Burun yumuşak doku defektlerinin onarımı



Benzer belgeler
NAZAL REKONSTRÜKSİYONDA DENEYİMLERİMİZ ve MODİFİYE NAZAL SUBÜNİTELERİN ROLÜ

MEDİAL KANTAL BÖLGE CİLT DEFEKTLERİNDE REKONSTRÜKSİYON ALTERNATİFLERİ RECONSTRUCTION ALTERNATIVES OF MEDIAL CANTHAL REGION SKIN DEFECTS

ÜST GÖZ KAPAĞI TAM KAYIPLARINDA FRĠCKE FLEP ĠLE ONARIM*

Onur Egemen, Muhammed Beşir Öztürk, Özay Özkaya, İlker Üsçetin, Mithat Akan. Keywords: Forehead flap, nasal reconstruction, elderly, defect, repair

UST DUDAK DEFEKTLERINDE PERIALAR KRESENTIK İLERLETME FLEBİ İLE REKONSTRÜKSİYON

BAÞPARMAÐIN FARKLI DEFORMÝTELERÝNÝN ONARIMINDA 1. DORSAL METAKARPAL ARTER ADA FLEBÝNÝN KULLANIMI

OLGU SUNUMU CASE REPORT. GİRİŞ

tuzun DIFl KTü I îîen ;n REKGNSTRÜKSİYONU" ve YÖNTEMLERİN E(ARŞİLAŞT1RILMAS!(*) GİR İŞ :

Periorbital bölgedeki bazal hücreli kanserlerin tedavisi-köse

ALT EKSTREMİTEDEKİ FLEP UYGULAMALARI

Greftler ve Flepler. Doç. Dr. Burak KAYA. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi A.D.

Periorbital Yumuşak Dokuların Onarımı

Alt Göz Kapak Rekonstrüksiyonundaki Klinik Deneyimlerimiz ve Rekonstrüksiyon Yöntemlerin Karşılaştırılması

DEPRESSOR ANGULİ ORİS FLEBİ İLE ALT DUDAK DEFEKTLERİNİN FONKSİYONEL ONARIMI*

YÜZ BÖLGESİ ORTA ve KÜÇÜK ÇAPLI DEFEKTLERİNİN REKONSTRÜKSİYONU

Fleplerinin Kullanımı İle Bilateral Oral. Bukkal Mukoza Komissüroplasti. Bilateral Oral Commissuroplasty Using Buccal Mucosa Flaps

Primer ve sekonder Tendon onarımları

REKONSTRÜKSİYON PURSE STRING YÖNTEMİNİN ŞAKAK BÖLGESİNDEKİ GENİŞ DEFEKTLERE UYGULANMASI

ALT DUDAK KANSERİNDE TEK AYAĞI

SEKONDER ISLAN D FLEPLE YANAK REKONSTRÜKSİYONU (OLGU BİLDİRİMİ)(-) ÖZET

Göz kapağı rekonstrüksiyonunda pratik ve etkili bir seçenek: Paranazal flep

DIBBELL YÖNTEMİ İLE "CLEFT LİP-NOSE" ONARIMI (*) Dr. Abdullah K EÇİK (^) ÖZET

ÖZGEÇMİŞ. DR. BARIŞ ÇAKIR Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Doğum tarihi ve yeri: 1975, SEYHAN / ADANA, TÜRKİYE

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler

ANTERİOR Tİ8ÎAL BÖLGE DEFEKTLERİNİN GASTREKNEMİUS MUSKÜLOKÜTANÖ2 FLEP TEKNİĞİ İLE TEK EVREDE REKONSTRÜKSİYONU(*) ÖZET. i R 1 ş

LİMBERG FLEBİN ÇOK AMAÇLI UYGULAMALARI * Fatih PEKER, Can SOLAKOĞLU

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi

SİNDAKTİLİ ONARIMINDA DORSAL METAKARPAL ARTER PEDİKÜLLÜ FLEPLER

YÖNTEMİ İLE TEDAVİLERİ

PENIL VE PERINEAL BÖLGE YARALANMALARININ SKROTAL FLEP İLE ONARIMI: İKİ OLGU SUNUMU

Ebru Şahin, Gözde Akyol, Görkem Kunt, Yiğithan Keskin, Utku Yalınbaş, Begüm Şahin,

PRC 29 H 2 PRC 7002 MAKALE SAATİ

Majör Burun Defektlerinin Onar m nda Al n Flebinin Kullan m

AYAK TIRNAK BATMASININ SEGMENTER MATRÝKS

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans / Y. Lisans Tıp Fakültesi Selçuk Üniversitesi 1997

El Parmak Defektlerinin Onarımında Güvenilir ve Kullanışlı Bir Flep: Ters Akımlı Dorsal Metakarpal Arter Pediküllü Flep

EL VE ÖN KOL DEFEKTLERİNİN KASIK FLEBİ İLE ONARIMI(-)

Travmatik Yaralanmalarda ve Kronik Yaralardaki Defektlerin Serbest Grasilis Kas Flebi Kullanılarak Kapatılması

REPLANTASYONDA KEMİK TESPİT YÖNTEMLERİ. Doç. Dr. Tahsin Beyzadeoğlu Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji AD.

