Kitap Bölümü DERMAN Türkiye deki Ateşli Silahlar ile İşlenmiş Suçlar ve İlgili İstatistikler Hüseyin Candan Giriş Şiddet yaşamın kaçınılmaz bir parçası haline gelirken, bunda siyasal, psikolojik, kültürel ve ekonomik birçok olayın etkisi bulunmaktadır [1]. Dünyadaki insan sayısı arttıkça yaşam alanlarının kısıtlanması, toplumsal düzeni sağlamak amacıyla getirilen kurallar ve uygulanan yaptırımlar insanlarda bir baskıya yol açmakta ve bu durum onları kendi sorunlarını kendi kendilerine çözmeye itmektedir [1]. Şiddet bu noktada karşılıklı konuşma ve diyaloğun yerini alma eğilimi göstermektedir [2]. Bu eğilim ülkemizde, çevre ülkelerde yaşanan savaşlar ve ekonomik problemler sebebiyle gerçekleşen mülteci akını, siyasi değişiklikler ve terör olaylarından dolayı kendisini daha net göstermektedir [3]. Yöntem ve Araçlar Kullanılan veri seti Türkiye İstatistik Kurumu internet sayfasından (http://www.tuik.gov.tr/) Adalet ve Seçim veri tabanından indirilmiştir. İstatistiksel yöntemler Yapılan tüm istatistiksel analizler için R 3.2.2 programlama dili, SPSS 22.0 (IBM Corparation, Armonk, New DOI:10.4328/DERMAN.4428 Received: 22.02.2016 Accepted: 22.02.2016 Published Online: 24.02.2016 Corresponding Author: Hüseyin Candan, Özel Biyoistatistatidtik Uzmanı, İzmir, Türkiye. GSM: +905322241457 E-Mail: tibbiistatistikci@gmail.com 120 I Derman Tıbbi Yayıncılık Derman Tıbbi Yayıncılık 1
York, United States) ve PAST3(Hammer, Ø.,Harper, D.A.T., Ryan, P.D. 2001. Paleontologicalstatistics) programları kullanılmıştır. Çok değişkenli normal dağılıma uygunluğu için Mardia; (DornikandHansen omnibüs) testi ve varyans homojenliği için Levene testi kullanıldı. Türkiye ısıl haritaları R ın rgdal paketi kullanılarak oluşturulmuştur. Bağımlı değişkenlerin, iki den fazla tekrarlı ölçümü için Friedman stwo-wayanova testli Exact sonuçlarıyla birlikte kullanılırken Post Hoc analizleri için (nonparametrikposthoc test (Miller(1966)) testi kullanılmıştır. Kantitatif veriler tablolarda ortalama ± std.(standart sapma) ve medyan Range(Maximum-Minimum) değerleri şeklinde ifade edilmiştir. Kategorik veriler ise n(sayı) ve yüzdelerle(%) ifade edilmiştir. Veriler %95 güven düzeyinde incelenmiş olup p değeri 0,05 ten küçük anlamlı kabul edilmiştir. Bulgular Ülkemizdeki ateşli silahların şiddet amaçlı kullanımı da nüfus artışı ile birlikte artmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu nun (TÜİK) verileriyle yaptığımız hesaplamalara göre, 2000 yılındaki her ilin 100.000 nüfusundaki ateşli silahlar ile suç işleme oranı 256 iken, bu oran 2008 yılında 337 ye çıkmıştır. 2000-2008 yılları arasında Türkiye de özellikle orta yaş grubunda (25-44) ateşli silahlar ile işlenmiş suçlar diğer yaş gruplarına göre fazlalık göstermektedir (Tablo 1). Tablo 1. 2000-2008 yılları arasında Türkiye deki farklı yaş gruplarında ateşli silahlar ile işlenmiş toplam suçlar Derman Derman Tıbbi Tıbbi Yayıncılık Yayıncılık I 1212
