Hemokromatoza Baðlý Psikiyatrik Bozukluklar: Psikotik Bozukluklu Bir Olgu ve Literatürün Gözden Geçirilmesi



Benzer belgeler
Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Aðrý tanýsý klinik olarak, DITI ile konulabilir

Çekirdek belirtileri açýsýndan duygulaným alanýnda. Birinci Basamakta Depresyon: Tanýma, Ele Alma, Yönlendirme. Özet

Bipolar bozuklukta bilişsel işlevler. Deniz Ceylan 22. KES Psikiyatride Güncel Oturumu Nisan 2017

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

Diyabetik Periferik Nöropati; Çevresel ve Genetik Faktörlerin Etkisi

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

Diabetes Mellitus Tanýlý Hastada Akut Baþlangýçlý Psikiyatrik Bulgular

Yetişkin Psikopatolojisi. Doç. Dr. Mehmet Akif Ersoy Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Bornova İZMİR

Duygudurum Bozukluðunun Eþlik Ettiði Bir Nörobehçet Olgusu

Demans, entellektüel yetilerde bozulma ile

Yataklý Tedavi Hizmeti Sunan Psikiyatri Kliniklerinde Ektanýlar

Þizofreni özellikle düþünce, algý ve duygulaným

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Konjenital adrenal hiperplazi

Polikistik Over Sendromu ve Hiperandrojenemi

Bir Psikiyatri Kliniðinde Yatarak Tedavi Gören Geç Baþlangýçlý Þizofreni Hastalarýnýn Klinik ve Sosyodemografik Özellikleri

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Küçük Damar Hastalığı; Semptomatoloji. Kürşad Kutluk Dokuz Eylül Üniversitesi 27 Mayıs 2017, İzmir

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER

Batman'da Çocuk Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirti ve Taný Daðýlýmlarý

Erzurum Bölge Ýþitme Engelliler Okulundaki Öðrencilerin Klinik ve Genetik Açýdan Ýncelenmesi (Ön Çalýþma)

KADIN İNFERTİLİTESİNDE LABORATUVARIN ROLÜ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PSİKİYATRİ ANABİLİM DALI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DÖNEM V PSİKİYATRİ STAJ DERS PROGRAMI

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu Tanýsý Alan Çocuklarýn Ebeveynlerinde Kiþilik Bozukluklarý

Konjenital adrenal hiperplazi. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Bipolar Bozukluk Baþlangýç Yaþýnýn Klinik ve Gidiþ Özellikleriyle Ýliþkisi

Bir Üniversite Hastanesinde Yatan Hastalardan Ýstenen Psikiyatrik Konsültasyonlarýn Deðerlendirilmesi

Farklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor?

Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Akut ve Geçici Psikotik Bozukluk Ýzleminde Taný Stabilitesi: Bir Ön Çalýþma

Aripiprazole Bağlı NREM Parasomni Olgusu

Klinik ve Subklinik Hipotiroidide Psikiyatrik Belirti Düzeyi ve Psikiyatrik Belirtilerin Tiroid Hormon Düzeyleri Ýle Ýliþkisi

Bir Eðitim Hastanesinde Psikiyatri Konsültasyon Hizmetlerinin Deðerlendirilmesi

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI

KLİNİK OLARAK BELİRGİN OLMAYAN ADRENAL KİTLEYE (İNSİDENTALOMA) YAKLAŞIM

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP A TEORİK DERS PROGRAMI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI


Depresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

Şizofreni tanılı hastada antipsikotiklerletetiklenen nonkonvulsif statusepileptikus olgusu

İçİnDEkİLER Bölüm 1 İÇKİLER 1

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI

Somatizasyon iyi tanýmlanmýþ bir taný sýnýfý ya da

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Depresyonda taný ve ayýrýcý taný sorununu ele. Depresyonda Taný ve Ayýrýcý Taný. Özet. Bunun yanýsýra aþaðýdaki belirtilerden en az 5 i bulunmalýdýr.