Alt Göz Kapağı Tam Kat Defektlerinin Süperfisial Temporal Arter Ada Flebi ile Rekonstrüksiyonu

Araştırma. Haluk VAYVADA, Önder TAN, Adnan MENDERES, Mustafa YILMAZ, Alpaslan TOPÇU, Can KARACA

CERRAHİ SONRASI YUMUŞAK DAMAK DEFEKTLERİNİN PROTETİK REHABİLİTASYONU. Yavuz ASLAN* Mehmet AVCI** ÖZET

Bazal Hücreli Karsinomada Tanı ve Tedavi Prensiplerimiz Our Principles of Diagnosis and Treatment in Basal Cell Carcinoma

İsmail Murat Onyedi ULUSLARARASI HAKEMLİ DERGİLERDE YAYIMLANAN MAKALELER

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

ÖZGEÇMİŞ. Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği

MESH GREFT UYGULAMASI^) ÖZET

Metakarp Kırıkları ve Tedavileri

TEK YANLI YARIK DUDAK BURNU DEFORMİTESİNİN PRİMER ONARIMI*

10. Güler, M. M., Işık, S., Açıkel, C. Açık Rhinoplasti ve Medpor İmplant ile Semer Burun Onarımı, 19. Ulusal Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi

Baş ve Boyun Doku Defektlerinin Rekonstrüksiyonu: 33 Serbest Flebin Analizi

ÖZGEÇMİŞ. İş Adresi: Halkalı Merkez M. Turgut Özal Bulvarı No: 16 Acıbadem Atakent Hastanesi Küçükçekmece/İstanbul

Subkutan Pediküllü Tensor Fasiya Lata Flebi ve Klinik Deneyimlerimiz *

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

Deri Tümörlerinin Cerrahi Tedavisi

"WİSE ÖLÇÜ KALIBININ GEÇERLİ OLABİLECEĞİ M AMOPLASTİ LER(*) Dr. Namık K, BARAN(**), Dr. Cemal ettin ÇELEBİ(***) Dr. Seyhan ÇENETOĞLU(****î ÖZET

Zonguldak Karaelmas Üniversitesinde tek taraflı yarık dudak onarımında klinik deneyimlerimiz

BURUN UCUNUN ULTRASONOGRAFÝ ÝLE DEÐERLENDÝRÝLMESÝ VE ÝNTERDOMAL YAÐ YASTIKÇIÐI

(RANULA : TEKRARLAYAN BİR OLGU) RANULA : AĞIZ TABANINDA TEKRARLAYAN BİR OLGU ÖZET

LATİSSİMUS DORSİ KAS - DERİ ADA FLEBİ İLE AKSİLLA ONARIMI OLGU BİLDİRİMİ"(*)

Safra Yolları Kanserlerinde SistemikTedaviler. Dr.M.Oktay TARHAN İzmir K.Ç.Ü. Atatürk E.A.H. Tıbbi Onkoloji Kliniği

KANITA DAYALI TIP AÇISINDAN PRP ENDİKASYONLARI

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı

OLGU SUNUMU CASE REPORT

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

PELVİS KIRIKLARI. Prof. Dr. Mehmet Aşık

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

SUTURASYON UMKE.

EL PARMAKLARINDA YANIĞA BAĞLI GELİŞEN KRONİK FLEKSİYON KONTRAKTÜRLERİNİN ÜÇLÜ LATERODIGITAL FLEPLERLE TEDAVİSİ

ALT DUDAK DEFEKTLERİNİN REKONSTRUKSİYONU: 43 OLGUNUN DEĞERLENDİRİLMESİ

REKONSTRÜKSİYON YARIK DUDAK BURNU DEFORMİTESİNDE GECİKMİŞ ONARIM VE SEKONDER GİRİŞİMLER

XVII. ULUSAL KANSER KONGRESİ

Eğri burun septorinoplastisi

Prof Dr Barış Akin Böbrek Nakli Programı Başkanı İstanbul Bilim Üniversitesi Florence Nightingale Hastanesi

Ünvanı : Uzman Doktor, FEBOPRAS (EBOPRAS sınavını başarı ile tamamlayarak aldığım uluslararası ünvan) 2- Biyomühendislik Doktora Öğrencisi

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

Kalıcı Yara Kapatma Yöntemleri KALICI YARA KAPATMA YÖNTEMLERİ : 10.Sınıf Meslek Esasları ve Tekniği

BASİT BİR AYGIT YARDIMIYLA ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ SAÇLI DERİ DEFEKTLERİNİN KAPATILMASI: KLİNİK ÖN-ÇAOŞMA*

Saç Ekimi BR.HLİ.050

Miyelomeningoselli olgularda nöral defekt onanmindan sonra cilt defektierinin kapatilmasi için kullanilan cerrahi teknikler

AMBULASYONA YARDIMCI CİHAZLAR

EKSTANSÖR TENDON YARALANMALARI. Prof. Dr. Mustafa HERDEM ORTOPEDİA Hastanesi ADANA

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir.