2000 yılından 2008 yılına kadar artış oranları 18-24 yaş grubu diğer yaş gruplarının toplam artış oranlarında 2,16 (Odss Oranı) kat daha fazla olup bu artış oranı istatistiksel açıdan anlamlı olduğu saptandı(odss oranı için %95 Güven Aralığı(1,81-2,5)). Ateşli silahlar ile işlenen suçlar 1990-2008 yılları arasında her şehir için ayrı ayrı incelendiğinde artışın özellikle İç Anadolu illerinde (Çorum, Kayseri, Konya) düzenli olduğu, Güney Doğu Anadolu illerinde ise (Adıyaman, Bitlis, Bingöl, Mardin, Şanlıurfa, Siirt, Şırnak) ateşli silahlarla işlenen suç sayısında dalgalanmalar olduğu gözlenmiştir (Şekil 1). Şekil 1. Ateşli silahlar ile işlenen suç sayılarının illerdeki 1990-2008 yılları arasındaki değişimi. Her siyah nokta yatayda işlenen suçların yılına, düşeyde ise suç sayısına karşılık gelmektedir. Bu suç sayılarının zaman ilerledikçe artmasının en büyük sebeplerinden biri de şüphesiz o bölgede yaşayan insan nüfusunun artmış olmasıdır. Dolayısıyla yukarıda bahsedilen verilerden yola çıkarak Türkiye de ateşli silahlar ile işlenen suç oranının arttığını söylemek sağlıklı bir yaklaşım olmaz. Bunu sağlıklı bir şekilde söyleyebilmek için bu değerlerin nüfus etkisinden arındırılmış olması gerekmektedir. 1990-2008 yılları arasın- 122 I Derman Tıbbi Yayıncılık Derman Tıbbi Yayıncılık 3
daki her yıl için nüfus sayım bilgisi bulunmadığından, bu analizi TÜİK nun sağladığı 2000 ve 2008 genel nüfus sayımı bilgilerini kullanarak 2000 ve 2008 yıllarını karşılaştırarak yaptık. Öncelikle her bir ildeki suç sayısı bilgisini o ilin o yıldaki nüfus sayısına bölüp 100.000 ile çarparak her 100.000 nüfustaki ateşli silahlar ile suç işleme oranlarını hesapladık. Daha sonra bu oranların ve gerçek suç sayılarının Türkiye haritası üzerinde coğrafi bölgerelere göre ortalamalarını gösterdik (Şekil 2). Şekil 2. 2000 ve 2008 yıllarında Türkiye deki coğrafi bölgelerdeki ateşli silahlar ile işlenmiş 100.000 nüfustaki ortalama suç oranlarının ısıl haritası. Kırmızı, sarı ve yeşil renkler sırasıyla yüksek, orta ve düşük suç oranlarını ifade etmektedir (A). 2000 ve 2008 yıllarında Türkiye deki coğrafi bölgelerdeki ateşli silahlar ile işlenmiş ortalama suç sayılarının ısıl haritası. Kırmızı, sarı ve yeşil renkler sırasıyla yüksek, orta ve düşük suç sayılarını ifade etmektedir (B). Gerçek suç sayılarının ortalaması baz alındığında Marmara Bölgesi 2000 ve 2008 yıllarında ateşli silahlar ile en çok suç işlenen bölge olmuştur. Bu yıllara ait işlenen suç sayılarındaki en büyük artış ise Akdeniz Bölgesi nde ve Ege Bölgesi nde gerçekleşmiştir. İç Anadolu Bölgesi nde de bir miktar artış görülmekle birlikte Karadeniz, Doğu Anadolu, Güney Doğu Anadolu ve Marmara Bölgeleri nde bir değişiklik görülmemektedir (Şekil 2). Aynı analizi değerleri nüfus artışı etkisinden arındırarak yaptığımızda 2000 yılından 2008 yılına kadar Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgeleri dışındaki bütün bölgelerde ateşli silahlar ile işlenen suç oranlarının arttı- Derman Derman Tıbbi Tıbbi Yayıncılık Yayıncılık I 1234
