde de olsa k u llan ılm ak tadır. Biz bu tebliğim izde, yan g ın tehlikesini azaltıcı silv ik ü ltü rel tedbirlerle, yangını a ra ç o la ra k k u llan an silv ik ü ltü rel işlem den k ısaca bahsedeceğiz. 1. M E Ş C E R E L E R T E S İS E D İL İR K E N (S U N İ G E N Ç L E ŞT İR M E V E A ĞA ÇLA N D IR M A ) D İK K A T E D İL E C E K H U SU SLA R Y angın ve keçi o tla tm a sı T ü rk iy e de en önem li o rm an ta h rip faktö rle rid ir. A m erik a d a su n i o rm an g en çleştirm esi ve a ğ a çlan d ırm aların önde gelen riskinin y a n g ın la r olduğu belirtilm ek tedir (TO UM EY and K O R T A IN, 1956). M eşcere tesislerinde bu risk le ri a sg ariy e indirm ek için h e r tü rlü ted b irlerin alınm ası g erek m ek 1 Türkiye O rm anlarını Yangından Koruma Sem inerine (4-8 M ayıs/1937, M arm aris) Tebliğ olarak sunulm uştur. 2 İ.Ü. Orman Fakültesi, S ilvikültür Anabilim Dalı. Yayın Komisyonuna Sunulduğu Tarih : 14.1.1986
Y A N G IN Ö N L E M E D E S ll V İK Ü L T Ü R E L T ED B İR LER. 25 tedir. E ğ e r gerek li ted b irler alınm az ise, m eşeere tesisi g ay retlerin in hiçbir anlam ı y o k tu r. Y angın risk in in azaltılm asın d a silv ik ü ltü rcü n ü n elindeki en etk in im kân, m eşcere tesislerinde, yöre için tesis k ab iliy et ve ehliyetinde olan tü rle r a rasın d a y an g ın a en d ay an ık lı olanlarını seçebilm ektir. Bu h u su sta p ra tik te çalışan lara h a tır latılm a sın d a y a ra r um duğum uz genellem eler şu n la rd ır : Y angın risk i en y ü k sek p lantasy o n lar ve m eşcereler, koniferler, özellikle çanı p lan tasy o n ları ve m eşcereleridir. R iski en az o lanlar ise derin köklü, kalın kabuklu, yoğun y a p ra k lı ağaç tü rle rin in m eşcereleridir (TO UM EY and K O R ST A IN, 1956). Y angından konif erlerin, özellikle çam tü rlerin in fazla z a ra r görm eleri reçine dolayısiyle ibre ve d iğer ağ aç k ısım ların ın çab u k tu tu şm alarm d an d ır. A y rıc a d a y an an vejetasyon o rg an ların ı (ibrelerini) çabuk yenileyem ezler. B u n a k a rş ın y a p ra k lı ağ aç tü rlerin in y an g ın d an ibrelilere n a z a ra n d ah a az z a ra r görm eleri, y a p ra k la rın kolay y an m am aları, yan g ın d an so n ra da (eğer çok şiddetli öldürücü y an g ın değilse) k o layca y a p ra k la rın ı yenileyebilm elerindendir. Ö rneğin sö ğ ü t yan g ın d an etkilenen b ir y ap rak lı tü rd ü r. F a k a t yan g ın d an so n ra kuvvetli b ir şekilde sü re r (ÇANAKÇIO Ğ LU, 1985). Iş ık a ğ a ç la rı m eşcereleri yan g ın d an gölge a ğ a ç la rı m eşcerelerinden d aha fa z la z a ra r g ö rü r. Z ira ışık ağ acı m eşcereleri a ltın d a o t ve d iğ er a lt flora b ulunm a olasılığı, gölge ağacı m eşcerelerinden d ah a y ü k sek tir. A ğ açların k ö k sistem lerindeki fa rk lılık la r d a y a n g ın z a ra rla rı bakım ından fa rk y a ra tır. Sığ köklü ağ aç tü rle ri yan g ın d an d