Nüks Endometriomalar için Yapılan İkinci Cerrahiler, Primer Cerrahiye Göre Sağlıklı Over Dokusu ve Ovaryan Rezerv Üzerine Daha Zararlıdır



Benzer belgeler
Derin İnfiltratif Endometriozis. Prof.Dr.Ahmet Göçmen Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

Başlık: Endometriozis tedavisi için laparoskopik cerrahi sonrası ağrı ve ovaryen endometrioma nüksü: uzun dönem prospektif bir çalışma

Endometriozis: Cerrahi yaklaşım

Endometriomların Laparoskopik Tedavisi. Konu Yazarı Prof. Dr. Hikmet HASSA

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği En İyi Genç Araştırıcı Ödülü-2011

ENDOMETRİOZİSLİ KADINLARDA FERTİLİTE KORUNMASI: HEPSİ İÇİN Mİ, BİR KISMINDA MI YOKSA HİÇBİRİ İÇİN Mİ?

Endometrioma Cerrahi Tedavi Edilmeli mi?

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

Ovaryan Endometriozis Erkut Attar, M.D. PhD.

Ergen Hastada Endometriozis Yönetimi

Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü

ENDOMETRİOZİS İnfertilite Olgusu. Doç. Dr. Banu Kumbak Aygün

Erkan ALATAŞ 1, Banuhan ŞAHIN 2 *, Sevgi ÖZKAN 3, Metin AKBULUT 4

İntraoperatif Rekürren Laringeal Sinir Monitorizasyonunda Tekrar Kullanım Güvenlimidir? Doç. Dr. Barış Saylam Ankara Numune EAH Meme Endokrin Cerrahi

Endometrisisli İnfertil Hastaya Yaklaşım

Renal Biyopsi İşlemine Bağlı Ağrının Değerlendirilmesi

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Prof. Dr. M. Sait Yücebilgin Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD

Tamamlayıcı Tiroidektomi ve Total Tiroidektomi Komplikasyonlarının Karşılaştırılması. Doç. Dr. Mehmet Ali GÜLÇELİK

Efficacy and safety of repeated use of ulipristal acetate in uterine fibroids

Adolesanlarda Polikistik Over Sendromu tanısında Anti Müllerien Hormon (AMH) ve İnsülin Like Peptit -3 (INSL3) ün tanısal değeri

Polikistik over sendromu olan kadınlarda, cerrahi veya Yardımcı Üreme. Teknikleri ile kanıta dayalı infertilite tedavisi

Over Kanseri Taraması ve İngiliz Grubu Over Kanseri Tarama Çalışması

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

Prof.Dr. İlkkan DÜNDER

Yasemin Giles* (Senyurek), Fatih Tunca*, Harika Boztepe**, Faruk Alagöl**, Tarık Terzioglu*, MD, Serdar Tezelman*

ÖZET CEVAP: Oosit retrivalin hemen ardından intrauterin hcg uygulaması implantasyon oranlarını, kimyasal ve klinik gebelik oranlarını artırmaktadır.

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

İntraoperatif Sürekli Vagus Monitorizasyonunun Riskli Tiroidektomilerde Reküren Laringeal Sinirin Korunmasına Katkısı

Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler

Jinekoloji Kliniğimizde Tedavi Edilen Ovaryan Endometriomalı Hastaların Klinik Özellikleri ve Laparoskopik Cerrahi Sonuçları

Çalışmaya dahil edilme kriterleri

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Anahtar kelimeler: ektopik gebelik, IVF, metotreksat, ovarian cevap, salpinjektomi

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

JİNEKOLOJİDE SİNGLE PORT OPERASYONLAR. Doç Dr Ahmet Kale. Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

İnfertil olgularda endometriosis cerrahisinin yeri

Endometriozis İlişkili İnfertilitede Yönetim

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

Rektovaginal fistül perianal fistül kategorisinde ele alınan bir hastalıktır ve barsak içeriğinin vagenden gelmesi ile karakterizedir.

