AİLE ve TOPLUM DERGİSİ YAYIN İLKELERİ



Benzer belgeler
Aile Eğitim Programlarına Niçin Gereksinim Duyulmuştur? Aile Eğitim Programları Neden Önemlidir?

Yrd. Doç. Dr. Dilek ÖZMEN* Yrd. Doç. Dr. Dilek ERGİN** Öğr. Gör. Nesrin ŞEN** Arş. Gör. Aynur (ÇAKMAKÇI) ÇETİNKAYA*

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK , S İSTANBUL ISSN: Copyright

Prof. Dr. Serap NAZLI

ÖZGEÇMİŞ. 1. Ünal, H., Ortaokul Dönemindeki Kız Çocuklarda Antropometrik Ölçümlerin Farklılaşmasının İncelenmesi. Hacettepe Üniversitesi

Yrd.Doç.Dr. SEZAİ KOÇYİĞİT

Yrd.Doç.Dr. GÖZDE İNAL KIZILTEPE

Turaşlı K. N.. (2012), Intercultural Approach in Early Childhood Education, Journal Of Education And Future,, ıssue:1 p , ISSN

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

Yrd.Doç.Dr. YAŞAR KUZUCU

Yard. Doç. Dr. Ali Naci ARIKAN

ÖZGEÇMİŞ. : Cevizlik Mah. İzzet Molla Sok. 8/5 Bakırköy / İSTANBUL

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

ÖZGEÇMİŞ. Telefon: Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2017 Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI EĞİTİM KOORDİNATÖRLÜĞÜ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ Adı - Soyadı: Doğum Tarihi: Ünvanı: Öğrenim Durumu: Akademik Ünvanlar : öğretim görevlisi öğretim görevlisi dr. yardımcı doçent.

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

EĞİTİM DURUMU. Derece Üniversite Mezuniyet Yılı

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

Okul Psikolojik Danışmanlarına Yaygın Sorunlar İçin Yol Haritası

Sınavlı ve Sınavsız Geçiş İçin Akademik Bir Karşılaştırma

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

ÖZGEÇMİŞ. Akdeniz üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Dumlupınar Bulvarı/ANTALYA

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Mesleki Gelişim Programı

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI (AÇEV)

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı : Mümine SOYTÜRK 2. Doğum Tarihi : Unvanı : Yardımcı Doçent Doktor 4. Öğrenim Durumu : Doktora

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

1.ÇAĞDAŞ EĞİTİM SİSTEMİNDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ VE REHBERLİK. Abdullah ATLİ

ÖZGEÇMİŞ. Doktora Tezi/S.Yeterlik Çalışması/Tıpta Uzmanlık Tezi Başlığı ve Danışman(lar)ı:

YOĞUN BAKIM HEMŞİRELERİNİN İŞ YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ. Gülay Göçmen*, Murat Çiftçi**, Şenel Sürücü***, Serpil Türker****

ÇOCUK YETİŞTİRME VE ANNE BABA TUTUMLARI EĞİTİMİ

Füsun KURDOĞLU-ERÜRETEN Uzman Psikolog

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı : Oxana MANOLOVA 2. Doğum Tarihi : 11 Mart Unvanı : Yardımcı Doçent 4. Öğrenim Durumu :

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ. Telefon : +90 (312) FOTOĞRAF : Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 06800, Beytepe Ankara

İLKÖĞRETİM 8.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

Tez adı: Babalar... Tez Danışmanı:(HACER NERMİN ÇELEN)

Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE

HEMŞİRELERİN HASTALARA VERDİKLERİ EĞİTİMLERİN ETKİNLİĞİNİN BELİRLENMESİ

Yrd. Doç. Dr. Celal Deha DOĞAN. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Ölçme ve Değerlendirme Bilim Dalı- Doktora

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERSLERİ

ÖZGEÇMİŞ. Dr. Öğr. Üyesi Yusuf BADAVAN Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Eğitim Yönetimi Anabilim Dalı Beytepe / Ankara

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Projenin Adı Destekleyen Kuruluş(lar) Unvan Adı Soyadı Bölümü Projedeki Görevi Başlangıç Tarihi Bitiş Tarihi

OKUL SOSYAL HİZMETİ NİN OKUL ERKEN TERKİ ÜZERİNE POTANSİYEL ETKİSİ

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl

Bahar Keçeli-Kaysılı, Ph. D. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Özel Eğitim Bölümü (0312) /7104

Beden eğitimi ve spor eğitimi veren yükseköğretim kurumlarının istihdam durumlarına yönelik. öğrenci görüşleri

ÖZGEÇMİŞ. :Gökömer Mahallesi Hacılar Sokak No: 66 Altınordu / ORDU : ev tel: 0 (452) :

Buse Erturan Gökhan Doğruyürür Ömer Faruk Gök Pınar Akyol Doç. Dr. Altan Doğan

DARICA ANADOLU LİSESİ 9. SINIF REHBERLİK PLANI

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

ÖĞRETMENLERE GÖRE MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN REHBERLİK GEREKSİNİMLERİ

Yrd.Doç.Dr. NURDAN GEZER

Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) Dersin Kodu Türü Türkçe Adı İngilizce Adı T U Kredi AKTS ATA101 Z

Yrd.Doç.Dr. AYŞE ELİTOK KESİCİ

AİLE ve EVLİLİK EĞİTİM PROGRAMI PROJE DOSYASI

TOPLUM TANILAMA SÜRECİ. Prof. Dr. Ayfer TEZEL

Yrd.Doç.Dr. BELGİN YILDIRIM

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ GÜZ DÖNEMİ FİNAL SINAV PROGRAMI

Arş. Gör. Aslıhan AYKARA, Dr. Lisans: Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü ( ).

1. GİRİŞ Yapısalcı (constructivism) yaklaşım, bilginin öğrenme sürecinde öğrenciler tarafından yeniden yapılandırılmasıdır. Biz bilginin yapısını

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ

Erken Çocuklukta Müdahale Programı (ETEÇOM) İle İlgili Bilimsel Çalışmaların Be?msel Analizi

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

Yrd.Doç.Dr. SAFİYE ÖZVURMAZ

Kişisel Bilgiler : / Posta Adresi : Şehitler Mahallesi Mehmetçik Cad. No: Mrk. Manisa

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ

YILLARI ARASINDAKİ LİSANSÜSTÜ TEZLER. Prof. Dr. M. Arı. Prof. Dr. D. Mağden. Doç. Dr. N. Darıca. Prof. Dr. D. Mağden. Doç. Dr. N.

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Unvan Alan Kurum Yıl Prof. Dr. Doç. Dr. Yrd. Doç. Dr. Görev Kurum Yıl

TÜRKiYE'DEKi ÖZEL SAGLIK VE SPOR MERKEZLERiNDE ÇALIŞAN PERSONELiN

İşlevsel Piyano Becerilerinin Müzik Öğretmenleri İçin Önemi. Importance of Functional Piano Skills for Music Teachers

Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Çocuk Gelişimi Konya Selçuk Üniversitesi

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr

Yrd.Doç.Dr. AYŞE ÖZTÜRK SAMUR

BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR YÜKSEKOKULU ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIKLI YAŞAM BİÇİMİ DAVRANIŞLARININ İNCELENMESİ

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU

EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME ASSESSMENT Ders 1: Tarihsel, Felsefi ve Yasal Boyutları. Prof. Dr. Tevhide Kargın

TEMEL EĞİTİMDEN ORTAÖĞRETİME GEÇİŞ ORTAK SINAV BAŞARISININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Psikolojik Danışma ve Rehberlik

ÖZ GEÇMİŞ. Doktora tez konusu: Hafızanın Anlamayla Etkileşimi. Tez danışmanı: Prof. Dr. Yılmaz Özakpınar.

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Doktora Okul Öncesi Eğitimi Hacettepe Üniversitesi Devam ediyor.

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Din Eğitimi Ankara Üniversitesi İlahiyat fakültesi 1977

Fen / Fizik Öğretimi I : Açılımlar, Gelişmeler ve Yeni Yaklaşımlar Fen ve Teknoloji/Fizik Öğretim Programlarının

KÜLTÜREL MUHİTİN ÖĞRENCİ BAŞARISINA ETKİSİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Transkript:

EĞİTİM-KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERGİSİ Sahibi Başbakanlık Aile Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü Adına Doç.Dr. Ayşen GÜRCAN Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Dr. Nesrin TÜRKARSLAN Adres Tunus Caddesi No.24 06680 Kavaklıdere-ANKARA Tel: (312) 416 80 00 Fax: (312) 419 29 70 www.aile.gov.tr Aile Dergisi nde yayınlanan yazılardaki görüşler yazarına aittir. Aile Dergisi üç ayda bir yayınlanır. Baskı Tasarım Öztepe Matbaacılık San. Tic. Ltd. Şti. Kazım Karabekir Cad. 31/107 Ulus-ANKARA Tel: (0312) 341 12 08 Faks: (0312) 384 38 97 29.10.2007 ANKARA T.C. Başbakanlık Aile Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü Eğitim - Kültür Araştırma Dergisi Yıl : 10 Cilt : 3 Sayı: 12 Nisan - Mayıs - Haziran 2007 AİLE TOPLUM DERGİSİ YAYIN İLKELERİ 1. Aile Dergisi, Başbakanlık Aile Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü tarafından üç ayda bir yayınlanır. 2. Dergide telif tercüme makaleler, araştırma makaleleri, bildiriler, yayın değerlendirme tartışma yazıları, Türkçe ya da bir yabancı dilde yer alır. 3. Dergi, "Hakemli" bir yayındır. Dergiye gönderilen yazı, konusu ile ilgili bir akademisyen Yayın Kurulu tarafından incelendikten sonra yayımlanabilir. Dergiye gönderilen yazıların başka bir dergide yayınlanmamış ya da yayınlanmak üzere gönderilmemiş olması gerekir. 4. Gönderilen yazıların yayınlanma zorunluluğu yoktur. Dergiye gelen yazılar yayınlasın ya da yayınlanmasın geri gönderilmez. 5. Dergiye gönderilen yazıların Türkçe bir yabancı dilde (İngilizce, Fransızca, Almanca) 100-150 kelimelik özetleri çıkartılmalıdır. Yazı herhangi bir bilimsel toplantıda sunulmuş ise belirtilmelidir. 6. Dergide yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlara aittir. 7. Yazının kapak sayfasında, çalışmanın adı yazar/yazarların (Birden fazla yazar varsa sıralama yapılarak) adı, soyadı, unvanları, çalıştıkları kurumlar belirtilmeli, Türkçe İngilizce özetler yer almalıdır. 8. Makalelerdeki dipnot kaynakçalar mutlaka genel kabul görmüş standartlara uygun olmalıdır. 9. Gönderilen yazıların dili açık anlaşılır olmalı, dilimizde karşılığı tam olarak olmayan ifadelerin Türkçe karşılığı parantez içinde rilmeli gönderilen yazılar yazım düzeni açısından aşağıdaki özellikleri taşımalıdır: Yazılar, A4 boyutundaki beyaz kağıdın bir yüzüne, 1,5 satır aralıklı, 98 2000 sürümleri tercih edilmelidir. Metin tek kopya olarak sunulmalıdır. Ayrıca metin diskete kaydedilmeli, disketin üzerinde kullanılan bilgisayar programı sürüm numarası belirtilmelidir. Yazı, Hakem Kurulu'nun bir değişiklik önerisi ile kabul edilmiş ise en son durumu içeren çalışma disketle birlikte teslim edilmeli, önlem olarak dosyanın bir kopyası da yazarda bulunmalıdır. Satır sonlarında sözcükler kesinlikle hecelerine bölünmemelidir. Çizimler bilgisayardan çıkarılmadı ise, beyaz aydınger kağıt üzerinde çini mürekkebi ile çizilmelidir. Çizimlerde fotokopi yöntemi kullanılmamalıdır. Fotoğraflar siyah/beyaz, net parlak fotoğraf kağıdına basılmış olmalıdır. Renkli fotoğraflar fotokopiye çekilmiş fotoğraflar kullanılmamalıdır. Ayrıca her bir şeklin metin içinde gireceği yer açık bir biçimde gösterilmelidir.

Danışma Kurulu Prof.Dr. Gönüİ AKÇAMETE... Ankara Ünirsitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Aliye Mavili AKTAŞ... Adnan Menderes Ü. Nazilli İ.İ.B.F. Kamu Yönetimi Bl. Öğr. Üyesi Prof.Dr. Emine AKYÜZ... A.Ü. Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Zehra ARIKAN... Gazi Ünirsitesi Tıp. Fak. Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Çiğdem ARIKAN... H.Ü. İ.İ.B.F. Sosyal Hizmetler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Metin ARSLAN... Kırıkkale Ünirsitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof Dr. İbrahim ARSLANOĞLU... Gazi Ünirsitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Orhan AYDIN... H.Ü. Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Aylin GÖRGÜN BARAN... H.Ü. Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ayla BAYIK TEMEL... Ege Ünirsitesi Hemşirelik Y.O. Halk Sağlığı Bl. Başkanı Prof.Dr. Latife BIYIKLI... A.Ü. Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Kamil Ufuk BİLGİN... TODAİE Öğretim Üyesi Prof.Dr. Işıl BULUT... Başkent Ünirsitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. Esra BURCU... H.Ü. Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Saynur CANAT... A.Ü. Tıp Fakültesi Ergen Psikiyatrisi Bölüm Başkanı Yrd.Doç.Dr. Ayşe CANATAN...Gazi Üni. Fen-Edebiyat Fak. Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Bülent ÇAPLI... A.Ü. İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Nilgün ÇELEBİ... A.Ü. D.T.C.F. Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. İhsan DAĞ... H.Ü. Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Emin Yaşar DEMİRCİ...Yüzüncü Yıl Ünirsitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Nükhet DEMİRTAŞLI...A.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Beylü DİKEÇLİGİL... Erciyes Ünirsitesi Fen-Edb. Fak. Sosyoloji Bölümü Doç.Dr. Zait DİRİK...Uludağ Ünirsitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. İsmail DOĞAN... A.Ü. Eğitim Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi. Prof.Dr. Yıldırım B.DOĞAN... A.Ü.Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Veli DUYAN... H.Ü. İ.İ.B.F. Sosyal Hizmetler Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Yıldız ECEVİT... O.D.T.Ü. Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mehmet ECEVİT... O.D.T.Ü. Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ülker GÜRKAN...Başkent Ünirsitesi Hukuk Fak, Öğr. Üyesi Prof.Dr. Mebeccel GÖNEN... H.Ü. Çocuk Gelişimi Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Seniha HASİPEK... A.Ü. Ev Ekonomisi Y.O. Öğretim Üyesi Prof.Dr. Olcay İMAMOĞLU... O.D.T.Ü. Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Tülin GÜNŞEN İÇLİ... Polis Akademisi Günlik Bilimleri Fakültesi Dekanı Doç.Dr. Sunay İL... H.Ü. İ.İ.B.F. Sosyal Hizmetler Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Zafer İLBARS... A.Ü. D.T.C.F Sosyal Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Sibel KALAYCIOĞLU... O.D.T.Ü. Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof.Dr. Ahmet KARAARSLAN... Dumlupınar Ünirsitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof.Dr. Nuray KARANCI... O.D.T.Ü. Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç.Dr. Velittîn KALINKARA... Pamukkale Ünirsitesi Denizli Meslek Yüksek Okulu Müdürü Prof.Dr. Kurtuluş KAYALI... Ankara Ünirsitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Efser KERİMOĞLU... A.Ü.Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Bölüm Başkanı Prof.Dr. Duyan MAĞDEN... H.Ü. Çocuk Gelişimi Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ahmet Yaşar OCAK... H.Ü. Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ferhan ODABAŞI...A.Ü. Eğitim Fak. Bilgisayar Öğretim Teknolojileri Böl. Öğr. Ü. Prof.Dr. İlber ORTAYLI...Galatasaray Ünv. Hukuk Fak. Öğr. Üyesi Doç.Dr. Aslıhan ÖĞÜN BOYACIOĞLU...H.Ü. Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ferhunde ÖKTEM...H.Ü. Çocuk Ruh Sağlığı Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Selahattin ÖĞÜLMÜŞ... A.Ü. Eğitim Bilimleri Fak. Psikolojik Dan. Rehberlik Bl. Bşk. Yrd.Doç.Dr. Cengiz ÖZBESLER...Başkent Üni. Sağlık Bilimleri F. Sosyal Hizm. Bölümü Öğr. Üyesi Prof.Dr. Işık SAYIL...A.Ü. Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ahsen ŞİRİN...Ege Ünv. Hemşirelik Y.O. Kadın Sağlığı Hast. Hem. A.D. Prof.Dr. Günsel TERZİOĞLU... H.Ü. Ev Ekonomisi Yüksek Okulu Bölüm Başkanı Prof.Dr. Mahmut TEZCAN...A.Ü. Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Gülay TOKSÖZ...A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ergül TUNÇBİLEK... H.Ü. Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Sevda ULUĞTEKİN...H.Ü. İ.İ.B.F. Sosyal Hizmetler Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hamza UYGUN...Niğde Ünirsitesi Rektörü Prof.Dr. Serhat ÜNAL...H.Ü. Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Ayşe YALIN...A.Ü. Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Böl. Öğretim Üyesi Prof.Dr. Binnur YEŞİLYAPRAK... A.Ü. EBB. Eğt. Psi. Hiz. A.D. Reh. Psi. Danış. Böl. Öğr. Üyesi