HİPOGLİSEMİNİN KOMPLİKASYONLARI

Madde Kullanma Eðilimi Ölçeðinin Geçerlik ve Güvenilirliði

HORMONLARIN ETKİ MEKANİZMALARI

İnfertil çiftlerde bağlanma ve mizaç özellikleri tedavi başarısını etkiler mi? Stresin aracı rolü

Akut Retina Pigment Epitelit

Obsesif kompulsif bozuklukta sosyodemografik verilerin tedaviye direnç açýsýndan karþýlaþtýrýlmasý

Yaşlılarda Dirençli Anksiyete Bozukluklarının Tanı ve Tedavisi

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN

Tip 1 diyabete giriş. Prof. Dr.Mücahit Özyazar Endokrinoloji,Diyabet,Metabolizma Hastalıkları ve Beslenme Bölümü

makale (7). Kiþinin saðlýðý ile yaptýðý iþ arasýnda birbirini etkileyen dinamik

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

Konjenital adrenal hiperplazi (KAH) Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018

Týbbi Tedavilerin Yetersiz Kaldýðý Bir Endokrin Bozukluk Olgusu

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi nde KLP Çalışmaları Amaçlar Yurtdışında Yan Dal süreci

Psikiyatri Hastalarýnda Týp Dýþý Çare Arama Davranýþý: Türkiye'de ve Almanya'da Yaþayan Türkler Arasýnda Karþýlaþtýrmalý Bir Ön Çalýþma

BİRİNCİ BASAMAKDA PSİKİYATRİ NURAY ATASOY ZKÜ TIP FAKÜLTESİ AD

Dr. Sevim Buzlu*, Nihal Bostancý**, Derya Özbaþ***, Sevil Yýlmaz****

Hepatit C. olgu sunumu. Uz. Dr. Hüseyin ÜÇKARDEŞ Bilecik Devlet Hastanesi

Erkek infertilitesinde tedavi prensipleri. Doç.Dr.Cem ÇELİK Bahçeci Sağlık Grubu

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

AÝLESEL AKDENÝZ ATEÞÝ ÖN TANISI ALAN OLGULARDA MEFV GEN MUTASYON ANALÝZ SONUÇLARININ ÖNEMÝ*

δ-aminolevulinik ASİT

PSİKİYATRİK HASTALIKLARDA ALTERNATİF VE DESTEKLEYİCİ FARMAKOLOJİK TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI.

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011

Çocukluk ve Ergenlik Dönemi Þizofrenisinde Tedavi

MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ DÖNEM III NÖROLOJİK BİLİMLER VE PSİKİYATRİ DERS KURULU (Dönem III, Kurul 7)

Çeþitli organ ve sistemleri tutan týbbi hastalýklarýn

Reaktif Hipoglisemi Fluktuan Ýþitme Kaybý Sebebi Olabilir mi? (Üç Olgu Sunumu)

Dr. MANSUR DAĞGÜLLİ Üroloji ABD

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

Meme Kanserinin Ruhsal ve Sosyal Etkileri Üzerine Bir Çalýþma

Sosyal anksiyete bozukluðu, ilk kez 1966'da Marks

Yineleyici ve Tek Dönem Major Depresif Bozukluðu Olan Hastalarýn Kiþilik ve Affektif Mizaç Özellikleri

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI.

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

Depresif semptomatoloji sadece psikiyatri

PSİKOFARMAKOLOJİ 6. Duygudurum Bozuklukları Tedavisi Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

PSİKOFARMAKOLOJİ 3. Antipsikotikler Doç. Dr. Şaziye Senem Başgül. HKU, Psikoloji YL, 2017 Bahar.

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

Transkript:

