Kalıtsal Metabolik Hastalıklar Test Listesi



Benzer belgeler
SYNLAB. Kalıtsal Metabolik Hastalıklar 4* * 4W H « . i. '* % v*i Y» -V 'JO. M O v t. :<YJ a t *» * * * '* ^ ^ i i A e u V>*.

SEREBRAL TROMBOZLU ÇOCUKLARDA KLİNİK BULGULAR VE TROMBOTİK RİSK FAKTÖRLERİ

DÖNEM 4 PEDİATRİ STAJI DERS PROGRAMI B GRUBU (12/11/ /01/2019) 14/11/2018 Çarşamba

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür.

Bebeklikten Erişkinliğe Doğuştan Metabolik Hastalıkları Nasıl Tanırız? Dr. Ayşegül Tokatlı

Olgularla İntoksikasyon Tipi Doğumsal Metabolik Hastalıklar

δ-aminolevulinik ASİT

Gastrointestinal Sistem Hastalıkları. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Topaloğlu R, ÖzaltınF, Gülhan B, Bodur İ, İnözü M, Beşbaş N

Amino Asit Metabolizması Bozuklukları. Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya ABD

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

LOKOMOTOR SİSTEM SEMİYOLOJİSİ

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

HEREDİTER SFEROSİTOZ. Mayıs 14

SDÜ TIP FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı DÖNEM-IV, GRUP A PEDİATRİ STAJ PROGRAMI

KROMOZOMLAR ve KALITIM

v2

BÖLÜM I HÜCRE FİZYOLOJİSİ...

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

13/11/2018 Salı UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. 14/11/2018 Çarşamba POLKLİNİK VİZİTİ. Hekimin Hukuki Sorumlulukları Av. Sevim Ülkümen Çanak

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS)

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

AMİNO ASİT, KANTİTATİF (PLAZMA, İDRAR)

HALK SAĞLIĞI ANABĠLĠM DALI. Ders adı : Endokrin çevre bozucular ve tarama programı

Yaşlanmaya Bağlı Oluşan Kas ve İskelet Sistemi Patofizyolojileri. Sena Aydın

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

HAZIRLAYANLAR: Esra AYDIN ( ) Cansu SAMANCI ( ) Prof. Dr. Figen ERKOÇ Gazi Eğitim Fakültesi GAZİ ÜNİVERSİTESİ

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

GENETİK HASTALIKLARDA TOPLUM TARAMALARI

Konjenital hipotiroidi. Yrd. Doç. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Endokrinolojisi

PERİNATAL HERPES VİRUS İNFEKSİYONLARI. Uzm.Dr.Cengiz Uzun Alman Hastanesi Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları

Yağ Asitlerinin Metabolizması- I Yağ Asitlerinin Yıkılması (Oksidasyonu)

TUBULOPATİLER. Dr Salim Çalışkan

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

SDÜ TIP FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı DÖNEM-IV, GRUP 3 PEDİATRİ STAJ PROGRAMI

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 4. SINIF DERS PROGRAMI

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi

Prolidaz; Önemi ve güncel yaklaşımlar

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

SDÜ TIP FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı DÖNEM-IV, GRUP B PEDİATRİ STAJ PROGRAMI

Dr. Can CELİLOĞLU Adana Numune E.A.H. Çocuk Sağ.ve Hast. Kliniği

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ


SDÜ TIP FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı DÖNEM-IV, GRUP B PEDİATRİ STAJ PROGRAMI

ÖĞRENİM HEDEFLERİ Öğrenciler 3. sınıfın sonunda;

BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ

Omurga-Omurilik Cerrahisi

08/02/2019 Pazartesi 06/02/2019. Cuma 08: 30 10: 00 UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ. Çarşamba UZMANLA KLİNİK- POLKLİNİK VİZİTİ

HUMAN ALBÜMİN Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Finansal Analiz Daire Başkanlığı Mali Hizmetler Kurum Başkan Yardımcılığı

Op Dr Aybala AKIL. ACIBADEM Bodrum Hastanesi

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir.

YENİDOĞAN DÖNEMİNDE KALITSAL METABOLİK HASTALIKLARA YAKLAŞIM. Dr. Neslihan ÖNENLİ-MUNGAN Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatri Anabilim Dalı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

Ailesel Akdeniz Ateşi (AAA)

Yenidoğanda respiratuvar distres R. ÖRS Yenidoğan muayenesi R. ÖRS Yenidoğan muayenesi R. ÖRS

TANDEM MS İLE GENİŞLETİLMİŞ YENİ DOĞAN TARAMA SONUÇLARI: DİYARBAKIR

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Diyabetes Mellitus. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Çocuklarda işitme kaybı-azlığı ve nörolojik hastalıklar. Prof. Dr. Yüksel Yılmaz Marmara Üniv. Tıp Fak. Çocuk Nörolojisi BD.