İçindekiler Aile Eğitim Programlarına Niçin Gereksinim Duyulmuştur? Aile Eğitim Programları Neden Önemlidir?...7 Yrd.Doç.Dr. Fatma Tezel ŞAHİN - Bilm.Uzm. Saide ÖZBEY 0-6 Yaş Grubu Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Günlik Önlemlerinin Tanılanması...13 Yrd.Doç.Dr. Dilek ÖZMEN - Yrd.Doç.Dr. Dilek ERGİN Öğr.Gör. Nesrin ŞEN - Arş.Gör. Aynur (Çakmakçı) ÇETİNKAYA Violence and TV shows...21 Yrd.Doç.Dr. Şinasi ÖZTÜRK Yaşlılarda Beslenme Sağlığını Etkileyen Faktörler: Balıkesir İli Göçmen Konutları Beldesi Örneği...33 Suzan SÖNMEZ - Prof.Dr. Ayla Bayık TEMEL - Arş.Gör. Bilgin Kıray VURAL Çocuk Yoksulluğu...47 Şebnem AVŞAR KURNAZ Ageing Population, Social Services And Assistance In Turkey...56 Uzman Yusuf YÜKSEL - Uzman Tuncer KOCAMAN Türkiye de Kadın Sağlığını Etkileyen Sosyo-Ekonomik Faktörler Yoksulluk...65 Prof.Dr. Aliye Mavili AKTAŞ Okullarda Yaşanan Şiddet Önleyici Bir Yaklaşım : Kendini Toparlama Gücü...73 Öğr.Gör.Dr. Şerife TERZİ Sigara İçen İçmeyen Ünirsite Öğrencilerinin Sigara İçmeye İlişkin Tutumları...83 Yrd.Doç.Dr. Hikmet YAZICI Kadının Çalıştığı Çalışmadığı Ailelerde Gelirin Kullanım Biçimi...91 Arş. Gör. Dr. Ayfer AYDINER BOYLU Prof. Dr. R. Günsel TERZİOĞLU Transformation of Welfare State, New Solidarity and Families in Davos Period...101 Emre Tevfik ÇAMPINARI

Eğitim Programlarına Niçin Gereksinim Duyulmuştur? Aile Eğitim Programları Neden Önemlidir? Yrd. Doç. Dr. Fatma TEZEL ŞAHİN* Bilm. Uzm. Saide ÖZBEY** Özet Erken çocukluk dönemi boyunca çocuk en çok aile ortamı içerisindedir. Ailede alınan eğitim ileriki yıllara temel teşkil etmektedir. Bu açıdan aile, çocuğun eğitiminde hayati rol oynamaktadır. Değişen sosyal kültürel şartlarda ailelerin çocuk gelişimi eğitimi konusunda aile eğitim programları ile desteklenmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Aile eğitim programları ailelere hem ebeynlikle ilgili bilgileri hem de çocuk bakım eğitimiyle ilgili bilgileri kazandırmaktadır. Aile eğitim programları, ailenin, çocukların okuldaki etkinliklerine de katılmalarını sağlamaktadır. Ailenin çocuklarının eğitimine katılmaları, eğitimin devamlılığını sağlamakta, çocukların kendine gün duygusu, akademik başarısı ailesi ile ilişkilerinde olumlu etkileri olmaktadır. Bu nedenle ailelerin ihtiyaçlarına göre farklı aile eğitim programlarının geliştirilmesi yaygınlaştırılması gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: Aile eğitimi, aile eğitim programı. Abstract Why Has There Been A Requirement for parent education Programmes? Why are parent education programmes important? The child spends most of his time within the family environment in his early childhood period.the education receid in the family forms a basis for the following years. In this respect, the family is of vital importance in the child s education. With changing social and cultural circumstances there has been a growing need to support families with perent education programmes about child delopment and Education Parent education programmes offer information to families about not only parenthood but also child care and education. Parent education programmes encourage families to participate in the child s school activities. The participation of the families contributes to the continuity in education and it also adds a lot to the child s self confidence, academic success and relations with the family. For this reason, the delopment and generalization of various parent education programmes according to the needs of families is required. Key Words: Parent education, parent education programme. *Gazi Ünirsitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi. **Gazi Ünirsitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Okul Öncesi Eğitimi Bilim Dalı Doktora Öğrencisi. Nisan-Mayıs-Haziran 2007 7

EĞİTİM-KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERGİSİ Giriş Ebeynler çocuklarının hayatta sahip oldukları en önemli öğretmenleridir. Çocuğun sosyal, duygusal, zihinsel fiziksel yönden gelişimi ilk olarak ailede başlamaktadır. Aile çocuğun okul başarısında olumlu davranışlar geliştirmesinde hayati rol oynamaktadır (Chow vd.,2004:4; PTA,2005:1). Çocuğun hayatında bu kadar önemli yere sahip ebeynlerin ise hem ebeyn olma becerileri hem de çocuk bakımı eğitimi konularında bilgi becerilerini geliştirmeleri gerekmektedir. Değişen günümüz şartlarında ebeynlere rilecek bu eğitimin, artık sistemli bir şekilde yapılması zorunluluğu ortaya çıkmış bulunmaktadır. Aile eğitim programları, aile eğitimi için birçok farklı yollar takip etse de özünde aynı amaca hizmet etmektedir. Bu programlar, ailelerin ebeyn olmadaki sorumluluklarını kazanmalarına yardımcı olmak, aile bağını güçlendirmek, çocuk eğitimi gelişimi konusunda aileleri bilgilendirmek, destek olmak (özellikle dezavantajlı çocuklar aileleri) çocukları okula başlarken öğrenmeye hazır hale getirmek gibi hedeflere sahiptirler. Başlangıçta toplum temelli küçük tanıtım programları olarak başlayan aile eğitimi destek programları daha sonra hem içerik hem de sayıca genişlemiş, karmaşıklaşmıştır. Bazı bölgelerde bu programlar geniş bir alana yayılarak o bölgeden finansal destek de almaya başlamıştır (Powel,1990; Gomby,2005:4). Geliştirilen aile eğitim programlarının, çocuk eğitimi bakımı konusunda ebeyn eğitimine büyük etkisi olduğu görülmüştür. Yapılan araştırmalar aile eğitim destek programlarına katılan ailelerde çocuklarda kendilerine gün duygusunu geliştirme, aile çocuk arasında olumlu ilişkiler kurma, çocukların okula karşı daha pozitif bakma okul başarısı gibi konularda etkili olduğunu ortaya koymuştur (Brown,1989:1; Funkhouser, 1999:2; Park,2003:1; Green,2003:12 ). Aile Eğitim Programlarına Niçin Gereksinim Duyulmuştur? Aile eğitim programları temelde iki amaca hizmet etmektedir. Birincisi ailenin psikolojik sosyal açıdan bulunduğu yaşam şartlarına adapte olabilmesine yardımcı olmak; diğeri ise çocukların eğitimlerinde aile ayağını güçlendirmektir (Cochran, 1988:26). Son yıllarda toplumların değişen doğasında aileler daha zor şartlarda hayatlarını devam ettirmekte aileler çeşitli nedenlerle desteğe yardıma gereksinim duymaktadırlar. Bu nedenlerin başında geçmişte kolaylıkla ulaşılan informal sosyal destek bilgi kaynaklarına ulaşımın güçleşmesi gelmektedir. Çocuk yetiştirmek için tüm ailelerin hem duygusal olarak hem de uygulamada desteğe gereksinimi bulunmaktadır. Aynı zamanda aileler çocukların gelişimleri eğitimleri konusunda hem spesifik hem de temel bilgilere, tavsiyelere, geri bildirimlere aile içindeki problem durumlarında bilgi alabilecekleri bir kaynağa gereksinim duymaktadırlar. Geçtiğimiz yıllarda aileler genellikle bu bilgileri, informal yolla alabilmekte idiler. Geleneksel olarak aileler, ebeynlik çocuk yetiştirme ile ilgili bilgileri, geniş aile içindeki büyüklerden arkadaşlardan, komşular arasındaki diğer yaşlı ailelerden, köylerin yaşlılarından ya da din adamlarından almaktaydı (Haren,1982;Coleman,1987; akt: Staton;Ooms, Owen 1991:4-5). Günümüzdeki bazı sosyal, ekonomik demografik değişiklikler hareketliliğin artması, hem evde hem işte çalışmak zorunda olan aileler, daha fazla tek ebeynli çocuk yetiştirme çekirdek aile gibi nedenler, ailelerde stresi artırmış ailelerin aile çocuk eğitimi konusunda destek alabilecekleri informal kaynaklara ulaşımı güçleştirmiştir. Hem komşuluk hem de sosyal kademelerde ailelerin çocukların birbiriyle işbirliği sorumluluk içinde hareket etmesi de azalmıştır. Endüstrileşme ile birlikte gelişen sosyal değişiklikler ebeynlik çocuk sağlığı eğitimi konusundaki eğitimi zorunlu hale getirmiştir (Powell,1990:1). Aileler, yaşadıkları toplumun değer yargılarını da dikkate alarak, çocuklarını yetenekli bir yetişkin olarak yetiştirebilmek için, toplumun diğer yetenekli bireylerine yakınlık, diğer bakım alanlarında yeterlilik zor yaşam koşullarında ebeynlikle ilgili motivasyona gereksinim duymaktadırlar. Aile eğitim destek programları ailelerin bu gereksinimini karşılamaktadır. 8 Nisan-Mayıs-Haziran 2007