Olgu Sunumu Hemokromatoza Baðlý Psikiyatrik Bozukluklar: Psikotik Bozukluklu Bir Olgu ve Literatürün Gözden Geçirilmesi Sermin KESEBÝR*, Erhan BAYRAKTAR** ÖZET Hemokromatoz, nadir görülen ancak çeþitli organlarda aþýrý miktarda demir birikimi ile karakterli, demir birikiminin bu organlarda fibrozise yol açtýðý ve bu organlarýn fonksiyonel yetmezliði ile sonlanan bir hastalýktýr. Demir birikiminin yol açtýðý psikiyatrik klinik tablolardan psikiyatri literatüründe ve diðer medikal literatürde nadir olarak sözedilmektedir. 38 yaþýnda, herediter hemokromatozlu bir olguda sosyal izolasyon, mesleki ve toplumsal iþlevsellikte kayýplar saptanmýþtýr. Ýzlemi sýrasýnda olguda diabetes mellitus ve hipogonadotropik hipogonadizme baðlý infertilite bulunduðu anlaþýlmýþtýr. Olgunun yapýlan tetkiklerinde serum ferritin düzeyi 502 mikrogram/litre olarak saptanmýþ, HFE geni pozitif bulunmuþ, karaciðer dokusunda ve bazal gangliyonlarda demir birikimi gösterilmiþtir. Psikotik bozukluðun etiyolojik nedeni olarak santral sinir sisteminde hemokromatoza baðlý demir birikiminin rol oynadýðý düþünülmüþtür. Bu yazýda psikotik semptomlarýn etiyolojisinde demir birikiminin rolüne iliþkin olasý etki düzenekleri tartýþýlmýþtýr, bir olgunun sunumu ile birlikte literatürde bildirilmiþ diðer olgular gözden geçirilmiþtir. Anahtar Sözcükler: Hemokromatoz, psikotik bozukluk. * Uz. Dr., Kýrýkkale Yüksek Ýhtisas Devlet Hastanesi Psikiyatri Kliniði, KIRIKKALE ** Prof. Dr., Ege Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, ÝZMÝR SUMMARY Psychiatric Disorders due to Hemochromatosis: A Case Report with Psychotic Disorder and Review of the Literature Hemochromatosis is a rare disorder characterized by iron deposition in various tissues and organs, leading to fibrosis and functional organ failure. A 38 year-old man with a psychotic feature is presented. In his clinical examination social isolation, occupational and social withdrawall were asssesed. He was infertile as a result of hipogonadotropic hypogonadism and had diabetes mellitus. Serum ferritin level was raised to 502 mikrogram/l. Genotyping confirmed HFE gene on chromosome 6 was positive. There were iron deposits both in the basal ganglia which were demonstrated by magnetic resonance imaging and in the liver. The iron accumulation due to hemochromatosis in central nerve system is considered to be the etiology of psychosis. In this review our hemochromatosis case in considered with the cases that are reported in the literature and the role of iron accumulation in the etiology of psychosis evaluated. Key Words: Hemochromatosis, psychotic disorder. GÝRÝÞ Hemokromatoz, çeþitli organlarda aþýrý miktarda demir birikimi ile karakterli, demir birikiminin bu organlarda fibrozise yol açtýðý ve bu organlarýn fonksiyonel yetmezliði ile sonlanan bir hastalýktýr. Demir birikiminin psikiyatrik manifestasyonlarýndan psikiyatri literatüründe ve diðer medikal literatürde nadir olarak sözedilmektedir. Niederau herediter hemokromatozlu bazý olgularda depresyon, letarji ve 114