İçİnDEkİLER Bölüm 1 İÇKİLER 1

Konvülsiyon tanımı ve sınıflandırması Epilepsi tanım ve sınıflandırması İlk afebril nöbet ile başvuran çocuğa yaklaşım Epileptik sendrom kavramı

Çocuklarda beslenme durumunun değerlendirilmesi. Dr. Ceyda TUNA KIRSAÇLIOĞLU

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ

ADRENAL YETMEZLİK VE ADDİSON. Doç. Dr. Mehtap BULUT Bursa Şevket Yılmaz EAH Acil Tıp Kliniği

ÇOCUKLUK ÇAĞINDA KRONİK KARIN AĞRISI

BİYOKİMYA ANABİLİM DALI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

MULTİPL SKLEROZ(MS) Multipl Skleroz (MS) genç erişkinleri etkileyerek özürlülüğe en sık yolaçan nörolojik hastalık

10/04/ /04/2019 Pazartesi. Çarşamba

EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI DÖNEM IV GRUP 4

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

BİRLEŞİK PRENATAL TARAMA TESTLERİ. Dr. Alev Öktem Düzen Laboratuvarlar Grubu

MİNERALLER. Dr. Diyetisyen Hülya YARDIMCI

İÇ HASTALIKLARI. 2.GÜN Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK

Doç.Dr.Berrin Karadağ Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları ve Geriatri

SDÜ TIP FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı DÖNEM-IV, GRUP B PEDİATRİ STAJ PROGRAMI

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

Kriyopirin İlişkili Periyodik Sendrom (CAPS)

HEMOLİTİK ÜREMİK SENDROM

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

TIBBİ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI MEZUNİYET SONRASI (UZMANLIK) EĞİTİMİ DERS MÜFREDATI

Ankilozan Spondilit BR.HLİ.065

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ)

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu. Yaşlı Bakım-Ebelik. YB 205 Beslenme İkeleri

NEFRİT. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT. Genel Bilgiler. Nefrit

Sistinozis ve Herediter Multiple Ekzositoz Birlikteliği

Transkript:

Kalıtsal Metabolik Hastalıklar Test Listesi Ankalab Laboratuvarları

Kalıtsal Metabolik Hastalıklar Test Listesi Günlük diyetle alınan besin maddeleri (temel olarak protein, karbohidratlar, yağlar) ve endojen yıkımla ortaya çıkan bileşikler, çok sayıda enzim ve taşıyıcı proteinin rol oynadığı reaksiyonlar sonunda organizmanın kullanabileceği veya organizmaya zarar vermeden vücuttan uzaklaştırılabilecek maddelere dönüştürülürler. Metabolizma, vücut dokularında sentez ve yıkımla ilgili bu kimyasal reaksiyonların tümüdür. Kalıtsal metabolik hastalıklar ise özellikle protein, karbohidrat ve yağların sentez ve katabolizmasında meydana gelen kalıtsal bozukluklardır. Biyokimyasal yollarda işlevi olan enzim ve proteinlerin sentezi farklı kromozomlar üzerindeki genler tarafından kodlanmaktadır. Genlerde meydana gelen mutasyonlar enzim sentezinin, aktivitesinin azalmasına veya enzimin kofaktörü bağlayıp aktif hale gelmesinde bozukluklara neden olabilmektedir. Mutasyonlar, enzimleri etkilediği gibi taşıyıcı proteinlerin miktar veya fonksiyonlarını da bozabilmektedir. Kalıtsal metabolik hastalıklar (KMH), bütün sistemleri ilgilendiren çok farklı klinik bulgularla karşımıza çıkabilmektedir. Hatta aynı metabolik hastalığı olan hastaların bile birbirinden çok farklı klinik bulguları olabilmektedir. Klinik bulgulardaki bu farklılıklar, o gende meydana gelen mutasyonların çeşitliliği nedeniyle enzim, kofaktör veya taşıyıcı proteinlerin miktar ve fonksiyonlarının değişik derecelerde etkilenebilmesinden kaynaklanmaktadır. Klinisyenlerin, kalıtsal metabolik hastalıklarla karşılaştığı durumlar Yenidoğan taramaları Metabolik hastalığı düşündüren bulguları olan hastanın tanısı Acil başvuran hastanın tanı ve tedavi yönetimi Tanı almış hastada özgün tedaviye yanıtın değerlendirilmesi Kalıtsal metabolik hastalık tanısı konulan hastanın uzun süreli izlemi Kalıtsal metabolik hastalıkların yukarıda bahsedilen tarama, tanı, tedavi ve izleminde rutin ve özel biyokimyasal analizlere ve dolayısıyla yeterli ve kaliteli bir laboratuvara, kalıtsal metabolik hastalıklarda deneyimli bir klinik biyokimya uzmanının desteğine ihtiyaç duyulur. Özellikle kalıtsal metabolik hastalıklarda klinik laboratuvar testlerinin, klinik karar verme ve tedaviyi yönlendirme aşamasında katkısı çok yüksek orandadır.