ah a çok z a ra r görür. Bu h a tırla tm a la r ışığında, özellikle y a n g ın tehlikesinin çok fazla olduğu y e r lerde yetişm e m uhiti ş a rtla rı elverdiği ölçüde, iğne y a p ra k lıla ra, y ap rak lı k a rış tırılm a k su retiy le m eşcereler tesisi, m evcut m eşcerelerde de k arışın ım korunm ası, y an g ın çıkm a ve y ay ılm a olasılığım o k a d a r azaltır. G erçek ten A ğustos/1945 de D ursunbey O rm an İşletm esinin C andere B ölgesinde çıkan, 8 gün devam edip 12.600 h e k ta rlık ala n d a 1.000.000 m 3 ağ aç serv etin i y a k a n büyük orm an yangını ancak A k d ağ sırtla rın d a K araçam ın K ayın ile k a rıştığ ı sın ırd a d u rm u ştu r (PA M A Y, 1960). 2. M E Ş C E R E L E R G E N Ç L E Ş T İR İL İR K E N (T A B İÎ G E N Ç L E Ş T İR M E ) D İK K A T E D İL E C E K H U S U SLA R O rm an ağ açların ın çoğu fa k a t özellikle k o niferlerden çam ların to h u m ları en iyi çim lenm eyi m in eral to p ra k ta y ap arlar. Bu durum, yaşlı çam m eşcerelerinde, g en çleştirm e yapılırken, şa rtla rın elverdiği yerlerde, m in eral to p rağ ı sa th a çık a r m a k ta silv ik ü ltü rcü y e y angını bir v a sıta o la ra k k u llan m a im kan ını v erm iştir. Silv ik ü ltü rd e bu im k an d an y a ra rla n m a «yangın kültü rü» o la ra k bilinir. G ençleştirm e a la n la rın d a arzu edilm eyen d iri ve ölü ö rtü n ü n tab iî tensile gidilirken, zengin to h u m yılında, tohum döküm ünden önce, su n i gençleştirm ede ekim veya dikim den önce b ir sa tıh y angını ile yok edilm esine y an g ın k ü ltü rü denir. Olay, diri ve ölü ö rtü y ü kısm en v ey a tam am en u zak la ştırd ığ ı bilnetice m in eral to p rağ ı sa th a çıkarıp ta b iî ten silin sa h a y a gelm esine, suni gençleştirm ede ekim ve dikim i k o lay laştırıp
26 İB R A H İM A TA Y b a şarıy ı artırd ığ ı, ezcüm le, to p ra k işlem esi ile sağ lan an fay d a la rı b ir ölçüde sa ğ ladığı için, y an g ın k ü ltü rü d en ir (A TAY, 1975). D oğada, kontrolsüz, am açsız şekilde m ey d an a gelm iş y an g ın lard an so n ra zam an içinde (suksesyon sıra la rın a göre) oluşm uş genç m eşcereleı-e de yangın k ü ltü rü dendiğini zam an zam an duyarız. B u rada y angının to p ra k işlem esi yerine geçen etkisi değil, d o ğ ru d an d o ğ ru y a m eyd an a gelen m eşcerenin oluş nedenini tan ım lay an m an a ön plandadır. G ençleştirm e alan ların d an diri ve ölü ö rtü n ü n y a k ıla ra k u zak laştırılm ası daha çok kuzey m em lek etlerin orm ancılığında u y g u lan an bir m etoddur. Ö rneğin İskoçy a 'd a m in eral to p ra k üzerinde y atan, genellikle 40-50 cm fa k a t yer y er 1 m yi de aşan, k aim ham hum us ta b a k a sın a T aşlan m ak tad ır (A TA Y, 1966). Y ağışın gereğinden çok buna k a rş ın ışığın gereğinden az olm ası sonucu y etersiz m ikro o r g an izm a faaliy etin in neden olduğu bu ta b a k a n ın b ir ö rtü yan g ım ile u