İMPLANT VAKALARININ SINIFLANDIRILMASI

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans TIP İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi 1987 Yüksek Lisans TIP

- Bodylogic Sistemi hastalarınız için uygun çapta, projeksiyonda ve hacim ölçülerindeki doğru meme protezini seçmenize yardımcı olur.

SÜNNETLİ ERİŞKİN HİPOSPADİYAS OLGULARINDA DORSAL PENİL DERİDEN ONLAY VE ONLAY TÜP, ONLAY ADA FLEP İLE URETRAL ONARIM

PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ

EĞRİ BURUNLARDA DORSAL SEPTAL DEVİASYONLARIN SPREADER GREFT İLE DÜZELTİLMESİ

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

RETROSPECTivE ANALySiS OF 1205 HAND INJURy PATiENTS

DUPÜYTREN HASTALIĞI VE DER! KISALIĞININ UZATILMASINDA V-Y İLERLETİLMESİ TEKNİĞİ (*)

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi. Northern General Hospital, Sheffield, UK

Santral Bölge Diseksiyonunda Lenf Bezi Diseksiyon Genişliği ve Lokalizasyonunun Değerlendirilmesi

Non-palpabl meme lezyonlarında cerrahi yaklaşım

BAŞ VE BOYUN BÖLGESİ YANIK SKARLARININ TEDAVİSİNDE DOKU GENİŞLETİCİ KULLANIMI

Meme Ucu Rekonstrüksiyonunda Yeni Bir Teknik: Ying-Yang Yöntemi

Transkript:

BEHBUT CEVANŞİR KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI.. VE BAŞ BOYUN CERRAHİSİ DERNEĞİ Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg 2010;20(2):64-70 Çalışma - Araştırma / Original Article 64 Burun yumuşak doku defektlerinin onarımı Repair of soft tissue defects of the nose Dr. Esabil Eker, Dr. Ali Teoman Tellioğlu, Dr. Gülsüm Tetik Menevşe, Dr. Salih Emre Uvegen Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 2. Plastik Cerrahi Kliniği, Ankara, Türkiye Amaç: Burun lezyonlarının yumuşak doku defektleri uygun şekilde onarılmazsa hem estetik hem de fonksiyonel olarak önemli sorunlar yaratır. Hastalar ve Yöntemler: Bu çalışmada Kasım 2005 - Temmuz 2009 tarihleri arasında kliniğimizde ameliyat edilen toplam 104 hastanın (59 kadın 45 erkek; ort. yaş 53 yıl; dağılım 33-88 yıl) burun üzerindeki lezyonları geriye dönük olarak analiz edildi. Burun üzerindeki yumuşak doku lezyonların eksizyonu sonrası oluşan defektler 16 hastada primer olarak kapatılırken, 11 hastada procerus kas deri flebi, 26 hastada nazolabial flep, 12 hastada dorsal nazal flep, üç hastada alın flebi, üç hastada orbikularis okuli flebi, yedi hastada V-Y ilerletme flebi, bir hastada iki taraflı V-Y ilerletme flebi, dokuz hastada banner flebi, sekiz hastada bilobe flebi, iki hastada interpolasyon flebi ve 10 hastada deri grefti ile onarıldı. Bulgular: Deri ve kas deri flepleri kullanılarak tedavi edilen hastaların hiçbirinde flep nekrozu görülmedi. Histopatoloji sonucu cerrahi sınırda pozitif tümör dokusu olarak bildirilen iki hastada re-eksizyon yapıldı. Bir hastada tümör nüksü gözlendi ve deri grefti ile onarıldı. Sonuç: Bu çalışmada burun lezyonlarının eksizyonu sonrası oluşan yumuşak doku defektlerin tedavisi ve alınan başarılı sonuçlar sunuldu. Onarım stratejisi basitten daha karmaşığa doğru planlanmalıdır. Burun defektini örtmek için kaldırılan fleplerde burun estetik üniteleri dikkate alınmalı. Kullanılacak onarım tekniği, oluşan defektin burun üzerindeki yerine göre saptanmalıdır. Anahtar Sözcükler: Burun, onarım; yumuşak doku; tümör. Objectives: Soft tissue defects of the nose resulting from lesions may cause aesthetic and functional problems if they are not properly repaired. Patients and Methods: In this study, a retrospective analysis was conducted of 104 patients (59 females, 45 males; mean age 53 years; range 33 to 89 years) who were operated in our clinic between November 2005 and July 2009. Nasal soft tissue defects resulting from excision were closed with a primer closure for 16 patients, a procerius muscle skin flap for 11 patients, a nasolabial flap for 26 patients, a dorsal nasal flap for 12 patients, a forehead flap for three patients, an orbicularis oculi muscle skin flap for three patients, a V-Y advancement flap for seven patients, a bilateral V-Y advancement flap for one patient, a Banner flap for nine patients, a bilobe flap for eight patients, an interpolation flap for two patients, a skin graft for 10 patients. Results: We did not observe any occurances of flap necrosis in any of the patients being treated with skin and muscle skin flaps. After we recognised that two patients excision margins were positive, re-excision was performed on them. Tumor recurrence was observed in one patient, and was repaired with skin graft. Conclusion: In this study, we present our successful results in the treatment of soft tissue defects. Reconstructive strategy should be considered from simple to more complex planning. Skin flaps should be elevated according to nasal aesthetic units. Which reconstructive technique to employ should be decided with respect to the localization of the nasal defect. Key Words: Nose, repair; soft tissue; tumor. Geliş tarihi / Received: 21 Ekim 2009 Kabul tarihi / Accepted: 5 Şubat 2010 İletişim adresi / Correspondence: Dr. Esabil Eker. Hoşdere Cad., Elçi Sok., No: 16/7, 06640 Y. Ayrancı, Çankaya, Ankara, Türkiye. Tel: +90 312-596 21 73 Faks (Fax): +90 312-318 66 90 e-posta (e-mail): dresabil@hotmail.com