ğını söylemek mümkündür (Şekil 2). Diğer bölgelerden farklı olarak Güney Doğu Anadolu Bölgesi 2000-2008 yılları arasında sayısal olarak değişiklik göstermezken suç oranı olarak artış göstermektedir. Bunun sebebi ise bu bölgede 2000 yılından 2008 yılına kadarlık süre içerisinde nüfus sayısındaki azalma gösterilebilir. Her bir ilin kendi içindeki toplam nüfusuna göre ateşli silahlarla suç işleme oranları hesaplanarak türkiye geneli suç işleme oranları yıllara göre ifade edildi(şekil 3). Şekil 3. Türkiye Geneli Nüfus bilgileri bilinen 2000, 2007 ve 2008 yıllarının suç oranlarının dağılımı Türkiye genelinde 2000 yılından 2008 yılına kadar suç oranlarının istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde artıp artmadığını tespit etmek amacıyla Friedman Test (Exact) analizi gerçekleştirdik. Friedman Test (Exact) sonucuna göre 2000 yılından 2007 ve 2008 yılına kadar suç oranlarındaki artış istatistiksel olarak anlamlı iken 2007 yılı ile 2008 yılları arasındaki suç oranları değişimi anlamlı değildi(sırasıyla P<0.001, P<0.001 ve P=0.252) (Tablo 2). 124 I Derman Tıbbi Yayıncılık Derman Tıbbi Yayıncılık 5
Tablo 2. Nüfus bilgileri bilinen 2000, 2007 ve 2008 yıllarının suç oranlarının artışlarının değerlendirilmesi Yıllar Ortalama Medyan (Maximum-Minimum) 100000 de 100000 de 2000 3.22±2.10 2.64 (10.67-0.37) 2007 4.80±2.14 4.77 (10.75-0.89) 2008 4.25±1.98 4.21 (9.86-0.77) P Değeri <0.001 Post Hoc Test 2000-2007 <0.001 2000-2008 <0.001 2007-2008 0.252 Friedman Test (Exact) - Post Hoc Test: nonparametrikposthoc test (Miller(1966) Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/ Tartışma Ülkemizdeki ateşli silahların kullanımı ve bu sebeple gerçekleşen yaralanmaların artmasında nüfus artışının yanında küresel olarak gelişen olaylara bağlı olarak değişen yaşam koşulları da etkili olmaktadır. Bu artış sadece ülkemizde değil, diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de görülmektedir. 1990 lı yıllarda ABD deki suçlarda silah kullanım oranları ülkemize göre çok daha yüksektir. Özellikle gasp suçlarının hemen hemen yarısında ve şiddet içeren suçların üçte ikisinden fazlasında silah kullanıldığı görülmektedir [5]. İngiltere ve Hollanda gibi gelişmiş Avrupa ülkelerinde bu oranlar ABD ye göre iki kat daha düşüktür [5]. Bu farklılığın en büyük sebeplerinden biri ABD de bulunan çok sayıda ateşli silahın varlığıdır. Nüfusumuz göz önüne alındığında ülkemizdeki durum da bu ülkelerden farklı değildir. Ateşli silah sayısı 90 lı yılların başından sonuna kadar %300 den fazla artış göstermiş, polisler tarafından ele geçirilen tabanca sayısı da %600 civarında artmıştır [6]. Silah bulundurma oranının artması ile şiddet içeren suçlarda diğer alet ve silahlardan çok ateşli silahların tercih edildiği M. Killias tarafından 1993 yılında yapılan bir çalışma ile gösterilmiştir [7]. Yapılan bu çalış- Derman Derman Tıbbi Tıbbi Yayıncılık Yayıncılık I 1256