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler

109. Aşağıdaki myoma uteri tiplerinden hangisinde laparotomi dışında bir cerrahi girişim yapılabilir?

KARACİĞER KİST HİDATİĞİNİN PERKÜTAN TEDAVİSİNDE SEKDİNGER VE TROKAR TEKNİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI. Dr. Mustafa Özdemir

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

KONVANSİYONEL/ LİGASURE TİROİDEKTOMİ

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

LOKAL ILERI REKTUM TÜMÖRLERINDE

Yaşa Bağlı Makula Dejenerasyonu (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

GENEL İLKELER ( tarihinde kontrol edildi.)

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

İleri Obez Diyabetiklerde Tedavi Yaklaşım Bariatrik Cerrahinin Zamanlaması

Servikal Preinvaziv Lezyonların Yönetimi

KULAK BURUN BOĞAZ ANABİLİM DALI TIPTA UZMANLIK EĞİTİM PROGRAMLARI. KBB-007 KBB Ab.D. Burun ve Paranazal Sinüs Hastalıkları Teorik Dersleri

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD)

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

İntraoperatif Sinir Monitorizasyonunun Bir Cerrahi Kliniğe Katkısı

Doç. Dr. Halil Coşkun. Dr. Hüseyin Kazim Bektaşoğlu

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Op.Dr. Meryem Hocaoğlu Prof. Dr. Atıl Yüksel Prof. Dr. Cem Batukan 10/11/2013

Endometriozis. (Çikolata kisti)

U.Topuz, T.Akbulak, T.Altunok, G.Uçar, K.Erkanlı, İ.Bakır İstanbul Mehmet Akif Ersoy GKDC Eğ. Ar. Hastanesi

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

AKUT PELVİK AĞRI. Prof. Dr. Deniz Akata H.Ü.T.F RADYOLOJİ ABD

Proflaktik santral disekisyon: Yeni bir tartışma alanı. Ashok R. Shaha, MD. Çeviren: Dr. Yalın İşcan*, Dr. Yasemin Giles* * İÜTF Genel Cerrahi ABD

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

Aromataz İnhibitörlerinin Ovulasyon İndüksiyonunda Kullanımı. The use of aromatase inhibitors for ovulation induction

Dr. Halil İbrahim SÜNER, Dr. Özgür KARDEŞ, Dr. Kadir TUFAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji A.D. Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

UTERİN FAKTÖRLERE BAĞLI. Prof. Dr. Cihat Ünlü

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI

KLİNİĞİMİZDE OPERE EDİLEN BENİGN OVER KİSTLERİNİN RETROSPEKTİF OLARAK HİSTOPATOLOJİK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

PROSTAT KANSERİNDE YENİ DERECELENDİRME SİSTEMİ. Prof. Dr. Işın Kılıçaslan İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

LAPAROSKOPİK SURRENALEKTOMİ DENEYİMLERİMİZ

Sjögren sendromu (SS) lakrimal bezler ve tükrük bezleri başta olmak üzere, tüm ekzokrin bezlerin lenfositik infiltrasyonu ile karakterize, kronik,

Tubal İnfertilite Tedavi ve Yönetimi. Prof. Dr. Murat Sönmezer Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

1-Mevcut var olan evliliğinden çocuk sahibi olmaması gerekmemektedir.

Diyabetik Retinopati (İlk ve Takip Değerlendirmesi)

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

ENDOMETRİOZİS- KOH-IUI UYGULAMALARI. Yrd.Doç.Dr. Cemil Kaya Ufuk Üniversitesi,Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Over kanseri ve Endometriosis ilişkisi var mı? Yrd.Doç.Dr.H.Çağlayan ÖZCAN Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi KadınHastalıkları ve Doğum AD

Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Seminer Programı. Tarih Saat Yer Konuşmacı Konu Başlığı

Tiroid Cerrahisinde Nöromonitorizasyonun Rekürren Laringeal Sinir Hasarı Oranına Etkisi

CİDDİ KOMORBİDİTESİ OLAN SEMPTOMATİK PRİMER HİPERPARATİROİDİLİ HASTALARDA RADYOFREKANS ABLASYON SONUÇLARI

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

26-29 Mayıs 2010 tarihinde Ankara da yapılan 17. Ulusal Cerrahi Kongresi nde Poster olarak sunulmuştur.