zaklaştırılıp, m in eral to p rağ ın s a th a çık arılm asın d a yan g ın k ü ltü rü n ü gündem e g etirm ek ted ir. A m erik a B irleşik D evletleri G üney eyaletlerinde özellikle P inus palustris M iller m tab iî gençleştirilm esinde y an g ın k ü ltü rü n e b ir b a şk a am aç la b aşv u ru lm ak tadır. Şöyleki: T ahm in edilen zengin to h u m yıllarının tohum döküm ünden en çok 1 sene önce, sah ad an ta n ı alanda b ir ö rtü y angını geçirilm ektedir. P in u s p a iu rtris gençliği 1 ilâ 6 y aş ara sın d a iken (ki bu safh a fid an ların keçi sa k a lı gibi g ö rü n d ü k leri bu yüzden çay ır safh ası dedikleri bir safh a d ır) b ir y an g ın d ah a geçirilir. Bu çam tü rü bu sa fh a d a y a n g ın a m ukav im d ir ve gençliğin büyüm e engelinden k u rtu lu p gelişebilm esi için böyle b ir y an g ın a z a ru re t v ard ır. Z ira, P in u s palutris. M iller de y a n gın, brow n sp o t (S c irrh ia acicola d earn ) h astalığ ın ın önlenm esinde büyük ölçüde yardım cı o lm akta, büyüm eyi a rtırm a k ta d ır. L ouisiana d a A lex an d ria y ak ın ların d a P in u s P a lu s tris k ü ltü rlerin d e u y g u lan an 2 k o n tro llü ve m a k s a tlı yap ılan yangında, yan g ın görm üş sah ad ak i fidanların; yan g ın görm em iş sah ad ak i fid anlard an o rta la m a % 53 d ah a boylu oldukları te sb it edilm iştir: B row n sp o t enfeksiyonu yangın gö rm ü ş sa h a la rd a sadece % S iken, y an g ın görm em iş sa h a la rd a % 40' o la ra k te s b it ed ilm iştir (F R A N K and B R E N D E R, 1956). B ilindiği gibi T ü rk iy e de b u ağaç tü rü y o k tu r ve h a sta lığ ı ile m ücadelede b ah iskonusu değildir. S ırf kontrollü ö rtü yangınının silv ik ü ltü rcü elinde g erektiğinde n asıl b ir a ra ç o la ra k kullanılabildiğine güzel b ir m isal o lu ştu rd u ğ u için b u rad a zikredilm iştir. Y angın bazen kesim m eto d larm m uygulan m ası sırasın d a d a b aşv u ru lan y a r dım cı b ir v asıtad ır. Ö rneğin çam m eşcerelerinde, p seu d o tsu g a ve d iğ er bazı konife r tü rlerin d e özellikle traşla.m a işletm esi uygulandığı tak d ird e, sa h a d a o derece çok kesim a r tık la n (d al ve tep eler) k alırk i tab iî v eya suni gençliğin gelebilm esi için öncelikle b u n ların tem izlenm esi gerekir. Ölü örtü n ü n, kesim artık ların ın, y akılm ak su retiy le g ençleştirm e alanından u za k la ştırılm a sı öngörüldüğünde d ik k a t edilecek önem li husus bu işin to h u m döküm ünden önce yapılm asıdır. A ksi halde dökülen to h u m lar d a y an an ö rtü ile birlikte yanıp telef o la c a k tır (D A V IS, 1959). 3. M E ŞC ER E L EP, BAKIM A T Â B İ T U T U L U R K E N D İK K A T E D İL E C E K H U SU SLA R M eşcerelerin m u h telif gelişm e ç ağ la rın d a y an g ın a k a rş ı d u y arlılık ları fa rk lıdır. Y angından en fazla gençlikler k ü ltü rle r z a ra r g ö rü r. T abiatiyle, önce de b elirtildiği gibi en çok çam gençlikleri ve k ü ltü rle ri olm ak üzere. B unu, a ltta k u ru