HEMOKROMATOZA BAÐLI PSÝKÝYATRÝK BOZUKLUKLAR: PSÝKOTÝK BOZUKLUKLU BÝR OLGU VE LÝTERATÜRÜN GÖZDEN GEÇÝRÝLMESÝ oryantasyon bozukluklarýndan bahsetmektedir (Niedarau ve ark. 1985). Taný konulduðu sýrada %80 olguda halsizlik en sýk izlenen semptomdur. Demans ve ataksi bildirilen semptomlar arasýndadýr (Jones 1983). Hemokromatozun klinik kanýtlarý bulunan (deride bronzlaþma, hepatosplenomegali, serum ferritin düzeyi ve transferrin satürasyon indexi yüksekliði, þelatör ajanla pozitif üriner deðiþiklik) ve daha önce demir metabolizma bozukluðu gösterilmemiþ yedi olguda anksiyete, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk ve panik ataklar bildirilmiþtir (Cutler 1991). Bu olguda santral sinir sisteminde hemokromatoza baðlý demir birikimi gösterilmiþtir. Psikotik bozukluðun etiyolojik nedeni olarak santral sinir sisteminde hemokromatoza baðlý demir birikiminin rol oynadýðý düþünülmüþtür. Bu yazýda sunulacak olan olguda psikotik semptomlarýn etiyolojisinde demir birikiminin rolüne iliþkin bir hemokromatoz olgusunun sunumu ile birlikte literatürde bildirilmiþ diðer olgular gözden geçirilmiþ ve olasý etki düzenekleri tartýþýlmýþtýr. OLGU 38 yaþýnda, Çanakkale doðumlu, üniversite mezunu, eþinden boþanmýþ, banka memuru, erkek olgu. 02.04.2001 tarihinde Çanakkale Devlet Hastanesi tarafýndan Ege Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalý Kliniði'ne sevkedilen ve baðlý bulunduðu kurum tarafýndan iþinde çalýþýp çalýþamayacaðý sorulmakta olan olgu taný ve tedavi amacýyla deðerlendirilmek üzere servisimizde yatýrýlarak izlenmiþtir. Yakýnmalarýn geliþimi ve öykü: 1997 yýlýna kadar psikiyatrik ve týbbi öyküsünde herhangi bir özellik bulunmayan olguda, ani olarak sinirlilik, þüphecilik, kendisine zarar verileceði düþünceleri ortaya çýkmýþtýr. Antipsikotik tedavi ile bu þikayetleri ortadan kalkan olgunun, bu dönemde yapýlan tetkikleri sýrasýnda herediter hemokromatoz olduðu düþünülmüþtür. Bu tarihten sonra demir birikimi yönünden flebotomilerle izlenen olgu, 1999 yýlýndan sonra halsizlik, yorgunluk gibi özgün olmayan þikayetleri nedeniyle çalýþmakta güçlük çekmiþ, dönem dönem istirahatli olarak iþini sürdürmüþtür. 2000 yýlý içinde geçici görevler ve tayin yoluyla iþyeri deðiþiklikleri olmuþtur. Her zamankinden daha az konuþmaya, arkadaþlarý ve ailesi ile daha az vakit geçirmeye baþlamýþ, hobilerinden uzaklaþmýþ, iþ dýþýnda evde yatarak zaman geçirmeye baþlamýþtýr. 