EĞİTİM-KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERGİSİ Aile eğitim programlarına duyulan gereksinimin nedenlerinden birisi de ebeynlikle ilgili bilgilerin karmaşıklaşarak artmış olmasıdır. Günümüzde ebeynlik artık içgüdüsel bir meslek olarak görülmemektedir. Aileler ebeynlikle ilgili gelişmelerden oldukça şaşkın durumdadırlar. Çünkü ebeynlik, daha önceki yıllarda olduğu gibi nesilden nesile geçerek tekrar edilen, değişime uğramamış bir meslek değildir. Uzmanlık alanlarının genişlemesi, medya kanalı ile bu bilgilerin paylaşılması günümüzde artık yüksek standartlara sahip aile kavramının ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır. Bu gün hala birçok aile, çocuklarına yeterince zaman ayıramamakta artan bir şekilde okul öncesi eğitim kurumlarına çocuklarını göndermektedirler. Üstelik sosyal değerler o kadar hızlı değişmektedir ki aileler bu değerler karşısında, özellikle ergenlik çağındaki çocuklarını nasıl eğitecekleri onlara nasıl davranacakları konusunda karmaşaya düşmektedirler. Bu eğilimlerin sonucunda aileler sık sık suçluluk, yetersizlik beceriksizlik duygularına kapılmaktadırlar (Powell,1990:1; Staton, Ooms, Owen 1991:4). Çocuk yetiştirme konusundaki yetersizlik duyguları, ebeynleri çocuk yetiştirme ile ilgili yeni arayışlara yönlendirmektedir. Ailelerin gereksinimi olan bilgilerin ise bir plan çerçesinde rilmesi gerekmektedir. Aile eğitim programları, ebeynlerin çocuk yetiştirmeye yönelik geçmiş bilgileri dikkate alınarak ailelerin gereksinimi olan noktalarda onlara yol göstermektedir. Tüm bunların yanı sıra, anne baba adaylarını evlilik öncesi eğitmek, evlat edinmiş ya da edinecek ailelerin anne-babalık rolleri ile ilgili bilgi, beceri sorumluklarını geliştirmek de aile eğitim programlarının amaçlarının arasındadır (Tezel Şahin Ersoy, 1999:59-60). Erkek kadının toplum içinde değişen rolleri nedeniyle anne babalık görevlerini de kesin sınırlarla ayırmak artık mümkün olmamaktadır. Babaların da artık çocukların bakım eğitimine aktif olarak katılmaları zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla babalar gerekli donanıma sahip olmasalar da çocukların bakım eğitimlerine katılmak durumundadırlar. Söz konusu durum babaların da anneler kadar çocuk bakımı eğitiminde bilgi beceri kazanmasını gerektirmektedir (Tezel Şahin,2003: 460). Ayrıca başta düşük sosyoekonomik düzeydeki ailelerde olmak üzere farklı sosyal kültürel yapıdaki ailelerde babaların uzun süre ev dışında çalışması ya da yorucu çalışma koşullarına sahip meslek grubunda olmaları, babaların çocukların eğitiminde kendilerini birinci derecede sorumlu hissetmemesine neden olmaktadır. Bu durum babaların çocukları ile iletişimini olumsuz yönde etkileyebilmektedir (Kımmet, 2003:464). Bu nedenle aile eğitim programları sadece annelerin değil; babaların da eğitim almak için başvurabilecekleri kaynaklara duyulan gereksinimi karşılamaktadır. Diğer taraftan sağlık, eğitim, sosyal ekonomik yönden devlet kurumlarından destek bekleyen aileler bu sorunlarını çözmek için nereye başvurabilecekleri konusunda belirsizlik yaşayabilmektedirler. Çocuklarının madde kullanımı, yoğun ergenlik sorunları, engelli çocuğa sahip olma vb. durumlarda ailelerin kendilerini yakından takip edebilecek desteğe gereksinimleri bulunmaktadır. Devletin ilgili kurumları söz konusu durumlarda ailelere destek olmakla birlikte yeterli olamayabilmektedir. Aile eğitimi destek programları söz konusu durumlarda boşlukları doldurmakta; aileleri ilgili kurumlara yönlendirmekte aileleri kendi sorunlarına çözüm bulma sürecinde aktif hale getirmektedir. Aile Eğitim Programları Neden Önemlidir? Aile eğitim programları, ailelerin ebeynlik becerilerini bilgilerini geliştirme, çocuk gelişimi ailelerin yaşadığı sorunlarla pozitif yollarla başa çıkabilme ile ilgili öğrenme deneyimlerini geliştirmeye odaklanmış programlardır. Ailelerin ebeyn olma becerilerini kazanmaları, aynı zamanda çocukların gelişim gereksinimlerine duyarlılığı da beraberinde getirmektedir (Bogenschneider Johnson, 2004:20). Aile eğitim destek programları öncelikle çocukların okula hazır olmaları konusunda doğrudan dolaylı olarak etkiye sahiptir. Zihinsel gelişime yönelik yapılan araştırmalar, çocukların 5 yaşına kadar bilişsel, fiziksel, dil, sosyal Nisan-Mayıs-Haziran 2007 9

EĞİTİM-KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERGİSİ duygusal alanlarda gelişimlerinin üst düzeyde geliştirilebileceğini ortaya koymuştur. Aileler çocukların ilk öğretmenleri olması çocuklarla evde oldukça fazla zaman geçirmeleri nedeniyle çocukların gelişiminde önemli bir etkiye sahiptir. Bu nedenle yaşamın ilk yıllarında özellikle ailelere rilecek çok yönlü eğitim önem taşımaktadır (Chow vd.,2004:3). Etkili ebeynlik, anne-baba olma becerilerini yeterince yerine getirebilmek olduğu kadar, çocuğun içinde bulunduğu çevreyi şartları da ayarlayabilmektir. Çocukların tüm gelişim alanlarındaki gereksinimlerine sorumluluk içinde cevap rebilmek, çocukların zihinsel gelişimini olumlu yönde etkileyebilmektedir. Ebeynin çocukların gelişim gereksinimlerine duyarsız davranmaları da zihinsel açıdan risk faktörü oluşturabilmektedir (Chow vd.,2004:3). Söz konusu duyarsızlık özellikle sosyal ekonomik yönden güçlük yaşayan ailelerde daha çok görülmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalarda sosyo-ekonomik düzeyi düşük olan ailelerin çocukların okuldaki eğitimlerine katılım oranlarının sosyo-ekonomik düzeyi yüksek olan ailelere göre daha az olduğunu ortaya koymuştur (Lewis,1992:4; Funkhouser, 1999:5). Ayrıca risk grubundaki aileler, kendine günsizlik, çocuk bakımı eğitiminde yetersizlik, geçmişte okulla ilgili yaşanmış olumsuz deneyimler nedeniyle çocuklarının okuldaki eğitimlerine katılmama eğilimi göstermektedirler (Liontos,1991:2). Aileler çocuklarının okuldaki eğitimlerine katılmadıklarında çocuklar için ciddi olumsuzluklara neden olabilmektedir. Bu olumsuzlukların azaltılmasında aile eğitim programları önemli rol oynamaktadır. Programlar, ailelerin çocuklarının okuldaki eğitimine katılmalarının önemi üzerinde durarak, çocukların eğitiminde ebeynin bir rolü olabileceği ailelerin okulla etkili bir iletişim içine girdiklerinde çocuğun okuldaki başarısının daha da artabileceği konusunda aileleri bilinçlendirmek açısından önem taşımaktadır (Ömeroğlu, Yazıcı Dere,2003:440). Aile eğitim programları, çocukların okulda ne yaptığı, eğitim öğretimin nasıl gerçekleştiği bu süreçte ailelerin kendilerine düşen rollerin ne olduğu ile ilgili bilinci kazanmalarına yardımcı olmaktadır. Çocuğun eğitim süreci, sosyal akademik anlamda bir dizi kararlar almayı uygulamayı içermektedir. Ebeynlerin çocuğun okuluna karşı ilgisizliği, çocuğun akran ilişkilerine olumsuz yönde yansıyarak sosyal açıdan; akademik başarısı üzerine yansıyarak da çocuğu gelecekte edineceği meslek açısından olumsuz yönlendirebilmektedir. (Bogenschneider Johnson, 2004:20). Ayrıca aile eğitim programları çerçesinde evde çocukla iletişimde bulunan, büyük kardeş, büyükanne vb. bireylerin de okuldaki eğitime katılmaları çocukların sağlıklı gelişim göstermelerinde önemli görülmektedir (Fagan Palm,2004;8,12). Aile eğitimi destek programlarında, sosyoekonomik düzeyi düşük ailelere, madde bağımlısı ailelere, evlilik dışı çocuk sahibi olmuş ebeynlere küçük yaşta ebeyn olmuş ailelere ulaşmak da hedeflenmektedir. Bu aileler bazen madde kullanımı, şiddet vb. özellikler geliştirerek çevreye zararlı olmaya başlayabilmektedirler. Diğer taraftan bu ailelerin çocukları okullarda risk grubundaki çocuklar olarak değerlendirilmektedir. Gereksinim duyduğu konularda sağlıkla ilgili profesyonellerden, sosyal hizmet uzmanlarından, eğitimcilerden yardım alan arayan aileler ise oldukça azdır (Staton;Ooms, Owen 1991:4; Klauke,1989:2). Söz konusu durum büyük kentlere göç etmiş bulunduğu yaşam şartlarına uyum sağlamaya çalışırken birçok farklı sosyal duygusal sorunlar yaşayan aileler için de geçerli olabilmektedir. Aile eğitim destek programları risk grubundaki bu ailelerin ekonomik zorluklarla başa çıkma, aile içi ilişkileri güçlendirme, çevresel baskılara tehlikelere karşı güçlendirme boyutunda ailelere önemli katkı sağlamaktadır (Kımmet,2003:467). Diğer taraftan çocuk istismarı ihmalinin merkezinde, ailelerin karşılanmamış gereksinimleri çözülmemiş problemleri bulunmaktadır. Ayrıca bu konuda ebeyn olma becerilerinin eksikliği de rol oynamaktadır. İyi anne-baba olma öğrenilebilmektedir. Aile eğitimi programları annebabaların bu becerileri geliştirmelerine yardımcı olmaktadır. Bu eğitim çocukların günli duygusal yönden sağlıklı bireyler olarak yetiştirilmesi konusunda ailelerin kapasitesini de arttırmaktadır (Chow vd.,2004:3). 10 Nisan-Mayıs-Haziran 2007