Y A N G IN Ö N L E M E D E S İL V İK Ü L T Ü R E L T E D B İR L E R 27 d alları bulunan ve tepeni to p ra ğ a k a d a r ulaşan, sık lık çağındaki iğne y a p ra k lı tü r m eşcereleri izler. S ıklık çağından sonra, ağ açlık dönem de, tab iî dal budanm ası te pelerin yükseğe k a lk m ası nedenleri ile teh lik e g ittik çe azalm ay a başlar. Ç anakçıoğlu ve B aş ın W eck e a tfe n bildirdiklerine g öre (W eek tesb itlerin i P ru s y a o rm an ların d a y a p m ıştır), yan g ın tehlikesi, 1 ilâ 40 y aşın d ak i çam m eşeerelerinde % 33 iken, 40 y aşın d an y u k a rı çam m eşeerelerinde % 8,7 ye d ü şm ek ted ir (Ç A N A K Ç I- OĞLU, 19S5 ve BAŞ, 1965). G ençlik çağ ın d aki m eşcerelerde gençliği, o tlak h a y v anla rın d an keçiden titizlik le k o ru m a k gereğ i gibi, yan g ın d an d a k o ru m ak gerekir. Bu gerek, d ah a çok, ilerde a y rı baslık a ltın d a değineceğim iz, iç ta k s im a t p lan lam ası ile g erçekleştirilm eye çalışılır. S ıklık çağında, sıklık dolayısijde a rtık m eşcere fertle rin in ışık alam ay an a lt d alların ın k u ru d u ğ u görülür. S ıklık çağı so n ların a doğru a ğ açların a ltta n 2 m y ü k sek liğ e k a d a rk i k u ru d alların ın budanm ası (b ru sh in g ), hem m eşcerede yangın teh lik esin i azaltır. H em de d a h a so n rak i bak ım ted b irleri (a ra la m a la r) için m eşcerede ra h a t h a re k e t im k anları sa ğ la r (E L D İN, 1961). S ık lık ve ondan so n rak i çağdaki b akım tedbirlerinde m eşcere perdesinin g ö receği m uam elede y an g ın tehlikesi ile ilişkilidir. B ilindiği gibi; k u ra k, y a rı k u ra k ik lim k u şa k la rın d a m eşcere perdesinin bakım ı, m u h afazası, m eşcere ü st to p ra ğ ı ru tu b etinin k o ru n m ası (m eşcereye rü z g a r g irip evaporasyonu a rtırm a m a s ı) için lüzum ludur. A m a, bu d urum m eşcere çevresinde perde o lu ştu ra n fe rtle r, to p ra ğ a k a d a r d alların ı m u h afaza ettiğinden, y ak ın çevredeki o tların çalıların y an m ası ile m eşcerey e u laşan b ir ö rtü yangınını, bu perde, eğ er çam gençliği v ey a k ü ltü rü n ü n çevresinde gene çam dan tab iî b ir perde ise, tep e y an g ın ın a dönüştürebilir. Bu tehlikeyi önlem ek üzere B üyük B rita n y a d a m eşcere k e n a rla rın d a k i a ğ a ç la n da, m eşcere içindeki a ğ a ç la r gibi b u d a rla r (b ru sh in g ), m eşcere k e n a rla n n ı açarla r, y an i perdeyi k a ld ırırla r. Z ira o n la r için orm an to p rağ ın ın ru tu b e tin i m u h a fa z a etm e diye b ir problem y o k tu r. B ilakis fazla suyun drene eidlm esi, ta b a n su la n n m düşürülm esi gibi, bizdekinin ta m te rsi problem leri vardır. Bizde perdeyi k ald ırm ad an tehlikenin önlenm esi, perdeler önünde yan g ın ı y a k laştırm a y a n, çıplak tem iz, işlenm iş şe ritle r