2000 yýlýnýn Ekim ayýnda olguda kötülük göreceði, birilerinin kendisini izlediði, öldürüleceði yolunda düþünceler ve kulaðýna gelen emir veren sesler ortaya çýkmýþtýr. Baþvurduðu doktor tarafýndan 10 mg/gün olanzapin ile tedavi edilen olgunun bu þikayetleri iki hafta içinde ortadan kalkmýþtýr. Olgu bu þikayetlerinin olduðu dönemler dýþýnda antipsikotik tedavi almamýþtýr. Benzer bulgular 2002 Þubat ayýnda yeniden ortaya çýkmýþtýr. Bu dönemde iþyerinde iþini aksattýðý için sorunlar yaþayan olgunun, varolan hastalýðýnýn iþini etkileyip etkilemediði ve iþine devam edip edemeyeceði sözkonusu olmuþtur. Psikiyatrik baký ve laboratuvar: Olgunun yattýðý gün yapýlan psikiyatrik bakýsýnda, duygulanýmda kýsýtlýlýk, psikomotor retardasyon ve sosyal izolasyon saptanmýþtýr. Olgunun mesleki ve toplumsal iþlevselliðinde kayýplar olduðu anlaþýlmýþtýr. Olgu malulen emekliliði istediðini belirtmiþtir. Olgu serviste izlendiði süre içinde, yataðýndan çýkmamýþ, gazete okumamýþ, televizyon izlememiþ, hiçbir özel uðraþla ilgilenmemiþtir, bunun nedeni olarak halsiz olduðunu, kalkacak gücü bulunmadýðýný belirtmiþtir. Depresif bulgular sýk sýk sorgulanmasýna karþýn duygudurum bozukluðu ve pozitif psikotik bulgu bu süre içinde saptanmamýþtýr, sendrom düzeyinde bir bozukluk izlenmemiþtir. Olgunun bu durumu sosyal izolasyon ve negativizm yönünde deðerlendirilmiþtir. Olgu demans ölçütlerini karþýlamamaktadýr. Kýsa biliþsel bakýda bellek ve kýsa süreli bellek 5/7 ve 6/9 olarak saptanmakla birlikte oryantasyon, genel bilgi ve nörolojik yüksek kortikal iþlevler normal olarak deðerlendirilmiþtir. Bellek bakýsýndaki kayýplarýn dikkatteki azalma (6/9) ile ilgili olduðu sonucuna varýlmýþtýr. Bender-Gestalt testi sonuçlarý organik nedenli bir demansa iþaret etmediði gibi, demans testlerinde karmaþýk dikkatte bozulma dýþýnda bellek, yürütücü iþlevler ve görsel-uzaysal yetiler normal olarak belirlenmiþtir. Olgunun erkek kardeþinde de hastalýðýn heterozigot formu, hemokromatoza baðlý artrit ve kalp hastalýðý öyküsü bulunmaktadýr. Olgunun yapýlan rutin kan ve idrar tetkiklerinde anemi ve hiperglisemi saptanmýþtýr. Üst batýn ultrasonografisinde ýlýmlý splenomegali görülmüþtür. Karaciðer biyopsisi etiyolojisi tanýmlanamayan kronik karaciðer hastalýðý lehine yorumlanmýþtýr. Karaciðer dokusunda demir (10 mikrogram/ml) normalden yüksek deðerlerde bulunmuþtur. HFE geninin pozitif 115