EĞİTİM-KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERGİSİ Aile eğitimi destek programları; öncelikle ailelere kendi toplumlarında sosyal destek bilgi ağı sunmaktadır. Programlar, aileleri çocuk gelişimi ile ilgili bilgilendirmekte, ailelerin gereksinimlerini belirleyerek, aile fonksiyonlarını yerine getirebilmeleri çocuklarının da uzun dönemde sosyalduygusal yönden sağlıklı bir gelişim göstermeleri gelecekteki okul başarıları için ailelerin çocuklarına gerekli desteği sağlayabilecek bilgi beceriyi kazandırma açısından önem taşımaktadır. Aile eğitimi destek programlarında, ailelerle çocukların bilişsel, sosyal, duygusal dil gelişimlerini desteklemek için gerekli olan bilgilerin paylaşılması söz konusudur. Ailelere çocuklarının da gelişimlerini destekleyecek programlara birlikte katılmalarına fırsat rme ailelerin okuma-yazma, dil matematik becerilerini destekleme açısından da önemli bir boşluğu doldurmaktadır (Staton;Ooms, Owen 1991:7-8). Sonuç Öneriler Yaşamın ilk yılları bilişsel sosyal gelişim açısından kritik bir dönemdir. Bu kritik dönemde aile kurumu çocuğun yaşamında önemli bir etkiye sahiptir. Ailelerin özgün duyguları, çocuk gelişimi eğitimi ile ilgili bilgileri yetenekleri çocuklarının sağlıklı gelişim göstermeleri üzerinde önemli etkiye sahiptir. Aileler, özellikle doğum, ailede ya da çocukta oluşan ciddi sağlık sorunları, tek başına çocuk ( parçalanmış aile ya da evlilik dışı çocuk sahibi olma vb.) büyütmek zorunda kalma çocuk gelişimindeki bazı kritik dönemlerde ( okul öncesi, ergenlik vb.) çocuk gelişimi eğitimi konusunda desteğe gereksinim duymaktadırlar. Yaşadığımız yüzyıldaki hızlı değişiklikler toplumun her alanında köklü değişikliklerle kendisini hissettirmektedir. Ancak temelde değişmeyen tek şey, ailenin çocuğun hayatının merkezinde olduğu olumlu ya da olumsuz çocuğun hayatına yön rdiği gerçeğidir. Bu nedenle aile eğitim programlarının gerekliliği artık tartışılmamakta; farklı aile eğitim programları geliştirme yaygınlaştırma çalışmaları yapılmaktadır. Bu bağlamda dikkate alınması gereken noktaları şöyle açıklayabilmek mümkündür: Aile eğitimi, evlilik kurumu gerçekleştikten sonraki zaman dilimine bırakılmamalıdır. Küçük yaşlardan itibaren ailenin önemi üzerinde durularak, özellikle sorumluluk sahibi bireyler yetiştirmede her eğitim kademesinde ilgili konuları içeren dersler okutulmalıdır. Bilimsel bilgilere dayalı aile eğitimi (her konuda; çocuk yetiştirme, ebeyn olma, eş olma vb.), özellikle küçük yaşlardan itibaren hem ailede hem de formal eğitimde rilmelidir. Ayrıca, doğru bilgiyi doğru zamanda alabilmek önem taşımaktadır: Evlilik kurumu ile hayatlarını birleştirmiş her birey anne-baba adayıdır. Ancak kurulan evlilik yeterince oturmadan çocuk sahibi olmamaları gerektiği bilinci eşlere rilmelidir. Eşler çocuk sahibi olmadan önce ebeynlik kurslarına katılmalıdırlar. Gerekirse bu kurslar kadın doğum doktorları tarafından da, bebeğin hamilelikteki takibi süresince tavsiye edilebilir. Her yaş döneminin eğitimi spesifik bazı özellikler taşımaktadır. Bu nedenle ebeynler, çocuklarının her yaş dönemine uygun eğitim programlarına katılmalıdırlar. Aile eğitim programlarına ailelerin katılımını sağlamada okulların rehberlik servislerine büyük görevler düşmektedir. Okul rehberlik servisleri, sorunlu öğrencilerin gönderildiği başvuran öğrencilerin etiketlendiği yerler olmaktan çıkarılarak daha işlevsel hale getirilmelidir. Okullarda her eğitim kademesinde (okulöncesi, ilk, orta, ünirsite, çıraklık eğitimi vb.), okul bünyesindeki öğrencilerin ailelerinin gereksinimlerine uygun içeriğe sahip aile eğitimi programları, rehberlik servisleri tarafından düzenli olarak planlanmalıdır. Bu programlara katılan ailelerin sayısını arttırmak için gerekli alt yapı oluşturulmalıdır. Aile eğitim programları okullar dışında da ailelerin rahatlıkla ulaşabileceği aile yaşam merkezleri, halk eğitim merkezleri gibi toplum merkezlerinde de düzenlenmelidir. Bu merkezlerde düzenlenecek programların yerel yönetimlerce desteklenmesiyle daha geniş kitlelere ulaşabilmek mümkün olacaktır. Nisan-Mayıs-Haziran 2007 11

EĞİTİM-KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERGİSİ Ebeynlerin çalışma koşulları dikkate alınarak, iş yerlerinde aile eğitim programları kurum yönetimi tarafından planlanmalıdır. Bu programlarda özellikle meslek gruplarının özelliği çalışma koşulları da dikkate alınarak teorik bilginin yanı sıra uygulamalı örnekler içeren çalışmalara da yer rilmesinin yararlı olacağı düşünülmektedir. Kitle iletişim araçlarının aile kurumu üzerindeki etkisi de göz ardı edilmemelidir. Özellikle radyo televizyon gibi her dakika ailelerin yaşamında olan iletişim organlarında aileleri her konuda bilinçlendirecek programlar hazırlanarak uygun zaman dilimlerinde yayınlanmalıdır. Kaynaklar Bogenschneider, K. Johnson,C. (2004).Family İnvolment in Education: How Important Is It? What Can Legislators Do? Wiconsin Family Impact Seminear Briefing Report No.20,54pages.Unirsty of Wisconsin Center for Excellence in Family Studies. Brown, P.C.(1989). Involvıng Parents in the Education of Their Children. Eric Digest Chow,V. vd.(2004).parenting and Family Support. UCLA Center Families and Communities. www.healtychild. ucla.edu Cochran M. (1988). Parentel Empowerment in Family Matters:Lesson Learned from a research Program. Parent Education as Early Childhood Interntion: Emerging Directions in Theory, Research and Practice. (Ed: Douglas R. Powell). Published Praeger /Greenwood Powell, Douglas R. (1990). Parent Education and Support Programs. ED320661 Fagan, J. Palm, G.(2004).Fathers and Early Childhood Programs. Thomson, Delmar Learning. Funkhouser, J.E. (1999). Family Involment in Childrens Education: Successful Local Approaches: An Idea Book.DIANE Publishing Green,S. (2003). Reaching Out to Fathers :An Examination of Staff Efforts That Lead to Greater Father Involment in Early Childhood Programs. Early Childhood Research&Practice. Fall.Vol:5. No:2 Gomby, D.S.(2005).Home Visitation ın 2005:Outcomes for Children and Parents.http://www.ced.org/docs/ report/report_ivk_gomby_2005.pdf Kagan, S.L.(1995).The Changing Face of Parenting Education. ED3824406. Kımmet, E. (2003).Baba Destek Programı. Gelişim Eğitimde Yeni Yaklaşımlar. Morpa Kültür Yayınları. İstanbul Klauke, A.(1989). Coping with Changing Demographics ED315865 Lewis, A. (1992).Helping Young Urban Parents Educate Themsels and Their Children. ERIC/CUE Digest, Number 85. ED355314 Liontos, L. B. (1991). Involving At-Risk Families in Their Children s Education.ERICDigestED326925 Ömeroğlu, E., Yazıcı, Z. Ve Dere, H. (2003).Okul Öncesi Eğitimi Kurumlarında Ebeynin Eğitime Katılımı. Erken Çocuklukta Gelişim Eğitimde Yeni Yaklaşımlar (Yayıma Hazırlayan: Müzeyyen Sevinç).Morpa Kültür Yayınları. İstanbul. Park, J.(2003). A Family Perspecti on Home Visiting Programs http://www.uwex.edu/ces/familyimpact/ reports/fia6.pdf PTA. (2005). Father İnvolment-Encouraning Dads to be Involnd. http:// www.capta.org Staton, J.,Ooms, T.Owen, T.(1991).Family Resource,Support and Parent Education Programs:The Power of a Prenti Approach.Politic Institu for Family Impact Seminars, Washington,DC.1-19. Tezel Şahin, F. (2003). Çocuğun Gelişimi Eğitiminde Babanın Rolü. Erken Çocuklukta Gelişim Eğitimde Yeni Yaklaşımlar. (Yayıma Hazırlayan: Müzeyyen Sevinç). Morpa Kültür Yayınları. İstanbul. Tezel Şahin, F. Ersoy, Ö. (1999). 0 6 Yaş Döneminde Anne-Baba Eğitiminin Önemi. Mesleki Eğitimi Dergisi. Sayı: 1 12 Nisan-Mayıs-Haziran 2007