tesis etm ek, y ah u t, tem el m eşcere ağaç tü rü n d e n fa rk lı y a n g ın a dayanıklı y ap rak lı a ğ a ç tü rle ri ile perde tesisi suretiyle sağ lan ab ilir. A ra la m a çağ ın d aki m eşcerelerde, a ra la m a la rın ihm al edilm em esi, a ra la m a ile çık acak a ra h a sıla tın değerlendirilm esinin (satılm asın ın ) m üm k ü n olm adığı h allerde bile, eğ er y an g ın tehlikesi büyükse, o rm an d a b ırak ılm am ası, tem iz bir işletm e cilik uygulan m ası yan g ın risk in i a z a ltm a k için lüzum ludur. 4. M E Ş C E R E L E R T E S İS E D İL İR K E N İÇ T A K SİM A T A Ö N EM V E R İL M E Sİ I Ü lkem iz o rm an ların ın y angın lard an çok fa z la z a ra r görm üş ve g örüyor olm ası, sadece co ğ rafi konum bilnetice iklim ş a rtla rın d a n ve h a lk o rm an ilişkilerinden k a y n a k la n a n b ir olgu değildir. Ö nem li etk enlerden b iri de, ta b ia te n m evcut o rm anlarım ızdan bilinçli ve y eterli bir iç ta k s im a t geçirilm em esi, su n i orm an larım ız (k ü ltü r ler) tesis edilirken de y ak ın z a m a n la ra k ad ar, p lan lam alard a keza iç ta k s im a ta
28 İ b r a h i m â t â y gerek li önem in verilm em iş olm asıdır. B u n lard an ilkine B üyük M arm aris yangım İkincisine de İsta n b u l F a tih O rm anı yangını m isal gösterilebilir. M arm aris yan g ı n ın d an so n ra, y an ık a la n la rd a yapılan istih sa l için g irişilen geniş yol in şa fa a liyeti, orm an y an m ad an önce gerçekleştirilm iş olsa idi, hiç şüphe edilm esin 6 y a n gın, o derece büyüm ez y a y o llard a d u ru r v eya o yollar sayesinde kolay, söndürülebilirdi. F a tih orm an ın d a y an an p lan tasy o n sa h a la rı d a v ak tiy le y eterli b ir iç ta k sim a t düşü n ü lerek p lan lan sa idi sah an ın tü m ü yanm az, belli b ir kay ıp la tehlike geçistirilebilirdi. A ncak y angından sonraki yeni plantasyonun, olaydan ders a lın a ra k y eterli b ir iç ta k s im a ta d a y a n a ra k planlandığını söyleyebiliriz. G erçekte ağ açlan d ırm a projesinin m ek ân düzeni suni gençleştirm e, çalışm aların da. serin in am en a jm an planındaki bölm e düzeni esas a lın a ra k yapılır. 40 h e k ta r dan büyük bölm eleri, 20-30 h e k ta rı geçm eyecek şekilde bölm eciklere. a y ırm a k ve b u n ları bölm e n u m a ra la rı altın a ilâve edilen k ü çü k h arflerle gösterm ek uygun olur (örn eğ in 35a, 35b gibi) (Ü R G EN Ç, 1985). S erin in istih sale dönük yol şebekesi planlanırken, a ğ açlandırm a çalışm alarının icap ların a, ih tiy a ç la rın a cevap v erecek ilâv eler de öngörülm elidir. G erek yeni p lan la m a la rın g erek se yol revizyonu p lanlam alarının, ağ açlan d ırm a çalışm aları b aşlam ad an önce yapılm ası lâzım dır. Bölm e ve bölm ecikleri a y ıra c a k olan bölm e sın ırları, y o llar ve bak ım p atik a la rı, önceden h a rita ve arazid e te sb it edilm eli ve bu sa h a la r dik im