Varikoselde en iyi tedavi hangisi? Prof.Dr.Önder YAMAN Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.B.D

VARİS TEDAVİSİNDE KONFORUN YENİ ADI. Endovenöz Radyofrekans Ablasyon

DEKTOMİ (MIRP) & EKSPLORASYONU (MITBE) ILAŞTIRILMASI

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

ACOG Diyor ki! HER GEBE TAKİP SÜRECİNDE EN AZ BİR KEZ PERİNATAL DEPRESYON AÇISINDAN TARANMALIDIR. Özeti Yapan: Dr. Semir Köse

Transkript:

Nüks Endometriomalar için Yapılan İkinci Cerrahiler, Primer Cerrahiye Göre Sağlıklı Over Dokusu ve Ovaryan Rezerv Üzerine Daha Zararlıdır Second Surgery For Recurrent Endometriomas is more Harmful to Healthy Ovarian Tissue and Ovarian Reserve than First Surgery Muzii L (1), Achilli C (2), Lecce F (2), Bianchi A (3), Franceschetti S (2), Marchetti C (2), Perniola G (2), Panici PB (2). ENSTİTÜ: (1)Department of Obstetrics and Gynecology, "Sapienza" University of Rome, Rome, Italy. Electronic address: ludovico.muzii@uniroma1.it. (2)Department of Obstetrics and Gynecology, "Sapienza" University of Rome, Rome, Italy. (3)Department of Pathology, Campus BioMedico University, Rome, Italy. Çeviri: Dr. Fahri Burçin Fıratlıgil Doç.Dr. Cihangir Mutlu ERCAN GATA Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Etlik/Ankara ÖZET: Bu çalışmada, tekrarlayan endometriomalar için uygulanan ikinci cerrahilerin, primer cerrahilere nazaran, antral folikül sayımı ve over volümü ölçümü ile tespit edilebilen daha fazla ovaryan doku kaybına neden olduğu ve ovaryan rezerv üzerine zararlı etkiler ile ilişkilendirildiği, bu nedenle tekrarlayan endometriomalar için cerrahi endikasyonların dikkatli ve tekrar gözden geçirilmesi gerektiği ortaya konulmuştur. 1

GİRİŞ: Endometriozis, endometrial doku ve glandların uterin kavite dışında bulunmasıyla karakterize bir hastalıktır. Endometriozis, bayanlarda özellikle reprodüktif çağda dismenore, pelvik ağrı ve infertilite ile kendini gösterir. Endometriozisli hastaların %17-%44 ün de ovaryan endometriomalar izlenebilir. Kist duvarının laparoskopik komplet cerrahi eksizyonu altın standart tedavi olup, kist drenajı veya ablasyona nazaran tekrarlayan semptomların görülmesi ve gebelik elde etme oranları açısından daha başarılıdır. Endometriomaların yönetimi açısından uluslararası yayınlarda endometrioma cerrahisi çapı 3 veya 4 cm üzerindeki endometriomalar için önerilmektedir. Cerrahi eksizyon, nüks oluşması ile ilişkili olup, bu oran %6 ila %67 arası olarak rapor edilmiştir. Endometrioma nüksün de, cerrah, ikinci cerrahi, bekleme protokolü veya medikal tedavi arasında kalabilir. Endometriozis yönetimi üzerine yazılmış rehberler ise primer cerrahide olduğu gibi nüks hastalıklar açısından spesifik endikasyon verememektedirler. Son zamanlarda laparoskopik eksizyonel cerrahi sonrası ovaryan rezerv hasarı endişesi, muhtemelen endometrioma kist duvarı eksizyonu sırasında sağlıklı over dokusunun da alınmasından kaynaklanmaktadır. Nüks ovaryan endometrioma cerrahisinde ovaryan rezervin daha fazla zara görmesinin nedeni, primer cerrahiden zaten olumsuz etkilenmiş olan ovaryan rezervin ikinci cerrahide daha da fazla hasara uğratılması olarak düşünülebilir. Bu çalışmanın amacı, eksize edilmiş endometrioma kist duvarının histolojik analizi ve opere edilmiş over ve kontralateral yani opere edilmemiş overin ultrasonografik takiplerinin değerlendirip; nüks endometriomalar için yapılan ikinci cerrahilerin over rezervi üzerine primer cerrahiden daha zararlı olduğunu göstermektir. MATERYAL - METOD: Bu çalışma 1 Ocak 2012 31 Aralık 2012 tarihleri arasında Roma, Sapienza Üniversitesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniğinde, preoperatif ultrason görüntüsü endometrioma olduğu tahmin edilen hastalar üzerinde prospektif çalışma olarak gerçekleştirilmiştir. Çalışma için lokal etik kurulundan onay ve ayrıca her bir hastadan yazılı onam alındı. Çalışmaya dahil edilme kriterleri; 18 38 yaş arası olmak, 3 cm üzerinde tek taraflı endometriomaya sahip olmak, infertilite ve/veya ciddi pelvik ağrı nedeniyle cerrahi endikasyon alan hastalar ve daha önce operasyon geçirmemiş veya tek taraflı kist nedeniyle kistektomi uygulanmış overde nüks gösteren hastalar. 2

