RİSKLİ MESLEK? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları



Benzer belgeler
Public Disclosure Authorized. Public Disclosure Authorized. Public Disclosure Authorized. Public Disclosure Authorized

Türkiye de Yüksek Risk Grubundaki Gezici Çalışanların HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları. Bulgular ve Yorumlar

Veri Toplama Araçları Hazırlama Süreci ve Pilot Çalışma

HIV/AIDS epidemisinde neler değişti?

TÜRKİYE DE HIV EPİDEMİYOLOJİSİNİN SON DURUMU

HIV/AIDS E İLİŞKİN BİLGİ 13

TABLOLAR VE ŞEKİLLER LİSTESİ

HIV/AIDS KÜRESEL ÖZET 2013

Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV/AIDS Bilgisi, Tutumu ve Davranışları

TÜRKİYE DE HIV/AIDS EPİDEMİYOLOJİSİ VE KONTROL PROGRAMI

Dünyada ve Türkiye de Güncel Verilerle HIV/AIDS. Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araflt rma Merkezi (HATAM)

ANADİL AYRIMINDA İŞGÜCÜ PİYASASI KONUMLARI. Yönetici Özeti

5. BÖLÜM: BULGULAR Yerleşik Yabancılara Yönelik Bulgular

HIV ile yaşayan erkek bireylerin cinsel davranış özellikleri ve ilişkili faktörler

İSTANBUL DA GENÇLER ARASINDA CİNSELLİK ARAŞTIRMASI RAPORU

Katılımcının Yaşı n % TOPLAM

DOĞURGANLIĞI BELİRLEYEN DİĞER ARA DEĞİŞKENLER 7

NÜKLEER SİLAHLAR ARAŞTIRMASI - SONUÇ RAPORU RAŞTIRMASI - S

EPIDEMIYOLOJIK VERILER DEĞIŞTI MI? DR. SERAP İSKENDER KANUNI EĞITIM VE ARAŞTIRMA HASTANESI, TRABZON

RAKAMLARLA KONYA İSTİHDAMI FEYZULLAH ALTAY

DÜŞÜKLER VE ÖLÜ DOĞUMLAR 6

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

DENİZLİ İLİ ÇALIŞAN NÜFUSUN İÇME SUYU TERCİHLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER. PAÜ Tıp Fak. Halk Sağlığı A.D Araş. Gör. Dr. Ayşen Til

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

Araştırma Notu 18/229

LOJİSTİK SEKTÖRÜNDE KADIN

MOTORLU KARA TAŞITI, RÖMORK VE YARI-RÖMORK İMALATI Hazırlayan Orkun Levent BOYA Kıdemli Uzman

TÜRKİYE DE HIV/AIDS YÜRÜTÜLEN HİZMETLER. Dr. Ayla Aydın Bulaşıcı Hastalıklar Daire Başkanlığı

Gençlerin Kozmetik Kullanma Davranışları

HIV/AIDS EPİDEMİYOLOJİSİ. Dr. Yasemin HEPER Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dal

Türkiye de Son Durum, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Aktiviteleri

Bilgi Toplumu Stratejisinde İnternet Kafelerin Sosyal Dönüşüme Katkısı


TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ HIV/AIDS TEDAVİ VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (HATAM) OCAK 2009 ARALIK 2009 FAALİYET RAPORU

Diyarbakır da Anayasa Değişiklik Paketi ve Referandum Algısı. 10 Ağustos 2010 Diyarbakır

Kaynak: KGM, Tesisler ve Bakım Dairesi, 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi. Harita 16 - Türkiye 2023 Yılı Bölünmüş Yol Hedefi

Araştırma Notu 13/159

LÜTFEN KAYNAK GÖSTEREREK KULLANINIZ 2013

Kayıtdışı İstihdama Dair Yanıtlanmayı Bekleyen Bazı Sorular

Türkiye de Doğurganlık Tercihleri

DOĞRUDAN PAZARLAMA SEKTÖR ARAŞTIRMASI ÖZET RAPOR

Ulusal Eğitim Derneği Cumartesi Konferansları

Araştırma Notu 17/212

Araştırma Notu 14/163

Türkiye de Bağımlılık Epidemiyolojisi. Dr. Zehra Arıkan

İstatistik Nedir? İstatistiğin Önemi Nedir? Tanımlayıcı ve Çıkarımcı İstatistik ttitik Tanımlayıcı İstatistik Türleri Çıkarımcı İstatistiğin i iği

GRAFİK 1 : ÜRETİM ENDEKSİNDEKİ GELİŞMELER (Yıllık Ortalama) (1997=100) Endeks 160,0 140,0 120,0 100,0 80,0 60,0 40,0 20,0. İmalat Sanayii

İstanbul İli. Trafik Eğilimleri Anketi

2014 Çağrı Merkezi Sektörü Verileri. 30 Eylül

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

Türkiye Nüfusunun Yapısal Özellikleri Nüfus; 1- Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı Genç (Çocuk) Nüfus ( 0-14 yaş )

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ HIV/AIDS TEDAVİ VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (HATAM) OCAK 2011 ARALIK 2012 FAALİYET RAPORU

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİNDE ÇALIŞAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ RUHSAL SAĞLIK DURUMUNUN BELİRLENMESI VE İŞ DOYUMU İLE İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ

Manisa'da tütün kullanımı, meslek ve seçili hastalıklara göre mesane kanseri riski

SEÇKİSİZ OLMAYAN ÖRNEKLEME YÖNTEMLERİ

ÖZEL SEKTÖR DOSYASI: KOBİLERİN İSTİHDAMA KATKISI VE EKONOMİK BEKLENTİLERİ

Çeyrek Raporu

Yolsuzluk ve Yolsuzlukla Mücadele Türkiye Değerlendirme Raporu İstanbul, Şubat 26

2012 İŞ YERİNDE KADIN ARAŞTIRMASI RAPORU. Mart, 2012

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / 85

Araştırma Notu 16/191

BÖLÜM 5 MERKEZİ EĞİLİM ÖLÇÜLERİ

BANDIRMA AB YOLUNDA PROJESİ ANKET SONUÇLARI DEĞERLENDİRMESİ

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

'BANA BIR SEY OLMAZ' DEMEYIN

UNAIDS Dünya AIDS Günü Raporu 2011

Geçmişten Günümüze Kastamonu Üniversitesi Dergisi: Yayımlanan Çalışmalar Üzerine Bir Araştırma 1

5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101]

DİYARBAKIR TİCARET VE SANAYİ ODASI YENİ TEŞVİK MEVZUATI HAKKINDA EKONOMİ BAKANINA HAZIRLANAN RAPOR 2012

EKONOMİK ARAŞTIRMALAR

EUROSTUDENT ULUSAL ARAŞTIRMASI: TÜRKİYE SONUÇLARI

2014 OCAK AYI İŞSİZLİK RAPORU

Dr. Serhat Ünal Müdür

TARIMSAL İSTİHDAMA DAİR TEMEL VERİLER VE GÜNCEL EĞİLİMLER

EFA 2008 Küresel İzleme Raporu e Kadar Başarabilecek miyiz? Önemli Noktalar

GENEL SOSYOEKONOMİK GÖRÜNÜM

3. Basamak Bir Hastanede Görev Yapan Sağlık Çalışanlarının Hepatit C Hakkında Bilgi Düzeyi ve Hepatit C Enfeksiyonu Olan Hastalara Karşı Tutumlarının

BÜRO, MUHASEBE VE BİLGİ İŞLEM MAKİNELERİ İMALATI Hazırlayan M. Emin KARACA Kıdemli Uzman

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

Araştırma Notu 16/195

Dünya nüfusunun 1.2 milyarını adolesanlar oluşturmaktadır (dünya tarihindeki en yüksek rakam..) Bu nüfusun %85 i gelişmekte olan ülkelerde.