KESEBÝR S, BAYRAKTAR E. bulunmasý, infertilite ve diabet varlýðýnda klinik olarak hemokromatoz tanýsý Gastroenteroloji Kliniði tarafýndan onaylanmýþtýr. Elektroensefalografide seyrek olarak dikenler ve yaygýn olarak yavaþ dalgalar gözlenmiþ, bu deðiþiklikler paroksistik olarak deðerlendirilmiþtir. Kranial manyetik rezonans görüntülemesinde bilateral bazal gangliyonlarda paramanyetik madde birikimine baðlý T1-W sekanslarda hiperintens sinyal deðiþiklikleri izlenmiþtir. Amonyak düzeyi (NH3: 37 µg/dl) normal gelen olguda hepatik ansefalopati tanýsý dýþlanmýþtýr. Evli olduðu dönemde çocuklarý olmadýðý için infertilite tedavisi gören olguda infertilite nedeni olarak hipogonadotropik hipogonadizm saptanmýþtýr. Kan þekerinin sürekli yüksek olarak izlenmesi üzerine yapýlan tetkikler sonucunda Tip II Diabetes Mellitus tanýsý konmuþtur. Öykü, psikiyatrik baký ve klinik gözlemlerimizden yola çýkarak, tetkik sonuçlarý ve konsültasyonlarla birlikte deðerlendirildiðinde, olgunun psikiyatrik tablosunun genel týbbi durumuna baðlý olduðu ve tanýnýn ''hemokromatoza baðlý psikotik bozukluk'' olacaðý düþünülmüþtür. TARTIÞMA Herediter hemokromatoz en sýk görülen otozomal resesif geçiþli metabolizma bozukluklarýndandýr, beyaz ýrkta homozigosite %0.3 oranýnda, heterozigosite %1.5 oranýnda izlenmektedir. Taþýyýcýlar %25 oranýnda demir metabolizma bozukluðu göstermektedir (Basset ve ark. 1984). Bronz diyabet diye de bilinen hemokromatozun en önde gelen bulgusu glukoz metabolizmasýndaki bozukluktur (Fairbanks 1986). Kan þekerinin yüksek olarak izlenmesi üzerine yapýlan tetkikler sonucunda Tip II Diabetes Mellitus tanýsý konan olgunun sürekli yüksek kan þekeri düzeyleri insülin tedavisine geçmeyi gerektirmiþtir. Hemokromatozda endokrin organ disfonksiyonu deðiþen sýklýklarda saptanmaktadýr. Pitüiter disfonksiyona baðlý hipogonadotropik hipogonadizm en sýk endokrin bozukluktur (McNeil 1983, Walton ve ark. 1983). Diðer pitüiter bez ve hedef organ aksýndaki bozukluklar çeþitli olgu serilerinde bildirilmekle birlikte genellikle asemptomatiktir ve sadece spesifik stimülasyon testleri ile gösterilebilmektedir (Charbonnel 1981). Otopsi çalýþmalarý demir birikimini pitüiter bezde diðer hücrelerden çok gonadotroplarda göstermiþtir. Hipogonadizmin nedeni olarak erkeklerde testiküler Leydig hücrelerinde demir birikiminin yol açtýðý hasar üzerinde durulmakla birlikte daha çok desteklenen santral orjin yani düþük luteinizan hormon (LH) ve folliküler stimülan hormon (FSH) plazma düzeyleri ortaya konmuþtur. Bazý araþtýrmacýlar ise hipotalamik bir defektin olabileceði üzerinde durmuþlardýr (Williams ve Frohman 1985). Yedi erkek olgu ile yapýlan bir çalýþmada hipogonadizmi olan kemokromatoz tanýlý hastalara kronik pulsatil gonadotropin releasing hormon (GnRH) tedavisi otuz gün boyunca uygulanmýþ ve bunun ardýndan yapýlan ölçümlerde serum testosteron, LH ve FSH düzeylerinde bir yükselmenin olmadýðý görülmüþtür (Duranteau ve Chanson 1993). Bizim olgumuzda da öyküde mevcut infertilitenin nedeni olarak hipogonadotropik hipogonadizm saptanmýþtýr. Bir baþka anormal birikim yeri adrenal kortekste zona glomerulozada özellikle aldosteron salýnýmýndan sorumlu alandadýr. Adrenal bez ve glukokortikoid salýnýmýna odaklanmýþ pekçok çalýþma vardýr. Ancak hemokromatozun yolaçtýðý bu fonksiyonel bozukluk þimdiye dek sadece iki olguda gösterilmiþtir (Bergeron ve Kovacs 1978, Hempenius 1999). Demir birikiminin psikiyatrik manifestasyonlarýndan psikiyatri literatüründe ve diðer medikal literatürde nadir olarak sözedilmektedir. Niederau herediter hemokromatozlu bazý olgularda depresyon, letarji ve oryantasyon bozukluklarýndan bahsetmektedir (1985). Taný konulduðu sýrada %80 olguda halsizlik ensýk izlenen semptomdur. Demans ve ataksi bildirilen semptomlar arasýndadýr (Jones 1983). Hemokromatozun klinik kanýtlarý bulunan (deride bronzlaþma, hepatosplenomegali, serum ferritin düzeyi ve transferrin satürasyon indeksi yüksekliði, þelatör ajanla pozitif üriner deðiþiklik) ve daha önce demir metabolizma bozukluðu gösterilmemiþ yedi olguda anksiyete, depresyon, obsesif kompulsif bozukluk ve panik ataklar bildirilmiþtir (Cutler 1989). Bizim olgumuz da dahil olmak üzere bildirilen olgularýn tümünde ilginç olarak, bazal gangliyonlardaki demir birikimi, psikiyatrik tablo dýþýnda beklenen nörolojik bulgulara neden olmamaktadýr. Niederau 163 olguluk serisinde psikiyatrik semptomlarý olan yedi olgu demir düzeylerinin azaltýlmasý ile baþarýlý bir þekilde tedavi edilmiþtir (Cutler 1991). Bu olgular kronik psikiyatrik rahatsýzlýklarý nedeniyle tedavi görüyorlardý, demir birikiminin klinik ve laboratuvar kanýtlarý mevcuttu ve demir birikiminin ikincil 116