ler esnasında boş bırakılm alıdır. Bu h u su sa d ik k a t edilm eden yapılan som ağ a ç la n d ırm a la r yan g ın em niyetinden yoksun olur. B idayette h ery eri a ğ açlan d ırıp so n ra bu ta k s im a tın gereği açm a h a re k â tın a g irişilirse, em ek ve p a ra kayıbı yan ın d a perdesiz y ırtık m eşeere k e n a rla rı oluşur. Ö rneğin B üyük B rita n y a da Fore s try com m ission m y ap tığ ı ilk ağ açlan d ırm alard a, iç ta k s im a ta b idayette hiç önem verilm em iş m eşcereler 30-35 y a şla rın a gelince, kesim ler y a p ıla ra k bu ta k s im a t h âk im k ılın m ak isten m iştir (ATAY, 1966). ' Bölm e ve bölm ecik sın ırla rın ın ; ağ aç tü rlerin e ve doğal ş a r tla r a göre 7-1 2 in genişliğinde, özellikle sırtla r, yollar d ereler esas a lın a ra k tesis edilen çıplak yangın k o ru m a şe ritle ri ile ay rılm ası öngörülm ektedir. A ncak, ağ açlan d ırm alard a çam tü r lerinin k u llanılm ası halinde bölm e sın ırların ın 12 m, bölm ecik sın ırların ın 10 m g en işlik tek i y an g in k o ru m a serileri o la ra k p lan lan m ası isten m ek ted ir (Ü RGENÇ, 1986). T esis edilecek bakım p atik aların ın ise, özellikle ilk m üdahalelerde ıueşcereye k o lay lık la g irm eyi sağ lay acak şekilde 80-100 m a ra lık la rla 2 m genişlikte tesisi önerilm ektedir. Y angın ris k i a rttık ç a bölm e ve bölm ecikleri k ü çü ltm ek gerek ir. Ü rg en ç in O r m a n G enel M üdürlüğü nü n 273 sayılı tebliğine a tıfla bildirdiğine göre: yangın ris kinin en çok olduğu ağ açlan d ırm a sahaların d a, bölm elerin v ey a bölm eciklerin 15-25 h e k ta r, çok olduğu sa h a la rd a 25-50 h e k ta r, o rta derecede olduğu sa h a la rd a 50-100 h e k ta r olm ası g erekm ektedir. Y ağış itib ariy le zengin İn g ilte re de bile, yeni te sis edilen a ğ açlan d ırm a alanları, yan g ın em niyet y o lları ile 12 h e k ta r büyüklükte p arselle re a y rılm ıştır (E R A S L A N, 1969).. ' O rm an koru m asın ın yan g ın önlem ede öngördüğü y a n g ın em niyet şeridinin iki ta ra fın d a otsu b itk i ö rtü sü yerine, çoğu zam a n y a p ra k lı ağ a ç la rd a n oluşan bir şer it k u llanılm aktad ır. Bu şeritte K ayın, G ürgen, Meşe, A kçaağaç, Ih lam u r, iğne y a p ra k lıla rd a n G öknar kullanılabilir. G üneyin k u ra k ve a lç a k m ın tık a la rın d a ise, Servi,
Y A N G IN Ö N L E M E D E S İL V İK Ü L T Ü R E L T E D B İR L E R 29 Z akkum, S akızağacı don tehlik esi olm ayan y eya az olan y erlerde K ıbrıs A k asy ası k u llan ılab ilir (Ü R G EN Ç, 1986). Ü rg en ç in N eyişçi nin çalışm a ların a a tıfla bildirdiğine göre, 45 yerli tü r içinde en yavaş y an an tü rle r o larak sırasıy le K ıbrıs A k a s yası, Z akkum, S akızağacı, P ram id al Servi te sb it edilm iştir. G ene aym te sb itle r içinde, p ram id al serv in in y ap rak ' ve dai' yapısı itib ariy le tep e y an gın ının ö rtü y an g ın ı n