Sinop ilinin Ocak-Ağustos dönemi dış ticareti Türkiye İstatistik Kurumu ndan (TÜİK) alınan veriler

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM VE DOĞUMA YARDIM 10

Digiboard Mecra Ölçüm Raporu

2012 YILI BALIKESİR İŞLETMELERİNİN SOSYO-EKONOMİK DURUM VE 2013 YILI BEKLENTİ ARAŞTIRMASI BALIKESİR TİCARET ODASI

Türkiye de Kadınların İç Göç Örüntüsü ve İç Göç Nedenleri

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

UÇAK,HAVACILIK,UZAY MÜHENDİSLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN DURUM DEĞERLENDİRMESİ

Toplu Taşıma Aracı Kullanım Sıklığı

Dünya Nüfus Günü, 2013

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR

2009 Küresel Ekonomik Krizi nin tüm dünyayı etkisi altına

BİLGİ TOPLUMU İSTATİSTİKLERİ 2010

2. ÇEYREK RAPORU. Türkİye nin Tasarruf Eğİlİmlerİ Araştırması

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi

Tablo Yılında İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması Düzey-1 e göre Bireylerin Bilgisayar ve İnternet Kullanım Oranı

Transkript:

RİSKLİ MESLEK? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Bölgesi, İnsani Gelişim Bölümü Küresel HIV/AIDS Programı, Sağlık, Beslenme ve Nüfus Sektörü Hacettepe Eğitim Araştırma ve Hizmet Vakfı Birleşmiş Milletler Türkiye HIV/AIDS Ortak Programı T.C. Sağlık Bakanlığı Kasım, 2010

2010 Uluslararası İmar ve Kalkınma Bankası Dünya Bankası 1818 H Street, NW Washington, DC 20433 Tüm Hakları Saklıdır. Dünya Bankası, Evrensel Telif Hakları Sözleşmesi nin 2. Protokolü çerçevesinde bu belge üzerinde telif hakkına sahiptir. Bu belge, yalnızca Dünya Bankası üye devletlerinde araştırma, eğitim ya da bilimsel amaçlarla çoğaltılabilir. Bu rapordaki bilgiler revizyona tabidir.

KISALTMALAR AIDS Akkiz İmmün Yetmezlik Sendromu BM Birleşmiş Milletler CYBE Cinsel Yolla Bulaşan Enfeksiyon DB Dünya Bankası ECE Erkeklerle Cinsel İlişkiye Giren Erkekler GDT Gönüllü Danışmanlık ve Test HATAM Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi HIV İnsan İmmün Yetmezlik Virüsü PLHIV HIV ile Yaşayan Kişiler MTCT Anneden Bebeğe Geçiş PMK Parenteral Madde Kullanıcısı SB Sağlık Bakanlığı Sİ Seks İşçileri UNAIDS Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı UNGASS Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Özel Oturumu Başkan Yardımcısı : Ülke Direktörü : Sektör Direktörü : Sektör Yöneticisi : Görev Ekibi Lideri : Philippe H. Le Houerou Ulrich Zachau Mamta Murthi Abdo S. Yazbeck Ethan Yeh

4 Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları İçindekiler Yönetici Özeti... 7 I. Giriş... 9 II. Çalışma Yöntemi...11 III. Kim Bu Gezici Çalışanlar?...13 IV. HIV Enfeksiyonu Risk Faktörleri...15 V. HIV Bilgisi ve Farkındalığı...25 VI. Riskli Cinsel İlişki ile İlgili Faktörler...27 VII. Sonuç ve Öneriler...30 Kaynakça...32 Ek 1. Veri toplama sürecine katılan yerler ve organizasyonlar...34 Ek 2. Risk Altında Bulunan Gezici Çalışan Grupları İçindeki HIV Enfeksiyonu Riskleri...35

Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları 5 Teşekkür Elinizdeki rapor Hacettepe Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı, Birleşmiş Milletler Türkiye HIV/AIDS Ortak Programı, Dünya Bankası, Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi (HATAM) ve T.C. Sağlık Bakanlığı arasındaki bir işbirliği sonucunda hazırlanmıştır. Ethan Yeh in başkanlık ettiği Dünya Bankası ekibi Rekha Menon, Patricio Marquez, Jennifer Manghinang, Elif Yonca Yükseker, Joseph Green ve Christopher Reinstadtler den oluşmaktadır. Ayrıca ekibe sürekli destek veren ve yardımlarını esirgemeyen Abdo Yazbeck, Mamta Murthi ve Ulrich Zachau ya teşekkürlerimizi sunuyoruz. Aygen Tümer (HATAM), Serhat Ünal (Hacettepe Üniversitesi ve HATAM), Ömer Kutlu (Ankara Üniversitesi), Cem Babadoğan (Ankara Üniversitesi), Gökhan Atik (Ankara Üniversitesi), Nevin Topkara (HATAM) ve Mustafa Topkara (HATAM) ise Türkiye ekibini oluşturmaktadır. Raporun hazırlanması sırasında, Nedim Jaganjac, Son Nam Nguyen, Ina-Marlene Ruthenberg, Aparnaa Somanathan, Harsha Thirumurthy, Benjamin Welch ve David Wilson ın yorumlarının büyük katkısı olmuştur. Ayrıca, bu projenin gerçekleşmesindeki katkılarından dolayı özellikle UNAIDS Odak Noktası ve Birleşmiş Milletler Türkiye HIV/AIDS Ortak Programı Yöneticisi Ela Aktürkoğlu ve Sağlık Bakanlığı ndan Ercan Bal a teşekkür ediyoruz. Rapor için gerekli kaynaklar, UNAIDS Ortak Bütçesi, Çalışmalarının bir parçası olarak Dünya Bankası Küresel HIV/AIDS Programı ile Birleşmiş Milletler Türkiye HIV/AIDS Ortak Programı tarafından sağlanmıştır.

Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları 7 Yönetici Özeti Türkiye de, HIV enfeksiyonunun görülme sıklığı oldukça düşük (< % 0,2) olmasına rağmen, son yıllarda HIV/AIDS vakalarının sayısı artmaktadır. HIV enfeksiyonu, özellikle yüksek risk grubundaki Seks İşçileri (Sİ), erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkekler (ECE) ve parenteral madde kullanıcıları (PMK) arasında yoğunlaşmıştır. Ancak, HIV enfeksiyonunun özellikle seks işçileriyle heteroseksüel ilişki yoluyla topluma yayılabileceği endişesi vardır. Bugüne kadar Türkiye de seks işçileri konusunda bazı çalışmalar yürütülmüş olsa da, müşteriler; bir başka deyişle ticari seks pazarının talep kısmı üzerine çok az bulgu mevcuttur. Bu, uzun bir süredir seks işçilerinin müşterileri olarak görülen gezici işçi gruplarında Türkiye de yürütülen kendi türündeki ilk çalışmadır. Şubat ve Mart 2010 da, dört farklı ilde (İstanbul, İzmir, Antalya ve Trabzon), dört farklı sektördeki (denizyolu taşımacılığı, karayolu taşımacılığı, inşaat ve turizm) 1.239 gezici çalışandan üç anahtar soruya cevap bulmak için nitel ve nicel veriler toplanmıştır. Gezici çalışanlar HIV enfeksiyonu ile ilgili hangi davranışlarda bulunmaktadır? HIV ile ilişkili bu davranışlarla ilişkilendirilebilecek faktörler nelerdir? Bu çalışanlar arasında şu anki HIV enfeksiyonu bilgisi ve farkındalığı ne düzeydedir? Bu çalışma, gezici çalışanların gösterebileceği birincil HIV riskli davranışın korunmasız cinsel ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Parenteral madde kullanımı yaygın değildir. Çalışanların yalnızca yüzde 1,1 i parenteral madde kullandığını belirtmiştir. Buna rağmen; gezici çalışanlar, özellikler denizciler ve kamyon sürücüleri, çok sayıda partnerle ve seks işçisiyle sık cinsel ilişkide bulunmaktadır. in yüzde 44 ü ve kamyon sürücülerinin yüzde 42 si son üç ayda 2 ya da daha fazla partnerle cinsel ilişkide bulunduğunu belirtirken, bu oran inşaat çalışanlarında yüzde 23, turizm sektöründe çalışanlarda ise yüzde 30 dur. Tüm çalışanların yüzde 35 i seks işçileriyle nadiren ya da daha sık ilişkide bulunduğunu belirtmiştir ve tüm çalışanların sadece yüzde 45 i bir seks işçisiyle bulunduğu son ilişkide kondom kullanmıştır. in yüzde 45 i ve kamyon sürücülerinin yüzde 38 i seks işçileriyle nadiren ya da daha sık ilişkide bulunmaktadır. Seks işçileriyle cinsel ilişki, evde, Türkiye içinde ve yurtdışına yolculuk yaparken aynı sıklıkta yaşanmaktadır. Bu durum seks işçileriyle girilen çoğu cinsel aktivitenin Türkiye de gerçekleştiğinin göstergesidir. Çalışmada HIV testi uygulanmadığından ve sünnetli çalışan oranının yüksek olması (çalışanların yüzde 99 u sünnetlidir) HIV bulaşmasını azaltabileceğinden gerçek HIV enfeksiyon riskinin bu çalışmada ölçülemeyeceğini belirtmekte fayda vardır. Gezici çalışanları riskli cinsel ilişkiye iten faktörler nelerdir? Bu çalışma ile nedensel ilişkiler belirlenememektedir, ancak riskli cinsel ilişki ile ilişkili faktörlerin incelenmesi mümkündür. İlk olarak; çalışanlar önemli bir zaman dilimini evden ayrı geçirmektedir. Bu durum, rastgele ve paralı ilişkide bulunmaya ortam hazırlamaktadır. Geçtiğimiz yıl, çalışanların yarısından fazlası en az 5 ayı evden ayrı geçirmiştir. Ortalama olarak evden ayrı en fazla zaman geçiren grup denizcilerdir; kamyon sürücüleri ve inşaat çalışanlarının evden ayrı geçirdikleri zaman dilimi genellikle daha kısadır. Buna rağmen turizm sektöründe çalışanlar ya evden ayrı çok kısa zaman geçirdiklerinden ya da neredeyse tüm yılı evden ayrı geçirdiklerinden çift tepeli dağılım göstermişlerdir. İkinci olarak, çalışanların yüzde 44 ü en azından ara sıra alkol kullandığını belirtmiştir. Tüm çalışanlar arasında en yüksek alkol kullanım sıklığı gösteren grup denizcilerdir. Alkol kullanımı uzun zamandan beri riskli cinsel davranışlar ile ilişkilendirilmiştir. Alkolün etkisiyle insanların irrasyonel ya da riskli karar verme eğiliminde olduğu teorisi de bu noktayı desteklemektedir (MacDonald ve diğerleri, 2000; Steele & Josephs, 1990). Çalışanların HIV enfeksiyonu bilgisi incelendiğinde, hemen hemen tüm çalışanların HIV/AIDS hastalığından haberdar olduğu ve HIV ın bulaşması ve önlenmesiyle ilgili temel bir bilgiye sahip oldukları gözlemlenmektedir. Bunun yanında, bazı kritik noktalarda yanlış kanıların varlığı sürmektedir. Örneğin; çalışanların sadece yüzde 39 u HIV ın sivrisinek ısırmasıyla geçmediğini bilmektedir. Çalışanların az bir kısmı daha önce HIV testi yaptırdığından, kişilerin kendi HIV enfeksiyonu durumunu bilenlerin sayısı düşüktü. yüzde 35 lik test yaptırma oranıyla istisna oluşturmaktadır. Çalışanlar arasında yapılan HIV testlerinin çoğunluğu zorunluydu.