Burun yumuşak doku defektlerinin onarımı 65 Burun defektlerinin onarımı burun anatomisi ile yakından ilişkilidir. Onarım planından önce burnun destek yapıları, derinin özellikleri, vasküler beslenmesi ve estetik üniteleri dikkate alınmalıdır. Burun, altında bulunan iskelet desteğine göre üç parçaya ayrılır. Burnun 1 /3 üst kısmı nazal kemik ve maksillanın frontal çıkıntısı tarafından desteklenirken, 1 /3 orta kısmı üst lateral kıkırdaklar ve 1 /3 alt kısmı (nazal lobül) ise alar kıkırdaklar tarafından desteklenir. Burun derisi anatomik alanlarına göre büyük farklılıklar gösterir ki bu nazal onarımda mutlaka göz önünde tutulmalıdır. Burnun 2 /3 üst kısmı 1300 mikron kalınlığında ve göreceli olarak ince bir deri ile kaplıdır. Bu deri aynı zamanda hareketlidir. Alt 1 /3 kısmı ise daha kalın (yaklaşık olarak 2400 mikron) yoğun sebase bezler ile doludur. Buradaki deri alar kıkırdaklara çok sıkı bir şekilde yapışmıştır. [1] Burnun estetik üniteleri Millard tarafından günümüzde kabul edilen şekilde tanımlanmıştır. [2,3] Burun estetik üniteleri burun konturundaki geçişler arasındadır. Bu üniteler normal ışık altında gölgelenmeler şeklinde belirlenir. Şayet burunda yapılan insizyonlar bu geçiş çizgileri üzerinde olursa, oluşan skar daha az dikkat çeker. Burunda oluşan defekt, eğer bir estetik ünitenin %50 sinden daha büyük ise sadece lezyon değil, tüm estetik ünite çıkarılır. Böylece onarım sonrası izler daha iyi saklanır. [3] Bu çalışmada, kliniğimizde çeşitli nedenlerle ortaya çıkan burun yumuşak doku defeklerine farklı boyut ve modifikasyonlarda uygulanan, cerrahi tedavi yöntemleri ve elde edilen sonuçlar geriye dönük olarak değerlendirildi. HASTALAR VE YÖNTEMLER Kasım 2005 - Temmuz 2009 tarihleri arasında kliniğimizde ameliyat edilen toplam 104 hastanın (59 kadın 45 erkek; ort. yaş 53 yıl; dağılım 33-89 yıl) burun üzerindeki lezyonları geriye dönük olarak analiz edildi. Bütün hastalardan yazılı onamları alınarak hastalar ameliyat edildi. Ameliyat sonrası ortalama takip süresi 32 aydı. Bu çalışmadaki hastalar defekti kapatmak için kullanılan tekniğe göre değerlendirildi. Klasik nazal estetik ünite prensiplerine uymayan rekonstrüktif ameliyatlar, defektin genişliğine göre estetik üniteyide içerecek şekilde planlandı. Bunlara estetik ünite de eklenerek eksizyon yapıldı. Oluşan defektlerin en küçüğü 1.2 cm iken, en büyüğü 3.9 cm idi. Bu lezyonların eksizyonu sonrası oluşan defektler, lezyonun yerleri ve boyutları göz önüne alınarak hastaların 11 inde procerus kas deri flebi, 26 sında nazolabial flep, 12 sinde dorsal nazal flep, üçünde alın flebi, üçünde orbikularis okuli kas deri flebi, yedisinde V-Y ilerletme flebi, birinde iki taraflı V-Y ilerletme flebi, dokuzunda banner flep, sekizinde bilobe flep ve ikisinde interpolasyon flebi ile onarıldı. Üç hastada birden fazla olmak üzere toplam 82 adet flep kullanıldı. Greft ile onarılan bir hastada, tümörün nüks etmesi üzerine aynı alan re-eksizyon sonrası tekrar greftlendi. Tekrar greftlenen bu hasta ile birlikte toplam 10 hasta tam kalınlıkta deri grefti ile onarılırken, 16 hasta ise primer onarıldı. Eksizyon sonrası yapılan patolojik inceleme sonucu; 81 hastada bazal hücreli karsinom, iki hastada epidermoid karsinom, iki hastada keratoakantom, dokuz hastada dermoid kist, üç hastada doğuştan melonositik nevüs, beş hastada seboroik keratoz, iki hastada piyojenik granülom olarak bildirildi. BULGULAR Bazal hücreli karsinomlu iki olgu hariç tüm olgularda cerrahi sınır sağlamdı. Cerrahi sınırın sağlam olmadığı olgularda yan cerrahi sınırda tümör olduğu bildirildiği için yeniden eksizyon yapıldı. Takiplerinde herhangi bir nüks ile karşılaşılmadı. Fleplerle ve primer sütür ile tedavi edilen tüm olgularda başarılı sonuçlar alındı. Tam ya da kısmi bir flep nekrozu ile karşılaşılmadı. Ancak tam kalınlıkta deri grefti ile onarım yapılan ve cerrahi sınırların sağlam olduğu bildirilen bir olguda lezyonun nüks ettiği gözlendi. Hasta yeni bir cerrahi girişim ile re-eksizyon sonrası greftleme yapılarak başarı ile tedavi edildi. İki hastada köpek kulağı deformitesi, bir hastada ise belirgin skar oluştu. Skar gelişen bu hasta için ameliyattan bir yıl sonra dermabrazyon uygulandı. TARTIŞMA Millard ve daha sonra onu takip eden Burget ve Menick, normal görünümlü bir burun oluşturmak için yalnızca çeşitli tekniklere hakim olmanın yetmediğini, aynı zamanda bunun için estetik görünümün de gerekli olduğunu ortaya koyarak burun rekonstrüksiyonuna farklı bir bakış açısı getirmişlerdir. [2-4] Gonzalez-Ulloa burnun spesifik topografik alt ünitelerini (Şekil 1a, b) dorsum, burun ucu, kolumella, her iki alar kanat, yan duvarlar ve yumuşak üçgenler olarak belirlemişlerdir. [5] Bu cerrahlar