mada ateşli silahlarla işlenen intihar ve cinayet suç sayılarının bulunulan bölgede sahip olunan silah sayısıyla anlamlı bir korelasyona sahip olduğu gösterilmiştir. Bu korelasyonun sebep sonuç ilişkisini içermeyebileceği, ancak yine de çok sayıda silah barındırılan bölgelerde bu tür suç oranlarının düşmediği belirtilmiştir. Ülkemizde de ruhsatlı veya ruhsatsız silah bulundurma oranlarının yükseldiği göz önüne alındığında benzer suç oranlarının da artışının kaçınılmaz olduğu söylenebilir. Bunun önüne geçmek için silah kullanımını ve sahip olunmasını azaltacak sosyal ve kültürel değerler oluşturacak ve uluslararası düzeyde silahın kontrolünü sağlayacak uygulamalar gerekmektedir. Sonuç Bu analizler sonucunda elde ettiğimiz bulgular gösteriyorki, Türkiye genelinde ateşli silahlar ile işlenmiş suçların sayısında anlamlı bir artış bulunuyor. Bu artışların en önemli sebebi nüfus artışı olmakla birlikte, nüfus artışından arındırılmış suç oranları da 2000-2008 yılları arasında artış göstermektedir. Bu artışın en çok 18-24 ve 25-34 yaş gruplarında olduğu görülmektedir. Bu durum bu yaş grubundaki insanların yaşam standartlarında olumsuz yönde bir değişiklik olduğunun göstergesi olabilir. Yıllara göre Türkiye genelinde ateşli silahlarla işlenen suç sayılarıyla incelediğimiz nüfustan bağımsız suç oranları dağılımı ve yaptımız Post Hoc test sonuçları da 2000 yılından 2007 ve 2008 yıllarına göre belirgin bir artışın olduğunu göstermektedir. Suç oranlarındaki artışın iller ve coğrafi bölgeler bazında değişiklik gösterdiği de gözlemlenmiştir. Özellikle İç Anadolu Bölgesi ndeki illerde suç oranları doğrusal bir şekilde artmıştır. Güney Doğu Anadolu Bölgesi ndeki dalgalanmalar dikkat çekerken, Ege ve Akdeniz bölgelerinde ise 2005 yılından sonra belirgin artışlar meydana gelmiştir. Bu analizler ile ilgili en ilginç sonuç ise terör olaylarının meydana geldiği Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anado- 126 I Derman Tıbbi Yayıncılık Derman Tıbbi Yayıncılık 7
lu Bölgeleri nde ateşli silahlar ile işlenen suçlarının Türkiye ortalaması altında bulunmasıdır. Bu beklenmedik bir sonuç olmakla birlikte Türkiye nin güneyinde ve doğusunda bu tür suçların kayıt altına alınamadığının bir göstergesi olabilir. Adalet sisteminin işlerliği bakımından da daha çok yatırım yapılmış, gelişmiş şehirlerimizde bu tür suçların daha kolay tespit edilip kayıt altına alınabildiğini söyleyebiliriz. Kaynaklar 1. Faruk Kocacık, 2001. Şiddet olgusu üzerine. Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Dergisi, 2, 1. 2. Mustafa T. Yücel, 2005. Ateşli silahlarla mücadelede teorik yaklaşımlar. TBB Dergisi, Sayı 59, ss 49-62. 3. Necmettin Özerkmen, 2012. Toplumsal bir olgu olarak şiddet. Akademik Bakış Dergisi, Sayı 28, ss 1-19. 4. TÜİK Adalet İstatistikleri, 2015. Türkiye İstatistik Kurumu, Ankara. 5. Dünya Sağlık Teşkilatı 1992 yılı Adam Öldürme oranları. 6. İçişleri Bakanlığı. Asayiş Olayları Değerlendirmesi, Ankara 1997, s. 66 7. M. Killias. Silah sahipleri, İntihar ve Cinayet: Bir Uluslararası Bakış Açısı Suçları Anlamak: Suç ve Suç Kontrolü Deneyimleri. UNICRI Yayın No: 49, Roma 1993, ss. 301. Derman Derman Tıbbi Tıbbi Yayıncılık Yayıncılık I 1278