Kalıtsal metabolik hastalıkların tanı ve tedavisinde gecikmenin sonuçları Ciddi kalıcı sekellerin ortaya çıkması Tanı konulamadan hastanın kaybedilmesi Sonraki gebeliklerde prenatal tanı şansının ortadan kalkması Tanı ve tedavide gecikmenin nedenleri Metabolik hastalıkların nadir olduğunun düşünülerek diğer nedenler dışlandıktan sonra metabolik hastalıkların akla gelmesi Metabolik hastalıkların tanısı için bu yollarla ilgili çok geniş bilgiye ihtiyaç olduğunun düşünülmesi Tanı koydurucu testlere ulaşımın zor olduğunun düşünülmesi Bu yanlış anlayışın tersine metabolik hastalıkların ön tanısı, öykü, klinik bulgular ve her hasta çocukta yapılabilen ilk basamak incelemeleri ile konulabilmekte ve acil yaklaşım yapılabilmektedir. Her hastada yapılabilen rutin biyokimyasal testlerle olası bir metabolik hastalığı olan hastanın saptanması ve ilk acil tedavi yaklaşımının sağlanmasına karşın kesin tanı daha özel metabolik testlerin yapılmasını gerektirir. Metabolik hastalıkların tanısında önemli noktalar Hiç bir test tek başına bütün metabolik hastalıkların tanısının konulması için yeterli değildir. Eğer doğumsal metabolik hastalıkların tanısı için gerekli örnekler, hastalığa ait karakteristik bulguların ortaya çıkacağı zamanda ve uygun şekilde alınmazsa spesifik tanı atlanabilir ve özellikle akut bozulma ile seyreden hastalıklarda ikinci bir şans da olmayabilir. Seçilecek testler hastanın klinik bulgularına ve rutin biyokimyasal incelemelerin sonuçlarına göre belirlenmelidir.

Laboratuvarımızda yapılan metabolik testler: Birinci Basamak Metabolik İncelemeler Spot metabolik testler Siyanid nitroprussid testi Dinitrofenilhidrazin (DNPH) testi Demir-3- klorür testi Berry spot test Sülfit testi İdrarda redüktan madde aranması (Benedict Testi) Amonyak Laktik Asit Pirüvik Asit İdrar Şeker Kromatografisi İdrar Total Glukozaminoglikan Düzeyi İkinci Basamak Metabolik Testler Kantitatif Amino Asit Analizi Plazma İdrar Beyin omurilik sıvısı (BOS) İdrar Organik Asit Analizi Yenidoğan Taraması (Tandem MS MS/Ardışık kütle spektrometrisi) Peroksizomal Profil Çok uzun zincirli yağ asitleri (C:22, C:24, C:26) analizi Fitanik asit Pristanik Asit Porfiri Testleri Aminolevülinik asit (ALA) Porfobilinojen (PBG) Porfirin izomerleri (idrar) Üroporfirin Heptakarboksiporfirin Koproporfirin I Pentakarboksiporfirin Hekzakarboksiporfirin Koproporfirin III Spesifik Enzim Aktiviteleri Biyotinidaz / Biyotinidaz eksikliği Kitotriozidaz / Lizozomal depo hastalıkları tarama Sfingolipidozlara Yönelik Spesifik Enzim Aktiviteleri Aril sülfataz A / Metakromatik lökodistrofi α-galaktozidaz A / Fabry hastalığı Asit β-galaktozidaz / GM1 Gangliosidoz β-heksozaminidaz A / GM2 Gangliosidoz - Tay-Sachs hastalığı β-heksozaminidaz A-B / GM2 Gangliosidoz - Sandhoff hastalığı Serebrozid β-glukosidaz / Gaucher hastalığı Serebrozid β-galaktosidaz / Krabbe hastalığı Konjenital Glikozilasyon Bozuklukları (CDG) Taraması