66 Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg Lateral duvarlar Dorsum Tip Soft triangle Alar kanat Şekil 1. Burnun estetik ünitelerinden yan duvar görüntüsü, dorsum, burun ucu, alar kanat ve yumuşak üçgenlerin görüntüsü. nazal estetik üniteler üzerine çalışarak bu ünitelerin sınırlarında yapılacak skarların gizlenebildiğini ortaya koymuşlardır. [2,3] Eğer defekt nazal estetik alt ünitenin %50 sinden fazla ise defektin estetik ünitenin tamamını içerecek şekilde genişletilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Aynı zamanda defekti kapatırken estetik ünitelere göre kapatılması ve skarı en iyi şekilde saklamak için insizyonların bu estetik ünitelerin sınırları boyunca yapılması gerektiğini öne sürmüşlerdir. Burget ve Menick [3] 1985 te ve daha sonra bunu takip eden yayınları ile nazal rekonstrüksiyonda %50 kuralını yaygınlaştırmışlardır. Deri greftleri burnun 2 /3 üst kısmının onarımında tercih edilir. Çünkü bu bölgede burun derisi ince, hareketli ve daha az sebase bez içerir. Özellikle erkeklerde burnun 1 /3 alt kısmı daha kalın olduğu için bu bölgeye yerleştirilen deri greftleri estetik sonuçlar yönünden daha kötü sonuçlar verir. [1] Burun onarımında en sık kullanılan greft verici alan bizim olgularımızda da tercih ettiğimiz gibi kulak arkası bölgesidir. Buradan 4x5 cm lik deri, verici alanda sorun olmaksızın, alınabilir. Supraklaviküler bölge de seçenek olarak tercih edilebilir. Deri greftleri burun üzerinde sadece deriyi tutan yüzeysel defektler için uygundur. Şayet kıkırdağa veya kemiklere kadar uzanan derin bir defekt olursa kullanılan deri grefti uygun kalınlıkta olmayıp ince kalacağı için tercih edilmez. [1] Kıkırdak veya kemiğe kadar uzanan derin yumuşak doku defektlerinde onarım için flepler tercih edilir. Burun sırtında 1.2 cm kadar olan dairesel defektler için banner flebi tercih edilir. Bu flep için, defekte 90 lik bir açı ile üçgen şeklinde flep kaldırılır. Ucu defekte göre tıraşlanır. Verici alan doğrudan kapatılır. Daha büyük defektler bu flep ile onarılmaya çalışılırsa flebin kaldırıldığı taraftaki burun kanadı yukarı doğru çekilir. Fonksiyonel ve estetik bozukluklar oluşur. [6,7] Burun ucunda çapı 2 cm ye kadar olan defektlerde bilobe flepler kullanılabilir. İkinci kaldırılan flebin birinci flepten daha dar olması gerektiği için bilobe flep geometrik olarak planlanmalıdır. Teorik olarak, bilobe fleplerde bir açıdan diğerine iki plan boyunca doğruların laksitesinden faydalanılır. Bu flepler etkin bir kapama sağlasalar da, skar izi çok fazladır ve ince olan üst burun derisini, derisi göreceli olarak daha kalın olan burun ucuna, taşırlar. Ek olarak fleplerin uyumu için doku elastikiyetine ihtiyaç duyarlar. Bu yüzden bilobe flepler, bizim olgularımızda olduğu gibi yaşlı hastalarda uygulanmalıdır. [8,9] Nazolabial kıvrım üzerindeki fazla cilt, uzun zamandan beri lateral burun defektlerinin onarımında çeşitli flepler için kullanılmıştır. Nazolabial flepler özellikle alar kanatta bulunan ve çapı 2 cm ye kadar olan burun defektlerinin onarımı için uygundur. [10] Nazolabial flepler, flebin uzun aksı boyunca uzanan subdermal pleksusla beslenen random fleplerdir. Flepler nazolabial oluktan kaldırılır. Verici sahadaki insizyon skarı nazolabial sulkusa saklandığı için belirgin değildir. Nazolabial fleplerin en belirgin olumsuz özelliği, burun cildine göre daha kalın olmasıdır. Bu yüzden ayrı bir evrede flebin inceltilmesi gerekebilir. Süperiyor tabanlı nazolabial transpozisyon flepleri estetik sonuç talebi olmayan hastalarda, aşamalı rekonstrüksiyon geçirmek istemeyen hastalarda ya da fazla beklentisi olmayan yaşlı hastalarda en uygun şekilde kullanılabilir. İyi planlanmış, subkütanöz pedikül üzerine eleve edilmiş süperiyor tabanlı nazolabial ada flebi yüksek lateral nazal duvar defektlerinin rekonstrüksiyonu için makul bir seçenektir. Biz de 26 hastada burun kanatları ve yüksek lateral nazal duvarı üzerindeki lezyonların