0-6 Yaş Grubu Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Günlik Önlemlerinin Tanılanması* Yrd. Doç. Dr. Dilek ÖZMEN* Yrd. Doç. Dr. Dilek ERGİN** Öğr. Gör. Nesrin ŞEN** Arş. Gör. Aynur (ÇAKMAKÇI) ÇETİNKAYA* Özet Araştırma, 0-6 yaş grubu çocuğu olan annelerin ev kazalarına yönelik aldıkları günlik önlemlerini belirlemek amacıyla planlanmış, tanımlayıcı tipte bir çalışmadır. Çalışma Manisa da bulunan 7 No lu Sağlık Ocağına her hangi bir nedenle başvuran, 0-6 yaş grubu çocuğu olan çalışmaya katılmayı kabul eden 200 çocuğun annesi ile yürütülmüştür. Verilerin toplanmasında 20 soruluk sosyo-demografik bilgi formu 0-6 Yaş Grubu Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Günlik Önlemlerini Tanılama Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada çocukların % 15.5 inin her hangi bir ev kazası geçirdiği, ev kazası geçiren çocukların %62.2 sinin erkek olduğu en sık geçirilen ev kazasının %48.3 ile düşmeler olduğu saptanmıştır. Annelerin ölçekten aldıkları puan ortalaması 76.92+12.45 dir. Yapılan analizlerde; annenin yaşının 27 den büyük, ailedeki çocuk sayısının 3 üzerinde, çocuğun 17 aydan büyük olması çocuğun ev kazası geçirmiş olması durumunda annelerin ölçek puan ortalaması daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Sonuç olarak; annelerin ev kazalarını önlemeye yönelik alınacak günlik önlemleri konusunda yetersiz oldukları saptanmıştır. Konu ile ilgili kapsamlı eğitim programlarının geliştirilmesine uygulanmasına gereksinim bulunduğu düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Ev kazaları, çocuklar, anneler, günlik önlemleri. Abstract To Identify Safety Measures Of Mothers of Children Aged Between 0 and 6 Years Against Home Accidents The purpose of this study was to identify safety measures of mothers of children aged between 0 an 6 years against home accidents. This descripti study was conducted among 200 mothers of children aged between 0 an 6 years who attended to 7th Primary Healthcare Unit in Manisa. Data were obtained by applying a 20 item scio demographic questionnaire and Scale for Mother s Identification of Safety Measures Against Home Accidents for Children of 0-6 Years Age Group. In this study it has seen that 15.5 % of children suffered at least one accident at home, 62.2 % of children were boys and 48.3 % of the home accidents were falls. The mean score of the scale of the mothers was 76.92+12.45. In data analysis it has found that the mean score of scale of mother s is higher (p<0.05) if mothers age is or than 27 years, the number of child is 3 or more than 3 in family, child s age is or than 17 months and child had previous home accident. As a conclusion it has determined that mothers are insufficient about to prent safety measure against home accidents. There is a need to delope and apply comprehensi education programs. Key Words: Home accidents, children, mothers, safety measures. *Celal Bayar Ünirsitesi Manisa Sağlık Yüksekokulu Halk Sağlığı Hemşireliği Anabilim Dalı. ** Celal Bayar Ünirsitesi Manisa Sağlık Yüksekokulu Çocuk Sağlığı Hastalıkları Hemşireliği Anabilim Dalı. * III. Temel Sağlık Hizmetleri Sempozyumu, Mayıs 2005, Manisa (Poster Bildiri olarak sunulmuştur). Nisan-Mayıs-Haziran 2007 13

EĞİTİM-KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERGİSİ Giriş Bir konutun içinde ya da ona ait çevrede meydana gelen kazalara ev kazaları denir. Ev kazaları yaralanma, sakatlanma ölüme yol açabileceği için önemli bir halk sağlığı sorunu olarak ele alınmaktadır. Ev kazalarında çocuklar, yaşlılar fizik, mental ya sosyal özürlüler en önemli üç risk grubunu oluşturur (Bertan Güler 1995, Dirican Bilgel 1993). Çocuklar, tehlikelerin bilincinde olmamaları, çevresel risklere duyarlı açık olmaları, bulma öğrenme konularında meraklı olmaları gibi nedenlerle ev kazaları açısından yüksek riske sahiptirler (Bertan Güler 1995). Özellikle okul öncesi dönemde evde olan çocuklar ev kazaları ile daha çok karşı karşıya kalmaktadır. Amerika da yapılan bir çalışmada tüm çocukluk çağı kazalarının üçte ikisinin, beş yaş altındaki çocukların karşılaştığı kazaların ise %91 inin evde olduğu saptanmıştır (Ulukol 2004). Türkiye de ev kazalarına ilişkin kesin bir sayı olmamakla birlikte, yapılan araştırmalara göre; tüm kazaların %18-25 ini ev kazalarının oluşturduğu belirlenmiştir (Altundağ Öztürk 2004). Ülkemizdeki Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) nün 2001 yılı kayıtlarına göre de; 1-4 yaş grubu çocuk ölüm nedenleri arasında kazalar 4. sırada yer almaktadır. Sağlık Bakanlığı nın yaptığı bir araştırmaya göre de son 5 yılda 120 bin çocuk ev kazası sonucu hastaneye getirilmiş bunların 2 bini hayatını kaybetmiştir (Özcebe 2005). Ev kazalarının tipleri sıklıkları çocukların yaşlarına göre farklılık göstermektedir. Beş yaş altı çocuklarda en fazla yaralanmaya neden olan ev kazaları sırasıyla düşmeler, yanıklar, zehirlenmelerdir (Ulukol 2004, Dirican Bilgel 1993). Kazaların tipi ne olursa olsun; yapılan çalışmalarda, ev kazalarının bazen çevredeki olumsuz durumlardan, bazen de hatalı davranışlardan fakat genellikle bu iki durumun birleşmesinden ileri geldiğini bildirilmektedir (Çınar Görak 2003). Çocuklar kendilerini kazalardan koruyamadıklarından, kazalar açısından emniyetli ortamlarda yaşamaları, koruyucu önlemlerin alınması yaşam alanlarının günliğinin denetlenmesi erişkinlerin sorumluluğudur (Ulukol ark. 2005). Bu sorumluluk da çoğu zaman çocukla daha çok birlikte olan annenin sorumluğudur. Amaç Bu çalışma, 0-6 yaş grubu çocuğu olan annelerin, ev kazalarına yönelik aldıkları günlik önlemlerini belirlemek amacıyla planlanmış, tanımlayıcı bir çalışmadır Yöntem Çalışma, Manisa İl Sağlık Müdürlüğü ne bağlı 7 No lu Sağlık Ocağı na her hangi bir nedenle başvuran, 0-6 yaş grubu çocuğu olan çalışmaya katılmayı kabul eden 200 çocuğun annesi ile yürütülmüştür. Araştırmanın rileri, 15 Kasım 2003-30 Mart 2004 tarihleri arasında toplanmıştır. Araştırmaya başlamadan önce Manisa İl Sağlık Müdürlüğü nden yazılı izin alınmıştır. Annelere de ri toplama işlemine başlamadan önce çalışma hakkında bilgi rilmiş sözlü onamları alınmıştır. Veri Toplama Aracı Çalışmada ri toplama aracı olarak; sosyo demografik bilgi formu 0-6 Yaş Grubu Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Günlik Önlemlerini Tanılama Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmacılar tarafından bu araştırma için oluşturulan sosyo-demografik bilgi formu 20 sorudan oluşmaktadır. 0-6 Yaş Grubu Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Günlik Önlemlerini Tanılama Ölçeği ise 34 olumlu, 6 olumsuz ifade içeren 40 maddeli (örnek madde 1: Banyo tuvalet zeminini kuru tutmaya özen gösteririm, örnek madde 2: Mobilya seçerken keskin kenarlı sivri köşeli olmamasına dikkat ederim gibi) beşli Likert tipi (1. Her zaman, 2. Çoğu zaman, 3. Bazen, 4. Nadiren, 5. Hiçbir zaman şeklinde) bir ölçektir. Her bir maddeye 1 5 arasında puanlar rilmiştir. Olumsuz ifade içeren maddeler 6, 9, 23, 26, 30, 40 ıncı maddelerdir. Negatif ifade içeren maddelerin puanları tersine çevrilerek kullanılmaktadır. Ölçeğin Türkiye geçerlilik-günirlik çalışması Çınar (2003) tarafından yapılmış Cronbach Alfa katsayısı 0.82 olarak bildirilmiştir. Ölçekten alınabilecek en düşük puan 40, en yüksek puan 200 dür. En yüksek puan annelerin çocuğunu ev kazalarından korumaya 14 Nisan-Mayıs-Haziran 2007