Çalışma dışı bırakılma kriterleri ise, bilateral ovaryan endometrioma, 6 ay boyunca endometrioma için medikal tedavi almış olmak, birden fazla geçirilmiş endometrioma veya over cerrahisi, önceki noneksizyonel cerrahi prosedürler (fenestrasyon ve koagülasyon/ablasyon) veya non-konservatif cerrahi (adneksektomi) geçirilme öyküsü. Çalışmada, 28 hasta dahil edilme kriterlerini karşıladı. 17 si ameliyatı bulunmayan hastalar (primer cerrahi grubu) ve 11 i ise daha önceden aynı overinden sıyırma yöntemiyle opere edilenler (ikinci cerrahi grubu) olarak iki gruba ayrıldı. İlk ameliyattan ikinci ameliyata kadar geçen süre ortalama 15 ay (9 24 ay) olarak tespit edildi. 11 hastanın 5 i ilk cerrahiden yaklaşık 1 yıl içinde nüks gösterdi ve ve 6 sın da ise ilk cerrahinin ikinci yılında nüks saptandı. Gebelik düşünmeyen yedi hastanın üçüne, medikal tedavi denenmiş, ancak pelvik ağrı ve endometrioma çapında büyüme olması nedeniyle medikal tedaviye ara verilerek hastalar ikinci cerrahi listesine dahil edilmiştir. Medikal tedavi ile ikinci cerrahi arasında 6 aydan fazla ara verildi. Ayrıca ilk ve ikinci cerrahi prosedürleri arasında herhangi bir gebelik oluşmadı. Her iki grup; ortalama yaş, öne çıkan semptomlar, kist çapı ortalamaları ve revize edilmiş Amerikan Üreme Tıbbı Derneği skoruna göre karşılaştırıldı (Tablo-1). Her iki grupta ki hastalar tek taraflı endometrioma laparoskopik eksizyon eşliğinde sıyırma tekniğiyle opere edildi. Özetle, klivaj hattının dikkatlice ortaya konulması sonrası, iki atravmatik grasping forseps eşliğinde, endometrioma duvarı over parankiminden iki farklı yönde çekmek suretiyle eksize edildi. Kist sıyrılma işlemi sonrası over parankiminde ki kanama odakları pin-point olarak bipolar koter yardımıyla koagüle edildi. Over rekonstrüksiyonu için herhangi bir sütur kullanılmadı. Bütün operasyonlar aynı operatör tarafından gerçekleştirildi. Eksize edilen kist materyallerinin hepsi rutin histolojik analize gönderildi. Ayrıca kist duvarından alınan 2x2 cm lik örnek, uzman patolog (blinded = çalışmadan haberi olmayan) tarafından değerlendirilerek, ovaryan doku varlığı incelendi. Ovaryan doku varlığında ise, semikantitatif skala yardımıyla 0 4 aralığında derecelendirildi (0, folikül izlenmemesi; 1, sadece primordial folikül varlığı; 2, primordial ve primer folikül varlığı; 3, biraz ikinci folikül; 4, normal overde görülen primer ve ikinci folikül paterni). Patolog ayrıca endometrioma kist duvar kalınlığının ortalama milimetrik ölçümü, endometriozis doku kalınlığı ortalama ölçümü ve ortalama ovaryan doku ölçümünü not etti. Bu ölçümler primer cerrahi grubunda ki hasta ölçümleriyle karşılaştırıldı. Cerrahiden 3 ay sonra, her iki grup kontrol muayenesine çağırılarak; bimanuel pelvik muayene, pelvik ağrı derecelendirilmesi amacıyla görsel ağrı skala değerlendirilmesi (VAS) ve transvajinal ultrasonografik muayeneye tabi tutuldu. Ultrasonografi çalışmadan haberi olmayan operatör tarafından nüks kist varlığı veya yokluğu ve menstrüel siklusun 2 ve 4ncü günlerinde antral folikül sayımı (AFC) değerlendirildi. Total AFC, 2 ila 10 mm çapı olan foliküller sayılarak değerlendirildi. Ovaryan volüm değerlendirilmesi yayvan elips formülü (uzunluk x genişlik x yükseklik x 0.523) kullanılarak 3