Birinci Basamak Metabolik Testler Spot Metabolik Testler Genellikle metabolizma laboratuvarına gelen örneklerden (idrar organik asit analizi, idrar amino asit analizi için) tarama testi olarak hemen çalışılır. Metabolit pozitifliğinde idrar renginde değişiklik oluşumunun gözlenmesine dayanan testlerdir. Pozitif saptanan olguların örneklerinden diğer testler (kantitatif plazma ve idrar amino asit analizi, idrar organik asit analizi) acil kapsamına alınarak hemen çalışılır. Siyanid nitroprussid testi Dinitrofenilhidrazin (DNPH) testi Demir-3- klorür testi Berry spot testi İdrarda redüktan madde aranması (Benedikt reaksiyonu) İdrarda şeker (glukoz, galaktoz, fruktoz, laktoz, mannoz, ksiloz fakat sukrozda değil) varlığını araştırmak için kullanılan, idrarda oluşan renk değişikliğinin yorumlanmasına dayanan bir tarama testidir. Özellikle galaktozemiler, herediter fruktoz intoleransının tanısında ilk tarama testi olarak kullanılır. Pozitifliğinde idrar şeker kromatografisi yapılır. Sülfit testi Yenidoğan döneminde tedaviye dirençli konvülziyonlarla karakterize molibden kofaktör eksikliği ve izole sülfit oksidaz eksikliklerinde, metabolik blok nedeniyle sülfata dönüşemediği için artmış olan sülfitin idrarda artışını göstermeye yarayan bir dipstik testidir. İdrarda sülfit varlığında stripte pembe renk oluşur. Reaksiyon yüksek miktarlardaki askorbik asitle inhibe olur. Oda sıcaklığında sülfit hızlıca sülfata oksidasyona uğradığı için, testin hasta başında hala sıcak olan taze idrarda yapılması önerilmektedir. Pozitifliğinde plazma ve idrar kantitatif amino asit analizi ile ileri inceleme gerekir. Amonyak Akut ensefalopati (değişik derecelerde bilinç kaybı ve inatçı kusma) bulgularıyla gelen hastanın evaluasyonunda kullanılan birinci basamak incelemelerdendir. Yüksekliği (hiperamonemi) üre siklus enzim bozukluklarının ve diğer nedenlere bağlı ikincil nedenlerin (karaciğer yetmezliği, organik asidemiler, yağ asidi oksidasyon bozuklukları, valproik asit, L-asparajinaz kullanımı gibi) araştırılmasını ve ileri incelemeler yapılmasını gerektirir.

Laktik Asit Metabolik asidozun ayırıcı tanısında laktik asidozun eşlik edip etmediğinin saptanması ve primer laktik asidozlar ın tanısında kullanılır. Artışının en sık nedeni doku hipoksisidir. Primer laktik asidozlar, tüm laktik asidozlu hastaların çok küçük bir kısmını oluşturur. Kan ve BOS örneğinde çalışılır. Pirüvik Asit Laktik asit yüksekse ayırıcı tanı için gereklidir. Laktik asit/pirüvik asit oranının elde edilmesi için kullanılır. Tek başına pirüvik asit bakılmasının klinik bir anlamı yoktur. Kan ve BOS örneğinde laktik asit ile eş zamanlı alınmış örneklerde çalışılır. İdrar Şeker Kromatografisi Benedikt reaksiyonu ile redüktan madde pozitifliği saptandığında redüktan madde türünün ayırt edilmesi için gereklidir. Kromatografide glukoz, galaktoz, fruktoz, laktoz bölgesinde boyanma görülmesi ile yorumlanır. Gözle değerlendirilerek lekenin büyüklüğüne göre hafif, orta ve yoğun olarak rapor edilir. Hipoglisemi atakları ve idrar redüktan madde pozitifliği olan hastada fruktoz bölgesinde boyanmanın görülmesi, herediter fruktoz intoleransını düşündürür. Karaciğer yetmezliği, katarakt bulguları ve idrarda redüktan madde pozitifliği olan bir yenidoğanda galaktoz bölgesinde boyanmanın görülmesi galaktozemiyi düşündürür. İdrar Total Glukozaminoglikan Düzeyi Mukopolisakkaridoz şüphesi oluşturan klinik bulgu (ilerleyici psikomotor gerilik, kaba yüz görünümü, hepatosplenomegali, kemik ve eklem displazisi gibi) varlığında ilk basamak tarama testi olarak kullanılan kantitatif bir testtir. Pozitifliğinde klinik bulgulara göre şüphelenilen mukopolisakkaridoz tipine yönelik enzim analizi yapılır. İkinci Basamak Metabolik Testler Rutin biyokimyasal testler olası bir metabolik hastalığı olan hastanın saptanmasını sağlamasına ve önemli ipuçları vererek ayırıcı tanıyı daraltmasına karşın kesin tanı daha özel metabolik testlerin yapılmasını gerektirir. Burada önemli bir nokta, hiç bir testin tek başına bütün metabolik hastalıkların tanısının konulması için yeterli olmadığıdır. Bir diğer çok dikkat gerektiren özellik de, eğer doğumsal metabolik hastalıkların tanısı için gerekli örnekler, hastalığa ait karakteristik bulguların ortaya çıkacağı zamanda ve uygun şekilde alınmazsa tanı atlanabilir ve özellikle akut bozulma ile seyreden hastalıklarda ikinci bir şans da çoğunlukla olmaz. Seçilecek testler hastanın klinik bulgularına ve rutin biyokimyasal incelemelerin sonuçlarına göre belirlenir.