8 Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları Riskli cinsel ilişkiyle ilgili faktörleri derinlemesine incelemek için, yaş, gelir, eğitim gibi sosyal değişkenlerin kontrol edilmesini sağlayan çok değişkenli logit regresyonlar yapılmıştır. Tüm değişkenler ele alındığında, yalnızca iki risk faktörüyle riskli cinsel ilişkide bulunma arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur: alkol kullanımı ve evden ayrı geçirilen zaman. Bu çalışma sık alkol kullanan çalışanların kullanmayanlara göre, riskli cinsel ilişkide bulunmaya 2,5 kat daha fazla eğilimli olduğunu ortaya koymaktadır. Evden 5 ay daha fazla ayrı kalan bir çalışan riskli cinsel ilişkide bulunmaya yüzde 34 daha yatkındır. Yurtdışına yolculuğun riskli cinsel ilişkide bulunma üzerinde çok az etkisi vardır, çünkü evden ayrı olmak çok daha önemli bir faktördür. Son olarak; HIV bilgisinin riskli cinsel ilişkiyle çok az ilişkili olduğu ya da hiç ilişkili olmadığı tespit edilmiştir. Bu durum yalnızca bilginin davranışsal değişim için yeterli olmadığını göstermektedir. Gezici çalışanların HIV bilgi, tutum ve davranışları hakkında bu araştırmada ortaya çıkan bulguların gelecekte alınacak önlemlere ve yapılacak araştırmalara ışık tutmasını umuyoruz. Sonuçlardan yola çıkarak, üç öneride bulunmak mümkündür: Daha fazla kanıt ve daha nitelikli sürveyans. Madde alışkanlıkları ve cinsel davranışın gerçek risklerini daha iyi anlamak için biyogöstergelere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmadan elde edilen bulgular HIV bulaşmasının olup olmadığını anlamak amacıyla HIV testi verileriyle birleştirilmelidir. Entegre biyo-davranışsal çalışmalar özellikle erkeklerle seks yapan erkekler ve parenteral madde kullanıcıları arasında olmak üzere tüm risk grupları arasında da uygulanmalıdır. Son olarak, Türkiye de risk gruplarına yönelik HIV sürveyans sistemi geliştirilmelidir. Davranış değişikliği ve kondom kullanımının arttırılması. Bilgi hastalıktan korunmak için sadece gerekli bir koşuldur, ancak davranış değişikliğini sağlamak için başka müdahaleler de gereklidir. HIV eğitimi ve danışmanlık, eğitim, sosyal destek programları ve akran grupları gibi diğer müdahaleleri içeren, kapsamlı davranış değişikliği programları kritik bir öneme sahiptir. Kondoma ulaşımı ve kondom kullanımını, özellikle cinsel ilişki yaşanan noktalarda arttırmak gezici çalışanlar arasında HIV bulaşmasını engellemek adına atılacak önemli adımlardandır. Kondom kullanımını teşvik çalışmaları, limanlar ve kamyon durakları gibi kilit noktalardaki gezici çalışanları hedef alabilir. GDT ve CYBE hizmetlerinin iyileştirilmesi. Araştırmaya katılan çalışanların çok az bir kısmı gönüllü olarak HIV testini daha önce yaptırmıştır. Bireyler ve partnerlerinin kendi durumlarının farkında olmalarını sağlamak amacıyla Gönüllü Danışmanlık ve Test hizmeti yaygınlaştırılmalı ve hizmet alanların sayısı artırılmalıdır. Türkiye de tanı konmuş vakaların büyük bir çoğunluğunda HIV heteroseksüel yolla bulaştığı için, CYBE hizmetlerine erişimi artırmak ve bu merkezlerin kullanımını teşvik etmek HIV enfeksiyonunu önlemede etkili bir araç olabilir. Türkiye deki hedef kitleler (örneğin seks işçileri) için CYBE hizmetleri ve programlarını arttırmaya ve iyileştirmeye devam edilmelidir.

Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları 9 I. Giriş Türkiye de bildirilen HIV enfeksiyonu yaygınlık oranı tarihsel olarak düşük olmakla birlikte, vaka sayısı günden güne artış göstermektedir. T.C. Sağlık Bakanlığı nın Aralık 2009 verilerine göre, Türkiye de yetişkinlerde HIV yaygınlık oranı yüzde 0,2 nin altındadır (UNAIDS, 2008a; UNAIDS, 2008b; T.C. Sağlık Bakanlığı, 2009). 1985 ten Aralık 2009 a kadar, HIV/ AIDS tanısı konmuş vaka sayısı 3.898 dir (bunların 771 i AIDS basamağında ve 3127 si HIV enfektedir). Bununla birlikte, Grafik 1 de görüldüğü üzere, yeni vaka sayıları son yıllarda artış göstermektedir. Mevcut sayılar yalnızca bildirilen HIV/AIDS vakalarını içerdiğinden gerçekte HIV enfekte kişi sayısının daha fazla olduğu tahmin edilmektedir. Türkiye de önleme, tedavi, danışmanlık, sosyal destek, izleme ve değerlendirme alanlarında izlenecek HIV stratejisi ve politikasını belirleyen ve sektörler arası işbirliğini sağlayan, Ulusal HIV/AIDS Program Çerçevesi 2007-2011 yılları için yürürlüktedir. Bu çerçevede, 2007 yılında T.C. Sağlık Bakanlığı, HIV test ve tedavi hizmetlerinin genişletilmesini içeren HIV/AIDS Önleme ve Destek Programını başlatmıştır. Ancak Türkiye de Grafik 1: Türkiye de HIV/AIDS Tanısı Konmuş Vakalar, 1985-2009 Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı, 2009 halen HIV enfeksiyonunun sistematik izleme ve değerlendirmesinde yetersizlik söz konusudur. Sonuç olarak, HIV enfekte vakaların sayısı ve bulaşma yolu ile ilgili faktörlerinin tespitinde sıkıntılar mevcuttur. HIV ile yaşayanların sayısının bilimsel metotlara göre tahmin edilmesi amacıyla 2010 da yapılan bir çalışmada Türkiye de HIV ile yaşayanların sayısı 2009 sonu itibariyle 4.600 olarak tahmin edilmiştir. Ancak Türkiye de yaşayan seks çalışanları, parenteral madde kullanıcıları ve erkekle seks yapan erkeklerin bilimsel metotlarla yapılmış projeksiyonlarının olmadığı dolayısıyla tahmin edilen bu rakamın gerçeği yansıtmayabileceği göz önünde bulundurulmalıdır (Tümer & Ünal, 2006, UN HIV/AIDS Tema Grubu, 2010). Eldeki veriler, Türkiye de hastalığın özellikle, yüksek risk grubuna dahil olan seks işçileri, erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkekler ve parenteral madde kullanıcıları arasında yaygın olduğunu göstermektedir. Örneğin, Ankara, İzmir ve İstanbul da yürütülen bir araştırma, HIV enfeksiyonu yaygınlık oranının, seks işçileri arasında yüzde 0,8, erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkekler arasında yüzde 1,2, parenteral madde kullanıcıları arasında yüzde 1,5 olduğunu göstermiştir (UNGASS, 2008) Seks işçileriyle ilgili yapılan araştırmalar sonucunda, HIV yaygınlık oranının yüzde 2,5 ila yüzde 3,5 arasında olabileceği görülmüştür. 1 Kimi bulgular, parenteral madde kullanıcılarında HIV yaygınlık oranının yüzde 2,6 ya kadar çıktığını göstermektedir (Mathers ve diğerleri, 2008). 1 2009 da yapılan bir çalışmada, seks işçilerinin yüzde 2,5 inin HIV pozitif olduğu bulunmuştur (Pembe Hayat, 2009); bununla birlikte, kadın seks işçileri arasında HIV enfeksiyonu oranı sıfır iken, transgender seks işçileri arasında yüzde 5 tir. Bu da, erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkeklerdeki enfeksiyon oranının olduğundan az tahmin edildiğini göstermektedir. İstanbul da kayıtsız çalışan seks işçileri arasında yapılan bir araştırmada, sözkonusu seks işçilerinin yüzde 3,5 inin HIV pozitif olduğu bulunmuştur (UNGASS 2008).