hesaplandı. AFC ve ovaryan volüm, kontralateral yani primer ve ikinci cerrahi sırasında opere edilmemiş over ile karşılaştırıldı. İstatistiksel analiz esnasında Fisher kesin testi kullanıldı. P-değeri < 0.05 sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. SONUÇLAR: 28 hastanın tamamı, intraoperatif veya postoperatif komplikasyon oluşmadan laparoskopik cerrahi ile opere edildi. Histolojik analiz, eksize edilen tüm kistlerin endometriotik natürde olduğunu doğruladı. Histolojik incelemede, ikinci cerrahi yapılan hastalardan alınan kist duvar örneği, primer cerrahi yapılan hastaların kist duvarına göre daha kalın olarak saptandı (1.7 ± 0.3 mm vs. 1.1 ± 0.3 mm; p=0.00003). Alınan tüm kist örneklerinin en az bir kısmında ovaryan doku izlendi. Kist duvarının her iki komponenti (endometriozis dokusu ve ovaryan doku) nüks endometrioma cerrahisinde daha fazla saptandı (Tablo-2). Tekrarlayan kistler için daha yüksek fonksiyonel grade e doğru bir eğilim mevcut olmasına rağmen; yanlışlıkla eksize edilen ovaryan dokunun histolojik grade i her iki cerrahi grupta istatistiksel olarak anlamlı saptanmadı (ortalama grade 0.4 ± 0.6 vs. 0.7 ± 0.3; p=0.35). Hastaların 3 aylık takip periyodunda nüks izlenmedi. Tekrarlayan ve önem arz eden pelvik ağrı dört hasta tarafından rapor edildi (VAS skoru en az 4 olanlar). Primer cerrahi olanların ikisinde (%12), ikinci cerrahi geçirenlerin ise ikisinde (%18, p=1.00) tekrarlayan pelvik ağrı saptandı. Bu dört hastanın ikisine konsepsiyon planı olmadığı için medikal tedavi başlandı. Operasyondan 3 ay sonra hastalara ultrasonografik değerlendirme yapıldı. Nüks hastalarında opere edilen over, kontralateral overe göre daha düşük AFC düzeyine sahipti (Tablo-3). Over volümlerine baktığımızda ise (Tablo-4), nüks cerrahi uygulanan hastalarda over volümü kontralateral overe göre azalmışken, primer cerrahi geçirenlerde anlamlı bir değişiklik saptanmadı. Her iki grupta opere edilen overler karşılaştırıldığında ise, AFC nüks grubunda daha fazla azalmış olsa da istatistiksel olarak anlamlı fark elde edilmedi (p=0.7). Ovaryan volüm ise nüks grupta, primer cerrahi grubuna göre daha fazla azalmış olarak saptandı (p=0.3). TARTIŞMA: Ovaryan endometriomaların tedavisinde laparoskopik eksizyon altın standarttır. Eksizyonel teknikler düşük nüks oranlarıyla, non-eksizyonel tekniklere göre üstündürler. Ancak yine de, eksizyonel teknikler sonrası nüks oranları %6 ila %67 arasında değişen geniş bir aralığa sahiptir (%21 iki yılda; %40-50 beş yılda). Endometriozis nedeniyle opere edilen hastaların birçoğu, yaklaşık %51 i nüksler nedeniyle tekrar opere edilmek zorunda kalmaktadır. 4