Kantitatif Amino Asit Analizi Primer amino asit metabolizma bozukluklarının teşhisi, izlemi ve diğer bazı metabolik hastalıklara ikincil amino asit değişikliklerinin saptanması için kullanılan bir testtir. Plazma, idrar ve beyin omurilik sıvısında yapılabilmektedir. Amino asit metabolizma bozuklukları, bir veya birkaç amino asitin sentezi veya yıkımındaki kalıtsal bozukluklardır. Amino asit metabolizma bozukluklarının bulguları yenidoğan, infant, adölesan ve yetişkin yaşlarda ortaya çıkabilmesine karşın özellikle yenidoğan ve infant döneminde başlangıç gösterir. Amino asit metabolizma bozukluklarında sık görülen klinik ve laboratuvar bulguları Nörolojik-Psikiyatrik Akut ensefalopati Gelişim geriliği Öğrenme güçlüğü Hipotoni Koreatetoz Yürüme bozuklukları Davranış değişiklikleri Spastisite İnme Gastrointestinal Protein intoleransı Beslenme güçlüğü Büyüme geriliği Hepatomegali Pankreatit Kardiyovasküler Rekürren venöz tromboz Aritmiler Renal Ürolitiasis Renal tubülopati Dermatolojik Saç kaybı Trikoreksis nodoza Deri ülserleri Oftalmolojik Lens dislokasyonu Optik atrofi Gece körlüğü Korneal ülserasyon İdrar rengi ve kokusunda değişiklik Laboratuvar Hipertransaminazemi Metabolik asidoz Hiperamonemi Hipoglisemi Ketonüri Nötropeni Megaloblastik anemi Koagülopati Hiperimmunoglobulin G Hiperimmunoglobulin E Alfa-fetoprotein artışı Ferritin artışı Hipoürisemi Hipokreatinemi Osteoporoz Kalıtsal metabolizma hastalığı şüphe edilen her çocukta akut hastalık sırasında alınan örneklerde plazma amino asitleri değerlendirilmelidir. Kalıtsal metabolik hastalıklar dışında endokrin hastalıklar, karaciğer, kas ve gastrointestinal tutulum ile seyreden hastalıklar, neoplastik hastalıklar, beslenme bozuklukları, böbrek yetmezliği ve yanıklar gibi edinsel klinik endikasyonlarda da kullanılmaktadır.

Yenidoğan Taraması (Tandem MS MS/Ardışık Kütle Spektrometrisi) Tandem MS MS yöntemi ile çoğu amino asitler, serbest karnitin (C0) ve C2 den C18 e kadar karbon içeren açil-karnitinler saptanabilmektedir. Genişletilmiş yenidoğan taraması kapsamında hayatın 3-5. günlerinde yenidoğanların topuğundan Gutrie kağıdına alınan kan örneğinden bu yöntemle 45 ayrı kalıtsal metabolik hastalığın tanısı konulabilmektedir. Sadece yenidoğan döneminde değil, herhangi bir yaşta ortaya çıkabilen bu tür hastalıkların olup olmadığı bu yöntem kullanarak taranabilmektedir. Yenidoğan taramasında saptanabilen hastalıklar Amino asit metabolizma bozuklukları Yağ asidi oksidasyon bozuklukları Organik asidemiler Karnitin metabolizma bozuklukları

İdrar Organik Asit Analizi Organik asitler, çeşitli metabolik yolaklarda ortaya çıkan fizyolojik ara ürünlerdir. Bu metabolik yolaklardan biri veya birkaçında blok varsa, blok sonrasında oluşması gereken ürünlerin azalmasına ve blok öncesinde ara ürünlerin (organik asitler) birikmesine neden olur. Biriken organik asitler idrarla atılır. İdrar organik asit analizi, bu tür metabolitlerin saptanmasında en güvenilir metoddur. Özellikle artmış anyon açığının olduğu metabolik asidozlu hastaların evaluasyonunda (organik asidemiler) ve yağ asidi oksidasyon bozuklukları, Karnitin siklus bozuklukları ve serebral organik asidemilerin tanısı ve izleminde kullanılmaktadır. İdrar organik asit incelemesi ile en az 45 metabolik hastalık spesifik olarak tanımlanabilir. İdrar organik asit analizinin özellikle çok yararlı olduğu klinik durumlar Anyon açığının olduğu nedeni bilinmeyen ciddi ve dirençli metabolik asidoz Özellikle yenidoğan döneminde olmak üzere yoğun, ciddi ketonüri varlığı Akut ensefalopati sırasında hiperamonemi, hipoglisemi, laktik asidemi saptanan hastalar Konvülziyon, inme, psikomotor gelişim geriliği gibi ciddi nörolojik bulguların varlığı İdrar organik asit analizi ile saptanabilen hastalık grupları Organik asidemiler Serebral organik asidemiler Yağ asidi oksidasyon bozuklukları Karnitin metabolizma bozuklukları Amino asit metabolizma bozuklukları Üre siklus enzim bozuklukları Organik asidemiler, tipik olarak hayatın erken dönemlerinde akut, hayatı tehdit edici ensefalopati bulguları veya daha büyük çocuklarda tekrarlayan metabolik dekompanzasyon atakları ve açıklanamayan gelişim geriliği ile ortaya çıkarlar. Serebral organik asidemiler, kanda metaboliz asidoz ve laktik asidozun olmadığı, yavaş ilerleyici, genellikle makrosefalinin eşlik ettiği, santral sinir sistemi tutulumu ile seyreden hastalıklardır. Yağ asidi oksidasyon bozuklukları ve karnitin siklus bozuklukları Tekrarlayıcı hipoglisemiye bağlı akut ensefalopati atakları, Kardiyomiyopati, kardiyak aritmiler gibi kardiyak tutulum bulguları, Hipotoni, çabuk yorulma, egzersizle rabdomyoliz atakları gibi kas tutulum bulguları, Karaciğer yetmezliği, reye-benzeri sendrom gibi karaciğer tutulum bulguları ile ortaya çıkarlar