HEMOKROMATOZA BAÐLI PSÝKÝYATRÝK BOZUKLUKLAR: PSÝKOTÝK BOZUKLUKLU BÝR OLGU VE LÝTERATÜRÜN GÖZDEN GEÇÝRÝLMESÝ Tablo 1. Cutler 1991'den alýntý Psikiyatrik Öykü Desferroksamin tedavisi semptomlar ve taný sonrasýnda izlem 60 y., kadýn Yineleyici depresyon 6 yýl süre ile, antidepresif Yakýnmalarý ortadan kalkmýþ ve tedaviye dirençli 36 aylýk izlemde ortaya çýkmamýþ 23 y., erkek Anksiyete, halsizlik 10 yýl süre ile Yakýnmalarý ortadan kalkmýþ ve 21 aylýk izlemde ortaya çýkmamýþ 26 y., kadýn Þizofreni, son 2 yýlda 10 yýl süre ile, antipsikotik Kompulsiyonlar ortadan kalkmýþ, kompulsif semptomlar ve klomipramine dirençli negatif semptomlarda iyileþme olmuþ, 15 aylýk izlemde ortaya çýkmamýþ 73 y., erkek Demans, görsel halusinasyonlar, 3 yýl süre ile, tedaviye Konfüzyonel tablo düzelmiþ, paranoid delirler, son 1 yýlda dirençli bellek önemli ölçüde konfüzyonel tablo ve ani geliþen iyileþmiþ, halusinasyon ve hafýza kayýplarý delirler ortadan kalkmýþ, 22 aylýk izlemde ortaya çýkmamýþ 23 y., erkek Yineleyici depresyon, 6 yýl süre ile, tedaviye Depresyon önemli ölçüde migren ataklarý dirençli iyileþmiþ, migren ataklarý ortadan kalkmýþ, 14 aylýk izlemde ortaya çýkmamýþ 36 y., erkek Anksiyete, prematür ejekülasyon 16 yýl süre ile, Anksiyete ortadan kalkmýþ, tedaviye dirençli olgu izleme gelmemiþ 59 y., kadýn Yaygýn anksiyete bozukluðu, 23 yýl süre ile, Anksiyete ortadan kalkmýþ, panik ataklar tedaviye dirençli 24 aylýk izlemde yakýnmasý olmamýþ olabileceði demir tedavisi, anemi, demir absorbsyon bozukluðu, hemoliz, alkolizm ve karaciðer hastalýðý dýþlanmýþtý (Tablo 1). 71 olgudan oluþan baþka bir seride iki hastada bildirilen sendrom demans, ataksi, rijidite ve myoklonik jerklerden oluþmaktadýr (Jones 1983). Flebotomi ile hemokromatozun klinik ve laboratuvar bulgularý iyileþirken demans, ataksi ve ansefalopatinin de gerilediði bildirilmiþtir. Demans ve ataksi ile karakterli benzeri 4 olgu 27 olgudan oluþan bir baþka seride de bildirilmiþtir (Victor 1965). Herediter hemokromatozlu bireylerde 6. kromozomda clas 1 major histokompatibilite lokusunda HFE geninde bir nokta mutasyonu tanýmlanmýþtýr (Jazwinska 1998). Son yýllarda bazý genetik çalýþmalarda HFE mutasyonu ile Alzheimer hastalýðý arasýnda kuvvetli bir baðdan sözedilmektedir. Demir metabolizma bozukluðu ile demir redoks aktivitesi bozukluðu ile Alzheimer hastalýðý birlikteliðini tanýmlayan çalýþmalar vardýr (Marshall 1997, Wain 2000). Bir çalýþmada bu nokta mutasyonu ailesel Alzheimer hastalýðý, eriþkin Down sendromu ve saðlýklý kontrol gurubu ile çalýþýlmýþtýr. Saðlýklý bireylerde Apolipoprotein E genotipi ile C282Y nokta mutasyonu arasýnda negatif bir iliþki gösterilmiþitir. Sonuç olarak Apolipoprotein E E4 negatif bireylerde HFE mutasyonu erkeklerde ailesel Alzheimer hastalýðýna predispoze bulunmuþtur, kadýnlarý neyin koruduðu sorusu ise bugün için yanýtsýz býrakýlmýþtýr (Moalem ve ark. 2000). 14 herediter hemokromatoz olgusu ile yapýlan bir çalýþmada 6 olguda lentiform nükleusta bilgisayarlý tomografi ve manyetik rezonans görüntülemede dens ve intens lezyonlar, transkranial ultrasonografi ile hiperekojen lezyonlar gösterilmiþtir (Berg ve Hoggenmüller 2000). Bu olgularýn hiçbiri bazal gangliyon hastalýðýna ilþkin klinik bulgu göstermemiþtir. Az sayýda otopsi bulgusu olarak bazal gangliyonlarda demir birikiminden sözedilmektedir. Etkilenen bireylerde az sayýda olguda serebellar bulgulardan, olgularda daha genel olarak halsizlik, psikomotor retardasyon, konfüzyondan bahsedilmektedir (Nielsen 1995). Bazal gangliyonlardaki birikim ile ferritin ve hemoglobin ölçümleri arasýnda korelasyon gösterilememiþtir. Globus pallidusta böyle bir birikim gösterilmediði halde histolojik ve histokimyasal olarak yüksek oranlarda demir bulunduðu bildirilmiþtir. Hallervorden Spatz sendromunda demir birikimi globus pallidus ve 117