EĞİTİM-KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERGİSİ yönelik önlemleri en üst düzeyde aldığını gösterir (Çınar Görak 2003). Ölçeğin bu çalışmadaki Cronbach Alfa katsayısı 0.75 olarak bulunmuştur. Çalışmada, araştırma kapsamına alınan çocukların % 63.0 ı 1 yaşın altında olduğu için, çocukların yaşları ay olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca annelerin ev kazalarını bilme durumları sorgu- lanırken, en az bir ev kazasını sayabilen anne, ev kazalarını biliyor olarak değerlendirilmiştir. Verilerin analizinde SPSS 10.0 for Windows istatistik programı kullanılmıştır. İstatistiksel değerlendirmede; sayı-yüzde dağılımları, pearson korelasyon testi, student t testi Mann Whitney U testi yapılmıştır. Tablo 1. Annelerin Demografik Özelliklerine Göre Dağılımı *Aritmetik ortalama ± Standart sapma Nisan-Mayıs-Haziran 2007 15

EĞİTİM-KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERGİSİ Bulgular Tartışma Tablo 1 de görüldüğü gibi, araştırmaya katılan annelerin % 54.0 ı 24-30 yaş arasında, %56.5 i ilkokul mezunu %89.0 ı ev hanımıdır. Ailelerin %87.0 ı çekirdek aile yapısına sahipken, % 52.0 ının tek çocuğu bulunmaktadır. Araştırmaya katılan annelerin % 85.0 inin ailesinin orta ekonomik düzeyde olduğu % 57.0 sinin sosyal güncesinin SSK olduğu saptanmıştır. Araştırmaya katılan annelerin çocuklarının % 63.0 ı 2-12 aylık grupta yer almaktadır. Annelerin %15.5 i çocuklarının ev kazası geçirdiğini belirtmiştir (Tablo 2). Turan Ceylan (2005) tarafından yapılan çalışmada, çocukların % 19.3 ünün son bir ayda, % 16.5 inin son bir yıl içinde ev kazası geçirdiği bildirilmiştir. Coniglio ark. (2005) nın da yaptıkları çalışmada çocukların %17.2 sinin son 6 ay içinde bir kaza geçirdiğini saptamışlardır. Üç çalışmanın sonuçları da benzerlik göstermektedir. Tablo 2. Çocukların Bazı Özelliklerine Göre Dağılımı * Aritmetik ortalama+ Standart sapma **Ev kazası geçiren çocukların sayısı (n=31) üzerinden hesaplanmıştır. 16 Nisan-Mayıs-Haziran 2007

EĞİTİM-KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERGİSİ Yapılan çalışmalarda ev kazası görülme sıklığının yaşın azalması ile orantılı olarak arttığı bildirilmektedir. Bu araştırmada da ev kazası geçiren çocukların büyük çoğunluğu (%51.7) 3-12 aylık dönemde iken ev kazası geçirmişlerdir. Çocukların yaşları küçüldükçe kaza görülme sıklığının arttığı Tablo 2 de görülmektedir. Altundağ Öztürk (2004), Balıbey (2001), Horwitz ark. (1988), Rodriguez Brown (1990), Aşırdizer ark (2005) nın yaptıkları çalışmalarda da çocukların yaşları küçüldükçe ev kazası görülme sıklığının arttığı bildirilmiştir. Küçük yaş grubundaki çocukların evde daha çok zaman geçirmelerinin, çevreye karşı ilgilerinin fazla olmasının el becerilerinin yeterince gelişmemiş olmasının ev kazalarını arttırabileceği düşünülmektedir. Araştırmada çocukların geçirdikleri ev kazalarının %48.3 ünü düşmelerin oluşturduğu saptanmıştır. İkinci sırada ise yanmalar bulunmaktadır (Tablo 2). Del Ciampo ark (2001) tarafından yapılan çalışmada en sık geçirilen ev kazası %46.9 ile düşmeler olarak bildirilmiştir. Usubütün ark (2005) nın 0-5 yaş arası çocuklarla yaptıkları çalışmada da, çocukların en çok geçirdikleri ev kazaları düşmeler (%68.5) sıcak suyla yanmalardır (%15.7). Yanmalar özellikle de sıcak sıvılarla yanmalar bebeklik yaş grubunda en sık karşılaşılan kaza tipidir. Ulukol (2004) un da belirttiği gibi bebeklerin hareketliliği beklenmedik zamanlarda eşyalara uzanma, ellerindeki eşyaları sallama, örtüleri çekme, dikkatsizlik gibi hareketler sıcak sıvılarla kolayca yanabilmelerine neden olmaktadır. Tablo 2 de araştırmada ev kazası geçiren çocukların %61.2 si erkektir. Altundağ Öztürk ün (2004) yapmış oldukları çalışmada da ev kazası geçirdikten sonra hastaneye getirilen çocukların % 60 ı erkektir. Anarat ark (1993), Kramer (1996), Balıbey (2001), Galleger ark (1995), Horwitz ark (1988), Aşırdizer ark (2005) in yapmış oldukları çalışmalarda da, erkek çocukların kız çocuklarından daha fazla ev kazası geçirdiği saptanmıştır. Bu duruma, erkek çocuklarının genellikle kız çocuklarından daha hareketli olmasının neden olabileceği düşünülmektedir. Tablo 3. Ev Kazaları İle İlgili Durumların Dağılımı * Ev kazalarını bilen annelerin sayısı (n=170) üzerinden hesaplanmıştır. Nisan-Mayıs-Haziran 2007 17

EĞİTİM-KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERGİSİ Tablo 3 de görüldüğü gibi araştırmaya katılan annelerin % 85.0 ı ev kazalarının neler olduğunu bildiklerini ifade etmişler bildikleri ev kazaları içinde en yüksek oranda (% 56.5) sobadan yanmayı söylemişlerdir. Ev kazalarının neler olduğunu bildiğini söyleyen annelerin bildikleri ev kazası sayısı ortalaması 2.50 ± 1.17 dir. Çocukları ev kazası geçiren anneler, çocukları ev kazası geçirmeyen annelere göre daha fazla ev kazası bilmelerine rağmen, aradaki fark istatistiksel olarak anlamlı değildir (p>0.05). Sonuçta, annelerin yaşadıkları deneyimlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Çalışmada annelerin çocuklarını ev kazalarından korumaya yönelik uygulamalarını belirlemek amacıyla, 0-6 Yaş Grubu Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Günlik Önlemlerini Tanılama Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmaya katılan annelerin ölçekten aldıkları puan ortalaması 76.92±12.45 tir (Tablo 4). Altundağ Öztürk (2005) tarafından yapılmış bir çalışmada 1-3 yaş grubu çocuğu olan annelerin 0-6 Yaş Grubu Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Günlik Önlemlerini Tanılama Ölçeği nden aldıkları puan ortalaması 158.98±14.48 dir. Koştu (2005) tarafından yapılmış çalışmada da, aynı ölçekten 0-6 yaş grubu çocuğu olan anneler ortalama 162.13±22.39 puan almışlardır. Bu çalışmada ölçekten alınan puan ortalaması, diğer iki çalışmadaki puan ortalamasına göre oldukça düşüktür. Kullanılan ölçekten alınabilecek en yüksek puan 200 olduğuna göre, bu araştırmaya katılan annelerin ölçekten aldıkları puanlar ev kazalarına yönelik günlik önlemlerini almada yetersiz olduklarını göstermektedir. Bu nedenle annelere ev kazaları ev kazalarına yönelik alınması gereken günlik önlemleri konusunda eğitimler rilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. Araştırmada kullanılan ölçeğin maddelerinden annelerin en çok en az uyguladıkları günlik önlemleri değerlendirilmiştir. Bunun sonucunda annelerin, en yüksek yüzdeyi (%96.0) Zehirli maddeleri (fare zehri, deterjan, boya, çamaşır suyu, gaz, benzin vb.) çocuğumun, kolayca ulaşabileceği yerlerde bırakmam sorusundan alırken, en düşük yüzdeyi Tablo 4. Annelerin Tanıtıcı Özellikleri ile Annelerin 0-6 Yaş Gurubu Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Günlik Önlemlerini Tanılama Ölçeği nden Aldıkları Puan Ortalamalarının Karşılaştırılması * Pearson korelasyon testi; r=0.192 p=0.008 ** Student t testi p değeri *** Mann Whitney U testi p değeri ****Ölçek puanı tam olan anneler (n=189) üzerinden hesaplanmıştır. 18 Nisan-Mayıs-Haziran 2007