İdrar organik asit analizi kalıtsal metabolik hastalıklarının tanısı dışında kullanıldığı diğer durumlar Disbiyozis (gastrointestinal sistem flora bozukluğu nedeni ile oluşan patolojiler) Hücre enerji ve mitokondriyal enerji metabolizma dengesizlikleri Nörotransmitter metabolizması, vitamin/mineral kofaktörlerinin eksikliklerine ikincil olarak gelişmiş degişiklikler Peroksizomal Profil Çok uzun zincirli yağ asitleri (C:22, C:24, C:26) analizi Fitanik asit Pristanik Asit İntrauterin dönemden başlayarak yenidoğan, infant, çocukluk, ergenlik ve hatta yetişkinlikte çok farklı klinik bulgularla ortaya çıkabilen peroksizomal hastalıkların taraması, tanısı ve ayırıcı tanısının yapılmasında kullanılan biyokimyasal analizlerdir. Peroksizomal hastalıklarda görülebilen klinik bulgular Kraniyofasiyal dismorfizm, iskelet anomalileri, ekstremitelerde proksimal kısalık, epifizlerde kalsifik noktalanma Ensefalopati, konvülziyon, gelişme geriliği, hipotoni Davranış değişiklikleri Periferik nöropati, anormal yürüme paterni, ataksi Retinopati ve katarakt gibi oküler bozukluklar Sensorinöral işitme kaybı Hiperbilirubinemi, hepatomegali ve kolestaz gibi karaciğer hastalığı Büyüme geriliği Hipokolesterolemi Vitamin E eksikliği Osteoporoz Bütün peroksizomal hastalıkların tanısını koyduracak tek bir test yoktur. Peroksizomal hastalıklarda ayırıcı tanı, klinik bulgu temelinde peroksizomal işlevleri test etmeye yarayan bir seri biyokimyasal testin yapılması ve yorumlanması ile yapılır. Çok uzun zincirli yağ asitleri (C22; C24; C26), fitanik asit ve metaboliti olan pristanik asit düzeylerinin ölçümü, peroksizomal hastalıkların tanısında kullanılan temel incelemelerdir. Lizin amino asidinin peroksizomal katabolizmasında ortaya çıkan pipekolik asit idrar organik asit analizinde saptanabilmektedir. Plazmada veya idrar organik asit analizinde pipekolik asit düzeyinin ölçülmesi, peroksizomal profil içerisinde sayılabilir.

Porfiri Testleri Aminolevulinik asit (ALA) Porfobilinojen (PBG) Porfirin izomerleri (idrar) Üroporfirin Pentakarboksiporfirin Kalıtsal nedenlere bağlı akut ve kütanöz porfirilerin, alkol intoksikasyonu, akut ve kronik kurşun toksisitesi, tirozinemi tip 1 ile ilişkili akut porfiri gibi ikincil porfilerin tanısında ve izleminde kullanılan testlerdir. Akut porfirilerin çoğunluğu otozomal dominant geçiş gösterir. Çoğunlukla adölesanlar, genç yetişkinler ve yaşlılarda görülür. Kadınlarda 10-15 kez daha sıktır. Genellikle akut atak öncesi stres, enfeksiyon, premenstrüel dönem, çeşitli ilaçlar gibi predispozan bir faktör vardır. Akut porfirilerde görülen klinik ve laboratuvar bulguları Akut, ciddi kolik tarzı karın ağrısı Bulantı, kusma Kabızlık, subileus tablosu Subileus tablosu Taşikardi Hipertansiyon Heptakarboksiporfirin Hekzakarboksiporfirin Koproporfirin I Koproporfirin III Motor nöropati Konvülziyonlar Psikiyatrik bozukluklar Konfüzyon, koma Hiponatremi, hipomagnezemi İdrar renginin bekleyince kırmızımsı olması Kütanöz porfiriler, otozomal dominant geçiş gösterir ve güneşe maruz kalma sonrası deride ağrılı şişlik, ödem, yanma veya soyulma, büllerin oluşması, skarlaşma, hirşutizm gibi dermatolojik bulgularla ortaya çıkar. Spesifik Enzim Aktiviteleri Biyotinidaz /Biyotinidaz eksikliği Yenidoğan taramasında pozitiflik veya biyotinidaz eksikliğine özgü klinik bulgu (dermatit, alopesi, metabolik-laktik asidoz, sensorinöral işitme kaybı gibi) varlığında kesin tanı amacıyla kullanılır.