Burun yumuşak doku defektlerinin onarımı 67 eksizyonu sonrası oluşan defektlerin onarımında, nazolabial fleplerin değişik modifikasyonlarını kullanarak uyguladığımız tedavide, başarı sağladık (Şekil 2a-e). Bununla birlikte nazolabial flepler burnun uç ve üst kısmındaki defektlerin onarımı için kullanışlı değildirler. V-Y flebi vücutta defekt kapatmak için geçerli bir tekniktir. V-Y flep en az gerginlikle herhangi rotasyon ve yan hareket yapmadan doğrudan defektin içine doğru hareket eder ve transfer sonrası köpek kulağı deformitesine yol açmaz. Defekt mümkün olan en yakındaki deri ile kapatılır. Böylece onarım için benzer kalitede deri kullanılır. Biz bu şekilde yedi hastada tek taraflı, bir hastada iki taraflı bu flebi kullanarak defektleri başarı ile kapattık. Dorsal nazal flep, yukarıda tartışılan fleplere göre daha geniş bir alanda diseksiyon gerektirmesine rağmen, insizyonlar estetik ünitelerin sınırları ile uyumlu olduğu için ameliyat sonrası dönemde skar izi minimaldir. [10-12] Dorsal nazal flep, anguler arterin medial kantal tendon hizasında burun sırtına verdiği dallardan yararlanılarak, ada flebi şeklinde kaldırılabilir. [12] Böylece flebin hareket kabiliyeti artırılabilir ve verici saha daha kolay kapatılabilir. Özellikle 1 /3 distal kısımda olan ve 2 cm nin üzerindeki defekler, dorsal nazal flep ile başarıyla tedavi edilebilir. Bu flebin dezavantajları arasında glabellaya yapılan insizyonun, flebin rotasyon ve ilerletmesi için yeterli olmadığı ve estetik sonuca gölge düşüren glabellar skara neden olduğu görülmüştür. Ek olarak gergin kapanmaya bağlı olarak alar rimde asimetri görülebilir. Bizim hastalarımızda olduğu gibi estetik ünitelere de uyularak cerrahi plan yapıldığı zaman defektler kolayca kapatılmakta ve iyi sonuç alınmaktadır (Şekil 3a-d). Burun yan duvarı ile beraber medial kantal tümörlerin onarımı, estetik kaygılar göz önünde bulundurulduğunda önemli bir sorun oluşturur. Burun yan duvarları ile medial kantal bölgede oluşan defektler, göz kapağından kaldırılan kas deri flebi ile onarılabilir. Biz bu şekilde defekti olan üç hastaya, üst göz kapağından kaldırılan orbicularis okuli kas deri flebini uyguladık. Tüm hastalarda iyi sonuçlar elde edildi. Bu bölgenin onarımında doku ve renk uyumu ile birlikte ameliyatın tek evreli olması iyi bir sonuç sağlar. Burun 1 /3 distal kısmı ve kolumella rekonstrüksiyonunda alın flepleri de kullanılmaktadır. Klasik alın flebi oftalmik arterin dalı olan supratroklear (c) (d) (e) Şekil 2. Burun lateral duvarında bazal hücreli karsinom olgusu. Lezyon kemiğe kadar uzanan bir koruyucu derinlikte eksizyon. (c) Nazolabial flebin kemik periostu üzerinden kansız bir plandan kaldırılması. (d) Olgunun ameliyat sonrası görünümü. (e) Olgunun ameliyat sonrası 1. aydaki görünümü.