10 Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları Zaman içindeki değişimlere bakıldığında, hastalığın heteroseksüel cinsel ilişki yoluyla yayılımının önemli bir oranda olduğu görülmektedir. Tablo 1: Türkiye de HIV/AIDS Tanısı Konmuş Vakalarda HIV Bulaşma Yollarının Değişimi, 1985 ten 2003 yılına ve 2004 ten 2009 yılına kadar, vakaların iki ayrı zaman diliminde enfeksiyonun yayılım yollarına göre dağılım oranını göstermektedir. İlk zaman diliminde heteroseksüel cinsel ilişki yoluyla enfeksiyon bulaşan vaka oranı yüzde 51 iken, bu oran son yıllarda yüzde 12 artış göstererek, yüzde 63 e ulaşmıştır. Diğer bulaşma yolları incelendiğinde, çoğunlukla azalma ya da en azından olduğu gibi kalma eğilimi gözlemlenmiştir. 2 Parenteral madde kullanıcılarına bağlı olan vakaların oranı yüzde 6 dan yüzde 2 ye gerilerken, erkeklerle cinsel ilişkiye giren erkeklerde oran, yüzde ikilik artışla yüzde 8 den yüzde 10 a çıkmıştır. Parenteral madde kullanımı yoluyla bulaşmada görülen bu düşüş, özellikle, HIV enfekte vakaların çoğunluğunun parenteral madde kullanımı yoluyla olduğu Doğu Avrupa ve Orta Asya da bulunan pek çok ülkedeki durumun tam tersidir (IHRD, 2008). Grafik 2: 1985-2009 Arasında Tanısı Konmuş Vakalarda HIV Bulaşma Yolları %26 Heteroseksüel li ki Homoseksüel li ki Damar içi laç Kullan m i l ll %1 %1 %2 %4 %9 %57 Kan Nakli MTCT Di er Bilinmiyor Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı, 2009 Tablo 1: Türkiye de HIV/AIDS Tanısı Konmuş Vakalarda HIV Bulaşma Yollarının Değişimi Bulaşma Yolları 1985-2003 arası Görülen Vaka Oranı 2004-2009 arası Görülen Vaka Oranı Değişim Heteroseksüel Cinsel İlişki Homoseksüel Cinsel İlişki Parenteral Madde Kullanıcıları Kan Nakli Anneden Bebeğe Geçiş Diğerleri Bilinmeyenler %51 %8 %6 %2 %1 %1 %30 %63 %10 %2 %1 %2 %1 %23 %12 %2 %-4 %-2 %0 %-1 %-7 Kaynak: T.C. Sağlık Bakanlığı ve HATAM Bu çalışmada, seks işçilerinin müşterisi olduğu düşünülen gezici çalışanlar üzerine odaklanılmaktadır. Seks işçileri konusunda Türkiye de birkaç çalışma yürütülmüş olsa da, müşteriler, bir başka deyişle ticari seks pazarının talep kısmı üzerine çok az bulgu mevcuttur. Gezici çalışanlar konusunda diğer ülkelerde yapılan araştırmalar, çalışma yaşında ve erkek olan bu kişilerin zamanlarının önemli bir bölümünü evden uzakta geçirdiklerini, muhtemelen cinsel ilişki kurdukları birden fazla eşe sahip olduklarını ve seks işçilerinin müşterisi olduklarını göstermektedir (Dünya Bankası, 2009; Kulis ve diğerleri, 2009; Marck, 1999). Örneğin, dünya genelinde yürütülen 87 çalışmanın incelendiği bir araştırmada, gezici çalışanların genel nüfus içindeki diğer erkeklere oranla, seks işçileriyle daha çok birlikte olduklarını ifade ettikleri belirtilmektedir (Carael ve diğerleri, 2006). Araştırmaya göre Güney ve Güneydoğu Asya da, gezici çalışanların ortalama 2 Bulaşma yolu bilinmeyen vaka oranı yüzde 30 dan yüzde 23 e gerilemiş olmakla birlikte, bu durumun tanımlamada belli bir oranda gelişme olduğuna işaret etmesine rağmen, 2009 da tanısı konmuş (217 vakanın) yüzde 41 inin bulaşma yolu bilinmemektedir. Bulaşma yolunun bilinmemesi sorun teşkil etmektedir.

Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları 11 yüzde 30 u seks işçileriyle cinsel ilişki kurmaktadır. Brezilya da ise bu oran, yüzde 21 dir. Doğu Avrupa ve Orta Asya da gezici çalışanlar konusundaki veriler kısıtlı olmakla birlikte 3, Gürcistan da son zamanlarda yapılan bir araştırmaya göre, denizcilerin yüzde %24 ü ve kamyon sürücülerinin yüzde 52 si haftada en az bir kez, seks işçileriyle cinsel ilişkiye girmektedir (Dünya Bankası, 2009). Odak noktası seks işçileriyle cinsel ilişki olmamasına rağmen, bir başka araştırmanın sonuçları, Baltık ülkelerindeki kamyon sürücülerinin yüzde 37,7 sinin yolculuk sırasında rastgele cinsel ilişkiye girdiklerini göstermektedir (Kulis ve diğerleri, 2009). Maalesef, bu riskli cinsel tutum, HIV enfeksiyonunun daha yüksek oranlarda bulaşması ve yayılması anlamına gelmektedir. 4 Azerbaycan da, ülke içinde yolculuk yapan kamyon sürücülerinin yüzde 1,54 ünün HIV pozitif olduğu saptanmıştır. Genel nüfus içindeki yüzde 0,2 lik yaygınlık oranına göre bu oldukça yüksek bir orandır (Botros ve diğerleri, 2009). Hırvatistan daki HIV enfekte vakaların yarısından fazlası gemiciler arasında gözlemlenmektedir (Stulhofer ve diğerleri, 2006). Karadağ da ise HIV enfeksiyonu tanısı konmuş vakaların yüzde 14 ünü turizm sektöründe çalışanlar oluşturmaktadır (Gudinho ve diğerleri, 2005). Bu çalışmanın amacı, Türkiye de HIV enfeksiyonu bulaşması açısından yüksek riskli sayılan gezici işçi grupları (gemiciler, kamyon sürücüleri, inşaat ve turizm sektörü çalışanları) arasında HIV bilgisi, farkındalığı ve tutumları konusunda durum saptaması yapmaktır. Uluslararası taşımacılık, inşaat ve turizm sektörleri Türkiye ekonomisi açısından hızla gelişme gösteren sektörlerdir 5 ve bu sektörlerde çalışan gezici çalışanların, gelecekte HIV enfeksiyonu yayılımı açısından temel rotayı oluşturabileceği düşünülmektedir (Tümer & Ünal, 2006). Gezici çalışanlar, Türkiye nin Ulusal HIV/AIDS Program Çerçevesi nde henüz, risk grubu olarak tanımlanmamıştır. Öncelikle bu grubun davranış ve potansiyel risklerinin anlaşılması önem taşımaktadır. Bu anlamda sorulacak, üç anahtar araştırma sorusu şu şekilde sıralanabilir: Gezici çalışanlar HIV enfeksiyonu ile ilgili hangi davranışlarda bulunmaktadır? HIV a ilişkin bu davranışlarla ilişkilendirilebilecek faktörler nelerdir? Bu çalışanlar arasında şu anki HIV bilgisi ve farkındalığı ne düzeydedir? Bu çalışmayla ilgili iki çekincenin dikkate alınması önemlidir: İlk nokta, bu çalışan grubundan toplanmış biyogöstergenin (ör: HIV testi) bulunmamasıdır. Bu durumda, HIV yaygınlık oranı ya da epideminin yoğunluğu bağlamında çıkarımlarda bulunmak mümkün değildir. İkincisi, örneklemin diğer risk gruplarını ve genel nüfusu içermemesidir. Bu durumda, davranış biçimlerinin diğer nüfus gruplarında ne derece risk taşıdığı konusunda aşağı yukarı bir fikir edinmek zorlaşmaktadır. Mümkün olduğunca, diğer çalışmalar ya da ülkelerdeki durumlarla karşılaştırmalı bir sunuma gidilecek, ancak örnekleme ve yöntem açısından muhtemelen önemli farklılıklar olacaktır. Bununla birlikte, bu çalışmanın en büyük katkısı, Türkiye de gezici çalışan nüfusun barındırdığı risk faktörlerini betimlemesidir. II. Çalışma Yöntemi 1. Çalışmaya Katılan İller Bu çalışma, Türkiye nin HIV enfeksiyonu yaygınlık oranı açısından yüksek ve gezici çalışan nüfusu bakımından yoğun olduğu öngörülen dört ayrı ilinde gerçekleştirilmiştir. İstanbul, İzmir, Antalya ve Trabzon. Bu kentlerden İstanbul, İzmir ve Trabzon, Türkiye nin uluslararası karayolu güzergahında olup, aynı zamanda turistlerin uğrak noktalarıdır. Antalya ise uluslararası deniz ulaşımına açılan, önde gelen ticari ve turistik bir bölgededir. Turizm ve ulaşıma bağlı olarak, bu dört bölge ayrıca, çok sayıda inşaat projesine ev sahipliği yapmaktadır. 3 4 5 Örneğin Carael ve diğerleri. (2006) incelemesi, Doğu Avrupa ve Orta Asya ülkelerindeki gezici çalışan nüfusa dayanan ölçümler içermemektedir. HIV ve uluslararası taşımacılık, inşaat ve turizm alanında gezici çalışanlar ilişkisi üzerine daha geniş bir tartışma için, Bkz. Ek 2. Gerek deniz gerek karayolu taşımacığı, Türkiye nin Asya ve Avrupa arasındaki özgün konumu nedeniyle, Türk ekonomisi açısından yaşamsal öneme sahiptir. Örneğin, Avrasya karayolu bağlantısı ve Karadeniz Ring Koridoru, deniz taşımacılığı ve ticareti açısından önemli bağlantılardır. Türkiye nin dış ticaret hacminde 1990 lardan günümüze büyük bir gelişme olmuş ve bunun sonucunda, gerek ulusal gerek uluslararası karayolu ve deniz taşımacılığı kapasitesinde artış gözlemlenmiştir. İnşaat sektöründe 2004 te 5,4 milyar dolar olan hacim, 2007 de 19 milyar dolara çıkmış ve 11 milyon insan, yani toplam istihdamın kabaca %5.3 ü, bu sektörde istihdam edilmiştir (Devlet Planlama Teşkilatı, 2006). 2000 de 10,4 milyon olan yabancı turist sayısının, 2005 te 21,1 milyona çıkmasıyla, turizm sektöründe gözle görülür bir gelişme yaşanmıştır. Aynı zamanda, turizmden elde edilen, 2000 deki 7,6 milyar dolarlık gelir, 2005 te 18,2 milyar dolara çıkmıştır.

12 Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları 2. Yöntem ve Araçlar Saha çalışması, Hacettepe Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı tarafından, T.C. Sağlık Bakanlığı, Hacettepe Üniversitesi AIDS Tedavi ve Araştırma Merkezi (HATAM), UNAIDS ve Dünya Bankası ortaklığıyla gerçekleştirilmiştir. Dört ilde de gezici çalışanların bilgi, davranış ve tutumlarının daha kapsamlı bir değerlendirmesine olanak sağlamak amacıyla, hem nitel hem de nicel veriler toplanmıştır. Nitel veri, artyetişim özellikleri, alkol ve madde kullanımı, cinsel tutum, HIV enfeksiyonu bilgisi ve farkındalığı, HIV testi ve diğer sağlık davranışları konularını içeren geniş kapsamlı bir anket aracılığıyla toplanmıştır. Anket, ilk olarak pilot bölge Ankara da uygulanmış ve gizliliğin korunması, kültürel duyarlılığa uygunluk ve anlaşılırlık ölçütleri göz önünde tutularak tekrar gözden geçirilmiştir. Nicel veriler ise, odak gruplarla yapılan görüşmelerden toplanmıştır. Bu görüşmeler, Patton un 1987 tarihli çalışmasında tanımlanan görüşme formu yaklaşımı (ayrıca bkz. Karasar, 2004; Yıldırım ve Şimşek, 2006) esas alınarak toplanmıştır. Görüşme formu, bu alandaki diğer çalışmalar incelenip, gözden geçirildikten sonra hazırlanan 13 ana sorudan oluşmaktadır. Ancak, görüşmeciler forma dahil edilmemiş soruları sorma esnekliğine sahiptir. Odak gruplarla yapılan görüşmelerde, görüşülen kişiyi tanımlayıcı alıntılar, kendi sözleriyle başlığı altında sunulmaktadır. 3. Örneklem Gezici çalışanlar ayırdedici özelliği oldukça zor tanımlanabilir bir grup oluşturmaktadır. Bu yüzden bu alandaki pek çok çalışmada, amaca uygun örneklem ya da konum odaklı örnekleme ile çalışılmaktadır. Bu çalışmada, çalışanlar, bağlı oldukları bölgesel mesleki kuruluşlar ya da meslek odaları üzerinden tanımlanmıştır. Bu kuruluşlar, hem nitel hem de nicel veri toplanması için seçilecek çalışanların oluşturulmasına yardımcı olmuştur. 6 Öncelikle, nitel araştırma için, dört ilin her birinde, dört ayrı sektörde 1200 çalışandan oluşan toplam bir örneklem içinden 75 çalışan seçilmiştir. Eksik ya da geçersiz yanıt olasılığı göz önünde bulundurularak, seçilen ilk 75 kişiye yedek olarak 64 çalışan daha eklenmiştir. 7 Anketler 2010 yılı, Şubat ve Mart aylarında gerçekleştirilmiştir. 8 Ankete katılan çalışan sayısı, yedeklerle birlikte, toplam olarak 1.239 dur. Anket sonuçlarının illere ve sektörlere göre dağılımı Tablo 2: Gezici Çalışanların İl ve Mesleklere Göre Dağılımı verilmiştir. Tablo 2: Gezici Çalışanların İl ve Mesleklere Göre Dağılımı Antalya İstanbul İzmir Trabzon Toplam 84 76 85 83 328 Kamyon sürücüleri 78 77 75 76 306 İnşaat çalışanları 77 76 75 75 303 Turizm çalışanları 78 77 70 77 302 Toplam 317 306 305 311 1,239 Anketler, hedeflenen bölgelerde, ankete katılanların çalıştığı farklı mekanlarda, örneğin, gemilerde, kamyon sürücülerinin mola yerlerinde, otellerde ve inşaat alanlarında gerçekleştirilmiştir. Ek.1, anket verilerinin nerelerde ve hangi kurumlar aracılığıyla toplandığını göstermektedir. Anket örneklemi içinden, ankete katılanların bir alt örneklemi de odak grup görüşmeleri için seçilmiştir. Bütün sektörlerden toplamda 80 çalışan içinden seçilmiş yirmişer kişilik gruplar öncül örneklemi oluşturmaktadır. Fakat ankete katılanlardan bazıları soruları yanıtsız bıraktığı için, sonuçta elde edilen odak grubu görüşmeleri 76 dır. Nicel örneklemin sonuç dökümü Tablo 3: Odak Grup Görüşmelerine Katılan Çalışanların İl ve Mesleklerine Göre Dağılımı verilmiştir. 6 7 8 Araştırma ekibi, hem kayıtlı hem de kayıtsız sektör çalışanlarını ankete katmaya teşebbüs ettiyse de, kayıtsız sektör çalışanları yeterli oranda temsil edilmemektedir. 4 ayrı sektörden 16 şar yedek hazır bulundurulmuştur. Mevsimsel özelliklerin anket sonuçlarını aleyhte etkileyeceği düşünülmemiştir. Gerek yerleşim gerek ulaşım etkinliklerinin çalışmanın yapıldığı zaman diliminde oldukça yoğun olacağı düşünülmüştür. Benzer biçimde, inşaat sektörü de Şubat ve Mart aylarında, hatta yılın diğer aylarına göre, daha fazla aktiftir. Mevsimsel etki turizm çalışanları açısından söz konusu olabilir. Havaların ısınmaya başlamasına bağlı olarak çalışanların hazır olacağından hareketle, Antalya bölgesindeki çalışma Mart ayına kaydırılmıştır.

Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları 13 Tablo 3: Odak Grup Görüşmelerine Katılan Çalışanların İl ve Mesleklerine Göre Dağılımı Kamyon sürücüleri İnşaat çalışanları Turizm çalışanları Toplam Antalya 5 4 5 4 18 İstanbul 3 5 5 4 17 İzmir 6 4 5 6 21 Trabzon 6 5 5 4 20 Toplam 20 18 20 18 76 III. Kim Bu Gezici Çalışanlar? Ankete katılan gezici çalışan grubunun artyetişim özellikleri Tablo 4 te verilmiştir. Ankete katılan grubun geneli dikkate alınırsa, ortalama bir çalışanın özellikleri şu şekilde sıralanabilir: Erkek, 35 yaşında, ilköğretim mezunu, evli ve 2,4 çocuk sahibi. Ankete katılanların neredeyse tamamı Türk vatandaşı, Müslüman, heteroseksüel cinsel temas kurmakta ve sünnetli. Erkeklerde sünnetin, heteroseksüel cinsel temasta HIV enfeksiyonu kapma riskini yüzde 60 oranında azalttığını gösteren çalışmalar mevcuttur (Auvert ve diğerleri, 2005; Bailey ve diğerleri, Gray ve diğerleri, 2007). Yüzde 99,4 ü sünnetli olan gezici çalışanlarda, HIV enfeksiyonunun görece olarak düşük olacağı varsayılabilir. Yine de farklı sektörler arasında gözle görülür farklılıklar olacaktır. Ankete katılan kadın çalışanlar, Tablo 4: Mesleklere Göre Artyetişim Özellikleri Cinsiyet Erkek Yaş Ortalama 20 yaş ve altı 21-30 yaş arası 31-50 yaş arası 50 yaş ve üstü Eğitim Durumu İlköğretim mezunu değil İlkokul/İlköğretim Lise, Meslek Lisesi Üniversite, Önlisans, Lisans, Lisansüstü Medeni Durum Evli Bekar Evlilik Dışı Birlikte Yaşıyor Diğer 1 Çocuklar Çocuk Sayısı Uyruğu Türkiye Din Müslüman Cinsel Yönelimi Heteroseksüel Sünnet Sünnetli %99,0 35,2 (9,3) %0,9 %36,6 %56,4 %6,1 %3,7 %25,5 %58,4 %12,4 %55,8 %34,6 %1,6 %8,1 2,1 (1,1) %99,4 %98,5 %97,8 %98,8 Kamyon sürücüleri %99,0 41,0 (8,6) %1,0 %13,1 %71,9 %14,1 %4,9 %62,2 %31,6 %1,3 %78,5 %11,9 %1,0 %8,6 2,7 (1,2) %100 %100 %98,7 %100,0 İnşaat çalışanları %100,0 32,7 (9,0) %4,3 %47,2 %46,2 %2,3 %9,6 %67,9 %22,2 %0,3 %62,4 %32,3 %2,0 %3,3 2,7 (1,4) %99,7 %99,7 %98,7 %99,3 Turizm çalışanları %81,0 29,3 (6,5) %3,3 %63,6 %33,1 %0,0 %3,0 %26,4 %54,2 %16,4 %46,2 %46,5 %4,0 %3,3 1,8 (1,0) %98,3 %98,3 %97,7 %99,6 Toplam %94,9 34,6 (9,4) %2,3 %40,0 %52,1 %5,6 %5,3 %45,2 %41,8 %7,6 %60,6 %31,4 %2,1 %5,9 2,4 (1,3) %99,4 %99,1 %98,2 %99,4 Notlar: Standart sapmalar, parantez içinde verilmiştir. Yüzdelik dilimler, belirli bir çalışan grubundaki (o çalışan grubunu temsil eden sütun içinde) yüzdeleri gösterir. 1 Diğer satırı, Boşanmış/Ayrılmış, Dul, Ayrı Yaşıyor gibi seçenekleri içermektedir.

14 Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları ağırlıkla turizm sektöründe çalışan kadınlardır. Turizm sektöründe çalışanların yüzde 19 unu kadınlar oluşturmaktadır. Tüm örneklem grubu içinde en yüksek yaş ortalamasına sahip olanlar, 41,0 yaş ile kamyon sürücüleridir. Turizm çalışanları ise, 29,3 yaş ortalaması ile en genç grubu oluşturmaktadır. Yaş dağılımına bakıldığında, kamyon sürücüleri ve denizcilerin büyük bir oranda 31-50 yaş aralığında olduğu, buna karşılık turizm çalışanlarının %63,6 oranla daha genç bir yaş grubunda, 21-30 yaş aralığında yoğunlaştığı görülmektedir. ve turizm çalışanları, yüzde 50 si düz lise/ meslek lisesi, yüzde 10 u üniversite ya da yükseköğrenim mezunu oranları ile tüm çalışanlar içinde en eğitimli grubu oluşturmaktadır (bkz Grafik 3). İnşaat çalışanları ise, yüzde 67,9 u ilkokul/ilköğretim mezunu oranı ile en düşük eğitim düzeyine sahip grubu oluşturmaktadır. Onları, %62,2 ilkokul/ilköğretim mezunu oranı ile kamyon sürücüleri izlemektedir. 9 Ortalama olarak, çalışanların çoğunluğu evlidir. Yüzde 46,2 si evli, yüzde 46,5 i bekar olan turizm çalışanları bu ortalamanın dışında bir profil sunmaktadır (bkz. Tablo 4). En yüksek evli gezici çalışan oranı, yüzde 78,5 i evli olan kamyon sürücüleridir. Kamyon sürücülerinin yalnızca yüzde 11,9 u bekar olduğunu belirtmiştir. Turizm çalışanları, örneklem içinde eğitim düzeyi en yüksek sektörde olmalarına rağmen, yüzde 60 ı ortalama 500-1.000 TL (315 ABD Doları-630 ABD Doları) aylık kazanç aralığı ile en az gelire sahip olan gruptur (bkz. Grafik 4). 10 İnşaat çalışanlarının da benzer şekilde, yüzde 56 sının aylık kazancı 500-1.000 TL aralığında toplanmıştır. Kamyon sürücüleri ve denizcilerin gelir dağılımı farklılık göstermektedir. Bu sektörlerde çalışanların çoğu, 1.001-2.001 TL aylık kazanç elde etmektedir. Yüzde 19 u 2.001-3.000 TL aralığında aylık kazanç, yüzde 14 ü aylık 3.001 Liradan daha fazla kazanç elde eden denizciler, genel olarak en yüksek gelir düzeyini oluşturan gruptur. 2008 yılı için Türkiye de kişi başına düşen gayri safi milli gelir 9.020 ABD Dolarıdır. Buna göre, aylık 500-1.000 TL arası kazanç elde eden gezici çalışanlar kişi başına düşen gayri safi mili gelirin altında kazanmaktadır. Grafik 3: Çalışılan Sektöre Göre Mezun Olunan En Son Eğitim Düzeyi lkö retimden a a lkö retim Ortaö retim Ortaö retimden Yüksek %58 %62 %68 %54 %32 %25 %26 %22 %12 %4 %5 %10 %1 %0 %3 %16 Kamyon Sürücüleri n aat Çal anlar Turizm Çal anlar Grafik 4: Gezici Çalışanların Sektörlere Göre Ortalama Aylık Kazançları 500 1000 Lira 1001 2000 Lira 2001 3000 Lira 3001 4000 Lira 4001 Lira ve üstü %47 %21 %19 %10 %4 %54 %56 %60 %40 %31 %31 %12 %2 %1 %2 %0 %1 %4 %1 %1 Kamyon Sürücüleri n aat Çal anlar Turizm Çal anlar Notlar: Bir diğer gelir kategorisi olduğu için, bazı gezici çalışan oranlarının toplamı %100 olmayabilir. 9 Kamyon sürücülerinin ilkokulu bitirme oranı yüzde 37 iken, inşaat çalışanlarının ilkokulu bitirme oranı yüzde 51 dir. 10 Gelirin belirlenmesinde, görüşmeye katılanlardan, aylık gelirlerini farklı kategorilere göre tahmin etmeleri istenmiştir. Bu nedenle tüm çalışanların (ya da çalışılan sektöre göre) bir ortalamasını almak mümkün değildir.

Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları 15 IV. HIV Enfeksiyonu Risk Faktörleri Bu konuda yazılmış kaynaklara dayanarak, gezici çalışanlarda HIV enfeksiyonu bulaşmasını arttırması olası görülen dört potansiyel faktöre odaklanmaktayız. 1) Riskli cinsel davranış 2) Parenteral Madde Kullanımı 3) Evden uzakta geçirilen zaman 4) Alkol Kullanımı İlk iki faktör doğrudan HIV enfeksiyonu bulaşma ve yayılımı ile ilgili olan davranışlar iken, diğer iki faktör riskli cinsel davranış ve parenteral madde kullanımı ile bağlantılı olarak olasılığı arttırması muhtemel görülen faktörlerdir. A. Riskli Cinsel Davranış 1. Çok Sayıda Cinsel Partner Bölüm I de vurgulandığı gibi, Türkiye de başlıca HIV enfeksiyonu yayılım yolunun korunmasız yapılan heteroseksüel cinsel ilişki olduğu görülmektedir. Gezici çalışanların önemli bir oranının birden fazla cinsel partnerle ilişkiye giriyor olmasından dolayı, HIV enfeksiyonu kapma riski yüksek olabilir. Çalışanların yüzde 35 i, son 3 ayda 2 ya da daha fazla cinsel partnerle ilişkiye girdiklerini belirmiştir. Tablo 5: Çalışılan Sektöre Göre Son 3 Ayda Cinsel İlişkiye Girilen Partner Sayısı Dağılımı, sektörlere göre ayrıntılı döküm verilmektedir. Bu döküme göre, denizcilerin birden fazla partnerle cinsel ilişkiye en çok giren grup olduğu görülmektedir. in yüzde 44 ü son 3 ayda 2 ya da daha fazla cinsel partnerle cinsel ilişkiye girdiklerini ifade etmiştir. Kamyon sürücülerinin yüzde 42 si, inşaat işçilerinin yüzde 23 ü ve turizm sektöründe çalışanların yüzde 30 u son 3 ay içinde 2 ya da daha fazla cinsel partnerle ilişkiye girdiğini belirtmiştir. Birden fazla partnerle cinsel ilişkinin olası ifadesi cinsiyete göre farklılık gösterebileceğinden, kadın çalışanların turizm sektöründe en ağırlıklı grup iken, diğer sektörlerin erkek ağırlıklı olduğu göz önünde bulundurularak, Tablo 5: Çalışılan Sektöre Göre Son 3 Ayda Cinsel İlişkiye Girilen Partner Sayısı Dağılımı ifadelerin bundan etkilendiği varsayılabilir. Çalışmaya katılan gezici çalışanların çoğunluğunun (tüm gezici çalışanlar içinde yüzde 48,2) son 3 ay içinde cinsel ilişkiye girmediğini ifade etmesi de ayrıca dikkate değerdir. Birden fazla partnerle cinsel ilişkiye giren çalışanların çoğunluğunun bekar olabileceği varsayılabilir. Ancak, evli çalışanların da önemli bir oranda başka partnerlerle cinsel ilişkiye girdiği görülmektedir. Grafik 5, evli çalışanların yüzde 20 sinin başka partnerlerle de cinsel ilişkiye girdiğini göstermektedir. Sırasıyla yüze 38 ve yüzde 37 oranlarında başka partnerlerle cinsel ilişkiye girdiği görülen denizciler ve kamyon sürücülerinin durumu özellikle endişe vericidir. Evli çalışanların bekarlara göre, başka partnerlerle cinsel ilişkiye girmesi, her ne kadar düşük bir olasılık olarak görülse de, çalışanın evli olduğu eşinin bu cinsel etkinlikten haberi olmaması durumunda potansiyel HIV enfeksiyonu yayılımı riski daha da artabilmektedir. Tablo 5: Çalışılan Sektöre Göre Son 3 Ayda Cinsel İlişkiye Girilen Partner Sayısı Dağılımı Partner Sayısı Kamyon Sürücüleri İnşaat çalışanları Turizm çalışanları Toplam 0 %42,6 42.8% %53,5 %54,5 %48,2 1 %13,1 15.2% %23,6 %15,9 %16,9 2 %16,4 12.5% %12,9 %17,3 %14,7 3 %8,5 10.4% %4,9 %7,2 %7,8 4 %7,2 9.4% %3,5 %2,2 %5,7 5 %4,6 5.1% %1,4 %1,8 %3,3 6+ %7,6 4.7% %0,4 %1,1 %3,5 Not: Yüzdelik oranlar çalışılan sektöre göredir. Kendi sözleriyle... Bir yabancıyla seks yapmak evlenmeden önce her genç adamın yaşadığı bir tecrübedir. İnşaat Çalışanı

16 Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları Grafik 5: Çalışılan Sektöre ve Medeni Duruma göre birden fazla eşle cinsel ilişkiye girme dağılımı Evli Bekar %59 %69 %38 %37 %22 %35 %26 %43 Kamyon Sürücüleri n aat Çal anlar Turizm Çal anlar Son 3 ay içinde başka partnerlerle cinsel ilişkiye girdiğinde her zaman kondom kullandığını ifade eden gezici çalışanların tüm çalışanlar içinde oranı ortalama olarak yüzde 20,8 dir. Bu, görece düşük bir orandır. Çalışanlardan yüzde 11,7 si ise sık sık kondom kullandığını ifade etmektedir. Grafik 6 ya göre, evli olduğu eşi dışında başkalarıyla cinsel ilişkiye girdiğinde kondom kullanma olasılığı en düşük görünen çalışan grubu kamyon sürücüleridir (yüzde 44 ü asla, yüzde 21 i çok az ). Turizm sektöründe çalışanların yüzde 24 ü her zaman kondom kullandığını belirtirken, çoğunluğunun kondom kullanımı oldukça düşüktü Asla Çok Az Arada bir S k s k Her zaman (yüzde 52'si asla ya da çok az ). Kamyon sürücülerinin, muhtemelen HIV enfeksiyonu ve karayolu taşımacılığı ilgisi konusunda küresel farkındalığın daha yüksek oluşuna bağlı olarak, kondom kullanımının en yüksek olduğu grup olması ilginçtir. Yine de kondom kullanımı dökümleri diğer çalışmalardaki dökümlere göre daha düşüktür. Örneğin, Baltık ülkelerindeki kamyon sürücülerini konu edinen bir araştırmaya göre, yolculuk esnasında girilen rastgele cinsel ilişkide kondom kullanım oranı %66,6 dır. Bu gruptan sadece %18,4 ü asla kondom kullanmadığını ifade etmiştir (Kulis, Chawla, Kozierkiewicz, & Subata, 2009). Kendi sözleriyle... Evet, kesinlikle kondom kullanmayı tercih ederim, ancak bu her zaman mümkün olmuyor. Denizci Grafik 6: Son 3 Ayda Evli Olunan Eş Dışında Cinsel İlişkiye Girilen Partnerle Kondom Kullanım Sıklığı %22 %25 %24 %14 %15 Kamyon Sürücüleri %24 %20 %17 %10 %29 n aat Çal anlar %44 %21 %11 %11 %14 Turizm Çal anlar %31 %21 %12 %12 %24 Evli çalışanların farklı partnerlerle cinsel ilişkiye girme durumunda kondom kullanım oranı daha düşüktür. Grafik 7, Grafik 6 ile medeni durum dışında, aynı kondom kullanım sıklığını göstermektedir. Grafik 6 ya bakılırsa, evli çalışanların yüzde 58 i ya çok az kondom kullanmakta ya da asla kullanmamaktadır. Bu durum, evli çalışanların eşlerinin HIV enfeksiyonu kapma riskinin daha yüksek olabileceğine işaret etmektedir. Muhtemelen sadece çalışanlara yönelik değil, eşlerine de yönelik ek programların oluşturulması gerekmektedir. 11 11 Burada gösterilmemekle birlikte, sektöre ve medeni duruma göre sonuçlar, Grafik 6 daki sonuçlarla benzerdir. Evli inşaat çalışanlarının (yüzde 76) ve turizm çalışanlarının (yüzde 65), denizcilere (yüzde 54) ve kamyon sürücülerine (yüzde 51) kıyasla, daha büyük oranlarda asla ve çok az şıklarında kondom kullanımını bildirdikleri görülmektedir.

Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları 17 Grafik 7: Medeni Duruma Göre Son 3 Ayda Evli Olunan Eş Dışında Cinsel İlişkiye Girilen Partnerle Kondom Kullanım Sıklığı Bekar Evli %24 %17 %23 %16 %20 %33 %25 %13 %8 %21 Asla Çok Az Arada bir S k s k Her zaman 2. Seks İşçileriyle Cinsel İlişki Grafik 8: Seks İşçileriyle Cinsel İlişkinin Sıklığı Asla Kamyon Sürücüleri Arada bir S k s k Her zaman %27 %28 %32 %11 %2 Kamyon Sürücüleri %31 %30 %27 %8 %3 n aat Çal anlar %34 %38 %24 %4 Turizm Çal anlar %51 %23 %18 %5 %3 Diğer ülkelerde yapılan çalışmalardan elde edilen bulgulara dayanarak, gezici çalışanlar için, en büyük HIV enfeksiyonu risk faktörünün seks işçileriyle girilen cinsel ilişki olduğu görülmektedir. Başka partnerlerle girilen cinsel ilişkiye ek olarak, çalışanlara özellikle seks işçileriyle girilen cinsel ilişki hakkında sorular yöneltilmiştir. Grafik 8, gezici çalışanların seks işçileriyle cinsel ilişkiye girme oranlarının yüksek olduğunu göstermektedir. Bu oran yüzde 49 ile turizm çalışanları arasında en düşük, yüzde 73 ile denizciler arasında en yüksektir. Grafik 8, denizciler ve kamyon sürücülerinin seks işçileriyle cinsel ilişkiye girme eğiliminin denizcilerin yüzde 45 i, kamyon sürücülerinin yüzde 38 i arada bir ya da daha sık aralıklarla seks işçileriyle cinsel ilişkiye girmektedir- yüzde 28 ve yüzde 26 oranlarının söz konusu olduğu inşaat ve turizm çalışanlarına oranla daha yüksek olduğunu da göstermektedir. Genel olarak bakıldığında, gezici çalışanların arada bir ya da daha sık aralıklarla seks işçileriyle cinsel ilişkiye girmesi (bütün çalışanlar içinde yüzde 35 oranında) endişe verici boyuttadır. Çünkü, kişisel ifadeye dayalı araştırmalarda, cinsel ilişkiyle ilgili riskli davranışlar genellikle olduğundan daha aza indirgenir. Seks işçileriyle girilen cinsel ilişki esnasında kondom kullanımı sorulduğunda, çalışanların yüzde 45,1 i son cinsel ilişkilerinde kondom kullandığını belirtmiştir. Bu oldukça düşük bir orandır. Grafik 9, seks işçileriyle kondom kullanımının farklı sektörlerde çalışanlarda benzer olduğunu göstermektedir. Çalışılan sektöre bağlı herhangi bir istatistiki farklılık bulunmamaktadır. 12 Kişisel ifadeye bağlı araştırmaların çoğunda kondom kullanımı olduğundan daha fazla gösterilmektedir. Bu nedenle, tutarlı olarak seks işçileriyle girilen cinsel ilişkide kondom kullanan gezici çalışanların gerçek oranı görünenden daha düşük olabilir. 12 T testi uygulanmış olup, yüzde 5 ile istatistiki açıdan önemli bir orandır

18 Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları Gezici çalışanlarda seks işçileriyle cinsel ilişkide bu derece düşük kondom kullanım oranının olması ciddi boyutta endişe vericidir. Çünkü, bu konuda yapılan diğer araştırmalarda söz konusu orana dair bulgular çok daha yüksektir. Örneğin, 2008 yılında Gürcistan da gezici çalışanlar arasında yapılan bir çalışmada, Gürcü kamyon sürücülerinin yüzde 77 sinin, denizcilerin yüzde 83 ünün seks işçileriyle son cinsel ilişkilerinde kondom kullandığı saptanmıştır (Dünya Bankası, 2009). Hırvatistan da yapılan benzer bir araştırmada ise, denizcilerin yüzde 85 inin, inşaat işçilerinin yüzde 75 inin seks işçileriyle son cinsel ilişkilerinde kondom kullandığı belirtilmektedir (Stulhofer, Brouillard, Nikolic, & Greiner, 2006). Grafik 9: Seks işçisiyle girilen son cinsel ilişki esnasında kondom kullanımı Evet Hay r Hat rlam yor 42% 49% 9% Kamyon Sürücüleri 45% 42% 12% n aat Çal anlar 47% 47% 6% Turizm Çal anlar 47% 47% 5% Kendi sözleriyle... Kondom kullanıp kullanmadığı sorulduğunda...... Gerek yok. Ben bir erkeğim. Türk üm ve bizim kondom kullanmaya ihitiyacımız yok. İnşaat Çalışanı Grafik 10: Medeni Duruma Göre Seks İşçileriyle Cinsel İlişkiye Girme Sıklığı Asla Çok az Arada bir S k s k Her zaman Bekar %25 %28 %32 %11 %4 %1 Evli %41 %32 %22 %5 Grafik 11: Medeni duruma göre seks işçisiyle girilen son cinsel ilişki esnasında kondom kullanımı Evet Hay r Hat rlam yor Bekar %50 %45 %6 Evli %41 %48 %11

Riskli Meslek? Türkiye de Yüksek Risk Altındaki Gezici İşçi Gruplarında HIV Bilgisi, Tutumu ve Davranışları 19 Vietnam da, inşaat işçilerinde söz konusu oran yüzde 75 olarak saptanmıştır (Nüfus Konseyi, 2003). Evli çalışanların seks işçileriyle cinsel ilişkiye girme oranı, bekarlara göre daha düşüktür. Evli çalışanların yüzde 27 si, seks işçileriyle en azından arada bir cinsel ilişkiye girdiğini belirtirken, bekarlarda bu oran yüzde 47 dir (bkz. Grafik10). Ne var ki, seks işçileriyle cinsel ilişkiye giren evli çalışanların kondom kullanma eğilimi daha düşüktür. Grafik 11, evli çalışanların seks işçileriyle girilen en son cinsel ilişkide kondom kullanım oranının yüzde 41 olduğunu göstermektedir. Bu oran, bekar çalışanlar arasında yüzde 50 dir. Evden uzakta geçirilen zaman göz önüne alındığında, çalışanların evden uzakta oldukları zaman içinde Türkiye de ya da yurtdışında seks işçileriyle cinsel ilişkiye girmeleri beklenebilir. Grafik 12, son 3 ay içinde çalışanların, seks işçileriyle nerede birlikte olduğunu göstermektedir. Çalışanların yanıt olarak birden fazla seçeneği işaretlemeleri mümkündür; seks işçileriyle hem Türkiye hem de yurtdışında cinsel ilişkiye girilmesi gibi. Bu nedenle yüzdelik oranlar üst üste eklenmemelidir. 13 Grafikler, seks işçileriyle cinsel ilişkiye girmemiş gezici çalışanları da kapsamaktadır. İlginç bir şekilde, seks işçileriyle girilen cinsel ilişki, kendi memleketinde (yüzde 16), Türkiye de yolculuk sırasında (yüzde 15) ve yurtdışında yolculuk sırasında (yüzde 17) oranlarıyla, tüm çalışanlar genelinde oldukça benzer bir dağılım sergilemektedir. 14 Bu bulgular, seks işçileriyle cinsel ilişkinin ağırlıkla Türkiye de, kişinin memleketinde ya da Türkiye içinde yolculuk sırasında gerçekleştiğini göstermektedir. Grafik 12: Son 3 Ay İçinde Çalışılan Sektöre Göre Seyahat ve Seks İşçileriyle Cinsel İlişki %10 %19 %35 Kamyon Sürücüleri n aat Çal anlar Turizm Çal anlar %4 %3 %1 %0 %7 %21 %30 %29 %38 Evde Türkiye'de Seyahat Eden Yurtd nda Seyahat Eden Tümü %16 %15 %17 Notlar: Birden fazla seçenek seçilebildiğinden, yüzdelik dilimler üst üste eklenmemelidir. İstenildiği takdirde belirli çoklu yanıtlar (örneğin, Memlekette ve Türkiye de yolculuk sırasında gibi) verilmesi mümkündür. Kendi sözleriyle Onlar(seks işçileri) bizi buluyor. Bizi yolda karşılıyorlar. Kamyon sürücüsü Belirli sektörler içerisinde önemli farklılıklar mevcuttur. in ve kamyon sürücülerinin yüzde 30 dan fazlası seks işçileriyle yurtdışında ilişkiye girdiklerini ifade ederken, bu oran inşaat çalışanlarında yüzde 3, turizm sektöründe çalışanlarda yüzde 0,3 tür. Bu sonuç, inşaat ve turizm sektörlerinde çalışanların iş için yurtdışına çıkışının nadir olduğunun bir göstergesi gibi görünmektedir. Gerek denizciler, gerek kamyon sürücüleri, seks işçileriyle kayda değer bir oranda Türkiye de cinsel ilişkiye girdiklerini ifade etseler de, 13 Örneğin, çalışanların tümünün %42 si seks işçileriyle cinsel ilişkiye girdiklerini ifade etmektedir. Yüzdelik dilimlerin eklenmesiyle (%16+%15+%17) ortaya çıkan %48 lik oran bu anlamda geçerli değildir. 14 Tüm çalışanlar oranları açısından kayda değer istatistiki bir fark söz konusu değildir..