Kitotriozidaz / Lizozomal depo hastalıkları tarama, Gaucher hastalığı tarama, tedavi ve izlemi Özellikle Gaucher hastalığı olmak üzere lizozomal depo hastalıklarını şüphelendiren klinik bulgu varlığında tarama testi olarak kullanılır. Ayrıca enzim replasman tedavisi alan Gaucher hastalarının tedaviye yanıtının değerlendirilmesi ve izleminde de kullanılır Sfingolipidozlara Yönelik Spesifik Enzim Aktiviteleri Aril sülfataz A / Metakromatik lökodistrofi α-galaktozidaz A / Fabry hastalığı Asit β-galaktozidaz / GM1 Gangliosidoz β-heksozaminidaz A / GM2 Gangliosidoz - Tay-Sachs hastalığı β-heksozaminidaz A-B / GM2 Gangliosidoz - Sandhoff hastalığı Serebrozid β-glukosidaz / Gaucher hastalığı Serebrozid β-galaktosidaz / Krabbe hastalığı Sfingolipidozlar, sfingolipidlerin yıkım yolağında görevli enzimlerin veya aktivatör proteinlerin primer eksiklikleri sonucunda birikmeleri ile ortaya çıkar. İntrauterin dönemden başlayarak, yenidoğan, çocukluk, ergenlik ve yetişkinlikte ana olarak santral ve periferik sinir sistemi, visseral organların tutulumu, görme ve işitme ile ilgili bulgular olmak üzere çok geniş spektrumda klinik bulguların ortaya çıkabildiği ilerleyici bir grup lizozomal depo hastalığıdır. X-e bağlı geçiş gösteren Fabry hastalığı dışında hepsi otozomal resesif geçiş gösterir. Sfingolipidozlarda sık görülen klinik ve laboratuvar bulguları Nörolojik-Psikiyatrik Oftalmolojik Gastrointestinal Ataksi Pigmenter retinopati Distoni Kornea verticillata Hipotoni Korneal bulanıklık Neonatal hipotoni Vertikal supranüklear palsi Hematolojik Konvülziyon Optik atrofi Myoklonus Romatolojik Periferik nöropati Akroparestezi Mental retardasyon Ağrılı kontraktürler Demans Diğer Kemik deformiteleri Psikiyatrik bulgular Kemik ağrısı Osteopeni Büyüme geriliği Hepatosplenomegali Karın ağrısı Anemi Lökopeni Non-immün hidrops fötalis Akciğer tutulumu Böbrek yetmezliği Terlemede azalma

Bu gruptaki hastalıkların klasik tiplerinde klinik bulgular ve hastalığın seyri genellikle hastalığın tipine karakteristiktir. Sfingolipidoz şüphesi, genellikle hastalığın öyküsünün (özellikle bulguların başlangıç yaşı ve ilk bulgular) dikkatli alınması, fizik muayenede düşündürücü pozitif bulgular, oftalmolojik muayene bulguları, görüntüleme yöntemleri ve nörofizyolojik çalışmalarda elde edilen bulgular sonucunda oluşur, ancak; kesin tanı için bir dizi biyokimyasal test gereklidir. Geç başlangıçlı tiplerinin tanınması genellikle çok daha zordur. Bütün sfingolipidozların saptanmasını sağlayacak bir tarama testi yoktur. Sfingolipidozların tanısı genellikle, hastalığa spesifik enzim aktivitesinin düşüklüğünün gösterilmesi ile konulmaktadır. Bu enzimler çoğu hücrede, organda eksprese edilmektedir, ancak; en sık kullanılan lökositlerde enzim aktivitelerinin ölçülmesidir. Spesifik hastalıkların düşünüldüğü durumlarda bazen tanı için daha kompleks biyokimyasal testler ve mutasyon analizleri gerekebilir. Konjenital Glikozilasyon Bozuklukları (CDG) Taraması Birçok protein, 3 veya 4 anten benzeri oligosakkarid yapısı (glikan) ile posttranslasyonel modifikasyona uğrayarak glikozillenir. Bu modifikasyon endoplazmik retikulum ve golgi cisimciğinde gerçekleşir ve glikozillenmiş protein sekrete edilir. Ekstraselüler (transferrinpıhtılaşma faktörleri gibi serum proteinleri) proteinler, membran proteinleri ve intraselüler (lizozomal enzimler gibi) proteinlerin büyük çoğunluğu bu şekilde glikozillenir. Proteinlerin tam fonksiyonel olabilmelerini sağlayan posttranslasyonel modifikasyon türlerinden glikozilasyon ile ilişkili kalıtsal bozukluklar konjenital glikozilasyon bozuklukları (Congenital Disorders of Glycosylation-CDG) olarak bilinmektedir. Hastada konjenital glikozilasyon bozukluğu olup olmadığı en sık olarak, bir serum proteini olan transferrinin glikozilasyon durumunun gösterilmesine dayanan testlerle taranmaktadır. Transferrinin bu şekilde glikolize izomerlerinin saptanması, konjenital glikozilasyon bozukluklarının 2 ana tipinden biri olan N-glikozilasyon bozukluklarının taramasında kullanılırken, O-glikozilasyon bozukluklarının taramasında kullanılamaz.