a dönüşm esinde etk in bir perde oluşturabileceğine d eğ inilm ektedir (Ü R G EN Ç, 1986)'.' Güney A nadolu bölgem izde y a p ra k lıla rd a n O k alip tü s den de yararlan ılab ileceğ i gibi, geniş. Kızılçam- ağ açlan d ırm aların d a vadilerde, iklim, to p rak,, ru tu b e t ş a r tla r ı nın elverişliliği ölçüsünde S ığla nm da. kullanılabileceği unutulm am alıdır. Önömli ve ih m ali caiz olm ayan bir im k ân da m ev cu t y a p ra k lı ağaç v e je ta s yonundan azam i y a ra rla n m a yoluna g itm ektir. A ğ açlandırm ay a konu degrade o r m an sah alarım ızda çoğunlukla y ap rak lı ağ a ç la rın kök ve k ü tü k sü rg ü n ü n d en oluşm uş b ir ö rtü m ev cu ttu r. B u ö rtü özellikle to p ra ğ ın n isb eten d aha derin, ru tu b e t ş a rtla rın ın d ah a elverişli olduğu dere ve dereciklerde oldukça k esif ve boyludur. S ah ay ı dikim e h a z ırla m a am acı ile, m akineli çalışm alard a d iri ö rtü sökülüp to p ra k işlen irk en m evcut olan bu y ap rak lı ağ aç v ejetasy o n u n d an şe ritle r b ıra k m a k y erin de olur. K ocaeli m ın tık asın d ak i çalışm alard a ilgililere bu kabil tavsiyelerim iz olm u ştu r. Ç am k ü ltü r sah aların d a, k ü ltü r içinde so n rad an sü rm ü ş y a p ra k lıla rla, k ü ltü r sah asın a gelm iş huş, titre k k a v a k gibi öncü ağ aç tü rlerin i, asıl tem el m eşcereyi o lu ştu ran k ü ltü r fe rtle rin i b oğm aya k alk m a m a la rı halinde m eşcereyi te rk e z o rla m am alı onları a r a ve a lt ta b a k a d a k alab ild ik leri sürece m u h a fa z a etm eye çalışm a lıdır. Bu d u n u n hem k ü ltü rd e y an g ın risk in i azaltır, hem- o rm an to p rağ ı bakım ını sa ğ la r ve hem de genelde alç a k a ra la m a objesi olan çam m eşeerelerinde (A TAY, 1984) hiç değilse b ir sü re y ü k sek a ra la m a prensiplerine uygun a ra la m a la r yap m a im kanı verir. Son o larak, bölm e ve bölm ecikleri a y ıra n y an g ın em n iy et yolların ın yanıcı m addelerden arındırılm ış, çıplak m u h afazası z a ru re tin e iş a re t etm ek isteriz. Bu işleri a ra z i eğim inin m ü sa it olduğu yerlerde m ak in alarla, fa z la arızalı yerlerde in san gücü ile y ap m ak uygundur. H a ttı za tın d a y ağış rejim i, nisbi nem ilişkileri elverişli olsa, devam lı su re tte kırp ılıp m erdanelenm iş halı gibi daim i yeşil bir çay ırla k ap lı yol ve şe ritle r en etk in koru m ay ı sa ğ la rla r. Ü lkem izde yaz k u raklığ ı nedeniyle m üm k ü n olm ayan böyle u y g u la m a la ra B üyük B rita n y a d a birçok yerde im k â n v ard ır. Bu u y g u lam alard a sadece m ev cu t ç a y ırla rd a n y a ra rla n m a dışında, to p ra k özenle işlenip gübrelenip çayır ekim leri y a p ılm a k ta zam a n zam an kırpılıp m erdanelenm ekte olduğundan, bu işlere im k ân v erm ek üzere arazin in eğim ilişk i lerin in de iklim ko şu lları gibi, elverişli olm ası g erek ir. Ç ay ırların