İkinci cerrahi sonrası nüks oranları, primer cerrahi sonrası görülen nüks oranlarıyla aynıdır. Ayrıca pelvik ağrı oranları da her iki cerrahi sonrasında benzer oranlarda görülmektedir. Gebelik oranlarına baktığımızda bir çalışma da her iki cerrahi işlem sonrası gebelik oranları aynı oranda saptanmışken, diğer bir çalışmada nüks cerrahilerinde bu oran daha düşük olarak saptanmıştır. Endometriomalar için uygulanan eksizyonel cerrahi, düşük anti müllerian hormon düzeyleri ile ifade edilebilen düşük ovaryan rezerv ile ilişkilidir. Raffi ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen bir metaanalizde eksizyonel cerrahi sonrası ortalama 1.13 ng/ml (%95 güven aralığı 1.88 0.37) gibi büyük bir fark ile anti müllerian hormon düzeylerinde azalma meydana geldiğini göstermişlerdir. Diğer bir meta-analizde, AFC ile gösterilen over rezervi üzerine cerrahinin zararlı etkisi gösterilmese de, yine de bu durum araştırılması gereken öncelikli bir konudur. Literatürde, tekrarlayan eksizyonel cerrahinin, ilk cerrahi ile ovaryan rezerv açısından karşılaştırıldığı çalışma bulunmamaktadır. Donnez ve arkadaşları 1996 yılında, ovaryan endometriomalardan alınan biyopsilerde endometrial stroma etrafında oositlerin bulunduğunu rapor etmişler, ve bu nedenle tekrarlayan endometrioma eksizyonlarının sağlıklı over dokusunu uzaklaştırabilieceğini belirtmişlerdir. Endometrioma eksizyon materyallerinin histolojik olarak incelendiği sonra ki çalışmalarda, bir kısım ovaryan dokunun endometrioma pseudokapsülü ile birlikte eksize edildiği, bunun da cerrahi sonrası azalmış over rezervine neden olduğu gösterilmiştir. Tanımlanabilir bir anatomik klivaj hattının yokluğunda, hastaların %44-81 in de bir kısım over dokusu endometrioma duvarı ile eksize edilebilmektedir. Nüks ve primer cerrahinin karşılaştırıldığı ve bazı verilerin ortaya konulduğu tek çalışma Matsuzaki ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği çalışmadır. Bu çalışmada araştırmacılar, geride kalan over dokusu açısından nüks ve primer cerrahi arasında herhangi bir fark olmadığını göstermişlerdir. Ancak, eksize edilen over dokusunun kalınlığı ve fonksiyonel grade i hakkında veri rapor edilmemiştir. Biz bu çalışmada, cerrahi uygulanan nüks tek taraflı endometrioma ve endometrioma nedeniyle ilk kez opere edilecek olan hasta serisi ve verileri karşılaştırdık. Her iki grup, eksize edilen kist kapsülünün histolojik karakteristiği ve AFC ile postoperatif ovaryan rezerv için karşılaştırıldı. Histolojik analizde, ikinci cerrahi yapılan hastalardan alınan kist duvar örneği, primer cerrahi yapılan hastaların kist duvarına göre daha kalın olarak saptandı (1.7 vs. 1.1 mm). Ayrıca, nüks endometrioma nedeniyle eksize edilen kist duvarında saptanan ovaryan doku, primer cerrahiye göre daha fazla olarak saptandı. Hastaların postoperatif takiplerinde; nüks cerrahi uygulanan hastalarda over volümü kontralateral overe göre azalmış olarak saptandı. Primer cerrahi geçirenlerde hastalarda ise AFC kontralateral overe göre anlamlı bir değişiklik saptanmadı. Bu şonuçlar, literatürde bahsi geçen primer cerrahi sonrası 5