CDG lerde sık görülen klinik ve laboratuvar bulguları Prenatal İntrauterin büyüme geriliği Konjenital mikrosefali Nörolojik Psikomotor gelişim geriliği Edinsel mikrosefali Progresif hidrosefali Oftalmolojik İris kolobomu Katarakt Gastrointestinal Tekrarlayıcı kusmalar Diyare Dismorfik bulgular Meme başı çöküklüğü Lipodistrofi İktiyozis Diğer Büyüme geriliği Boy kısalığı Kardiyomyopati Perikardiyal efüzyon Kalp yetmezliği Ciddi fötal hipokinezi Korpus kallosum atrofisi Serebellar hipoplazi Hipotoni Ataksi Pigmenter retinopati Optik atrofi Protein kaybettirici enteropati Reye-benzeri tablo Lenfödem Deri hiperlaksisitesi Eklem hiperlaksisitesi Böbrek yetmezliği Nefrotik sendrom Açıklanamayan ateş atakları İmmün yetmezlik Anemi Dandy-Walker malformasyonu Non-immün hidrops fötalis İnme benzeri ataklar Konvülziyon İşitme kaybı Strabismus Nistagmus Hepatik fibrozis Hepatosplenomegali Hipertransaminazemi Eklem deformitesi Kemik displazileri Tırnak deformiteleri Non-spesifik dismorfik bulgular Nötropeni Trombositopeni Koagülasyon faktörlerinde düşüklük Kreatin kinaz yüksekliği Hipotiroidi

CDG saptanan sendromik durumlar Kronik diyare/protein kaybettirici enteropati Karaciğer fibrozisi ile seyreden sendromlar İktiyozis sendromları Nörosendromik katarakt/kolobama/glakom/optik atrofi/nistagmus Nörosendromik sensorinöral sağırlık Nörosendromik tekrarlayıcı enfeksiyonlar + lökositoz Nörosendromik nefrotik sendrom Konjenital myastenia gravis Epizotik hipertermiyle seyreden nörolojik sendromlar Kutis laksa sendromları Konjenital diseritropoietik anemi Tip II Sendromik kardiyomiyopati Spondilo-, epi-, metafizyal displazi Nörosendromik radio-ulnar sinostozis Nörolojik tutulum çok hafif olabilmektedir. Özellikle başka bir organ tutulumunun da eşlik ettiği açıklanamayan nörolojik hastalık olmak üzere nedeni açıklanamayan her türlü nörolojik hastalıkta ve hatta nörolojik tutulum olmasa bile açıklanamayan tüm sendromlarda konjenital glikozilasyon bozukluklarının mutlaka araştırılması önerilmektedir. Sonuçların Raporlanması Metabolik testlerin sonuçları, çocuk metabolizma hastalıkları uzmanı tarafından yorumlanmaktadır. Sonuçlarda spesifik bir hastalığa özgü bir profil saptandığında saptanan bulguların, klinik bulgularla korelasyonu, ayırıcı tanı, yapılması önerilen ilave biyokimyasal testler ve in vitro doğrulayıcı çalışmalar (enzim analizi, moleküler tanı) belirtilerek rapor edilir. Gerektiğinde çocuk metabolizma hastalıkları uzmanı tarafından ilgili hekim ve klinikle temasa geçilerek konsültasyon hizmeti verilir. *Kalıtsal metabolik hastalıklara yönelik testler ve ayırıcı tanı yaklaşımları hakkında daha detaylı bilgilere web adresimizden ulaşabilirsiniz

Referans M-B Sağlık Lab. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. Eşref Bitlis Cad. Bergama Sok. No: 10/A 06170 Yenimahalle Ankara Telefon: (312) 327 30 30 Faks: (312) 327 54 06