68 Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg arter tarafından beslenen 8x6 cm boyutunda alın cildini içerecek şekilde planlanır. Ayrıca supratroklear ve supraorbital damarlar kesilse bile alın flebini yaşatmak için angüler arterden yeterli kollateral kan desteği olduğu gösterilmiştir. [13] Verici saha genişliği 3-4 cm yi geçmeyen fleplerde verici saha primer olarak kapatılabilirken daha büyük boyutlu flepler ise greftle kapatılmalıdır. Millard tarafından tanımlanan martı kanadı (gull-wing) şeklindeki alın flebi ise büyük lobüler defektler için klasik alın flebine bir miktar daha fazla cildin kombine edilmesi ile elde edilir. [2] Flebin kanatları alnın transfer düzlemindeki hattadır ve böylece skarlar alındaki cilt krizleri üzerindedir. Biz de burun tip noktasında başlayıp ve kolumellaya uzanan üç hastada evreli olarak alın flebini kullandık. Üç hastamızda da verici saha primer olarak kapatıldı. Alın flebinin dezavantajları, özellikle geniş flep tasarlandığı zaman, aşikar alın skarı ve düşük saç çizgisinden dolayı flep uzunluğunun sınırlanmasıdır. Bununla birlikte tip, lobül, subtotal ve total nazal rekonstrüksiyon için sahip olduğumuz en kullanışlı fleptir. Proksimal 2 /3 burun defektlerinin onarımı için çeşitli burun lokal flep seçeneği vardır. Uygun verici sahaların yokluğu ve defektlerin büyük boyutları bu bölgede lokal burun fleplerinin kullanımını kısıtlar. Bölgesel burun çevresi flepleri ise verici alan izleri, yapı ve renk bakımından uygun olmayabilir. Bu flepler etkin bir kapama sağlasalar da, skar izi çok fazladır ve ince olan üst burun derisini, derisi göreceli olarak daha kalın olan (c) (d) Şekil 3. Burun tip noktasında bazal hücreli karsinomun ameliyat öncesi görüntüsü ile dorsal nazal flebin planlaması. Dorsal nazal flebin, nazal kıkırdakların perikondriumunun üzerinden ve nazal kemiğin periostu üzerinden kansız bir plandan kaldırılması. (c) Olgunun ameliyat sonrası görünümü. (d) Olgunun bir yıl sonrası görünümü