tesis ve b a k ı m ın d a k rik e t ve golf alan ların ın bakım ındaki a le t ve v a sıta la rd a n y a ra rla n ılm a k ta d ır (E L D ÎN, 1964). Bu şekildeki yol ve şeritlerd en, ıslak o lm ad ık ları z a m a n la t geniş la s tik tekerlekli h afif vasıtalarda, y ara rla n a b ilir, a ra h a sıla tın çık arılm asın d a y a rarlan ılab ilir. B u şekildeki daim i yeşil, bakım lı şe rit ve y o llar görünüm ü güzelleştird ik leri gibi, ta b ia t severlere ve sp o rc u la ra y ü rü y ü ş y a p m a için idealdir. Av h ay v a n la rı d a b u ra la rd a n o tlak sa h a la rı o la ra k y ararlanab ilm ekted ir.
30 İB R A H İM A TA Y L İ T E R A T Ü R A T A Y, İ., 197ü. S ilvikü ltü rd e Y angın K ü ltü rü. İ.Ü. O rm an F a kü ltesi D ergisi, Seri B, Cilt 25, S a y ı 1. A T A Y, t., 1966. B üıjiik B rita n ya O rm ancılığında A ğaçlandırm a Ç alışm aları. İ.Ü. O rm an F a k ü lte si D ergisi, Seri B, Cilt 16, S a yı 2. A T A Y, İ., 1979. O rm a n -Ç e v re İlişkileri. T Ü B İT A K Ç evre Sorunları - V ejetasyon İlişkileri S im p o zyu m u T Ü B İT A K Y a yın la rı N o. 423 TO A G Seri N o. 89. A T A Y, İ., 1984. O rm an B a kım ı (G ençlik B a k ım ı - A y ık la m a - A ralam a - Işıkla n d ırm a - A lt tesis - B u d a m a ). İ.Ü. O rm an O rm an F a kü ltesi Y ayınlarından Y a y ın N o. 356. B A S, R., 1965. T ü rk iy e de O rm an Y a ngınları P roblem i v e B a sı K lim a tik F a ktö rlerin Y a ngınlara E tk ile ri Ü zerine A raştırm alar. O rm an Genel M üdürlüğü Y a yın la rın dan Y a yın No. 421/20. Ç A N A K Ç IO Ğ L U, H., 1985. O rm an K orum ası. t.ü. O rm an F a k ü lte si Yayınlarından N o. 376, İstanbul. D A V IS, K.P., 1959. F orest F ire C ontrol and use. M cg raıv - H ill B ook C om pany ine. N eıv Y o rk. E L D İN, H.L., 1964. F o restry P ractice a S u m m a ry of M ethods and E stablishing F orest N urseria and P lantations W ith A d vice on O thar F o restry Ç uestions fo r Oıuııers, A g e n ts and F oresters. F o restry C om m isioıı B u lletin N o. 14. E R A S L A N, İ., 1969. A y m y a ş lı O rm anlarda İç T a ksim a tın Y a p ılm a sı E sasları ve T ekniği. İ.Ü. O rm an F a kü ltesi Y ayınlarından, Y a yın N o. 146, İstanbul. F R A N K, A. and E.V. B R A N D E R, 1956. A P ro jet A n a lysis fo r R esearch in P lanta tio n E sta b lish m en t and M anegm ent in Georgia, G eorgia F o rest R esearch Council. P A M A Y, B., 1960. D ursunbey A laçam O rm an M ın tıka sın d a ki Y a n g ın Sahalarının A ğaçlandırılm ası İm kâ n la rı ve B una A it D enem eler. O rm an Genel M üdürlüğü Y a yınlarından, Y a yın N o. 321/29, İstanbul. T O U M E Y, J.W. and C.F. K O R S T IA N, 1976. Seceding and P la n tin g in th e P ractice of F o restry. John W illey and Sons ine. N ew Y o rk. Ü R G E N Ç, S., 1986. A ğaçlandırm a. İ.Ü. O rm an F a k ü lte si Y ayınlarından Y a y m N o. 8.75, İstanbul. 1