AFC de anlamlı değişikliğin saptanmadığının gösterildiği meta-analiz ile uyumlu olarak değerlendirildi. Bu çalışmada, her iki grubun sonografik değerlendirilmesinde nüks saptanmamasına karşın, pelvik ağrı nüksü, primer (%12) ve ikinci cerrahi geçirenlerde (%18) anlamlı olarak saptandı. Bu çalışma, ovaryan rezerv üzerinde ki histolojik ve ultrasonografik data, nüks cerrahilerin primer cerrahiye oranla sağlıklı over dokusuna daha fazla zarar verdiğini göstermiştir. Bu bulguları açıklayacak bir çok faktör vardır: [1] nüks endometrioma, hastalığı daha agresif olarak ortaya çıkar; [2] nüks endometrioma içeren over dokusu daha önceki endometrioma ve/veya ilk cerrahi tarafınca zarar görmüş olabilir; [3] ilk cerrahi sonrası oluşacak fibrozis, klivaj hattının ortaya konulmasını zorlaştırabilir, böylece over dokusu daha fazla zarar görmüş olur; [4] nüks vakalarda, ovaryan korteks içerisinde uzunca süre bulunan endometrioma oluşturduğu serbest demir, reaktif oksijen radikalleri, proteolitik enzimler ve inflamatuar moleküller ile over dokusuna zarar verir. Bazı klinik deneyimlerde medikal tedavi nüks endometriomaların tedavisinde etkili gibi görünse de, medikal tedavinin devamında persiste eden kistin ovaryan rezerve olan etkisini gösteren çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada histolojik verilerin raporuna göre, nüks endometriomalarda kist duvarı ile birlikte daha kalın örnekler yanlışlıkla eksize edilebilmektedir. Endometriomayı çevreleyen bu dokuda rapor edildiği üzere, kontralateral etkilenmemiş over ile karşılaştırıldığında daha fazla fibrozis izlenmektedir. Nüks geliştiği zaman, iki kistin kümülatif hasarı ve ilk cerrahi sonrası iyileşme süreci, ek olarak fibrozis gelişimine neden olabilir. Bütün bu mekanizmalar daha fazla fibrozis oluşturup, cerrahi sırasında klivajı zorlaştırarak kist yalancı kapsülü ile birlikte ovaryan dokunun eksizyonuna neden olabilmektedir. Eğer bu hastalarda cerrahi tedavi endike ise kombine eksizyonel/ablasyon tekniği tercih edilebilir. Bu teknik, kist duvarının over hilusundan sıyırma tekniğiyle eksize edildikten sonra, ortaya çıkan yüzeyin daha sonra ablaze edilmesini kapsar. Sonuç olarak, bu çalışma literatürde nüks endometriomaların histolojik özelliklerinin ve ikinci cerrahi sonrası ovaryan rezervin değerlendirildiği ilk çalışmadır. Bu çalışmada ki ana kısıtlayıcı faktör çalışma grubunda ki hastaların sayısında ki yetersizliktir. Gelecekte daha büyük çalışma gruplarıyla yapılacak çalışmalar ile bu çalışmanın sonuçları onaylanabilir. Nüks endometriomalar için yapılan eksizyonel cerrahiler, primer cerrahiler ile karşılaştırıldığında daha fazla ovaryan doku kaybı ve AFC sayımı ile desteklenen over rezervine daha fazla zarar verdiği ortaya konulmuştur. Bu nedenle nüks endometriomalar için cerrahi kararı verirken dikkatli olmak gerekir. Eğer nüks endometriomalı bir hasta, ağrı şikayetiyle başvurduysa medikal tedavi uygulanabilirken, çocuk isteği ile başvuran bireylerde ise IVF tercih edilebilir. Hastada ağrı ve çocuk isteği varsa, medikal tedavi mevcut ağrıya fayda sağlamıyorsa, hızla büyüyen bir kist veya malignite şüphesi varsa cerrahi tedavi tercih edilebilir. Nüks durumunda cerrahi gerektiğinde, ikinci cerrahinin primer cerrahiye oranla daha fazla over rezervine zarar verebileceği hakkında hastaya danışmanlık verilmeli, cerrahinin artı ve eksileri hastaya anlatılmalıdır. 6

Tablolar 7