EĞİTİM-KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERGİSİ (%29.0) Çocuğumun emzik ya nazar boncuğunu çengelli iğne ile üzerindeki giysilere takarım sorusundan aldıkları görülmüştür. En yüksek yüzdeye sahip günlik önleminde, televizyon, radyo gazetelerde yer alan haberlerin eğitimlerin etkili olduğu düşünülürken, en düşük yüzdeye sahip günlik önleminde ise inançların etkili olduğu söylenebilir. Annelerin özellikle bilgi davranışları konusunda eksik oldukları konulara, eğitimler sırasında ağırlık rilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir. Annelerin tanıtıcı özellikleri ile 0-6 Yaş Grubu Çocuğu Olan Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Günlik Önlemlerini Tanılama Ölçeği nden aldıkları puan ortalamaları karşılaştırıldığında; annenin yaşının 27 yaş üzerinde olması ailedeki çocuk sayısının 3 daha fazla olması durumunda annelerin ölçekten daha yüksek puan aldıkları sonuçların da istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır (Tablo 4). Bu çalışma bulgusunda 27 yaş üzerinde olan 3 daha fazla sayıda çocuğa sahip olan annelerin kullanılan ölçekten aldıkları puan ortalamalarının yüksek olmasının nedeni; annelerin ilerleyen yaşla birlikte artan çocuk sayısıyla ilişkili deneyimlerinin artmasıyla açıklanabilir. Hijar-Medina ark (1995) tarafından yapılmış çalışmada 24 yaş altı annelerin çocuklarında yaralanma riski, yaşı 24 ten büyük annelere göre anlamlı düzeyde yüksek bulunurken; Koştu (2005) tarafından yapılan çalışmada ise, annelerin yaşı çocuk sayısı arttıkça, ölçekten aldıkları puan ortalamasının düştüğü saptanmıştır. Tablo 4 te görüldüğü gibi, çocuğu ev kazası geçirmiş olan annelerin ölçekten daha yüksek puan aldıkları sonucun da istatistiksel olarak anlamlı olduğu saptanmıştır. Turan Ceylan (2005) yaptıkları çalışmada çocukları son bir yılda kaza geçirmeyen annelerin ölçekten daha yüksek puan aldığını sonuçların istatistiksel olarak anlamlı olduğunu saptamışlardır (p<0.05). Bu iki çalışma arasındaki farklılığın çalışma gruplarından kaynaklanabileceği düşünülürken; çalışmaların sonuçları arasındaki farklılıkları değişik şekilde yorumlamanın mümkün olduğu da düşünülmektedir. Ölçekten yüksek puan alan annelerin kazalara yönelik olarak daha fazla önlem aldıkları bunun sonucunda kazaları önleyebildikleri söylenebileceği gibi, çocukları kaza geçiren annelerin bu kazalar sonucundaki deneyimleri nedeniyle ölçekten daha yüksek puan aldıklarını da söylemek mümkündür. Araştırmada, çocuğu 17 aydan büyük olan annelerin ölçekten daha yüksek puan aldıkları sonucun istatistiksel olarak ta anlamlı olduğu saptanmıştır (Tablo 4). Bu bulgudaki, 17 aydan büyük çocuğu olan annelerin araştırmada kullanılan ölçekten aldıkları puan ortalamalarının yüksek olmasında, çocukların büyümesiyle annelerin ev kazaları alınacak önlemler konusunda yazılı görsel basından daha çok şey öğrenmeleri, ayrıca çocukların 1-1,5 yaşından sonra hareketlenmeye başlamasıyla birlikte annelerin konuya daha fazla ilgi göstermelerinin etkili olabileceği düşünülmektedir. Thein, Lee Bun (2005) tarafından yapılmış çalışmada da ev kazalarını önlemede, medyanın önemli rolü olduğunu saptanmıştır. Annelerin diğer tanıtıcı özellikleri ile 0-6 Yaş Çocuklarda Annelerin Ev Kazalarına Yönelik Günlik Önlemlerini Tanılama Ölçeği nden aldıkları puan ortalamaları karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar saptanmamıştır. Sonuç Öneriler Annelerin ölçekten aldıkları puan ortalaması 76.92+12.45 dir. Yapılan analizlerde; annenin yaşının 27 den büyük, ailedeki çocuk sayısının 3 üzerinde, çocuğun 17 aydan büyük olması çocuğun ev kazası geçirmiş olması durumunda annelerin ölçek puan ortalaması daha yüksek bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar; araştırmaya katılan annelerin ev kazalarını önlemeye yönelik alınacak günlik önlemleri konusunda oldukça yetersiz olduklarını göstermektedir. Bu nedenle Nisan-Mayıs-Haziran 2007 19

EĞİTİM-KÜLTÜR ARAŞTIRMA DERGİSİ özellikle başta annelere olmak üzere tüm ebeynlere karşılaşılan her fırsat değerlendirilerek eğitim rilmesinin yanlış yapılan uygulamaların düzeltilmesinde günli ev ortamının oluşturulmasında etkili olacağı düşünülmektedir. Bu eğitimler sırasında ailelere çocuk gelişim özellikleri, çocukların gelişim düzeylerine göre günli davranışlar kazalardan korunma için uygun yöntemler anlatılmalıdır. Ayrıca eğitimlerin yaygınlaştırılmasında medya ile işbirliği içinde olunması yararlı olacaktır. Kaynaklar Altundağ S, Öztürk MC (2005). Annelerin ev kazalarına yönelik günlik önlemleri alma konusundaki tutumların saptanması, III. Ulusal Ana Çocuk Sağlığı Kongresi Bildiri Özetleri, 22-24 Eylül 2005, İzmir, s: 270. Altundağ S., Öztürk MC (2004). Ev kazaları nedeniyle hastaneye gelen 3-6 yaş grubu çocuklardaki kaza türleri bunu etkileyen etmenler, Çocuk Formu, 60-64. Anarat A, Altıntaş G, Galı AE, Evliyaoğlu N, Koçak R (1993) Çukurova Bölgesindeki çocukluk çağı kazaları: Epidemiyolojik yaklaşım, Çukurova Ünirsitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 1: 59-65. Aşırdizer M, Yavuz MS, Albek E, Cantürk G (2005). Infant end adolescent deaths in İstanbul due to home accidents, The Turkish Journal of Pediatrics, 47; 141-9. Balıbey M (2001) Kırsal, Yarı Kentsel Kentsel Yerleşim Yerlerinde Çocukluk Çağı Ev Kazaları Kazalara Yol Açan Etmenler, Gazi Ünirsitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları Anabilim Dalı, Yayınlanmamış Uzmanlık Tezi, Ankara. Bertan M, Güler Ç (1995) Halk Sağlığı Temel Bilgiler, Güneş Kitabevi Ltd. Şti., Ankara. Coniglio MA, Bonaccorso A, Scillieri R, Giammanco G, Pignato S (2005). Domestic injuries in chilhood. Results of a sury carried out in a Scilian area, Ann Ig., 17(3):261-7. Çınar N., Görak G (2003). 0-6 Yaş Çocuklarda Annenin Ev Kazalarına Yönelik Günlik Önlemlerini Tanılama Ölçeği nin geliştirilmesi, geçerlik günirlik çalışması, Çocuk Formu, 6 (1): 22-7. Del Ciampo LA, Ricco RG, De Almeida CA, Mucillo G (2001). Incidence of childhood accidents determined in a study based on homöe surys, Ann Trop Paediatr, 21(3): 239-43. Dirican R, Bilgel N (1993). Kazalar Önemi, Halk Sağlığı ( Hekimliği), II.Baskı, Uludağ Ünirsitesi Basımevi, Bursa. Gallegher SS, Hunter P, Guyer B (1995). A home injury prention program for children, Pediatric Clinics of North America, 32(1):95-112. Hijar-Medina MC, Tapia-Yanes R, Lopez-Lopez MV, Lozano-Ascencio R (1995). Mother s work and serity of accidental injuries in children, Salud Publica Mex., 37(3): 197-204. Horwitz SM, Morgenstern H, Dipietro L, Morrison CL (1988). Determinants of pediatric injuries, Am J Dis Child, 142(6):605-11. Koştu M (2005). 0-6 Yaş grubunda çocuğu olan annelerin ev kazalarından çocuklarını korumaya yönelik aldıkları günlik önlemlerinin belirlenmesi, III. Ulusal Ana Çocuk Sağlığı Kongresi Bildiri Özetleri, 22-24 Eylül 2005, İzmir, s: 282. Kramer MS (1996). Does home visiting prent childhood injury? A systematic review of randomised controlled trials, BMJ Jan 6;312 (7022): 29-33. Özcebe H (2005). Çocuk kazalar, III. Ulusal Ana Çocuk Sağlığı Kongresi, 22-24 Eylül 2005, İzmir, s:154-9. Rodriguez JG, Brown ST (1990). Childhood injuries in the united states: A priority issue, Am J Dis Child, Jun;144(6): 625-6. Thein MM, Lee BW, Bun PY (2005). Knowledge, attitude and practices of chilhodd injuries and their prention by primary caregirs in Singapore, Singapore Med J, 46(3): 122-6. Turan T, Ceylan SS (2005). 0-6 Yaş grubu çocukları olan annelerin ev kazalarına yönelik aldıkları günlik önlemlerinin ev kazaları sıklığı üzerine etkisi, 3. Uluslar arası-10. Ulusal Hemşirelik Kongresi, 7-10 Eylül 2005, İzmir. Ulukol B (2004). Ev Kazaları, Çocuk Acil Tıp Kitabı ( Ed: Karaböcüoğlu M., Uzel N., Ylmaz L.), Çocuk Acil Tıp Yoğun Bakım Derneği, Istanbul, s: 283-394. Ulukol B., Şimşek F., Usubütün S., Gülnar S (2005). 0-6 Yaş grubu çocukların ev kazalarından korunmasında anne eğitiminin etkinliği, III. Ulusal Ana Çocuk Sağlığı Kongresi Bildiri Özetleri, 22-14 Eylül 2005, İzmir, s:255. Usubütün S, Karaoğlu L, Korkmaz Y, Güneş G (2005). Malatya il merkezinde yaşayan 0-5 yaş arası çocuklarda ev kazası sıklığı etkileyen faktörler, 9. Ulusal Halk Sağlığı Günleri, Bildiri Özet Kitabı, 28 Eylül-01 Ekim 2005, Ankara, s:65. 20 Nisan-Mayıs-Haziran 2007