KESEBÝR S, BAYRAKTAR E. substansia nigrada izlenmektedir ve burada astrosit ve mikroglialar içindedir. Ekstrasellüler demir birikimi ise perivasküler olarak serbest depozitler þeklinde görülmektedir. Psödokalsiyum da denen bu birikimler mulberry cisimcikleri olarak isimlendirilmektedir. Bir baþka pigment kompozisyonu ise seroid lipofuscin þeklindedir, bu nöromelanine dönüþebilmektedir. Nörotoksik olan nöromelaninin ekstrapiramidal semptomlardan sorumlu olduðu ileri sürülmektedir. Demir iyonu santral sinir sisteminde önemli rolü olan bazý enzimlerde, özellikle tirozin hidroksilaz, monoamin oksidaz ve fenilalanin hidroksilaz olmak üzere anahtar rol oynamaktadýr (Edwards ve ark. 1982). Demirin yüksek düzeyleri süperoksit iyon serbest radikal düzensizliðine yol açmaktadýr, katekolaminlerin oksidasyonunu ve lipid metabolizmasýný bozmaktadýr (Walton ve ark. 1985, Halliwell 1987). Beyin serbest radikallere özellikle duyarlýdýr. Çünkü membran lipidleri yüksek oranda doymamýþ yað asitlerinden oluþmaktadýr, beyinde antioksidan katalaz, süperoksid dismutaz ve glutatyon peroksidaz düþük düzeylerde bulunmaktadýr, beyin dokusu demirden oldukça zengindir (Halliwell 1987). Demir birikiminin beyindeki miktarý tahmin edilebileceðinden oldukça fazladýr, bu miktar karaciðerdekinin yüzde otuzu kadardýr. Yüksek demir doku düzeyleri koroid plexus ve ekstrapiramidal dokularda gösterilmiþtir (Edwards ve ark. 1982). Ancak bununla psikiyatrik semptomlar arasýnda bir baðlantý henüz kurulmamýþtýr. Bu olgu psikiyatrik semptomlarýn etiyolojisinde somatik faktörlerin rolüne iliþkin demir birikimine aittir. Ýki noktaya dikkat çekmeyi amaçlamýþtýr. Birincisi konvansiyonel tedavilere yanýt vermeyen psikiyatrik hastalýklarýn etiyolojisinde sistemik hastalýklar özellikle de depo hastalýklarý akla gelmelidir. Ýkinci olarak da hemokromatoz karaciðer hastalýðý olan erkek olgular dýþýnda da hatýrlanmalý ve tüm hastalarda sistemik bir deðerlendirme yapýlmalýdýr. KAYNAKLAR Basset ML, Halliday JW, Powell LW (1984) Genetic hemochromatosis. Seminars in Liver Disease, 4:217-227. Berg P, Hoggenmüller U, Hoffman E (2000) The basal ganglia in hemochromatosis. Neuroradiology, 42:9-13. Bergeron C, Kovacs K (1978) Pituitary siderosis. Am J Pathol, 93:295-309. Charbonnel B (1981) Pituitary dysfunction in idiophatic hemochromatosis. Acta Endocrinol, 98:178-183. Charlton RW, Abraham SC, Bothwell TH (1986) Idiopatic hemochromatosis. Hepatology, 6:142-145. Cutler P (1989) Desferroxamin in high ferritin diabetes. Diabetes, 38:1207-1210. Cutler P (1991) Iron overload in psychiatric illness. Am J Psychiatry, 148:147-148. Duranteau L, Chanson P, Blumberg Tick J (1993) Non-responsiveness of serum gonadotropines and testosterone to pulsatile GnRH in hemochromatosis. Acta Endocrinol, 128:351-354. Edwards CQ, Dadone MM, Skolnick MH (1982) Hereditary hemochromatosis. Clin Haematol, 11:411-435. Fairbanks VF (1986) Hemochromatosis: the neglected illness. Mayo Clin Proc, 61:296-298. Jazwinska EC (1998) Hemochromatosis: a genetic defect in iron metabolism. Bioessays, 20:562-568. Jones HR (1983) Idiopathic hemochromatosis: demantia and ataxia as presenting signs. Neurology, 33:1479-1483. Halliwell B (1987) The importance of free radicals and catalytic metal ions in human disease. Mol Aspects of Med, 8:135-153. Hempenius LMC (1999) Mineralocorticoid status and endocrine dysfunction in severe hemochromatosis. J Endocrinol Invest, 22:369-376. Marshall DS (1993) Prevalence of the C282Y and H63D polymorphism in hereditary hemochromatosis. Int J Mol Med, 34:389-393. McNeil LW (1983) The endocrine manifestations of hemochromatosis. Am J Med Sci, 85:7-13. Moalem S, Percy M, Andrews DF ve ark. (2000) Are HH mutations involved in Alzheimer Disease. Am J Med Genet, 93:58-66. Niederau C, Fischer R, Sonnenberg A (1985) Survival and causes of death in cirrhotic and noncirrhotic patients with primary hemochromatosis. N Eng J Med, 313:1256-1262. Nielsen JE (1995) Hereditary hemochromatosis: a case of iron accumulation in the basal ganglia. J Neurol Neurosurg Psychiatry, 59:318-321. Wain H (2000) Hemochromatosis gene nomenclature. Am J Med Genet (letter to editor), 98:1520-1527. Walton C, Kelly WF, Laing I ve ark. (1983) Endocrine abnormalities in idiophatic hemochromatosis. Q J Med, 52:99-110. Williams TCC, Frohman LA (1985) Hypothalamic dysfunction associated with hemochromatosis. Ann Intern Med, 103 550-551. 118