Burun yumuşak doku defektlerinin onarımı 69 burun ucuna, taşırlar. Ek olarak fleplerin uyumu için doku elastikiyetine ihtiyaç duyarlar. Burun sırtındaki çapı 2 cm ye kadar olan defektlerde ayrıca Tellioğlu ve ark. [14] tarafından tanımlanan procerus kas deri flepleri de kullanılabilir. Procerus kas deri flebi proksimal burun rekonstrüksiyonu için yararlı bir tedavi seçeneği olabilir. Procerus kas deri flebi proksimal 2 /3 nazal defektlerin onarımında bazı avantajlara sahiptir. Rekonstrüksiyon benzer doku ile yapılır ve verici saha doğrudan kapatılır. Flep aksiyel bir kan akımı ile burnun 2 /3 proksimal parçasındaki her noktaya ulaşacak kadar büyük hareket alanına sahiptir. [14] Biz de burun sırtı, medial kantus ve lateral duvara kadar ulaşan defektleri olan 11 hastaya procerus kas deri flebini kullandık (Şekil 4a-d). Proksimal burun onarımı lokal burun flepleri kullanılarak lezyonun yeniden çıkarıldığı durumlarda güç olur çünkü daha önceki ameliyat izleri olası fleplerin hazırlanacağı yerleri bozar. Bu gibi durumlarda yeniden çıkarılması gerekirse, procerus kas deri flebi proksimal burun bölgesinde yeni yara izlerine yol açmadan kolayca yeni defekte ilerletilebilir. [14] Sonuç olarak, burun üzerindeki bir lezyonun eksizyonu sonrasında oluşan defekt basit bir kapamadan serbest flep ile onarıma kadar giden bir yelpaze içerisinde düşünülmeli ve basitten karmaşığa giden bir plan hazırlanmalıdır. Onarım için oluşan (c) (d) Şekil 4. Burun sırtında ve lateralinde bazal hücreli karsinomun ameliyat öncesi görüntüsü. Tümör eksizyonu ve sonrasında oluşan defekti kapatmak amacıyla procerus kas deri flebinin planlaması. (c) Ameliyat sonrası procerus flebin defekte adapte edilmiş son şeklinin görüntüsü. (d) Olgunun ameliyat sonrası sekizinci aydaki görünümü.

70 Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg defektin burun üzerindeki yerine göre hareket edilmeli, burnun kalın hareketsiz ve sebase bezler ile dolu derisi olan alt 1 /3 kısmına deri grefti konulmasından kaçınılmalıdır. Burunda deri grefti kullanılacaksa tam kalınlıkta olmalı ve kulak arkasından alınmalıdır. Burun defektini örtmek için kaldırılan flepler, kansız bir diseksiyon planı olan perikondrium veya periostun hemen üzerinden kaldırılmalıdır. Burun üzerindeki bir lezyonun eksizyonu sonrasında oluşan defektler lezyonların yerleri ve boyutları göz önünde bulundurularak, estetik ünitelere uygun şekilde onarılmalıdır. KAYNAKLAR 1. Menick FJ. Nasal reconstruction. In: Thorne CH, editor. Grabb and Smith s plastic surgery. 6th ed. Philadelphia: Lippincort-Raven; 2007. p. 389-96. 2. Millard DR Jr. Aesthetic reconstructive rhinoplasty. Clin Plast Surg 1981;8:169-75. 3. Burget GC, Menick FJ. The subunit principle in nasal reconstruction. Plast Reconstr Surg 1985;76:239-47. 4. Burget GC, Menick FJ. Aesthetic reconstruction of the nose. St. Louis: Mosby-Year Book; 1994. 5. Gonzalez-Ulloa M. Restoration of the face covering by means of selected skin in regional aesthetic units. Br J Plast Surg 1956;9:212-21. 6. Barton FE. Nasal reconstruction. In: Smith JW, Aston SJ, editors. Grabb and Smith s plastic surgery. 4th ed. Boston: Little, Brown; 1991. p. 491-505. 7. Elliott RA Jr. Rotation flaps of the nose. Plast Reconstr Surg 1969;44:147-9. 8. McGregor JC, Soutar DS. A critical assessment of the bilobed flap. Br J Plast Surg 1981;34:197-205. 9. Olbourne NA, Kraaijenhagen JH. Rotation flap for distal nasal defects. Br J Plast Surg 1975;28:64-6. 10. Rigg BM. The dorsal nasal flap. Plast Reconstr Surg 1973;52:361-4. 11. Guéro S, Bastian D, Lassau JP, Csukonyi Z. Anatomical basis of a new naso-labial island flap. Surg Radiol Anat 1991;13:265-70. 12. Rohrich RJ, Muzaffar AR, Adams WP Jr, Hollier LH. The aesthetic unit dorsal nasal flap: rationale for avoiding a glabellar incision. Plast Reconstr Surg 1999;104:1289-94. 13. Marchac D, Toth B. The axial frontonasal flap revisited. Plast Reconstr Surg 1985;76:686-94. 14. Tellioglu AT, Tekdemir I, Saray A, Eker E. Reconstruction of proximal nasal defects with island composite nasal flaps. Plast Reconstr Surg 2005;115:416-22.